2. Abraham MASLOW (1970) psikolojinin
dikkatini sapkınlıktan performansa
çevirebilen ilginç psikologlardan biridir.
Kendisi tarafından belirlenen öz-yaratıcı
kişlilerin karakteristikleri çeşitli enformel ve
empirik araştırmalarından
kaynaklanmaktadır.
Aşağıdaki özellikler kendisinin "
Motivation and Personality" adlı
kitabında (s. 149) verilmektedir.
3. Öz-Yaratıcılar olağandışı bir algılama
berraklığına sahiptir. Başkalarına nazaran
olguları daha doğru ve gerçek formunda
algılayabilirler.
Genelde raslanan insanların olguları
algılamak istedikleri gibi algılamalarıdır.
Kendilerini ve başkalarını gerçekçi bir
yaklaşımla kabul edebilirler.
Yürekli bir tavır içinde ve utanç, yılgınlık,
kuşkuculuk ve savunmacılık tavırlarından
uzaktırlar.
4. Basit ve spontane bir tarzda yaşayabilirler.
Öz-yaratıcı kişi başkalarından kalitatif ve
kantitatif olarak farklıdır.
Kendi kusurlarını görebilirler ve gurura
kapılmadan kendi başarılarını, güçlerini ve
yeteneklerini değerlendirebilirler.
Onlar kusurlardan kaçınmak yerine
gelişmeye dönüktürler.
Öz-yaratıcılar kendi dışlarındaki sorunlarla
daha ilgilidirler. kendileri ile hesaplaşmış
durumdadırlar.
5. Kendilerine tahammül edebildikleri için
yalnızlıktan hoşlanabilirler.
Kargaşadan ve sorunlardan uzak durabilen
yapıları vardır fakat ilgisiz değildirler.
Sorunları algılayış ve yorumlayış tarzları
bireyseldir.
Çevrelerinden, ailelerinden, reklamlardan
veya kamuoyundan etkilenmezler.
Durumu doğru görüp doğru
davranabileceklerine güvenirler.
6. Hayatlarının başlangıç döneminde öz-
yaratıcılar da başkaları gibi kendi psikolojik
olan güvenlik, sevgi ve beğenilme isteklerini
tatmin için uğraşabilirler.
Bir noktadan sonra bu tür dış uyarıcılar geri
planda kalır ve olabileceklerinin en iyisi
olmak veya yapabileceklerinin en iyisini
yapmak istekleri ön plana çıkar.
7. Algılarında ve değerlemelerinde sürekli bir
tazeliğe sahiptirler.
Maslow’a göre bir bebeği bin kere görmek
veya eşi ile otuz yıl yaşamak veya batan
güneşi binlerce defa seyretmek onlarda hep
taze bir heyecan uyandırır.
Başkalarından farklı ve daha sık olarak
olarak öz-yaratıcılar psişik doyum anları
yaşarlar.
Estetik ve duygusal hassasiyetleri bu anları
mistik, sanatsal ve dinsel olarak doyasıya
yaşamalarına olanak sağlar.
8. Demokratik bir tutumları vardır. Çevrelerinin
sorunları ile sınıf, eğitim, cinsiyet, ırk ve renk
farkı gözetmeden ilgilenirler.
Kendini-yaratanlar insanlık ile derinlemesine
bir özdeşleşme, yakınlık ve şefkat ilişkisi
içindedir.
Üstelik bu yakınlaşma, berrak algılamalarının
onlara, çevrelerindeki insanların, iki yüzlü,
budala, zayıf ve bazen habis olabildiklerini
göstermesine rağmen gerçekleşir.
9. Amaçlar ile araçları, iyi ve kötü yaklaşımları
ayırmada keskin bir sezgileri vardır.
Amaçlarına ulaşma süreci, amacın kendisi
kadar önemli ve keyif verici olabilir.
İyi ve kötü arasındaki fark konusunda
dogmatik bir netlikle emin olabilirler.
Kişilerarası ilişkilerde sevgi, anlayış, empati
ve ego bloklarının ötesine geçme
kapasitesine sahiptirler.
10. Kendini-yaratanların doğal, filozofik ve
şefkatli bir mizah anlayışı vardır.
İnsanların beceriksizliği, zaafları, dinleri ve
ırkları konusundaki küçültücü şakalar
onlara hoş gelmez.
Buna karşılık kendi zaafları ve kusurları
konusunda son derece alaycı ve şakacı
olabilirler.
11. İçinde bulundukları kültüre uyum
sağlayabilir ve iyi geçinebilirler fakat
kültürlendirmeye karşı dirençlidirler.
Bağımsız kişilikleri bu tür bir etkiye karşı
onları yalıtkan hale getirir.
Baş kaldırmalarını göstermek için olağan
dışı giyinmeleri veya otoriteye karşı isyan
etmeleri gerekmez.
12. Daima daha gerçekleşememiş hedefleri
bulunur.
Kendini-yaratanlar evliya değildir ve bir çok
kusurları olabilir.
Kişisel kusurları kendini-yaratan yaşam
biçiminin bir parçasıdır. Amaç ve araçlar
arasındaki farkın kişisel örneğini
oluştururlar.
13. Kendini-yaratma bir varoluş ve yaşam
biçimidir.
Bu özellikleri sağlayanların genelde sağlıklı
ve mutlu bir yaşamı olduğu çevreleri ile
uyum halinde oldukları söylenebildiği halde
bunun her kez için geçerli olduğunu
söyleyebilmek mümkün değildir.
Kendilerinden, çevrelerinden, teamüllerden
ve dünyanın durumundan tedirgin oldukları
da gözlenebilir.
14. Sağlıklı ve mutlu bir yaşam kişinin kendisi ve
çevresi ile uyum halinde olmasıdır ve insan
psikolojisinin bunu sağlayan sayısız
mekanizmaları bulunmaktadır.
Kendini-yaratma sadece farklı bir uyum şekli
sergileyen az sayıda kişinin özellikleri olarak
düşünülebilir.
Maslow bunun bir süreç olduğunu ve olgun
şeklinin orta yaşlarda gözlenebileceğini
belirtmektedir. Buna göre genç insanlarda
bütün bu özellikleri aramak doğru değildir.
15. Maslow'un ilgilendiği kendini-yaratanların
hemen hepsi yaratıcı, yenilikçi ve orjinale
yönelik kişilerdi. Bunun prestij, statü ve
uzmanlıkla bir ilgisi yoktu.
Kendini-yaratanlar ev hanımı, postacı,
akademisyen veya politikacı olabilirler.