SlideShare a Scribd company logo
1 of 67
14832220
Burcu KUTLUCA
Organik-Ekolojik-Biyolojik
Tarım; kimyasal gübre ve
pestisit gibi yapay dış girdileri
kullanmaksızın,sürdürülebilir
verimliliğe dayalı,çevreye ve
insan sağlığına zarar vermeden
,toprak verimliliğini ve gıda
güvenliğini esas alan
üretimden tüketime kadar her
aşaması kontrollü ve kayıtlı
olan sertifikalı bir üretim
şeklidir.
Organik Tarım Nedir?Organik Nedir?
Dünyada Organik Tarım
• Merkezi Almanya’da bulunan
Uluslararası Organik Tarım
Hareketleri Federasyonu
(IFOAM)’nun kayıtlarına göre
dünyada toplam 160 ülkede
yaklaşık 37,2 milyon hektar alanda
organik tarım yapılmaktadır (Willer
2011).
• Willer (2011)’in belirttiğine göre
toplam 37,2 milyon hektar organik
tarım alanının, 23 milyon hektarını
organik çayır-mera alanları ve 1,8
milyon hektarını ise organik yem
bitkileri üretim alanları
oluşturmaktadır.
1.Organik yem
bitkileri; 1.8
milyon Ha 5%
3.Organik çayır
mera alanları;
23 milyon Ha
62%
2.Diğerleri;
12.4 milyon Ha
33%
• Bu alanın büyük kısmı Avustralya
(12.0 milyon hektar), Arjantin (4.40
milyon hektar), ABD (1.95 milyon
hektar), Çin (1.85 milyon hektar),
Brezilya (1.77 milyon hektar),
İspanya (1.33 milyon hektar) ve
Hindistan (1.18 milyon hektar)’da
bulunmaktadır.
• Dünya organik tarım alanlarının
yaklaşık 2/3’ü organik otlak ve
meradır, çünkü Avustralya, Arjantin,
Çin ve Şili’deki organik tarım
alanlarının çoğunu organik otlaklar
oluşturmaktadır.
0 2 4 6 8 10 12 14
Avusturalya
Arjantin
ABD
Çin
Brezilya
İspanya
hindistan
(Organik üretim alan milyon/hektar)
*Kaynak:FİBL & IFOAM 2010
Şekil 2. En büyük üretim alanına sahip 10 ülke (2008)
• Dünyadaki toplam organik
alanların;
• %32,6’sı Okyanusya,
• %24,9’u Avrupa,
• %23’ü Latin Amerika,
• %9,6’sı Asya, %7,1’i kuzey Amerika
• ve %2,8’i Afrika’da yer almaktadır.
(Willer ve Klicher, 2011).
1. Okyanusya,
32.60%, 33%
2.Avrupa,
24.90%, 25%
3. Latin Amerika,
23%, 23%
4. Asya, 9.60%,
9%
5. K Amerika,
7.10%, 7%
Afrika, 2.80%, 3%
Dünyadaki organik alanların kıtalara göre dağılımı
1. Okyanusya 2.Avrupa 3. Latin Amerika 4. Asya 5. K Amerika Afrika
• Organik tarıma olan ilginin artması, çevre
ve sağlık ile ilgili endişelerin artması ve
sosyo-ekonomik koşulların gelişmesi gibi
faktörlerden kaynaklanmaktadır.
• Organik tarım ve gıda ürünlerine tüketici
talebinin artması sonucu organik tarımı
benimseyen çiftçi sayısı da doğal olarak
artmıştır.
• Bu talebin büyümesi aynı zamanda
uluslararası ticareti de geliştirmiştir.
Kendi ülkelerinde organik ürünler için iç
pazar ve talep olmadığı halde bazı
ülkeler, Avrupa’da yetişmeyen ve talep
edilen organik ürünleri üretmeye ve ihraç
etmeye başlamışlardır.
Tarihsel Gelişimi
 1930 yıllarında organik tarım modeli bir çok ülkede uygulanmaya başlamıştır.
 Organik tarım çalışmaları İlk kez 1910 yıllarında İngiltere de başlamıştır.
 Danimarka, İngiltere ve İsviçre organik tarım temellerini atan ülkelerdir
 Bugün ABD, Kanada, Avustralya, Japonya ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi gelişmiş
ülkelerde iç pazarı sürekli artış trendi gösteren organik ürünlerin üretimi gelişmekte
olan bu ülkelerde gerçekleştirilmiştir
 1972 yılında ise tüm dünyadaki organik tarım hareketlerini bir çatı altında toplamak
ve düzenlemek amacıyla IFOAM (Uluslar arası Organik Tarım Federasyonu) teşkilatı
kurulmuştur.
 Merkezi Almanya da olan bu teşkilat 86 ülkede 460 üye organizasyonu bünyesinde
toplamıştır.
1973 yılında Organik Tarım Araştırma Enstitüsünün (FIBL) kurulmuştur.
1985 yılında Avrupa’da Fransa’da ilk yasal düzenlemenin yapılmışdır.
1990’lı yıllarda AB Ülkelerinde çevreye uyumlu tarım politikalarının desteklenmeye
başlanmıştır.
1991 Yılında 2092/91 AB Konsey Tüzüğünün yürürlüğe girmesi ve 1999 yılında tüzüğe
hayvancılığın da dâhil edilmiştir.
Dünyadaki gelişmeler ışığında Avrupa Birliğinde Organik Üretim ve Etiketleme İle İlgili
Konsey Tüzüğü’nün1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Ülkemizde organik tarım faaliyetleri 1986 yılında Avrupa’daki
gelişmelerden farklı şekilde ithalatçı firmaların istekleri
doğrultusunda ve özellikle ;
• Fındık, Badem,
• Kurutulmuş Meyveler (Üzüm, İncir, Kayısı)
• Mercimek
• Ekolojik tarım hareketini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla 1992
yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur.
• Aynı yıl içinde İzmir’de yapılan “2. Akdeniz Ülkelerinde Ekolojik Tarım
Konferansı” , ETO tarafından organize edilmiştir.
• Ekolojik tarımın ilk temellerinin İzmir’de atılmış olması nedeniyle,
organizasyon, kontrol ve sertifika firmalarının çoğunun merkez büroları bu
şehirde bulunmaktadır.
• ETO’ nun da katkılarıyla "Bitkisel ve Hayvansal Tarım Ürünlerinin Ekolojik
Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmelik", Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
tarafından 18 Aralık 1994 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Günümüzde Organik Tarım
• Türkiye, dünyada organik tarım alanlarının en hızlı büyüdüğü ilk 4
ülke arasında yer alırken, son 5 yılda organik tarım alanı ile birlikte
organik üretim yapan çiftçi sayısı ve üretim miktarı yüzde 70 arttı.
Organik tarımın yıllık ekonomik hacmi 500 milyon doları buldu.
• Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu'nun verilerine
göre dünyada organik tarım alanlarının en hızlı büyüdüğü ülkelerin
başında sırasıyla Yunanistan, Meksika, Kazakistan ve Türkiye
geliyor.
*Kaynak BÜGEM
• Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de
son 5 yılda organik tarım üretimi yapılan toplam alan yüzde 73
artarak 510 bin hektardan 883 bin hektara çıktı.
• Aynı dönemde organik tarım ürünlerinin miktarı da yüzde 65
artarak 1 milyon 344 bin tondan 2 milyon 217 bin tona yükseldi.
• 2010 yılında organik tarımla uğraşan çiftçi sayısı 42 bin
seviyelerindeyken 2014'te bu sayı yüzde 70 artarak 71 bini aştı.
ORGANİK HAYVANSAL ÜRETİM DAHA HIZLI BÜYÜYOR
• Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği
Başkanı Atila Ertem, son yıllarda başta
tavuk ve yumurta ürünleri olmak üzere
organik tarımda hayvansal üretimin
bitkisel üretimden daha hızlı
büyüdüğüne dikkat çekmiştir.
• Ertem, organik tarımda bitkisel
üretimin yıllık yüzde 10-15 büyüme
oranına karşın özellikle kanatlı sektörü
ile birlikte geriden gelen organik
hayvansal üretimin yüzde 50
büyüdüğünü söyledi.
*
EN FAZLA İTHALAT BEBEK GIDASINDA
• Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı verilerine göre
2014 yılında en çok ithalatı
yapılan organik ürünlerin
başında 1,532 ton ile
bebek gıdası ve içeceği
geliyor.
• Bu ürünlerin ithal edilen
ülkeler arasında Almanya,
Avusturya, Çek
Cumhuriyeti ve Polonya yer
alıyor.
Milli Tarım Projesi
• 2016 yılında organik arıcılık ve
organik bitkisel üretim destek
kapsamında olacak. Organik
bitkisel üretim yapan
müteşebbisler dört kategori
altında alan bazlı destek alacak.
•
• İyi Tarım Uygulamaları
kapsamında ise meyve sebze,
örtü altı, süs bitkileri tıbbi ve
aromatik bitkiler desteklenecek.
• Bilim Teknik Dergi’sinin Temmuz 2003 sayısında yayınlanan bir çalışmaya
göre organik besinlerin tüketimi kalp rahatsızlıkları ile savaşımında
olumlu etkilerinin olabileceğini ortaya çıkardı.
• Zararlıya karşı yapay kimyasalların
kullanılmadığı organik üretim
alanlarında bitkiler zararlı canlılarla
kendi başlarına savaşabilmek için bol
miktarda salisilik asit üretirler. İsmini
söğüt ağacından alan bu madde
bitkilerin stres, hastalık gibi koşullarda
başa çıkabilmek için ürettiği savunma
kimyasalıdır.
• Aspirinin ham maddesi olan ateş
düşürücü etkisiyle tanınan salisilik asit,
damar sertliği ve kanser gibi
hastalıklarla mücadelede önem taşır.
• Çalışmaya göre vejetaryen olan Buda
rahiplerinin kanında et yiyenlere oranla
çok daha yüksek oranda salisilik asit
olduğu belirlenmiştir.
Yem Bitkileri Ve Önemi
• Yem bitkisi, hayvan yemi olarak
yetiştirilen, ancak bunun yanında toprak ve
suyu muhafaza etme, ekim nöbeti
içerisinde kendinden sonra gelen ürünlerin
verimini artırma özellikleri taşıyan,
doğrudan doğruya veya sonradan
yedirilmek üzere hasat edilerek kurutulan
veya silajı yapılan bitkilerdir.
• Kaba yem olarak tanımlanan yem bitkileri en ucuz besin kaynağıdır.
Hayvanların mide mikroflorası için lüzumlu besin maddelerini
içermektedir. Mineral ve vitamin kaynağı olmaları nedeniyle
hayvanların verim ve üreme performanslarını etkilerler.
Erozyonda en etkili silahtır!
• Yem bitkilerinin yem olma niteliğinin yanında daha birçok faydalı
yönleri vardır. Tarımsal üretimin esas kaynağı olan toprağın yerinde
tutulmasında yani toprak ve su erozyonlarının önlenmesinde en etken
silahtır.
Organik Gübredir!
• Özellikle baklagil yem bitkileri (Yonca, üçgül, fiğ, korunga, lüpen,
mürdümük, gazal boynuzu vs.) köklerindeki Rizobium bakterileri
yardımıyla, havanın serbest azotunu fikse ederek, toprağı azotça ve
organik madde bakımından zenginleştirmektedir.
• Organik tarım, toprakta kolay çözünen, bitki tarafından doğrudan
alınan sentetik ticari gübrelerin kullanımını yasaklar. Eksilen besin
maddelerinin ise, ahır gübresi, yeşil gübreleme ve kompost ile
tamamlanması amaçlanır.
Ekim nöbetinde vazgeçilmezdir!
• Toprağın derin tabakalarında çözünmez halde bulunan bazı besin
elementlerini (fosfor gibi) çözündürüp, toprağın üst tabakalarına
taşıyarak kendinden sonra gelecek ürün için hazır hale getirirler. Başka
yabancı otların gelişmesine müsaade etmezler.
• Böylece girmiş oldukları ekim nöbeti sistemi (münavebe) içerisinde
toprak verimliliğini artırarak kendinden sonra gelen ürünün hem
veriminin fazla miktarda artmasına hem de kaliteli ve lezzetli ürünlerin
üretilmesine imkân sağlarlar.
• Buğdaygil ve baklagil yem bitkileri ekildikleri toprakları yalnız verimli
hale getirmekle kalmazlar. Aynı zamanda artıkları ile toprağın organik
madde miktarını artırarak yapısını düzeltirler. Toprağın organik
madde yönünden zenginleşmesi ise, özellikle yağışı az olan yerlerde
çok önemli husus olan toprağın su tutma ve besin maddeleri
kapasitesini artırır.
Organik Tarım da Yem Bitkileri
• 2010 yılı verilerine göre organik olarak yetiştirilen tarla
bitkilerinde (geçiş süreci dahil) üretim miktarı bakımından %61
oranla en fazla yem bitkileri yetiştirilmektedir (648.719 ton).
Bunun da 347.000 tonu yonca üretimi ve 147.000 tonunu da
çayır mera üretimi teşkil etmektedir.
61%
31%
6%
2%
Organik Tarla Bitkilerinin üretim miktarları (%)
1. Yem Bitkileri 2. Tahıllar 3. Endüstri B. 4. Baklagiller
• Toplam üretimin %31’lik kısmında ise
organik tahıllar yer almaktadır
(322.437ton). Bunun da 243.000 tonu
organik buğday üretimi ve 40.000 tonu
da organik mısır üretimi teşkil
etmektedir.
• % 6’lik organik endüstri bitkileri
üretiminde (58.631 ton) en fazla
organik pamuk (51.600 ton) yer
almaktadır. %2’lik organik yemeklik
tane baklagil bitkileri üretiminde
(17.180 ton) en fazla organik
mercimek (9.800 ton) ve organik
nohut (6.800 ton) yer almaktadır
(Anonim,2011).
Organik yem bitkileri tarımına başlama,
yönetmeliklere uygun olarak
yetkilendirilmiş kuruluş ile üretici
arasında sözleşme yapılarak
gerçekleştirilmektedir.
Yetiştiricilik, yetkilendirilmiş
kuruluşun kontrolü ile devam etmekte ve
sonuçta da ürünün sertifikalandırılması
ile son bulmaktadır.
Organik yem bitkisi yetiştiriciliğine
başlamak isteyen çiftçi *geçiş sürecine
alınır.
• Yönetmeliğe göre *geçiş süreci (Madde 8-b), tek
yıllık bitkiler ile mera ve yem bitkilerinde 2 yıl, çok
yıllık bitkilerde 3 yıldır.
• Tek yıllıklarda ekim tarihi, çok yıllıklarda ise hasat
tarihi göz önüne alınır. Fakat yetkilendirilmiş
kuruluş arazinin daha önceki kullanım durumunu
göz önünde bulundurarak geçiş sürecini
azaltabilmekte yada arttırabilmektedir.
*Yönetmelik hükümlerine göre faaliyete başlanmasından, ürünün organik olarak
sertifikalandırılmasına kadar geçen dönem
• 2011 verilerine göre;
• organik yonca üretiminde Ağrı
(6.813 ton), Erzurum (7.262 ton)
ve Iğdır (3.278 ton);
• organik fiğ üretiminde Kars (4.016
ton), Şanlıurfa (3.239 ton) ve
Erzurum (1.252 ton);
• organik korunga üretiminde ise
Erzurum (2.799 ton), Ağrı (2.119
ton) ve Kars (1.974 ton) illerinde
en fazla yetiştiricilik yapılmaktadır.
• En fazla organik yem bitkisi üretimi yapılan iller sırası ile Van,
Erzurum, Ağrı, Kars, Sivas, Çanakkale, Muş, Bayburt, Bitlis,
Gümüşhane ve Erzincan’dır.
• Ülkemizde 2012 yılı itibari ile 195
486 ton organik yonca,
• 60 406 ton organik korunga,
• 29 900 ton organik fiğ,
• 28 598 ton organik silajlık mısır,
• 197 ton organik mürdümük,
• 58 ton organik yem şalgamı,
• 12 ton organik sorgum ve
• 396 ton organik diğer yem bitkisi
üretimi yapılmaktadır.
• Toplamda ülkemizde çayır otu
hariç 315 053 ton organik yem
bitkisi üretilmektedir.
• (Anonim 2012)
195486, 47%
60406, 15%
29900, 7%
128598, 31%
1. Yonca 2. Korunga 3. Fiğ 4. Mısır
Çayır-Meralarda Organik Tarım ve Hayvan
İlişkileri
• Çayır-mera alanlarında organik
tarım uygulanarak, et ve süt
hayvancılığı yapıldığında,
hayvanların ürün artışı muhafaza
edildiği gibi, meraların floristik
kompozisyonu da iyileşmektedir.
• Bu nedenle son yıllarda orta
Avrupa’da çayır-meralarda
organik uygulama çok
yaygınlaşmış olup ülkeler
arasında çok ciddi projeler
yapılmaktadır. (Isselstein ve ark.,
2003,)
Hayvan beslemede kullanılan kaba yemin kaynağını; doğal çayır-meralar, tarla
tarımı içinde yetiştirilen yem bitkileri ve tarla tarımı artıkları oluşturmaktadır.
Çayır-mera alanlarında, hayvanların otlamalarına sunulacak bitkisel kaynaklı
yemler, genetik yapısı değiştirilmemiş, sentetik kimyasal gübre ve tarımsal ilaç
kalıntıları içirmedikleri için, hayvan ve insan sağlığını tehdit etmemektedir.
Eğer hayvan beslenmesinde silo yemleri kullanılacaksa, silo yemi
hazırlanmasında sadece fermantasyona yardımcı katkı maddelerinden izin
verilenler kullanılmalıdır (Hopkins ve ark, 1991).
• Yoğun yem olarak protein içeriği yüksek, koca fiğVicia narbonensis),
• Burçak (Vicia ervilia),
• Yem bezelyesi (Pisum arvense),
• Lüpenler (Lupinus L.),
• yanında, Mısır (Zea mays.) v.b. gibi tarla koşullarında yetiştirilen yıllık
baklagil ve buğdaygil yem bitkilerinin küspelerinin işlenmeleri
aşamasında kimyasal solventler ile muamele edilmemiş olması
gerekmektedir (Anonim, 2002).
• Ülkemizde kaba yem olarak tahıl samanı çok büyük bir yer
tutmaktadır. Kaba yem kaynakları içinde samanın payı %
60’ı geçmektedir. Saman, hayvan yemi olarak çok az bir
besleme değerine sahip olduğundan, hayvancılığı ileri
gitmiş ülkelerde, kaba yem olarak dikkate dahi
alınmamaktadır.
• Bütün bunlar değerlendirildiğinde; Ülkemiz kaba yem
kaynaklarının hayvanlarımızı yaşam gereksinimlerini bile
karşılayamayacak durumda olduğu görülmektedir
Organik Hayvansal Üretim – Yem Bitkileri
• Organik hayvancılık, yüksek
kalitede, sağlıklı ve risksiz ürünler
talep eden tüketicilere yönelik,
organik üretim teknikleriyle
kontrollü ve sertifikalı olarak
gerçekleştirilen bir hayvansal
üretim faaliyetidir.
• Türkiye'de ekolojik hayvancılığa
ilişkin çalışmalar daha çok arıcılık
üzerinde yoğunlaşmış olup, ekolojik
et ve süt üretimine yönelik
araştırmalar ise son zamanlarda
önem kazanmaya başlamıştır.
Türkiye Organik Hayvansal Üretim *(Geçiş süreci dahil) (GTHB 2012)
Yıllar Üretici Sayısı Büyükbaş Hayvan
(Baş)
Küçükbaş Hayvan
(Baş)
Kanatlı Varlığı
(Adet)
2004 10 1480 24420 250
2011 225 12162 33810 431754
2012 1587 56204 33985 281132
% Değişim
(2004-2005)
15720 3697 39 112352
*Geçiş süreci, üretimin başlangıcından, elde edilen et, süt gibi ürünün organik
olarak kabul edilmesine kadar geçen süreci kapsar.
• Gıda, Tarım ve Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre Türkiye’de
1.587 üreticiye ait
• 56.204 baş büyükbaş,
• 33.985 baş küçükbaş ve
• 281.132 adet kanatlı varlığı organik üretim altındadır.
• Organik hayvansal üretim yapan
işletmelerde hayvanların besinlerinin
yüksek oranda organik olma
zorunluluğu vardır.
• Bu nedenle geleneksel yetiştiricilikten
bir kısım farklılıklar gösteren, organik
yem bitkileri yetiştiriciliği büyük önem
arz etmektedir.
• 10 Haziran 2005 yılında çıkarılan
Organik Tarım Yönetmeliği’nde
organik yem temini
ile ilgili olarak aşağıdaki ibareler yer
almaktadır.
Madde 16. Organik Hayvansal Üretimde Yem
Temini ve Hayvan Besleme
a) Kürk hayvanı, pet hayvanı
dışında organik hayvan
yetiştiriciliğinde hayvanlar organik
olarak üretilmiş kaba ve kesif
yemlerle beslenmelidir.
b) Hayvanlar öncelikle yetiştirildikleri
işletmeden sağlanan organik yemlerle,
mümkün olmaması halinde bu
yönetmelik hükümlerine uygun
hareket eden diğer işletmelerden
sağlanan yemlerle beslenir.
c) Yetiştirme sistemi; yılın değişik
dönemlerinde hayvanların otlaklara
ulaşabilmelerine mümkün olduğunca olanak
sağlamalıdır. Rasyonda silaj, taze veya kuru
ottan oluşan günlük kaba yemin kuru madde
içeriği en az %60 olmalıdır.
d) Çiftçinin yemlerini yalnızca organik
üretimden sağlayamaması durumunda
geleneksel yem maddelerinin sınırlı oranda kullanılmasına
izin verilir. Her yıl için izin verilen geleneksel yem
maddeleri oranı,geviş getiren hayvanlarda 2007 yılı
sonuna kadar %5 ve %15’tir (17 Ekim
2006’da değiştirilmiş madde).
Organik üretimde tüm hayvanlar,
tamamen organik olarak üretilmiş kaba
ve kesif yemlerle
beslenilmelidir. Hazırlanacak rasyonlar,
farklı fizyolojik evrelerdeki tüm
hayvanların besleme ihtiyacını
karşılamalıdır.
Hayvanların zorla beslenmesi yasak
olup, yemleme programları üretim
artışının yanında, elde edilen ürünün
kalitesini de artırması hedeflenmelidir.
Organik Süt ve Besi
Sığırcılığı
• Türkiye’de güncel organik tarım yönetmeliğine göre, organik et ve
süt sığırı işletmelerinde rasyonların kuru madde cinsinden %60
kaba, %40 kesif yemlerden oluşması gerekmektedir.
• Bununla birlikte, kontrol kuruluşunun denetiminde, yeni doğum
yapmış ineklerde azami 3 ay süre ile, yoğun enerji ihtiyaçlarından
dolayı, kesif yem oranı %50’ye çıkarılabilir (Anonim, 2010)
• Çiftliklerde yemlerin yalnızca organik yemlerden sağlanamaması
durumunda, yemin bir kısmının konvansiyonel üretim yapan
işletmelerden temin edilmesine müsaade edilmektedir.
Organik hayvan beslemede kaba yemler,
mekanik tokluk yanında esasen enerji
kaynağı olarak kullanılan proteince zengin
olanlar tercih edilmelidir.
Bu amaçla kuru ot ve silaj elde edilmesinde
baklagiller ve baklagil ve buğdaygil
karışımlarından yararlanılmalıdır.
.
Organik çiftliklerde, yemleme sürelerinin kısa olması ve yemlerin
sıra dizininde verilmesi, güçlü hayvanların önce tüketmek istemesi
nedeniyle güçsüz olanlarla dövüşmesine ve her iki hayvanda da
gereksiz strese, yaralanmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle de,
organik beslemede sığırlara, özellikle de laktasyondaki ineklere,
ad libitum besleme programı uygulanmalıdır.
Organik ve Konvansiyonel Çiftliklerde Elde Edilen
Süt ve Et Kalitelerinin Karşılaştırılması
• Organik işletmelerde kaba, konvansiyonel işletmelerde ise kesif yem
ağırlıklı rasyon uygulamaları, insan sağlığı üzerinde bir çok olumlu
etkisi bulunan omega-3 ve Konjuge Linoleik asit bakımından farklılıklar
oluşturmuştur. Capuano et al. (2012)
• Bir çok çalışmaya atfen yapmış olduğu derlemede, organik sütlerin
omega-3 ve Konjuge Linoleik asit bakımından daha zengin olduğu
bildirilmiştir. Bu farklılık, organik yemlerde rasyonda ağırlıklı olarak,
kaba ve taze yeşil otların fazlalığına atfedilmiştir.
• Yapılan bazı çalışmalar, organik sürülerde bazı metabolik hastalıkların
(mastitis, ketosis, süt humması vb.) konvansiyonel sürülere oranla
daha düşük düzeyde olduğunu göstermiştir (Reksen ve ark., 1999;
Hamilton ve ark., 2002).
• Ayrıca, Atasever ve Erdem (2007), kapalı ahırlarda barındırılan süt
ineklerinde, sürü içindeki mastitis olgularının azaltılması bakımından,
meraya dayalı organik süt sığırcılığınınbir avantaj oluşturduğu
bildirilmiştir.
• Organik yetiştirilen süt sığırlarının kaba yemi süte çevirme
etkinliklerinin ve sürü içindeki sağmal inek oranının konvansiyonel
sürülerdekine oranla daha yüksek olduğu bildirilmektedir (Reksen ve
ark., 1999).
• Konvansiyonel yetiştirilen sürülerdeki ineklerin süt verimlerinin
organik sürülerdekine göre daha yüksek (Reksen ve ark., 1999; Olivo
ve ark.,)
Sığır eti ile ilgili yapılmış olan bazı çalışmalarda (Yang et al., 2002;
Nielsen et al., 2005; Marino et al., 2005), çoklu doymamış yağ asidi ve
Konjuge Linoleik ait bakımından organik etlerin daha zengin olduğu
bildirilmiştir. İtalya’da yapılmış olan bir çalışmada, organik ve
konvansiyonel şartlarda besiye alınan sığırlarda M.Longissimus Dorsi
kasının kalitesi incelenmiştir (Gallo and Bailon, 2012).
Organik Koyun Yetiştiriciliği
• Koyunlar toprak zeminine daha yakın otlama davranışları iç parazit ile
bulaşıklılıkta sığırlardan daha hassastırlar.Hayvanların otlak alanları
parazit bulaşıklılığı bakımından büyük önem arz etmektedir. Organik
koyun yetiştiriciliği otlatmaya daha fazla dayalı bir yetiştiricilik
olduğundan mera alanlarında toprak ile ilgili tedbir ve uygulamalar
giderek önem kazanan ve bununla ilgili bir seri araştırmalar yapılan
konulardır.
• Araştırmalar, gazal boynuzu, korunga, yonca, üçgül gibi yoğun tanen
içeren yem bitkilerinin organik koyun yetiştiriciliğinde kullanılmasının
koyun ve keçilerde parazit kontrolünde çok etkili olduğuna dikkat
çekmektedir. Yoğun tanen içeren bu yemlerle beslemenin koyun ve
keçilerin genel sağlık parametrelerini olumlu yönde etkilediği parazit
toleransının iyileştirdiği yönünde araştırmalar yürütülmektedir.
• Bu durum organik hayvancılık ve koyun yetiştiriciliğinde otlatmanın ve
çayır, mera alanlarının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
• Bitkilerin içerdikleri yoğun
tanenlerin direkt antiparaziter
etkileri sindirim kanalı
parazitlerine direkt etkileyerek
larval gelişimi engelleyerek;
indirekt etkileri ise rumen de
proteinlere bağlanarak ve
mikrobiyel yıkılmayı engelleyerek
oluşmaktadır. (Min ve ark 2013).
Organik ve Konvansiyonel Çiftliklerde Elde
Edilen Süt ve Et Kalitelerinin Karşılaştırılması
Organik ve konvansiyonel koşullar sağlanan koyunlarda süt verimi,
sütteki protein, yağ ve laktoz değerleri organik koşullarda,
konvansiyonel koşullara göre %18 daha düşük bulunmuş fakat
sütteki % yağ ve % protein oranları her iki sistemde de, % laktoz
oranı ise organik sistemde daha düşük bulunmuştur.
Araştırma da düşük üretim girdileri nedeniyle organik üretimin
üreticiler tarafından tercih edildiği bildirilmiştir (Kastelic ve
Kompan, 2008)
Yine organik ve konvansiyel koyun sütlerinin yağ asitleri ve
kansere karşı koruyucu etkili konjugelinoleik asit (CLA)
miktarlarının karşılaştırıldığı bir araş-tırmada, üretim sisteminin
sütün kimyasal yapısını etkilediğini ve özellikle konvansiyo-nel
sütteki yağ içeriğinin organik sütte daha düşük olduğunu buna
karşın organik sütlerin doymamış yağ asitleri, yağ asitleri ve
konjugelinoleik asit (CLA) bakımından organik koyun sütlerinin
daha üstün olduğu bildirilmiştir.
 Araştırma da organik koyun sütlerinin konvansiyel üretilenlere
göre daha yüksek besleyici değer taşıdığı sonucuna varılmıştır
(Tsiplakou ve ark. 2010).
• Organik beslenen koyunlardan elde edilen etler konvesiyonel olarak
yetiştirilenlere göre daha az yağ ve doymuş yağ asitleri içermekte buna
karşın daha fazla doymamış yağ asitleri içermektedir (Hansson ve ark.
2000; Rembialkowska ve Srednicka, 2009).
• Organik ve konvansiyonel olarak beslenen kuzuların besi performansı
ve et kalitesinin incelendiği bir araştırmada organik beslenen kuzular,
konvansiyonellere göre hedeflenen besi sonu canlı ağırlığa daha kısa
sürede ulaşmışlar ve organik kuzularda besi süresince günlük ortalama
canlı ağırlık artışı konvansiyonellere göre daha yüksek bulunmuştur.
Erdoğan ve ark. 2005).
• Organik kuzu etleri, konvansiyonel olarak üretilenlere göre, daha sulu
ve içerdiği yüksek miktardaki lineolik asit ve yağ asitleri dolayısıyla daha
lezzetli bulunmuştur (Hansson ve ark. 2000; Angood ve ark. 2008).
Organik Tavuk
Yetiştiriciliği
• Tavuk merasında kullanılabilecek bitkiler
tavukların besin madde ihtiyaçlarının yaklaşık
%20- 30’sini organik meradan karşılayabileceği
dikkate alınarak, yem formülasyonunda gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır.
• Dolayısıyla aroma ve doymamış yağ asitleri
bakımından (özellikle omega 3 ve 6) zengin
doğal ya da yapay mera yem bitkilerine ağırlık
verilmesi organik kanatlı eti kalitesine olumlu
etkide bulunulacak araştırmalara ihtiyaç
duyulmaktadır.
• Bunun dışında, örneğin bir tür iştah acıcı özelliğe
sahip, doğal mera bitkisi kapari düşünülebilir.
• Cumhuriyet üniversitesi organik kanatlı
üretimi araştırma sahasında oluşturan tavuk
merasında temel olarak Gazal boynuzu (Lotus
corniculatus) ve Kılçıksız brom (Bromus
inermis) bitkilerinden yararlanılmıştır.
• Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz
havzası orijinli gazal boynuzu türleri,
Türkiye’nin doğal çayır ve mera alanlarında
yaygın olarak bulunmakta ayrıca; tuzlu, asitli,
verimsiz, toprak derinliğinin az olduğu ve
drenajı zayıf olan her türlü toprak yapısına da
toleransı yüksek olan bir baklagil yem
bitkisidir.
Organik Arıcılık
• Organik arıcılık sadece organik
tarım alanlarında veya doğal
yapısı bozulmamış mera ve
yaylalarda yapılabilir.
• Çayır ve meralarda bol miktarda
bulunan adi yonca, korunga, ak
üçgül, çayır üçgülü, kırmızı üçgül,
taş yoncası türleri ve gazel
boynuzu gibi çok önemli yem
bitkileri aynı zamanda arılar için
de zengin birer nektar ve polen
kaynağı durumundadır.
• Bu bitkilerin nektar ve polen
üretimleriyle bal arılarının bunları
ziyaretleri arasında yakın bir ilişki
vardır. ve meralar arılar için zengin
nektar ve polen kaynağı
durumundadır. Dolayısıyla
buralarda yapılan organik arıcılık
verimlilik açısından da önemlidir.
Özellikle Doğu Anadolu gibi bakir
bölgeler hayvancılığın tüm
alanlarında olduğu gibi arıcılık
açısından da büyük önem arz
etmektedir.
ORGANİK TARIM DÜNYAYI BESLEYEBİLİR Mİ?
Rodale Enstitüsü birkaç ay önce
yayımladığı raporda 1981 yılından
beri yürüttüğü organik-
konvansiyonel karşılaştırmalı
denemelerde verimin hemen hemen
eşit olduğunu ancak kârlılığın
organikte daha yüksek olduğunu
vurguluyor. Hal böyle iken neden
Amerika’da ekilen alanların sadece
yüzde 0.52’si organik diye sormadan
edemiyor insan…
• 2050 yılında 9 milyarı aşması
beklenen dünya nüfusunun
beslenmesi gerçekten önemli bir
sorun olarak karşımıza
çıkmaktadır.
• Ekilebilir alanları artırmak pek
mümkün olmadığı gibi, tarımsal
üretimde kullanılabilecek su
kaynakları da hızla azalmaktadır.
Dolayısı ile artan nüfusu
besleyecek miktarda üretim için
ekilebilir alanların genişlemesi
değil, birim alandan alınan ürün
miktarının artırılması
gerekmektedir.
• Klasik ıslah yöntemleriyle
elde edilebilecek biyolojik
verim artışının da artık
sınırlarına gelindiği
düşünüldüğünde, bitki ıslah
çalışmalarında genetik
mühendisliği gibi yeni
teknolojilerin kullanılması
kaçınılmaz görünmektedir.
• Organik tarım ya da ekolojik tarım
başta ABD ve Avrupa Birliği olmak
üzere dünyanın uygun ekolojik
bölgelerinde tercih edilen bir
üretim sistemi olabilir.
• Bunun, özellikle aşırı kimyasal
gübre ve yoğun pestisit
kullanımından kaynaklanan çevre
sorunlarına karşı tercih edilmesi de
kuşkusuz yararlı olacaktır.
• Ancak, hâlâ kıtlıkla boğuşan bazı
Afrika ülkelerinin zorunlu olarak
organik üretim yaptıklarını da
unutmamak gerekmektdir.
Organik Tarımla ilgili temel sorunlar ve Çözüm
Önerileri
Türkiye’de organik hayvancılık potansiyeli yeterince değerlendirilememektedir.
Üreticilerin örgütsüz olması bu sorunun en önemli kaynağıdır.
Organik ürünlerin pazarlanmasında Türkiye’de bir birlik ya da kooperatif sisteminin
olmaması nedeniyle tüketiciler bu ürünleri yüksek fiyattan satın almaktadır.
Avrupa Birliği ülkelerinde üretimi yapılan organik ürünlerin tüketiciye ulaştırılması,
üreticilerin bu alanda eğitimi ve danışmanlık hizmetleri kooperatifler tarafından
sürdürülmektedir.
Organik üretim yapacak olan işletme çalışanlarının bu konudaki bilgi eksikliği de bu
alanda yaşanan diğer bir sorundur.
Organik hayvancılık alanında ülkemizde üreticileri teşvik edici yeterli
destekleme programının uygulanması ve üretim planlamasının yapılması bu
alanda önemli ilerlemelere neden olabilecektir.
Nitekim Avrupa Birliği ülkelerinde kooperatifler üye üreticileri
desteklemektedir.
Organik hayvancılık meraların temel yem kaynağı olarak kullanılmasını
önermektedir.
Bu sebeple ülkemizde mera ile ilgili yasal düzenlemelerin hızlı bir şekilde
yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle doğru ve kaliteli organik ürünlerin elde edilmesi, sistemin tüm
detayları hakkında eğitim prosedürlerinin oluşturulması önem taşımaktadır.
Organik üretimdeki denetim ve sertifikasyon dışa bağımlı olduğundan maliyeti
de artırmaktadır.
Bu nedenle bu konuda gerekli olan yasal düzenlemelerin yapılması
gerekmektedir.
Ülkemiz bitki ve iklim koşulları göz önüne alındığında organik tarım ve
hayvancılık sisteminin gerektirdiği yasal düzenlemeler yapıldığı ve uygulandığı
takdirde bu alanda önemli ilerlemelerin gerçekleşebileceği söylenebilir.
SONUÇ
• Çayır-mera alanlarında veya tarla tarımı içinde, yem bitkilerinin
organik olarak yetiştirilmesi sonucu; Gübre, savaşım unsurları v.b.
girdiler en aza inecek, toprağın organik yapısı arzulanır biçimde
düzelecek, elde edilecek bitkisel ve hayvansal ürünlerin maliyeti
düşecek, daha sağlıklı ve kaliteli ürünler elde edilecektir.
• Bu bağlamda, yem bitkileri hayvan besleme ayrılmaz bir bütün
oluşturmaktadır.

More Related Content

What's hot

19 - Organik Arıcılık
19 - Organik Arıcılık19 - Organik Arıcılık
19 - Organik ArıcılıkHasan Tosun
 
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım UygulamalarıÖrtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım UygulamalarıMeltem Şahin
 
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3Education PowerPoints
 
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3Education PowerPoints
 
Ecofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkishEcofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkishKarel Van Isacker
 
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive GEORGE DIAMANDIS
 

What's hot (10)

19 - Organik Arıcılık
19 - Organik Arıcılık19 - Organik Arıcılık
19 - Organik Arıcılık
 
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım UygulamalarıÖrtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları
Örtüaltında Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları
 
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3
Ecogard Io2 unit 6. fertilisation in ecological vegetable gardeninig tr v3
 
Ege Universitesi-Sunumu
Ege Universitesi-SunumuEge Universitesi-Sunumu
Ege Universitesi-Sunumu
 
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3
Ecogard Io2 unit 8. use of machinery in ecological vegetable gardening tr v3
 
Ecolive module turk-new
Ecolive module turk-newEcolive module turk-new
Ecolive module turk-new
 
Ecolive module tk-final
Ecolive module tk-finalEcolive module tk-final
Ecolive module tk-final
 
Ecofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkishEcofar wp5 module 3.1 turkish
Ecofar wp5 module 3.1 turkish
 
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive
Organik Zeytinyağı Üretimi İçin Eğitimive
 
Meyvecilik
MeyvecilikMeyvecilik
Meyvecilik
 

Viewers also liked

Viewers also liked (20)

Osteoporoz ve Süt
Osteoporoz ve SütOsteoporoz ve Süt
Osteoporoz ve Süt
 
Korunga
KorungaKorunga
Korunga
 
Organic Agriculture in Turkey
Organic Agriculture in TurkeyOrganic Agriculture in Turkey
Organic Agriculture in Turkey
 
Hıdroponık mı yoksa hıgroskokıp tarım mı ! kadisur
Hıdroponık mı yoksa hıgroskokıp tarım  mı   ! kadisurHıdroponık mı yoksa hıgroskokıp tarım  mı   ! kadisur
Hıdroponık mı yoksa hıgroskokıp tarım mı ! kadisur
 
Inter-Cluster Organics Project
Inter-Cluster Organics ProjectInter-Cluster Organics Project
Inter-Cluster Organics Project
 
AVRUPA ORGANİK TARIM STANDARDI EĞİTİMİ SUNUM NOTLARI
AVRUPA ORGANİK TARIM STANDARDI EĞİTİMİ SUNUM NOTLARIAVRUPA ORGANİK TARIM STANDARDI EĞİTİMİ SUNUM NOTLARI
AVRUPA ORGANİK TARIM STANDARDI EĞİTİMİ SUNUM NOTLARI
 
EDA ERDEM- FUAR DESTEKLERİ-12.12.2013
EDA ERDEM- FUAR DESTEKLERİ-12.12.2013EDA ERDEM- FUAR DESTEKLERİ-12.12.2013
EDA ERDEM- FUAR DESTEKLERİ-12.12.2013
 
YATIRIM TEŞVİKLERİ- 12.12.2013
YATIRIM TEŞVİKLERİ- 12.12.2013YATIRIM TEŞVİKLERİ- 12.12.2013
YATIRIM TEŞVİKLERİ- 12.12.2013
 
Organic Farming in Turkey
Organic Farming in TurkeyOrganic Farming in Turkey
Organic Farming in Turkey
 
Güçlü büyüyen şirket olmak
Güçlü büyüyen şirket olmakGüçlü büyüyen şirket olmak
Güçlü büyüyen şirket olmak
 
Trabalho de espanhol
Trabalho  de espanholTrabalho  de espanhol
Trabalho de espanhol
 
Frases y datos del rock and roll
Frases y datos del rock and rollFrases y datos del rock and roll
Frases y datos del rock and roll
 
Artículo científico
Artículo científicoArtículo científico
Artículo científico
 
AL QURB DAN AL BU'D
AL QURB DAN AL BU'DAL QURB DAN AL BU'D
AL QURB DAN AL BU'D
 
Deepak Digambar Thaware - CV
Deepak Digambar Thaware - CV Deepak Digambar Thaware - CV
Deepak Digambar Thaware - CV
 
¿Patrimonio o monumento?
¿Patrimonio o monumento?¿Patrimonio o monumento?
¿Patrimonio o monumento?
 
Info
InfoInfo
Info
 
Description of Service
Description of ServiceDescription of Service
Description of Service
 
How to eliminate mandami
How to eliminate mandami How to eliminate mandami
How to eliminate mandami
 
Energia Electrica en España
Energia Electrica en EspañaEnergia Electrica en España
Energia Electrica en España
 

Similar to Organik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri

Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine girişÜnite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine girişKarel Van Isacker
 
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable productionIo2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable productionKarel Van Isacker
 
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3Education PowerPoints
 
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar  ve eti̇kGeneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar  ve eti̇k
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇kFatih University
 
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübrelemeUnit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübrelemeKarel Van Isacker
 
Gdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇kGdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇kNeslihan Tan
 
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptxALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptxYiitKiraz
 
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri Meltem Şahin
 
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013canberkay
 
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening tr
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening trEcogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening tr
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening trEducation PowerPoints
 
8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi
8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi
8 - Polinasyonun Yeri ve ÖnemiHasan Tosun
 
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptxBAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptxesracdogan
 
08 polinasyonun yeri ve önemi
08 polinasyonun yeri ve önemi08 polinasyonun yeri ve önemi
08 polinasyonun yeri ve önemiEngin KAHRAMAN
 
Yonca hastalıkları
Yonca hastalıklarıYonca hastalıkları
Yonca hastalıklarıadex25
 
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdfTheEAK1
 

Similar to Organik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri (20)

Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine girişÜnite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
Ünite 1. Ekolojik sebze yetiştiriciliğine giriş
 
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable productionIo2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production
 
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
Ecogard Io2 unit 1. introduction to ecological vegetable production tr v3
 
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar  ve eti̇kGeneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar  ve eti̇k
Geneti̇ği̇ deği̇şti̇ri̇lmi̇ş organi̇zmalar ve eti̇k
 
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübrelemeUnit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
Unit 6. Ekolojik sebze yetiştiriciliğinde gübreleme
 
Gdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇kGdo ve bi̇yogüvenli̇k
Gdo ve bi̇yogüvenli̇k
 
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptxALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
ALGLER fonksiyon sunumu orta doğu teknik üniversitesi.pptx
 
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
Entegre üretim, organik üretim ve topraksız kültür sistemleri
 
Atadan Toruna Tohum Seferberliği Basın Lansmanı
Atadan Toruna Tohum Seferberliği Basın LansmanıAtadan Toruna Tohum Seferberliği Basın Lansmanı
Atadan Toruna Tohum Seferberliği Basın Lansmanı
 
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013
Besin kaynaklı sağlık sorunları ve yönetimi, 2013
 
Ecofar wp5 module 6 turkish
Ecofar wp5 module 6 turkishEcofar wp5 module 6 turkish
Ecofar wp5 module 6 turkish
 
Ecofar WP5 Module 1 Turkish
Ecofar WP5 Module 1 TurkishEcofar WP5 Module 1 Turkish
Ecofar WP5 Module 1 Turkish
 
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening tr
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening trEcogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening tr
Ecogard IО2 unit 10. entrepreneurship in ecological vegetable gardening tr
 
8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi
8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi
8 - Polinasyonun Yeri ve Önemi
 
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptxBAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
BAKTERİLERİN BİYOTEKNOLOJİDE KULLANIM ALANLARI.pptx
 
08 polinasyonun yeri ve önemi
08 polinasyonun yeri ve önemi08 polinasyonun yeri ve önemi
08 polinasyonun yeri ve önemi
 
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği
Ekolojik Tarım Organizasyonu DerneğiEkolojik Tarım Organizasyonu Derneği
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği
 
Yonca hastalıkları
Yonca hastalıklarıYonca hastalıkları
Yonca hastalıkları
 
Uygulamalı bitki bilgilendirmesi
Uygulamalı bitki bilgilendirmesiUygulamalı bitki bilgilendirmesi
Uygulamalı bitki bilgilendirmesi
 
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf
87-organik-tarim-5-organik-gubreler.pdf
 

Organik Tarımda Yem Bitkilerinin Yeri

  • 2.
  • 3. Organik-Ekolojik-Biyolojik Tarım; kimyasal gübre ve pestisit gibi yapay dış girdileri kullanmaksızın,sürdürülebilir verimliliğe dayalı,çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden ,toprak verimliliğini ve gıda güvenliğini esas alan üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve kayıtlı olan sertifikalı bir üretim şeklidir. Organik Tarım Nedir?Organik Nedir?
  • 4. Dünyada Organik Tarım • Merkezi Almanya’da bulunan Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM)’nun kayıtlarına göre dünyada toplam 160 ülkede yaklaşık 37,2 milyon hektar alanda organik tarım yapılmaktadır (Willer 2011). • Willer (2011)’in belirttiğine göre toplam 37,2 milyon hektar organik tarım alanının, 23 milyon hektarını organik çayır-mera alanları ve 1,8 milyon hektarını ise organik yem bitkileri üretim alanları oluşturmaktadır. 1.Organik yem bitkileri; 1.8 milyon Ha 5% 3.Organik çayır mera alanları; 23 milyon Ha 62% 2.Diğerleri; 12.4 milyon Ha 33%
  • 5. • Bu alanın büyük kısmı Avustralya (12.0 milyon hektar), Arjantin (4.40 milyon hektar), ABD (1.95 milyon hektar), Çin (1.85 milyon hektar), Brezilya (1.77 milyon hektar), İspanya (1.33 milyon hektar) ve Hindistan (1.18 milyon hektar)’da bulunmaktadır. • Dünya organik tarım alanlarının yaklaşık 2/3’ü organik otlak ve meradır, çünkü Avustralya, Arjantin, Çin ve Şili’deki organik tarım alanlarının çoğunu organik otlaklar oluşturmaktadır. 0 2 4 6 8 10 12 14 Avusturalya Arjantin ABD Çin Brezilya İspanya hindistan (Organik üretim alan milyon/hektar) *Kaynak:FİBL & IFOAM 2010 Şekil 2. En büyük üretim alanına sahip 10 ülke (2008)
  • 6. • Dünyadaki toplam organik alanların; • %32,6’sı Okyanusya, • %24,9’u Avrupa, • %23’ü Latin Amerika, • %9,6’sı Asya, %7,1’i kuzey Amerika • ve %2,8’i Afrika’da yer almaktadır. (Willer ve Klicher, 2011). 1. Okyanusya, 32.60%, 33% 2.Avrupa, 24.90%, 25% 3. Latin Amerika, 23%, 23% 4. Asya, 9.60%, 9% 5. K Amerika, 7.10%, 7% Afrika, 2.80%, 3% Dünyadaki organik alanların kıtalara göre dağılımı 1. Okyanusya 2.Avrupa 3. Latin Amerika 4. Asya 5. K Amerika Afrika
  • 7. • Organik tarıma olan ilginin artması, çevre ve sağlık ile ilgili endişelerin artması ve sosyo-ekonomik koşulların gelişmesi gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır. • Organik tarım ve gıda ürünlerine tüketici talebinin artması sonucu organik tarımı benimseyen çiftçi sayısı da doğal olarak artmıştır. • Bu talebin büyümesi aynı zamanda uluslararası ticareti de geliştirmiştir. Kendi ülkelerinde organik ürünler için iç pazar ve talep olmadığı halde bazı ülkeler, Avrupa’da yetişmeyen ve talep edilen organik ürünleri üretmeye ve ihraç etmeye başlamışlardır.
  • 8. Tarihsel Gelişimi  1930 yıllarında organik tarım modeli bir çok ülkede uygulanmaya başlamıştır.  Organik tarım çalışmaları İlk kez 1910 yıllarında İngiltere de başlamıştır.  Danimarka, İngiltere ve İsviçre organik tarım temellerini atan ülkelerdir  Bugün ABD, Kanada, Avustralya, Japonya ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi gelişmiş ülkelerde iç pazarı sürekli artış trendi gösteren organik ürünlerin üretimi gelişmekte olan bu ülkelerde gerçekleştirilmiştir  1972 yılında ise tüm dünyadaki organik tarım hareketlerini bir çatı altında toplamak ve düzenlemek amacıyla IFOAM (Uluslar arası Organik Tarım Federasyonu) teşkilatı kurulmuştur.  Merkezi Almanya da olan bu teşkilat 86 ülkede 460 üye organizasyonu bünyesinde toplamıştır.
  • 9. 1973 yılında Organik Tarım Araştırma Enstitüsünün (FIBL) kurulmuştur. 1985 yılında Avrupa’da Fransa’da ilk yasal düzenlemenin yapılmışdır. 1990’lı yıllarda AB Ülkelerinde çevreye uyumlu tarım politikalarının desteklenmeye başlanmıştır. 1991 Yılında 2092/91 AB Konsey Tüzüğünün yürürlüğe girmesi ve 1999 yılında tüzüğe hayvancılığın da dâhil edilmiştir. Dünyadaki gelişmeler ışığında Avrupa Birliğinde Organik Üretim ve Etiketleme İle İlgili Konsey Tüzüğü’nün1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
  • 10. Ülkemizde organik tarım faaliyetleri 1986 yılında Avrupa’daki gelişmelerden farklı şekilde ithalatçı firmaların istekleri doğrultusunda ve özellikle ; • Fındık, Badem, • Kurutulmuş Meyveler (Üzüm, İncir, Kayısı) • Mercimek
  • 11. • Ekolojik tarım hareketini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur. • Aynı yıl içinde İzmir’de yapılan “2. Akdeniz Ülkelerinde Ekolojik Tarım Konferansı” , ETO tarafından organize edilmiştir. • Ekolojik tarımın ilk temellerinin İzmir’de atılmış olması nedeniyle, organizasyon, kontrol ve sertifika firmalarının çoğunun merkez büroları bu şehirde bulunmaktadır. • ETO’ nun da katkılarıyla "Bitkisel ve Hayvansal Tarım Ürünlerinin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmelik", Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 18 Aralık 1994 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • 12. Günümüzde Organik Tarım • Türkiye, dünyada organik tarım alanlarının en hızlı büyüdüğü ilk 4 ülke arasında yer alırken, son 5 yılda organik tarım alanı ile birlikte organik üretim yapan çiftçi sayısı ve üretim miktarı yüzde 70 arttı. Organik tarımın yıllık ekonomik hacmi 500 milyon doları buldu. • Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu'nun verilerine göre dünyada organik tarım alanlarının en hızlı büyüdüğü ülkelerin başında sırasıyla Yunanistan, Meksika, Kazakistan ve Türkiye geliyor.
  • 14. • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de son 5 yılda organik tarım üretimi yapılan toplam alan yüzde 73 artarak 510 bin hektardan 883 bin hektara çıktı. • Aynı dönemde organik tarım ürünlerinin miktarı da yüzde 65 artarak 1 milyon 344 bin tondan 2 milyon 217 bin tona yükseldi. • 2010 yılında organik tarımla uğraşan çiftçi sayısı 42 bin seviyelerindeyken 2014'te bu sayı yüzde 70 artarak 71 bini aştı.
  • 15. ORGANİK HAYVANSAL ÜRETİM DAHA HIZLI BÜYÜYOR • Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Atila Ertem, son yıllarda başta tavuk ve yumurta ürünleri olmak üzere organik tarımda hayvansal üretimin bitkisel üretimden daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekmiştir. • Ertem, organik tarımda bitkisel üretimin yıllık yüzde 10-15 büyüme oranına karşın özellikle kanatlı sektörü ile birlikte geriden gelen organik hayvansal üretimin yüzde 50 büyüdüğünü söyledi. *
  • 16. EN FAZLA İTHALAT BEBEK GIDASINDA • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 2014 yılında en çok ithalatı yapılan organik ürünlerin başında 1,532 ton ile bebek gıdası ve içeceği geliyor. • Bu ürünlerin ithal edilen ülkeler arasında Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya yer alıyor.
  • 17. Milli Tarım Projesi • 2016 yılında organik arıcılık ve organik bitkisel üretim destek kapsamında olacak. Organik bitkisel üretim yapan müteşebbisler dört kategori altında alan bazlı destek alacak. • • İyi Tarım Uygulamaları kapsamında ise meyve sebze, örtü altı, süs bitkileri tıbbi ve aromatik bitkiler desteklenecek.
  • 18. • Bilim Teknik Dergi’sinin Temmuz 2003 sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre organik besinlerin tüketimi kalp rahatsızlıkları ile savaşımında olumlu etkilerinin olabileceğini ortaya çıkardı.
  • 19. • Zararlıya karşı yapay kimyasalların kullanılmadığı organik üretim alanlarında bitkiler zararlı canlılarla kendi başlarına savaşabilmek için bol miktarda salisilik asit üretirler. İsmini söğüt ağacından alan bu madde bitkilerin stres, hastalık gibi koşullarda başa çıkabilmek için ürettiği savunma kimyasalıdır. • Aspirinin ham maddesi olan ateş düşürücü etkisiyle tanınan salisilik asit, damar sertliği ve kanser gibi hastalıklarla mücadelede önem taşır. • Çalışmaya göre vejetaryen olan Buda rahiplerinin kanında et yiyenlere oranla çok daha yüksek oranda salisilik asit olduğu belirlenmiştir.
  • 20. Yem Bitkileri Ve Önemi • Yem bitkisi, hayvan yemi olarak yetiştirilen, ancak bunun yanında toprak ve suyu muhafaza etme, ekim nöbeti içerisinde kendinden sonra gelen ürünlerin verimini artırma özellikleri taşıyan, doğrudan doğruya veya sonradan yedirilmek üzere hasat edilerek kurutulan veya silajı yapılan bitkilerdir.
  • 21. • Kaba yem olarak tanımlanan yem bitkileri en ucuz besin kaynağıdır. Hayvanların mide mikroflorası için lüzumlu besin maddelerini içermektedir. Mineral ve vitamin kaynağı olmaları nedeniyle hayvanların verim ve üreme performanslarını etkilerler.
  • 22. Erozyonda en etkili silahtır! • Yem bitkilerinin yem olma niteliğinin yanında daha birçok faydalı yönleri vardır. Tarımsal üretimin esas kaynağı olan toprağın yerinde tutulmasında yani toprak ve su erozyonlarının önlenmesinde en etken silahtır.
  • 23. Organik Gübredir! • Özellikle baklagil yem bitkileri (Yonca, üçgül, fiğ, korunga, lüpen, mürdümük, gazal boynuzu vs.) köklerindeki Rizobium bakterileri yardımıyla, havanın serbest azotunu fikse ederek, toprağı azotça ve organik madde bakımından zenginleştirmektedir. • Organik tarım, toprakta kolay çözünen, bitki tarafından doğrudan alınan sentetik ticari gübrelerin kullanımını yasaklar. Eksilen besin maddelerinin ise, ahır gübresi, yeşil gübreleme ve kompost ile tamamlanması amaçlanır.
  • 24. Ekim nöbetinde vazgeçilmezdir! • Toprağın derin tabakalarında çözünmez halde bulunan bazı besin elementlerini (fosfor gibi) çözündürüp, toprağın üst tabakalarına taşıyarak kendinden sonra gelecek ürün için hazır hale getirirler. Başka yabancı otların gelişmesine müsaade etmezler. • Böylece girmiş oldukları ekim nöbeti sistemi (münavebe) içerisinde toprak verimliliğini artırarak kendinden sonra gelen ürünün hem veriminin fazla miktarda artmasına hem de kaliteli ve lezzetli ürünlerin üretilmesine imkân sağlarlar.
  • 25. • Buğdaygil ve baklagil yem bitkileri ekildikleri toprakları yalnız verimli hale getirmekle kalmazlar. Aynı zamanda artıkları ile toprağın organik madde miktarını artırarak yapısını düzeltirler. Toprağın organik madde yönünden zenginleşmesi ise, özellikle yağışı az olan yerlerde çok önemli husus olan toprağın su tutma ve besin maddeleri kapasitesini artırır.
  • 26. Organik Tarım da Yem Bitkileri • 2010 yılı verilerine göre organik olarak yetiştirilen tarla bitkilerinde (geçiş süreci dahil) üretim miktarı bakımından %61 oranla en fazla yem bitkileri yetiştirilmektedir (648.719 ton). Bunun da 347.000 tonu yonca üretimi ve 147.000 tonunu da çayır mera üretimi teşkil etmektedir.
  • 27. 61% 31% 6% 2% Organik Tarla Bitkilerinin üretim miktarları (%) 1. Yem Bitkileri 2. Tahıllar 3. Endüstri B. 4. Baklagiller • Toplam üretimin %31’lik kısmında ise organik tahıllar yer almaktadır (322.437ton). Bunun da 243.000 tonu organik buğday üretimi ve 40.000 tonu da organik mısır üretimi teşkil etmektedir. • % 6’lik organik endüstri bitkileri üretiminde (58.631 ton) en fazla organik pamuk (51.600 ton) yer almaktadır. %2’lik organik yemeklik tane baklagil bitkileri üretiminde (17.180 ton) en fazla organik mercimek (9.800 ton) ve organik nohut (6.800 ton) yer almaktadır (Anonim,2011).
  • 28. Organik yem bitkileri tarımına başlama, yönetmeliklere uygun olarak yetkilendirilmiş kuruluş ile üretici arasında sözleşme yapılarak gerçekleştirilmektedir. Yetiştiricilik, yetkilendirilmiş kuruluşun kontrolü ile devam etmekte ve sonuçta da ürünün sertifikalandırılması ile son bulmaktadır. Organik yem bitkisi yetiştiriciliğine başlamak isteyen çiftçi *geçiş sürecine alınır.
  • 29. • Yönetmeliğe göre *geçiş süreci (Madde 8-b), tek yıllık bitkiler ile mera ve yem bitkilerinde 2 yıl, çok yıllık bitkilerde 3 yıldır. • Tek yıllıklarda ekim tarihi, çok yıllıklarda ise hasat tarihi göz önüne alınır. Fakat yetkilendirilmiş kuruluş arazinin daha önceki kullanım durumunu göz önünde bulundurarak geçiş sürecini azaltabilmekte yada arttırabilmektedir. *Yönetmelik hükümlerine göre faaliyete başlanmasından, ürünün organik olarak sertifikalandırılmasına kadar geçen dönem
  • 30. • 2011 verilerine göre; • organik yonca üretiminde Ağrı (6.813 ton), Erzurum (7.262 ton) ve Iğdır (3.278 ton); • organik fiğ üretiminde Kars (4.016 ton), Şanlıurfa (3.239 ton) ve Erzurum (1.252 ton); • organik korunga üretiminde ise Erzurum (2.799 ton), Ağrı (2.119 ton) ve Kars (1.974 ton) illerinde en fazla yetiştiricilik yapılmaktadır.
  • 31. • En fazla organik yem bitkisi üretimi yapılan iller sırası ile Van, Erzurum, Ağrı, Kars, Sivas, Çanakkale, Muş, Bayburt, Bitlis, Gümüşhane ve Erzincan’dır.
  • 32. • Ülkemizde 2012 yılı itibari ile 195 486 ton organik yonca, • 60 406 ton organik korunga, • 29 900 ton organik fiğ, • 28 598 ton organik silajlık mısır, • 197 ton organik mürdümük, • 58 ton organik yem şalgamı, • 12 ton organik sorgum ve • 396 ton organik diğer yem bitkisi üretimi yapılmaktadır. • Toplamda ülkemizde çayır otu hariç 315 053 ton organik yem bitkisi üretilmektedir. • (Anonim 2012) 195486, 47% 60406, 15% 29900, 7% 128598, 31% 1. Yonca 2. Korunga 3. Fiğ 4. Mısır
  • 33. Çayır-Meralarda Organik Tarım ve Hayvan İlişkileri • Çayır-mera alanlarında organik tarım uygulanarak, et ve süt hayvancılığı yapıldığında, hayvanların ürün artışı muhafaza edildiği gibi, meraların floristik kompozisyonu da iyileşmektedir. • Bu nedenle son yıllarda orta Avrupa’da çayır-meralarda organik uygulama çok yaygınlaşmış olup ülkeler arasında çok ciddi projeler yapılmaktadır. (Isselstein ve ark., 2003,)
  • 34. Hayvan beslemede kullanılan kaba yemin kaynağını; doğal çayır-meralar, tarla tarımı içinde yetiştirilen yem bitkileri ve tarla tarımı artıkları oluşturmaktadır. Çayır-mera alanlarında, hayvanların otlamalarına sunulacak bitkisel kaynaklı yemler, genetik yapısı değiştirilmemiş, sentetik kimyasal gübre ve tarımsal ilaç kalıntıları içirmedikleri için, hayvan ve insan sağlığını tehdit etmemektedir. Eğer hayvan beslenmesinde silo yemleri kullanılacaksa, silo yemi hazırlanmasında sadece fermantasyona yardımcı katkı maddelerinden izin verilenler kullanılmalıdır (Hopkins ve ark, 1991).
  • 35. • Yoğun yem olarak protein içeriği yüksek, koca fiğVicia narbonensis), • Burçak (Vicia ervilia), • Yem bezelyesi (Pisum arvense), • Lüpenler (Lupinus L.), • yanında, Mısır (Zea mays.) v.b. gibi tarla koşullarında yetiştirilen yıllık baklagil ve buğdaygil yem bitkilerinin küspelerinin işlenmeleri aşamasında kimyasal solventler ile muamele edilmemiş olması gerekmektedir (Anonim, 2002).
  • 36. • Ülkemizde kaba yem olarak tahıl samanı çok büyük bir yer tutmaktadır. Kaba yem kaynakları içinde samanın payı % 60’ı geçmektedir. Saman, hayvan yemi olarak çok az bir besleme değerine sahip olduğundan, hayvancılığı ileri gitmiş ülkelerde, kaba yem olarak dikkate dahi alınmamaktadır. • Bütün bunlar değerlendirildiğinde; Ülkemiz kaba yem kaynaklarının hayvanlarımızı yaşam gereksinimlerini bile karşılayamayacak durumda olduğu görülmektedir
  • 37. Organik Hayvansal Üretim – Yem Bitkileri • Organik hayvancılık, yüksek kalitede, sağlıklı ve risksiz ürünler talep eden tüketicilere yönelik, organik üretim teknikleriyle kontrollü ve sertifikalı olarak gerçekleştirilen bir hayvansal üretim faaliyetidir. • Türkiye'de ekolojik hayvancılığa ilişkin çalışmalar daha çok arıcılık üzerinde yoğunlaşmış olup, ekolojik et ve süt üretimine yönelik araştırmalar ise son zamanlarda önem kazanmaya başlamıştır.
  • 38. Türkiye Organik Hayvansal Üretim *(Geçiş süreci dahil) (GTHB 2012) Yıllar Üretici Sayısı Büyükbaş Hayvan (Baş) Küçükbaş Hayvan (Baş) Kanatlı Varlığı (Adet) 2004 10 1480 24420 250 2011 225 12162 33810 431754 2012 1587 56204 33985 281132 % Değişim (2004-2005) 15720 3697 39 112352 *Geçiş süreci, üretimin başlangıcından, elde edilen et, süt gibi ürünün organik olarak kabul edilmesine kadar geçen süreci kapsar.
  • 39. • Gıda, Tarım ve Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre Türkiye’de 1.587 üreticiye ait • 56.204 baş büyükbaş, • 33.985 baş küçükbaş ve • 281.132 adet kanatlı varlığı organik üretim altındadır.
  • 40. • Organik hayvansal üretim yapan işletmelerde hayvanların besinlerinin yüksek oranda organik olma zorunluluğu vardır. • Bu nedenle geleneksel yetiştiricilikten bir kısım farklılıklar gösteren, organik yem bitkileri yetiştiriciliği büyük önem arz etmektedir. • 10 Haziran 2005 yılında çıkarılan Organik Tarım Yönetmeliği’nde organik yem temini ile ilgili olarak aşağıdaki ibareler yer almaktadır.
  • 41. Madde 16. Organik Hayvansal Üretimde Yem Temini ve Hayvan Besleme a) Kürk hayvanı, pet hayvanı dışında organik hayvan yetiştiriciliğinde hayvanlar organik olarak üretilmiş kaba ve kesif yemlerle beslenmelidir. b) Hayvanlar öncelikle yetiştirildikleri işletmeden sağlanan organik yemlerle, mümkün olmaması halinde bu yönetmelik hükümlerine uygun hareket eden diğer işletmelerden sağlanan yemlerle beslenir. c) Yetiştirme sistemi; yılın değişik dönemlerinde hayvanların otlaklara ulaşabilmelerine mümkün olduğunca olanak sağlamalıdır. Rasyonda silaj, taze veya kuru ottan oluşan günlük kaba yemin kuru madde içeriği en az %60 olmalıdır. d) Çiftçinin yemlerini yalnızca organik üretimden sağlayamaması durumunda geleneksel yem maddelerinin sınırlı oranda kullanılmasına izin verilir. Her yıl için izin verilen geleneksel yem maddeleri oranı,geviş getiren hayvanlarda 2007 yılı sonuna kadar %5 ve %15’tir (17 Ekim 2006’da değiştirilmiş madde).
  • 42. Organik üretimde tüm hayvanlar, tamamen organik olarak üretilmiş kaba ve kesif yemlerle beslenilmelidir. Hazırlanacak rasyonlar, farklı fizyolojik evrelerdeki tüm hayvanların besleme ihtiyacını karşılamalıdır. Hayvanların zorla beslenmesi yasak olup, yemleme programları üretim artışının yanında, elde edilen ürünün kalitesini de artırması hedeflenmelidir.
  • 43. Organik Süt ve Besi Sığırcılığı • Türkiye’de güncel organik tarım yönetmeliğine göre, organik et ve süt sığırı işletmelerinde rasyonların kuru madde cinsinden %60 kaba, %40 kesif yemlerden oluşması gerekmektedir. • Bununla birlikte, kontrol kuruluşunun denetiminde, yeni doğum yapmış ineklerde azami 3 ay süre ile, yoğun enerji ihtiyaçlarından dolayı, kesif yem oranı %50’ye çıkarılabilir (Anonim, 2010) • Çiftliklerde yemlerin yalnızca organik yemlerden sağlanamaması durumunda, yemin bir kısmının konvansiyonel üretim yapan işletmelerden temin edilmesine müsaade edilmektedir.
  • 44. Organik hayvan beslemede kaba yemler, mekanik tokluk yanında esasen enerji kaynağı olarak kullanılan proteince zengin olanlar tercih edilmelidir. Bu amaçla kuru ot ve silaj elde edilmesinde baklagiller ve baklagil ve buğdaygil karışımlarından yararlanılmalıdır.
  • 45. . Organik çiftliklerde, yemleme sürelerinin kısa olması ve yemlerin sıra dizininde verilmesi, güçlü hayvanların önce tüketmek istemesi nedeniyle güçsüz olanlarla dövüşmesine ve her iki hayvanda da gereksiz strese, yaralanmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle de, organik beslemede sığırlara, özellikle de laktasyondaki ineklere, ad libitum besleme programı uygulanmalıdır.
  • 46. Organik ve Konvansiyonel Çiftliklerde Elde Edilen Süt ve Et Kalitelerinin Karşılaştırılması • Organik işletmelerde kaba, konvansiyonel işletmelerde ise kesif yem ağırlıklı rasyon uygulamaları, insan sağlığı üzerinde bir çok olumlu etkisi bulunan omega-3 ve Konjuge Linoleik asit bakımından farklılıklar oluşturmuştur. Capuano et al. (2012) • Bir çok çalışmaya atfen yapmış olduğu derlemede, organik sütlerin omega-3 ve Konjuge Linoleik asit bakımından daha zengin olduğu bildirilmiştir. Bu farklılık, organik yemlerde rasyonda ağırlıklı olarak, kaba ve taze yeşil otların fazlalığına atfedilmiştir.
  • 47. • Yapılan bazı çalışmalar, organik sürülerde bazı metabolik hastalıkların (mastitis, ketosis, süt humması vb.) konvansiyonel sürülere oranla daha düşük düzeyde olduğunu göstermiştir (Reksen ve ark., 1999; Hamilton ve ark., 2002). • Ayrıca, Atasever ve Erdem (2007), kapalı ahırlarda barındırılan süt ineklerinde, sürü içindeki mastitis olgularının azaltılması bakımından, meraya dayalı organik süt sığırcılığınınbir avantaj oluşturduğu bildirilmiştir.
  • 48. • Organik yetiştirilen süt sığırlarının kaba yemi süte çevirme etkinliklerinin ve sürü içindeki sağmal inek oranının konvansiyonel sürülerdekine oranla daha yüksek olduğu bildirilmektedir (Reksen ve ark., 1999). • Konvansiyonel yetiştirilen sürülerdeki ineklerin süt verimlerinin organik sürülerdekine göre daha yüksek (Reksen ve ark., 1999; Olivo ve ark.,)
  • 49. Sığır eti ile ilgili yapılmış olan bazı çalışmalarda (Yang et al., 2002; Nielsen et al., 2005; Marino et al., 2005), çoklu doymamış yağ asidi ve Konjuge Linoleik ait bakımından organik etlerin daha zengin olduğu bildirilmiştir. İtalya’da yapılmış olan bir çalışmada, organik ve konvansiyonel şartlarda besiye alınan sığırlarda M.Longissimus Dorsi kasının kalitesi incelenmiştir (Gallo and Bailon, 2012).
  • 50. Organik Koyun Yetiştiriciliği • Koyunlar toprak zeminine daha yakın otlama davranışları iç parazit ile bulaşıklılıkta sığırlardan daha hassastırlar.Hayvanların otlak alanları parazit bulaşıklılığı bakımından büyük önem arz etmektedir. Organik koyun yetiştiriciliği otlatmaya daha fazla dayalı bir yetiştiricilik olduğundan mera alanlarında toprak ile ilgili tedbir ve uygulamalar giderek önem kazanan ve bununla ilgili bir seri araştırmalar yapılan konulardır.
  • 51. • Araştırmalar, gazal boynuzu, korunga, yonca, üçgül gibi yoğun tanen içeren yem bitkilerinin organik koyun yetiştiriciliğinde kullanılmasının koyun ve keçilerde parazit kontrolünde çok etkili olduğuna dikkat çekmektedir. Yoğun tanen içeren bu yemlerle beslemenin koyun ve keçilerin genel sağlık parametrelerini olumlu yönde etkilediği parazit toleransının iyileştirdiği yönünde araştırmalar yürütülmektedir. • Bu durum organik hayvancılık ve koyun yetiştiriciliğinde otlatmanın ve çayır, mera alanlarının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
  • 52. • Bitkilerin içerdikleri yoğun tanenlerin direkt antiparaziter etkileri sindirim kanalı parazitlerine direkt etkileyerek larval gelişimi engelleyerek; indirekt etkileri ise rumen de proteinlere bağlanarak ve mikrobiyel yıkılmayı engelleyerek oluşmaktadır. (Min ve ark 2013).
  • 53. Organik ve Konvansiyonel Çiftliklerde Elde Edilen Süt ve Et Kalitelerinin Karşılaştırılması Organik ve konvansiyonel koşullar sağlanan koyunlarda süt verimi, sütteki protein, yağ ve laktoz değerleri organik koşullarda, konvansiyonel koşullara göre %18 daha düşük bulunmuş fakat sütteki % yağ ve % protein oranları her iki sistemde de, % laktoz oranı ise organik sistemde daha düşük bulunmuştur. Araştırma da düşük üretim girdileri nedeniyle organik üretimin üreticiler tarafından tercih edildiği bildirilmiştir (Kastelic ve Kompan, 2008)
  • 54. Yine organik ve konvansiyel koyun sütlerinin yağ asitleri ve kansere karşı koruyucu etkili konjugelinoleik asit (CLA) miktarlarının karşılaştırıldığı bir araş-tırmada, üretim sisteminin sütün kimyasal yapısını etkilediğini ve özellikle konvansiyo-nel sütteki yağ içeriğinin organik sütte daha düşük olduğunu buna karşın organik sütlerin doymamış yağ asitleri, yağ asitleri ve konjugelinoleik asit (CLA) bakımından organik koyun sütlerinin daha üstün olduğu bildirilmiştir.  Araştırma da organik koyun sütlerinin konvansiyel üretilenlere göre daha yüksek besleyici değer taşıdığı sonucuna varılmıştır (Tsiplakou ve ark. 2010).
  • 55. • Organik beslenen koyunlardan elde edilen etler konvesiyonel olarak yetiştirilenlere göre daha az yağ ve doymuş yağ asitleri içermekte buna karşın daha fazla doymamış yağ asitleri içermektedir (Hansson ve ark. 2000; Rembialkowska ve Srednicka, 2009). • Organik ve konvansiyonel olarak beslenen kuzuların besi performansı ve et kalitesinin incelendiği bir araştırmada organik beslenen kuzular, konvansiyonellere göre hedeflenen besi sonu canlı ağırlığa daha kısa sürede ulaşmışlar ve organik kuzularda besi süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışı konvansiyonellere göre daha yüksek bulunmuştur. Erdoğan ve ark. 2005). • Organik kuzu etleri, konvansiyonel olarak üretilenlere göre, daha sulu ve içerdiği yüksek miktardaki lineolik asit ve yağ asitleri dolayısıyla daha lezzetli bulunmuştur (Hansson ve ark. 2000; Angood ve ark. 2008).
  • 56. Organik Tavuk Yetiştiriciliği • Tavuk merasında kullanılabilecek bitkiler tavukların besin madde ihtiyaçlarının yaklaşık %20- 30’sini organik meradan karşılayabileceği dikkate alınarak, yem formülasyonunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. • Dolayısıyla aroma ve doymamış yağ asitleri bakımından (özellikle omega 3 ve 6) zengin doğal ya da yapay mera yem bitkilerine ağırlık verilmesi organik kanatlı eti kalitesine olumlu etkide bulunulacak araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. • Bunun dışında, örneğin bir tür iştah acıcı özelliğe sahip, doğal mera bitkisi kapari düşünülebilir.
  • 57. • Cumhuriyet üniversitesi organik kanatlı üretimi araştırma sahasında oluşturan tavuk merasında temel olarak Gazal boynuzu (Lotus corniculatus) ve Kılçıksız brom (Bromus inermis) bitkilerinden yararlanılmıştır. • Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası orijinli gazal boynuzu türleri, Türkiye’nin doğal çayır ve mera alanlarında yaygın olarak bulunmakta ayrıca; tuzlu, asitli, verimsiz, toprak derinliğinin az olduğu ve drenajı zayıf olan her türlü toprak yapısına da toleransı yüksek olan bir baklagil yem bitkisidir.
  • 58. Organik Arıcılık • Organik arıcılık sadece organik tarım alanlarında veya doğal yapısı bozulmamış mera ve yaylalarda yapılabilir. • Çayır ve meralarda bol miktarda bulunan adi yonca, korunga, ak üçgül, çayır üçgülü, kırmızı üçgül, taş yoncası türleri ve gazel boynuzu gibi çok önemli yem bitkileri aynı zamanda arılar için de zengin birer nektar ve polen kaynağı durumundadır.
  • 59. • Bu bitkilerin nektar ve polen üretimleriyle bal arılarının bunları ziyaretleri arasında yakın bir ilişki vardır. ve meralar arılar için zengin nektar ve polen kaynağı durumundadır. Dolayısıyla buralarda yapılan organik arıcılık verimlilik açısından da önemlidir. Özellikle Doğu Anadolu gibi bakir bölgeler hayvancılığın tüm alanlarında olduğu gibi arıcılık açısından da büyük önem arz etmektedir.
  • 60. ORGANİK TARIM DÜNYAYI BESLEYEBİLİR Mİ? Rodale Enstitüsü birkaç ay önce yayımladığı raporda 1981 yılından beri yürüttüğü organik- konvansiyonel karşılaştırmalı denemelerde verimin hemen hemen eşit olduğunu ancak kârlılığın organikte daha yüksek olduğunu vurguluyor. Hal böyle iken neden Amerika’da ekilen alanların sadece yüzde 0.52’si organik diye sormadan edemiyor insan…
  • 61. • 2050 yılında 9 milyarı aşması beklenen dünya nüfusunun beslenmesi gerçekten önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. • Ekilebilir alanları artırmak pek mümkün olmadığı gibi, tarımsal üretimde kullanılabilecek su kaynakları da hızla azalmaktadır. Dolayısı ile artan nüfusu besleyecek miktarda üretim için ekilebilir alanların genişlemesi değil, birim alandan alınan ürün miktarının artırılması gerekmektedir.
  • 62. • Klasik ıslah yöntemleriyle elde edilebilecek biyolojik verim artışının da artık sınırlarına gelindiği düşünüldüğünde, bitki ıslah çalışmalarında genetik mühendisliği gibi yeni teknolojilerin kullanılması kaçınılmaz görünmektedir.
  • 63. • Organik tarım ya da ekolojik tarım başta ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın uygun ekolojik bölgelerinde tercih edilen bir üretim sistemi olabilir. • Bunun, özellikle aşırı kimyasal gübre ve yoğun pestisit kullanımından kaynaklanan çevre sorunlarına karşı tercih edilmesi de kuşkusuz yararlı olacaktır. • Ancak, hâlâ kıtlıkla boğuşan bazı Afrika ülkelerinin zorunlu olarak organik üretim yaptıklarını da unutmamak gerekmektdir.
  • 64. Organik Tarımla ilgili temel sorunlar ve Çözüm Önerileri Türkiye’de organik hayvancılık potansiyeli yeterince değerlendirilememektedir. Üreticilerin örgütsüz olması bu sorunun en önemli kaynağıdır. Organik ürünlerin pazarlanmasında Türkiye’de bir birlik ya da kooperatif sisteminin olmaması nedeniyle tüketiciler bu ürünleri yüksek fiyattan satın almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde üretimi yapılan organik ürünlerin tüketiciye ulaştırılması, üreticilerin bu alanda eğitimi ve danışmanlık hizmetleri kooperatifler tarafından sürdürülmektedir. Organik üretim yapacak olan işletme çalışanlarının bu konudaki bilgi eksikliği de bu alanda yaşanan diğer bir sorundur.
  • 65. Organik hayvancılık alanında ülkemizde üreticileri teşvik edici yeterli destekleme programının uygulanması ve üretim planlamasının yapılması bu alanda önemli ilerlemelere neden olabilecektir. Nitekim Avrupa Birliği ülkelerinde kooperatifler üye üreticileri desteklemektedir. Organik hayvancılık meraların temel yem kaynağı olarak kullanılmasını önermektedir. Bu sebeple ülkemizde mera ile ilgili yasal düzenlemelerin hızlı bir şekilde yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
  • 66. Bu nedenle doğru ve kaliteli organik ürünlerin elde edilmesi, sistemin tüm detayları hakkında eğitim prosedürlerinin oluşturulması önem taşımaktadır. Organik üretimdeki denetim ve sertifikasyon dışa bağımlı olduğundan maliyeti de artırmaktadır. Bu nedenle bu konuda gerekli olan yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Ülkemiz bitki ve iklim koşulları göz önüne alındığında organik tarım ve hayvancılık sisteminin gerektirdiği yasal düzenlemeler yapıldığı ve uygulandığı takdirde bu alanda önemli ilerlemelerin gerçekleşebileceği söylenebilir.
  • 67. SONUÇ • Çayır-mera alanlarında veya tarla tarımı içinde, yem bitkilerinin organik olarak yetiştirilmesi sonucu; Gübre, savaşım unsurları v.b. girdiler en aza inecek, toprağın organik yapısı arzulanır biçimde düzelecek, elde edilecek bitkisel ve hayvansal ürünlerin maliyeti düşecek, daha sağlıklı ve kaliteli ürünler elde edilecektir. • Bu bağlamda, yem bitkileri hayvan besleme ayrılmaz bir bütün oluşturmaktadır.