5. SİYANOZ
• Arteriyel veya kapiller kanda oksijenlenmemiş
hemoglobin miktarının artması ile deri ve
mukozaların mavi-mor renk alması
• Belirgin siyanoz oluşması için indirgenmiş
hemoglobinin 100 ml kanda en az 5 gram
olması gereklidir.
7. Santral Tip Siyanoz
• Arteriyel kanda oksijen satürasyonunun %80’nin
altına düşmesi ile oluşur.
• Santral siyanoz akciğerde oksijenasyonun
yetersizliğine neden olan akciğer hastalıklarında
veya kalpteki sağdan sola şantlarda (Eisenmenger
sendromu, Fallot tetralojisi) oluşur.
• Deri ve en iyi ağız mukozasında görülür.
• Ekstremiteler soğuk değildir ve ısıtmakla siyanoz
kaybolmaz.
• Arteriyovenöz oksijen farkı normaldir.
8. Periferik Tip Siyanoz
• Arter kanında oksijenlenmenin yeterli olması, fakat
kapillerlerde kan dolaşımının yavaşlaması sonucu
periferik kandan oksijenin fazla alınması
• Kardiyak outputun düştüğü kalp yetmezliği, mitral
darlığı, şok gibi durumlarda, periferik damar
hastalıklarında, Raynoud fenomeni, akrosiyanoz,
kriyoglobulinemi gibi vazomotor damar
hastalıklarında, soğuğa maruz kalmada bu tip siyanoz
görülür.
9. Periferik siyanoz
• Uç kısımlarda (parmaklar, burun) belirgindir.
• Arteriyovenöz oksijen farkı artmıştır.
• Ekstremiteler soğuktur. Isıtılınca siyanoz
kaybolur.
• Ağız mukozasında ve dilde siyanoz yoktur.
11. ÖDEM PATOGENEZİ VE KLİNİK TABLOLAR
• Kapiller hidrostatik basınçta artma ⇒ Kalp yetmezliği, venöz
yetersizlik, aşırı volum yüklenmesi
• Plazma onkotik basıncında azalma ⇒ Hipoalbüminemi
karaciğer sirozu, nefrotik sendrom
• Vasküler permeabilitede artma ⇒ kapiller duvarına hasar
veya
hipersensitivite reaksiyonu
• Lenfatik akımın tıkanması ⇒ Radyoterapi veya operasyon
sonrası, filariasis hastalığı, malign hastalıkların metastazları
12. ÖDEM
• Ödem sağ kalp yetmezliğinin bir bulgusudur.
• Yer çekimi etkisi ile simetrik olarak her iki alt ekstremitede
oluşur.
• İlk oluştuğu yer iç malleolün arkası ve ayak sırtıdır.
• Yatan hastalarda ödem yer çekiminin etkisi ile sakral
bölgede görülür.
13. ÖDEM
• Seröz boşluklarda da (plevra, periton, perikard
gibi) sıvı toplanabilir. Bu duruma anazarka
denir.
• Kardiyak ödem orta sertliktedir. Basmakla çukur
(godet) oluşur.
• Ödemli ekstremitelerin rengi stazdan dolayı
siyanozedir.
• Diüretik tedavisiyle ödem çözülmeye başlayınca
yumuşar.
14.
15. Juguler Venöz Basınç ve
Değerlendirmesi
• Boyun venlerinin muayenesi ile sağ kalp hakkında
önemli bilgiler elde edilir.
• Juguler venlerle superior vena kava ve sağ atriyum
arasında kapak bulunmadığından dolayı sağ
atriyumdaki basınç değişiklikleri juguler venlerde
dalgalanmaya yol açar.
• Sağ innominate ven ve juguler ven, superior vena
kavanın üstünde düz bir hatta devam ettiğinden sağ
atriyumdaki basınç değişikliklerini daha doğru
gösterir.
16. Juguler ven muayenesi
• Hasta üstündeki giysilerini çıkarmış olarak rahat bir şekilde
yatmalıdır.
• Boyun kasları gevşek olmalı ve
başın altına bir yastık konmalı
ama asla baş ile göğüs arasında
keskin bir açı olmamalıdır.
• Hastanın gövdesi 45 derece
yükseltilmelidir.
17. Juguler ven muayenesi
• Venöz pulsasyonu iyi görebilmek için ışık
yandan gelmelidir.
• Hangi taraf veni inceleniyorsa baş hafifçe öbür
tarafa çevrilmelidir.
• İnternal juguler ven boyunda sternomastoid
kasının gerisinde ve derindedir.
• Juguler ven pulsasyonu bazen arter
pulsasyonu ile karışabilir.
18. Boyun ven dalgaları ile arter dalgalarının
ayrılması
• Arter pulsasyonu tek, venöz pulsasyon 2-3 komponentlidir.
• Klavikulanın hemen üstünden juguler vene bastırmakla
pulsasyon kaybolur, arter pulsasyonu kaybolmaz.
• Arter pulsasyonu ayağa kalkmakla ve solunumla değişmez,
oysa venöz pulsasyon inspiriyumda ve ayağa kalkınca azalır
(venöz basınç çok yüksek olmadıkça).
19. Boyun ven dalgaları ile arter
dalgalarının ayrılması
• Arter pulsasyonu gözle kolayca görülmezken,
elle kolayca palpe edilir.
• Venöz pulsasyon gözle kolay görülürken, palpe
edildiğinde pulsasyon genellikle hissedilmez.
• Karına bastırmakla boyun ven dalgaları
belirginleşirken arter dalgaları değişmez.
21. Santral Venöz Basınç
• Sternal açının (Louis açısı) 4
cm yukarısına kadar
pulsasyonların görülmesi
normal kabul edilir.
• Sağ atriyum sternal açıdan
yaklaşık 5 cm aşağıdadır ve
bu durumda santral ven
basıncı 9 cm H2
O’dur.
4
JVB=4+5
=
9cm H2O
22. Santral Venöz Basınç
• Pulsasyonların sternal açının 4 cm üstüne
çıkması venöz dolgunluk olarak
değerlendirilir.
23. Santral venöz basıncın arttığı durumlar
• Sağ ventrikül basınç artışı (pulmoner darlık,
pulmoner hipertansiyon)
• Sağ ventrikül yetmezliği(sağ ventrikül
infarktüsü)
• Sağ kalp içi obstrüksiyonlar (triküspid atrezisi /
darlığı, miksoma)
25. Kussmaul Belirtisi
Normalde inspiriyumda intratorasik basıncın
negatifliğinin artması sonucu kalbe gelen kan miktarı
artar ve boyun venleri boşalır. Sonuçta santral ven
basıncı azalır.
İnspiriyumda boyun venlerinin dolgunluğunun
artması patolojik bir durumdur ve Kussmaul belirtisi
denir. Kronik konstriktif perikarditte, restriktif
kardiyomiyopati ve sağ ventrikül infarktında görülür.
26. Hepato Juguler Reflu
• Karın ve karaciğer bölgesine el ile 10-30 saniye
basınç uygulanır. Bu esnada hasta normal
solunumuna devam etmeli, nefesini tutmamalı
ve karın kaslarını kasmamalıdır. Venöz
dolgunluğun arttığı durumda hepato juguler
reflu pozitiftir. Latent sağ kalp yetmezliğinde,
triküspid darlığı ve yetersizliğinde pozitiftir.
28. Venöz pulsasyonların değerlendirilmesi
• a DALGASI: Sağ atriyum
kontraksiyonunu gösterir.
• x İNİŞİ: “a” dalgasının inen bacağıdır.
Ventrikül sistolü sırasında triküspid
kapağının aşağı çekilmesine ve atriyal
relaksasyona bağlıdır.
• c DALGASI: “c” dalgası ventrikül sistolü
başında triküspid kapakların
kapanmasıyla oluşan bir dalgalanmadır.
29.
30. Venöz pulsasyonların
değerlendirilmesi
• v DALGASI: Ventrikül sistolü sırasında triküspid
kapak kapalıyken, sağ atriyuma dolan kanın
sağ atriyum basıncını yükseltmesi sonucu
oluşur.
• y İNİŞİ: “v” dalgasının inen bacağıdır. Ventrikül
diyastolünün başlamasıyla triküspid kapağı
açılır. Sağ atriyumdaki kanın sağ ventriküle
hızla dolması ile sağ atriyum basıncı düşer.
33. Ventriküler Pacing – AV Blok
• Atrioventriküler dissosiasyonda triküspid
kapak kapalı iken sağ atriyum kontraksiyonu
ile sağ ventrikül sistolü aynı anda olduğunda
dev “a” dalgası meydana gelir ki buna cannon
a dalgası denir.
• Atrioventriküler tam blok tipik örneğidir.
34. Triküspid Yetmezliği
• Triküspid yetmezliğinde
v dalga amplitüdü
belirgin olarak artar.
• Triküspid yetersizliği
olgularında “x” inişinin
belirginliği azalır hatta
kaybolur.
35. Triküspid Darlığı
• CVP artmıştır
• Sağ atriyal
kontraksiyona direnç
arttığı için a dalgası
belirginleşir
• Triküspid darlığı ve sağ
ventrikül hipertrofisine
neden olan durumlarda
“y” inişi yatıklaşır.
36. Konstriktif Perikardit
• Konstriktif perikarditte
hem “y” inişi hem de x
inişi belirgindir. (M veya
W görünümü)
• Ventrikül erken
diyastolik doluş belirgin
iken geç diastolik doluş
azalır ve plato çizer. Bu
da venöz dalgada kare
kök belirtisi’ni ortaya
çıkarır.
37. Kalp Tamponadı
• • Diyastolik doluşun
bozulduğu kalp
tamponadında “y” inişi
kaybolmuştur.
• x inişi belirgin hale gelir.
38. Arter Basıncı Ölçümü
• Kalbin her atımda attığı kanın arterlerin duvarında
oluşturduğu gerilim sonucu meydana gelir.
• Arter basıncı iki şekilde ölçülmektedir: 1.
Direkt metodlar 2.
İndirekt metodlar (sfigmomanometre)
39. Korotkoff sesleri
• I. faz : Sesler net olarak duyulur. Sistolik kan
basıncını gösterir.
• II. faz : Sesler üfürüm karakterini alır.
• III. faz : Sesler yeniden netleşir ve şiddetlenir.
• IV. faz : Sesler hafifler.
• V. faz : Sesler tamamen kaybolur.
41. Alt ekstremite kan basıncı ölçüm
anormallikleri
• Hill belirtisi: Bacaktan ölçülen kan basıncının koldan
20 mmHg’dan daha yüksek olması. Aort
yetmezliğinin bir bulgusudur.
• Aort koarktasyonunda ve aort, iliak veya femoral
arterlerin tıkayıcı hastalıklarında bacaktan ölçülen
kan basıncı koldan ölçülene göre daha düşüktür.
42. Nabız Muayenesi
• Ventrikül sistolü sırasında aortaya atılan kan kitlesi
arter basıncının yükselip düşmesine, arter duvarının
genişleyip daralmasına yol açar. Bu dalgalanmaya
nabız diyoruz. Nabız diyastolde kaybolur.
43. Nabız Muayenesi
• Tüm hastalarda sırasıyla bilateral olarak
temporal arter
karotis arteri
aksiller arter
brakiyal arter
radial arter
femoral arter
popliteal arter
dorsalis pedis arteri
tibialis posterior arteri
• muayene edilmelidir.
44. Pulsus Paradoksus
• İnspiriyumda kan
basıncının 10
mmHg’dan daha fazla
düşmesi
• Paradoks nabız
normalin , abartılmış
şeklidir.
• Radial arter palpasyonu
veya sfigmomanometre
ile saptanır.
Sebepleri
• Kalp tamponadı
• Konstriktif perikardit
• Amfizem
• Pulmoner emboli
• Restriktif kardiyomiyopati
45. Pulsus Alternans
• Bir kuvvetli bir zayıf atımın birbirini takip
ettiği düzenli bir ritimdir.
• Nabız aralıkları eşittir.
46. Pulsus Alternans
• Ciddi sol kalp yetmezliğinin bir bulgusudur.
• Nadiren kalp tamponadında da görülebilir.
47.
48. Pulsus Bigeminus
• Her normal sinüs vurusundan sonra bir ekstrasistol
gelmesi durumunda bir kuvvetli bir zayıf atım
birbirini takip eder.
• Zayıf nabız daima kısa intervali takiben oluşur.
• Pulsus alternans ile karışabilir.
• Pulsus alternansta nabız aralıklarının birbirine eşit
olması ile ayırd edilir.
49. Pulsus Bisferiens (Çift başlı nabız)
• Ventrikül sistolü sırasında iki zirve ve sistol
ortasında çökme ile karakterizedir.
• Birinci zirve hızlı ejeksiyon fazına (perküsyon
dalgası) bağlıdır.
• İkinci zirve periferden geriye doğru yansıyan ve
daha küçük olan tidal dalgadır.
50. Pulsus Bisferiens
• Aort yetmezliği ile birlikte aort darlığı olan
olgularda
• Hipertrofik kardiyomiyopatili olgularında
saptanır.
51. Pulsus celler et altus
(Corrigan nabız, sıçrayıcı nabız, Water hammer nabzı)
• Artmış nabız basıncı ile birlikte süratle yükselen
ve inen sıçrayıcı karakterde nabız görülür.
• En iyi hastanın kolu yukarı kaldırılarak radial
arterin palpasyonu ile saptanır.
• Arter dansı
53. Pulsus parvus
• Mitral darlığı, aort darlığı, hipovolemi, kalp yetmezliği
gibi sol ventrikül atım hacminin azaldığı durumlarda
görülür.
• Zayıf nabız taşikardi ile birlikteyse nabız ince iplik
gibidir (filiform nabız). Şoktaki hastalarda görülür.
54. Pulsus parvus et tardus
(Plato nabız)
• Aort kapak darlğında ağır ağır yükselen, düşük
amplitüdlü, zirveye geç ulaşan küçük ve geç nabız
palpe edilir.
• Karotis arterinden daha kolay palpe edilir.
• Aort darlığında nabzın bir diğer özelliği de nabzın
çıkan kolunda anokrotik çentiğin belirginleşmesidir.
55. Dikrotik Nabız
• Normalde aort kapağının kapanmasını takiben oluşan dikrotik
çentiğin artmasıdır.
• Pulsus bisferiens ile karıştırılmamalıdır.
• Bisferiens nabızda her iki zirve sistolde oluşur. Burada ise
ikinci zirve diyastolde 2. kalp sesinden hemen sonra gelişir.
• Periferik direncin arttığı ve elastik aort içine atılan kan
hacminin azaldığı durumda gözlenir.
56.
57. Aritmi Komplet
• Atriyal fibrilasyon tamamen düzensiz bir ritimdir.
• Hem nabız aralıkları hem de nabız amplitüdleri
birbirinden farklıdır.
• Atım sayısı >100 ---- taşiaritmi komplet
• Atım sayısı <60 ------ bradiaritmi komplet
• Pulsus defisit