SlideShare a Scribd company logo
1 of 360
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ



Kaynak: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ
Editörler: Prof. Dr. Neriman Aral
           Prof. Dr. Tayyip Duman
BÖLÜM 1
     EĞİTİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

    Eğitim, belli amaçlara göre
    insanların davranışlarını planlı
    olarak değiştirilmesi ve
    geliştirilmesinin yasa ve ilkelerini
    bulmaya ve bu amaçla teknikler
    geliştirmeye çalışan bir bilim dalıdır.
   Eğitim insan ve insan davranışları ile
    ilgili olan
   psikoloji,
   sosyoloji,
   sosyal psikoloji,
    sosyal antopoloji,
   ekonomi gibi bilim dallarından
    yararlanır.
   Psikoloji, insan davranışlarını farklı
    yaklaşımlar yoluyla açıklamaya
    çalışır.
   Psikoloji W. Wunt’un 1879 yılında
    ilk psikoloji laboratuarını kurması ile
    bilim dalı haline gelmiştir.
Psikolojik Yaklaşımlar:


Yapısalcılık
Wunt’un yaklaşımını temel alır. İnsan
 zihninin çeşitli bilinç ögelerinden
 oluştuğunu kabul eder. Bilinç öğelerini
 inceler ve içebakış yöntemini kullanırlar.
Psikoanalitik Yaklaşım:
S. Freud’un görüşlerine dayanır.İnsan
 davranışlarının önemli bir bölümünün
 bilinçdışı süreçlerden kaynaklandığını
 ileri sürer.
Davranışçı Yaklaşım:
Uyarcı- Davranış psikolojisi olarak
 bilinir. Davranışların niçin olduğuna
 değil nasıl oluştuğuna önem verir.
Bilişsel Yaklaşım:
     İnsanı edilgen değil, algılayan,
 uyarıcıları işleyen, anlamlandıran
 etken bir sistem olarak görür.

Algılama, bellek, bilgi işlem süreçlerini
  inceler.
Nörobiyolojik Yaklaşım:
     Davranış ile beden içerisinde
 meydana gelen, beyin ve sinir
 sisteminde oluşan olaylar arasında
 bağlantı kurmaya çalışır.
     Yeni bir şey öğrenilmesi sonucunda
 sinir sisteminde oluşan değişikliklerle
 ilgilenir.
İnsancıl Yaklaşım
     İnsanın temel güdüsünün gelişmeye
  ve kendini gerçekleştirmeye yönelik
  olduğunu kabul eder.
Psikolojinin Alanları

-Öğrenme psikolojisi
-Gelişim psikolojisi
-Fizyolojik psikoloji
-Deneysel psikoloji
-Kişilik psikolojisi
-Klinik psikoloji
-Danışmanlık psikolojisi
-Sosyal psikoloji
-Endüstri ve örgüt psikolojisi
-Eğitim psikolojisi
Eğitim Psikolojisinin Tanımı ve
   İşlevleri



Eğitim Psikolojisi, insanların
 davranışları nasıl kazandığı ve bunun
 öğretimle nasıl sağlanacağını inceleyen
 bir bilimdir.
Eğitim Psikolojisinin İlgi Alanları

Öğrencinin gelişim özellikleri

Öğrenciler arasında bireysel farklılıklar
 vardır.

Eğitim –öğretim etkinliklerinde, öğrenciler
 arasındaki bireysel farklılıklar dikkate
 alınarak öğrenme ortamları
 oluşturulmalıdır.
Öğretme-öğrenme süreci.
-Öğrenmenin gerçekleşmesinde
  öğrencinin özellikleri kadar öğrenme
  ilkeleri de önemlidir.
-Algılama, düşünme, hatırlama, unutma,
  problem çözme gibi süreçleri inceleme
  öğrenme psikolojisinin kapsamına
  girmektedir.
Eğitim Psikolojisinin İşlevleri


-Bireyi güdülemek, gelişim, öğretme
  ve öğrenme kuramlarını geliştirmek
  ve değerlendirmek,
-Eğitim uygulamalarındaki
  değişiklikleri incelemek ve yeni
  modeller önermek
Eğitim Psikolojisinin İşlevleri
    (devam)




-Psikolojik kuramlar ışığında öğretme
  yöntemlerini değerlendirmek

-Eğitimin psikolojik özelliklerini göz önüne
  almak ve araştırmalara bilimsel yaklaşım
  sağlamak.
Eğitim Psikolojisinde Araştırma
     Yöntemleri

1.Betimsel Yöntemler
      Geçişte ya da halen var olan bir
  durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi
  içerir.
      Olay, birey ve nesneler kendi koşulları
  içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya
  çalışılır.
Betimsel araştırmalarda sıklıkla
    gözlem, vaka incelemesi, testler ve
    benzeri yollara başvurulur.

Gözlem, bir bilgi toplama tekniğidir.

Doğal gözlem, davranışların herhangi bir
 müdahale olmaksızın incelenmesidir.

Sistematik gözlem, bazı amaçlarla önceden
  belirlenmiş bir birey ya da bir grubun
  davranışlarının gözlenmesidir.
Vaka incelenesi
 Bir kimsenin çeşitli özellikleri hakkında
mümkün olduğu kadar ayrıntılı bilgi
toplama ve bunları anlamlı bir biçimde
bütünleştirme işlemidir.
Testler
 Önceden koşuları belirlenmiş durumlar
  yaratarak, bireylerin bu koşular içinde
  nasıl davrandıklarını gözlemek için
  kullanılan araç ve aygıtlara test adı
  verilir.
2.Deneysel Yöntemler
Bu yöntemde araştırmacının kontrolü
  altında değişkenler arasındaki neden
  sonuç ilişkileri araştırılır.
3. İlişkisel Yöntem
      İki ya da daha çok değişken arasında
  birlikte değişim varlığını veya derecesini
  belirlemeyi amaçlayan araştırma
  modelleridir.
4.Gelişimsel yöntem
     Zamansal gelişim ve değişimleri
  belirlemeyi amaçlayan tarama modelleri ile
  yapılan araştırmalardır.

a.Uzunlamasına araştırma
b.Kesit alma yoluyla araştırma
BÖLÜM 2
                   GELİŞİM (s.31)
Gelişimle İlgili Temel Kavramlar
 Büyüme
Boy uzunluğunun, vücut ağırlığının ve
  hacminin artması ile ilgili niceliksel
  değişimlerdir.
Büyüme döllenme ile başlar ergenliğin sonuna
  kadar (ortalama 18-20 yaşlar) devam eder.
Büyümenin en hızlı olduğu dönem
doğdum öncesi dönemdir.

   Büyüme genetik ve çevresel
faktörlere bağlı olarak önemli
farklıklar gösterir.
Gelişim
Döllenmeden ölüme kadar geçen süreçte
 ortaya çıkan, düzenli, sıralı ve sürekli
 değişimdir.

Gelişimin bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve
 sosyal yönleri vardır ve olgunlaşma ve
 öğrenme ile de ilişkilidir.
Olgunlaşma
Bedenin, beden organlarının insan doğasına
  uygun olarak, yapması gereken işlevleri
  yapar duruma gelmesidir.
Olgunlaşma öğrenmenin katkısının hiç
  olmadığı bir süreçtir.
Örn. 2 yaşındaki bir çocuk ne kadar
  çabalasa da kalemi düzgün şekilde tutup
  yazma konusunda başarı gösteremez.
Öğrenme
    Bireyin çevresi ile etkileşimi
 sonucunda ortaya çıkan kalıcı izli
 davranış değişikliğidir.
    Birey çevresini gözleyerek,
 yaşantılar ya da planlı eğitimler
 yoluyla informel ya da formel yollarla
 öğrenirler.
Hazır Bulunuşluk
     Olgunlaşma, öğrenme, ilgi, tutum,
 motivasyon, ihtiyaç hissetme, yetenek
 ve sağlıklı olmak gibi bir çok kavramı
 içinde barındırır.
Bir çocuğun okuma yazma
öğrenebilmesi için uygun yaşta,
konuşmayı biliyor, istekli, evden
ayrılabilen ve psikolojik ve bedensel
olarak sağlıklı olması gerekmektedir.
Dönem (Evre)
Belirli yaşlarda ortaya çıkan, kendine
 özgü özelliklerin belirgin olarak
 görüldüğü aşamalardır.

Dönemler ardışık, değişmez bir sıra
 izlerler ve evrenseldirler.
Kritik Dönem
Her gelişmenin evrensel olarak, en yoğun
 şekilde ortaya çıktığı zamanlara kritik
 dönem denmektedir.

Örn. Gebeliğin 0-4 ayları
     Erken çocukluk yılları
     Ergenlik dönemi
Gelişimin Temel İlkeleri

-Gelişim kalıtım ve çevre etkileşimi ile gerçekleşir.

-Gelişim baştan ayağa doğrudur.

-Gelişim içten dışa doğrudur.
Gelişimin Temel İlkeleri (devam)




-Gelişim genelden özele doğrudur.

-Gelişim süreklidir ve belli
  aşamalardan geçerek gerçekleşir.
Gelişimin Temel İlkeleri (devam)



-Gelişim bir bütündür ve gelişim alanları
  birbiri ile etkileşim halindedir.

-Gelişim dönemler halinde betimlenir.

-Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.
Gelişimin Temel İlkeleri (devam)


-Gelişim nöbetleşerek devam eder ve bir
  alandaki gelişim hızı her yaşta aynı
  değildir.

-Gelişimde kritik dönemler vardır.

.
Gelişimin Temel İlkeleri (devam)

-Gelişim genellikle başladığı hızda devam
  eder.

Örn. Erken yürüyen bir çocuk koşma,
hoplama, atlama gibi psikomotor becerileri
de birçok akranına göre daha önce gösterir.
Gelişimi Etkileyen Etmenler


1.Biyolojik Etmenler

a. Kalıtım
    İnsan vücudunun her hücresinde 46
kromozom bulunur.

     Her kromozomun üstünde 30 ile 100
 bin gen bulunmaktadır.
Döllenmiş yumurta (zigot) kromozom
eşleşmesini tamamlamış 46 kromozomlu
 23 çift ve mitoz bölünme ile hızla çoğalan
 bir hücredir.

     Bu kromozomların bir çifti cinsiyet, 22
 çifti ise otozomal yani irsiyet ile ilgili
 kromozomlardır.
Anne babadan kalıtımla getirilen tüm
özellikler genotip olarak
tanımlanmaktadır.

   Bireyde var olan genotip dahilinde
çevresel etmenlerin etkisi ile ortaya çıkan
özelliklere fenotip denmektedir.
b. Hormonlar
Vücutta, salgılarını doğrudan kana akıtan
  bezlere iç salgı bezleri, bu bezlerin
  salgılarına da hormon denir.
Hormonların; büyüme ve gelişmeyi
etkileme, hücre metabolizmasını düzenleme,
kadın ya da erkek özelliklerini belirleme gibi
önemli özellikleri vardır.
Gelişimi etkileyen önemli bezler:


Hipofiz,
Troid
Paratroid
Pankreas
Böbreküstü bezleri
Cinsiyet bezleri
2. Çevre

-Doğumöncesi dönem
-Doğum anı
-Doğum sonrası
3.Zaman

Gelişimi etkileyen diğer önemli etken
 zamandır.

Örn. Gebeliğin ilk aylarında virütik bir
 rahatsızlık geçirme, ilaç kullanımı vb
 fetüsün gelişimini etkiler.
Gelişim Dönemleri ve Gelişim
 Ödevleri

    Gelişim süreci araştırmacılar
 tarafından farklı dönemlere göre
 açıklanmaktadır.
Gelişim yaş esas alınarak şu dönemlere
  ayrılmaktadır
-Doğum öncesi dönem
-Bebeklik dönemi (0-2 yaş)
-İlk çocukluk (3-6 yaş)
-Son çocukluk (7-11 yaş)
(gelişim dönemleri devam ……)

-Ergenlik (12-18 yaş)
-Genç yetişkinlik (19-29 yaş)
-Yetişkinlik (30-60)
- Yaşlılık ( 60 yaş ve üzeri) dönemi.
Gelişim Görevleri

  Gelişim görevi kavramını ileri süren
Robert Havighurst’tur.
Havighurst’e göre gelişim görevi:
     Bireyin yaşamında belirli bir dönemde
ya da o dönem sonunda, başarılması bireyin
 mutluluğuna ve sonraki görevleri
başarmasına rehberlik eden,

  Başarılmaması ise bireyde mutsuzluğa,
 toplumca onaylanmamaya ve sonraki
görevlerde güçlük çekmeye yol açan
görevlerdir.
Havighurst’te göre gelişim görevleri 6
evreye ayrılmıştır.
1.Doğum öncesi dönem
-Vücut yapısının gelişmesi,
-Organların oluşması ve
-Organların fonksiyonlarını yerine
 getirecek düzeyde gelişmesi beklenir.
2. Bebeklik ve ilk çocukluk dönemi (0-6
  yaş)

-Reflekslerin olması,
-Sese tepki verme,
-Bakma, göz ile bir nesneyi takip etme
-Başını, vücudunu kaldırabilme, dik tutabilme
-Aile üyelerine bağlılık geliştirme
-Katı yiyecekleri yiyebilme,
-Yürümeyi öğrenme,
-Sesleri taklit etme, konuşmayı öğrenme,
-İdrar ve dışkısını kontrol etme,
-Cinsiyet farklılıklarını anlayabilme,
-Giysilerini giyebilme,
-Üç tekerlekli bisiklete binebilme,
-Okuma yazmaya hazır hale gelme,
-Doğruyu yanlışı ayıracak düzeye gelme.
3. Orta çocukluk (6-12 yaş)
-Oyun için bedensel becerileri öğrenme,
-Yaşıtları ile etkileşimde uyumlu olabilme,
-Cinsel kimliğine uygun sosyal rolü
  öğrenme,
-Okuma yazma ve aritmetik temel
  becerileri geliştirme,
-Toplumsal kurallara uyma,
-Kişisel bağımsızlığa ulaşma,
-Sosyal grup ve kurumlara karşı tutum
  geliştirme.
4.Ergenlik (12-18 yaş)
-Üreme olgunluğunu kazanma, değişen
  bedenini kabul etme,
-Her iki cins yaşıtları ile iyi ilişkiler
  geliştirme,
-Erkeksi ya da kadınsı cinsiyet rollerine
  ulaşma,
(Ergenlik devam…)


-Aile üyeleri de diğer yetişkinlerden duygusal
olarak bağımsızlaşma,
-Bir değerler sistemi geliştirme,
-Sosyal sorumluluklarını almayı isteme,
 ve bu sorumlulukları üstlenme,
-Evlilik ve aile kurmaya yönelme.
5. Genç yetişkinlik
-Meslek sahibi olma,
-Eş seçme ve eşiyle yaşamayı öğrenme,
-Çocuk sahibi olma ve yetiştirme,
-Vatandaşlık sorumluluklarını üstlenme,
-Sosyal gruplara katılma.
6. Yetişkinlik
-Yetişkin vatandaşlık ve toplumsal
  sorumluluğuna ulaşma,
-Ekonomik yönden bir yaşam standardı
  kurma ve devam ettirme,
-Üretici bir birey olarak topluma katkıda
  bulunma,
-Gelecek kuşakları yetiştirme,
- Bu yaşlarda ortaya çıkan bedensel
  değişimleri kabul etme ve uyum
  sağlama,
-Kendisi için boş zaman etkinlikleri
  sağlama
7. Yaşlılık
-Giderek azalan fiziksel güç ve sağlık
durumuna uyum sağlam
-Emekliliğe uyum sağlama
-Eş ölümünü kabullenme, eşsiz yaşamaya
uyum sağlama,
-Kendi yaş grubu ile yakınlık kurma,
-Vatandaşlık sorumluluklarını yerine
  getirme,
-Yaşına uygun fiziksel yaşam düzenlemesi
  yapma.
BÖLÜM 3

FİZİKSEL GELİŞİM   (s.53)
Doğum Öncesi Fiziksel Gelişim

-Döllenmeden itibaren geçen 15 günlük
  süreye “dölüt dönemi” denir.

2-8 haftalık döneme “embriyo dönemi”
  adı verilir.
-Embriyo döneminde yüz, ağız, gözler,
kulaklar tanınabilir hale gelir.


-Beşinci haftada kalp oluşur.
-8. haftada iç organlar işlevsel hale gelir.
-2. ayın sonundan doğuma kadar olan
 döneme fetüs denir.
-Fetüs doğduğunda ortalana 48 cm-53 cm,
 2500 gr-4300 gr ağırlığındadır.
Bebeklik Döneminde Fiziksel Gelişim (0-2)
İlk 2 yılda büyüme ( boy ve kilo) çok hızlı şekilde
   devam eder.
Farklı vücut sistemleri farklı oranlarda büyür.
Basit becerileri daha karmaşık beceriler takip
  eder.
-Kalp atışı 120-140 arası, dakikadaki
solunum sayısı 40- 60 arasıdır.
-Kemikler büyük ölçüde sertleşmediğinden
daha yumuşak ve esnektir.
-İdrar kontrolü 12-30 aylar arsında
gerçekleşir.
Yeni doğan bebeklerin kafasında
 bındıldak denilen 6 yumuşak bölge bulunur.
  Bunlardan 5’i doğumdan birkaç gün
Sonra kapanırken, en tepede olanı 12-18
aylar arasında kapanır.

 Süt dişleri 6-7. aylarda çıkmaya başlar.
İlk Çocukluk Döneminde Fiziksel
  Gelişim (2-6 yaş)
2 yaşından ergenlik dönemine kadar boy
  uzunluğu yılda ortalama 5 cm’dir.

Erkek çocukların boy ve kilo artışı kız
  çocuklarına göre biraz daha fazladır.
Okul Döneminde Fiziksel Gelişim (6-12
 yaş)
10 yaşındaki bir çocuğun boyu yaklaşık 140
 cm’dir. Ortalama boy artışı 5.5 cm’dir.

7 yaşında bir çocuk 24 kilo civarındadır.Yılda
  ortalama 3,5 kilo alırlar.
Ergenlik Döneminde Fiziksel Gelişim (12-
  18 yaş)
  Ergenlik döneminde kız ve erkek çocukların
 vücut oranları büyük farklılıklar gösterir.
  Erkek çocuklar kızlardan daha ağır ve daha
uzun boylu olurlar.
  Genel olarak kızlar erkeklerden iki yıl önce
 ergenliğe girerler.
Bireyler arasında ergenliğe girme ve
ergenliği tamamlama zamanları arasında
büyük farklılıklar olabilir.

   Ergenlikte önce eller ve ayaklar büyür,
sonra kol ve bacaklar, daha sonra da
beden gelişir.
-İskelet sistemindeki hızlı değişimden
  dolayı vücut koordinasyonunda sıkıntılar
  yaşanabilir.

-Ergenler birden bire irileşmiş bedenlerine
  uyum sağlamada zorlanabilirler.
Fiziksel Gelimi Etkileyen Etmenler
1.Doğum Öncesi Etmenler
-Annenin yaşı: 20 yaşın altı ve 35 yaşın
  üstünde riskler görülebilir.

-Annenin beslenmesi

-Annenin sigara ve benzeri kötü alışkanlıkları
-Radyasyon,
-Annenin hamilelik sırasında geçirdiği
  hastalıklar
-Annenin duygusal durumu
-Rh faktörü
-Kalıtım
-Irk
2.Doğum sonrası etmenler


Cinsiyet: Kızlar erkeklerden kısa ve daha
  az kiloludurlar

İç Salgı bezleri: İç algı bezlerinin
  salgıladıkları hormonlardaki eksiklikler
  büyüme ve gelişmeyi etkilerler.
Beslenme: Sağlıklı büyüme ve gelişme için
 yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç
 vardır.
Hastalık ve kazalar: Ateşli ve uzun süren
 hastalıklar geçici ya da sürekli olarak
 fiziksel büyümeyi engelleyebilirler.
     Ciddi boyutlardaki kazalar da fiziki
 gelişimi etkilemektedirler.
BÖLÜM 4



MOTOR GELİŞİM (s.   )
   Gelişim, büyüyen bir organizmanın
    dokularının yapısında, biyokimyasal
    bileşiminde oluşan değişiklikler sonucu
    olgunlaşması ve biyolojik fonksiyonlarının
    farklılaşmasıdır.
   Motor gelişim ise, fiziksel büyüme ve
    merkezi sinir sisteminin gelişimine
    paralel olarak organizmanın isteme bağlı
    hareketlilik kazanmasıdır.
Büyük ve Küçük Kas Hareketleri

Büyük Kas Hareketleri (Lokomotor hareketler)
    Yürüme, koşma gibi yer değiştirmeyi
 gerektiren hareketlerdir.

  En önemli lokomotor hareketler
 emekleme, yürüme, koşma ve atlamadır.
Lokomotor Olmayan Hareketler
    Ayakta dik durumda dönme, eğilme,
 itme, çekme yer değiştirmeden yapılan
 geniş kasların kullanımını içeren
 hareketlerdir.

Denge
Belirli bir alan içinde bir hareketi
 sürdürmektir.
Küçük Kas Hareketleri
    Yazı yazma, piyano çalma, topu
 havada ya da yerde elle, raketle, sopa ile
 ya da ayak ile kontrol altına alma gibi
 becerileri içermektedir.
Motor Gelişim Dönemleri


1.Refleksif Hareket Dönemi
  Bebekler bedenlerinin çeşitli bölümlerini
  hareket ettirmeyi sağlayan genel bir
  yetenek ve reflekslerle doğarlar.
-Reflekslerin genellikle yeni doğanın
  beslenmesini emniyete almak ve korumak
  gibi işlevleri vardır.

-Yani yaşamı sürdürmeye katkıda
  bulunurlar.

-Zaman geçtikçe korteks gelişir ve kontrol
  gücü artar, böylece istemli hareketler
  başlamış olur.
Refleksif Hareket Dönemi   (devam…)


Bilgi Toplama Evresi: Doğum öncesi
 dönem ile doğum sonrası ilk 4 ay
 arasında refleksler bebeklerin hareketler
 yolu ile bilgi toplama, besin arama ve
 korunmasında temel araçlardır.
Refleksif Hareket Dönemi   (devam…)


   Bilgi Çözme Evresi: 4. aydan
    başlayarak, beyin merkezi geliştikçe
    refleksler giderek kaybolur.

   Bu evrede oturma, emekleme, yakalama,
    bırakma gibi istemli hareketler görülmeye
    başlar.
2.İlkel Hareketler Dönemi


    İlk 2 yaşta gözlenen istemli
    hareketlerin ilk biçimidir.
   Bebeğin oturması, emeklemesi, ayakta
    durabilmesi gelişimde olgunlaşmanın
    önemini göstermektedir.
İlkel Hareketler Dönemi (devam….)


   a.Reflekslerin Ortadan Kalktığı Evre:
    Bu evre doğumla başlar ve 1 yaşına
    kadar devam eder.Sinir sisteminin
    olgunlaşması ile refleksler yerlerini
    istemli hareketlere bırakır.
İlkel Hareketler Dönemi (devam….)


b.İlk kontrol evresi: Zihinsel ve motor
  süreçlerdeki hızlı gelişme sonucu ilkel
  hareket yeteneklerinde hızlı artış
  gözlenir.
İlkel Hareketler Dönemi (devam….)


c.Denge sağlama: Bebeklerde önce baş
  ve boyun kontrolü, daha sonra gövde ve
  bacakların kontrolü sağlanır.
İlkel Hareketler Dönemi (devam….)


d. Yer değiştirme (Lokomotor hareketler):
Bu tür hareketler büyük ölçüde dengeleme
hareketlerine dayanırlar. Başlıca lokomotor
hareketler sürünme, emekleme, yürümedir.

Manipulasyon: Temel manipulatif beceriler
 uzanma, yakalama, ve bırakmadır.
İlkel Hareketler Dönemi (devam….)


-Baş parmağı yeterli ve etkili kullanma
  genellikle 12. ayda gözlenir.

-Bebek 14 aylık olduğunda, uzanma ve
  yakalama hareketi yetişkin hareketlerine
  benzer.
3.Temel Hareketler Dönemi

- 2. ve 7. yıllar arasındaki süre temel
 becerilerin kazanıldığı dönemdir.
Temel beceriler koşma, atlama, sıçrama,
 sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakla
 vurma gibi hareketlerdir.
Bu beceriler tüm çocuklarda ortak ve
 yaşam için gerekli olduğundan “Temel
 Beceriler” olarak adlandırılır.
   Çocuklar 7-8 yaşlarında geliştirdikleri
    becerilerini birleştirerek daha kompleks
    ve özel formlara dönüştürmeye başlarlar.
Bu evrede çocukların etkinlik
içeriğini sınırlandırmak ve belli
bir branşta uzmanlaşmaya
yönlendirmek doğru değildir.
   Sporla ilişkili hareketler döneminde
    çocuklara, gelişim düzeylerine
    uygun anlamlı hareket deneyimleri
    sağlanmalıdır.
Çocukların çok sayıda spor
branşını denemesine fırsat vermeli
 ve yeteneklerini tanımasına ve
 geliştirmesine yardımcı
 olunmalıdır.
Motor Gelişimin Değerlendirilmesi   (s. 82)



   Çocuğun kaba motor performansı
    akranları arasındaki kabulü ve sosyal
    statüsü açısından önemlidir.

   Akranlarının çoğundan daha az beceriye
    sahip olan çocuk genelde oyunlarda en
    son seçilen çocuk olur.
   En son seçilme ya da hiç seçilmeme
    çocuğun benlik kavramını ve aktif
    olmasını olumsuz etkileyebilir.
   Çocukların motor gelişimini ölçen
    pek çok test bulunmaktadır.
   Motor Gelişiminin
    Desteklenmesi
Motor Gelişiminin Desteklenmesi

   Gelişim psikomotor, sosyal, duygusal
    ve bilişsel yönleri ile bir bütündür.
   Motor beceriler özellikle çocukluk
    döneminde benlik saygısının
    gelişiminde ve arkadaşlar arasında
    belli bir yer edinmesinde önemli rol
    oynar.
Beden Eğitimi ve Spor Etkinliklerinin
     Çocukların Gelişimlerine Katkıları

Duygusal Gelişim ile İlgili Katkıları
-Çocukların mutlu ve yardımsever
 olmalarına yardım eder.

-Başkalarının haklarına ve fikirlerine
  saygı duymayı öğretir.

-Olumlu benlik kavramını geliştirir.
Duygusal Gelişim ile İlgili Katkıları
 (devam)


-Kendini tanımasına yardım eder.


-Sorunlarla başa çıkmayı
öğrenmelerine rehberlik eder.

-Sosyal yeterlik becerilerinin gelişimini
  destekler.
Psikomotor Gelişim ile İlgili Katkıları


-Temel hareketlerin gelişmesine ve olgun
  aşamaya ulaşmasına katkıda bulunur.
-Küçük ve büyük kas koordinasyonunun
  gelişimini destekler.
Psikomotor Gelişim ile İlgili Katkıları (devam…)



-Fiziksel uygunluk düzeyini arttırır.

-Bedenin farkında olmayı geliştirir.

-Yaşam boyu spor alışkanlığının temeli
  atılır.
Bilişsel Gelişim ile İlgili Katkıları



-Araştırıcı düşünceyi geliştirir.
-Yaratıcılığı destekler
-Problem çözme yeteneğinin gelişmesini
  destekler.
-Bilişsel yetenekleri canlı tutar.
-Kavram gelişimini destekler.
BÖLÜM 5

BİLİŞSEL GELİŞİM   (93)
-Biliş, insanların dünyayı öğrenmeleri ve
  anlamalarını içeren zihinsel faaliyetlerdir.

- Zihinsel faaliyetler düşünme, akıl
  yürütme, anımsama, unutma, sorun
  çözme, öğrenme gibi süreçleri
  içermektedir.
Bilişsel Gelim ile İlgili Kavramlar


Bellek
  Bireyin edindiği, öğrendiği bilgileri
güvenilir bir biçimde tam ve doğru olarak
 zihinde tutmaya ve istenildiğinde
kullanmaya olanak sağlayan bir yetenektir.
Üç tür bellek vardır:
1.Duyusal Kayıt: Çok kısa bir süre için
  uyaranların tam bir kopyasını tutan bilgi
  deposudur. Anlık bellek olarak da
  adlandırılır.
Duyusal kaydın sonsuz kapasitesi vardır.

Buradaki bilgiler işlenmediğinde
kaybolurlar.

Kayıt süresi yaklaşık 1-3 saniyedir.
   2.Kısa Süreli Bellek
   Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri
    aracılığıyla ayrılan bilgi kısa süreli
    belleğe geçer. Kısa süreli belleğin
    kapasitesi ve bilgiyi saklama süresi
    sınırlıdır.
Kayıt süresi yaklaşık 20-30 saniye,
kapasitesi 5-9 yeni bilgi birimidir (sayı, harf,
obje, isim vb).

  Kısa süreli bellek sürekli çalışır ve
öğrenmede sürekliliği sağlar. Bu nedenle
 çalışan bellek olarak adlandırılır.
Belli bir anda gerekli olup, daha sonra
unutulmasında bir sakınca bulunmayan
telefon no, isim gibi bilgiler kısa süreli
olarak belleğe alınmaktadır.
3.Uzun Süreli Bellek

    Bilginin depolandığı yerdir ve kapasitesi
 sınırsızdır. Bu bellekte saklanan bilgiler
 gerektiğinde kullanılmaktadır.
Uzun süreli bellekte iki yapı
 bulunmaktadır;

1.Anısal bellek: Kişisel yaşantılar depolanır.

2.Anlamsal bellek: Bilginin temel öğeleri ve
  kavramları depolanır.
Uzun süreli bellekte görsel imgeler,
 duygular, tatlar, sesler, kokular, sorun
çözmek için stratejiler, dili anlamaya
yarayan kurallar, olaylar, çocuklukta geçirilen
 deneyimler vb bulunur.
Algılama
     Algılama, duyu organlarına gelen
uyarıcılara anlam verilmesi, yorumlanmasıdır.

 Algısal gelişim hem olgunlaşma hem de
öğrenmeye bağlıdır.
Algısal seçicilik: Duyu
organlarının yakaladığı uyaranların
 ancak bir kısmı seçilerek algılanır.
 Bunda uyarıcının değişkenliği,
tekrarlanması, büyüklüğü, şiddeti,
parlaklığı, zıtlığı önemlidir.
Algısal değişmezlik: Nesnelerin fiziksel
görünümlerindeki farklılığa rağmen algının
değişmemesidir.
Kavram

   Kavram nesnelerin, özelliklerin ve
    düşüncelerin benzerliklere dayanarak
    zihinde bir grup oluşturmasıdır.
   Bilişsel gelişimde kavramlar önemli yer
    tutar.
-Çocuklar çevrelerindeki nesneleri
kavramlar yoluyla algılarlar.
  -Kavramlar, düşünmeyi sağlayan zihinsel
araçlardır.
  -Kavramlar içinde yaşanılan fiziksel ve
  sosyal çevreyi
anlamayı, onlarla iletişim kurmayı sağlar.
Kavram Oluşturma
  Kavram oluşturma genelleme yapmaya
dayalıdır. Bireyler uyaranların benzer ve
farklı yanlarını algılayarak benzerliklerden
genellemeler yaparlar.
Kavram Kazanma
  Oluşturulan kavramı, uygun kural ve
ölçütlerle sınıflara ayırma işlemidir.

Örn. Mantıklı bir gruplama, geliştirilen şema
 ile birlikte oluşan kavramın niteliğine
 bağlıdır.
BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI


Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı

  Piaget çocukları doğal ortamlarda uzun
süreli gözlemiş ve çocukların bilişsel
gelişimlerinin yetişkinlerden farklı olduğunu
 saptamıştır.
Jean Piaget
Temel Kavramlar


      Şema: Aktivitelerin ya da düşüncelerin
bilişsel olarak temsil edilmesi, örgütlenmiş
 davranış ya da düşünce örüntüsüdür.

     Şemalar ilkel zihinsel yapılar ve
 bilginin en temel birimleri olup öğrenmeyi
 sağlayan araçlardır.
Organizasyon
    Var olan şemaları yeni nesnelere
 aktarmak ya da yeni deneyimlere girişmek
 olarak tanımlanmaktadır.
Organizasyon (devam)

    -Bebeğin bir birinden farklı şemaları
birleştirdiği ve kaynaştırdığı bir süreçtir.

Örn. Bebek için emme bir şema, el kol
hareketleri diğer bir şemadır. Bu iki
şemanın birleşmesi üçüncü şemayı
oluşturur.
Uyum
  Organizmanın, yeni deneyimlerden
 yararlanarak şemaları değiştirmek yoluyla
problem çözme durumu, yapılarını çevresel
 gereklere uydurma eğilimidir.

     Uyum özümleme (asimilasyon) ve
uyma (accomodation) süreçlerini
içermektedir.
Dengeleme
Organizmanın bilişsel yapılarını dengede
tutmak için gösterdiği çabadır.

  Bireyin, özümleme ve uyma yoluyla
çevresine uyum sağlayarak dinamik bir
dengeye ulaşma sürecidir.
BİLİŞSEL GELİŞİM EVRELERİ


1.Duyusal Motor Dönem (0- 2 yaş)

2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş)

3. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş)

4.Soyut işlemler Dönemi (11-18 yaş)
1.Duyusal Motor Dönem (0- 2 yaş)

   Bu dönemde çocuk duyular ve
 motor etkinliklerle çevresi ile iletişime
 geçer.
Duyusal Motor Dönem (devam…)

 Piaget bu dönemi 6 aşamada incelemiştir.

(1) Basit refleksler aşaması (0-1 ay)

  Bu aşamada öğrenme sınırlıdır. Bebek
doğuştan getirdiği reflekslerle çevreye uyum
sağlamaya çalışır.
 Örn. Emme, yakalama refleksleri gibi.
(2) Birinci döngüsel tepki aşaması (1-4
  ay).

    Bu aylarda bebekler görsel alanları içine
 giren nesneleri gözlemeye, işittiği sese
 bakmaya başlar
(3) İkinci döngüsel tepkiler aşaması (4-8
  ay)
Davranış amaca yöneliktir, taklit davranışları
  artmaktadır.
 Bebek görsel alanından uzaklaşan nesneler
  hakkında bir kavrama henüz ulaşamamıştır.
(4) İkinci döngüsel tepkilerin
  koordinasyonu aşaması (8- 12 ay)

  Artık gözünün önünden kaybolan bir
 nesne bebek için yok olmamakta, zihninde
 nesnelerin algısal devamlılığı
bulunmaktadır.
   (5) Üçüncü döngüsel tepkiler aşaması
    (12-18 ay)

       Bebekler nesneyi en son gördükleri
    yerde armaları gerektiğini anlamaya
    başlar.
(6) Zihinsel kombinasyonlar aşaması
  (18-24 ay)
-Bebeğin zihin fonksiyonları duyu-motor
 düzeyden sembolik düzeye dönüşür.

-Ertelenmiş taklit davranışı görülür.

Örn. Bebek annesinin birkaç gün önce
 gösterdiği oyun davranışını taklit eder.
2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş)
Bu dönem ikiye ayrılmaktadır.
1-Kavram öncesi dönem ( 2-4 yaşlar)

Çocuk sembollerin ve ve zihinsel imajların
 etkisi altındadır.
2-Sezgisel dönem (4-7 yaşlar)
   Bu dönemde çocuk yanlış da olsa problemin farklı
   yönlerine odaklanabilmektedir.

   Çocuk sezgilerine dayanarak akıl yürütür ve
   açıklamalar yapar. Sembol fonksiyon önem
   kazanır.

Örn. Bir çubuğu at, cetveli silah gibi kullanabilir.
   Bu dönemde henüz korunum ilkesi
    kazanılmamıştır.

    Korunum ilkesi
    Herhangi bir nesne ya da nesne grubunun
 fiziksel biçimi ya da mekandaki konumu
değişse bile nesnenin miktar, sayı, alan hacim
 gibi özelliklerinin değişmeyeceği ilkesidir.
İşlem öncesi dönemdeki çocuklar
genellikler dikkatini, bir görevin bir yönü ya
 da çok sınırlı bilgi üzerinde odaklaştırmakta,
birden fazla yönle uğraşmayı güç
bulmaktadır.

Bu duruma odaklaşma denmektedir
Tersine çevrilmezlik
    Tersine çevirme düşünmenin önemli bir
 yönü ve korunumun da başlangıcıdır.

   Tersine çevrilmezlik, işlem öncesi
dönemdeki çocuğun bir dönüştürmeyi
zihinsel olarak çevirmedeki yetersizliği ve
şimdiki durum üzerinde odaklaşması ile
ilgilidir.
Benmerkezcilik
 Bir şeyi başkasının bakış açısından
görme ya da başkasının duygu ve
gereksinimlerini fark etme konusundaki
yetersizliktir.
Animizm (Canlandırmacılık)
 Çocuk tarafından cansız nesnelerin canlı
niteliklere sahip olduğunun düşünülmesidir.
Yapaycılık
  Çocuklar doğal olayları birisinin yaptığına
inanırlar.

Örn. 5 yaşındaki bir çocuğun güneşi birinin
 tutuşturduğunu düşünmesi gibi.
3. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş)
     Çocuklarda mantıksal düşünme ve sayı,
  zaman, mekan, boyut, hacim ve uzaklık
  kavramları yerleşmeye başlar.

 Bir önceki dönemle ilgili odaktan uzaklaşma
 ve tersine çevirebilme kavramı kazanılır.
 Dönüşümsel düşünme yeteneği gelişir.
Somut İşlemler Dönemi (devam…)



   Bu dönemde çocuklar gerçek gibi
görünenin ötesine gidebilmekte, eldeki
kanıtlardan neyin doğru olduğunu
anlamaya çalışmaktadırlar.
Somut İşlemler Dönemi (devam…)

   Problem çözmeyle ilgili zihinsel işlem
  gerçekleşebilmektedir.

   Bu durum çıkarsanmış gerçeklik
olarak adlandırılmaktadır.

  Bu dönemde çocuklar nesneleri üst
düzeyde sınıflayabilir, sıralayabilirler.
  Benmerkezcilik giderek azalır.
4.Soyut işlemler Dönemi (11-18 yaş)
Bu dönemde yeni ve daha güçlü bilişsel
 yetenekler gelişir. Atasözleri, deyimleri
 anlamada güçlük çekmezler.

Soyut işlemler döneminde bireyde ergen
 benmerkezciliği görülür.

Yine ergenlerde “hayali seyirci” (herkes beni
  izliyor) ve “kişisel masal” (bana bir şey olmaz)
  evreleri görülür.
Soyut işlemler Dönemi (devam….)

  Tümdengelim, tümevarım akıl yürütme
yolları kullanılır.

  Her ergen aynı yaşlarda soyut düşünceye
ulaşmamaktadır.

  Ergenin yaşadığı kültürel çevre, ailenin
sosyo-ekonomik durumu ve zeka düzeyi
soyut düşüncesinin gelişimini etkilemektedir.
Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (108)

  Vygotsky, çocuğun bireysel gelişiminde
yaşadığı çevrenin etkisine dikkat çeker.

 Piaget’ye göre çocuğun zihinsel gelişimi
büyük ölçüde kendiliğinden olmakta,
 Vygotsky’ye göre ise öğrenmenin
 kaynağını toplumsal çevre oluşturmaktadır.
Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (devam…)



      Özellikle anne babalar, öğretmenler ile
 diğer becerikli ve uzmanlaşmış kişilerle
 etkileşim çocukların bilişsel gelişimlerini
biçimlendirmektedir.
Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (devam…)

 Çocuğun bilişsel gelişimi başkasına
bağlıdır.

 Dil, davranışları düzenleyen ve
düşünmeyi organize eden hayati bir araçtır.

  Çocuk yalnızken değil başkaları ile
birlikteyken daha iyi öğrenir.
Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı


 Bruner, Piaget ve Vygotsky’nin
düşüncelerinden etkilenmiştir.

  Bruner’e göre dil çocuğun bilişsel
gelişiminde çok önemlidir.

  Dil olmadan düşüncenin de olmayacağını
 savunur.
Bruner’e göre bilişsel gelim evreleri
1.Eylemsel evre
  Çocuklar için en kolay anlaşılabilir mesajlar
eylemlerdir.

  Dokunma, tat alma, hissetme, koklama ve
ses aracılığıyla harekete ve nesnelere yanıt
verirler. Yaparak öğrenirler.

  Çocuklar sözcükleri de onlara ilişkin
eylemlerle öğrenirler.
Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı (devam….)

2. İmgesel Eylem: Bu evrede bilgi
imgelerle taşınmaktadır. Dünya somut olarak
 algılanır.

 Bu dönem Piaget’in işlem öncesi dönemine
karşılık gelir.
Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı (devam…)

3.Sembolik dönem: Çocuk dil, mantık,
 matematik, müzik gibi alanların
sembollerini kullanarak iletişim kurabilir.

 Sembolik evre çocuğa zengin yaşantılar
kazanmasını sağlar.
BÖLÜM 6

DİL GELİŞİMİ   (115)
Dil Gelişimi

  Dil sözcüklerin ve sözcüklerin yazılı
sembollerinin çok çeşitli ve düzenli biçimde
birleşerek sonsuz sayıda mesaj ortaya
çıkardığı bir iletişim sistemidir.

  Dilin gelişimi kelimelerin, sayıların,
sembollerin kazanılması, saklanması ve dilin
kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır.
Dilin kullanımı jest, alıcı ve ifade edici dil
 olmak üzere üç biçimde görülür.

1.Jest dili; 8-9 ay civarında bebeğin
  istediği bir şeye ulaşmak için sesle birlikte
  el hareketlerini de kullanmasıdır.
Dilin kullanımı (devam…)

2.Alıcı dil; çocuğun çevresinde ifade edilen
  sözcükleri anlamasıdır.

Örn. “Hadi dışarı çıkalım” dendiğinde bebeğin
 sevinç gösterisinde bulunması gibi.
Dilin kullanımı (devam…)

3.İfade edici dil, dilin sözle ifade şekline
  dönmesidir.

  Dil gelişimi çocuğun bilişsel, kişilik,
 duygusal ve sosyal gelişimini etkiler.
Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler


Kalıtım: Dil çocuğun doğuştan getirdiği bir
beceridir. Sağlık durumu, nörolojik gelişim
ve zeka dil gelişimini etkiler.

Konuşmayı sağlayan organların sağlık ve
gelişim sorunları dil gelişimini etkiler.

  2 yaşından sonra dil gelişimi ile zeka
arasında sıkı bir ilişki olduğu görülmektedir.
Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler (devam…)


Çevre
   Aile bireyleri ile çocuk arasındaki sağlıklı
ilişkiler dil gelişimini olumlu yönde etkiler.

    Bakımevlerinde büyüyen çocukların aile
içinde büyüyen çocuklara göre daha çok
ağladıkları, ancak daha az ses çıkardıkları
görülmüştür.
Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler (devam…)




Cinsiyet
    Dil gelişimi açısından kız ve erkek
çocukları arasında bir fark olmadığı kabul
edilmektedir.
Dil Gelişimi Kuramları

 Psiko-Linguistik Kuram

  Dil gelişiminin doğumla gelen gelişimsel
özelliklere ve biyolojik mekanizmaya
dayandığını vurgular.
Noam Chomsky (1928 - ….)
Psiko-Linguistik Kuram (devam…)


     Bu kurama göre, insanlar doğuştan dil
    öğrenebilmek için özel bir donanıma
    sahiptir.

     Bu mekanizma sayesinde tüm çocuklar
    aynı aşamalardan geçerek, biyolojik
    olarak belli bir olgunluk düzeyine
    geldiklerinde yürümeyi öğrendikleri gibi
    konuşmayı da öğrenmektedirler.
Dil Gelişimi Kuramları (devam…)

Bilişsel Gelişimsel Kuram
      Çocuk dünya hakkında pek çok bilgiye sahip
  olur ve bu bilgilerin yardımıyla dili öğrenir.

Dil çocuğun sahip olduğu bilişsel kavramların
etkisiyle oluşur.

  Psiko-linguistik kuramcılar konuşmayı gramer
yapısıyla analiz ederken, bilişsel kuramcılar
konuşmayı anlam açısından analiz ederler.
Dil Gelişimi Kuramları (devam…)


Davranışçı Kuram
 Dilin öğrenilmesi pekiştireçler sonucudur.

  Bebekler sıklıkla duydukları sesleri taklit
ederler.

 Koşullu öğrenmeler sonucunda dil kazanılır.
Dil Gelişimi Kuramları (devam…)


   Sosyal Etkileşim Kuramı

  Bu kurama göre, dil doğrudan taklit ve
model alma yoluyla kazanılmaktadır.

   Dil sosyal ve kültürel ortamdan
etkilenir.
Dil Gelişimi Aşamaları

 A.Konuşma öncesi dönem

1.Yeni doğan dönemi (ağlama) 0-6
hafta
   Bebeğin ağlamasının şiddet ve
perdesinde 4. haftadan itibaren farklılıklar
görülmeye başlar.

    Bu durum bebeğin ağlama tarzının
ihtiyacına göre değiştiğini göstermektedir.
Dil Gelişimi Aşamaları (devam…)

2.Gıgıldama dönemi (6 hafta -3 ay):

  Bir çok basit sesleri çıkarmaya
 başlarlar.

   Bu sesler daha çok mutlu ve rahat
 oldukları zamanlarda duyulur.
Dil Gelişimi Aşamaları (devam…)


   3.Mırıldanma dönemi (3-6 ay):

“Ba-ba-ba”, “de-de-de”, “ma-ma-ma”gibi
  basit değişimlerin tekrarı şeklindedir.
Dil Gelişimi Aşamaları(devam…)




4.Mırıldanmanın tekrarı dönemi
(6-9 ay).
Dil Gelişimi Aşamaları


Konuşma Dönemi

-Ses sözcük dönemi (9-12 ay) :
 İnsanların çıkardığı taklit etme
 sesleridir.

-Tek sözcük dönemi:   Anne, baba…..
 gibi.
Dil Gelişimi Aşamaları (devam…)

-İki sözcüklü ifadeler dönemi (18-24
  ay)

-Üç ve daha fazla sözcüklü ifadeler
  dönemi (2-3 yaş)

-Gramer kurallarına uygun konuşma
  dönemi (3-6 yaş)

-Okul dönemi (7-11 yaş)
BÖLÜM 7



SOSYAL GELİŞİM   (S. 133)
Sosyal gelişim, kişinin içinde yaşadığı
toplum tarafından kabul edilebilir biçimde
davranmayı öğrenme sürecidir.
Sosyal Gelişimle İlgili Kavramlar


Benlik: Benlik kavramı insanın kendini
 görüş ve algılayış biçimidir.



Bireyin “Ben kimim?” sorusuna verdiği
  yanıttır.
W. James’e göre,
bireyler çevresindeki kişiler üzerinde
istedikleri etkiyi bırakabilmek için bir takım
roller oynamakta ve bu roller zamanla birer
 benlik haline gelmektedirler.
Benlik (devam….)




   Bedensel, psikolojik ve sosyal
gelişim benlik kavramının gelişimini
etkiler.
Sosyal olgunluk

   Bireyin içinde yaşadığı toplumun
kurallarına uymada yaş düzeyine göre
gösterdiği olgunluğa sosyal olgunluk
denir.
Sosyal olgunluk (devam…)

     Çocuğun gelişim alanlarındaki
yeterliği çevre ile etkileşimi birleştiğinde,
 ortaya sağlıklı bir sosyalleşme süreci
  çıkar.

   Sosyalleşme süreci sosyal uyuma bağlı
  olarak olgunlaşır.
Sosyo- kültürel özellikler

   Belli bir toplumsal sınıfta doğmak,kişinin
yaşamındaki seçimlerde belirleyicidir.

    Toplumsal sınıflar kişilerin
alışkanlıklarını, geleneklerini, değer
yargılarını ve amaçlarını biçimlendirir.
Sosyo- kültürel özellikler (devam…)

Anne babasını kitap okurken gören
 çocuklarda kitap okumaya karşı bir
 ilginin oluşması doğaldır.
Sosyal uyum

     Bireyin diğer insanlarla uyum
gösterebilme yeteneği ve ait olduğu grupta
 kendini ifade edebilme becerisidir.
Sosyal uyum (devam…)

      Kişinin toplumca onaylanan davranışları
 alışkanlık haline getirmesi, toplumda
aldığı rollerle ilgili kurduğu ilişkilerden
doyum almasıdır.
Sosyalleşme
    Çocuk sosyal becerileri kavrama ve
model alma yoluyla öğrenir.
    Sosyal gelişiminin temellerinin atıldığı
 yer ailedir, daha sonra okul gelir.
Sosyal Davranış Çeşitleri


Empati
      Başkalarının duygularını doğru
algılama yeteneği zihinsel olarak gelişmek
ve yaşam deneyimleri ile artış gösterir.

    Doğuştan empati yeteneği ile gelen
bebeklerin bu yeteneği geliştirmesi için
uygun duygusal ortama ihtiyacı vardır.
Dostluk
 Çocuk her dönemde arkadaşlığa
ihtiyaç duyar. Arkadaşlık ilişkileri yoluyla
toplumsal gelişimi devam eder, ait olma ve
gruplar içimde yaşamayı öğrenir.

  Ergenliğin başlamasıyla çocuklar anne
babalarından çok arkadaşlarının görüşlerine
önem verirler.
Rekabet
İlk rekabet denemeleri ailede başlar.
  Rekabet farklı yaşlarda farklı şekillerde
  görülür.

Liderlik
 Çocukların arkadaşlık ilişkilerinde liderlik
  davranışları görülür. Bu yaşlarda bazı
  çocuklar akranları içinde ön plana çıkarlar.
Sosyal Gelişim Dönemleri


   Bebeklik Dönemi (0-2 yaş)
   Okul Öncesi Dönem (3-6 yaş)
   Okul Dönemi (7-12 yaş)
   Ergenlik Dönemi(13-22 yaş)
Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı



1.Temel güvene karşı güvensizlik dönemi
  (0-1 yaş)
2.Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphecilik
  (2-3 yaş)
Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim
   Kuramı (devam…)



3. Girişkenliğe karşı suçluluk duyma (3-6
  yaş)

4. Başarılı olmaya karşı aşağılık duygusu
  (7-12 yaş)
Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim
Kuramı (devam…)

5. Kimlik kazanmaya karşı rol
  karmaşası (12-20 yaş)

6.Dostluk kazanmaya karşı yalnız
  kalma (20-40 yaş)
Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim
 Kuramı (devam…)




7.Üretkenliğe karşı duraklama (40-65 yaş)

8. Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk (65
  yaş ve sonrası)
Sosyal Gelişimi Etkileyen Etmenler


Genetik Etmenler
     İçe dönüklük ve dışa dönüklüğün
genetik özelliklerle ilişkili olduğu ileri
sürülmektedir.

     Genetik etkenlerin zeka potansiyelinde
  etken olduğu kabul edilmektedir.
Çevresel Etmenler
     İstenerek dünyaya gelmiş bir çocuğun
 aile içindeki sosyal etkileşimi ve dünya ile
 ilk bağlantıları olumlu yönde olacaktır.
Çevresel Etmenler (devam…)

-Çocuğun cinsiyeti, tek çocuk olup olmadığı,
-Kardeş sayısı, doğum sırası, ailenin
büyüklüğü,
-Ekonomik durum, kültürel yapı, sosyal
etkinliklere katılım
sosyalleşmeyi etkilemektedir.
Yaygın Anne Baba Tutumları

-Yumuşak ve koruyucu tutum

-Baskıcı, otoriter tutum

-Çocuğunu ihmal eden tutum

-Kuralları öğreten, sevecen tutum
Sosyal Gelişimi Değerlendirme ve
Destekleme

   Bireylerin değerlendirilmesinde sağlık,
yetenekler, ilgiler, akademik başarı,
benlik tasarımı, kişilik ve yaşanılan sosyal
çevre önemlidir.

   Çocuklara spor, sanat, müzik ve
edebiyat gibi farklı alanlarla ilgili fırsatlar
sunulması onların sosyal gelişimlerini
desteklemektedir.
BÖLÜM 8

DUYGUSAL GELİŞİM   (s.155)
   Duygular, bireyin içinde bulunduğu
    durum ya da mevcut faaliyetlerin
    hoşnutluğunu ya da hoşnutsuzluğunu
    yansıtan davranışlarda kendini gösterir.

   Duygular bebeklik döneminden
    başlayarak gelişimini sürdürür.
Duygusal Gelişim (devam…)

   Çocuğun yaşantıları duygularının
    düzenlenmesinde önemli rol oynar.

   Anne babalar çocuklarının duygularını
    özgürce yaşama ve ifade etmelerine
    yardımcı olmalıdırlar.


   (158-163 arası sayfalar dahil değil)
Temel Duyguların Gelişimi


Çocuklarda sıklıkla görülen temel
Duygular;
 Mutluluk, espri,

 Öfke, üzüntü,

 Korku, empati,

 Bağlılık ve mizaç duygularıdır.
Mutluluk ve Espri


  Gülümseme doğumdan hemen sonra
görülmeye başlar.



  Gülümseme gerginliği azaltır ve
duygusal rahatlık sağlar.
Mutluluk ve Espri
(devam…)

   Kahkaha, gerilimin daha çok
    azalmasını gerektiren, gülümsemeden
    daha yoğun olumlu bir duygu
    ifadesidir.
Mutluluk ve Espri (devam…)

   Çocuğun gülümseme ve kahkahaları ilerde
    espri ve şakalara vereceği yanıtların
    temelini oluşturur.
   Okulöncesi dönemdeki çocuklar sıra dışı
    şeylerden hoşlanır.
    5-7 yaş arasındaki çocuklar esprilerden
    hoşlanmaya başlarlar.
Öfke ve üzüntü


   Bebekler ilk 2 ayda fiziksel zorlamalara
    ve acı veren uyarıcılara karşı öfke tepkisi
    verirler.
   7. aydan sonra bebeklerin acı veren bir
    uyarıcıya ya da engellenmiş bir hedefe
    karşı öfkeleri artar.
Korku


   Korku, tehlikeli bir duruma karşı gerekli
    psikolojik ve zihinsel hazırlığın
    oluşmasını sağlar.

    Korku, bir tehlikeyi gerçekçi bir şekilde
    değerlendirmeye yardımcı olur.

   Bebek 8-9 aylık olduğunda korku artış
    göstermektedir.
Korku (devam…)


Çocuklar ilk 5 yıl içinde, yaşamı boyunca
 gelişim kökenli 5 korku türü ile
 karşılaşır.

Bunlar:
1.Vücut temasını kaybetme korkusu
2.Yabancı korkusu
Korku (devam…)


3.Ayrılık korkusu, 12-18. aylar arasında gelişir ve
   2-3 yaş arasında doruk noktasına çıkar.

4.Yok olma korkusu 3 yaş,

5.Ölüm korkusu (4-5 yaş civarında
görülür).
Korku (devam…)


   Gelişim kökenli korkular zamanla
    kaybolup hafiflemektedir.



   Korkular iniş çıkışlar, ileri geri hareketler,
    duraklama ve karmaşık yollardan
    geçerler.
Empati


   Yeni doğan bebeklerin başka bir bebeğin
    ağlamasına tepki olarak ağlaması
    empatiye örnek olarak verilmektedir.

   Empati kurabilmek için bireyin kendisini
    başkalarından ayrı olarak görme
    yeterliğine ulaşması gerekir.
Bağlılık


   Bağlılık kişinin hayatındaki özel
    insanlara karşı duyduğu güçlü duygusal
    bir bağdır.
   Ainsworth, bebeklerin tepkilerini
    gözlemleyerek, bağlılıktaki bireysel
    farklılıkları tanımlayan 3 farkı tarzı
    ortaya koymuştur.
Kaçınan bağlanma
   Çocuklar genellikle ayrılma sırasında
    huzursuzluk göstermezler.

   Huzursuzluk annenin yokluğundan çok
    yalnız kalmaktan kaynaklanır.

   Yeniden kavuşma sırasında anneyle
    yakınlık kurmaktan kaçınırlar.Genellikle
    annelerine sarılmazlar.
Kaygılı kararsız bağlanma
   Bu bebekler ayrılmadan önce anneye
    karşı yakınlık gösterirler.

   Anne döndükten sonra yakınlık hareketi
    sinirli ve dirençli hareketlerle birleşirler.

    Anneleri ile bir araya geldikten sonra da
    belirli bir süre ağlamayı sürdürürler.
Güvenli bağlanma
   Bebekler ayrılma sırasında ağlar ya da
    ağlamaz.

   Eğer ağlarsa bu ağlama annenin yokluğu
    nedeniyledir. Çünkü anneyi bir yabancıya
    tercih eder.

   Anne döndüğünde onunla fiziksel temas
    kurmaya çalışır ve ağlamayı hemen
    durdurur.
Güvenli bağlanma (devam…)

   Güvenli bağlanmada annenin duyarlığı
    önemlidir. Annenin görüntüsü, karşılıklı
    iletişim, teşvik, olumlu davranışlar,
    sıcaklık göstermek, bebeği kabullenme ve
    duygusal destek belirleyicidir.
Güvenli bağlanma (devam…)

   Babalarına güvenli bağlanan bebeklerin,
    babalarına güvenli bağlanamayan
    bebeklere göre daha dışa dönük, sosyal ve
    daha kolay ikna olabilen çocuklar olduğu
    görülmektedir.
Mizaç
   Kişilikteki bireysel değişikliklerin biyolojik
    yönünden kaynaklanır.



   Mizacı biyolojik temeller kadar çevre de
    etkilemektedir.
DUYGUSAL GELİŞİM DÖNEMLERİ


Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim

   Bebeklik döneminde çocuğun
duygularını anlamak zordur.

    Davranışlarından bazı ipuçları
çıkarılmaya çalışılır.
   İlk yılın sonunda bebekler diğer
    insanlardan gelen mesajları
    tanıyabilmektedirler.

   İkinci yılın ortalarında 15 aylık bir bebek
    annesi ile iyi iletişim kuran yabancıyı
    izleyerek ona karşı daha az çekingen
    davranışlar gösterebilir.
Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim (devam…)

-Yeni doğan bebekler ağlayarak kollarını
  sallayarak mutsuzluklarını belli ederler.
-Ancak mutluluklarını göstermede
  zorlanırlar.
Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim
   (devam…)

-Yaklaşık 7. ay civarında duygu
  dağarcıklarına korkuyu eklerler.

-Bebekteki ilk duygusal gelişimin işareti
  ağlama ve gülmedir.
Ağlama


1.Açlık ağlaması
2.Kızgınlık ağlaması
3.Acıdan dolayı ağlama
4.Sıkıntı ağlaması
Gülme


   Gülme bebeklerin güven ve şefkat
    duygularını harekete geçirir.
   Yetişkinler beklerin gülmesine
    karşılık verdiğinde bebeğin gülmesi
    de artar.
Gülme (devam….)


   Bebekler 2. haftada emdikten sonra
    annesini sesin karşılık olarak
    gülümser.
   2. ayda görme duyusunun
    gelişmesiyle bebekler tanıdıkları
    insanlara daha fazla gülümserler.
Okul Öncesi Dönemde Duygusal Gelişim


Çocuklar 2. yaşlarında karmaşık anlayışı
 yansıtan duygular sergilerler. Utanma,
 suçluluk, kıskançlık gibi.

    3-4 yaşlarından itibaren duygularının
 nedenleri ve sonuçlarını ifade edebilir.

Ağlayan kardeşine sarılarak ağlama diyebilir.
Orta Çocukluk Döneminde Duygusal
      Gelişim

   Bu çağda duygusal yaşam oldukça
    karmaşıktır.
   Nelerin kendisinde hangi duygulara
    neden olduğunu bilir ve ona göre
    davranışlarını kontrol eder.
Orta Çocukluk Döneminde Duygusal
      Gelişim (devam…)

   Duygularını kontrol altında tutmasının
    nedeni alay edilme ya da red edilmekten
    kurtulmak için kendini korumaktır.

   Bu dönemdeki çocuklar daha fazla sosyal
    davranışlar gösterir ve daha çok empati
    kurabilirler.
Ergenlik Döneminde Duygusal Gelişim



   Bazı yazarlara göre ergenler diğer
    çocuklara oranla daha fazla olumsuz
    duygu yaşamakta ve depresyon benzeri
    sorun riski taşımaktadırlar.

   Önemli hormonal değişimler duygusal
    dalgalanmalara neden olabilmektedir.
Duyguların Ölçülmesi

 Duyguların ölçülmesi üç boyutta
 olabilmektedir:

1.Fizyolojik boyut

EKG ve EEG benzeri yöntemlerle
duygular yaşanırken beyinde oluşan
faaliyetler incelenebilmektedir.
Duyguların ölçülmesi (devam…)

2.Yüz ifadeleri
 Çocukların kaş, göz, ağız
  bölgelerindeki kasların hareketleri
  mutluluk, üzüntü, kızgınlık ve diğer
  duygularla ilgili yüz ifadelerini
  yansıtır.
Duyguların ölçülmesi (devam…)

3.Bilişsel boyut
      Çocuğun kendi duyguları ve
  başkalarının duygularını yorumlaması,
  duygusal ifadeleri adlandırması,
  eşleştirmesi ya da üretmesi.
BÖLÜM 9

AHLAK GELİŞİMİ
     (s. 183)
AHLAK GELİŞİMİ


   Ahlak gelişimi
   Bireyin toplumsallaşma süreci içinde
davranışlarına yön veren, neyin iyi neyin
kötü olduğu konusunda bir bilinç
geliştirme sürecidir.
AHLAK GELİŞİMİ (devam..)


      Ahlak gelişimi bireyin toplumsal
    değer yargılarını edinerek içinde
    bulunduğu çevreye uyumunu, kendi
    ilke ve değer yargılarını oluşturmasını
    amaçlar.
Ahlak Gelişimi ile İlgili Kavramlar



   Ahlak (ethics, morals)
   Belirli bir toplum üyeleri için öncelikli
anlam taşıyan değerler, kurallar ve
davranışlardır.
   Töre: Bir toplulukta benimsenmiş,
    yerleşmiş davranış ve yaşam
    biçimlerinin ahlak, inanç, gelenek ve
    göreneklerinin tümüdür.

Töre (devam)
   Törel davranışlar toplumdan topluma ve
    çeşitli çağlara göre değişebilir.

   Ancak erdemler denilen yüce ahlak
    ilkeleri evrenseldir.
   Doğruluk, büyüklere saygı, küçüklere
    sevgi, yaşlılara, hastalara yardım etme,
    emeğe saygı gibi.
Törel olgunluk
   Toplumun ahlak ilke ve kurallarına,
inançlarına, gelenek ve göreneklerine
uygun davranmak.

   Törel olgunluğa ulaşmış bir birey
davranışlarını, cezadan korktuğu için
değil bunlara inandığı için yapar.
   Bencillik (egoism):
   Başkalarını umursamadan bireyin bütün
    eylem ve işlerinin kendi yararına,
    çıkarına yönelik olması, bu tutumu temel
    güdüsü haline getirmesidir.
Bencillik (devam…)
   Bencillik aşamasındaki çocuk
    “benmerkezcidir.”

   Kendini dünyanın merkezi gibi görür.

   Bencillik vicdan ve törel duygularının
    oluşmasını engeller..
Öykünme (imitation)
 Taklit etme, başkalarının davranışlarını
model alarak benimseme ve tekrar
etmedir.
    Vicdan: Kendi ahlak değerlerini
    dolaysız ve kendiliğinden yargılayan
    iç denetim düzeneğidir.
Vicdan (devam)
   Duygusal vicdanlılık aşmasında, insan
    davranışlarını duygusal inançlarıyla yargılar.

    Zihinsel yetenekler tam gelişmediği için çocuk
    duygularının etkisindedir.

   Çocuklarda vicdan başlangıçta anne babalarının
    emir ve yasaklarından ibarettir.
Vicdan (devam)
   Ussal vicdanlılık aşamasında birey
    töre ilke ve kuralları mantığının
    süzgecinden geçirir ve sorgulayarak
    uygular.

   Çocuklara verilecek ödül ve cezalarda
    aşırıya gidilmemelidir.
Özgecilik (alturizm)


 Karşılık beklemeden başkalarına iyilik
yapmak, yardım etmektir.
Ahlak Gelişim Kuramları (189)

Psikanalitik Kurama Göre Ahlak Gelişimi

 Freud, ahlak gelişimini id, ego ve süperego
ilişkilerindeki denge kavramına
bağlamaktadır.
   İd, insanın doğuştan sahip olduğu tüm
    güdülerin toplamıdır. Süreki isteklerine doyum
    arar.
   Ego, id’in hangi isteklerinin karşılanacağına dair
    kararı verir.
   Süperego ise, çocuğa anne babası tarafından
    aktarılan ve ödül ile ceza uygulamalarıyla
    pekiştirilen, geleneksel ve toplumsal değerlerin
    içsel temsilcisidir.
   Çocuklar kötü kavramını iki yaş civarında
    anlamaya başlıyorlar, 6 yaş civarında tam
    kazanıyorlar.

   Eriksona göre, süperego gelişimi 4-6
    yaşları arasındaki “girişimciliğe karşı
    suçluluk” evresinde oluşmaktadır.
Davranışçı Kurama Göre Ahlak Gelişimi



   Bu yaklaşıma göre insanlar öğrendikleri
    davranışın toplamıdırlar.

   Ahlaki davranışlar şartlı öğrenme yoluyla
    kazanılmaktadır.
Davranışçı Kurama Göre Ahlak Gelişimi
     (devam…)

   Onay gören ve pekiştirilen davranışlar
    “doğru” hoş görülmeyen,
    cezalandırılan davranışlar ise “yanlış”
    olarak değerlendirilmektedir.

   Birçok günlük davranış model alma
    yoluyla öğrenilmektedir.
Toplumsal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak
       Gelişimi

   Ahlak gelişimi çocuğun sorumluluk sahibi
    yetişkin davranışlarını model alarak ve
    taklit ederek öğrenmesiyle oluşur.

   Topluk tarafında kabul gören davranışlar
    desteklenir, kabul edilmeyenler ise
    cezalandırılır.
Toplumsal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak Gelişimi
       (devam…)

   Çocuk davranışlarından hangisinin doğru,
    hangisinin yanlış olduğunu kendisine en
    yakın olan yetişkinlerin koyduğu ödül ve
    cezalarla öğrenir.
Bilişsel Gelişim Kuramına Göre Ahlak
       Gelişimi

   Ahlak gelişiminin yaşla orantılı olduğunu
    savunur.

   Çocuğun ahlaki yargısı sosyal çevresi ile
    etkileşimi sonucu doğar ve bilişsel öğeleri
    de baskın şekilde içerir.
Dewey’in Ahlak Gelişimi Kuramı


    Dewey’e göre davranışı etkileyen ve
    geliştiren, onu daha iyi duruma getiren
    her fikir “ahlaki fikir” içine girer.

     Zamanla karakterin bir yönü haline
    gelen “ahlaki fikirler” ahlaki yargının
    temel unsurudur.
Dewey’e göre ahlaki yargı üç
  dönemden oluşur:
1.Ahlak ve gelenek öncesi dönem

2.Geleneksel dönem

3.Özerk dönem
Piaget’in Ahlak Gelişimi Kuramı
   Piaget ahlak gelişimini iki dönemde
    incelemektedir:

1.Dışsal kurallara bağlılık dönemi (6-10 yaş):

       Çocuğun ahlaki yargılar açısından
    başkalarına bağımlı olduğu, ilköğretime
    denk düşen dönem.
Dışsal kurallara bağlılık dönemi (devam…)

   Çocuklar için işlenen bir suçun önem
    derecesini, suça bağlı olarak ortaya çıkan
    fiziksel sonuçlar belirlemektedir.
   Davranışın gerisindeki niyet dikkate
    alınmaz.
Dışsal kurallara bağlılık dönemi (devam…)

   Daha fazla fiziksel zarara yol açan suçlar,
    daha az fiziksel zarara yol açan suçlara
    göre daha kötüdür.
    Çocukların sadece olayları, sonuçlarına
    göre değerlendirmelerine “ahlaki
    gerçeklik” denmektedir.
2.Ahlaki özerklik dönemi

   Bu dönemde çocuk, kuralların insanlar
    tarafından oluşturulduğu ve gerektiğinde
    değiştirebileceği bilincine ulaşır.

    Yargıda bulunurken kuralları ihlal
    edenlerin niyetleri ve içinde bulundukları
    durumlar da dikkate alınır.
Ahlaki özerklik dönemi (devam…)

   Bu dönemde ailede ve okulda itiraz
etmeden yetişkin otoritesine itaat etmeye
dayalı çocuk yetiştirme yöntemleri
çocukların ahlak gelişiminde dışa bağımlı
dönemden özerk döneme geçişini
güçleştirmektedir.
Kohlberg’in Ahlak Gelişimi Kuramı
( s.195)

   Lawrence Kohlberg ahlak gelişimini
    açıklarken Piaget’in belirttiği bilişsel ve
    ahlak gelişimi dönemlerini dikkate alır.
Kohlberg’e göre ahlak gelişimi:

-Genel bilişsel yeteneklerdeki ikilemlere
  dayanır,

-Ahlaki gelişim aşamaları birinden diğerine
  geçen ve bir öncekinin yerini alan
  değişmez evreler içinde ortaya çıkar.

  (Örnekler 196).
İnsanlar üç düzeyde, altı ahlaki yargı
  evresi geçirmektedirler.

I-Gelenek öncesi düzey (4-9 yaş)
   1.Ceza ve itaat eğilimi (4-5 yaş)
   2.Araçsal ilişkiler eğilimi (6-9 yaş)
II.Geleneksel Düzey (10- 18)

3.Kişilerarası uyum eğilimi (iyi çocuk
  eğilim),(10-15 yaş)

4.Kanun ve düzen eğilimi (15-18 yaş)
III.Gelenek Ötesi Düzey (18 yaş ve yukarı
  yaşlar)
   5.Sosyal sözleşme eğilimi (18-20 yaş)

 6.Evrensel ahlak ilkeleri eğilimi (20 yaş
 ve yukarısı)
Gelenek Ötesi Düzey (devam…)

Sosyal sözleşme eğilimi

Doğru davranış, insan hakları ve toplum
 yararı düşünülerek, gözetilerek toplum
 tarafından incelenip kabul edilmiş ilkelere
 uygun olan davranıştır.
Gelenek Ötesi Düzey (devam…)
   Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi
   Bu dönemde doğru ve yanlış sosyal
düzenin yasa ve kurallarıyla değil, bireyin
 kendi vicdanıyla kendi geliştirdiği ahlak
 ilkeleriyle tanımlanır.

  Genel ahlak ilkeleri, adalet, eşitlik insan
  haklarını v e insana saygıyı içermektedir.
 İnsan yasa ve düzenin üzerindedir.
Gelenek Ötesi Düzey (devam…)

5. dönem ile 6. dönem arasındaki fark

-5. dönemde sosyal sisteme,
-6. dönemde ise mantığa ve
  evrenselliğe yer verilmesidir.
BÖLÜM 10



CİNSEL GELİŞİM
     (s. 205)
Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar

Cinsiyet, dişi ve erkek olma durumudur.

Toplumsal cinsiyet, doğuştan getirilen
biyolojik özelliklerle bağlantılı olarak
toplum tarafından kişilere yüklenen roller,
davranışlar, beklentiler bileşkesidir.
Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…)

   Cinsellik, insanın erilliğini, dişiliğini
gösteren kalıtsal özelliklerden ve
öğrenilmiş davranışlardan oluşur.

   Cinselliğin davranışsal yönü insanın
yaşadığı ortama, taklit etme yeteneğine
bağlıdır.
Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…)



  Cinsel gelişim, bireyin cinsel büyümesi,
cinsel büyümesine ilişkin sağlıklı tutum
takınması, cinsel sorunlarını yenebilmesi ve
olumsuz cinsel dürtülerini denetim altına
alabilmesinde bilgili ve becerikli olmasıdır.
Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…)



   Cinsel olgunluk, üreme sisteminin
ve organlarının üreme düzeyine ulaşması,
cinsel ilgilerinde toplumsal ve ahlaki
kurallara uygun biçimde davranabilmesidir.
Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…)



   Cinsel eğitim, bireyin üreme ile ilgili
konu ve sorunlarda, cinsel güdülerini
denetlemesinde ve cinsel ilgilerinde gerekli
kazandırmak için yapılan eğitimdir.
Cinsel Kimlik Gelişimi

  Cinsel Kimlik, bireyin kendi cinsiyetinden
haberdar olması ve cinsiyetine uygun
davranışlar göstermesidir.

  Bebekler cinsiyetleri ile doğmakta, anne
babaların tepki ve davranışlarına göre cinsel
kimliklerini oluşturmaktadırlar.
Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…)

   Çocuklar genellikle 2,5 yaş civarında
kız-erkek kavramlarını fark eder. 3
yaşında kendi cinsiyetine verilen adı
bilir.

   Çocuğun uygun bir cinsel kimlik
geliştirebilmesi için uygun biyolojik
gelişim gereklidir.
Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…)



    Cinsel kimliğin kazanılması cinsiyete
ait rollerin benimsenmesi, bedensel yapıya
uygun ruhsal ve toplumsal davranışlarla
 yakından ilgilidir.
Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…)

  Cinsiyet rollerinin benimsenmesinde ilk
etken özdeşim kurmaktır.

  Özdeşim sürecinde çocuğun aynı
cinsiyetten ebeveynini daha sıklıkla taklit
ettiği görülür.
Sosyal öğrenme kuramına göre cinsel
    kimlik

-Çocuğun aynı ya da karşıt cinsteki
  ebeveyniyle özdeşleşmesi,
  ebeveynlerden hangisini daha güçlü bir
  model olarak algıladığı ile ilgilidir.

-Çocuk çevresinden aldığı teşvikle kendi
  cinsiyetine ait özelliklerini daha da
  pekiştirir ve böylece cinsel kimliğini
  oluşturur.
Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen
  Etmenler


  Bebeklikten başlayarak giydirilen
renkler, alınan oyuncaklar, önerilen
ev içi iş bölümü, davranışa dönük
beklentiler, pekiştirilen ve söndürülen
 davranışlar.
Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen Etmenler
     (devam…)



  Ders kitaplarında işlenen konular,
öğretmenlerin sınıf içi davranışları, çeşitli
kurumların toplumsal cinsiyete ilişkin ön
yargıları vb cinsel kimlik kazanımını etkiler.
Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen
 Etmenler (devam…)



   Çocuğun aile bireyleri, arkadaş ve
okul çevresi onun değer yargıları ve
kendisinden beklenen rol kalıplarını
etkiler.
Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı

   Freud’a göre her çocuk libido adı verilen cinsel
    bir enerji ile doğar.

   Libido yaşamın farklı dönemlerinde vücudun
    farlı bölgelerinde odaklanır.

    Bu kurama göre libidonun vücut üzerinde
    yoğunlaştığı erojen bölgelerde her dönemde
    kritik bir gelişim görülür.
Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı
   (devam…)



     Bu dönemdeki gereksinimlerin
karşılanmaması durumunda, o döneme
aşırı bağımlılık oluşur ve sonraki gelişim
dönemleri bundan etkilenir.
Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı (devam…)

 Bireyin kişilik gelişimi beş psikoseksüel
  gelişim dönemine göre biçimlenir.
Bunlar:
1.Oral Dönem (0-1 yaş)
2.Anal Dönem (2-3 yaş)
3.Fallik Dönem (4-6 yaş)
4.Gizil (Latent) Dönemi (7-11 yaş)
5.Genital Dönem (12 -18 yaş )
Oral Dönem (0-1 yaş)
Libido enerjisi ilk yıllarda ağız bölgesinde
  odaklanır. Bu dönemde başlıca haz
  kaynağı ağızdan besin almak, yani
  emmektir.

Bebek bu dönemde he şeyi ağzıyla
 tanımaya çalışır. Daha sonra ısırma ve
 çiğnemesi gelişir.
Oral Dönem (devam…)

   Bunlar sonradan gelişecek olan
    karakter özelliklerinin ilk örneklerini
    oluşturur.

    Ağzının dolmasından duyulan haz, daha
    sonraları bilgi ya da eşya edinmeden
    sağlanan doyumla yer değiştirebilir.
Oral Dönem (devam…)

   Oral dönem bebeğin annesine en
    bağımlı olduğu ve onun bakımına en
    çok gereksinim duyduğu dönemdir.
Oral Dönem (devam…)

   Çocuğun memeden erken kesilmesi ya
    da çok uzun emzirilmesi onun bu
    döneme bağımlı olmasına neden
    olabilmektedir.

   Çocukların sinirli ve gergin olduklarında
    tırnak yemeleri Freud’un oral bağımlılık
    olarak tanımladığı durumu
    göstermektedir.
Anal Dönem (2-3 yaş)
Önemli bir geçiş dönemidir. Çocuk için
 dünyanın ekseni kendisidir.
Bu dönemde libido enerjisi anal bölgede
 odaklanmıştır ve anüsün uyarılması
 önemlidir.
Anal dönemde anne babanın baskıcı ve
 aşırı zorlayıcı tutumu çocukta iki şekilde
 kişilik özelliği oluşturabilir.
Anal Dönem (devam…)

1.Anal tutucu karakter çocukların
  inatçı, cimri ve hayata belli kalıplarla
  yaklaşan, kendi doğruları dışında
  doğrular kabul etmeyen yetişkinler
  olabilirler.

2.Anal atıcı karakterde ise çocuklar
  saldırgan, dağınık, derbeder, kendilerine
  önem vermeyen yetişkinler olabilirler.
Anal Dönem (devam…)

    Eğer anne babalar tuvalet eğitiminde
    başarılı olursa, çocukta yaratıcılık,
    üreticilik gibi özellikler gelişir.

   Çocuklar 3 yaş civarında kendi
    bedenlerini fark etmeye ve bununla ilgili
    şeyler sormaya başlarlar.
Fallik Dönem (4-6 yaş)
      Cinselliğe karşı aşırı bir ilgi vardır.
Çocuklar bu yaşlarda kız ve erkeklerin
farklı bir beden yapısına sahip olduklarını
öğrenirler.

     Kendi vücudunu ve fırsat bulduğunda
karşı cinsin bedenini merakla incelerler.
Fallik Dönem (devam…)

   Bu dönemde kız çocuklar babaya, erkek
    çocuklarda anneye hayranlık duyarlar.

   Kız çocuklardaki bu hayranlık ve buna
    bağlı yaşanan süreç elektra kompleksi,
    erkek çocuklarda yaşanan süreç oedipal
    kompleksi olarak adlandırılır.
Fallik Dönem (devam…)
    Bu süreç kızlar ve erkeklerde farklı
yaşanır.

   Başlangıçta her iki cins çocuk da
gereksinimlerini karşıladığı için anneye
bağlıdır ve annenin sevgisini paylaştığı için
babadan hoşlanmazlar.

 Bu duygular erkeklerde devam eder, kız
çocuklarında değişikliğe uğrar.
Fallik Dönem (devam…)

  Bu korku ya da karmaşa aynı zamanda
erkek çocuğun babasıyla özdeşleşmesine
yardımcı olur.

 Anneye yönelik isteklerin yerini, sıcak
sevgi duygularının almasını sağlar.
Gizil (Latent) Dönem (7-11 yaş)

       Bu yaşlarda cinsel enerji durgunluk
    dönemine girdiğinden, derin duygusal
    çatışmalar gözlenmez.

      Genelde bu dönemde cinsel ilgiler
    azalır gibi görülmesine rağmen yok
    olmaz.
Gizil (Latent) Dönem (devam..)



   Çocuğun okula başlamasıyla birlikte
cinsel enerji öğrenme, çevreyi araştırma,
 diğer çocuklar ve yetişkinlerle etkili ilişki
 kurmaya yönelir.
Gizil (Latent) Dönem (devam..)

   Bu yaşlarda çocuklar kendi cinsindeki
    kişilerle özdeşim kurarlar.

    Erkek çocuk baba ya da yetişkin erkek
    yakınları, öğretmenleri, kızlar ise anne,
    aynı cins akraba ya da öğretmenle
    özdeşim kurarlar.
Gizil (Latent) Dönem (devam..)



    Her iki cins de diğerine benzetilmekten
    hoşlanmaz.

   Kızlara erkek, erkeklere de kız gibisin
    denmesi büyük tepkilere neden olur.
Gizil (Latent) Dönem (devam..)

   İlköğretim çağındaki çocuklar cinsiyet
    rol kimliğine güçlü bir ilgi duymaya
    başlarlar.

   Bu dönem ergenlik fırtınası öncesinde
    durgunluk olarak görülmektedir.
Gizil (Latent) Dönem (devam..)

  Erkek çocukların cinsellik içeren
konuşmaları öğretmenleri ve kız çocukların
anne babalarını rahatsız eder.

  Bu durumda çocuğun üstüne fazla
gitmemek, çocuğu ayıplamamak,
arkadaşlarının yanında onu küçük
düşürmemek en iyi tutumdur.
Genital Dönem (12- 18 yaş)

   Libido enerjisi tekrar genital (cinsel)
organlara döner, ancak bu kez genital
organların üreme fonksiyonu vardır.

    Bu evrede kazanılması gereken kritik
davranış fizyolojik, psikolojik ve toplumsal
 olgunluğa erişmedir.
Genital Dönem (devam…)

   Hızlı bedensel değişim, artan toplumsal
beklentiler nedeniyle ergenler sık sık rol
çatışmalarının yol açtığı gerilimler yaşarlar.

  Bu gerilimler içsel var oluşta daha çok
beğenilme, ait olma bağlamında
yaşanırken, ergenin dıştan gözlenen
davranışları başkaldırı niteliğindedir.
Genital Dönem (devam…)

   Gerçekte ergen her zamankinden daha
    çok yetişkinlerin ilgisine gereksinim
    duymaktadır.

    Fakat ergenin baskın tutumu bunu
    otorite figürlerine ve toplumsal kurallara
    aykırı davranışlarla anlatmaktadır.
Genital Dönem (devam…)

  Dolayısıyla ergen düştüğü belirsizlik
karmaşasından kurtulmak amacıyla
toplusal törel değerlere sıkıca sarılmak,
hem de varlığını kanıtlamak, bunları
sorgulamak eğilimindedir.
Genital Dönem (devam…)

      Bu döneme özgü çatışmaların
aşılmasında ve ergenin gerçeklere
yönelik toplumsal yetişkine
dönüşmesinde yetişkinlerin, ailelerin
eğitsel rehberliği çok önemlidir.
Cinsel Eğitim
Cinsel eğitimin amacı;
- İnsanın üreme sistemi ile ilgili bilgiler
  edinmek,
-Cinsel sisteme sağlıklı bir tutum geliştirmek-
  cinsel güdüyü denetleyebilmek ve beğenilir
  amaçlara yönelmek,
-Temizlik ve korunma becerilerini alışkanlığa
  dönüştürmek,
-Karşı cinsle iyi geçinmek,
-Cinsel gelişimi anlayışla karşılamaktır.
Cinsel Eğitim (devam…)

   Cinsel eğitimde öncelik anne babaları
    eğitmektir.

   Çocuğa ilk bilgileri vermek, diğer bilgi
    kaynaklarını kontrol altında tutmak anne
    babanın sorumluluğudur.
Cinsel Eğitim (devam…)

   Cinsel eğitim yaşam boyu devam eden
    bir eğitim olmalıdır.

    Cinsellikle ilgili sorular sorulmaya
    başlandığından itibaren (3-4 yaş) cinsel
    eğitime başlanmalıdır.
Okul Çağına Gelmiş Çocukların Cinsellikle İlgili Şu
Tutumlarının Olması Gerekmektedir

   Bedeniyle ilgili olumlu imaj geliştirir.

   Açık bir tutum geliştirir, çocuklar
    aileleriyle cinsellikle ilgili soruları
    rahatlıkla konuşabilir.

    Doğru bilgi kazanır. Bedeninin değişik
    bölümlerinin isimlerini ve işlevlerini
    öğrenir.
Cinsellikle İlgili Tutumlar (devam…)


   Mahremiyete saygıyı önemser. Saygı
    gösterir ve karşılığında saygı görmeyi
    bekler.
   Kendine saygı duyar.
Cinsellikle İlgili Tutumlar (devam…)


   Çocukların da mahremiyet hakkı vardır.
    Beden sadece ona aittir ve onun izini
    olamadan kimse ona dokunamaz.

   Çocukların taciz ve sevgiyle dokunma
    arasındaki farkı öğrenmesi
    sağlanmalıdır.
Cinsel Sorular
   Çocuklar soru sorduklarında yanıt
    almadıkları ya da yanlış yanıt
    aldıklarında, ihtiyaçları olduğunda yardım
    edilmediği için, zorda kaldıklarında anne
    babalarına baş vurmazlar.
    Anne babaya karşı bir güvensizlik
    geliştirirler.
   Oysa çocukların merakı basit birkaç cümle
    ile karşılanabilir. Bu konudaki merakı
    diğer meraklar gibi yerinde ve sağlıklıdır.
Cinsel Sorular (devam…




      Anne babalar cinsel gelişim
    konusunda bilgi edinmeli, cinsel eğitim
    verirken ana nokta açıklık, iyi niyet,
    sadelik ve doğallık olmalıdır.
Çocuklarda Mastürbasyon

   Çocuklarda Mastürbasyon
     Çocuklarda mastürbasyon gelişimin
    normal bir evresidir.

     Çocuğun cinsel organlarını keşfetmesi
    olarak kabul edilir.
Çocuklarda Mastürbasyon (devam…)

Masturbasyonun nedenleri

 -Yeterince emmemiş çocuklarda uyarılma
 eksikliği sonucu kendi kendini uyararak
 doyuma çalışma,

 -Yeni bir kardeşin doğumu

 -Duygusal sıkıntı
Çocuklarda Mastürbasyon (devam…)

   Çocuğun uzun süre tek aşına
    bırakılması ve ilgi azlığı
   Bacak aralarında olan kaşıntılı
    hastalıklar
   Erkek çocukların sünnet derisiyle
    ilgili sorunlar.
Çocuklarda Mastürbasyon (devam…)

   Bir başka çocuğun mastürbasyon
    davranışının gözlenmesi

    Alt değiştirme ve benzeri
    durumlarda oluşan yoğun
    sürtünmenin yarattığı haz sonucu
    mastürbasyon görülebilir.
Mastürbasyonun önlenmesinde
     anne baba ve eğitimcilere öneriler

-Mastürbasyonun onaylanmayan bir
  davranış olduğu düşüncesini çocuğa belli
  etmemek gerekir. Bu gereksiz yere
  çocuğun dikkatini mastürbasyon üzerine
  çekebilir.

-Çocuk hem evde hem de okulda kendini
  mutlu edebileceği sosyal faaliyetlere
  yönlendirilmelidir.
Mastürbasyonun önlenmesinde anne baba
       ve eğitimcilere öneriler (devam…)

-İhtiyaç duyduğu cinsel konular hakkında bilgi
  verilmelidir.

-Fiziksel etkinliklere yönlendirilmelidir.

-Uyku saati gelmeden yatağa yatırılmamalı,
uyandığında ise hemen yataktan kaldırılmalıdır.

-Çocuklara sıkı giysiler giydirilmemedir.
Mastürbasyonun önlenmesinde anne
    baba ve eğitimcilere öneriler (devam…)

-Çocuğun gizli, karanlık yerde oynamasına
izin verilmemelidir.
-Uygun tuvalet ve temizlik alışkanlığı
  verilmelidir.
-Parazit vb nedenle görülen kaşıntı tedavi
  edilmelidir.
-Mastürbasyon yaparken görüldüğünde
  çocuk azarlanmamak, cezalandırmamak,
  dikkatini başka yana çekmek gerekir.
Mastürbasyonun önlenmesinde anne
    baba ve eğitimcilere öneriler (devam…)


      Anne baba bu durum nedeniyle fazla
sıkıtı yaşıyorsa çocuktan önce kendilerinin
bir uzmandan danışmanlık alması,
sonrasında ise problemin çözümüne yönelik
 önlemlerin alınması uygun olur.
Tuvalet Eğitimi     (219)




    Tuvalet eğitimi, çocuğun cinsel
    gelişiminde ve sosyal gelişiminde önemli
    bir basamaktır. Bazı çocuklar 18-24 ay
    arası, bazıları ise 30 ay civarında tuvalet
    eğitimine hazır olurlar.

Tuvalet Eğitimi (devam…)


Çocuğun tuvalet eğitimine hazır olduğunu
  gösteren belirtiler

-Kendini ifade edebilme ve basit talimatlara uyma,

-Gündüzleri en az 2 saat süreyle kuru kalma,

-Öğlen uykularından kuru kalkma,
Tuvalet Eğitimi (devam…)



-Tuvalet ihtiyacını çeşitli, hareketler ve sözlerle
  ifade etme,

-Banyoya gidebilme ve soyunabilme,

-Bezi ya da altı kirlenince rahatsız olma,

-Tuvaleti kullanmak isteme.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek
     noktalar

-Çocuk yeterli olgunluğa ulaşmadan tuvalet
  eğitimine geçilmesi duygusal dengesini
  bozabilir.

-Tuvalet alışkanlığı telaş yaratmadan, sakin
   biçimde ve zor kullanmadan
  gerçekleştirilmelidir.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..)


-Tuvalet eğitiminde çocuklar temizlik
  konusunda bilgilendirilmeli ve her
  tuvalet sonrası ellerin yıkanması
  gerektiği öğretilmelidir.

-Çocuğun daha büyük yaştaki çocukları
  tuvalet yaparken gözlemesine fırsat
  vermelidir.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..)


-Tuvalet eğitimi için kullanılacak klozet ya da
  lazımlık önceden hazırlanmalıdır.
-Çocuk isteği dışında lazımlığa oturtulmamalı,
  oturtulduğunda ağlarsa hemen
  kaldırılmalıdır.
 -Çocuk annesine “çişim var” diyene kadar
  onu lazımlığa oturtmaktan kaçınılmalıdır.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..)


-Tuvalet eğitimine başlandığı andan itibaren
   bez bağlanmamalıdır.
-Çocuk altını kirlettiği zaman
  azarlanmamalı, cezalandırılmamalı,
  tuvalet eğitimi sırasındaki davranışları
  başkalarıyla paylaşılmamalıdır.
.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..)


-Çocuktan hem gündüz hem de gece tuvalet
  kontrolünün aynı anda olması beklenmemelidir

-Tuvalet eğitiminde en önemli kural, çocuk hazır
  değilse onu tuvalete alıştırılamayacağı
  gerçeğidir.

- Çocuk bu alışkanlığı edinmeye hazır değilse
  başarılı olunmaz.
Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..)


-Önemli olan çocuğun kaslarını kontrol
  etmesini öğrenmeden bu işe
  girişilmemesidir.
-Çocuk bu konuda zorlanınca, kendi
  gücünün üstünde bir şeyler beklendiği
  düşüncesine kapılacak ve bu da itici
  olacaktır.
Tuvalet Eğitimi (devam..)

-Çocuk hiçbir zaman temiz ve kuru
  kalkamıyorsa ve 5 yaşını geçtiği halde
  hala altını ıslatıyorsa mutlaka ilgili
  uzmana gidilmelidir.

-Çocuk kuru kalmayı başarmış fakat bir
  süre sonra birden bire altını ıslatmaya
  başlamışsa bu gerilemenin nedeni
  araştırılmalıdır.
Cinsel Eğitimde Dikkat Edilecek
      Noktalar

Eğitime Başlama Zamanı

   Bunun için belirlenmiş bir zaman yoktur.

   Çocuklar bu konuyla ilgili soru sormaya
    başladığında gelişim ve olgunluk
    düzeyi dikkate alınarak bilgi verilmelidir.
Eğitime Başlama Zamanı (devam)



   Anne babalar çocukları için hayatın her
    alanıyla ilgili soru sormaya uygun ortam
    oluşturmalıdırlar.
Eğitim Verecek Kişi
   Çocuklara cinsel konularla ilgili bilgiler,
    onlara her zaman yakın ve güçlü bağları
    olan anne babalar vermelidir.

   Anne babalar ile çocuklar arasında cinsel
    konuların konuşulmaması arasındaki en
    büyük engel anne babanın
    utangaçlıklarıdır.
Cinsel Terminoloji
   Cinsel eğitimde kullanılacak dil anne
    babaları düşündürmektedir.
   Çocuklara cinsel organların doğru isimleri
    öğretilmelidir.

   Doğru terminolojiyi öğretmek için uygun
    yaş ve uygun ortam dikkate alınmalıdır.
İçerik
   Çocuğun gelişim düzeyine uygun
    olmayan bilgi güçlük yaratır.

   Çocuğa istediği anda basit, kısa, gerçek,
    endişesiz cevap verilmelidir.

   Sadece sorduğu sorunun yanıtlanması
    önemlidir.
Cinsiyet
   İlk aylardan başlayarak bebeğin cinsiyetine
    uygun davranmaya özen gösterilmelidir.

   Farklı beklentiler içinde olmamak, kızlar ya da
    erkeklerle ilgili genelleyici ve sınıflandırıcı
    söylemlerden uzak durmalıdır.

   Geleneksel cinsiyet kalıp yargıları ve rol modeller
    konusunda çocuklarla konuşmak ve tartışmak
    önemlidir.
Ortam
   Eğitim için mümkün olduğu kadar
    rahat, sessiz ve sakin bir ortam
    seçmelidir.

   Kalabalık ve gürültülü ortamda hem
    dikkatlerini dağıtır hem de çevreden
    çekindikleri için bazı soruları
    soramayabilirler.
Beden Dili Ve ses Tonu
   Eğitim verecek kişinin kendine güvenli,
    doğal ve kesin bir ses tonu olmalıdır.

   Olabildiğince doğal bir şekilde,
    gereğinden fazla el kol hareketleri
    yapmadan, çocuklarla aynı seviyede
    oturup, göz kontağı kurarak konuşmaya
    özen gösterilmelidir.
Yönlendirme
   Çocukları soruları her zaman yetişkinler
    tarafından yanıtlanamayabilir.

   Bu nedenle çocuğa en doğru bilgiyi veren
    kitabı bulma konusunda anne baba
    çocuğa yardımcı olmalıdır.
Tehlikeden Koruma


       Çocuğa vücut bölümleri hakkında
    bilgi verilir ve gerekli durumlarda
    sağlık personeli dışında kimsenin
    bakmaya ya da dokunmaya hakkı
    olmadığı söylenebilir.
Tehlikeden Koruma (devam…)



 Çocuklara kötü dokunma ile ilgili
başına bir şey geldiğinde ne yapması
gerektiği açıkça anlatılmalıdır.
Tehlikeden Koruma (devam…)



   Cinsel eğitimle çocukların tehlikeli
olabilecek durumların farkına varmaları,
sarkıntılık edenlerden kaçınmaları ve bu
kişileri reddetmeleri sağlanmalıdır.
Fırsat Yaratma


   Çocukların bir kısmı cinsiyet konusunda
    soru sormaktan çekinirler.

   Bazıları çekingen oldukları, bazıları ise
    yanıt almayacaklarını düşündükleri için
    soru sormazlar.
Fırsat Yaratma (devam…)
   Bu çocuklar için evdeki bitki ve
    çiçeklerden yararlanılabilir ya da
    evcil hayvanların büyümelerini
    gösteren kitaplar birlikte seçilip
    okunabilir.

More Related Content

What's hot

Sosyal öğrenme kuramları
Sosyal öğrenme kuramlarıSosyal öğrenme kuramları
Sosyal öğrenme kuramlarıedagnrr
 
adler ve bireysel psikoloji
 adler ve bireysel psikoloji adler ve bireysel psikoloji
adler ve bireysel psikolojiAli Çekiç
 
2 psikolojiye giriş
2   psikolojiye giriş2   psikolojiye giriş
2 psikolojiye girişKenan Polat
 
Birey ve Toplum (Sosyoloji)
Birey ve Toplum (Sosyoloji) Birey ve Toplum (Sosyoloji)
Birey ve Toplum (Sosyoloji) Konu Anlatımı
 
Gelişimin evrensel ilkeleri
Gelişimin evrensel ilkeleriGelişimin evrensel ilkeleri
Gelişimin evrensel ilkelerimassive501
 
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken nitelikler
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken niteliklerEtkili bir öğretmeden bulunması gereken nitelikler
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken niteliklerAykut Bucalı
 
Savunma mekanizmalari
Savunma mekanizmalariSavunma mekanizmalari
Savunma mekanizmalarimassive501
 
Psikanalitik Yaklasim
Psikanalitik YaklasimPsikanalitik Yaklasim
Psikanalitik Yaklasimkpssmaskotu
 
Genel yetenek testleri
Genel yetenek testleri Genel yetenek testleri
Genel yetenek testleri Onuronur Onur
 
Santrock lsd14e ppt_ch9
Santrock lsd14e ppt_ch9Santrock lsd14e ppt_ch9
Santrock lsd14e ppt_ch9TheSlaps
 
Süreç teorileri, beklenti teorisi
Süreç teorileri, beklenti teorisiSüreç teorileri, beklenti teorisi
Süreç teorileri, beklenti teorisiYiğit Şener
 
Öğretim Durumları Modeli-R. Gagne
Öğretim Durumları Modeli-R. GagneÖğretim Durumları Modeli-R. Gagne
Öğretim Durumları Modeli-R. GagneSimla Ar?kan A
 
Middle Childhood (cognitive and physical)
Middle Childhood (cognitive and physical)Middle Childhood (cognitive and physical)
Middle Childhood (cognitive and physical)Mia de Guzman
 
Kolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliKolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliZafer Erkan
 
Skinner ve Bandura - Sunum
Skinner ve Bandura - SunumSkinner ve Bandura - Sunum
Skinner ve Bandura - SunumŞaban Yıldız
 
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tumerturkbay
 
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015Uniwersytet Dzieci
 

What's hot (20)

Coklu Zeka
Coklu ZekaCoklu Zeka
Coklu Zeka
 
Sosyal öğrenme kuramları
Sosyal öğrenme kuramlarıSosyal öğrenme kuramları
Sosyal öğrenme kuramları
 
adler ve bireysel psikoloji
 adler ve bireysel psikoloji adler ve bireysel psikoloji
adler ve bireysel psikoloji
 
2 psikolojiye giriş
2   psikolojiye giriş2   psikolojiye giriş
2 psikolojiye giriş
 
Birey ve Toplum (Sosyoloji)
Birey ve Toplum (Sosyoloji) Birey ve Toplum (Sosyoloji)
Birey ve Toplum (Sosyoloji)
 
Gelişimin evrensel ilkeleri
Gelişimin evrensel ilkeleriGelişimin evrensel ilkeleri
Gelişimin evrensel ilkeleri
 
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken nitelikler
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken niteliklerEtkili bir öğretmeden bulunması gereken nitelikler
Etkili bir öğretmeden bulunması gereken nitelikler
 
Savunma mekanizmalari
Savunma mekanizmalariSavunma mekanizmalari
Savunma mekanizmalari
 
Psikanalitik Yaklasim
Psikanalitik YaklasimPsikanalitik Yaklasim
Psikanalitik Yaklasim
 
Davranisci Kuramlar
Davranisci KuramlarDavranisci Kuramlar
Davranisci Kuramlar
 
Genel yetenek testleri
Genel yetenek testleri Genel yetenek testleri
Genel yetenek testleri
 
Santrock lsd14e ppt_ch9
Santrock lsd14e ppt_ch9Santrock lsd14e ppt_ch9
Santrock lsd14e ppt_ch9
 
Autyzm
AutyzmAutyzm
Autyzm
 
Süreç teorileri, beklenti teorisi
Süreç teorileri, beklenti teorisiSüreç teorileri, beklenti teorisi
Süreç teorileri, beklenti teorisi
 
Öğretim Durumları Modeli-R. Gagne
Öğretim Durumları Modeli-R. GagneÖğretim Durumları Modeli-R. Gagne
Öğretim Durumları Modeli-R. Gagne
 
Middle Childhood (cognitive and physical)
Middle Childhood (cognitive and physical)Middle Childhood (cognitive and physical)
Middle Childhood (cognitive and physical)
 
Kolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliKolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme Stili
 
Skinner ve Bandura - Sunum
Skinner ve Bandura - SunumSkinner ve Bandura - Sunum
Skinner ve Bandura - Sunum
 
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
 
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015
Jak pomoc dziecku radzic sobie ze stresem prezentacja 2015
 

Viewers also liked

Eğitim Psikolojisi / Gelişim
Eğitim Psikolojisi / GelişimEğitim Psikolojisi / Gelişim
Eğitim Psikolojisi / GelişimS. Y.
 
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemleri
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemleriFreud ve psikoseksüel gelişim dönemleri
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemlerimassive501
 
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim Becerileri
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim BecerileriDenetim Sürecinin Önemi ve İletişim Becerileri
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim BecerileriChris Direduryan
 
Oöiö esrasözver 028
Oöiö esrasözver 028Oöiö esrasözver 028
Oöiö esrasözver 028esrasozver
 
Kolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliKolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliEmre Aydın
 
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal TasarımıYağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal TasarımıYağmur Usta
 
öğRenme sti̇lleri̇
öğRenme sti̇lleri̇öğRenme sti̇lleri̇
öğRenme sti̇lleri̇seherm
 
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slaytbendelimiyim
 
öğretim yöntem ve teknikleri
öğretim yöntem ve teknikleriöğretim yöntem ve teknikleri
öğretim yöntem ve tekniklerim3rtyaman
 

Viewers also liked (12)

Eğitim Psikolojisi / Gelişim
Eğitim Psikolojisi / GelişimEğitim Psikolojisi / Gelişim
Eğitim Psikolojisi / Gelişim
 
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemleri
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemleriFreud ve psikoseksüel gelişim dönemleri
Freud ve psikoseksüel gelişim dönemleri
 
Kpss soruları
Kpss sorularıKpss soruları
Kpss soruları
 
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim Becerileri
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim BecerileriDenetim Sürecinin Önemi ve İletişim Becerileri
Denetim Sürecinin Önemi ve İletişim Becerileri
 
Oöiö esrasözver 028
Oöiö esrasözver 028Oöiö esrasözver 028
Oöiö esrasözver 028
 
GelişIm 1
GelişIm 1GelişIm 1
GelişIm 1
 
Kolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme StiliKolb Öğrenme Stili
Kolb Öğrenme Stili
 
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal TasarımıYağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
Yağmur Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı
 
öğRenme sti̇lleri̇
öğRenme sti̇lleri̇öğRenme sti̇lleri̇
öğRenme sti̇lleri̇
 
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt
(Gelişim+psikolojisi+dersi+için)+motor+gelişim+2.+slayt
 
öğretim yöntem ve teknikleri
öğretim yöntem ve teknikleriöğretim yöntem ve teknikleri
öğretim yöntem ve teknikleri
 
Etkili İletişim Becerileri
Etkili İletişim BecerileriEtkili İletişim Becerileri
Etkili İletişim Becerileri
 

Similar to Www.kpss10.com gelişim psikolojisi 2012

Kpss Eğitim Bilimleri
Kpss Eğitim BilimleriKpss Eğitim Bilimleri
Kpss Eğitim BilimleriKPSS Analiz
 
3 gelişim psik. giriş
3   gelişim psik. giriş3   gelişim psik. giriş
3 gelişim psik. girişKenan Polat
 
GelişIm Psikolojisi
GelişIm PsikolojisiGelişIm Psikolojisi
GelişIm Psikolojisiderslopedi
 
EğItim Bilimleri 4
EğItim Bilimleri 4EğItim Bilimleri 4
EğItim Bilimleri 4derslopedi
 
EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2derslopedi
 
EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1derslopedi
 
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Www.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com BilisWww.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com Bilismassive501
 
Kpss Sari Kitap
Kpss Sari KitapKpss Sari Kitap
Kpss Sari Kitapderslopedi
 
öğRenme Psikolojisi Konular Listesi
öğRenme Psikolojisi Konular ListesiöğRenme Psikolojisi Konular Listesi
öğRenme Psikolojisi Konular Listesiderslopedi
 
Psikoloji akimlari
Psikoloji akimlariPsikoloji akimlari
Psikoloji akimlarimassive501
 
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri tasarımları
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri  tasarımlarıWww.kpss10.com program geliştirmenin temelleri  tasarımları
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri tasarımlarıwikioogle
 
Zeka ve kişilik
Zeka ve kişilikZeka ve kişilik
Zeka ve kişilikdnzozylvc
 
Kuramlari www.kpss10.com
Kuramlari www.kpss10.comKuramlari www.kpss10.com
Kuramlari www.kpss10.commassive501
 
5 piaget ve bilişsel gelişim
5   piaget ve bilişsel gelişim5   piaget ve bilişsel gelişim
5 piaget ve bilişsel gelişimKenan Polat
 
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0dgrandad12
 
Gelişimin Temel Kavramları.pptx
Gelişimin Temel Kavramları.pptxGelişimin Temel Kavramları.pptx
Gelişimin Temel Kavramları.pptxMehmetbaren1
 
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)R.Hulya Bingol Caglayan
 

Similar to Www.kpss10.com gelişim psikolojisi 2012 (20)

Kpss Eğitim Bilimleri
Kpss Eğitim BilimleriKpss Eğitim Bilimleri
Kpss Eğitim Bilimleri
 
3 gelişim psik. giriş
3   gelişim psik. giriş3   gelişim psik. giriş
3 gelişim psik. giriş
 
GelişIm Psikolojisi
GelişIm PsikolojisiGelişIm Psikolojisi
GelişIm Psikolojisi
 
EğItim Bilimleri 4
EğItim Bilimleri 4EğItim Bilimleri 4
EğItim Bilimleri 4
 
EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2EğItim Bilimleri 2
EğItim Bilimleri 2
 
EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1
 
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Www.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com BilisWww.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com Bilis
 
Kpss Sari Kitap
Kpss Sari KitapKpss Sari Kitap
Kpss Sari Kitap
 
öğRenme Psikolojisi Konular Listesi
öğRenme Psikolojisi Konular ListesiöğRenme Psikolojisi Konular Listesi
öğRenme Psikolojisi Konular Listesi
 
Eğitim
EğitimEğitim
Eğitim
 
Eğitim
EğitimEğitim
Eğitim
 
Psikoloji akimlari
Psikoloji akimlariPsikoloji akimlari
Psikoloji akimlari
 
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri tasarımları
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri  tasarımlarıWww.kpss10.com program geliştirmenin temelleri  tasarımları
Www.kpss10.com program geliştirmenin temelleri tasarımları
 
Zeka ve kişilik
Zeka ve kişilikZeka ve kişilik
Zeka ve kişilik
 
Kuramlari www.kpss10.com
Kuramlari www.kpss10.comKuramlari www.kpss10.com
Kuramlari www.kpss10.com
 
5 piaget ve bilişsel gelişim
5   piaget ve bilişsel gelişim5   piaget ve bilişsel gelişim
5 piaget ve bilişsel gelişim
 
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d
09c6503cd778e22a2c35d6ad9f937a0d
 
Gelişimin Temel Kavramları.pptx
Gelişimin Temel Kavramları.pptxGelişimin Temel Kavramları.pptx
Gelişimin Temel Kavramları.pptx
 
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)
0 60 aylik çocuklarin geli̇şi̇m dönemleri̇ (1)
 

More from wikioogle

2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1
2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-12013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1
2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1wikioogle
 
Yeni microsoft word belgesi
Yeni microsoft word belgesiYeni microsoft word belgesi
Yeni microsoft word belgesiwikioogle
 
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2wikioogle
 
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1wikioogle
 
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
Www.kpss10.com    program geliştirme süreciWww.kpss10.com    program geliştirme süreci
Www.kpss10.com program geliştirme süreciwikioogle
 
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
Www.kpss10.com    program geliştirme süreciWww.kpss10.com    program geliştirme süreci
Www.kpss10.com program geliştirme süreciwikioogle
 
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramları
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramlarıwww.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramları
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramlarıwikioogle
 

More from wikioogle (7)

2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1
2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-12013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1
2013 -pedagojik-formasyon-tercih-kilavuzu--23012014-1
 
Yeni microsoft word belgesi
Yeni microsoft word belgesiYeni microsoft word belgesi
Yeni microsoft word belgesi
 
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 2
 
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1
Www.kpss10.com eğitimde hedefler 1
 
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
Www.kpss10.com    program geliştirme süreciWww.kpss10.com    program geliştirme süreci
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
 
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
Www.kpss10.com    program geliştirme süreciWww.kpss10.com    program geliştirme süreci
Www.kpss10.com program geliştirme süreci
 
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramları
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramlarıwww.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramları
www.kpss10.com öğretim ilke ve yöntemleri temel kaavramları
 

Www.kpss10.com gelişim psikolojisi 2012

  • 1. GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Kaynak: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ Editörler: Prof. Dr. Neriman Aral Prof. Dr. Tayyip Duman
  • 2. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ  Eğitim, belli amaçlara göre insanların davranışlarını planlı olarak değiştirilmesi ve geliştirilmesinin yasa ve ilkelerini bulmaya ve bu amaçla teknikler geliştirmeye çalışan bir bilim dalıdır.
  • 3. Eğitim insan ve insan davranışları ile ilgili olan  psikoloji,  sosyoloji,  sosyal psikoloji,  sosyal antopoloji,  ekonomi gibi bilim dallarından yararlanır.
  • 4. Psikoloji, insan davranışlarını farklı yaklaşımlar yoluyla açıklamaya çalışır.  Psikoloji W. Wunt’un 1879 yılında ilk psikoloji laboratuarını kurması ile bilim dalı haline gelmiştir.
  • 5. Psikolojik Yaklaşımlar: Yapısalcılık Wunt’un yaklaşımını temel alır. İnsan zihninin çeşitli bilinç ögelerinden oluştuğunu kabul eder. Bilinç öğelerini inceler ve içebakış yöntemini kullanırlar.
  • 6. Psikoanalitik Yaklaşım: S. Freud’un görüşlerine dayanır.İnsan davranışlarının önemli bir bölümünün bilinçdışı süreçlerden kaynaklandığını ileri sürer.
  • 7. Davranışçı Yaklaşım: Uyarcı- Davranış psikolojisi olarak bilinir. Davranışların niçin olduğuna değil nasıl oluştuğuna önem verir.
  • 8. Bilişsel Yaklaşım: İnsanı edilgen değil, algılayan, uyarıcıları işleyen, anlamlandıran etken bir sistem olarak görür. Algılama, bellek, bilgi işlem süreçlerini inceler.
  • 9. Nörobiyolojik Yaklaşım: Davranış ile beden içerisinde meydana gelen, beyin ve sinir sisteminde oluşan olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışır. Yeni bir şey öğrenilmesi sonucunda sinir sisteminde oluşan değişikliklerle ilgilenir.
  • 10. İnsancıl Yaklaşım İnsanın temel güdüsünün gelişmeye ve kendini gerçekleştirmeye yönelik olduğunu kabul eder.
  • 11. Psikolojinin Alanları -Öğrenme psikolojisi -Gelişim psikolojisi -Fizyolojik psikoloji -Deneysel psikoloji -Kişilik psikolojisi
  • 12. -Klinik psikoloji -Danışmanlık psikolojisi -Sosyal psikoloji -Endüstri ve örgüt psikolojisi -Eğitim psikolojisi
  • 13. Eğitim Psikolojisinin Tanımı ve İşlevleri Eğitim Psikolojisi, insanların davranışları nasıl kazandığı ve bunun öğretimle nasıl sağlanacağını inceleyen bir bilimdir.
  • 14. Eğitim Psikolojisinin İlgi Alanları Öğrencinin gelişim özellikleri Öğrenciler arasında bireysel farklılıklar vardır. Eğitim –öğretim etkinliklerinde, öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar dikkate alınarak öğrenme ortamları oluşturulmalıdır.
  • 15. Öğretme-öğrenme süreci. -Öğrenmenin gerçekleşmesinde öğrencinin özellikleri kadar öğrenme ilkeleri de önemlidir. -Algılama, düşünme, hatırlama, unutma, problem çözme gibi süreçleri inceleme öğrenme psikolojisinin kapsamına girmektedir.
  • 16. Eğitim Psikolojisinin İşlevleri -Bireyi güdülemek, gelişim, öğretme ve öğrenme kuramlarını geliştirmek ve değerlendirmek, -Eğitim uygulamalarındaki değişiklikleri incelemek ve yeni modeller önermek
  • 17. Eğitim Psikolojisinin İşlevleri (devam) -Psikolojik kuramlar ışığında öğretme yöntemlerini değerlendirmek -Eğitimin psikolojik özelliklerini göz önüne almak ve araştırmalara bilimsel yaklaşım sağlamak.
  • 18. Eğitim Psikolojisinde Araştırma Yöntemleri 1.Betimsel Yöntemler Geçişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi içerir. Olay, birey ve nesneler kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır.
  • 19. Betimsel araştırmalarda sıklıkla gözlem, vaka incelemesi, testler ve benzeri yollara başvurulur. 
  • 20. Gözlem, bir bilgi toplama tekniğidir. Doğal gözlem, davranışların herhangi bir müdahale olmaksızın incelenmesidir. Sistematik gözlem, bazı amaçlarla önceden belirlenmiş bir birey ya da bir grubun davranışlarının gözlenmesidir.
  • 21. Vaka incelenesi Bir kimsenin çeşitli özellikleri hakkında mümkün olduğu kadar ayrıntılı bilgi toplama ve bunları anlamlı bir biçimde bütünleştirme işlemidir.
  • 22. Testler Önceden koşuları belirlenmiş durumlar yaratarak, bireylerin bu koşular içinde nasıl davrandıklarını gözlemek için kullanılan araç ve aygıtlara test adı verilir.
  • 23. 2.Deneysel Yöntemler Bu yöntemde araştırmacının kontrolü altında değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkileri araştırılır.
  • 24. 3. İlişkisel Yöntem İki ya da daha çok değişken arasında birlikte değişim varlığını veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelleridir.
  • 25. 4.Gelişimsel yöntem Zamansal gelişim ve değişimleri belirlemeyi amaçlayan tarama modelleri ile yapılan araştırmalardır. a.Uzunlamasına araştırma b.Kesit alma yoluyla araştırma
  • 26. BÖLÜM 2 GELİŞİM (s.31) Gelişimle İlgili Temel Kavramlar Büyüme Boy uzunluğunun, vücut ağırlığının ve hacminin artması ile ilgili niceliksel değişimlerdir. Büyüme döllenme ile başlar ergenliğin sonuna kadar (ortalama 18-20 yaşlar) devam eder.
  • 27. Büyümenin en hızlı olduğu dönem doğdum öncesi dönemdir. Büyüme genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak önemli farklıklar gösterir.
  • 28. Gelişim Döllenmeden ölüme kadar geçen süreçte ortaya çıkan, düzenli, sıralı ve sürekli değişimdir. Gelişimin bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönleri vardır ve olgunlaşma ve öğrenme ile de ilişkilidir.
  • 29. Olgunlaşma Bedenin, beden organlarının insan doğasına uygun olarak, yapması gereken işlevleri yapar duruma gelmesidir. Olgunlaşma öğrenmenin katkısının hiç olmadığı bir süreçtir. Örn. 2 yaşındaki bir çocuk ne kadar çabalasa da kalemi düzgün şekilde tutup yazma konusunda başarı gösteremez.
  • 30. Öğrenme Bireyin çevresi ile etkileşimi sonucunda ortaya çıkan kalıcı izli davranış değişikliğidir. Birey çevresini gözleyerek, yaşantılar ya da planlı eğitimler yoluyla informel ya da formel yollarla öğrenirler.
  • 31. Hazır Bulunuşluk Olgunlaşma, öğrenme, ilgi, tutum, motivasyon, ihtiyaç hissetme, yetenek ve sağlıklı olmak gibi bir çok kavramı içinde barındırır.
  • 32. Bir çocuğun okuma yazma öğrenebilmesi için uygun yaşta, konuşmayı biliyor, istekli, evden ayrılabilen ve psikolojik ve bedensel olarak sağlıklı olması gerekmektedir.
  • 33. Dönem (Evre) Belirli yaşlarda ortaya çıkan, kendine özgü özelliklerin belirgin olarak görüldüğü aşamalardır. Dönemler ardışık, değişmez bir sıra izlerler ve evrenseldirler.
  • 34. Kritik Dönem Her gelişmenin evrensel olarak, en yoğun şekilde ortaya çıktığı zamanlara kritik dönem denmektedir. Örn. Gebeliğin 0-4 ayları Erken çocukluk yılları Ergenlik dönemi
  • 35. Gelişimin Temel İlkeleri -Gelişim kalıtım ve çevre etkileşimi ile gerçekleşir. -Gelişim baştan ayağa doğrudur. -Gelişim içten dışa doğrudur.
  • 36. Gelişimin Temel İlkeleri (devam) -Gelişim genelden özele doğrudur. -Gelişim süreklidir ve belli aşamalardan geçerek gerçekleşir.
  • 37. Gelişimin Temel İlkeleri (devam) -Gelişim bir bütündür ve gelişim alanları birbiri ile etkileşim halindedir. -Gelişim dönemler halinde betimlenir. -Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.
  • 38. Gelişimin Temel İlkeleri (devam) -Gelişim nöbetleşerek devam eder ve bir alandaki gelişim hızı her yaşta aynı değildir. -Gelişimde kritik dönemler vardır. .
  • 39. Gelişimin Temel İlkeleri (devam) -Gelişim genellikle başladığı hızda devam eder. Örn. Erken yürüyen bir çocuk koşma, hoplama, atlama gibi psikomotor becerileri de birçok akranına göre daha önce gösterir.
  • 40. Gelişimi Etkileyen Etmenler 1.Biyolojik Etmenler a. Kalıtım İnsan vücudunun her hücresinde 46 kromozom bulunur. Her kromozomun üstünde 30 ile 100 bin gen bulunmaktadır.
  • 41. Döllenmiş yumurta (zigot) kromozom eşleşmesini tamamlamış 46 kromozomlu 23 çift ve mitoz bölünme ile hızla çoğalan bir hücredir. Bu kromozomların bir çifti cinsiyet, 22 çifti ise otozomal yani irsiyet ile ilgili kromozomlardır.
  • 42. Anne babadan kalıtımla getirilen tüm özellikler genotip olarak tanımlanmaktadır. Bireyde var olan genotip dahilinde çevresel etmenlerin etkisi ile ortaya çıkan özelliklere fenotip denmektedir.
  • 43. b. Hormonlar Vücutta, salgılarını doğrudan kana akıtan bezlere iç salgı bezleri, bu bezlerin salgılarına da hormon denir.
  • 44. Hormonların; büyüme ve gelişmeyi etkileme, hücre metabolizmasını düzenleme, kadın ya da erkek özelliklerini belirleme gibi önemli özellikleri vardır.
  • 45. Gelişimi etkileyen önemli bezler: Hipofiz, Troid Paratroid Pankreas Böbreküstü bezleri Cinsiyet bezleri
  • 47. 3.Zaman Gelişimi etkileyen diğer önemli etken zamandır. Örn. Gebeliğin ilk aylarında virütik bir rahatsızlık geçirme, ilaç kullanımı vb fetüsün gelişimini etkiler.
  • 48. Gelişim Dönemleri ve Gelişim Ödevleri Gelişim süreci araştırmacılar tarafından farklı dönemlere göre açıklanmaktadır.
  • 49. Gelişim yaş esas alınarak şu dönemlere ayrılmaktadır -Doğum öncesi dönem -Bebeklik dönemi (0-2 yaş) -İlk çocukluk (3-6 yaş) -Son çocukluk (7-11 yaş)
  • 50. (gelişim dönemleri devam ……) -Ergenlik (12-18 yaş) -Genç yetişkinlik (19-29 yaş) -Yetişkinlik (30-60) - Yaşlılık ( 60 yaş ve üzeri) dönemi.
  • 51. Gelişim Görevleri Gelişim görevi kavramını ileri süren Robert Havighurst’tur.
  • 52. Havighurst’e göre gelişim görevi: Bireyin yaşamında belirli bir dönemde ya da o dönem sonunda, başarılması bireyin mutluluğuna ve sonraki görevleri başarmasına rehberlik eden, Başarılmaması ise bireyde mutsuzluğa, toplumca onaylanmamaya ve sonraki görevlerde güçlük çekmeye yol açan görevlerdir.
  • 53. Havighurst’te göre gelişim görevleri 6 evreye ayrılmıştır.
  • 54. 1.Doğum öncesi dönem -Vücut yapısının gelişmesi, -Organların oluşması ve -Organların fonksiyonlarını yerine getirecek düzeyde gelişmesi beklenir.
  • 55. 2. Bebeklik ve ilk çocukluk dönemi (0-6 yaş) -Reflekslerin olması, -Sese tepki verme, -Bakma, göz ile bir nesneyi takip etme -Başını, vücudunu kaldırabilme, dik tutabilme -Aile üyelerine bağlılık geliştirme
  • 56. -Katı yiyecekleri yiyebilme, -Yürümeyi öğrenme, -Sesleri taklit etme, konuşmayı öğrenme, -İdrar ve dışkısını kontrol etme, -Cinsiyet farklılıklarını anlayabilme,
  • 57. -Giysilerini giyebilme, -Üç tekerlekli bisiklete binebilme, -Okuma yazmaya hazır hale gelme, -Doğruyu yanlışı ayıracak düzeye gelme.
  • 58. 3. Orta çocukluk (6-12 yaş) -Oyun için bedensel becerileri öğrenme, -Yaşıtları ile etkileşimde uyumlu olabilme, -Cinsel kimliğine uygun sosyal rolü öğrenme,
  • 59. -Okuma yazma ve aritmetik temel becerileri geliştirme, -Toplumsal kurallara uyma, -Kişisel bağımsızlığa ulaşma, -Sosyal grup ve kurumlara karşı tutum geliştirme.
  • 60. 4.Ergenlik (12-18 yaş) -Üreme olgunluğunu kazanma, değişen bedenini kabul etme, -Her iki cins yaşıtları ile iyi ilişkiler geliştirme, -Erkeksi ya da kadınsı cinsiyet rollerine ulaşma,
  • 61. (Ergenlik devam…) -Aile üyeleri de diğer yetişkinlerden duygusal olarak bağımsızlaşma, -Bir değerler sistemi geliştirme, -Sosyal sorumluluklarını almayı isteme, ve bu sorumlulukları üstlenme, -Evlilik ve aile kurmaya yönelme.
  • 62. 5. Genç yetişkinlik -Meslek sahibi olma, -Eş seçme ve eşiyle yaşamayı öğrenme, -Çocuk sahibi olma ve yetiştirme, -Vatandaşlık sorumluluklarını üstlenme, -Sosyal gruplara katılma.
  • 63. 6. Yetişkinlik -Yetişkin vatandaşlık ve toplumsal sorumluluğuna ulaşma, -Ekonomik yönden bir yaşam standardı kurma ve devam ettirme, -Üretici bir birey olarak topluma katkıda bulunma,
  • 64. -Gelecek kuşakları yetiştirme, - Bu yaşlarda ortaya çıkan bedensel değişimleri kabul etme ve uyum sağlama, -Kendisi için boş zaman etkinlikleri sağlama
  • 65. 7. Yaşlılık -Giderek azalan fiziksel güç ve sağlık durumuna uyum sağlam -Emekliliğe uyum sağlama -Eş ölümünü kabullenme, eşsiz yaşamaya uyum sağlama,
  • 66. -Kendi yaş grubu ile yakınlık kurma, -Vatandaşlık sorumluluklarını yerine getirme, -Yaşına uygun fiziksel yaşam düzenlemesi yapma.
  • 68. Doğum Öncesi Fiziksel Gelişim -Döllenmeden itibaren geçen 15 günlük süreye “dölüt dönemi” denir. 2-8 haftalık döneme “embriyo dönemi” adı verilir.
  • 69. -Embriyo döneminde yüz, ağız, gözler, kulaklar tanınabilir hale gelir. -Beşinci haftada kalp oluşur.
  • 70. -8. haftada iç organlar işlevsel hale gelir. -2. ayın sonundan doğuma kadar olan döneme fetüs denir. -Fetüs doğduğunda ortalana 48 cm-53 cm, 2500 gr-4300 gr ağırlığındadır.
  • 71. Bebeklik Döneminde Fiziksel Gelişim (0-2) İlk 2 yılda büyüme ( boy ve kilo) çok hızlı şekilde devam eder. Farklı vücut sistemleri farklı oranlarda büyür. Basit becerileri daha karmaşık beceriler takip eder.
  • 72. -Kalp atışı 120-140 arası, dakikadaki solunum sayısı 40- 60 arasıdır. -Kemikler büyük ölçüde sertleşmediğinden daha yumuşak ve esnektir. -İdrar kontrolü 12-30 aylar arsında gerçekleşir.
  • 73. Yeni doğan bebeklerin kafasında bındıldak denilen 6 yumuşak bölge bulunur. Bunlardan 5’i doğumdan birkaç gün Sonra kapanırken, en tepede olanı 12-18 aylar arasında kapanır. Süt dişleri 6-7. aylarda çıkmaya başlar.
  • 74. İlk Çocukluk Döneminde Fiziksel Gelişim (2-6 yaş) 2 yaşından ergenlik dönemine kadar boy uzunluğu yılda ortalama 5 cm’dir. Erkek çocukların boy ve kilo artışı kız çocuklarına göre biraz daha fazladır.
  • 75. Okul Döneminde Fiziksel Gelişim (6-12 yaş) 10 yaşındaki bir çocuğun boyu yaklaşık 140 cm’dir. Ortalama boy artışı 5.5 cm’dir. 7 yaşında bir çocuk 24 kilo civarındadır.Yılda ortalama 3,5 kilo alırlar.
  • 76. Ergenlik Döneminde Fiziksel Gelişim (12- 18 yaş) Ergenlik döneminde kız ve erkek çocukların vücut oranları büyük farklılıklar gösterir. Erkek çocuklar kızlardan daha ağır ve daha uzun boylu olurlar. Genel olarak kızlar erkeklerden iki yıl önce ergenliğe girerler.
  • 77. Bireyler arasında ergenliğe girme ve ergenliği tamamlama zamanları arasında büyük farklılıklar olabilir. Ergenlikte önce eller ve ayaklar büyür, sonra kol ve bacaklar, daha sonra da beden gelişir.
  • 78. -İskelet sistemindeki hızlı değişimden dolayı vücut koordinasyonunda sıkıntılar yaşanabilir. -Ergenler birden bire irileşmiş bedenlerine uyum sağlamada zorlanabilirler.
  • 79. Fiziksel Gelimi Etkileyen Etmenler 1.Doğum Öncesi Etmenler -Annenin yaşı: 20 yaşın altı ve 35 yaşın üstünde riskler görülebilir. -Annenin beslenmesi -Annenin sigara ve benzeri kötü alışkanlıkları
  • 80. -Radyasyon, -Annenin hamilelik sırasında geçirdiği hastalıklar -Annenin duygusal durumu -Rh faktörü -Kalıtım -Irk
  • 81. 2.Doğum sonrası etmenler Cinsiyet: Kızlar erkeklerden kısa ve daha az kiloludurlar İç Salgı bezleri: İç algı bezlerinin salgıladıkları hormonlardaki eksiklikler büyüme ve gelişmeyi etkilerler.
  • 82. Beslenme: Sağlıklı büyüme ve gelişme için yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç vardır. Hastalık ve kazalar: Ateşli ve uzun süren hastalıklar geçici ya da sürekli olarak fiziksel büyümeyi engelleyebilirler. Ciddi boyutlardaki kazalar da fiziki gelişimi etkilemektedirler.
  • 84. Gelişim, büyüyen bir organizmanın dokularının yapısında, biyokimyasal bileşiminde oluşan değişiklikler sonucu olgunlaşması ve biyolojik fonksiyonlarının farklılaşmasıdır.
  • 85. Motor gelişim ise, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanmasıdır.
  • 86. Büyük ve Küçük Kas Hareketleri Büyük Kas Hareketleri (Lokomotor hareketler) Yürüme, koşma gibi yer değiştirmeyi gerektiren hareketlerdir. En önemli lokomotor hareketler emekleme, yürüme, koşma ve atlamadır.
  • 87. Lokomotor Olmayan Hareketler Ayakta dik durumda dönme, eğilme, itme, çekme yer değiştirmeden yapılan geniş kasların kullanımını içeren hareketlerdir. Denge Belirli bir alan içinde bir hareketi sürdürmektir.
  • 88. Küçük Kas Hareketleri Yazı yazma, piyano çalma, topu havada ya da yerde elle, raketle, sopa ile ya da ayak ile kontrol altına alma gibi becerileri içermektedir.
  • 89. Motor Gelişim Dönemleri 1.Refleksif Hareket Dönemi Bebekler bedenlerinin çeşitli bölümlerini hareket ettirmeyi sağlayan genel bir yetenek ve reflekslerle doğarlar.
  • 90. -Reflekslerin genellikle yeni doğanın beslenmesini emniyete almak ve korumak gibi işlevleri vardır. -Yani yaşamı sürdürmeye katkıda bulunurlar. -Zaman geçtikçe korteks gelişir ve kontrol gücü artar, böylece istemli hareketler başlamış olur.
  • 91. Refleksif Hareket Dönemi (devam…) Bilgi Toplama Evresi: Doğum öncesi dönem ile doğum sonrası ilk 4 ay arasında refleksler bebeklerin hareketler yolu ile bilgi toplama, besin arama ve korunmasında temel araçlardır.
  • 92. Refleksif Hareket Dönemi (devam…)  Bilgi Çözme Evresi: 4. aydan başlayarak, beyin merkezi geliştikçe refleksler giderek kaybolur.  Bu evrede oturma, emekleme, yakalama, bırakma gibi istemli hareketler görülmeye başlar.
  • 93. 2.İlkel Hareketler Dönemi  İlk 2 yaşta gözlenen istemli hareketlerin ilk biçimidir.  Bebeğin oturması, emeklemesi, ayakta durabilmesi gelişimde olgunlaşmanın önemini göstermektedir.
  • 94. İlkel Hareketler Dönemi (devam….)  a.Reflekslerin Ortadan Kalktığı Evre: Bu evre doğumla başlar ve 1 yaşına kadar devam eder.Sinir sisteminin olgunlaşması ile refleksler yerlerini istemli hareketlere bırakır.
  • 95. İlkel Hareketler Dönemi (devam….) b.İlk kontrol evresi: Zihinsel ve motor süreçlerdeki hızlı gelişme sonucu ilkel hareket yeteneklerinde hızlı artış gözlenir.
  • 96. İlkel Hareketler Dönemi (devam….) c.Denge sağlama: Bebeklerde önce baş ve boyun kontrolü, daha sonra gövde ve bacakların kontrolü sağlanır.
  • 97. İlkel Hareketler Dönemi (devam….) d. Yer değiştirme (Lokomotor hareketler): Bu tür hareketler büyük ölçüde dengeleme hareketlerine dayanırlar. Başlıca lokomotor hareketler sürünme, emekleme, yürümedir. Manipulasyon: Temel manipulatif beceriler uzanma, yakalama, ve bırakmadır.
  • 98. İlkel Hareketler Dönemi (devam….) -Baş parmağı yeterli ve etkili kullanma genellikle 12. ayda gözlenir. -Bebek 14 aylık olduğunda, uzanma ve yakalama hareketi yetişkin hareketlerine benzer.
  • 99. 3.Temel Hareketler Dönemi - 2. ve 7. yıllar arasındaki süre temel becerilerin kazanıldığı dönemdir. Temel beceriler koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakla vurma gibi hareketlerdir. Bu beceriler tüm çocuklarda ortak ve yaşam için gerekli olduğundan “Temel Beceriler” olarak adlandırılır.
  • 100. Çocuklar 7-8 yaşlarında geliştirdikleri becerilerini birleştirerek daha kompleks ve özel formlara dönüştürmeye başlarlar.
  • 101. Bu evrede çocukların etkinlik içeriğini sınırlandırmak ve belli bir branşta uzmanlaşmaya yönlendirmek doğru değildir.
  • 102. Sporla ilişkili hareketler döneminde çocuklara, gelişim düzeylerine uygun anlamlı hareket deneyimleri sağlanmalıdır.
  • 103. Çocukların çok sayıda spor branşını denemesine fırsat vermeli ve yeteneklerini tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olunmalıdır.
  • 104. Motor Gelişimin Değerlendirilmesi (s. 82)  Çocuğun kaba motor performansı akranları arasındaki kabulü ve sosyal statüsü açısından önemlidir.  Akranlarının çoğundan daha az beceriye sahip olan çocuk genelde oyunlarda en son seçilen çocuk olur.
  • 105. En son seçilme ya da hiç seçilmeme çocuğun benlik kavramını ve aktif olmasını olumsuz etkileyebilir.
  • 106. Çocukların motor gelişimini ölçen pek çok test bulunmaktadır.  Motor Gelişiminin Desteklenmesi
  • 107. Motor Gelişiminin Desteklenmesi  Gelişim psikomotor, sosyal, duygusal ve bilişsel yönleri ile bir bütündür.  Motor beceriler özellikle çocukluk döneminde benlik saygısının gelişiminde ve arkadaşlar arasında belli bir yer edinmesinde önemli rol oynar.
  • 108. Beden Eğitimi ve Spor Etkinliklerinin Çocukların Gelişimlerine Katkıları Duygusal Gelişim ile İlgili Katkıları -Çocukların mutlu ve yardımsever olmalarına yardım eder. -Başkalarının haklarına ve fikirlerine saygı duymayı öğretir. -Olumlu benlik kavramını geliştirir.
  • 109. Duygusal Gelişim ile İlgili Katkıları (devam) -Kendini tanımasına yardım eder. -Sorunlarla başa çıkmayı öğrenmelerine rehberlik eder. -Sosyal yeterlik becerilerinin gelişimini destekler.
  • 110. Psikomotor Gelişim ile İlgili Katkıları -Temel hareketlerin gelişmesine ve olgun aşamaya ulaşmasına katkıda bulunur. -Küçük ve büyük kas koordinasyonunun gelişimini destekler.
  • 111. Psikomotor Gelişim ile İlgili Katkıları (devam…) -Fiziksel uygunluk düzeyini arttırır. -Bedenin farkında olmayı geliştirir. -Yaşam boyu spor alışkanlığının temeli atılır.
  • 112. Bilişsel Gelişim ile İlgili Katkıları -Araştırıcı düşünceyi geliştirir. -Yaratıcılığı destekler -Problem çözme yeteneğinin gelişmesini destekler. -Bilişsel yetenekleri canlı tutar. -Kavram gelişimini destekler.
  • 114. -Biliş, insanların dünyayı öğrenmeleri ve anlamalarını içeren zihinsel faaliyetlerdir. - Zihinsel faaliyetler düşünme, akıl yürütme, anımsama, unutma, sorun çözme, öğrenme gibi süreçleri içermektedir.
  • 115. Bilişsel Gelim ile İlgili Kavramlar Bellek Bireyin edindiği, öğrendiği bilgileri güvenilir bir biçimde tam ve doğru olarak zihinde tutmaya ve istenildiğinde kullanmaya olanak sağlayan bir yetenektir.
  • 116. Üç tür bellek vardır: 1.Duyusal Kayıt: Çok kısa bir süre için uyaranların tam bir kopyasını tutan bilgi deposudur. Anlık bellek olarak da adlandırılır.
  • 117. Duyusal kaydın sonsuz kapasitesi vardır. Buradaki bilgiler işlenmediğinde kaybolurlar. Kayıt süresi yaklaşık 1-3 saniyedir.
  • 118. 2.Kısa Süreli Bellek  Duyusal kayıttan dikkat ve algı süreçleri aracılığıyla ayrılan bilgi kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin kapasitesi ve bilgiyi saklama süresi sınırlıdır.
  • 119. Kayıt süresi yaklaşık 20-30 saniye, kapasitesi 5-9 yeni bilgi birimidir (sayı, harf, obje, isim vb). Kısa süreli bellek sürekli çalışır ve öğrenmede sürekliliği sağlar. Bu nedenle çalışan bellek olarak adlandırılır.
  • 120. Belli bir anda gerekli olup, daha sonra unutulmasında bir sakınca bulunmayan telefon no, isim gibi bilgiler kısa süreli olarak belleğe alınmaktadır.
  • 121. 3.Uzun Süreli Bellek Bilginin depolandığı yerdir ve kapasitesi sınırsızdır. Bu bellekte saklanan bilgiler gerektiğinde kullanılmaktadır.
  • 122. Uzun süreli bellekte iki yapı bulunmaktadır; 1.Anısal bellek: Kişisel yaşantılar depolanır. 2.Anlamsal bellek: Bilginin temel öğeleri ve kavramları depolanır.
  • 123. Uzun süreli bellekte görsel imgeler, duygular, tatlar, sesler, kokular, sorun çözmek için stratejiler, dili anlamaya yarayan kurallar, olaylar, çocuklukta geçirilen deneyimler vb bulunur.
  • 124. Algılama Algılama, duyu organlarına gelen uyarıcılara anlam verilmesi, yorumlanmasıdır. Algısal gelişim hem olgunlaşma hem de öğrenmeye bağlıdır.
  • 125. Algısal seçicilik: Duyu organlarının yakaladığı uyaranların ancak bir kısmı seçilerek algılanır. Bunda uyarıcının değişkenliği, tekrarlanması, büyüklüğü, şiddeti, parlaklığı, zıtlığı önemlidir.
  • 126. Algısal değişmezlik: Nesnelerin fiziksel görünümlerindeki farklılığa rağmen algının değişmemesidir.
  • 127. Kavram  Kavram nesnelerin, özelliklerin ve düşüncelerin benzerliklere dayanarak zihinde bir grup oluşturmasıdır.  Bilişsel gelişimde kavramlar önemli yer tutar.
  • 128. -Çocuklar çevrelerindeki nesneleri kavramlar yoluyla algılarlar. -Kavramlar, düşünmeyi sağlayan zihinsel araçlardır. -Kavramlar içinde yaşanılan fiziksel ve sosyal çevreyi anlamayı, onlarla iletişim kurmayı sağlar.
  • 129. Kavram Oluşturma Kavram oluşturma genelleme yapmaya dayalıdır. Bireyler uyaranların benzer ve farklı yanlarını algılayarak benzerliklerden genellemeler yaparlar.
  • 130. Kavram Kazanma Oluşturulan kavramı, uygun kural ve ölçütlerle sınıflara ayırma işlemidir. Örn. Mantıklı bir gruplama, geliştirilen şema ile birlikte oluşan kavramın niteliğine bağlıdır.
  • 131. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMLARI Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı Piaget çocukları doğal ortamlarda uzun süreli gözlemiş ve çocukların bilişsel gelişimlerinin yetişkinlerden farklı olduğunu saptamıştır.
  • 133. Temel Kavramlar Şema: Aktivitelerin ya da düşüncelerin bilişsel olarak temsil edilmesi, örgütlenmiş davranış ya da düşünce örüntüsüdür. Şemalar ilkel zihinsel yapılar ve bilginin en temel birimleri olup öğrenmeyi sağlayan araçlardır.
  • 134. Organizasyon Var olan şemaları yeni nesnelere aktarmak ya da yeni deneyimlere girişmek olarak tanımlanmaktadır.
  • 135. Organizasyon (devam) -Bebeğin bir birinden farklı şemaları birleştirdiği ve kaynaştırdığı bir süreçtir. Örn. Bebek için emme bir şema, el kol hareketleri diğer bir şemadır. Bu iki şemanın birleşmesi üçüncü şemayı oluşturur.
  • 136. Uyum Organizmanın, yeni deneyimlerden yararlanarak şemaları değiştirmek yoluyla problem çözme durumu, yapılarını çevresel gereklere uydurma eğilimidir. Uyum özümleme (asimilasyon) ve uyma (accomodation) süreçlerini içermektedir.
  • 137. Dengeleme Organizmanın bilişsel yapılarını dengede tutmak için gösterdiği çabadır. Bireyin, özümleme ve uyma yoluyla çevresine uyum sağlayarak dinamik bir dengeye ulaşma sürecidir.
  • 138. BİLİŞSEL GELİŞİM EVRELERİ 1.Duyusal Motor Dönem (0- 2 yaş) 2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş) 3. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş) 4.Soyut işlemler Dönemi (11-18 yaş)
  • 139. 1.Duyusal Motor Dönem (0- 2 yaş) Bu dönemde çocuk duyular ve motor etkinliklerle çevresi ile iletişime geçer.
  • 140. Duyusal Motor Dönem (devam…) Piaget bu dönemi 6 aşamada incelemiştir. (1) Basit refleksler aşaması (0-1 ay) Bu aşamada öğrenme sınırlıdır. Bebek doğuştan getirdiği reflekslerle çevreye uyum sağlamaya çalışır. Örn. Emme, yakalama refleksleri gibi.
  • 141. (2) Birinci döngüsel tepki aşaması (1-4 ay). Bu aylarda bebekler görsel alanları içine giren nesneleri gözlemeye, işittiği sese bakmaya başlar
  • 142. (3) İkinci döngüsel tepkiler aşaması (4-8 ay) Davranış amaca yöneliktir, taklit davranışları artmaktadır. Bebek görsel alanından uzaklaşan nesneler hakkında bir kavrama henüz ulaşamamıştır.
  • 143. (4) İkinci döngüsel tepkilerin koordinasyonu aşaması (8- 12 ay) Artık gözünün önünden kaybolan bir nesne bebek için yok olmamakta, zihninde nesnelerin algısal devamlılığı bulunmaktadır.
  • 144. (5) Üçüncü döngüsel tepkiler aşaması (12-18 ay) Bebekler nesneyi en son gördükleri yerde armaları gerektiğini anlamaya başlar.
  • 145. (6) Zihinsel kombinasyonlar aşaması (18-24 ay) -Bebeğin zihin fonksiyonları duyu-motor düzeyden sembolik düzeye dönüşür. -Ertelenmiş taklit davranışı görülür. Örn. Bebek annesinin birkaç gün önce gösterdiği oyun davranışını taklit eder.
  • 146. 2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş) Bu dönem ikiye ayrılmaktadır. 1-Kavram öncesi dönem ( 2-4 yaşlar) Çocuk sembollerin ve ve zihinsel imajların etkisi altındadır.
  • 147. 2-Sezgisel dönem (4-7 yaşlar) Bu dönemde çocuk yanlış da olsa problemin farklı yönlerine odaklanabilmektedir. Çocuk sezgilerine dayanarak akıl yürütür ve açıklamalar yapar. Sembol fonksiyon önem kazanır. Örn. Bir çubuğu at, cetveli silah gibi kullanabilir.
  • 148. Bu dönemde henüz korunum ilkesi kazanılmamıştır. Korunum ilkesi Herhangi bir nesne ya da nesne grubunun fiziksel biçimi ya da mekandaki konumu değişse bile nesnenin miktar, sayı, alan hacim gibi özelliklerinin değişmeyeceği ilkesidir.
  • 149. İşlem öncesi dönemdeki çocuklar genellikler dikkatini, bir görevin bir yönü ya da çok sınırlı bilgi üzerinde odaklaştırmakta, birden fazla yönle uğraşmayı güç bulmaktadır. Bu duruma odaklaşma denmektedir
  • 150. Tersine çevrilmezlik Tersine çevirme düşünmenin önemli bir yönü ve korunumun da başlangıcıdır. Tersine çevrilmezlik, işlem öncesi dönemdeki çocuğun bir dönüştürmeyi zihinsel olarak çevirmedeki yetersizliği ve şimdiki durum üzerinde odaklaşması ile ilgilidir.
  • 151. Benmerkezcilik Bir şeyi başkasının bakış açısından görme ya da başkasının duygu ve gereksinimlerini fark etme konusundaki yetersizliktir.
  • 152. Animizm (Canlandırmacılık) Çocuk tarafından cansız nesnelerin canlı niteliklere sahip olduğunun düşünülmesidir.
  • 153. Yapaycılık Çocuklar doğal olayları birisinin yaptığına inanırlar. Örn. 5 yaşındaki bir çocuğun güneşi birinin tutuşturduğunu düşünmesi gibi.
  • 154. 3. Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş) Çocuklarda mantıksal düşünme ve sayı, zaman, mekan, boyut, hacim ve uzaklık kavramları yerleşmeye başlar. Bir önceki dönemle ilgili odaktan uzaklaşma ve tersine çevirebilme kavramı kazanılır. Dönüşümsel düşünme yeteneği gelişir.
  • 155. Somut İşlemler Dönemi (devam…) Bu dönemde çocuklar gerçek gibi görünenin ötesine gidebilmekte, eldeki kanıtlardan neyin doğru olduğunu anlamaya çalışmaktadırlar.
  • 156. Somut İşlemler Dönemi (devam…) Problem çözmeyle ilgili zihinsel işlem gerçekleşebilmektedir. Bu durum çıkarsanmış gerçeklik olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde çocuklar nesneleri üst düzeyde sınıflayabilir, sıralayabilirler. Benmerkezcilik giderek azalır.
  • 157. 4.Soyut işlemler Dönemi (11-18 yaş) Bu dönemde yeni ve daha güçlü bilişsel yetenekler gelişir. Atasözleri, deyimleri anlamada güçlük çekmezler. Soyut işlemler döneminde bireyde ergen benmerkezciliği görülür. Yine ergenlerde “hayali seyirci” (herkes beni izliyor) ve “kişisel masal” (bana bir şey olmaz) evreleri görülür.
  • 158. Soyut işlemler Dönemi (devam….) Tümdengelim, tümevarım akıl yürütme yolları kullanılır. Her ergen aynı yaşlarda soyut düşünceye ulaşmamaktadır. Ergenin yaşadığı kültürel çevre, ailenin sosyo-ekonomik durumu ve zeka düzeyi soyut düşüncesinin gelişimini etkilemektedir.
  • 159. Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (108) Vygotsky, çocuğun bireysel gelişiminde yaşadığı çevrenin etkisine dikkat çeker. Piaget’ye göre çocuğun zihinsel gelişimi büyük ölçüde kendiliğinden olmakta, Vygotsky’ye göre ise öğrenmenin kaynağını toplumsal çevre oluşturmaktadır.
  • 160. Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (devam…) Özellikle anne babalar, öğretmenler ile diğer becerikli ve uzmanlaşmış kişilerle etkileşim çocukların bilişsel gelişimlerini biçimlendirmektedir.
  • 161. Vygotsky’in Sosyo-Kültürel Kuramı (devam…) Çocuğun bilişsel gelişimi başkasına bağlıdır. Dil, davranışları düzenleyen ve düşünmeyi organize eden hayati bir araçtır. Çocuk yalnızken değil başkaları ile birlikteyken daha iyi öğrenir.
  • 162. Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı Bruner, Piaget ve Vygotsky’nin düşüncelerinden etkilenmiştir. Bruner’e göre dil çocuğun bilişsel gelişiminde çok önemlidir. Dil olmadan düşüncenin de olmayacağını savunur.
  • 163. Bruner’e göre bilişsel gelim evreleri 1.Eylemsel evre Çocuklar için en kolay anlaşılabilir mesajlar eylemlerdir. Dokunma, tat alma, hissetme, koklama ve ses aracılığıyla harekete ve nesnelere yanıt verirler. Yaparak öğrenirler. Çocuklar sözcükleri de onlara ilişkin eylemlerle öğrenirler.
  • 164. Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı (devam….) 2. İmgesel Eylem: Bu evrede bilgi imgelerle taşınmaktadır. Dünya somut olarak algılanır. Bu dönem Piaget’in işlem öncesi dönemine karşılık gelir.
  • 165. Bruner’in Bilişsel Gelişim Kuramı (devam…) 3.Sembolik dönem: Çocuk dil, mantık, matematik, müzik gibi alanların sembollerini kullanarak iletişim kurabilir. Sembolik evre çocuğa zengin yaşantılar kazanmasını sağlar.
  • 167. Dil Gelişimi Dil sözcüklerin ve sözcüklerin yazılı sembollerinin çok çeşitli ve düzenli biçimde birleşerek sonsuz sayıda mesaj ortaya çıkardığı bir iletişim sistemidir. Dilin gelişimi kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır.
  • 168. Dilin kullanımı jest, alıcı ve ifade edici dil olmak üzere üç biçimde görülür. 1.Jest dili; 8-9 ay civarında bebeğin istediği bir şeye ulaşmak için sesle birlikte el hareketlerini de kullanmasıdır.
  • 169. Dilin kullanımı (devam…) 2.Alıcı dil; çocuğun çevresinde ifade edilen sözcükleri anlamasıdır. Örn. “Hadi dışarı çıkalım” dendiğinde bebeğin sevinç gösterisinde bulunması gibi.
  • 170. Dilin kullanımı (devam…) 3.İfade edici dil, dilin sözle ifade şekline dönmesidir. Dil gelişimi çocuğun bilişsel, kişilik, duygusal ve sosyal gelişimini etkiler.
  • 171. Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler Kalıtım: Dil çocuğun doğuştan getirdiği bir beceridir. Sağlık durumu, nörolojik gelişim ve zeka dil gelişimini etkiler. Konuşmayı sağlayan organların sağlık ve gelişim sorunları dil gelişimini etkiler. 2 yaşından sonra dil gelişimi ile zeka arasında sıkı bir ilişki olduğu görülmektedir.
  • 172. Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler (devam…) Çevre Aile bireyleri ile çocuk arasındaki sağlıklı ilişkiler dil gelişimini olumlu yönde etkiler. Bakımevlerinde büyüyen çocukların aile içinde büyüyen çocuklara göre daha çok ağladıkları, ancak daha az ses çıkardıkları görülmüştür.
  • 173. Dil Gelişimini Etkileyen Etmenler (devam…) Cinsiyet Dil gelişimi açısından kız ve erkek çocukları arasında bir fark olmadığı kabul edilmektedir.
  • 174. Dil Gelişimi Kuramları Psiko-Linguistik Kuram Dil gelişiminin doğumla gelen gelişimsel özelliklere ve biyolojik mekanizmaya dayandığını vurgular.
  • 175. Noam Chomsky (1928 - ….)
  • 176. Psiko-Linguistik Kuram (devam…)  Bu kurama göre, insanlar doğuştan dil öğrenebilmek için özel bir donanıma sahiptir.  Bu mekanizma sayesinde tüm çocuklar aynı aşamalardan geçerek, biyolojik olarak belli bir olgunluk düzeyine geldiklerinde yürümeyi öğrendikleri gibi konuşmayı da öğrenmektedirler.
  • 177. Dil Gelişimi Kuramları (devam…) Bilişsel Gelişimsel Kuram Çocuk dünya hakkında pek çok bilgiye sahip olur ve bu bilgilerin yardımıyla dili öğrenir. Dil çocuğun sahip olduğu bilişsel kavramların etkisiyle oluşur. Psiko-linguistik kuramcılar konuşmayı gramer yapısıyla analiz ederken, bilişsel kuramcılar konuşmayı anlam açısından analiz ederler.
  • 178. Dil Gelişimi Kuramları (devam…) Davranışçı Kuram Dilin öğrenilmesi pekiştireçler sonucudur. Bebekler sıklıkla duydukları sesleri taklit ederler. Koşullu öğrenmeler sonucunda dil kazanılır.
  • 179. Dil Gelişimi Kuramları (devam…) Sosyal Etkileşim Kuramı Bu kurama göre, dil doğrudan taklit ve model alma yoluyla kazanılmaktadır. Dil sosyal ve kültürel ortamdan etkilenir.
  • 180. Dil Gelişimi Aşamaları A.Konuşma öncesi dönem 1.Yeni doğan dönemi (ağlama) 0-6 hafta Bebeğin ağlamasının şiddet ve perdesinde 4. haftadan itibaren farklılıklar görülmeye başlar. Bu durum bebeğin ağlama tarzının ihtiyacına göre değiştiğini göstermektedir.
  • 181. Dil Gelişimi Aşamaları (devam…) 2.Gıgıldama dönemi (6 hafta -3 ay): Bir çok basit sesleri çıkarmaya başlarlar. Bu sesler daha çok mutlu ve rahat oldukları zamanlarda duyulur.
  • 182. Dil Gelişimi Aşamaları (devam…) 3.Mırıldanma dönemi (3-6 ay): “Ba-ba-ba”, “de-de-de”, “ma-ma-ma”gibi basit değişimlerin tekrarı şeklindedir.
  • 184. Dil Gelişimi Aşamaları Konuşma Dönemi -Ses sözcük dönemi (9-12 ay) : İnsanların çıkardığı taklit etme sesleridir. -Tek sözcük dönemi: Anne, baba….. gibi.
  • 185. Dil Gelişimi Aşamaları (devam…) -İki sözcüklü ifadeler dönemi (18-24 ay) -Üç ve daha fazla sözcüklü ifadeler dönemi (2-3 yaş) -Gramer kurallarına uygun konuşma dönemi (3-6 yaş) -Okul dönemi (7-11 yaş)
  • 187. Sosyal gelişim, kişinin içinde yaşadığı toplum tarafından kabul edilebilir biçimde davranmayı öğrenme sürecidir.
  • 188. Sosyal Gelişimle İlgili Kavramlar Benlik: Benlik kavramı insanın kendini görüş ve algılayış biçimidir. Bireyin “Ben kimim?” sorusuna verdiği yanıttır.
  • 189. W. James’e göre, bireyler çevresindeki kişiler üzerinde istedikleri etkiyi bırakabilmek için bir takım roller oynamakta ve bu roller zamanla birer benlik haline gelmektedirler.
  • 190. Benlik (devam….) Bedensel, psikolojik ve sosyal gelişim benlik kavramının gelişimini etkiler.
  • 191. Sosyal olgunluk Bireyin içinde yaşadığı toplumun kurallarına uymada yaş düzeyine göre gösterdiği olgunluğa sosyal olgunluk denir.
  • 192. Sosyal olgunluk (devam…) Çocuğun gelişim alanlarındaki yeterliği çevre ile etkileşimi birleştiğinde, ortaya sağlıklı bir sosyalleşme süreci çıkar. Sosyalleşme süreci sosyal uyuma bağlı olarak olgunlaşır.
  • 193. Sosyo- kültürel özellikler Belli bir toplumsal sınıfta doğmak,kişinin yaşamındaki seçimlerde belirleyicidir. Toplumsal sınıflar kişilerin alışkanlıklarını, geleneklerini, değer yargılarını ve amaçlarını biçimlendirir.
  • 194. Sosyo- kültürel özellikler (devam…) Anne babasını kitap okurken gören çocuklarda kitap okumaya karşı bir ilginin oluşması doğaldır.
  • 195. Sosyal uyum Bireyin diğer insanlarla uyum gösterebilme yeteneği ve ait olduğu grupta kendini ifade edebilme becerisidir.
  • 196. Sosyal uyum (devam…) Kişinin toplumca onaylanan davranışları alışkanlık haline getirmesi, toplumda aldığı rollerle ilgili kurduğu ilişkilerden doyum almasıdır.
  • 197. Sosyalleşme Çocuk sosyal becerileri kavrama ve model alma yoluyla öğrenir. Sosyal gelişiminin temellerinin atıldığı yer ailedir, daha sonra okul gelir.
  • 198. Sosyal Davranış Çeşitleri Empati Başkalarının duygularını doğru algılama yeteneği zihinsel olarak gelişmek ve yaşam deneyimleri ile artış gösterir. Doğuştan empati yeteneği ile gelen bebeklerin bu yeteneği geliştirmesi için uygun duygusal ortama ihtiyacı vardır.
  • 199. Dostluk Çocuk her dönemde arkadaşlığa ihtiyaç duyar. Arkadaşlık ilişkileri yoluyla toplumsal gelişimi devam eder, ait olma ve gruplar içimde yaşamayı öğrenir. Ergenliğin başlamasıyla çocuklar anne babalarından çok arkadaşlarının görüşlerine önem verirler.
  • 200. Rekabet İlk rekabet denemeleri ailede başlar. Rekabet farklı yaşlarda farklı şekillerde görülür. Liderlik Çocukların arkadaşlık ilişkilerinde liderlik davranışları görülür. Bu yaşlarda bazı çocuklar akranları içinde ön plana çıkarlar.
  • 201. Sosyal Gelişim Dönemleri  Bebeklik Dönemi (0-2 yaş)  Okul Öncesi Dönem (3-6 yaş)  Okul Dönemi (7-12 yaş)  Ergenlik Dönemi(13-22 yaş)
  • 202. Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı 1.Temel güvene karşı güvensizlik dönemi (0-1 yaş) 2.Bağımsızlığa karşı utanma ve şüphecilik (2-3 yaş)
  • 203. Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı (devam…) 3. Girişkenliğe karşı suçluluk duyma (3-6 yaş) 4. Başarılı olmaya karşı aşağılık duygusu (7-12 yaş)
  • 204. Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı (devam…) 5. Kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası (12-20 yaş) 6.Dostluk kazanmaya karşı yalnız kalma (20-40 yaş)
  • 205. Erik Erikson’un Psikososyal Gelişim Kuramı (devam…) 7.Üretkenliğe karşı duraklama (40-65 yaş) 8. Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk (65 yaş ve sonrası)
  • 206. Sosyal Gelişimi Etkileyen Etmenler Genetik Etmenler İçe dönüklük ve dışa dönüklüğün genetik özelliklerle ilişkili olduğu ileri sürülmektedir. Genetik etkenlerin zeka potansiyelinde etken olduğu kabul edilmektedir.
  • 207. Çevresel Etmenler İstenerek dünyaya gelmiş bir çocuğun aile içindeki sosyal etkileşimi ve dünya ile ilk bağlantıları olumlu yönde olacaktır.
  • 208. Çevresel Etmenler (devam…) -Çocuğun cinsiyeti, tek çocuk olup olmadığı, -Kardeş sayısı, doğum sırası, ailenin büyüklüğü, -Ekonomik durum, kültürel yapı, sosyal etkinliklere katılım sosyalleşmeyi etkilemektedir.
  • 209. Yaygın Anne Baba Tutumları -Yumuşak ve koruyucu tutum -Baskıcı, otoriter tutum -Çocuğunu ihmal eden tutum -Kuralları öğreten, sevecen tutum
  • 210. Sosyal Gelişimi Değerlendirme ve Destekleme Bireylerin değerlendirilmesinde sağlık, yetenekler, ilgiler, akademik başarı, benlik tasarımı, kişilik ve yaşanılan sosyal çevre önemlidir. Çocuklara spor, sanat, müzik ve edebiyat gibi farklı alanlarla ilgili fırsatlar sunulması onların sosyal gelişimlerini desteklemektedir.
  • 212. Duygular, bireyin içinde bulunduğu durum ya da mevcut faaliyetlerin hoşnutluğunu ya da hoşnutsuzluğunu yansıtan davranışlarda kendini gösterir.  Duygular bebeklik döneminden başlayarak gelişimini sürdürür.
  • 213. Duygusal Gelişim (devam…)  Çocuğun yaşantıları duygularının düzenlenmesinde önemli rol oynar.  Anne babalar çocuklarının duygularını özgürce yaşama ve ifade etmelerine yardımcı olmalıdırlar.  (158-163 arası sayfalar dahil değil)
  • 214. Temel Duyguların Gelişimi Çocuklarda sıklıkla görülen temel Duygular;  Mutluluk, espri,  Öfke, üzüntü,  Korku, empati,  Bağlılık ve mizaç duygularıdır.
  • 215. Mutluluk ve Espri Gülümseme doğumdan hemen sonra görülmeye başlar. Gülümseme gerginliği azaltır ve duygusal rahatlık sağlar.
  • 216. Mutluluk ve Espri (devam…)  Kahkaha, gerilimin daha çok azalmasını gerektiren, gülümsemeden daha yoğun olumlu bir duygu ifadesidir.
  • 217. Mutluluk ve Espri (devam…)  Çocuğun gülümseme ve kahkahaları ilerde espri ve şakalara vereceği yanıtların temelini oluşturur.  Okulöncesi dönemdeki çocuklar sıra dışı şeylerden hoşlanır.  5-7 yaş arasındaki çocuklar esprilerden hoşlanmaya başlarlar.
  • 218. Öfke ve üzüntü  Bebekler ilk 2 ayda fiziksel zorlamalara ve acı veren uyarıcılara karşı öfke tepkisi verirler.  7. aydan sonra bebeklerin acı veren bir uyarıcıya ya da engellenmiş bir hedefe karşı öfkeleri artar.
  • 219. Korku  Korku, tehlikeli bir duruma karşı gerekli psikolojik ve zihinsel hazırlığın oluşmasını sağlar.  Korku, bir tehlikeyi gerçekçi bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olur.  Bebek 8-9 aylık olduğunda korku artış göstermektedir.
  • 220. Korku (devam…) Çocuklar ilk 5 yıl içinde, yaşamı boyunca gelişim kökenli 5 korku türü ile karşılaşır. Bunlar: 1.Vücut temasını kaybetme korkusu 2.Yabancı korkusu
  • 221. Korku (devam…) 3.Ayrılık korkusu, 12-18. aylar arasında gelişir ve 2-3 yaş arasında doruk noktasına çıkar. 4.Yok olma korkusu 3 yaş, 5.Ölüm korkusu (4-5 yaş civarında görülür).
  • 222. Korku (devam…)  Gelişim kökenli korkular zamanla kaybolup hafiflemektedir.  Korkular iniş çıkışlar, ileri geri hareketler, duraklama ve karmaşık yollardan geçerler.
  • 223. Empati  Yeni doğan bebeklerin başka bir bebeğin ağlamasına tepki olarak ağlaması empatiye örnek olarak verilmektedir.  Empati kurabilmek için bireyin kendisini başkalarından ayrı olarak görme yeterliğine ulaşması gerekir.
  • 224. Bağlılık  Bağlılık kişinin hayatındaki özel insanlara karşı duyduğu güçlü duygusal bir bağdır.  Ainsworth, bebeklerin tepkilerini gözlemleyerek, bağlılıktaki bireysel farklılıkları tanımlayan 3 farkı tarzı ortaya koymuştur.
  • 225. Kaçınan bağlanma  Çocuklar genellikle ayrılma sırasında huzursuzluk göstermezler.  Huzursuzluk annenin yokluğundan çok yalnız kalmaktan kaynaklanır.  Yeniden kavuşma sırasında anneyle yakınlık kurmaktan kaçınırlar.Genellikle annelerine sarılmazlar.
  • 226. Kaygılı kararsız bağlanma  Bu bebekler ayrılmadan önce anneye karşı yakınlık gösterirler.  Anne döndükten sonra yakınlık hareketi sinirli ve dirençli hareketlerle birleşirler.  Anneleri ile bir araya geldikten sonra da belirli bir süre ağlamayı sürdürürler.
  • 227. Güvenli bağlanma  Bebekler ayrılma sırasında ağlar ya da ağlamaz.  Eğer ağlarsa bu ağlama annenin yokluğu nedeniyledir. Çünkü anneyi bir yabancıya tercih eder.  Anne döndüğünde onunla fiziksel temas kurmaya çalışır ve ağlamayı hemen durdurur.
  • 228. Güvenli bağlanma (devam…)  Güvenli bağlanmada annenin duyarlığı önemlidir. Annenin görüntüsü, karşılıklı iletişim, teşvik, olumlu davranışlar, sıcaklık göstermek, bebeği kabullenme ve duygusal destek belirleyicidir.
  • 229. Güvenli bağlanma (devam…)  Babalarına güvenli bağlanan bebeklerin, babalarına güvenli bağlanamayan bebeklere göre daha dışa dönük, sosyal ve daha kolay ikna olabilen çocuklar olduğu görülmektedir.
  • 230. Mizaç  Kişilikteki bireysel değişikliklerin biyolojik yönünden kaynaklanır.  Mizacı biyolojik temeller kadar çevre de etkilemektedir.
  • 231. DUYGUSAL GELİŞİM DÖNEMLERİ Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim Bebeklik döneminde çocuğun duygularını anlamak zordur. Davranışlarından bazı ipuçları çıkarılmaya çalışılır.
  • 232. İlk yılın sonunda bebekler diğer insanlardan gelen mesajları tanıyabilmektedirler.  İkinci yılın ortalarında 15 aylık bir bebek annesi ile iyi iletişim kuran yabancıyı izleyerek ona karşı daha az çekingen davranışlar gösterebilir.
  • 233. Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim (devam…) -Yeni doğan bebekler ağlayarak kollarını sallayarak mutsuzluklarını belli ederler. -Ancak mutluluklarını göstermede zorlanırlar.
  • 234. Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim (devam…) -Yaklaşık 7. ay civarında duygu dağarcıklarına korkuyu eklerler. -Bebekteki ilk duygusal gelişimin işareti ağlama ve gülmedir.
  • 235. Ağlama 1.Açlık ağlaması 2.Kızgınlık ağlaması 3.Acıdan dolayı ağlama 4.Sıkıntı ağlaması
  • 236. Gülme  Gülme bebeklerin güven ve şefkat duygularını harekete geçirir.  Yetişkinler beklerin gülmesine karşılık verdiğinde bebeğin gülmesi de artar.
  • 237. Gülme (devam….)  Bebekler 2. haftada emdikten sonra annesini sesin karşılık olarak gülümser.  2. ayda görme duyusunun gelişmesiyle bebekler tanıdıkları insanlara daha fazla gülümserler.
  • 238. Okul Öncesi Dönemde Duygusal Gelişim Çocuklar 2. yaşlarında karmaşık anlayışı yansıtan duygular sergilerler. Utanma, suçluluk, kıskançlık gibi. 3-4 yaşlarından itibaren duygularının nedenleri ve sonuçlarını ifade edebilir. Ağlayan kardeşine sarılarak ağlama diyebilir.
  • 239. Orta Çocukluk Döneminde Duygusal Gelişim  Bu çağda duygusal yaşam oldukça karmaşıktır.  Nelerin kendisinde hangi duygulara neden olduğunu bilir ve ona göre davranışlarını kontrol eder.
  • 240. Orta Çocukluk Döneminde Duygusal Gelişim (devam…)  Duygularını kontrol altında tutmasının nedeni alay edilme ya da red edilmekten kurtulmak için kendini korumaktır.  Bu dönemdeki çocuklar daha fazla sosyal davranışlar gösterir ve daha çok empati kurabilirler.
  • 241. Ergenlik Döneminde Duygusal Gelişim  Bazı yazarlara göre ergenler diğer çocuklara oranla daha fazla olumsuz duygu yaşamakta ve depresyon benzeri sorun riski taşımaktadırlar.  Önemli hormonal değişimler duygusal dalgalanmalara neden olabilmektedir.
  • 242. Duyguların Ölçülmesi Duyguların ölçülmesi üç boyutta olabilmektedir: 1.Fizyolojik boyut EKG ve EEG benzeri yöntemlerle duygular yaşanırken beyinde oluşan faaliyetler incelenebilmektedir.
  • 243. Duyguların ölçülmesi (devam…) 2.Yüz ifadeleri  Çocukların kaş, göz, ağız bölgelerindeki kasların hareketleri mutluluk, üzüntü, kızgınlık ve diğer duygularla ilgili yüz ifadelerini yansıtır.
  • 244. Duyguların ölçülmesi (devam…) 3.Bilişsel boyut Çocuğun kendi duyguları ve başkalarının duygularını yorumlaması, duygusal ifadeleri adlandırması, eşleştirmesi ya da üretmesi.
  • 246. AHLAK GELİŞİMİ Ahlak gelişimi Bireyin toplumsallaşma süreci içinde davranışlarına yön veren, neyin iyi neyin kötü olduğu konusunda bir bilinç geliştirme sürecidir.
  • 247. AHLAK GELİŞİMİ (devam..)  Ahlak gelişimi bireyin toplumsal değer yargılarını edinerek içinde bulunduğu çevreye uyumunu, kendi ilke ve değer yargılarını oluşturmasını amaçlar.
  • 248. Ahlak Gelişimi ile İlgili Kavramlar Ahlak (ethics, morals) Belirli bir toplum üyeleri için öncelikli anlam taşıyan değerler, kurallar ve davranışlardır.
  • 249. Töre: Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşam biçimlerinin ahlak, inanç, gelenek ve göreneklerinin tümüdür. 
  • 250. Töre (devam)  Törel davranışlar toplumdan topluma ve çeşitli çağlara göre değişebilir.  Ancak erdemler denilen yüce ahlak ilkeleri evrenseldir.  Doğruluk, büyüklere saygı, küçüklere sevgi, yaşlılara, hastalara yardım etme, emeğe saygı gibi.
  • 251. Törel olgunluk Toplumun ahlak ilke ve kurallarına, inançlarına, gelenek ve göreneklerine uygun davranmak. Törel olgunluğa ulaşmış bir birey davranışlarını, cezadan korktuğu için değil bunlara inandığı için yapar.
  • 252. Bencillik (egoism):  Başkalarını umursamadan bireyin bütün eylem ve işlerinin kendi yararına, çıkarına yönelik olması, bu tutumu temel güdüsü haline getirmesidir.
  • 253. Bencillik (devam…)  Bencillik aşamasındaki çocuk “benmerkezcidir.”  Kendini dünyanın merkezi gibi görür.  Bencillik vicdan ve törel duygularının oluşmasını engeller..
  • 254. Öykünme (imitation) Taklit etme, başkalarının davranışlarını model alarak benimseme ve tekrar etmedir.
  • 255. Vicdan: Kendi ahlak değerlerini dolaysız ve kendiliğinden yargılayan iç denetim düzeneğidir.
  • 256. Vicdan (devam)  Duygusal vicdanlılık aşmasında, insan davranışlarını duygusal inançlarıyla yargılar.  Zihinsel yetenekler tam gelişmediği için çocuk duygularının etkisindedir.  Çocuklarda vicdan başlangıçta anne babalarının emir ve yasaklarından ibarettir.
  • 257. Vicdan (devam)  Ussal vicdanlılık aşamasında birey töre ilke ve kuralları mantığının süzgecinden geçirir ve sorgulayarak uygular.  Çocuklara verilecek ödül ve cezalarda aşırıya gidilmemelidir.
  • 258. Özgecilik (alturizm) Karşılık beklemeden başkalarına iyilik yapmak, yardım etmektir.
  • 259. Ahlak Gelişim Kuramları (189) Psikanalitik Kurama Göre Ahlak Gelişimi Freud, ahlak gelişimini id, ego ve süperego ilişkilerindeki denge kavramına bağlamaktadır.
  • 260. İd, insanın doğuştan sahip olduğu tüm güdülerin toplamıdır. Süreki isteklerine doyum arar.  Ego, id’in hangi isteklerinin karşılanacağına dair kararı verir.  Süperego ise, çocuğa anne babası tarafından aktarılan ve ödül ile ceza uygulamalarıyla pekiştirilen, geleneksel ve toplumsal değerlerin içsel temsilcisidir.
  • 261. Çocuklar kötü kavramını iki yaş civarında anlamaya başlıyorlar, 6 yaş civarında tam kazanıyorlar.  Eriksona göre, süperego gelişimi 4-6 yaşları arasındaki “girişimciliğe karşı suçluluk” evresinde oluşmaktadır.
  • 262. Davranışçı Kurama Göre Ahlak Gelişimi  Bu yaklaşıma göre insanlar öğrendikleri davranışın toplamıdırlar.  Ahlaki davranışlar şartlı öğrenme yoluyla kazanılmaktadır.
  • 263. Davranışçı Kurama Göre Ahlak Gelişimi (devam…)  Onay gören ve pekiştirilen davranışlar “doğru” hoş görülmeyen, cezalandırılan davranışlar ise “yanlış” olarak değerlendirilmektedir.  Birçok günlük davranış model alma yoluyla öğrenilmektedir.
  • 264. Toplumsal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak Gelişimi  Ahlak gelişimi çocuğun sorumluluk sahibi yetişkin davranışlarını model alarak ve taklit ederek öğrenmesiyle oluşur.  Topluk tarafında kabul gören davranışlar desteklenir, kabul edilmeyenler ise cezalandırılır.
  • 265. Toplumsal Öğrenme Kuramına Göre Ahlak Gelişimi (devam…)  Çocuk davranışlarından hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu kendisine en yakın olan yetişkinlerin koyduğu ödül ve cezalarla öğrenir.
  • 266. Bilişsel Gelişim Kuramına Göre Ahlak Gelişimi  Ahlak gelişiminin yaşla orantılı olduğunu savunur.  Çocuğun ahlaki yargısı sosyal çevresi ile etkileşimi sonucu doğar ve bilişsel öğeleri de baskın şekilde içerir.
  • 267. Dewey’in Ahlak Gelişimi Kuramı  Dewey’e göre davranışı etkileyen ve geliştiren, onu daha iyi duruma getiren her fikir “ahlaki fikir” içine girer.  Zamanla karakterin bir yönü haline gelen “ahlaki fikirler” ahlaki yargının temel unsurudur.
  • 268. Dewey’e göre ahlaki yargı üç dönemden oluşur: 1.Ahlak ve gelenek öncesi dönem 2.Geleneksel dönem 3.Özerk dönem
  • 269. Piaget’in Ahlak Gelişimi Kuramı  Piaget ahlak gelişimini iki dönemde incelemektedir: 1.Dışsal kurallara bağlılık dönemi (6-10 yaş): Çocuğun ahlaki yargılar açısından başkalarına bağımlı olduğu, ilköğretime denk düşen dönem.
  • 270. Dışsal kurallara bağlılık dönemi (devam…)  Çocuklar için işlenen bir suçun önem derecesini, suça bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel sonuçlar belirlemektedir.  Davranışın gerisindeki niyet dikkate alınmaz.
  • 271. Dışsal kurallara bağlılık dönemi (devam…)  Daha fazla fiziksel zarara yol açan suçlar, daha az fiziksel zarara yol açan suçlara göre daha kötüdür.  Çocukların sadece olayları, sonuçlarına göre değerlendirmelerine “ahlaki gerçeklik” denmektedir.
  • 272. 2.Ahlaki özerklik dönemi  Bu dönemde çocuk, kuralların insanlar tarafından oluşturulduğu ve gerektiğinde değiştirebileceği bilincine ulaşır.  Yargıda bulunurken kuralları ihlal edenlerin niyetleri ve içinde bulundukları durumlar da dikkate alınır.
  • 273. Ahlaki özerklik dönemi (devam…)  Bu dönemde ailede ve okulda itiraz etmeden yetişkin otoritesine itaat etmeye dayalı çocuk yetiştirme yöntemleri çocukların ahlak gelişiminde dışa bağımlı dönemden özerk döneme geçişini güçleştirmektedir.
  • 274. Kohlberg’in Ahlak Gelişimi Kuramı ( s.195)  Lawrence Kohlberg ahlak gelişimini açıklarken Piaget’in belirttiği bilişsel ve ahlak gelişimi dönemlerini dikkate alır.
  • 275. Kohlberg’e göre ahlak gelişimi: -Genel bilişsel yeteneklerdeki ikilemlere dayanır, -Ahlaki gelişim aşamaları birinden diğerine geçen ve bir öncekinin yerini alan değişmez evreler içinde ortaya çıkar. (Örnekler 196).
  • 276. İnsanlar üç düzeyde, altı ahlaki yargı evresi geçirmektedirler. I-Gelenek öncesi düzey (4-9 yaş) 1.Ceza ve itaat eğilimi (4-5 yaş) 2.Araçsal ilişkiler eğilimi (6-9 yaş)
  • 277. II.Geleneksel Düzey (10- 18) 3.Kişilerarası uyum eğilimi (iyi çocuk eğilim),(10-15 yaş) 4.Kanun ve düzen eğilimi (15-18 yaş)
  • 278. III.Gelenek Ötesi Düzey (18 yaş ve yukarı yaşlar) 5.Sosyal sözleşme eğilimi (18-20 yaş) 6.Evrensel ahlak ilkeleri eğilimi (20 yaş ve yukarısı)
  • 279. Gelenek Ötesi Düzey (devam…) Sosyal sözleşme eğilimi Doğru davranış, insan hakları ve toplum yararı düşünülerek, gözetilerek toplum tarafından incelenip kabul edilmiş ilkelere uygun olan davranıştır.
  • 280. Gelenek Ötesi Düzey (devam…) Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi Bu dönemde doğru ve yanlış sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil, bireyin kendi vicdanıyla kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlanır. Genel ahlak ilkeleri, adalet, eşitlik insan haklarını v e insana saygıyı içermektedir. İnsan yasa ve düzenin üzerindedir.
  • 281. Gelenek Ötesi Düzey (devam…) 5. dönem ile 6. dönem arasındaki fark -5. dönemde sosyal sisteme, -6. dönemde ise mantığa ve evrenselliğe yer verilmesidir.
  • 283. Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar Cinsiyet, dişi ve erkek olma durumudur. Toplumsal cinsiyet, doğuştan getirilen biyolojik özelliklerle bağlantılı olarak toplum tarafından kişilere yüklenen roller, davranışlar, beklentiler bileşkesidir.
  • 284. Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…) Cinsellik, insanın erilliğini, dişiliğini gösteren kalıtsal özelliklerden ve öğrenilmiş davranışlardan oluşur. Cinselliğin davranışsal yönü insanın yaşadığı ortama, taklit etme yeteneğine bağlıdır.
  • 285. Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…) Cinsel gelişim, bireyin cinsel büyümesi, cinsel büyümesine ilişkin sağlıklı tutum takınması, cinsel sorunlarını yenebilmesi ve olumsuz cinsel dürtülerini denetim altına alabilmesinde bilgili ve becerikli olmasıdır.
  • 286. Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…) Cinsel olgunluk, üreme sisteminin ve organlarının üreme düzeyine ulaşması, cinsel ilgilerinde toplumsal ve ahlaki kurallara uygun biçimde davranabilmesidir.
  • 287. Cinsel Gelişim ile İlgili Kavramlar (devam…) Cinsel eğitim, bireyin üreme ile ilgili konu ve sorunlarda, cinsel güdülerini denetlemesinde ve cinsel ilgilerinde gerekli kazandırmak için yapılan eğitimdir.
  • 288. Cinsel Kimlik Gelişimi Cinsel Kimlik, bireyin kendi cinsiyetinden haberdar olması ve cinsiyetine uygun davranışlar göstermesidir. Bebekler cinsiyetleri ile doğmakta, anne babaların tepki ve davranışlarına göre cinsel kimliklerini oluşturmaktadırlar.
  • 289. Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…) Çocuklar genellikle 2,5 yaş civarında kız-erkek kavramlarını fark eder. 3 yaşında kendi cinsiyetine verilen adı bilir. Çocuğun uygun bir cinsel kimlik geliştirebilmesi için uygun biyolojik gelişim gereklidir.
  • 290. Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…) Cinsel kimliğin kazanılması cinsiyete ait rollerin benimsenmesi, bedensel yapıya uygun ruhsal ve toplumsal davranışlarla yakından ilgilidir.
  • 291. Cinsel Kimlik Gelişimi (devam…) Cinsiyet rollerinin benimsenmesinde ilk etken özdeşim kurmaktır. Özdeşim sürecinde çocuğun aynı cinsiyetten ebeveynini daha sıklıkla taklit ettiği görülür.
  • 292. Sosyal öğrenme kuramına göre cinsel kimlik -Çocuğun aynı ya da karşıt cinsteki ebeveyniyle özdeşleşmesi, ebeveynlerden hangisini daha güçlü bir model olarak algıladığı ile ilgilidir. -Çocuk çevresinden aldığı teşvikle kendi cinsiyetine ait özelliklerini daha da pekiştirir ve böylece cinsel kimliğini oluşturur.
  • 293. Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen Etmenler Bebeklikten başlayarak giydirilen renkler, alınan oyuncaklar, önerilen ev içi iş bölümü, davranışa dönük beklentiler, pekiştirilen ve söndürülen davranışlar.
  • 294. Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen Etmenler (devam…) Ders kitaplarında işlenen konular, öğretmenlerin sınıf içi davranışları, çeşitli kurumların toplumsal cinsiyete ilişkin ön yargıları vb cinsel kimlik kazanımını etkiler.
  • 295. Cinsel Kimlik Kazanımını Etkileyen Etmenler (devam…) Çocuğun aile bireyleri, arkadaş ve okul çevresi onun değer yargıları ve kendisinden beklenen rol kalıplarını etkiler.
  • 296. Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı  Freud’a göre her çocuk libido adı verilen cinsel bir enerji ile doğar.  Libido yaşamın farklı dönemlerinde vücudun farlı bölgelerinde odaklanır.  Bu kurama göre libidonun vücut üzerinde yoğunlaştığı erojen bölgelerde her dönemde kritik bir gelişim görülür.
  • 297. Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı (devam…) Bu dönemdeki gereksinimlerin karşılanmaması durumunda, o döneme aşırı bağımlılık oluşur ve sonraki gelişim dönemleri bundan etkilenir.
  • 298. Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı (devam…) Bireyin kişilik gelişimi beş psikoseksüel gelişim dönemine göre biçimlenir. Bunlar: 1.Oral Dönem (0-1 yaş) 2.Anal Dönem (2-3 yaş) 3.Fallik Dönem (4-6 yaş) 4.Gizil (Latent) Dönemi (7-11 yaş) 5.Genital Dönem (12 -18 yaş )
  • 299. Oral Dönem (0-1 yaş) Libido enerjisi ilk yıllarda ağız bölgesinde odaklanır. Bu dönemde başlıca haz kaynağı ağızdan besin almak, yani emmektir. Bebek bu dönemde he şeyi ağzıyla tanımaya çalışır. Daha sonra ısırma ve çiğnemesi gelişir.
  • 300. Oral Dönem (devam…)  Bunlar sonradan gelişecek olan karakter özelliklerinin ilk örneklerini oluşturur.  Ağzının dolmasından duyulan haz, daha sonraları bilgi ya da eşya edinmeden sağlanan doyumla yer değiştirebilir.
  • 301. Oral Dönem (devam…)  Oral dönem bebeğin annesine en bağımlı olduğu ve onun bakımına en çok gereksinim duyduğu dönemdir.
  • 302. Oral Dönem (devam…)  Çocuğun memeden erken kesilmesi ya da çok uzun emzirilmesi onun bu döneme bağımlı olmasına neden olabilmektedir.  Çocukların sinirli ve gergin olduklarında tırnak yemeleri Freud’un oral bağımlılık olarak tanımladığı durumu göstermektedir.
  • 303. Anal Dönem (2-3 yaş) Önemli bir geçiş dönemidir. Çocuk için dünyanın ekseni kendisidir. Bu dönemde libido enerjisi anal bölgede odaklanmıştır ve anüsün uyarılması önemlidir. Anal dönemde anne babanın baskıcı ve aşırı zorlayıcı tutumu çocukta iki şekilde kişilik özelliği oluşturabilir.
  • 304. Anal Dönem (devam…) 1.Anal tutucu karakter çocukların inatçı, cimri ve hayata belli kalıplarla yaklaşan, kendi doğruları dışında doğrular kabul etmeyen yetişkinler olabilirler. 2.Anal atıcı karakterde ise çocuklar saldırgan, dağınık, derbeder, kendilerine önem vermeyen yetişkinler olabilirler.
  • 305. Anal Dönem (devam…)  Eğer anne babalar tuvalet eğitiminde başarılı olursa, çocukta yaratıcılık, üreticilik gibi özellikler gelişir.  Çocuklar 3 yaş civarında kendi bedenlerini fark etmeye ve bununla ilgili şeyler sormaya başlarlar.
  • 306. Fallik Dönem (4-6 yaş) Cinselliğe karşı aşırı bir ilgi vardır. Çocuklar bu yaşlarda kız ve erkeklerin farklı bir beden yapısına sahip olduklarını öğrenirler. Kendi vücudunu ve fırsat bulduğunda karşı cinsin bedenini merakla incelerler.
  • 307. Fallik Dönem (devam…)  Bu dönemde kız çocuklar babaya, erkek çocuklarda anneye hayranlık duyarlar.  Kız çocuklardaki bu hayranlık ve buna bağlı yaşanan süreç elektra kompleksi, erkek çocuklarda yaşanan süreç oedipal kompleksi olarak adlandırılır.
  • 308. Fallik Dönem (devam…) Bu süreç kızlar ve erkeklerde farklı yaşanır. Başlangıçta her iki cins çocuk da gereksinimlerini karşıladığı için anneye bağlıdır ve annenin sevgisini paylaştığı için babadan hoşlanmazlar. Bu duygular erkeklerde devam eder, kız çocuklarında değişikliğe uğrar.
  • 309. Fallik Dönem (devam…) Bu korku ya da karmaşa aynı zamanda erkek çocuğun babasıyla özdeşleşmesine yardımcı olur. Anneye yönelik isteklerin yerini, sıcak sevgi duygularının almasını sağlar.
  • 310. Gizil (Latent) Dönem (7-11 yaş)  Bu yaşlarda cinsel enerji durgunluk dönemine girdiğinden, derin duygusal çatışmalar gözlenmez.  Genelde bu dönemde cinsel ilgiler azalır gibi görülmesine rağmen yok olmaz.
  • 311. Gizil (Latent) Dönem (devam..)  Çocuğun okula başlamasıyla birlikte cinsel enerji öğrenme, çevreyi araştırma, diğer çocuklar ve yetişkinlerle etkili ilişki kurmaya yönelir.
  • 312. Gizil (Latent) Dönem (devam..)  Bu yaşlarda çocuklar kendi cinsindeki kişilerle özdeşim kurarlar.  Erkek çocuk baba ya da yetişkin erkek yakınları, öğretmenleri, kızlar ise anne, aynı cins akraba ya da öğretmenle özdeşim kurarlar.
  • 313. Gizil (Latent) Dönem (devam..)  Her iki cins de diğerine benzetilmekten hoşlanmaz.  Kızlara erkek, erkeklere de kız gibisin denmesi büyük tepkilere neden olur.
  • 314. Gizil (Latent) Dönem (devam..)  İlköğretim çağındaki çocuklar cinsiyet rol kimliğine güçlü bir ilgi duymaya başlarlar.  Bu dönem ergenlik fırtınası öncesinde durgunluk olarak görülmektedir.
  • 315. Gizil (Latent) Dönem (devam..)  Erkek çocukların cinsellik içeren konuşmaları öğretmenleri ve kız çocukların anne babalarını rahatsız eder.  Bu durumda çocuğun üstüne fazla gitmemek, çocuğu ayıplamamak, arkadaşlarının yanında onu küçük düşürmemek en iyi tutumdur.
  • 316. Genital Dönem (12- 18 yaş) Libido enerjisi tekrar genital (cinsel) organlara döner, ancak bu kez genital organların üreme fonksiyonu vardır. Bu evrede kazanılması gereken kritik davranış fizyolojik, psikolojik ve toplumsal olgunluğa erişmedir.
  • 317. Genital Dönem (devam…) Hızlı bedensel değişim, artan toplumsal beklentiler nedeniyle ergenler sık sık rol çatışmalarının yol açtığı gerilimler yaşarlar. Bu gerilimler içsel var oluşta daha çok beğenilme, ait olma bağlamında yaşanırken, ergenin dıştan gözlenen davranışları başkaldırı niteliğindedir.
  • 318. Genital Dönem (devam…)  Gerçekte ergen her zamankinden daha çok yetişkinlerin ilgisine gereksinim duymaktadır.  Fakat ergenin baskın tutumu bunu otorite figürlerine ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarla anlatmaktadır.
  • 319. Genital Dönem (devam…) Dolayısıyla ergen düştüğü belirsizlik karmaşasından kurtulmak amacıyla toplusal törel değerlere sıkıca sarılmak, hem de varlığını kanıtlamak, bunları sorgulamak eğilimindedir.
  • 320. Genital Dönem (devam…) Bu döneme özgü çatışmaların aşılmasında ve ergenin gerçeklere yönelik toplumsal yetişkine dönüşmesinde yetişkinlerin, ailelerin eğitsel rehberliği çok önemlidir.
  • 321. Cinsel Eğitim Cinsel eğitimin amacı; - İnsanın üreme sistemi ile ilgili bilgiler edinmek, -Cinsel sisteme sağlıklı bir tutum geliştirmek- cinsel güdüyü denetleyebilmek ve beğenilir amaçlara yönelmek, -Temizlik ve korunma becerilerini alışkanlığa dönüştürmek, -Karşı cinsle iyi geçinmek, -Cinsel gelişimi anlayışla karşılamaktır.
  • 322. Cinsel Eğitim (devam…)  Cinsel eğitimde öncelik anne babaları eğitmektir.  Çocuğa ilk bilgileri vermek, diğer bilgi kaynaklarını kontrol altında tutmak anne babanın sorumluluğudur.
  • 323. Cinsel Eğitim (devam…)  Cinsel eğitim yaşam boyu devam eden bir eğitim olmalıdır.  Cinsellikle ilgili sorular sorulmaya başlandığından itibaren (3-4 yaş) cinsel eğitime başlanmalıdır.
  • 324. Okul Çağına Gelmiş Çocukların Cinsellikle İlgili Şu Tutumlarının Olması Gerekmektedir  Bedeniyle ilgili olumlu imaj geliştirir.  Açık bir tutum geliştirir, çocuklar aileleriyle cinsellikle ilgili soruları rahatlıkla konuşabilir.  Doğru bilgi kazanır. Bedeninin değişik bölümlerinin isimlerini ve işlevlerini öğrenir.
  • 325. Cinsellikle İlgili Tutumlar (devam…)  Mahremiyete saygıyı önemser. Saygı gösterir ve karşılığında saygı görmeyi bekler.  Kendine saygı duyar.
  • 326. Cinsellikle İlgili Tutumlar (devam…)  Çocukların da mahremiyet hakkı vardır. Beden sadece ona aittir ve onun izini olamadan kimse ona dokunamaz.  Çocukların taciz ve sevgiyle dokunma arasındaki farkı öğrenmesi sağlanmalıdır.
  • 327. Cinsel Sorular  Çocuklar soru sorduklarında yanıt almadıkları ya da yanlış yanıt aldıklarında, ihtiyaçları olduğunda yardım edilmediği için, zorda kaldıklarında anne babalarına baş vurmazlar.  Anne babaya karşı bir güvensizlik geliştirirler.  Oysa çocukların merakı basit birkaç cümle ile karşılanabilir. Bu konudaki merakı diğer meraklar gibi yerinde ve sağlıklıdır.
  • 328. Cinsel Sorular (devam…  Anne babalar cinsel gelişim konusunda bilgi edinmeli, cinsel eğitim verirken ana nokta açıklık, iyi niyet, sadelik ve doğallık olmalıdır.
  • 329. Çocuklarda Mastürbasyon  Çocuklarda Mastürbasyon Çocuklarda mastürbasyon gelişimin normal bir evresidir. Çocuğun cinsel organlarını keşfetmesi olarak kabul edilir.
  • 330. Çocuklarda Mastürbasyon (devam…) Masturbasyonun nedenleri -Yeterince emmemiş çocuklarda uyarılma eksikliği sonucu kendi kendini uyararak doyuma çalışma, -Yeni bir kardeşin doğumu -Duygusal sıkıntı
  • 331. Çocuklarda Mastürbasyon (devam…)  Çocuğun uzun süre tek aşına bırakılması ve ilgi azlığı  Bacak aralarında olan kaşıntılı hastalıklar  Erkek çocukların sünnet derisiyle ilgili sorunlar.
  • 332. Çocuklarda Mastürbasyon (devam…)  Bir başka çocuğun mastürbasyon davranışının gözlenmesi  Alt değiştirme ve benzeri durumlarda oluşan yoğun sürtünmenin yarattığı haz sonucu mastürbasyon görülebilir.
  • 333. Mastürbasyonun önlenmesinde anne baba ve eğitimcilere öneriler -Mastürbasyonun onaylanmayan bir davranış olduğu düşüncesini çocuğa belli etmemek gerekir. Bu gereksiz yere çocuğun dikkatini mastürbasyon üzerine çekebilir. -Çocuk hem evde hem de okulda kendini mutlu edebileceği sosyal faaliyetlere yönlendirilmelidir.
  • 334. Mastürbasyonun önlenmesinde anne baba ve eğitimcilere öneriler (devam…) -İhtiyaç duyduğu cinsel konular hakkında bilgi verilmelidir. -Fiziksel etkinliklere yönlendirilmelidir. -Uyku saati gelmeden yatağa yatırılmamalı, uyandığında ise hemen yataktan kaldırılmalıdır. -Çocuklara sıkı giysiler giydirilmemedir.
  • 335. Mastürbasyonun önlenmesinde anne baba ve eğitimcilere öneriler (devam…) -Çocuğun gizli, karanlık yerde oynamasına izin verilmemelidir. -Uygun tuvalet ve temizlik alışkanlığı verilmelidir. -Parazit vb nedenle görülen kaşıntı tedavi edilmelidir. -Mastürbasyon yaparken görüldüğünde çocuk azarlanmamak, cezalandırmamak, dikkatini başka yana çekmek gerekir.
  • 336. Mastürbasyonun önlenmesinde anne baba ve eğitimcilere öneriler (devam…) Anne baba bu durum nedeniyle fazla sıkıtı yaşıyorsa çocuktan önce kendilerinin bir uzmandan danışmanlık alması, sonrasında ise problemin çözümüne yönelik önlemlerin alınması uygun olur.
  • 337. Tuvalet Eğitimi (219)  Tuvalet eğitimi, çocuğun cinsel gelişiminde ve sosyal gelişiminde önemli bir basamaktır. Bazı çocuklar 18-24 ay arası, bazıları ise 30 ay civarında tuvalet eğitimine hazır olurlar. 
  • 338. Tuvalet Eğitimi (devam…) Çocuğun tuvalet eğitimine hazır olduğunu gösteren belirtiler -Kendini ifade edebilme ve basit talimatlara uyma, -Gündüzleri en az 2 saat süreyle kuru kalma, -Öğlen uykularından kuru kalkma,
  • 339. Tuvalet Eğitimi (devam…) -Tuvalet ihtiyacını çeşitli, hareketler ve sözlerle ifade etme, -Banyoya gidebilme ve soyunabilme, -Bezi ya da altı kirlenince rahatsız olma, -Tuvaleti kullanmak isteme.
  • 340. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar -Çocuk yeterli olgunluğa ulaşmadan tuvalet eğitimine geçilmesi duygusal dengesini bozabilir. -Tuvalet alışkanlığı telaş yaratmadan, sakin biçimde ve zor kullanmadan gerçekleştirilmelidir.
  • 341. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..) -Tuvalet eğitiminde çocuklar temizlik konusunda bilgilendirilmeli ve her tuvalet sonrası ellerin yıkanması gerektiği öğretilmelidir. -Çocuğun daha büyük yaştaki çocukları tuvalet yaparken gözlemesine fırsat vermelidir.
  • 342. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..) -Tuvalet eğitimi için kullanılacak klozet ya da lazımlık önceden hazırlanmalıdır. -Çocuk isteği dışında lazımlığa oturtulmamalı, oturtulduğunda ağlarsa hemen kaldırılmalıdır. -Çocuk annesine “çişim var” diyene kadar onu lazımlığa oturtmaktan kaçınılmalıdır.
  • 343. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..) -Tuvalet eğitimine başlandığı andan itibaren bez bağlanmamalıdır. -Çocuk altını kirlettiği zaman azarlanmamalı, cezalandırılmamalı, tuvalet eğitimi sırasındaki davranışları başkalarıyla paylaşılmamalıdır. .
  • 344. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..) -Çocuktan hem gündüz hem de gece tuvalet kontrolünün aynı anda olması beklenmemelidir -Tuvalet eğitiminde en önemli kural, çocuk hazır değilse onu tuvalete alıştırılamayacağı gerçeğidir. - Çocuk bu alışkanlığı edinmeye hazır değilse başarılı olunmaz.
  • 345. Tuvalet eğitiminde dikkat edilecek noktalar (devam..) -Önemli olan çocuğun kaslarını kontrol etmesini öğrenmeden bu işe girişilmemesidir. -Çocuk bu konuda zorlanınca, kendi gücünün üstünde bir şeyler beklendiği düşüncesine kapılacak ve bu da itici olacaktır.
  • 346. Tuvalet Eğitimi (devam..) -Çocuk hiçbir zaman temiz ve kuru kalkamıyorsa ve 5 yaşını geçtiği halde hala altını ıslatıyorsa mutlaka ilgili uzmana gidilmelidir. -Çocuk kuru kalmayı başarmış fakat bir süre sonra birden bire altını ıslatmaya başlamışsa bu gerilemenin nedeni araştırılmalıdır.
  • 347. Cinsel Eğitimde Dikkat Edilecek Noktalar Eğitime Başlama Zamanı  Bunun için belirlenmiş bir zaman yoktur.  Çocuklar bu konuyla ilgili soru sormaya başladığında gelişim ve olgunluk düzeyi dikkate alınarak bilgi verilmelidir.
  • 348. Eğitime Başlama Zamanı (devam)  Anne babalar çocukları için hayatın her alanıyla ilgili soru sormaya uygun ortam oluşturmalıdırlar.
  • 349. Eğitim Verecek Kişi  Çocuklara cinsel konularla ilgili bilgiler, onlara her zaman yakın ve güçlü bağları olan anne babalar vermelidir.  Anne babalar ile çocuklar arasında cinsel konuların konuşulmaması arasındaki en büyük engel anne babanın utangaçlıklarıdır.
  • 350. Cinsel Terminoloji  Cinsel eğitimde kullanılacak dil anne babaları düşündürmektedir.  Çocuklara cinsel organların doğru isimleri öğretilmelidir.  Doğru terminolojiyi öğretmek için uygun yaş ve uygun ortam dikkate alınmalıdır.
  • 351. İçerik  Çocuğun gelişim düzeyine uygun olmayan bilgi güçlük yaratır.  Çocuğa istediği anda basit, kısa, gerçek, endişesiz cevap verilmelidir.  Sadece sorduğu sorunun yanıtlanması önemlidir.
  • 352. Cinsiyet  İlk aylardan başlayarak bebeğin cinsiyetine uygun davranmaya özen gösterilmelidir.  Farklı beklentiler içinde olmamak, kızlar ya da erkeklerle ilgili genelleyici ve sınıflandırıcı söylemlerden uzak durmalıdır.  Geleneksel cinsiyet kalıp yargıları ve rol modeller konusunda çocuklarla konuşmak ve tartışmak önemlidir.
  • 353. Ortam  Eğitim için mümkün olduğu kadar rahat, sessiz ve sakin bir ortam seçmelidir.  Kalabalık ve gürültülü ortamda hem dikkatlerini dağıtır hem de çevreden çekindikleri için bazı soruları soramayabilirler.
  • 354. Beden Dili Ve ses Tonu  Eğitim verecek kişinin kendine güvenli, doğal ve kesin bir ses tonu olmalıdır.  Olabildiğince doğal bir şekilde, gereğinden fazla el kol hareketleri yapmadan, çocuklarla aynı seviyede oturup, göz kontağı kurarak konuşmaya özen gösterilmelidir.
  • 355. Yönlendirme  Çocukları soruları her zaman yetişkinler tarafından yanıtlanamayabilir.  Bu nedenle çocuğa en doğru bilgiyi veren kitabı bulma konusunda anne baba çocuğa yardımcı olmalıdır.
  • 356. Tehlikeden Koruma  Çocuğa vücut bölümleri hakkında bilgi verilir ve gerekli durumlarda sağlık personeli dışında kimsenin bakmaya ya da dokunmaya hakkı olmadığı söylenebilir.
  • 357. Tehlikeden Koruma (devam…) Çocuklara kötü dokunma ile ilgili başına bir şey geldiğinde ne yapması gerektiği açıkça anlatılmalıdır.
  • 358. Tehlikeden Koruma (devam…) Cinsel eğitimle çocukların tehlikeli olabilecek durumların farkına varmaları, sarkıntılık edenlerden kaçınmaları ve bu kişileri reddetmeleri sağlanmalıdır.
  • 359. Fırsat Yaratma  Çocukların bir kısmı cinsiyet konusunda soru sormaktan çekinirler.  Bazıları çekingen oldukları, bazıları ise yanıt almayacaklarını düşündükleri için soru sormazlar.
  • 360. Fırsat Yaratma (devam…)  Bu çocuklar için evdeki bitki ve çiçeklerden yararlanılabilir ya da evcil hayvanların büyümelerini gösteren kitaplar birlikte seçilip okunabilir.