Canlılar üzerine etkiyen kuvvetler ve ivmeler ile Biyomekanik analizi yapmak hem uzmanlık işi hemde sofistike tekniklerle mümkün olmaktadır. Hayvanlarda diğer cansız varlıklar gibi aynı fizik yasalarına tabidir. Biomekanik, biyodinamik ve biyostatik olarak iki alt disipline ayrılır. Biodinamik : biyokinematik ve biyokinetik olarak iki alt disipline ayrılır. Biyokinematik hareketin analizini yapmaktır. Biyokinetik ise hareketlerdeki değişiklikleri analiz eder. Örneğin. Koşan bir köpeğin bacaklarındaki kuvvetin dağılımı gibi hareketin analizini yapar. Biyostatik, düzgün bir hat üzerindeki bir hayvanın dinlenme veya hareket halinde iken hem kendisi hemde organları üzerine dengeye etki eden kuvvetlerin analizini yapar .Örneğin: Denge halindeki bir atın art. humeri ve art. coxae eklemindeki açıların 45º olması ön ve arka Metatarsus/Metacarpus’un yere dik basması demektir. Bu açı 45º den az yada 90º den fazla olması halinde bu kemiklerin yere dik olması mümkün olmayacağı için; kalça, diz, karpal ve tarsal eklemlerde denge bozulur.
Keith Moore ve Arthur Dally'nin Klinik anatomi kitabından sadeleştirilerek hazırlanmıştır. 4. ünite sırt ve columna vertebralis konusunu anlatmaktadır.
Canlılar üzerine etkiyen kuvvetler ve ivmeler ile Biyomekanik analizi yapmak hem uzmanlık işi hemde sofistike tekniklerle mümkün olmaktadır. Hayvanlarda diğer cansız varlıklar gibi aynı fizik yasalarına tabidir. Biomekanik, biyodinamik ve biyostatik olarak iki alt disipline ayrılır. Biodinamik : biyokinematik ve biyokinetik olarak iki alt disipline ayrılır. Biyokinematik hareketin analizini yapmaktır. Biyokinetik ise hareketlerdeki değişiklikleri analiz eder. Örneğin. Koşan bir köpeğin bacaklarındaki kuvvetin dağılımı gibi hareketin analizini yapar. Biyostatik, düzgün bir hat üzerindeki bir hayvanın dinlenme veya hareket halinde iken hem kendisi hemde organları üzerine dengeye etki eden kuvvetlerin analizini yapar .Örneğin: Denge halindeki bir atın art. humeri ve art. coxae eklemindeki açıların 45º olması ön ve arka Metatarsus/Metacarpus’un yere dik basması demektir. Bu açı 45º den az yada 90º den fazla olması halinde bu kemiklerin yere dik olması mümkün olmayacağı için; kalça, diz, karpal ve tarsal eklemlerde denge bozulur.
Keith Moore ve Arthur Dally'nin Klinik anatomi kitabından sadeleştirilerek hazırlanmıştır. 4. ünite sırt ve columna vertebralis konusunu anlatmaktadır.
4. Abdüksiyon – Vücudun orta çizgisinden uzaklaşan yana
hareket
Addüksiyon – Vücudun orta çizgisine doğru merkeze
hareket
Biseps – İki başı veya başlangıç noktası olan kas. İnsan
vücudunda birden fazla iki başlı kas bulunmaktadır. İki başlı
kol kası kolun üst bölümünde en iyi bilinen fleksör kastır ve
yumruk alın hizasına getirilerek, kol C-şeklinde
şişer. Uyluğun iki başlı kası uyluğun arkasındadır.
Sirkumdiksiyon – Gövdeyi döndürmeden dairesel hareket
(fleksiyon, addüksiyon ve
abdüksiyonu birleştiren).
Konsantrik – Kas kısaldığında veya kasıldığında, egzersizin
kaldırma safhası.
Deltoidler – Kabaca üçgen biçimli, deltoid kasları köprücük
kemiğinden humerus kemiğine (kolun üst bölümündeki
kemik) kadar, omzu örterek uzanır. Deltoid kas kasıldığında,
kolu vücudun yanından uzağa hareket ettirir.
5. Erector Spina (Omurgayı dik tutan kas) –
Bu kas grubu spinal hiperekstansiyon,
dönme ve yana fleksiyondan sorumludur.
Eversiyon – Ayak tabanını orta düzlemden
uzağa hareket ettirmek.
Ekstansiyon – Açının artmasıyla sonuçlanan
eklemin doğrultulması.
Fleksiyon – Açının artmasıyla sonuçlanan
eklemin bükülmesi.
Glute kasları – Kaba eti oluşturan ve uyluğu
hareket ettirten üç büyük iskelet kasından
herhangi birine (gluteal kaslar) işaret
etmektedir.
Gluteus Maximus – Kalça ekleminin arkasını
örten ve kaba etleri oluşturan büyük, geniş
kaslar. Bacağı uzatır ve döndürür ve
dört büyük kasından biridir.
6. Gluteus Medius – Kalçada abdüksiyona neden olarak,
ilye kemiğinin yan yüzeyinden uyluğun büyük
trokanterine uzanan kaslar.
Gluteus Minimus – İlye kemiğinin dış yüzeyinden çıkan
ve her kaba ette bulunan üç kas arasında en içte yer
kas.
Hamstring kasları – Kaba etlerden dize kadar uyluğun
arkası boyunca çalışan kas sınıfı.
Kalça fleksörleri – Bacağı kalçada esneten kas grubu.
Rectus femori (Uyluk dik kası), gluteus medius, gluteus
minimus, pectineus (taraksı kas), tensor fascia latae,
sartorius (terzi kası), psoas major (büyük bel kası) ve
iliacus (böğür kası) kaslarını içermektedirler.
Hiperekstansiyon – Eklemin anatomik konumunun
dışında uzatılması.
İliopsoas kası – Bel omurgasının alt bölümünden başlar
ve pelvisin önünde, aşağıya uyluğun üst kesimine iner.
Omurgayı bacaklara bağlayan tek kastır. Ana eylemleri
kalçanın fleksiyonu uyluk kemiğinin dışa dönüşüdür.
7. Infraspinatus (Diken altı kas) – Kolun dışa döndürürken
(dışa dönüş), kolun kaldırılmasına yardımcı olan kas.
Infraspinatus kasının tendonu omuz eklemini stabilize
eden ve rotator kafı oluşturan dört tendondan birdir.
Kyphosis (Kamburluk) – Göğüs omurgasının doğal
eğriliğinin arttığı durum. (Bütün gün masa başında
insanlarda sıkça görülür.)
Latissimus Dorsi (En geniş sırt kası) – Sırtın iki yanı
boyunca uzanan iki üçgen kastan biri. Omuz ekleminin
ekstansiyonu, abdüksiyonu, çapraz ekstansiyonu ve içe
dönüşünden sorumludur. Aynı zamanda, bel
ekstansiyonu ve yana fleksiyonunda sinerjistik rol oynar.
Lordosis (Lordoz) – Yandan incelendiğinde, göğüs
omurgasının doğal eğriliğinin arttığı durum.
Multifidus kasları – Spinal ekstansiyon, dönüş, ve
stabilizasyondan sorumlu derin kas grubu. Üç eklem
segmentine yayılır ve eklemleri her segment seviyesinde
stabilize etmek için çalışır. Katılık ve stabilite her omurun
daha etkili çalışmasını sağlar ve eklem yapılarının
dejenerasyonunu azaltır.
Nötral Pelvis: – Anatomik olarak en çok şok abzorbe
eden lumbopelvik bölgelerin yerleştirilmesi. Nötral pelvis
bel omurlarının doğal eğriliğini ayarlar.
8. Nötral duruş – Boyun omurları, torasik omurlar ve bel
omurlarının doğal eğriliklerini ayarlayan dengeli duruştur.
Bu omurganın en sağlıklı konumudur.
Oblique kaslar – Vücudun her iki yanında üst kası
oluşturan eksternal ve üst kasın altında uzanan internal
oblique kaslardan ibaret olan bir kas çifti. Birlikte, göğüs
kafesinden pubik bölgeye, orta bölümün yan tarafı
civarında çapraz olarak yer alırlar. Oblique kaslar yana
eğilme ve bel bükme hareketlerinden sorumludur.
Pelvik taban – Pelvik taban pubik kemik, koksiks (kuyruk
sokumu kemiği) ve iskiyum (oturak kemiği) arasında bir
tabakası oluşturur. Bu kaslar hafifçe kasılırlar ve harekete
geçtiklerinde, yükselirler, bununla birlikte, onlar en fazla
%25 oranında etkilidirler.
Pronasyon – Uzvun aşağı bakmasıyla sonuçlanan içe
dönüş.
Psoas (bel) kası – Gövdeyi esneten ve uyluğu döndüren
karnın ve pelvisin iki kasından biri. Bu iki kastan büyük
olanı psoas major, küçük olanı ise psoas minor olarak
adlandırılmaktadır. Psoas major kasının kalçayı bükmek
için hareket eder. Psoas minor kası alt (bel) omurgayı
bükmek için hareket eder.
Quadriseps (ön bacak kası) – Kalçadan aşağı doğru
uzanarak patellada (diz kapağı kemiği) ortak tendon
oluşturan dört ön uyluk kasının oluşturduğu kas grubu.
Dört kas birlikte dizi bükmek için hareket eder.
9. Quadratus lumborum (Bel dörtgen kası) – Bu
kas yana eğilme, 12.kaburga kemiğinin
çukurlaşmasını sağlar ve nefes alma esnasında
diyaframa yardımcı olur.
Rektus Abdominus kası – Düzenli nefes alma
hareketine yardımcı olan ve kaldırma esnasında,
omurga kaslarını destekleyen karnın önündeki
büyük kas. Rektus abdominis kası “mekikte” kilit
rol oynar.
Romboid kaslar – Kürek kemiğini, onu
desteklerken, omurgaya doğru çeken üst sırt
kasları.
Dönüş – Kemiğin dikey ekseni etrafında dönme
hareketi.
Rotator kaf kasları – Bu kas grubu omuz
ekleminin dinamik stabilitesinin ayarlanmasında
çok önemlidir. Teres major ve Teres minor kasları
rotator kaf kaslarının bir bölümünü oluşturur.
Sacrum (Kuyruk Sokumu) – Alt sırtın bel
omurlarının altında yer alan bölge
10. Scapula – Kürek kemiği
Serratus anterior kası – Göğsün yanındaki sekiz üst kaburga
kemiğinin yüzeyinden çıkan ve kürek kemiğinin orta sınırının
tüm ön uzunluğu boyunca tutunan kas. Bir kimse yumruk
attığında, kürek kemiğinin öne ve göğüs kafesinin etrafına
çekilmesinden büyük ölçüde sorumludur.
Oturma kemikleri – Bunlar pelvisin aşağı çıkıntıları olan
kemikler. Sert bir yere oturduğunuzda kaidenizin altında
hissettiğiniz kemiklerdir.
Supinasyon – Uzvun yukarı bakmasıyla sonuçlanan dışa
dönüş.
Supine – Sırtınızın üstüne yattığınız konum.
Supraspinatus kası (dikenüstü kas) – Kürek kemiğinin üst
bölümü boyunca uzanan ve kolun üst bölümündeki tendon
(humerus kemiği) vasıtasıyla tutunan kastır. Kolu yukarı, yana
kaldırır ve attığınız bir şeyi serbest bıraktığınızda, kolunuzu
omzunuzda durdurur.
11. Transversus Abdominus – Karın çeperinin en
derin tabakası. Omurgayı stabilize eder iç
korur, ayrıca iç oblik kasları, multifidus kası ve
derin erector spinae kasıyla birlikte sistematik
olarak çalışır.
Trapezius kası – Boynun arkasında uzanan ve her
bir omzu örten iki büyük düz üçgen kastan biri.
Kürek kemiklerinin hareket etmesine yardımcı
olurlar ve başı arkaya çekerler.
Triseps – Dirseği doğrultan, kolun üst bölümünün
arkası boyunca uzanan büyük kas.
Vastus Lateralis (Dışyan enli kas) – Quadriseps
kaslarına bakınız.
12. •Otonom sinir sistemi tarafından uyarılır ve istem dışı kasılır.
•Kan damarları ve iç organlarda bulunurlar.
•Çizgili görünümdedirler.
•Somotik sinir sistemi tarafından uyarılan iskelet kaslarının kasılması ile hareket ederler.
•Hareket yetenekleri düz kaslara göre daha fazladır.
•Yapısal açıdan iskelet kaslarına benzer.
•Çizgili görünümdedir.
•Fonksiyonel açıdan düz kaslara benzer otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir.
13. Kas doku sinir uyarıları ile uyarılabilir yapıdadır. Kasın uyarana cevabı kasılmadır.
Kas doku diğer sinerjist ve sinerjist olmayan kaslara elektrik sinyalleri yolu ile kasılmayı iletme
özelliğine sahiptir. Kas kasılırken şeklini değiştirmek isteyen
Kas sinir uyarıları ile kasılabilir, böylece boyunda uzama-kısalma veya geriliminde bir değişme
olur.
Kas kasılmadan sonra gevşerken orjinal formuna dönebilme özelliğine sahiptir.
Kaslar viskoz kitle özelliğine sahiptir. Kas kasılırken şeklini değiştirmek isteyen iç ve dış kuvvetlere
karşı iç sürtünme ile direnç gösterir. Bu özelliği sayesinde kas kasılması sırasında bir frenleme
meydana gelirken, bu da kası kopma, yırtılma gibi durumlardan korur.
14. •Statik bir kasılmadır
•Kasın boyunda herhangi bir değişiklik olmaz
•Kasın geriliminde artış meydana gelir
•Kasın uzunluğu sabit kalırken gerilimi artmaktadır
•Kasın boyunda bir değişim olur. Gerilimi sabit kalır
•Dinamik bir kasılma çeşididir
•Kasılma ile bir hareket oluşur ve mekanik bir iş yapılır
•Kasılma sırasında kasın gerilimi sabit kalırken boyu kısalır
•Bu tip kasılmalarda genellikle fleksiyon hareketi gözükür
15. •Kas kasılması sırasında kasın gerilimi sabit kalırken kasta uzama meydana gelir
•Negatif bir mekanik iş yapılır
•Merdiven inme, bir ağırlığın yere indirilmesi gibi
•Eş hareket anlamını taşır ve hareket eşit hızda sürdürülür.
•Hareket sabit hızda yapılırken direnç ya da yük, kasın o açıda üreteceği güce göre farklılık
gösterir
•Örneğin hareketin 170 derece yada 115 derecelik açılarında uygulanan direnç farklılık
gösterir
•Böylece o açıda uygulanması gereken kuvvet farklı olacaktır
•İzometrik ve izotonik kasılmaların birbiri ardına gerçekleştiği kasılma çeşididir.
•Örneğin koşu durumunda bacak kaslarının kasılması