POSTMODERN ÖRGÜT KURAMI
Modernlik, Modernleşme ve Modernizm kavramlarını tanımlayınız.
Yapısalcılık, Postyapısalcılık, Yapıbozum ve Postmodernizmi tanımlayınız.
Postmodernizm kavramı ne zaman ve nasıl ortaya çıkmış ve örgüt düşüncesi üzerinde ne zaman etkili olmaya başlamıştır?
Modernizm ile postmodernizm arasındaki farklılıklar hangi noktalarda toplanmaktadır
Modernizmde yeri olan “olgusalcılık” neden postmodernistler tarafından reddedilmektedir?
Fordist Modernlik karşısında Esnek Postmodernlik ile ne anlaşılmaktadır?
Post-Yapısalcılık ve Post-Modern Örgüt Kuramındaki Yansımaları
Foucault ve Örgüt Kuramı [Soykütüksel Analiz; Gözetim [Gözetleme Kulesi Kavramı); Disipline Edici Güç, Direnç ve Gözetim]
Derrida ve Örgüt Kuramı [Varlık Metafiziğine Karşı Olmak; Derrida’nın Etki Alanı; Yapısökümcülük]
Feminist Örgüt Kuramları
Yönetim Karşıtlığı Kuramı
Postmodernist örgüt kuramına yönelik eleştiriler nelerdir? Katılıyor musunuz?
ÖRGÜTLERDE LİDERLİK
DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK1. LİDERLİK
2. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK
2.1. Dönüşümcü Liderliğin Özellikleri
2.1.1. Ortak Vizyon Oluşturma ve Paylaşma
2.1.2. Zihinsel Uyarım Ve Yaratıcılık
2.1.3. Karizmatik Etkiye Sahip Olma
2.1.4. Etkili İletişim ve Yüksek Motivasyon Becerisi
2.1.5. Değişimin Temsilcileri Olma
2.1.6. Duygusal Dayanıklılık, Cesaret, Risk Alma
2.1.7. Güçlendirme
2.1.8. Esnek Yönetim Anlayışı
2.1.9. Güvenilirlik ve Özgüven
2.2. Dönüşümcü Liderliğin Boyutları
2.2.1. İdealleştirme Etkisi
2.2.2. İlham Verici Motivasyon
2.2.3. Entelektüel Uyarım
2.2.4. Kişiselleştirilmiş İlgi
3. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİĞİ ETKİLEYEN BAZI FAKTÖRLER
3.1. Örgütsel Vatandaşlık
3.2. Örgütsel Bağlılık
3.3. Örgütsel Adalet
3.4. Örgütsel Sessizlik
4. HOFSTEDE KÜLTÜR BOYUTLARI
4.1. Güç Mesafesi
4.2. Belirsizlikten Kaçınma
4.3. Erillik – Dişilik
4.4. Çoğulculuk – Bireycilik
4.5. Kısa – Uzun Dönem Odaklı Olma
5. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
5.1. Güç Mesafesi İle İlgili Çalışmalar
5.2. Belirsizlikten Kaçınma İle İlgili Çalışmalar
5.3. Erillik – Dişilik İle İlgili Çalışmalar
5.4. Çoğulculuk – Bireycilik İle İlgili Çalışmalar
5.5. Kısa - Uzun Dönem Odaklı Olma İle İlgili Çalışmalar
KAYNAKÇA
POSTMODERN ÖRGÜT KURAMI
Modernlik, Modernleşme ve Modernizm kavramlarını tanımlayınız.
Yapısalcılık, Postyapısalcılık, Yapıbozum ve Postmodernizmi tanımlayınız.
Postmodernizm kavramı ne zaman ve nasıl ortaya çıkmış ve örgüt düşüncesi üzerinde ne zaman etkili olmaya başlamıştır?
Modernizm ile postmodernizm arasındaki farklılıklar hangi noktalarda toplanmaktadır
Modernizmde yeri olan “olgusalcılık” neden postmodernistler tarafından reddedilmektedir?
Fordist Modernlik karşısında Esnek Postmodernlik ile ne anlaşılmaktadır?
Post-Yapısalcılık ve Post-Modern Örgüt Kuramındaki Yansımaları
Foucault ve Örgüt Kuramı [Soykütüksel Analiz; Gözetim [Gözetleme Kulesi Kavramı); Disipline Edici Güç, Direnç ve Gözetim]
Derrida ve Örgüt Kuramı [Varlık Metafiziğine Karşı Olmak; Derrida’nın Etki Alanı; Yapısökümcülük]
Feminist Örgüt Kuramları
Yönetim Karşıtlığı Kuramı
Postmodernist örgüt kuramına yönelik eleştiriler nelerdir? Katılıyor musunuz?
ÖRGÜTLERDE LİDERLİK
DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK1. LİDERLİK
2. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK
2.1. Dönüşümcü Liderliğin Özellikleri
2.1.1. Ortak Vizyon Oluşturma ve Paylaşma
2.1.2. Zihinsel Uyarım Ve Yaratıcılık
2.1.3. Karizmatik Etkiye Sahip Olma
2.1.4. Etkili İletişim ve Yüksek Motivasyon Becerisi
2.1.5. Değişimin Temsilcileri Olma
2.1.6. Duygusal Dayanıklılık, Cesaret, Risk Alma
2.1.7. Güçlendirme
2.1.8. Esnek Yönetim Anlayışı
2.1.9. Güvenilirlik ve Özgüven
2.2. Dönüşümcü Liderliğin Boyutları
2.2.1. İdealleştirme Etkisi
2.2.2. İlham Verici Motivasyon
2.2.3. Entelektüel Uyarım
2.2.4. Kişiselleştirilmiş İlgi
3. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİĞİ ETKİLEYEN BAZI FAKTÖRLER
3.1. Örgütsel Vatandaşlık
3.2. Örgütsel Bağlılık
3.3. Örgütsel Adalet
3.4. Örgütsel Sessizlik
4. HOFSTEDE KÜLTÜR BOYUTLARI
4.1. Güç Mesafesi
4.2. Belirsizlikten Kaçınma
4.3. Erillik – Dişilik
4.4. Çoğulculuk – Bireycilik
4.5. Kısa – Uzun Dönem Odaklı Olma
5. DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİK İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
5.1. Güç Mesafesi İle İlgili Çalışmalar
5.2. Belirsizlikten Kaçınma İle İlgili Çalışmalar
5.3. Erillik – Dişilik İle İlgili Çalışmalar
5.4. Çoğulculuk – Bireycilik İle İlgili Çalışmalar
5.5. Kısa - Uzun Dönem Odaklı Olma İle İlgili Çalışmalar
KAYNAKÇA
Aralık 2018'de GAIN Girişim Hareketi'nde Novida Stratejik Yönetim Hizmetleri Kurucu ve CEO'su Işık Deliorman Aydın tarafından Yatırımcı ve Girişimcilere verilen seminerde Tasarım Düşüncesi (Design Thinking) örnek üzerinden açıklanmıştır.
KURUMSALCILIK KURAMI NASIL ORTAYA ÇIKMIŞ VE GELİŞİM GÖSTERMİŞTİR? SÜRECE YÖN VEREN ARAŞTIRMACILAR KİMLERDİR? [WEBER’DEN İTİBAREN, PARSONS, MERTON, SELZNİCK……]
KURUMSALCI KURAMIN TEMEL KAVRAMLARI OLAN “KURUM” VE “YASALLIK” HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.
KURUMSALCI KURAMIN TEMEL VARSAYIMLARI VE SAVLARI NELERDİR? ALIŞKANLIK HALİNE GELEN EYLEMLER, RASYONEL MİTLER NELERDİR?
YENİ KURUMSALCILIK NEDİR? KURUMSALCI YAKLAŞIMA NE TÜR YENİLİKLER GETİRMİŞTİR? ÖNCÜLERİ VE İZDAŞLARI KİMLERDİR?
KURUMSAL EŞBİÇİMLİLİK NEDİR VE KAÇ TÜRDE KARŞIMIZA ÇIKAR? GÜNÜMÜZDE YAŞAYAN ÖRNEKLERİNDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
KURUMSAL EŞBİÇİMLİLİĞİN ARTMASININ SONUÇLARI NELERDİR?
KURUMSAL DEĞİŞİM, KURUMSAL MANTIKLAR VE KURUMSAL GİRİŞİMCİLİK
GREİNER’İN YAŞAM DÖNGÜSÜ KURAMI: ÖRGÜTSEL BÜYÜME MODELİ
KURUMSALCILIK KURAMINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Proje Yönetiminde Karmaşıklık Yaklaşımı, Yeniden Bakış, PYYK 2012Safak EBESEK
2. Proje ve Yapım Yönetimi Kongresi, 13 – 16 Eylül 2012 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla-İzmir
Proje yönetimi ve projelerle yönetim yaklaşımı, gittikçe artan bir uygulama alanı bulmaktadır. Bu alanda kullanılan teknik araçlar ve bu araçlardan beklenen sonuçlar yüksek bir kesinlik beklentisi üzerine kurulmuştur. Karmaşıklık teorisi proje yönetimi yaklaşımına yeni olanaklar getirmektedir. Böylece, sağlanamayan kesinliklerden hesaplanmış belirsizliklere doğru etkin bir açılım yapılabilir, karmaşıklık yaklaşımının temel anlayışları proje yönetimine yansıtılabilir. Yerleşik yaklaşımın dayattığı kalıpları karmaşıklık teorisinin ışığında yeniden gözden geçirmek örgütlere etkin bir iç görü ve sağlamlık sağlayabilir. Bu bildiride; aslında sorunlarımızın büyük bir kısmını oluşturan yaklaşım biçimlerinin uygulama aralığı ve bu yaklaşımın çözümsüzlüklerine yönelik araçlar, yeni bir bakışla incelenecektir
Aralık 2018'de GAIN Girişim Hareketi'nde Novida Stratejik Yönetim Hizmetleri Kurucu ve CEO'su Işık Deliorman Aydın tarafından Yatırımcı ve Girişimcilere verilen seminerde Tasarım Düşüncesi (Design Thinking) örnek üzerinden açıklanmıştır.
KURUMSALCILIK KURAMI NASIL ORTAYA ÇIKMIŞ VE GELİŞİM GÖSTERMİŞTİR? SÜRECE YÖN VEREN ARAŞTIRMACILAR KİMLERDİR? [WEBER’DEN İTİBAREN, PARSONS, MERTON, SELZNİCK……]
KURUMSALCI KURAMIN TEMEL KAVRAMLARI OLAN “KURUM” VE “YASALLIK” HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.
KURUMSALCI KURAMIN TEMEL VARSAYIMLARI VE SAVLARI NELERDİR? ALIŞKANLIK HALİNE GELEN EYLEMLER, RASYONEL MİTLER NELERDİR?
YENİ KURUMSALCILIK NEDİR? KURUMSALCI YAKLAŞIMA NE TÜR YENİLİKLER GETİRMİŞTİR? ÖNCÜLERİ VE İZDAŞLARI KİMLERDİR?
KURUMSAL EŞBİÇİMLİLİK NEDİR VE KAÇ TÜRDE KARŞIMIZA ÇIKAR? GÜNÜMÜZDE YAŞAYAN ÖRNEKLERİNDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
KURUMSAL EŞBİÇİMLİLİĞİN ARTMASININ SONUÇLARI NELERDİR?
KURUMSAL DEĞİŞİM, KURUMSAL MANTIKLAR VE KURUMSAL GİRİŞİMCİLİK
GREİNER’İN YAŞAM DÖNGÜSÜ KURAMI: ÖRGÜTSEL BÜYÜME MODELİ
KURUMSALCILIK KURAMINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Proje Yönetiminde Karmaşıklık Yaklaşımı, Yeniden Bakış, PYYK 2012Safak EBESEK
2. Proje ve Yapım Yönetimi Kongresi, 13 – 16 Eylül 2012 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Urla-İzmir
Proje yönetimi ve projelerle yönetim yaklaşımı, gittikçe artan bir uygulama alanı bulmaktadır. Bu alanda kullanılan teknik araçlar ve bu araçlardan beklenen sonuçlar yüksek bir kesinlik beklentisi üzerine kurulmuştur. Karmaşıklık teorisi proje yönetimi yaklaşımına yeni olanaklar getirmektedir. Böylece, sağlanamayan kesinliklerden hesaplanmış belirsizliklere doğru etkin bir açılım yapılabilir, karmaşıklık yaklaşımının temel anlayışları proje yönetimine yansıtılabilir. Yerleşik yaklaşımın dayattığı kalıpları karmaşıklık teorisinin ışığında yeniden gözden geçirmek örgütlere etkin bir iç görü ve sağlamlık sağlayabilir. Bu bildiride; aslında sorunlarımızın büyük bir kısmını oluşturan yaklaşım biçimlerinin uygulama aralığı ve bu yaklaşımın çözümsüzlüklerine yönelik araçlar, yeni bir bakışla incelenecektir
Betacodex "Organize for Complexity".
"Karmaşıklığa karşı organize ol."
Organizasyonların yapılanması ile ilgili güzel bir çalışma. Orjinalinden Türkçeye çevrilmiştir ve birebir düzenlenerek hazırlanmıştır.
Bu çalışmada 21.yy’ la birlikte tıbbileşen ve bireyselleşen sağlık anlayışının medya aracılığıyla erkek bedeni üzerinden yeniden üretilmesine odaklanılmaktadır. Sağlık, hastalık, birey ilişkisi her topluma göre yeniden düzenlenir, dönüştürülür ve bir şekilde iktidar içerisinde kendini gösterir. Bu iktidar ilişkileri içerisinde medya iktidarın gücünü bir takım politikalar üzerinden eğlendirerek ve gündelik pratiklerle sunarak iktidarın gücünü yeniden üretir. Bu bağlamda, günümüz toplumunda medyanın önemli bir güç olduğu düşüncesinden hareketle bu çalışma, dönüşen sağlık anlayışının bir düzenleme ve disiplin aracı olarak erkek bedeni üzerinden nasıl işlediğini sağlık haberleriyle anlamayı amaçlamaktadır.
Anahtar sözcükler: Sağlık, erkek bedeni, iktidar, medya, sağlık haberleri…
1. T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ-CERRAHPAŞA
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ
SAĞLIK EKONOMİSİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
YÖNETİM ve ORGANİZASYON ÖDEVİ
DANIŞMAN: DOÇ. DR. SELMA SÖYÜK
ÇAĞLA MAKBULE GÖKSUN
2022
İSTANBUL
2. KAOS TEORİSİ
KAOS NEDİR?
Sözlük anlamı ile kaos, "evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve
karışık durum ve kargaşa" olarak tanımlanmaktadır. Bir sistem bakımından kaos; dış
etkenlerin gelişigüzel etkilerine açık, istikrarsız, öngörülemez, kontrol edilemeyen bir durumu
ifade eder (Gleick, 1995:358).
Kaos kavramı ile neden sonuç ilişkilerine bağlı doğrusal bir geleceğin geçerliliği
sorgulanmaktadır. Bu bakımdan gerçekleştirilmesi istenen bir duruma ait değişkenlerin ne
denli kontrol edilebileceği tartışmalı olmaktadır. Sistemi etkileyen değişken sayısı arttıkça
sistem üzerindeki kontrol azalmaktadır. Bundan daha fazla olarak, sistemde hiç
düşünülmemiş, fark edilmemiş ve hiç tanımlanmamış değişkenlerin de varlığı söz konusu
olabilmektedir.
‘Kaos’un TDK’deki kelime anlamı: Evrenin, düzene girmeden önceki biçimden yoksun,
uyumsuz ve karışık durumudur. Genel tanım için ise; düzen içinde düzensizlik, düzensizlik
içinde düzen olması diyebiliriz.
Bu durumu örneklendirecek olursak eğer; bir stadın ortasında olduğunuzu hayal edin ve
oradan seyircilere bakın, bir sürü insan ve hepsi farklı şekilde hareket etmekte, tıpkı karıncalar
gibi fakat içine girdiğinizde aslında orada hareket eden insanlar birbirine çarpmadan kendi işi
için hareket ediyor, konuşan insanlar birbirlerini duyabileceği şekilde konuşuyor fakat stadın
ortasındayken orada bir uğultu vardı, burada düzensizlik içinde bir düzenin olduğunu bir
düzenin içinde düzensizlik olduğunu görebilirsiniz ve kaos teorisi ise bu durumu açıklamak
için doğmuştur.
KAOS TEORİSİ
Kaos denildiğinde, ilk bakışta akla rassallık (randomness) , anarşi, özgürlük gibi sözcükler
gelebilir. Oysa bilimsel anlamda kaos kuramının bunlarla bir ilgisi yoktur. Kaos kuramı daha
çok, düzensizliğin içindeki düzenin (order of disorder) araştırılması ile ilgilenmektedir
(Tosun, 2006, s.46)
Kaos Teorisi ilk olarak 19. yüzyılın sonlarında matematik alanında çalışan Fransız Poincare
tarafından yazılan “Bilim ve Yöntemler” adlı eserinde ortaya çıkmıştır. Poincare eserinde
dinamik sistemler üzerinde çalışarak dikkatlerden kaçan küçük durumların büyük ve önemli
durumlara neden olacağını ve insanların bunu tesadüfi bir durum olarak göreceklerini ifade
etmiştir. Küçük farkların büyük farklar oluşturacağını ve bu durumda geleceği öngörmenin
mümkün olmadığını savunarak teoriyi şekillendiren ilk bilim adamı olarak literatüre girmiştir
(Biçici, 2016, s.30).
Henri Poincare’e göre bir sistem, birbiriyle güçlü etkileşimli birkaç bölümden meydana
geliyorsa bu, beklenmeyen davranışlar yaratabilir. Bu da Kaos kuramının başlangıç
noktasını oluşturur. ( Fettahoğlu, 2009, s.238)
Levy (1994, s.168) Kaos Teorisi`ni “karmaşık, doğrusal olmayan, dinamik sistemler” olarak
ifade etmektedir.
3. Allen (2001, s.150) ise Kaos Teorisi`ni “çevresine sadece bir yönden değil, çok farklı
yönlerden tepki gösterebilme kapasitesine sahip bir sistem “olarak tanımlamaktadır.
W. Hehl ve D. Wollschlager Kaos Teorisi`ni resmetmeye çalışmışlardır. Bu resim Şekil 1`de
gösterilmektedir (Murphy, 1996, s.101).
Kaos Teorisi`nde önemli bir yer edinen, “kendi kendini örgütleme” teorinin ana unsurlarından
biri olmuştur. Kendi kendini örgütleme konusunda ilk çalışmayı Prigoginc yapmıştır
(McMillan, 2006, s.26-27). Prigoginc (1987, s.97-99) bu kavramla bizim doğru gördüğümüz
sistemlerin doğrusal olmayıp, dinamik yapıda olduklarını belirtmiştir. Bu çalışmalarda daha
çok fen bilimleri alanlarında doğanın kanun ve yapısı incelenmiş olmasına rağmen bu
çalışmalar sosyal bilimlerle de ilişkilendirilerek bu alanlarda da faydalı olmuştur.
İşletmelerde iç ve dış etkilere maruz kaldığından karmaşık bir yapıya sahip gibi
görünmektedir. Ancak işletmelerde her birimin yetki ve sorumlulukları net ve açık bir şekilde
belirlenmiş ve her işletme kendine özgü bir düzen ve yapıya sahip olmaktadır
Kaos Teori`nin en önemli özelliklerinden bir tanesi doğru diye bir sistemin olmaması ve
beklenmedik bir durumun olmasıdır. Örgütler bu teoride karışık bir yapı söz konusu
olduğundan beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Kaos Teorisi`nde küçük
gibi görülebilen etkenlerin çok büyük çıktılara dönüşebildiği de görülebilmektedir. Bu durum
örgütlerde sitemin çok hassas ve duyarlı bir yapıya sahip olduğunun bir göstergesidir (Marion,
1999, s.13-17)
Değişen ve gelişen dünyada zamanın ruhu, iş akışı, bağlantılar, ağlar, sanallaşma, hızlanma
gibi olayların sonucu olarak Kaos Teorisi göz ardı edemeyeceğimiz bir yaklaşım olarak
karşımıza çıkmaktadır (Kıray, 2011, s.282).
Kaos Teorisi kendi kendine örgütlenme becerisine sahip olmakla başlamaktadır. Teori iç ve
dış etkilerle birlikte örgütlenmede yön alabilmektedir. Bu nedenle bu teori içerisinde bir
planlama ya da öngörü yapmak pek mümkün olmamaktadır.
Planlamaların ve öngörmelerin yetersiz kaldığı bu durumlarda sitem kendinden olağan bir
şekilde karar vererek işlemeye devam etmektedir. Klasik yönetimler daha çok sistemi
dengeye getirmeye çalışırken, Kaos Teorisi her zaman dengeden uzaklaşma isteğindedir.
Değişim her zaman dengeden uzak noktalarda kendi dengesi ile var olmaya devam
etmektedir.
4. Örgütlerin beklenmeyen bir durum ile karşılaşması karmaşıklık (Kaos) Teorisini ortaya
çıkarmaktadır. Rockler (1991, s.56-63)
Kaos Teorisi`ni 5 maddede özetlemektedir:
1. Kaos Teorisi, evrenin doğrusal olmayan yönlerini açıklamamıza yardım etmektedir.
2. Kaos Teorisi, Newton Modeli`nin indirgemeci yaklaşımı ile kuantum fiziği arasında
bir köprüdür.
3. Kaos Teorisi, sistemin başındaki küçük değişikliklerin sonunda çok büyük sonuçlara
gideceğini göstermektedir. (Kelebek etkisi)
4. Kaosu anlamanın bir sonucu da evrenin açık sistem olduğunu göstermesidir.
5. Birçok beşerî sistem, en iyi şekilde Kaos Teorisi ile açıklanabilmektedir. İnsan
vücudunun doğası ve hava tahminleri bunun en son örnekleridir.
Kaos Teorisi`nin kendine özgü belli bir terminolojisi bulunmaktadır. Bu tanımlar o kadar iç
içe geçmişlerdir ki, bu tanımları anlamadan Kaos Teorisi`ni anlamak ve yorumlamak
mümkün görünmemektedir. Bu bağlamda Kaos Teorisi`nin özelliğini vurgulamak için Altun
(2001, s.455- 461) birtakım ilkeler belirlemiştir. Bunlar;
❖ Doğrusal olmama (birbiri arasında lineer ilişki olmayan-nonlinearity),
❖ Geribildirim (feedback),
❖ Çatallanma ve yüzlerin değişimi (bifurcation and face changes),
❖ Garip çekiciler (strange attractors),
❖ Ölçek (scale),
❖ Fraktallar ve karşılıkları (fractals and correspondance),
❖ Kendi kendine örgütlenme (self-organization),
❖ Kendi kendine yenilenme (selfrenewal),
❖ Kelebek etkisi (butterfly effect),
❖ Kaos örüntüleri (chaos pattern) ve
❖ Rastgele şoklar (random shocks).
Örgütler açısından kaos kavramında iki önemli nokta söz konusudur. Bunlar iç ve dış
faktörlerdir. İç faktörler örgüt ile ilgili faktörler iken, dış faktörler ise örgüt dışında kalan
faktörlerdir. Örgütler bilgi çağı olan günümüz çağda beklenmedik iç ve dış faktörlere maruz
kalabilmektedir. Bu faktörler kendiliğinden oluştuğundan, örgütlerinde bu durum karşısında
harekete geçmeleri gerekmektedir. Bu karmaşık durumda Kaos Teorisi yeni bir yönetim
yaklaşımı olarak ortaya çıkmaktadır (Mason, 2007, s.15-16).
5. KAOS YÖNETİMİ ve ÖRGÜTLER
Dünya sürekli bir değişim ve gelişim içerisindedir. Özellikle bu değişim ve gelişim belli bir
amaç için bir araya gelen örgütleri ve bu örgütlerin yönetim şeklini etkilemiştir. Örgüt
yönetim şekilleri ve kuramları sürekli olarak bir değişikliğe uğramıştır. Örgüt ve yönetim
kuramları, tarihsel süreç içerisinde Klasik Yaklaşım`dan Neo-Klasik Yaklaşım`a ve oradan
Sistem Yaklaşımı`na ve oradan da Kaos Teorisi`ne ve Postmodern yaklaşımlara doğru uzanan
bir gelişim ve gelişim anlayışı izlemiştir (Demirtaş, 2006, s.7). Bu değişim ve gelişimler
örgütleri daha açık bir sistem haline getirmiştir. Açık sistemlerde bir gerçek olan değişim ile
iç içe olan kaos kavramı, birçok kişi ve örgüt için bir tehdit olarak görülürken, bilgi çağında
aslında fırsat olarak algılanmalıdır.
Değişimin sürekli bir şekilde var olduğu bilgi çağında, değişime direnmek, örgütler için tehdit
oluşturan bir olgudur ve Kaos Teorisi ise değişimin vazgeçilmez bir unsur olduğunu
vurgulamaktadır (Sayğan, 2014, s.413). Geçmişte yöneticiler neler yapılacağının bilinmesi ve
kendilerinde yeterli kapasitenin olması durumunda yönetimin etkin olarak sağlanacağını
düşünmekteydi. Ancak teknolojideki değişiklikler ve yenilikler, büyük ve karmaşık
sistemlerin ortaya çıkışı ve toplumun bu yeniliklere çabucak alışarak hızlı bir şekilde adapte
olması kriz ve karmaşıklık olasılığını arttırmaktadır (Farazmand, 2003, s.339).
Bu kriz ve karmaşık ortama alışık olmayan yöneticiler gerekli yönetim becerilerine sahip
olsalar bile hazırlıksız yakalandıkları ilk kaos ortamında ne yapacağını bilmeden yanlış
uygulamalarda bulunabilmektedir (Çıraklı vd., 2017, s.335). Kaos Teorisi`nde her yönetici
kendi iç düzeneğini hazırlamakta ve ortaya çıkabilecek her türlü beklenmedik duruma karşı
doğal bir tepki vermektedir. Kaos Teorisi`nde amaç örgütlerin kendi geleceğini beklenmedik
durumlara karşı hazırlamak ve kurtarmaktır. Örgütlerde kaosun var olması aynı zamanda o
sistemin yaşadığının ve her zaman var olacağının bir göstergesidir (Ertürk, 2012, s.858-860).
Kaos Teorisi`ne göre örgütler içinde bulunduğu dengeden çıkarılıp, kaos sınırına geldiğinde,
başka bir ifade ile örgütler açısından ani bir beklenmedik durum yaşandığında örgütlerin
karşısına yol kavşaklarını andıran çeşitli çıkışlar çıkmakta ve sistem gerek enerjisiyle gerekse
karmaşıklık durumlarına hazır olması sayesinde öngörülemez savunmalarla kendi kendini
örgütleyerek en az hasarla belki de hiç hasar almadan bu kaostan kurtulmaya çalışmaktadır
(Styhre, 2002, s.347-349). Öyle ki bazı örgütler bu kaos ortamını kullanarak bu durumu bir
fırsat bilmekte ve krizi kendi yararına olacak şekilde değiştirmektedir. Kaos durumunu
yaşayan örgüt yöneticisi, örgüt olağan işleyişinde çıkış noktalarını tespit edip, gerektiğinde
uygun müdahaleleri yerinde yapmaktadır. Ayrıca yöneticilerin örgütü sürekli karmaşanın
sınırında tutması, örgütün sürekli olarak yeni çıkış noktaları araması ve hazırda beklemesi,
örgütün kendi içindeki potansiyelin dışarı çıkmasına yol açmakta, aynı zamanda örgüt
çalışanlarının hayal kurma yeteneğini ve üretkenliğini geliştirmektedir (Samur ve İntepeler,
2016, s.171).
6. Kaos Teorisi örgütlerde uygulandığı için karmaşıklık bilimi olarak bilinmektedir. Kaos
Teorisi`ni örgütlerde uygulayabilmek için aşağıdaki ilkelere dikkat etmek gerekmektedir
(Englund, 2009, s.1):
❖ Bilgi birincil örgütlenme kuvvetidir. Bu nedenle bilgi geniş bir şekilde paylaşılmalıdır.
❖ Farklı ilişkiler geliştirilmelidir.
❖ Vizyonu görünmez bir alan olarak benimsenmelidir.
❖ İnsanların benzer ihtiyaçları ve buna karşılık gelen cevapları tespit edilmelidir.
❖ Birlikte çalışmak bir anlam ve amaç kaynağı olmalıdır.
❖ Ortak bir amaç duygusu oluşturulmalıdır.
KAOS ve KARMAŞIKLIK
Kaosla yakından bağlantılı başka bir kavram da karmaşıklıktır. (Valle, 2000, s.1).
Karmaşıklık bilimi doğrusal olmayan dinamikleri ve gelişim özellikleri olan sistemlerin
çalışmasıdır. Karmaşık sistemler yaklaşımının kritik noktası, politik, sosyal veya kültürel
düzenlerin gelişimine makroskopik bakış açısıdır (McDaniel ve Driebe, 2001, s.12).
Kaosta olduğu gibi karmaşık sistemlerin davranışı da tahmin edilemez ve bileşenlerine
ayrılarak çalışılamaz. Karmaşık sistemlerde kendini organizasyon doğal olarak ortaya
çıkabilir ve karmaşık sistemlerin davranışı düzen ve düzensizlik arasında bir noktada yer alır
(Valle, 2000, s.1).
Var olan sistem için kurgulanmaya çalışılan bir gelecekte, hesaplanan ve kontrol edildiği
düşünülen değişkenlerin varlığı söz konusudur. Oysa önemsiz sayılan ya da bilinmeyen
değişkenlerin etkisi, hiç tahmin edilemeyen sonuçlara yol açabilir. Kaos teorisi; bu değersiz
sayılan ve ön görülemeyen değişkenler üzerine odaklanmaktadır. Kaos, oluşturulmaya
çalışılan suni dünyayı değil, gerçek dünyayı anlatır. Akıp giden zamanda söz konusu bir an ve
tahmin edilemeyen gerçekler her şeyi değiştirebilir. Böyle bir evrende hesaplanamayan çok
fazla değişken söz konusudur ve bunları kontrol altına almak da her zaman mümkün değildir.
Ancak belli bir an ve belli şartlar atında küçük hakimiyetler söz konusudur. Bu ise sonucu
değiştirmez; "Her şeye " hakim olamazsınız", tam aksine bir anda "her şey" size hakim
olabilir. Bunu açıklayan bilinen örneklerden birisi, "kelebek etkisidir".
Kelebek etkisini anlatabilmek için öncelikle Newton'cu zihniyetin anlaşılması gerekmektedir.
Bu aslında hala günümüzde etkisini sürdüren ve bilimin şekillendiği felsefi bir temeli
açıklamaktadır. Bu temele göre, bir sistemin başlangıç durumu hakkında bilgiye sahip olmak
ve bu konudaki tabiat kanununu anlamak, sistemin geleceğe doğru tahmin edilebilir olması
anlamına gelmektedir. Bu durum test edildiğinde çoğu zaman doğru sonuç alınması genel bir
doğru olarak kabul algılanmasına yol açmıştır (Gleick, 1995:6-7). Ancak çoğu zaman, her
zaman anlamına gelmemektedir. Bilim ise, aynı şartlar altında her zaman üstüne kuruludur.
7. KAYNAKÇA
Ertürk, A. (2012). Kaos Kuramı: Yönetim ve Eğitimdeki Yansımaları. Kastamonu Eğitim
Dergisi, Cilt:20 No:3, ss. 849 – 868.
Farazmand, A. (2003). “Chaos and Transformation Theories: A Theoretical Analysis with
Implications Organization Theory and Public Management”, Public Organization Review,
3(4).
Fettahoğlu, S. (2009). Pay Senedi Fiyatlarının Tahmin Edilebilirliği: Kaos Kuramı Yaklaşımı.
Mufad Dergisi, Sayı: Ͷ͵, ss. 237-243
Gleick, J. (1995). “Kaos Yeni bir bilim teorisi”, Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları.
Morgan G. (1998). “Yönetim ve Örgüt Teorilerinde Metafor”, G. Bulut (Çev), İstanbul:
MESS Yayınları.
Tosun, T. (2006). Türev Araçlar, Kaos Teorisi Fraktal Yapıların Vadeli İşlem Zaman
Serilerinde Uygulanması. Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul.
Valle, V. (2000). Chaos, Compelxity and Deterrence. National Defence Univ. Washington,
DC. http://www.au.af.mil/au/awc/awcgate/ndu/valle.pdf