SlideShare a Scribd company logo
Önceki derslerde '' Can '' i işlemiştik. Bu yayında '' Can '' ile benzer
anlama sahip '' Be able to ''yu inceleyeceğiz. Tabiri caizse bu iki yapı
kardeştir diyebiliriz. Birbirlerine son derece benzemekle beraber
aralarında bazı farklar da vardır.
Konu anlatımına geçmeden önce bir noktayı açıklığa kavuşturalım. '' Be able to '' yapısında
dikkat edilmesi gereken nokta '' Be '' nin cümle içinde '' Be '' olarak yazılmadığıdır. Öznesine
göre '' am, is , are '' yazılır. Yani cümle içinde '' Be able to '' olarak değil ; '' am,is,are able
to '' şeklinde yazılır. Genel tablomuzun ardından karşılaştırmalı incelememize geçelim
arkadaşlar.
Yukarıdaki tabloyu yorumlayacak olursak '' Can '' ile '' Be able to '' nun aynı anlama geldiği
görürüz. '' Can '' in tüm öznelerde çekimi aynıdır. Ancak '' Be able to '' yapısında '' be ''
öznesine göre;
'' am able to / is able to / are able to '' olarak yazılır.
1) Bu iki yapı yeteneklerimizi ve gücümüzün yettiği işleri ifade ederken kullanılır. İkisinin de
anlamı '' -e /a bilmek '' tir.
You can run fast. = You are able to run fast. / Sen hızlı koşabilirsin.
I can solve this problem. = I am able to solve this problem. / Bu problemi çözebilirim.
Görüldüğü gibi örnek cümlelerin arasında anlamsal bir fark yoktur.
2 ) Olumsuz cümlelerde '' Can '' için '' Can't '' , '' Be able to '' için ise '' am not / isn't / aren't
able to '' yazılır.
I can't swim. = I am not able to swim. / Ben yüzemem.
He can't speak French. = He isn't able to speak French. / O Fransızca konuşamaz.
You can't pass the exam. = You aren't able to pass the exam. / Sen sınavı geçemezsin.
3) Zaman olarak '' Can '' sadece Geniş ve Şimdiki Zamanda kullanılır. Bu iki zamandan ayrı
olarak '' Can '' Geçmiş Zamanda '' Could '' olarak kullanılır. Yani;
Can --- Geniş Zaman, Şimdiki Zaman
Could---Geçmiş Zaman
I can help you. / Sana yardım edebilirim. ( Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. )
I could help you. / Sana yardım edebilirdim. ( Zaman olarak geçmişi ifade eder. )
You can climb a tree. / Sen ağaca tırmanabilirsin. (Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. )
You could climb a tree. / Sen ağaca tırmanabilirdin. ( Zaman olarak geçmişi ifade eder. )
He can lend me some money. / Bana biraz borç verebilir. (Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade
eder.)
He could lend me some money. / Bana biraz borç verebilirdi. ( Zaman olarak geçmişi ifade
eder. )
We can find another job. / Başka bir iş bulabiliriz.( Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. )
We could find another job. / Başka bir iş bulabilirdik.( Zaman olarak geçmişi ifade eder. )
Yukarıda '' Could '' ile yazılan örnek cümlelerde anlam Geçmiş Zamandadır. Ancak günlük
ve pratik kullanımda '' Could '' Geçmiş Zaman anlamından daha çok rica, istek ve talep
anlamında Geniş Zamanda kullanılır. Dolayısıyla yukarıda yazılan '' Could '' lu cümleler için
doğrudan Geçmiş Zamandır demek pek doğru olmaz. Bu şekilde kullanımla pek
karşılaşmazsınız. Akla gelen ilk anlamı dediğim gibi rica, istek olacaktır. Fakat tabiki
'' Could ''un Geçmiş Zaman anlamında kullanımları vardır. Bunun için '' When '' gibi anlamı
doğrudan '' Geçmiş Zamana bağlayan bir öğe kullanılırsa daha net olur. Örnekleri
inceleyelim.
I couldn't sleep alone when I was a child. / Çocukken yalnız uyuyamazdım.
He couldn't write and read when he was four. / Dört yaşındayken yazamaz ve okuyamazdı.
My brother could run fast when he was seven. / Erkek kardeşim yedi yaşındayken hızlı
koşabilirdi.
Yukarıdaki cümlelerde '' Could '', '' Can '' in Geçmiş Zaman formunda kullanılmıştır. Buradaki
anlamı doğrudan Geçmiş Zamandır.
4) '' Be able to '' nun Geçmiş Zaman hali '' was / were able to '' dur. Önceki yayınlarda
bahsedilen '' Was / were '' konu anlatımına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Olumsuz yapı
olara ise '' Wasn't / weren't able to '' olarak ifade edilir.
I was able to write and read when I was four. / Dört yaşındayken okuyup yazabilirdim.
You were able to read 100 words in a minute. / Dakikada 100 kelime okuyabilirdin.
He wasn't able to speak until nine. / Dokuz yaşına kadar konuşamıyordu.
5) Zaman olarak '' Can '' in Geniş, Şimdiki ve Geçmiş Zamanda kullanıldığından madde
3'te bahsetmiştim. '' Be able to '' , '' Can '' den farklı olarak daha fazla zamanda
çekimlenebilir. Yani '' Be able to '' nun kullanabileceği zamanlar daha fazladır.
You are able to play the piano.( Present Simple )
You were able to play the piano before the accident. ( Simple Past Tense )
You have been able to play the piano since your childhood. ( Perfect Tense )
You will be able to play the piano after getting degree.( Future Tense )
You should be able to play the piano as you have got training. ( Should / Modal )
You had been able to play the piano before breaking his fingers. ( Past Perfect )
6) Önceki maddelerde ( Madde 3-4 ) '' Can '' ve '' Be able to '' nun Geçmiş Zaman
hallerinin '' Could '' ve '' Was / were able to '' olduğunu belirtmiştik. Geniş ve Şimdiki Zaman
anlamlarında aralarında fark olmadığını da yazmıştım. Ancak aynı durum Geçmiş Zaman
halleri için pek geçerli değil. Aynı anlama geldikleri durumlar olduğu gibi farklı anlamlara
geldikleri durumlar da vardır. Aşağıdaki cümleleri incelersek ne demek istediğim net bir
şekilde anlaşılacaktır.
I could swim when I was five.= I was able to swim when I was five.
You could lift heavy things before surgery. = You were able to lift heavy things before
surgery.
Ancak '' geçmişte zor bir durumun üstesinden gelme '' anlamında '' was / were able to ''
kullanılır. '' Could '' bu anlamda kullanılmaz.
You were injured, but you were able to go out for help. / Yaralıydın, ancak yardım çağırmak
için dışarı çıkabildi.
He lost everything he had, but he was able to become rich again. / Sahip olduğu her şeyi
kaybetti, fakat tekrar zengin olmayı başarabildi.
Yukarıdaki cümlelerde görüldüğü gibi geçmişte zor bir durumdan kurtulma anlamında '' was /
were able to '' kullanılmıştır.Bu durum sadece geçmişte meydana gelen bu tarz olayları
olumlu cümle ile ifade ederken geçerlidir. Söz konusu olumsuz cümleler olduğunda
ise '' Couldn' t '' ve '' Was / were able to '' arasında anlamsal ve kullanımsal hiç bir fark
yoktur. Aynı cümleleri olumsuz yapıda yazarsak;
You were injured, so you couldn't / weren't able to go out for help. / Yaralıydın , dolayısıyla
yardım çağırmak için dışarı çıkamazdın.
He lost everything he had, so he couldn't / wasn't able to become rich again. / Sahip
olduğu her şeyi kaybetti. Dolayısıyla tekrardan zengin olamazdı.
7 ) '' Was / were able to '' ile aynı anlama gelen diğer yapılar ise '' Managed to '' ve
'' Succeeded in.....ing '' dir.
I was able to pass the exam.
I managed to pass the exam.
I succeeded in passing the exam.
Üç cümlenin anlamı da '' Sınavı geçmeyi başardım / başarabildim '' dir.
He was able to use a computer when he was five.
He managed to use a computer when he was five.
He succeeded using a computer when he was five.
Yine yukarıdaki üç cümlenin anlamı '' Beş yaşındayken bilgisayar kullanabilirdi / kullandı '' dır.
8 ) '' Could ''un izin ifade eden durumları ile aynı anlama sahip bir diğer yapı '' Was /
were allowed to '' dur. Yani geçmişte izin belirten bir durum olduğu zaman bu yapıyı da
kullanabiliriz.
I had an accident yesterday. I could arrive at home after getting medical attention.
I had an accident yesterday. I was allowed to arrive at home after getting medical attention.
9) '' Could '' ve '' Was / were able to '' geçmişteki yeteneklerimizi ya da yapabildiğimiz
işlerden bahsederken aynı anlama sahiptir. Ancak bazı fiiller her ne kadar yetenek, beceri
ifade etse '' Could '' ile kullanılır. Bu fiilerle '' Was / were able to '' kullanılmaz. Genel olarak
'' koklamak, hissetmek, görmek, işitmek ve düşünmek '' fiilleri bu kapsamdadır.
I could feel something when I saw her. / Onu gördüğümde bazı şeyleri hissedebiliyordum.
He could see what was going on. / Neler olduğunu görebiliyordu.
As I came home, I could smell the gas. / Eve gelir gelmez, kokuyu alabildim.

More Related Content

What's hot

Both either neither
Both either neitherBoth either neither
Both either neither
alikemal28
 
Perfect tense konu anlatımı
Perfect tense konu anlatımıPerfect tense konu anlatımı
Perfect tense konu anlatımı
alikemal28
 
Future tense will konu anlatımı
Future tense will konu anlatımıFuture tense will konu anlatımı
Future tense will konu anlatımı
alikemal28
 
Would rather / it's high time / had better
Would rather / it's high time /  had betterWould rather / it's high time /  had better
Would rather / it's high time / had better
veritosaenz
 
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdfyeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
mburak1
 
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımıFuture tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
alikemal28
 
Past continuous tense
Past continuous tensePast continuous tense
Past continuous tense
alikemal28
 
Should must past participle
Should must past participleShould must past participle
Should must past participle
alikemal28
 
Future perfect continuous tense
Future perfect continuous tenseFuture perfect continuous tense
Future perfect continuous tense
Florizqul Shodiq
 
Perfect continuous tense konu anlatımı
Perfect continuous tense konu anlatımıPerfect continuous tense konu anlatımı
Perfect continuous tense konu anlatımı
alikemal28
 

What's hot (20)

Both either neither
Both either neitherBoth either neither
Both either neither
 
Passive Voice
Passive VoicePassive Voice
Passive Voice
 
Perfect tense konu anlatımı
Perfect tense konu anlatımıPerfect tense konu anlatımı
Perfect tense konu anlatımı
 
Past perfect continuous
Past perfect continuousPast perfect continuous
Past perfect continuous
 
Future tense will konu anlatımı
Future tense will konu anlatımıFuture tense will konu anlatımı
Future tense will konu anlatımı
 
Would rather / it's high time / had better
Would rather / it's high time /  had betterWould rather / it's high time /  had better
Would rather / it's high time / had better
 
Must, have to and should
Must, have to and shouldMust, have to and should
Must, have to and should
 
Temel ingilizce ogrenim kitabi
Temel ingilizce ogrenim kitabiTemel ingilizce ogrenim kitabi
Temel ingilizce ogrenim kitabi
 
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdfyeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
yeni-s-cross-kullanım kılavuzu.pdf
 
Modal Verbs, English B2
Modal Verbs, English B2Modal Verbs, English B2
Modal Verbs, English B2
 
To be allowed to
To be allowed toTo be allowed to
To be allowed to
 
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımıFuture tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
Future tense karşılaştırma detaylar konu anlatımı
 
Present perfect vs present perfect continuous
Present perfect vs present perfect continuousPresent perfect vs present perfect continuous
Present perfect vs present perfect continuous
 
Past continuous tense
Past continuous tensePast continuous tense
Past continuous tense
 
Modals - Ability
Modals - AbilityModals - Ability
Modals - Ability
 
Simple Past Tense
Simple Past TenseSimple Past Tense
Simple Past Tense
 
Should must past participle
Should must past participleShould must past participle
Should must past participle
 
Future perfect continuous tense
Future perfect continuous tenseFuture perfect continuous tense
Future perfect continuous tense
 
2B PPS vs PPC
2B PPS vs PPC2B PPS vs PPC
2B PPS vs PPC
 
Perfect continuous tense konu anlatımı
Perfect continuous tense konu anlatımıPerfect continuous tense konu anlatımı
Perfect continuous tense konu anlatımı
 

Viewers also liked (20)

can-could-be able to
can-could-be able tocan-could-be able to
can-could-be able to
 
Can, could and be able to
Can, could and be able toCan, could and be able to
Can, could and be able to
 
Can, Could, Be able to
Can, Could, Be able toCan, Could, Be able to
Can, Could, Be able to
 
Can/Can't-Could/Couldn't
Can/Can't-Could/Couldn'tCan/Can't-Could/Couldn't
Can/Can't-Could/Couldn't
 
Should had better ought to konu anlatimi
Should had better ought to konu anlatimiShould had better ought to konu anlatimi
Should had better ought to konu anlatimi
 
Could and couldnt
Could and couldntCould and couldnt
Could and couldnt
 
CAN - COULD
CAN - COULDCAN - COULD
CAN - COULD
 
Abilities/Can: PowerPoint
Abilities/Can: PowerPointAbilities/Can: PowerPoint
Abilities/Can: PowerPoint
 
Can konu anlatımı
Can konu anlatımıCan konu anlatımı
Can konu anlatımı
 
Can/Can't
Can/Can'tCan/Can't
Can/Can't
 
Can, could, be able to
Can, could, be able toCan, could, be able to
Can, could, be able to
 
Omitting if
Omitting if Omitting if
Omitting if
 
Be to and be supposed to
Be to and be supposed toBe to and be supposed to
Be to and be supposed to
 
This that these those
This that these thoseThis that these those
This that these those
 
Imperatives konu anlatımı
Imperatives konu anlatımıImperatives konu anlatımı
Imperatives konu anlatımı
 
If clauses type 2
If clauses type 2If clauses type 2
If clauses type 2
 
Mixed time if clauses
Mixed time if clausesMixed time if clauses
Mixed time if clauses
 
Countable uncountables
Countable uncountablesCountable uncountables
Countable uncountables
 
Lack of necessity in the past
Lack of necessity in the pastLack of necessity in the past
Lack of necessity in the past
 
Used to and would
Used to and wouldUsed to and would
Used to and would
 

More from alikemal28 (20)

Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbsLook, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
Look, feel,smell,sound,taste like with nouns,adjectives and adverbs
 
Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs Adjectives stative verbs
Adjectives stative verbs
 
Differences of between and among
Differences of between and amongDifferences of between and among
Differences of between and among
 
Implied conditions
Implied conditionsImplied conditions
Implied conditions
 
Other tense combinations in if
Other tense combinations in ifOther tense combinations in if
Other tense combinations in if
 
If clauses type 1
If clauses type 1If clauses type 1
If clauses type 1
 
If clauses
If clausesIf clauses
If clauses
 
The 2
The 2The 2
The 2
 
The 1
The 1The 1
The 1
 
Other quantifiers
Other quantifiersOther quantifiers
Other quantifiers
 
Quantifiers
Quantifiers Quantifiers
Quantifiers
 
Modals Polite Requests
Modals Polite RequestsModals Polite Requests
Modals Polite Requests
 
Making suggestion
Making suggestionMaking suggestion
Making suggestion
 
Mixed modals
Mixed modalsMixed modals
Mixed modals
 
Used to & be used to
Used to & be used toUsed to & be used to
Used to & be used to
 
Modals alıştırma exercises 4
Modals alıştırma   exercises 4Modals alıştırma   exercises 4
Modals alıştırma exercises 4
 
Karışık mixed modals
Karışık mixed modalsKarışık mixed modals
Karışık mixed modals
 
Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2Modals alıştırma 2
Modals alıştırma 2
 
Modals alıştırma can must- have to
Modals alıştırma can   must- have toModals alıştırma can   must- have to
Modals alıştırma can must- have to
 
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırmaPresent perfect tense & simple past tense alıştırma
Present perfect tense & simple past tense alıştırma
 

Can be able to konu anlatımı

  • 1. Önceki derslerde '' Can '' i işlemiştik. Bu yayında '' Can '' ile benzer anlama sahip '' Be able to ''yu inceleyeceğiz. Tabiri caizse bu iki yapı kardeştir diyebiliriz. Birbirlerine son derece benzemekle beraber aralarında bazı farklar da vardır. Konu anlatımına geçmeden önce bir noktayı açıklığa kavuşturalım. '' Be able to '' yapısında dikkat edilmesi gereken nokta '' Be '' nin cümle içinde '' Be '' olarak yazılmadığıdır. Öznesine göre '' am, is , are '' yazılır. Yani cümle içinde '' Be able to '' olarak değil ; '' am,is,are able to '' şeklinde yazılır. Genel tablomuzun ardından karşılaştırmalı incelememize geçelim arkadaşlar. Yukarıdaki tabloyu yorumlayacak olursak '' Can '' ile '' Be able to '' nun aynı anlama geldiği görürüz. '' Can '' in tüm öznelerde çekimi aynıdır. Ancak '' Be able to '' yapısında '' be '' öznesine göre; '' am able to / is able to / are able to '' olarak yazılır.
  • 2. 1) Bu iki yapı yeteneklerimizi ve gücümüzün yettiği işleri ifade ederken kullanılır. İkisinin de anlamı '' -e /a bilmek '' tir. You can run fast. = You are able to run fast. / Sen hızlı koşabilirsin. I can solve this problem. = I am able to solve this problem. / Bu problemi çözebilirim. Görüldüğü gibi örnek cümlelerin arasında anlamsal bir fark yoktur. 2 ) Olumsuz cümlelerde '' Can '' için '' Can't '' , '' Be able to '' için ise '' am not / isn't / aren't able to '' yazılır. I can't swim. = I am not able to swim. / Ben yüzemem. He can't speak French. = He isn't able to speak French. / O Fransızca konuşamaz. You can't pass the exam. = You aren't able to pass the exam. / Sen sınavı geçemezsin. 3) Zaman olarak '' Can '' sadece Geniş ve Şimdiki Zamanda kullanılır. Bu iki zamandan ayrı olarak '' Can '' Geçmiş Zamanda '' Could '' olarak kullanılır. Yani; Can --- Geniş Zaman, Şimdiki Zaman Could---Geçmiş Zaman I can help you. / Sana yardım edebilirim. ( Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. ) I could help you. / Sana yardım edebilirdim. ( Zaman olarak geçmişi ifade eder. ) You can climb a tree. / Sen ağaca tırmanabilirsin. (Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. ) You could climb a tree. / Sen ağaca tırmanabilirdin. ( Zaman olarak geçmişi ifade eder. ) He can lend me some money. / Bana biraz borç verebilir. (Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder.) He could lend me some money. / Bana biraz borç verebilirdi. ( Zaman olarak geçmişi ifade eder. ) We can find another job. / Başka bir iş bulabiliriz.( Zaman olarak şuanı, şimdiyi ifade eder. ) We could find another job. / Başka bir iş bulabilirdik.( Zaman olarak geçmişi ifade eder. )
  • 3. Yukarıda '' Could '' ile yazılan örnek cümlelerde anlam Geçmiş Zamandadır. Ancak günlük ve pratik kullanımda '' Could '' Geçmiş Zaman anlamından daha çok rica, istek ve talep anlamında Geniş Zamanda kullanılır. Dolayısıyla yukarıda yazılan '' Could '' lu cümleler için doğrudan Geçmiş Zamandır demek pek doğru olmaz. Bu şekilde kullanımla pek karşılaşmazsınız. Akla gelen ilk anlamı dediğim gibi rica, istek olacaktır. Fakat tabiki '' Could ''un Geçmiş Zaman anlamında kullanımları vardır. Bunun için '' When '' gibi anlamı doğrudan '' Geçmiş Zamana bağlayan bir öğe kullanılırsa daha net olur. Örnekleri inceleyelim. I couldn't sleep alone when I was a child. / Çocukken yalnız uyuyamazdım. He couldn't write and read when he was four. / Dört yaşındayken yazamaz ve okuyamazdı. My brother could run fast when he was seven. / Erkek kardeşim yedi yaşındayken hızlı koşabilirdi. Yukarıdaki cümlelerde '' Could '', '' Can '' in Geçmiş Zaman formunda kullanılmıştır. Buradaki anlamı doğrudan Geçmiş Zamandır. 4) '' Be able to '' nun Geçmiş Zaman hali '' was / were able to '' dur. Önceki yayınlarda bahsedilen '' Was / were '' konu anlatımına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Olumsuz yapı olara ise '' Wasn't / weren't able to '' olarak ifade edilir. I was able to write and read when I was four. / Dört yaşındayken okuyup yazabilirdim. You were able to read 100 words in a minute. / Dakikada 100 kelime okuyabilirdin. He wasn't able to speak until nine. / Dokuz yaşına kadar konuşamıyordu. 5) Zaman olarak '' Can '' in Geniş, Şimdiki ve Geçmiş Zamanda kullanıldığından madde 3'te bahsetmiştim. '' Be able to '' , '' Can '' den farklı olarak daha fazla zamanda çekimlenebilir. Yani '' Be able to '' nun kullanabileceği zamanlar daha fazladır. You are able to play the piano.( Present Simple ) You were able to play the piano before the accident. ( Simple Past Tense ) You have been able to play the piano since your childhood. ( Perfect Tense ) You will be able to play the piano after getting degree.( Future Tense ) You should be able to play the piano as you have got training. ( Should / Modal ) You had been able to play the piano before breaking his fingers. ( Past Perfect )
  • 4. 6) Önceki maddelerde ( Madde 3-4 ) '' Can '' ve '' Be able to '' nun Geçmiş Zaman hallerinin '' Could '' ve '' Was / were able to '' olduğunu belirtmiştik. Geniş ve Şimdiki Zaman anlamlarında aralarında fark olmadığını da yazmıştım. Ancak aynı durum Geçmiş Zaman halleri için pek geçerli değil. Aynı anlama geldikleri durumlar olduğu gibi farklı anlamlara geldikleri durumlar da vardır. Aşağıdaki cümleleri incelersek ne demek istediğim net bir şekilde anlaşılacaktır. I could swim when I was five.= I was able to swim when I was five. You could lift heavy things before surgery. = You were able to lift heavy things before surgery. Ancak '' geçmişte zor bir durumun üstesinden gelme '' anlamında '' was / were able to '' kullanılır. '' Could '' bu anlamda kullanılmaz. You were injured, but you were able to go out for help. / Yaralıydın, ancak yardım çağırmak için dışarı çıkabildi. He lost everything he had, but he was able to become rich again. / Sahip olduğu her şeyi kaybetti, fakat tekrar zengin olmayı başarabildi. Yukarıdaki cümlelerde görüldüğü gibi geçmişte zor bir durumdan kurtulma anlamında '' was / were able to '' kullanılmıştır.Bu durum sadece geçmişte meydana gelen bu tarz olayları olumlu cümle ile ifade ederken geçerlidir. Söz konusu olumsuz cümleler olduğunda ise '' Couldn' t '' ve '' Was / were able to '' arasında anlamsal ve kullanımsal hiç bir fark yoktur. Aynı cümleleri olumsuz yapıda yazarsak; You were injured, so you couldn't / weren't able to go out for help. / Yaralıydın , dolayısıyla yardım çağırmak için dışarı çıkamazdın. He lost everything he had, so he couldn't / wasn't able to become rich again. / Sahip olduğu her şeyi kaybetti. Dolayısıyla tekrardan zengin olamazdı.
  • 5. 7 ) '' Was / were able to '' ile aynı anlama gelen diğer yapılar ise '' Managed to '' ve '' Succeeded in.....ing '' dir. I was able to pass the exam. I managed to pass the exam. I succeeded in passing the exam. Üç cümlenin anlamı da '' Sınavı geçmeyi başardım / başarabildim '' dir. He was able to use a computer when he was five. He managed to use a computer when he was five. He succeeded using a computer when he was five. Yine yukarıdaki üç cümlenin anlamı '' Beş yaşındayken bilgisayar kullanabilirdi / kullandı '' dır. 8 ) '' Could ''un izin ifade eden durumları ile aynı anlama sahip bir diğer yapı '' Was / were allowed to '' dur. Yani geçmişte izin belirten bir durum olduğu zaman bu yapıyı da kullanabiliriz. I had an accident yesterday. I could arrive at home after getting medical attention. I had an accident yesterday. I was allowed to arrive at home after getting medical attention. 9) '' Could '' ve '' Was / were able to '' geçmişteki yeteneklerimizi ya da yapabildiğimiz işlerden bahsederken aynı anlama sahiptir. Ancak bazı fiiller her ne kadar yetenek, beceri ifade etse '' Could '' ile kullanılır. Bu fiilerle '' Was / were able to '' kullanılmaz. Genel olarak '' koklamak, hissetmek, görmek, işitmek ve düşünmek '' fiilleri bu kapsamdadır. I could feel something when I saw her. / Onu gördüğümde bazı şeyleri hissedebiliyordum. He could see what was going on. / Neler olduğunu görebiliyordu. As I came home, I could smell the gas. / Eve gelir gelmez, kokuyu alabildim.