1. Bu çalışmada ise öncelikle mantığını, olumlu-olumsuz ve soru
yapılarını anlattığım Present Perfect Tense' in kullanım
yerlerini ve zaman zarflarını inceleyeceğiz arkadaşlar.
Elimden geldiğince bu zamanın tüm detaylarından
bahsetmeye çalıştım. Dolayısıyla da biraz uzun bir çalışma
oldu. Çünkü önceden belirttiğim gibi bu konu gerçekten geniş.
Neyse lafı uzatmadan hemen konu anlatımına geçelim.
PERFECT TENSE KULLANIMLARI VE ZAM AN ZARFLARI / USES AND TIME
EXPRESSIONS OF PERFECT TENSE
1. Geçmişte yapılan eylemleri zaman zarfı belirtmeden ifade ediyorsak Perfect
Tense kullanılır. Dikkat edelim, cümlede herhangi bir zaman zarfı yok ise bu zamanı
kullanırız.
She has cleaned the house.
We have started to work on the project.
Fakat bir zaman zarfı koyar isek Simple Past Tense kullanılır.
She cleaned the house last week.
We started to work on the project yesterday.
2. Yakın geçmişte olup da etkileri şuan da devam eden olaylar için kullanırız.
I have cut my finger. It is blooding. / Parmağım ı kestim, kanıyor.
My sister has burnt herself. She is in pain now. / Kız kardeşim kendi kendini yaktı. Şuan acı
içinde.
3. '' Today, this morning, this week, this month, this year, this century '' gibi henüz
bitmemiş, tamamlanmamış dolayısıyla da hala devam eden dönemleri belirten
ifadelerde Perfect Tense kullanılır.
Technology has developed in a dramatic way this century. / Bu yüzyılda teknoloji büyük
ölçüde gelişti.
Some terrorist attacks have happened in Syria this month. / Bu ay Suriye' de bazı terörist
saldırılar meydana geldi.
2. Fakat '' this morning, this afternoon, this evening '' gibi zaman ifadelerinde saate dikkat
etmek gerekir. Genellikle saat 13 'e kadar sabah, 13.00 'tan 17.00 ' a kadar öğlen, 17.00'den
20.00 ' ye kadar da akşam saatlerini bildirir.
'' I haven't seen him this morning. ''
gibi bir cümleyi eğer sabah saatleri içinde söylersek mesela 10-11 gibi, Perfect Tense'i
kullanabiliriz.
Ancak öğleden sonra saat 2-3 gibi bu durumdan bahsedersek, sabah dilimini geçtiğimiz
için Simple Past Tense kullanmamız gerekir. Bu durumda;
'' I didn't see him this morning. '' dememiz gerekir.
Ayrıca '' this week, month, year... '' gibi ifadelerde o zaman dilimi tamamlanmış ise '' this ''
yerine '' last '' dememiz gerekir.
I have been tired this week. ( Hafta henüz tamamlanmış. )
I was tired last week. ( Hafta tamamlanmış, bitmemiştir. )
4. '' Lately, recently '' anlam olarak '' son günlerde, zamanlarda '' demektir ve Perfect
Tense 'te oldukça sık kullanılır. Tam, kesin bir tarih belirtmemekle beraber günümüze yakın
zamanlarda işin yapıldığını gösterir.
She has visited her parents recently. / Son zamanlarda anne ve babasını ziyaret etti.
Have you gone on a diet lately? / Son zamanlarda diyete mi girdin?
'' Recently '' eğer '' only, quite, just, very '' gibi ifadeler ile kullanılırsa '' Simple Past
Tense '' kullanılır. Ve anlam olarak '' a short time ago = çok kısa bir zaman önce ''
anlamına gelir.
I saw my brother on the street quite recently. / Çok kısa bir zaman önce kardeşimi sokakta
gördüm.
My friend came here only recently. / Çok kısa bir süre önce arkadaşım buraya geldi. ''
5. '' Already, just, yet '' kullanımları Perfect Tense 'te yaygındır.
a. '' yet '' anlam olarak '' henüz '' demektir. Soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. İster soru
isterse olumsuz cümle olsun pozisyon olarak cümlenin sonuna gelir.
3. Have you finished your project yet ? / Projeni henüz bitirmedin mi?
No, I haven't finished it yet. / Hayır, henüz bitirmedim.
Did you eat something for breakfast? / Kahvaltılık bir şeyler yedin mi?
No, I haven't eaten anything yet. / Hayır, henüz bir şey yemedim.
b. '' just '' olumlu cümlede kullanılır. Henüz, şimdi anlamındadır. Cümlede yardımcı fiil ile
asıl fiilin arasına gelir. Yani 2. ve 3. öğenin arasında kullanılır. Vurguyu artırmak için ise '' just
only '' şeklinde kullanılabilir.
Is Sercan here? / Sercan burada mı?
No, he has just gone out. / Hayır, henüz dışarı çıktı.
Have you delivered the packages? / Paketleri teslim ettin mi?
Yes, I have just delivered. / Evet, henüz teslim ettim.
We have just only finished our work. / İşimizi daha henüz bitirdik.
c. '' already '' olumlu cümlede kullanılır. İşin düşünülen zamandan daha önce yapıldığını
belirtir.Yani '' zaten, çoktan '' anlamına gelir. Cümlede yardımcı fiil ile asıl fiil arasına yazılır.
Fakat zaman zaman cümle sonuna da yazılabilir.
Let's watch a film '' Kingdom of Heaven ''. / Hadi Kingdom of Heaven filmini izleyelim.
Sorry, I have already watched it. / Üzgünüm, ben o filmi zaten izledim.
Can you send me the files about the conference? / Konferansla ilgili dosyaları gönderebilir
misin?
No need. I have already sent them. / Gerek yok, ben zaten gönderdim.
Have you finished cleaning the floor ? / Zemini temizlemeyi bitirdin mi?
Yes, I have cleaned it already. / Evet, zaten zemini temizledim.
6. '' Ever, never, all my life, always, occasionally, often, several times, once, twice vb. ''
zarflar da Perfect Tense'de kullanılabilir. Normal şartlarda bu zarflar Simple Present
Tense ile kullanılır. Aynı zamanda da Perfect Tense'de kullanılır. Ancak arada bazı anlam
farkları vardır.
4. You always study English. / Sen her zaman İngilizce çalışırsın.
( İngilizce çalışma eylemi sözü söyleyen kişinin alışkanlığıdır. Geçmişte de böyleydi, şimdi de
böyle ve çok büyük olasılık ile gelecekte de böyle olacak. )
You have always studied English. / Sen her zaman İngilizce çalışmışsındır.
( İngilizce çalışma eylemi sadece şu ana kadar yapılan bir iştir. Ancak gelecekte de böyle
devam edeceğinin garantisi yok. Yani kişinin rutin hayatına yerleşen bir alışkanlık değil.
Kişinin bu eylemi bir alışkanlık olarak devam ettireceğinin garantisi yoktur. )
Have you ever read any history book in your life ? / Hayatında hiç tarih kitabı okudun mu?
'' Once, twice, three times, several times, many times '' gibi ifadelerle bir eylemi hayatımız
boyunca kaç kez yaptığım ızı belirtmek için yine Perfect Tense' i kullanırız.
Have you ever been to London? / Londra'da hiç bulundun mu ?
Yes, I have been to London three times. / Evet, üç kere Londra'da bulundum.
Have you ever visited a zoo? / Hiç bir hayvanat bahçesini ziyaret ettin mi?
Yes, I have visited many times. / Evet, birçok kez ziyaret ettim.
7. '' So far ( up to now, up until ( till ) now, until ( till ) now '' bir diğer Perfect Tense
zaman zarfıdır. Anlam olarak '' şu ana kadar '' demektir. Çoğunlukla da '' so far today, so
far this week, so far this month, so far this year '' gibi zarflarla kullanılır.
I haven't been able to solve that problem so far. / Bu problemi şu ana kadar çözemedim.
It hasn't rained so far this week. / Bu haftaya kadar yağmur hiç yağmadı.
Till now, the latest medical developments haven't found any solution for her
illness./ Şimdiye kadar en son tıbbi gelişmeler hastalığı için bir çözüm bulamadı.
8. '' Since '' ve '' For '' Perfect Tense' in en çok kullanılan iki zaman zarfıdır.
'' For '' geçmişte belli bir noktadan içinde bulunduğumuz zamana kadar devam eden bir
süreci bildirir. Dikkat edilmesi gereken yer eylemin geçmişten günümüze toplamda ne kadar
süre devam ettiğidir.
for two years = iki yıldır , for a week = bir haftadır , for a month = bir aydır
5. '' Since '' ise eylemin geçmişte başlangıç noktasını gösterir. Yani geçmişte ne zaman
başladığını ifade eder.
since summer = yazdan beri, since yesterday = dünden beri , since 1984 = 1984 'ten
beri
Bu iki zarf sık sık karıştırılabilmektedir. Aralarındaki farklara çok dikkat etmek gerekir.
Dolayısıyla da aşağıdaki iki cümleyi analiz edelim.
'' For '' toplam süreyi belirtir. Eylemin geçmişte ne zaman yapılmaya başlandığını belirtmez.
Bu açıdan başlangıç noktası belirsizdir. Net bir başlangıç zamanı vermez.
I have been the principal for six months. / Altı aydır yöneticiyim.
Bu sözü söyleyen kişinin toplamda 6 aydır yönetici olduğunu görüyoruz. İlk ne zaman
yönetici olduğunu bilemiyoruz.
'' Since '' de farklı olarak, bize eylemin ne zaman başladığını belirtir. Toplam süreyi, zamanı
belirtmez. Sadece başlangıç noktasını bilebiliriz.
I have been the principal since February. / Şubat ayından beri yöneticiyim.
Yukarıdaki cümlede ise kişinin Şubat ayında yönetici olduğunu biliyoruz. Aradan toplamda ne
kadar zaman geçtiğini bilmiyoruz.
9. '' It is / It has been + zaman ifadesi + since + Simple Past / Perfect Tense '' şeklinde
formülüze edebileceğimiz bir diğer kullanım da Perfect Tense'de söz konusudur.
It is / has been two weeks since I broke my leg.
It is / has been two weeks since I have broken my leg.
Her iki cümlenin de '' Bacağımı kıralı iki hafta oluyor '' veya '' Bacağımı kırdığımdan beri
iki hafta geçti. '' şeklinde Türkçe'ye çevirileri mümkündür.
6. 10. '' This is the first / second ....time ( that ) + Present Perfect Tense '' ise Perfect
Tense'in bir diğer kullanımıdır.
This is the first time ( that ) I have gone to the cinema. / Sinemaya bu ilk gidişim.
This is the second time ( that ) she has been caught flu. / Bu onun ikinci grip oluşu.
This is the third time ( that ) you have failed in Maths. / Bu matematikten üçüncü kalışın.
11. Bir diğer kullanım ise '' This is + superlative ( that ) + Present Perfect '' şeklindedir.
This is the most exciting book ( that ) I have ever read. / Bu okuduğum en heyecan verici
kitap.
This is the most beautiful girl ( that ) I have met in my life. / Bu hayatımda tanıştığım en
güzel kız.
This is the biggest problem ( that ) I have encountered. in my whole life / Bu durum
hayatımda karşılaştığım en büyük problem.
12. En son olarak ise '' gone '' ve '' been '' kullanım ı var arkadaşlar. Aralarında kullanım
yerleri olarak farklar vardır. Şöyle ki;
Eğer özne sözü edilen yere gitmişse, sözü edilen yerde ise veya sözü edilen yere gitmek için
yola çıkmışsa '' gone '' kullanılır. Yani kişinin sözü edilen yere gitmesi için bulunduğu mekanı
terk etmiş olması gerekir.
Is Alper at home ? / Alper evde mi?
No, he has gone to the theatre. / Hayır, sinemaya gitti.
Can I see Mrs. Jones? / Bayan Jones'u görebilir miyim?
No, she has gone out of the city. / Hayır, şehir dışına çıktı.
Eğer özne, sözü edilen yerde daha önce bulunmuş, yani sözü edilen yere gidip gelmiş ise
'' been '' kullanılır.
Have you ever been abroad? / Hiç yurtdşında bulundun mu?
Yes, I have been to Italy twice. / Evet , iki kere İtalya' da bulunmuştum.
Do you know the adress? / Adresi biliyor musun?
Yes, I have been to there once. / Evet, bir kere orada bulunmuştum( gitmiştim ).