1. ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
MART
2017
SAYI:
45
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
PARA VE
KIYMETLİ EŞYA
TAŞIMA
FAALİYETLERİ
MART 2017 SAYI: 45
FOKUS:
ENDÜSTRİYEL TESİS
GÜVENLİĞİ
ÖZEL DOSYA:
FİZİKİ GÜVENLİK
VE VIP KORUMA
YANGIN GÜVENLİĞİNE
ÖNEM VERİLMİYOR
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
2.
3. ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
MART
2017
SAYI:
45
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
PARA VE
KIYMETLİ EŞYA
TAŞIMA
FAALİYETLERİ
MART 2017 SAYI: 45
FOKUS:
ENDÜSTRİYEL TESİS
GÜVENLİĞİ
ÖZEL DOSYA:
FİZİKİ GÜVENLİK
VE VIP KORUMA
YANGIN GÜVENLİĞİNE
ÖNEM VERİLMİYOR
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
8. 4 BAŞKANDAN
6 EDİTÖR
8 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
18 KÖŞE / Hayata Bakış
“Saygı eğitimi”
KAPAK KONUSU
20 İstanbul Jewelry Show Mücevherleri
Loomis güvencesinde
22 Para ve kıymetli eşya taşımada riskler
24 “Eğitim bizim için yaşam tarzıdır”
FOKUS
26 Endüstriyel tesislerde
siber güvenlik
30 Endüstriyel tesislerde yangın riski
32 Endüstriyel tesislerde güvenlik
ve görüntüleme
ÖZEL DOSYA
34 Duvarları olmayan labirentte
yaşam yakın korumalar
40 VIP koruma proaktif yaklaşımın bir
sonucudur
44 VIP’de hukuki ve uygulamadaki
mevcut durum
SEKTÖRDEN
46 “Güvenlik yaşamın her alanında gereklidir”
50 “2017’de kapsamlı bir gelişim süreci
planladık”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
54 Video yönetim sistemlerinde plaka
tanıma işlevi
58 Okullardaki güvenlik kaygıları azalıyor
60 Aradığınız ürünü bulamama kâbusu
sona eriyor!
62 Wisenet P serisi 4K PTZ
64 DuetronVMS 4.0 ile tek merkezden
kontrol
66 IQ ile süreç takibinde yüksek kaliteli
görüntü
22 68
i çindekiler
34
9. BİLGİ GÜVENLİĞİ
68 Bankalarda siber güvenlik uygulamaları
70 Yüksek performanslı siber güvenlik
çözümleri
BİNA OTOMASYONU
72 Lionel Hotel İstanbul Projesi
76 Geleceğin binaları nasıl olacak?
GÜVENLİK HİZMETİ
78 Fiziksel koruma sistemleri dizayn
hedefleri
82 “Poligon Club” hizmete açılıyor
YANGIN GÜVENLİĞİ
84 Yangın güvenliğine önem
verilmiyor
88 Cona All in one Buhar Kapanı
İstasyonu
90 Nanofirex dumansız yangın
söndürme
92 Abone form
94 Reklam İndeksi
95 Editöryel Takvim
78
MART 2017 Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Yeşim ÖZDEMİR
yesim@guvenlik-yonetimi.com
Reklam ve Satış Sorumlusu
Bahar GÜLERYÜZ
bahar@guvenlik-yonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlik-yonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ.
0 (212) 429 0202
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
84
10. 4 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
BAŞKAN
b
Değerli okurlarımız;
Bu günkü yazımda; dünyada ve ülkemizde güvenlik sektörünün önemli
bir sivil toplum kuruluşu olan ASIS International’dan bahsetmek
istiyorum. ASIS International, 1955 yılında A.B.D kurulmuştur. Güvenlik
sektöründe hizmet veren 38. 000’den fazla profesyonel üyesi olan dünya
çapındaki bir organizasyondur. ASIS International; bugün ülkelerde ve
bölgelerde gerçekleştirdiği, seminerler, sergiler, fuarlar, oluşturduğu eğitim
programları ve ayrıca geniş bir kullanım alanına sahip materyalleri ile
güvenlik profesyonellerinin etkinliğini, bu bağlamda verimliliğini artırmayı
hedeflemektedir.
ASIS International, üyelerinin ve güvenlik profesyonellerinin; geniş çaplı
programlara ve hizmetlere katılımını sağlamakta; ayrıca güvenlikle ilgili
gelişmelere, olaylara ciddi anlamda ışık tutan ve sektörü bilgilendiren
“Security Management” dergisini aylık olarak yayınlamaktadır. Bu yayın ile
gelişmiş ve ileri seviyedeki güvenlik performansının gerçekleştirilmesine katkı
sağlamaktadır.
ASIS International bünyesinde; uluslararası akreditasyona sahip üç önemli
sertifika programı yürütülmektedir.
Certified Protection Professional (CPP);
Physical Security Professional (PSP);
Professional Certified Investigator (PCI); sertifikalarıdır.
CPP; dünya güvenlik sektörünün yöneticileri arasında en kabul gören ve en
üst düzey sertifikadır.
ASIS International’ın kendi içyapısında da yer alan; Standartlar ve
Yönergeler Komisyonu, güvenlik yönetimine ilişkin standartları oluşturmakta
ve yönergeleri hazırlamaktadır. Komisyon aynı zamanda birçok uluslararası
standart belirleyici organizasyonlarla birlikte çalışmakta ve ayrıca bu
organizasyonlara üyelerinin güvenlik konusundaki deneyim ve uzmanlığını
aktarmaktadır.
ASIS Türkiye Birimi (Turkish Chapter)
ASIS International’ın yeryüzüne yayılmış olarak, bölgelerde ve ülkelerde 236
birimi vardır. Türkiye birimi de bunlardan biridir.
Sağlıklı, güvenli ve mutlu yarınlar dileklerimle…
ASIS International
O. Oryal ÜNVER
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Başkanı
ASIS
International’ın kendi
içyapısında da yer alan;
Standartlar ve Yönergeler
Komisyonu, güvenlik
yönetimine ilişkin
standartları oluşturmakta
ve yönergeleri
hazırlamaktadır.
Komisyon aynı zamanda
birçok uluslararası
standart belirleyici
organizasyonlarla birlikte
çalışmaktadır.
11.
12. 6 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
EDİTÖR
tTürkiye’de daha önce bankalar tarafından yapılan nakit
taşıma işi artık uzman şirketlerce gerçekleştiriliyor. Binlerce
banknot, külçelerce altın her gün bir noktadan başka bir
noktaya taşınıyor. Güvenlik riskinin oldukça yüksek olduğu bu
alanda nakil standartlarının gözden geçirilerek, suç olabilirliği
ile orantılı ve önleyici tedbirlerin alınması yani risk analizinin
iyi yapılması gerekiyor. Nakil faaliyetlerinde sistemin en
önemli noktasını ise zırhlı ve teknolojik sistemlerle giydirilen
özel taşıma araçları oluşturuyor. Kimi zaman bir zırhlı araçta
250 milyon dolar bir seferde bir noktadan başka bir noktaya
taşınabiliyor. Ayrıca; taşıma işleminde sadece fiziki güvenlik
yeterli olmuyor; fiziki güvenliğin elektronik güvenlik sistemleri
ile desteklenmesi gerekiyor. Bu sayıda Kapak Konumuzu
“Para ve Kıymetli Eşya Taşıma Faaliyetleri” oluşturuyor. Bu
sayıda Fokus Konumuz ise “Endüstriyel Tesis Güvenliği”.
Endüstriyel tesislerde oluşabilecek tehditler; ciddi kayıplara
yol açabiliyor. Günümüzde hızla yer değiştiren dengelerin
var olduğu bir dönemde güncel sorunlardan kaynaklanan
sebeplerden ötürü sanayi tesisleri gibi önemli kurumlar hedef
haline geliyor. Endüstriyel tesislerde güvenlik açıklarının güncel
olarak tespit edilmesi, tesis yapısı ve ihtiyaçları göz önüne
alınarak sistem yenilemelerinin gündeme alınması gerekiyor.
Tehdidi caydırmak, geciktirmek ve saptamak amacıyla
güvenlik düzeni en yüksek standartlara ulaştırılması risklerin
minimize edilmesini sağlıyor. Fokus konumuzda endüstriyel
tesis güvenliğine ilişkin makalelerimizi ilgiyle okuyacağınızı
düşünüyoruz. Bu sayıda Özel Dosya Konumuz ise “Fiziki
Güvenlik Ve VIP Koruma”. Sektörden sayfalarımızın bu
sayıda iki konuğu var. Sofra/Compass Group Türkiye Genel
Müdür Yardımcısı Cem ALAKUŞTEKİN ve Y3K Güvenlik
Teknolojileri A.Ş. Satış Direktörü Hakan YAĞCI. Elektronik
güvenlik, bilgi güvenliği, bina otomasyonu, güvenlik hizmeti,
yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek
teknik yazılar ve makalelerle dolu…
İlgiyle okumanız dileğimle
Nakil faaliyetlerinde
sistemin en önemli noktasını
zırhlı ve teknolojik sistemlerle
giydirilen özel taşıma
araçları oluşturuyor. Kimi
zaman bir zırhlı araçta 250
milyon dolar bir seferde bir
noktadan başka bir noktaya
taşınabiliyor.
Para ve değerli eşya
taşımada riskler
Yeşim ÖZDEMİR
13.
14. 8 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
GÜNCEL
Panasonic Güneşi enerjiye çevirecek
Ülkemizin birçok bölgesinde
olduğu gibi İstanbul’da yıl içinde
yüksek oranda güneş görüyor. Bu da
güneş enerjisinden yararlanmak için
büyük bir olanak sağlıyor. En verimli
güneş paneli olarak bilinen HIT
güneş enerjisi teknolojisinin mucidi,
Panasonic güneş enerjisi kullanımı-
nın artması için İstanbul’da güneş
enerjisi yatırımcıları ve sanayicileri
için önemli bir seminer gerçek-
leştirdi. Güneş enerjisi alanında
40 yılı aşkın deneyimi bulunan ve
tüm dünyada 1 milyarın üzerinde
güneş hücresi yatırımı gerçekleştiren
Panasonic, sanayici ve yatırımcıları
Güneş Panelleri ve Güneş Enerjisi
Santralleri hakkında bilgilendirmek
üzere bir seminer verdi. İstanbul’da
gerçekleşen, santral kurulumunda ve
güncel yönetmeliklere ilişkin ürün
seçiminde dikkat edilmesi gerekenler
konusunda bilgi verilen seminere,
yatırımcı ve sanayiciler büyük ilgi
gösterdi. Panasonic Ürünleri Grubu
Satış Müdürü Koray Yıldız’ın
katıldığı seminerde, VİKO by
Panasonic Güneş Sistemleri Satış
Sorumlusu Özgün Kan da en verimli
güneş paneli olarak bilinen Panasonic
HIT Solar Modüller ile ilgili bir sunum
yaptı. Yeni yönetmelikler ile ilgili
değerlendirmelerin yanı sıra katılım-
cılara Panasonic’in sunduğu avantaj
ve fırsatlar da aktarıldı. Panasonic şu
ana kadar güneş enerjisi çalışmaları
kapsamında; Türkiye’nin en büyük
tracker sistemi olan 4,6MW’lık ve
Enerji Bakanlığı’ndan enerji verimliliği
ödülü almış 500kWp’lık çatı santralle-
rinin yapımını başarıyla tamamladı. Bu
ödüllü santrallerin dışında yine geçici
kabulü TEDAŞ tarafından yapılmış
olan 4MW’lık, kurulum ve sevkiyat aşa-
masında olan 11,6 MW’lık ve üretim
aşamasında olan 7,5 MW’lık projeleri
bulunuyor.
Ateksis 3. kez “EMEA En Büyük Müşteri”
ödülünü aldı
Orta Doğu Bölgesi’nin en büyük
güvenlik sistemleri fuarı Intersec,
22-24 Ocak tarihleri arasında Birleşik
Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde
gerçekleşti. Güvenlik sektöründe dün-
yanın önde gelen firmalarını buluş-
turan fuar sırasında, Bosch Güvenlik
Sistemleri tarafından düzenlenen
“VIP Partner’’ toplantısı da Conrad
Hotel’de gerçekleşti. Orta Doğu’da-
ki bayilerin üst düzey yöneticilerine
ev sahipliği yapan Bosch Güvenlik
Sistemleri toplantısında; bölgedeki ve
küresel pazardaki son gelişmelerden
bahsedildi. Ateksis yöneticilerinin
de katıldığı toplantıda, 2016 yılında
başarılı satış performansı gösteren iş
ortaklarına ödüllerinin takdim edilece-
ği törene geçildi. Ateksis 2016 yılında;
hem Türkiye hem de faaliyette olduğu
Orta Doğu, Rusya ve Azerbeycan
bölgelerindeki performansı sayesinde,
Bosch Güvenlik Sistemleri tarafından
“EMEA En Büyük Müşteri’’ ödülüne
layık görüldü.
2016 yılında başarılı performansı-
nı sürdüren ve üçüncü kez EMEA
bölgesinin en büyük müşteri ödülünün
sahibi olan Ateksis ayrıca, Orta Doğu
Bölgesi Genel Seslendirme Sistemleri
alanında ‘2016 En iyi satış performansı’
dalında da ödülün sahibi oldu. Satıştan
Sorumlu Başkan Yardımcısı Hanno
Vogels’ in konuşmasının ardından
ödüller takdim edildi. Bay Vogels, Bosch
Güvenlik Sistemleri yönetim kurulu
üyesi Berndhard Schuster ve Ateksis’ in
müşteri yöneticisi Rolf Didion tarafın-
dan Ateksis Genel Koordinatörü Atila
Özcan, Satış Direktörü Kayahan Erdem
ve Uygulama Bölümü Direktörü Erhan
Duman’ın nezdinde tüm Ateksis ailesine
ödülleri verildi. Kendilerine bu ödülü
layık gören Bosch Güvenlik Sistemleri’ne
teşekkür eden Atila Özcan; Bosch ile
uzun yıllardır sürdürülen başarılı iş
ortaklığının her yıl daha da güçlenip
büyüdüğünü, üçüncü kez alınan ödülün
bir tesadüfün sonucu olmadığını belirtti.
Özcan; bu başarıyı gerçekleştiren, emeği
geçen, özverili tüm takım arkadaşlarına,
iş ortaklarına ve değerli müşterilerine
teşekkürlerini dile getirdi.
15.
16. 10 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
GÜNCEL
Securitas; 10’uncu ve 20’inci
yıllarını dolduran çalışanlarını
ödüllendirdiği Saha Kıdem Ödül
Töreni’nin 3’üncüsünü 25 Şubat
2017 tarihinde, Ankara Green Park
Hotel’de gerçekleştirdi. Securitas İn-
san Kaynakları Koordinatörlüğünün
ev sahipliğinde gerçekleştirilen ödül
törenine Securitas Ülke Yönetimi
ve Securitas’ta 10’uncu ve 20’inci
yıllarını dolduran güvenlik görevlileri
katıldı. 240 çalışanının ödüllendiril-
diği törende Securitas Ülke Başkanı
Murat Kösereisoğlu törende yaptığı
konuşmada göreve duyulan bağlılığa
dikkat çekerek konuşmasını şu şekilde
sürdürdü: “Bugün burada mesleğini
layıkıyla yapan 11 bin kişiden oluşan
Securitas ailesinin içerisinde 10’uncu
ve 20’inci yıllarını tamamlayan çalı-
şanlarımızla bir aradayız. Her geçen
EDS 23 Şubat 2017 tarihinde
çözüm ortaklarının katılımıyla ger-
çekleştirdiği seminerde
yeni ürünü Zerowire Akıllı Ev oto-
masyon Sistemini tanıttı. Flir Satış
Müdürü Gino Speecke seminerde
yaptığı konuşmada “Komple bir
paket olan ZeroWire ile Ult-
raSynchTM etkileşimli hizmetleri,
ileri seviye bulut özelliklerine her-
gün bir adım daha ileriye giden
Güvenlik sektörü, bu mesleğe ina-
nanlarla değer buluyor. Ben burada
işine gönül vermiş onlarca kişiyi bir
arada görmenin mutluluğu içeri-
sindeyim. Diliyorum ki Securitas
olarak güvenlik sektöründen emekli
olan arkadaşlarımızı da göreceğimiz
günler gelecek.” Telekomünikasyon-
hangi bir zamanda ve herhangi bir
yerden erişilebilmesini garanti edi-
yoruz. iOS ve Android uygulaması
ve bir çevrimiçi portal aracılığıyla,
kurulu sistem etkin bir şekilde uzak-
tan izlenebilir ve yönetilebilir.” dedi.
Tanıtımın ilk bölümünde bağımsız,
kablosuz ve interaktif ev otomasyon
sisteminden bahseden Speecke; Ult-
raSync, ultra güveni temsil ettiğini
belirterek sunumuna şöyle devam
etti: “UltraSyncTM etkileşimli sis-
temleri sistem durumlarını izleme-
nize olanak tanır, baypas bölgeleri,
alarm kurma ve kapatma, olay
geçmişini okuma ve çok fazlası gibi
sistem kontrolleri sunar. UltraSync
platformunu ister uzaktan hizmetler
ve izleme için, isterseniz de uzaktan
programlama için kullanın, Wi-Fi
veya bulut üzerinden cihazınız ile
Securitas kıdemlilerini ödüllendirdi
“ZeroWire Akıllı Ev Otomasyon Sistemi”
semineri
dan finansa, havacılıktan madenci-
liğe, enerji sektöründen endüstriyel
tesislere kadar 30 farklı sektörden
620 kurum ve kuruluşa, 2086 hizmet
noktasında güvenlik hizmeti veren
Securitas, Türkiye’nin toplam 9
bölge ofisi, 50 şube müdürlüğü, 305
kişilik idari çalışanı, yaklaşık 11 bin
saha çalışanı bulunmaktadır.
ZeroWire sistemi arasında güvenli
bir bağlantı garantidir. UltraSync
etkileşimli hizmetlerine giriş
yapmak, size özel kullanıcı adı ve
PIN kodu sayesinde 1, 2, 3 demek
kadar kolaydır.” Akıllı evler, enerji
yönetimi, ev izleme ve geleneksel
güvenlik ürünlerinin konsolide
edilmesi, zamana / yere göre kişiye
özel servisler ve kontroller, kablosuz
teknolojiyi artıran çözümler, akıllı
telefonların / tabletlerin kullanımı,
konut segmentinde yeni ihtiyaçların
ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu ihtiyaçların karşılanması için
tasarlanan ZeroWire konsepti
dünyanın dört bir yanındaki EDS
müşterilerine yüksek teknoloji ürünü
olarak sunuluyor. Akıllı ev güvenliği
ve konfor deneyiminin yaşandığı se-
miner sunumun ardından sona erdi.
17.
18. 12 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
GÜNCEL
Giderek artan mobil cihaz kulla-
nımı ile buna bağlı gelişen sosyal
paylaşım ve haber alma alışkanlık-
ları, bulunduğumuz her yerde bir
wi-fi ağı arama ve hızlıca bağlana-
rak kesintisiz servis alma ihtiya-
cını tetikliyor. Ancak mobil cihaz
kullanımındaki bu artış, çok sayıda
kullanıcının aynı anda internete
bağlanmaya çalışmasına ve o bölge-
de yerel bir yoğunluğun yaşanma-
sına sebep oluyor. Bu yoğunluk
sonucu, internete bağlanamama ya
da veri alışverişinde yavaşlık gibi so-
runlar ortaya çıkıyor. Tutkunun ve
heyecanın en üst seviyede yaşandığı
bir stadyumda bu sorunlar yaşa-
dığındaysa, yansıtılamayan maç
heyecanı, mutsuz bir taraftar de-
neyimine dönüşüyor. Sensormatic,
sunduğu Extreme Networks yeni
nesil wi-fi altyapısı ile bu soruna
çözüm sağlıyor ve taraftarların maç
heyecanını kesintisiz yaşaması-
na olanak tanıyor. Sensormatic
Ürün Yönetimi Direktörü Dr.
Serdar İnce uygulama ile ilgili
yaptığı açıklamada şu ifadelere
yer verdi: “Extreme Networks,
yaptığı çalışmalar ve sunduğu uç-
tan uca çözümler ile her zaman
Yeni nesil wi-fi altyapıları ile statlarda
maksimum taraftar deneyimi!
son kullanıcı memnuniyetini yu-
karıda tutmayı başarmıştır. Stat
projelerinde de sunduğu kablolu
ve kablosuz ağ teknolojileri ile
stat misafirlerinin deneyimini en
üst düzeye çekerek yine amacına
ulaşmış ve bu alanda öncü
olmuştur.”
Ayvaz; tekstil, kağıt, gıda ve metal
sektöründe faaliyet gösteren ve
Kayseri’de üretim yapan öncü
firmaların fabrika müdürleri ve
teknik müdürleri için fabrika gezisi
ve eğitim düzenledi. Saat 10.00’da
Ayvaz Satış Müdürü Süleyman
Alço’nun giriş konuşması ve genel
tanıtım sunumuyla başlayan organi-
zasyon; Endüstriyel Ürünler Müdü-
rü Serdar Ocaktan’ın yeni ürünlerle
ilgili bilgi verdiği sunumla devam
etti. Sunumun sonrasında imalat
müdürlerinin de desteğiyle fabrika-
nın tüm bölümleri ziyaret edilerek
katılımcılara Ayvaz’ın üretim tekno-
lojileri ile ilgili bilgi verildi. Prog-
ramın öğleden sonraki bölümünde
Eğitim Uzmanı Tarık Güner söz
alarak, Ayvaz’ın endüstriyel ürün
gamı hakkında bilgi verdi ve buharla
ilgili çözümlerini anlattı. Üretici bir
firma olarak yalnız ürün tedarikçisi
Ayvaz’dan eğitim ve fabrika gezisi
değil, çözüm ortağı olduklarının
altını çizen Güner; enerji ve buhar
kayıplarının giderilmesine yönelik
olarak fabrikalara destek olup
raporlar sunabildiklerini katılımcı-
larla paylaştı. Güner’in sunumun-
da buhar ve buhar armatürlerinin
seçimi, buhar sayacı, flaş buhar
sistemi ve kondens pompası ürün-
leri öne çıktı. Güner’in ardından
kürsüyü alan Yangın Ürünleri Mü-
dürü Ahmet Kahraman, Ayvaz’ın
pazarlama karmasına kattığı yeni
yangın ürünlerini içeren bir sunum
yaptı. Söyleşi halinde ilerleyen ve
katılımcılardan gelen sorulara ce-
vapların verildiği eğitimle birlikte
etkinlik son buldu.
19.
20. 14 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
GÜNCEL
Nexans ISO 27001 Sertifikası aldı
Nexans Türkiye, geçtiğimiz Eylül
ayında başlattığı çalışmaları takiben,
sistem gerekliliklerini çok kısa sürede
sağlayarak denetimleri başarıyla geç-
ti; ISO/IEC 27001 belgesini almaya
hak kazandı.
“Hayata enerji verir” sloganıyla müş-
terilerine yüksek performanslı kablo
ve kablo çözümleri sunan Nexans,
bilginin gizliliğini, bütünlüğünü ve
kullanılabilirliğini güvence altına
alma hedefiyle başlattığı “ISO/IEC
27001:2013 Bilgi Güvenliği ve Yö-
netim Sistemi” (BGYS) projesini ta-
mamladı. Nexans, yapılan denetim-
lerde sistem gerekliliklerini çok kısa
sürede sağlayarak, ISO/IEC 27001
belgesini almaya hak kazandı. Proje
kapsamında, şirket içinde farklı de-
partman temsilcilerinin oluşturduğu
BGYS komitesi kuruldu. Bu komite
liderliğinde yürütülen çalışmalar
kapsamında bilgi güvenliği farkın-
dalığını artırmak amacıyla teknik ve
davranışsal yetkinlikleri geliştirecek
eğitimler düzenlendi, ofis ve üretim
tesisleri içinde birçok yapılandır-
ma ve düzenleme hayata geçirildi.
Nexans Türkiye Bilgi Teknoloji-
leri Müdürü ve Bilgi Güvenliği
Komite Başkanı Ergün Kurtul-
muş projeyle ilgili olarak yaptığı
açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“4 aylık yoğun bir çalışmanın
sonunda ISO 27001 sertifikamızı
almaktan ve ilgili tanımlamala-
rı belirleyerek benimsemekten
dolayı mutluluk duyuyoruz. Diğer
yandan, bilgi güvenliği, sadece
bilginin gizliliğinin değil, bütün-
lüğünün ve kullanılabilirliğinin de
sağlanması ile mümkün. Yani bu
bizim için devam eden, aktif bir
süreç anlamına geliyor.”
2016’nın sonlarına doğru Shamoon
2.0 şeklinde geri gelen yazılım, bu
sefer 2012’deki zararlı yazılımın cid-
di ölçüde güncellenmiş ve çok daha
geniş çaplı bir sürümü olarak gün
yüzüne çıktı. Söz konusu saldırıları
inceleyen Kaspersky Lab araştırma-
cıları, tarzı açısından beklenmedik
bir şekilde Shamoon 2.0’a benze-
yen bir zararlı yazılım buldu. Aynı
zamanda çok farklı ve Shamoon’a
göre çok daha karmaşıktı. Ona
StoneDrill (taş delici) adını verdi-
ler. Yazılımla ilgili açıklama yapan
Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi
StoneDrill dünyayı tehdit ediyor
Kaspersky Lab’ın Küresel Araş-
tırma ve Analiz Ekibi, StoneDrill
adında yeni ve sofistike bir silici
yazılımı keşfetti. Yeni zararlı yazılım,
aynı bir diğer tanınmış silici olan
Shamoon gibi, bulaştığı bilgisayar-
daki bütün verileri siliyor. StoneDrill
aynı zamanda tespit edilmeyi önle-
yici gelişmiş teknikler kullanıyor ve
casusluk araçları barındırıyor. Orta
Doğu’daki hedeflerin yanı sıra şimdi
de Avrupa’da bir hedef keşfedildi.
Orta Doğu’da kullanılan silicilere
daha önce Avrupa’da rastlanma-
mıştı. 2012 yılında Shamoon (diğer
adıyla Disttrack) adlı silici Orta Do-
ğu’daki bir petrol ve gaz şirketindeki
35.000 bilgisayarı saf dışı bırakarak
oldukça ses getirmişti. Bu yıkıcı
saldırıcı dünyanın petrol tedariği-
nin %10’unu potansiyel olarak risk
altında bırakmıştı. Benzeri olmayan
bu olayın ardından, saldırının so-
rumlusu adeta kayıplara karışmıştı.
Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı
Mohamad Amin Hasbini şu şekilde
konuştu: “StoneDrill’in çoğunlukla
Farsça kaynak dil bölümlerini ba-
rındırdığını söyleyebiliriz. Jeopolitik
analistler muhtemelen İran ve
Yemen’in İran-Suudi Arabistan
arasındaki vekil sunucu çatışmasın-
da yer alan oyuncular olduklarına
dikkat çekecektir ve Suudi Arabistan
bu operasyonların kurbanlarının
çoğunun bulunduğu ülkedir. Fakat
elbette, bu arkada bırakılan izlerin
birer yanıltma hamlesi olma ihtima-
lini göz ardı edemeyiz.”
21.
22. 16 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
GÜNCEL
Mobil bankacılık
sistemi tehlikede!
IBM’den tek
atomluk veri
deposu
İnternet’e bağlı cihazlar siber
saldırılarda kullanılıyor
Siber saldırganlar 2016’da daha
çok İnternet’e bağlı cihazları kul-
lanarak saldırı yaptı. İnternet’e
bağlı makinalar, beyaz eşyalar
gibi cihazların birer siber silaha
dönüştürülmesiyle saldırıların
boyutu yüzde 60 arttı. Dünyadaki
İnternet servis sağlayıcılarının
yüzde 90’ının siber güvenliğini
sağlayan uluslararası siber gü-
venlik kuruluşu Arbor Networks,
Antivirüs yazılım kuruluşu ESET, 48
ülkede mobil bankacılık müşterilerini
hedef alan bir Android truva atı tespit
etti. Google Play’de ‘Good Weather’ adlı
hava durumu tahmin uygulaması olarak
kendini gösteren bu zararlı yazılım,
Türkiye’den de 22 bankanın müşterileri-
ni hedef almış görünüyor.
Hürriyet’in haberine göre ESET tarafın-
dan ‘Trojan.Android/Spy.Banker.HU’
adıyla etiketlenen bu truva atı, aslında
iyi bilinen bir hava durumu uygulama-
sı olan Good Weather’ın zararlı hale
dönüşmüş şekli olarak öne çıkıyor.
Zararlı yazılım, uygulamanın orijinal
halinden edindiği hava durumu
tahmini özelliklerini koruyor fakat
bununla birlikte, bulaştığı cihazları
uzaktan kilitleyebiliyor, SMS me-
sajlarına erişebiliyor ve cep telefonu
üzerinden kullanılan mobil banka-
cılık bilgilerini çalmaya odaklanıyor.
Uygulama mağazası Google Play
üzerinden indirilebilen bu uygulama-
nın iki sürümü tespit edildi. ESET’in
uyarısı üzerine uygulamalar Google
Play’den kaldırıldı. Dolayısıyla zararlı
yazılım, uygulama mağazasında kısa
süre yer aldı. Ancak buna rağmen
binlerce indirme yapılmış görünüyor.
İlk tespitlere göre 48 ülkede 5 bin kul-
lanıcıya ulaşılmış.48 ülkenin arasında
Türkiye de görünüyor. Üstelik en çok
hedef olmuş ülke olarak öne çıkıyor.
Analizlere göre 22 Türk bankasının
müşterileri hedef alınmış. Türkiye’den
2 bin 144 indirme tespit edilmiş. En
yakın indirme 202 adetle Suriye’den
yapılmış görünüyor. Suriye’yi 24
indirme ile Güney Afrika izliyor.
Dünyanın en büyük bilişim
teknolojisi şirketi olan IBM, tek
bir atomdan oluşan mıknatıs
geliştirmeyi başardı. IBM mü-
hendisleri bununla da yetinmeyip
tek atomdan oluşan mıknatısın
bir veri dosyası haline gelmesini
sağladı. Bu mıknatısın içerisine bir
bitlik veri sığdırıldı.
Nature dergisinde yayınlanan
makaleyle sonuçları paylaşan
mühendislerin bu çalışması veri
depolaması sistemlerinde gelecek-
te yaşanabilecek değişikliklerin
habercisi niteliğini taşıyor.
Veri depolama alanında var olan
teknolojiler 100 bin atomun içe-
risine bir bitlik depolama imkanı
sağlıyor. Yani gelecekte aynı alana
bin kat daha fazla veri depolana-
bilir. IBM mühendisleri gelecekte
iTunes’un 35 milyonluk şarkı
arşivinin kredi kartı büyüklüğünde
bir alana depolanabileceğini
ifade etti.
2015-2016 dönemine ilişkin 12.
Yıllık Küresel Altyapı Güvenliği
Raporu’nu yayımladı. Şirketler-
de çalışan siber ağ ve güvenlik
ekipleri için koşulların değiştiğini
ortaya koyan rapor, siber tehdit-
lerin “nesnelerin İnterneti (IoT)”
olarak adlandırılan İnternet’e bağlı
cihazların yaygınlaşması ile birlikte
yeni boyutlar kazandığını gösterdi.
İnternet’e bağlı makinalar, buzdola-
bı, fırın gibi eşyaların şirketlere ve
bireylere büyük kolaylık getirirken,
bir yandan da içerdikleri güven-
lik açıkları nedeniyle saldırıları
artırdığına dikkat çekildi. Raporda,
saldırganların IoT cihazlarındaki
açıklardan yararlanıp onları silah
olarak kullandıkları, özellikle Mirai
gibi botnetlerin ortaya çıkması ile
çok büyük çaplı saldırılar yaptıkları
yazıldı.
23.
24. 18 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
sSaygılı olmak iyi bir insanın taşıması gereken temel özelliklerden birisidir.
Saygı insanın kendi kişiliği ile başkalarının kişiliği arasındaki o sınırı
aşmaması; kendi aleyhine dahi olsa başkasının hakkına, hukukuna
özen göstermesidir. Her anne baba çocuklarının etrafa ve kendilerine
karşı saygılı olmasını ister. Ancak saygının sınırının ne olduğu, kimlere,
nereye kadar saygı gösterilmesi gerektiği konusunda bazı soru işaretleri
olabilir. Saygı ölçüleri kültürden kültüre farklılık gösterir. Bizim
kültürümüzde yaşlılara saygı göstermek önemsenirken; başka kültürlerde
önemsenmeyebilir. Yine bizim kültürümüzde yardımlaşmak, ihtiyacı
olanlara yardım etmek çok önemlidir. Örneğin; Japonya’da yaşayan bir
insana yardım etmek, para vermek onun kişiliğine yapılmış bir hakaret ve
saygısızlık olarak kabul edilebilir. Saygı ölçülerini bu kültürel farklılıkları
göz önüne alarak belirlemek gerekir.
Aynı kültürün içinde de ölçülerde bir takım değişiklikler olabilir. Zaman
içinde değer yargılarında değişmeler görülebilir. Örneğin; itaat kültürü
ve otoriteye gösterilen aşırı saygı kişinin öz saygısı aleyhine işlediği
için bu konudaki ölçüleri yeniden düzenlemek gerekir. Baskıcı kültürel
özelliklerimiz nedeniyle ailede baba baskısı şeklinde başlayan bu sürece
ilerleyen yıllarda toplum baskısı, koca baskısı, kayınvalide baskısı da eklenir
ve kişi kendi özsaygısını kaybeder. Kendisini bir çeşit paspas gibi görür.
Kendi kişiliğinin sınırlarını bilemeyen sadece kurallara uymak zorunda
hisseden ama kuralları sorgulamayan bir insan ortaya çıkar. Anne babalar
kendi haklarına sahip çıkabilen, silik olmayan, kendine güvenen çocuklar
yetiştirmek isterler ama hayatın içinde yaşanan olayları incelediğimizde,
genellikle o anda sorunu çözmek için çocuğun kendine güvenini
zedeleyecek tavırlar takınıldığını görürüz. İnsanların çoğu başkalarını
kırmamak, gücendirmemek için kendi çocuklarını kırar. Çoğu zaman
bunun yanlış bir davranış olduğunu fark bile edemez.
Günümüzde insanlar arasında yaygın olan bir tavır kişilerin haksız
oldukları, hata yaptıkları durumlarda bunu kabul etmeme eğilimi
göstermeleridir. Bu davranışın temelinde hata yapmanın insanın değerini
azaltacağı düşüncesi yatmaktadır. Oysaki hata yapmak çok doğaldır;
önemli olan insanın hatasını fark edip düzeltmesi ve aynı hatayı bir
daha yapmamaya çalışmasıdır. Hiç kimsenin her durumda haklı olması
mümkün değildir. Hatalı olduğu halde “hep ben haklıyım” duygusu
içinde hareket eden insan çevresindekileri kendinden uzaklaştırır. Bazı
insanlar teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi zayıflık olarak görürler; sürekli
haklı olduklarını savunma çabası içindedirler. Bu davranışın arkasındaki
dinamiği araştırdığımızda şunu görürüz, kendilerinde birtakım eksiklikler
gören insanlar kontrolü başkalarına bırakmamak için sürekli haklı
olduklarını kanıtlamaya çalışırlar. Daima kendisinin haklı, başkalarının
haksız olduğunu kanıtlamaya çalışan, kendini beğenmiş kişiler kendilerini
yalnızlığa mahkûm ederler.
Olmaması dileğimle…
İnsanların
çoğu başkalarını
kırmamak,
gücendirmemek
için kendi
çocuklarını kırar.
Çoğu zaman
bunun yanlış
bir davranış
olduğunu fark bile
edemez.
HAYATA BAKIŞ
“Saygı eğitimi”
Oğuz GÜLAY
25.
26. 20 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
KAPAK KONUSU PARA VE KIYMETLİ EŞYA TAŞIMA FAALİYETLERİ
H
er türlü değerin taşın-
ması ve saklanmasın-
da üstün hizmet seçe-
nekleri sunan Loomis,
160 yılı aşkın tecrübe-
si ve uluslararası standartlardaki
hizmet kalitesiyle, son 16 yıldır
olduğu gibi bu senede İstanbul
Jewelery Show 2016’da katılım-
cı firmaların değerli takılarının,
kıymetli taşlarının ve madenleri-
nin fuar alanına transferinden ve
fuar alanında kasalanmasından
sorumlu olacak.
Loomis güvencesiyle fuar
alanına transferi gerçekleştirile-
cek mücevherler, 16 - 19 Mart
tarihleri arasında, İstanbul Fuar
Merkezi’nde (CNR Expo) gerçek-
leşecek 44’üncü İstanbul Jewelry
Show kapsamında sergilenecek.
Mücevher sektörünün önde
gelen yerli ve yabancı firmalarını
ve sektör profesyonellerini bir
araya getirecek fuarda Loomis,
kuracağı stantta nakit ve kıymetli
eşya taşıma alanında sunduğu
çözümleri tanıtacak. İstanbul
Jewelry Show’un demirbaşı
Loomis , yüksek güvenlikli kasa-
lama hizmeti ve tam donanımlı
silahlı personeliyle mart fuarına
katılan firmaların, 2000 yılından
bugüne güvencesi olmaya devam
ediyor. Geçmişi 1852 yılına
kadar uzanan, yaklaşık 160 yıllık
deneyime sahip Loomis, dünyada
nakit taşıma operasyonlarında
faaliyet gösteren dört büyük
firmadan biri. 21 bin civarında
personel, 6500 üzerinde zırhı
araç ve 400’ün üzerinde nakit
işleme merkezi ile Türkiye dahil
22 ülkede faaliyet gösteriyor.
Günde yaklaşık 10 milyar Euro
değerinde nakdin yönetimini
sağlayan Loomis, 1995 yılından
itibaren sektörde hizmet veren
Erk Armored Güvenlik Hizmetleri
A.Ş.’nin hisselerini satın alarak
resmi olarak 15 Temmuz 2011’de
Türkiye pazarına girdi. Günlük
nakit ve altın lojistiği yüksek sevi-
yede olan ve ekonomik istikrarıyla
sürekli büyüyen, hareketli ve reka-
betçi Türkiye pazarına küresel bir
güç olarak giren Loomis, Türkiye
operasyonlarını pazarın ihtiyaçları-
na göre her geçen gün daha ileriye
taşıdı. Loomis Türkiye olarak her
yıl %50 büyüme hızıyla bugün 33
ilde 39 şube ve 1000’e yakın
çalışan ile Türkiye’nin %90’ına
hizmet veriyoruz. Türkiye’de nakit
ve değerli eşya taşıma pazarında
bulunan dört firma arasında sek-
törde ilk sırada yer alıyoruz.
Paranın sayılması büyük
sorumluluk gerektiren bir iştir
Loomis Türkiye Ülke Başkanı Sarp
Tarhanacı yaptığı açıklamada;
Loomis, son 16 yıldır olduğu gibi bu senede İstanbul Jewelery
Show 2016’da katılımcı firmaların değerli takılarının, kıymetli
taşlarının ve madenlerinin fuar alanına transferinden ve fuar
alanında kasalanmasından sorumlu olacak.
LOOMİS GÜVENLİK HİZMETLERİ
İstanbul Jewelry Show
Mücevherleri Loomis
güvencesinde
27. Mart 2017 GüvenlikYönetimi n 21
Loomis’in sunmuş olduğu çö-
zümleri şu şekilde anlattı: Para
ve değerli eşya taşıma, işleme
(sayma + ayrıştırma + paketleme)
ve kasalama hizmetleri, ATM
ikmal ve bakım hizmetleri, değerli
küçük paket taşıma hizmeti, ulus-
lararası hizmetler ve mücevher
fuarlarına yönelik gümrükleme,
taşıma ve kasalama hizmetle-
ri vermenin yanında alternatif
hizmetler adı altında akıllı kasa
çözümü ve elektronik kilit çözümü
sunuyoruz. Loomis Türkiye ola-
rak, sadece nakit taşıma değil,
aynı zamanda para sayımı da
yapıyoruz. Paranın sayılması çok
zahmetli ve büyük sorumluluk
gerektiren iştir. İlgili lokasyon-
larda gerekli ekipmana sahip,
gerekli eğitimi almış personel ve
nakit işleme merkezleriniz olması
gerekiyor. O parayı kasalamak
için güvenlik kriterlerine sahip
kasalar olmalı, kasaları güvence
altında tutacak sigorta poliçesi ve
yeterli limitlerin olması gerekiyor.
Bunların hepsi Loomis’te var.
Değişen konjenktür ülkemizdeki
nakit ve kıymetli eşya taşıma-
sı hizmetinin dış tedarik yolu
ile verilmesini hızlandırmıştır.
Halen Türkiye’deki toplam banka
şubesi ve ATM’lerinin %50’sine
sahip olan en büyük beş banka
bu hizmeti kendi bünyelerinde,
kendi kaynakları ile almaktadırlar.
Ancak son dönemde bu banka-
larında dış tedarik konusunda
girişimlerde bulunduklarını ve bu
konuda çok ciddi olduklarını göz-
lemliyoruz. Sadece bu yaklaşım
değişikliği bile konuya verilen
önemi göstermektedir. Öte
yandan perakende sektörü zaten
%75 civarında dış tedarik yolu
ile bu hizmeti almaktadır. Kuyum
sektörünün bütün büyük oyuncu-
ları dış tedarik yöntemini benim-
semişlerdir. Perakende ve Kuyum
sektörlerinde Loomis Türkiye söz
konusu pazarların çok büyük bir
kısmına uzun zamandır hizmet
vermektedir. Bankacılık sektörü-
nün en büyük oyuncularının da
önümüzdeki dönemde dış tedarik
yöntemini benimseyeceklerini,
bunun biraz zaman alacağını an-
cak sonuçta nakit ve değerli eşya
taşıması yapan şirketlerin uzmanı
oldukları bu konuda Türkiye pa-
zarının büyük bir kısmına hizmet
vermelerinin kaçınılmaz olduğunu
değerlendiriyoruz.
CIT işinin riski nitelik ve
nicelik olarak çok yüksektir
Avrupa ülkeleri CIT (Nakit ve
Değerli eşya taşıma şirketleri) ile
çalışmaya çok uzun zaman önce
başlamıştır. Bu ülkelerde CIT
hizmetleri sadece bu çerçevede
çalışan profesyonel şirketler
tarafından verilmektedir. Elbette
bunun en büyük nedenlerinden
biri Avrupa ülkelerinde banka-
ların bu işi kendi bünyelerinde
yapmalarının mevzuat gereği
mümkün olmamasıdır. Bunun
yanında Avrupa ülkelerinde risk
ülkemize göre çok daha fazladır.
CIT araçları, personeli ve nakit
işleme merkezlerine saldırılar
hem çok fazla sayıda ve hem de
organizedir. Yani CIT işinin riski
hem nitelik ve hem de nicelik
olarak çok yüksektir. Dolayısı ile
hem bankalar ve hem de nakit
taşıması ve işlenmesi hizmetine
ihtiyaç duyan diğer kurum ve
şirketler bu riski CIT şirketleri-
nin yüklenmesini daha doğru,
uygun, etkili ve maliyet etkin
görmektedirler. Ülkemizde söz
konusu risk daha düşüktür ancak
trendin nasıl değişeceğini bilmek
te mümkün değildir. Bugün çok
yüksek risk taşıyan bazı ülkeler,
yakın geçmişte sıfır veya sıfıra
yakın risk içeriyorlardı. Yani
ülkemizin şartlarının da bugünkü
ile aynı kalacağını düşünemeyiz.
Öte yandan CIT şirketleri sinerji
oluşturarak, müşterilerinin birim
maliyetlerini düşürebiliyorlar. Yani
bir CIT şirketi pek çok müşteriye
hizmet vererek kendi maliyetini
düşürebilir ve bu da müşteriye uy-
gun fiyat / maliyet olarak yansır.
Paranın sayılması
çok zahmetli ve büyük
sorumluluk gerektiren iştir.
İlgili lokasyonlarda gerekli
ekipmana sahip, gerekli
eğitimi almış personel ve
nakit işleme merkezleriniz
olması gerekiyor. Ayrıca
parayı kasalamak için
güvenlik kriterlerine
sahip kasalarınız olmalı,
kasaları güvence altında
tutacak sigorta poliçesi ve
yeterli limitlerin de olması
gerekiyor.
Sarp TARHANACI
28. 22 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
T
aşıma riskli bir işlem-
dir. Taşıyan araç ne
olursa olsun taşınan
malzemeler kontrol
edilebilen alandan
uzaklaşır ve teslim edileceği
adrese varıncaya kadar geçen
zaman süresince taşıyanın
sorumluluğuna geçer. Taşı-
yan, kanun karşısında taşıdığı
malın güvenliğinden ve yerine
hasarsız olarak taşınmasından
sorumludur. Taşıma sırasında
araçların etkilenebileceği her
türlü sorun taşıyanları oldu-
ğu gibi taşınan malzemeleri
de etkilemektedir. Batan bir
gemi, devrilen bir tren, düşen
bir uçak, çarpışan bir kamyon
hem içerideki görevlilerin hayati
sıkıntılar yaşamasına hem de
taşıdığı malın hasar almasına
neden olacaktır.
Taşıma sırasında karşı karşıya
kalınan riskler:
Yükleme, taşıma ve bo-
şaltma işlemlerinde tarafların
yükümlülüklerini eksik yerine
getirmesi ve buna bağlı olarak
ortaya çıkan durumlar
Taşıyıcının elinde olmayan
nedenlerle (mücbir sebep)
ortaya çıkan kayıplar, taşıma
sırasında karşı karşıya kalınan
riski etkileyen faktörler
Taşınan eşya, taşınan malın
cinsi ve özelliği (kırılabilir, bozu-
labilir, yanıcı, patlayıcı, çalınabi-
lir)
Can ve mal güvenliğinin söz konusu olduğu güvenlik
sektöründe hizmet alımlarında hala önceliği maliyetler
alabiliyor. Oysaki önemli olan hizmet alan kurumun fiziki
koşulları göz önüne alınarak; hazırlanmış risk analizine
uygun hizmetin alınmasıdır.
GLM GRUP ÖZEL GÜVENLİK VE TEMİZLİK HİZMETLERİ
Para ve kıymetli eşya
taşımada riskler
KAPAK KONUSU PARA VE KIYMETLİ EŞYA TAŞIMA FAALİYETLERİ
29. Mart 2017 GüvenlikYönetimi n 23
Taşınan malın ambalaj şekli
(sandık, koli, çuval, torba, kon-
teyner, özel ambalaj vb.)
Taşıma aracı türü ve yola
uygunluğu (gemi, uçak, treyler,
kamyon, tren)
Yükleme ve boşaltma şekli
(mekanik güç, insan gücü ve
teçhizat)
Yol ve geçiş güzergâhı (yol du-
rumu, ülkelerin konumu, ülkele-
rin geçiş riski, korsan ve terörist
saldırılar)
Siyasi nedenlerle ülke geçiş-
lerinde yaşanan zorluklar.
Can ve mal güvenliğine
önem verilmeli
Can ve mal güvenliğinin söz ko-
nusu olduğu güvenlik sektöründe
hizmet alımlarında hala önceliği
maliyetler alabiliyor. Oysaki
önemli olan hizmet alan kurumun
fiziki koşulları göz önüne alına-
rak; hazırlanmış risk analizine
uygun hizmetin alınmasıdır.
Bununla birlikte firma seçiminde
de hatalar yapılabiliyor. Kurumlar
ihtiyaçlarına yönelik hizmet alım-
larına gitmeliler.
Türkiye’de profesyonel
destek alımı
İnsanlar bilinçlenmeye başladı.
Özellikle günümüz Türkiye’sinde,
toplumsal farklılıklar, gelir düzey-
lerindeki farklar, terörizm v.s. gibi
etkenlerin beslediği suç oranla-
rındaki artış profesyonel özel gü-
venlik hizmet alımında taleplerin
artmasına sebep oldu. Özellikle
ortak alanlarda AVM’lerde, iş
merkezlerinde, toplu yapılarda
profesyonel güvenlik hizmeti artık
bir gereklilik. Zamanla bu sektö-
re bakış açısının olumlu yönde
değişeceğini düşünüyoruz.
En önemli faktör eğitim
Personellerimizi seçerken
öncelikle 5188 Sayılı Yasaya
göre; “Temel Güvenlik Eğitimi”
almış olanlar tercih edilmektedir.
Firmamızda ise önce oryantas-
yon eğitimi daha sonra göreve
yönelik eğitimler almaktadırlar.
Bunlar; 5188 Sayılı Özel Güven-
lik Hizmetlerine Dair Kanun ve
Uygulama Eğitimleri, görev yetki
ve sorumluluk eğitimleri, acil du-
rum eğitimleridir. Personellerimiz
çalıştıkları süre boyunca güncel
güvenlik eğitimlerini alır, dene-
timlere girerler. Personellerimizin
kurum içi ve kurum dışı eğitimle-
rini tamamlamış olmaları bizler
çok önemlidir. Hizmet sektörün-
de olduğumuz için personelleri-
mize iletişim ve kişisel gelişim
eğitimleri de vermekteyiz.
Türkiye’de çalışma koşulları
olgunlaşmalı
Avrupa, Türkiye’ye göre özel
güvenlik hizmetleri vermeye çok
daha uzun yıllar önce başlamış.
Özellikle İngiltere istihdam açı-
sından Avrupa’da lider durum-
da. Hem Avrupa da hem bizde
güvenlik personellerinde lisans
zorunluluğu bulunmakta ancak;
Avrupa’da ihtisas sahibi kişiler
ekstra güvenlik eğitimleri alarak
farklı sektörlerde hizmet vere-
biliyorlar. Son yılların verilerine
göre Türkiye istihdam açısından
İngiltere’yi takip ediyor. Ancak
yine bu raporlarda Türkiye’de
özel güvenlik elemanı sayısının
çokluğuna rağmen düşük ücret
politikası nedeniyle Avrupa ile
karşılaştırıldığında sektörün
yıllık cirosunun düşük olduğu
belirtiliyor. Dolayısıyla Türkiye’de
çalışma koşulları olgunlaştıkça
sektör olarak Avrupa’dan başarılı
olmamız çok mümkün.
Günümüz
Türkiye’sinde,
toplumsal farklılıklar,
gelir düzeylerindeki
farklar, terörizm v.s.
gibi etkenlerin beslediği
suç oranlarındaki
artış profesyonel
özel güvenlik hizmet
alımında taleplerin
artmasına sebep
oldu.
30. 24 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
P
ersonellerimizin eğitimi-
ne ve gelişimine önem
veriyoruz
Müşteriye saygı ve
kalite anlayışı ile eğitime
olan inançlarının yanında firmayı
başarıya götüren en önemli gücün,
şirkete ailevi duygular ile bağlı, en
zor koşullarda dahi görevini üstün
bir performansla yerine getirme
sorumluluğunda olan 1500’ün
üzerindeki çalışan ordusu olduğu-
nu belirten Arzu Tuncer, kurum-
sal gelişimin kişisel gelişimden
kaynaklandığını bu nedenle her bir
personelinin eğitim ve gelişimine
büyük bir titizlikle yaklaştıklarını
ifade etti. Eğitim konusuna sosyal
sorumluluk olarak yaklaştıklarının
altını çizen Tuncer, 2016 yılında
çalışanlarına toplam 86.209 saat-
lik eğitim verdiklerini söyleyerek,
eğitimin Bantaş çalışanları için bir
yaşam tarzına dönüştürüldüğünü
dile getirdi. Personele 360 derece
gelişim imkânı sunulduğunu,
BANTAŞ’ın tüm şubelerinde, bölge
ve Genel Müdürlük yönetim kadro-
larında görev alan, konularında uz-
man kadroların tamamının kurum
içi kariyer gelişim performansları
ile “Bantaş Okulu”nda yetiştiğini
ifade eden Tuncer, Bantaş’ın insan
kaynağına yatırım performansı, yur-
tiçi ve yurtdışındaki birçok kurum
tarafından referans ve incelenmeye
değer bulunduğunu belirtti.
Güvenlik ve risk yönetiminde
son teknolojiyi kullanıyoruz
Bantaş’ın teknolojik altyapısı ile
operasyonlarında kesintisiz bir
otomasyon zinciri oluşturduklarını
vurgulayan Tuncer, müşteri sipa-
rişlerinin hizmet tamamlanıncaya
kadar anlık olarak takip edildiğini
ve kayıt altına alındığını ifade etti.
Tuncer, güvenlik ve risk yönetimi
alanında da teknolojiyi yoğun
olarak kullandıklarını, sahada
taşınan yüksek hacim ve değerler-
deki yüklerin anlık olarak takibinin,
taşımayı yapan zırhlı araçların ve
üzerindeki donanımların denetim
altında bulundurulması ihtiyacı
nedeniyle, özellikle zırhlı araçlar
üzerinde çok sayıda güvenlik siste-
mi ve uygulamasını geliştirdiklerini
söyledi. Bantaş’ın güçlü teknolojik
alt yapısı ve kalifiye personeli ile
her geçen gün kendi başarılarını
daha da ileriye taşımak için var
gücüyle çalıştığını ifade eden
Tuncer, teknoloji, optimizasyon,
risk önleme ve kalite iyileştirme
konsantrasyonu sayesinde onlarca
proje üzerinde de çalışmalarını
sürdürdüklerini dile getirdi.
Bantaş dünya ülkelerine
ilham oluyor
Uluslararası standartlarda yapılan-
mış 50 Nakit Merkezi ve 400 zırhlı
araç ile Türkiye’nin ve KKTC’nin
tamamına nakit taşıma ve nakit
işleme/saklama alanlarında hizmet
verdiklerini ifade eden Tuncer,
firmanın başarısının uluslararası
alanda da dikkat çektiğini, yurt dı-
şından danışmanlık hizmeti almak
için kendileri ile iletişime geçildiğini
ifade etti. Bu kapsamda Bantaş’ın,
Suudi Arabistan’da 8 bankanın bir
araya gelerek oluşturduğu SANİD
Projesi’nin danışmanlığını yürüte-
rek, sektöre referans olan deneyim-
lerini uluslararası alanda paylaşma-
ya başladıklarını belirten Tuncer, bu
deneyim sonrası bir Doğu Avrupa
ülkesinde ticari bir bankanın
bünyesindeki nakit operasyonları
yeteneğini ticarileştirme girişimine
destek sağladıklarını ve hâlihazırda
bir Batı Afrika Ülkesinde Merkez
Bankası’nın himayesinde yürütülen
benzer proje için bir banka grubu
ile görüşmelerinin devam ettiğini
dile getirdi.
İnsan kaynağına ve teknolojiye yapmış olduğu yatırımlardan
aldığı güç ile hızla ilerleyen Bantaş, 2016 yılında da
hedeflenenin çok üzerinde büyüme ve gelişme ile istikrarlı
büyümesini devam ettirdi. Bantaş İnsan Kaynakları Müdürü
Arzu TUNCER başarının ardındaki sırları anlattı.
BANTAŞ NAKİT VE KIYMETLİ MAL TAŞIMA VE GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.
“Eğitim bizim için yaşam tarzıdır”
KAPAK KONUSU PARA VE KIYMETLİ EŞYA TAŞIMA FAALİYETLERİ
Arzu TUNCER
31.
32. 26 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
FOKUS ENDÜSTRİYEL TESİS GÜVENLİĞİ
B
ilişim çağını yaşayan
dünyamızda bilgi tek-
nolojilerinin ve sistem-
lerinin hızlı bir gelişim
ve değişim göstermesi
bu alandaki bilgi dolaşımını ve
paylaşımını artırdığı gibi bireylerin
ve kurumların yanında ülkelerin,
askeri, ekonomik, teknolojik ve
kritik altyapılarına karşı siber sal-
dırıların artmasına da yol açtı. Bu
saldırılara engel olabilecek veya
karşı koyabilecek çalışmalara
ve planlamalara duyulan ihtiyaç
günümüzde büyük önem taşıyor.
Uluslararası savaşlar artık siber
ortamda gerçekleşmekte ve
bilgisayarlar etki altına alınarak
ülke ve kişilere ait bilgiler bir
tehdit unsuru olarak kullanılmak-
tadır. Siber güvenlik, internetin
üzerinde var olduğu fiziksel
altyapıya karşı gelebilecek tehdit-
lerden ibaretken sonraları zararlı
kodlar ve virüslerin üretilmesi
ve yaygınlaşmasıyla tehlikenin
düzeyi de artmaya başlamıştır.
Bu yüzden kamu kurumlarındaki
veri tabanları ve gizli bilgilerden,
enerji santrallerine, su dağıtım
şebekelerinden, iletişim ağlarına
ve ulaşım sistemlerine kadar
birçok kamusal hizmet alanları
tehlike altına girmiştir.
İnternet ortamında olayların
saniyeler içinde meydana geldiği
düşünüldüğünde, etkin ve güçlü
savunma sistemleri kurulmasının,
farkındalık ve bilinç oluşturulma-
sının önemi ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizin siber güvenlik perfor-
mansının daha sağlıklı tespiti
için, sadece meydana gelen
olaylara ilişkin verilerin tutulma-
sının yanında sosyal ve ekono-
mik yönden de değerlendirme
yapılması gerekmektedir. Siber
güvenlik, 21. yüzyılda ulusal
güvenliğin en yeni sorunu olarak,
sınırları tanımlanamayacak kadar
geniş ve bir o kadar da karmaşık
bir alana dönüşmüştür. Siber
savaş, uluslararası ilişkilerde
bilgisayar ve iletişim teknolojisini
saldırı ve savunma amaçlı olarak
kullanmaktadır. Her geçen gün
teknolojinin ve bu teknolojilere
erişilebilirliğin artmasıyla insanla-
rın ekonomik, sosyal, ve kişisel
bütün eylemleri siber ortamda
bir arşiv haline dönüşmüş, kötü
niyetli faaliyetler bu ortamdaki
bilgilerin hırsızları olmuştur. Bu
noktada güvenlik ihtiyacı ortaya
çıkmıştır. Gerek kişilerin gerekse
kurumların siber güvenliği, bilgile-
rin ve sırların korunması, alınacak
önlemlerin erken uyarı sistemleri
ve elektronik güvenlik ile enteg-
rasyonunu zorunlu kılmaktadır.
Siber güvenlik, bilgi güvenliğinden
operasyon güvenliğine ve bilgi-
sayar sistemlerinin güvenliğine
kadar birçok farklı kavramı kap-
Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı-CEO
CSG CİTY SECURİTY GROUP
Endüstriyel tesislerde
siber güvenlik
Siber saldırılarla bir bilgisayar kullanıcısının banka hesap
bilgileri elde edebileceği gibi bir ülkenin askeri ve politik
sırlarına ulaşılması, finans merkezleri, enerji tesisleri,
ulaştırma ve iletişim sistemleri ve hastanelerin çalışamaz
hale getirilmesi de mümkündür.
33. Mart 2017 GüvenlikYönetimi n 27
sar. Siber güvenlik aynı zamanda
farklı hedef kitleleri için farklı
anlamlara gelir. Bireyler açısından
bu kavram kendini güvenli his-
setmek, kişisel verileri ve gizliliği
korumak demektir. Kurumlar
açısından siber güvenlik, işle
ilgili kritik öneme sahip işlevlerin
kullanılabilir olmasını, operasyon
ve bilgi güvenliği sayesinde gizli
verilerin korunmasını sağlamak
demektir. Devletler açısından ise
vatandaşların, kurumların, kritik
altyapının ve devlete ait bilgisayar
sistemlerinin saldırılara ya da veri-
lerin çalınmasına karşı korunması
anlamına gelmektedir. Bilgi toplu-
mu olma yolunda çaba sarf eden
Türkiye, gerekli altyapıyı kurarak
ve önlemleri alarak siber uzayın
güvenliğini, kritik altyapıların daya-
naklılığını ve koruma sürekliliğini
sağlamalıdır. 21.yüzyılın yaşa-
dığımız ilk on yılı, “siber savaş”
olgusunun ortaya çıktığı ve gele-
ceğe yönelik risklerin evrimleştiği
sıra dışı bir zaman olarak tarihe
geçecektir. Bu evrim ve çevresini
saran tehlikelere karşı ülkemizin
siber güvenliğini sağlamak için
etkin önlemler alması gerekmek-
tedir. Ülkemizde Siber Saldırılara
karşı etkin bir koruma ağı oluştu-
rabilecek nitelikte uzmanlaşmış
elemanların olmaması büyük risk
ve zafiyet yaratmaktadır. Bilgi ve
iletişim sistemleri üzerinde ger-
çekleştirilen siber saldırıların hızla
arttığı ülkemizde güçlü bir güvenlik
stratejisinin ortaya konulması
gerekmektedir.
Siber saldırılarla bir bilgisayar
kullanıcısının banka hesap bilgileri
elde edebileceği gibi bir ülkenin
askeri ve politik sırlarına ulaşılma-
sı, finans merkezleri, enerji tesis-
leri, ulaştırma ve iletişim sistemle-
ri ve hastanelerin çalışamaz hale
getirilmesi de mümkündür.
Siber savaş, BM Terimler Söz-
lüğünde bilgisayar sistemlerinin
düşman sistemlerine zarar vermek
veya yok etmek amacıyla kulla-
nıldığı savaş tipi olarak tanımlan-
maktadır. Bilişim teknolojilerinin
oluşturduğu bir kavram olarak ge-
leneksel savaşlardan farklı olsa da
yine de yıkıcı ve ölümcül zararlar
verebilmektedir. Elektronik iletişim
ve internetin bir ülkenin iletişim
sistemi, güç kaynakları, ulaşım
sistemi ve benzeri sistemlerini
bozması veya çökertmesi olarak
da tanımlanmaktadır. Bu iki tanım-
dan hareketle siber savaş “Dev-
letler veya devlet benzeri aktörler
tarafından gerçekleştirilen, kritik
ulusal altyapıları, askeri sistemleri
veya ülke için önemli endüstriyel
yapıyı tehdit eden, simetrik veya
asimetrik, saldırı veya savunma
amaçlı dijital ağ faaliyetleri” olarak
açıklanabilir.
Ulusal siber güvenliğin
sağlanmasına stratejik bakış
Kritik altyapıların bilişim ve bilgi
sistemlerine bağımlılığı her geçen
gün artmaktadır. Dolayısıyla bilişim
ve bilgi sistemlerinin güvenliği sa-
dece bilgi ve iletişim teknolojilerini
değil hayatın her alanını ilgilendi-
ren bir boyut ve öneme sahiptir.
Bilgi güvenliği; bilginin gizliliğinin,
bütünlüğünün ve erişilebilirliğinin
güvence altına alınması demek-
tir. Bilgi güvenliği; bilgiye sürekli
olarak erişilebilirliğin sağlandığı
bir ortamda bilginin saklanması,
göndericisinden alıcısına kadar
gizlilik içerisinde (mahremiyeti ko-
runarak), bozulmadan, değişikliğe
uğramadan ve başkaları tarafından
ele geçirilmeden bütünlüğünün
sağlanması ve güvenli bir şekilde
iletilmesi süreci olarak tanım-
lanmaktadır. Teknik, ekonomik,
siyasal ve sosyal etkileri açısından
gerek bireysel, gerek kurumsal ve
gerekse ülke boyutunda topyekün
bir yaklaşım ve hassasiyet gerek-
tiren bilgi güvenliği kavramı buna
ilişkin bir kültür oluşturulmasını da
gerekli kılmaktadır. Bilgi güvenliği
kültürü olmayan toplumların güven-
de olması ve bilgi toplumu olması
mümkün olmayacaktır.
Bilgi güvenliği kültürü, ülke güven-
liği açısından da çok önemlidir;
çünkü artık ülkeler arası savaşlar
cephelerin yanında siber dünyada
da yapılmaya başlanmıştır.
Siber saldırılara karşı yasal bir
çerçeve ve kamu bilinci oluşturula-
rak bireylerin, şirketlerin ve kamu
kurumlarının kullandıkları sistemle-
rin güvenliği sağlamlaştırılmalıdır.
Yakın gelecekte çıkabilecek büyük
bir savaşta ilk mermi internette
Siber güvenlik, bilişim teknolojilerinin
yaygınlaşması ve internet kullanımının artmasıyla
beraber ulusal güvenlik stratejilerinde yer almaya
başlamıştır. Bu kapsamda başta gelişmiş ülkeler olmak
üzere pek çok ülke ve NATO, AB gibi uluslararası
kuruluşlar siber güvenlik stratejileri üretmiştir.
Osman ÖZTÜRK
34. 28 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
atılacaktır. Büyük devletler, çok
uzak mesafelerden, hiç görünme-
den milyonlarca hatta milyarlarca
zarara uğrayabilmektedirler. Si-
ber savaşların mükemmel silah-
ları olan süper bilgisayar virüsle-
rinin 2004 yılından bu yana aktif
olduğu ve operasyonlar yaptığı
söylenmektedir. Olası bir siber
savaşta etkin savunma yapılabil-
mesi; siber güvenlik olgusunun
iyi kavranması ve değerlendiril-
mesi ile mümkün olacaktır.
Ulusal ve uluslararası alanda
faaliyet gösteren siber suç ör-
gütleriyle, yasalar doğrultusunda
mücadele etmek için teknoloji ve
insan kaynaklarına sahip olmak
gereklidir. Siber güvenlik, bilişim
teknolojilerinin yaygınlaşması ve
internet kullanımının artmasıyla
beraber ulusal güvenlik strateji-
lerinde yer almaya başlamıştır.
Bu kapsamda başta gelişmiş
ülkeler olmak üzere pek çok ülke
ve NATO, AB gibi uluslararası
kuruluşlar siber güvenlik strateji-
leri üretmiştir. 19 ülkenin ulusal
siber güvenlik stratejileri üzerin-
de yapılan inceleme sonucunda
strateji belgelerinde şu ortak
hedeflere değinildiği görülmek-
tedir (Luiijf ve diğ.’den aktaran
Klimburg, 2012: 56):
Güvenli, saldırılara karşı
dayanıklı ve güvenilir bir siber
alanın sağlanması.
Bilişim sistemleri vasıtasıyla
ekonomik ve sosyal refahın,
güvenli iş ortamı ve ekonomik
büyümenin teşvik edilmesi.
Bilişim ve iletişim teknolojile-
rinin barındırdığı risklerin kontrol
altında tutulması.
Bilişim altyapılarının dirençli
hale getirilmesi.
Klimburg (2012), ulusal siber
güvenlik stratejisi düşünülürken
göz önünde bulundurulması gere-
ken beş alan olduğunu belirt-
mektedir. Mevcut siber güvenlik
stratejilerine bakıldığında bu
alanların işlendiği görülmektedir.
Kritik altyapıların korunması ön-
celikli olarak ulusal çapta bir risk
analizinin yapılarak, risk faktörleri-
nin düzenli olarak güncellenmesini
gerektirmektedir. İkinci olarak
kritik altyapılara yönelik standart-
lar geliştirilerek gerekirse kanunlar
aracılığıyla özel ve kamuya ait
kritik altyapıların bu standartlara
kavuşturulması gerekmektedir.
Beşinci alan siber diplomasi ve
internetin yönetimidir. Daha önce
belirtildiği gibi uluslararası hukukta
siber alana özgü bağlayıcı nitelikte
bir metin bulunmamaktadır. Siber
alan yeni şekillenmekte olduğun-
dan, özellikle güçlü devletler bu
yeni alana ilişkin kuralların kendi
ulusal çıkarlarıyla paralel olması
için sürekli girişimlerde bulunmak-
tadır.
Ülke olarak bilişim altyapılarına ve
internete olan bağımlılığımız art-
makta ve buna bağlı olarak siber
alanda taşıdığımız risklerimiz de
giderek büyümektedir. Siber tehdi-
di doğru ölçebilmek ve strateji ge-
liştirebilmek için öncelikle gözlem,
takip, analiz ve öngörü yeteneği
olan birimlere ihtiyaç vardır. Siber
güvenliğin sadece internet güvenli-
ğini değil tüm iletişim altyapılarını
kapsayan geniş bir kavram olması
nedeniyle sonraki adım olarak çok
sektörlü bir yaklaşımla ulusal siber
güvenlik politikasının belirlenmesi
gerekmektedir. Ülkemizin ciddi bir
siber saldırıya maruz kalmamasını,
terör örgütlerinin bu potansiyelle-
rinin olmadığı şeklinde değerlen-
dirmek yanlış olacaktır. Bu yüzden
pasif savunma alanında yapılan-
ların yanında aktif savunmaya da
yönelik tedbirler alınmalıdır. Siber
güvenlik alanında tedbirler gelişti-
rirken güvenlik-demokrasi, fayda-
maliyet dengelerinin gözetilmesi
gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
İnsan unsuru, güvenlikle alakalı
pek çok alanda olduğu gibi siber
güvenlikte de en önemli etken
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir
sistemde ne kadar güvenlik önlemi
alınmış olursa olsun, dikkatsiz bir
kullanıcının sebep olacağı açıklara
yakalanma riski her zaman vardır.
Kurumsal olarak alınacak küçük
önlemler, ulusal siber güvenli-
ğe önemli katkılar yapabilecek
niteliktedir. Bu önlemlerden birisi
kamu ve özel kurumlarda başla-
tılan bilişim projelerine güvenlik
ayağının eklenmesidir. Güvenliğin
geri planda bırakıldığı bir sistemin
sonradan güvenli hale getirilmesi
daha zor olacak ve istenilen ölçüde
de başarı sağlanamayacaktır.
Kurumların gerek normal kullanı-
cıları gerekse bilgi-işlem personeli
için standart çalışma politikaları
belirlemeleri ve bu standartların uy-
gulanmasını denetlemeleri sistem-
lerin güvenliğine yönelik tehditlerin
önemli bir kısmını ortadan kaldıra-
caktır.
En önemlisi de, özellikle kamuda ve
kritik sektörlerde kullanılan dona-
nım ve yazılımların test edilmiş ve
güvenlik açıkları kapatılmış olmaları
gerekmektedir. Sistemlerin temel
öğesi olan donanım ve yazılımlarda
olabilecek açıklar, alınacak ön-
lemleri daha baştan işlevsiz hâle
getirecektir.
İnsan unsuru, güvenlikle alakalı pek çok
alanda olduğu gibi siber güvenlikte de en önemli
etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir sistemde
ne kadar güvenlik önlemi alınmış olursa olsun,
dikkatsiz bir kullanıcının sebep olacağı açıklara
yakalanma riski her zaman vardır.
FOKUS ENDÜSTRİYEL TESİS GÜVENLİĞİ
35.
36. 30 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
S
ağlam A.Ş Yönetim
Kurulu başkanı Mu-
zaffer Sağlam, 1994
yılından 2010 yılına
kadar ABD menşeili
ürünlerin ithalatını yaparak yurt
içi satış ve montajlarını yapmak-
taydı. Bu durumun ülke ekono-
misinde bir eksiklik olduğunu
görerek yerli bir sistemin gerek-
liliğine inanıp ARGE projesini
TUBİTAK desteği ile başlatmıştır.
2 yıllık ARGE sürecinde dünyada
bilinen ve uygunluk belgesine
sahip diğer ürünlerden üstün
özelliklere sahip performansı
arttırılmış, kolay kurulum ve kolay
periyodik bakım yapılabilen dün-
yanın en ekonomik, en güvenilir
sistemini geliştirmiştir. ARGE
sürecindeki bir başka çıktısı ise F
tipi taşınabilir yangın söndürücü
cihazlarda ülkemizdeki uygunluk
belgeli ilk üründür. Bu tip ürünleri
test ederek uygunluk sertifikası
veren İngiliz BRE-GLOBAL LPCB
kuruluşu tarafından LPS:12.23
standardına göre yangın deneyleri
gerçekleştirilerek sistemin per-
formansı, kalitesi ve uygunluğu
belgelendirilmiştir. Bu testler ile
ülkemize uluslararası akredite bir
yangın laboratuarı da kazandırıl-
mıştır.
Defender davlumbaz söndürme
sistemi nedir?
Riskler: Endüstriyel mutfaklarda
yoğun şekilde gıda pişirilme-
sinden dolayı yağ buharı mey-
dana gelmekte ve yağ buharı
davlumbazın tahliye kanalı ile
mutfak dışına egzoz edilmekte-
dir. Davlumbaz filtresi ve tahliye
kanalında zaman içerisinde atık
yağ buharı yapışarak tutuşması
son derece kolay bir yangın yükü
haline gelmektedir. Aynı zamanda
endüstriyel mutfaklarda kulla-
nılmakta olan pişirme cihazları
(fritöz, wok, plate, kömür ızgara,
gaz ocakları vb. ki en önemlisi
fritözlerdir.) yangın açısından bü-
yük risk taşımaktadırlar. Bir fritöz
içerisindeki (20-55 litre) pişirme
yağı kullanım süresine bağlı ola-
rak >360 ºC’de otomatik olarak
tutuşmaktadır. Pişirme cihazı
arızası ya da kullanıcı hatası ne-
deni ile bu tip cihazlarda sıklıkla
yangın çıkmakta olup Sentetik/
Protein esaslı söndürme mad-
deleri veya bilinen kuru kimyevi
tozlu cihazlarla bu tip yangınların
söndürülmesi imkânsız olup ve
hatta yangının kontrolden çıkarak
yayılmasına neden olmaktadır.
Pişirme cihazlarındaki bir yangın
en fazla 90 saniye içerisinde dav-
SAĞLAM YANGIN GÜVENLİK ELEKTRONİK SİSTEMLER A.Ş
Endüstriyel tesislerde yangın riski
Pişirme cihazlarındaki bir yangın en fazla 90 saniye içerisinde
davlumbaz filtresi ve tahliye kanalına yayılmakta olup
kontrol edilmesi imkânsız hale gelmektedir. Bu durumda bir
yangın itfaiye tarafından söndürülse bile mutfağın göreceği
zarar kabul edilemez boyutlardadır.
FOKUS ENDÜSTRİYEL TESİS GÜVENLİĞİ
37. Mart 2017 GüvenlikYönetimi n 31
lumbaz filtresi ve tahliye kanalına
yayılmakta olup kontrol edilmesi
imkânsız hale gelmektedir. Bu du-
rumda bir yangın itfaiye tarafından
söndürülse bile mutfağın göreceği
zarar kabul edilemez boyutlarda-
dır. Bütün pişirme cihazları zarar
görmekte ve ortamdaki bütün
gıdalar atılmak zorundadır. Mutfa-
ğın tekrar işler hale gelmesi uzun
bir süre almaktadır. Bu durum
işletmeler için itibar ve ticari kayıp
nedenidir.
Önlem: Defender Davlumbaz
söndürme sistemi bu tip yangınla-
rı söndürmenin en etkili yoludur.
Yangın riski olan mahallere yerleş-
tirilen eriyebilir metal dedektörler
ile yangın hızlı bir şekilde mekanik
olarak algılanıp, otomatik aktivas-
yon sağlanmakta ve püskürtme
nozullarından Potasyum karbonat
esaslı kimyasal söndürme sıvısı
püskürtülerek yangın hızlı bir şe-
kilde söndürülmektedir. Kullanıcı
istediği anda manuel olarak da
sistemi devreye alabilir. Sistem
aktivasyonu ile beraber pişir-
me cihazlarının gaz ve elektrik
enerjisi kesilerek, havalandırma
fanları kapatılmakta, yangın ihbar
paneline alarm sinyali gönderil-
mektedir. Bu aktivasyon prosedürü
ile endüstriyel mutfaklarda yangın
güvenliği mükemmel bir şekilde
sağlanmaktadır. Yangın sonrası
mutfaklarda herhangi bir hasar/
zarar meydana gelmemekte olup
sıcak su ile ortam temizlenerek
“maksimum bir saat” içinde gıda
üretimine devam edilebilmektedir.
Defender Davlumbaz
Söndürme Sistemi %100 Yerli
üretimdir
Sistemin bütün bileşenlerinin
tasarımı ve üretimi %100 yerlidir.
Geliştirilen Defender Davlumbaz
söndürme sistemi 4 önemli üstün
özelliği ile en rekabetçi sistem
özelliği taşımaktadır.
Çok az sayıda parçaya sahiptir.
(Arıza olasılığı yok denecek kadar
azdır)
Performansı arttırılmış nozullar
ile maksimum kaplama alanı elde
edilmiştir.
Paralel sistem dizaynı ile çok
büyük pişirme guruplarına adap-
tasyon sağlanmıştır.
Periyodik bakımları ekonomik
ve hızlı bir şekilde yapılabilmekte-
dir. (1 Saat)
Otomatik / manuel aktivasyo-
nu birleştirilerek montaj kolaylığı
sağlanmıştır.
Bugün Defender davlumbaz
söndürme sistemi dünyadaki bili-
nen 4 markadan birisi olup reka-
betçi özelliği ile yurtiçi ve yurtdışı
pazarlarda talep görmektedir.
Ayrıca LPCB sertifikasyonunun
kabul gördüğü tüm AB ülkeleri ile
Avustralya kıtası firmamızın ihracat
pazarları arasında yer almaktadır.
Davlumbaz Söndürme Sistemi
alınırken dikkat edilmesi gere-
kenler
Uygunluk belgesi olmayan
sistemler asla kullanılmamalıdır
(LPCB12.23/UL300/ISO15371).
Üreticinin hidrolik hesap uygun-
luk beyanı olmalıdır.
Boşaltım hattı borularının pas-
lanmaz çelik borularla yapılmalıdır.
Sistemin montajı sonrası
pişirme cihazları yerlerinden oynatıl-
mamalı yerleri değiştirilmemelidir.
Zorunlu hallerde montaj firmasın-
dan revizyon istenmelidir.
Davlumbaz filtreleri ve
tahliye kanalı periyodik olarak
temizlenmelidir.
Yasal zorunluluk olarak
söndürme sisteminin her
6 ayda bir periyodik bakımları
yapılmalıdır.
Tutuşma sonrası 20 sn 60 saniye 90 Saniye 120 saniye
Söndürme Sistemi olmayan bir fritözdeki yangını gelişimi
10 Saniye 20 Saniye 30 Saniye (aktivasyon) 33 Saniyede Sönmüş Fritöz
Defender Davlumbaz Söndürme Sisteminin Performansı
38. 32 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
E
nerji santrali gibi üst dü-
zeyde önemli veya kim-
yasal madde fabrikası
gibi üretim esnasındaki
koşullar açısından tehli-
keli, ya da bir kaza anında büyük
can ve mal kaybı oluşabilecek
tesislerin hem iyi korunması hem
de kritik proseslerinin çok iyi
monitörlenmesi gerekir. Bu kadar
üst seviyede öneme haiz yerler-
de günümüzde birçok elektronik
sistem ile monitörleme yapılabil-
mekte daha ötesi akıllı sistem ve
yazılımlar ile tehlikeler önceden
farkedilebilmekte, felaketler ön-
lenebilmektedir. Bu tip yerlerde
olması gereken sistemler yüksek
standartta olmalı ve şu minimum
şartları sağlamalıdır:
Proses alanının kesintisiz
izlenmesi ve dokümantasyon
altına alınması
Kullanılan kameraların kararlı
çalışması, iki ardışık hata arası
zaman (MTBF) değerinin yüksek,
7/24 arızasız çalışabilecek yapı-
da olması
Nem ve sıcaklık gibi ağır ko-
şullar altında dahi kararlı yapısı-
nın bozulmaması
Mobotıx olarak bu tip kritik
tesislerde yıllardır çözümler sun-
maktayız. Tecrübelerimiz şunu
gösteriyor ki kararlı çalışan kame-
ralarımız ve her sene yenilikler
ile güncellediğimiz akıllı video
çözümlerimiz ile hem kesintisiz
monitörleme hem de tehlikeleri
önleme açısından büyük katma
değer sağlayıp geri dönülemez
zararları önlemekteyiz. Dünyanın
en büyük petrokimya tesislerinde,
diğer kimyasal madde tesisle-
rinde, çimento fabrikalarında,
fırınların yanma pencerelerinde,
demir çelik tesislerinde, şalt sa-
halarında sıkça tercih edilmemiz
bu maliyetler ile yakından ilgilidir.
Bu alanda termal teknolojiyi de
bu tip kritik tesislerde daha yay-
gın kullanılmaya başladık. Termal
sensörlerimiz ile makinaların aşırı
ısınmalarını, kablo tavalarındaki
ve şalt sahalarındaki ısınmaları
yangına yol açmadan fark edip
otomatik alarmlayabiliyor; hatta
otomasyon altyapımız sayesinde
soğutmayı da başlatabiliyoruz.
Atık kağıt fabrikalarında, sant-
rallerde kül içindeki aktif ateşi
algılama gibi bir sürü çözümü
termal sensörlü kameralarımız ve
arkasında çalışan kamera içinde
entegre yazılımlarımız ile gerçek-
leştirmekteyiz. Buradaki ana mo-
tivasyon kaza anındaki zararların
termal teknolojinin maliyetinin de
çok üstünde olması ve önlenmesi
için en üst seviyedeki teknolojinin
kullanılma gereksinimi olmak-
tadır. Aynı sistem içinde hem
tesisin çevre ve genel güvenliğini,
hem proses dokümantasyonu-
nu, kritik noktalardaki alarmları
yapabiliyor ve tek marka altında
anahtar çözüm sunmuş oluyoruz.
Sonuç itibariyle tek sistem içinde
tesisin çevre güvenliğinden,
proses dokümantasyonuna,
kritik noktalardaki makina ve can
güvenliğinin termal teknoloji ile
korunmasına kadar, aşırı nemli
ve sıcak ortamlarda dahi kararlı
çalışan bir sistem ile Mobotıx,
olarak kritik tesislerdeki çözüm-
lerde yol gösterici bir rol oyna-
maktayız.
Engin ŞAHİN / İş Geliştirme Yöneticisi
MOBOTIX AG
Endüstriyel tesislerde güvenlik
ve görüntüleme
Üst seviyede öneme haiz yerlerde günümüzde birçok
elektronik sistem ile monitörleme yapılabilmekte daha
ötesi akıllı sistem ve yazılımlar ile tehlikeler önceden
farkedilebilmekte, felaketler önlenebilmektedir.
Engin ŞAHİN
FOKUS ENDÜSTRİYEL TESİS GÜVENLİĞİ
39.
40. 34 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
Osmanlı’daki Solaklar padişahın güvenliğinden
sorumluydular. Törenlerde ve seferlerde padişahın
atının sağ yanında yürürlerdi. Yeniçeri Ocağı içinden,
bu özel göreve 60, 61, 62, 63.ortalardan seçim yapılır ve
yeniçerilerin güçlü, gösterişli, cesur olanları seçilirdi.
Ö
zellikle sinema
filmlerinde karşı-
mıza sıklıkla çıkan
ve artık zihnimize
kazınmış görüntü-
leri ile koruma görevlileri: Koyu
renk takım elbise, siyah gözlük,
kulaklık ve sert yüz ifadesi ile
el tetikte her an atışa hazır
bir duruş. Aslında bu duruşun
ilk temsilcileri Osmanlı’daki
“Solaklar”dı. Padişahın güvenli-
ğinden sorumluydular. Törenlerde
ve seferlerde padişahın atının
sağ yanında yürürlerdi. Yeniçeri
Ocağı içinden, bu özel göreve
60, 61, 62, 63.ortalardan seçim
yapılır ve yeniçerilerin güçlü,
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
Özlem DUYAR / Güvenlik Danışmanı
ELDEM ÖZEL GÜVENLİK VE KORUMA HİZMETLERİ LTD. ŞTİ.
Duvarları olmayan labirentte yaşam
yakın korumalar
41. gösterişli, cesur olanları seçilirdi.
Solaklar seferde veya seyahatte
padişah maiyetinde daima yayları
gerili ve okları hazır olarak yürür-
lerdi. Yakın korumaların hareket
tarzı olan eli tetikte dolaşmayı,
Osmanlı Padişahı’nı korumakla
yükümlü Solaklar, 500 sene
önce uygulamışlardı. Padişah
sefere çıktığında birlikten 400
solak çember şeklinde çevresini
sarardı. Bu 400’ün içinden iki
solak padişahın yanından asla
ayrılamazdı. Ayrıca 4 Solakbaşı,
4 odabaşı ve 4 solak kethüdasın-
dan oluşan 12 solak padişahın
atı çevresinde bulunurdu. Bu 12
Solağın mevcudiyetinin sebebi
sarp bir alandan ya da suyun
içinden geçerken atın ürkme
olasılığına karşı her türlü önlemin
alınmasıydı.
Özellikle savaşlarda ve seferlerde
kurulan bu kapsamlı koruma hat-
tını geçmek için devlet erkanın-
dan üst rütbeli olmak bile yeterli
değildi. Solakların izni olmadan
padişah huzuruna çıkabilen tek
kişi Sadrazamdı. Solakların bağlı
bulunduğu Osmanlı askeri gücü-
nün elit birliği olan Yeniçeriler I.
Murad zamanında kuruldu. Ama
ne yazık ki 36 Osmanlı Padişahı
içinde suikasta kurban giden tek
padişah ta I. Murad oldu.
Bodyguard beden korumasıdır
Ülkemizde ‘Bakış Açısı’ adıyla
gösterime giren Matthew Fox,
Dennis Quaid ve William Hurt’un
oynadığı ‘Vantage Point’, Ame-
rikan Başkanına düzenlenen
suikast girişimi üzerine kurulu bir
hikayeyi anlatıyor. Filmin özel-
liklerinden birisi, suikast anının
beş farklı tanığın gözünden sıra
sıra izleyiciye aktarılıyor olması.
Bu film, belki de mesleki açıdan
yakın korumaların en çok etkilen-
diği film olabilir. Nedeni derseniz:
Filmin, o siyah gözlük camlarının
arkasındaki farklı gözlerin farklı
açılardan aynı anı; durum-kişi ve
olayları nasıl algıladığı ve verdik-
leri tepkilerin konusunu çok iyi
işlemesi. Eğer bir yakın koruma
iseniz: gözünüz her yerde, herke-
sin ve her hareketliliğin üzerin-
dedir. Herhangi biri, potansiyel
bir saldırgan haline dönüşebilir:
Kuzu postuna bürünmüş, kurt
misali! Dikkat, özen, hassasiyet,
hız, ataklık, akılcı yaklaşımlar ve
daha bir çok özellik isteyen bu
meslek için pek çok yanlış algıla-
ma toplumda yerleşmiş durumda.
Çünkü yaşanan tatsız olaylar var.
“Bodyguard” olarak tabir edilen
ve gerçek anlamı ile “bodygu-
ard” olmayan kişiler, bu algıları
oluşturmuş durumda. Elbette
hiçbir emeği küçümsememek
gerekir. Ancak, özellikle eğlence
mekânlarında yaşanan, her biri-
mizin okuduğu, duyduğu, gördüğü
ve belki de bizzat yaşadığı tatsız
olaylar, bu algıların ilk basamak-
ları. Bodyguard, beden koruma-
sıdır. Oysa ki bir mekan girişinde
iseniz kapı korumasındasınızdır.
Ve ister istemez yüzlerce kişi ile
muhatap olursunuz. Beden koru-
masında ise tüm işiniz bir kişidir.
O kişiye yönelen her tehlikeyi
önlemek ve onu korumak asli
vazifenizdir. Durup ta birilerini
itip kakmaz, ağız dalaşına girmez
ve hatta fiziksel şiddet uygula-
mazsınız. Çünkü ana işiniz tabir
yerinde ise dövüşmek değildir. Bu
iş dövüşmekten, iri ve kaslı bir
bedene sahip olmaktan çok daha
öte, çok daha önemli değer ve
becerileri içinde barındırır.
VIP koruma olmak için neler
gereklidir?
Yalnızca bir güvenlik mensubu
olmanız, yakın koruma eğitimi ve/
veya özel güvenlik görevlisi kimlik
kartı almış olmanız da yakın koru-
ma olmak için yeterli değildir.
Bulunduğunuz coğrafyayı çok iyi
tanımanız, insanların özelliklerini
ve yaşayış tarzlarını bilmeniz,
güncel tüm olayları, siyasi ve eko-
nomik gelişmeler de dâhil olmak
üzere toplumu izliyor ve biliyor
olmanız gerekmektedir. İnsan-
ların beden dilini okuyor olmalı
ve bir bakıştan dahi bir sayfa
dolusu zihinsel analiz yapabiliyor
olmalısınız. Bunların hepsindeki
başarı, elbette yakın koruma
olarak seçilen kişilerin, hem
alacağı eğitimlerin hem de kendi
kişisel özelliklerinden kaynaklı
bir araya gelişin sonucu. İnsan
hakları, iletişim, beden dili, göz
okuma, öfke kontrolü, stres ile
baş etme ve stres altında karar
verme, kriz yönetimi, diksiyon,
suç ve suçlu profili, terörizmle
mücadele, suikastlerin analizi,
yakın koruma teknikleri, keşif
çalışmaları, program hazırlama ve
VIP koruma olmanız için; bulunduğunuz
coğrafyayı çok iyi tanımanız, insanların
özelliklerini ve yaşayış tarzlarını bilmeniz, güncel
tüm olayları, siyasi ve ekonomik gelişmeler de
dâhil olmak üzere toplumu izliyor ve biliyor
olmanız gerekmektedir.
42. 36 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
güvenlik noktalarının belirlenmesi
ve atış konularının detaylı olarak
öğretildiği eğitimleri mevcut. VIP
güvenliği için de bunların bilinme-
si olmazsa olmazlardan. Elbette
bu eğitimlere ilk yardım, yangın
söndürme ve hatta ileri sürüş
teknikleri gibi eğitimler de dâhil
ediliyor. Hatta zehir ya da kimya-
sal, biyolojik, radyoaktif, nükleer
bazda yapılması olası bir saldırı
ve sonrası için bile cihaz kullanı-
mı, tespit, müdahale ve kurtarma
eğitimi almış olmalısınız. Aralık
2009 yılında o dönemin Cumhur-
başkanı Abdullah Gül’ün konvoyu
Ankara Esenboğa Havalimanından
gelirken yol üzerinde LPG dolumu
sırasında benzin istasyonunda
yaşanan patlama, aslında bir
KBRN (kimyasal, biyolojik, radyo-
aktif, nükleer) olayıydı. Bir saldırı
değildi ama kötü niyetli kişi veya
kişilerin bir terörist düzenleme
ile bu tür bir eyleme dönüşebile-
ceği fark edilmiş oldu. Özellikle
VIP’lerin yurt dışı seyahatleri ya
da yabancı konukların bulunduğu
ortamlara girebileceği, çeşitli
protokollere katılım olasılığının
yüksekliği göz önüne alındığında
bir yakın koruma için nezaketle
kullanılan bir Türkçenin yanında
yabancı dil bilgisinin gerekliliği
de es geçilemeyecek donanım-
lardan biri. VIP korumalar için en
büyük zorluklardan biri özellikle
halkla içi içe olmak isteyen
lider, sanatçı, sporcu ve halk
tarafından yoğun ilgi alan kişi-
leri, halktan koparmadan nasıl
koruyacaklarına ilişkin teknikler
geliştirme zorunluluğu. Kalabalığı
uzaklaştırmak değil de, koruduğu
kişiyi kalabalıktan uzaklaştırma-
nın zorluğu elbette tartışılamaz
bir hassasiyet gerektirmekte. Öte
yandan, ülkemizde korumaların
söylediğinden ziyade, korunan
kişinin söylediği ön planda gözük-
mektedir. Oysaki aslında korunan
kişinin, bu işin uzmanı olarak neyi
ne için yaptığını bilerek kendisini
koruyanı dinlemesi, ciddiye ve
dikkate alması esas olmalıdır.
Yüzde yüz koruma yoktur
Peki, bunca teferruatın içinde şu
siyah gözlük gerçekten ne işe
yaramakta? Korumanın vazifele-
rinden biri olan önleyici hizmetin
yardımcı bir parçası bu siyah
gözlükler. “Yaklaşma! Ben bura-
dayım!” duruşunun; korumanın
duygularını perdeleyen düz yüz
ifadesinin yanı sıra, baktığı yeri
de kapatan bir kamuflaj aracı.
VIP’in etrafındaki herkesi, kime
konsantre olduklarını gösterme-
den bu şekilde inceleyebilmeleri
mümkün. Elbette kullanılan ara-
cın rengi dahi önem taşıyor. Araç,
özellikle siyah olmalı. Çünkü
siyah bir araçta, herhangi bir par-
mak izi bile çok net belli oluyor.
Geçmişten bugüne meydana ge-
len olaylara bakıldığında dünyanın
hiçbir yerinde yüzde 100 koruma-
nın olmadığını görmek mümkün.
Ancak, yakın korumalar bu oranı
düşürebiliyorlar. Onların bu ora-
nın düşürmelerindeki en büyük
kuvvetleri ise şu: Herkes panik
olduğunda onlar, panik yapmaz.
İşte bu da tecrübeyi ve sağlam
bir iradeyi gerektirmektedir.
Tecrübesizliğin ve paniğin olduğu bir
koruma görevi, tamamen fiyasko ve istenmeyen
olaylar ile neticelenecektir. 2006 yılında
dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan,
koruma amirinin panik yaşaması nedeniyle
otomobilinin içinde azımsanmayacak bir süre
mahsur kalmıştı.
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
43.
44. 38 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
Tecrübesizliğin ve paniğin olduğu
bir koruma görevi, tamamen
fiyasko ve istenmeyen olaylar ile
neticelenecektir. 2006 yılında
yaşanan olayda, aracıyla mec-
lise giderken aniden fenalaşan
o dönemin Başbakanı Recep
Tayyip Erdoğan, koruma amiri ve
şoförünün büyük panik yaşa-
ması nedeniyle Ankara Güven
Hastanesi önünde otomobilinin
içinde azımsanmayacak bir süre
mahsur kalmıştı. Şoför ve koru-
ma telaşla inince Mercedes’in
kapıları kilitlenmiş, baygın haldeki
Erdoğan, zırhlı otomobilin şoför
camı balyozla kırılarak çıkarıl-
mıştı. Geçmiş dönemdeki bazı
hadiselere de bir göz atalım: 18
Haziran 1988 günü Anavatan
Partisi’nin olağan genel kong-
resi yapıldığı sırada o dönemin
başbakanı Turgut Özal’a, Kar-
tal Demirağ adlı bir saldırgan
tarafından iki kez ateş edilmiş ve
kurşun Özal’ın önünde bulunan
mikrofonun ayağında sekip sağ
el başparmağını yaralamıştır.
Suikastçı, kaçmaya çalışmış an-
cak başbakanın korumalarından
birinin açtığı ateşle yaralanması
sonucu yakalanmıştır. 18 Mayıs
1996 tarihinde İzmit’te katıldığı
bir alışveriş merkezinin temel
atma töreni sırasında merhum
devlet büyüğümüz Süleyman
Demirel, İbrahim Gümrükçüoğlu
adlı bir eylemcinin ateşli silahla
düzenlediği suikast girişiminden
yara almadan kurtuldu. Saldırıda,
silahını ateşlemek üzere çıkaran
İbrahim Gümrükçüoğlu’nun üzeri-
ne atlayan koruma müdürü Şükrü
Çukurlu kolundan, bir gazeteci
ise ayağından yaralandı.
Siyasi liderlerden Bülent Ecevit’e
ABD ve Çiğli Havaalanında iki ayrı
suikast girişimi ve saldırı oldu.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz’a
Budapeşte’de saldıran bir Türk,
korumalarının yanında yumruk
attı. Yılmaz’ın ‘uygunsuz’ bir yer-
de bulunduğu için saldırıya açık
hale geldiğini ileri sürenler oldu.
Tarihteki suikastlar
Başbakanlık döneminde Cum-
hurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan, beş kez yumurtalı
protestoyla karşılaştı. Bunlardan
ikisi yurtdışında idi. Bursa’daki
hadisede yumurta atıldığında
korumaları ve danışmanları he-
men Başbakan’ın çevresini sardı.
Kütahya’da ise ekmeğin arasına
sakladığı silahla yakalan bir pro-
testocu mevcuttu. Ve son dönem-
de Fetullahçı Terör Örgütü’nün
(FETÖ) darbe teşebbüsü sıra-
sında Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast
girişimi ve iki Cumhurbaşkanlığı
koruma polisimizin şehit edildi-
ği saldırı hepimizin malumları.
Ülkemizden uzak olsun ne yazık
ki dehşet verici bu hadiseler,
diğer dünya ülkelerinde de yaşan-
mış ve bunların bir kısmı yakın
korumaların içine sızan hainlerce
gerçekleştirilmiştir. Hindistan
başbakanlarından İndra Gandhi,
koruma suikastına maruz kalmış
ve hayatını kaybetmiştir: Başba-
kanlık konutunun bahçesinde,
kişisel koruması olan iki Sih’in
açtığı yaylım ateşiyle vurularak
öldürüldü. Ölümünden sonra oğlu
Rajiv Gandhi başbakan oldu.
O’da 1991’de suikasta kurban
gitti. İran’ın İkinci Cumhurbaşkanı
Muhammed Ali Recai, kendilerini
“İslamcı Sosyalist” olarak tanımla-
yan Halkın Mücahitleri Örgütü’nün
düzenlediği suikastla hayatını
kaybederken, üçüncü cumhurbaş-
kanı olan Hamaney de aynı örgütün
gerçekleştirdiği başka saldırıda bir
elini kaybetti. Bu saldırıyı gerçek-
leştirenler yakın korumalar içine
sızmış örgüt militanlarıydı. Akılda
kalan bir diğer suikast girişiminde
ise bu kez yakın korumanın müthiş
bir başarısı mevcut. Eski Amerikan
Başkanlarından Ronald Reagan’ın
yara alarak kurtulduğu 1981’deki
suikast girişimi. Silahı gören koru-
ması Reagan’ın önüne atlayarak
saldırgan ile arasına girmiş ve onu
aynı zamanda iterek araca girmesi-
ni sağlamış; bu esnada asıl yarayı
almıştı. Bir korumanın düşünme-
den yapacağı şeylerden biri: silah
sesini duyduğu anda gövdesi ile
koruduğu kişiyi kapatmaktır. Kendi
canı bir yana, kendisinden öte bir
canı korumak ve dahi canından
vazgeçmek vazifesindedir. Ve bu
yüksek bir maneviyat, yüksek bir
sadakat ve yüksek bir karakter
gerektirmektedir. Bu sebeple yakın
koruma olmak bilgelik ister.
İran’ın İkinci Cumhurbaşkanı
Muhammed Ali Recai, kendilerini "İslamcı
Sosyalist" olarak tanımlayan Halkın Mücahitleri
Örgütü'nün düzenlediği suikastla hayatını
kaybederken, üçüncü cumhurbaşkanı olan
Hamaney de aynı örgütün gerçekleştirdiği başka
saldırıda bir elini kaybetti.
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
45.
46. 40 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
VIP çok önemli kişi; unvanları Başbakanlık tarafından
listelenen kamu kuruluşlarının önde gelen yöneticileridir.
Ayrıca Uluslararası alanda kabul gören ve protokol
kuralları uygulanan ve diplomatik bağışıklıktan yararlanan
kimselerdir. Şahıs değil temsil ettiği makam önemlidir.
İ
nsanlar doğası gereği,
doğumdan ölümüne kadar
her dönemde korunmaya
ihtiyaç duymaktadır. İnsan-
lar toplu olarak yaşamaya
başladıklarından bu yana çeşitli
saldırılara maruz kalmışlardır.
Korunma ihtiyaçları karşılandığı
ölçüde kendilerini geliştirmiştir.
Korunma ihtiyacını maruz kaldık-
ları veya kalacakları tehlikeler ve
tehdit belirlemektedir. Anayasa-
mıza göre; herhangi bir nedenle
yaşamı tehdit altında olan kişileri
korumak üzere önleyici tedbir
almak devletin yükümlülüğü
altındadır(Anayasa md.5,19).
İnsanların sahip oldukları te-
Ahmet KARAGÖZ / A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
VIP koruma proaktif
yaklaşımın bir sonucudur
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
47. Mart 2017 GüvenlikYönetimi n 41
mel hak ve hürriyetlerini tam
kullanabilesi sosyal ve siyasi,
ekonomik haklardan tam istifade
edebilmesi, kendilerini ifade et-
mesi, geliştirmesi ile ilgili olarak
toplumların gelişmesi, insanların
kendini güvende hissetmesi,
güvenli ortamın sürekliliğin sağ-
lanmasıyla gerçekleşir(Anayasa
md.19,20…29). Devlet kişilerin
yaşam hakkını ve temel hak
hürriyetlerini korumak için uygun
önleyici tedbirler almak zorunda-
dır.
VIP çok önemli kişi; unvanları
Başbakanlık tarafından listelenen
kamu kuruluşlarının önde gelen
yöneticileridir. Ayrıca Uluslararası
alanda kabul gören ve protokol
kuralları uygulanan ve diplomatik
bağışıklıktan yararlanan kimseler-
dir. Şahıs değil temsil ettiği ma-
kam önemlidir. Vücut bütünlük-
lerine yönelik herhangi bir maddi
ve manevi saldırı kabul edilemez.
Her ortama ve her zaman her-
hangi bir tehlike ve tehdit olmasa
bile koruma tedbirleri üst seviye-
de alınmak zorundadır. Hassas
Bölge; devlet ekonomisine ve
devletin savaş gücüne önemli
ölçüde katkısı bulunan, kısmen
veya tamamen yıkılmaları, hasara
uğratılmaları veya geçici bir
zaman için dahi olsa çalışmadan
alıkonulmaları ülke güvenliği, ülke
ekonomisi veya toplum hayatı
bakımından olumsuz sonuçlar
yaratacak olan, kamu veya özel
kişilere ait tesislerdir. Herhangi
bir tehdit ve tehlike söz konusu
olamasa dahi koruma tedbirleri
uygulanmaktadır. Kişilerin can ve
mallarına, toplum hayatı bakı-
mından önem arz eden kişi ve
tesislere, belirli bir çıkar sağla-
mak amacıyla, yasadışı kişiler,
yabancı ajanlar, organize suç
örgütleri tarafından yapılabilecek
sabotaj, yangın, saldırı, hırsızlık,
soygun gibi yasadışı eylemler
ile mevcut tehlikelerin meydana
gelmesini önceden haber alarak
önlemek ve etkin müdahale
ederek zararın en az seviyede
olmasını sağlamak için, hukuka
uygun alınan önleyici güvenlik
tedbirlerinin bütününe koruma
denir. VIP tanımını koruma hiz-
metleri açısından değerlendirdiği-
mizde koruma hizmeti uygulanan
öncelikli şahıs anlamına gelir.
Koruma hizmetlerinin ölçüsü, kişi-
nin tehdit seviyesi ve temsil ettiği
misyona göre belirlenir. Bunların
yanın da belki de en önemlisi sal-
dırının meydana getireceği ikincil
üçüncül etkilerdir. Koruma altına
alınan kişilerin vücut bütünlüğünü
bozmaya yönelik haksız saldırı-
lar, sakin bir göle atılan bir taş
gibi halka halka toplumun her
kesiminde, hatta dünyada değişik
sosyal, siyasi, ekonomik etkiler
meydana getirerek oldukça geniş
alanı etkilemektedir.
Birinci halka: Saldırısının hedefi
olarak zarar görmüş kişi, kişiler,
binalar tarihi mekanlar doğal
çevre ve tesislerdir. Belki en az
zararın söz konusu etkidir. Mağ-
durlar ömür boyu terörün etkisini
hissederek yaşamak zorunda
kalmaktadır. Eğer vefat ettiyse
geride kalan yakınları da ömür
boyu saldırı mağduru olarak ya-
şamak zorunda kalarak bıraktığı
etkiyi her an yaşamaktadır.
İkinci halka: Saldırının gerçek-
leştiği çevrede bulunan olaydan
direkt olarak etkilenmeyen ancak
olayı canlı olarak yaşayan kişi-
lerdir. Bu kitle ömür boyu olayın
etkisinde kalmakta ve psikolojik
olarak etkilenmektedir. Kutsal
mekânlarda gerçekleşin saldırı
eylemleri bir dinin mensuplarının
Hassas Bölge; devlet ekonomisine ve
devletin savaş gücüne önemli ölçüde katkısı
bulunan, kısmen veya tamamen yıkılmaları, hasara
uğratılmaları veya geçici bir zaman için dahi
olsa çalışmadan alıkonulmaları ülke güvenliği,
ülke ekonomisi veya toplum hayatı bakımından
olumsuz sonuçlar yaratacak olan, kamu veya özel
kişilere ait tesislerdir.
Ahmet KARAGÖZ
48. 42 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
tamamını hedef almakta büyük
kitleler etkilenmektedir.
Üçüncü halka: Olaydan direkt ola-
rak etkilenmeyen, olayı görsel ve
yazılı basından takip eden büyük
halk kitlesidir. Özellikle terörist
eylemlerin amacı bu kitleyi etki-
lemek, hafızalarında uzun süre
silinmeyecek yer bırakmaktadır.
Dördüncü halka: Eylemlerin dünya
kamuoyunda meydana getirmiş
olduğu etkidir. Tüm insanlığın ey-
lemlerden bir şekilde etkilenmesi
söz konusudur. Etki alanı oldukça
geniştir. 28 Temmuz 1914’de
başlayıp 11 Kasım 1918’de biten
Birinci Dünya Savaşı’nın baş-
lama nedeni, bir Sırp gencinin
Avusturya-Macaristan Krallığı’nın
prensine yaptığı suikasttır. Resmi
rakamlara göre Birinci Dünya
Savaşı’na katılan asker sayısı 65
milyonu geçmiş ve yaklaşık 8 – 9
milyon kişi hayatını kaybetmiş,
yaklaşık olarak 21 milyon üzeri
yaralı ve son olarak da 8 milyon
civarında kayıp ve esir bulunmak-
tadır. Savaşın başlama nedeni
olarak sadece bu saldırı bağ-
lamak biraz abartı gözükse bile or-
tamların değişik nedenlerle gergin
olduğu durumlarda bu tip olayalar
katalizör etkisi yapmakta büyük
bir alanı etkisine almaktadır.
Beşinci halka: Koruma altında
bulundurulan kişi veya tesisle-
re karşı eylemin gerçekleştiği
ülkelerde, ekonomik ve siyasi
yönden meydana gelen etki,
beşinci halkayı oluşturmaktadır.
Ülkenin ekonomik değeri yüksek
hedeflerinin zarar görmesi sonu-
cu maddi açıdan büyük kayıplara
yol açmaktadır. ABD’de 11 Eylül
2000 yılında ikiz kulelere yapılan
saldırının maddi kaybının 40
Milyar $ olduğu bilinmektedir. Ay-
rıca olayda 3000 yetişmiş insan
gücünün de kaybolduğu düşü-
nüldüğünde bunun maddi açıdan
hesaplanması oldukça güçtür.
Gelişmekte olan ülkelerde
milli gelirlerinin önemli bir kısmı
turizm gelirlerinden elde edilmek-
tedir. Terör örgütlerinin hedefi ve
eylemlerini gerçekleştiği ülkeler-
de turizm gelirleri büyük ölçüde
zarar görmektedir. Örnek olarak;
Mısır devletinde turist otobüsüne
molotof kokteyli ile saldırı meyda-
na geldiği 1997 yılı ve takip eden
yıllarda turizm gelirlerinin, büyük
ölçüde düştüğü hala kendisini
toparlayamadığı uzmanlarca
ifade edilmektedir.
Yatırım yapmak isteyen
ülkeler, şirketler veya ki-
şiler, terörün hedefi olan
ülkeleri yatırım açısından
riskli bulmakta yatırımla-
rını daha güvenli ülkelere yönelt-
mektedir.
Altıncı halka: Korunan kişi ve
tesislere yapılan saldırılar hedef-
lerine ulaştıklarında, saldırganlar
destek verenler daha da cesaret-
lenmekte eylemlerin büyüklüğü,
verdikleri zarar daha da artmak-
tadır.
Sonuç olarak; VIP koruma hiz-
metleri olayları olmadan önce
görerek, hazırlıklı olmayı sağla-
yan, önleyici tedbirler geliştiren
proaktif yaklaşımın bir sonucudur.
Alacağımız güvenlik önlemleri ile
VIP kişiler veya hassas bölgeler
yönelik tehlike ve tehditleri %98
oranında engelleyebiliriz. Güvenlik
önlemlerin boyutunu belirleme de
saldırı sonrası meydana getire-
bileceği etkileri tahmin ve ya ön-
görüp geliştirmekte yarar vardır.
Yangınla ile kavganın başladıktan
sonra nereye kadar gideceğini
öngörmek zordur. Aynı şekilde VIP
ve hassas bölgelere yapılacak
saldırıların başladıktan sonra
meydana getireceği etkileri öngör-
mek oldukça güçtür hiç tahmin
edemeyeceğimiz sonuçlar ortaya
çıkabilir.
28 Temmuz 1914’de başlayıp 11 Kasım
1918’de biten Birinci Dünya Savaşı’nın başlama
nedeni, bir Sırp gencinin Avusturya-Macaristan
Krallığı’nın prensine yaptığı suikasttır. Resmi
rakamlara göre Birinci Dünya Savaşı’na katılan
asker sayısı 65 milyonu geçmiş ve yaklaşık 8 – 9
milyon kişi hayatını kaybetmiştir.
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
49.
50. 44 n GüvenlikYönetimi Mart 2017
VIP; korunmak isteyen kişiyi olabilecek muhtemel fiziksel
ve psikolojik saldırılardan koruma görevi üstlenmiş, bu
sahada bedenen ve ruhen profesyonel manada özel bir
eğitim almış, üstün vasıf ve tecrübeye sahip kişilerdir.
Ö
zel kişileri koruma
kavramı; İngilizce çok
önemli kişi manasına
gelen “Very Important
Person’’kelimelerinin
baş harflerinden oluşan “VIP’’
ve vücut koruma manasına
gelen “Bodyguard’’ kelimesinin
bir arada kullanılması ile ortaya
çıkmıştır. Tarihsel olarak ele
alındığında; en ilkel toplumlardan
en modern toplumlara kadar
uzanan; kabile reisinden aşiret
reisine, kraldan padişaha toplum-
ların kilit noktalarında ki idareci-
lerin korunması amacı güdülen
bir sistemken günümüzde bu
kavramın etki alanı yaygınlaşmış-
tır. Batı ve doğu toplumlarındaki
idarecilerin yanı sıra topluma mal
olmuş işadamı, sanatçı vb. sivil
konumdaki kişilerde bu sisteme
dâhil olmuştur. VIP devlet ve
özel sektörde konumlarından
dolayı fiziki ve psikolojik her türlü
tehdide açık kişilerdir. Korunmak
isteyen kişiyi olabilecek muhte-
mel fiziksel ve psikolojik saldırı-
lardan koruma görevi üstlenmiş,
bu sahada bedenen ve ruhen
profesyonel manada özel bir eğitim
almış, üstün vasıf ve tecrübeye
sahip kişilerdir.
İdeal VIP korumanın özellikleri
Öncelikle VIP koruma dünya
standartlarında bilgi ve tecrübeye
sahip olacak şekilde psikolojik ve
fizyolojik testlerden geçmiş profes-
yonel bir kişi olmalıdır.
Her işte olduğu gibi VIP koru-
mada başarılı olmak için öncelikle
işini sevmeli, benimsemeli ve o
işin istemiş olduğu gerekleri yerine
getirmelidir.
Sağlığına özen göstererek, ru-
Kemal DOĞAN / Güvenlik Danışmanı
PAL GÜV. HİZ. LTD. ŞTİ.
VIP’de hukuki ve uygulamadaki
mevcut durum
ÖZEL DOSYA FİZİKİ GÜVENLİK VE VIP KORUMA
51. hen ve bedenen zinde olmalıdır.
Bir VIP koruması duruşuyla,
giyimiyle ve kendine olan özgüve-
niyle VIP’sine güven, düşmanları-
na korku vermelidir.
VIP ve programlarıyla ilgili
ketum olmalı ve gizliliğe riayet
etmelidir.
Görevinde, son ana kadar ata-
lete, yılgınlığa düşmeden, burada
bir şey olmaz mantığıyla değil her
an her şey olabilir mantığıyla pür
dikkat olmalıdır.
VIP’in hayatını ilgilendiren
bütün riskleri ayrıntılarıyla tespit
edip, değerlendirip, bu veriler
ışığında tedbirler almalıdır.
Her ortamda gelişen ve
değişen durumlara yönelik risk
analizleri yapıp, teoriler üretmeli,
her zaman bir B ve C planları
olmalıdır.
Güvenlik programını, VIP’
tedirgin etmeden, günlük yaşan-
tısını rahat ve huzurlu bir biçimde
devam ettirmesi için düzenlemeli-
dir.
VIP Koruma, sağlıkla ilgili acil
durumlarda ilk müdahaleyi yapa-
bilecek donanım ve bilgiye sahip
olmalıdır.
Tabi ki böyle bir profesyonel
görev anlayışı ve uygulaması, ön-
celikle VIP’in korumasına değer
verip, maddi manevi imkânları
sağlamasıyla da doğru orantılıdır.
Bu imkânlardan uzak, VIP tara-
fından değer verilmeyen, yarın
endişesi taşıyan bir koruma tam
manasıyla profesyonel bir davra-
nış göstermekten ve çalışmaktan
uzak olacaktır. Devlet yapılanma-
larında devlet idarecilerinin ko-
runması genel kolluk kuvvetleriyle
sağlanırken; özel konumda olan
kişiler korunma ihtiyaçlarını deği-
şik yollarla sağlamaktadır (Özel
Güvenlik Personelleri, emekli em-
niyet mensupları vb.). Türkiye’de
de işi veya konumu sebebiyle
korunma ihtiyacı duyan gerçek ve
tüzel kişilerin korunması amacıy-
la 10.06.2004 tarihinde 5188
Sayılı “Özel Güvenlik Hizmetlerine
Dair Kanun’’ yürürlüğe girmiş-
tir. 5188 Sayılı Özel Güvenlik
hizmetlerine Dair Kanunun 3. ve
Kanunun uygulanmasına ilişkin
Yönetmeliğin 8. maddesi gereğin-
ce, kişilerin korunma talebi üze-
rine silahlı veya silahsız perso-
neller tarafından korunması, özel
güvenlik komisyonunun kararı
üzerine Valinin iznine bağlanmış-
tır. İzin talebini yapan kişinin, işi,
konumu ve tehdit alıp almadığı
Valilik tarafından incelendikten
sonra Komisyon özel güvenlik
izninin verilip verilmemesine, özel
güvenliğin sağlanmasına ilişkin
yönteme ve özel güvenlik hizmeti-
ni yerine getirecek azami perso-
nel sayısına, bu amaçla bulundu-
rulacak veya taşınacak silahların
azami sayısına karar vermektedir.
Yapılan inceleme neticesinde
özel güvenlik izni verilmeyen ya
da izin almakla uğraşmak iste-
meyen, ancak değişik sebeplerle
korunma ihtiyacı duyan kişilerin
bu ihtiyaçlarını danışmanlık adı
altında kurulan şirketler karşıla-
ma yoluna gitmektedir. Bu durum
da amacına uygun olmayan eği-
timsiz, tecrübesiz, silah kültürüne
sahip olmayan kişiler gözetmen,
danışman adı altında istihdam
edilerek güvenlik hizmeti veril-
mektedir. Bunun sonucunda
olumsuz bir durum yaşandığında,
hem koruma(danışma), hem
VIP, hem de danışmanlık şirket-
leri aleyhine olumsuz sonuçlar
doğmasına zemin hazırlanmak-
tadır. Bu uygulamada olumsuz
sonuçlara açık kapı bırakmamak
için Özel Güvenlik Kanununun
ve özellikle Kişi koruma ile ilgili
maddeleri, yoruma meydan ver-
meyecek şekilde net, anlaşılır ve
kesin hükümlerle acilen düzen-
lenmelidir. Ayrıca, dünyamızda
ve ülkemizde son zamanlarda
ideolojisi ve eylem tarzı devam-
lı değişen terör saldırılarına
karşı (Fransa, Belçika, Almanya,
Türkiye (Reina), İzmir Emniyet
Müdürlüğü Binası gibi) bu tarz
eylemlere müdahale edecek, bu
işin eğitimini almış, uzun yıllar bu
sahada görev yapmış, öz geçmişi
ve tecrübesi olan, silah kullanma
taktik ve tekniklerine sahip, si-
lahlı özel güvenlik kimliği bulunan
Özel Harekat emekli Polislerinden
yararlanılmalıdır.
Türkiye’de işi veya konumu sebebiyle
korunma ihtiyacı duyan gerçek ve tüzel kişilerin
korunması amacıyla 10.06.2004 tarihinde 5188
Sayılı “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’’
yürürlüğe girmiştir.
Kemal DOĞAN