2. PAZARLAMA NEDIR ?
• Amerikan Pazarlama Derneği’nin tanımına
göre, “Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara
ulaşmayı sağlayabilecek mübadeleleri gerçekleştirmek
üzere malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi,
fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına
ilişkin planlama ve uygulama sürecidir.”
3. PAZARLAMA NEDIR ?
• Ancak 2000’li yıllarda görülen değişme ve gelişmeleri yansıtacak
biçimde pazarlama yeniden tanımlanmıştır.
• Yeni tanımına (2004) göre “Pazarlama, müşteriler için değer
yaratmayı, bunu tanıtma ve sunmayı; örgütün ve paydaşlarının
yararına olarak müşteri ilişkilerini yönetmeyi hedefleyen bir fonksiyon
ve süreçler dizisidir.’’
4. PAZARLAMANIN GELIŞIMI
Üretim Anlayışı (Production Orientation)
• Talebin genellikle arzdan fazla olması nedeniyle müşteri bulmak zor
ve önemli olmadığı için, işletmeler daha çok mamulleri düşük
maliyetlerle, büyük ölçekli olarak üretmeye önem vermişlerdir.
• Büyük Buhran’a kadar devam eden bu dönemde Yönetim anlayışı
“ne üretirsem onu satarım” şeklinde özetlenebilir, çünkü
yöneticilerde “iyi bir mal kendi kendini satar” düşüncesi hakimdir
5.
6. Satış Anlayışı (Sales Orientation)
• Büyük Buhran sonrasında üretmenin değil satmanın en büyük sorun
olduğu, işletmelerin yoğun bir biçimde tutundurma çabalarına
yöneldiği bu aşamada, işletme yönetiminde satışın ve satış
yöneticilerinin önemi ve sorumlulukları artmıştır.
• Kişisel satış ve reklam faaliyetlerinde insanları etkileme teknikleri
geliştirilmiş, aldatıcı yanıltıcı reklam ve beyanlara yoğun olarak
başvurulmuştur ve “baskılı satış teknikleri” yaygın olarak kullanılmıştır.
7. Pazarlama Yaklaşımı(Market/ Customer/ Marketing Orientation)
• Sadece satışla ilgili faaliyetlerin değil, çeşitli bölümlerde dağınık
yer alan tüm pazarlama ile ilgili faaliyetlerin artık bir “pazarlama
bölümü” altında bir araya getirilmesi yoluna gidilmeye başlanmıştır.
• Kısaca, ‘’tüketiciyi tatmin ederek kar sağlama’’ diye ifade edilebilir.
8. Toplumsal Pazarlama Anlayışı (Societal marketing)
• Toplumsal pazarlama kavramına göre, pazarlama stratejisi
değer sunup ihtiyaçlarını karşılarken, bunu hem onların hem de
genelde toplumun uzun vadeli olarak refahını koruyacak veya
geliştirecek şekilde yapmalıdır.
• Toplumsal pazarlama yönetimi felsefesinde üç ayrı unsurun dengesi
göz önünde tutulmaktadır;
İşletmenin karları
Tüketici istekleri
Toplumun çıkarları
9.
10. POSTMODERNIZM NEDIR ?
• Dil bilimi açısından, ‘’post’’ ve ‘’ modern’’ sözcüklerinden türetilmiş
olan postmodernizm, ‘’modern ötesi’’ ‘’modern sonrası’’
anlamına gelir.
• Günümüzde postmodernizm etkisi en fazla pazarlama alanında
yaşanmaktadır. Pazarlama doğası gereği postmodernizme yatkındır.
11. POSTMODERN
PAZARLAMA
• Tüketici olgusunu her şeyin
üstünde tutarak, işletmenin
görünmez ortağı olarak kabul
eden, müşteri şikayetlerini esas
alarak bunları özeleştiri
bağlamında kabul eden,
tüketicilerin ürünün teknik ve
işlevsek fonksiyonlarını
belirlemesinin mümkün olduğu
ve kişiye özel kavramının önem
kazandığı anlayışa postmodern
pazarlama adı verilmektedir.
12. Postmodern pazarlamanın unsurları ve ayırt edici
koşulları şunlardır ;
• Parçalanma : Pazarın gittikçe daha küçük parçalara
ayrılmasını her gün daha çok görebiliyoruz. Bire bir
pazarlama ve veri tabanlı pazarlama gibi kavramlar bu
unsuru içeren birer gösterge olarak kabul edilebilir.
Üst-Gerçeklik : Eğlence
parklarının düşsel dünyaları,
sanal gerçeklik ve bilgisayar
oyunları ile örneklendirilebilir.
Otantiklik duygusunun
kaybedilişi ve benzetim
yapılarının gerçek haline
gelmesidir.
13. • Kronoloji : Kronoloji, tam zamanında üretim, tüketicilerin zaman
içinde değişen satın alma alışkanlıklarının araştırılması ve eski güzel
günlere özlem duyulması biçiminde ortaya çıkabilir.
• Alaycılık : Var olan olguları alaycı bir biçimde incelemekte ve olayları
ciddiye almamakta, alaycılıkla ilgili davranışları (göz kırpma, dil
çıkartma gibi) kullanmaktadır.
• Kurumsalcılık Karşıtlığı : Hiyerarşiye, sistematik genelleştirmelere
karşılık ve yok etme eğilimi duyulmaktadır. Moda ve stil karşıtı
üretimin, yeşil pazarlama, tüketim karşıtlığı ve yaşamı basitleştirme
eğilimleri gibi örnekler verilebilir.
14. • Çoğulculuk : Tek çözümlere, önerilere karşıtlık
postmodernizmin önemli unsurlarındandır. Her şey kabul
edilir, hiçbir şey dışarıda bırakılmaz, her şey gider gibi
sloganlar bunun göstergesidir. Doğru yada yanlış yoktur.
• Üretim İle Tüketimin Yer Değişimi : Postmodern öneriye
göre, tüketim olmadan üretim olmamakta, üretim
olmadan da tüketim gerçekleşememektedir. Ayrıca,
ve tüketim ayrılığının da anlamlı olmadığı, tüketim
sırasında da üretimin yeniden gerçekleştiği, farkın sadece
üretim biçiminden kaynaklandığı söylenebilmektedir.
15. • Öznenin Merkezileştirilmemesi : Modern öncesi Tanrı merkezliliği,
modernizmin insan merkezliliği, postmodernizmde yerini ne Tanrı ne
de insan merkez oluşturamaza bırakmıştır. Öznenin merkezden
uzaklaştırılması, ayrıcalıklı statüden kurtarılması onun hoşgörülü, açık,
kabullenir olmasına neden olmaktadır. İçinde yaşadığı çevreyi kontrol
etme, şekillendirme, düzenleme isteğini bırakıp farklılıkları yaşamayı,
denemeyi arzulayan özne ortaya çıkmıştır.
• Karşıtların Birlikteliği : Tüketim ve medya ve özellikle iletişim teknolojisi
postmodernizmin en önemli iki kavramıdır. Birbirlerinden asla ayrı
olamazlar ve varlıklarını birlikteliklerine borçlu hale gelmişlerdir.
16. POSTMODERN TÜKETIM KÜLTÜRÜ VE
TÜKETICI
• Postmodern tüketici, ürünleri ve/veya hizmetleri hem tüketen hem de
tasarımına ve/veya üretimine katkıda bulunabilen aktif bir tüketici
özelliği taşımaktadır. Sadece ürünün fiziksel, işlevsel özelliklerinin
değil, onun taşıdığı ve gösterdiği imajları da çok önemseyen
postmodern tüketici, yeni bir ekonomi ve yeni bir kültür oluşumunun
içinde yer almaktadır.
• Bu bağlamda, postmodernizm ikili karşıtlıkları, sınıflandırmaları,
sıralamaları (kadın-erkek, kent-kırsal, kamu-özel gibi) kabul
etmemekte ve üretim kadar hatta ondan daha önemli olarak tüketimi
kabullenmektedir. ‘’Herkes tüketicidir ve cinsiyet ayrımı bu konuda
anlamsız bir sınıflandırma olarak yapılmaktadır.’’
17.
18. • Ürün odaklı değerlerden olan tutumluluk ve tasarruf
benimsenmemekte, bunun yerine harcama, boş zaman uğraşları ve
tüketimi sergileme ile kendini gerçekleştirme teşvik edilip
onaylanmaktadır. Yaşamı bir tüketim deneyimi olarak da düşünen
postmodern tüketicinin amacı, duygusal imajlar, anlamlar taşıyan
markaları ve ürünleri tüketmek olarak belirmektedir.
• Postmodern toplumda gerek bireyler arasında gerekse kültürler
arasındaki yoğun etkileşim, her alanda var olan keskin çizgileri ve katı
tutumları yavaş yavaş ortadan kaldırmaktadır.
19. POSTMODERNIZMDE MARKA VE SEMBOLIK
TÜKETIM
• Semboller kapsamlı ve geniş işaretler olarak kabul edilebilir ve
herhangi bir şeyi temsil ettiği kadar, bir ilişkiyi de gösterirler.
• Postmodern ortamdaki tüketiciler, ürünleri ve markaları satın alıp
tüketirken, bunların ekonomik, teknolojik, işlevsel yararlarından
daha çok, taşıdıkları ve aktarabildikleri sembolik anlamlar
yaratmakta kullanabilecekleri gösterge değerlerine
yönelmektedirler.
20.
21.
22. • Sembolik ürün tüketiminin nedenleri şunlardır;
Statü yada sosyal sınıfını belirtmek
Kendini tanımlayıp bir role bürünmek
Sosyal varlığını oluşturmak ve koruyabilmek
Kendisini başkalarına ifade edebilmek
Kimliğini yansıtmak
23. • Postmodern tüketici, alışveriş ve tüketim olgusunu bir süreç olarak
algılamakta ve bu süreç içerisinde aktif biçimde bulunmak ve bundan
da haz almak, eğlenmek istemektedir.
• Tüketim sürecini eğlenceli hale getirmek için başta mağazalar alışveriş
merkezleri olmak üzere tüketim mekanları; özel olaylar, eğlenceler,
gösteriler ve cazip boş zamanı değerlendirme olanakları yaratmaya
çabalamaktadırlar.
24. POSTMODERN REKLAM VE PAZARLAMA
İLETIŞIMI
• Reklam mesajlarındaki vurgulamanın, ürün veya hizmetlerin
özelliklerinden, ürünün tüketimi ile sağlanabilecek olumlu
deneyimlere kaydığını söyleyebiliriz.
• Reklam, sadece ürünün teknik, fiziksel ve fonksiyonel yararlarını sunan
bir iletişim türü olmaktan çıkıp, aynı zamanda, psikolojik ve sosyal
içerikler taşıyan, yaşam biçimi ve ilişkilere yönelik vurgular yapan bir
iletişim türü haline gelmiştir.
25. POSTMODERN REKLAMLAR ÜRÜNLERIN
KULLANIMI, ÖZELLIKLERI HAKKINDA ÇOK AZ
BILGI SUNMAKTA VE ODAKLANMAYI DAHA
ÇOK TÜKETIM ILE BAĞLANTILI OLAN
SEMBOLIK ILIŞKILERE YÖNELTMEKTEDIR.
26. • Pazarlama iletişimi türleri arasında önemli bir yere sahip diğer bir alan
da halkla ilişkilerdir.
• Postmodern halkla ilişkiler, iletişim ve etkileşime önem verdiğinden,
kitle iletişim araçları hem imajların yaratıcısı hem de taşıyıcısı olarak
özel bir konuma sahip olabilmektedir.
• Postmodern tüketicinin özellikle istediği firma ile sosyal bağ kurma,
etkileşimli iletişim uygulamalar firmaların tüketicilere uyguladıkları
halkla ilişkiler uygulamaları çerçevesinde anlam kazanmaktadır.
27.
28. UNITED COLORS OF BENETTON.
‘’Tüm kültürler sonuçta birbirine benzer’’
Pazarlamanın birçok tanımı var süreçle beraber pazarlama kavramının tanımı da değişiyor.
Biz bu tanımı esas alarak devam edeceğiz
Henry Ford’un “T modeli” standart tek tip ve siyah renkli ucuz arabaları üretirken söylediği “müşteri istediği renkte arabayı seçebilir, siyah olmak şartıyla” sözü, bu anlayışı en iyi şekilde simgelemektedir.
Satış anlayışının tipik düşünce tarzı, ne üretirsem onu satarım, yeter ki satmasını bileyim şeklinde ifade edilebilir.
1950’lerin ortalarında bazı işletmelere pazarlama anlayışı uygulaması gelişmeye başlamıştır.
Bu çalışmalar kapsaminda, moda gösterileri düzenlenmekte, tüketiciler temsili Noel baba ile yada Nasrettin Hoca ile tanışıp, birlikte resim çektirebilmekte, Hacivat ve Karagöz oyunları sergilenmektedir