VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
EKONOMİDEKİ HASTALIKLARIN NEDENLERİ
1. EKONOMİDEKİ
HASTALIKLARIN NEDENLERİ
PROF. DR. COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Tanıdan Tedaviye Ekonomik Hastalıklar
Sunumu Hazırlayan: Deniz Karabulut
2. Ekonomideki Hastalıkların Nedenleri:
Siyasal
Aktörlerin
Özel Çıkar
Maksimizasy
onu
Sınırsız Güç
Diğer
Nedenler
Devlet
Mülkiyeti
Makro-
Ekonomik
Sorunlardan
Kaynaklanan
Nedenler
Devletin Yapısından
ve İşleyişinden
Kaynaklanan
Nedenler
Sosyal
Sorunlardan
Kaynaklanan
Nedenler
4. Siyasal karar alma sürecinde başlıca dört siyasal aktör bulunmaktadır:
SEÇMENLER
SİYASAL
PARTİLER
BÜROKRASİ
ÇIKAR
GRUPLAR
5. Kamusal mal ve hizmetlerden sağlayacakları
‘fayda’yı,
Seçimi kazanmak ve yeniden seçilebilmeyi
garantilemek için ‘oy’larını,
Görevde kalabilmek ve bu suretle makam, mevki,
prestij gibi imkanları koruyabilmek için ‘bütçe’yi,
Devletten elde edecekleri ‘rant’ları maksimize etme
gayreti içerisindedirler.
SEÇMENLER
SİYASAL
PARTİLER
BÜROKRAS
İ
ÇIKAR
GRUPLARI
6. Siyasal süreçte esasen siyasal
aktörler arasında sürekli olarak ‘özel
çıkar maksimizasyonu’ geçerlidir.
Örneğin, siyasal partiler oylarını,
seçmenler faydalarını, bürokrasi
bütçesini, çıkar grupları rantlarını
maksimize etmeye çalışırlar.
Özetle, ekonomideki hastalıkların
temel nedenlerinden birisi siyasal
süreçte hakim olan ‘özel çıkar’
aksiyomudur.
7. SİYASAL İKTİDAR
SEÇMENLER
(KAMUOYU)
Kendiseçimbölgesindekiseçmenlere
yönelikpolitikalar(populizm)
Kamuhizmetlerindenyararlanma
(faydamaksimizasyonu)
BASKI VE ÇIKAR
GRUPLARI
Seçim Kampanyası Yardımları
Baskı-Çıkar
gruplarına üye olma
Seçmen kararlarını
etkileme
Kamuoy
unu
kendi
çıkarları
yönünde
etkileme
Lobicilik
Rant
Dağıtma
MUHALEFET
PARTİLERİ
Oy ticareti ve
milletvekili transferleri
(eleştiri)
Kendi isteklerini gerçekleştirmeyi vadeden muhalefetle işbirliği
BÜROKRASİ
Özel Fayda Beklentisi
Fayda Maksimizasyonu
Rant
Maksimizasyonu
Oy Maksimizasyonu
Bütçe Maksimizasyonu
Oy
Maksimizasyonu
ve yeniden
seçilebilmeyi
garantileme
Siyasal
iktidara bilgi
sunmada
tekelcilik
Kaynak: Aktan, 1992:52
9. William Pitt
‘Sınırsız güç yozlaşmaya mahkumdur.’
Lord Acton
‘Güç yozlaşma doğurur, mutlak güç
mutlak yozlaşma doğurur.’
10. Toplumsal düzenin işleyişinde her
zaman belirli kesimlerin ‘güç odağı’
olma tehlikesi bulunmaktadır.
Günümüzde başlıca potansiyel
güç odakları şunlardır:
13. • Siyasal iktidar (hükümet) ile bilgi ve teknokrasi gücünü elinde tutan bürokrasi siyasal gücü elinde tutar.
Siyasal Güç Odağı
• Büyük zenginler ve onların oluşturdukları dernekler ve birlikler sahip oldukları parasal güç dolayısıyla ekonomide ve
hatta siyasette söz sahibi olabilirler.
Parasal Güç Odağı
• Ordu, silah gücünü elinde tutan kurumdur.
Silahlı Güç Odağı
• İletişim ve kamuoyunu etkileme gücünü elinde bulunduran medya (özellikle gazeteler ve televizyon) enformasyon
gücünü elinde bulundurur.
Enformatik Güç odağı
• Dinler, mezhepler ve tarikatlar toplumda ‘inanç tekeli’ni elinde bulunduran ve insanların din ve vicdan özgürlüğünü
kontrol eden bir güç odağı haline gelebilir.
Dinsel Güç Odağı
• İşçi sendikaları ve konfederasyonları emeğin gücünü temsil ederler.
Emek Gücü
• Mafya, çeteler, terörist kuruluşlar vs. yasadışı güç odaklarıdır.
Yasadışı Güç Odakları
15. BA
C D
İsraf ve savurganlıkların
en az görüldüğü alan
HEM KAMUSAL HEM
DE ÖZEL ALAN
İsraf ve savurganlıkların
en fazla görüldüğü alan
İsraf ve savurganlıkların
en az görüldüğü alan
ÖZEL ALAN KAMUSAL ALAN
KendisiiçinBaşkasıiçin
Kendi parasını Başkasının parasını
KİMİN PARASINI HARCIYOR?
KİMİNİÇİNHARCIYOR?
ÖZEL HARCAMA, KAMUSAL HARCAMA VE ETKİNLİK
16. İsraf ve
savurganlıkların en az
görüldüğü alan
İsraf ve
savurganlıkların ikinci
derecede en az
görüldüğü alan
Kamusal mülkiyetin
sahibi (halk) mülkiyeti
(teşebbüsü) kendisi
doğrudan yönetmiyor
İsraf ve
savurganlıkların en
fazla görüldüğü alan
A B
C D
ÖZEL ALAN
KAMUSAL ALAN
Sahibin kendisi Sahibin vekili
KamumülkiyetiÖzelmülkiyet
MÜLKİYETİ KİM YÖNETİYOR?
MÜLKİYETŞEKLİNASIL?
ÖZEL MÜLKİYET, KAMUSAL MÜLKİYET VE ETKİNLİK
17. Özel alan ile
kamusal alan
arasında çok önemli
bir fark vardır.
Özel alan içinde bir
“sahip” bulunur ve
bu sahip kendi
parasını harcar ya
da kendine ait bir
malı kullanır. Özel
alan içerisinde müsrif
davranan bir birey
bunun bedelini
kendisi (ve ailesi )
öder.
Kamusal alan
içerisinde gerçek bir
“sahip” bulunmaz.
Kamusal alanda
başkasına ait
paraları (halka ait
paraları) başkası
adına (halk adına)
harcayan politik
müteşebbisler
bulunur.
Yine kamusal
alanda herkese ait
olan mülkiyeti
herkesin kullanması
söz konusudur.
Kamusal alanda
özel alana göre israf
ve savurganlıklar
daha fazladır,
dolayısıyla ekonomik
etkinlik daha
düşüktür.
19. Merkeziyetçi devlet yapısı Müdahaleci devlet Bürokratik devlet yapısı
Müteşebbis devlet yapısıHiyerarşik/dikey devlet yapısı
Meritokratik değil, kayırmacı
devlet yapısı
Sosyalist/komünist devlet yapısı Tekelci devlet yapısı Otarşik devlet yapısı