SlideShare a Scribd company logo
1 of 36
PPAR
ANTAGONİSTİ
ANTİKANSER
İLAÇLAR
AYŞENUR YAŞAR
PPAR (Peroksizom Proliferasyon Etkinleştirici Reseptör) nedir?
 PPAR’lar hücre içerisine yerleşmiş, gen ekspresyonunu düzenleyen nükleer
reseptörlerdendir.
 Yağ asidi ve karbonhidrat metabolizmasını düzenleyen güçlü transkripsiyon
faktörleri ve diyetsel lipit sensörleridir.
 1990’ların başlarında yapılan keşiflerden itibaren, peroksizom proliferatör ile
etkinleştirilen reseptör (PPAR) ailesi, dislipidemi ve diyabete karşı terapötik
hedefler olarak tanımlanmıştır.
PPAR YAPISI
AB C D E FNH2 COOH
DNA BAĞLANMA
BÖLGESİ
LİGAND BAĞLANMA
BÖLGESİ
EKLEM BÖLGESİ
AF1 AF2
PPAR yapısı 5 bölgeden oluşmaktadır;
1. Özelleşmiş PPAR agonistlerinin bağlandığı ligant bağlayan bölge
2. Mitojen ile etkinleştirilen protein kinaz (MAPK) ile fosforilasyon yoluyla liganttan bağımsız olarak etkinleşen N ucunda
bulunan AF1 bölgesi
3. PPAR ile etkinleştirilen hedef genlerin promotör bölgesinde bulunan PPAR yanıt elementi (PPRE) ile etkileşen bölge
4. Ligant bağlanmasına karşılık olarak transkripsiyonel etkinleşme için gerekli olan yapısal değişikliğe uğrayan C ucunda
bulunan AF2 bölgesi
5. İşlevi tam olarak anlaşılmamış olmasına karşın, deoksiribonükleik asit (DNA) ile bağlanma için önemli olduğu
düşünülen esnek eklem bölgesi
PPAR AKTİVASYON VE TRANSREPRESYON MEKANİZMASI
TRANSAKTİVASYON
Lipit ve glikoz
homeostazı
üzerindeki etkilerden
sorumlu olan başlıca
mekanizmadır.
Ko-aktivatör ve ko-
represör proteinlerin
liganda bağımlı
yapılanmaları, gen
transkripsiyonunun
kontrolünün
güçlenmesine
yardımcı olmaktadır
TRANSREPRESYON
(Ligant bağımlı)
Antienflamatuvar
etkilerden sorumlu
olan başlıca
mekanizmadır.
Nükleer faktör κB
(NF-κB) ve ve
etkinleştirici protein
(AP)-1 etkileşimi
içermektedir.
TRANSREPRESYON
(Ligant bağımsız)
Antienflamatuvar
etkilerden sorumlu
olan başlıca
mekanizmadır..
Protein kinaz C
(PKC) ile etkileşim
sonucu
transkripsiyon
baskılanması
• Adipoz doku, karaciğer, vasküler
endoteliyal hücreler, damar düz
kas hücreleri ve
monosit/makrofajlarda
PPAR
alfa (α)
• Beyin, adipoz doku ve deri başta
olmak üzere hemen her yerde
eksprese
PPAR
beta/delta
(β/δ)
• Adipoz doku, meme bezi ve
bağırsakPPAR
gama (γ)
PPAR AİLESİ
TİYAZOLİDİNDİONLAR
 Tiyazolidindionlar ilk olarak 1970’li yılların sonuna doğru keşfedilmiştir. Çeşitli türevler
geliştirildikten sonra 3 molekül; troglitazon, rosiglitazon, pioglitazon klinik kullanım için onay
almıştır.
 Piyasaya ilk çıkan tiyazolidindion troglitazon olmasına rağmen ender de olsa hepatik yetmezlik
ve ölüme ilerleyebilecek idiosinkratik karaciğer toksisitesi gelişimi ile ilişkisi bulunması üzerine
2000 yılında kullanımdan çekilmiştir.
 Rosiglitazon ise tip 2 diyabetik hastalarda kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler olay riskini
arttırdığı gerekçesi ile 2010’da piyasadan geri çekilmiştir
pioglitazon
rosiglitazon
troglitazon
tiyazolidindion
PPAR AGONİSTLER VE KANSER
Beyindeki
tümör kök
hücrelerinin
gelişim ve
büyümesinin
inhibisyonu
Glioblastoma
gelişimine ve
maligniteye
karşı etkili
PPAR
AGONİSTLER
PPAR VE BEYİN TÜMÖRÜ
Pioglitazon
RXRγ agonisti ile
glioblastomanın
invazyon ve
proliferasyonunu
azaltıcı etki
COX-2 inhibitörleri
ve düşük doz
kimyasal tedavi ile
birlikte yüksek
derece gliomalı
hastalarda etkili
İmmünoterapotik
ajanlarla birlikte
sinerjik
antitümör
aktivite
(RS)-5-(4-[2-(5-etilpiridin-2-yl)
etoksi]benzil) tiazolidin-2,4-dion
Rosiglitazon, yapılan
invitro çalışmalarda
nöroblastomanın
inhibisyonunda etkili
bulunsa da,
invivo çalışmalarda
etkinliğinin belirgin
şekilde düştüğü
gözlenmiştir
Absorbsiyon,
dağılma,
metabolizma,
eliminasyon gibi,
farmakokinetik
sorunlar göz ardı
edilemez.
Beyin metastazında tüm
beyinde ışınlama yapılarak
uygulanan ışın tedavisi
primer tedavi olarak
gösterilmektedir. Ancak ışın
tedavisi sonrası oluşabilecek
beyin travması ve ödem en
çok korkulan yan etkiler
Fenofibratlar ile PPARα’nın
aktivasyonu sonucunda radyasyon
kaynaklı inflamasyonlara karşı alınan
nörolojik koruma cevabı yapılan invivo
ve invitro çalışmalarda kanıtlanmıştır
Pioglitazon aracılığıyla PPARγ
aktivasyonu ile radyasyon şiddetine
bağlı olarak oluşan kognitif yetersizlikte
önemli ölçüde iyileşme sağlanmıştır.
FENOFİBRAT
Propan-2-il 2-{4-[(4-
klorofenil)karbonil]fenoksi}-2-
metilpropanoat
PPAR VE AKCİĞER KANSERİ
 Transjenik fare modelleri ile yapılan bir
çalışmada, PPARβ/δ VE PPARγ gen
ekspresyonunun eliminasyonu ile akciğer
kanserinin şiddetlenmesi arasında bir ilişki
bulunmuştur.
 PPARγ aktivatörlerinin, hücrelerin
farklılaşma ve apoptozisinde rol oynadığı
anlaşılmıştır.
 Diyabet tedavisinde tiyazolidindion kullanan
hastalarda akciğer kanseri gelişme riskinin,
başka bir tedavi alan hastalara oranla
anlamlı şekilde daha az olduğu
gösterilmiştir.
Sentetik, PPARβ/δ’ya karşı yüksek
affiniteli bir bileşik olan L165041;
akciğer kanserinde hücre çoğalmasını
inhibe ederek etki göstermektedir.
Akciğer kanserinde hücre gelişiminde rol
alan 2 yolağın PPARβ/δ aktivasyonu ile
uyarıldığı öne sürülmüstür. Gerçekten de
yakın zamanda yapılan bir çalışmada,
selektif PPARβ/δ agonisti olan GW501516
bileşiğinin insan akciğer kanserinde hücre
çoğalmasını stimüle ettiği görülmüştür.
Farklı hücre hatlarının
kullanılması
Farklı bileşiklerle
çalışılması
L165041
[4-[3-(4-Asetil-3-hidroksi-2-propifenoksi)
propoksi]fenoksi]asetik asit
GW501516
{4-[({4-metil-2-[4-(triflorometil)fenil]-1,3-tiazol-5-il}
metil)sulfanil]-2-metilfenoksi}asetik asit
PPARγ ligandları
Pioglitazon ve troglitazonun primer
tümör gelişiminde anjiyojenezis
inhibisyonuna katkı sağladığı
gösterilmiştir.
Cisplatin ve paklitaksel gibi ilaçların
inhibitör etkilerini desteklemek
amacıyla PPARγ agonistlerin
kullanılabileceği düşünülmektedir.
Ciglitazonun ise nude farelerde A-
549 içerikli tümörlerin
baskılanmasına katkıda bulunduğu
gösterilmiştir.
KOLON KANSERİNDE PPAR
 Yapılan klinik araştırmalar PPARγ ekspresyonunu kolorektal
kanserde iyi prognozla ilişkilendirmiştir
 PPAR ligandlarının kolon kanseri hücrelerinde
proliferasyonu inhibe edip, farklılaşmayı indüklediği
gösterilmiştir.
 İnsanlardan elde edilen veriler; PPARγ’nın kolon kanserinde
baskılayıcı bir role sahip olduğunu ve bu reseptörün düşük
seviyelerdeki ekspresyonunun kolon kanseri riskini
arttırabileceğini göstermiştir.
 Ancak hayvan modelleriyle yapılan bazı invivo çalışmalar
PPARγ aktivasyonunun kolon kanserini arttırdığını
göstermektedir.
Hayvan ve
İnsan
Modelleri
Arasındaki
Çelişki?
PPARγ ligandlarının
antiproliferatif etkileri
hücre farklılaşma
seviyesine bağlı
olabilir.
İyi farklılaşmış kanser
hücrelerinden veya
eksik bazı faktörlerden
dolayı kanser hücreleri
PPARγ aktivasyonuna
karşı düşük hassasiyet
gösterebilir.
Hayvan deneyleriyle
insan modeli
arasındaki farkın
türler arası PPAR
reseptörü çeşitliliğine
dayanabilir.
Mide Kanserinde PPAR
 PPARγ ligandlarının antikanser etkileri birçok gastrik
kanser hücre basamağında gösterilmiştir. Antikanser
etkiler apoptozun indüksiyonu ve G1-hücre siklusu
arestine dayalı mekanizmalar üzerinden
gerçekleşmektedir.
 PPARγ ProA1a polimorfizminin gastrik kanser ve peptik
ülser hastalıklarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.
 PPARγ aktivasyonunun gastrik karsinojenezi
baskıladığını göstermiştir. Bu veriler PPARγ ligandlarının
kemopreventif ajan olarak gastrik karsinojenezde etki
gösterebileceğini kanıtlamaktadır
PPAR’LARIN HEPATİK KARSİNOJENEZDE
KARACİĞER ÜZERİNDEKİ PARADOKSAL ROLÜ
 PPAR kemirgenlerde genotoksik olmayan
hepatokarsinojenezden sorumlu kilit bir mediyatör olarak
gösterilmiştir.
 PPARα agonistlerin bu hayvanların kronik tedavisinde
kullanıldığı bir çalışma; karaciğer tümör insidansının
arttığını, oksidatif stres ve hücre proliferasyonunun, PPARα
aracılı bir mekanizma ile indüklendiğini göstermiştir.
 Hepatosellüler karsinomanın önlenmesinde ve tedavisinde
PPARγ’nın etkili olduğunu göstermektedir.
 PPARγ ligandlarının insan karaciğer kanseri hücrelerinde
proliferasyonu inhibe edip, hücre siklusu arestini
indüklediğini gösterilmiştir.
 Buna paralel olarak PPARγ agonist tiyazolidindionların
antiproliferatif ajan olarak etki gösterdiğine dair kanıtlar
artmaktadır
KUPFFER HÜCRELERİNİN NEDEN
OLDUĞUNA DAİR KANITLAR
1.-Kupffer hücrelerinin inaktivasyonu
sonucunda PPARα agonist WY14643
bileşiğinin mitojenik etkileri engellenmiştir.
-Hepatositlerde WY14643 varlığında
gerçekleşen replikatif DNA sentezi
nonparankimal hücreler ile mümkündür
-WY14643 ile etkileşim sonrasında kupffer
hücrelerinden tümör nekroz faktör alfaya karşı
salınan antikorlar karaciğer hücrelerinde
replikasyonu bloke etmiştir.
KUPFFER HÜCRELERİNE BAĞLI
OLMADIĞINA DAİR KANITLAR
-PPARα agonist olan perfluorooktanoik
asit in vivo ortamda kupffer hücre
aktivasyonu olmaksızın karaciğer hücre
proliferasyonunu arttırmıştır.
-Kupffer hücrelerinden izole edilmiş
dokuda PPAR ile zorunlu heterodimer
oluşturan RXR’nin aktivasyonu ile TNF-α
üretimi uyarılmamış, aksine inhibe
edilmiştir.
KUPFFER HÜCRELERİ VE PPAR KAYNAKLI HEPATOKARSİNOJENEZ
Agonistlerin yanısıra
antagonistlerin de
hepatik antitümör
etkinliğe sahip olduğu
gösterilmiştir ve
antagonistlerin karaciğer
kanserinde
agonistlerden daha
potent oldukları ileri
sürülmüştür
PPARγ agonisti pioglitazonun
sıçan karaciğerinde
karsinojenik dönüşümü
engellediği tespit edilmiştir
Troglitazon PPARγ
agonistlerden biridir ve bu
bileşiğin apoptozu
indükleyerek karaciğerde
kanser hücrelerinin
gelişmesini önlemektedir.
Bu indüksiyon sırasında
gerçekleşen caspase-3
artışının PPAR’dan
bağımsız bir
mekanizmayla
geçekleşmektedir.
PPARγ antagonistler
anoikis aracılığıyla
hücre ölümünü
tetiklemektedir.
PPARγ agonistler hücre
siklusu arestini kullanarak
tümör gelişimini ve
invazyonu kontrol
etmektedir.
PANKREAS KANSERİNDE PPAR
 PPARγ aktivasyonunun pankreas kanseri hücre
gelişimini azaltmanın yanı sıra migrasyon ve
invazyon kapasitesinde küçülme sağladığını
göstermiştir.
 Kanseri ksenogreft modelinin uygulandığı nude
farelerde PPARγ aktivasyonunun pankreas
kanseri gelişimini inhibe ettiği ve tümör
anjiyojenezisini baskıladığı gösterilmiştir.
 Bu bulguların tam aksine PPARγ
ekspresyonundaki artış hasta sağ kalımındaki
azalma ile ilişkili bulunmuş ve PPARγ’nın tümör
gelişimi ve ilerlemesinden sorumlu olduğu ortaya
konmuştur.
 Türler arası PPARγ farklılıkları bu paradoksu
açıklamak için olası bir seçenek olabilir.
ÜRİNER SİSTEM
KANSERLERİ VE PPAR
 PPARγ ekspresyonunun artışın, mesane kanserinin derecesini ve
aşamasını arttırdığı iddia edilmiştir.
 PPARγ ve PPARα reseptörlerinin ikisine de afinite gösteren bazı
dual agonistlerle yapılan çalışmalarda; bu bileşiklerin fare ve
sıçanlarda mesane ve üretelyumda karsinojenik etkilerinin
bulunması, bu ilaçların klinik kullanımı ile ilgili güvenlik
sorunlarını arttırmıştır
 Ancak yapılan başka bir çalışma PPARγ’nın normal üretelyumda
ekspresse edildiğini ve tümör progresyonunu azalmasıyla ilişkili
olduğunu iddia etmektedir.
 Metilen yerine diindolmetan içeren yeni sınıf PPARγ agonistlerin
mesane kanserine karşı önceki kuşaklara kıyasla daha güçlü
antikanser etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.
 Antitümör aktivitenin, PPARγ’dan bağımsız, proapoptotik
proteinlerin aktivasyonu ile ilgili bir mekanizma ile gerçekleştiği
gösterilmiştir
PPAR VE
DİĞER
KANSERLER
PPARγ agonistler
testiküler kanser
hücrelerinde
antiproliferatif etkinliğe
sahiptir.
PPARγ agonistlerin,
osteoblastik terminal
farklılaşma
mekanizmasıyla
osteosarkomanın
önlenmesinde etkili
bulunmuştur.
PPARγ ligandları birçok
hematolojik
malignanside;
antiproliferatif,
prodiferantif,
antimetastatik ve
proapoptotik etkiler
göstermektedir
PPARγ ligandları ile bir
COX-2 inhibitörü olan
colecoxib birlikte
verildiğinde tümör
gelişiminin başlangıcını
anlamlı bir biçimde
geciktirmektedir
PPARγ meme kanseri
hücrelerinde upregüle
durumdadır ve birçok
PPARγ ligandı bu
hücrelerde
antiproliferatif etkiye
sahiptir.
PPAR
ANTAGONİSTLER
VE KANSER
Non-canonical veya PPARγ bağımsız
kanser modeli sistemlerinde; PPARγ
antagonistlerin, agonistlerin bazı etkilerini
inhibe etmediği gösterilmiştir
T0070907 ve GW9662 gibi bazı PPARγ
antagonistlerin hematopoetik ve epitel
hücre hatlarında agonistlere kıyasla
antiproliferatif potansiyellerinin daha fazla
olduğu gösterilmiştir.
Agonist ve antagonistlerin kombine olarak
kullanıldığı tedavi rejimlerinde artan bir
antiproliferatif etkinlik gözlenmiştir
İn vivo preklinik çalışmalarda; antagonistlerin
güvenli bir şekilde kullanılabileceğini gösteren
olumlu metabolik etkilerin yanı sıra antitümör
aktivitelerinin de olduğu gözlemlenmiştir
BADGE (Bisfenol A Diglisidil Eter)
2-[[4-[2-[4-(Oksiran-2 ilmetoksi)fenil]propan-2-il] fenoksi]metil]oksiran
İlk araştırmalarda bu bileşiğin, PPARγ
antagonist olduğu bildirilmiştir. Ancak
konu olduğu çalışmalardan elde edilen
çelişkili veriler, tekrar sınıflandırılmasını
zorunlu kılmıştır. Son yapılan
çalışmalar bu bileşiğin agonist ve
antagonist etkiyi aynı anda gösterdiğini
kanıtlamaktadır ancak mekanizması
henüz netlik kazanmamıştır.
 Annexin-v bağlanması aracılığıyla kolon kanseri ve lenfomaya karşı
antikanser etki gösterdiği kanıtlanmıştır.
 Antikanser etkileri PPAR bağımsız bir mekanizmayla gösterdiği
düşünülmektedir.
T0070907
2-kloro-5-nitro-N-4-piridinilbenza​mit
 T0070907’nin potent ve selektif bir PPARγ
antagonist olduğu bildirilmiştir.
 Hepatosellüler karsinoma ve küçük hücre dışı
akciğer kanserinde; ‘anoikis’ aracılığıyla antikanser
etki gösterdiği anlaşılmıştır.
 T0070907’nin agonist bileşiklerden troglitazon ve
rosiglitazon ile karşılaştırıldığı çalışma hep62 hücre
hattında, T0070907’nin agonistlere kıyasla daha
güçlü antiproliferatif etkiye sahip olduğu
gösterilmiştir.
 Yemek borusu kanseri hücre hattında anti invaziv ve
antiproliferatif etkileri kanıtlanmıştır.
 MM (Multiple Myeloma) hücre hattına diğer kanser
hücre hatlarına kıyasla daha duyarlı olduğu
görülmüştür.
GW9662
2-kloro-5-nitro-N-fenilbenzamid
 Farklı fenotiplerde 3 meme kanseri hücre
hattında (ER+,ER- ve p53-null) antiproliferatif
etkileri olduğu gösterilmiştir.
 Antiproliferatif etki kanonik PPARγ ilişkili
transaktivasyon ile gerçekleşmektedir
SR 202
 Selektif PPARγ antagonisti bir bileşiktir.
 Rosiglitazondan kaynaklanan adiposit farklılaşmasını
inhibe etmektedir.
 PPARγ-bağımsız etkileriyle antikanser etki gösterdiği
düşünülmektedir.
(4-klorofenil)(dimetoksifosfinil)metil fosforik asit dimetil ester
FH 535
2,5-Dikloro-N-(2-metil-4-nitrofenil)benzenesülfonamid
Wnt/B-katenin yolu üzerinde gösterdiği inhibitör
etkinlik ile akciğer kanserine karşı güçlü bir bileşik
olduğu düşünülmektedir.
PPAR ANTAGONİSTİ ANTİKANSER İLAÇLAR

More Related Content

What's hot

Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Akut böbrek yetmezliği
Akut böbrek yetmezliğiAkut böbrek yetmezliği
Akut böbrek yetmezliği
ugur koca
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Mikoloji soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mikoloji  soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)Mikoloji  soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mikoloji soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 

What's hot (20)

Plasenta previ̇a ve Ablasyo plasenta
Plasenta previ̇a ve Ablasyo plasentaPlasenta previ̇a ve Ablasyo plasenta
Plasenta previ̇a ve Ablasyo plasenta
 
Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Antianginal ilaçlar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tüberküloz (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Tasikardi ve bradikardilere genel yaklaşım (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları - Prof. Dr. Hülya Çetinkaya
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları - Prof. Dr. Hülya Çetinkayaİnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları - Prof. Dr. Hülya Çetinkaya
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları - Prof. Dr. Hülya Çetinkaya
 
Diş hekimliği pratiğinde İlaç etki̇leşi̇mleri̇
Diş hekimliği pratiğinde İlaç etki̇leşi̇mleri̇ Diş hekimliği pratiğinde İlaç etki̇leşi̇mleri̇
Diş hekimliği pratiğinde İlaç etki̇leşi̇mleri̇
 
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Antifungal tedavi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Chemotherapy of malaria
Chemotherapy of malariaChemotherapy of malaria
Chemotherapy of malaria
 
SINGLE DOSE treatment of URINARY TRACT INFECTION in women, Dr Sharda jain , ...
SINGLE DOSE  treatment of URINARY TRACT INFECTION in women, Dr Sharda jain , ...SINGLE DOSE  treatment of URINARY TRACT INFECTION in women, Dr Sharda jain , ...
SINGLE DOSE treatment of URINARY TRACT INFECTION in women, Dr Sharda jain , ...
 
Preeklampsi tanı ve yönetimi 2015 15. ULUSAL PERİNATOLOJİ KONGRESİ, DALAMAN
Preeklampsi tanı ve yönetimi 2015 15. ULUSAL PERİNATOLOJİ KONGRESİ, DALAMANPreeklampsi tanı ve yönetimi 2015 15. ULUSAL PERİNATOLOJİ KONGRESİ, DALAMAN
Preeklampsi tanı ve yönetimi 2015 15. ULUSAL PERİNATOLOJİ KONGRESİ, DALAMAN
 
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Preterm Doğumda Nöron Korunmasında MAgnezyum Sülfat Kullanımı
Preterm Doğumda Nöron Korunmasında MAgnezyum Sülfat KullanımıPreterm Doğumda Nöron Korunmasında MAgnezyum Sülfat Kullanımı
Preterm Doğumda Nöron Korunmasında MAgnezyum Sülfat Kullanımı
 
Akut böbrek yetmezliği
Akut böbrek yetmezliğiAkut böbrek yetmezliği
Akut böbrek yetmezliği
 
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut böbrek yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kronik Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.comOral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
 
Lactulose branding
Lactulose brandingLactulose branding
Lactulose branding
 
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Akut Böbrek Yetmezliği (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Mikoloji soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mikoloji  soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)Mikoloji  soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Mikoloji soru (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
İlaç besin etkileşimi
İlaç besin etkileşimiİlaç besin etkileşimi
İlaç besin etkileşimi
 

Similar to PPAR ANTAGONİSTİ ANTİKANSER İLAÇLAR

Prostat kanserinde hedefe yonelik tedavi
Prostat kanserinde hedefe yonelik tedaviProstat kanserinde hedefe yonelik tedavi
Prostat kanserinde hedefe yonelik tedavi
Perviz Haciyev
 
Antiülser i̇laçlar
Antiülser i̇laçlarAntiülser i̇laçlar
Antiülser i̇laçlar
canberkay
 
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptxAdrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
yagmurokcay
 
Sitokinler ve insülin direnci
Sitokinler ve insülin direnciSitokinler ve insülin direnci
Sitokinler ve insülin direnci
gökcen iplikçi
 
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
Mustafa ULGEY
 

Similar to PPAR ANTAGONİSTİ ANTİKANSER İLAÇLAR (20)

Prostat kanserinde hedefe yonelik tedavi
Prostat kanserinde hedefe yonelik tedaviProstat kanserinde hedefe yonelik tedavi
Prostat kanserinde hedefe yonelik tedavi
 
Karaciğer yağlanması
Karaciğer yağlanmasıKaraciğer yağlanması
Karaciğer yağlanması
 
Onkolojide hedefe yonelik tedaviler
Onkolojide hedefe yonelik tedavilerOnkolojide hedefe yonelik tedaviler
Onkolojide hedefe yonelik tedaviler
 
Gebelikte İlaç Kullanmı Neler Değişti?
Gebelikte İlaç Kullanmı Neler Değişti?Gebelikte İlaç Kullanmı Neler Değişti?
Gebelikte İlaç Kullanmı Neler Değişti?
 
tümör anjiogenez ve mikroçevresi
tümör anjiogenez ve mikroçevresitümör anjiogenez ve mikroçevresi
tümör anjiogenez ve mikroçevresi
 
ras mapk.pptx
ras mapk.pptxras mapk.pptx
ras mapk.pptx
 
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğanSalon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
Salon b 14 kasim 09.00 10.15 kürşat gündoğan
 
Hi̇pofi̇z Hastaliklari Tanı Tedavi Kılavuzu
Hi̇pofi̇z Hastaliklari Tanı Tedavi KılavuzuHi̇pofi̇z Hastaliklari Tanı Tedavi Kılavuzu
Hi̇pofi̇z Hastaliklari Tanı Tedavi Kılavuzu
 
Antiülser i̇laçlar
Antiülser i̇laçlarAntiülser i̇laçlar
Antiülser i̇laçlar
 
Larinks kanseri vaka inceleme sunumu ve beslenme tedavisi
Larinks kanseri vaka inceleme sunumu ve beslenme tedavisiLarinks kanseri vaka inceleme sunumu ve beslenme tedavisi
Larinks kanseri vaka inceleme sunumu ve beslenme tedavisi
 
Endokrin vakalar 1. sayı
Endokrin vakalar 1. sayıEndokrin vakalar 1. sayı
Endokrin vakalar 1. sayı
 
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptxAdrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
Adrenerjik Agonistler ve Antagonistler.pptx
 
PCSK 9 İNHİBİTÖRLERİ
PCSK 9 İNHİBİTÖRLERİPCSK 9 İNHİBİTÖRLERİ
PCSK 9 İNHİBİTÖRLERİ
 
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
Gastroenterolojik hastalıklarda kullanılan biyolojik tedavi ajanları ve antik...
 
DNA Hasarında p53 Proteini Aktivasyonu
DNA Hasarında p53 Proteini AktivasyonuDNA Hasarında p53 Proteini Aktivasyonu
DNA Hasarında p53 Proteini Aktivasyonu
 
Endokrin Vakalar 3
Endokrin Vakalar 3Endokrin Vakalar 3
Endokrin Vakalar 3
 
Sitokinler ve insülin direnci
Sitokinler ve insülin direnciSitokinler ve insülin direnci
Sitokinler ve insülin direnci
 
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
Inflamatuar barsak hastalıklarında tedavi hastalara yönelik
 
Semi̇h özeren (1)
Semi̇h özeren (1)Semi̇h özeren (1)
Semi̇h özeren (1)
 
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
BİR GRUP SENTETİK VE BİTKİSEL SEKONDER BİLEŞİĞİN MEMELİ UBİKİTİN PROTEAZOM Sİ...
 

PPAR ANTAGONİSTİ ANTİKANSER İLAÇLAR

  • 1.
  • 3. PPAR (Peroksizom Proliferasyon Etkinleştirici Reseptör) nedir?  PPAR’lar hücre içerisine yerleşmiş, gen ekspresyonunu düzenleyen nükleer reseptörlerdendir.  Yağ asidi ve karbonhidrat metabolizmasını düzenleyen güçlü transkripsiyon faktörleri ve diyetsel lipit sensörleridir.  1990’ların başlarında yapılan keşiflerden itibaren, peroksizom proliferatör ile etkinleştirilen reseptör (PPAR) ailesi, dislipidemi ve diyabete karşı terapötik hedefler olarak tanımlanmıştır.
  • 4. PPAR YAPISI AB C D E FNH2 COOH DNA BAĞLANMA BÖLGESİ LİGAND BAĞLANMA BÖLGESİ EKLEM BÖLGESİ AF1 AF2 PPAR yapısı 5 bölgeden oluşmaktadır; 1. Özelleşmiş PPAR agonistlerinin bağlandığı ligant bağlayan bölge 2. Mitojen ile etkinleştirilen protein kinaz (MAPK) ile fosforilasyon yoluyla liganttan bağımsız olarak etkinleşen N ucunda bulunan AF1 bölgesi 3. PPAR ile etkinleştirilen hedef genlerin promotör bölgesinde bulunan PPAR yanıt elementi (PPRE) ile etkileşen bölge 4. Ligant bağlanmasına karşılık olarak transkripsiyonel etkinleşme için gerekli olan yapısal değişikliğe uğrayan C ucunda bulunan AF2 bölgesi 5. İşlevi tam olarak anlaşılmamış olmasına karşın, deoksiribonükleik asit (DNA) ile bağlanma için önemli olduğu düşünülen esnek eklem bölgesi
  • 5. PPAR AKTİVASYON VE TRANSREPRESYON MEKANİZMASI TRANSAKTİVASYON Lipit ve glikoz homeostazı üzerindeki etkilerden sorumlu olan başlıca mekanizmadır. Ko-aktivatör ve ko- represör proteinlerin liganda bağımlı yapılanmaları, gen transkripsiyonunun kontrolünün güçlenmesine yardımcı olmaktadır TRANSREPRESYON (Ligant bağımlı) Antienflamatuvar etkilerden sorumlu olan başlıca mekanizmadır. Nükleer faktör κB (NF-κB) ve ve etkinleştirici protein (AP)-1 etkileşimi içermektedir. TRANSREPRESYON (Ligant bağımsız) Antienflamatuvar etkilerden sorumlu olan başlıca mekanizmadır.. Protein kinaz C (PKC) ile etkileşim sonucu transkripsiyon baskılanması
  • 6. • Adipoz doku, karaciğer, vasküler endoteliyal hücreler, damar düz kas hücreleri ve monosit/makrofajlarda PPAR alfa (α) • Beyin, adipoz doku ve deri başta olmak üzere hemen her yerde eksprese PPAR beta/delta (β/δ) • Adipoz doku, meme bezi ve bağırsakPPAR gama (γ) PPAR AİLESİ
  • 7.
  • 8.
  • 9.
  • 10. TİYAZOLİDİNDİONLAR  Tiyazolidindionlar ilk olarak 1970’li yılların sonuna doğru keşfedilmiştir. Çeşitli türevler geliştirildikten sonra 3 molekül; troglitazon, rosiglitazon, pioglitazon klinik kullanım için onay almıştır.  Piyasaya ilk çıkan tiyazolidindion troglitazon olmasına rağmen ender de olsa hepatik yetmezlik ve ölüme ilerleyebilecek idiosinkratik karaciğer toksisitesi gelişimi ile ilişkisi bulunması üzerine 2000 yılında kullanımdan çekilmiştir.  Rosiglitazon ise tip 2 diyabetik hastalarda kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler olay riskini arttırdığı gerekçesi ile 2010’da piyasadan geri çekilmiştir pioglitazon rosiglitazon troglitazon tiyazolidindion
  • 11.
  • 13. Beyindeki tümör kök hücrelerinin gelişim ve büyümesinin inhibisyonu Glioblastoma gelişimine ve maligniteye karşı etkili PPAR AGONİSTLER PPAR VE BEYİN TÜMÖRÜ
  • 14. Pioglitazon RXRγ agonisti ile glioblastomanın invazyon ve proliferasyonunu azaltıcı etki COX-2 inhibitörleri ve düşük doz kimyasal tedavi ile birlikte yüksek derece gliomalı hastalarda etkili İmmünoterapotik ajanlarla birlikte sinerjik antitümör aktivite (RS)-5-(4-[2-(5-etilpiridin-2-yl) etoksi]benzil) tiazolidin-2,4-dion
  • 15. Rosiglitazon, yapılan invitro çalışmalarda nöroblastomanın inhibisyonunda etkili bulunsa da, invivo çalışmalarda etkinliğinin belirgin şekilde düştüğü gözlenmiştir Absorbsiyon, dağılma, metabolizma, eliminasyon gibi, farmakokinetik sorunlar göz ardı edilemez.
  • 16. Beyin metastazında tüm beyinde ışınlama yapılarak uygulanan ışın tedavisi primer tedavi olarak gösterilmektedir. Ancak ışın tedavisi sonrası oluşabilecek beyin travması ve ödem en çok korkulan yan etkiler Fenofibratlar ile PPARα’nın aktivasyonu sonucunda radyasyon kaynaklı inflamasyonlara karşı alınan nörolojik koruma cevabı yapılan invivo ve invitro çalışmalarda kanıtlanmıştır Pioglitazon aracılığıyla PPARγ aktivasyonu ile radyasyon şiddetine bağlı olarak oluşan kognitif yetersizlikte önemli ölçüde iyileşme sağlanmıştır. FENOFİBRAT Propan-2-il 2-{4-[(4- klorofenil)karbonil]fenoksi}-2- metilpropanoat
  • 17. PPAR VE AKCİĞER KANSERİ  Transjenik fare modelleri ile yapılan bir çalışmada, PPARβ/δ VE PPARγ gen ekspresyonunun eliminasyonu ile akciğer kanserinin şiddetlenmesi arasında bir ilişki bulunmuştur.  PPARγ aktivatörlerinin, hücrelerin farklılaşma ve apoptozisinde rol oynadığı anlaşılmıştır.  Diyabet tedavisinde tiyazolidindion kullanan hastalarda akciğer kanseri gelişme riskinin, başka bir tedavi alan hastalara oranla anlamlı şekilde daha az olduğu gösterilmiştir.
  • 18. Sentetik, PPARβ/δ’ya karşı yüksek affiniteli bir bileşik olan L165041; akciğer kanserinde hücre çoğalmasını inhibe ederek etki göstermektedir. Akciğer kanserinde hücre gelişiminde rol alan 2 yolağın PPARβ/δ aktivasyonu ile uyarıldığı öne sürülmüstür. Gerçekten de yakın zamanda yapılan bir çalışmada, selektif PPARβ/δ agonisti olan GW501516 bileşiğinin insan akciğer kanserinde hücre çoğalmasını stimüle ettiği görülmüştür. Farklı hücre hatlarının kullanılması Farklı bileşiklerle çalışılması L165041 [4-[3-(4-Asetil-3-hidroksi-2-propifenoksi) propoksi]fenoksi]asetik asit GW501516 {4-[({4-metil-2-[4-(triflorometil)fenil]-1,3-tiazol-5-il} metil)sulfanil]-2-metilfenoksi}asetik asit
  • 19. PPARγ ligandları Pioglitazon ve troglitazonun primer tümör gelişiminde anjiyojenezis inhibisyonuna katkı sağladığı gösterilmiştir. Cisplatin ve paklitaksel gibi ilaçların inhibitör etkilerini desteklemek amacıyla PPARγ agonistlerin kullanılabileceği düşünülmektedir. Ciglitazonun ise nude farelerde A- 549 içerikli tümörlerin baskılanmasına katkıda bulunduğu gösterilmiştir.
  • 20. KOLON KANSERİNDE PPAR  Yapılan klinik araştırmalar PPARγ ekspresyonunu kolorektal kanserde iyi prognozla ilişkilendirmiştir  PPAR ligandlarının kolon kanseri hücrelerinde proliferasyonu inhibe edip, farklılaşmayı indüklediği gösterilmiştir.  İnsanlardan elde edilen veriler; PPARγ’nın kolon kanserinde baskılayıcı bir role sahip olduğunu ve bu reseptörün düşük seviyelerdeki ekspresyonunun kolon kanseri riskini arttırabileceğini göstermiştir.  Ancak hayvan modelleriyle yapılan bazı invivo çalışmalar PPARγ aktivasyonunun kolon kanserini arttırdığını göstermektedir.
  • 21. Hayvan ve İnsan Modelleri Arasındaki Çelişki? PPARγ ligandlarının antiproliferatif etkileri hücre farklılaşma seviyesine bağlı olabilir. İyi farklılaşmış kanser hücrelerinden veya eksik bazı faktörlerden dolayı kanser hücreleri PPARγ aktivasyonuna karşı düşük hassasiyet gösterebilir. Hayvan deneyleriyle insan modeli arasındaki farkın türler arası PPAR reseptörü çeşitliliğine dayanabilir.
  • 22. Mide Kanserinde PPAR  PPARγ ligandlarının antikanser etkileri birçok gastrik kanser hücre basamağında gösterilmiştir. Antikanser etkiler apoptozun indüksiyonu ve G1-hücre siklusu arestine dayalı mekanizmalar üzerinden gerçekleşmektedir.  PPARγ ProA1a polimorfizminin gastrik kanser ve peptik ülser hastalıklarıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.  PPARγ aktivasyonunun gastrik karsinojenezi baskıladığını göstermiştir. Bu veriler PPARγ ligandlarının kemopreventif ajan olarak gastrik karsinojenezde etki gösterebileceğini kanıtlamaktadır
  • 23. PPAR’LARIN HEPATİK KARSİNOJENEZDE KARACİĞER ÜZERİNDEKİ PARADOKSAL ROLÜ  PPAR kemirgenlerde genotoksik olmayan hepatokarsinojenezden sorumlu kilit bir mediyatör olarak gösterilmiştir.  PPARα agonistlerin bu hayvanların kronik tedavisinde kullanıldığı bir çalışma; karaciğer tümör insidansının arttığını, oksidatif stres ve hücre proliferasyonunun, PPARα aracılı bir mekanizma ile indüklendiğini göstermiştir.  Hepatosellüler karsinomanın önlenmesinde ve tedavisinde PPARγ’nın etkili olduğunu göstermektedir.  PPARγ ligandlarının insan karaciğer kanseri hücrelerinde proliferasyonu inhibe edip, hücre siklusu arestini indüklediğini gösterilmiştir.  Buna paralel olarak PPARγ agonist tiyazolidindionların antiproliferatif ajan olarak etki gösterdiğine dair kanıtlar artmaktadır
  • 24. KUPFFER HÜCRELERİNİN NEDEN OLDUĞUNA DAİR KANITLAR 1.-Kupffer hücrelerinin inaktivasyonu sonucunda PPARα agonist WY14643 bileşiğinin mitojenik etkileri engellenmiştir. -Hepatositlerde WY14643 varlığında gerçekleşen replikatif DNA sentezi nonparankimal hücreler ile mümkündür -WY14643 ile etkileşim sonrasında kupffer hücrelerinden tümör nekroz faktör alfaya karşı salınan antikorlar karaciğer hücrelerinde replikasyonu bloke etmiştir. KUPFFER HÜCRELERİNE BAĞLI OLMADIĞINA DAİR KANITLAR -PPARα agonist olan perfluorooktanoik asit in vivo ortamda kupffer hücre aktivasyonu olmaksızın karaciğer hücre proliferasyonunu arttırmıştır. -Kupffer hücrelerinden izole edilmiş dokuda PPAR ile zorunlu heterodimer oluşturan RXR’nin aktivasyonu ile TNF-α üretimi uyarılmamış, aksine inhibe edilmiştir. KUPFFER HÜCRELERİ VE PPAR KAYNAKLI HEPATOKARSİNOJENEZ
  • 25. Agonistlerin yanısıra antagonistlerin de hepatik antitümör etkinliğe sahip olduğu gösterilmiştir ve antagonistlerin karaciğer kanserinde agonistlerden daha potent oldukları ileri sürülmüştür PPARγ agonisti pioglitazonun sıçan karaciğerinde karsinojenik dönüşümü engellediği tespit edilmiştir Troglitazon PPARγ agonistlerden biridir ve bu bileşiğin apoptozu indükleyerek karaciğerde kanser hücrelerinin gelişmesini önlemektedir. Bu indüksiyon sırasında gerçekleşen caspase-3 artışının PPAR’dan bağımsız bir mekanizmayla geçekleşmektedir. PPARγ antagonistler anoikis aracılığıyla hücre ölümünü tetiklemektedir. PPARγ agonistler hücre siklusu arestini kullanarak tümör gelişimini ve invazyonu kontrol etmektedir.
  • 26. PANKREAS KANSERİNDE PPAR  PPARγ aktivasyonunun pankreas kanseri hücre gelişimini azaltmanın yanı sıra migrasyon ve invazyon kapasitesinde küçülme sağladığını göstermiştir.  Kanseri ksenogreft modelinin uygulandığı nude farelerde PPARγ aktivasyonunun pankreas kanseri gelişimini inhibe ettiği ve tümör anjiyojenezisini baskıladığı gösterilmiştir.  Bu bulguların tam aksine PPARγ ekspresyonundaki artış hasta sağ kalımındaki azalma ile ilişkili bulunmuş ve PPARγ’nın tümör gelişimi ve ilerlemesinden sorumlu olduğu ortaya konmuştur.  Türler arası PPARγ farklılıkları bu paradoksu açıklamak için olası bir seçenek olabilir.
  • 27. ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİ VE PPAR  PPARγ ekspresyonunun artışın, mesane kanserinin derecesini ve aşamasını arttırdığı iddia edilmiştir.  PPARγ ve PPARα reseptörlerinin ikisine de afinite gösteren bazı dual agonistlerle yapılan çalışmalarda; bu bileşiklerin fare ve sıçanlarda mesane ve üretelyumda karsinojenik etkilerinin bulunması, bu ilaçların klinik kullanımı ile ilgili güvenlik sorunlarını arttırmıştır  Ancak yapılan başka bir çalışma PPARγ’nın normal üretelyumda ekspresse edildiğini ve tümör progresyonunu azalmasıyla ilişkili olduğunu iddia etmektedir.  Metilen yerine diindolmetan içeren yeni sınıf PPARγ agonistlerin mesane kanserine karşı önceki kuşaklara kıyasla daha güçlü antikanser etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.  Antitümör aktivitenin, PPARγ’dan bağımsız, proapoptotik proteinlerin aktivasyonu ile ilgili bir mekanizma ile gerçekleştiği gösterilmiştir
  • 28. PPAR VE DİĞER KANSERLER PPARγ agonistler testiküler kanser hücrelerinde antiproliferatif etkinliğe sahiptir. PPARγ agonistlerin, osteoblastik terminal farklılaşma mekanizmasıyla osteosarkomanın önlenmesinde etkili bulunmuştur. PPARγ ligandları birçok hematolojik malignanside; antiproliferatif, prodiferantif, antimetastatik ve proapoptotik etkiler göstermektedir PPARγ ligandları ile bir COX-2 inhibitörü olan colecoxib birlikte verildiğinde tümör gelişiminin başlangıcını anlamlı bir biçimde geciktirmektedir PPARγ meme kanseri hücrelerinde upregüle durumdadır ve birçok PPARγ ligandı bu hücrelerde antiproliferatif etkiye sahiptir.
  • 30. Non-canonical veya PPARγ bağımsız kanser modeli sistemlerinde; PPARγ antagonistlerin, agonistlerin bazı etkilerini inhibe etmediği gösterilmiştir T0070907 ve GW9662 gibi bazı PPARγ antagonistlerin hematopoetik ve epitel hücre hatlarında agonistlere kıyasla antiproliferatif potansiyellerinin daha fazla olduğu gösterilmiştir. Agonist ve antagonistlerin kombine olarak kullanıldığı tedavi rejimlerinde artan bir antiproliferatif etkinlik gözlenmiştir İn vivo preklinik çalışmalarda; antagonistlerin güvenli bir şekilde kullanılabileceğini gösteren olumlu metabolik etkilerin yanı sıra antitümör aktivitelerinin de olduğu gözlemlenmiştir
  • 31. BADGE (Bisfenol A Diglisidil Eter) 2-[[4-[2-[4-(Oksiran-2 ilmetoksi)fenil]propan-2-il] fenoksi]metil]oksiran İlk araştırmalarda bu bileşiğin, PPARγ antagonist olduğu bildirilmiştir. Ancak konu olduğu çalışmalardan elde edilen çelişkili veriler, tekrar sınıflandırılmasını zorunlu kılmıştır. Son yapılan çalışmalar bu bileşiğin agonist ve antagonist etkiyi aynı anda gösterdiğini kanıtlamaktadır ancak mekanizması henüz netlik kazanmamıştır.  Annexin-v bağlanması aracılığıyla kolon kanseri ve lenfomaya karşı antikanser etki gösterdiği kanıtlanmıştır.  Antikanser etkileri PPAR bağımsız bir mekanizmayla gösterdiği düşünülmektedir.
  • 32. T0070907 2-kloro-5-nitro-N-4-piridinilbenza​mit  T0070907’nin potent ve selektif bir PPARγ antagonist olduğu bildirilmiştir.  Hepatosellüler karsinoma ve küçük hücre dışı akciğer kanserinde; ‘anoikis’ aracılığıyla antikanser etki gösterdiği anlaşılmıştır.  T0070907’nin agonist bileşiklerden troglitazon ve rosiglitazon ile karşılaştırıldığı çalışma hep62 hücre hattında, T0070907’nin agonistlere kıyasla daha güçlü antiproliferatif etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.  Yemek borusu kanseri hücre hattında anti invaziv ve antiproliferatif etkileri kanıtlanmıştır.  MM (Multiple Myeloma) hücre hattına diğer kanser hücre hatlarına kıyasla daha duyarlı olduğu görülmüştür.
  • 33. GW9662 2-kloro-5-nitro-N-fenilbenzamid  Farklı fenotiplerde 3 meme kanseri hücre hattında (ER+,ER- ve p53-null) antiproliferatif etkileri olduğu gösterilmiştir.  Antiproliferatif etki kanonik PPARγ ilişkili transaktivasyon ile gerçekleşmektedir
  • 34. SR 202  Selektif PPARγ antagonisti bir bileşiktir.  Rosiglitazondan kaynaklanan adiposit farklılaşmasını inhibe etmektedir.  PPARγ-bağımsız etkileriyle antikanser etki gösterdiği düşünülmektedir. (4-klorofenil)(dimetoksifosfinil)metil fosforik asit dimetil ester
  • 35. FH 535 2,5-Dikloro-N-(2-metil-4-nitrofenil)benzenesülfonamid Wnt/B-katenin yolu üzerinde gösterdiği inhibitör etkinlik ile akciğer kanserine karşı güçlü bir bileşik olduğu düşünülmektedir.