SlideShare a Scribd company logo
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan ‘İyilikseverlik», içinde: C C Aktan & S Yay, Kurumsal Sosyal Sermaye, Ankara: Seçkin Yayını, 2019.
Sunumu Hazırlayan : Damla Karadoğan
İYİLİKSEVERLİK Coşkun Can Aktan
Bir arada yaşayan insanlar
arasındaki ağlar, bağlar,
ilişkiler sosyal sermayenin ana
hamurunu oluşturur.
Aile ve akrabalık bağlarının, arkadaşlık-
dostluk ilişkilerinin, iş ilişkilerinin
sağlam ve güvene dayalı olması güçlü
bir toplum yapısı ortaya çıkarır.
I. GİRİŞ
SOSYAL SERMAYENİN YAPISI
YARDIMLAŞ
MA
İYİLİKSEVERLİK
DAYANIŞMA
KARŞILIKLILI
K
ETKİN
İLETİŞİM
SORUMLULUK
DEĞERLERE
BAĞLILIK
II. İYİLİKSEVERLİK KAVRAMI: TERMİNOLOJİ VE TİPOLOJİ
• “İyilikseverlik” hiçbir karşılık beklemeden,
gönüllü olarak başkalarına yardım etmek
anlamında kullanılan bir kavramdır.
• İngilizce literatürde “benevolence” olarak
karşımıza çıkan kavramın etimolojik kökeni ise
Latince “benevolentia” kelimesine
dayanmaktadır. Benevolence ilk kez İngiltere
Kralı 4. Edward tarafından 1473 yılında
İngiltere’de kralların koyduğu bir tür keyfi
vergiyi tanımlamak için kullanılmıştır.
• İyilikseverliği, belirli
koşullar altında yapılan
yarar sağlayıcı
davranışlardan oluşan
bir güdü olarak
tanımlamıştır
• Bireylerin daha önce
tanışmadığı kişilerin
ihtiyaçlarını
belirlemek ve bu
ihtiyaçları karşılamak
olarak açıklamıştır.
• İyilikseverliği yakın
ilişkide olunan
kişilerin iyiliğini
isteme, refahını
koruma ve
geliştirmek olarak
tanımlamıştır.
• İyilikseverlik,
ihtiyacı olan bir
kimseye yarar
sağlayıcı herhangi
bir olumlu sosyal
davranıştır.
Latane ve
Darley
Schwartz
İmamoğluSommerville
Ancak kanaatimizce böylesine bir genelleme yapmak yapılan bazı iyiliklerdeki
“zımni zorunluluğu ve karşılıklılık (menfaat beklentisi)” gibi özellikleri
görmezden gelmemize yol açacaktır. Zira, çeşitli dini, siyasi vs. grupların
kendilerine mensup olanlardan çeşitli amaçlarla para toplamaları, belirli
amaçlar için bir araya gelen çeşitli sivil toplum örgütlerine üye olduktan
sonra belirli aralıklarla aidat toplamaları vs. gibi durumlar iyilik yapmanın
veya iyilikseverliğin vurgulanan “gönüllük esası” özelliği ile çelişmektedir.
İyilikseverlik ile ilgili yapılan tanımlarda;
gibi özelliklerin ön plana çıktığını görüyoruz.
Gönüllülük Esası
Karşılık Beklememe
Bu çalışmanın yazarları olarak iyilikseverlik kavramını şu şekilde tanımlıyoruz:
İyilikseverlik, herhangi bir açık ya da zımni bir karşılık (menfaat) beklentisi ile hareket
etmeksizin gönüllü olarak ya da zımni bir zorunluluk hissederek başkalarına
yardımlarda bulunmaktır. Bu tanım içinde iki hususa dikkat çekmek gerekir:
İnsanlar, hiçbir menfaat
beklemeksizin başka insanlara
ve/veya canlılara “gönüllü”
yardımda bulunabilirler. El-avuç
açan bir dilenciye bir eski elbise
ya da para verilmesi buna bir
örnektir.
İnsanlar, bulundukları ortam
ve pozisyon dolayısıyla
kendilerini bir “zımni
zorlama” altında hissederek
menfaat beklemeksizin ya da
bir menfaat beklentisi içinde
başka insanlara ve/veya
canlılara yardım edebilirler.
İnsanın doğasının iyilik
ve diğer insanların
iyiliğini istemek
olduğunu ve kötülüğün
ancak akıl dışı bir
durumda söz
konusudur.
EPİKTETOS
İyi, her şey
tarafından istenilen
iyilikseverlik, insanın
hayatında mutluluğa
ulaşabilmesi için
sunulmuş bir gayedir.
ARİSTOTELES
İyiliğin gerekliliğine
doğrudan doğruya karşı
çıkmış; geçmişte
yaşadıklarından dolayı
kötülüğün iyilikten daha
gerekli olduğunu; her
ikisinin de insanın
varlığının ve gelişiminin
birer koşulu olduğunu
dile getirmiştir.
FRİENDRİCH
NİETZSCHE
İnsanı diğer canlılardan ayıran iyilikseverlik özelliği hemen her çağda
filozofları da meşgul etmiş; iyi, iyilik ve iyilikseverlik üzerine derin ve
felsefi düşünceler ortaya atılmıştır.
İyiliği “iyi olan
şeyi istemek”
olarak
değerlendirmiş
ve iyilik
yapmanın
önemini
vurgulamıştır.
KANT
İyilikseverliği,
insanın egoizmine
karşıt bir kavram
olarak
tanımlamıştır.
COMTE
İyilikseverlik evrensel bir
iyi yürekliliktir.
LEİBNİZ
İyiliği mutluluğa ulaşmadaki en
önemli araç olarak
nitelendirmiş ve “kötülüğün
zıddı” olarak kabul etmiştir .
FARABİ
Kötülüklerle dolu bir dünyanın
Tanrı’nın mutlak iyi olmasıyla
çeliştiğine dikkat çekmiş ve
kötülükleri fikirlerinin
merkezine almıştır.
İyiliği tıpkı Farabi gibi kötülüğün
zıddı olarak tanımlamış ve mutlak
iyi olan bir varlığın (Tanrı’nın)
kötülüklere müsaade etmeyeceği
gibi önermeler ile Tanrı’nın
yokluğunu ortaya koymaya
çalışmıştır .
1871 yılında yayınladığı evrim kuramı hakkındaki “İnsanın
Türeyişi, ve Cinsiyete Mahsus Seçilim” isimli kitabında bir
insanın diğer bir insan için bir amaç uğruna kendini bile
feda edebileceğinden bahsetmiş ve onu kendinden daha alt
düzeydeki canlılardan ayıran bu soylu özelliğe sahip
olduğunu vurgulamıştır. Darwin, burada iyilikseverliğe
dikkat çekerken, 1859 yılında yayınladığı “Türlerin Kökeni”
adlı eserinde ise hayal gücünde canlandırdığı “doğal
seleksiyonla evrim” konusunda iyilik, yardımseverlik ve
fedakarlık gibi davranışların yaygın olduğu toplumların
hayatta daha başarılı kalabileceğine değinmiş ve böyle
davranışların hem bireylere hem de topluma avantajlar
sağlayacağını belirtmiştir.
CHARLES DARWİN
EPİKÜR
MACKİE
Kötülük de tıpkı iyilik gibi her çağda filozofları meşgul etmiş
ve bu konuda bir çok felsefi düşünce ortaya atılmıştır.
Tipolojik açıdan değerlendirdiğimizde iyilikseverlik
kavramının yansımalarının üç ana başlıkta
toplandığını söyleyebiliriz:
• Kişinin karşılaştığı dünyayı gözlemlemeden
önce bir bilinç sahibi olması ve kendi
farkındalığını yaşamasıdır.
Kişinin kendisine olan
iyilikleri
• Kişinin diğer insanlarla yardımlaşması,
yani onlara iyilik yapmasıdır.
Kişinin diğer insanlara
olan iyilikleri
• Kişinin insan dışındaki varlıklara iyiliği
esas alarak davranmasıdır.
Kişinin diğer varlıklara
olan iyilikleri
Sosyal psikolojide ise iyilikseverlik “özgeci davranış” ve
“olumlu toplumsal davranış” olarak iki şekilde
sınıflandırılmaktadır :
• Karşısındakine iyilik yapmış olmanın
verdiği mutluluk dışında hiçbir
beklenti olmaksızın gönüllü olarak
yapılan iyilik davranışlarını açıklar.
Özgeci davranış
• :İyilik yapan kişinin niyetine
bakılmaksızın başkalarına yardım
etmeyi amaçlayan tüm davranışları
açıklar.
Olumlu
toplumsal
davranış
İyilikseverlik, temelde insan sevgisinden kaynaklanan bir
güdü olup dört boyutu vardır:
• Yapılan iyiliğin bilinçli, çıkar gözetmeden ve özgür bir
seçim sonucu yapılmış olmasını ifade eder.Yarar sağlayan kişiye ilişkin
boyutlar
• Yapılan iyiliğin yarar sağlayan kişinin duygularına ve
isteklerine duyarlı bir biçimde gizli olarak yapılmasını
ifade eder.
Yarar sağlanan kişiye ilişkin
boyutlar
• Yapılan iyiliğin karşılıklılık, rica veya baskı, zorunluluk ve
bazı sosyal yükümlülüklerin ötesinde bir davranış olmasını
ifade eder.
Yarar sağlayan kişi ile yarar
sağlanan kişi arasındaki ilişkiye ve
diğer dış koşullara ilişkin boyutlar
• Yapılan iyilikten sağlanan yararın önemi ve zorunluluğunu,
kısa ve uzun süreli olmasını ifade eder.Sağlanan yarara ilişkin boyutlar
İYİLİKSEVERLİĞİN RASYONELİ: NİÇİN İYİLİK(LER)
YAPARIZ?
“İnsan faydasını maksimize eden bir hayvandır. İnsan evinde,
işinde- kendi özel işinde yada devlet işinde- kilisede, bilimsel çalışmalarında,
kısaca her yerde fayda maksimize etmeye çalışan birisidir.”
George Stigler
İNSANLARIN NEDEN İYİLİKYAPTIKLARINA DAİR
BAŞLICA TEORİLER
• Kendi genini taşıyan birine iyilik yapmanın önemi evrimsel bakış ile
desteklenirken, sosyal öğrenmeye göre sosyal davranışlar doğuştan
değil, rol modeller gözlemlenerek edilmektedir.
Evrimsel Bakış ve
Sosyal Öğrenme Teorisi
• İnsanların sosyal veya grup kimlikleri davranışlarını
şekillendirmektedir. Eğer insanlar kendilerini diğer insanlarla ortak bir
grup üyesi olarak görürlerse, olumlu sosyal davranışlar artacak,
olumsuz sosyal davranışlar ise azalacaktır.
Sosyal Kimlik, Gruplar
ve Yardım Etme
Davranışı
• Olayı seyreden kişinin acil durumdaki kişiye iyilik yapması/yapmaması
veya yardım etmesi/etmemesi sonucunda olacaklar üzerinden yapılır.
Olayı seyredenin maliyeti, zaman ve enerji kaybı, kendini tehlikeye
atması olabilirken ödülleri ise yüksek bir özgüven, teşekkür ve övgüler
olabilir.
Maliyet - Ödül
Değerlendirmesi
Modeli
İnsanlar neden başkalarına iyilik yapar ? İyilikseverliğin
gerisinde yatan nedenler neler olabilir?
DİN AHLAK
EGOİSTİK
ALTURİZM
GÜDÜSÜ
GÖSTERİŞ
ACIMA VE
ŞEFKAT
DUYGUSU
DİN: Kur’an’da, Tevrat’ta, İncil’de, Budizm öğretilerinde, Hindu’ların kutsal
kitaplarında iyiliksever davranışlar tavsiye edilir.
AHLAK: İyilikseverliği ele alırken ahlakı, dinden tamamen bağımsız düşünmek
mümkün değildir. Bizim burada vurgulayacağımız “laik ahlak”tır. Yani, dinden
bağımsız olarak da, bazı insanlar (ateistler, örneğin) başkalarına iyilik yapmayı
insanlık açısından tercih edebilirler.
EGOİSTİK ALTURİZM GÜDÜSÜ:“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.” misali, bazı
bireyler başkalarına iyilik yaparken egoistik güdü ile hareket edebilirler.
GÖSTERİŞ: Yoksullar yararına yapılan bir müzayede ya da para yardımı
toplantısında kendini gösterme isteği iyilikseverliğin kaynağı olabilir.
ACIMA VE ŞEFKAT DUYGUSU: İnsanların zor durumda ve çaresizlik içerisindeki
kişilere acıma ve şefkat duyguları ile yardımda bulunmaları söz konusu olabilir.
SOSYAL SERMAYE OLARAK İYİLİKSEVERLİK
Sosyal sermaye literatürüne büyük katkılar
sağlayan “Sosyal Sermaye (Social Capital)” isimli
eserine “İlişkiler önemlidir…” cümlesiyle başlayan
ve bu kısa cümle ile sosyal sermayeyi en öz haliyle
açıklayan Field’e göre insanlar bir dizi iletişim
ağıyla birbirlerine bağlanırlar.
Field’e göre insanlar ortak değerlerini bu iletişim
ağlarının diğer üyeleriyle paylaşma
eğilimindedirler, bu iletişim ağları ise bir kaynak
oluşturmaları nedeniyle, bir nevi sermaye
oluşumu, diğer bir deyişle sosyal sermaye olarak
görülebilir.
İnsanlar arasındaki ilişkiler, toplum içinde var olan bireylerin kendi yaşam
alanlarını ve bu alanların sınırlarını, niteliklerini ve bu alan içindeki
davranışlarını belirleyen önemli bir bağdır.
İnsanlar arasındaki bu ilişkiler ya da bağlar, temelde bireylerin ve buna
bağlı olarak toplumların inşasında önemli bir yapı taşı durumundadır.
Sosyal sermaye, çok genel olarak bu toplumsal bağlar ile birlikte formel
ve informel kuralları (normları) ifade eden bir kavramdır.
İnsanların sebebi ne olursa olsun yaptıkları iyiliklerde insanlar arasındaki
ilişkiler önem arz ettiğinden ve toplumsal bağlar ile ilişkili olduğundan
iyilikseverliği bir sosyal sermaye olarak değerlendirmemiz mümkündür.
SOSYAL
SERMAYE
TOPLUMSAL
YAŞAMDA
AHLAK
SİVİL ERDEM
SOSYAL
NORMLAR
DEĞERLER
VE
İNANÇLAR
KURALLAR
VE
KURUMLAR Sosyal sermaye; güven,
davranış, işbirliği ve
benzeri ortak normların
toplum adına etkin bir
işlev kazanmasına olanak
sağlayan motive edici bir
güçtür.
Sosyal sermayeyi, sosyal işbirliğini sağlayan ve
asli sosyal ilişkileri destekleyen ortak normlar
ve değerler olarak tanımlamıştır.
FRANCİS FUKUYAMA
Rasyonel aktörlerin diğer
bireylere iyilikler yaparak
sorumluluk yarattığını ve
bu durumu ihtiyaç halinde
adeta yatırımlarının
karşılığı almayı beklemek
gibi kendilerine menfaat
sağlamak için
kullandıklarını belirtmiş
ve sosyal sermayeyi bir
“sigorta” olarak
yorumlamıştır.
Sosyal sermayeyi, sosyal ilişkilerden
doğan bireysel bir kaynak olarak ele almış
ve diğer sermaye türleri (doğal sermaye,
fiziki sermaye, beşeri sermaye,
entelektüel sermaye, kültürel sermaye
ve finansal sermaye) nin tamamının sahip
olan kişiye ait olduğunu, sosyal
sermayenin mülkiyete ait bir sermaye
olmadığını ve sosyal ilişkilerin bir ürünü
olduğunu vurgulamıştır.
JAMES S. COLEMAN
“Homo economicus” çıkarları peşinde koşan rasyonel insanı
tanımlamaktadır.
Bireyler rasyonel ve tutarlı tercihlere sahiptirler.
Bireyler rasyonel olmaları sonucunda faydalarını ve
özel çıkarlarını maksimize ederek tercihlerde
bulunurlar.
Bireylerin tercihlerinde hem homo economicus motifi,
yani rasyonel düşünme ve karar verme hem de bireysel
çıkar maksimizasyonu hakimdir.
Bireyin iyilik yapması için bir çıkarının olması
gerektiğini ve bu iyiliği yaparken her şeyden önce bu
çıkarının analizini yaptığını vurgulamak gerekmektedir.
İyilikseverlik ile yaratılan sosyal sermaye bireyin
rasyonel çıkarlarına hizmet etmektedir.
Coleman'ın sosyal sermaye
ile ilgili çalışmalarını,
temelini “homo economicus”
insan modeli oluşturan;
RASYONEL TERCİHLER
TEORİSİ şekillendirir.
Rasyonel Tercihler Teorisi,
tüm davranışların bireylerin
kendi çıkarlarını takip
etmelerinden kaynaklandığını
savunmaktadır.
IV. SONUÇ
İYİLİKSEVERLİK ;
“Aksiyoloji” terminolojisi çerçevesinde, takdire ve övgüye değer
etik/ahlaki bir eylemdir.
“Teoloji” terminolojisi çerçevesinde, Tanrı’ların hoşuna gidecek en
güzel eylemlerden birisidir. Bütün dinler ve inançlar iyilikseverliği
över ve teşvik eder.
• İyilik, erdemlerin kraliçesidir. İyilikseverlik övgüye ve takdire değer
erdemli bir davranıştır.
• İyilikseverlik, “işbirliği” (cooperation), “dayanışma” (solidarity) ve
“karşılıklılık” (reciprocity) içerir ve bu anlamda sosyal sermayenin
en önemli bileşenlerinden birisidir.
• Shermer, “İyilik ve Kötülüğün Bilimi” isimli
eserinde, insanların arasındaki ilişkilerin çoğunun
temelini içeren ve evrenselliğin kanıtı olan
kuralları “altın kural” olarak tanımlamakta ve
bu kuralların kayıtlı tarih boyunca dünyanın her
yerinde sayısız metinde karşımıza çıktığını
belirtmektedir. Tüm kültürlerde görülen ve
evrensel ahlakın temellerini oluşturan
iyilikseverlik de bir “altın kural”dır.
• İyilikseverlik, bu anlamda bir Kant Ahlakı olarak
ele alınır ve toplum üyelerine tavsiye edilir.

More Related Content

What's hot

Resume sosiologi dan politik
Resume sosiologi dan politikResume sosiologi dan politik
Resume sosiologi dan politik
Jef Ri
 
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
rara wibowo
 
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporerPUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
mfrids
 
Kebudayaan Sosiologi
Kebudayaan SosiologiKebudayaan Sosiologi
Kebudayaan Sosiologi
Frizkass
 
Ppt perubahan sosial kelompok 3
Ppt perubahan sosial kelompok 3Ppt perubahan sosial kelompok 3
Ppt perubahan sosial kelompok 3
Salma Van Licht
 
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
symons12
 
Perkembangan Masa Dewasa Akhir
Perkembangan Masa Dewasa AkhirPerkembangan Masa Dewasa Akhir
Perkembangan Masa Dewasa Akhir
Ai Nurhasanah
 

What's hot (20)

Masa dewasa akhir
Masa dewasa akhirMasa dewasa akhir
Masa dewasa akhir
 
Manusia sebagai mahluk budaya
Manusia sebagai mahluk budayaManusia sebagai mahluk budaya
Manusia sebagai mahluk budaya
 
Resume sosiologi dan politik
Resume sosiologi dan politikResume sosiologi dan politik
Resume sosiologi dan politik
 
Psikologi abnormal
Psikologi abnormalPsikologi abnormal
Psikologi abnormal
 
PPT Filsafat Olahraga
PPT Filsafat OlahragaPPT Filsafat Olahraga
PPT Filsafat Olahraga
 
EKO-ETİK
EKO-ETİKEKO-ETİK
EKO-ETİK
 
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
PSIKOLOGI MASA "PROSOSIAL"
 
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporerPUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
PUM1 - 3PsikoanalisaHumanisticPsikologikontemporer
 
Karakteristik warga negara yang demokratis
Karakteristik warga negara yang demokratisKarakteristik warga negara yang demokratis
Karakteristik warga negara yang demokratis
 
Kebudayaan Sosiologi
Kebudayaan SosiologiKebudayaan Sosiologi
Kebudayaan Sosiologi
 
Makalah Penyimpangan Sosial
Makalah Penyimpangan SosialMakalah Penyimpangan Sosial
Makalah Penyimpangan Sosial
 
Ppt perubahan sosial kelompok 3
Ppt perubahan sosial kelompok 3Ppt perubahan sosial kelompok 3
Ppt perubahan sosial kelompok 3
 
KONASI
KONASI KONASI
KONASI
 
Kohesivitas Kelompok
Kohesivitas KelompokKohesivitas Kelompok
Kohesivitas Kelompok
 
Makalah psikologi humanistik memandang hakikat manusia
Makalah psikologi humanistik memandang hakikat manusiaMakalah psikologi humanistik memandang hakikat manusia
Makalah psikologi humanistik memandang hakikat manusia
 
Anggaran dasar himpsi
Anggaran dasar himpsiAnggaran dasar himpsi
Anggaran dasar himpsi
 
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
Makalah perubahan sosial masyarakat terhadap pendidikan
 
Pancasila sebagai Paradigma Pembangunan
Pancasila sebagai Paradigma PembangunanPancasila sebagai Paradigma Pembangunan
Pancasila sebagai Paradigma Pembangunan
 
Konsep dasar teori psikoanalisis.pptx
Konsep dasar teori psikoanalisis.pptxKonsep dasar teori psikoanalisis.pptx
Konsep dasar teori psikoanalisis.pptx
 
Perkembangan Masa Dewasa Akhir
Perkembangan Masa Dewasa AkhirPerkembangan Masa Dewasa Akhir
Perkembangan Masa Dewasa Akhir
 

Similar to İYİLİKSEVERLİK

Vtandaşlık performans
Vtandaşlık performansVtandaşlık performans
Vtandaşlık performans
tugaypat
 
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşam
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşamAhlak psikolojisi ve sosyal yaşam
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşam
Turan SARICAM
 
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
taha4423
 
Rogers ve benlik kurami
Rogers ve benlik kuramiRogers ve benlik kurami
Rogers ve benlik kurami
massive501
 
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özetikeşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
Hatice Sak
 
Yabancılaşma suınum
Yabancılaşma suınumYabancılaşma suınum
Yabancılaşma suınum
mrtkrt
 
Sivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslariSivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslari
taha4423
 
Sivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslariSivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslari
taha4423
 

Similar to İYİLİKSEVERLİK (20)

Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlikBir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
Bir sosyal sermaye olarak: iyilikseverlik
 
İYİLİKSEVERLİK : sosyal sermaye perspektifi
İYİLİKSEVERLİK :sosyal sermaye perspektifiİYİLİKSEVERLİK :sosyal sermaye perspektifi
İYİLİKSEVERLİK : sosyal sermaye perspektifi
 
Vtandaşlık performans
Vtandaşlık performansVtandaşlık performans
Vtandaşlık performans
 
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşam
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşamAhlak psikolojisi ve sosyal yaşam
Ahlak psikolojisi ve sosyal yaşam
 
9 political 10.standars and values
9 political 10.standars and values9 political 10.standars and values
9 political 10.standars and values
 
İYİLİKSEVERLİĞİN MALİYETLERİ
İYİLİKSEVERLİĞİN MALİYETLERİİYİLİKSEVERLİĞİN MALİYETLERİ
İYİLİKSEVERLİĞİN MALİYETLERİ
 
9.hfta
9.hfta9.hfta
9.hfta
 
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
Insan hayatina ve_onuruna_saygi (1)
 
9 benlik gelişimi
9   benlik gelişimi9   benlik gelişimi
9 benlik gelişimi
 
Kisilik ve benlik
Kisilik ve benlikKisilik ve benlik
Kisilik ve benlik
 
Maslow ve Varoluşcu Yaklaşım
Maslow ve Varoluşcu YaklaşımMaslow ve Varoluşcu Yaklaşım
Maslow ve Varoluşcu Yaklaşım
 
Rogers ve benlik kurami
Rogers ve benlik kuramiRogers ve benlik kurami
Rogers ve benlik kurami
 
İYİLİKSEVERLİĞİN ORTAYA ÇIKARACAĞI OLUMSUZ ETKİLER
İYİLİKSEVERLİĞİN ORTAYA ÇIKARACAĞI OLUMSUZ ETKİLERİYİLİKSEVERLİĞİN ORTAYA ÇIKARACAĞI OLUMSUZ ETKİLER
İYİLİKSEVERLİĞİN ORTAYA ÇIKARACAĞI OLUMSUZ ETKİLER
 
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özetikeşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
keşke'siz bir yaşam için iletişim becerileri kitap özeti
 
Yabancılaşma suınum
Yabancılaşma suınumYabancılaşma suınum
Yabancılaşma suınum
 
10.1 stk
10.1 stk10.1 stk
10.1 stk
 
Sivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslariSivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslari
 
Sivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslariSivil toplum kuruluslari
Sivil toplum kuruluslari
 
4.haftsa
4.haftsa4.haftsa
4.haftsa
 
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfFMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
 

More from COSKUN CAN AKTAN

More from COSKUN CAN AKTAN (20)

İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONUİKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
 
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
 
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİPATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
 
PATERNALİZM
PATERNALİZMPATERNALİZM
PATERNALİZM
 
PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ
 
PATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİPATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİ
 
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNEPATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
 
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞIPATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEMEİKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
 
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR? İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİMATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME... İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
 
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZMEMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
 
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSATEMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
 
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZMİKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
 
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUNKEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI
VERGİLEMENİN SINIRLARIVERGİLEMENİN SINIRLARI
VERGİLEMENİN SINIRLARI
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİVERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
 

İYİLİKSEVERLİK

  • 1. Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır: Coşkun Can Aktan ‘İyilikseverlik», içinde: C C Aktan & S Yay, Kurumsal Sosyal Sermaye, Ankara: Seçkin Yayını, 2019. Sunumu Hazırlayan : Damla Karadoğan İYİLİKSEVERLİK Coşkun Can Aktan
  • 2. Bir arada yaşayan insanlar arasındaki ağlar, bağlar, ilişkiler sosyal sermayenin ana hamurunu oluşturur. Aile ve akrabalık bağlarının, arkadaşlık- dostluk ilişkilerinin, iş ilişkilerinin sağlam ve güvene dayalı olması güçlü bir toplum yapısı ortaya çıkarır. I. GİRİŞ
  • 4. II. İYİLİKSEVERLİK KAVRAMI: TERMİNOLOJİ VE TİPOLOJİ • “İyilikseverlik” hiçbir karşılık beklemeden, gönüllü olarak başkalarına yardım etmek anlamında kullanılan bir kavramdır. • İngilizce literatürde “benevolence” olarak karşımıza çıkan kavramın etimolojik kökeni ise Latince “benevolentia” kelimesine dayanmaktadır. Benevolence ilk kez İngiltere Kralı 4. Edward tarafından 1473 yılında İngiltere’de kralların koyduğu bir tür keyfi vergiyi tanımlamak için kullanılmıştır.
  • 5. • İyilikseverliği, belirli koşullar altında yapılan yarar sağlayıcı davranışlardan oluşan bir güdü olarak tanımlamıştır • Bireylerin daha önce tanışmadığı kişilerin ihtiyaçlarını belirlemek ve bu ihtiyaçları karşılamak olarak açıklamıştır. • İyilikseverliği yakın ilişkide olunan kişilerin iyiliğini isteme, refahını koruma ve geliştirmek olarak tanımlamıştır. • İyilikseverlik, ihtiyacı olan bir kimseye yarar sağlayıcı herhangi bir olumlu sosyal davranıştır. Latane ve Darley Schwartz İmamoğluSommerville
  • 6. Ancak kanaatimizce böylesine bir genelleme yapmak yapılan bazı iyiliklerdeki “zımni zorunluluğu ve karşılıklılık (menfaat beklentisi)” gibi özellikleri görmezden gelmemize yol açacaktır. Zira, çeşitli dini, siyasi vs. grupların kendilerine mensup olanlardan çeşitli amaçlarla para toplamaları, belirli amaçlar için bir araya gelen çeşitli sivil toplum örgütlerine üye olduktan sonra belirli aralıklarla aidat toplamaları vs. gibi durumlar iyilik yapmanın veya iyilikseverliğin vurgulanan “gönüllük esası” özelliği ile çelişmektedir. İyilikseverlik ile ilgili yapılan tanımlarda; gibi özelliklerin ön plana çıktığını görüyoruz. Gönüllülük Esası Karşılık Beklememe
  • 7. Bu çalışmanın yazarları olarak iyilikseverlik kavramını şu şekilde tanımlıyoruz: İyilikseverlik, herhangi bir açık ya da zımni bir karşılık (menfaat) beklentisi ile hareket etmeksizin gönüllü olarak ya da zımni bir zorunluluk hissederek başkalarına yardımlarda bulunmaktır. Bu tanım içinde iki hususa dikkat çekmek gerekir: İnsanlar, hiçbir menfaat beklemeksizin başka insanlara ve/veya canlılara “gönüllü” yardımda bulunabilirler. El-avuç açan bir dilenciye bir eski elbise ya da para verilmesi buna bir örnektir. İnsanlar, bulundukları ortam ve pozisyon dolayısıyla kendilerini bir “zımni zorlama” altında hissederek menfaat beklemeksizin ya da bir menfaat beklentisi içinde başka insanlara ve/veya canlılara yardım edebilirler.
  • 8. İnsanın doğasının iyilik ve diğer insanların iyiliğini istemek olduğunu ve kötülüğün ancak akıl dışı bir durumda söz konusudur. EPİKTETOS İyi, her şey tarafından istenilen iyilikseverlik, insanın hayatında mutluluğa ulaşabilmesi için sunulmuş bir gayedir. ARİSTOTELES İyiliğin gerekliliğine doğrudan doğruya karşı çıkmış; geçmişte yaşadıklarından dolayı kötülüğün iyilikten daha gerekli olduğunu; her ikisinin de insanın varlığının ve gelişiminin birer koşulu olduğunu dile getirmiştir. FRİENDRİCH NİETZSCHE İnsanı diğer canlılardan ayıran iyilikseverlik özelliği hemen her çağda filozofları da meşgul etmiş; iyi, iyilik ve iyilikseverlik üzerine derin ve felsefi düşünceler ortaya atılmıştır.
  • 9. İyiliği “iyi olan şeyi istemek” olarak değerlendirmiş ve iyilik yapmanın önemini vurgulamıştır. KANT İyilikseverliği, insanın egoizmine karşıt bir kavram olarak tanımlamıştır. COMTE İyilikseverlik evrensel bir iyi yürekliliktir. LEİBNİZ İyiliği mutluluğa ulaşmadaki en önemli araç olarak nitelendirmiş ve “kötülüğün zıddı” olarak kabul etmiştir . FARABİ
  • 10. Kötülüklerle dolu bir dünyanın Tanrı’nın mutlak iyi olmasıyla çeliştiğine dikkat çekmiş ve kötülükleri fikirlerinin merkezine almıştır. İyiliği tıpkı Farabi gibi kötülüğün zıddı olarak tanımlamış ve mutlak iyi olan bir varlığın (Tanrı’nın) kötülüklere müsaade etmeyeceği gibi önermeler ile Tanrı’nın yokluğunu ortaya koymaya çalışmıştır . 1871 yılında yayınladığı evrim kuramı hakkındaki “İnsanın Türeyişi, ve Cinsiyete Mahsus Seçilim” isimli kitabında bir insanın diğer bir insan için bir amaç uğruna kendini bile feda edebileceğinden bahsetmiş ve onu kendinden daha alt düzeydeki canlılardan ayıran bu soylu özelliğe sahip olduğunu vurgulamıştır. Darwin, burada iyilikseverliğe dikkat çekerken, 1859 yılında yayınladığı “Türlerin Kökeni” adlı eserinde ise hayal gücünde canlandırdığı “doğal seleksiyonla evrim” konusunda iyilik, yardımseverlik ve fedakarlık gibi davranışların yaygın olduğu toplumların hayatta daha başarılı kalabileceğine değinmiş ve böyle davranışların hem bireylere hem de topluma avantajlar sağlayacağını belirtmiştir. CHARLES DARWİN EPİKÜR MACKİE Kötülük de tıpkı iyilik gibi her çağda filozofları meşgul etmiş ve bu konuda bir çok felsefi düşünce ortaya atılmıştır.
  • 11. Tipolojik açıdan değerlendirdiğimizde iyilikseverlik kavramının yansımalarının üç ana başlıkta toplandığını söyleyebiliriz: • Kişinin karşılaştığı dünyayı gözlemlemeden önce bir bilinç sahibi olması ve kendi farkındalığını yaşamasıdır. Kişinin kendisine olan iyilikleri • Kişinin diğer insanlarla yardımlaşması, yani onlara iyilik yapmasıdır. Kişinin diğer insanlara olan iyilikleri • Kişinin insan dışındaki varlıklara iyiliği esas alarak davranmasıdır. Kişinin diğer varlıklara olan iyilikleri
  • 12. Sosyal psikolojide ise iyilikseverlik “özgeci davranış” ve “olumlu toplumsal davranış” olarak iki şekilde sınıflandırılmaktadır : • Karşısındakine iyilik yapmış olmanın verdiği mutluluk dışında hiçbir beklenti olmaksızın gönüllü olarak yapılan iyilik davranışlarını açıklar. Özgeci davranış • :İyilik yapan kişinin niyetine bakılmaksızın başkalarına yardım etmeyi amaçlayan tüm davranışları açıklar. Olumlu toplumsal davranış
  • 13. İyilikseverlik, temelde insan sevgisinden kaynaklanan bir güdü olup dört boyutu vardır: • Yapılan iyiliğin bilinçli, çıkar gözetmeden ve özgür bir seçim sonucu yapılmış olmasını ifade eder.Yarar sağlayan kişiye ilişkin boyutlar • Yapılan iyiliğin yarar sağlayan kişinin duygularına ve isteklerine duyarlı bir biçimde gizli olarak yapılmasını ifade eder. Yarar sağlanan kişiye ilişkin boyutlar • Yapılan iyiliğin karşılıklılık, rica veya baskı, zorunluluk ve bazı sosyal yükümlülüklerin ötesinde bir davranış olmasını ifade eder. Yarar sağlayan kişi ile yarar sağlanan kişi arasındaki ilişkiye ve diğer dış koşullara ilişkin boyutlar • Yapılan iyilikten sağlanan yararın önemi ve zorunluluğunu, kısa ve uzun süreli olmasını ifade eder.Sağlanan yarara ilişkin boyutlar
  • 14. İYİLİKSEVERLİĞİN RASYONELİ: NİÇİN İYİLİK(LER) YAPARIZ? “İnsan faydasını maksimize eden bir hayvandır. İnsan evinde, işinde- kendi özel işinde yada devlet işinde- kilisede, bilimsel çalışmalarında, kısaca her yerde fayda maksimize etmeye çalışan birisidir.” George Stigler
  • 15. İNSANLARIN NEDEN İYİLİKYAPTIKLARINA DAİR BAŞLICA TEORİLER • Kendi genini taşıyan birine iyilik yapmanın önemi evrimsel bakış ile desteklenirken, sosyal öğrenmeye göre sosyal davranışlar doğuştan değil, rol modeller gözlemlenerek edilmektedir. Evrimsel Bakış ve Sosyal Öğrenme Teorisi • İnsanların sosyal veya grup kimlikleri davranışlarını şekillendirmektedir. Eğer insanlar kendilerini diğer insanlarla ortak bir grup üyesi olarak görürlerse, olumlu sosyal davranışlar artacak, olumsuz sosyal davranışlar ise azalacaktır. Sosyal Kimlik, Gruplar ve Yardım Etme Davranışı • Olayı seyreden kişinin acil durumdaki kişiye iyilik yapması/yapmaması veya yardım etmesi/etmemesi sonucunda olacaklar üzerinden yapılır. Olayı seyredenin maliyeti, zaman ve enerji kaybı, kendini tehlikeye atması olabilirken ödülleri ise yüksek bir özgüven, teşekkür ve övgüler olabilir. Maliyet - Ödül Değerlendirmesi Modeli
  • 16. İnsanlar neden başkalarına iyilik yapar ? İyilikseverliğin gerisinde yatan nedenler neler olabilir? DİN AHLAK EGOİSTİK ALTURİZM GÜDÜSÜ GÖSTERİŞ ACIMA VE ŞEFKAT DUYGUSU
  • 17. DİN: Kur’an’da, Tevrat’ta, İncil’de, Budizm öğretilerinde, Hindu’ların kutsal kitaplarında iyiliksever davranışlar tavsiye edilir. AHLAK: İyilikseverliği ele alırken ahlakı, dinden tamamen bağımsız düşünmek mümkün değildir. Bizim burada vurgulayacağımız “laik ahlak”tır. Yani, dinden bağımsız olarak da, bazı insanlar (ateistler, örneğin) başkalarına iyilik yapmayı insanlık açısından tercih edebilirler. EGOİSTİK ALTURİZM GÜDÜSÜ:“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.” misali, bazı bireyler başkalarına iyilik yaparken egoistik güdü ile hareket edebilirler. GÖSTERİŞ: Yoksullar yararına yapılan bir müzayede ya da para yardımı toplantısında kendini gösterme isteği iyilikseverliğin kaynağı olabilir. ACIMA VE ŞEFKAT DUYGUSU: İnsanların zor durumda ve çaresizlik içerisindeki kişilere acıma ve şefkat duyguları ile yardımda bulunmaları söz konusu olabilir.
  • 18. SOSYAL SERMAYE OLARAK İYİLİKSEVERLİK Sosyal sermaye literatürüne büyük katkılar sağlayan “Sosyal Sermaye (Social Capital)” isimli eserine “İlişkiler önemlidir…” cümlesiyle başlayan ve bu kısa cümle ile sosyal sermayeyi en öz haliyle açıklayan Field’e göre insanlar bir dizi iletişim ağıyla birbirlerine bağlanırlar. Field’e göre insanlar ortak değerlerini bu iletişim ağlarının diğer üyeleriyle paylaşma eğilimindedirler, bu iletişim ağları ise bir kaynak oluşturmaları nedeniyle, bir nevi sermaye oluşumu, diğer bir deyişle sosyal sermaye olarak görülebilir.
  • 19. İnsanlar arasındaki ilişkiler, toplum içinde var olan bireylerin kendi yaşam alanlarını ve bu alanların sınırlarını, niteliklerini ve bu alan içindeki davranışlarını belirleyen önemli bir bağdır. İnsanlar arasındaki bu ilişkiler ya da bağlar, temelde bireylerin ve buna bağlı olarak toplumların inşasında önemli bir yapı taşı durumundadır. Sosyal sermaye, çok genel olarak bu toplumsal bağlar ile birlikte formel ve informel kuralları (normları) ifade eden bir kavramdır. İnsanların sebebi ne olursa olsun yaptıkları iyiliklerde insanlar arasındaki ilişkiler önem arz ettiğinden ve toplumsal bağlar ile ilişkili olduğundan iyilikseverliği bir sosyal sermaye olarak değerlendirmemiz mümkündür.
  • 20. SOSYAL SERMAYE TOPLUMSAL YAŞAMDA AHLAK SİVİL ERDEM SOSYAL NORMLAR DEĞERLER VE İNANÇLAR KURALLAR VE KURUMLAR Sosyal sermaye; güven, davranış, işbirliği ve benzeri ortak normların toplum adına etkin bir işlev kazanmasına olanak sağlayan motive edici bir güçtür.
  • 21. Sosyal sermayeyi, sosyal işbirliğini sağlayan ve asli sosyal ilişkileri destekleyen ortak normlar ve değerler olarak tanımlamıştır. FRANCİS FUKUYAMA Rasyonel aktörlerin diğer bireylere iyilikler yaparak sorumluluk yarattığını ve bu durumu ihtiyaç halinde adeta yatırımlarının karşılığı almayı beklemek gibi kendilerine menfaat sağlamak için kullandıklarını belirtmiş ve sosyal sermayeyi bir “sigorta” olarak yorumlamıştır. Sosyal sermayeyi, sosyal ilişkilerden doğan bireysel bir kaynak olarak ele almış ve diğer sermaye türleri (doğal sermaye, fiziki sermaye, beşeri sermaye, entelektüel sermaye, kültürel sermaye ve finansal sermaye) nin tamamının sahip olan kişiye ait olduğunu, sosyal sermayenin mülkiyete ait bir sermaye olmadığını ve sosyal ilişkilerin bir ürünü olduğunu vurgulamıştır. JAMES S. COLEMAN
  • 22. “Homo economicus” çıkarları peşinde koşan rasyonel insanı tanımlamaktadır. Bireyler rasyonel ve tutarlı tercihlere sahiptirler. Bireyler rasyonel olmaları sonucunda faydalarını ve özel çıkarlarını maksimize ederek tercihlerde bulunurlar. Bireylerin tercihlerinde hem homo economicus motifi, yani rasyonel düşünme ve karar verme hem de bireysel çıkar maksimizasyonu hakimdir. Bireyin iyilik yapması için bir çıkarının olması gerektiğini ve bu iyiliği yaparken her şeyden önce bu çıkarının analizini yaptığını vurgulamak gerekmektedir. İyilikseverlik ile yaratılan sosyal sermaye bireyin rasyonel çıkarlarına hizmet etmektedir. Coleman'ın sosyal sermaye ile ilgili çalışmalarını, temelini “homo economicus” insan modeli oluşturan; RASYONEL TERCİHLER TEORİSİ şekillendirir. Rasyonel Tercihler Teorisi, tüm davranışların bireylerin kendi çıkarlarını takip etmelerinden kaynaklandığını savunmaktadır.
  • 23. IV. SONUÇ İYİLİKSEVERLİK ; “Aksiyoloji” terminolojisi çerçevesinde, takdire ve övgüye değer etik/ahlaki bir eylemdir. “Teoloji” terminolojisi çerçevesinde, Tanrı’ların hoşuna gidecek en güzel eylemlerden birisidir. Bütün dinler ve inançlar iyilikseverliği över ve teşvik eder. • İyilik, erdemlerin kraliçesidir. İyilikseverlik övgüye ve takdire değer erdemli bir davranıştır. • İyilikseverlik, “işbirliği” (cooperation), “dayanışma” (solidarity) ve “karşılıklılık” (reciprocity) içerir ve bu anlamda sosyal sermayenin en önemli bileşenlerinden birisidir.
  • 24. • Shermer, “İyilik ve Kötülüğün Bilimi” isimli eserinde, insanların arasındaki ilişkilerin çoğunun temelini içeren ve evrenselliğin kanıtı olan kuralları “altın kural” olarak tanımlamakta ve bu kuralların kayıtlı tarih boyunca dünyanın her yerinde sayısız metinde karşımıza çıktığını belirtmektedir. Tüm kültürlerde görülen ve evrensel ahlakın temellerini oluşturan iyilikseverlik de bir “altın kural”dır. • İyilikseverlik, bu anlamda bir Kant Ahlakı olarak ele alınır ve toplum üyelerine tavsiye edilir.