Günümüzde, artık bireylerin yaşam kalitesinin yükselmesinde duygusal zekanın, bilişsel zeka kadar önemli olduğuna inanılıyor. Bilişsel zeka mı, duygusal zeka mı daha önemlidir tartışması yapılmıyor. Bu iki yetiyi de kimliğimiz ve toplumsal sorumluluğumuz adına en üst düzeyde kullanmamız gerekmektedir.
Günümüzde, artık bireylerin yaşam kalitesinin yükselmesinde duygusal zekanın, bilişsel zeka kadar önemli olduğuna inanılıyor. Bilişsel zeka mı, duygusal zeka mı daha önemlidir tartışması yapılmıyor. Bu iki yetiyi de kimliğimiz ve toplumsal sorumluluğumuz adına en üst düzeyde kullanmamız gerekmektedir.
Hastane acil servisinde ve/veya alanda arrest (ex) olan hastanın yakınlarına, hastalarının ex olduğu nasıl söylenmeli?
Bu söylem tarzı ile ilgili sunum
7G Media has great opportunity to write the first Emarati cook book, this hoarded us excellent experience in book editing, it has been published in Arabic and English and gathered positive response, the cook book called “Sarareed". The objective was to promote the Emirati cuisine on a tourism level. The book represents a significant contribution to the archiving and documentation of Emarati recipes to preserve it for present and future generations and showcase the UAE local generous hospitality.
1. TC.
Marmara Üniversitesi
Atatürk Eğitim Fakültesi
Eğitim Bilimleri Bölümü
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı
SEVİLEN BİRİNİN KAYBI VE ÖLÜM KARŞISINDA UYUM PROBLEMLERİ
Hazırlayanlar
Dilara Kargın, Elif Özkan, Hatice Demirtaş, Mehmet Köseri
M. Enes Kaya, Ogün Akdoğan, Ömer Akın
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Makbule Soyer
3. ÖLÜM NEDİR?
• İnsanın “ölmek zorunda olan bir varlık” olduğunun
bilincinde olması onu derinden etkilemektedir
(Fromm, 1994).
• Ölüm fikriyle bütünleşmek, insanı korkulu ve kötümser
bir ruh haline sevk etmekten çok, değer yargılarıyla
dolu bir yaşama yöneltebilir (Yalom, 1999).
3
4. KURAMLAR AÇISINDAN ÖLÜM
• Ölümle en çok ilgilenen Varoluşçu ekol olmuştur.
• Psikanalitik kuramda, ölüm içgüdüsü, önemli bir
kavramdır.
• Ölüm olgusu çoğu kez dini hayat ile ilişkilendirilmiştir.
4
5. Ölüm kaygısıyla ölüm korkusu farklı kavramlardır.
5
ÖLÜM KORKUSU
ÖLÜM KAYGISIÖLÜM KAYGISI
8. YAS NEDİR?
• Ölüm olgusuyla ilgili geliştirilmiş en eski ve en yaygın
tutumlardan biri de yas tutmadır.
• Şenelmiş (2006)’ya göre yas belirtileri ;
• 1- Duygular
• 2- Bedensel Belirtiler
• 3- Düşünceler
• 4- Davranışlar
olarak sıralanmıştır.
8
9. ÖLÜMÜN AİLE ÜZERİNDEKİ
ETKİLERİ NELERDİR?
• Bireylerin içinde bulunduğu gelişim dönemi, ölümün
o birey üzerindeki etkisini belirmede en belirleyici
unsurdur.
9
10. • Sunumda sırasıyla, bebeklik, çocukluk, ergenlik ve
yetişkinlik dönemlerinde görülen kayıpların bireyler
üzerindeki etkilerine ve bireylerin yaşadığı uyum
sorunlarına değinilecektir.
10
ÖLÜMÜN AİLE ÜZERİNDEKİ
ETKİLERİ NELERDİR?
11. BEBEKLİK DÖNEMİNDEKİ (0-3 YAŞ) BİREYE
KAYBIN ETKİSİ VE UYUM PROBLEMLERİ
• Bebek, doğumdan 3 yaşa kadar olan dönemde
ölüm kavramını algılayabilecek bilişsel yeterliliğe
sahip değildir.
• Bebek 9 ay civarı anneyi tanır, kabullenir.
• Eğer anne ölürse bebek bunu hisseder, ama
anlayamaz (Yıldız, 2004). Bu dönemde bebek
bakım verenin yokluğunu farkındadır.
• İlk 9 ay içerisinde yaşanan kayıp 9 ay- 2 yaş
arasındakilere göre daha az etkisini gösterir.
11
12. BEBEKLİK DÖNEMİNDEKİ (0-3 YAŞ) BİREYE
KAYBIN ETKİSİ VE UYUM PROBLEMLERİ
• Annenin kaybına karşı gösterilen tepkiler ;
Şiddetli ağlamalar ve üzüntü
İtiraz etme
Ümitsizlik
Çözülme tepkileri
Uyku bozuklukları
Tedirginlik
Beslenme alışkanlıklarında belirgin değişimler
(Yıldız,2004)
12
13. BEBEK VE ANNE KAYBI
• Anne yoksunluğu denilen bu durum çocuğun annenin
yokluğuna karşı çocukların geliştirdiği tepkileri ve yas tutma
sürecini ifade etmektedir.
• Anneden başka birinin kaybından bebek kendi başına
etkilenmez. Anne aracılığıyla yaşanır. Annenin aşırı reaksiyonu
olmadığı sürece yaşanan kayıp, bebek üzerinde etki
yaratmayabilir.
• Doğumdan sonraki ilk yıllarda bebeğin temel ihtiyaçları -yeme,
içme, fiziksel koruma, sevgi ve sıcaklık- anne ve baba
tarafından karşılanmaktadır. Bu ihtiyaçlarının karşılanması
halinde bebek, güven duygusu geliştirmektedir.Bakım veren
kişinin yokluğu durumunda bebeğin bu temel güven duygusu
sarsılmakta ve çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişimi
sekteye uğramaktadır (Granot, 2005’ten akt. Attepe, 2010).
13
14. BEBEK VE ANNE KAYBI
• Araştırmalara göre bu dönemde annenin kaybının etkisi; baba, kardeş,
büyük anne ve babanın kaybına oranla çok daha fazladır.
• Bebeğin ilk ve en önemli ilişkisi ebeveyn aracılığıyla olur. Bu ilişki, bir kayıp
ile kesildiğinde, bebeğin daha sonraki ilişkilerini de etkileyecektir (Granot,
2005’ten akt. Attepe, 2010).
• Eğer 9 ay ve sonrasında bir kayıp yaşanırsa, bebek ona bakım verecek
yeni bireyi protesto edebilir. 9 ay öncesinde ise kolay kabullenir.
• Bowlby(2005), annesinden ayrılan bebeklerin tepkilerini 3 evrede
incelemiştir. İlk evre “karşı çıkma” dönemidir. Acı ve öfke yaşanır,
çocuk haykırarak ağlar, annenin dönmesini ister, başkaları tarafından
avutulmayı reddeder. İkinci evre “umutsuzluk” dönemidir.
Çocuk, annenin döneceğinden umudunu keser. Annenin yokluğunda
başka insanlarla iletişim kurmaya başlamıştır. Üçüncü ve son evre
“kopma” dönemidir. Çocuk annesini unutmuş görünür, başka şeylerle
ilgilenmeye başlar. Bowlby’e göre çocuk bu döneme ulaşırsa savunmasız
ve incinebilir bir duruma gelmiştir (Attepe, 2010).
14
15. BEBEK VE ANNE KAYBI
• Anne yoksunluğunun en belirgin ortaya çıktığı yerler yatılı
kurumlar olmaktadır. Buralarda yetişen çocuklarda gelişim
gerilikleri gözlemlenmektedir.
• Öztürk (2001)’e göre uzun süreli anne yoksunluğu
(hospitalizm ya da yuva hastalığı olarak da adlandırılabilir), ilk
yaşlarda ailelerinden ayrılıp çocuk yuvasına verilen ya da uzun
süre hastanede kalan çocuklarda görülen bir sendromdur.
• Anne ya da anne yerine geçen bir yetişkin ile teke tek ilişkiden
yoksun olan çocuklar, duygusal ve duyusal beslenmeden de
yoksun kalarak, gelişim gerilikleri göstermektedir. Özellikle hem
anne hem baba kaybı yaşayan çocukların yuvaya bırakılması
durumunda çocuklar bu sendromu gösterebilmektedir.
15
17. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE(3-6 YAŞ) KAYBIN
BİREYE ETKİSİ VE UYUM PROBLEMLERİ
• Geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarını 4-5
yaşlarında anlamaya başlarlar. Ölüm kavramını
yetişkinler gibi anlayamazlar. Ölümü geri dönülebilir
ve geçici olarak algılarlar (Worden, 1991).
• Dönem özelliklerinden dolayı ölen kişinin yokluğunu
ihtiyaçları karşılanmadığında hissederler (akt; Yıldız,
2004).
• 5-6 yaşlarında normal zeka seviyesindeki çocuklar
ölümün geri dönülmez ve kalıcı ayrılıklara yol açtığını
bilirler (Ruffer ve Taylor, 2002).
17
18. OKUL ÖNCESİ DÖNEMDEKİ KAYBIN
BİREYE ETKİSİ VE UYUM PROBLEMLERİ
• Bazı çocuklar duygularını ifade edemezler ve uyku,
yeme bozuklukları, saldırganlık, içe çekilme gibi bazı
uyum ve davranış sorunları ortaya çıkabilir (akt;
Attep, 2010).
18
19. OKUL DÖNEMİNDEKİ BİREYİ (6-12 YAŞ)
KAYBIN ETKİSİ VE UYUM PROBLEMLERİ
• Zaman kavramını öğrenmişlerdir. Ölümün varlığını kabul
eder ancak kendilerinden uzak olduğunu ve kaçarlarsa
kurtulabileceklerini düşünürler. Ölümün geri dönülmez
olduğunu bilir ancak kaçınılmaz bir son olduğunu
kavramakta zorlanırlar (Vianello, 1992).
• Ölen kişinin bazı özelliklerini taklit etme davranışları
gözlenebilir (akt; Köylü, 2004).
• Okul başarısında değişiklik, çok çalışsa bile düşüşler
görülebilir. Okula gitmeyi, akranlarıyla oyun oynamayı,
uyumayı reddetme gibi davranışlar sergileyebilirler.
Hareketlilik, anksiyete, fobiler çıkabilir.
19
20. ERGENLİK DÖNEMİ
• Fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı cinsel ve
psikososyal olgunlaşma ile başlayan ve bireyin
bağımsızlığını kimlik duygusunu ve sosyal
üretkenliğini kazandığı dönemdir(Derman,2008).
• Ergenlik dönemi bireyin psikolojik, cinsel, fiziksel,
bilişsel, sosyal gelişimiyle birlikte genç erişkin rolüne
hazırlandığı dönemdir.
20
21. ERGENLİK DÖNEMİ
• Derman (2008)’e göre ergenliği üç dönemde
incelemek mümkündür.
1) Erken Ergenlik (12-14 yaş)
2) Orta Ergenlik (15-18 yaş)
3) Geç-Son Ergenlik (18-20/21 yaş)
21
22. ERGENLİĞE KURAMSAL
BAKIŞ
• Kuramsal açıdan ergenliğe kuramcıların bakışı ve
ortaya attıkları kavramlar ise şöyledir.
• Erikson-Kimlik Kazanmaya Karşı Kimlik Bunalımı
• Kimlik kazanımı
• Rol Karmaşası
22
24. ERGEN BİREYE(12-20*YAŞ) KAYBIN ETKİSİ
VE UYUM PROBLEMLERİ
• Ölüm insan hayatında her zaman var olan bir
gerçektir.
• Ergenlik döneminde ergen ölüm üzerine düşünmeye
ve ölümü anlamlandırmaya çalışır.
• Her açıdan bir gelişim ve değişim içine giren her
alanda sorunlar yaşayan birey bu dönemde bir de
sevdiği birinin ölümü ile karşılaşırsa uyum problemleri
daha da zor bir hal alır.
24
25. ERGEN BİREYE(12-20*YAŞ) KAYBIN ETKİSİ
VE UYUM PROBLEMLERİ
• Şenelmiş (2006), yas
sürecini etkileyen 7
temel faktör ileri
sürmüştür.
• 1-Ölen kişinin kimliği
• 2-İlişkinin niteliği
• 3-Ölüm şekli
• 4-Öyküye bağlı etmenler
• 5-Kişilik özellikleri
• 6-Toplumsal etmenler
• 7-Durumsal kayba ait
etmenler
25
26. ERGEN BİREYE(12-20*YAŞ) KAYBIN ETKİSİ
VE UYUM PROBLEMLERİ
• Normal bir yas sürecini Einsberg ve Patterson dört
evrede değerlendirmiştir (Einsberg ve Patterso,
1979;Soykan 2000 Akt. Şenelmiş,2006).
İnkar Dönemi
Arama Ve İsyan Dönemi
Çökkünlük ve Onarma Çabaları
Yeniden Bütünleştirme ve Yapılandırma Dönemi
26
27. ERGEN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• Kaybın ergene etkisi, kaybedilen kişiye göre
değişebilir;
1. Ergen ve Ebeveyn Kaybı
2. Ergen ve Kardeş Kaybı
3. Ergen ve Arkadaş Kaybı
4. Ergen ve Sevgili Kaybı
27
28. YETİŞKİN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• Yetişkinler, “Ölüm tüm canlıların başına gelecek bir
olgudur, kaçınılmaz ve geri döndürülemezdir.” bakış
açısıyla ölüme yaklaşırlar ve ölümü biyolojik bir olay
olarak tanımlarlar.
• Yetişkinlerin kayıplara verdikleri tepkileri ise, bireylerin
sosyal çevreleri, kültürel gelenekleri, inançları, kişisel
ve duygusal deneyimleri, dini doktrin ve kavramsal
anlayışları belirler. ( Slaughter, 2005’ten akt. Kaya,
Sezer, 2009).
28
29. YETİŞKİN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• Yaşam dönemleri içerisinde kayıpların en fazla
yaşandığı dönem yetişkinlik dönemi denilebilir.
Ebeveyn kaybı, eş kaybı, çocuk kaybı, arkadaş
kaybı gibi.
• Yetişkinlikte özellikle de ileri yetişkinlik döneminde(65
yaş ve üzeri) en önemli sorunlardan birisi eş kaybıdır.
29
30. YETİŞKİN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• Eşin ölüm nedeni, hastalık süreci ve geçmiş
hayatlarındaki olumsuz ilişkiler ölen eşe karşı ambivalan
duyguların beslenmesine neden olabilir. Kişi bir taraftan
eşinin kaybına alışmakta zorlanırken diğer taraftan içten
içe eşi tarafından terk edildiği için öfke
duyulabilir.(Dunkin, 2009’dan akt. Aslan, Hacıoğlu, 2014).
• Eş kaybına verilen tepkileri cinsiyet faktörü de
etkilemektedir. Kadınlar eş kaybı sonrası tek başına veya
çocuklarıyla birlikte yaşamaya daha kolay uyum
sağlarlar. Erkeklerde ise eş kaybı daha büyük bir yıkım
oluşturur. (Karay,2012’den akt. Aslan, Hacıoğlu, 2014)
30
31. YETİŞKİN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• Yetişkinlik döneminde özellikle çocuk kaybı, ebeveynler
için acı yaşam deneyimlerinden biridir ve baş edilmesi
güç bir sorundur .
• Ebeveynlerin kayba gösterecekleri tepki 4 faktörden
etkilenir. Bunlar:
1) Daha önceki keder deneyimleri
2) Yeterli sağlık hizmeti aldığına inanma
3) Destek olacak kişilerin yanında olması
4) Aile yakınları ve sağlık personeli ile iletişimdir.
(Velioğlu, Pektekin, Şanlı, 1991’den akt. Perinatoloji Dergisi, 1999).
31
32. YETİŞKİN BİREYE KAYBIN ETKİSİ VE UYUM
PROBLEMLERİ
• İleri yetişkinlik döneminde, yaşanan kayıpların da
artmasıyla beraber kişi kendi ölümü ile ilgili daha sık
düşünmeye başlar.
• Bireyin yalnızca yaşı değil; yaşam öyküsü, sağlık
durumu, sosyoekonomik durumu ve yaşlanma
sürecine uyumunun ölüm kaygısı düzeyi üzerinde
rolü olduğu vurgulanmaktadır (Kastenbaum,
2007’den akt. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 2012).
32
34. 1-Danışanın yas sürecini sağlıklı
biçimde atlatmasına yardım eder.
• Kayıptan önceki yaşantısı ile kayıp sonrası aynı
devam edeceği ve güvende olacağı duygusu
hissettirildiğinde yas süreciyle sağlıklı biçimde
başedebilir (Yıldız, 2004)
34
35. 2-Danışanın kayba uyumunu
kolaylaştırır.
• Yaşanan kayba uyum sağlama 4 süreci
kapsamaktadır. Bunlar:
1) Kayıp gerçeğini kabullenmek,
2) Yas'tan doğan fizik ve duygusal acı ile çalışmak
3) Ölen kişinin özlendiği çevreye uyum
4) Ölen kişinin yerini duygusal olarak tayin etme ve bu
duyguyla yaşamaya devam etmek (Yıldız,2004).
35
36. Sevilen bir kişinin ölümü halinde ne
yapılmamalıdır?
• Küçük çocuklar acı ve keder hissetmezler(!)
Uzmanlar tüm çocukların acı ve keder
hissedeceklerini belirtmektedirler (Adams ve
Arkadaşları, a.g.m., s. 444).
• O, derin bir uykuya daldı(!) Kaygıya neden
olmaktadır.
• Allah onu kendi yanına aldı (!)
• Erkekler ağlamaz(!) (Köylü,2004).
36
37. Sevilen bir kişinin ölümü halinde ne
yapılmalıdır?
• Ölüm hakkında bilgilendirmek: “Ölüm hayatın bir
parçasıdır.”
• Acıyı ifade etmelerine imkan tanımak
• Cenazeye katılmalarına imkan tanımak: Teşvik
etmek fakat zorlamamak
• Ölümle ilgisinin olmadığını bildirmek
• Dini duygularından istifade etmek (Köylü, 2004).
37
39. YAS GRUBU
Moore-Herlihy (1993) 13 öğrenci ile 6 oturumluk yas
grubu oluşturmuştur.
• 1.Oturum: Olayın Paylaşımı
• 2.Oturum: Yasın Safhaları
• 3.Oturum: Ölümden Sonraki Olaylar
• 4.Oturum: Aile Yapısındaki Değişiklikler
• 5.Oturum: Ailedeki Dini Törenler ve Tatiller
• 6.Oturum: Kapanış (Ergün, 2005).
39
40. ÇİZİM KİTABI
Clifford Davis (1989) resim çizme kitabını kullanmıştır.
5 bölümden oluşur:
• Birinci Bölüm:Kayba odaklanmış kendi portrelerinin
olduğu bölüm. Kendi resmini çizer. Ayrıca kelimeler
kullanarak kendini tanımlayabilir.
• İkinci Bölüm:Ailenin kayıp anında içinde bulunduğu
durum.
• Üçüncü Bölüm:Yasın vurgulandığı düşünce tasvirleri.
• Dördüncü Bölüm:Kaybedilen kişiye veda mektubu.
• Beşinci Bölüm: Ailenin şimdiki zamanda içinde
bulunduğu gerçek durumu çizme (Brown, 1994’den
akt. Ergün, 2005).
40
41. KAYNAKÇA
• Aslan M. ve Hocaoğlu, Ç. (2014). Yaşlılarda intihar
davranışı. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 6(3), 294-
309.
• Attepe, S. (2010). Anne baba kaybının çocuklar
üzerindeki etkileri. Eğitim Kültür ve Araştırma Dergisi,
6(23), 23-28.
• Derman O. Ergenlerde Psikososyal Gelişim.
“Adolesan Sağlığı, II. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri” Sempozyum Dizisi No:
63. 2008; 9-21.
41
42. KAYNAKÇA
• Ergün, N. (2005). Çocuklarda yas. Doğu Anadolu
Araştırmaları, 1(4), 98-102.
• Eriksonun psikososyal gelişim kuramı. (b.t.). 25 Kasım
2015,
http://helibol.home.anadolu.edu.tr/egitim%20psikol
ojisi/Erikson.htm
• Fromm, E. (1994). Kendini savunan insan (10. baskı).
(N. Arat, Çev.). İstanbul: Say Yayıncılık. (Orijinal
çalışma basım tarihi 1947.)
• Haber bülteni. (29 Nisan 2015). 24 Kasım 2015,
www.tüik.gov.tr
42
43. KAYNAKÇA
• Kayıp ve yasla başa çıkmada öğretmen veli
oturumu. (b.t). 24 Kasım 2015,
https://www.google.com.tr/webhp?sourceid=chro
me-instant&ion=1&espv=2&ie=UTF-
8#q=%C3%A7ankaya+rehberlik+ve+ara%C5%9Ft%C
4%B1rma+merkezi+%C3%B6l%C3%BCm
• Köylü, M. (2004). Ölüm olayının çocuklar üzerine
etkisi ve “ölüm eğitimi”. Ondokuz Mayıs Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, 17(2), 95-120.
43
44. KAYNAKÇA
• Sezer S. ve Kaya P. (2009). Gelişimsel açıdan ölüm
kavramı. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim
Fakültesi Dergisi, (13), 151-165.
44