Biyobenzerler, Biyobenzer Düzenleyici Kuruluşlar ve Düzenlemeler, Biyobenzer Üretim Süreci ve Ürün Geliştirme Basamakları, Biyobenzer Karşılaştırılabilirlik Çalışmaları, Biyobenzerlerin Dünya İlaç Pazarındaki Yeri ve Önemi
Biyobenzerler, Biyobenzer Düzenleyici Kuruluşlar ve Düzenlemeler, Biyobenzer Üretim Süreci ve Ürün Geliştirme Basamakları, Biyobenzer Karşılaştırılabilirlik Çalışmaları, Biyobenzerlerin Dünya İlaç Pazarındaki Yeri ve Önemi
2. TANIM
• Aynı anda kullanılan iki ilaçtan birisinin etkisinin
diğeri tarafından modifiye edilmesidir.
• Aynı anda birden fazla ilacın kullanılması bazı
durumlarda elde edilmek istenen etkinin arttırılması için
gereklidir.
• İşte bu gibi durumlarda ilaçlar arası etkileşimler
kaçınılmaz olabilmektedir
3. İstenmeyen (yan) etkilerin %8’inin ilaç ilaç arası
etkileşmeye bağlı ortaya çıktığı bildirilmektedir
ABD’de hastanede yatan hastaların %4.1’inde
ilaç ilaç etkileşimine bağlı komplikasyonlar
görüldüğü belirtilmektedir
Bu oran Avustralyada %4.4 olarak bildirilmiştir
4. Birden fazla eczane
Birden fazla reçete
Genetetik yatkınlık
Bayanlar, yaşlılar, obezler, kötü beslenme alışkanlığı olanlar,
kritik hastalığı olanlar, organ transplantasyonu olan hastalar gibi
spesifik özelliğe sahip bireyler
Karaciğer hastalığı, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi spesifik
hastalığa sahip olanlar
Tedavi edici dozu ile toksik etki gösterecek dozu arasında çok az
fark bulunan ilaçlar(Narrow therapeutic index):
Siklosporin, Digoxin, İnsulin, Lityum , Antidepresantlar, Warfarin
5. İlaç etkileşimlerinin doğurduğu sonuçlar
1) Tedavi edici etkinin ortadan kalkması
2) Toksisite
3) Farmakolojik aktivitede beklenmeyen artış
4) Olumlu etkiler veya antagonizm
5) Kimyasal veya fiziksel etkileşimler (özellikle
damaryolu ile verilecek ilaçlarda)
6. İlaç etkileşiminin mekanizması
Farmakokinetik Farmakodinamik
Farmakokinetik etkide ilaçlardan biri diğerinin kinetiğini
yani emilimini, dağılımını, metabolizmasını ve atılmasını
etkiler
Farmakodinamik etkide farmakolojik aktiviteler yani
sinerjizm, antagonizm, reseptörler üzerinde değişikliklere
neden olunabilir
7. Farmakokinetik etkileşimler
1) GİS emilim değişikliği
• pH değişikliği
• Bakteriyal florada değişiklik
• İlaçların şelat oluşturması
• Mukozada hasara neden olunması
• GİS hareketliliğinde değişiklik
a) pH değişikliği;
İlacın non iyonize formu iyonize formuna göre
yağda daha kolay erir ve GİS kanalında daha hızlı emilir
8. Örn1., antiasitler Tablet Ketoconazole’un
çözülmesi azalır
Örn2., H2 antagonists
Bundan dolayı, bu iki ilaç birlikte kullanılmamalıdır.
İki ilaç arası 2 saat beklenilmelidir
9. Ketoral Tablet, Nizoral
Tablet
Ketokonazol
mantarların sebep
olduğu ağız, boğaz,
yemek borusu,
akciğer, idrar torbası
veya cilt gibi vücudun
çeşitli bölgelerindeki
enfeksiyonların
tedavisinde kullanılır.
10. b) Barsak bakteriyal flolarsında değişim;
Örn., Verilen digoxin dozunun %40 veya daha fazlası barsak
florasında metabolize edilir
Antibiyotikler barsak florasında bulunun
mikroorganizmaların çoğunu öldürür
Digoxin yoğunluğu
ve toksisitesi artar
11. Kalp hastalıklarında kullanılan bir ilaçtır. Kalp
kası liflerinin kasılma yeteneğini arttırır, kalp
atım hızını azaltır ve kalp yetmezliğinin klinik
işaret ve belirtilerini ortadan kaldırır
12. c) Şelat oluşumu;
Örn 1., Tetrasiklin demir preparatları ile etkileşime girer
veya
Süt (Ca2+ ) Emilemeyen kompleks
Örn 2., Antacid (aluminyum veya magnezyum) hidroksi
Şelasyon oluşturduğundan
Siprofloksasinin emilimini %85 azaltır
13. d) İlacın neden olduğu mukoza hasarı.
Antineoplastik ajanlar örn, siklofosfamid
vincristine
procarbazine
Bir çok
ilacın emilimini
inhibe eder; Digoxin
e) Hareketlilikte değişiklik
Metoklopramit (antiemitik)
Midenin boşalma süresini uzatır
siklosporinin emilimini arttırır
Siklosporinin
toksisitesi
artar
14. Sıklıkla organ nakillerinde kullanılan
immunosupresif bir ajandır.
Oftalmik iltihabi bir göz hastalığına bağlı
olarak gelişen gözyaşı azalması
durumlarında gözyaşı üretimini arttırmak
için kullanılır.
15. f) Reseptörler üzerine etki
Uygulanan ilacın plazma proteinlerine afinitesine bağlıdır
Afinitesi yüksek ilaç diğerinden önce bağlanır
Serbest gezinen ilaç miktarı böylelikle artar
Fenitoin %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır,
Tolbutamit (%96,) ve warfarin (%99)
Bu ilaçların yerine bağlana ilaçlar Aspirin
Sulfonamitler
Fenilbutazon
16. g) Metabolizmanın değişmesi
Karaciğer ilaçların primer metabolizma yeridir bununla
beraber akyuvarlar, cilt, akciğer ve GİS kanalında da metabolize
edilirler
CYP450 ailesinin enzimleri faz 1 aşamada (oksidasyon)
rol alan primer enzimlerdir
17. Örn: Enzim indüksiyonu
İlaçlardan bir tanesi diğer ilacın metobolizmasından
sorumlu enzimi indükleyebilir
Karbamazepin (antiepileptik ilaç ) kendi metabolizmasını
arttırmaktadır
Fenitoin teofilinin karaciğerde metabolizma olmasını
arttırmaktadır ve böylece dolaşımdaki seviyesini azaltmaktadır
Böylece etkinliği de
azalmaktadır.
18. Örn, Enzime inhibisyonu;
Bir ilacın diğer ilacın metabolizma hızını düşürmesi
demektir.
İlacın konsantrasyonu artar bunun sonucunda da toksisite
riski yükselmektedir
Bazen inhibisyon ilaçlardan birinin diğer ilacın hücre
üzerindeki reseptörlerine bağlanması şeklide olur, böylece
diğer ilacın etkinliği çok geç ortaya çıkar
Enzimi uyarıcıyla (karbamazepin) beraber enzimi inhibe
(verapamil) edici ajan verildiğinde
İnhibitör ilacın
etkinliği baskın
olacaktır
21. Doza bağlı meydan gelen durumlarda etkilenen ilacın
dozajı değiştirilmelidir
Örn,mikonazol oral jel warfarinin kanama zamanını
uzattığından warfarinin dozajı düşürülür ve hemoraji
oluşma riski böylece azaltılır
Mikonazol tedavisi bittikten sonra warfarinin dozajı
yeniden ayarlanmalıdır
22. Bazı durumlarda tepkinin şiddetinden dolayı ilaç
kombinasyonu derhal kesilir
Örn. Eritromisin ve terfenadin kombinasyonunda
terfenedin’in serum seviyesi aşırı yükselir ve Torsel de
Points gelişme riski ile karşılaşılır
GİS yolunda emilim inhibisyonu oluyorsa dozlar arasında
belli zaman beklenir
23. Diğer ismi r on t fenomeni olan kalp karıncıklarının fazla hızlı
kasılması sonucu oluşan sendromdur. EKG kaydı bükülmüş bir tel
gibi göründüğünden fransızca torsade de pointes ismi verilmiştir.
24. 1
• Majör (yaşamı tehdit eden veya kalıcı hasar
bırakan
2
• Orta (hastanın durumunu geçici olarak
etkileyen)
3
• Minör ( düşük etki gösteren)
25.
26. TÜM PENİSLİNLER
1. BAKTERİYOSTATİK
ANTİBİYOTİKLER
(KLİNDAMİSİN,
ERİTROMİSİN,
TETRASİKLİNLER)
2. ORAL
KONTRASEPTİFLER
1. Penisilinlerin etkisini bozabilirler.
1. Östrojen etkisi azalabilir. Korunma
şekli değiştirilmeli
SEFALOSPORİNLER
1. ANTİKOAGÜLANLAR
(KUMADİN)
2. BAKTERİYOSTATİK
ANTİBİYOTİKLER
(KLİNDAMİSİN,
ERİTROMİSİN,
TETRASİKLİNLER)
3. MİDE PH YÜKSELMESİ
(ANTİASİTLER)
1. Antikoagülan kullanan hastalarda
kanama riski artabilir. Dikkatli
kullanılmalıdır
1. Statik ajanlar sefalosporinlerin etkisini
bozabilirler.
1. Sefalosporinlerin emilimi azalır.
Kesinlikle beraber kullanılmamalıdırlar
LİNKOMİSİNLER
KLİNDAMİSİN
1. ERİTROMİSİN
2. KAOLİN-PEKTİN
3. SÜKSİNİLKOLİN
1. Antagonizm. Beraber kullanılmamalı
1. Klindamisin emiliminde gecikme
1. Uzun süreli solunum depresyonu olma
ihtimali var. Hasta monitörize edilmeli
33. Çok yaygın kullanımlarına ve sık reçete
edilmelerine rağmen analjezik ilaçlara bağlı
ilaç etkileşimlerine sık rastlanılmaz
Kullanım sürelerinin kısalığı ve uygulanan
dozlarının az olması bunda en büyük
etkendir
Buna rağmen analjezik ilaçların bir çok
ilaçla etkileşime girdiği bilinmektedir
Bu konuda hekimlerin bilgi sahibi olmaları,
gerekli ayarlamaları yapmaları, hastalarını
bilgilendirmeleri gerekmektedir
34. Asetaminofen’in günlük maksimum dozu 4 g’ı
geçmemelidir
Alkoliklerde ve akut overdoz reaksiyonuna
bağlı olarak hepatotoksisite oluşma ihtimali
yüksektir
Asetaminofen’in terapötik dozunun %96’i
karaciğerde glukuronidasyon veya sülfasyona
uğrar
Kalan %4’ü CYP2E1 molekülüne bu da
oldukça reaktif olan ve hepatotoksik olan N-
acetyl-para-benzoquinonemine’e dönüşür
35. Dönüşen bu toksik yapı karaciğerde ve diğer
dokularda glutatyon ile inaktive hale getirilir
Asetaminofen’in akut overdozunda, tipik olarak 15
g ve daha fazla alındığında, glukuronidasyon yolu
tıkanır, bu da asetaminofen’in daha çok CYP2E1
ile işlenmesine ve glutatyon depolarının bile
eritemiyeceği daha çok N-acetyl-para-
benzoquinonemin oluşumuna neden olur
36. Alkol ve yüksek terapötik dozlarda asetaminofen
alınmasının neden olacağı sonuç CYP2E1’in
indüklenmesi, buna bağlı olarak da N-acetyl-para-
benzoquinonemid’in artmasıdır
Bununla beraber her alkol alınımında bu
reaksiyon meydan gelmez
Risk gurubu hastalarımız yüksek dozda
asetaminofen alan kronik alkol içicileridir
Alkolik hastalarda günlük doz 2 gr’ı geçmemelidir
38. Gastrointestinal erozyonlar ve ülserlerle
ilişkili olarak fekal yol ile kanama olması
riski artar
Alkol ve NSAİİ alımı arasında 12 saat
olması tavsiye edilir
39. Vazodilatatör prostaglandinlerin üretimini stimüle
ederek böbrek kan akımını arttırırlar ve sonunda
sodyum ve su atılımı fazla olur
β-adrenarjik blokörler, anjiyotensin konverting enzim
inhibitörleri ve diüretiklerin etkileri bu prostaglandin
mekanizmasına bağlıdır
Aspirin dışındaki diğer ilaçlar bu antihipertansiflerin
etkilerini böbreklerde prostaglandin sentezini
baskılamak suretiyle azaltmaktadırlar
Bu etkinin görülebilmesi için adı geçen NSAİİ 5
günden fazla kullanılmaması gerekmektedir
40. Yüksek dozlarda kanser tedavisinde kullanılan
metotreksat trombositopeni, nötropeni, akut
böbrek yetmezliği ve mukositis gibi yan etkilere
neden olur
Düşük dozlarda romatoid artritis ve diğer
immünsüpresyon gerektiren durumların
tedavisinde kullanılır
41. Yüksek doz metotreksat tedavisinde NSAİİ
kullanıldığında, çok cidd metotreksat yan
etkileri ortaya çıkabilmektedir
Romatoid artritis tedavisinde olduğu gibi
düşük dozlarda kullanıldığında NSAİİ
kullanımında bir sıkıntı yoktur
42. Düşük doz aspirin (75-325 mg/gün) ikinci MI
oluşumunun engellenmesi, unstable anjina pektoris,
koroner arter bypass veya stent takılması sonrası
antitrombositik etkinliğinden dolayı kullanılmaktadır
Aspirinin geri dönüşümsüz olarak siklooksijenaz-1
halkasını asetillemesi onu kalp koruyucu etkinliği
açısından vazgeçilmez hale getirmektedir
43. Aspirinden farklı olarak diğer ilaçlarda bu etki geri
dönüşümlüdür.
Aspirinden önce NSAİİ kullanımında aspirinin
antitrombositik etkinliği azalmaktadır
Tam tersine önce aspirin kullanılırsa bu etki
bozulmamaktadır
Asetaminofen ile beraber kullanıldığında aspirinin
antitrombotik etkisinde her hangi bir azalma
etkilenme olmamaktadır