TÜRKİYE’DE ‘’VERGİ HUKUKU’’ ANLAYIŞI: TESPİT VE ELEŞTİRİLER
ANAYASAL VERGİ REFORMU
1.
2. VERGİLEME YETKİSİNİ SINIRLAYACAK
BAŞLICA KURALLAR
Prosedürel
Sınırlamalar
Kantitatif
Sınırlamalar
Wicksell Önerisi
Genellik İlkesi
Vergi Oranlarının Anayasada
Düz Oranlı Olarak
Belirlenmesi
Vergi Konularının Anayasada
Belirlenmesi
Denk Bütçe Uygulanması
İdareler-Arası Mali Paylaşım
İlkelerinin Anayasada
Belirlenmesi
Vergilemede Fayda Yaklaşımı
ve Tahsis İlkesi
Toplam Vergi Yükünün
Oransal Olarak Belirlenmesi
Maksimum Vergi Oranının
Belirlenmesi
3. WICKSELL ÖNERİSİ
Wicksell, kamu harcamalarındaki ilave artış talebinin
vergilerle karşılanmasını ve yasama organının onayına
tabi tutulmasını önermektedir
Kamu harcamalarında
artış öngören bir teklif
mecliste onaylanırken,
karşılığının vergi
olarak mecliste
onaylanması
öngörülmektedir
Her birim harcama
artışı beraberinde
vergi yükünde de
artış doğuracaktır
Bu ise vergi
yükümlülerinin
tepkisine yol
açacağından yeniden
seçilmeyi arzu eden
hükümetler mali
disipline riayet etmiş
olacaklardır
Kamu harcamalarının vergi
dışı finansman kaynaklarına
başvurarak finanse etmek
engellenmiş olacaktır
5. GENELLİK İLKESİ
• Muafiyet
• İstisna
• Vergiye tabi unsurlara
farklı vergi tarifelerinin
uygulanması
Vergilemede
• Belirli coğrafi bölgelere
merkezi yönetim
tarafından yapılan özel
transferler
Harcamada
6. GENELLİK İLKESİ
Friedrich
A. Von
Hayek
• Hayek’e göre tek meclisli bir
parlamenter sistemde vergi
yasalarının sık olarak
değiştirilme tehlikesi
bulunmaktadır.
• Bu sakıncanın kaldırılması
için çift meclisli bir
parlamento oluşturulabilir.
Vergi Meclisi sadece vergi ile
ilgili konularda genel kararlar
alır ve alt meclis Vergi
Meclisi’nin belirlediği genel
ilke ve kurallara uyar.
7. GENELLİK İLKESİ
Vergileme yetkisinin genel
esasları yasama organı
tarafından belirlenmeli
H
A
Y
E
K
Yürütme organı, kamu
harcamalarının bileşimini
ve miktarında yetki sahibi
olmalı
Vergilemede “yeknesak
kural” belirlenmeli
Vergilerin tek oranlı
olarak belirlenmeli
8. GENELLİK İLKESİ
• “Evrimci
rasyonalizm”
ilkesini savunur.
• İnsan aklının
sınırları, onun
ideal bir sosyal
düzeni inşaa
etmede
başarısızlığa
götürür.
HAYEK
• “Yapıcı
rasyonalizm”
ilkesini savunur.
• İyi bir sosyal
düzenin temel
ilke ve
kurumlarının
uzlaşma ve
sözleşme ile
oluşturulabileceği
ni savunur.
BUCHANAN
• Vergi reformu
konusunda
yaklaşım farkı
olmakla beraber
her ikisi de
vergilemede
genellik ve
kanun önünde
eşitlik ilkesinin
esas alınmasını
savunmaktadır.
HAYEK+BUCHANAN
9. VERGİ ORANLARININ ANAYASADA DÜZ ORANLI
OLARAK BELİRLENMESİ
Düz oranlı
vergileri
savunanların
başında Nobel
ekonomi ödülünü
kazanmış Friedrich
A. von Hayek,
Milton Friedman ve
James M. Buchanan
gelmektedir
Anayasal İktisat
alanında çalışmalar yapan
iktisatçıların çoğunluğu
vergi oranlarının anayasada
düz oranlı olarak tespit
edilmesini
savunmaktadırlar
Vergi sisteminde
ve oranlarında sık
yapılan
değişikliklerin ortaya
çıkardığı olumsuz
sonuçları ortadan
kaldırmanın yolu
vergi oranlarını
anayasada
belirlemektir
10. VERGİ KONULARININ ANAYASADA
BELİRLENMESİ
Demokratik ve anti-demokratik ülkelerin bir çoğunda yaşanan tecrübeler
yönetimlerin vergilerin konularını keyfice belirlediklerini göstermektedir
Anayasal iktisat konusunda
vergileme yetkisinin kötüye
kullanımını engelleyecek
önerilerden birisi de vergi
konularının önceden anayasa
içerisinde açık olarak
belirlenmesidir
Maliye bilimi açısından cevaplanması gereken çok önemli bir soru ‘Vergiler
hangi konular üzerine konulmalıdır’?
11. DENK BÜTÇE UYGULANMASI
Denk bütçe
ilkesinin
anayasal
kural haline
getirilmesi
Kamusal
harcama-
larda bir
disiplin
sağlar
Vergi
yükünde
gereksiz
artışları
sınırlar
12. İDARELER-ARASI MALİ PAYLAŞIM İLKELERİNİN
ANAYASADA BELİRLENMESİ
Merkezi
yönetimin
güç ve
yetkilerini
sınırlandırır
Dolaylı
yönden
vergileme
yetkisi de
kısmen
sınırlanmış
olur
Merkezi yönetim
ile yerel
yönetimler
arasındaki hizmet
ve kaynak
bölüşümünün
anayasal düzeyde
yapılması
13. VERGİ GELİRLERİNİN KULLANIM ALANLARININ
BELİRLENMESİ:VERGİLEMEDE FAYDA YAKLAŞIMI
VE TAHSİS İLKESİ
Tahsis
ilkesi,
Belirli
vergilerin ya da
kamu gelirlerin
belirli kamu
hizmetlerinde
harcanmak
üzere tahsis
edilmesi
demektir
Örnek,
otoyollardan
alınan
ücretin, o
yolun bakımı
ve onarımı ya
da yeni
yolların
yapımı için
kullanılması
14. VERGİLEMEDE TAHSİS İLKESİ
Tahsis ilkesinin uygulanması şu açılardan
savunulmaktadır
Seçmen ya da vergi
yükümlülerinin kamusal
mal ve hizmetlere
tercihleri belirlenebilir
Kamu
harcamalarının
daha süratle
yapılmasına
imkan
sağlayabilir
Tahsis ilkesi ile
finanse edilen
harcamaların
devamlılığının
sağlanması
daha kolaydır
Vergi sadece hizmetten
yararlananlardan
alınacağı için vergi
adaletine uygun olduğu
söylenebilir
Siyasi karar
organları fayda
ve maliyet
analizini daha
sağlıklı olarak
yapabilirler
15. VERGİLEMEDE TAHSİS İLKESİ
Tahsis ilkesinin kamu harcamalarını azaltma
yönünde bir etkisi söz konusu değildir
• Bütçenin toplam büyüklüğünün görülmesini
engelleyebilir
• Belirli hizmetlere aşırı kaynak fon transfer
edilirken, bazılarına eksik tahsisat yapılır
16. FAYDA YAKLAŞIMI VE TAHSİS İLKESİ
“Ödeme
Gücü
İlkesi” ve
“Adem-i
Tahsis
İlkesi”
yerine
“Fayda İlkesi” ve
“Tahsis İlkesi”
benimsendiğinde
Vatandaşların
yararlandıkları
hizmetin karşılığında
bir bedel ödemeleri
mümkün olur
Dolaylı yoldan
kamu
ekonomisinde
disiplin sağlar
Anayasal iktisatçılar
sadece vergileme
yetkisinin değil,
harcama yetkisinin de
bu iki ilke ile
sınırlandırılabileceği
görüşündedirler
17. KANTİTATİF SINIRLAMALAR
• Örneğin, toplam vergi
gelirlerinin GSYİH ya da
GSMH’ya oranı açık olarak
anayasada belirlenebilir
Toplam Vergi
Yükünün
Oransal Olarak
Belirlenmesi
• California
Anayasası’nda“gayrimenkul-
lerin gerçek piyasa değeri
üzerine maksimum yüzde 1
oranında bir vergi
konulacağı” hükmü yer
almaktadır
Maksimum
Vergi Oranının
Belirlenmesi