Cette présentation résume les grandes lignes de la prise en charge des complications des avortements, qui constituent une cause non négligeable de décès maternel. Après une introduction, nous présentons les généralités sur le sujet, suivi de la présentation des composantes de la prise en charge, que nous détaillons secondairement.
Cette présentation résume les grandes lignes de la prise en charge des complications des avortements, qui constituent une cause non négligeable de décès maternel. Après une introduction, nous présentons les généralités sur le sujet, suivi de la présentation des composantes de la prise en charge, que nous détaillons secondairement.
7. Sınıf Sosyal Bilimler 5. Ünite Sosyal ve Ekonomik Hayat
1. 5.ÜNİTE:
SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT
TOPRAK ANA
DEVLETLER NASIL GELİŞİR?
HİÇ BİTMEYEN DESTEK:VAKIFLAR
NASIL EĞİTİM GÖRDÜLER?
MESLEĞİMİ NASIL SEÇMELİYİM?
2. TOPRAK ANA
Toprak, yeryüzündeki bütün canlıların hayat
kaynağıdır. Dünyada yaşam toprak sayesinde
devam eder. Tarımsal faaliyetler de insanların
topraktan yararlanma şekillerinden biridir. Toprak, hem bitkisel
besinlerimizi ürettiğimiz
hem de bize vatan olduðundan kutsal
kabul edilir. Bu nedenle “Toprak Ana” diye ifade
edilir. Tarım, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi,
kalite ve veriminin yükseltilmesi uygun
koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi
ve pazarlanmasıdır.
Toprak, tarımın ana unsurudur. Yurdumuzda
nüfusun yarısına yakını geçimini tarımla
sağlanmaktadır.
3. Cumhuriyet Dönemi’nde tarımın geliştirilmesi için yapılanlar:
1. Sulama, tohum ıslahı ve gübrelemeye önem verilmiş,
2. Sulama, makineleşme ile birlikte modern tarım yöntemleri uygulanmaya
başlanmış,
3. Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifleri kurulmuş,
4. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü kurularak ülkemizin su kaynaklarından
en uygun
biçimde yararlanılması için çalışmalar yapılmış,
5. Ziraat Bankası aracılığıyla üreticiye tarımsal ihtiyaçları için gerekli ve
uygun kredi sağlanmıştır.
Ülkemizde ekili ve dikili alanlar (tarlalar, sebze ve meyve bahçeleri,
zeytinlikler ve nadas
alanları) vb. topraklarımızın üçte birini oluşturmaktadır.
4.
5. Tarım Faaliyetlerini Etkileyen Faktörler
1. Toprak ve bakımı: Toprak, tarım faaliyetlerini
etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Topraktan en verimli biçimde yararlanmak
için teknolojik yeniliklerin uygulanması şarttır.
2. Sulama: Su tüm canlılar için vazgeçilmez bir maddedir.
3. Gübreleme: Toprağın besin ve mineral bakımından zenginleştirilmesidir.
4. Tohum Islahı: Ülke şartlarına en uygun tohumu üretmek için yapılan çalışmadır.
Türkiye’de Tohum Islahı İstasyonları, Devlet Tarım İşletmeleri, Devlet Üretme Çiftlikleri ve
Ziraat Fakülteleri gibi kuruluşlar kaliteli tohum elde etmek için çalýþma yaparlar.
5. İlaçlama: Tarımda verim ve kaliteyi artırmak için çeşitli hastalık ve böceklere karşı
ilaçlama yapılmasıdır.
6. Makineleşme: Üretim işlerinin modern araçlarla yapılmasıdır. Tarımda makineleşme
sonucunda toprağın daha iyi ve kısa sürede işlenmesi sağlanır. Tarımsal üretim ve verim artar.
7. Pazarlama: Ürünün bozulmadan tüketim ya da işletme merkezlerine ulaştırılıp
satılmasına pazarlama denir.
216
Toprak Ana
6. Tarihte Toprak Yönetimi
İlk Çağda; toprak yönetimiyle ilgili önemli örneklerden biri de Hititlere
aittir.
Hititlerde toprağın sahibi kraldı. Kral sahibi olduğu bu toprakları, üretim
yapmaları şartı ile komutan ve vali gibi görevlilere verirdi. Savaş
döneminde toprak verilmiş olan görevliler besledikleri askerlerle beraber
savaşa katılırdı.
Orta Çağda Avrupa’da toprağın ve toprağı işleyenlerin sahibi Senyör adı
verilen
derebeylerdi. Senyör isterse toprağı ve onun içinde çalışıp üretenleri
satabilirdi.
Bu dönemde toplumsal sınıf ayrımı oldukça yaygındı. Toprağı işleyen
sınıf
olan köylüler bu gruplar arasýnda en altta bulunanlardan biriydi.
7. 3. Selçuklularda Toprak Yönetimi : İkta sistemi
Selçuklularda topraklar devletin malı sayılır ve
miri arazi denirdi. Üretim yapılan topraklar ikta
denilen bölümlere ayrılmıştı.
Bu sistemle verilen topraklar gelirlerine göre has,
ikta ve haraci olarak üç kısma
ayrılıyordu. Has toprakların gelirleri sultan ve
ailesine veriliyordu. İkta sahipleri
toprakları işleme karşılığında belli sayıda asker
besliyor ve savaş zamanında
orduya katılıyorlardı. Haraci toprakların gelirleri
ise doğrudan devlet hazinesine
aktarılıyordu.
8.
9. Osmanlı Devletinde Toprak yönetimi
Osmanlı Devleti’nde fethedilen topraklar devletin malı sayılır, yıllık gelirine
göre
sınıflandırılır ve tapu defterlerine kaydedilirdi. Toprağı kullanma hakkı,
üzerinde
yaşayan halka aittir. Halk toprağı dilediği gibi ekip biçerdi. Tarımda üretimin
sürekliliğini sağlamak amacıyla devlet, toprağını iyi ekip biçmeyen ya da üç
yıl üst üste boş bırakanlardan toprağını alır, başkasına verirdi.
Devlete ait toprakların büyük bir kısmını dirlik toprakları oluştururdu. Bu
topraklarda
yaşayan halk devletin kiracısı durumundaydı. Bunun için topraktan elde
ettikleri gelirin
bir kısmını devletin gösterdiği kişilere vergi olarak öderlerdi. Bu kişiler asker
ya da memur olabilirdi. Bu görevliler yaptıkları görev karşılığında devletten
maaş almazlar elde ettikleri bu gelirle geçimlerini sağlarlardı.
10. Dirlik topraklar yıllık gelirlerine göre has, zeamet ve tımar olmak
üzere üçe ayrılırdı.
Has: Padişah Veziriazam, vezirler, beylerbeyi gibi büyük devlet
adamlarına,
Zeamet: Kadı, subaşı gibi orta dereceli askerlere ve memurlara,
Tımar: Savaşta yararlılık gösteren askerlere ve bazı küçük devlet
memurlarına verilirdi. Dirlik sahipleri topladıkları vergilerle kendi
geçimlerini sağlarlar ve gelirlerine göre atlı asker beslerlerdi.
Bunlara tımarlı sipahi denirdi. Tımarlı sipahiler barış zamanında
emniyet ve güvenliği sağlar, üretimin sürekliliğini denetler, savaş
zamanında da komutanlarının yönetiminde sefere çıkarlardı. Genel
olarak bu uygulamaya Tımar sistemi denirdi. Tımar sistemi,
Selçuklu toprak düzeni olan “ikta” sistemi esas alınarak
düzenlenmişti.
11. Tımar Sisteminin Faydaları
1. Devletin maaş yükü azalmıştır.
2. Devlet, üretimi denetim altına alarak
sürekliliğini sağlamıştır.
3. Dirlik verilen bölgelerin güvenliği sağlanmış
ve bu yolla devlet otoritesi korunmuştur.
4. Göçebe yaşayan Türkmenler, yerleşik
hayata geçmiştir.
5. Devlete yük olmadan eyalet askeri
yetiştirilmiştir.
6. Ülkenin bayındır hale gelmesi ve
araziden
daha iyi yararlanılması sağlanmıştır.
12.
13. Tımar Sisteminin Tarihsel Gelişimi
Yükselme Döneminde en iyi zamanını yaşayan Tımar
Sistemi Duraklama Dönemi’nde uzun süren savaşların
sebep olduğu ağır masrafların karşılanabilmesi için
iltizam usulü ile peşin para karşılığı tımarların satılması
bozulmayı hızlandırdı. (İltizam; Özel yönetimi olan
eyaletlerin vergi gelirlerinin açık artırma yoluyla
toplanmasına denir. Bu yolla devletin nakit sıkıntısı
giderlerilmeye çalışılmıştır.)
Savaşlar ve Anadolu’da çıkan isyanlar Tımarlı
sipahilerin gözden düşmesi ve fakirleşmesine neden
olmuş, 18. yüzyılın başlarında iyice işlemez hale gelen
Tımar Sistemi Tanzimat Fermanı’yla kaldırılmıştır.
14. Miri Arazinin Diğer Bölümleri
Geliri kale muhafızı ve tersane
giderlerine
ayrılan topraklara ocaklık,
geliri sınır boylarında yaşayan
Türkmenlere verilen
topraklara yurtluk,
valide sultan ve padişahın kız
kardeşlerine verilen topraklara
paşmaklık,
geliri doğrudan devlet hazinesine
giden topraklara da mukataa denirdi.
15. ÖRNEK SORULAR
Osmanlı Devleti’nde Tımar Sistemi’nin
Selçuklulardaki karşılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İkta B) Yurtluk
C) Vakıf D) Ahilik
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı
Devleti’nin
Tımar Sistemiyle ulaşmak istediği
amaçlardan biri değildir?
A) Askeri masrafları azaltma
B) Topraktan daha iyi yararlanma
C) Özel mülkiyeti özendirme
D) Eyaletlerde güvenliği sağlama
16.
17. DEVLETLER NASIL GELİŞİR?
Devletlerin ekonomik olarak
gelişmelerinde etkili olan
faktörlerden biri de dünyaüzerinde
bulunduğu yerdir.Pazara yakın olmak ticaretin gelişmesinde
önemli bir etken olmuştur. Geçmişten günümüze
kadar birçok uygarlık, malların
pazarlara ulaştığı ticaret yollarını denetimleri altına
almak için uğraşmışlardır. Bu nedenle devletler
arasında savaşlar çıkmış antlaşmalar yapılmıştır.
İlk Çağdan günümüze dünya ticaretinde önem
kazanan yollardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz.
18. Kral Yolu
1. Anadolu’dan başlayıp Mezopotamya’ya kadar uzanan bu yol MÖ 5.
yüzyılda Lidyalılar tarafından yapılmıştır.
2. Bu yol sayesinde Anadolu ve Mezopotamya arasında ticaret gelişmiş,
kültürel
etkileşim yaşanmıştır.
3. Ticaretle meşgul olan Lidyalılar bunun sonucunda zengin olmuş diğer
uygarlıklara
göre sanat, bilim ve teknolojide ileri gitmişlerdir.
19. İpek Yolu
Doğu’nun ipeği ile baharatının kervanlarla Avrupa’ya taşınması Çin’den
Avrupa’ya kadar uzanan ticaret yollarını oluşturmuştur. İpek, porselen, kâğıt,
baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasında kültür alışverişini
de sağlayan ve binlerce kilometre uzunluğunda olan bu kervan yolları zaman
içinde İpek Yolu” adını almıştır. Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bu yol kültürlerin,
dinlerin, ırkların, birbirleriyle etkileşmesini sağlamış, tarihsel ve kültürel
zenginlikleri sunmuştur. Çin’in Þian kentinden başlayarak, Özbekistan’ın Kaşgar
kentine kadar uzanan bu yol burada ikiye ayrılırdı. Bu yollardan biri Afganistan
ve Hazar Denizi ile Karadeniz’in kuzeyinden Avrupa’ya, uzanırken, ikinci yol
Karakurum dağlarını aşarak İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırdı. Bu yolla getirilen
ticaret malları ya Anadolu’dan Akdeniz üzerinden deniz yoluyla
ya da İstanbul Boğazı ve Trakya üzerinden kara yoluyla Avrupa’ya taşınırdı.
Bu yolun geçtiği yerlerde şehirleşme hızlanmış, denetimi altına girdiği ülkelere
ekonomik kazançlar sağlamıştır.
20.
21.
22. Baharat Yolu
1. Baharat Yolu, eski çağlarda Uzak Doğu’yu
Batı’ya bağlayan ticaret yollarından biridir.
2. Baharat günümüzden çok önce Asya
ülkelerinde biliniyor evlerde kullanılıyordu.
O dönemde Avrupalılar için lüks tüketim malları arasındaydı.
3. Baharat ticaretinin yapıldığı bu yol Hindistan’dan
başlardı. Baharat yoluyla gelen ticari mallar Akdeniz
limanlarına iki ayrı yoldan ulaştırılabilirdi.
4. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sonucunda
bu ticaret yolunun denetimi Osmanlı Devleti’nin eline geçti.
Uyarı: 1. İpek ve Baharat yolları üzerinde kara yollarında
Osmanlı Devleti Akdeniz’deki deniz yollarında ise Venedikliler
hakimdi.
Uyarı:2. Avrupalılar bu malları daha ucuza temin edebilmek ve
ticaret üzerindeki Osmanlı Devleti ile Venediklilerin
üstünlüğünü kırmak amacıyla yeni yollar arayışına başladılar.
Bu arayışlar Coğrafi Keşiflerin başlamasını sağladı.
23. Coğrafi Keşifler
15. ve 16. yüzyıllarda Avrupalıların yeni
ticaret yolları bulmak amacıyla başlattıkları
ve yeni okyanusların ve kıtaların bulunmasıyla
gerçekleşmiş olan keşiflere Coğrafi Keşifler
denir.
Coğrafi Keşiflerin Nedenleri
İpek ve Baharat yollarının Türklerin ve Müslümanların eline
geçmesi ile Avrupalıların Çin ve Hindistan’a doğrudan ulaşma
isteği,
Matbaanın etkisiyle coğrafya bilgisinde meydana gelen
ilerlemeler,
Gemicilik alanındaki ilerlemeler ve cesur gemicilerin
yetişmesi,
Avrupalıların pusulayı kullanmaya başlaması,
Ekonomik durumu iyi olmayan Avrupalıların doğu ülkelerinin
zenginliklerini elde etme isteği,
Avrupalıların dünyayı tanıma ve Hristiyanlığı yayma istekleri
24.
25. Coğrafi Keşiflerin Sonuçları
• 1. Amerika, Avusturalya Antartika kýtalarý ile yeni adalar ve yeni ticaret yolları
bulundu.Yeni kültürler, bitki ve hayvanlar tanındı.
• 2. İpek ve Baharat Yolları önemini kaybetti. Buna bağlı olarak Akdeniz ticareti
ve limanlarının önemi azaldı. Atlas Okyanusu kıyısındaki limanların önemi
azaldı. Bu durumdan Osmanlı Devleti, Venedik ve Cenevizliler büyük zarara
uğradı.
• 3. Avrupalılar keşfettikleri yerlerde sömürge imparatorlukları kurdular. Buraların
altın, gümüş gibi zenginliklerini Avrupa’ya taşıyarak zenginleştiler.
• 4. Zenginleşen burjuva sınıfı soyluların topraklarını satın alarak güçlendi.
• 5. Zenginleşen Avrupa’da sanat ve bilimden zevk alan bir sınıf doğdu. Bunlar
sanatçılar ve bilim adamlarını korudular. Bu durum Rönesans’ın başlamasında
etkili oldu.
• 6. Keşfedilen yerlere Avrupa’dan göçler oldu. Bu durum Avrupa’da işsizliğin
azalmasını, Avrupa kültürünün ve Hristiyanlığın keşfedilen yerlerde yayılmasını
sağladı.
• 7. Keşifler, hristiyanlıktaki dünya ile ilgili görüşlerinin yanlışlığını ortaya
çıkardı. Bu durum din adamlarına ve kiliseye olan güveni sarstı.
26. Örnek SBS 2008
“Kral Yolu üzerinde kurulmuş olan Lidya
uygarlığı, ekonomik faaliyetlerin
kendilerine
kazandırdığı büyük servetle komşu
devletlere göre bilim, sanat ve teknikte
üstün bir uygarlık seviyesine çıkmıştır.”
Verilen bilgide, Lidya uygarlığının
gelişmesinde
etkili olan aşağıdaki faktörlerden
hangisi vurgulanmıştır?
A) Ekonomide parayı kullanmaları
B) Ticaret yolu üzerinde bulunmaları
C) Madencilik sanatında ileri oldukları
D) Devlet yönetiminde tüccarların da etkili
olmaları
I. Venedik
II. Portekiz
III. Osmanlı Devleti
Yukarıdakilerden hangileri
Coğrafi
Keşiflerden olumsuz yönde
etkilenmiştir?
A) I ve II B) I ve III
C) II ve III D) I, II ve III
27. Kol Gücünden Makina Gücüne Geçiş: Sanayi İnkılabı
1. Sanayi, ham maddelerin ya da yarı işlenmiş maddelerin işlenerek kullanıma
hazır hale getirilmesi faaliyetleridir.
2. 18. yüzyılın sonlarına kadar ekonomik hayat tarıma küçük el sanatlarına ve ticarete
dayanıyordu. Coğrafi Keşifler ile başlayan zenginlik nedeniyle Avrupa’nın ekonomik
yapısında büyük değişmeler oldu. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler sermaye ile
birleşerek buhar gücüyle çalışan makinelerin ve sanayinin doğmasına neden oldu.
3. Sanayi İnkılabı, ilk olarak 1750 – 1830 yılları arasında İngiltere’de ortaya çıktı.
4. 18. yüzyıl boyunca İngiltere’de küçük atölyeler kapandı. Bunların yerine işçi çalıştıran
ucuz ve kaliteli mal üreten fabrikalar kuruldu.
5. Avrupa’da teknolojik gelişmeler olması, üretimin kol gücünden çıkarak makine ile
yapılmasına
neden oldu.
6. 1760’da James Wat (Ceymis Vat)’ýn buhar makinesini bulması sanayide atılım
dönemini başlattı.
28.
29. Sanayi İnkılabı’nın Sonuçları
Avrupa’da üretim arttı. İnsanların refah seviyesi yükseldi.
Büyük şirketler kuruldu, sermaye birikimi daha da yoğunlaştı.
Büyük fabrikalar kuruldu, işçi sınıfı ortaya çıktı.
Köyden kente göç başladı.
Ham madde kaynakları ve pazar alanları bulma yarışı sanayileşen ülkeler
arasında rekabete yol açtı.
İşçi - işveren sorunlarının çözümü için sendikacılık girişimleri başladı.
Uluslararası ticaret ve kültürel etkileşim arttı.
30. Sanayi İnkılabı’nın Osmanlı
Devleti’ne Etkileri
A. Sanayi İnkılabı ile birlikte Avrupa’da makineleşme başladı. Makineleşmeye
öncülük yapan İngiltere hızlı bir üretime geçti. Seri ve hızlı üretim beraberinde
ham madde ve pazar sorununu ortaya çıkardı.
B. Sanayi İnkılabı’nı gerçekleştiren Avrupa devletleri dünyanın çeşitli yerlerinde
sömürgecilik
(bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik
egemenlik altına alarak yayılması) faaliyetlerine giriştiler. Avrupa’da meydana
gelen bu gelişmelere ayak uyduramayan Osmanlı Devleti güç kaybetmeye
başladı. İngiltere, Fransa ve Rusya gibi güçlü ülkeler eski gücünü kaybeden
Osmanlı Devleti’ni açık Pazar olarak gördüklerinden, kapitülasyonlardan da
yararlanarak sanayi mallarını Osmanlı ülkesinde satmaya başladılar. El tezgahları
ile üretim yapan Osmanlı
esnafı, Avrupa’nın bol ve ucuz mallarıyla rekabet edemedi.
C. Osmanlı ekonomisi dışa bağımlı hale geldi.
222
31. ÖRNEKLER
Sanayi İnkılabı sonucunda üretim teknolojisindeki gelişmelerin sosyal
hayata etkileri aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
A) Nüfus artmış, işsizlik sorunu doğmuştur.
B) Devletler arasında sömürgecilik yarışı
başlamıştır.
C) I. Dünya savaşına neden olmuştur.
D) Ham madde ve pazar bulma önemli
sorun haline gelmiştir.
Çözüm
I. Osmanlı Devleti’ne ham madde ihraç etmek
II. Osmanlı Devleti’ne ürettikleri malları satmak
III. Osmanlı Devleti’ni teknolojik gelişmelerden haberdar etmek
Yukarıdakilerden hangileri Sanayi
İnkılabı sonrası sanayileşmiş ülkelerin
Osmanlı ülkesine yönelme nedenidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) I ve III D) I, II ve III
Örnek 99
32.
33. HİÇ BİTMEYEN
DESTEK
VAKIFLAR
Bir hizmetin gelecekte de yapılması için bazı şartlarla ve resmi bir yolla ayrılarak,
bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ya da paraya vakıf denir.
Türk toplumunda vakıfların çok eski bir geçmişi vardır. Eskiden bağışlanan hanlar,
hamamlar yapılan köprüler, çeşmeler, okullar ve camiler buna örnek olarak
gösterilebilir.
Bağışlanan eserlerinin geleceğe sağlıklı kalabilmesi iyi bir şekilde korunmalarına
bağlıdır. Bu eserlerin gelecekte yaşatılması da vakıfların görevidir.
Vakıf eserlerin korunması ve yaşatılması için de ülkemizde Vakıflar Genel
Müdürlüğü kurulmuştur.
Sosyal devlet anlayışı hakim olan İlk Türk İslam devletlerinde vakıflar önemli
görevler üstlenmiştir.
34. • Osmanlılar döneminde oldukça yaygınlaşan vakıflar, eğitim, sağlık,
kültür ve bayındırlık alanında Hizmetlerine devam etmişlerdir.
• Halkın her türlü ihtiyacını karşılayan vakıflar, eğitim-öğretim
kuruluşları ile hastane, kütüphane gibi kurumların giderlerini
karşılamıştır.
• 16. yüzyıldan sonra Osmanlı Devleti’nde yönetim ve adalet alanındaki
bozulmaların etkisiyle vakıflar da önemini kaybetmeye başlamıştır.
• Cumhuriyet Dönemi’nde, Cumhuriyetin anayasa ile belirlenen
niteliklerine, anayasanın temel niteliklerine, hukuka, ahlaka, millî
birliğe dayalı olmak kaydıyla birçok vakıf kurulmuştur.
• Ülkemizde kurulmuş olan vakıflar; Sosyal devlet anlayışının ve
demokrasinin gelişmesi için çalışırlar.
• Günümüzde Türkiye’de; Türk Eğitim Vakfı, Teknolojiyi Geliştirmesi
Vakfı, Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı, İstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı, Bilim ve Sanat Vakfı gibi kuruluşlar hizmetlerine devam
etmektedir.
35. Türkiye Selçukluları Dönemi’nde Vakıflar
kervansaraylar, medreseler ve darüşşifaların
yapılması ve işletilmesinde
önemli rol üstlenmişlerdir.
Yukarıdaki paragrafta vakıfların hangi
alandaki etkinliğinden söz edilmemiştir?
A) Ticaret B) Askerlik
C) Sağlık D) Eğitim
36.
37. Nasıl Eğitim
Gördüler?
AHİLİK TEŞKİLATI
Ahilik, Selçuklu ve Osmanlılarda, Anadolu’da
yaşayan halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli
meslek alanlarında
yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden
yetiştiren, çalışma hayatını iyi insan meziyetlerini
esas alarak düzenleyen
bir örgüttür.
Günümüzün esnaf odalarına benzer bir
işlevi yürüten Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun,
kardeşliğin yardımseverliğin kısacası bütün güzel
meziyetlerin birleştiği sosyo - ekonomik bir düzendir.
38. Ahilik, teşkilatının kurucusu Ahi Evran’dır.
Ahilik Anadolu’da altı asır boyunca
uygulanmıştır.
Selçuklularda “Ahilik” Osmanlılarda
“Lonca” adını alan bu kurumlarda her
esnaf kendi meslek dalıyla ilgili Lonca’ya
üye olarak koruma altına girmiştir.
Bu teşkilatın görevlerini şöyle sıralayabiliriz:
– Esnaf ve tüketici arasındaki ilişkilerin
düzenlenmesi,
– Ekonomik zorlukları olan esnafa kredi
sağlanması,
– Fiyatları belirleyerek üretimin kalitesinin
artırılması,
– Mesleki dayanışmanın sağlanması,
– Mesleklerle ilgili eğitim verilmesidir.
Sanayi İnkılabı’nın Osmanlı Devleti’ne
olumsuz etkileri bu teşkilatın önemini
azaltmıştır.
225
39. Osmanlı Devleti’nde Eğitim Kurumları
Osmanlı Devleti’nde eğitim sistemi esnaf, köy ve mahalle
halkının eğitildiği halk
eğitimi kurumları ile ilk, orta ve yüksek öğretim
kurumlarının bulunduğu örgün eğitim kurumları olarak iki
bölüme ayrılmaktadır.
Osmanlı Devleti’nde halk eğitiminin yapıldığı
kurumlar cami, mescit, tekke ve zaviyeler ile
kahvehanelerdi.
40.
41. Osmanlı Devleti’nde Örgün Eğitimin Yapıldığı Kurumlar
1. İlköğretim (Sıbyan mektepleri – Çocuk Mektepleri- ):
Osmanlı Devleti’nde ilkokullara sıbyan mahalle mektebi denirdi.
Hemen hemen her mahallede bulunurdu.
Dört - altı yaş arasındaki kız ve erkek çocuklar bu okullara verilirdi. Osmanlı
Sıbyan mekteplerinde eğitim, karma ve ücretsizdi.
Osmanlılarda ilköğretim (İstanbul’da) II. Mahmut döneminde zorunlu hale
getirildi. Tanzimattan sonra Avrupa’dan örnekler alınarak yeni ilköğretim okulları
açıldı.
2. Orta ve Yüksek Öğretim (Medreseler):
Medreseler, Osmanlı eğitim sisteminin temelini oluştururlardı. Osmanlı Devleti’nde orta ve
yüksek öğretim medreselerde verilirdi. Buralarda ders veren hocalara müderris denirdi. İlk
Osmanlı medresesi Orhan Bey zamanında İznik’te açılmıştır. En önemli Osmanlı
medreseleri Fatih zamanında açılan Sahn-ı Seman Medresesi ile Kanuni zamanında kurulan
Süleymaniye Medresesi’dir.
Medreseler genellikle vakıflara bağlı olarak kurulur ve giderleri de bu kurumlar tarafından
karşılanırdı. Medreselerde İslami bilimler ile fen ve sosyal bilimler birlikte okutulurdu.
42. Osmanlı medreselerinde, Kur’an, hadis, fıkıh (İslam hukuku), kelam
(İslam felsefesi),
tefsir (Kur’an’ın açıklaması), siyer (Hz. Muhammed’in hayatı) ile fen
ve sosyal bilimlerde, kimya, matematik, tıp, astronomi, tarih, coğrafya,
felsefe, okutulurdu.
3. Enderun (Saray Akademisi)
Enderun’un en önemli özelliği saray
okulu olmasıdır. Bu okulda devletin yüksek
kademelerinde görev alacak üst düzey
yöneticiler yetiştirilirdi.
Enderun’a devşirme kökenli çocuklar
alınır, nitelikli devlet adamı ve usta sanatkar
olarak yetiştirilirdi. Enderun; pek
çok vezir, sadrazam, komutan hattat
müzisyen, şair, nakkaş ve ressam yetiştirmiştir.
43. 17. yüzyıldan itibaren medreseler bozulmaya başladı.
Medreselerde yalnızca
dini eğitimin verilip fen bilimlerinin ihmal edilmesi bilimsel
gelişmelerin durmasına neden oldu. Bu durumu
fark eden yöneticiler eğitim alanında yenilikler
yaptı.
18. yüzyıldan itibaren eğitim öğretim alanında
Avrupa’daki yeniliklerden yararlanılmaya başlandı ilk
olarak Avrupa tarzında eğitim - öğretim veren askeri ve
teknik okullar açıldı.
Tanzimat ve Islahat Fermanlarının verdiği haklardan
yararlanan azınlık ve yabancılar bu dönemde kendi
okullarını açtı. Daha sonra bu okullar ülke için zararlı
çalışmalarda bulundular.
44.
45. İlk Osmanlı medresesi kim
zamanında
açılmıştır?
A) Osman Bey B) Orhan
Bey
C) I. Murat D) Fatih
19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde
medreselerin
yanında batı tarzında eğitim veren
okullar ve azınlıklar ile yabancıların
kurduğu
okullar açılmıştır.
Eğitim kurumlarındaki bu çeşitliliğin
Osmanlı Devleti’nde aşağıdakilerden
hangisine yol açtığı söylenebilir?
A) Kültür çatışmalarının ortaya çıkmasına
B) Yabancıların Osmanlı Devleti’ne destek
olmasına
C) Medreselerin daha başarılı olmasına
D) Toplumsal düzenin sağlanmasına
ÖRNEKLER
46. Mesleğimi Nasıl
Seçmeliyim?
Meslek, belli bir eğitim ile kazanılan sistemli
bilgi ve becerilere dayalı olarak, insanlara yararlı
mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para
kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş işe
denir.
Hayatımız boyunca bir çok karar alırız,
bunlardan en önemlisi meslek seçimi ile ilgili
olanıdır. Çünkü mesleğimizi seçmekle yaşam
biçimimizi seçeriz.
Seçeceğimiz meslek, hayatımızın her
aşamasında etkili olacağından meslek seçimi
yaparken son derece isabetli ve doğru karar
vermeliyiz.
47. Çevremizi incelediğimizde, kendine uygun meslek seçmiş olan kişilerin
toplumda
işlerini severek yaptığını, mesleğinde başarılı, hem de verimli olduğunu görürüz.
İlgi, istek ve yeteneğimiz doğrultusunda meslek seçerek hem özel
yaşamımızda
mutlu olur hem de ülke kalkınmasına katkı sağlamış oluruz.
Bu nedenlerden dolayı mesleğimizi tespit ederken gerçekçi ve doğru seçim
yapmalıyız
Meslek tercihinde dikkat etmemiz gereken hususları şöyle sıralayabiliriz:
a. Kendimizi iyi tanımalıyız:
– Yeteneklerimizi bilmeliyiz.
– İlgi alanlarımızı tespit etmeliyiz.
– Toplumsal değerleri ve kişilik
özelliklerimizi bilmeliyiz.
b. İlgi duyduğumuz meslekleri tanımalıyız.
c. Gelecekle ilgili planlarımızı netleştirmeliyiz.
d. Dış etkenlerden en az etkilenmeye
gayret etmeliyiz.
48.
49. Mesleğimizi seçme konusunda bize ışık tutacak kurumların
başında okulumuz gelir. Öğretmenlerimiz, rehberlik servisimiz
bizi bilgilendirip, meslekleri tanıtarak kişisel özelliklerimizi fark
edip en doğru meslek tercihi yapmamıza yardımcı olurlar.
ÖRNEK: Bireyin;
Yetenekleri belirlenmeli,
İlgi alanları keşfedilmeli,
Kişilik özellikleri ortaya konmalı,
İlgi duyduğu meslekler incelenmeli,
Mesleki tercihine göre alması gereken
eğitim araştırılmalı.
Yukarıda verilen açıklamaya en uygun
başlık aşağıdakilerden hangisi olur?
A) Meslek seçiminde dikkat edilmesi gereken
unsurlar.
B) Günümüzde en çok tercih edilen meslekler.
C) Mesleki iş bölümünün yararları.
D) Mesleklerin yaşam biçimlerine olan etkileri
50. 5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT
TEST SORULARI
1- Osmanlı Devleti’nde ekonominin temeli olan tarımdan elde edilen gelirlerle asker
beslenir, devlet adamlarının maaşları ödenirdi. Bundan dolayı tarım gelirlerinde bir
düşme olduğunda, askeri, ekonomik, idari alanlarda olumsuz etkiler oluşturmaktaydı.
Tarımsal üretimin düşmemesi için devlet bazı önlemler almak zorunda kalmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu amaca yönelik alınan önlemlerden biridir?
A) Köylünün ürettiği üründen vergi alınması.
B) Toprağı işleme hakkının halka verilmesi.
C) Eyaletlere kadıların atanması.
D) Üç yıl üst üste ekilmeyen toprağın, sahibinden alınarak başkasına verilmesi.
51. 2- Dirlik denilen toprakları işleme hakkına
sahip kişiler tımarlı sipahi denilen askerleri
beslemişlerdir. Bu askerler savaş
zamanında ülke savunması için mücadele
eder, barış zamanında ise toprağın
işlenmesine yardımcı olurlardı.
Buna göre tımarlı sipahi için
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Sadece savaş zamanı harekete geçer,
diğer zamanlar çalışmazlardı.
B) Dirlik topraklarının sahibiydiler.
C) Barış zamanında tarımda iş gücü olarak
işlev görürlerdi.
D) Tüm ihtiyaçları vakıflar tarafından
karşılanırdı.
52.
53. 3- Sanayi devriminden sonra Avrupa’dan gelen
bol ve ucuz mallar Osmanlı’yı Avrupa’nın
pazarı haline getirmiş ve burada sanayinin
kurulmasını engellemiştir. Bütün bunlar esnaf
teşkilatı olan loncaları olumsuz etkilemiştir. Bu
yüzden Osmanlı Devleti, Lonca teşkilatını ve
dolayısıyla yerli üretimini güçlendirmek için
bazı faaliyetlerde bulunmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu amaca yönelik
bir faaliyet değildir?
A) Yerli malını kullanımın teşvik edilmesi.
B) Dokuma ve çini fabrikalarının açılması.
C) Ağır sanayi şirketlerinin kurulması.
D) Bazı Avrupa devletlerine ticari imtiyazlar
verilmesi.
54. 4- Fatih Sultan Mehmet döneminde İpek Yolu
ele geçirilmiştir.
Yavuz Sultan Selim döneminde Baharat
Yolu ele geçirilmiştir.
Tarihteki bu önemli ticaret yollarının ele
geçirilmesi Osmanlı Devleti’ne aşağıdaki
alanlardan hangisinde daha çok katkı
sağlamıştır?
A) Ticaret
B) Askerlik
C) Denizcilik
D) Eğitim
55. 5-Coğrafi keşifler sonrasında bulunan yeni yerlere Avrupa’dan göçler olmuştur.
Bu gelişme Avrupa’yla ilgili nasıl bir durum oluşturmuştur?
A) Nüfus yoğunluğu azalmıştır.
B) Kültürel hayat canlanmıştır.
C) Siyasi birlik sağlanmıştır.
D) Etnik yapı değişmiştir.
6- Osmanlı Devleti’nde hastane, cami, medrese ve çeşitli yardım kuruluşlarının ihtiyaçları
karşılanmak için tahsis edilen veya bazı kişilerce bağışlanmış arazilere vakıf arazileri denirdi. Bu
arazilerin mülkiyeti kişilere ait değildi ve devlet vakıf arazilerinden vergi almazdı.
Verilen bilgilere göre vakıf arazileriyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Vakıf arazilerinden çok az miktarda vergi alınmıştır.
B) Vakıf arazileri kişilere ait sayılmıştır.
C) Vakıf arazileri devlete gelir getirmiştir.
D) Vakıf arazileri sosyal ihtiyaçları karşılamıştır.
56.
57. 7- Hint deniz ticaretinin önem kazanması.
Amerika’daki değerli madenlerin Avrupa’ya taşınması.
gibi gelişmeler aşağıdaki olayların hangisinin sonucunda meydana gelmiştir?
A) Coğrafi keşifler
B) Sanayi devrimi
C) Rönesans
D) Haçlı Seferleri
8- I. Pusula ve gemicilikte yeni gelişmelerin olması.
II. Ticaret yollarının yön değiştirmesi.
III. Osmanlı ekonomisinin zarar etmeye başlaması.
Yeni Çağ başlarında Avrupa’da görülen yukarıdaki gelişmelerin kronolojik sırası
aşağıdakilerden hangisidir?
A) I-III ve II
B) III-II ve I
C) I-II ve III
D) II-I ve III
58. 9- Sanayi devriminin;
I. Köyden kente göçün hızlanması
II. Sömürgeciliğin hızlanması
III. Üretimin artması
sonuçlarından hangisi yada hangileri uluslararası rekabete ortam hazırlamıştır?
A) Yalnız I
B) I ve II
C) II ve III
D)I,II ve III
10- Osmanlı Devleti’ndeki hayır kurumlarından olan vakıflar kendilerine verilen toprakların
gelirleri sayesinde ihtiyaç sahiplerinin giderlerini karşılardı.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi vakıflarla ilgilidir?
A) Bilimsel gelişmeyi hızlandırmıştır.
B) Devlet gelirlerinin artmasını sağlamıştır.
C) Sosyal devletin gelişmesini sağlamıştır.
D) Kapitülasyonların etkisini azaltmaya çalışmıştır.
59. 11- Sanayi devrimi ile büyük fabrikalar kurulmuş, bu durum da ucuz ve seri üretimin
başlamasına neden olmuştur.
Sanayi devriminin aşağıdaki sonuçlardan hangisi I. Dünya Savaşı’na ortam
hazırlamıştır?
A) Sömürgecilik yarışının yaygınlaşması
B) Köyden kente göçün hızlanması
C) Şehir nüfusunun artması
D) İşçi sınıfının ortaya çıkması
12- Avrupalılar Haçlı Seferleri sırasında müslümanlardan öğrendikleri pusulayı Avrupa’ya
getirerek geliştirmişlerdir.
Pusulanın geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaşması aşağıdaki gelişmelerden
hangisine neden olmuştur?
A) Fransız İhtilali
B) Rönesans
C) Sanayi devrimi
D) Coğrafi keşifler
60.
61. 13- Osmanlı Devleti’nde toprağı kullanma hakkına sahip olan köylü, toprağı üç yıl üst üste boş
bırakırsa ceza olarak çift bozan vergisi alınırdı.
Bu uygulamanın aşağıdakilerden hangisine yönelik yapıldığı söylenemez?
A) Üretimin denetim altında tutulmasına
B) Sosyo-ekonomik düzenin korunmasına
C) Ticari gelirlerin artmasına
D) Üretimde sürekliliğin sağlanmasına
14- Aşağıdakilerden hangisi coğrafi keşiflerin gerçekleşmesinde etkili olan en önemli
sebeplerden biridir?
A) Hristiyanlığı yayma düşüncesi
B) Kağıt ve matbaanın kullanımının yaygınlaşması
C) Ticaret yollarının Osmanlı Devletinin kontrolüne geçmesi
D) Rönesans’ın başlaması
62. 15- Osmanlılarda en önemli eğitim kurumu
olan medreselerde İslami bilimlerin yanında fen
ve sosyal bilimler, matematik tıp, astronomi
gibi dersler de okutulmuştur. Bu kurumlardan
mezun olanlar kazasker, müderris, kadı olarak
devletin önemli makamlarında
görevlendirilmiştir.
Verilenlere göre medreselerle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Medrese eğitimi alanlar üst kademelerinde
görev yapabilirlerdi.
B) Medreselerde sosyal bilimlere gereken önem
verilmemiştir.
C) Medreseler üst düzey eğitim kurumlarıdır.
D) Medreselerde fen bilimlerinin de öğretimi
yapılmıştır.
63. 16-Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nde esnaflar için yapılanmış olan lonca
teşkilatının görevlerinden biri değildir?
A) Kaliteli mal üretimini sağlamak.
B) Esnaflar arasında dayanışmayı sağlamak.
C) Esnafların hukiki sorunlarını çözmek
D) Ürünlerin satış fiyatlarını belirlemek.
17- Osmanlı Devleti’nin kuruluş devrinde faaliyete geçen ilk medrese hangi padişah
döneminde açılmıştır?
A) II. Mehmet
B) II. Murat
C) Orhan Gazi
D) Osman Gazi
64.
65. 18.Osmanlı Devleti’nde mesleki eğitimi gerçekleştiren kurum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Loncalar
B) Mahalle Mektepleri
C) Medreseler
D) Divan-ı Hümayun
19- Coğrafi keşiflerin aşağıdaki sonuçlarından hangisi Osmanlı Devleti’ni
doğrudan olumsuz yönden etkilemiştir?
A) Denizciliğin Avrupa’da önem kazanması.
B) Akdeniz limanlarının önemini kaybetmesi.
C) Deniz ticaretinin gelişmesi.
D) Yeni ada ve kıtaların keşfedilmesi.
66. 20-Kristof Kolomb 1492’de Amerika
kıtasını keşfetti.
Vasko Da Gama 1497’de Hint Deniz
Ticaret Yolu’nu keşfetti.
Macellan ve Del Kano 1519 – 1522
yılları arasında yaptıkları dünya seyahati ile
dünyanın yuvarlak olduğunu ispatladılar.
Avrupa’da Yeni Çağ başlarındaki bu
gelişmelere bakarak aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Kiliseye duyulan güven artmıştır.
B) Yeni ticaret yolları bulunmuştur.
C) Avrupa kültürü yeni yayılma alanları
bulmuştur.
D) Dünyanın bilinmeyen bazı yerleri
keşfedilmiştir.