3. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
• Sosyal SorumlulukSosyal Sorumluluk
• Çevre RiskiÇevre Riski
2003 2006
50 Milyon $50 Milyon $
10 Uluslararası
Finansal Kuruluş
10 Milyon $10 Milyon $
77 Uluslararası
Finansal Kuruluş
10 Milyon $10 Milyon $
81 Uluslararası
Finansal Kuruluş
2015
Proje FinansmanıProje Finansmanı
4. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
Söz konusu bu prensiplerin, yalnızca
kuzey yarımküreye yönelik değil,
küresel bir girişim olduğu ifade edilmek
istendiği ve “ekvator” kavramının bu
dengeyi çok iyi yansıttığı düşünüldüğü
için adı Ekvator PrensipleriEkvator Prensipleri olarak
seçilmiş.
7. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
1.1. Gözden geçirme ve kategorilere ayırmaGözden geçirme ve kategorilere ayırma
2.2. Sosyal ve çevresel değerlendirmeSosyal ve çevresel değerlendirme
3. Uygulanabilir sosyal ve çevresel standartlar
4. Eylem planı ve yönetim sistemi
5. Danışma ve bilgilendirme
6. Şikayet mekanizması
7. Bağımsız değerlendirme
8. Taahhüt
9. Bağımsız izleme ve raporlama
10. EPFK’nin raporlaması
8. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
1. GÖZDEN GEÇİRME VE KATEGORİLERE AYIRMA1. GÖZDEN GEÇİRME VE KATEGORİLERE AYIRMA
Projeler çevresel ve sosyal risklerine göre A (etkileri önemli olan), B
(etkileri sınırlı olan) ve C (etkisi minimal ya da hiç olmayan) olmak
üzere üç kategoriye ayrılır. Kategorilendirmede IFC’nin geliştirdiği
kriterler uygulanır.
9. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
2. SOSYAL VE ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME2. SOSYAL VE ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME
A ve B kategorilerindeki projeler için, borç alan, bir sosyal ve
çevresel değerlendirme yapar. Değerlendirme, önerilen projenin
niteliği ve ölçeği ile ilgili ve ona uygun olabilecek etkileri azaltma ve
yönetme önlemlerini de önermelidir.
10. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
3. UYGULANABİLİR SOSYAL VE ÇEVRESEL STANDARTLAR3. UYGULANABİLİR SOSYAL VE ÇEVRESEL STANDARTLAR
Değerlendirmede IFC Performans Standartları ile Dünya Bankası
Grubu’nun Sanayiye özgü Sağlık ve Güvenlik Tüzüğü esas alınır.
Söz konusu performans standartları şu konuları içerir:
a) Sosyal ve çevresel değerlendirme ve yönetim sistemleri,
b) İşçilerin çalışma koşulları,
c) Kirliliği önleme ve azaltma,
ç) Toplum sağlığı ve güvenliği,
d) Arazi edinimi ve zorunlu yeniden yerleşim,
e) Biyolojik çeşitliliği koruma ve sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi,
f) Bölge halkı,
g) Kültürel miras,
11. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
4. EYLEM PLANI VE YÖNETİM SİSTEMİ
A ve B kategorilerindeki bütün projeler için borç alan,
değerlendirmedeki bulgulara yönelik bir eylem planı hazırlar. Eylem
Planı, değerlendirmede tanımlanan etki ve riskleri azaltma
önlemlerini uygulamak için gerekli faaliyetleri, ıslaha yönelik
çalışmaları ve etki ve riskleri yönetmek için gerekli izleme tedbirlerini
tanımlar.
12. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
5. DANIŞMA VE BİLGİLENDİRME5. DANIŞMA VE BİLGİLENDİRME
Riskli projeler için, hükümet, borç alan ya da üçüncü taraf uzmanı,
projeden etkilenen toplumu bilgilendirir ve görüşlerini alır.
6. ŞİKAYET MEKANİZMASI6. ŞİKAYET MEKANİZMASI
Borç alan, yönetim sisteminin bir parçası olarak bir şikayet
mekanizması oluşturur.
13. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
7. BAĞIMSIZ DEĞERLENDİRME
Borçlu ile doğrudan ilişkisi olmayan bir bağımsız sosyal ve çevre
uzmanı, A ve B kategorilerindeki projelerin değerlendirilmesine,
eylem planına ve bilgilendirme/danışma sürecine ilişkin belgeleri
gözden geçirir ve EP’ye uygunluğunu değerlendirir.
14. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
8. TAAHHÜT8. TAAHHÜT
A ve B kategorisindeki projeler için borç alan, ilgili mevzuat ile
geliştirdiği eylem planına uymayı ve periyodik raporlar vermeyi
taahhüt eder.
15. EKVATOR PRENSİPLERİEKVATOR PRENSİPLERİ
9. BAĞIMSIZ İZLEME VE RAPORLAMA
A ve gerekiyorsa B kategorilerindeki projeleri, kredinin ömrü
boyunca sürekli izleyip bankaya rapor verecek deneyimli bir dış
bağımsız çevresel ve/veya sosyal uzman atanır.
10. EPFK’NIN RAPORLAMASI10. EPFK’NIN RAPORLAMASI
EP’yi kabul eden her finansman kurumu, gerekli gizlilik kurallarını
dikkate alarak EP’nin uygulanması ve deneyimleri hakkında, yılda en
az bir kez resmi açıklama yapmayı taahhüt eder.
Çevresel duyarlılığın dünyada gelişimi 1992 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişiminin (United Nations Environment Programme Finance Initiative) (UNEP FI) kurulmasıyla başlamıştır. İki yıl sonra ABD Çevreci Banklar Birliği kurulmuştur. 1997 yılında Küresel Raporlama Girişimi UNEP ve CERES tarafından çok paydaşlı bir STK olarak kurulmuştur. Daha sonraD 1999 yılında Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi uygulaması başlatılmıştır. Eylül 2000’de Yeni Binyıl Hedefleri BM’lere üye olan 192 ülke tarafından New York Binyıl Zirvesinde resmileştirilmiş ve 2002 yılında Londra İlkeleri dizayn edilmiştir. 2003 yılında Dünya Bankasının özel sektör kolu olan IFC’ nin öncülüğünde Ekvator Prensipleri ilkeleri kabul edilmesinden 2 yıl sonra, 1997’de imzalanan Kyoto Protokolü, 2005 yılında yürürlülüğe girmiştir. Ve 2006 yılında Financial Times-International Finance Corporation (FT-IFC) Sürdürülebilirlik Ödülleri verilmeye başlanmıştır. 2005 yılının başlarında dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın bir araya getirdiği büyük kurumsal yatırımcılarının katılımı ile kabul edilen Yatırımcı Grubu, sonralarında çok-paydaşlı 70 kişilik bir grup tarafından da desteklenmiş ve yine 2006 yılının Nisan ayında New York Borsasında duyurulmuştur.
Ben sizlere dersimiz kapsamında az önce bahsetmeye çalıştığım birçok küresel düzenlemeden iki tanesi olan Ekvator Prensipleri (Equator Principles) ve Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative) konularını anlatmaya çalışacağım.
Ekvator prensipleri; Dünya Bankasının özel sektör kolu olan Uluslararası Finans Kurumunun (IFC) öncülüğünde finans sektörünün, proje finansmanında, sosyal sorumluluk ve çevre riskinin yönetilmesi konusunda emsal olarak kabul ettiği prensiplerdir. 2003 Haziran’ında IFC’nin çevre ve sosyal sorumluluk standartları esas alınarak 50 milyon dolar ve üzeri bütün projelerin finansmanında uygulanması 10 uluslararası banka tarafından gönüllü olarak kabul edilmiştir. 6 Temmuz 2006’da da prensipler yeniden revize edilmiş ve tamamen IFC’nin sosyal, çevresel sürdürülebilirlik konusundaki standartları ile uyumlu hale getirilmiştir. Ekvator prensipleri, bütün ülkeleri ve bütün sektörleri kapsamaktadır. Proje alt limiti de 10 milyon dolara düşürülmüştür.
Peki, adı neden Ekvator Prensipleri? Söz konusu bu prensiplerin, yalnızca kuzey yarımküreye yönelik değil, küresel bir girişim olduğu ifade edilmek istendiği ve “ekvator” kavramının bu dengeyi çok iyi yansıttığı düşünüldüğü için adı EP olarak seçilmiş.
Şu anda 32 ülkeden Aralarında, Türkiye’de de faaliyette bulunan HSCB ile ING grubunun da bulunduğu 81 [77] finansal kuruluş Ekvator Prensiplerine üye olup, bu kuruluşlar gelişmiş ülkelerde Uluslararası Proje Finans kredilerinin %70’ini üstlenmektedirler. Ekvator Prensipleri anlaşmasını kabul eden bankalar, hükümet dışı organizasyonlar adına sosyal sorumluluk gerektiren yatırımlar için önemli bir adım atmış olmuşlardır.
Şu anda 32 ülkeden Aralarında, Türkiye’de de faaliyette bulunan HSCB ile ING grubunun da bulunduğu 81 [77] finansal kuruluş Ekvator Prensiplerine üye olup, bu kuruluşlar gelişmiş ülkelerde Uluslararası Proje Finans kredilerinin %70’ini üstlenmektedirler. Ekvator Prensipleri anlaşmasını kabul eden bankalar, hükümet dışı organizasyonlar adına sosyal sorumluluk gerektiren yatırımlar için önemli bir adım atmış olmuşlardır.
EP’nin proje finansmanındaki sosyal ve çevresel riskleri belirlemek, değerlendirmek ve yönetmek için gönüllü olarak oluşturulan standartlar dizisi olduğundan bahsetmiştik.
EPFK, sosyal ve çevresel politikalarına ve prosedürlerine uymayacak ya da uyamayacak olanların projelerine kredi vermemeyi taahhüt etmektedir.
Sürdürülebilir proje finansmanında “altın standart” olarak kabul edilen EP, 10 temel prensip içerir.
Değerlendirme süreci, ilgili ülke mevzuatını da dikkate almalıdır.
Ekvator Prensipleri normatif düzenlemeler olmasına karşılık; iş hayatı üzerinde önemli yaptırımı vardır. Sözgelimi; milyon dolarlık projelerin finansmanında projenin çevreye etkisi, potansiyel riskleri değerlendirilmektedir. Bu nedenle yerel düzeyde küresel bir yaptırımdan söz etmek mümkündür.
Hiç bir Türk bankası EP’yi henüz kabul etmemiş. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın bu konuda daha duyarlı olduğu anlaşılıyor. EP’ye yakın olduğu belirtilen bir çevre risk yönetim modelini (ERET) uyguluyor ve UNEP FI’ye üye tek Türk bankası olduğu ifade ediliyor. Diğer bankalar kendi kaynaklarından kullandırdıkları krediler için ÇED raporunu esas alıyor. Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası vb kaynaklı kredi kullandırdıklarında da kaynak sahibinin kuralları geçerli oluyordur. Türkiye’de pek çok yabancı ortaklı banka mevcut. Bu bankalar, yurtdışında EP’ye uyarken Türkiye’de ekvator-mekvator dinlemiyor! Ne de olsa sektör sıcak, para bol.