1. ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
HAZİRAN
2018
SAYI:
60
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN 2018 SAYI: 60
GÜVENLİKTE
KABLO
FOKUS:
DENİZ VE LİMAN
GÜVENLİĞİ
ÖZEL DOSYA:
GÜVENLİK SEKTÖRÜNDE
ALAN EĞİTİMLERİ
(ISPS) DENİZ VE LİMAN
GÜVENLİĞİNDEKİ
GELİŞMELER 1
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
2.
3. ÖZEL
GÜVENLİK
SEKTÖRÜNÜN
SESİ
HAZİRAN
2018
SAYI:
60
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR HAZİRAN 2018 SAYI: 60
GÜVENLİKTE
KABLO
FOKUS:
DENİZ VE LİMAN
GÜVENLİĞİ
ÖZEL DOSYA:
GÜVENLİK SEKTÖRÜNDE
ALAN EĞİTİMLERİ
(ISPS) DENİZ VE LİMAN
GÜVENLİĞİNDEKİ
GELİŞMELER 1
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
14. 10 BAŞKANDAN
12 EDİTÖR
14 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
24 KÖŞE / Hayata Bakış
KAPAK KONUSU
26 Binalarda yangın güvenliği ve kablo
malzemeleri
32 Darbe ve suya dayanımlı geliştirilmiş
yangın alarm kablosu
FOKUS
40 (ISPS) Deniz ve liman güvenliğindeki
gelişmeler 1
48 Uluslararası Denizcilik Örgütü
(IMO)’da ISPS kod çalışmalarının
başlaması
ÖZEL DOSYA
54 Saygınlığın ve kalitenin yolu alan
eğitimlerinden geçer
SEKTÖRDEN
60 “Tüm kurum ve kuruluşlara ürün desteği
sağlıyoruz ”
62 “Güvenlik, bir bütün olarak ele
alınmalıdır”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
64 Yüksek güvenilirlik için modüler switchler
70 Video izleme sistemlerinde insan tespit
özelliğinin önemi
74 Akıllı teknolojiler şehir hayatını nasıl
değiştirecek?
26 54
i çindekiler
40
15. GÜVENLİK HİZMETİ
76 Saygınlığın ve vicdan rahatlığının
temeli disiplin
80 AVM’lerde güvenlik
YANGIN GÜVENLİĞİ
84 Otomatik sprinkler
sistemlerinde yangın pompaları
90 Abone Formu
92 Editöryel Takvim
94 Reklam İndeksi
64
HAZİRAN 2018
Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlikyonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Ezgi ÖZCAN
ezgi@guvenlikyonetimi.com
Reklam Koordinatörü
Çiğdem ÖZCAN
cigdem@guvenlikyonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Ziya ÖNCEL
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlikyonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
ÖZGÜN OFSET TİC LTD ŞTİ
0212 280 00 09
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
76
16. 10 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
BAŞKAN
p
Değerli okurlarımız;
Profesyonel bir yaklaşımla, müşterilere yüksek kalitede hizmeti aynı
zamanda eğitimli özel güvenlik personeli ile sunmak hedef olarak
belirlenmiştir. Özel güvenlik sektöründe çalışan herkesin en azından
gelişmesini tamamlamış güncel, temel özel güvenlik eğitimi alması,
görevlerini yaparken daha yetkin olmalarını sağlayacaktır. Bu bağlamda
özel güvenlik görevlilerinin eğitimlerinin yükseltilmesi çok önemlidir.
Bu husus sürekli güncellenen teknoloji ile uyum sağlayan, temel eğitim
seviyesini zorunlu kılmakta ve tüm Avrupa çapında kabul edilebilir
standartlarda özel güvenlik görevlileri yeterliğini karşılayabilecek bir
çerçevede düzenlenmeyi dikte etmektedir. İstenmeyen ve oluşabilecek
olayların tümüdür şeklinde tanımladığımız risk. Özel güvenlik sektörünün
en öncelikle dikkate aldığı koruyucu güvenlik unsurudur. Bu bağlamda
risk; akla gelebilecek her aktiviteyle veya olayla fiilen bağlantılıdır;
yani risk aslında bir kayıptır bir başka ifade ile de değer kaybıdır. Bu
neden ile özel güvenlik sektörü risk analizlerinin sürekliliğini sağlayıp
analiz sonuçlarına göre güvenlik tedbirlerini geliştirmeleri gereklidir.
Güvenlik tedbirlerinin gelişmesini sağlamak için; sektör çalışanlarının ve
paydaşlarının temelde risk analizi kavramını ve esaslarını öğrenmesini
zorunlu kılmaktadır. Mayıs ayında sizlere ABD’de güvenlik eğitimi ile
ilgi çalışmaları paylaşmıştım. Bu paylaşımın özelikle hazırlık döneminde
paylaşanlarının içinde yer alan paydaşları örnek alarak bizim de
memleketimizde de uygulamayı oluşturmak için yurdumuza uygun
bir çalışma gerçekleştirmeyi tüm güvenlik sektörüne öneriyorum.
Emniyet Genel Müdürlüğü, üniversiteler, güvenlik sektöründe yer
alan sivil toplum örgütleri ve hizmet ilgili kurumların katılımları ile
bir dizi çalışma düzenleyelim. Bu çalışmalarda güvenlik elemanlarına,
yöneticilerine yönelik, teknolojinin bize yarattığı olanakları da kullanarak
eğitim modülleri oluşturalım. Özelikle uzun süredir geliştirilmesini ve
eksikliğini tespit ettiğimiz, temel özel güvenlik eğitimi, risk analizi, alan
eğitimleri, tatbikat esaslarının tespiti, silahlı güvenlik için eğitim, eğitimde
kullanacağımız yayınları gözden geçirilmesi, konularında ortak çalışma ile
bir müfredat oluşturalım.
Ülkemizde 41 üniversitemizde 2 yıllık özel güvenlik programları
yürütülmektedir. Federasyonumuz ile beraberce neden çalışmaya
başlamıyoruz? Haydi kolları sıvayalım.
Haydi iş başına.
Güvenlik içinde yaşam dilerim.
Eğitim
O. Oryal ÜNVER
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Başkanı
Eğitimin sürekli
gelişimi; çalışanların
performanslarını,
kalite standartlarını,
profesyonelliği
arttırmakta ve
aynı zamanda özel
güvenlik sektöründeki
çalışmaları hep ileriye
taşıyan temel bir
bileşen olduğu sonucu
hepimizin bildiği
gerçektir.
18. 12 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
Kablo
güvenliği başlı başına
büyük bir alana sahip.
Yangın güvenliğinden
bina otomasyonuna,
elektronik
güvenlikten, CCTV
ve kameralara
kadar tüm güvenlik
sistemlerin
damarlarını kablolar
oluşturuyor.
EDİTÖR
şŞehirleşmenin, sanayileşmenin ve nüfusun her geçen gün
artması güvenlikte yeni çözüm arayışlarına ve alınan önlemlerin
artmasına sebep oluyor. Güvenlik deyince, fiziki, yangın,
elektronik güvenlik gibi temel disiplin başlıkları aklımıza geliyor.
Güvenlikte kablo başlı başına büyük bir alana sahip. Yangın
güvenliğinden bina otomasyonuna, elektronik güvenlikten,
CCTV ve kameralara kadar tüm güvenlik sistemlerin
damarlarını kablolar oluşturuyor. Yalnızca güvenlik firmalarının
değil, malzeme temin eden ve kablo üreten firmaların da
ürettikleri ürünlerde yeniliklere gitmelerine ve ihtiyaca göre ürün
üretmelerine, güvenli yaşam kelimesinin kökten donatılmasını
kablo üreticileri "güvenle" sağlıyor. Bu sayımızda kapak
konusuna taşıdığımız kablo güvenliğini, bundan sonra her
sayımızda "Yapısal Kablolama ve Kablo’’ disiplin başlığımızda
inceleyeceğiz. Kabloya dair bilgi ve deneyimlerini bizimle
paylaşanlar; Kablo Sanayicileri Derneği ve Prysmian Türkiye
teknik yazılarıyla, kapak konumuzda yerlerini aldılar.
Fokus konumuz Deniz ve Liman Güvenliği, deniz ve liman
güvenliği konusunda Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı
Oryal Ünver’in kaleme aldığı, Deniz ve Liman Güvenliğinde
PC Belgesinin Önemi 1 başlıklı yazı dizisinin ilk makalesini
okuyabilirsiniz. Tepe Güvenlik Savunma Sistemleri San. A.Ş.
deniz ve liman güvenliği konusunda, Uluslararası Denizcilik
Örgütü (IMO)’da ISPS kod çalışmalarının başlaması, başlıklı
teknik yazısını inceleyebilirsiniz. Özel Dosya Konumuz
Güvenlik Sektöründe Alan Eğitimleri, Profesör Doktor Gazi
Uçkun, kaleme aldığı yazısında güvenlik hizmetlerinin eğitim
materyallerini ve eğitim yerlerini inceledi.
Sektörden bölümümüzün konukları ise; Ergosis Güvenlik
Sistemleri Bilgisayar Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü
Ahmet Kerestecioğlu ile teknolojik yeniliklerle bütünleşen
güvenlik sistemlerini, Cenova Bilişim Teknolojileri İhracat
İthalat San. A.Ş. Yöneticisi İlker Söyük ile güvenliğin
bilişim sektöründeki alanlarına dair bilgilendirici röportajlar
gerçekleştirdik.
Bu sayıda her sayıda olduğumuz gibi, güvenliğe dair
birbirinden farklı temaları ve özel dosya konularını sizler için bir
araya getirdik.
Keyifli okumalar dileriz
Güvenlikte kablonun önemi
Ezgi ÖZCAN
19.
20. 14 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
GÜNCEL
EDS Hanwha Techwin işbirliğiyle “Yeni
ürünler ve çözümler eğitimi’’ gerçekleştirildi
Mayıs ayında çözüm ortaklarının
katılımıyla “Yeni ürünler ve çözümler”
eğitimini Ankara Divan Otel’de gerçek-
leştirildi. Eğitim, Hanwha Techwin’in
Wisenet ürün ve yazılımlarını kapsaya-
rak, yeni ürünler, endüstriyel çözümler,
Wisenet Wave, Smartviewer, Wisenet
SSM (v2.0) yazılım çözümleri, sektörel
çözümler, kayıt cihazları başlıklarını
içeriyordu. Eğitimi veren Hanwha
Teknik Müdürü Devrim Esentürk,
ürünlerin öne çıkan ve entegrasyonu
kolaylaştıran özellikleri detaylandırdı
ve Hanwha Techwin’den yeni Wisenet
WAVE video yönetim yazılımı (VMS)
64’e kadar yüksek çözünürlüklü video
akışlarını görüntülemeyi neredeyse
hiçbir çaba sarf etmeden kullanıla-
bilir hale getirdiğini anlattı. Wisenet
WAVE’in başlıca tüm işletim sistemleri
için uygulamaları bulunduğundan kul-
lanıcılarının masaüstü bilgisayarların-
da, mobil cihazlarında, raf yapısındaki
sunucularında veya hatta düşük güçlü
yerleşik cihazlarında kullanmayı tercih
ettikleri işletim sistemi veya cihazlarla
sınırlı kalınmayacağı belirtildi.
GÜSOD, Metprom web tabanlı, (ISPS)
güvenli gemi ve liman eğitimini başlattı
Güsod, Piri Reis Üniversitesi, World
Maritime Üniversitesi,Boras Üniversi-
tesi, Wismar Üniversitesi ve STS , or-
taklığıyla Metprom Projesi oluşturuldu.
Güsod bu projeyi Türkçeye çevirerek
denizcilik sektörünün hizmetine sundu.
Deniz limanlarında görev alacak
güvenlik personeline, güvenlik eğitimi
verilmesi ve bu eğitimde simülasyon
tabanlı modüllerle geliştirilmiş olan
yeniliğin transfer edilmesine olanak
sağlayan proje, Avrupa standartların-
da eğitimi Türkiye ile buluşturuyor.
Metprom’la birlikte tüm Avrupa Birliği
üye ülkelerinde çalışabilecek kalifiye
eğitimciler yetiştirilecek, ISPS Code
ile uyumlu liman tesislerinde görev
yapan eğitimli liman güvenlik personeli
olacak, Avrupa Birliği liman güvenliği
ve geliştirilmiş liman güvenliği standart-
larında uygunluk sağlanacaktır. Dünya
ticaretinin %90’dan fazlasının gerçek-
leştiği limanlarda, gemi trafiği yoğun-
luğu nedeniyle giderek daha karmaşık
hale gelen operasyonlardan doğan gü-
venlik açıkları giderilmeye çalışılacaktır.
Projenin ikinci amacı ise, Avrupa Birliği
çapındaki farklı uygulamaların, stan-
dartlarla uyumlu hale getirilmiş eğitim
programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki
liman güvenliği yöntemlerini transfer
etmektir. Metprom Projesi; katılımcı-
ların, seyahat, kayıt danışman ücreti gibi
tüm giderleri hesaplanarak, zamandan
ve bütçeden kazanması için online eğitim
programı olarak tasarlandı. Metprom web
tabanlı liman güvenliği eğitim programı-
na www.gusod.org adresinden çevrimiçi
olarak katılabilirsiniz.
21.
22. 16 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
GÜNCEL
Norm Teknik, gelenekselleşen
şirket içi eğitimlerine devam ediyor.
İlgili eğitim semineri kapsamında
“İş Sağlığı ve Güvenliği” konusu
Norm Teknik İstanbul merkez
ofisinde sektör eğitmenleri tara-
Norm Teknik eğitimlere devam ediyor
fından gerçekleştirildi. Eğitimde;
iş ekipmanlarının güvenli kulla-
nımı, iş kazalarının sebepleri ve
korunma prensipleri, iş kazaları,
kimyasal fiziksel ve ergonomik
risk etmenleri gibi birçok konu
detaylı olarak işlenirken, per-
formans analizleri, yıllık bütçe
planlamaları, ekip içi motivasyon
aktiviteleri gibi güncel konulara
da değinildi. “bilgiyi paylaşın”
yaklaşımı ile gerek şirket içi
eğitimleri gerekse çalışanlarına
verdiği önem ile yangın güvenliği
sektöründe başarılı projelerin ter-
cihi olmaya devam eden Norm
Teknik, eğitim seminerlerine
farklı konu başlıkları ile devam
edeceğini belirtti.
Ayvaz’dan eğitime destek
Yurt çapında gerçekleştirdiği eği-
time destek faaliyetleriyle adından
söz ettiren Ayvaz’ın sıradaki dura-
ğı Hakkari Çukurca oldu. Şirket,
Çığlı Köyü’nde yer alan ilköğre-
tim okulunun atıl durumdaki kon-
ferans salonuna koltuk ve perde;
kütüphanesine ise masa, sandalye
ve kitap bağışında bulundu.
Hakkari Çukurca’da bulunan
Çığlı Köyü Şehit Binbaşı Erdoğan
Özdemir İlköğretim Okulu’ndan
gelen destek mesajına olumlu
yanıt veren şirket, okulun atıl
durumdaki konferans salonuna iki
yüz adet konferans koltuğu; kü-
tüphanesine çok sayıda masa ve
sandalye gönderdi. Okulun eğitim
materyali açısından eksiklik çeken
anaokulu bölümü için ise; Ayvaz
çalışanları bir araya gelerek eğitici
oyuncak ve çocuk kitabı alışveriş-
lerinde bulundular. Yapılan tüm
yardımlar şirketin Hadımköy’de
yer alan merkezinde toplanarak
büyük bir kamyona yüklendi
ve bağış birkaç gün süren zorlu
yolculuktan sonra sınır köyünde
bulunan okula ulaştı. Ayvaz’ın
desteğine teşekkürlerini bildirmek
isteyen okul yönetimi tarafın-
dan okulun konferans salonuna
“Ayvaz Konferans Salonu” adı
verildi.
23.
24. Prysmian Kablo, Data Center 2018’deydi
Prysmian Kablo, 8 Mayıs
günü, Bilişim Altyapı Sistemcileri
Derneği’nin (BASİD) düzenle-
diği Data Center Türkiye 2018
Konferansı’na katıldı ve yapısal
kablolama alanındaki yeni tekno-
lojilerini ve OM5 yeni nesil fiber
çözümlerini, konferansa katılan sektör
yetkilileriyle paylaşma fırsatı buldu.
Enerji ve telekomünikasyon kabloları
üreten Prysmian Kablo’nun Altın
Sponsor olarak katılım sağladığı Data
Center Türkiye 2018 Konferansı,
08 Mayıs 2018 tarihinde Wyndham
Grand İstanbul Levent’te düzenlendi.
Konferans kapsamında fiber optik
kablolamada Global Ürün Müdü-
rü Tayfun Eren, “Yeni nesil fiber
çözümleri” başlıklı bir sunum yaptı.
Sektörün bir araya geldiği ve bu yıl 5.
kez düzenlenen Data Center Türki-
ye 2018 Konferansı’nın ana teması,
“Veri merkezlerinin geleceği ve bulut
teknolojilerinde hibrit yapılanma” idi.
Bilişim Altyapı Sistemcileri Der-
neği (BASİD) ve Building Industry
Consulting Service Industry (BICSI)
iş birliğinde düzenlenen Data Center
Türkiye Konferansı’nda, gün boyu,
iki ayrı salonda hem ana temayla ilgili
olarak teknik konular hem de gelece-
ğin teknolojileri hakkında sunumlar
yapıldı. Konferansa, teknoloji altyapı-
sı sunan şirketlerin yöneticileri, bilgi
işlem yetkilileri ve akademisyenler,
veri merkezi entegratörleri ve yöneti-
cileri, işletme müdürleri, BT yöneti-
cileri, ağ, kablolama ve haberleşme
mühendisleri, satınalma yöneticileri,
mimarlar ve iş analistleri katıldı.
18 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
GÜNCEL
Securitas Türkiye yılın tedarikçilerini seçti
Securitas Türkiye bu sene dokuzun-
cusunu düzenlediği “Securitas Te-
darikçiler Günü’nü 09 Mayıs 2018
tarihinde, İstanbul Divan Otel’de
gerçekleştirdi. Organizasyon gele-
neksel hale gelen yılın tedarikçileri
ödül töreni ile son buldu. Securitas
yöneticilerinin, çözüm ortaklarının
ve temsilcilerinin katıldığı etkinlik
Securitas Türkiye Ülke Başkan
Yardımcısı Kurtuluş Dönmezer’in
açılış konuşması ile başladı ardından
TEDAR (Tedarik Zinciri Yönetimi
Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı
ve Siemens Tedarik Zinciri Yönetimi
Direktörü Tuğrul Günal da “Tedarik
zinciri yönetimi stratejisi ve geleceği”
konulu sunumu ile yer aldı. Günal’ın
sunumundan sonra söz olan
Securitas Türkiye İdari İşler, Satın
alma ve Lojistik Koordinatörü Uluç
Kayhan ise şirketin satın alma ve
lojistik süreçlerini anlattı. Securitas
Tedarikçi Günü’nün ikinci bölümün-
de de sürdürülebilir hizmet başarısı
kapsamında belirlenen konulara gerek
hizmetin sürekliliği, gerek çalışan aidi-
yetinin arttırılmasına katkıda bulunan
çalışmaların paylaşıldığı sunumlar
yapıldı. Güvenlik sektöründe bir ilk
olan, Securitas’ın 13 bin çalışan için
hayata geçirdiği “Securitas Çalışanla-
rı Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı”
ve yangına ilk müdahalenin öne-
mine dikkat çeken Securitas İtfaiye
Hizmetleri’nin sunumu sürdürüle-
bilir hizmette dikkat çeken konular
oldu. Öte yandan endüstri 4.0’ın
hayatımızdaki yerine güvenlik 4.0’la
karşılık veren Securitas, bu süreçte
hayatlarına giren teknolojiyi nasıl
kullandıklarını ve sürece nasıl entegre
olduklarını tedarikçileri ile paylaştı.
Securitas Engelsiz Projesi kapsamın-
da tüm katılımcılara günün anısı
olarak Securitas Ormanı’ndan birer
ağaç hediye edildi. “Tedarikçi Günü
2018” toplantısı sonunda, Securitas
Türkiye tarafından her yıl geleneksel
olarak verilen “Yılın Tedarikçileri”
ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl ödül
almaya hak kazananlar Uçar Model
Kalıp ve Tasarım, Sodexo Avantaj ve
Ödüllendirme Hizmetleri A.Ş. ve BP
Petrolleri’nin oldu.
25.
26. 20 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
GÜNCEL
Tepe Savunma ve Güvenlik A.Ş.
yenilikçilik politikasını şirket çalı-
şanlarına yönelik başlattığı Ideathon
maratonuyla güçlendirdi. Ideathon
Projesi ile hizmetlerini deneyim,
hız, dijitalleşme, yetkinlik iyileş-
tirmesi yaratmayı; uygulanabilir,
özgün, fayda sağlayacak fikirlerle
Tepe Savunma yaratıcı fikirleri ödüllendirdi
geliştirmeyi planlıyor. Fikir mara-
tonunun ilk adımı olan Ideathon
Projesi ile çalışanlarına fikirlerini
özgür bir platformda anlatma fırsatı
sundu. Ideathon Day’de dereceye
giren çalışanların fikirleri, gelişti-
rilerek Tepe Savunma’da hayata
geçirilme şansını bulacak. Ideathon
Day’de sunumlarını gerçekleştirerek
ödül almaya hak kazanan Tepe Sa-
vunma çalışanları; birinci Emirhan
Erdoğan, ikinci Murat Şaşmaz ve
üçüncü İlker Gündoğdu ile Gökhan
Altınok ödüllerini Genel Müdür
Bora Doğualp’in elinden aldılar.
Çipli kimlik
almayanlar dikkat
Çipli kimlik alma-
yanlar dikkat!
Siber suçlarla mü-
cadele polislerinin
35 kişilik dolan-
dırıcılık çetesine
yaptığı operasyon,
bir güvenlik açığını
ortaya çıkardı.
Çipli kimlikler için parmak ve avuç içi izi alan nüfus
müdürlüklerinin, eski kayıtlar olmadığı için karşılaştırma
yapamadığı ortaya çıktı. İstanbul Siber Suçlarla Müca-
dele Şube Müdürlüğü ekipleri, bilgilerini ele geçirdikleri
banka müşterilerinin hesaplarını sahte kimliklerle boşal-
tan 35 kişilik bir çeteyi çökertti ve 22 çete üyesi tutuk-
landı. Çete liderinin, sahte belgelerle Hayrullah Y. adına
çipli kimlik aldığı belirlendi. 1 milyon TL’yi aşan vurgun
yapan çeteye bilgileri sızdıran bankacılar Hilal B. ile
Eray A. da cezaevine konuldu. Savcılık çipli sahte kimli-
ğe incelenmek üzere el koydu. Operasyon, yeni kimlik-
lere yönelik bir güvenlik açığını da ortaya çıkardı. Firari
çete lideri Osman Ö.’nün sahte belgelerle başkası adına
‘çipli kimlik’ aldığı belirlendi. Adına kendisinden önce
sahte çipli kimlik alınan kişilerin kimlik başvurularında
parmak izlerini verdiklerinde durumu fark edebilecekleri
ifade ediliyor. Yeni kimliklerini almayan kişilerin kimlik
başvurularını hızlandırmaları gerektiği bildirildi.
Securitas Güvenlik Hizmetleri ile Pronet Güvenlik
ve Danışmanlık Hizmetleri, gelişmekte olan sektörel
ihtiyaçlara hızlı çözüm üretmek ve her iki şirketin ortak
değeri olan müşteri odaklı yaklaşımı daha ileri bir sevi-
yeye taşımak hedefiyle güçlerini birleştirme kararı aldı.
Sektörü yakından tanıyan iki şirketin birlikte attığı bu
adımla beraber daha geniş bir çözüm yelpazesi ve yeni-
likçi bakış açıları oluşturulmasının yanı sıra sektör adına
katma değer yaratılması hedefleniyor. Güç birliğine yö-
nelik olarak iki şirket arasında 31 Mayıs 2018 tarihinde
imzalanan anlaşmanın ardından her iki şirketin yöneti-
minde bir değişiklik yaşanmazken, idari kadro ve saha
çalışanları görevlerine devam edecekler. Pronet’in ana
faaliyet konusu olan, ev ve işyerlerine yönelik elektronik
güvenlik, alarm sistemlerinin söz konusu anlaşmaya
konu olmadığı ve bu şirketin mevcut ortaklık yapısıyla
çalışmalarını sürdürdüğü ifade edildi.
Securitas Türkiye
ve Pronet güç
birliği yaptı
27.
28. 22 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
GÜNCEL
Google güvenlik açığını bulana para veriyor
İnternet devi Google, bilgisayar
korsanlarının şirketin sunucularına
sızmalarını sağlayacak bir güvenlik
açığını keşfettiği için Ezequiel Pereira
dlı Uruguaylı gence 36 bin dolar para
ödülü verdi. Geçtiğimiz yıl 274
farklı güvenlik açığı bulan ‘beyaz
şapkalı’ hackerlara toplamda 2.9
milyon dolar dağıtan Google,
sistemde arka kapı bulan kişileri
ödüllendirmeye devam ediyor.
Uruguaylı 17 yaşındaki Ezequiel
Pereira adlı genç, internet devinin
güvenlik açığını bularak 36 bin
dolarlık dev ödülün sahibi oldu.
Üstelik bu para ödülü, Pereira için
ilk değil. Google’dan daha önce de
çeşitli meblağlarda para ödülle-
ri kazanan Uruguaylı genç, ilk
açığını 2016 yılında bulmuş ve 500
dolar kazanmış.İlk bilgisayarını 10
yaşında alan Pereira, 11 yaşından
bu yana kodlama tekniğiyle ilgileni-
yor. Daha önce Google’ın merkezi-
ni de ziyaret etme şansı yakalayan
lise öğrencisi, bulduğu ilk açıktan
sonra çok şaşırdığını ve o zamandan
beri sistemdeki açıkları tespit etmek
için çabaladığını söyledi. Beşinci ve
en karlı açığını bu yılın başlarında
bulan ve incelemesi için Google’a
ileten Pereira, şirket içi iletişim
programlarında bulduğu arka kapı
sayesinde 36 bin dolar kazanmayı
başardı.
Ateksis “Dünyanın En İyi Rezidansı” Ödüllü
Quasar İstanbul Projesi’nde
‘Quasar İstanbul Mecidiye-
köy’ Uluslararası Gayrimenkul
Ödülleri’nde “Dünyanın En İyi
Rezidansı” ödülü ile tescillendi.
Ateksis Quasar İstanbul Projesi’nde,
Bosch’un en üst seviye seslendirme
ve acil anons sistemi olan Preasideo
ile yer aldı. Seslendirme sisteminde
her blok altında birbirinden bağımsız
bir şekilde yer alan sistem merkezleri
bulunmakta. Projede toplamda farklı
güç çıkışlarına sahip 92 amplifikatör
ve 277 adet ses bölgesi ile mimari
tasarıma ve uluslararası standartlara
uygun hoparlörler kullanıldı. Otel ve
rezidans kulesindeki katlardaki zone
mantığı ile çalışan konut - oda içi ayrı,
koridor hatları ayrı olacak şekilde ve
tasarlandı. İstenildiği takdirde asansör
hatlarına müzik yayını yapılabilen
ve 3 ayrı merkezin sistem odasından
bina güvenlik merkezleriyle bağlantılı
masaüstü anons mikrofonları bulun-
maktadır. Bu mikrofonlar ile her bir
kulenin istenildiği takdirde, bir katına
koridor ve oda içlerine ayrı ayrı canlı
anons ve üzerindeki tuş takımına
kaydedilmiş, acil durum veya tahliye
kayıtlı mesajlarını gönderebilmek-
tedir. Blokların yangın algılama sis-
temine entegrasyonu yapılan Bosch
Preasideo sistemi, yangın anında,
yangın çıkan bölgeye tahliye anonsu
yapılarak acil bir durumda blokların
güvenli bir şekilde tahliye edilme-
sini sağlamaktadır. Ayrıca güvenlik
merkezlerindeki anons mikrofonları
sayesinde herhangi bir tahliye gerekti-
recek acil durumda, istenilen bir kata
veya tüm kule katına canlı anons veya
kayıtlı tahliye anonsunu gönderebi-
liyor. Sistem merkezlerinde bulunan
yedek amplifikatörler veya herhangi
bir amfinin arızalanması durumun-
da, sistemde kayıp olmadan yedeği
otomatik olarak devreye girmekte
ve sistem çalışmasının sürekliliği de
sağlanmaktadır.
29.
30. 24 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
d
Dünyada siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda yaşanan hızlı
değişimlere rağmen toplumsal yaşamın en temel kurumu olan aile önemini
ve varlığını sürdürmeye devam etmektedir. İnsanlık tarihinin başlangıcından
itibaren yapısı ve kapsamı zaman göre değişen yaşanılan toplumun kültürel
yapısına göre şekillenerek varlığını sürdüren sosyal içerikli bir kavram olan
aile, toplumlar için önemli bir yere sahiptir.
Nasıl ki fizik için atom, biyoloji için hücre ne ise ve anlama geliyorsa
toplumlar için de ailenin önemi öyledir. Bu nedenle aile toplumun kalbi
ve temelidir diyebiliriz. Aile, bireyin yaşamı boyunca davranışlarını
şekillendirmede etkili olabilen toplumsal bir kurumdur. Ailenin bireyi ve
toplumu ilgilendiren pek çok işlevi bulunmaktadır. Aile doğduğumuz andan
itibaren ilk öğrenme ortamımız olup aynı zamanda bireysel ve toplumsal
yaşamın da şekillendiği yerlerdir. Her bir aile, geçmişten gelen uzun süre
denenmiş alışkanlıklara sahiptir. Bu alışkanlıkları aile kurallarında ve
kültüründe yer alır. Dolayısıyla birey bu alışkanlıkları ailede öğrenerek
yaşamına devam eder.
Ailede eğitim; bireye şahsiyetinin ve yaşam felsefesinin temelini oluşturacak
davranış modelleri sunar. Ne var ki modernleşme sürecinde yaşanan sosyal,
kültürel ve ekonomik dönüşümler aile yapı ve fonksiyonları üzerinde önemli
değişiklikler meydana getirmiştir. Özellikle 21. yüzyılda hız kazanan bilimsel
ve teknolojik gelişmeler, hızlı kentleşme, sanayileşme iç ve dış göç hareketleri
gibi gelişmeler toplumumuzun temelini teşkil eden geleneksel aile yapısının
rol ve işlevlerinde derin etkiler yapmıştır. Toplumun temeli ve çekirdeği olarak
kabul edilen ailenin değerlerindeki zayıflama geçmişe nazaran daha belirgin
hale gelmiştir. Bütün bunlar, aile kurumunun sorun çözme önemini her geçen
gün kaybetmekte olduğuna ve bireylerin kimlik bunalımının yalnızlaşma
ve yoksullaşmanın çatışma ve kavga kültürünün nesnesi haline geldiğini
işaret etmektedir. Aile hangi çağda ve hangi kültürde olursa olsun, insan
topluluklarının karakteristik bir özelliğini oluşturur. Son zamanlarda kültürler
üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar aile olmadan yeryüzündeki toplumların
hiç birisinin varlık gösteremediği yönünde bulgular ortaya koymaktadır.
Toplumsal ve politik hayatta çok çeşitli değişimlere sebep olan modernleşme,
toplumun temeli kabul edilen aile yapı ve fonksiyonları üzerinde de büyük
etkiler doğurmuştur. Yenileşmenin yol açtığı değişimler toplumsal kurumların
diğer örneklerinde (siyaset-hukuk-sanat-ahlak vs.) olduğu gibi aile kurumunda
da değişimlere yol açmıştır.
Aile yapısına önem vermemiz dileği ile…
Aile hangi
çağda ve hangi
kültürde olursa
olsun, insan
topluluklarının
karakteristik bir
özelliğini
oluşturur.
HAYATA BAKIŞ
“Dünden bugüne”
Oğuz GÜLAY
31.
32. 26 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
E
lektrik tesisatlarının,
dolayısı ile kablola-
rın kullanıldığı yerler,
binalardaki yatay ve
dikey alanları birbirine
bağladıkları ve yüksek miktarda
yanıcı malzeme barındırdıkla-
rı için yangın esnasında risk
faktörü oluşturmaktadır. Yapılan
araştırmalar, yangın anındaki
ölümlerin çok büyük bir kısmının
dumandan ve zehirli gazların
solunmasından kaynaklandı-
ğını göstermektedir. Elektrik
tesisatında kullanılacak olan
malzemelerin özelliklerine ve
yangın esnasında gösterecekleri
performansa bağlı olarak doğru
kablo seçiminin yapılması; bu
sayede yangın sırasında oluşa-
bilecek yoğun dumanın, toksik
ve korozif gazların ve alevin
hızlı ilerlemesinin önüne geçile-
rek, binanın tahliyesi ve yangın
söndürme çalışmalarının verimli
bir şekilde yapılması, dolayısı ile
can ve mal güvenliğinin sağ-
lanması en önemli unsurlardan
biridir. Günümüzde inşa edilen
yapılarda, yüksek miktarda kulla-
nılan malzemelerden biri olmala-
rından dolayı kabloların seçimi,
“güvenli” yaşam alanlarının inşa
edilmesinde çok kritik ve önemli
bir rol oynamaktadır.
Bu yazıda, 1988 yılından bu yana
üzerinde çalışılan Yapı Malzeme-
leri Yönetmeliği, “CPR - Construc-
tion Products Regulation (EU) No:
305/2011” ve bu yönetmeliğin
kablo sektöründeki uzantısı olan
ve güç, kontrol ve iletişim kab-
lolarındaki uygulamaları düzen-
leyen “EN 50575” standardı ile
testlerin detaylı olarak açıklandığı
“EN 50399” standardı hakkın-
da bilgiler verilmiştir. Anahtar
Kelimeler: CPR, Yapı Malzemeleri
Yönetmeliği, kablo, yangın, EN
50575, EN 50399, EN 50399,
elektrik, duman, gaz.
1 Binalarda yangın güvenliği
Zamanımızın %90’ını binalarda
geçiriyoruz. Evlerimiz, ofislerimiz,
hastaneler, okullar, oteller ve
kamu binaları gibi yangınların
%90’ının meydana geldiği binalar-
da her yıl yangınlarda binlerce kişi
hayatını kaybediyor ve son yıllarda
yangının başlamasından yayılma-
Elektrik tesisatlarının, dolayısı ile kabloların kullanıldığı yerler,
binalardaki yatay ve dikey alanları birbirine bağladıkları ve
yüksek miktarda yanıcı malzeme barındırdıkları için yangın
esnasında risk faktörü oluşturmaktadır.
KABLODER (Kablo Sanayicileri Derneği)
Binalarda yangın güvenliği
ve kablo malzemeleri
33.
34. 28 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
kılar. EN 50399 standardında
ise, CPR kapsamında bulunan
kabloların Avrupa Sınıflarına göre
sınıflandırılabilmesi için yangına
tepki performanslarının ölçülebil-
mesini sağlayacak test yöntem-
leri, düzenekleri, bu düzeneklerin
kalibrasyonu, testlerin uygulama
işlemleri ve sonuçlarının rapor-
lanması konuları detaylı olarak
açıklanmıştır.
4. CPR ve CE işaretlemesi
Ürün etiketlerine yapılacak olan
CE işaretlemesinde, sadece
CE işaretinin koyulması dışında
hangi bilgilerin, hangi formatta
ve nasıl ürünün etiketine yerleşti-
rileceği EN 50575 standardında
açık ve net olarak belirtilmiş-
tir. Bugüne kadar sadece Low
Voltage Directive (LVD) – Alçak
Gerilim Direktifi altında yapılan
ve imalatçının kendi beyanına
göre yapılması yeterli olan CE
deklarasyonu ve işaretlemesinin,
CPR altında yapılmasına olanak
sağlayan EN 50575 standardı
birçok yeniliği de beraberinde ge-
tirmiştir. EN 50575 standardında
bulunan yangına tepki sınıfları ile
ilgili temel sınıflandırma kriterleri
ve ilgili test metotları aşağıdaki
tabloda verilmiştir. Bunların yanı
sıra, sınıflandırmada kullanılan
ve duman oluşumu-(s), yanarak
düşen parçacık-(d) ve asitlik
derecesi-(a) gibi ek kriterler de
standartta detaylandırılmıştır.
sına kadar geçen ortalama süre
25 dakikadan 3 dakikaya kadar
düşmüştür. Elektrik tesisat-
larının, dolayısı ile kabloların
kullanıldığı yerler, binalardaki
yatay ve dikey alanları birbirine
bağladıkları ve yüksek miktarda
yanıcı malzeme barındırdıkları
için yangın esnasında risk faktörü
oluşturmaktadır. Yapılan araştır-
malar, yangın anındaki ölümlerin
çok büyük bir kısmının dumandan
ve zehirli gazların solunmasından
kaynaklandığını göstermektedir.
Elektrik tesisatında kullanılacak
olan malzemelerin özelliklerine ve
yangın esnasında gösterecekleri
performansa bağlı olarak doğru
kablo seçiminin yapılması; bu
sayede yangın sırasında oluşa-
bilecek yoğun dumanın, toksik
ve korozif gazların ve alevin hızlı
ilerlemesinin önüne geçilerek,
binanın tahliyesi ve yangın sön-
dürme çalışmalarının verimli bir
şekilde yapılması, dolayısı ile can
ve mal güvenliğinin sağlanması
en önemli unsurlardan biridir.
Binaların inşasında kullanılan
yapı malzemeleri önemli ölçüde
gelişmesine rağmen, binaların
yangın güvenliğini düzenleyen
yönetmelikler bu gelişime ayak
uyduramamıştır.
2 CPR nedir? Kapsamı ve ama-
cı nelerdir?
CPR, yapılarda kullanılan her
türlü güç, kontrol ve iletişim
kablolarının performans beyanla-
rını ve CE işaretlemesini zorunlu
kılan; Avrupa pazarında ortak
bir dil oluşturulmasını sağlayan
yönetmeliktir. CPR’ın amacı, yapı
malzemelerinin temel karakteris-
tikleri ile ilgili performans beyanla-
rının ve malzemelere CE işaretinin
iliştirilmesinin kurallarını oluştura-
rak, yapı malzemelerinin piyasaya
arz edilmesi ve piyasada bulundu-
rulması ile ilgili usul ve esasları
belirlemek, bununla birlikte yapı
malzemelerinin performansları ile
ilgili olarak güvenilir bir bilgi kay-
nağı oluşturmaktır. Şehirleşmenin
ve dikey yapılaşmanın giderek
arttığı ülkemizde, binalarda kulla-
nılan kablo miktarı her geçen gün
artarken, “Binaların yangından
korunması hakkında yönetmelik”
halen yapılarda kullanılacak kablo-
ların sahip olması gereken yangın
performansları ile ilgili kesin ve
net tanımlamalar ve zorunluluklar
getirmemektedir. Doğru kablo
seçimi yapılarak yangın sırasında
oluşabilecek yoğun dumanın,
toksik ve korozif gazların ve alevin
hızlı ilerlemesinin önüne geçilme-
si ve bu sayede insanların güvenli
bir şekilde yangın mahallinden
tahliye edilebilmesi ve yangına
müdahalenin güvenli bir şekilde
yapılabilmesi amaçlanmaktadır.
3. EN 50575 ve EN 50399
standartları
EN 50575 standardı, bina ve alt-
yapı dâhil olmak üzere, herhangi
bir yapıda kullanılan “güç, kontrol
ve iletişim” kablolarının yangına
tepki performansı gerekliliklerini,
bu gerekliliklerle ilgili testleri ve
uygunluk değerlendirmeleri ile ilgi-
li kriterleri belirler. Bununla birlik-
te yapılarda kullanılan kabloların
yangına karşı performans beyan-
larını ve CE işaretlemesini zorunlu
Günümüzde inşa edilen yapılarda,
yüksek miktarda kullanılan malzemelerden biri
olmalarından dolayı kabloların seçimi, “güvenli”
yaşam alanlarının inşa edilmesinde çok kritik ve
önemli bir rol oynamaktadır.
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
35.
36. 30 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
EN 50575 standardında belirtilen
gereklilikler sağlandıktan sonra,
kablonun etiketine aşağıda bir
örneği görülen CE işareti ve ek
bilgileri iliştirilir.
CE işaretinin ürün etiketine iliştiril-
mesi için zorunlu olan performans
beyanı (DoP)’nun hazırlanması ile
ilgili kritik noktalar ve gereklilikler
de EN 50575 standardında açık
ve net olarak tanımlanmıştır.
5 CPR ve Performans
Beyanı (DoP)
Her firma, EN 50575 standardı
kapsamındaki ürününü ilgili paza-
ra sürmeden önce yasal olarak,
o ürünün kodu, kullanım amacı
ve yangına tepki performansı
bilgilerini de içeren bir performans
beyanı (Declaration of Performan-
ce -DoP) düzenlemek zorundadır.
Performans beyanı (DoP) düzen-
lemek isteyen üretici, ürünlerini
Avrupa Komisyonu’nun NANDO
sisteminde yayınlanan Onaylan-
mış Kuruluşlara veya onaylanmış
test laboratuvarlarına göndererek,
testlerini yaptırıp ilgili CPR sınıfına
göre belgelendirir. Tüm bu bilgiler
ışığında her bir ürün grubu için
aşağıda bir örneği görülen DoP
belgesi düzenlenir.
6 Sonuç
10 Haziran 2016 tarihinden itiba-
ren geçerli olmak ve bir yıllık ge-
çiş süresinden sonra, 1 Temmuz
2017’den itibaren zorunlu olmak
üzere Avrupa Birliği ülkelerindeki
pazarlarda kablo pazarlamak, sat-
mak veya dağıtımını yapmak iste-
yen firmalar, üreticilerden o ürüne
ait bir Performans Beyanı (DoP)
düzenlemesini ve ürünün üzerine
veya etiketine ilgili formata uygun
CE işaretlemesinin yapılmasını
yasal olarak talep edebilecekler.
Bu zorunluluk, Türkiye’de olduğu
gibi, Avrupa Birliği ülkeleri dışın-
daki ülkelerde üretilen ve Avrupa
Birliği ülkelerine satılmak istenen
ürünler için de zorunlu olmakla
birlikte, bu durumda o ürünü ilgili
ülkeye sokmak isteyen ithalatçı
veya dağıtıcı da aynı sorumluluk-
ları üstlenmektedir.
EN 50575 standardının, sadece
Avrupa Birliği ülkelerine satış
yapacak olan kablo firmaları ta-
rafından değil, ülkemizdeki kablo
standartlarını ve kalite bilincini
artırmak, yangın güvenliğini sağ-
layarak oluşabilecek kayıpları en
aza indirmek ve standartlara uyma-
yan düşük kaliteli ürünlerin piyasaya
sürülmesinin ve kullanılmasının
önüne geçmek isteyen üreticiler
başta olmak üzere, proje firmaları,
yüklenici firmalar, ilgili kamu kurum
ve kuruluşları, toptancılar ve distri-
bütörler tarafından da çok iyi anlaşıl-
ması ve uygulamaya koyulması için
bu geçiş süresinde elimizden geleni
yapmamız gerekmektedir.
Güvenli yaşam alanlarının
inşası için:
Yangınlarda can ve mal güvenli-
ğinin kullanılan malzemelerin yangın
esnasında göstereceği performans
ile doğru orantılı olmasına bağlı ola-
rak, kabloların günümüzde yüksek
miktarda kullanılan malzemelerden
biri olması sebebiyle doğru kablo
seçimine dikkat edilmelidir.
Konu ile ilgili resmi yönetmelik-
lerin bir an önce yapılarda kullanıla-
cak kabloların sahip olması gereken
yangın performansları ile ilgili kesin
ve net tanımlamalar ile zorunlulukla-
rı içermesi sağlanmalıdır.
Mevcut koşullar altında, kullanı-
lan kabloların can ve mal güvenliği
açısından doğru ve uygun seçiminin
temin edilmesi için kamuoyu bu hu-
susun ciddiyeti ve önemi hakkında
bilgilendirilmelidir.
CPR ile ilgili daha fazla bilgi için
: http://kabloder.org/cpr-teknik-
kilavuzu.pdf
Kaynakça
1. “Yapı Malzemeleri Yönetmeliği”
(305/2011/AB) – Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, 10 Temmuz 2013. Sayı :28703
2. Official Journal of European Union
(OJEU) - http://eur-lex.europa.eu/homepa-
ge.html
3. TS EN 13501-6 :Yapı mamulleri ve
yapı elemanları - Yangın sınıflandırması”,
Türk Standartları Enstitüsü, 2014
4. Binaların Yangından Korunması Hak-
kında Yönetmelik, 19.12.2007 tarih ve
26735 sayılı Resmi Gazete
5. TS EN 50575 “Güç, kontro lve haber-
leşme kabloları – inşaat işlerinde genel uy-
gulamalar için yangın gerekliliklerine tepki
vermeye tabi”, Türk Standartları Enstitüsü,
2014
6. TS EN 50399:11 “Yangın ortamların-
daki kablolar için ortak deney yönetmleri”,
Türk Standartları Enstitüsü, 2011
37.
38. 32 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
K
ullanım alanı günden
güne daha da artan
yangına dayanıklı bu
kablolar sayesinde
daha güvenli ve sağlıklı
yaşam alanları oluşturulmaktadır.
Yangın durumunda can ve mal
kayıplarının önüne geçmek için
bu kabloların kullanımı büyük
önem taşımaktadır. Yangına
dayanıklı kabloların kullanımının
artması, kablo üreticilerini kablo-
yu daha da güvenli hale getirmek
için çalışmalara yöneltmiştir.
Yangın koşulları düşünüldüğünde
yangın alarm kablolarının, alev-
lerin yanı sıra suya ve darbeye
dayanımı tartışmasız büyük önem
taşımaktadır. Bu çalışmada geliş-
tirilmiş yangın alarm kablosunun
yapısı ve uygulanan testler an-
latılmaktadır. Geliştirilen kablo,
yangına karşı dayanımın yüksek
seviyede istendiği alanlarda
kullanıma uygun olup, sektörün
en zorlayıcı yangın test stan-
dartlarına karşı başarılı sonuçlar
vermektedir.
Giriş
Çeşitli nedenlerle meydana
çıkan yangınlar hem can hem
mal kayıplarına yol açmaktadır.
Yangınlar çoğu zaman bir kıvılcım
ile başlayıp, hızlıca yayılarak
büyümektedir. Günlük hayatta
kullanılan birçok ürünün ana mal-
zemelerinin alevi iletici özellikte
olmasının, yangının yayılmasını
kolaylaştırıcı bir etkiye sahip
olduğu da bilinmektedir. Yan-
gınla mücadele farklı şekillerde
olmaktadır. Yangının tespiti ve
ihbar süresi yangını söndürmek
için önemli parametrelerdir.
İhbar süresinin kritik olduğu
öncelerden beri bilinmekte olup
geleneksel yangın alarm butonları
ve yangın söndürme aparatla-
rı okul, hastane vb. kalabalık
ortamlarda yıllarca çözüm olarak
düşünülmüştür. Geleneksel
yangın alarm butonlarının yerini
ısı, duman ve çeşitli sensörler
aracılığı ile erken uyarıcı görevi
gören yenilikçi elektronik yangın
alarm sistemleri almaktadır.
Elektronik yangın alarm sistem-
leri ile ihbar süresinin minimuma
indirilmesi hedeflenmektedir. Bu
sistemlerde kullanılan yangın
alarm kablolarının yangın altında
devre bütünlüğünü sürdürmesi
önem taşımaktadır.Yangının
yayılmasını önlemek de yangının
tespiti ve ihbar süresi kadar
önemli bir parametredir. Gelişen
teknolojiyle birlikte bina içlerin-
de kullanılan kablo çeşitliliği ve
miktarları artmaktadır. Kabloların
yangının yayılmasında aracılık
yaptığı düşünüldüğünden, son
yıllarda bina içi kabloların alev
iletmeme özellikte olması aranan
bir standart halini almıştır. Alınan
tüm önlemlere rağmen yangının
çıkması durumunda, yangının hız-
lıca söndürülmesi istenmektedir.
Bunun için geliştirilen elektronik
kontrollü, sensörlü yangın sön-
dürme sistemleri insan gücünden
bağımsız, risk taşımayan sistem-
ler olarak güvenli çözüm sun-
maktadırlar. Bu sistemlerde çok
sayıda elektronik cihaz birbiriyle
kablolar aracılığı ile bağlantılıdır.
Bu noktada yangın alarm kablosu
olarak kullanılan kabloların kalite-
si kurulu sistemler kadar hayati
öneme sahiptir.
Yangın alarm sistemlerinin ya-
nında, yangın söndürme sistem-
lerinin de yaygınlaşması alarm
Günümüzde yangın ortamında işlevini sürdüren, alevin
yayılmasını önleyen, zehirli gaz çıkarmayan, düşük duman
yoğunluklu, korozif ortam oluşturmayan, halojenden
arındırılmış kablolar konutlarda, iş yerlerinde, altyapıda ve
endüstride yoğunlukla kullanılmaktadır.
Darbe ve suya dayanımlı
geliştirilmiş yangın alarm kablosu
PRYSMIAN GRUP TÜRKİYE
39.
40. 34 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
performansı önem kazanmıştır.
JE-H(St)H FE180 yangın alarm
kablosunun yapısında, iç or-
tamda kullanıma uygun olarak
izolasyon ve kılıf malzemeleri için
duman ve zehirli gaz çıkarmayan
LS0H malzeme kullanımı tercih
edilmiştir. Bakır telden oluşan
iletken üzerine alev bariyeri
görevi üstlenen özel bant helisel
olarak sarılır. Alev bariyeri üzerine
folye sarıldıktan sonra elektriksel
özellikleri karşılayacak kalınlıkta
LSOH izolasyon malzemesi püs-
kürtülerek damarlar elde edilir. 2
çift kablo için damarların birlikte
yıldız dörtlü şeklinde bükülme-
siyle, 4 çift ve üzeri kablo için
üniteler oluşturulması ve demet-
ler halinde bükülmesi ile kablo
çekirdeği oluşturulur. Bu çekirdek
üzerine tutucu ve koruyucu özel-
likte polyester bant (opsiyonel)
sarıldıktan sonra üzerine, ekranın
devamlılığını sağlamak üzere boy-
lamasına kalay kaplı bakır toprak
teli ve 1 kat metal kısmı içe
dönük, alüminyum kaplı polyester
bant ekran sarılır. Ekran üzerine
turuncu renkli LSOH kılıf kapla-
nır. Kablo katmanları Şekil 2’de
gösterilmektedir.
sistemlerinde kullanılan kablolar-
da da farklılaşma ihtiyacı oluştur-
muştur. Yangın ortamı simüle edil-
diğinde alevlerin dışında ortamda
devrilen, düşen cisimlerin varlığı,
yangın söndürme sistemleri tara-
fından püskürtülen suyun olduğu
bilinmektedir. Bu koşullarda
ortam kablolarının sinyal iletimini
alev altında, hatta darbeli ve sulu
ortamda da gerçekleştirmesi ge-
rekmektedir. Geliştirilmiş yangın
alarm kabloları olarak adlandırılan
yeni nesil yangın alarm kabloları,
daha güvenli yaşam alanlarının
oluşturulmasında önemli yere
sahiptirler. Darbeye ve suya da-
yanıklı olmayan kabloların yangın
ve yangın söndürme esnasında
iletimi sağlayamadığı, kısa devre
arızalarının oluşmasına neden
olabildiği yaşanan üzücü olaylar
ile tespit edilmiştir. Yeni nesil
yangın söndürme sistemleri yan-
gın anında görüldüğü gibi yangını
söndürmeye yönelik aktif olmak-
tadır.
Yangın alarm kablolarında aranan
diğer özellikler de, alev altında
duman ve zehirli gaz çıkarmayan,
halojensiz yapıda olmalarıdır.
Yangın anındaki ölümlerin
bir çoğunun boğulma ve zehirlen-
melerden kaynaklı olduğu bilin-
mektedir. Yangın anında oluşan
duman ve alevler Şekil 1’de
görülmektedir.
1. Kablo dizayn
Yangın alarm kabloları yangın
alarm sistemlerinde kullanılmak-
tadırlar. Bu kablolar alev altında
çalışmasını sürdürecek özellik-
lere sahip, duman çıkarmayan,
zehirli gaz ihtiva etmeyen, sinyal
iletiminde kullanılan iç ortam
kablolarıdır. Geliştirilmiş yangın
alarm kabloları ile daha zorlu
yangın ortamında çalışabilecek,
daha güvenli kablo üretimi hedef-
lenmiştir. JE-H(St)H FE180 kablo
rumuzu ile bilinen yangın alarm
kablolarının
yanında bina içi sinyal ve kont-
rol kabloları olarak kullanılan
LiHCH FE180, LiHH FE180 gibi
kablolarda da yangına dayanım
Şekil 1 Yangın sonrası söndürme çalışmaları
Şekil 2 JE-H(St)H FE180 PH120
Annex E kablo katmanları
Yangin alarm
kabloları, alev altında
çalışmasını sürdürecek
özelliklere sahip,
duman çıkarmayan,
zehirli gaz ihtiva
etmeyen, sinyal
iletiminde
kullanılan iç ortam
kablolarıdır.
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
41.
42.
43. Haziran 2018 GüvenlikYönetimi n 37
kabloya uygulanacak, yatay
monte edilmiş alev kaynağı
düzeneği.
d) Ani darbe üreten bir cihaz.
e) Su püskürtme düzeneği.
Şekil 4’te deney düzeneği göste-
rilmektedir.
Test edilecek numune en az
1200 mm uzunlukta olup,
elektriksel bağlantı için her
iki ucundan 100’er mm kadar
açılmış olması gerekmektedir.
Sembolik olarak “U” şekline
getirilen kabloda büküm noktala-
rında, kablo için deklare edilmiş
en düşük bükme yarıçapı esas
alınır. Kablonun dikey kısımları
arasındaki mesafe yaklaşık
olarak 475 mm olacak şekilde
kablo deney düzeneğine monte
edilir. 842°C’lik sabit sıcaklıkta
alev veren propan alev kaynağı
düzeneği aktif edildikten sonra
elektrik besleme kaynağı dev-
reye alınmalı, ani darbe üreten
cihaz çalıştırılmalı ve deney süre-
si zamanlayıcısı başlatılmalıdır.
25 ± 0,2 kg’lık ani darbe üreten
cihaz çalıştırma işleminden 5
dakika ± 10 saniye sonra ve
Kablonun fiziki görünümü Şekil
3’te verilmiştir. Burada iletkenler,
damarlar, topraklama teli, alü-
minyum folye ve kılıf katmanları
detaylı görülebilmektedir.
2. Yanma testleri
Standart yangın alarm kablola-
rına uygulanan; IEC 60754-1/2
halojen asit gaz testi, IEC 61034-
1/2 düşük duman yoğunluğu
testi, IEC 60332-1-2 alev yayılma
testi, IEC 60331-21 yangına
dayanıklılık testi, EN 50200 dar-
beli yangına dayanıklılık testinin
yanında ilaveten EN 50200 test
standardının ek E’si uygulanmış-
tır. Uygulanan testler aşağıda
anlatılmaktadır:
IEC 60754-1/2: Yanma
esnasında açığa çıkan gazların
korozifliği, pH ve iletkenlik değer-
lerini ölçmek için yapılır. Olması
gereken değerler: HCl < 0.5 % ,
pH ≥ 4.3 , c ≤ 10µS/mm
IEC 61034-1/2: IEC 61034-
1/2 test standartı 1 metre
boyundaki kablonun 3x3x3m
(27m3) kübik kapalı test odasın-
da %90 etanol, %4 methanol ve
% 6 su karışımı yakıt ile yanma-
sı ile açığa çıkan dumanın ışık
geçirgenliğinin ölçümüne dayanır.
Işık geçirgenliği minimum %60
olmalıdır.
IEC 60332-1-2: Yangın orta-
mında alev yayılmasını simüle
eden bu testte, 25 mm den dü-
şük kablo çapı için alev, kabloya
45 derece açı ile 60 sn boyunca
uygulanır. Yanan kısmın üst
destek noktasının alt kısmından
en az 50 mm mesafeyi koruması
gerekmektedir. Aynı şekilde,
alev ilerlemesi 540 mm’den
fazla olmamalıdır.
IEC 60331-21 : Yangın
koşullarında devre bütünlüğünün
test edildiği standart testtir.
Bu testte en az 750 derecelik
bir ortamda 90 dakika boyunca
iletimin devamlılığı istenmekte-
dir. Bu test Prysmian standardı
olarak 180 dakika boyunca
gerçekleştirilmiştir.
EN 50200 : Bu standard,
alarm, aydınlatma ve haber-
leşme amaçları için acil durum
devreleri olarak kullanılması
amaçlanan ve yangına kar-
şı dayanıklılığa sahip olarak
tasarlanmış kablolar için deney
metodunu kapsar. Bu deney me-
todu, iletken boyutları en fazla
2,5 mm²’ye kadar olan metalik
iletkenli, dış çapı 20 mm’ yi ve
beyan gerilimi 600/1000 V’u
geçmeyen kablolara uygulanabil-
mektedir. Deney sırasında ortam
sıcaklığı 25 ± 15 °C olmalıdır.
Deney düzeneği beş temel
kısımdan oluşmaktadır.
a) Çelik desteklere bağlanmış
ısıya dayanıklı tutuşmayan mal-
zemeden imal edilmiş, kablonun
üzerine monte edildiği düşey bir
duvar.
b) Deney sırasında sürekliliği
kontrol etmek için uygulanan akı-
mın kaynağı olan transformatör.
c) Deney sırasında numune
Yangin
alarm kabloları, alev
altında çalışmasını
sürdürecek
özelliklere sahip,
duman çıkarmayan,
zehirli gaz ihtiva
etmeyen, sinyal
iletiminde
kullanılan iç ortam
kablolarıdır.
Şekil 3 JE-H(St)H FE180 PH120
Annex E yangın alarm kablosu
görünümü
Şekil 4 EN 50200 test düzeneği
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
44. 38 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
KAPAK GÜVENLİKTE KABLO
ardından 5 dakika ± 10 saniye
aralıklarla deney duvarına darbe
vurmalıdır. Kabloların yangına
karşı dayanıklılık sınıflandırması
Ek D’de anlatılmaktadır. Perfor-
mans kriteri güç beslemesinin
veya işaretin sürekliliğidir. Kab-
lonun fonksiyonunu sürdürdüğü
süre, (örnek olarak; 15, 30, 60,
90 veya 120 dakika gibi) kablo
sınıfının belirlenmesini sağla-
maktadır. Bu test sonucunda
kablolar PH30, PH60, PH90
veya PH120 olarak sınıflandırıl-
maktadır. Darbe altında yangın
testine ilave olarak EK E’de
anlatılan kabloya su püskürtül-
mesi testi, kablonun sağlamlığı-
nı ve güvenilirliğini ileri seviyeye
taşıyan bir testtir. Standarda
göre alev ile ani darbe 15
dakika boyunca uygulandıktan
sonra, 0,8 ± 0,05 l/dk. debi ile
su püskürtme başlatılmalıdır.
Suyun uygulanması deneyin
son noktasına kadar devam
etmelidir. Bu şekilde toplam 30
dakika olduğunda, kablo fonk-
siyonunu sürdürüyorsa testi
geçiyor anlamına gelmektedir.
Testin grafiksel açıklaması
Şekil 5’te gösterilmektedir.
3. Sonuç
Can ve mal güvenliğinin sağlan-
ması adına yangına karşı alınan
önlemler günümüzde boyut
değiştirmiştir. Yangın alarm ve
yangın söndürme sistemlerinde-
ki gelişmeler, yangına dayanıklı
kablo ihtiyacını artırmıştır.
Özellikle alarm sistemleri gibi
kritik öneme sahip alanlarda
kullanılacak kabloların, yangın
ortamındaki etkiler göz önüne
alındığında, tam bir uyumlu-
luk içinde güvenle çalışması
beklenmektedir.Mevcut yangın
alarm kabloları EN 50200 stan-
dardına uygun yapılan darbeli,
yangına dayanım testlerinde
120 dakika boyunca devre
bütünlüğünü korumaktadır.
Geliştirilen yeni ürün, standart
yangın alarm kablolarının yan-
ma performanslarının üzerinde,
EN 50200 Ek E koşullarına da
dayanım sağlamaktadır. Yangın
ve darbe etkilerine ilave olarak
yanma sırasında kablo üzerine
su efekti uygulanmış, böylece
15 dakika boyunca darbe ve
15 dakika boyunca da darbe
ve sulu ortamda toplamda
30 dakika devre bütünlüğü
korunmuştur. Yangın ortamında
itfaiyeci hortumlarından ve yan-
gın söndürme sistemlerinden
püskürtülen sular, kablonun
alev ve darbenin yanında su ile
temasına neden olmaktadır. Su
efektlerine karşı çözüm olarak
geliştirilen bu kablo, standart
yangın alarm kablolarına kıyas-
la daha güvenli çözüm sunmak-
tadır.
4. Referanslar
• IEC 60754-1/2 Halojen asit
gazı miktarı testi,
• IEC 61034-1/2 Duman yo-
ğunluğu testi,
• IEC 60332-1-2 Tek kablo
yanma testi,
• IEC 60331-21 Gerilim altında
yanma testi,
• EN 50200 Kablolar / acil
durum devrelerinde kullanılan
korumasız küçük boyutlu kablola-
rın yangına karşı dayanıklılığı için
deney metodu,
• TSEK 173 Kablolar - haber-
leşme ve bilgi iletimi İçin
Özellikle
alarm sistemleri
gibi kritik öneme
sahip alanlarda
kullanılacak
kabloların, yangın
ortamındaki
etkiler göz önüne
alındığında, tam bir
uyumluluk içinde
güvenle çalışması
beklenmektedir.
Şekil 5 EN 50200 Annex E test simülasyonu
45.
46. 40 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
(ISPS) Deniz ve liman
güvenliğindeki gelişmeler 1
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
I
sps uygulamalarında IMO
tarafından liman tesislerin-
deki eğitim standartları ISPS
Kod ve Mülga Müsteşarlığı-
mızın LTGP formatı gereği
yerine getirilmektedir. Liman
tesisi güvenlik sorumlusu eğitim
standartları MSC.1/Circ 1188,
May 2006 kararları gereği eğitim
standartları sertifikasyon eğiti-
mi olarak İdarenin yetki vermiş
olduğu kurumlar tarafından
sağlanmaktadır. Liman tesisin-
de güvenlik sorumluluğu olan
personel ve güvenlik sorumluluğu
olmayan personel için ISPS Kod
ve Mülga Müsteşarlığımızın LTGP
formatında belirttiği eğitimler
liman tesisi güvenlik sorumlusu
yetkisinde liman tesislerimizde
uygulanmaktadır. Liman tesisin-
de güvenlik sorumluluğu olan
personel ve liman tesisinde
güvenlik sorumluluğu bulunma-
yan personel için IMO tarafından
MSC.1/Circ.1341, May 2010
kararları yayınlanmış ve mevcut
eğitim standartları ile farklılıklar
içermektedir.
Liman tesislerinde denetim
standartları ISPS Kod ve Mülga
Denizcilik Müsteşarlığı LTGD ve
LTGP onay denetimleri ve periyo-
dik denetim esasları çerçevesin-
de yapılmaktadır. IMO tarafından
yayınlanan “MSC 89-INF.13
- Maritime Security Manual ¬
Guidance” da denetleme stan-
dartları olarak “Appendix 2.4 –
Sample of a Port Facility Security
Plan Approval Form”, “Appendix
2.11 – Sample of a Port Facility
Security Inspection Report Form”
ve “Appendix 3.8 – Implemen-
tation Checklist for Port Facility
Operators” belirtilmiştir. Belirtilen
denetim formlarının uygulanması
önem arz etmektedir.
Dünyada denizcilikte güvenliği
kuvvetlendirilmesinde bölgesel
anlaşmalar ve ülkelerin kendi
kuralları da etkili olmaktadır. Bun-
lara Avrupa Birliği yetkilendirilmiş
ekonomik operatör (AEO), Teröriz-
me Karşı Özel Ticaret Ortaklığı(C-
TPAT), Singapur Güvenli Ticaret
Ortaklığı (STP), Taşınan Varlıkları
Koruma Birliği (TAPA), Kontey-
ner Güvenlik Girişimi (CSI) gibi
örnekler verilebilir. Ülkemizde
T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
tarafından AEO uyumu için genelge
çıkarılmıştır. Dünyada kabul gören
bir başka standart ISO 28000
(Tedarik Zinciri Güvenlik Yönetimi)
standartıdır. Denizcilikte güvenliğin
sağlanması sadece liman ve gemi-
lerde alınacak güvenlik tedbirleri
ile olamayacağından, üreticiden
tüketiciye kadar bir güvenlik yöne-
timi sistemine ihtiyaç duyulmuştur.
Özelikle risk analizinin hazırlanması
yönünde ön görülen değişikler,
IMO’nun dünyadaki bu ihtiyaçlar
karşısında denizcilik sektöründe ve
liman tesisi güvenlik değerlendir-
mesi ve planının hazırlanmasında
ISO standartını uygulanmasını
konusunda MSC/84/4/5, 5 march
2008, MSC/86/INF6, 25 march
2009, MSC/88/INF7, 14 Septem-
ber 2010 ve FAL/37/8/9, 1 July
2011 tarihli yayımları ile tavsiyeler-
de bulunmuştur.
Risk: Bugün ve yarın
ISPS kodu, özellikle eğitim stan-
dartları ve çok uygulamalı güvenlik
sistemi ile birlikte gemilerin güven-
liğini büyük ölçüde geliştirdi. Fakat
Avrupa Güvenlik Konfederasyonu CoEss’in Nisan 2018’de
hazırladığı, yolcu gemilerinde görev yapan güvenlik
görevlileri için ISPS kapsamında, hazırlanan resmi (White
paper) rapor. Bu raporu liman ve gemi işletmecileri, Rso’lar
ve Denizcilik Bakanlığı mensuplarının dikkatine sunuyorum.
O. Oryal ÜNVER /ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
47. Haziran 2018 GüvenlikYönetimi n 41
güvenlik tehditleri evrim geçirdi-
ğinden ISPS güvenlik önlemlerine
uymamaya başlamıştır. Batı’da
hassas hedeflere karşı terörist
saldırıların yükselişi, terörist
grupların feribot gibi yolcu gemi-
lerini hedef almaya başlaması bir
zaman meselesidir. 2. nesil te-
rörün örnek saldırıları, USS Cole,
Pentagon ve WTC, Madrid’deki
tren, Londra Toplu Taşımacılığı
gibi daha az değerli fakat daha
hassas hedeflere doğru kaymış
durumdadır. Manchester ve
Paris’de ki konser salonları gibi.
Ulaştırma ve tatil aktiviteleri, 3.
nesil terör örgütleri için öncelikli
hedefler olarak görünmektedir. Ve
sadece bir yolcu gemisi yerine,
her ikisinin kombinasyonuna ne
demeli? ISPS kodundaki çeşitli
gelişmelere rağmen, özellikle
ISPS yönetmeliklerinin çoğunun
2. nesil terörizmle başa çıkacak
şekilde tasarlandığından hali
hazırda hassas hedefler olarak
görülmektedirler. Günümüzde, kü-
çük terörist gruplar küçük yelkenli
tekneler ya da motorlu tekneler
gibi küçük sivil gemileri, yolcu
trafiği hatlarına yakın limanlarda
kiralamaktadır. 2015 Paris saldı-
rılarında olduğu gibi daha az risk
ve araçla kendi katliam gündem-
lerini doldurabilirler. Somali ya da
Gine yerel korsanları bunu düzen-
li olarak yapmaktadırlar… Bunun
Avrupa’da gerçekleşmemesi için
hiç bir neden yok. Kapsamlı bir
gözetim ağına sahip bir bölgede
bile, uygun güvenliği sağlamak
için yeterli kamu güvenlik kuru-
luşu bulunmamaktadır. Aslına
bakılırsa, 2015 yılında Paris’te
olduğu gibi, yetkililer, 1980’ler-
de olduğu gibi 1. veya 2. nesil
terörist saldırılarla karşılaşmaya
oldukça hazırlar. Özel Kuvvetler
rehin alma veya kaçırma olaylarıy-
la başa çıkmak için iyi eğitilmiş-
lerdir. Ancak, Bataclan Konser
Salonu’nda olduğu gibi 3. nesil
devasa terörist saldırısına ihtimal
vermemişlerdi. En kötüsü, deniz-
de veya nehirde, yolcular Paris’te
olduğu gibi kaçamazlardı. Ölüm
oranı daha da yükselecekti.
Ağır yük gemileri (ISPS)
Yolcu gemileri, 1970’lerin Tanker
ve Konteynır gemileriyle aynı
devasa yolu izlemektedir.
Yapım aşamasında ya da sipariş
aşamasında ki 300 m’den fazla
uzun gemiler hali hazırda hizmete
alınmaktadır. Dünyanın en büyük
yolcu gemisi olan gemi yakında
8000’den fazla kişiyi barındı-
rarak “Oasis of the Seas” gibi
bir geminin standardı olacaktır.
(Aşağıya bakınız). Bu tür bir gemi,
büyük kitle potansiyel kurbanın
yanı sıra ekonomik sektörü de
etkileyecektir.
Avrupa’da ki feribotlar büyük de-
ğillerdir fakat büyüklüklerine göre
daha fazla yolcu taşımaktadırlar
ve her gün rutin gittikleri için
daha kolay hedef seçilebilirler.
Aynı deniz yolunu takip ederler bu
fazla verimlilikle, yıkıcı bir saldırı
O. Oryal ÜNVER
48. 42 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
planlamak için yeterli zaman ve veri sunmaktadırlar.
Eğer, Ulusal Güvenlik Kuvvetleri’nin müdahalesi
Avrupa sularında iki saatten daha kısa bir süre
içinde olursa, örneğin; bu tür gemiler herhangi bir
müdahale gücünden uzak bir şekilde kolayca hedef
alınabilir ve saldırganlara görevlerini yerine getirmek
için bolca zaman kalabilir. Uzunca bir süre için, aynı
mesafe güvenlik önlemi olarak kabul edildi. Somali
korsanları bunun yanlış olduğunu kanıtladı. Aşağıda-
ki resimlerdeki mavi noktalar yolcu gemilerini temsil
etmektedir.
Bugünün gezi gemisi
Teknik Data:
Uzunluk: 362 m. En: 47 m.
Su alma derinliği: 9.1 m.
Yükseklik: 65 m.
Standart Tonaj: ~100,000 T
Brüt Tonaj: 226,000 UMS
İtiş Gücü: Asea Brown Boveri
yapımı 3 ayrı grup 1 den 18 MW’ye kadar
Güç kaynağı: 96 MW den fazla
Hız: 22.6 mil (41.9 km/h)
Güverteler: 16 yolcu güvertesi
Yolcular: 6 296 (2 706 kamara)
1.1.1 Bugünün feribotu:
Norman Asturias
Uzunluk: 187 m. Genişlik: 26 m.
Su alma derinliği: 6.5 m.
Standart tonaj:27,414 tons
ISPS koduna uyan benzer büyüklükte ki kargo
gemileri, güvenlik planlarına ve prosedürlerine sahip
olsa da, yolcu gemilerinin konaklamaya ilişkin hala
çok az işlemi vardır ya da hiç yoktur. Bunun sebebi
büyük oranda yüksek riskli alan sularına yolculuk
etmemesidir.
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
Avrupa’da ki feribotlar büyük
değillerdir fakat büyüklüklerine göre
daha fazla yolcu taşımaktadırlar ve her
gün rutin gittikleri için daha kolay hedef
seçilebilirler.
49.
50. 44 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
Bugün için Yüksek Riskli Alan (HRA) nedir?
1.1.2 Risklere göz gezdirelim
Avrupa sularındaki yolcu gemilerine bir korsan
saldırısı ya da düşük-teknolojili bir terörist saldırısına
ilişkin risk değerlendirmesine bir göz atalım ve İngiliz
Kanalı ile başlayalım. İngiliz Kanalı çok yoğun bir
bölgedir, güvenlik sebebiyle yoğun bir şekilde izlenir.
Bu bölgedeki sorunlu bir gemi, felaketle sonuçlanan
olaylara yol açabilir.
Bu bölge, Fransız Ulusal Operasyon Merkezleri ve
Calais yakınlarındaki izleme ve kurtarma merkezleri-
nin yanı sıra kanalın diğer tarafındaki İngiliz istasyon-
ları tarafından yakından takip edilmektedir. Güvenlik
ağı, temel kolluk görevlerinin yerine getirilmesi
için anlaşılır biçimde tasarlanmıştır. Birçok kontrol
kaçakçılarla ve yasadışı balık avı ile uğraşan küçük
teknelere yapılmaktadır. En yakın “özel kuvvetler eki-
bi” rehine ile başa çıkmak için eğitilmiştir ve Lille’de
konumlandırılmıştır. Ekip denizdeki acil bir durumla
başa çıkmak için niteliklidir.
Bir müdahale için en uygun ve en yakın birimler, Pa-
ris ya da Güney-Brittany’ye 30 dakikalık mesafededir
ve uyarı bildirimi yerleştirilmiştir. En iyi senaryoda,
kriz otoritesi tarafından özel kuvvetlerin dağıtımına
karar verilmesiyle, bu müdahalenin ilk tehlike çağ-
rısından 90 dakika sonra gerçekleşeceği anlamına
gelir.
İç sular ve ISPS’ye bağlı olmayan yolcu gemilerini
ele alırsak;
• Avrupa, dünyanın en büyük ISPS limanlarına ve
dünya tedarik zincirindeki ikinci denizalanı olan ku-
zey aralığına doğrudan bağlı olup dünyanın en büyük
iç su şebekelerinden birine sahiptir.
ISPS kodu, öncelikli olarak insan yaşamı ve daha
sonra çevreye ait risk değerlendirmesine dayanmak-
tadır.
CEMT 2 (Avrupa Deniz Teknolojileri Derneği Kon-
federasyonu) sınıfı gemiler ve 500’den fazla şahsi
sürat tekne ve botları ISPS kodunun kapsadığı
liman ve kıyı sularında seyrediyor. Teknik olarak,
kullandıkları suyollarında ISPS koduna uymaları
gerekmektedir.
Avrupa iç suyolları, dünyanın en kentleşmiş ve
kalabalık bölgeleri haricinde, Avrupa başkentleri;
Paris, Amsterdam, Strazburg, Brüksel, Berlin, Stock-
holm, Varşova, Bükreş, Budapeşte, Bratislava,
Prag, Viyana gibi büyük başkentlerden doğrudan
akmaktadır.
ISPS kodu, gemilerin alt yapı güvenlik önlemleri
yoksa bir etkileşime girilmesine izin verilmemesi
gerektiğini belirtir.
2002 yılında CEMT, iç suyollarında terörün
Avrupa’nın kalbine gitmek için ayrıcalıklı bir yol oldu-
ğunu belirtmiştir.
Yolcu gemilerinde genellikle mavi sularda sey-
redenlerin saldırıdan kurtulma şansları daha azdır.
İç sularda gemiler ve limanlar, iç gemi ve liman
özelliklerine uygun olarak tasarlanan spesifik ürün-
lerle birlikte, Avrupa Birliği’nin CE 725/2004’sayılı
yönetmeliğine uyumlu olmalıdır.
51.
52. 46 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
Uluslararası Denizcilik Örgütü
(IMO)’da ISPS kod çalışmalarının
başlaması
Amerika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül 2001 tarihinde
meydana gelen terör olaylarının ardından, Kasım 2001
tarihinde IMO tarafından, denizde, limanda, karada güvenliği
arttırmak, gemilere karşı terörist eylemleri önlemek/
bastırmak için mevcut uluslararası yasal ve teknik önlemlerin
gözden geçirilmesi kararlaştırılmıştır.
TEPE SAVUNMA ve GÜVENLİK SİSTEMLERİ SAN. A.Ş.
53. Haziran 2018 GüvenlikYönetimi n 47
İ
MO’nun amacı gemi ve
limanlardaki yolcu gemileri,
mürettebat ve liman perso-
neli ile gemiler ve kargolarına
olan riskleri azaltmak, gemi
ve liman güvenliğini arttırmak,
uluslararası terörizmin deniz
taşımacılığını hedef olarak
seçmesini azaltmaktır. A.924
(22) sayılı kararın kabul edil-
mesiyle, Uluslararası Deniz-
cilik Örgütü’nün (IMO), 09-13
Aralık 2002 tarihleri arasında
Londra’da düzenlenen Diplo-
matik Denizcilik Konferansı’na
109 üye katılmıştır. Birleşmiş
Milletler ihtisas ajansları, hü-
kümetlerarası örgütler ve sivil
toplum örgütleri de konferansa
gözlemciler göndermiştir. Kon-
ferans sonucunda, yeni Ulus-
lararası Gemi ve Liman Tesisi
Güvenlik Kodu’nu (ISPS Kodu)
en kapsamlı şekilde değişti-
ren, değiştirilmiş haliyle, 1974
tarihli, Denizde Yaşam Güvenliği
Uluslararası Sözleşmesi’ne
(SOLAS) bir dizi değişiklik kabul
edilmiştir. Kurallar, Hükümetler,
liman yetkilileri ve nakliye şirket-
leri için Zorunlu bölüm (Bölüm A)
ile ilgili güvenlikle ilgili gereksi-
nimleri ve isteğe bağlı bölümde
(Kısım B) bu koşulların nasıl
yerine getirileceğine dair bir dizi
kılavuz içermektedir.
Dünya Gümrük Örgütü (WCO)
ve uluslararası çalışma örgütü
(ILO) ile işbirliği
IMO ayrıca diğer kuruluşlarla
işbirliği için faaliyetler üstlenmiş-
tir. Konteynır muayenesi, çok
modlu ulaştırma zincirinin bütün-
lüğü ve gemi/liman ara yüzüne
ilişkin konulardaki işbirliğini
güçlendirmek amacıyla Temmuz
2001’de Dünya Gümrük Örgütü
(WCO) ile bir mutabakat zaptı
imzalanmıştır. WCO görev gücü
tarafından yürütülen çalışma,
Haziran 2005’te 166 Gümrük
İdaresi Genel Müdürleri tarafın-
dan, küresel ticaretin güvence
altına alınması ve kolaylaştırıl-
ması için oluşturulan standartlar
çerçevesi (WCO Standartlar
Çerçevesi) oybirliğiyle kabul
edilmiştir.
WCO standartlar çerçevesi’nin
akılda tutulması gereken dört
prensibi vardır;
Gümrük hizmetlerinin önce-
den elektronik bilgileri uyumlaş-
tırmayı üstlenmesi,
Tutarlı bir risk yönetimi yakla-
şımı kullanmak,
Müdahaleci olmayan tespit
ekipmanlarını kullanmak,
Gümrüklere, işlere ve ni-
hayetinde milletlere faydaların
tahakkukuna öncülük etmek.
IMO Kolaylaştırma Komitesi,
Temmuz 2005’teki 32. oturu-
munda (FAL 32), konuyla ilgili
konuları tespit etmek ve böylece
çalışmaları ilerletmek için stan-
dartların çerçevesini ayrıntılı
olarak incelemeyi kararlaştırdı.
Deniz trafiğini kolaylaştırmaya
yönelik çabalarıyla bağlantılı
olarak güvenliğin artırılması,
ayrıca, Mayıs 2006’daki bir son-
raki oturumunda Deniz Güvenliği
Komitesi’nin, SOLAS sözleşmesi
ve ISPS yasası kapsamında
zorunlu şartları yerine getirmek
amacıyla standartların çerçevesi
dikkate alınmaya başlanmıştır.
Uluslararası Çalışma
Örgütü’nün (ILO) işbirliği ile yeni
bir denizcinin kimlik belgesinin
geliştirilmesi ve kabul edilme-
sinde yürütülen çalışmalara
ek olarak, limanlarda güvenlik
konusunda ILO / IMO uygulama
kuralları, ILO tarafından gelişti-
rilmiştir.
Deniz güvenliği için düzenle-
yici çerçeve
SOLAS bölüm XI, deniz güven-
liği için özel önlemler içerecek
şekilde değiştirilmiştir. Özellik-
le, SOLAS bölüm XI iki kısma
ayrılmıştır. Bölüm XI-1; deniz
güvenliğini artırmak için özel
önlemler. Bölüm XI-2; deniz
güvenliğini artırmak için özel
tedbirler. İlke XI-2 bölümünde
ise, tanımlar, gemiler ve liman
tesisleri için gereklilikler ile
ilgili yeni düzenlemeler bulun-
maktadır. Bu düzenlemelerin
zorunlu bir bölümü (Kısım A) ve
bir öneri bölümü (Kısım B) olan
Uluslararası Gemi ve Liman Te-
sisi Güvenlik Kodu (ISPS Kodu)
tarafından desteklenmekte-
dir. ISP Kodunun B Kısmında
verilen kılavuz, SOLAS bölüm
XI-2 düzenlemeleri ve Bölüm
A hükümlerinin uygulanması
sırasında dikkate alınmalıdır.
Ancak, gemilerle ilgili kılavuzun
ne ölçüde geçerli olduğuna
geminin türü, kargoları ve /
Deniz Güvenliği Komitesi’nin,
SOLAS sözleşmesi ve ISPS yasası kapsamında
zorunlu şartları yerine getirmek amacıyla
standartların çerçevesi dikkate alınmaya
başlanmıştır.
54. 48 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
veya yolcuları, ticaret modeli ve
gemi tarafından ziyaret edilen
liman tesislerinin özelliklerine
göre karar verilir. Benzer şekilde,
liman tesisleri rehberliği ile ilgili
olarak, bu kılavuzun ne ölçüde
uygulanacağı, kargo ve / veya
yolcu tiplerine ve ziyaret gemileri-
nin ticaret şekillerine bağlıdır.
ISPS gereksinimleri ve
gerekçeleri
Esas olarak, yeni SOLAS bölüm
XI-2 ve ISPS Kodu, gemilerin
ve liman tesislerinin güvenliğini
sağlamanın bir risk yönetimi faa-
liyeti olduğunu ve hangi güvenlik
önlemlerinin uygun olduğunu
belirlemek için risklerin değer-
lendirilmesi gerektiğini temel
bir anlayışla geliştirmiştir. ISPS
kodunun amacı, riskleri değerlen-
dirmek için standartlaştırılmış ve
tutarlı bir çerçeve sağlamaktır.
Bu durum, hükümetlerin, gemi-
ler ve liman tesisleri için tehdit
düzeylerindeki değişiklikleri telafi
etmelerini sağlamaktadır. Bu risk
yönetimi konsepti, ISPS kodunda,
gemiler ve liman tesisleri için bir
dizi minimum fonksiyonel güven-
lik gereksinimi ile yapılandırılmış-
tır. Gemiler için, bu şartlar şunları
içermektedir.
1. Gemi güvenlik planları,
2. Gemi güvenlik görevlileri,
3. Şirket güvenlik görevlileri ve
belirli tümleşik ekipmanlar.
Liman tesisleri için, gereksinimler
şunlardır.
1. Liman tesisi güvenlik
planları ve liman tesisi güvenlik
görevlileri.
Ek olarak, gemiler ve liman tesis-
leri için gerekenler şunlardır.
1. Erişimi izleme ve kontrol
etme,
2. İnsanların ve kargo faaliyetle-
rinin izlenmesi,
3. Güvenlik iletişimlerinin kolay-
ca erişilebilir olmasını sağlama.
Tüm bu gereksinimlerin uygulan-
masını sağlamak için eğitim ve
tatbikatlar açık bir şekilde önemli
bir rol oynayacaktır.
Sorumluluk yetkili iradenin
SOLAS bölüm XI-2 ve Kod akit
tarafların bölüm A’sı uyarınca,
hükümet, güvenlik sorumluluklarını
kurallar çerçevesinde üstlenecek
şekilde yetkili makamlar kurabilir.
Hükümetler veya yetkili makamlar
ayrıca, hükümet dışındaki tanınmış
güvenlik kuruluşlarına (RSO’lar) be-
lirli sorumlulukların üstlenilmesini
devredebilir. RSO’ların onaylanma-
sı için MSC / Circ.1074’de geçici
rehberde ilave rehberlik sağlanmış-
tır. Belirli bir zamanda uygulanan
güvenlik seviyesinin belirlenmesi,
yetkili idarenin sorumluluğunda
olup gemiler ve liman tesislerine
uygulanacaktır. ISPS kod ulusla-
rarası kullanım için üç güvenlik
seviyesini tanımlar.
Güvenlik seviyesi 1: Normal,
Güvenlik seviyesi 2: Güvenlik
olayı riskinin yüksek olduğu zaman
süresi,
Güvenlik seviyesi 3: Bir güvenlik
55.
56. 50 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
olayının muhtemel veya yakın bir
riski olduğu süreçtir.
SOLAS bölüm XI-2 ve ISPS Kodu,
IMO’ya belirli bir bilginin veril-
mesini ve şirket /gemi güvenlik
görevlileri ile gemilerinin hizmet
verdiği liman tesisinden sorumlu
liman tesisleri güvenlik görevlileri
arasında etkili bir iletişimin sağ-
lanması için sağlanacak bilgileri
gerektirmektedir.
Şirket ve geminin;
Kuralların uygulandığı gemileri
kullanan herhangi bir nakliye şir-
keti, şirket için bir Şirket Güvenlik
Görevlisi (CSO) ve gemilerinin
her biri için bir Gemi Güvenlik
Görevlisi (SSO) atayacaktır. Bu
görevlilerin sorumlulukları, eğitim
ve tatbikatlarının gereksinimleri
gibi tanımlanmaktadır. SSO’nın
eğitim ihtiyaçları ve gereksinim-
leri STCW Sözleşmesi kapsamın-
da geliştirilmektedir. CSO’nın
sorumlulukları arasında, bir Gemi
Güvenlik Değerlendirmesi’nin
(SSA) yapılmasını ve kuralların
uygulandığı her gemi için bir Gemi
Güvenlik Planının (SSP) hazır-
lanmasını içerir. Gemi Güvenlik
Planı, geminin her zaman, yani
güvenlik seviyesi 1’de çalışırken
alması gereken asgari operas-
yonel ve fiziki güvenlik önlemle-
rini gösterir. Plan ayrıca, seviye
2’de geminin güvenliğe geçmek
için alabileceği ek veya yoğun-
laştırılmış güvenlik önlemlerini
de içermektedir. Ayrıca, plan,
geminin güvenlik seviyesi 3’te bir
güvenlik olayına veya tehdidine
yanıt veren makamlarca verilebi-
lecek talimatlara hızlı bir şekilde
cevap verebilmesi için geminin
alabileceği hazırlık çalışmalarını
da içermektedir. Gemi güvenlik
planı, gemi idaresi tarafından
veya onun adına onaylanmalıdır.
Şirket ve gemi güvenlik görevlisi,
bağımsız iç denetimlerin gerçek-
leştirilmesi de dâhil olmak üzere
planın devam eden geçerliliğini
ve etkililiğini izlemek zorundadır.
Onaylanmış bir planın belirtilen
öğelerinde yapılacak değişiklikle-
rin onaylanması için revize edilen
planın yeniden gönderilmesi
gerekmektedir.
SOLAS bölüm XI-2 ve ISPS Kodu,
geminin, ilk, yenilenme ve ara
denetimi Kod’un gerekliliklerine
uygunluğunun doğrulanması ve
onaylanması ile ilgili hükümleri
içerir. Gemi, kurallara uygun
olduğunu gösteren Uluslararası
Gemi Güvenlik Sertifikası (ISSC)
taşımalıdır. ISSC, Liman Devleti
Denetimi (PSC) / deniz güvenlik
kontrol ve uygunluk denetimleri-
ne tabidir. Ancak bu denetimler,
gemi güvenlik planının kendisini
incelenmesini gerektirmemek-
tedir. Geminin güvenliğinin veya
hizmet verdiği liman tesislerinin
tehlikeye düştüğüne ilişkin bir
sebep varsa, gemi ek kontrol
önlemlerine tabi olabilir. Geminin
liman girişinden önce gemi, kar-
go, yolcu ve mürettebat hakkında
bilgi vermesi istenebilir. Geminin
mülkiyeti ve kontrolü ile ilgili
güncel bilgilerin gemide mevcut
olması şirketin sorumluluğunda-
dır. Geminin kendisi veya daha
önce uğradığı liman tesisi ya da
daha önceki gemi faaliyetlerinin
SOLAS bölüm XI-2 hükümlerine
aykırı olduğu düşünülürse, limana
girişin reddedilebileceği durumlar
olabilir.
Liman tesisinin;
Taraf devletlerin, liman tesisleri-
nin liman tesis güvenlik değerlen-
dirmelerini (PFSA) üstlenmeleri
gerekmektedir. Bu değerlendir-
meler, yetkili devlet, yetkili otorite
veya tanınmış güvenlik organizas-
yonu tarafından üstlenilecektir.
Liman tesisi güvenlik değerlendir-
melerinin periyodik olarak gözden
geçirilmesi gerekecektir. Liman
tesisi güvenlik değerlendirmesinin
sonuçları, hükümet veya yetkili
otorite tarafından onaylanmak
zorundadır ve liman tesis güvenlik
sorumlusu atamak için hangi li-
man tesislerinin gerekli olduğunu
belirlemeye yardımcı olmak için
kullanılmalıdır.
Liman Tesis Güvenlik Sorumlusu-
nun (LTGS) sorumlulukları, ihtiyaç
duydukları eğitim ve sorumlu
oldukları tatbikatlar ISPS kodun-
da tanımlanmıştır. Liman Tesisi
Güvenlik Planının (PFSP) hazırlan-
masından liman tesisi güvenlik
sorumlusu sorumludur. Gemi
güvenlik planı gibi, liman tesisi
güvenlik planı da liman tesisinin
her zaman, yani güvenlik seviyesi
1’de çalışırken alması gereken
asgari işletme ve fiziki güvenlik
önlemlerini belirtecektir. Plan,
liman tesisi güvenlik seviyesi 2
veya yoğunlaştırılmış güvenlik
önlemlerini de içermelidir. Ayrıca,
plan, liman tesisinin güvenlik
seviyesi 3’te bir güvenlik olayına
veya tehdidine yanıt veren ma-
kamlarca verilebilecek talimatlara
hızlı bir şekilde cevap verebilmesi
ISPS kodunun amacı, riskleri
değerlendirmek için standartlaştırılmış ve
tutarlı bir çerçeve sağlamaktır.
57.
58. 52 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
FOKUS DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ
için alabileceği muhtemel hazır-
lık faaliyetlerini de kapsamalı-
dır. Liman tesisi güvenlik planı,
liman tesisinin yetkili hükümeti
veya yetkili otorite tarafından
onaylanmak zorundadır. Liman
tesisi güvenlik sorumlusu,
hükümlerinin uygulanmasını
sağlamalı ve planın uygulanma-
sına ilişkin bağımsız iç dene-
timlerin devreye sokulması da
dâhil olmak üzere onaylanmış
planın devam eden etkinliğini ve
uygunluğunu izlemelidir. Planın
etkinliği ayrıca ilgili makamlar
tarafından da test edilebilir.
Liman tesisini kapsayan liman
tesisi güvenlik değerlendirmesi
de gözden geçirilebilir. Bütün bu
faaliyetler onaylanmış plan-
da değişikliklere yol açabilir.
Onaylanan bir plandaki büyük
değişikliklerin, onay için yetkili
makamlara sunulması gerek-
mektedir.
Konferans çözümleri
2002 yılında IMO’daki tartış-
malar sırasında bir dizi daha
uzun vadeli deniz güvenliği ile
ilgili sorunlar da gündeme geti-
rilmiştir. Sonuç olarak, SOLAS
değişikliklerini ve ISPS Kodunu
benimseyen kararlar dışında,
aşağıda belirtilen kararlar kabul
edilmiştir.
Denizcilik güvenliğinin ar-
tırılmasına ilişkin Uluslararası
Denizcilik Örgütü tarafından daha
fazla çalışma yapılması,
1974 SOLAS
Konvansiyonu’nun XI-1 ve XI-2
bölümlerinde, deniz güvenliği ve
güvenliğini arttırmak için özel
önlemler hakkında gelecek deği-
şiklikler,
Teknik işbirliği ve yardımın
desteklenmesi,
Deniz güvenliğinin arttırılması
için özel önlemlerin erken uygu-
lanması,
1974 SOLAS
Konvansiyonu’nun XI-2 bölümü-
nün kapsamına girmeyen gemile-
rin, liman tesislerinin, mobil açık
deniz sondaj birimlerinin ve sabit
ve yüzer platformların güvenliğini
arttırmak için uygun önlemlerin
oluşturulması,
Uluslararası Çalışma Örgütü
ile işbirliği içinde güvenliğin arttı-
rılması,
Dünya Gümrük Örgütü ile işbirli-
ği içinde güvenliğin arttırılması,
Uzun menzilli gemilerin tanım-
lanması ve takip uygulaması,
Denizciler için insan unsuru
ile ilgili kıyı tesisinde kolaylaştırıcı
yönler.
Liman tesisi
güvenlik sorumlusu,
hükümlerinin
uygulanmasını sağlamalı
ve planın uygulanmasına
ilişkin bağımsız iç
denetimlerin devreye
sokulması da dâhil olmak
üzere onaylanmış planın
devam eden etkinliğini ve
uygunluğunu
izlemelidir.
59.
60. 54 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
5188 Sayılı ÖGHD. Yasa 2004 yılında yürürlüğe girdi
ve Özel Güvenlik sektöründe görev alacak kişilerin
yetiştirilmesini, eğitim sürelerini, eğitim konularını,
kimlerin eğitimlerde görev alabileceğini, eğitim
materyallerini ve eğitim yerlerini belirledi.
Ö
zel güvenlik eğitim-
leri ya da yetişti-
rilme biçimleri iki
koldan olacak
şekilde düzenlendi.
Bunlardan ilki ve en yaygın olanı
özel güvenlik eğitim kurumları
yani girişimciler tarafından kâr
elde etmek amacıyla kurulmuş
eğitim işletmeleri. İkincisi
üniversitelerin özel güvenlik ve
koruma programı adı altında
açtıkları, 2 Yıllık Meslek Yüksek
Okullarındaki ön lisans prog-
ramları.
Sayısı 30 civarında olan, sırada
açılmayı bekleyen veya yeterli
öğrenci ve akademik kadro
bulamadığı için kapanan, ka-
panmayı bekleyen programlar
da mevcut. 14 yıldır bu sistem-
le yola devam edilmektedir…
Ancak gerek gelişen teknoloji,
gerek karmaşıklaşan iş ilişki-
leri, gerek ortaya çıkan veya
yaygınlaşan yeni sektörler,
artan nüfus, güvenlik ihtiyacı-
nı hem arttırdı hem de mevcut
haliyle ihtiyaçlara cevap veremez
hale getirdi. Özellikle bilimsel
ve teknolojik alanlarda yaşanan
gelişmeler sonucunda artık sanal
ortam ve elektronik güvenlik
yeni güvenlik algılaması olarak
günümüz dünyasında önemli
bir yer bulmaya başladı. Ülkeler
arasındaki enerji alışverişi, yeni
ticaret yolları, deniz ve havayol-
larının daha sık ve yaygın olarak
kullanılmaya başlanması, yeni
güvenlik ihtiyaç alanlarını veya var
C. Gazi UÇKUN/ PROF. DR. Özel Güvenlik Koruma Bölüm Başkanı
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
Saygınlığın ve kalitenin yolu
alan eğitimlerinden geçer
ÖZEL DOSYA GÜVENLİKTE ALAN EĞİTİMLERİ
61. Haziran 2018 GüvenlikYönetimi n 55
olan güvenlikteki açıkları ortaya
çıkarmaya başladı.
Bir mal veya hizmetin iki bileşeni
vardır, önce talep sonra arz
gelir. Yani talep olursa mal veya
hizmet üretilir ve piyasaya yani
insanların ihtiyacına sunulur. Gü-
venlik ihtiyacındaki talep değiş-
mesi veya güvenliğin niteliğinde
istenen değişikler her geçen gün
artar ve farklılaşırken maalesef
arz kısmında aynı değişiklikler,
yenilikler ve farklılıklar görülme-
mekte ya da istenilen boyutlara
ulaşılmadığı tespit edilmektedir.
Türkiye’de özel güvenlik eğitimi
ikili bir eğitim sistemini içer-
mekte demiştik. Bu ikili siste-
min aslında birbirinden eğitim
süresi ve ders sayısı çeşitliliği
dışında pek farkı yok. Çünkü her
ikisinde de sadece özel güvenlik
temel eğitimi verilmektedir. Bu
eğitimlerin sonucunda da alınan
sertifika veya diploma temel
eğitim sertifikası veya diploması-
dır. Özel güvenlik kimlik kartı da
bunun bir çıktısıdır. Burada da
bir uzmanlaşma, belli alanlarda
branşlaşma yoktur. Hâlbuki iş
hayatı uzmanlaşmayı, branş-
laşmayı zorunlu hale getirmeye
başlamıştır. Ne iş olsa yaparım
dönemi çoktan bitmiştir. Ancak
mevcut durumda bizim özel
güvenlik görevlimiz “ne iş olsa
yaparım’’ durumundadır. AVM’de
iş bulursa AVM güvenliğini ya-
par, otogarda iş bulursa otogar
güvenliğini, hastanede iş bulur-
sa hastane güvenliğini, bankada
iş bulursa banka güvenliğini…
Peki bunların hepsi aynı işi mi
yapar? Örneğin petrol rafinesin-
de görev yapan neyi bilmelidir,
hidroelektrik santralinde görev
yapan neyi bilmelidir, üniversi-
tede veya İlköğretim binalarında
görev yapan neyi bilmelidir?
Her meslek gurubunda (doğal
olarak özel güvenlik mesleğinde
de) branşlara ayrılma, uzman-
laşmayı, uzmanlaşma ise daha
profesyonel bir iş anlayışını ve
yapılan işe kaliteyi getirecektir.
Güvenlik konusunda uzman
kişiler tarafından yapılıyor olması
ve hata riskinin azalması da top-
lumda imajı çok da iyi olmayan
özel güvenlik mesleğinin itibarını
arttıracaktır.
Özellikle küçük ve orta ölçekli
güvenlik şirketlerinin her alanda
hizmet sunmaya çalışmaları
yerine, spesifik (niş) alanlara
kaymaları ve bu alanlarda uz-
manlaşmaları, rekabet ortamı-
nın daha da artacağı ilerleyen
dönemler için kendi öz güçlerini
yaratmalarını (core competence)
ve bu sayede uzun ömürlü olma-
larını sağlayacaktır.
Peki branşlaşmaya başka bir
deyişle alanlara ayrılmaya karar
veren özel güvenlik işletmeleri-
nin eğitimli ve yetkin personel ih-
tiyacını şu anki eğitim müfredatı
ve sistemiyle (ister özel güvenlik
eğitim kursları, ister üniversitele-
rin MYO. programları) karşılamak
mümkün mü? Tabii ki hayır.
Yukarıda bahsedildiği gibi şu an
verilen eğitimler sadece temel
eğitim kapsamındadır. Özel gü-
venlik hizmet alanına girmiş olan
başlıca sektörleri şöyle sıralaya-
biliriz.
Altyapı ve hat güvenliği (boru
hattı, enerji nakil hattı, ileti-
şim hattı) Türkiye’nin konumu
itibariyle bir çok petrol, doğalgaz
ve benzeri enerji nakil hatlarını
bünyesinde barındırması ve bu
alanların ekonomik değerleri se-
bebiyle özel bilgi birikimi isteyen
alanlar,
AVM güvenliği; özellikle büyük-
şehirlerde toplu yaşam alanı ola-
Özellikle
küçük ve orta ölçekli
güvenlik şirketlerinin
her alanda hizmet
sunmaya çalışmaları
yerine, spesifik (niş)
alanlara kaymaları
ve bu alanlarda
uzmanlaşmaları,
rekabet ortamının
daha da artacağı
ilerleyen dönemler
için kendi öz güçlerini
yaratmalarını (core
competence) ve
bu sayede uzun
ömürlü olmalarını
sağlayacaktır.
Prof. Dr. C. Gazi UÇKUN
62. 56 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
rak çok fazla kişinin kullandığı,
riski yüksek, fazlasıyla dikkat
edilmesi gereken alanlar,
Banka güvenliği; gerek
bina, gerekse para taşımacılığı-
nın yapıldığı, yüksek risk içeren
alanlar,
baraj ve maden güvenliği;
özellikle kırsal alanlarla sabotaj
ve terör saldırılarına maruz
kalabilecek farklı güvenlik
önlemleri alınması gereken
alanlar,
Deniz liman güvenliği; ISPS
Code ve SOLAS gibi özellikli
güvenlik şartlarının arandığı,
5188 Sayılı Özel Güvenlik
Hizmetleri yasasının yetersiz
kaldığı spesifik alanlar,
Değerli eşya ve para nakil
güvenliği,
Destek unsurlu güvenlik
(atlı güvenlik, köpek kullanımı)
Etkinlik güvenliği (spor kar-
şılaşmaları, sanatsal etkinlik-
ler, kongre-sempozyum vs.)
Endüstri-üretim güvenliği;
sadece fabrika giriş çıkışlarının
değil, bilgilerinin de korunması.
Hatta mallarının sahteciliğe
karşı korunması gereken alan-
lar,
Havalimanı güvenliği; Ulus-
lararası standartların uygulandı-
ğı özel alanlar,
Okul güvenliği; sadece okulun
fiziki alanı değil, öğrenci giriş
çıkışlarında temel trafik güvenliği
sağlana bilecek alanlar,
Turizm güvenliği; ziyaretçilerin,
kayıp kaçaklarının engellenmesi
gereken alanlar,
Veri-bilgi güvenliği; sanal
güvenliği kullanıldığı alanlar,
VIP güvenliği,
Demiryolu taşımacılığı
güvenliği,
Köprü, tünel ,metro güvenliği,
Sağlık tesisleri güvenliği,
Konut alanları güvenliği,
Bu sayı daha da çoğaltılabilir.
Değişen yaşam koşulları, şe-
hirleşme, kalabalık nüfus, yeni
alanların ortaya çıkmasına neden
olacak ve yukarıda sayılanlara
mutlaka her geçen zaman içinde
eklemeler olacaktır. Alan eğitim-
leri ile ilgili olarak önerilerimiz
şunlar olacaktır.
1. Özel güvenlik branşlarının
belirlenmesi,
2. Belirlenen branşlara göre
meslek standartlarının oluşturul-
ması,
3. Özel Güvenlik Eğitim
Kurumları’nda verilen temel Özel
Güvenlik Eğitiminin yanında,
yapılacak yasal düzenlemelerle
birlikte alan eğitimlerinin
verilmesi,
4. ÖG Eğitim Kurumlarının Temel
Eğitim, Alan Eğitimi gibi sınıflan-
dırılması ve alan eğitimi vermeye
yetkili kılınmış kurumların uzman-
laştıkları alanlara göre kategori-
lendirilmesi,
5. Üniversitelerdeki Özel Gü-
venlik ve Koruma Programlarının
bulundukları bölgenin koşullarına
göre eğitimlerinin yapılandırılması
ve alan eğitimlerine yönelinmesi
6. Üniversitelerde “Güvenlik
Yönetim’’ adı altında fakülte veya
uygulamalı bilimler yüksek okul-
ları bünyesinde (4 Yıllık) lisans
bölümlerinin açılması,
7. Özel güvenlik görevlilerine
aldıkları alan eğitimi ve buna göre
girip başardıkları sınav sonuçla-
rına göre kimlik kartı verilmesi
ve dolayısıyla herkesin her işi
yapamaması, ya da herkesin her
işe girememesi.
Bu öneriler hayata geçtiğinde özel
güvenlik sektörüne ve mesleğine
önemli katkılar sağlayacağı değer-
lendirilmektedir. Sonuç olarak te-
mel eğitim dışında, verilecek olan
alan eğitimleri özel güvenlikçi
olma süresini uzatacağı ve daha
fazla emek gerektireceği için,
dolaylı olarak mesleki saygınlığa
da olumlu yönde etkileyecektir.
Ayrıca personel uzmanlaştığı için
özlük haklarında da iyileşmeler
görülebilecektir.
ÖZEL DOSYA ACİL ANONS VE SESLENDİRME
Bu öneriler hayata
geçtiğinde özel güvenlik
sektörüne ve mesleğine
önemli katkılar sağlayacağı
değerlendirilmektedir.
63.
64.
65.
66. 60 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
Cenova Bilişim Teknolojileri
hakkında bilgi alabilir miyiz?
“Cenova” Bilişim yurtdışındaki
üreticiler ile distribütörlük temsil-
cilik anlaşmaları yaparak dünya-
daki güncel güvenlik bilişim tekno-
lojisini ülkemize taşımaktadır.
Kaliteli ürünleri koşulsuz müşteri
memnuniyeti ile beraber sunmak-
tadır.
Yeni teknolojileri yakından takip
ederek, Uzakdoğu’da sahip
olduğu üretim kanalları ile katma
değeri yüksek ürünlere sahip
olmaktadır. Bütün bu çalışmaları
ve yapılanmaları grup şirketleri
ile kendi öz sermayesini kulla-
narak sağlamaktadır. Şu anda
Türkiye’nin dört bir yanında
toptancı, bayi ve çözüm ortakları
ile çalışmaktadır. Türkiye’de en az
on yıldır tanınmış üç adet kendi
markası ve dünyada güvenlik ve
bilişim alalında en üst sıralarda
olan 3 adet profesyonel ürünün
marka temsilciliği ile toplam altı
adet markanın ürünleri bünyesin-
de yönetilmektedir.
Cenova Bilişim Teknolojileri’nin
markalaşma sürecinden söz
eder misiniz?
Türkiye’de ya da dünyada hemen
hemen tüm aile şirketleri ya da
ortaklıklar gibi Cenova Bilişim de
başlangıç yıllarında markalaşma-
da firma adı bilinirliği üzerinde
yoğunlaşmıştır. Pazarlama tanıtım
çalışmaları ile firma adının öne
çıkartılması sonucunda üretilen
ve temsil edilen ürün adının firma
adı ile aynı konularak güçlü bir
kimlik kazanılması sağlanmış is-
tikrarlı yatırımlar ile marka adının
firma ile özleşerek öne geçmesi
kaçınılmaz olmuştur. Zaman
içinde profesyonel ihtiyaçlar ürün
çeşitliliğini artırarak yeni marka-
lara yatırım ve yönetim ihtiyacını
doğurmuştur. İhtiyaçlarımızı zor-
layan, alımı özendiren, hayatımızı
kolaylaştıran ürünlere sahip, mali
açıdan güçlü, bilişimde dünya
devi denilen üreticiler artık ürün-
lerini kendi belirlediği farklı marka
adları ile kullanıcılara sunmakta-
dırlar. Son altı yıl içerinde Cenova
Bilişim’de dünyada ürün kalitesi
yüksek ve marka bilinirliğinde
söz sahibi olan üç büyük üretici
ile yaptığı anlaşmalar sonucu
Türkiye’de temsil ettiği profesyo-
nel ürün yelpazesini genişletmiş
temsil ettiği ve yönettiği marka
sayısını yükseltmiştir. Cenova
Bilişim yeni iş sürecinde güvenli
marka mimarisi üzerinde çalış-
maktadır.
Bilişim teknolojileri
konusundaki en önemli
husus nedir?
Bilişim teknolojilerinin temeli yazı-
lım, donanım, tasarım, geliştirme,
uygulama gibi ana süreç ve faa-
liyetlerden oluşmaktadır. Bilişim
teknolojilerinin amacı: Haberleş-
meyi iletişimi hızlı olarak sağla-
mak, bilgilere kolay olarak erişim
sağlamak, yatırım maliyetlerini
azaltarak her alanda yaşamımı-
za kolaylaştırmaktır. Yaşamın
tüm alanında olduğu gibi bilişim
teknolojileri konusunun başındaki
en önemli husus yine eğitimdir.
Tüm ku
rum ve
"Savunma sanayi, emniyet güçleri, hastaneler sağlık merkezleri,
sanayi fabrikaları, turistik oteller, üniversite ve toplu yaşam
merkezleri ana ürün hizmeti verdiğimiz alanlardır." Diyen
Cenova Bilişim Teknolojileri Yöneticisi İlker SÖYÜK ile güvenliğin
bilişim sektöründeki alanlarını konuştuk.
“Tüm kurum ve kuruluşlara
ürün desteği sağlıyoruz”
67. Haziran 2018 GüvenlikYönetimi n 61
bilgilere profesyonelce sahip
olması, eğitime bağlı olan he-
deflerimizdendir. Kaliteli ürünleri
kaliteli hizmetle birleştirerek müş-
teri memnuniyeti sağlamaktayız.
Vardığımız memnuniyet hedefini
üstün bir şekilde korumak en
önemli hedefimizdir.
Türkiye ve dünyadaki bilişim
teknolojilerini değerlendirir
misiniz?
Türkiye’de son 10 yıl zaman aralı-
ğında bilişim teknolojileri sektö-
ründeki firmaların hızlı bir şekilde
yükselerek ülke ekonomisinde
etkin paylara sahip olduğunu
görmekteyiz. Yeni açılan üniver-
site ve bilgisayar bilişim okulları
sayesinde Türkiye’deki bilişim
alanındaki insan kaynağının kali-
tesi çoğu ülkelere göre artmıştır.
İşin aslı yükseköğrenim destekli
bilgisayar yazılım mühendislerinin
yetiştirilmesine verilen önemdir.
Sağlam iş gücünün oluşumundan
sonra devletin yatırımcılara yaptı-
racağı teşvik ve kaynaklar ile yeni
pazar kapıları açılacaktır.
Bir ülkenin ekonomideki gücü
ifadesindeki tanımlanan özellikle-
rini değinirken yalnızca sanayideki
ekonomik kalkınmadaki gücü
değil teknolojik üretimindeki reel
derecesini belirtmekte gereklidir.
Yeşil enerji, mobil internet ha-
berleşme, şehircilik uygulamaları
ve sağlık bilgi denetimi, bilişim
teknolojileri alanında yatırım
isteyen kaynakların liste başlarına
yerleşmiştir. Ağır sanayi, tarım ve
donanım üretimi yapmadığı halde
yapay zekâ, işletim sistemi ya da
mikro beyin yazılımları teknolojisi-
ni ihraç edebilen, satan, kullan-
dıran ülkelerin ileriki zamanlarda
ekonomik olarak daha güçlü
ülkeler olacağını söylemek artık
öngörü değildir.
lerde teknolojik güce rekabete
sahip olabilmek için sistematik
olarak kendi bünyesinde AR-GE
çalışmaları yapmaktadır. AR-
GE’ye ayırdığı ekonomik yatırımı
yalnızca bilgileri edinebilmek ve
genel testler için değil, edini-
len bilgileri uygulamalara dahil
edebilmek için kullanmaktadır.
İnovasyonu yaşamdaki başarıla-
rımızın yenileyici kaynağı olarak
görmekteyiz. İnovasyonu gele-
cekteki önemli bir stratejik çıkış
noktalarından olduğunu bilerek
yenilikçi, iyileştirilmiş tüm yön-
temlerini çalışma süreçlerimiz ile
birleştirdik. Müşterilerimize her
zamankinden daha iyi bir ürün
ve hizmet vermek için her türlü
radikal yeniliklerle çalışmalarımı-
za devam etmekteyiz.
Hizmet verdiğiniz firmalar ve
hedefleriniz nelerdir?
Herhangi bir sektör ayrımı yap-
madan tüm kurum ve kuruluşlara
ürün desteği sağlamaktayız.
Konusunda uzman olan farklı
üreticilerle yaptığımız anlaşmalar
sayesinde, geniş ürün çeşitliğine
sahip bir temsilciyiz. Üst sekmen
ürünlere sahip olduğumuzdan,
çözüm aşamasında profesyonel
sektörlere katkılarımız daha etkili
olmaktadır. Savunma sanayi,
emniyet güçleri, hastaneler sağ-
lık merkezleri, sanayi fabrikaları,
turistik oteller, üniversite ve
toplu yaşam merkezleri ana ürün
hizmeti verdiğimiz alanlardır.
Projelerimizi profesyonel değer-
lere sahip olması için, dünya
standartlarındaki teknoloji ile
geliştirilip, sonuçlandırılabilmek
için çalışmaktayız. Çalışan perso-
nelimizin tamamının konusunda
yükseköğretim ve uzmanlıklarını
tamamlamış olması, çalışma
yürütme için gerekli tüm ticari
Eğitim ile kazanılan bilgi ve tec-
rübeler teknolojiden daha bilinçli
ve verimli olarak yararlanılmasını
sağlar. İnsanlığın ana görevlerin-
den biri çağa uygun eğitim düzeni
sağlamak ve böylece teknolojik
yaşam için gerekli donanımlardan
yararlanabilecek iyi toplumlar
oluşturmaktır. Firmalara düşen
görev yeniden yapılanma süreçle-
rini güncel yenilikçi teknolojiden
mahrum bırakmadan yapmaları-
dır. Gerekli gördükleri inovasyonu
özümseyerek olarak uygulayabile-
cek, konusunda eğitimli, tekno-
lojiye uygun, çalışanlara destek
vermelidirler.
Cenova Bilişim’in AR-GE ve
inovasyon konularındaki çalış-
malarını aktarır mısınız?
Eğer teknolojik bir ürünün tem-
silcisi iseniz firmanızda temel
uygulamalı araştırma ve deneysel
geliştirme üzerinde çalışmak zo-
rundasınız. Bu ölçütler AR-GE’nin
temelini oluşturmaktadır. Cenova
Bilişim her zaman üst derece-
u İlker
SÖYÜK
68. 62 n GüvenlikYönetimi Haziran 2018
SEKTÖRDEN
SEKTÖRDEN
Ergosis Güvenlik
Sistemleri hakkında bilgi
verir misiniz?
Yeni teknolojilerin ilk yeşerdiği
ülkelerden biri olan ABD’de, 1999
yılında iki Türk mühendis tara-
fından temelleri atılan Ergosis,
iris tanıma sisteminin bayiliğini
alarak yola koyulmuş bir şirkettir.
ABD’de birkaç proje gerçekleş-
tirdikten sonra bu alanda Türki-
ye’deki açığı görerek 2000 yılında
faaliyetlerine Türkiye’de devam et-
miş daha sonra 2005 yılında Elor
Holding bünyesine dâhil olarak ti-
cari hayatını sürdürmüştür. Geçiş
güvenlik, bariyer, kamera, yangın
ihbar, acil anons sistemleri gibi
alanlarda çözümler sunuyoruz.
Ergosis olarak bugün küçük, orta
ve büyük ölçekli birçok kurumsal
şirkete hizmet vermekteyiz. Fir-
mamızda kiralama ve abonelik ile
ilgili satış modellerimiz de olduğu
için her işletmenin bütçesine
uygun çözümler sunabiliyoruz.
Ergosis Güvenlik Sistemleri’nin
geliştirdiği Ar-Ge ve inovasyon
konularındaki ürün ve çalışma-
ları nelerdir?
AR-GE departmanında yeni gü-
venlik sistemleri üzerine yoğun
çalışmalar yürütmekteyiz. Son dö-
nemde cloud teknolojileri üzerine
odaklanmış durumdayız.
Biyometri teknolojisinin
güvenlik sektöründeki
konumundan bahseder misiniz?
Yürüttüğümüz projelerimizi birkaç
farklı gruba ayırıyoruz. Birincisi;
komple zayıf akım sistemlerini
içeren çözümler. Bunlar genelde
plazalarda kullanılan çözümler
oluyor. Sun Plaza, Veko Giz Pla-
za, Nef Projeleri, Bakü’de Demirci
Tower, Maslak İş Kuleleri gibi
yapılarda bu sistemler kullanı-
lıyor. Şirketimizin ikinci olarak
fabrikalara yönelik çözümleri
mevcut. Arçelik, Toyota, Tofaş
gibi birçok şirketin fabrikalarına
personel devam kontrol sistem-
leri kuruyor, çalışanların fabri-
kaya giriş-çıkış saatlerinden ne
kadar saat fabrika içinde zaman
geçirip çalıştıklarına kadar pek
çok konu hakkında kurumları
bilgilendiriyoruz. Ayrıca, ziyaretçi
takibi, yemekhane takibi gibi
entegre, gelişmiş birçok sistem
de mevcut. Son dönemde daha
maliyetli olmasına rağmen iris
tanıma sistemi üzerine yoğun
talep alıyoruz. Kartlı sistemler
daha ekonomik olduğu için hala
şirketler tarafından daha çok ilgi
görüyor ama açık noktaları olan
bir alan. Bir kişinin kartını başka
bir kişi rahatlıkla kullanıp şirkete
girebiliyor. Ama ileri teknoloji ürü-
nü olan iris tanıma sistemi bütün
bu zafiyetleri ortadan kaldırıyor.
Adalet Bakanlığı gibi kuruluşlar
kullanıyor, tam güvenlik sağlı-
yor. Parmak izi de karttan sonra
yaygınlaşan ve birçok şirket
tarafından tercih edilen güvenlik
Güvenlik
bir bütü
"Ne kadar güvenli bir ortam kurarsanız kurun, o güvenli
ortamın en ufak bir açığı varsa, yaptığınız tüm yatırımlar
boşa gider." Diyen Ergosis Güvenlik Sistemleri Genel Müdürü
Ahmet KERESTECİOĞLU ile teknolojik yeniliklerle bütünleşen
güvenlik sistemlerini konuştuk.
“Güvenlik, bir bütün
olarak ele alınmalıdır”