1. D R . G A M Z E G Ü N G Ö R
GLUTATYON
A N K A R A
drgamzegungor@gmail.com
www.drgamzegungor.com
2. G L U TAT Y O N N E D I R ?
Glutatyon,
• Glutamatat,
• Sistein ve
• Glisin
aminoasitlerinden oluşan bir tripeptiddir.
3. G L U TAT Y O N N A S I L O L U Ş U R ?
Biyolojik olarak iki önemli yapıyı (tiyol grubu ve γ-glutamin bağı)
yapısında bulundurur.
Glutamin ve sistein aminoasidi, glutamin sistein sentez enzimi ile birleşir. Bu iki
aminosidin arasında γ-glutamin bağı bulunur.
Bu bağ hücre içi peptidazlara karşı bu yapıyı korur.
Daha sonra bu ikili yapıya glisin aminoasidi eklenerek, glutatyonu meydana getirir.
4. G L U TAT Y O N N A S I L O L U Ş U R ?
Glutamin
Sistein
γ-glutamin
Glisin
Glutatyon
glutamin
sistein sentez
enzimi
5. G L U TAT Y O N N A S I L O L U Ş U R ?
Hücreler glutamat ve glisin aminoasitlerinden zengindir fakat sistein aminosidinden
fakirdir.
Bazı hücrelerde sistein oluşumu sistatiyonin yolunda serine aminosidinin methionin
tarafından transsülfürasyonu yoluyla sağlanır.
Vücudumuzda günlük 10 gr sistein üretilir. Bu miktar az olduğu için glutatyon
sentezinde hız kısıtlayıcı basamak sistein aminosididir. Dışarıdan takviyelerle
alınabilir.
9. G L U TAT Y O N N A S I L O L U Ş U R ?
Glutatyon büyük miktarda karaciğerde sentezlenir. Sentezlenen glutatyonun küçük
bir kısmı mitokondri ve endoplazmik retikulum gibi hücre içi organallere iletilir.
Büyük bir kısmı kan ve safra yolu ile hücre dışı alana ve vücuda dağıtılır.
Hücre içinde genellikle tiyol ile indirgenmiş şekilde (GSH) bulunur.
Okside formu ise tiyol ile oksitlenmiş (GSSG) şeklinde bulunur.
10. G L U TAT Y O N Y I K I M I
Karaciğerden kan ve safra yoluyla vücuda verilen glutatyon hücrelere girerken
tripeptid şeklinde giremez. Hücre zarında bulunan, glutamat ve sistein arasındaki γ-
glutamin bağını tek yıkabilen enzim γ-glutamin transpeptidaz ile yıkılır. Sistein ile
glisin arasındaki bağ ise hücre içi peptidazlar sayesinde yıkılır. Hücrenin içerisine
giren aminoasitler tekrar glutatyonu oluşturur.
Karaciğer, bağırsak ve retina glutatyonu yıkmadan alan yegane organlardır.
12. P E N T O Z F O S F AT Y O L U V E G L U TAT Y O N
G6PD eksik olanlarda NADPH oluşamadığından glutayon redüktaz yolu kapanır.
Glukoz 6 fosfat
6 fosfoglutamat
Ribuloz 5 fosfat
Riboz 5 fosfat
Nükleotidler, koenzimler, DNA, RNA
G6P Dehidrogenaz
NADP+
NADPH
NADP+
NADPH
2GSH
GSSH
13. G S H / G S S G O R A N I - O K S I D A T I F S T R E S B E L I R T E C I
GSH/GSSG Oranı oksidatif stres belirteci olup, hücresel toksisiteyi gösterir.
Dinlenme halindeki bir hücrede bu oran 100/1 iken
Stres halinde 10/1-1/1’ e kadar düşer.
14. G L U TAT Y O N D I YA B E T
Diyabet gibi durumlarda polyol yolu aktiflenir. Yani artan glukoz ve bu yolağın artmasıyla
sorbitol üretimi artar.
Poliyol yolağının ilk enzimi aldoz redüktaz (AR) dır. Bu enzim NADPH kullanır, yani
NADPH azalır ve glutatyonun redüklenmesi için gerekli NADPH kullanılmış olur.
AR ın aktivasyonu sonucu, hücre içinde biriken sorbitol, osmolariteyi arttırarak lens içine
su akışının artmasına neden olmaktadır. Bununla beraber, hücrenin zar geçirgenliği ve
sodyum miktarı artmakta ve potasyum seviyesi azalmaktadır. Bu durum, katarakt
oluşumuna neden olan glutatyon, miyoinositol ve amino asitlerin kaybına ve aynı
zamanda, lensin elektrolit dengesinin bozulmasına sebep olmaktadır. (Burg ve Kador
1988, O'Donnell ve Efron 1998, Kyselova vd. 2004, Mansour 2007).
Transgenik farelerin lenslerinde, AR ın sentezinin artması, enzimin katarakt oluşumunda
önemli rol oynadığını doğrulamaktadır.
16. G L U TAT Y O N F O N K S I Y O N L A R I
• Antioksidan
• İndirgeyici güç özelliği
• Detoksifikasyon (Konjugasyon)
• Sistein taşıyıcısı ve deposu
• Sinyal iletimi
• Enzim fonksiyonları
• Gen ekspresyonu
• Hücre farklılaşması ve çoğalması
• Anti-aging
17. A N T I O K S I D A N Ö Z E L L I Ğ I
H₂O₂ + 2GSH GSSG + 2H₂O Antioksidan
ROOH + 2GSH GSSG + ROH+ 2H₂O
Steroid hidroperoksitlere, yağ asidi hidroperoksidleri ve lipid peroksid radikaller gibi
birçok organik hidroperoksidi (ROOH) alkolleri indirgeyerek hücreleri bu molekülün
oksidatif hasarından korur.
18. İ N D I R G E Y I C I G Ü Ç
H₂O
O₂
Ascorbic acid
Ascorbate oksidaz
Monodehydro
ascorbate
NAD(P)H
NAD(P)*
Monodehydroascorbate
reductase
Ascorbic asid
Dehydroascorbate
Ascorbic asid
Glutathione
(Oxidized)
Dehydroascorbate
reductase
Glutathione
(Reduced)
NAD(P)*
NAD(P)H
Glutathione
reductase
Dehidroascorbatın
ascorbata
redüksiyonu
GSH önemli bir indirgeyici güçtür.
Hücre içi proteinlerin, sistein,
dihidrolipoat ve koenzim A gibi
moleküllerin tiyol gruplarının ve
askorbat ve E vitamini gibi
antioksidan moleküllerin
korunmasında, ayrıca DNAnın
deoksiribonükleozid öncülerinin
oluşması için ribonükleotidlerin
indirgenmesinde kullanılır.
19. G L U TAT Y O N V E S I N YA L I L E T I M I
Glutatyon, nitrik oksit (NO) ve eikosonaid gibi sinyal moleküllerinin taşıyıcısıdır.
20. G L U TAT Y O N V E S I T O K I N S E N T E Z I
21. G L U TA M AT S A Ğ L AY I C I S I
GSH beyinde glutamat için
kaynak oluşturur.
Gluatyonun santral sinir
sisteminde önemli bir rolü
vardır. Gama glutamil siklus
defektinin varlığında nöronal
defekt ve nöbetlere sebep
olur.
22.
23. G L U TAT Y O N V E D V I TA M I N I
Bir çalışmada D vitamini eksikliği olan deney
hayvanlarına D vitamini ile birlikte glutatyon
öncüsü sistein verilmiş.
Glutatyon düzeyinin arttığı ve D vitaminin
yararlılığını artırdığı inflamasyonu azalttığı
görülmüş.
Yani bazen tek başına D vit verilmesi yeterli
olmayabiliyor.
Bu çalışma glutatyonun D vitamini düzenleyici
genleri, glukoz metabolizmasını düzenleyen
genlerin ekspresyonunu artırdığı tedavide yeni bir
yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
24. Mitokondri membranı plazma membranı ile kıyaslandığında kolesterol düzeyi düşüktür.
Kolesterolden fakirdir.
• Eğer kişide hiperkolesterolemi varsa, bu kolesterol mitokondri membranında toplanarak
mitokondri membran dinmiğini bozar.
• Yüzeyindeki taşıyıcıları etkiler ve mitokondri içine yeterli GSH giremez bu da GSH’ı
düşürdüğü için karaciğer yağlanması ve alzheimera neden olur
• Kanser hücresinde ise ilginç bir durum vardır. Kanser hücre membranı da kolesterolü
biriktirir ama diğer hücrelerde olduğu gibi GSH’ı azaltmaz, apopitozis baskılanır. Bu
nedenledir ki kanser tedavisinde mitokondrial kollesterol ve GSH hedeflenen yeni tedavi
seçenekleridir.
G L U T A T Y O N
25. (A) Sağlıklı mitokondride, mGSH düzeyleri, hücre ölümü indüksiyonunu ve mitokondriyal
fonksiyonların korunmasını önleyerek fizyolojik koşullarda oluşturulan ROS ile başa çıkabilir.
• (B) Kolesterol bakımından zenginleştirilmiş mitokondride, mGSH taşınımı bozulmuştur, mGSH
tükenmesi ile sonuçlanmaktadır. Belli bir eşiğin altındaki mGSH seviyeleri, ROS
detoksifikasyonunu tehlikeye atarak oksidatif strese yol açar ve sonuçta hücre ölümüne karşı
daha yüksek duyarlılığa neden olur.
• (C) Bununla birlikte, kanser hücreleri mitokondriyal membranın kolesterol zenginleştirmesinde
artış sergilerler, ancak membran fiziksel özelliklerinde henüz karakteristik olmayan bir mekanizma
ile değişikliklere rağmen paradoksal olarak mGSH seviyelerini korurlar.
• Artan mitokondrial kolesterol ve mGSH, mitokondriyal membran geçirgenliğine ve hücre
ölümüne karşı korur. Bu nedenle mitokondriyal kolesterol veya mGSH'yi hedeflemek kanser
tedavisinde yeni bir yaklaşım olabilir.
G L U TAT Y O N
26. M I T O K O N D R I - K O L E S T E R O L - G L U T A T Y O N
27. • Apopitozun düzenlenimindeki bozukluk ya fazla apopitozise yada yetersiz
apopitozise yol açar.
• Hücre içi GSH düzeyinin apopitozisi kontrol ettiği düşünülüyor.
• Deneysel olarak yapılan çalışmalarda GSH düzeyi yüksekse apopitozisin düştüğü
görülmüş, GSH düzeyi düşükse apopitozise daha yatkın olduğu görülmüş.
G L U TAT Y O N V E A P O P T O Z
29. G L U TAT Y O N N A S I L A R T T I R I L I R ?
SÜLFÜR İÇEREN BESİNLER : Alium (Soğan, sarımsak) ve Brasika
(lahana, brokoli, Brüksel lahanası) sebzeleri.
• Havuç,Pırasa, Maydanoz, dereotu, roka eklenir.
• Dövülmüş ceviz
• Greyfurt suyu veya nar ekşisi
• Zeytinyağı
• Peyniraltı suyu (Sistein kaynağı)
• Sirke konmadan yapılan fermente lahana turşusu
• Aralıklı düşük yoğunluklu egzersiz
30. • Ascorbat ,serbest radikaller için glutatyonla yarışır.Serbest radikalleri daha fazla sını
temizlediği için glutatyon korunmuş olur
• Ayrıca glutatyon radikalllerini ,glutatyona geri dönüştürerek glutatyonu korumuş olur.
G L U TAT Y O N V E C V İ TA M İ N İ
31. G L U TAT Y O N P R E K Ü R S Ö R L E R I
• N-asetil sistein (NAC)
• Alfa lipoic acid
• E vitamini
• Devedikeni (Milk Thistle) (Silimarin)(Silibinin)
Silimarin kuvvetli bir serbest radikal yok edicidir. Lipid
peroksidasyonun engeller (Karaciğer koruyucusudur)
32. G L U TAT Y O N N A S I L V E R I L I R ?
O R A L G L U T A T Y O N
ORAL VEYA İ.V. GLUTATYON VERİLİR:
Hepatik GSH düzeyini artırır ancak emilimine ilişkin mekanizma tam olarak açıklanamamaktadır.
GSH hücrelere geçişi zayıftır ve bağırsaklarda ve dolaşımda hızla yıkılır(Kandaki yarılanma ömrü
14 dakika).
Kan Beyin Bariyerini kolaylıkla geçemez, yani oral veya IV GSH verilmesi özellikle beyin için
sadece substart sağlar.
Aslında bu tüm hücreler için geçerlidir. GSH önce parçalanır hücreye taşınır ve yeniden sentez
edilir. Yani öncülerini vermek daha efektif bir yol olabilir.
Bu nedenle yeni teknolojik ürünlerde var örneğin lipozomal formda verilmesi gibi.
GSH öncüllerini vermek daha etkin bir yol mu?
Valencia and Hardy, 2002; Njalsson and Norgren, 2005
33. G L U TAT Y O N N A S I L V E R I L I R ?
I . V . G L U T A T Y O N P R O T O K O L Ü
GLUTATYON TEDAVİSİ:
TAD veya TATHION 600 mg flakon şeklinde piyasada bulunur. (Cilt
serumuyla karıştırılmamalıdır).
• ANTIAGING AMAÇLI İSE : Haftada 1-2 seans, Toplam 8-10 seans
300 - 600 – 900 -1200 mg (Her hafta 300 mg eklenerek dozlar
arttırılır). 250-500 cc SF içinde 15-30 dakikada infüzyon şeklinde.
Maksimum 1200mg verilir.
• DETOKS AMAÇLI İSE : Haftada 2-3 seans, toplam 10-15 seans, her
hafta aynı dozlarda (600-900-1200-1500…2400)mg ve Her hafta
300 mg eklenerek doz doz arttırılarak devam edilir. 500 – 1000 cc
SF içinde 30-45 dakikada infüzyon olarak verilir.
34. G L U TAT Y O N N A S I L V E R I L I R ?
I . V . G L U T A T Y O N P R O T O K O L Ü
K A N S E R H A S T A L A R I N D A
KANSERDE GLUTATYON TEDAVİSİ
KLASİK TEDAVİLERLE BİRLİKTE UYGULANIYORSA :
Amaç: KT yan etkilerini ve ilaç rezistansını engellemek.
• Kemoterapi öncesi 2-3 seans: 600 – 900 -1200 mg.
• Radyoterapi ile birlikte : Haftada 2 - 3 seans, toplam 8-10 seans, her hafta
aynı dozlarda (300-600-900-1200-1500…2400mg) doz arttırılarak devam edilir.
KLASİK TEDAVİLERLE BİRLİKTE UYGULANMIYORSA:
Haftada 1 seans, her hafta aynı dozlarda, toplam 12 seans
• NOT : GLUTATYON BULUNAMADIĞINDA SİSTEİN (ASSİST amp 300 mg)
Glutatyon ile aynı dozlarda yapılabilir. Salgıları rttırdığı için dikkatli takip
edilmelidir.
35. Dr. Gamze Güngör .
drgamzegungor.com
@drgamzegungor
@drgamzegungor
drgamzegungor.blogspot.com