VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
MALİ AYRIMCILIK - Vergi Ayrımcılığı
1. MALİ AYRIMCILIK VE VERGİ AYRIMCILIĞI:
TERMİNOLOJİ VE TİPOLOJİ
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır ;
Coşkun Can Aktan , Mali Ayrımcılık , Ankara : Seçkin Yayıncılık
Sunumu Hazırlayan: Büşra BAY
Prof. Dr. Coşkun Can Aktan
3. AYRIMCLIĞIN TANIMI
Ayrımcılık sözlük manası itibariyle
benzer durumlara sahip bireylerden
birinin diğerine göre daha farklı bir
muameleye tabi tutulması demektir.
Bir başka ifadeyle ayrımcılık; aynı
durumdakilere farklı muamele
yapmak; farklı durumdakilere de aynı
muamele yapmak anlamına gelir.
4. İnsan hakları açısından ayrımcılık ise, bir birey veya gruba yaş, ırk,
renk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, dinî inanç, toplumsal statü,
engellilik veya başkaca nedenlerle başka birey veya gruplara göre farklı
davranılmasını ifade eder. Bu tanım içerisinde var olan her bir konu aynı
zamanda ayrımcılığın türlerini de görmemize imkan sağlar: ırk ayrımcılığı,
etnik ayrımcılık, cinsiyet ayrımcılığı, cinsel yönelim ayrımcılığı, dinî
ayrımcılık, toplumsal statü ayrımcılığı, kültür ayrımcılığı ve saire. İnsanlık
tarihi burada tanımlanan pek çok ayrımcılık türünü yaşamıştır ve bugün
hala dünyanın gelişmiş ve/veya az gelişmiş tüm devletlerinde farklı
türlerde ve farklı boyutlarda ayrımcılık uygulamaları devam etmektedir.
5. MALİ AYRIMCILIĞIN TANIMI
Mali ayrımcılık (fiscal discrimination) devletlerin mali araçların
(özellikle vergileri) kullanılmasında yaş, ırk, renk, etnik köken,
cinsiyet, cinsel yönelim, dinî inanç, toplumsal statü, engellilik ve
saire durumları dikkate alarak bir birey ve/veya gruba farklı
davranmaları veya vergi konularını (gelir, tüketim, servet vs.) farklı
şekillerde vergilendirmeye tabi tutmaları demektir.
6. VERGİ AYRIMCILIĞININ BAŞLICA TÜRLERİ
Şahıslara Yönelik
Vergi Ayrımcılığı
Vergi Konularına
Yönelik Vergi
Ayrımcılığı
Gruplara Yönelik
Vergi Ayrımcılığı
Tüketim Türlerine
Yönelik Vergi
Ayrımcılığı
VERGİ
AYRIMCILIĞI
Şahıslara
Yönelik
Vergi
Ayrımcılığı
Mallara
Yönelik
Vergi
Ayrımcılığı
7. AYRIMCILIK TÜRLERİNİN ÖRNEKLERİ
Şahıslara yönelik vergi ayrımcılığı: Bir kişinin engelli olup olmaması, evli veya
bekar olması, gazi veya şehit yakını olması gibi hallerin göz önünde
bulundurulması yoluyla gerçekleşir. Örneğin, kişinin medeni durumu dikkate
alınarak “bekar” vergi mükelleflerine evli ve çocuklu olanlara kıyasla vergi
ayrımcılığı yapılabilir. Ya da hükümetler belirli sayıda çocuk sahibi olan ailelere
vergi ayrıcalıkları (vergi imtiyazları) sunarak vergi ayrımcılığı yapabilirler.
Belirli gruplara (zümre vs.) yönelik vergisel ayrımcılık: Etnik köken, dini inanç
gibi olgular dolayısıyla belirli zümrelere vergi ayrımcılığı uygulanabilir.
8. Vergi konularına yönelik vergi ayrımcılığı: Vergi idaresi bazı vergi
konularını hiç vergilendirmemeyi ya da daha az vergilendirmeyi tercih
ederek vergi konuları üzerinden vergi ayrımcılığı yapabilir. Örneğin, vergi
otoritesi servetten daha az ama tüketimden daha fazla vergi alma yolunu
seçilebilir.
Mallara yönelik vergi ayrımcılığı: Lüks tüketim malları, zorunlu tüketim
malları, zararlı mallar, merit mallar, demerit mallar vs. sınıflandırmalar
yapılarak mallar üzerinde oran farklılaştırılmasına ve dolayısıyla vergi
ayrımcılığına gidilebilir.
9. ŞAHISLARA YA DA GRUPLARA YÖNELİK
VERGİ AYRIMCILIĞI
Irka Dayalı
Vergi
Ayrımcılığı
Renge Dayalı
Vergi
Ayrımcılığı
Etnik Kökene
Dayalı Vergi
Ayrımcılığı
Dine Dayalı
Vergi
Ayrımcılığı
Cinsiyete Dayalı
Vergi Ayrımcılığı
Vatandaşlığa
Dayalı Vergi
Ayrımcılığı
Engelliliğe
Dayalı Vergi
Ayrımcılığı
Cinsiyet
Yönelime
Dayalı Vergi
Ayrımcılığı
10. ŞAHISLARA YA DA GRUPLARA YÖNELİK VERGİ AYRIMCILIĞI
Şahıslara ya da gruplara yönelik vergi
ayrımcılığının da kendi içerisinde pek çok
türünden söz edilebilir. Irk, renk, din,
milliyet, cinsiyet vs. başlıca vergi ayrımcılığı
türleridir. Vatandaşlık ve/veya ikametgah
esas alınarak da vergi ayrımcılığı yapılabilir.
Örneğin, bir ülke kendi ülkesinde faaliyet
gösteren yabancı vatandaşları vergileme
yönünden farklı değerlendirip ayrımcı
vergileme yapabilir. Engellilik ise şahıslara
yönelik bir “pozitif vergi ayrımcılığı” türüdür.
11. • Lüks Tüketim Vergisi
• Kürk Vergisi
• Özel Tüketim Vergisi
• Tampon Vergisi vs.
Lüks Tüketime Yönelik
Vergi Ayrımcılığı
Sağlığa Zararlı Ürünlere
Yönelik Vergi Ayrımcılığı
• Global Servet Vergisi
• Milyarder Vergisi
• Obezite Vergisi
• Şişmanlık Vergisi
• Şekerli Gıda Vergisi
• Soda Vergisi (Gazoz Vergisi) vs.
• Günah Vergileri(Sigara,içki,tütün üzerinden alınan
satış vergileri,ÖTV vs)
• Tütün Vergisi,Alkollü İçki Vergisi vs.
Sağlığa ve Kişisel Bütçeye
Zararlı Kötü Alışkanlıklara
Yönelik Vergi Ayrımcılığı
Servete Yönelik Vergi
Ayrımcılığı
12. MALLARA YÖNELİK VERGİ AYRIMCILIĞI
Mal türleri yönünden de muhtelif vergi
ayrımcılığı türleri söz konusudur. Hükümetler
vergi konularını (gelir, servet, tüketim vs.)
farklı usullerde ve farklı oranlarda vergileme
yolunu seçebilirler; ya da sadece en kolay
vergi toplayabilecekleri vergi konusunu alarak
onun üzerinden “ayrımcı vergileme”
uygulayabilirler. Örneğin, lüks tüketim mallar,
zararlı mallar, merit mallar, demerit mallar
şeklinde ayrımlar yapılarak tüketim üzerinden
vergi ayrımcılığı yapılabilir.
13. Pozitif Ayrımcılık Negatif Ayrımcılık
Genel olarak ayrımcılık ve özel olarak vergi ayrımcılığı özünde negatif bir anlam taşır: benzer durumlarda olan
bireylerden birinin diğerine göre daha farklı bir muameleye tabi tutulması ya da aynı durumda olanlara farklı
muamele yapılması. Ayrımcılık “kanun önündeki eşitlik” ilkesinin açık ihlalidir. Ancak evrensel hukukta sosyal
dışlamaya maruz bazı dezavantajlı kişiler ve gruplara yönelik ayrıcalık sağlanmasının kanun önünde eşitlik ilkesini
ihlal etmeyeceği görüşü savunulmaktadır. Engellilere yönelik bir vergi harcaması (vergi indirimi, vergi muafiyeti vs.)
bu konuda örnek verilebilir. Bu türde “vergi ayrıcalığı” getiren uygulamalara “pozitif vergi ayrımcılığı” adı
verilmektedir.
14. SONUÇ
Günümüz vergileme anlayışı içerisinde vergi harcamaları, vergi
ayrıcalıkları ve benzeri uygulamalar oldukça büyük bir yer bulmaktadır,
masum isimler altında ‘iyiniyetli’ muhtelif uygulamalar (vergi kolaylıkları,
vergi avantajları, vergi teşvikleri, istisna ve muafiyetler vs.) yapılırken
‘niyet edilmeyen sonuçlar’ göz ardı edilmektedir.
Hiçbir iktidar meşruiyetini nerden alırsa alsın vergileme yetkisini keyfi
kullanamaz ve kullanmamalıdır. Hiçbir iktidar keyfi ve takdiri kararlar alıp
belirli kişilere, gruplara, mallara ve saire özel imtiyazlar sağlayarak vergi
ayrımcılığı yapamaz ve yapmamalıdır.