VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
Deneysel Kamu Tercihi
1. Deneysel
Kamu
Tercihi
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan hazırlanarak hazırlanmıştır.
C.C. Aktan & S. Yay, “Deneysel Kamu Tercihi”, içinde: Coşkun Can Aktan, Kamu Tercihi
İktisadı ve Anayasal Politik İktisat, Ankara: Seçkin Yayınları, 2019.
Sunumu Hazırlayan: Fatma Nurdan Okyaz
Prof.Dr. Coşkun Can Aktan
3. İktisadi aktörlerin davranışlarının,karar ve tercihlerinin laboratuvar
ortamında kontrollü bir şekilde incelenmesine olanak sağlayan
deneysel araştırmalar özellikle Vernon L.SMİTH ve Daniel
KAHNEMAN’A 2002 yılında Nobel Ekonomi Ödülü takdim
edilmesinin ardından çok büyük bir gelişme göstermiştir.
4. Deneysel araştırmalar özellikle psikoloji
ve iktisat disiplinlerinin birleşimi ile
ortaya çıkan davranışsal iktisat alanında
çok yaygın olarak uygulama alanı bulmuş
ve daha sonra iktisat biliminin pek çok alt
disiplini içerisinde yaygınlık kazanmıştır.
Kamu tercihi bunlardan sadece birisidir.
5. Bu çalışmada "deneysel kamu tercihi”
(experimental public choice) adı verilen
alanda yapılan laboratuvar çalışmalarıyla
ilgili genel bilgiler sunulması
amaçlanmıştır.
6. Deneysel Kamu
Tercihinin Doğuşu
Deneysel iktisadın
kurucusu olan
Amerikalı iktisatçı
Vernon L.Smith kamu
tercihi alanında bir çok
araştırmalar yapmıştır.
Smith 1988-
1990 yılları
arasında
Kamu
Tercihi
Topluluğu
dönem
başkanlığını
yürütmüştür
.
8. Kamusal
mallar,oylama,regüla
syon vs. konularında
bir çok deneysel
araştırmalara imza
atmıştır.
Kurucusu olduğu
Laboratory for
Experimental
Economics and
Political Science
siyaset bilimi ve
kamu tercihi
alanlarında pek çok
çalışma
gerçekleştirmiştir.
California Institute
of Technology
üniversitesinde
görev yapar.
CHARLES R. PLOTT
1976-1978 yılları
arasında Kamu
Tercihi Topluluğu
dönem başkanlığını
yapmıştır.
9. TULLOCK
。
A
Öte yandan kamu tercihi disiplinin kurucu ve
öncülerinden birisi olarak kabul edeceğimiz Gordon
Tullock da kamu tercihi disiplini içerisinde deneysel
araştırmaların uygulanmasına destek olmuş bir bilim
insanıdır.
İktisatta deneysel çalışmalar üzerine yapılan çalışmalarda
Tullock kamu tercihi iktisatçıları içerisinde en çok atıf alan
isimlerin başında gelmektedir. Özellikle, Tullock'un öncü olduğu
rant kollama ile ilgili teoriler deneysel çalışmalar için oldukça
uygun bir alan olmuştur .
10. Deneysel kamu tercihi ile ilgili literatürdeki
önemli çalışmalara imza atan Arthur
Schram'a göre deneysel kamu tercihi
alanında yapılan deneylerin büyük
çoğunluğu Tullock'un çalışmaları üzerine
inşa edilmiştir.
ARTHUR SCHRAM
Tullock'un deneysel çalışmalara
ilgisi 1999 yılında bir deney
kullandığı makalesi ile başlamış,
ancak alan üzerindeki etkisi bu
makale ile sınırlı kalmamıştır.
Tullock'un 1999 tarihli makalesi ,
mahkum ikilemi (prisoner's dilemma)
konusunda tasarladığı ve yürüttüğü
deney ile ilgilidir.
11. Kamu tercihi iktisadı alanındaki temel literatür esasen
teorik ve analitik çalışmalardan oluşturmaktadır. Ampirik
ve deneysel çalışmalar ise bir anlamda kamu tercihi
iktisadının teorik açıklamalarını ispatlama gayesi
taşımaktadır.
12. Kamu tercihi iktisadında
deneyler mevcut
yöntemleri tamamlayıcı
bir yöntem
sunmaktadır.
Daha da açık bir ifade ile,
deneyler alan verilerine
dayanan teori ve ampirik
araştırmalarla birlikte,
kamu tercihi iktisadını
daha da derinlemesine
anlamamızı sağlamaktadır.
Kamu tercihi iktisadında
deneysel çalışmaların iki
alanda gerçekleştiği
görülmektedir. İlk olarak
deneyler ile bireysel
davranış ve motivasyonlar
analiz edilmekte ve
birbirleriyle
ilişkilendirilmektedir.
İkinci olarak deneylerde
geleneksel kamu tercihinin
konuları analiz edilmektedir
13. Deneysel kamu tercihi, laboratuvara dayalı deneylerin N (N>1) sayıdaki bireyden oluşan kolektif bir grubun
her bir üyesi için ortak sonuçlara ulaşılmasını sağlayacak şekilde, grup karar alma mekanizmalarına
uygulanmasını içermektedir. Her grup mekanizması ise üç temel bileşenden oluşmaktadır
1 2 3
Çevre. Bir iktisadi konunun
yapısal özelliklerini
(birimlerin sayısı,
enformasyon sayısı, tercihler,
yetenekler, maliyet yapıları
vb.) ifade etmektedir.
Kurum. İktisadi birimlerin
birbirleriyle etkileşimlerini
yönlendiren kuralları (piyasa
kuralları, satış kuralları,
siyasal karar alma kuralları
vb.) ifade etmektedir.
Bireylerin Davranışları.
Kurumların bireylerin
davranışlarını nasıl
etkilediğini ve meydana gelen
değişimi incelemektedir.
14. Kamu tercihi iktisadı alanında 1970'lerden bu yana laboratuvar
teknikleri kullanılarak çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
。
Bugüne değin deneysel kamu tercihi alanında genel
olarak bedavacılık sorunu, kamusal mallara ilişkin
karar alma mekanizmaları, oylama modelleri, oy
ticareti (logrolling), ortanca seçmen modeli, rant
kollama, seçimlerde hileli ve stratejik davranışlar,
seçmen katılımı, aday profilleri vs. konularında
deneysel araştırmalar yürütülmüştür.
Örneğin, Peter Bohm (1972) kamusal mallara olan talebin
tahmini hakkında, Morris P. Fiorina ve Charles Plott
(1978) ve Charles Plott ve Michael E. Levine (1978)
oylama deneyleri hakkında ilk çalışmaları yapmışlardır
15. SONUÇ
Kamu tercihi (public choice) ve deneysel iktisat
(experimental economics) geleneksel iktisat bilimine
metodolojik açıdan farklı bir yol çizmiştir. Kamu tercihinin
iktisat bilimine metodolojik yönden kazandırdığı boyut
inter-disipliner araştırma olmuştur.
16. EXPERIMENTAL
ECONOMICS
Kamu tercihi iktisadı alanında araştırma yapanlar felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi,
hukuk ve saire sosyal bilimler alanındaki araştırmalardan geniş ölçüde istifade
ederek araştırmalarını sürdürmüşlerdir. Deneysel iktisat ise laboratuvar
çalışmalarının iktisadi araştırmalarda kullanılmasını sağlamıştır.
Geleneksel iktisatta iktisadi olaylar, davranışlar, karar ve tercihler teorik ve
ampirik yönden inceleme konusu yapılırken deneysel iktisat laboratuvar
çalışmalarını iktisat bilimine taşımış ve iktisat bilimi bir yönüyle deneysel bir bilim
olma yönünde ilerlemiştir.
17. Kamu tercihi araştırma programında başlangıçta
"teorik-analitik" ve aynı zamanda "felsefi-tarihsel"
metodoloji hakim iken bu durum zaman içerisinde
değişim göstermiştir.
Kamu tercihi alanında bugün "ampirik" ve
"deneysel" araştırmalar her geçen gün ağırlığını
arttırmaktadır.
Özellikle son yıllarda siyasal aktörlerin (seçmen,
çıkar grupları, politikacılar ve bürokratlar)
davranış, karar ve tercihleri pek çok deneysel
araştırmaya konu olmaktadır