SlideShare a Scribd company logo
1 of 73
KUR'ÂN VE
HADİSLERDE
SÜNNETİN
ÖNEMİ

1
Kur’ân-ı Kerim’de
“Sünnet”in Bazı Anlamları
2
1- Kur’ân-ı Kerim’de “sünnet” lafzı yol,
sîret, geçmişlerin izledikleri yol
anlamında kullanılmıştır.

3
Bu yol kimi zaman övülen bir yol olabilir,
bu da hak ve hidayet yoludur.
”

(en-Nisa, 4/26)

4
Bu yol kimi zaman övülen bir yol olabilir,
bu da hak ve hidayet yoludur.
”Allah size açıkça bildirmek,
sizi sizden öncekilerin
sünnetlerine iletmek... ister.”
(en-Nisa, 4/26)

5
2- “Sünen” lafzı geçmiş ümmetlerin
karşı karşıya kaldığı
defalarca tekrarlanan hadiseler ve olaylar
anlamında da kullanılmıştır.

6
Yüce Allah’ın şu buyruğunda bu anlamdadır:
“
7
Yüce Allah’ın şu buyruğunda bu anlamdadır:
“Sizden önce birçok sünnetler gelip geçmiştir.
Onun için yeryüzünde gezin dolaşın da
yalanlayanların sonları nice oldu görün.” (Âl-i İmrân, 3/137) 8
3- “Sünnetullah” lafzı O’nun
hükmü asla geri kalmayan,
değişmez kazası anlamında da kullanılmıştır.

9
Yüce Allah’ın şu buyrukları bu türdendir:
”
.” (el-Ahzâb, 33/62)

10
Yüce Allah’ın şu buyrukları bu türdendir:
”Bu daha önce geçenler hakkında
Allah’ın sünnetidir.
Sen Allah’ın sünnetinde
asla bir değiştirme bulamazsın.” (el-Ahzâb, 33/62)

11
“Sünnetullah: Allah’ın sünneti” bazan yerilen
bir işe karşılık Allah’ın cezası
anlamında kullanılmıştır.
Bu da onun peygamberlerine karşı gelip,
sapıklık ve batıl içerisinde kalmaya
devam eden ümmetlerin helak edilmesi demektir.

12
Yüce Allah’ın şu buyruğu bu kabildendir:
”
.” (el-Enfal, 8/38)
13
Yüce Allah’ın şu buyruğu bu kabildendir:
”Eğer (şirke) dönerlerse,
kendilerinden öncekilerin
sünneti muhakkak devam etmiş olur.” (el-Enfal, 8/38)
14
4- Kur’ân-ı Kerim’de İbrahim (a.s)’ın yaptığı
şu dua birkaç defa tekrarlanmış bulunmaktadır:

15
(el-Bakara, 2/129)

16
”Rabbimiz onların arasından
kendilerinden onlara âyetlerini okuyan,
onlara kitabı ve hikmeti öğreten...
bir peygamber gönder .” (el-Bakara, 2/139)

17
O halde burada sözü edilen “kitab”
Kur’ân-ı Kerimdir.
“Hikmet” ise sünnettir.
Aynı zamanda hikmet ile nitelendirilen sünnet,
burada Efendimizin hidayeti,
sözü, fiili ve sîyreti anlamındadır.

18
Sünnette Yani Hz. Peygamberin Hadisinde
“Sünnet”in Anlamlarından Bazıları
Ve Ashab İle Selefe göre Sünnet Anlamı:
19
a- Kur’ân-ı Kerim’den Sonraki
kaynak olarak Sünnet:
Kur’ân-ı Kerim’de yüce Allah’ın
şu buyruğunda bu anlamda kullanılmıştır:
“

,.”

(el-Ahzab, 33/34)

20
“Evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini
ve hikmeti hatırlayın.” (el-Ahzab, 33/34)

21
Malik’in belirttiğine göre kendisine
Rasûlullah’ın şöyle buyurduğu ulaşmıştır:

22
“Ben aranızda iki şey bırakıyorum.
O ikisine sımsıkı sarıldığınız sürece
asla sapmayacaksınız:
Allah’ın Kitabı ve Rasûlünün Sünneti.”

23
Muaz b. Cebel -Radıyallahu Anh-’ın
rivayet ettiği hadiste belirtildiğine göre de
Peygamber -Sallallahü aleyhi vesellemkendinizi Yemen’e gönderdiğinde şöyle sormuş:

24
“Sana hüküm vermek üzere
bir husus arzedildiğinde nasıl hükmedeceksin?”
Muaz:
“Allah’ın kitabı ile hükmederim” deyince,

25
Peygamber:
“Eğer Allah’ın kitabında olmazsa?” diye sorunca,
Muaz:
“O halde Rasûlulla’ın sünneti ile
hükmederim” demiştir.

26
Burada Muaz sünneti Kur’ân-ı Kerim’den
ayrı bir kaynak olarak söz konusu etmiş,
Rasûlullah da
onun bu ayırımını reddetmemiştir.

27
b- Peygamber’ın
İlmi,
Ameli,
Rehberliği
ve Mutlak Olarak
Onun Getirdiği Herşey
Demektir:

28
Hadis-i şerifte “sünnet”in, Peygamber’ın
rehberliği ve yaptıkları hakkında
çokça kullanıldığı görülmektedir.
29
Peygamber’dan
sahih olarak rivayet edilen
Abdullah b. Amr ’dan gelen
şu hadis bunlardan birisidir.

30
Sünnet Peygamber’dan rivayet edilen söz,
fiil, takrir, yaşayış, şeriat ve Kur’ân-ı Kerim ile,
sünnetin getirdiği din ile ilgili olarak gelen
bütün rivayetler anlamında da kullanılabilir.

31
Peygamber’ın el-İrbad b. Sâriye’nin
rivayet ettiği hadisteki şu sözlerinde
bu anlamda kullanılmıştır:

32
“... Allah’tan korkun ve meşru müslüman
yöneticilere dinleyip,
itaat etmeye bakın.
Gerçek şu ki aranızdan
uzun ömür yaşayacak olanlar
çokça ayrılıklar göreceklerdir.

33
O vakit siz benim sünnetime
ve raşid halifelerin sünnetine
sımsıkı yapışmaya bakınız.
Bu sünnete azı dişlerinizle yapışınız.”
34
Buradaki sünnet Rasûlullah’ın
getirdiği bütün
vahiy,
şeriat,
din,
rehberlik
ve ameldir.
Raşid halifelerin ameli de
bunların kapsamı içerisindedir.

35
Bu da bir önceki anlamdan daha kapsamlıdır.
Tabiînin büyüklerinden olan
Abdullah b. Ed-Deylemî şöyle demiştir:
“Bana ulaştığına göre
dinin gitmeye başlaması
sünneti terketmekle ortaya çıkar.”

36
Mekhûl de şöyle demektedir:
“Sünnet iki türlüdür.
Birincisi alınması farz, terki küfür olan sünnet,
diğeri alınması fazilet,
onu bırakıp başkasına yönelmek ise
günah olan sünnettir.”

37
Bu anlamı ile dinin usulünü (akaidini)
ve furûunu (diğer hükümlerini) kapsar.

38
c- Peygamber -Sallallahü aleyhi vesellem-’ın
Teşrî buyurduğu
yahut takrir ettiği
ve Dindeki Bid’at Karşıtı Anlamı ile Sünnet:

39
Sünnet, Rasûlullah’ın teşrî buyurduğu
ve dindeki bid’atler karşıtı anlamı ile
vârid olduğu gibi,
onun ikrar ettiği amel anlamına da gelir.
Yani ondan sonra değil de
onun döneminde ortaya konulan şey demek olur.

40
Çünkü ondan sonra
meydana çıkartılan şeye bid’at denilir.
Bu da Peygamber’ın:
41
“İşlerin en kötüleri ise
sonradan ortaya çıkartılan şeylerdir,
sonradan ortaya çıkartılan
herbir şey ise bir bid’attir.”
hadisinden alınmıştır.

42
Buharî ile Müslim’de de
Peygamber efendimizin şöyle
buyurduğu kaydedilmektedir:
“İşlerin en kötüleri sonradan ortaya çıkartılanlardır.”
Müslim’de şu fazlalık vardır:
“Ve her bid’at bir dalâlet ve sapıklıktır.”

43
Ali b. Ebi Tâlib da şöyle buyurmuştur:
“Hevâ, sünnete muhalefet edenin
kanaatine göre haktır.
İsterse bu uğurda boynu vurulsun.”

44
Selef sünneti Rasûlullah’ın
teşri buyurduğu şeyler hakkında
ve onun teşrî buyurmadığı şeyler
mukabilinde kullanmışlardır ki,
bunlar da bid’at ve muhdesât
Yani sonradan din adına ortaya konulan
şeyler diye bilinirler.

45
Şüphesiz ki sonradan ortaya konulan
herbir iş bir bid’attir,
her bir bid’at bir sapıklıktır ve sünnete aykırıdır.
Bu dinin esaslarına
ve kat’î naslarına dayanan
İslam’ın büyük bir kaidesidir.

46
Selefin “sünnet” lafzını
“bid’at”in karşıtı olarak kullanmaları pek çoktur.
Bunlara bazı örnekler:

47
Abdullah b. Mesud şöyle demiştir:
“Siz -sünnete- uyunuz.
Ayrıca bid’at ortaya koymaya kalkışmayınız.
Çünkü sünnet size yeter, bid’ate ihtiyaç bırakmaz.”
48
İbn Abbas şöyle demiştir:
“İnsanların bir bid’at ortaya koymadıkları,
bir sünneti öldürmedikleri,
bir yıl geçmiyor.
Nihayet bid’atler hayat buluyor,
sünnetler ölüyor.”

49
d- Nâfile Anlamı İle Sünnet:

Sünnet, nafile anlamında farzın karşıtı
ya da müstehab ile
eş anlamlı olarak da kullanılmıştır.
50
Ya da fukahânın ifade ettiği gibi:
“Peygamber ’dan farz
veya vacib kılmaksızın sabit olan
veya vacib olmayan şey” anlamında kullanılmıştır.

51
Efendimiz şöyle söylemiştir:
“Şüphesiz yüce Allah
size ramazan ayının orucunu farz kıldı.
Ben de size onda namaz kılmayı sünnet kıldım...”
52
e- Sünnet Bazan “İttiba: Tabi Olmak,
Uymak” Anlamı İle
Selefin İlim ve Ameldeki
Hali Hakkında Da Kullanılır:

53
Selef sünneti ashabın, tabiûnun,
ilk dönem müslümanlar cemaatinin
ve dinde kendilerine uyulan
hidayet önderlerinin
izledikleri yol hakkında da kullanırlar.

54
Rasûlullah’dan ilim, söz ve amel
gizli ve açık rehberliğine dair
nakledilmiş bulunan hüdâ sünnetlerine,
sırat-ı müstakime
ve apaçık hakka sımsıkı sarılıp,
ona tabi olmak demektir.

55
Bundan dolayı sünnete tabi olan hak ehline
“ehl-i sünnet ve’l-cemaat” adını verirlerdi.
Genel olarak selefin bütün sözlerinde
bu husus gayet açıkça görülmektedir.
56
Bunlardan bazıları:
Ebu Zerr -Radıyallahu Anh- dedi ki:
“Rasûlullah bizlere, bizi üç hususta
geri bırakmamanız için emir verdi:
Ma’rufu emredip,
münkerden alıkoymak
ve insanlara sünnetleri öğretmek.”

57
Ömer b. el-Hattab dedi ki:
“Gerçek şu ki yakında sizlerle
Kur’ân’ın müteşabihlerini ileri sürerek
tartışacak birtakım insanlar gelecektir.
Sizler sünnetlere sıkı sıkı yapışınız,
çünkü sünnet sahibleri
Allah’ın Kitabını daha iyi bilirler.”

58
Malik b. Miğvel dedi ki:
“Eğer bir kimse İslam
ve sünnetten başka bir isimle anılırsa
sen onu istediğin dine nisbet edebilirsin.”

59
el-Evzaî dedi ki:
“Beş şey vardır ki Peygamber’ın ashabı
onlardan ayrılmamışlardır:
Cemaate katılmak,
sünnete uymak,
mescidi imar etmek,
Kur’ân okumak
ve Allah yolunda cihad etmek...”

60
f- Usulu’d-Dîn (İnanç Esasları)
ve Akaid Meseleleri Hakkında Da
“Sünnet” Kullanılır:

61
Selefin “sünnet” terimini
itikadi meselelere dair yazdıkları eserlerden
bu husus açıkça anlaşılmaktadır.
Çünkü onlar bu hususlara
“sünnet” adını veriyorlardı.

62
Bazı örnekler:
1- İmam Ahmed’in yazdığı
itikadın birtakım
meselelerine dair
“es-Sünne” adlı eser.

63
2- İbn Ebi Âsım akideye dair
“Kitabu’s-Sünne” adlı eseri.
3- Ebu Bekr b. el-Esrem’in
“es-Sünne” adlı eseri.
64
4- Ebu Cafer et-Taberî ’nin akideye dair
bir cüz mahiyetinde olan
“Sarihu’s-Sünne” adlı eseri.
5- Muhammed b. Nasr el-Mervezî ’nin
akideye dair “es-Sünne” adlı eseri.

65
çağımıza Göre Sünnet Kavramı:
çağımızda “sünnet” kavramı
iki ayrı anlamda kullanılmektedir:

66
1- Araştırmacılara, öğretim kurumlarına,
araştırma merkezleri,
üniversiteler, kütüphaneler,
ilim öğrencilerine göre sünnet kavramı;
nebevî hadisi, onunla ilgili ilimleri kastederler.

67
2- Genel olarak sünnet kavramı:
Bununla da çoğunlukla amelî sünnetler,
şer’î emirler yahutta farzın dışında kalan
sünnet olan hükümleri kastederler.

68
teşvik edilen hususlar ile
farzın daha alt mertebesinde bulunan
şer’an yapılması istenen
işler hakkında kullanılır.
Daha önce açıklandığı gibi
şeriatte böyle bir anlayışın esası vardır.

69
Özetle: Şer’î bir terim olarak
sünnetin genel bir anlamı vardır.
O da Rasûlullah’ın getirmiş olduğu ilim,
amel ve hidayetin ifadesi olan din demektir.

70
Bir de bu kavramdan dallanıp budaklanan
birtakım kavramları da vardır.

71
Kur’ân-ı Kerim’in dışındaki
kaynak olan sünnet,
bid’ate muhalif meşrû’ anlamıyla sünnet,
dosdoğru ve sağlıklı inanç
ve usulu’d-din anlamıyla sünnet,

72
hadis anlamıyla sünnet,
nafile anlamıyla sünnet
ve buna benzer diğer anlamlar.
Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır
73

More Related Content

What's hot

Salavat ve Tekbir
Salavat ve TekbirSalavat ve Tekbir
Salavat ve TekbirAkifSamanci
 
Lise nefis terbiyesi
Lise nefis terbiyesiLise nefis terbiyesi
Lise nefis terbiyesiserizci
 
Ilkokul kelime i sehadet (2)
Ilkokul kelime i sehadet (2)Ilkokul kelime i sehadet (2)
Ilkokul kelime i sehadet (2)serizci
 
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının ÖnemiRamazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının ÖnemiAkifSamanci
 
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!guestd1cbe2
 
Guzel ahlak 14 18 yas
Guzel ahlak 14 18 yasGuzel ahlak 14 18 yas
Guzel ahlak 14 18 yasserizci
 
İhlası Öldüren Zehir
İhlası Öldüren Zehirİhlası Öldüren Zehir
İhlası Öldüren ZehirSinanKl9
 
Riyazüs Salihin Hadis Kitabı
Riyazüs Salihin Hadis KitabıRiyazüs Salihin Hadis Kitabı
Riyazüs Salihin Hadis KitabıMuhammed Gen Tr
 
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat Koçyiğit
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat KoçyiğitSünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat Koçyiğit
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat KoçyiğitRIHLE Uzaktan Eğitim Merkezi
 

What's hot (20)

Salavat ve Tekbir
Salavat ve TekbirSalavat ve Tekbir
Salavat ve Tekbir
 
Dua
DuaDua
Dua
 
Lise nefis terbiyesi
Lise nefis terbiyesiLise nefis terbiyesi
Lise nefis terbiyesi
 
Ilkokul kelime i sehadet (2)
Ilkokul kelime i sehadet (2)Ilkokul kelime i sehadet (2)
Ilkokul kelime i sehadet (2)
 
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının ÖnemiRamazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının Önemi
 
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!
SüNnete GöRe Hareket Etmek Vacip, Onu Inkar KüFüRdüR!
 
25. kadr suresi
25. kadr suresi25. kadr suresi
25. kadr suresi
 
Peygamberimiz
PeygamberimizPeygamberimiz
Peygamberimiz
 
24. abese suresi
24. abese suresi24. abese suresi
24. abese suresi
 
Kul Hakkı
Kul Hakkı Kul Hakkı
Kul Hakkı
 
Guzel ahlak 14 18 yas
Guzel ahlak 14 18 yasGuzel ahlak 14 18 yas
Guzel ahlak 14 18 yas
 
Araf 51 ..
Araf 51   ..Araf 51   ..
Araf 51 ..
 
İhlası Öldüren Zehir
İhlası Öldüren Zehirİhlası Öldüren Zehir
İhlası Öldüren Zehir
 
Sahih-i Buhari Hadis kitabı oku
Sahih-i Buhari Hadis kitabı okuSahih-i Buhari Hadis kitabı oku
Sahih-i Buhari Hadis kitabı oku
 
Ihsan
IhsanIhsan
Ihsan
 
Riyazüs Salihin Hadis Kitabı
Riyazüs Salihin Hadis KitabıRiyazüs Salihin Hadis Kitabı
Riyazüs Salihin Hadis Kitabı
 
Peygamberi̇mi̇z
Peygamberi̇mi̇zPeygamberi̇mi̇z
Peygamberi̇mi̇z
 
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat Koçyiğit
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat KoçyiğitSünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat Koçyiğit
Sünnetin Lügat ve Istılah Manâsı - Talat Koçyiğit
 
İbadet Nedir?
İbadet Nedir?İbadet Nedir?
İbadet Nedir?
 
Kur'an'ı Anlamak
Kur'an'ı AnlamakKur'an'ı Anlamak
Kur'an'ı Anlamak
 

Viewers also liked

Turklerde ve islamda kadin
Turklerde ve islamda kadinTurklerde ve islamda kadin
Turklerde ve islamda kadintimaroglan
 
İslam Penceresinden Kadın ve Erkek
İslam Penceresinden Kadın ve Erkekİslam Penceresinden Kadın ve Erkek
İslam Penceresinden Kadın ve Erkeknurmuhammedsite
 
Doğu Türkistan
Doğu TürkistanDoğu Türkistan
Doğu Türkistanasajs12
 

Viewers also liked (6)

SüNnet Nedir
SüNnet NedirSüNnet Nedir
SüNnet Nedir
 
Turklerde ve islamda kadin
Turklerde ve islamda kadinTurklerde ve islamda kadin
Turklerde ve islamda kadin
 
İslam Penceresinden Kadın ve Erkek
İslam Penceresinden Kadın ve Erkekİslam Penceresinden Kadın ve Erkek
İslam Penceresinden Kadın ve Erkek
 
Doğu Türkistan
Doğu TürkistanDoğu Türkistan
Doğu Türkistan
 
İSLAMDA KADIN ROLU-2
İSLAMDA KADIN ROLU-2İSLAMDA KADIN ROLU-2
İSLAMDA KADIN ROLU-2
 
Kadın ve ilim
Kadın ve ilimKadın ve ilim
Kadın ve ilim
 

Similar to Sünnet

Ali imran 95 125 TEFSİR
Ali imran 95 125 TEFSİRAli imran 95 125 TEFSİR
Ali imran 95 125 TEFSİRSalih Selman
 
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki Sünnet
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki SünnetEbubekir Sifil - Kur'an'daki Sünnet
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki SünnetEbubekir Sifil
 
Yasin suresi tefsiri
Yasin suresi tefsiriYasin suresi tefsiri
Yasin suresi tefsiriYasin Suresi
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiserizci
 
Islamda Mezhep M.Sultan Masumi
Islamda Mezhep M.Sultan MasumiIslamda Mezhep M.Sultan Masumi
Islamda Mezhep M.Sultan Masumiguestd1cbe2
 
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifile-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir SifilSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİ
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİKALP VE BEDEN TEMİZLİĞİ
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİnurmuhammedsite
 
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre ! İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre !  İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre !  İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre ! İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !PoetGokhanEr
 
Al-i imran 67-100 TEFSİR
Al-i imran 67-100 TEFSİRAl-i imran 67-100 TEFSİR
Al-i imran 67-100 TEFSİRSalih Selman
 

Similar to Sünnet (20)

Sünnetin Önemi
Sünnetin ÖnemiSünnetin Önemi
Sünnetin Önemi
 
Ali imran 95 125 TEFSİR
Ali imran 95 125 TEFSİRAli imran 95 125 TEFSİR
Ali imran 95 125 TEFSİR
 
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki Sünnet
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki SünnetEbubekir Sifil - Kur'an'daki Sünnet
Ebubekir Sifil - Kur'an'daki Sünnet
 
23. necm suresi
23. necm suresi23. necm suresi
23. necm suresi
 
18. kâfirun suresi
18. kâfirun suresi18. kâfirun suresi
18. kâfirun suresi
 
11. duha suresi
11. duha suresi11. duha suresi
11. duha suresi
 
Yasin suresi tefsiri
Yasin suresi tefsiriYasin suresi tefsiri
Yasin suresi tefsiri
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
 
40 Hadis
40 Hadis40 Hadis
40 Hadis
 
Islamda Mezhep M.Sultan Masumi
Islamda Mezhep M.Sultan MasumiIslamda Mezhep M.Sultan Masumi
Islamda Mezhep M.Sultan Masumi
 
Hadis ve Sünnet
Hadis ve SünnetHadis ve Sünnet
Hadis ve Sünnet
 
64. duhan suresi
64. duhan suresi64. duhan suresi
64. duhan suresi
 
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifile-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
e-Mülâkât V: Mezhebler, Ehl-i Sünnet ve Mealcilik Üzerine - Ebubekir Sifil
 
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİ
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİKALP VE BEDEN TEMİZLİĞİ
KALP VE BEDEN TEMİZLİĞİ
 
1. alak suresi
1. alak suresi1. alak suresi
1. alak suresi
 
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre ! İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre !  İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre !  İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !
Mü'minlere Nizamı İlahiden Bir Katre ! İnkârcılara Allah Kelamı ile Uyarı !
 
Al-i imran 67-100 TEFSİR
Al-i imran 67-100 TEFSİRAl-i imran 67-100 TEFSİR
Al-i imran 67-100 TEFSİR
 
5.fatiha suresi
5.fatiha suresi5.fatiha suresi
5.fatiha suresi
 
İmam Buhari
İmam Buhariİmam Buhari
İmam Buhari
 
44.meryem suresi
44.meryem suresi44.meryem suresi
44.meryem suresi
 

More from nurmuhammedsite (20)

Hak yolundan sapma nedenleri
Hak yolundan sapma nedenleriHak yolundan sapma nedenleri
Hak yolundan sapma nedenleri
 
NEFİS TERBİYESİ
NEFİS TERBİYESİNEFİS TERBİYESİ
NEFİS TERBİYESİ
 
ZAFERİN ANAHTARI
ZAFERİN ANAHTARIZAFERİN ANAHTARI
ZAFERİN ANAHTARI
 
Dosdoğru Ol
Dosdoğru OlDosdoğru Ol
Dosdoğru Ol
 
Söze mi Amele mi
Söze mi Amele miSöze mi Amele mi
Söze mi Amele mi
 
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜİHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
 
İŞKENCE
İŞKENCEİŞKENCE
İŞKENCE
 
Başarı
BaşarıBaşarı
Başarı
 
Zulüm
ZulümZulüm
Zulüm
 
ÜMMET BİLİNCİ
ÜMMET BİLİNCİÜMMET BİLİNCİ
ÜMMET BİLİNCİ
 
İhanet
İhanetİhanet
İhanet
 
SÂLİH AMEL
SÂLİH AMELSÂLİH AMEL
SÂLİH AMEL
 
Ama Onlar İnanmamışlar
Ama Onlar İnanmamışlarAma Onlar İnanmamışlar
Ama Onlar İnanmamışlar
 
Dinlerini Parça Parça Edenler
Dinlerini Parça Parça EdenlerDinlerini Parça Parça Edenler
Dinlerini Parça Parça Edenler
 
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİMÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
MÜSLÜMANIN ÜZERİNDEKİ
 
En hayırlı ümmetsiniz
En hayırlı ümmetsinizEn hayırlı ümmetsiniz
En hayırlı ümmetsiniz
 
AYDIN YOL
AYDIN YOLAYDIN YOL
AYDIN YOL
 
RAMAZANI KARŞILARKEN
RAMAZANI KARŞILARKENRAMAZANI KARŞILARKEN
RAMAZANI KARŞILARKEN
 
Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın
Dünya hayatı sakın sizi aldatmasınDünya hayatı sakın sizi aldatmasın
Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın
 
KELİME-İ TEVHİDİN HAKKI
KELİME-İ TEVHİDİN HAKKIKELİME-İ TEVHİDİN HAKKI
KELİME-İ TEVHİDİN HAKKI
 

Sünnet

  • 3. 1- Kur’ân-ı Kerim’de “sünnet” lafzı yol, sîret, geçmişlerin izledikleri yol anlamında kullanılmıştır. 3
  • 4. Bu yol kimi zaman övülen bir yol olabilir, bu da hak ve hidayet yoludur. ” (en-Nisa, 4/26) 4
  • 5. Bu yol kimi zaman övülen bir yol olabilir, bu da hak ve hidayet yoludur. ”Allah size açıkça bildirmek, sizi sizden öncekilerin sünnetlerine iletmek... ister.” (en-Nisa, 4/26) 5
  • 6. 2- “Sünen” lafzı geçmiş ümmetlerin karşı karşıya kaldığı defalarca tekrarlanan hadiseler ve olaylar anlamında da kullanılmıştır. 6
  • 7. Yüce Allah’ın şu buyruğunda bu anlamdadır: “ 7
  • 8. Yüce Allah’ın şu buyruğunda bu anlamdadır: “Sizden önce birçok sünnetler gelip geçmiştir. Onun için yeryüzünde gezin dolaşın da yalanlayanların sonları nice oldu görün.” (Âl-i İmrân, 3/137) 8
  • 9. 3- “Sünnetullah” lafzı O’nun hükmü asla geri kalmayan, değişmez kazası anlamında da kullanılmıştır. 9
  • 10. Yüce Allah’ın şu buyrukları bu türdendir: ” .” (el-Ahzâb, 33/62) 10
  • 11. Yüce Allah’ın şu buyrukları bu türdendir: ”Bu daha önce geçenler hakkında Allah’ın sünnetidir. Sen Allah’ın sünnetinde asla bir değiştirme bulamazsın.” (el-Ahzâb, 33/62) 11
  • 12. “Sünnetullah: Allah’ın sünneti” bazan yerilen bir işe karşılık Allah’ın cezası anlamında kullanılmıştır. Bu da onun peygamberlerine karşı gelip, sapıklık ve batıl içerisinde kalmaya devam eden ümmetlerin helak edilmesi demektir. 12
  • 13. Yüce Allah’ın şu buyruğu bu kabildendir: ” .” (el-Enfal, 8/38) 13
  • 14. Yüce Allah’ın şu buyruğu bu kabildendir: ”Eğer (şirke) dönerlerse, kendilerinden öncekilerin sünneti muhakkak devam etmiş olur.” (el-Enfal, 8/38) 14
  • 15. 4- Kur’ân-ı Kerim’de İbrahim (a.s)’ın yaptığı şu dua birkaç defa tekrarlanmış bulunmaktadır: 15
  • 17. ”Rabbimiz onların arasından kendilerinden onlara âyetlerini okuyan, onlara kitabı ve hikmeti öğreten... bir peygamber gönder .” (el-Bakara, 2/139) 17
  • 18. O halde burada sözü edilen “kitab” Kur’ân-ı Kerimdir. “Hikmet” ise sünnettir. Aynı zamanda hikmet ile nitelendirilen sünnet, burada Efendimizin hidayeti, sözü, fiili ve sîyreti anlamındadır. 18
  • 19. Sünnette Yani Hz. Peygamberin Hadisinde “Sünnet”in Anlamlarından Bazıları Ve Ashab İle Selefe göre Sünnet Anlamı: 19
  • 20. a- Kur’ân-ı Kerim’den Sonraki kaynak olarak Sünnet: Kur’ân-ı Kerim’de yüce Allah’ın şu buyruğunda bu anlamda kullanılmıştır: “ ,.” (el-Ahzab, 33/34) 20
  • 21. “Evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın.” (el-Ahzab, 33/34) 21
  • 22. Malik’in belirttiğine göre kendisine Rasûlullah’ın şöyle buyurduğu ulaşmıştır: 22
  • 23. “Ben aranızda iki şey bırakıyorum. O ikisine sımsıkı sarıldığınız sürece asla sapmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Rasûlünün Sünneti.” 23
  • 24. Muaz b. Cebel -Radıyallahu Anh-’ın rivayet ettiği hadiste belirtildiğine göre de Peygamber -Sallallahü aleyhi vesellemkendinizi Yemen’e gönderdiğinde şöyle sormuş: 24
  • 25. “Sana hüküm vermek üzere bir husus arzedildiğinde nasıl hükmedeceksin?” Muaz: “Allah’ın kitabı ile hükmederim” deyince, 25
  • 26. Peygamber: “Eğer Allah’ın kitabında olmazsa?” diye sorunca, Muaz: “O halde Rasûlulla’ın sünneti ile hükmederim” demiştir. 26
  • 27. Burada Muaz sünneti Kur’ân-ı Kerim’den ayrı bir kaynak olarak söz konusu etmiş, Rasûlullah da onun bu ayırımını reddetmemiştir. 27
  • 28. b- Peygamber’ın İlmi, Ameli, Rehberliği ve Mutlak Olarak Onun Getirdiği Herşey Demektir: 28
  • 29. Hadis-i şerifte “sünnet”in, Peygamber’ın rehberliği ve yaptıkları hakkında çokça kullanıldığı görülmektedir. 29
  • 30. Peygamber’dan sahih olarak rivayet edilen Abdullah b. Amr ’dan gelen şu hadis bunlardan birisidir. 30
  • 31. Sünnet Peygamber’dan rivayet edilen söz, fiil, takrir, yaşayış, şeriat ve Kur’ân-ı Kerim ile, sünnetin getirdiği din ile ilgili olarak gelen bütün rivayetler anlamında da kullanılabilir. 31
  • 32. Peygamber’ın el-İrbad b. Sâriye’nin rivayet ettiği hadisteki şu sözlerinde bu anlamda kullanılmıştır: 32
  • 33. “... Allah’tan korkun ve meşru müslüman yöneticilere dinleyip, itaat etmeye bakın. Gerçek şu ki aranızdan uzun ömür yaşayacak olanlar çokça ayrılıklar göreceklerdir. 33
  • 34. O vakit siz benim sünnetime ve raşid halifelerin sünnetine sımsıkı yapışmaya bakınız. Bu sünnete azı dişlerinizle yapışınız.” 34
  • 35. Buradaki sünnet Rasûlullah’ın getirdiği bütün vahiy, şeriat, din, rehberlik ve ameldir. Raşid halifelerin ameli de bunların kapsamı içerisindedir. 35
  • 36. Bu da bir önceki anlamdan daha kapsamlıdır. Tabiînin büyüklerinden olan Abdullah b. Ed-Deylemî şöyle demiştir: “Bana ulaştığına göre dinin gitmeye başlaması sünneti terketmekle ortaya çıkar.” 36
  • 37. Mekhûl de şöyle demektedir: “Sünnet iki türlüdür. Birincisi alınması farz, terki küfür olan sünnet, diğeri alınması fazilet, onu bırakıp başkasına yönelmek ise günah olan sünnettir.” 37
  • 38. Bu anlamı ile dinin usulünü (akaidini) ve furûunu (diğer hükümlerini) kapsar. 38
  • 39. c- Peygamber -Sallallahü aleyhi vesellem-’ın Teşrî buyurduğu yahut takrir ettiği ve Dindeki Bid’at Karşıtı Anlamı ile Sünnet: 39
  • 40. Sünnet, Rasûlullah’ın teşrî buyurduğu ve dindeki bid’atler karşıtı anlamı ile vârid olduğu gibi, onun ikrar ettiği amel anlamına da gelir. Yani ondan sonra değil de onun döneminde ortaya konulan şey demek olur. 40
  • 41. Çünkü ondan sonra meydana çıkartılan şeye bid’at denilir. Bu da Peygamber’ın: 41
  • 42. “İşlerin en kötüleri ise sonradan ortaya çıkartılan şeylerdir, sonradan ortaya çıkartılan herbir şey ise bir bid’attir.” hadisinden alınmıştır. 42
  • 43. Buharî ile Müslim’de de Peygamber efendimizin şöyle buyurduğu kaydedilmektedir: “İşlerin en kötüleri sonradan ortaya çıkartılanlardır.” Müslim’de şu fazlalık vardır: “Ve her bid’at bir dalâlet ve sapıklıktır.” 43
  • 44. Ali b. Ebi Tâlib da şöyle buyurmuştur: “Hevâ, sünnete muhalefet edenin kanaatine göre haktır. İsterse bu uğurda boynu vurulsun.” 44
  • 45. Selef sünneti Rasûlullah’ın teşri buyurduğu şeyler hakkında ve onun teşrî buyurmadığı şeyler mukabilinde kullanmışlardır ki, bunlar da bid’at ve muhdesât Yani sonradan din adına ortaya konulan şeyler diye bilinirler. 45
  • 46. Şüphesiz ki sonradan ortaya konulan herbir iş bir bid’attir, her bir bid’at bir sapıklıktır ve sünnete aykırıdır. Bu dinin esaslarına ve kat’î naslarına dayanan İslam’ın büyük bir kaidesidir. 46
  • 47. Selefin “sünnet” lafzını “bid’at”in karşıtı olarak kullanmaları pek çoktur. Bunlara bazı örnekler: 47
  • 48. Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: “Siz -sünnete- uyunuz. Ayrıca bid’at ortaya koymaya kalkışmayınız. Çünkü sünnet size yeter, bid’ate ihtiyaç bırakmaz.” 48
  • 49. İbn Abbas şöyle demiştir: “İnsanların bir bid’at ortaya koymadıkları, bir sünneti öldürmedikleri, bir yıl geçmiyor. Nihayet bid’atler hayat buluyor, sünnetler ölüyor.” 49
  • 50. d- Nâfile Anlamı İle Sünnet: Sünnet, nafile anlamında farzın karşıtı ya da müstehab ile eş anlamlı olarak da kullanılmıştır. 50
  • 51. Ya da fukahânın ifade ettiği gibi: “Peygamber ’dan farz veya vacib kılmaksızın sabit olan veya vacib olmayan şey” anlamında kullanılmıştır. 51
  • 52. Efendimiz şöyle söylemiştir: “Şüphesiz yüce Allah size ramazan ayının orucunu farz kıldı. Ben de size onda namaz kılmayı sünnet kıldım...” 52
  • 53. e- Sünnet Bazan “İttiba: Tabi Olmak, Uymak” Anlamı İle Selefin İlim ve Ameldeki Hali Hakkında Da Kullanılır: 53
  • 54. Selef sünneti ashabın, tabiûnun, ilk dönem müslümanlar cemaatinin ve dinde kendilerine uyulan hidayet önderlerinin izledikleri yol hakkında da kullanırlar. 54
  • 55. Rasûlullah’dan ilim, söz ve amel gizli ve açık rehberliğine dair nakledilmiş bulunan hüdâ sünnetlerine, sırat-ı müstakime ve apaçık hakka sımsıkı sarılıp, ona tabi olmak demektir. 55
  • 56. Bundan dolayı sünnete tabi olan hak ehline “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” adını verirlerdi. Genel olarak selefin bütün sözlerinde bu husus gayet açıkça görülmektedir. 56
  • 57. Bunlardan bazıları: Ebu Zerr -Radıyallahu Anh- dedi ki: “Rasûlullah bizlere, bizi üç hususta geri bırakmamanız için emir verdi: Ma’rufu emredip, münkerden alıkoymak ve insanlara sünnetleri öğretmek.” 57
  • 58. Ömer b. el-Hattab dedi ki: “Gerçek şu ki yakında sizlerle Kur’ân’ın müteşabihlerini ileri sürerek tartışacak birtakım insanlar gelecektir. Sizler sünnetlere sıkı sıkı yapışınız, çünkü sünnet sahibleri Allah’ın Kitabını daha iyi bilirler.” 58
  • 59. Malik b. Miğvel dedi ki: “Eğer bir kimse İslam ve sünnetten başka bir isimle anılırsa sen onu istediğin dine nisbet edebilirsin.” 59
  • 60. el-Evzaî dedi ki: “Beş şey vardır ki Peygamber’ın ashabı onlardan ayrılmamışlardır: Cemaate katılmak, sünnete uymak, mescidi imar etmek, Kur’ân okumak ve Allah yolunda cihad etmek...” 60
  • 61. f- Usulu’d-Dîn (İnanç Esasları) ve Akaid Meseleleri Hakkında Da “Sünnet” Kullanılır: 61
  • 62. Selefin “sünnet” terimini itikadi meselelere dair yazdıkları eserlerden bu husus açıkça anlaşılmaktadır. Çünkü onlar bu hususlara “sünnet” adını veriyorlardı. 62
  • 63. Bazı örnekler: 1- İmam Ahmed’in yazdığı itikadın birtakım meselelerine dair “es-Sünne” adlı eser. 63
  • 64. 2- İbn Ebi Âsım akideye dair “Kitabu’s-Sünne” adlı eseri. 3- Ebu Bekr b. el-Esrem’in “es-Sünne” adlı eseri. 64
  • 65. 4- Ebu Cafer et-Taberî ’nin akideye dair bir cüz mahiyetinde olan “Sarihu’s-Sünne” adlı eseri. 5- Muhammed b. Nasr el-Mervezî ’nin akideye dair “es-Sünne” adlı eseri. 65
  • 66. çağımıza Göre Sünnet Kavramı: çağımızda “sünnet” kavramı iki ayrı anlamda kullanılmektedir: 66
  • 67. 1- Araştırmacılara, öğretim kurumlarına, araştırma merkezleri, üniversiteler, kütüphaneler, ilim öğrencilerine göre sünnet kavramı; nebevî hadisi, onunla ilgili ilimleri kastederler. 67
  • 68. 2- Genel olarak sünnet kavramı: Bununla da çoğunlukla amelî sünnetler, şer’î emirler yahutta farzın dışında kalan sünnet olan hükümleri kastederler. 68
  • 69. teşvik edilen hususlar ile farzın daha alt mertebesinde bulunan şer’an yapılması istenen işler hakkında kullanılır. Daha önce açıklandığı gibi şeriatte böyle bir anlayışın esası vardır. 69
  • 70. Özetle: Şer’î bir terim olarak sünnetin genel bir anlamı vardır. O da Rasûlullah’ın getirmiş olduğu ilim, amel ve hidayetin ifadesi olan din demektir. 70
  • 71. Bir de bu kavramdan dallanıp budaklanan birtakım kavramları da vardır. 71
  • 72. Kur’ân-ı Kerim’in dışındaki kaynak olan sünnet, bid’ate muhalif meşrû’ anlamıyla sünnet, dosdoğru ve sağlıklı inanç ve usulu’d-din anlamıyla sünnet, 72
  • 73. hadis anlamıyla sünnet, nafile anlamıyla sünnet ve buna benzer diğer anlamlar. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır 73