2. KUR’AN’I ANLAMAK
A. İLGİLİ AYETLER:
“Andolsun ki biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık.
Hani düşünüp öğüt alan (yok mu)?”
(Kamer / 17)
B. İLGİLİ HADİS:
“Her kim Kur’an’ı Okur onu anlayarak ezberler ve helalini helal
haramını haram kabul ederse Allah bu Kuran sebebiyle onun
cennete koyar.”
(Tirmizi, Fezailu’l-Kur’an 13)
3. C. KUR’AN’I ANLAMAK:
a.Kur’an Nedir?
Kur’an kelimesi Arapçada “okunan” manasına gelmektedir.
Kavram olarak Kur’an’ı şu şekilde etraflıca tarif edebiliriz:
Allah tarafından değişik vahiy şekilleriyle peygamberimize indirilen,
Fatiha’dan başlayıp Nas suresinin sonuna kadar 114 sure ve 6236
ayet olarak Ramazan ayının Kadir gecesinde inmeye başlamış ve 23
yılda tamamlanmış, mushafın iki kapağı arasına yazılmış,
Tevatürle (kendilerinin yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayan
bir topluluk tarafından) nakledilen,
Okunması, yüzüne bakılması ibadet olan,
Geçmişin ve geleceğin bütün ilimleri içinde olan,
Kendisine has birçok özellikler taşıyan ve benzeri yapılması
konusunda bugüne kadar aciz bırakan ve sonrada bırakacak olan,
Peygamberi, cinleri, ve bütün insanları muhatap alan Arapça
mucizevi ayetler bütünüdür.
“Allah’ı tanımak Kur’an-ı Kerim’i tanımakla olur. Kur’an’ı tanımak ise
lafzını okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur.” Hasan
Tahsin Feyizli
“Kur’an’ı Kerim’i gereği gibi okumak için dil, akıl ve kalp işbirliği
içerisinde olmalı; dil okumalı, akıl tercüme etmeli, kalp ise ders
almalıdır.” İmam Gazali
“Kur’an’ın anlamıyla buluşmak demek Kur’an’ın sahibi olan Allah ile
buluşmak demektir.
Kur’an insanlara, inananlara, akıllılara, düşünenlere; O’nu gereği
gibi okuyup anlayarak mesajları üzerinde düşünmek, zihinlerimizi ve
gönüllerimizi onunla arındırmak, emirlerine uymak, yasaklarından
uzaklaşmak, kısaca “Allah’a hakkıyla kul olabilmek” için gönderildi.
4. Muhammed suresi 24. ayette; Onlar Kur’an(ın söyledikleri)
üzerinde düşünmezler mi? Yoksa kalple(rinin) üzerinde kilitler mi
var? Buyruluyor.
Kur’an’sız hayat, Allah’tan uzak bir hayat demektir. Kur’an’ı
okumak, yalnız yüzünden veya ses gösterisi şeklinde okumak
değil; onu anlamak, üzerinde düşünmek ve yaşamak demektir.
Sorumluluktan kurtaran da budur. Meyveler yalnız kabuğu yemek
için değildir. Bundan dolayı Kur’an’ı okuyup üzerinde tefekkür
etmeyenleri Allah Teala kınamakta ve sebeple de büyük
sorumluluk yüklemektedir.” Feyzu’l-Furkan
Kur’an-ı Kerim’in ilk emri “oku”dur. Bizler yakınlarımıza bir kitabı
okuması için verirken “onu anla” deme ihtiyacı hissetmeyiz.
“Okumanın” içinde “anlamak” vardır zaten.
Rabbimiz ilk inen bu özel ayette “Oku, Yaradan Rabbinin adıyla
oku” buyuruyor.
Her neyi okursak her şeyi Allah için okuma emridir bu emir.
“İçinde, ademoğluna, yaradılış gayesine en uygun nasıl yaşayarak
ulaşacağını tarif eden en mükemmel “Kullanım Kılavuzu”,
“Kullanım El Kitabı”, ingilizce anlatımıyla “User Manual” Kurân-ı
Kerim’dir.
Nasıl bugünkü teknolojinin en son ürünleri olan, dijital ve
elektronik cihazların ambalajları içerisinde o ürünün, en verimli
kullanımını tüm detaylarıyla tarif etmek için, kullanım kitapçıkları
bulunuyorsa, biz de tüm insanlara, Amerikalı'ya, Çinli’ye, Japon’a,
Afrikalı’ya, Rus’a, İngiliz’e, Türk’e, önceki kullanım kılavuzlarını
tahrif ederek kendi nesillerine ihanet edenlere, kılavuzları getiren
elçilere kasd edip öldürenlerin torunlarına, kendisini arayan
kaybolmuşlara, Allah’ın hidayet dilediklerine, bu “İnsan Kullanım
El Kitabı’nı” edinmelerini ve okumalarını sağlamalıyız.” Muharrem
Nureddin Coşan
5. Lütfen, her türlü ön yargıdan uzak, temiz, duru, dingin bir kalp ile
Kur'an-ı Kerim'i idrak edecek şekilde okuyunuz. Muharrem
Nureddin Coşan
Kur’an, inanma ihtiyacımızı doğru olarak karşılayan, ahlakımızı
güzelleştiren, ibadetlerimizi değerli kılan, usulüne uygun ve bilinçli
bir şekilde yerine getirmemizi sağlayan, sosyal ilişkilerimizi sağlıklı
yürütmemizi öğreten bir rehberdir. Kısaca Kur’an’ın insan hayatını
anlamlandırabilmesi için önerisi şudur:
Oku, düşün, anla, yaşa ve anlat.
D. HİKAYE:
Tabiîn'in büyüklerinden olan hadis ve fıkıh âlimi Meymun bin
Mihran hazretlerinin akıllı, ilim sahibi bir kölesi (hizmetçi) vardı. Bir
gün sofraya yemek getirirken ayağı kaydı, çorbayı Meynun’un
üstüne döktü. Meymun, çok öfkelendi. Fakat hizmetçi kendisine
şöyle dedi:
- Benim kıymetli efendim, Allahın, “Öfkelenince öfkelerini
yutanlar...” ayeti ile amel et!
Hizmetçinin bu hatırlatması karşısında, Meymun, “Onunla amel
ettim” dedi ve öfkesini yendi.
Fakat hizmetçi hemen peşinden, "Âyetin ondan sonraki, 'İnsanları
affedenler...' kısmıyla da amel etmelisin!" dedi.
Bunun üzerine, “Onunla da amel ettim” diyerek, affettiğini bildirdi.
Hizmetçi bu sefer de, daha sonraki, “Allah iyilik edenleri
sever” kısmıyla da amel etmesini söyleyerek, efendisinin, ayrıca
kendisine bir de iyilik yapmasını istedi.
Meymun onu da yaptı ve kölesine dedi ki:
- Sana iyilik de ettim. Haydi, bundan böyle Allah rızası için hürsün,
serbestsin!
6. F. İZLENTİ / ÇİZGİ FİLM:
Okuduk mu?
https://youtu.be/6I3pXW8BfZY
Elham bu
https://youtu.be/7FKOSWSgWTk
G. KISACA;
-Kur’an’ı öyargıdan uzak dingin bir kalp ile oku.
-Kendini ayetlerin muhatabı olarak gör ve kıyasla.
-Kıyasladıktan sonra kendini olumlu yönde değiştir.
-El kitabı olarak daima yanında bulundur. Oku, anla, yaşa ve yaşat.
-Allah’ın mesajı bütün insanlara yönelik olduğu için bütün insanların
anlamasını sağla.
H. SORULAR:
1.) Kur’an’ı daha iyi anlamaya yönelik neler yapabiliriz?
-(arapça öğrenmek ya da Kur’an’ı anlamaya yetecek kadar bilgi
veren spesifik kitaplardan edinmek, her gün için en az 3 ayet
okumak gibi hedefler koyup “zinciri kırma” tarzı etkinlikler yapmak
vs…)
2.) Çok sevdiğiniz bir ya da bir arkadaşınız size Japonca gibi
bilmediğiniz dilde bir dilde mesaj atsa anlamak için çabalamaz
mısınız? O halde sevgili Rabbimizin kelamını da anlamak için
çabalamamız gerekmez mi?
İlgili Sohbet
https://www.youtube.com/watch?v=LzCB-DI2KOc