3. Dinlerini parça parça edip
guruplara ayrılanlar var ya,
senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur.
Onların işi ancak Allah'a kalmıştır.
Sonra Allah onlara
yaptıklarını bildirecektir. EN'ÂM 159.
3
4. Dinlerini parçalayanlar.
Yâni işlerine geldiği zaman dine uyarlar
işlerine gelmediği zaman uymazlar.
Namazı kılarlar ama
hiç sıkıntı duymadan haram yerler.
4
5. Camide Cami cemaatine katılırlar
ama cami dışında
Allah’a karşı gelenlere katılırlar.
5
6. İşte ey peygamberim
senin böyle kimselerle
Yâni dinin edebiyatını yapanlarla
bir ilgin, ilişkin yoktur.
6
7. Kimileri de farklı bir biçimde
parçaladılar dini.
bu dünya işi,
bu âhiret işi dediler.
Bu dünya işi,
buna din karışmaz.
7
8. Din ayrı, dünya ayrıdır dediler.
Hayatta hiçbir etkinliği olmayan,
vicdanlara hapsedilmiş
bir din kabul ettiler.
8
9. Halbuki şunu kesinlikle
ifade edelim ki,
din ayrı, dünya ayrı değildir.
Din bir hayat programıdır.
Din dünyada yaşanmak için gelmiştir.
9
10. Biz Müslümanlar olarak
Dinimiz parçalamadan
bir bütün yaşamak yaşamak zorundayız.
Yoksa Yahudilerden farkımız kalmaz.
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
10
16. din imanla amelin birlikteliğidir.
Ne amelsiz bir iman,
ne de imansız bir amel din değildir
16
17. Evet Rabbimiz âyetinde
bunu reddettiği halde
bugün maalesef Müslümanlar
aralarındaki ufak tefek metot
ayrılıklarını sanki dinde
temel ayrılıklarmış gibi görerek
kendilerini parça parça yaptılar.
17
18. Birbirlerini tekfir edecek
noktaya geldiler.
Birbirlerini yemeye çalışırlarken
maalesef Müslümanlar kâfirler
karşısında güçsüz bir duruma
düşmüşlerdir.
18
19. Allah’ın Resulü de bildiğiniz
hadisi şeriflerinde
bu hususu anlatırken,
yahudi ve hıristiyanlar
71,72 fırkaya ayrılmışlar,
19
20. Bu ümmet de 73 fırkaya ayrılacak
ve bunlardan sadece
bir tanesi cennete gidecektir
buyuruyordu.
Bu fırkalardan sadece
bir tanesinin kurtulacağını
haber veriyordu Allah’ın Resulü.
20
21. Onlar kimlerdir ey Allah’ın Resulü?
şeklindeki soruya da:
Onlar benim ve ashabımın
yolundan gidenlerdir buyuruyordu.
Evet cennetlik olanlar kitap
ve sünnetin yolunu takip edenlerdir.
Rasulullah ve ashabının yolunu
takip edenlerdir.
21
22. Ey Müslümanlar!
Eğer sizler aranızdaki
bu çekişmeleri bir tarafa bırakır,
Allah’ın kitabını ve
Resulünün sünnetini tanımaya
ve onların istediği bir hayat
yaşamaya çalışırsanız
o zaman eb büyük iyilik
Yapmış olursunuz.
22
25. Kim bir iyilik yaparsa,
ona on katı vardır.
Kim de bir kötülük yaparsa,
sadece o kötülüğün misliyle
cezalandırılır ve onlara
zulmedilmez. En’am 160
25
26. Öyleyse falanlar iyidir,
filanlar kötüdür diyerek
insanların muhasebeleriyle
meşgul olmaktansa
kendi kendimizi
sorgulamaya çalışmalıyız.
26
27. Her zaman şöyle demek zorundayız:
Müslümanlar iyidir.
Müslümanlar iyi insan
olmak zorundadırlar.
Yeryüzünde Müslümanlardan
daha iyi ve daha hayırlı
bir varlık yoktur.
27
28. Her ne kadar da şu anda
yeryüzünde Müslümanlar
kendilerini Rablerinin kitabından,
peygamberlerinin sünnetinden
kötü bir hayat yaşamak zorunda
bırakılmışlarsa da
yine de onlar yeryüzünün
en iyi varlıklarıdır.
28
29. Biz Müslümanlar iyi olmak zorundayız.
Biz Müslümanlar düzelmek zorundayız
diyelim ve kendimizi düzelmek için,
çevremizdeki Müslüman kardeşlerimizi
düzeltmek için elimizden ne geliyorsa
yapmaya çalışalım.
29
30. Bu konuda gecemizi gündüzümüze
katarak bir çabanın içine girelim ki
yaptıklarımıza karşılık Rabbimiz
bire on mükafat versin.
30
31. Bir amele verilecek mükafatın,
o ameli yapan kimsenin taşıdığı ihlâs
ve samimiyetine göre
kat kat artırılacağı anlatılıyor.
31
32. Yâni yapılan amelin değeri,
o amelin, ferdin ve ümmetin
problemlerine ne ölçüde
çözüm getirdiğiyle orantılıdır.
Bu amelle giderilen ihtiyaçla orantılıdır.
32
33. Onun için Allah’ın nezdinde
İyiliğin kat sayısı farklıdır.
Bakın Bakara’da da Rabbimiz
şöyle buyurur:
33
34. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir.
Allah'ın lütfu geniştir,
O herşeyi bilir. (Bakara 261)
34
39. Allah’ım
Bizi Dinlerini parça parça edenlerden
Eyleme
Bizi hep kitap ve sünnetle beraber eyle
Niyetlerimizi halis eyle
Yaptığımız bütün amellerimizi
Halisane yapılan amellerden eyla
39