2. Giriş
Birleşmiş Milletler çatısı altında denizcilik
konularıyla ilgili çalışmalar yürütecek uzman
bir örgütün kurulması ilk defa gündeme
geldiğinde, asıl amaç deniz güvenliğinin
arttırılması için uluslararası mekanizmaları
harekete geçirmek olmuştur.
3. Giriş
Denizcilik sektörünün uluslararası niteliğinden dolayı,
eskiden beri denizcilik faaliyetlerinde güvenliği
arttırmak amacıyla yapılacak olan çalışmaların her bir
ülkenin kendi başına ve birbirleriyle eşgüdüm
içerisinde olmaksızın yapılması halinde etkin
olamayacağı, bu etkinliğin ancak uluslararası düzeyde
bu çalışmaların yapılması halinde sağlanabileceği
zaten kabul edile gelmiş bir gerçekti
4. Giriş
Her ne kadar denizcilik konularında birkaç önemli
uluslararası anlaşma imzalanmış ise de, pek çok
devlet düzenli olarak denizcilik konularında çalışmalar
yürütecek ve yapılan çalışmalarda eşgüdümü
sağlayacak sürekli bazda çalışacak bir örgüte
gereksinim olduğuna inanmaktaydı ve bu vesile ile
Uluslararası Denizcilik Organizasyonu (IMO)
kurulmuştur.
5. Giriş
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün Faaliyet Alanları;
Uluslararası denizlerde seyir güvenliği yönünden
gerekli teknik önlemleri almak ve buna ilişkin
uluslararası normların düzenlenmesini teşvik
etmek; Deniz işletmeciliğinin verimli olmasını
sağlamak üzere, en etkili kuralların kabulünü teşvik
etmek; Denizlerin gemiler tarafından kirletilmesinin
önlenmesine yönelik olarak, ülkeler arasında işbirliği
yapılmasını sağlamak şeklinde özetlenebilir.
7. Komiteler
1. Deniz Güvenliği Komitesi (MSC)
2. Hukuk Komitesi (LEG)
3. Teknik İşbirliği Komitesi (TC)
4. Kolaylaştırma Komitesi (FAL)
5. Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC)’dir
8. Örnek
Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC), Özel
Duyarlı Deniz Alanları (PSSA)nın
belirlenmesinde karar organıdır.
9. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU (IMO)
1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen
bir konferansta Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün
(IMO) kurulması konusunda sözleşme kabul
edilmiştir. IMO aynı zamanda sadece denizcilik
konularıyla ilgilenecek ilk uluslararası kuruluş
olmuştur.
10. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU (IMO)
Sözleşmenin imzalanmasından 1958 yılında yürürlüğe
girmesine kadar geçen 10 sene içerisinde, güvenlikle ilgili olup
farklı bakış açıları gerektiren konular uluslararası ilgi görmeye
başlamıştır. Bunların en önemlilerinden birisi, gemilerden
kaynaklanan petrol kirliliğinin oluşturduğu tehdittir. Bu
konuda 1954 yılında, IMO’nun hayata geçmesinden 4 yıl önce
bir uluslararası sözleşme kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin
idaresi ve yaygınlaşmasının sağlanması sorumluluğu, Ocak
1959 tarihinden itibaren IMO tarafından üstlenilmiştir. En
başından itibaren, deniz güvenliğinin arttırılması ve deniz
kirliliğinin önlenmesi IMO’nun en önemli hedeflerinden biri
olmuştur.
11. IMO nun yapısı ve idaresi
Birleşmiş Milletler’in İngiltere’de bulunan tek kuruluşu
IMO’nun merkezi Londra’dadır. İdare organı Genel Kurul olup
Genel Kurul her iki yılda bir toplanır. IMO’nun ikisi gözlemci
üye olmak üzere halen 162 üyesi bulunmaktadır. Genel
Kurulun toplantıları arasındaki sürede Genel Kurul tarafından
seçilen 40 üyeden oluşan Konsey, IMO’nun idare organı olarak
faaliyet göstermektedir.
12. IMO nun yürütmesi
IMO, teknik bir örgüttür ve çalışmalarının pek
çoğu bir takım komiteler ve alt komiteler
tarafından yürütülmektedir.
13. Deniz Güvenliği Komitesi (MSC)
Deniz Güvenliği Komitesi’nin yürüttükleri çalışmalara uygun
olarak isimlendirilmiş alt komiteleri vardır. Bunlar, Seyir
Güvenliği (NAV); Telsiz Haberleşmesi ve Arama-Kurtarma
(COMSAR) Eğitim ve Vardiya (STW); Tehlikeli Maddelerin, Katı
Yüklerin ve Konteynırların Taşınması (DSC); Gemi Dizaynı ve
Donanımı (DE); Yangından Korunma (FP); Gemi Dengesi,
Yükleme Hatları ve Balıkçı Gemilerinin Güvenliği (SLF); Bayrak
Devleti Uygulamaları (FSI); Dökme Sıvılar ve Gazlar (BLG)
14. Deniz Çevresinin Korunması Komitesi
(MEPC)
Genel Kurul tarafından, Kasım 1973 tarihinde
kurulmuştur. Görevi; örgütün gemilerden
kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik
etkinliklerinde eşgüdümü sağlamaktır. FSI ve BLG alt
komiteleri aynı zamanda MEPC’nin de alt
komiteleridir.
15. Hukuk Komitesi (LEG)
1967 yılında meydana gelen Torrey Kanyon
kazasından sonra ortaya çıkan hukuksal sorunlarla
ilgilenmesi için kurulmuştur. Daha sonrasında sürekli
bir komite haline getirilmiştir. Görevi; örgütün
çalışma yürüttüğü konularda hukuksal çalışmaları
yürütmektir.
16. Teknik İşbirliği Komitesi (TC)
Örgütün denizcilik alanında özellikle gelişmekte olan
ülkelere teknik yardım sağlanması yönündeki
çalışmalarında eşgüdümü sağlamak üzere
kurulmuştur. IMO’nun Birleşmiş Milletler sistemi
içerisinde sözleşmesinde Teknik İşbirliği Komitesi
kurması kararlaştırılan tek örgüt
olması, çalışmalarında teknik yardımın ne kadar
önemli olduğunun bir kanıtıdır.
17. Kolaylaştırma Komitesi (FC)
IMO’nun uluslararası deniz trafiğinin kolaylaştırılması
yönündeki etkinliklerini ve işlevlerini
yürütmektir. Bunların amacı; formalitelerin
azaltılması ve gemilerin limanlara giriş ve çıkışlarında
gerekli belgelerin basitleştirilmesidir.
18. Komite
IMO’nun bütün komiteleri, bütün üye ülkelerin eşitlik
ilkesine göre katılımına açıktır. IMO sekretaryasına,
Genel Sekreter başkanlık eder. Genel Sekretere bu
görevinde 300 uluslararası sivil memur yardımcı
olur. Genel Sekreter, Genel Kurul’un da onayıyla
Konsey tarafından tayin edilmektedir
19. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONUNUN ROLÜ
Bir Uluslararası Sözleşmenin ilk çalışmaları bir alt
komite ya da komite bünyesinde yapılmaktadır.
Daha sonra ortaya çıkan taslak, Birleşmiş Milletler
sistemi içerisinde yer alan ve IMO üyesi olmayan
ülkeler de dahil olmak üzere bütün ülkelerden
delegasyonların davet edildiği Uluslararası
Konferansta sunulur. Konferans, taslağa son şeklini
verir ve bu şekilde Sözleşme haline gelen metin,
Hükümetlerin imzasına açılır.
20. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONUNUN ROLÜ
Uluslararası meslek kuruluşları ya da hükümet
kuruluşları da komite çalışmalarına katkıda
bulunurlar
Gerekli gördükleri durumlarda söz alıp
konuşabilmekte; ancak yapılan oylamalarda oy
kullanamamaktadırlar
21. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONUNUN ROLÜ
Amaçladığı hedeflere ulaşabilmesi için, geride kalan
52 yıl içerisinde IMO, deniz güvenliği, kirliliğin
önlenmesi ve benzeri konularda 40 Uluslararası
Sözleşmenin kabul edilmesi çalışmalarını yürütmüş
ve yine aynı konularda 700’ün üzerinde Kod ve
Kararı kabul etmiştir
22. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONUNUN ROLÜ
Kabul edilen bir Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için belli
koşulların yerine gelmesi gerekir, bunların arasında en
önemlisi Sözleşmenin belli sayıda ülkeler tarafından
imzalanmasıdır. Bir sözleşmeyi imzalayan devlet, onu
uygulamak ve kendi iç hukukuna geçirmek zorundadır. Genel
Kurul tarafından kabul edilen Kod ve Kararların, hükümetler
üzerinde bağlayıcılığı yoktur. Bununla birlikte bu Karar ve
Kodlar da içerikleri açısından büyük önem taşımaktadır. Pek
çok durumda bu Karar ve Kodlar, ülkeler tarafından kendi iç
hukuklarına geçirilerek uygulama alanı kazanmaktadır.
23. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
IMO tarafından düzenlenen ilk Konferans 1960 yılında
gerçekleştirilmiştir. Bu konferansın teması, deniz güvenliği ile
ilgili olmuştur. “Konferansta Uluslararası Denizde Can
Güvenliği Sözleşmesi (SOLAS)” kabul edilmiştir. Sözleşme
1965 yılında yürürlüğe girerek, 1948 yılında imzalanmış olan
önceki Sözleşmenin yerini almıştır. 1960 SOLAS Sözleşmesi,
deniz taşımacılığının güvenliğini arttırmak üzere düzenlenmiş
geniş çaplı önlemleri içermekteydi. Bunlar; gemi dengesi,
makine ve elektrik donanımları, yangın ihbarı, korunması ve
mücadelesi; can kurtarma donanımları; seyir güvenliği, tahıl
taşınması; tehlikeli yüklerin taşınması ve nükleer gemiler gibi
bölümler içerisinde ele alınmaktaydı.
24. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
1966 yılında IMO tarafından toplanan bir konferansta
“Uluslararası Yükleme Sınırı Sözleşmesi” kabul edilmiştir. Bir
geminin en fazla hangi su çekimine kadar yükleme
yapabileceğine ilişkin getirilen sınırlamalar ve bunun fribord
üzerinde markalanması, güvenliğe çok önemli katkı
sağlamıştır. Bu konuda 1930 yılında uluslararası bir sözleşme
kabul edilmiştir. 1968 yılında yürürlüğe giren yeni Sözleşme,
bu kuralları güncelleştirmekle birlikte daha gelişmiş kurallar
eklenmesini de sağlamıştır.
25. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
Gemilerin tonaj ölçümü, uluslararası deniz
taşımacılığının önemli sorunlarından biri olarak hep
gündemde olmuştur. IMO kuruluşundan hemen
sonra bu konu üzerinde çalışmaya başlamış ve 1969
yılında bu konuyla ilgili ilk uluslararası Sözleşme
kabul edilmiştir. Bu Sözleşmenin ancak 1982 yılında
yürürlüğe girebilmiş olması ise konunun ne kadar
karmaşık olduğunun adeta bir başka göstergesidir.
26. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
Önemli sözleşmeler arasında “Denizlere Atık Boşaltılmasının
Önlenmesine İlişkin 1972 Londra Sözleşmesi” ve “Gemilerden
Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesine İlişkin MARPOL 73/78
Sözleşmesidir.”
27. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
“Göçmen” ticaretinde kullanılan gemileri ve
yolcularını korumak üzere özel bir “Ticari Yolcu
Gemileri Anlaşması (STP 1971)” 1971 yılında kabul
edilmiş ve kabul edilmesinden 3 yıl sonra yürürlüğe
girmiştir. Bu anlaşmaya eklenen bir protokol ise 1973
yılında kabul edilerek 1977 yılında yürürlüğe girmiştir.
28. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
Çatışma, denizde meydana gelen kazaların önemli
bir bölümünü oluşturmaktadır. Çatışmayı önleme
amaçlı düzenlemeler, 1960 SOLAS Konferansında
kabul edilmiş ve Konferansın sonuç kararına da
eklenmiştir. Ancak, bu kurallar “Denizde Can
Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi SOLAS” içerisinde
yer almadıkları için uluslararası bağlayıcılık
kazanamamışlardır. 1972 yılında IMO, COLREG
olarak da bilinen Uluslararası “Denizde Çatışmayı
Önleme Tüzüğü” kabul edilmiştir.
29. ULUSLARARASI DENİZCİLİK
ORGANİZASYONU SÖZLEŞMELERİ
1972 yılında IMO tarafından kabul edilen bir başka sözleşme de
uluslararası ticarette giderek önem kazanmakta olan konteynır
taşımacılığının güvenliği ile ilgilidir. “Konteynır Güvenliği Hakkında
Uluslararası Sözleşme (CSC-72)”, hem bu taşımacılığı
kolaylaştırmak hem de konteynırların yüksek güvenlikle
taşınabilmelerini sağlamak üzere genel olarak kabul edilebilir test
usullerini ve ilgili dayanıklılık gereksinimlerini belirlemek amacını
taşımaktadır. Bu Sözleşme 1977 yılında yürürlüğe girmiştir. Böyle bir
Sözleşmenin gerekli olduğuna inanılması aynı zamanda deniz
taşımacılığında yaşanmakta olan değişimin de önemli bir
göstergesi olmuştur. Şöyle ki, IMO hayata geçtiğinde konteynırlar
henüz kullanılmaya bile başlanmamıştır.