Deprem Sonrası Psikoloji: Değiniler ve Öneriler
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Özet
Deprem sonrası, bir ders alma, bir bilinçlenme dönemidir. İmar yasakları çeşitli oyuncular tarafından delinince çürük binalar onaylanır olmuş; bu durum, depremin olumsuz etkilerine davetiye çıkartmıştır. 99 depreminden ne yazık ki gerekli dersler alınmamıştır. 99 depremi sonrası yazılanlar, ne yazık ki bugün de geçerlidir. Depremin belirli psikolojik etkileri vardır. Bunları biliyoruz. Çeşitli belirtileri gösteren birincil ve ikincil travmalı deprem tanıklarını yadırgamamalı, onları yargılamamalıyız; çünkü bunlar sıklıkla söylendiği gibi, olağanüstü bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Öte yandan, herkes, deprem nedeniyle travma yaşamaz. Kimin travma yaşayıp yaşamadığını bireysel değişkenler yanında toplumsal değişkenler de belirler. Sözgelimi, Japonya’da bilim ve teknolojiye güven ve kaderciliğin geri planda oluşu gibi etmenler, ülkede deprem travması oranının çok düşük olmasına yol açmaktadır. Oysa ülkemizde deprem, olağan olduğu fakat sıradan olmadığı için, hazırlıklı olmadığımız için, büyük bir toplumsal travma biçiminde yaşanmaktadır. Bu çalışmada, deprem sonrası toplumsal psikoloji konusunda çeşitli değinilerde ve önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Deprem, sosyal psikoloji, depremin sosyal psikolojisi, toplumsal travma, ve kadercilik.
Neden Umutlu Olmalıyız?: 20 Neden
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Umutsuzluk
Son zamanlarda, özellikle seçimden sonra, büyük bir umutsuzluk dalgası, sosyal medyada ve başka mecralarda bir virüs gibi yayılıyor.
Herkes birilerini suçluyor: Halkı, partiyi, lideri vb.
Ancak umutlu olmak için nedenler de var. Bunlar gözden kaçıyor. İşte umutlu olmak için 20 neden:
Umut Nedeni 1
Tüm devlet aygıtları ve medyanın neredeyse tümü elinde olmasına karşın, seçim, başa baş gitti.
Umut Nedeni 2
25,5 milyon insan tek adam rejimine hayır dedi. Bu, azımsanamayacak bir rakam.
Umut Nedeni 3
Kılıçdaroğlu birçok büyükşehirde oyunu arttırdı. Bunun yerel seçimlerde karşılığını göreceğiz.
Umut Nedeni 4
Bu gidişle, AKP’nin elinde olan çeşitli ilçe belediyeleri yerel seçimde CHP’ye geçecek. Belediye geçişlerinin iyi yanı, CHP’nin politikalarının milyonlarca kişiye ulaşması. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın böyle bir üstünlüğü var.
Umut Nedeni 5
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez Kürtler ile Türk milliyetçileri bir araya geldi. Bu durumun birbirini anlama açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. Her kesimden seçmen Millet İttifakı’nı destekledi. Farklı görüşlerini bir yana koyup aynı hedefe odaklanmak dikkate değerdi.
Umut Nedeni 6
Haklar ve özgürlükler mücadelesi bir seçime indirgenemez. Mücadele daha önce de sürüyordu, bundan sonra da sürecek. Önümüzde yerel seçimler var, onlara odaklanmalıyız. Hiçbir şey dünyanın sonu değil.
Umut Nedeni 7
AKP bloğunun en zayıf noktası, HÜDAPAR. Parti programı, AKP’li kadınlara bile ters. AKP’li kadınlar, siyasetçi oluyor, meslek sahibi oluyor, araba kullanıyor vb.
Kadın hareketinin yükselişine tanık olacağız.
Umut Nedeni 8
Kurtuluş Savaşı’ndan daha kötü bir durumda değiliz. Bu ülke, ne zorluklarla kurtarıldı.
Umut Nedeni 9
Türkiye’de sol ve ittifakları hiç bir zaman 25,5 milyonu bulmadı. Hep azınlık oldu. Çok partili hayatın tarihinde bu bir başarı olarak yazılmalıdır.
Umut Nedeni 10
Hep kısa erimli bakıyoruz. İstediklerimiz hemen gerçekleşsin istiyoruz. Ama öyle bir dünya yok. Daha uzun erimde bakarsak, muhalefetin oyları her defasında artıyor. Duvardan bazı tuğlaları çektik, diğerlerini de ileride çekeceğiz.
Umut Nedeni 11
İlk kez oy verenlerle genel olarak genç nüfus, Millet İttifakı’na oy verdi. Bu kesim, ileride CHP’nin lokomotifi olacak.
Umut Nedeni 12
Umutlu olmama şansımız yok. Umutsuz olursak, bu karanlık daha da güçlü hale gelecek.
Umut Nedeni 13
CHP’nin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer gibi görece genç ve dinamik liderleri var. Bunlar partiyi geleceğe taşıyacaklar.
Umut Nedeni 14
Bir toplumun ilerlemesi eleştirel düşünceye bağlıdır. CHP seçmeni, fanatikçesine bir lidere ya da partiye bağlı değildir. Eleştirel düşünceye en açık kesim olduğu için demokrasinin temel taşlarını oluşturmaya devam edecektir.
Umut Nedeni 15
Duygu siyasetine bakıldığında, bir taraf korku siyaseti güderken, Millet İttifakı umut aşıladı ve sevgi dili kullandı. (.......)
Neden Umutlu Olmalıyız?: 20 Neden
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Umutsuzluk
Son zamanlarda, özellikle seçimden sonra, büyük bir umutsuzluk dalgası, sosyal medyada ve başka mecralarda bir virüs gibi yayılıyor.
Herkes birilerini suçluyor: Halkı, partiyi, lideri vb.
Ancak umutlu olmak için nedenler de var. Bunlar gözden kaçıyor. İşte umutlu olmak için 20 neden:
Umut Nedeni 1
Tüm devlet aygıtları ve medyanın neredeyse tümü elinde olmasına karşın, seçim, başa baş gitti.
Umut Nedeni 2
25,5 milyon insan tek adam rejimine hayır dedi. Bu, azımsanamayacak bir rakam.
Umut Nedeni 3
Kılıçdaroğlu birçok büyükşehirde oyunu arttırdı. Bunun yerel seçimlerde karşılığını göreceğiz.
Umut Nedeni 4
Bu gidişle, AKP’nin elinde olan çeşitli ilçe belediyeleri yerel seçimde CHP’ye geçecek. Belediye geçişlerinin iyi yanı, CHP’nin politikalarının milyonlarca kişiye ulaşması. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın böyle bir üstünlüğü var.
Umut Nedeni 5
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez Kürtler ile Türk milliyetçileri bir araya geldi. Bu durumun birbirini anlama açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. Her kesimden seçmen Millet İttifakı’nı destekledi. Farklı görüşlerini bir yana koyup aynı hedefe odaklanmak dikkate değerdi.
Umut Nedeni 6
Haklar ve özgürlükler mücadelesi bir seçime indirgenemez. Mücadele daha önce de sürüyordu, bundan sonra da sürecek. Önümüzde yerel seçimler var, onlara odaklanmalıyız. Hiçbir şey dünyanın sonu değil.
Umut Nedeni 7
AKP bloğunun en zayıf noktası, HÜDAPAR. Parti programı, AKP’li kadınlara bile ters. AKP’li kadınlar, siyasetçi oluyor, meslek sahibi oluyor, araba kullanıyor vb.
Kadın hareketinin yükselişine tanık olacağız.
Umut Nedeni 8
Kurtuluş Savaşı’ndan daha kötü bir durumda değiliz. Bu ülke, ne zorluklarla kurtarıldı.
Umut Nedeni 9
Türkiye’de sol ve ittifakları hiç bir zaman 25,5 milyonu bulmadı. Hep azınlık oldu. Çok partili hayatın tarihinde bu bir başarı olarak yazılmalıdır.
Umut Nedeni 10
Hep kısa erimli bakıyoruz. İstediklerimiz hemen gerçekleşsin istiyoruz. Ama öyle bir dünya yok. Daha uzun erimde bakarsak, muhalefetin oyları her defasında artıyor. Duvardan bazı tuğlaları çektik, diğerlerini de ileride çekeceğiz.
Umut Nedeni 11
İlk kez oy verenlerle genel olarak genç nüfus, Millet İttifakı’na oy verdi. Bu kesim, ileride CHP’nin lokomotifi olacak.
Umut Nedeni 12
Umutlu olmama şansımız yok. Umutsuz olursak, bu karanlık daha da güçlü hale gelecek.
Umut Nedeni 13
CHP’nin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer gibi görece genç ve dinamik liderleri var. Bunlar partiyi geleceğe taşıyacaklar.
Umut Nedeni 14
Bir toplumun ilerlemesi eleştirel düşünceye bağlıdır. CHP seçmeni, fanatikçesine bir lidere ya da partiye bağlı değildir. Eleştirel düşünceye en açık kesim olduğu için demokrasinin temel taşlarını oluşturmaya devam edecektir.
Umut Nedeni 15
Duygu siyasetine bakıldığında, bir taraf korku siyaseti güderken, Millet İttifakı umut aşıladı ve sevgi dili kullandı. (.......)
Yapay Zeka ve Toplum: Yapay Zeka Sosyolojisiyle Eleştirel Bir Bakış
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Yarım Saatte Psikolojiye Giriş - Ulaş Başar Gezgin
1 Psikoloji Bilimi
2 Biyolojik Yaklaşım
3 Duyu ve Algı
4 Bilinç
5 Öğrenme
6 Bellek
7 Biliş: düşünme, zeka ve dil
8 Yaşam Boyu Gelişim
9 Motivasyon ve Duygu
10 Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet
11 Stres ve Sağlık
12 Sosyal Psikoloji
13 Kişilik Kuramları
14 Psikolojik Bozukluklar
15 Psikolojik Terapiler
The document discusses the political psychology of perceptions of China as a threat. It explores how emotions like fear, anxiety, and past humiliation play a role in threat perceptions among various parties. While China seeks respect and addresses security concerns, its military buildup concerns neighbors and is viewed with mistrust. The nature of threat perceptions and their social construction are also examined, as well as perspectives from China and debates around its peaceful or conflictual rise.
Toplumsal baskınlıkla birlikte değerlendirilebilecek sistemi meşrulaştırma kavramı, temelde, toplumsal kimlik kuramına dayanıyor. Bu kurama göre birey, kendini ve ait olduğu grubu yücelten tutum ve davranışlara sahiptir. Kötülükler, ‘bizden olmayanlar’a yansıtılıyor; böylece, ‘bizden olanlar’ın tertemiz olduğu yönünde, bir kendini idealize etme süreci sözkonusu oluyor. Toplumsal baskınlık kuramı ise buna bir tuğla daha ekleyip toplumda hiyerarşinin altında olanların, üstte olanları yücelttiğini gösteriyor. Sözgelimi, toplumsal kimlik yaklaşımı açısından, yoksulların, kendilerini yüceltip zenginleri kötü, insanlığı kalmamış, duygusuz kişiler olarak görmeleri beklenirken (kimi zaman bunu yapıyorlar ama her zaman değil), onlar; tersine, zenginleri yüceltip kendilerini aşağılıyorlar. Arabesk edebiyat, tam da bundan doğuyor.
Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de sözkonusu.
“Son zamanların en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Yapay zekanın yükselişini ve yaygınlaşmasını olumlu açıdan değerlendirenler de var, olumsuz açıdan değerlendirenler de...
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O her şeyin ötesinde, her şey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da bilimsel süreçler de toplumdan bağımsız değildir.”
1. Giriş
2. Turist Motivasyonu ve Kişilik
3. Turist Algısı
4. Turistin Öğrenme Süreçleri
5. Turistte Tutum Oluşumu ve Değişimi
6. Turisti İkna Etme
7. Medyada, Sosyal Medyada ve Ortamda Turistik Reklamcılığın Psikolojik Temelleri
8. Turist Davranışına Etki Eden Referans Grupları ve Fısıltı Gazetesi
9. Aile ve Sosyal Katmanlaşmanın Turist Psikolojisiyle İlişkisi
10. Kültürün Turist Psikolojisine Etkisi
11. Altkültürlerin Turist Psikolojisine Etkisi
12. Kültürlerarası Turist Psikolojisi
13. Turizm Sektöründe Segmentasyon
14. Turizmde Etik İhlalleri
15. Tüketim Toplumu ve Turizm
Gezgin, U.B. (2015). İnsan Hakları, Demokratik Okul ve Anadilinde Öğretim için Çokkültürlü Eğitim. Ankara: Ütopya. http://www.idefix.com/kitap/cokkulturlu-egitim-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=U12JEEVMR5RGXCH2G4LZ
İnal, K., Sancar, N. ve Gezgin, U.B. (ed.) (2015). Marka, Takva, Tuğra. AKP Döneminde Kültür ve Politika. İstanbul: Evrensel Kültür Basım Yayın. http://evrenselbasim.com/tanim.asp?sid=M15X44LPST2T0WTMBLOV
Gezgin, U.B., Inal, K., Hill, D. (ed.). (2014). The Gezi Revolt. People's Revolutionary Resistance against Neoliberal Capitalism in Turkey. Brighton: the Institute for Education Policy Studies. http://www.amazon.co.uk/Gezi-Revolt-Revolutionary-Resistance-Neoliberal/dp/095220424X
Gezgin, U. B. (2014). Bilişsel bilimler elkitabı. İstanbul: İstanbul Gelişim Üniversitesi.
http://www.pandora.com.tr/urun/bilissel-bilimler-el-kitabi/349165
http://bilisselbilim.com/bilissel-bilimler-elkitabi/
Gezgin, U. B. (2012). Psychology of You 2.0: Psychology of Social Media. Germany: Lambert Publishing. http://www.amazon.com/Psychology-You-2-0-Social-Media/dp/365913077X
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/psychology-of-social-media-book
Gezgin, U.B. (2011). Economics, environment & society planning cities at the center of mass/mess of the sustainability triangle. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economics-Environment-Society-Planning-Sustainability/dp/3846531197
Gezgin, U.B. (2011). An economic psychological experiment: Individualism-collectivism, perspective taking, and real and hypothetical endowment effects. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economic-Psychological-Experiment-Individualism-Collectivism-Hypothetical/dp/3846546372
Gezgin, U. B. (2009). Silent movies, cognition and personality. Almanya: VDM Verlag. http://www.amazon.com/Silent-Movies-Cognition-Basar-Gezgin/dp/3639202694
Gezgin, U. B. (2009). Vietnam & Asia in flux, 2008: Economy, tourism, corruption, education and ASEAN regional integration in Vietnam and Asia. Darmstadt: H@vuz Publications. http://www.amazon.de/Vietnam-Asia-Flux-2008-Gezgin/dp/3981217055
Gezgin, U. B. (2007). Cana ve Hubli Purana opera librettosu. İstanbul: Çekirdek Sanat.
http://www.idefix.com/kitap/cana-ve-hubli-purana-opera-librettosu-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=L0EQ0LCXSH7HGB8JAQCM
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/cana-hubli-purana-opera-librettosu
Gezgin, U. B. (2007). Asya yazıları. İzmir: Ara-lık Yayınevi.
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=C84V6SORQY4Y6K2QTXEF
Paz, O. (2000). Kartal mı güneş mi? (İsp çev: U.B. Gezgin). İstanbul: Virtüel Yayınevi. http://www.kitapyurdu.com/kitap/kartal-mi-gunes-mi/33724.html
Süer, A, Gezgin, U. B., Kızgın, S., Dinç, O. ve Ünsal, P. (2000). Öyküler- Gençlik Kitabevi Gençlik Ödülleri 2000. İstanbul: Gençlik Kitabevi.
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
3. Özetin Özeti
• «Yasak
• olmasına karşın imara açılmış yeşil
• alanlar, dere yatakları, denizden kazanılmış
• dolgu zeminler; her yerel seçimi
• izleyen ve neredeyse yasallaşan imar
• afları, bu konudaki yasaların (imar ve
• âfet yasaları ve yönetmeliklerinin) yerel
• yönetimlerce hiç dikkate alınmadığını,
• inşaat ruhsatı ve yapı denetimiyle
• ilgili hiçbir kuralın uygulanmadığını,
• son iki depremle bir kez daha gösterdi.»
(Dirican, 2000)
• «Bir-iki müteahhit
• ve yetkili dışında suçlanacak kimse
• kalmıyor. Halbuki, devletin birincil
• görevi, vergi topladığı yurtdaşının canını
• korumak. Bu yalnızca dışarıdan
• gelecek silâhlı bir saldırıya karşı değil,
• trafik kazalarından hastalıklara, siyasal
• hatalardan cehalete, doğal âfetlere kadar
• geniş bir yelpazede gözlenen tehlikelere
• karşı da olmalı.» (Dirican, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 3
5. Herkes Travma Sonrası Stres Bozukluğu Yaşamıyor (Karancı, tarihsiz)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 5
6. Çaresiz Depremzede Algısı
• «deprem sonrası halkın mümkün olduğunca kısa
• bir sürede normal yaşantılarına döndürülebilmeleri
• ve yardım edilmesi gereken çaresiz depremzede
• konumundan çıkarılarak, yapılan günlük işlerde
• onlara etkin rol verilmesi önemli görünmektedir.
• Örneğin, çadırkentlerde yemeklerin, o
• çadırkentte yaşayan kadınlar tarafından pişirilmesi,
• yöre gençlerinin yardım faaliyetlerine katılmalarına
• olanak sağlaması gibi.» (Karancı, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 6
7. Uzun Erimli Sonuçları Olabilir
• «Çalışmalarımızdan çıkan başka bir sonuç
• da, deprem sonrası stres tepkilerinin uzun dönem
• halkı rahatsız edebileceğidir. Bu bakımdan,
• gerek psikolojik desteğin gerekse rehabilitasyon
• çalışmalarının devamının sağlanması
• gereklidir. Çok şiddetli olmasa bile, Erzincan
• depreminden on altı ay sonra örneklerimizin %
• 37’si hâlâ duygusal sorunların kendilerini çok
• rahatsız ettiğini ifade etmiştir.» (Karancı, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 7
8. Travma Sonrası Stres Bozukluğu
• «Deprem sonrası ortaya çıkan travma sonrası
• stres bozukluğu (PTSD) çok daha ciddi bir
• tablodur. Deprem olayının çeşitli yollarla tekrar
• yaşanması (elde olmadan tekrarlanan anılar,
• düşünceler, hayaller ve rüyalar, deprem sanki
• yeniden oluyormuş gibi hissetme veya
davranma;
• depremi hatırlatan olay veya durumlarla
• karşılaşınca duyulan yoğun psikolojik sıkıntı),
• depreme eşlik etmiş olan çeşitli uyaranlardan
• sürekli kaçınma (deprem hakkında
konuşmaktan,
• deprem ile ilgili görünen etkinliklerden
kaçınma...),
• genel tepki düzeyinde azalma (insanlardan
• uzaklaşma, ilgi kaybı, duygulanımda kısıtlılık
• gibi) ve aşırı uyarılmışlık belirtileri (uykuya
• dalmada veya uykuyu sürdürmede güçlük, öfke
• ve sinirlilik, dikkati toplayamama, aşırı
hareketlilik
• gibi).» (Karancı, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 8
9. Psikolojik Risk Faktörleri
• «Bu insanların önemli bir kısmı ruhsal ve
bedensel
• olarak etkilenmekte, ancak belirli bir kısmında
psikiyatrik
• bozukluk gelişmektedir. Depremin etki
büyüklüğü ve süresi,
• kişinin böyle bir olaya karşı hazırlıklı olup
olmadığı, kişilik
• özellikleri, baş etme yöntemleri, yaşanılan
kayıpların kişi için
• anlamı, daha önceki deneyimleri, ruhsal travma
veya psikiyatrik
• bozukluk öyküsü, sosyal destek gibi değişkenler
kişinin
• travmaya vereceği tepkileri etkiler.» (Sönmez,
2022, s.337)
• «Kadın cinsiyet, çocuk ya da yaşlı olma, düşük
• sosyoekonomik ve eğitim düzeyi, öncesinde
ruhsal travma
• veya psikiyatrik bozukluk öyküsü olması,
travmatik
• olayın yaşamı tehdit etmesi, fiziksel yaralanma,
can ve
• mal kayıpları, travmaya verilen tepkilerin şiddeti,
sosyal
• destek yetersizliği, olumsuz baş etme yöntemleri
risk
• etkenleri arasında sayılabilir.» (Sönmez, 2022,
s.338)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 9
10. Depremin Yıkıcılığı, Tepkilerin Doğallığı
• «Deprem sonrası verilen tepkilerin olağanüstü
• bir olay karşısında verilen olağan ve anlaşılabilir
tepkiler
• olduğunu, travma sonrası birçok kişide
görülebildiğini,
• kişinin zayıflığından kaynaklanmadığını ve bir
hastalık
• olmadığını açıklamak yararlıdır.» (Sönmez,
2022, s.340)
• «İnsanların büyük çoğunluğu, deprem
deneyiminden önce çok sarsıcı bir travmayla
karşılaşmamış oldukları için, dünyayı güvenli bir
yer olarak kabul eder ve yakınlarındaki
insanların birdenbire ölebileceği düşüncesini
taşımazlar. Bu güven ve inanç, ömür boyunca
yavaş yavaş inşa edildiğinden, ortaya çıkan ani
değişime aynı hızla uyum gösterebilmek insan
psikolojisi için çok zordur. Yaşamın paylaşıldığı
insanlara ya da olgulara dair geçmişteki anılarla,
depremin yarattığı, kayba dayalı yeni gerçeklik,
bilinçte birbiriyle çelişen farklı duygu durumları
yaratır.» (Nakajima, 2012, s.151).
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 10
11. Yardım Profesyonelleri de Etkileniyor
• «Âfet yörelerinde çalışan yardım ekibi ve çeşitli
• sivil toplum örgütü gönüllülerinde de psikolojik
• tepkilere rastlanır ve onlara da psikolojik
• destek verilmesi çok önemlidir. Ankara’da Sivil
• Savunma Teşkilatı, Kurtarma ve Enkaz Kaldırma
• görevlileri ile yürüttüğüm bir seminerde,
• görev sırasında son görevlerinden (Dinar
depremi
• dönemi) sekiz ay gibi bir zaman geçmiş
• olmasına rağmen, uyku sorunları (kâbuslar,
• âfet ile ilgili rüyalar, ölüleri görmek gibi),
cesetlerin
• kendi yakınları ile özdeşleştirilmeleri, sinirlilik,
• saldırganlık, kaygı, aşırı geçimsizlik, korku
• (enkaz altında kalma, ölüm korkusu, titreşimlere
• hassasiyet), gelecek endişesi (bana bir şey
• olursa eşim ve çocuklarım ne olacak),
unutkanlık,
• âfet ile ilgili yineleyen düşünceler, duygular
• ve hayaller (kadının sesi kulağımdan gitmiyor,
• çocuk cesedi gözlerimin önünden gitmiyor...)
• üzüntü ve moral bozukluğu (canlı olarak
• çıkarılamayan yaralılar için üzüntü; âfetzedeler
• için üzüntü) gibi şikayetlerin devam ettiği
anlaşılıyordu.» (Karancı, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 11
12. Deprem Hazırlığı
• «Coğrafyamızın % 96’sı deprem tehlikesi altında, nüfusunun % 98’i deprem tehdidiyle yüzyüze
• yaşıyor, sanayii kuruluşlarının % 98’i, barajların % 95’i de yine deprem bölgelerinde bulunuyor.
• Etkin bir deprem kuşağı üzerinde yaşıyoruz ama, son iki depremin de gösterdiği gibi, ne yazık ki
• bunun bilincine yeterince varabilmiş değiliz. Depremleri önlemek ya da yaşadığımız toprakları
• terk etmek de olanaksız olduğuna göre, depremlerle birlikte yaşamayı bir doğal davranış, bir
• yaşam biçimi haline getirmek zorundayız. Ama genel durum bu konuda kat etmemiz gereken
• yolun hiç de kısa olmadığını gösteriyor.» (Dirican, 2000)
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 12
13. Deprem Olağan Ama Neden Sıradan Değil?
• Japonya-Türkiye karşılaştırması.
• Son teknolojinin kullanılması
• Bilim-teknolojilere ve siyasetçilere güven
• Dini açıklamaların geri planda olması
• «Depremlerle nasıl yaşanır?»
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 13
14. İstanbul Depremi
• Kendine hizmet eden yanlılık:
• «Bana/bize bir şey olmaz.»
• Ekonominin kalbi. Ülke çapında etki.
• Ülke bütçesi kadar yıkım masrafı.
• İBB’nin çalışmaları
• https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#olasi-
deprem-kayip-tahmnler-le-ktapiklari
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 14
15. Kaynakça
• Dirican, M. (2000). Son İki Depremden Bazı Notlar: Depremle Yaşamak. Bilim-Teknik
Dergisi, 386, s.44.
• https://e-
dergi.tubitak.gov.tr/edergi/yazi.pdf;jsessionid=Gr6bg+TacoeXzkDCKovM5RbW?dergiKodu=4&cilt=
33&sayi=386&sayfa=44&yaziid=11915
• Karancı, N. (2003). Depremlerle Başa Çıkmak ve Psikoloji. Mavi Gezegen, 7, 4-7.
• https://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/708d7981fcdca03_ek.pdf?dergi=MAV%DD%20GEZEGEN
• Karancı, N. (2000). “Afetin Psiko-Sosyal Boyutları» MESA Deprem Güvenli Konut
Sempozyumu Bildiriler Kitabı’.
• Nakajima, Ş. (2012). Deprem ve sonrası psikolojisi. Okmeydanı Tıp Dergisi, 28(2), 150-
155.
• Sönmez, M. B. Depremin psikolojik etkileri, psikolojik destek ve korkuyla baş etme.
TOTBİD Dergisi, 21, 337-343
20.02.2023 Deprem Sonrası Psikoloji 15