Toplumsal baskınlıkla birlikte değerlendirilebilecek sistemi meşrulaştırma kavramı, temelde, toplumsal kimlik kuramına dayanıyor. Bu kurama göre birey, kendini ve ait olduğu grubu yücelten tutum ve davranışlara sahiptir. Kötülükler, ‘bizden olmayanlar’a yansıtılıyor; böylece, ‘bizden olanlar’ın tertemiz olduğu yönünde, bir kendini idealize etme süreci sözkonusu oluyor. Toplumsal baskınlık kuramı ise buna bir tuğla daha ekleyip toplumda hiyerarşinin altında olanların, üstte olanları yücelttiğini gösteriyor. Sözgelimi, toplumsal kimlik yaklaşımı açısından, yoksulların, kendilerini yüceltip zenginleri kötü, insanlığı kalmamış, duygusuz kişiler olarak görmeleri beklenirken (kimi zaman bunu yapıyorlar ama her zaman değil), onlar; tersine, zenginleri yüceltip kendilerini aşağılıyorlar. Arabesk edebiyat, tam da bundan doğuyor.
Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de sözkonusu.
This document summarizes an India quiz with the following key details:
1. The quiz is hosted by Saqib Javed and has rules of +15/-10 points and not upsetting the quizmaster.
2. The first two questions identify the first two UNESCO world heritage sites in India (Ajanta Caves and Agra Fort) and the practice of clicking group photos of MPs done for the past 60 years in India.
3. The document continues with multiple choice and fill in the blank questions about people, places, and events related to India seeking to identify specific answers.
This fictional company called Ingen is based in Palo Alto, California and does genetic engineering research on islands like Isla Sorna and Isla Nublar. The movie is Jurassic Park. Khuda Gawah holds the record for being the first Bollywood movie to use surround sound. Darth Vader is associated with the Imperial March tune. Godzilla is one of the most famous Japanese movie monsters appearing first in 1954.
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
Grafik sanatcisi karikaturist faruk cagla'nin eserlerinin incelenmesi - yuk...ErdemALA
Grafik Tasarimci, Tum Grafikerler Dernegi'nin kurucusu ve yonetim kurulu baskani, Arel Universitesi ogretim gorevlisi, karikatur ve grafik sanatcisi babam merhum Faruk CAGLA'nin hayati ve eserleri uzerine 2019 yılında hazirladigim yuksek lisans tezi savunma sunumu.
This document summarizes an India quiz with the following key details:
1. The quiz is hosted by Saqib Javed and has rules of +15/-10 points and not upsetting the quizmaster.
2. The first two questions identify the first two UNESCO world heritage sites in India (Ajanta Caves and Agra Fort) and the practice of clicking group photos of MPs done for the past 60 years in India.
3. The document continues with multiple choice and fill in the blank questions about people, places, and events related to India seeking to identify specific answers.
This fictional company called Ingen is based in Palo Alto, California and does genetic engineering research on islands like Isla Sorna and Isla Nublar. The movie is Jurassic Park. Khuda Gawah holds the record for being the first Bollywood movie to use surround sound. Darth Vader is associated with the Imperial March tune. Godzilla is one of the most famous Japanese movie monsters appearing first in 1954.
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
Grafik sanatcisi karikaturist faruk cagla'nin eserlerinin incelenmesi - yuk...ErdemALA
Grafik Tasarimci, Tum Grafikerler Dernegi'nin kurucusu ve yonetim kurulu baskani, Arel Universitesi ogretim gorevlisi, karikatur ve grafik sanatcisi babam merhum Faruk CAGLA'nin hayati ve eserleri uzerine 2019 yılında hazirladigim yuksek lisans tezi savunma sunumu.
Neden Umutlu Olmalıyız?: 20 Neden
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Umutsuzluk
Son zamanlarda, özellikle seçimden sonra, büyük bir umutsuzluk dalgası, sosyal medyada ve başka mecralarda bir virüs gibi yayılıyor.
Herkes birilerini suçluyor: Halkı, partiyi, lideri vb.
Ancak umutlu olmak için nedenler de var. Bunlar gözden kaçıyor. İşte umutlu olmak için 20 neden:
Umut Nedeni 1
Tüm devlet aygıtları ve medyanın neredeyse tümü elinde olmasına karşın, seçim, başa baş gitti.
Umut Nedeni 2
25,5 milyon insan tek adam rejimine hayır dedi. Bu, azımsanamayacak bir rakam.
Umut Nedeni 3
Kılıçdaroğlu birçok büyükşehirde oyunu arttırdı. Bunun yerel seçimlerde karşılığını göreceğiz.
Umut Nedeni 4
Bu gidişle, AKP’nin elinde olan çeşitli ilçe belediyeleri yerel seçimde CHP’ye geçecek. Belediye geçişlerinin iyi yanı, CHP’nin politikalarının milyonlarca kişiye ulaşması. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın böyle bir üstünlüğü var.
Umut Nedeni 5
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez Kürtler ile Türk milliyetçileri bir araya geldi. Bu durumun birbirini anlama açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. Her kesimden seçmen Millet İttifakı’nı destekledi. Farklı görüşlerini bir yana koyup aynı hedefe odaklanmak dikkate değerdi.
Umut Nedeni 6
Haklar ve özgürlükler mücadelesi bir seçime indirgenemez. Mücadele daha önce de sürüyordu, bundan sonra da sürecek. Önümüzde yerel seçimler var, onlara odaklanmalıyız. Hiçbir şey dünyanın sonu değil.
Umut Nedeni 7
AKP bloğunun en zayıf noktası, HÜDAPAR. Parti programı, AKP’li kadınlara bile ters. AKP’li kadınlar, siyasetçi oluyor, meslek sahibi oluyor, araba kullanıyor vb.
Kadın hareketinin yükselişine tanık olacağız.
Umut Nedeni 8
Kurtuluş Savaşı’ndan daha kötü bir durumda değiliz. Bu ülke, ne zorluklarla kurtarıldı.
Umut Nedeni 9
Türkiye’de sol ve ittifakları hiç bir zaman 25,5 milyonu bulmadı. Hep azınlık oldu. Çok partili hayatın tarihinde bu bir başarı olarak yazılmalıdır.
Umut Nedeni 10
Hep kısa erimli bakıyoruz. İstediklerimiz hemen gerçekleşsin istiyoruz. Ama öyle bir dünya yok. Daha uzun erimde bakarsak, muhalefetin oyları her defasında artıyor. Duvardan bazı tuğlaları çektik, diğerlerini de ileride çekeceğiz.
Umut Nedeni 11
İlk kez oy verenlerle genel olarak genç nüfus, Millet İttifakı’na oy verdi. Bu kesim, ileride CHP’nin lokomotifi olacak.
Umut Nedeni 12
Umutlu olmama şansımız yok. Umutsuz olursak, bu karanlık daha da güçlü hale gelecek.
Umut Nedeni 13
CHP’nin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer gibi görece genç ve dinamik liderleri var. Bunlar partiyi geleceğe taşıyacaklar.
Umut Nedeni 14
Bir toplumun ilerlemesi eleştirel düşünceye bağlıdır. CHP seçmeni, fanatikçesine bir lidere ya da partiye bağlı değildir. Eleştirel düşünceye en açık kesim olduğu için demokrasinin temel taşlarını oluşturmaya devam edecektir.
Umut Nedeni 15
Duygu siyasetine bakıldığında, bir taraf korku siyaseti güderken, Millet İttifakı umut aşıladı ve sevgi dili kullandı. (.......)
Deprem Sonrası Psikoloji: Değiniler ve Öneriler
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Özet
Deprem sonrası, bir ders alma, bir bilinçlenme dönemidir. İmar yasakları çeşitli oyuncular tarafından delinince çürük binalar onaylanır olmuş; bu durum, depremin olumsuz etkilerine davetiye çıkartmıştır. 99 depreminden ne yazık ki gerekli dersler alınmamıştır. 99 depremi sonrası yazılanlar, ne yazık ki bugün de geçerlidir. Depremin belirli psikolojik etkileri vardır. Bunları biliyoruz. Çeşitli belirtileri gösteren birincil ve ikincil travmalı deprem tanıklarını yadırgamamalı, onları yargılamamalıyız; çünkü bunlar sıklıkla söylendiği gibi, olağanüstü bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Öte yandan, herkes, deprem nedeniyle travma yaşamaz. Kimin travma yaşayıp yaşamadığını bireysel değişkenler yanında toplumsal değişkenler de belirler. Sözgelimi, Japonya’da bilim ve teknolojiye güven ve kaderciliğin geri planda oluşu gibi etmenler, ülkede deprem travması oranının çok düşük olmasına yol açmaktadır. Oysa ülkemizde deprem, olağan olduğu fakat sıradan olmadığı için, hazırlıklı olmadığımız için, büyük bir toplumsal travma biçiminde yaşanmaktadır. Bu çalışmada, deprem sonrası toplumsal psikoloji konusunda çeşitli değinilerde ve önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Deprem, sosyal psikoloji, depremin sosyal psikolojisi, toplumsal travma, ve kadercilik.
Yapay Zeka ve Toplum: Yapay Zeka Sosyolojisiyle Eleştirel Bir Bakış
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Yarım Saatte Psikolojiye Giriş - Ulaş Başar Gezgin
1 Psikoloji Bilimi
2 Biyolojik Yaklaşım
3 Duyu ve Algı
4 Bilinç
5 Öğrenme
6 Bellek
7 Biliş: düşünme, zeka ve dil
8 Yaşam Boyu Gelişim
9 Motivasyon ve Duygu
10 Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet
11 Stres ve Sağlık
12 Sosyal Psikoloji
13 Kişilik Kuramları
14 Psikolojik Bozukluklar
15 Psikolojik Terapiler
The document discusses the political psychology of perceptions of China as a threat. It explores how emotions like fear, anxiety, and past humiliation play a role in threat perceptions among various parties. While China seeks respect and addresses security concerns, its military buildup concerns neighbors and is viewed with mistrust. The nature of threat perceptions and their social construction are also examined, as well as perspectives from China and debates around its peaceful or conflictual rise.
“Son zamanların en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Yapay zekanın yükselişini ve yaygınlaşmasını olumlu açıdan değerlendirenler de var, olumsuz açıdan değerlendirenler de...
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O her şeyin ötesinde, her şey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da bilimsel süreçler de toplumdan bağımsız değildir.”
Neden Umutlu Olmalıyız?: 20 Neden
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Umutsuzluk
Son zamanlarda, özellikle seçimden sonra, büyük bir umutsuzluk dalgası, sosyal medyada ve başka mecralarda bir virüs gibi yayılıyor.
Herkes birilerini suçluyor: Halkı, partiyi, lideri vb.
Ancak umutlu olmak için nedenler de var. Bunlar gözden kaçıyor. İşte umutlu olmak için 20 neden:
Umut Nedeni 1
Tüm devlet aygıtları ve medyanın neredeyse tümü elinde olmasına karşın, seçim, başa baş gitti.
Umut Nedeni 2
25,5 milyon insan tek adam rejimine hayır dedi. Bu, azımsanamayacak bir rakam.
Umut Nedeni 3
Kılıçdaroğlu birçok büyükşehirde oyunu arttırdı. Bunun yerel seçimlerde karşılığını göreceğiz.
Umut Nedeni 4
Bu gidişle, AKP’nin elinde olan çeşitli ilçe belediyeleri yerel seçimde CHP’ye geçecek. Belediye geçişlerinin iyi yanı, CHP’nin politikalarının milyonlarca kişiye ulaşması. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın böyle bir üstünlüğü var.
Umut Nedeni 5
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez Kürtler ile Türk milliyetçileri bir araya geldi. Bu durumun birbirini anlama açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. Her kesimden seçmen Millet İttifakı’nı destekledi. Farklı görüşlerini bir yana koyup aynı hedefe odaklanmak dikkate değerdi.
Umut Nedeni 6
Haklar ve özgürlükler mücadelesi bir seçime indirgenemez. Mücadele daha önce de sürüyordu, bundan sonra da sürecek. Önümüzde yerel seçimler var, onlara odaklanmalıyız. Hiçbir şey dünyanın sonu değil.
Umut Nedeni 7
AKP bloğunun en zayıf noktası, HÜDAPAR. Parti programı, AKP’li kadınlara bile ters. AKP’li kadınlar, siyasetçi oluyor, meslek sahibi oluyor, araba kullanıyor vb.
Kadın hareketinin yükselişine tanık olacağız.
Umut Nedeni 8
Kurtuluş Savaşı’ndan daha kötü bir durumda değiliz. Bu ülke, ne zorluklarla kurtarıldı.
Umut Nedeni 9
Türkiye’de sol ve ittifakları hiç bir zaman 25,5 milyonu bulmadı. Hep azınlık oldu. Çok partili hayatın tarihinde bu bir başarı olarak yazılmalıdır.
Umut Nedeni 10
Hep kısa erimli bakıyoruz. İstediklerimiz hemen gerçekleşsin istiyoruz. Ama öyle bir dünya yok. Daha uzun erimde bakarsak, muhalefetin oyları her defasında artıyor. Duvardan bazı tuğlaları çektik, diğerlerini de ileride çekeceğiz.
Umut Nedeni 11
İlk kez oy verenlerle genel olarak genç nüfus, Millet İttifakı’na oy verdi. Bu kesim, ileride CHP’nin lokomotifi olacak.
Umut Nedeni 12
Umutlu olmama şansımız yok. Umutsuz olursak, bu karanlık daha da güçlü hale gelecek.
Umut Nedeni 13
CHP’nin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer gibi görece genç ve dinamik liderleri var. Bunlar partiyi geleceğe taşıyacaklar.
Umut Nedeni 14
Bir toplumun ilerlemesi eleştirel düşünceye bağlıdır. CHP seçmeni, fanatikçesine bir lidere ya da partiye bağlı değildir. Eleştirel düşünceye en açık kesim olduğu için demokrasinin temel taşlarını oluşturmaya devam edecektir.
Umut Nedeni 15
Duygu siyasetine bakıldığında, bir taraf korku siyaseti güderken, Millet İttifakı umut aşıladı ve sevgi dili kullandı. (.......)
Deprem Sonrası Psikoloji: Değiniler ve Öneriler
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Özet
Deprem sonrası, bir ders alma, bir bilinçlenme dönemidir. İmar yasakları çeşitli oyuncular tarafından delinince çürük binalar onaylanır olmuş; bu durum, depremin olumsuz etkilerine davetiye çıkartmıştır. 99 depreminden ne yazık ki gerekli dersler alınmamıştır. 99 depremi sonrası yazılanlar, ne yazık ki bugün de geçerlidir. Depremin belirli psikolojik etkileri vardır. Bunları biliyoruz. Çeşitli belirtileri gösteren birincil ve ikincil travmalı deprem tanıklarını yadırgamamalı, onları yargılamamalıyız; çünkü bunlar sıklıkla söylendiği gibi, olağanüstü bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Öte yandan, herkes, deprem nedeniyle travma yaşamaz. Kimin travma yaşayıp yaşamadığını bireysel değişkenler yanında toplumsal değişkenler de belirler. Sözgelimi, Japonya’da bilim ve teknolojiye güven ve kaderciliğin geri planda oluşu gibi etmenler, ülkede deprem travması oranının çok düşük olmasına yol açmaktadır. Oysa ülkemizde deprem, olağan olduğu fakat sıradan olmadığı için, hazırlıklı olmadığımız için, büyük bir toplumsal travma biçiminde yaşanmaktadır. Bu çalışmada, deprem sonrası toplumsal psikoloji konusunda çeşitli değinilerde ve önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Deprem, sosyal psikoloji, depremin sosyal psikolojisi, toplumsal travma, ve kadercilik.
Yapay Zeka ve Toplum: Yapay Zeka Sosyolojisiyle Eleştirel Bir Bakış
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Yarım Saatte Psikolojiye Giriş - Ulaş Başar Gezgin
1 Psikoloji Bilimi
2 Biyolojik Yaklaşım
3 Duyu ve Algı
4 Bilinç
5 Öğrenme
6 Bellek
7 Biliş: düşünme, zeka ve dil
8 Yaşam Boyu Gelişim
9 Motivasyon ve Duygu
10 Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet
11 Stres ve Sağlık
12 Sosyal Psikoloji
13 Kişilik Kuramları
14 Psikolojik Bozukluklar
15 Psikolojik Terapiler
The document discusses the political psychology of perceptions of China as a threat. It explores how emotions like fear, anxiety, and past humiliation play a role in threat perceptions among various parties. While China seeks respect and addresses security concerns, its military buildup concerns neighbors and is viewed with mistrust. The nature of threat perceptions and their social construction are also examined, as well as perspectives from China and debates around its peaceful or conflictual rise.
“Son zamanların en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Yapay zekanın yükselişini ve yaygınlaşmasını olumlu açıdan değerlendirenler de var, olumsuz açıdan değerlendirenler de...
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O her şeyin ötesinde, her şey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da bilimsel süreçler de toplumdan bağımsız değildir.”
1. Giriş
2. Turist Motivasyonu ve Kişilik
3. Turist Algısı
4. Turistin Öğrenme Süreçleri
5. Turistte Tutum Oluşumu ve Değişimi
6. Turisti İkna Etme
7. Medyada, Sosyal Medyada ve Ortamda Turistik Reklamcılığın Psikolojik Temelleri
8. Turist Davranışına Etki Eden Referans Grupları ve Fısıltı Gazetesi
9. Aile ve Sosyal Katmanlaşmanın Turist Psikolojisiyle İlişkisi
10. Kültürün Turist Psikolojisine Etkisi
11. Altkültürlerin Turist Psikolojisine Etkisi
12. Kültürlerarası Turist Psikolojisi
13. Turizm Sektöründe Segmentasyon
14. Turizmde Etik İhlalleri
15. Tüketim Toplumu ve Turizm
Gezgin, U.B. (2015). İnsan Hakları, Demokratik Okul ve Anadilinde Öğretim için Çokkültürlü Eğitim. Ankara: Ütopya. http://www.idefix.com/kitap/cokkulturlu-egitim-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=U12JEEVMR5RGXCH2G4LZ
İnal, K., Sancar, N. ve Gezgin, U.B. (ed.) (2015). Marka, Takva, Tuğra. AKP Döneminde Kültür ve Politika. İstanbul: Evrensel Kültür Basım Yayın. http://evrenselbasim.com/tanim.asp?sid=M15X44LPST2T0WTMBLOV
Gezgin, U.B., Inal, K., Hill, D. (ed.). (2014). The Gezi Revolt. People's Revolutionary Resistance against Neoliberal Capitalism in Turkey. Brighton: the Institute for Education Policy Studies. http://www.amazon.co.uk/Gezi-Revolt-Revolutionary-Resistance-Neoliberal/dp/095220424X
Gezgin, U. B. (2014). Bilişsel bilimler elkitabı. İstanbul: İstanbul Gelişim Üniversitesi.
http://www.pandora.com.tr/urun/bilissel-bilimler-el-kitabi/349165
http://bilisselbilim.com/bilissel-bilimler-elkitabi/
Gezgin, U. B. (2012). Psychology of You 2.0: Psychology of Social Media. Germany: Lambert Publishing. http://www.amazon.com/Psychology-You-2-0-Social-Media/dp/365913077X
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/psychology-of-social-media-book
Gezgin, U.B. (2011). Economics, environment & society planning cities at the center of mass/mess of the sustainability triangle. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economics-Environment-Society-Planning-Sustainability/dp/3846531197
Gezgin, U.B. (2011). An economic psychological experiment: Individualism-collectivism, perspective taking, and real and hypothetical endowment effects. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economic-Psychological-Experiment-Individualism-Collectivism-Hypothetical/dp/3846546372
Gezgin, U. B. (2009). Silent movies, cognition and personality. Almanya: VDM Verlag. http://www.amazon.com/Silent-Movies-Cognition-Basar-Gezgin/dp/3639202694
Gezgin, U. B. (2009). Vietnam & Asia in flux, 2008: Economy, tourism, corruption, education and ASEAN regional integration in Vietnam and Asia. Darmstadt: H@vuz Publications. http://www.amazon.de/Vietnam-Asia-Flux-2008-Gezgin/dp/3981217055
Gezgin, U. B. (2007). Cana ve Hubli Purana opera librettosu. İstanbul: Çekirdek Sanat.
http://www.idefix.com/kitap/cana-ve-hubli-purana-opera-librettosu-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=L0EQ0LCXSH7HGB8JAQCM
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/cana-hubli-purana-opera-librettosu
Gezgin, U. B. (2007). Asya yazıları. İzmir: Ara-lık Yayınevi.
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=C84V6SORQY4Y6K2QTXEF
Paz, O. (2000). Kartal mı güneş mi? (İsp çev: U.B. Gezgin). İstanbul: Virtüel Yayınevi. http://www.kitapyurdu.com/kitap/kartal-mi-gunes-mi/33724.html
Süer, A, Gezgin, U. B., Kızgın, S., Dinç, O. ve Ünsal, P. (2000). Öyküler- Gençlik Kitabevi Gençlik Ödülleri 2000. İstanbul: Gençlik Kitabevi.
Yerel Seçimler, Sosyal Medya Kampanyaları ve Sosyal Medya Kullanıcıları
Doç.Dr. Ulas Basar Gezgin
Özet
2014 yerel seçimleri, halklar ilişkiler ve siyasal reklamcılık için ilk uygulama alanı değildi elbette; ancak, bu yılın özgün bir niteliği olduğu rahatlıkla söylenebilir: Bu, 2009’da daha düşük düzeyde seyreden medyanın ‘sosyal’leşmesi sürecinin doruğuna ulaşması ve böylece sosyal medyanın seçim kampanyaları için önemli bir kanal haline gelmesiydi. Güdümlü anaakım medyadan erişmek istediği bilgi ve bilgilendirmeleri alamayıp Stuart Hall’gil bir biçimde karşıt okuma yapan eleştirel kullanıcı, Twitter ve Youtube yasağına karşın, yine de, yasakları delerek ve yasaklılar arasında olmayan Facebook’u daha sık kullanarak, sosyal medyayı yasak savıcı bir bilgi ve iletişim kanalı olarak kullandı ve kullanıyor. Bu süreçte, seçim kampanyalarında, çoğunlukla, 10 taktik kullanan çeşitli siyasi partiler (“Bu, bizden biri” taktiği, “Bu adaya/partiye benim gibi biri oy veriyor” taktiği, ünlüler taktiği, star taktiği, tam tersi ilan etme taktiği, “Ben sizin babanızım/ananızım” taktiği, çocuklu siyaset taktiği, “Ürünü değil müşteriyi öv” taktiği, ödünç oy taktiği ve hayvanlı pozlar taktiği), diğer seçimlerden farklı olarak sosyal medyaya dönük içerik de ürettiler. Bu içeriklerin başarılı ve başarısız öğelerini saptarken, bu tür kampanyaların seçime etkisini yüzdelik olarak bulgulayamasak da, bu kampanyaların yapısal özellikleri ve hitap ettiği kitle tahminleri üzerinde yapılabilecek bir çalışmanın, Türkiye’de iletişim araştırmalarına katkı sağlayacağı rahatlıkla söylenebilir. Gezi Direnişi, direniş sırasında ve sonrasında hükümet ve direnişçiler tarafından atılan tvitler ve genel olarak ‘apolitik olanın politikleşmesi ve politik olanın dijitalleşmesi’ olarak adlandırabileceğimiz süreç, yerel seçimleri öncelemiş ve bu tür kampanyalar için bir alımlama ve alımlamama zemini oluşturmuştur. Bu bağlamda, tartışmaya ve araştırmaya açık olan bir diğer nokta, ‘AKP Mitinginde Bir Çapulcu’ başlıklı çok okunup çok tıklanan ve sağdan ve soldan birçok eleştiri alan yazı için kaleme alınmış okur yorumları örneğinde görülen olgudur. Bu olgu, sosyal medyanın ve özellikle de yasağa kadar Twitter’ın toplumun değişik kesimlerini buluşturma potansiyelidir. Bu buluşma ve buluşturma, her zaman sağlıklı bir iletişim zemininde ilerlemese de, bu olgunun yeniliği dolayısıyla, hakkında araştırma yapmanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Sınıfsal çözümlemelerden ve derinlikli ideoloji ve hegemonya tartışmalarından çok, ötekileştirici söylemlerle ve şematik algılarla örülen ve bilimsel altyapıdan çok, süzgeçten geçirilmemiş kişisel izlenimler üzerinden oluşturulan kimi sosyal medya içerikleri, aynı zamanda, söylem çözümlemesinin doğasına uygun bir biçimde, toplumun ve toplumu oluşturan sınıf, katman ve kesimlerin yansıması olarak karşımıza çıkıyor. (......)
2. Yaşamı
• 1978 İstanbul doğumlu Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin, Türkiye, Vietnam, Tayland ve
Malezya’da 20 yıl ders verme deneyimine ve Yeni Zelanda (doktora), Avustralya (ortak
proje) ve Latin Amerika’da (gazetecilik) araştırma deneyimine sahip bir akademisyen-
yazardır. Eğitimini Darüşşafaka (1989-1996), Boğaziçi Üniversitesi (Eğitim Bilimleri,
lisans, 2000; Sosyal Psikoloji, yüksek lisans 2002), ODTÜ (Bilişsel Bilimler, doktora,
2006) ve yurtdışında (2009, üniversite düzeyinde ders verme yetkisi, Avustralya;
Darmstadt Teknik Üniversitesi, Şehir Plancılığı, yüksek lisans, 2011) tamamlayan
Gezgin’in toplam 109 kitabı bulunmaktadır.
• Akademik çalışmalar dışında, çeşitli dergi ve gazetelere köşe yazıları yazmakta; şiir,
şarkı sözü, şarkı, deneme, yazınsal inceleme, öykü, film öyküsü, film çözümlemesi,
tiyatro oyunu, masal ve roman türlerinde yapıtlar vermekte ve çeşitli ülkelerden
şairleri ve şarkıcıları Türkçe’ye kazandırmaktadır. Ayrıca henüz gün yüzü görmemiş
100’ü aşkın bestesi bulunmaktadır.
• Çeşitli çalışmaları 12 dile (Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, İtalyanca,
Rusça, Japonca, Vietnamca, Tayca, Gürcüce ve Azerbaycanca) çevrilmiştir.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 2
5. Giriş
• Sanat ve psikoloji
• Sanatın alt dalları
• Psikolojinin alt dalları
• Yüzü aşkın çalışma alanı
5/22/2021 5
sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
6. Sanat Psikolojisinin 10 Güzergahı
• 1. Sanatçının yaratım sürecinin
psikolojik (özellikle bilişsel,
psikanalitik ve kişilik açılarından)
çözümlenmesi
• 2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak
psikolojik (özellikle bilişsel,
psikanalitik ve kişilik açılarından)
çözümlenmesi
• 3. Sanat yapıtının sanatseverler
ve özellikle de sanatsevmezler
tarafından alımlanma süreci
• 4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar
ve özellikle de olumlu/olumsuz
kalıpyargılar
• 5. Sosyal psikoloji ekseninde
bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
• 6. Akıl hastalarının ürettiği sanat
yapıtları ve sanat terapisi
• 7. Sanatın bir psikoloji yöntemi
olarak kullanımı
• 8. Sanat eğitiminde psikoloji
• 9. Psikoloji bilgisiyle
desteklenmiş sanat
• 10. Sanat yapıtlarıyla
desteklenmiş bir psikoloji
eğitimi
5/22/2021 6
sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
7. 1. Sanatçının Yaratım Süreçleri
• Genel yaklaşımlarla ilgili sorunlar
• Motivasyon
• Yazar/sanatçı bloğu (tıkanma)
5/22/2021 7
sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
8. 2. Bir Çıktı Olarak Sanat Yapıtı
• İzdüşümsel bakış
• Bir mürekkep testi olarak sanat
5/22/2021 8
sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
9. 3. Sanatın Alımlanması
• Sanatseverler/Sanat dostları
• Sanatsevmezler/Sanat düşmanları
• Tutum tayfında ortada olan çoğunluk
• Kültür endüstrisi ürünleri
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 9
11. 5. Bireysel Sanatlar ve Toplu Sanatlar
• Sinema vs. Yazın
• Sokak sanatları
• Katılımcı sanat
• Sosyal psikoloji
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 11
12. 6. Akıl Hastaları ve Sanat Terapisi
• Şizofrengi Dergisi
• Kalıpyargılar
• Rahatlama
• Eğlendiren sanat
• Kültür endüstrisi
• Sanatın insan psikolojisine etkileri
• Kişilik gelişimi için sanat
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 12
13. 7. Bir Psikoloji Yöntemi Olarak Sanat
• ‘Bir Resim Çiz’
• Günlük yazımı
• Psikodrama
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 13
14. 8. Sanat Eğitimi
• “Sanatsal becerilerin ve de sanatçı
motivasyonunun geliştirilmesi için ne tür
eğitim ortamları yaratılmalı?”
• Sanat eğitiminin diğer işlevleri
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 14
15. 9. Sanatın Desteği Olarak Psikoloji
• Sanatçı/yazar bloğunu kırmak
• Anlatıbilim: Olay örgüsü, kişilikler, açılış,
kapanış vd. (bkz. Ek)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 15
16. 10. Sanatla Psikoloji Eğitimi
• Psikoloji derslerinde film kullanımı
• Psikoloji derslerinde yazın kullanımı
• Sanatçıların kişilik çözümlemesi (örn/ Frida)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 16
17. Sanat Dalları
• Resim
• Müzik
• Sinema
• Edebiyat
• Fotoğraf
• Heykel
• Çömlek
• Bale
• Opera
• Tiyatro
• Modern sanatlar (enstelasyon,
performans sanatları vb.)
• Süslemecilik
• El sanatları
• Giysi tasarımı
• Dans
• Halk sanatları (orta oyunu vb.)
• Mimari tasarım
• Kent tasarımı vb.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 17
19. Sanatın Sosyal Psikolojisi
• Sanatta bireylerin bireysel psikolojileri yerine, onların toplu haldeki psikolojilerine
odaklanan bir psikoloji
• sanatçı bireyler
• sanat dostları
• sanatın fiziksel (örneğin, resim malzemeleri, kağıt, kamera, giysi, sahne, müzik
aletleri, taş vd.) ve düşünsel (sanatçıların becerileri, birikimleri, donanımları,
eğitimleri, hazırlıkları vd.) hammaddelerinin sanat ürününe ya da ürünlerine
dönüşmesi sürecinde katkısı olanlar
• sanat ürününün sanat severlere ulaşmasına aracı olanlar da (örneğin, eleştirmenler,
köşe yazarları, küratörler, sanat yönetmenleri, sanat merkezinin/ galerinin/
tiyatronun yöneticileri ve çalışanları vd.)...
• Sanatın üretim zincirinin bu oyuncuları, birbirleriyle (örneğin, eleştirmenin
görüşünün sanatseverleri etkilemesi) ve kendi içlerinde (örneğin, bir eleştirmenin
diğer eleştirmenin görüşünü etkilemesi) etkileşim içerisinde olmasalardı; belki de,
sanatın sosyal psikolojisinden söz edemeyecektik.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 19
20. Toplumsal ve Topluluksal Duygular:
• Sanatın hammaddeden sanat ürününe ve sanat ürününden sanatsevere
doğru uzanan üretim zincirinde duyguların rolü nedir?
• Sanat yapıtları hangi duyguları uyandırırlar; bu duyguların özellikle
sinema, tiyatro ve dans gibi topluluk sanatlarındaki etkileri nelerdir?
• Sanatçının yaratım süreçlerinde duygu ile teknik ilişkisini nasıl formüle
edebiliriz? (“başkasının zihinsel süreçleri hakkında akıl yürütmek”
biçiminde özetleyebileceğimiz ‘zihin kuramı’ kavramı, bu bağlamda
kullanılabilir. Örneğin, “şöyle bir öğe kullanırsam, yanlış anlamalara yol
açabilir” vd.)
• Belli ölçülerde içtenlik beklenen sanatlarda (örneğin yazın) duygu ile
teknik karışımını daha farklı olarak mı tariflemeliyiz?
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 20
21. Toplumsal ve Topluluksal Beklentiler:
• Sanatçıyla ve sanat yapıtıyla ilgili beklentilerin
yukarıda anılan üretim zincirinin çeşitli öğeleri
üzerindeki etkileri nelerdir?
• Bir sanatçının yapıtlarının bir süreklilik içinde
incelenmesinin (örneğin, “yeni albümünde
hayalkırıklığına uğradık” sözü) ya da birbirinden
bağımsız olarak incelenmesinin olumlu ve olumsuz
yanları neler olabilir?
• Sanatın üretim sürecinde, yapıt bitmeden önce yapıtla
ilgili olarak sunulan bilgilerin etkileri nelerdir?
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 21
22. Toplumsal ve Topluluksal Kalıpyargılar:
• Sanata ve sanatçıya yönelik kalıpyargıların sanat yapıtının sanatseverler
tarafından alımlanmasındaki rolü nedir? Genel ilkeler çıkarılabilir mi yoksa
her bir örnek için özel çıkarsamalar mı sözkonusu?
• Sanatçıya yönelik genel kalıpyargıların (örneğin, “sanatçılar biraz delidir”
vb.), orta düzey yargıların (örneğin, “Roman sanatçılar hep neşeli olur”,
“Aleviler çok iyi saz çalar zaten” vb.) ve özel kalıpyargıların (örneğin
“falancanın tüm yapıtları anlaşılmamak üzere üretilmiş” vb.) doğrudan ve
etkileşimli etkilerini nasıl kavramsallaştırabiliriz?
• Burada kasıt, kültür endüstrisinin bir parçası olarak, fabrikadaki seri üretim
gibi yeterince özenilmemiş çalışmalar çıkaran televizyon sanatçıları değil.
“Sanata yeterince kaynak ayrılmıyor” sözündeki kasıt da, bir tüketim malı
olarak ‘sanat’ üretenler değil; ticarileşme ve seri üretim süreçlerinin dışında
kalanlar.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 22
23. Grup Kimliği ve Sanat:
• Sanatçının sanatseverlerle bir toplumsal grup aidiyeti
ilişkisi içerisinde olmasının (örneğin, Karadenizli
sanatçının Karadenizliler tarafından beğenilmesi) sanatın
ve sanatçının alımlanmasındaki olumlu ve olumsuz
etkileri nelerdir?
• Grup aidiyetinin tutkalının daha da katılaştığı dönemlerde
(örneğin siyasal kutuplaşma) sanat yapıtlarının niteliğinde
ne tür farklar gözlemlenmektedir?
• (Bu sorular, film, yazın ve tiyatro gibi anlatısal sanatlar
için, kurgusal dünyada temsil edilen grup kimliklerine
odaklanılarak genişletilebilir.)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 23
24. Tüketim Amaçlı Sanat, Yatırım Amaçlı
Sanat ve Kendinde Sanat
• Sanatseverler içerisinde, tüketim amaçlı sanat
(örneğin, evde misafirlere göstermek için tablo satın
almak), yatırım amaçlı sanat (örneğin, genç
ressamlardan umut vadettiği düşünülenlerin
tablolarını daha sonra kazanç sağlamak için şimdiden
satın almak) ve (sanata tüketim ve yatırım gibi
ekonomik amaçların ötesinde daha yüksek düzeyde
düşünsel bir değer biçmek anlamında) kendinde
sanat diye özetleyebileceğimiz üç sanatsever
tipolojisini etkileyen toplumsal ve topluluksal
etmenler nelerdir?
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 24
25. Telafi Olarak Sanat
• Sanatın çocukluğu ya da genel olarak yaşamı kötü
gitmiş kişilerin telafi düzeneği olarak algılanmasının
Freud’gil yaklaşımların etkisi dışında ne tür bir
altyapısı olabilir? (Örneğin, “sanatçılar mutlu
olamıyor. İyi ki sanatçı olmamışım” düşüncesi.)
• Medyada sanatçıların (ya da ‘ünlülerin’)
mutsuzluğuna vurgu yapan temsiller ve anlatılar da
bu bağlamda incelenebilir.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 25
26. Sanat ve Güdülenme
• Sanatçının/sanatçıların güdülenme kaynakları
nelerdir? Ne tür genel toplumsal koşullar sanatçılığı
özendirir? Ne tür özel toplumsal koşullar sanatçıyı
sanata yönlendirmiştir?
• Ayrıca, sanatseverleri sanata yönelten toplumsal
etmenler nelerdir? (Yukarıdaki tipolojinin
karşılamadığı bir ‘diğer’ seçeneği var. Örneğin,
“eğlenmek için”, “vakit geçirmek için”, “stres atmak
için”, “arkadaşlarıma ya da yaşıtlarıma zeki, bilgili,
duygusal vd. olduğumu göstermek için” sanata ilgi
duymak vb.)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 26
27. Sanatçıyla ve Kurgusal Kişiliklerle
Özdeşleşme
• Sanatçıyla ya da anlatısal sanatlar düşünülürse
kurgusal kişiliklerle özdeşleşme süreçleri hangi
öğelerden oluşmaktadır ve bu süreç, sanatın ve
sanatçının alımlanmasını hangi biçimlerde
etkilemektedir? (Bu sorular ergenlik ve gençlik
dönemlerinde daha da önemli.)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 27
28. Diğer Sorular
• Bunların dışında, anlatısal ve gösterisel sanatlar ayrımı
üzerinden, bir iletişim aracı olarak sanat konulu çalışmalar
yapılabilir.
• İkinci bir konu, genel olarak sanata ve özel olarak belli
sanatçılara yönelik tutumlar olabilir. Bunlar nasıl oluşur ve
nasıl değişir?
• Üçüncü konu, sanatın ve sanatçının sanatseverlerin kişisel
yaşamları üzerindeki etkileri olabilir.
• Dördüncü bir konu, göstergebilim açısından bir gösterge
olarak sanat izlekli ürünlerin kullanımı (örneğin, tişörtler)
olabilir.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 28
29. Diğer Sorular
• Bir diğer konu, sanata ilişkin olarak karar verici konumda
olanların (örneğin, küratörler, yapımcılar, sanat
yönetmenleri, ilgili müdürlükler ve bakanlık yapıları vd.)
karar verme süreçleri üzerindeki toplumsal ve topluluksal
etkileri olacaktır (örneğin, falancanın şikayetiyle filanca
oyunun programdan çıkarılması ve daha da önemlisi,
sanatçı olmayan ve hatta sanatsever bile olmayan
bürokratların sanat hakkında yetkili olabilmesi).
• Altıncı konu, metaforlar ve topluluksal temsiller olabilir.
• Yedinci konu, insanların duygu durumlarının (yani günlük
ya da saatlik olarak geçici duyguların) sanatı alımlama
süreçlerine etkileri olabilir.
• Konular bu biçimde daha da genişletilebilir.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 29
30. Yazın ve Psikoloji
• Psikologların yazın insanlarına bakışı noktasında, Freud’un ve onun
psikanaliz kuramının özel bir rolü vardır.
• Freud, yazın da dahil olmak üzere, sanat yapıtlarını, sanatçının
psikolojisini çözmek için kullanılabilecek malzemeler olarak gören
psikologların başında gelmektedir.
• Freud’un evreninde, hiçbirşey, rastlantısal değildir.
• Sanat yapıtları, bu açıdan, hayvani itkilerimizin elinde oyuncak olan
bilinçdışımızın dev aynalarından biri olarak karşımıza çıkar.
• Psikanalitik bakış, yazarın bilincinde olduğu özyaşamöyküsel
öğelerin dışında, bilincinde olmadığı birçok öğeyi saptar; ve
bunlara, bilincinde olunanlardan daha büyük bir önem yükler.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 30
31. Freud ve Sanata Psikanalitik Bakış
• Ancak, psikoloji ile yazının ilişkilendirilmesi, doruk
noktasını, Freud’dan çok, onun öğrencisi olan ve
daha sonra öğrencilikten reddettiği Jung’da bulur.
• Bireyci psikolojiyi evrensel ilan eden Freud’un
tersine, Jung, beslenme çantasından, toplu (kolektif)
öğeler çıkarır. Ona göre, bireysel bilinçdışına ek
olarak, toplu bilinçdışı da taşırız biz insanlar; ve bu
bilinçdışının kökleri, tarih öncesi atalarımıza kadar
geriye gider.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 31
32. Jung ve Toplu Bilinçdışı
• Jung’a göre, toplu bilinçdışımız, önce mitolojilerde ve
dinlerde(*) daha sonra diğer anlatılarda, belli başlı kişilikler
olarak karşımıza çıkacak başörnekleri (arketipler) oluşturur.
Birçok dinsel ve dindışı anlatıda karşımıza çıkan bu
başörneklerden en yaygın olanları ve açıklamaları şöyledir:
• (*) Dipnot: neyin din, neyin mitoloji olduğu, kişinin inancına
göre değişmektedir. Örneğin, Zeus’a inanan için, bu, bir din;
inanmayan için, mitoloji. Aynısı, tüm dinler için geçerli)
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 32
33. Jung ve Başörnekler
• - Bakıcı: Bu, her zaman kadın olmamakla birlikte, anaç bir kişiliktir. Onu
diğerlerinden ayıran özelliği, sevecen, şefkatli, fedakar vb. olmasıdır. Birçok ana
tanrıça kültünde bunu görüyoruz; ve sonrasındaki birçok sanat yapıtında bu kişilikle
karşılaşıyoruz.
• - Yaratıcı: Bu, yalnızca tanrıya karşılık gelmez. Sanatçılar da, yenilik peşinde
koşanlar da bu başörneğe karşılık gelmektedir.
• - Halk adamı/kadını: Birçok anlatıda, halktan/kuldan insanlarla zengin/tanrısal
insanlar arasında keskin bir ayrım görülmektedir. Yazgısına boyun eğme, bu kesitte,
sık görülen bir izlektir.
• - Bulucu: Bu kişilik, macera peşinde koşar; yolculuklar, onun için sıradandır.
• - Kahraman: Bu, prensesi ejderhadan kurtaran yiğit delikanlıdır. Günümüzde
ortaya sürülen yazınsal anlatılar, bunun çeşitlemeleriyle doludur.
• - Masum: Bu kişilik, hiçbirşeyden haberi olmayan bir prenses de olabilir; kendi
köşesinde bir başına yaşayan elçekmiş de.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 33
34. Jung ve Başörnekler
• - Soytarı: Bu, sarayın güldürücüsü de olabilir; diğer kişiliklere eşlik eden ya da
kendisi başlı başına konu edilen (örneğin, Nasreddin Hoca) neşeli bir tip de.
• - Aşık: Bu, çok yaygın bir başörnek.
• - Büyücü: Kahramanlarımıza olumlu ya da olumsuz etki eden büyücü, günümüzde,
ufak ufak başkalaşım geçirip bilimciye, öğretmene vb. dönüşmüştür. O, ortalama
insanda olmayan bilgilerle, anlatının akışını değiştirme gücüne sahiptir.
• - İsyancı: Bu kişilik, varolanı benimsemez. Doğruları başkadır; dünyayı
değiştirmek ister.
• - Yönetici: Bu, genellikle güç ve kontrol manyağı olan bildiğimiz kraldır işte ya da
başbakan ya da patron ya da komutan vb...
• - Bilge: Bu kişilik, büyücünün tersine, iyidir, hep iyidir; ancak, anlaşılması
çoğunlukla zordur. Kırk dereden su getirir.
• - Gölge: Bu, uygarlığın uğramadığı bir tür barbardır; ya da uygarlığın kendisine
uğramasına izin vermemiştir. Karanlığın ve kötülüğün temsilcisi de olduğu olur.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 34
35. Kişilik ve Sanatsal Yaratım
• Psikolojik açıdan, yazarların yaratım süreçleri üstüne çeşitli
araştırmalar bulunmakla birlikte, bunlar, sayıca yeterli değildir.
• Hemen hemen hiç bir araştırmanın yapılmadığı kişilik tipleri
ve yazarlık üstüne araştırmalar, bize kimlerin yazar
olabileceğini ve hatta ne tür yazar olabileceğini yıllar önceden
söyleyebilecek belki ileride.
• Örneğin, bir kişilik tipi olarak ayrıca incelenen duygusal
istikrarsızlık öğesi, herhalde en çok şairlerde görülebilecek bir
özellik olacaktır.
• Duygusal iniş-çıkışlar, şairlere birçok durumda esin kaynağı
olmaktadır.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 35
36. Kişilik ve Sanatsal Yaratım
• ‘Titizlik’ adı altında incelenen kişilik tipi ise,
herhalde daha uzun soluklu çalışmak durumunda
olan romancılara daha uygun düşmektedir.
•
• Kısacası, dışarıdan bakıldığında, psikoloji ile
yazını birbirine bağlayan çok sayıda girişim
olduğu sanılsa da, daha yapılacak çok iş var.
• Psikologların yazın insanlarıyla, yazın
insanlarınınsa psikologlarla yakınlaşması, bu iki
vazgeçilmez etkinlik alanını kuşkusuz
güçlendirecek.
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 36
37. Ek: Anlatıbilim
• Anlatısal Çatışma
• Ortam-Özyapı-Olay Ağırlığı
• Kahramanların Kişilik Özellikleri
• Başkişinin/kişilerin İkilemleri ya da Zıtlıkları
• Özdeşlik Süreci
• Anlatı Yeri ve Zamanı
• Anlatının Doruğu
• Açılış Öğesi
5/22/2021 sanat psikolojisi – Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin 37