SlideShare a Scribd company logo
1 of 50
Download to read offline
05 / 2024
Neden Yapay Zeka Kullanalım? • Akıllı Şehir Teknolojileri Susuzluk Sorununa Çare Olacak • Röportaj: İlkem Özar
Yapay Zekanın Oyun Sektörüne Etkileri • Yapay Zeka Sektörleri Dönüştürecek • Günde İkiden Fazla Kritik Siber Olay Yaşıyoruz
Google Trends Kullanarak Satışları Artırmanın Yolları • İnsan Benzeri Robot Gelişimi Hızlanıyor • Röportaj: Engin Hıraoğlu
Yapay Zeka Yalan
Söyler mi?
Dogğrular ve Yanlısşlar
~
~
Kuruluş: 2013
2
2
G2 33 55 40
Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu
Kritik anlarda
dinç durmaktır
TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar,
tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz
güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya
kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için
MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve
kuruluş tarafından kullanılmaktadır.
editör
Yapay zeka teknolojisi, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesi ve optimize edilmesi ko-
nusunda büyük bir potansiyele sahip. Özellikle, tekrarlayan ve rutin görevlerin yapay
zeka sistemleriyle otomatikleştirilmesi, insan kaynaklarının daha stratejik görevlere
odaklanmasını sağıyor. Bu da iş verimliliğini artırıyor ve rekabet avantajı sağlıyor.
Büyük Veri Analizi ve Öngörülebilirlik
Yapay zeka teknolojisi, büyük veri setlerini analiz ederek önemli desenleri ve
ilişkileri ortaya çıkarabilir. Bu, işletmelerin geçmiş verilere dayanarak gelecekteki
eğilimleri ve davranışları daha doğru bir şekilde tahmin etmelerini sağlar. Öngörü-
lebilirlik, planlama ve stratejik karar alma süreçlerini güçlendirir.
Kişiselleştirilmiş Deneyimler ve Hizmetler
Yapay zeka teknolojisi, kişiselleştirilmiş deneyimler ve hizmetler sunma konu-
sunda önemli bir rol oynar. Örneğin, alışveriş platformlarında kullanılan yapay
zeka algoritmaları, kullanıcıların tercihlerine ve geçmiş davranışlarına dayanarak
kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunabilir. Bu da müşteri memnuniyetini artırır ve
sadakati güçlendirir.
Sağlık Hizmetlerinde İnovasyon ve Teşhis
Yapay zeka teknolojisi, tıp ve sağlık sektöründe büyük bir potansiyel sunar. Özel-
likle, tanısal yardımcı sistemler, radyoloji, patoloji ve genetik gibi alanlarda insan
doktorların teşhis ve tedavi süreçlerine destek olabilir. Bu da hastaların daha doğru
ve hızlı bir şekilde teşhis edilmesini ve tedavi edilmesini sağlar.
Güvenlik ve Tehdit Önleme
Yapay zeka teknolojisi, siber güvenlik alanında tehditleri tanıma ve önleme ko-
nusunda önemli bir rol oynar. Yapay zeka tabanlı güvenlik sistemleri, ağ trafiğini
izleyebilir, anormal aktiviteleri tespit edebilir ve potansiyel tehditlere karşı koruma
sağlayabilir. Bu da kurumların veri güvenliğini artırır ve hassas bilgilerin korunma-
sını sağlar.
Yapay zeka teknolojisinin iş dünyasında ve toplumda birçok avantajı bulunmak-
tadır. Verimlilik artışı, öngörülebilirlik, kişiselleştirilmiş hizmetler, sağlık hizmet-
lerinde inovasyon ve güvenlik gibi alanlarda yapay zeka kullanımı, kurumların
rekabet avantajı elde etmesine ve toplumsal refahı artırmasına olanak tanır. Bu
nedenle, yapay zeka teknolojisinin kullanılması, günümüzün rekabetçi ve dijital
çağında vazgeçilmez bir gerekliliktir.
Neden Yapay Zeka Kullanalım?
Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, yapay zeka teknolojisi
giderek daha önemli bir rol oynamakta. Yapay zeka, bilgisayar
sistemlerinin insan zekasını taklit etmesine olanak tanıyor ve
karmaşık sorunları çözme, desenleri tanıma ve öngörü yapma
gibi yeteneklerle biliniyor. Peki, neden yapay zeka kullanmalıyız?
İşte bu sorunun altında yatan bazı önemli nedenler:
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4
künye
içindekiler
03 Editör: Neden Yapay Zeka Kullanalım?
06 Haberler
07 Akıllı Şehir Teknolojileri Susuzluk Sorununa
Çare Olacak
11 Yapay Zeka Üretkenliğine “Bilgisayarla
Görme” Teknolojisi Öncülük Ediyor
12 Röportaj: İlkem Özar
15 Editor: Türkiye’de Oyun Fiyatları Pahalı Mı?
16 Röportaj: Engin Hıraoğlu
23 Özel 5G Ağları, Akıllı Üretimin Geleceğini
Şekillendiriyor
25 Günde İkiden Fazla Kritik Siber Olay
Yaşıyoruz
26 Kapak Konusu: Yapay Zeka Yalan Söyler
mi? Doğrular ve Yanlışlar
31 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve
Yanlışlar
34 Yapay Zekanın Oyun Sektörüne Etkileri
36 Üretken Yapay Zeka Sektörleri
Dönüştürecek
38 Google Trends Kullanarak Satışları
Artırmanın Yolları
40 Küresel Endüstriyel Üretim CEO
Araştırması
42 BT Günlüğü Test Merkezi
48 Editör: Üretken Yapay Zeka, İnsan Benzeri
Robot Gelişimini Hızlandırıyor
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mahmut Saral
Editor
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Hakan Ayhan
Mutlu Çavuş
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Ofis: 403 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Online Kanallar
5
6
7
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre, 2,4
milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. Hızlı nüfus artışı, kentleşme,
ekonomik kalkınma ve iklim değişikliği gibi faktörler, gezegenin su
kaynaklarının günden güne tükenmesine neden oluyor. Bu noktada su
tüketimini akıllı şekilde yönetmek büyük önem taşıyor.
Akıllı Şehir Teknolojileri
Susuzluk Sorununa Çare Olacak
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO)
verilerine göre dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 71’ini
kaplayan su miktarının sadece yüzde 2,5’i içme, tarım
ve endüstriyel kullanım için uygun durumda ölçülüyor.
Bugün, 2,4 milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor.
Bu durum su kaynaklarının daha etkili bir şekilde kulla-
nılmasının ve su verimliliğinin önemini artırıyor. Akıllı
şehir teknolojileri, su verimliliğini artırmak ve tüketimi
azaltmak için yardımcı olabilir.
Akıllı Su Yönetim Sistemleri
Akıllı su yönetim sistemleri kent içinde suyun kaynağın-
dan son kullanıcıya ulaşmasına kadar olan sürecin en
etkin şekilde yönetilmesi için uçtan uca modern su yöne-
timi sunuyor. Bu süreç içinde, coğrafi bilgi sistemleri ta-
banlı su dağıtımı ve şebeke yönetimi, kayıp ve kaçakların
tespiti, atık su yönetimi, varlık yönetimi, abone tahakkuk
ve tahsilat işlemlerinin yönetimi aşamaları yer alıyor.
Şehirlerin çevresindeki tarım alanlarında da akıllı tarım
uygulamaları kullanılabiliyor. Toprak nem sensörleri ve
hava durumu verilerini kullanarak çalışan akıllı sulama
sistemleri, sulama suyunun etkin bir şekilde kullanıl-
masını sağlıyor. Bu sistemler, yağış miktarına ve toprak
nemine göre sulama programlarını ayarlayabiliyor, bu da
su tasarrufu sağlar ve aşırı sulama riskini azaltıyor.Evler,
işyerleri veya diğer yapılar üzerine yağmur suyu toplama
sistemleri genellikle bir su deposu veya tankı, yağmur
suyunu yakalayan bir yüzey ve bir drenaj sistemlerini
içeriyor. Toplanan yağmur suyu, bir dizi farklı amaç için
kullanılabiliyor. Örneğin, bahçe sulama, tuvalet sifonları
için su sağlama, çamaşır yıkama veya temizlik gibi evsel
amaçlarda olduğu gibi endüstriyel işletmelerde, yağmur
suyu proses suyu olarak da kullanılabiliyor.
Su Kaynakları Modelleme ve Tahmini
Veri analitiği ve modelleme araçları, su kaynaklarının
mevcut durumunu izleyebiliyor ve nüfus oranlarına göre
gelecekteki talepleri tahmin edebiliyor. Bu sayede su
kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için poli-
tikalar oluşturulabiliyor.
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak
için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Hol-
ding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla
ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor: “Birleşmiş Milletler’in
raporuna göre dünya genelinde 2030’a kadar 700 milyon
kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç
etmek zorunda kalacakları tahmin edildiğini görüyoruz.
Endüstriyelleşme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki
kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem
kazanıyor. İnsan için hayati önem taşıyan suyun sürdü-
rülebilir şekilde yönetilmesi için akıllı şehir teknolojileri
kritik öneme sahip. Akıllı şehir teknolojileri suyun daha
verimli kullanılmasını sağladığı gibi, zaten sınırlı olan
bir kaynağın israfının önüne de geçiyor. Bu uygulamalar
sayesinde bir kentin su kullanımı ile ilgili tüm senaryoları
kontrol altına alınabiliyor. Ancak bunların yanında geniş
çaplı su politikalarının hazırlanması ve önlemlerin uygu-
lanması için uluslararası organizasyonlara ve devletlere
de büyük görevler düşüyor.”
özel haber
Şekip
Karakaya,
SAMPAŞ
Holding
Yönetim
Kurulu
Başkanı
8
Teknoloji Profesyonelleri
Bu Adreste Buluşuyor
BTGunlugu.com
9
HP, hibrit çalışma ortamlarında üretkenliği, yaratıcılığı ve kullanıcı
deneyimlerini geliştirmek için tasarlanan sektörün en büyük HP yapay
zeka PC portföyünü duyurdu.
HP Yapay Zeka Bilgisayarları İle
Çığır Açmaya Hazırlanıyor!
Sürekli değişen hibrit çalışma ortamında, çalışanlar
hala bağlantı kopukluğu ve dijital yorgunlukla mü-
cadele ediyor. HP’nin 2023 İş İlişkileri Endeksi, bilgi
çalışanlarının yalnızca yüzde 27’sinin işle sağlıklı bir
ilişkisi olduğunu gösteriyor. Endekse göre katılımcı-
ların yüzde 83’ü işle ilişkilerimizi yeniden tanımla-
manın zamanı geldiğine inanıyor. Çalışanların çoğu
yapay zekanın işten keyif almak ve işlerini kolaylaş-
tırmak için yeni fırsatlar yaratacağına inanıyor, ancak
başarılı olmak için doğru yapay zeka araçlarına ve
teknolojisine ihtiyaçları var.
Yapay Zekalı PC’lerle Önemli İşlere Adaklanın
HP, günümüzün liderleri, bilgi çalışanları ve yaratı-
cıları için, en zorlu iş akışlarını desteklemek üzere
tasarlanmış yüksek performanslı bilgi işlem çözümleri
sunan, Windows ve Windows 11 Pro’da Copilot özelli-
ğine sahip yeni nesil AI HP Elite ve Pro PC’leri ve Z by
HP mobil iş istasyonlarını tanıttı.
En yeni HP Elite ve Pro PC çözümleri, daha kişiselleş-
tirilmiş performansla yapay zeka görevlerinin üste-
sinden gelmek için Intel Core Ultra 5 ve 7 işlemciler
veya özel NPU’lara11 sahip yeni nesil AMD Ryzen
PRO işlemciler tarafından desteklenen HP yapay
zeka özellikleriyle donatıldı. HP Smart Sense, bilgi-
sayar kullanım davranışınızı otomatik olarak tahmin
edip ayarlayarak en iyi performans ve güç dengesini
sağlamak üzere tasarlandı. Ayrıca, Poly Studio ses ve
Dinamik Ses Seviyelendirme, AI Gürültü Azaltma ve
otomatik çerçeveleme, sorunsuz bir kullanıcı deneyi-
mi için gelişmiş, doğal kamera içi etkileşim ve işbirliği
sunuyor.
HP artık Intel ve AMD tabanlı HP yapay zeka bilgisa-
yarlarından oluşan en geniş portföye sahip ve yenilik-
çilik ve performans konusundaki kararlılığını ortaya
koyuyor. Bugün piyasaya sürülen ürün yelpazesinde
HP Elite 1000 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar, HP Eli-
teBook 800 ve 805 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar, HP
EliteBook 600 ve 605 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar,
HP ProBook 400 ve 405 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayar-
lar ve HP Elite Small Form Factor 805 G9 Masaüstü
Bilgisayar yer alıyor.
Z by HP, en zorlu iş akışlarını desteklemek için tasar-
lanmış yüksek performanslı bilgi işlem çözümleri su-
nuyor. En yeni nesil AI HP ZBook mobil iş istasyonları,
mobil çalışmanın zorluklarının üstesinden gelirken,
büyük ve karmaşık projeleri her yerden yürütmek için
gerekli işbirliği araçlarını da koruyor. Intel® Core™
Ultra 5, 7 ve 9 işlemciler veya özel NPU’lara11 sahip
yeni nesil AMD Ryzen™ PRO işlemciler10 11 dahil
olmak üzere geniş bir CPU yelpazesi sunan ZBook,
HP yapay zeka aracılığıyla yeni üretkenlik ve yaratı-
cılık seviyelerinin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.
Z by HP’nin kapsamlı donanım ve yazılım çözümleri,
yaratıcı profesyoneller için güvenilirlik, güvenlik ve
mobilite sağlıyor...
Haberimiz devamına aşağıdaki bağlan-
tıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/hp-ya-
pay-zeka-bilgisayarlari-ile-cigir-acma-
ya-hazirlaniyor/
özel haber
10
Dijital sanat dünyasında projeksiyon cihazlarının kul-
lanımı yapay zeka ve lazer teknolojisiyle hızlanıyor.
Epson’un lazer projeksiyon teknolojisi, görsel sanat-
lar, performans sanatları ve mekan enstalasyonları
gibi çeşitli sanat dallarında etkileyici ve sürükleyici
sanatsal deneyimler yaratıyor. Türkiye’nin en önemli
sergileri ve müzelerinde sanat ve tarihi canlandıran
Epson, İstanbul’dan sonra Bursa Downtown AVM’de
açılan X-Media Art Museum by DAS DAS’ta da yapay
zekayla oluşturulan eserleri sanatın yeni formunda
yansıtıyor. İstanbul ve Bursa’dan sonra Anadolu’nun
farklı şehirlerinde de müzeler ve sanatçıları destekle-
yecek olan Epson, dijital sanat evrenini genişletmeyi
hedefliyor. Epson’un projeksiyon ürünleri, görsel sa-
natlar alanında dijital resimlerin ve videoların büyük
ölçekli ve yüksek çözünürlüklü sunumlarını sağlamak
için kullanılıyor. Aynı zamanda, karmaşık desenler,
renkler ve hareketli görseller ile deneysel bir boyut
kazandırarak, sanat eserlerinin etkileyici hale geti-
rilmesine olanak tanıyor. Daha önce Epson’un lazer
projeksiyonlarıyla Hope Alkazar’daki Refik Anadol’un
Alkazar Rüyası eseri ile başlayan serüven günümüz-
de Selçuk Artut Sonsuza Uzanan Motifler: Yeniden
Yorumlar eseriyle devam ediyor. İstanbul X-Media
Art Museum by DAS DAS’tan, Alice Müzikali ve Truva
Müzesi’ne kadar projeksiyonlarla etkileyici deneyim-
ler yaşatan Epson, şimdi de Bursa’da açılan Down-
town X-Media Art Museum by DAS DAS’ta sanatse-
verlere sınırları zorlayan bir yolculuk sunuyor.
Haberimiz devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile
ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/diji-
tal-sanat-epson-projeksiyon-urun-
leriyle-canlandi/
Dijital Sanat Epson Projeksiyon
Ürünleriyle Canlandı
MediaMarkt, dijital dönüşüm adımlarının bir parçası ola-
rak işe alım süreçlerini daha kolay ve hızlı hale getirmek
amacıyla yapay zekâ entegrasyonlu İnsan Kaynakları sis-
temi AI’M Hiring ’i uygulamaya geçirdi. Türkiye’de 98 ma-
ğaza ve 3600’ün üzerinde çalışanıyla hizmet veren ve yeni
mağazalar açarak ülke genelinde istihdama katkıda bulun-
maya devam eden MediaMarkt Türkiye’nin, başlangıç ve
orta kademe pozisyonlarda işe alım sürecini hızlandırmak
amacıyla, MediaMarkt’a başvuran adayların ön mülakat-
ları AI’DA üzerinden gerçekleştirilecek. Açık pozisyonlara
uygun nitelikteki adaylar, e-posta üzerinden yapay zekâ
destekli işe alım programı AI’M Hiring ’e link üzerinden
davet ediliyor. Daveti kabul eden adaylar sisteme kaydolup
giriş yaptıktan sonra AI’DA’nın bilgilendirme videosuyla
karşılaşıyor. Bilgilendirme videosunu izleyen adayın ön
mülakat süreci başlatılıyor ve adaya MediaMarkt ile ilgili
yetkinliklerini kapsayan Türkçe ve İngilizce sorular yönel-
tiliyor. Daha sonra, sorulara verdiği yanıtlar çerçevesinde,
adayın MediaMarkt yetkinliklerine göre “ısı haritası anali-
zi” yapay zekâ tarafından gerçekleştiriliyor. Bu ısı haritası
analizi de işe alım uzmanlarına işe alıma yönelik kısa bir
liste sunarak, ilk 5 sırada yer alan adayların ikinci aşamaya
geçmesini ve işe alım yöneticisiyle görüşmesini sağlıyor.
Bu yöntem sayesinde açık pozisyona aday kişilerin, ön ele-
meleri titizlikle ele alınırken, kısa sürede daha fazla adaya
ulaşılması hedefleniyor. Ayrıca hem aday hem de işveren
için zamandan tasarruf sağlıyor ve operasyonel anlamda
sürece verimlilik kazandırıyor. MediaMarkt Türkiye, işe
alımlarda kolay video mülakatı ile süreçleri hızlandıran
yenilikçi işe alım sistemi AI’M Hiring ’in geliştirilmesinde
Vire Up ile iş birliği yaptı. Geçtiğimiz ay aktif olan sistem
video mülakat uygulamalarına başladı.
MediaMarkt, Yapay Zeka
Destekli Yenilikçi İnsan
Kaynakları Sistemi AI’M Hiring’i
Hayata Geçirdi
haberler
11
Üç yıl içinde ortalama yüzde 42'lik üretkenlik artışı öngörülüyor, potansiyel
engeller beceri ve kurum içi bilgi eksiğinden kaynaklanıyor.
Yapay Zeka Üretkenliğine
“Bilgisayarla Görme”
Teknolojisi Öncülük Ediyor
Panasonic Connect Europe inisiyatifiyle yapılan ve
Opinion Matters tarafından yürütülen en son araş-
tırmaya göre, yapay zeka tarafından desteklenen
Bilgisayarla Görme teknolojisinin benimsenmesi bir
devrilme noktasında ve bu çözümler birçok endüstri
sektöründe üretkenliği güçlendirmeye hazırlanı-
yor. Karar vericiler, dağıtımı takip eden üç yıl içinde
ortalama yüzde 42’lik bir üretkenlik artışı öngörüyor.
İmalat sektörü, yüzde 52’ye varan verimlilik artışla-
rıyla en büyük artışı bekliyor.
Bilgisayarla Görme, bilgisayarların ve sistemlerin di-
jital görüntülerden anlamlı bilgiler elde etmesini sağ-
layan bir yapay zeka alanıdır. “Yapay zekanın gözleri”,
görüntüleri gözlem, tanımlama, sınıflandırma, izleme
ve nihayetinde insanlar veya tamamlayıcı yapay zeka
tarafından daha fazla sorgulanabilen kullanılabilir
“bilgiye” dönüştürür.
Çok Çeşitli Uygulanabilirlik
Ankete katılanlar, Görüntü İşleme teknolojisinin çok
çeşitli iş alanlarında ve uygulamalarda kullanıldığı-
nı bildiriyor. Onarım ve bakım, üretim hattı izleme
ve kalite kontrol gibi pratik faaliyetler, güvenlik ve
sağlık ve emniyette kullanıma kıyasla daha yaygındır.
Lojistik ve tedarik zincirinde gerçek zamanlı projeksi-
yon haritalama ve insan takibinin yanı sıra kullanımı
popülerdir ve Bilgisayarla Görme teknolojisinin geniş
kullanım alanını sergilemektedir.
Beceri Yeterliliği, Dağıtımın Önünde Bir Engel
Teknolojinin uygulanmaya geçişinin önündeki en bü-
yük engeller, harici uzman desteğinin olmaması (%37)
ve işletmede bilgisayarla görme bilgisinin sürdürül-
mesi (%33) idi. İşletmeler aynı zamanda yapay zeka
destekli Görüntü İşleme uygulamalarını kullanıma
geçirmenin potansiyel etik kaygılarına dair hassasiyet
sergiliyor. En büyük endişeler arasında veri güvenliği
(%35) ve bunu takiben kişisel gizlilik ve gözetim en-
dişeleri, kurumsal rehberlik eksikliği ve iş değiştirme
korkuları takip ediyor (hepsi yaklaşık %32).
Daha Geniş Yapay Zeka Dağıtımı Hızla Artıyor
Üretken yapay zekanın daha geniş çapta benimsenme-
sine bakıldığında açık bir ivme gözlemleniyor. Genel
olarak, işletmelerin üçte ikisinden fazlası (%67), üret-
ken yapay zeka kullanmanın işletmeleri için önemli
olduğunu söylüyor. Ankete katılanların üçte birinden
fazlası (%37), halihazırda bir çözüm uyguluyor ve
fayda gördüğünü bildiriyor. Üçte biri (%34), planla-
ma aşamasında veya teknolojiyi uygulama sürecinde.
Yüzde 17 hala değerlendirme sürecinde, ancak yalnız-
ca yüzde 13’ü Üretken Yapay Zekayı hiç kullanmaya-
caklarını söylüyor.
Opinion Matters tarafından yürütülen ve Panasonic
Connect Europe inisiyatifiyle gerçekleşen bağım-
sız araştırmada, Almanya ve Birleşik Krallık’ta yıllık
cirosu 50 milyon+ Euro olan şirketlerde çalışan, dijital
dönüşüm ve yapay zeka/bilgisayar görüşü uygulama-
sından sorumlu 300 üst düzey karar vericiyle anket
yapıldı.
özel haber
12
Cyber Security Weekend META 2024 etkinliğinde Kaspersky Türkiye Genel
Müdürü İlkem Özar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirme şansımız oldu. Bakın
İlkem Hanım bizlere neler söyledi...
Uçtan Uca Güvenlik Çözümleri
Sağlıyoruz
Bizlere Kaspersky’nin Türkiye’ye bakışından,
şu ana kadar yaptığı yatırımlar ve bundan
sonra yapacağı yatırımlarla ilgili bilgi verebi-
lir misiniz?
İlk olarak Türkiye’nin Kaspersky için çok önemli
bir pazar olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye’de
büyümek ve yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz.
Bu bağlamda yaptığımız planları kısa vadeli değil
4 veya 5 yıl gibi uzun vadeli yapıyoruz. Türkiye’nin
potansiyel büyümesine ve insanına olan inancımız
sağlam.
Kaspersky Türkiye ofisimizden bahsetmek gerekirse:
Geçtiğimiz yıl insan kaynağı konusunda yatırımlar
yaptık ve mevcut ekibimizin sayısını artırdık. Ayrıca
GReAT (Security Researcher) ekibimize de Mert
Değirmenci arkadaşımız katıldı. Bu bizim için onur
verici. Artık bizzat GReAT ekibinde Türkiye’yi takip
edecek, Türkiye’yi ve insanını bilen biri olması,
ülkemize yapılan saldırıları karşılamak konusunda
önemli bir yatırımdı bizim için.
Bunun yanı sıra destek tarafında önemli yatırımlar
yapıyoruz. Çünkü çözümlerimiz ne kadar iyi olursa
olsun, kullanıcılarımızın bu çözümleri kullanırken
karşılaştığı sorunlarda hem üretici hem de ekosiste-
mimiz (iş ortaklarımız) olarak yanlarında kuvvetli
durabilmemiz gerekiyor.
Bu sebepten ben göreve başladığımdan bu yana tüm
hızıyla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ek olarak
bizim ve ekosistemimizin teknik ekiplerinin eğitil-
mesi tarafında ciddi adımlar attık. Bu eğitimleri de
sıklıkla güncelliyoruz.
Kaspersky’i sunduğu güvenlik çözümleri açı-
sından nasıl tanımlarsınız?
Kaspersky olarak uçtan uca sunduğumuz deği-
şik alanlarda güvenlik çözümlerimiz bulunmakta.
Ürünlerimiz son kullanıcılardan KOBİ’lere ve büyük
ölçekli firmalar hitap ediyor. Son kullanıcı ürünle-
rimize yatırım yaptığımız gibi kurumsal alandaki
ürünlerimizde yatırımlar yapıyoruz.
Eskiden donanım tarafında yoktuk. Aralık ayında
çıkardığımız SD-WAN ürünüyle birlikte artık bu
alanda da varız. Bildiğiniz gibi geliştirdiğimiz Kas-
persky OS işletim sistemimiz var. Bu işletim siste-
mi Gateway ve Thin-Client’ler üzerinde çalışıyor.
Yeni işletim sistemimizi de donanımlar ile birlikte
sunuyoruz.
Söylediğim gibi son kullanıcıların yanı sıra çok
büyük devasa yapılar ile de çalışmaktayız. İsim
vermeyeceğim ama ülkelerin sahip olduğu güvenlik
operasyon merkezlerini dahi dizayn ediyoruz. Bir
anlamda çözüm aileleri sunuyoruz.
Türkiye’de 2022 yılından bu yaza kurumsal alanda
hızlıca büyümeye başladık. Zamanında ektiğimiz
tohumlar şu dönemde meyvelerini vermeye başladı.
Çözümlerimiz kurumsal alanlarda değer görüyor ve
tercih ediliyor.
B2B alanda geçtiğimiz yıl iki kattan fazla büyü-
dük. Bireysel ürünlerimizi tercihi de bu rakama
yakın büyüdü. Bunlara ek olarak kamu tarafında da
önemli ürünlerimizin kullanıldığını söylememde
fayda var.
röportaj
13
röportaj
Kaspersky olarak danışmanlık veriyor
musunuz?
Evet bu konuda da çalışmalarımız var ve müşteri-
lerimizden bizden destek paketi satın alabiliyorlar.
Destek paketlerimiz farklılık gösteriyor. İster bir
olay üzerine araştırma ister ürün kullanımı, iste-
nirse de sistem sağlığı konusunda müşterilerimize
destek sunabiliyoruz. Bizden yetkili bir arkadaş da
tahsis edebiliriz. Bu tamamen istenilen şeye bağlı.
Eğitim tarafındaki faaliyetleriniz neler?
Kaspersky olarak eğitim konusuna çok önem
veriyoruz. Bu hem içimizde hem de ürünlerimizi
kullanan kullanıcılarımıza karşı sorumluluğumuz.
Kaspersky Akademi olarak birçok alanda eğitimler
vermekteyiz. Eğitim ve sertifikasyon paketlerimizin
yanı sıra simülasyon paketlerimiz de bulunmakta.
Bu sayede eğitim alan kullanıcılar aynı zamanda
asimilasyon paketleri üzerinde pratik yapabiliyor-
lar. Aynı zamanda eğitim öncesi ve eğitim sonrası
kurum içi tatbikatlarda yapabiliyoruz. Bu sayede
personelin eğitim sürecini de derecelendirebiliyo-
ruz.
Kaspersky 2017 yılında şeffaflık merkezle-
ri açmaya başladı. Bu konuyu biraz açabilir
misiniz?
Evet söylediğiniz gibi 2017 yılından bu yana dün-
yanın farklı ülkelerinde şeffaflık merkezi açıyo-
ruz. Çünkü güvenlik kritik bir konu ve bu konuda
çözümlerimizi kullanan kişiler Kaspersky ürünle-
rinin şeffaf olduğunu ve arkasında neler olduğunu
görebiliyorlar.
Şeffaflık merkezimiz şu şekilde çalışıyor. Bu mer-
kez sadece kodumuzu koyduk ve isteyen gelip ince-
leyebilir, bakabilir ile sınırlı bir olay değil. Biz bu
merkez etrafında ciddi anlamda bilgi transferi ve
uzmanların gelip belli dönemlerde eğitim vermesi
gibi etkinlikler de planlıyoruz.
Bunu bir bilgi transfer merkezi şeklinde düşünmek
lazım. Evet, tabii ki en ufak bir sorusu olan da gelip
uzmanıyla beraber kodumuzu inceleyebilir. Ve o
kodu inceledikten sonra da o kodla kendisindeki
kodun aynı olduğuna dair sertifikalandırma işlemi
gerçekleştirebilir. Kaspersky bunu yapan tek gü-
venlik üreticisi.
Şimdiye kadar 11 ülkede şeffaflık merkezleri açıldı.
Nisan ayı sonu itibariyle de Türkiye’de Boğaziçi
Üniveristesi işbirliği ile İstanbul’da açılış yaptık.
Konu hakkında yaptığımız duyurular ile daha de-
taylı bilgileri sizlere paylaşıyor olacağız.
Türkiye’ye nerelerden ataklar yapılıyor.
Bu konuda araştırmalar ne gösteriyor?
Jeopolitik durumumuz siber saldırı konusunda da
bizim yakamızı bırakmıyor. Çünkü Avrupa hedef-
li ataklar, doğu hedefli ataklar, orta doğu hedefli
ataklar ülkemizi etkilemekte. Veya bu alanlara
geçmek için ülkemizi köprü olarak kullanıyorlar.
Ülkeler bazında çok fazla saldırı alıyoruz. Bu
saldırıları bertaraf etmek için eğitim şart. Çünkü
hepimizde cep telefonu var. Saldırılar sadece bil-
gisayar değil cep telefonlarına yapılıyor. Bu konu-
larda dikkatli olmalı ve bilinçlendirme çalışmaları
yapılmalı.
İlkem
Özar,
Kaspersky
Türkiye
Genel
Müdürü
14
haberler
Türk Telekom, Schneider Electric ile sürdürülebilir-
lik, verimlilik ve ayrıca 5G sayesinde endüstrilerin
dijitalleşmesi odaklı otomasyon ve yazılım çözüm-
leri ile enerji yönetimi teknolojilerini kapsayan
stratejik bir iş birliğine imza attı. Endüstriyel Oto-
masyon alanında kurumsal müşterilere uçtan uca
sağlanacak çözümleri içeren anlaşma, iki firmayı 5G
hazırlık sürecinde de dijital dönüşüm ve sürdürüle-
bilirlik alanlarında stratejik iş ortağı olarak konum-
landırırken Türkiye’nin uzun vadeli endüstriyel
stratejilerine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Türk
Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Mü-
dür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türkiye’nin dijital
dönüşümüne liderlik eden bir kurum olarak, sürdü-
rülebilir bir gelecek için teknoloji alanındaki biriki-
mimizi hayatın tüm alanlarına yansıtacak çevresel
ve sosyal alanlarda öncü adımlar atıyoruz. Güçlü fi-
ber altyapımızla Türkiye’de 5G’ye en hazır operatör
olarak, bugün ve gelecek için, ürün ve servislerimizi
yeni nesil teknolojiler ile zenginleştirmeye devam
ediyoruz. İşletmelerimizin ve endüstrilerin dijital-
leşmesine destek vererek ekonomik büyümelerinde
etkin rol alıyoruz. Bu kapsamda; Schneider Elect-
ric ile endüstrilerin sürdürülebilirlik ve verimlilik
hedeflerine ulaşmaları için sağladığımız hizmet-
leri arttırmak amacıyla; endüstriyel otomasyon ve
enerji yönetim teknolojilerini kapsayan stratejik iş
birliğimizin önemli olduğuna inanıyoruz” dedi.
Haberimiz devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile ulaşa-
bilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/turk-te-
lekom-ve-schneider-electricden-en-
dustriyel-otomasyon-anlasmasi/
Türk Telekom ve Schneider
Electric’den Endüstriyel
Otomasyon Anlaşması
TD SYNNEX, VMware by Broadcom ürün ve çözüm-
lerinin distribütörlüğünü daha önceki 10 ülkeye ek
olarak artık Türkiye’nin de dâhil olduğu 9 ülkede daha
yapacak. Anlaşma ile Türkiye’deki KOBİ’ler, VMware
by Broadcom’ın çoklu bulut çözümlerinin yanı sıra
depolama, fidye yazılımı ve felaket kurtarma, uy-
gulama platformu hizmetleri de dâhil olmak üzere
abonelik tabanlı çözümlerine TD SYNNEX güvencesi
ve uzmanlığı ile erişebilecek. Şirket, iş ortaklarının
VMware by Broadcom ile büyümelerini hızlandırma-
larına ve çoklu bulut uygulamalarını geliştirmelerine
yardımcı olmaya odaklanan çeşitli katma değerli kay-
naklar ve özel içerikler de sunacak. Bunlar arasında,
TD SYNNEX’in kendi bünyesindeki Küresel Uzman-
lık Yetenekleri bölümü tarafından geliştirilen ve TD
SYNNEX Kanal Akademisi Platformu aracılığıyla iş
ortaklarına sunulan özel bir eğitim serisi de yer alıyor.
Bu eğitimler, VMware by Broadcom ürünleri ve çö-
zümleri hakkında yerel ölçekte yapılan bilgilendirme
ve yetkinlik amaçlı bootcamp’ler, web seminerleri ve
etkinliklerle tamamlanacak. Şirket, VMware by Broa-
dcom’in yetkili eğitim merkezi olarak, iş ortaklarının
teknik uygulamalar ve yetkinlik gelişimini destekle-
mek için eksiksiz bir teknik eğitim ve sertifikasyon
portföyü sunacak. TD SYNNEX ayrıca, iş ortaklarının
VMware by Broadcom’un güncellenmiş iş ortağı prog-
ramı kriterlerini karşılamalarına yardımcı olmak için
de uzman rehberliği ve desteği verecek.Yukarıda lis-
telenen yeni ülkelere ek olarak, VMware by Broadcom
çözümleri Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya,
İtalya, Hollanda, Polonya, İspanya, İsviçre ve Birleşik
Krallık’taki TD SYNNEX iş ortakları tarafından hâli-
hazırda kullanılabiliyor.
TD SYNNEX, VMware by
Broadcom Ürünlerinin
Distribütörlüğünü Aldı!
15
Evet, tüm bu saydığımız detaylar, haliyle son tüketici fiyatlarını da belirliyor.
Bundan birkaç sene öncesine kadar AAA, yani üst seviye ve yüksek bütçeli olarak
nitelendirilen oyunlar için 60 dolar/euro fiyat etiketi tercih ediliyordu. Günümüzde
bazı AAA oyunların artık en az 70 dolar/euro istediğini de görebiliyoruz. Örnek ola-
rak Ubisoft’un yeni aksiyon macera oyunu Skull and Bones’u gösterebiliriz. Uzun
süredir geliştirilen ve yakın zamanda satışa sunulan oyun, 70 dolarlık fiyat etike-
tine sahip. Ubisoft CEO’su Yves Guillemot da bu fiyat etiketinin böyle detaylı bir
oyun için normal olduğunu savunuyor. Yine de, Skull and Bones’un oyun severler
tarafından pek beğenilmediğini söylemeliyiz. Bir başka örnek ise Capcom tarafın-
da. Şirket, dünya çapında geliştirilme maliyetlerinde görülen artışlar sebebiyle 70
dolar/euro fiyat etiketinin standart halini almaya başlayacağını düşünüyor. Biraz
daha öncesine gittiğimizde, Blizzard’ın Diablo IV oyuncularıyla ilgili bir anket ya-
pıldığına dair söylentiler çıkmış ve erken erişim dahil pek çok ekstra detayın da yer
aldığı oyunlar için 100 dolarlık fiyatın da gündeme geldiğinden bahsedilmişti.
Steam, dünyanın en popüler dijital oyun satış platformlarından bir tanesi ve yakın
zamana kadar bu platformda Türk lirası üzerinden uygun fiyat etiketleriyle oyunlar
satın alabiliyorduk. Ne yazık ki sürekli değişen kurlar ve TL değerinde yaşanan düşüş-
ler sonrasında Steam’de dolara geçiş yapıldı.“Ne fark etti?” derseniz, daha önce ülke-
miz için “Yerel fiyatlandırma” yapılan oyunlar vardı. Yurt dışındaki fiyat etiketlerine
kıyasla çok düşük fiyatlarla oyunları satın alabiliyorduk. Dolara geçildiğinde ise direkt
o günkü kurla çarpmamız gerekiyor ve bu da ciddi bir fiyat artışı demek bizler için.
Uygun fiyata oyun oynamak için neler yapabiliriz? Bu konuda bazı işe yarar
servislerden bahsedebiliriz. Örneğin Microsoft, hem PC hem de Xbox tarafında
aylık düşük ödemeler gerçekleştirerek yüzlerce oyuna erişmenize imkân sunuyor.
Bu oyunlar arasında, çok güncel oyunlar da var, klasik oyunlar da var. Örneğin şu
anki fiyatlara baktığımızda, bilgisayarda oyun oynamak için aylık 159 TL öde-
yerek GamePass abonesi olabilirsiniz. Xbox abonelik ücreti ise aylık 209 TL’den
başlıyor. Sony tarafına geldiğimizde de PlayStation oyunları için aylık ödeme sis-
teminin olduğunu görüyoruz. PlayStation Plus olarak adlandırılan ve ister aylık,
isterseniz de yıllık ödemeyle abone olabileceğiniz serviste pek çok oyun yer alıyor
ve kısa aralıklarla kataloğa yeni oyunlar da ekleniyor. Tabii burada PlayStation 4,
4 Pro ve PlayStation 5 gibi konsollardan söz ediyoruz. “İyi bir oyun sistemim yok
ama yine de uygun fiyata oyun oynamak istiyorum.” diyorsanız... Bu durumda da
Nvidia’nın GeForce Now servisine abone olabilirsiniz örneğin. PC donanımınız
önemli değil, zira bulut üzerinden oyunlara erişiyorsunuz. Haliyle iyi bir internet
bağlantınız olmalı. Katalogda pek çok güzel oyun da var. Eğer denemek ister-
seniz, GeForce Now’un ücretsiz bir abonelik seçeneği de var. Hoşunuza giderse
ücretli üyeliğe geçiş yaparak daha iyi imkânlarda oyunlar oynayabilirsiniz.
editör
Türkiye’de Oyun Fiyatları Pahalı Mı?
Video oyunlar, gelişen teknolojinin de yardımıyla giderek
gerçekçi ve daha etkileyici bir boyut kazanıyor. Tabii
detayların artması, geliştirilme süreçlerinin de uzaması
anlamına geliyor. Film kalitesinde oyunlar sunabilmek için
artık birkaç sene değil, daha fazlası gerekiyor ve tüm bu
süreçte harcanan paralar da yüzlerce milyon dolarla ifade
ediliyor. Hatta işin içine reklam ve pazarlama bütçeleri
girdiğinde, sadece bir oyunun yapım bütçesi için 500-600
milyon dolarlık masraflardan söz edilebiliyor.
Mahmut Saral
Editor
mahmut@donanimgunlugu.com
16
Tüketiciler internette orijinal gibi satılan mürekkepler nedeniyle arıza
riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Neredeyse orijinalin yarı fiyatına satılan
sarf malzemeleri yazıcıların arızalanmasına sebep olabilirken, sahte sarf
malzemeleri kaynaklı arızalar, ürünleri garanti kapsamından da çıkarıyor.
Epson Orta Doğu ve Türkiye Servis Müdürü Engin Hıraoğlu İle konu hakkında
keyifli bir söyleşi gerçekleştirildik. Bakın orijinal olmayan mürekkepleri
kullanmak ne gibi sorunlara yol açıyor.
Orijinal Mürekkep Kullanan
Kendini Garantiye Alıyor
Engin Bey orijinal mürekkep kullanmamak ne gibi
sorunlara yol açıyor?
Yazıcılarda orijinal olmayan sarf malzemelerini kullanmak
maliyet artışı sorunlarını beraberinde getiriyor. Tüketi-
cilerin farkında olmadan aldığı orijinal olmayan mürek-
kepler, yazıcıları kullanılamaz hale getiriyor. Bu nedenle
mürekkebin orijinal olduğundan emin olmak veya satın
alınan kaynağı tanımak önem kazanıyor. Baskı teknoloji-
leri geliştikçe, kullanıcılara daha ucuza ürün satmak için
pazara giren mürekkep ve kartuş üreticileri artıyor.Ancak
kullanıcılar, orijinal olmayan bu ürünleri tercih ettiklerin-
de, aslında düşündüklerinden çok daha pahalı bir çözümü
satın alıyorlar.
Sahte sarf malzemesi kullanımının yol açacağı zararları
şöyle sıralayabilirim: Epson’un tanklı yazıcıları, ücretsiz
üç yıl garantiyle geliyor. Ar-Ge’ye günlük 1.3 milyon dolar
yatırım yapan Epson, teknolojisine güveniyor ve ürünleri-
ne 3 yıl garanti veriyor. Ancak orijinal olmayan mürekkep
kullanıldığında cihazlar garanti kapsamı dışında kalabi-
liyor ve kullanıcıya ciddi maliyet çıkabiliyor. Yani orijinal
alan kendini de garantiye alıyor.
Orijinal mürekkeplere kıyasla sahte mürekkeplerin iki kat
sık değiştirilmesi gerekebilir. Çünkü şişenin ne kadar dolu
geleceği ve verimi tahmin edilemez. Bu da, orijinal dışı sarf
malzemelerini kısa vadede karlı gibi görünse de orta ve
uzun vadede daha maliyetli bir çözüm haline getirir.
Epson, bir mürekkep şişesinin kaç sayfa basacağına ait bil-
giyi uluslararası denetim kurumlarının testleriyle garanti-
ler. Buna karşılık orijinal olmayan şişelerdeki mürekkeple-
rin kaç sayfa basacağı ise Epson garantisi altında değildir.
Baskı adedi garanti olmayan bu mürekkepler orijinal
mürekkeplerin baskı sayısının yanına bile yaklaşamaz.
Orijinal olmayan mürekkep kullanan tüketiciler, aldıkları
baskıların Epson garantisinde olmaması riskini de bera-
berinde satın alıyor. Baskı almaya en çok ihtiyacınız ol-
duğu anda yazdırdığınız sayfadaki renk bozulması, yanlış
renk sunumu ve orantısız mürekkep dağılımı can sıkıyor.
Baskı kalitesinin önemli olduğu bir işte risk de büyük olu-
yor. Bastırdığınız belgedeki en önemli satırlar silik veya
lekeli çıkabilir. En sevdiğiniz dizinin en heyecanlı sahne-
sinde elektriklerin gitmesi gibi can sıkıcı bir durum.
Orijinal olmayan mürekkep, daha çok atık çıkarır. Neden
mi? Çünkü daha sık değiştirmeniz gerektiğinde daha
fazla şişe kullanırsınız. Bu da daha fazla çöp demek. Yani
aslında siz mürekkep şişesiyle işinizi bitiriyorsunuz ama
o malzemeler hayatınızda çevre kirliliği olarak varlıkları-
nı devam ettiriyor.
Peki, orijinal mürekkebi nasıl ayırt edeceğiz?
Orijinal olmayan sarf malzemeleri, orijinal mürekkepler-
den daha ucuza satıldıkları için daha cazip algılanıyorlar.
Peki, bu mürekkepleri orijinalinden ayırmak zor mu?
Aslında biraz araştırma ve incelemeyle kolayca ayrılabile-
ceğini görebilirsiniz:
İlk etapta orijinal olmayan tüm mürekkep ve tonerler
kendilerini satış fiyatlarıyla ele veriyorlar. Sıklıkla online
ticaret sitelerinde karşımıza çıkan bu ürünler birbirleriyle
olan rekabet sebebiyle orijinal ürünlerin çok altında ra-
kamlarla yer buluyorlar. Yani fiyatlar gerçek olamayacak
kadar iyiyse muhtemelen gerçek değildir. Bazı zaman-
larda e-ticaret sitelerinde kampanyalar olabilir. Ancak
bu noktada da indirim oranlarının çok uçuk olmamasına
dikkat etmek gerek. Orijinal olmayan ürün satıcıları ge-
nellikle yüzde 100 orijinal gibi başlıklarla satış yaparlar.
Tüketicinin bu farkı anlaması neredeyse imkânsızdır bu
röportaj
17
röportaj
nedenle sadece Epson’un yetkili satıcılarından sarf mal-
zemesi almanızı tavsiye ederiz. Orijinal olmayan mürek-
kep satıcıları, ambalajlarına da ancak mürekkepleri kadar
özen gösterirler; daha fazlası değil. Siz de bu noktayı kul-
lanarak satın almayı düşündüğünüz mürekkebin orijinal
olup olmadığını kısa bir incelemeyle anlayabilirsiniz:
Soluk marka logosu, mürekkep yuvalarında çekme şeridi
mührünün olmaması, ambalajda/şişede/kartuşta gözle
görülür hasar, mürekkep veya toner tozu sızması, güven-
lik mührünün üreticinin belirttiği şekilde açılmaması,
kutu üzerindeki yazılarda baskı ve yazım hataları, taklit
ürünlerde marka adına bir harf eklenmesi veya çıkarılma-
sı, hologramsız ambalaj. Çünkü orijinal mürekkep kutu-
larının üzerinde kabartmalı hologramlar bulunur. Yetkili
satış kanalları hologramlı ürünler satarlar.Tüketicilere
ürünlerin kutulu olduğundan emin olmaları, kutuların
üzerindeki kabartmalı hologramları kontrol etmeleri ve
yetkili satış kanallarından ve perakende mağazalarından
alışveriş yapmalarını öneriyorum.
Kullanılan orijinal mürekkebin sağlıklı olduğunu
nereden bileceğiz?
Epson, global felsefesi doğrultusunda tüm ürünlerinde
olduğu gibi kendi tesislerinde üretilen mürekkepleri de
çevreye ve insan sağlığına duyarlı üretiyor. Mürekkep-
ler tüm yasal sağlık kontrollerine göre test ediliyor ve
MSDS yani Malzeme Güvenlik belgeleri kamuya açık
olarak paylaşılıyor. Orijinal olmayan bir mürekkep tercih
edildiğinde ise aslında paketlenmiş farklı bir marka satın
alınıyor. Asıl üreticinin kim ve hangi ortamda ürettiği,
mürekkebin içeriğinde hangi şartların sağlandığı belirsiz
hale geliyor.
Orijinal mürekkep kullanmazsak ne gibi sorunlar-
la karşılaşabiliriz?
Orijinal mürekkep kullanmazsanız şu sorunlarla karşı-
laşabilirsiniz. Birincisi yazıcınız arızalanabilir. Garanti
kapsamı dışında kalabilirsiniz, baskınızda kötü sonuç-
lar alırsınız, sorunları çözmek için zaman harcarsınız.
Orijinal olmayan sarf malzemesi size tasarruf değil zarar
ettirir ve verimsiz mürekkeple baskı işiniz hiç beklemedi-
ğiniz bir anda yarıda kalabilir.
Peki orijinal mürekkep kullandığımızda bizi neler
bekliyor?
Şöyle söylemeliyim; Epson en iyi Epson ile çalışır. Bu-
nun yanı sıra güvenilir sonuçlar almanız garanti edilir.
Orijinal mürekkepler kullanıcı dostudur ve uygun fiyat-
la yüksek kalite sunar. Yüksek performanslı ve güveni-
lir mürekkepleri özel yapan şey orijinal olmasıdır. Hem
baskı kalitesinde hem cihaz ömründe karlı çıkarsınız
diyebilirim.
Gördüğümüz kadarı ile orijinal olmayan mürek-
kep kullanımı büyük ihtimalle maliyetle ilgili olu-
yor. Bu konuda şirketler orijinal ürün kullanarak
nasıl baskı maliyetini düşürüyor?
Epson, ‘Isısız Teknoloji’ye sahip tanklı yazıcılarıyla KO-
Bİ’lerin baskı maliyetlerini düşürüyor. Epson’un Isısız
Teknolojisi’ne sahip mürekkep püskürtmeli yazıcıları,
her geçen gün ev kullanıcılarının yanı sıra ofis ve KO-
Bİ’ler tarafından daha fazla tercih ediliyor. Çünkü sayfa
başına maliyet açısından, Epson mürekkep püskürtmeli
yazıcılar, sarf malzemelerinin maliyetini azaltıyor. Baskı
sürecinde lazer ve mürekkep püskürtmeli yazıcılar dışa-
rıdan aynı görünebiliyor. Ancak esas farklılık içerideki
süreçten kaynaklanıyor. Epson’un Isısız Teknolojisi yani
‘Heat Free’, mürekkep püskürtme işlemi için ısıya ihti-
yaç duymuyor. Bunun yerine, mürekkebi baskı kafasın-
dan çıkarmak için geriye ve ileriye doğru bükülen Piezo
elemanına elektrik akımı ile bir basınç uygulanıyor.
Lazer yazıcılarda olduğu gibi yazdırma işleminin başla-
ması için ısınma süresi gerektirmeden hemen baskı iş-
lemine geçiş sağlanıyor. Böylece daha az enerji tüketimi
ile hem maliyet hem de çevre açısından önemli ölçüde
fayda sağlanırken, kâğıt üzerine mikro seviyede yoğun
mürekkep damlacıkları sayesinde mükemmel seviyede
baskı kalitesi elde ediliyor.
Röportajımızın devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile ulaşabi-
lirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/en-
gin-hiraoglu-orijinal-murekkep-kul-
lanan-kendini-garantiye-aliyor/
Engin
Hıraoğlu
,
Epson
Orta
Doğu
ve
Türkiye
Servis
Müdürü
18
Ortaklık, Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE SOLI-
DWORKS ve Cadence ‘in Yapay Zeka Güdümlü OrCAD
X ve Allegro X ürünlerini bir araya getirerek, Elekt-
romekanik Sistem Sanal İkizlerinin geliştirilmesini
kolaylaştırıyor. Dassault Systèmes ve Cadence Design
Systems, 3DEXPERIENCE World’de, SOLIDWORKS’ün
mevcut ve gelecekteki müşterileri için yapay zeka
odaklı Cadence OrCAD X ve Allegro X’i, 3DEXPERIEN-
CE Works Portföyü ile entegre ederek, devam eden
stratejik ortaklıklarını genişlettiklerini duyurdu. Bu
gelişme, PCB, 3 boyutlu mekanik tasarım ve simülas-
yon alanlarında en üst düzeyde işbirliğini sağlamayı
hedefliyor. Bulut destekli entegrasyon, ortak müşterile-
re yeni nesil ürün geliştirme için kullanımı kolay, uçtan
uca bir çözüm sunarak tasarım geri dönüş süresinde
5 kata kadar azalmayı sağlıyor. Bu yeni entegrasyon,
elektrik ve makine mühendislerine uçtan uca mekat-
ronik sistem geliştirme sürecini hızlandırmak için
benzersiz bir iş birliği deneyimi sunuyor. Entegrasyon
ayrıca tasarımları performans, güvenilirlik, üretilebilir-
lik, tedarik esnekliği, uyumluluk ve maliyet açısından
optimize ediyor. Yeni entegrasyon, startuplardan işlet-
melere kadar farklı büyüklükteki müşterilere sorunsuz
ve ölçeklenebilir bir deneyim sunuyor.Dassault Systè-
mes ve Cadence ‘in mekanik ve elektrik tasarım ve
analiz çözümlerinin lider sağlayıcısı GoEngineer’in Ya-
zılım Satışlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Kimball
Cluff,“Günümüzde elektromekanik ürünler geliştiren
tüm şirketler, pazara sunma süresindeki gecikmeleri
önlemek için sinerjik bir çözüme ihtiyaç duyuyor” dedi.
“Cadence ve Dassault Systèmes’in bulut destekli bu
yeni çözümü, elektrik ve mekanik tasarım ekiplerine,
arzu edilen bir kullanıcı deneyimi ile kanıtlanmış ve
kurulumu kolay bir iş birliği çözümü sunuyor.” dedi.
Cadence ve Dassault Systèmes’in
İş Birliğine Dayalı İlk Bulut Destekli
Deneyim Tanıtıldı
Mastercard, hazırladığı yeni bir Signal raporu ile yakın ge-
leceği yeniden şekillendirmeye hazır teknoloji trendlerinin
haritasını çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre yapay zeka,
hesaplama gücü ve veri teknolojisi alanındaki çalışmalar
ekonomi ve işletmelerin büyümesini belirleyen gelişmeler
olacak. Ayrıca inovasyon yatırımlarıyla birlikte ortaya çı-
kan yeni teknolojiler günlük hayatı daha sezgisel, etkin-
leşimli ve sürükleyici hale getirecek. Mastercard raporuna
göre; özellikle finans, perakende başta olmak üzere pek
çok sektör bu durumdan etkilenecek. Yapay zeka alanında
olası tehditlere karşı bir tür inovasyon patlaması yaşanı-
yor. Alışveriş, seyahat, oyun, eğlence ve diğer sektörler için
ortaya çıkan çok sayıda örnek bulunuyor. Raporda, 2024 ve
sonrasında büyük etki yaratması muhtemel üç yapay zeka
trendi incelendiğinde, sofistike dijital asistanların, güçlen-
dirilmiş yazılım geliştirme uygulamalarının ve kötü niyetli
deepfake uygulamalarıyla mücadele edecek çalışmaların
öne çıkacağı belirtiliyor. Özellikle üretken yapay zekanın,
dijital asistanların gücünü ve erişim alanını genişleterek
onları basit görev yapıcılardan paha biçilmez kişisel ve
profesyonel yardımcılara dönüştürmesi bekleniyor. Bu
tarz uygulamalar seyahat rezervasyonundan beslenmeye,
yaşam koçluğundan dil çevirisine kadar çeşitli işleri yerine
getirecek şekilde gelişiyor. Ayrıca insana yakın iletişim
becerileri ve belirli kullanıcı tercihlerini öğrenme ve anla-
ma yetenekleri sayesinde daha kişiselleştirilmiş alışveriş
rehberliği sağlamak adına daha donanımlı hale geliyor-
lar. 2023 yılında 11 milyar dolar olan akıllı sanal asistan
pazarının 2028 yılında 46 milyar dolara ulaşması ve yıllık
bileşik büyüme oranının yüzde 32,7 olarak gerçekleşme-
si bekleniyor. Öyle ki, müşteri hizmetleri yöneticilerinin
katılımı ile yapılan küresel bir ankette göre, katılımcıların
yüzde 95’i yapay zeka botlarının önümüzdeki üç yıl içinde
müşterilerine hizmet vermesini bekliyor.
Mastercard Geleceğe Damga
Vuracak Teknoloji Trendlerininin
Haritasını Çıkardı
haberler
19
İstanbul Şeffaflık Merkezi ‘nin açılışının duyurusu, Kaspersky Kurucusu ve
CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla 12. Boğaziçi Siber Güvenlik Zirvesi
sırasında yapıldı ve aynı zamanda Kaspersky ile Boğaziçi Üniversitesi
arasında bir Mutabakat Anlaşması imzalandı.
Kaspersky, İstanbul Şeffaflık
Merkezi’ni Açtı
Şeffaflık Merkezi’nin açılışı, Kaspersky Kurucusu ve
CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla İstanbul’da
gerçekleşti. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterileri-
nin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin
tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu,
yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kuralları-
nı inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek.
Ziyaretçiler, merkezde şirketin çözümlerine yönelik
bağımsız denetimlerin sonuçlarını inceleyebilecekler
ve Kaspersky çözümlerinde kullanılan yazılım bileşen-
lerinin listesine (Software Bill of Materials – SBOM)
erişebilecekler.
Kaspersky, küresel siber güvenlik sektöründe şeffaflı-
ğın savunucusu olmaya devam ediyor. Seçkin akade-
mik kurumlarla yapılan eğitim projeleri bu standardı
korumanın önemli bir parçasını oluşturuyor. İstanbul
Şeffaflık Merkezi ‘nin duyurulduğu etkinlik, Boğaziçi
Üniversitesi’nde gerçekleştirildi ve Kaspersky ile Boğa-
ziçi Üniversitesi arasında bir Mutabakat Anlaşması da
imzalandı. Kaspersky CEO’su Eugene Kaspersky ve Bo-
ğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci
tarafından imzalanan Mutabakat Anlaşması, gelecekte-
ki akademik programlarda karşılıklı teknolojik işbirliği
için bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor.
İstanbul Şeffaflık Merkezi ’nin açılışına ve Boğaziçi
Üniversitesi ile imzalanan Mutabakat Anlaşması’na
ilişkin görüşlerini paylaşan Kaspersky Kurucusu ve
CEO’su Eugene Kaspersky şunları söyledi: “Türkiye ile
profesyonel ve ticari bağlarımız bugün daha da güç-
lendi. Uzun süredir devam eden iş birliğimizi geliştir-
menin bir sonraki adımı olarak İstanbul’da Şeffaflık
Merkezi açtık ve Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliğimizi
pekiştiriyoruz. Türkiye dijitalleşmesini sürdürürken
ve tüm META bölgesinde bu trendin itici gücü olarak
yer alıyor. Dijital yolculuklarının mümkün olduğunca
sorunsuz olmasını sağlamak için yerel kuruluşlarla
uzmanlığımız kapsamında bilgi paylaşımımızı geliştir-
mekten onur duyuyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci
İnci de son dönemde özellikle yapay zekâ, veri bilimi
ve siber güvenlik alanlarında ortaya konan projeler ile
ulusal ve uluslararası iş birliklerinin arttığını vurguladı.
Rektör Prof. Dr. İnci, Kaspersky iş birliğiyle kurulacak
Şeffaflık Laboratuvarı’nın bu alanda ilerlemek isteyen
öğrencilere katkı sunacağını belirterek, ‘’Ülkemizi sa-
dece bir teknoloji pazarı olarak görmek yerine, ülke-
mize yatırım yapan ve teknoloji transferini teşvik eden
şirketlere öncelik verilmesinin önemini vurgulayan bu
anlaşma, milli teknoloji girişimimiz çerçevesinde bü-
yük değer taşıyor. Küresel siber güvenlik şirketleri çoğu
zaman ülkemizi sadece kendi ürünleri için bir pazar
olarak algılıyor ve ülkenin gelişimine yatırım yapma-
yı düşünmüyor. Ancak Kaspersky ile yapılan iyi niyet
anlaşması, ülkemize yatırım yapma kararlılığını ortaya
koyarak öncü bir örnek teşkil ediyor....
Haberimiz devamına aşağıdaki bağlan-
tıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/kasper-
sky-istanbul-seffaflik-merkezini-ac-
ti-ve-bogazici-universitesi-ile-muta-
bakat-anlasmasi-imzaladi/
özel haber
20
İstanbul, Fikret Yüksel Vakfı tarafından orga-
nize edilen eğitim ile bilimin bir araya geldiği
önemli bir etkinliğe daha sahne oldu. TurkNet
‘in iletişim destekçisi olduğu FIRST Robotics
Competition, bu yıl ‘Crescendo’ teması çerçe-
vesinde gerçekleşti. İstanbul, Bosphorus, Haliç
ve Marmara Regional isimleriyle düzenlenen
4 ayrı turnuvada 27 yabancı takımın da dahil
olduğu, STEAM (bilim, teknoloji, mühendislik,
matematik ve sanat) alanında yeteneklerini
sergileyen teknoloji tutkunu öğrenciler, kendi
yaptıkları robotlarla hayal güçlerinin sınırlarını
zorladı. TurkNet ‘in iletişim destekçisi olduğu
FIRST Robotics Competition, bu yıl ‘Crescendo’
teması çerçevesinde gerçekleşti. Takımlar, sanat
ve teknolojinin harmonisini kendi tasarladıkları
robotlarla sergilediler. Bu sezon liseli gençler
Sanat Temalı Robotlarını, yaratıcı güçlerini
kullanarak tasarladı, inşa etti ve programladı.
Bir müzik festivalindeymiş gibi geçen etkinlikte,
öğrenciler robotlarını kullanarak verilen görev-
leri tamamladı aynı zamanda da kendi iş plan-
larını oluşturup kaynak bularak sürdürülebilir
bir takım oluşturdu ve “Duyarlı Profesyonellik”
çerçevesinde yarıştı.
Haberimiz devamına aşağıdaki
bağlantıdan veya QR kod ile ulaşa-
bilirsiniz.
https://www.btgunlugu.com/turk-
net-iletisim-destekcisi-oldugu-ya-
risma-first/
TurkNet ‘in İletişim Destekçisi Olduğu
FIRST Robotics Gerçekleştirildi
Vestel, son 10 yılda önemli yatırım yaptığı mobilite ve
enerji depolama alanlarındaki çalışmalarını, ‘Vestel
Mobilite’ organizasyonu altında topluyor. Vestel CEO’su
Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde 30 büyüyeceği öngö-
rülen elektrikli araç sektöründe, şarj istasyonları, oto-
motiv elektroniği ve batarya enerji depolama sistemleri
alanlarına odaklanacağını söyledi. Türkiye ve Avrupa
pazarında uzun yıllardır mobilite alanına yatırım yapan
Vestel, bu alandaki çalışmalarını ‘Vestel Mobilite’ organi-
zasyonu altında sürdürecek. Önümüzdeki üç yılda piyasa
değerini milyar doların üzerine çıkarmayı hedefleyen
şirket, geleceğin büyüme alanları içerisinde ilk sıralarda
yer alan mobilite alanına uzun yıllardır yatırım yapı-
yor. Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde 2030
itibarıyla elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları
içerisinde yüzde 45’lik paya ulaşacağını, buna paralel
otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar oluşacağını ve
elektrikli şarj istasyonlarına ihtiyacın artacağını belirtti.
Ürettiği EVC’ler ile bugüne kadar Türkiye ve Avrupa’da
30’a yakın ülkede, 180 binden fazla şarj soketi yerleşimi
yapan Vestel’in halen, Battpower, BP Pulse, EDF, E.ON,
Electrip, Eneco, Exertis, Kalyon, Migros, Shell, TOGG,
Total, Viessmann, Virta, Vitol, Webasto gibi hem global
hem de yerli birçok müşterisi bulunuyor.
Haberimiz devamına aşağıdaki bağ-
lantıdan veya QR kod ile ulaşabilir-
siniz.
https://www.btgunlugu.com/ves-
tel-mobilite-ve-enerji-depolama-ko-
nusunda-yatirimlara-devam-ediyor/
Vestel Mobilite ve Enerji
Depolama Konusunda
Yatırımlara Devam Ediyor
haberler
21
Huawei, 18 Nisan’da İstanbul'da gerçekleştirilen ‘Türkiye Bulut
Teknolojileri İnovasyon Haftası 2024’ etkinliğiyle, Huawei Cloud
ekosisteminin en güncel ürün ve çözümlerini katılımcılarla paylaştı.
Huawei Cloud, Bulut Teknolojileri
Alanındaki Yeniliklerini Paylaştı
‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon Haftası 2024’,
‘Gelişmiş Bir Bulut ile Dijitalleşin’ temasıyla düzenlen-
di. Katılımcılar bu etkinlikte, bulut teknolojilerindeki
en son yenilikleri keşfetme ve alanında uzman Huawei
Cloud profesyonellerinden bilgi alma imkanı buldu.
Huawei Cloud Stack ve CloudPond gibi yeni bulut çö-
zümleri de müşteri başarı hikayeleri ve farklı konular-
daki oturumlar eşliğinde, bu organizasyonda tanıtıldı.
Etkinlik sırasında yapılan panel ve sunumlarla katılım-
cılara bulut teknolojilerindeki son gelişmeler hakkında
bilgi verildi ve müşteri başarı hikayeleri paylaşıldı. Ay-
rıca, 2023 yılı bulut bilişim Türkiye pazarının durumu
ve 2024 yılı için beklentilerin neler olduğu detaylı bir
şekilde paylaşıldı. Bununla birlikte, buluta geçiş süreç-
lerinin farklı yolları üzerinden dijital dönüşümün nasıl
hızlandırılacağına dair içgörüler sunuldu.
Günün devamında, müşteri başarı hikayeleri paylaşıla-
rak bulut uygulamalarından örnekler sunuldu. Etkinlik,
panel ve Türkiye pazarına yeni sunulan Huawei Cloud
Stack ve CloudPond çözümlerinin lansmanı ile sona
erdi.
Huawei Cloud Türkiye Genel Müdürü Frank Ma yaptığı
değerlendirmede, “Dijitalleşme ve iletişim toplumsal
kalkınmanın giderek daha ayrılmaz bir parçası haline
gelirken yeni fırsatlar da sunuyor. Bilişim yetenekleri-
nin hızlı gelişimi ve farklı sektörlerde dijital dönüşüme
duyulan acil ihtiyaç, küresel dijitalleşmeyi hızlandırdı.
Huawei, daha önce İstanbul’da gerçekleştirdiği bulut
bilişim etkinlikleriyle de bu dönüşümün her zaman
için ön saflarında yer almıştır. Türkiye’deki kamu,
finans ve sigorta gibi önemli sektörlerin veri koruma
ihtiyaçlarının karşılanması için bu bölgeye özel olarak
tasarlanmış, tamamen yerel olarak çalışan ilk genel
bulut hizmetini sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Hu-
awei Cloud olarak, verileri ülke içinde tutarak ulusal
düzenlemelere tam uyumluluğu desteklerken, bulut
hizmetlerimizle de birçok sektörün yanında olmaya
devam ediyoruz. Huawei olarak, Huawei Cloud çözüm-
lerinin kamu, finans, enerji ve telekomünikasyon gibi
sektörler tarafından giderek daha fazla tercih edilece-
ğinin bilinciyle, Türkiye’deki yatırımlarını artırmaya
devam ediyor. ‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon
Haftası’, işletmelerin bulut stratejilerini keşfetmelerine
yardımcı olmayı ve dijital teknolojileri etkin bir şekilde
yönetme ve kullanma becerilerini geliştirmeyi amaçlı-
yor” dedi.
Türkiye’de dijital ekonomi, GSYH’nin yaklaşık üçte
birini oluşturmakta ve genel büyümede önemli bir
rol oynarken Huawei Cloud da bu büyüme sürecinde
önemli bir aktör olarak öne çıkıyor. Huawei Cloud,
bulut bilişim, 5G bağlantısı ve yapay zeka gibi teknolo-
jilerle Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamak
için çalışmayı sürdürüyor.
Küresel ölçekte yapılan araştırmalara göre, dijital
teknolojiyi benimseyen şirketler, bu teknolojilerden
yararlanmayanlara kıyasla gelirlerini önemli ölçüde
artırabilmektedir. Huawei Cloud, Türkiye’deki firmala-
rın da bu global trendden faydalanmaları için gerekli
altyapı ve desteği sağlamayı sürdürüyor.
özel haber
Frank
Ma,
Huawei
Cloud
Türkiye
Genel
Müdürü
22
Turcorn 100 Programı’na kabul edilen Türkiye’nin
ilk ve tek bulut hizmet sağlayıcısı Bulutistan, ulus-
lararası teknoloji şirketi olma hedefiyle yurt içi ve
yurt dışındaki büyüme yolculuğunu sürdürüyor.
İstanbul’da düzenlenen basın toplantısına katı-
lan Bulutistan kurucusu ve CEO’su Begim Başlıgil,
Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Genç-
türk ve CTO Hakan İnanır, global ve Türkiye bulut
pazarıyla ilgili büyüme beklentilerini yanı sıra,
sektörlerin bulut saklama trendleri ve Bulutistan’ın
yurt içi ve yurt dışı pazardaki büyüme hedeflerini
paylaştı. Toplantıda konuşan Bulutistan Kurucusu
ve CEO’su Begim Başlıgil, dünyada dijital dönüşü-
mün hız kazanmasının bulut bilişim çözümlerine
ihtiyacı artırdığını belirterek, 2023 yılı itibarıyla
yaklaşık 600 milyar dolar olan küresel bulut paza-
rı büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 900 milyar
dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Başlıgil,
Türkiye’de ise henüz olgunlaşma aşamasında olan
bulut pazarının 500 milyon dolar civarında oldu-
ğunu birkaç yıl içerisinde 1 milyar dolar seviyesine
ulaşmasını tahmin ettiklerini vurguladı. Bulutis-
tan’ın Türkiye ve yurt dışındaki yapılanmasıyla
ilgili bilgi veren Begim Başlıgil, ana firmanın ICT
Bulut Bilişim A.Ş olduğunu, Bulutistan’ın ise Tür-
kiye ve Azerbaycan’da kullanılan bir isim olduğunu
ifade etti. Başlıgil, Avrupa pazarında ise ICT Cloud
markasıyla faaliyet gösterdiklerini bu şirketin geçen
yıl Almanya’nın finans ve telekomünikasyon mer-
kezi Frankfurt’ta kurulduğuna dikkat çekti. Avrupa
pazarında faaliyet gösteren ICT Cloud GmbH’nin
ana firma olan ICT Bulut Bilişim A.Ş’nin yüzde 100
iştiraki olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin İlacı Teknoloji Yatırımı
Günlük yaşamı kolaylaştırmak için tasarlanmış akıllı
temizlik robotları pazarında dünyanın öncü markası
Roborock, resmi Türkiye lansmanını gerçekleştirdi.
Roborock, 2 Mayıs’ta düzenlediği Türkiye lansman
etkinliğinde, piyasaya sunduğu yeni amiral gemisi S8
MaxV Ultra’nın yanı sıra 3 farklı modelini daha ta-
nıttı. Euromonitor verilerine göre ciro bazında dün-
yanın birinci akıllı robot süpürge markası olan Ro-
borock, en son teknolojiyi kullanıcı odaklı tasarımla
harmanlayan yeni üst düzey ürünlerini Türkiye paza-
rına tanıttı. İstanbul, Divan Kuruçeşme’de gerçekleş-
tirilen lansman etkinliğinde katılımcılar, en gelişmiş
akıllı süpürge ve paspas özellikleriyle gelen S8 MaxV
Ultra’nın yanı sıra Qrevo MaxV ve dikey süpürge mo-
delleri Flexi Pro ve Flexi Lite’ın birbirinden işlevsel
özelliklerini deneyimleme fırsatı buldu. Türkiye’de
satışa giren ürünlerin başında Roborock’un amiral
gemisi modeli S8 MaxV Ultra bulunuyor. Bunun yanı
sıra Roborock Qrevo MaxV, Roborock Flexi Pro ve
Flexi Lite modelleri de satışa sunuldu. İlk etapta dört
ürünle Türkiye’ye giren firma önünmüzdeki günlerde
marka çeşitliliğini artıracak. Kullanıcıların ihtiyaçla-
rına göre farklı segmentlere hitap eden birbirinden
farklı akıllı temizlik robotları; MediaMarkt, Vatan,
Teknosa gibi zincir teknoloji marketlerinin yanı sıra
Hepsiburada, Trendyol, N11, Pazarama gibi çevrimi-
çi alışveriş platformlarında tüketicilerin beğenisine
sunulacak.
Dünyanın Öncü Akıllı Robot
Süpürge Markası Roborock,
Artık Resmen Türkiye’de!
haberler
23
İmalat sektörü, operasyonlarını yapılandırmak ve otomatikleştirmek,
üretim hatlarının esnekliğini artırmak, küresel pazarda rekabetçi
kalabilmek için verim artırmak gibi birçok güncel zorlukla karşı karşıya.
Sahada yazılım, donanım, uzmanlar ve birimler arasında kesintisiz iletişimi
sağlayan özel 5G ağları, yeni dünyanın ihtiyaçları karşısında çözüm
sağlanmasına destek oluyor.
Özel 5G Ağları, Akıllı Üretimin
Geleceğini Şekillendiriyor
Üreticiler, küresel dengelerin hassas olduğu bir dönem-
de hizmet sunarken büyüme ve sürdürülebilirlik nezdin-
de birçok sorun ile karşılaşıyor. Kalifiye eleman eksikliği;
tedarik zincirinde kaynak darboğazları, küresel lojistik
gecikmeleri, maliyet baskıları ve siber saldırılarda artış
dahil olmak üzere uzun vadeli sorunların yaşanmaya
devam ediyor olması; sürdürülebilir üretim ve hizmet
anlayışı kapsamında yapılan yatırımlar esnasında kâr
dengesini sağlayabilmek bu zorlukların yalnızca birkaçı-
nı oluşturuyor.
Fakat sektör birçok sorunla baş ediyor olsa da bek-
lentileri karşılamaya ve daha iyisi için farklı alanlarda
yatırım yapmaya devam ediyor. Teknoloji, birçok sektör-
de rekabet gücünü korumanın önemli bir parçasıyken
imalat sektöründe olmazsa olmaz hale geliyor. Fiziki
koşullarla kısıtlanan imalat sektörü, verim kazanmak
ve rekabet gücünü korumak için yeni teknolojileri ve
dijital dönüşümü benimsiyor. Dördüncü Sanayi Devrimi
ilkelerini benimseyen kuruluşlar, yenilikçi teknolojilere
yatırım yaparak verim ve ürün kalitesinde artış, maliyet-
lerde düşüş ve operasyon yönetiminde kolaylık sağlıyor.
ABI Research’ün araştırması, 2030 yılına kadar imalat
sektörünün 49 milyon özel 5G ağını dahilinde bulun-
duracağını öngörüyor. Buna ek olarak, analist firması
Omdia’nın Özel LTE ve 5G Ağlarına ilişkin 2023 raporu,
imalat sektöründe özel 5G ağlarına yoğun bir talep
olduğunu ve tüm 5G ağlarının yüzde 23’ünü oluştur-
duğunu açıklıyor. Bu yoğun talebin nedenleri arasında
sahadaki donanımların gerçek zamanlı izleme ve ana-
lizinin yapılabilmesi, her yerden komut verilebilmesi
ve önleyici bakımın kolaylaştırılması sayesinde verim
kazanılması ve olası maliyetlerin düşmesi bulunuyor.
5G’nin düşük gecikme süresi ve dayanıklığı sayesinde
üreticiler bütün işlemleri hızlandırabiliyor, çalışan gü-
venliliğinde artış sağlayabiliyor ve otomasyon hedefle-
rini karşılayabiliyor.
Son VDC araştırması, üreticilerin mevcut ağları için
en önemli sınırlamaların güvenlik, hız, performans ve
istikrar olduğunu göstermektedir. 5G özel ağları üretici
ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilebilmekle beraber
sahaya konumlandırıldığında her insan ve teknolojinin
birbirine bağlı kalmasını sağlayarak bütün bu alanlarda
gelişme sağlıyor.
Akıllı üretim süreçlerinin önemli bir parçası, üretim
esnasında yaşanan zorlukların hızlıca tespit edilme-
si, sorunların oluşmadan önlenmesi ve darboğazların
giderilerek verim kazanılması. Fakat yeterince bilgi ve
veri üretemeyen sahalarda bu analizlerin yapılması ve
sorunların giderilmesi çok daha zor oluyor. Özel 5G
ağları, bütün cihazları kesintisiz bağlı tutarak yazı-
lım, donanım, insan ve iş arasında sürekli bir iletişim
gerçekleşmesini, veri toplama ve analiziyle saha yö-
netiminin kolaylaştırılmasına, verim sağlanmasına ve
sorunların önlenmesi veya hızlıca çözülmesine destek
sağlıyor. 5G altyapısı bunların yanı sıra, sahada farklı
güvenlik ve denetimi, otomasyon, artırılmış gerçeklik,
eğitim teknolojilerinin entegrasyonu ve kullanımını
kolaylaştırarak yatırımlardan daha çok etki sağlanma-
sına destek oluyor.
özel haber
24
Intel Foundry, şirketin Hillsboro, Oregon’daki Ar-Ge
tesisinde bulunan, endüstrinin ilk ticari Yüksek Sayısal
Açıklıklı (Yüksek NA) Aşırı Ultraviyole (EUV) litografi
tarayıcısının montajının tamamlanmasıyla gelişmiş
yarı iletken üretiminde önemli bir kilometre taşına
ulaşıldığını bildirdi. Intel’in litografi lideri ASML’den
TWINSCAN EXE:5000 High NA EUV aracı, Intel’in ge-
lecekteki süreç yol haritasının üretimine hazırlık için
kalibrasyon aşamasında. Bu yeni araç, basılı görüntü-
leri bir silikon plakaya yansıtmak için optik tasarımını
değiştirerek yeni nesil işlemciler için çözünürlüğü
ve özellik ölçeklendirmesini önemli ölçüde artırma
yeteneğine sahip. Yüksek NA EUV araçları, gelişmiş
çip geliştirmede ve yeni nesil işlemcilerin üretimin-
de kritik bir rol oynayacak. High NA EUV alanında
endüstrinin ilk hamlesini yapan Intel Foundry, çip
üretiminde daha önce hiç görülmemiş hassasiyet ve
ölçeklenebilirlik sunuyor ve böylelikle şirketin yapay
zekâ ve diğer gelişmekte olan teknolojilerdeki iler-
lemeleri yönlendirmek için gerekli olan en inovatif
özelliklere ve yeteneklere sahip çipler geliştirmesine
olanak tanıyor. ASML,Veldhoven, Hollanda’daki genel
merkezinde bulunan Yüksek NA laboratuvarında ilk
kez 10 nanometre (nm) yoğunluğunda çizgiler bastığı-
nı yakın zamanda açıklamıştı. Söz konusu çizgiler, bir
EUV litografi tarayıcısı için çözünürlükte dünya rekoru
kıran, şimdiye kadar basılmış en ince çizgileri temsil
ediyor ve bu adım, ASML’nin iş ortağı Zeiss’ın inovatif
Yüksek NA EUV optik tasarımını doğruluyor. Aracın
optikleri, sensörleri ve aşamalarının kaba kalibrasyonu
tamamlandıktan sonra, çığır açan görüntüler basıldı.
Bu adım, tam özellikte çalışmaya doğru bir sıçrama
tahtasını temsil ediyor.
Intel Foundry Çip Yapımında Yeni
Bir Çağı Başlatıyor
Asimetrik kriptografiyi kırabilen kuantum bilgisayarla-
rın potansiyel olarak ortaya çıkması tüm dijital dünya-
yı riske atıyor ve gerçekleşme olasılığı her geçen gün
daha da artıyor. Bu nedenle 2024 Yıllık İş Ortağı Kon-
feransında HP, kuantum bilgisayar saldırılarına karşı
ürün yazılımını koruyan dünyanın ilk iş bilgisayarlarını
duyurdu. Kuantum bilgisayar saldırılarına karşı çip
düzeyinde koruma sağlayan HP, 5. nesil ESC çipiyle
donanım ve ürün yazılımı güvenliğinde yeni bir stan-
dart belirliyor. ESC, çipi işlemci ve işletim sisteminden
izole ederek veri ihlalleri riskini azaltan ve kesinti
sürelerini önleyerek üretkenliği artıran bir donanım
platformu sağlıyor. Kişisel bilgisayarların tipik yeni-
leme döngüleri artık her 3 ila 5 yılda bir yapıldığından
ve sürdürülebilirliği artırmak için donanımın ömrünü
uzatmaya yönelik daha geniş bir eğilim olduğundan,
kuantum sonrası kriptografiye geçişin şimdi başlaması
gerekiyor. HP’nin 2024 ESC yükseltmesiyle, Kuantuma
Dayanıklı Kriptografi ile PC ürün yazılımı bütünlüğünü
koruyacak donanım hazır olacak ve gelecekte PC’ler-
de kriptografinin yazılım uygulamalarına yapılacak
yükseltmelerden önce güvenli bir temel sağlayacak.
HP, PC ürün yazılımı bütünlüğü için bu yeni korumayı
sunarken, müşterilerin bilgi sistemlerinin diğer tüm
yönlerini kuantuma dirençli kriptografiye nasıl ve ne
zaman geçirmeye başlayacaklarını değerlendirmeye
başlamalarını öneriyor.
HP, Kuantum Bilgisayar
Hack’lerine Karşı Ürün
Yazılımını Koruyan Dünyanın
İlk İş Bilgisayarlarını Geliştirdi
haberler
Kaspersky Managed Detection and Response (MDR) ekibine göre, doğrudan
insan müdahalesi içeren yüksek ciddiyetli olayların sıklığı 2023 yılında günde
iki adetin üzerine çıktı. En son MDR Analist Raporunda finans, BT, kamu ve
sanayi sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde bu eğilim gözlemlendi.
Günde İkiden Fazla Kritik Siber
Olay Yaşıyoruz
Yıllık olarak yayınlanan Yönetilen Tespit ve Müdahale
(MDR) Analist Raporu, raporda yer alan olaylar hak-
kında, niteliklerine, sektörlere ve coğrafi bölgelere göre
dağılımlarıyla ilgili bilgi sağlıyor. Rapor ayrıca saldır-
ganların geçtiğimiz yıl kullandıkları en yaygın taktik,
teknik ve araçları da vurguluyor. Bu sonuçlar, Kaspersky
Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) tarafından tespit
edilen MDR olaylarının analizine dayanıyor. Rapora
göre tespit edilen tüm ciddi olayların %22,9’u kamu
sektöründe kaydedildi. İkinci sırada BT şirketleri %15,4
ile yer alırken, onları sırasıyla %14,9 ve %11,8 oranında
finans ve sanayi şirketleri takip etti.
Raporda yer alan olayların niteliğine bakıldığında,
yaklaşık %25’inin bireyler tarafından gerçekleştirildiği
görülüyor. Bunların %20’den biraz fazlası, Kaspersky
tarafından daha önce hedefli saldırılar olarak sınıf-
landırılan, ancak müşterinin açık onayı üzerine ‘siber
tatbikat’ olarak belirlenen çeşitli ‘siber tatbikat’ türlerini
içeriyordu.
Ciddi sonuçlara yol açan kötü amaçlı yazılım saldırıları-
nın oranı 2023’te önceki yıllara kıyasla biraz düşmüş ve
rapor edilen toplam kritik olayların %12’sinden fazlasını
oluşturdu. Bu düşüş, son yıllarda yüksek ciddiyete sahip
olayların en küçük payını temsil ediyor ve bu durum
“saldırıların metalaşmasına” bağlanıyor. Bu eğilim,
kasıtlı veya kazara sızıntılar nedeniyle yaygın hale gelen
hedefli kampanyalar yürütmek için önceden geliştiril-
miş araçların yaygın olarak benimsendiğini gösteriyor.
Söz konusu araçlar otomatik saldırı senaryoları uygula-
ma girişimlerinde tekrar tekrar kullanılıyor.
2023 MDR’nin raporu ayrıca hedefli saldırı kalıntıları-
nın, kamuya açık kritik güvenlik açıklarının ve sosyal
mühendislik kullanımının tespit edildiği olayların %4-5
oranında olduğunu ortaya koydu.
Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Ser-
gey Soldatov, şunları söyledi: “2023’te Kaspersky daha
az sayıda yüksek önem derecesine sahip olay tespit etti.
Ancak orta ve düşük önem derecesine sahip olayların
sayısında eş zamanlı bir artış gözlemlendi. Olayların bu
şekilde yeniden dağılımı, saldırılara aktif insan katılı-
mının görünür izleri olmadan kötü amaçlı yazılımların
tespit edilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum “araçların
metalaşması” ile açıklanabilir. Bununla birlikte, yüksek
nitelikli olayların sayısının düşük olmasının mutlaka
düşük hasar anlamına gelmediğini anlamak önemli-
dir. Hedefli saldırılar artık daha dikkatli planlanıyor ve
daha tehlikeli hale geliyor. Bu nedenle, deneyimli SOC
analistlerinin yardımıyla yönetilen etkili otomatik siber
güvenlik çözümlerinin kullanılmasını öneriyoruz.”
Gelişmiş saldırılara karşı korumayı artırmak için şir-
ketlere etkili siber güvenlik çözümleri uygulamaları,
bunları yönetmek için nitelikli uygulayıcılar tutmala-
rı veya Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) ve Olay
Müdahalesi gibi yönetilen güvenlik hizmetlerini benim-
semeleri tavsiye ediliyor. Bu ürünler, tehdit tanımlama-
sından sürekli koruma ve düzeltmeye kadar tüm olay
yönetimi döngüsünü kapsıyor. Bu hizmetler, kaçamak
siber saldırılara karşı korunmaya, olayları araştırmaya
ve bir şirketin güvenlik çalışanı olmasa bile ek uzmanlık
sağlamaya yardımcı oluyor.
özel haber
25
26
telekom
Yapay Zeka Yalan
Söyler mi? Doğrular
ve Yanlışlar
Yapay zeka günümüzün en heyecan verici
teknolojilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu
gelişmiş sistemler gerçekten yalan söyleyebilir mi? Yapay
zeka hakkındaki doğruları ve yanlışları keşfetmeye hazır
mısınız? Gelin birlikte yapay zekanın günlük hayattaki
etkilerini, etik meseleleri ve gelecekte bizi nelerin
beklediğini inceleyelim!
27
Y
apay zeka çevrelerin-
de, düşmanca saldırılar
hakkında çok şey duyu-
yoruz, özellikle de yapay
zekayı bir şeye inanması
için “aldatmaya” veya daha doğrusu,
bir şeyi yanlış sınıflandırmaya çalışan
saldırılar. Kendi kendine giden araba-
ların hız sınırı işaretleri ile yaşadığı
sorunlar, bir ayının maymun olarak
tanımlanması, veya sesli asistanınızın
duyulamayan akustik komutlar ta-
rafından kandırılması - bunlar yapay
zeka aldatmacası etrafındaki anlatıyı
dolduran örnekler ve bu örnekler faz-
laca çoğaltılabilir.
Ayrıca yapay zekanın video, ses ve
görüntülerdeki “ deepfake “ yoluyla
bir kişinin algılarını ve inançlarını
manipüle etmek için kullanıldığına
da geçtiğimiz dönemde şahit olduk.
Bunlar ve çok daha fazlası bizleri
yapay zeka ile ilgili soru işaretlerine
yönlendiriyor.
Büyük yapay zeka konferansları da
yapay zeka aldatma konusunu daha
sık ele alıyor. Yine de bu konuyla
ilgili literatürün ve çalışmaların çoğu,
yapay zekanın nasıl kandırılacağı ve
tespit mekanizmaları aracılığıyla ona
karşı nasıl savunma yapabileceği-
miz ile ilgili. Tabii ki burada da soru
işaretleri var. Acaba yapay zeka kendi
çabası ile mi bize yalan söylüyor yok-
sa arkada çalışan algoritma mı bizi
yanlış yönlendiriyor?
Yapay Zeka’nın Yalan Söyleme
Yeteneği
Yapay zeka teknolojisi, son yıllarda
hızla gelişerek hayatımızın her ala-
nında etkili bir rol oynamaya başladı.
Ancak bazı insanlar yapay zekanın
yalan söyleme yeteneği olup olmadı-
ğını merak ediyor. Yapay zeka aslında
programlanmış algoritmalar üze-
rinden işlem yapar ve verileri analiz
eder.
kapak konusu
28
Bu nedenle, doğası gereği duygu-
sal veya niyetli davranamaz. Yani,
yapay zeka kesinlikle kendi başına
bilinçli olarak yanlış bilgi vermeye
ya da yalan söylemeye muktedir
değildir. Ancak, bu sistemler prog-
ramlandıkları verilere göre kararlar
alabilir ve bu noktada yanıltıcı
olabilir.
Örneğin, eğer verilerinde eksiklik
ya da yanlışlık varsa yapay zeka
çıkarsamalarında hatalar yapıla-
bileceği unutulmamalıdır. Dola-
yısıyla, yapay zekanın “yalancı”
olduğunu söylemek yerine daha
çok veri kaynaklarına bağlı olarak
doğru veya yanlış sonuçlar ürete-
bileceğini düşünmek daha doğru
olacaktır.
Sonuç olarak, yapay zekanın amacı
insanlara yardımcı olmak ve işleri
kolaylaştırmaktır; dolandırmak
veya yalan söylemek gibi bir yete-
neği yoktur. Bu teknolojiyi gerçek
potansiyelinde anlamak için ob-
jektif bir bakış açısıyla yaklaşmak
önemidir.
Yapay Zeka’nın İnsanların
Yerini Alması
Yapay zeka teknolojileri, iş dünya-
sında ve diğer birçok alanda insan-
ların yerine geçebilecek potansiyele
sahip olabilir. Ancak bu durumun
insanların tamamen yerine geçece-
ği anlamına gelmediğini belirtme-
liyiz. Yapay zeka sistemleri, rutin
işlerde insanlardan daha hızlı ve
verimli olabilir ancak yaratıcılık,
duygusal zeka ve sosyal bağlam-
da insanların yaptığı işleri henüz
yapamazlar. Ayrıca, yapay zekanın
uygulama alanı sınırlıdır ve bu
nedenle bazı alanlarda insanlara
ihtiyaç her zaman olacaktır.
Örneğin, sağlık sektöründe yapay
zeka sistemleri tarama ve teşhis
konusunda yardımcı olabilir ancak
tedavi süreçlerinde doktorların
yerini almaları mümkün değildir.
Yapay zeka teknolojisi insanlara
yardımcı olabilecek bir araç olarak
görülmelidir, şimdilik tamamen
insanların yerine geçecek bir tek-
noloji değildir.
Yapay Zeka’nın Duygusal
Zekaya Sahip Olması
Yapay zeka sistemleri, insanlar gibi
duygusal zekaya sahip değillerdir.
Bu sistemlerin amacı, veri analizi
ve karar vermeyi daha hızlı ve etkili
bir şekilde yapmaktır. Ancak bazı
yapay zeka sistemleri insan dilini
tanıyabilir ve belirli durumlarda
insan gibi tepki verebilirler. Bunun
nedeni, bu sistemlerin insandan
öğrendikleri yanlış veriler üzerin-
den doğru sonuçlar üretmesidir.
Yani, yapay zeka sistemi duygula-
ra sahip değildir ancak bazı du-
rumlarda duygu benzeri tepkiler
verebilir.
Örneğin, Siri veya Alexa gibi sanal
asistanlar insanlarla sohbet edebi-
lir ve bazı şakalar yapabilir ancak
gerçek bir duygu veya düşünme
yeteneğine sahip değillerdir. Bu
nedenle, yapay zeka sistemlerinin
duygusal bir varlık olduğu yanılgı-
sına kapılmamalıdır.
Yapay Zeka’nın Etik Dışı
Kullanımı
Yapay zeka teknolojisi, doğru kul-
lanılırsa insanlara büyük faydalar
sağlayabilecek bir araçtır. Ancak
bu teknolojinin yanlış ellerde veya
etik dışı amaçlar için kullanılması
durumunda ciddi sorunlar ortaya
çıkabilir.
Örneğin, yüz tanıma teknolojisin-
de yapılan hatalar nedeniyle bazı
kişilerin haksız yere tutuklanması
gibi durumlar yaşanmıştır. Ayrıca,
yapay zeka sistemleri önyargılı
verilerle programlandığında ayrım-
cılığa neden olabilir. Bu nedenle,
yapay zeka teknolojisinin gelişti-
rilmesi ve kullanılması aşamasında
etik kurallara ve sınırlara uyulması
önemlidir. Aksi takdirde, bu tek-
nolojinin toplumsal sorunlara yol
açabileceği unutulmamalıdır.
kapak konusu
29
Yapay Zeka Hakkındaki
Doğrular ve Yanlışlar
Yapay zekanın doğruları ve yan-
lışları hakkında konuşurken,
genellikle karşılaştığımız bazı
yaygın inanışlar bulunmaktadır.
İlk olarak, yapay zeka sadece bilim
kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi
robotların insanları ele geçirme
veya kontrol etme amacıyla tasar-
lanmadığı bir gerçektir. Yapay zeka
aslında günlük hayatımızda bize
yardımcı olabilecek bir teknoloji-
dir.
Bununla birlikte, yapay zekanın
mükemmel olduğu düşüncesi de
doğru değildir. Yapay zeka sistem-
leri hala geliştirilmeye devam edi-
yor ve bazen hatalar yapabiliyorlar.
Ancak bu durum, teknolojinin
sürekli ilerlediği ve daha da iyileş-
tirileceği anlamına gelmektedir.
Yine de yapay zekanın gelecekteki
potansiyeli oldukça büyük. Özellik-
le sağlık sektöründe yapılan araş-
tırmalar sayesinde hastalıkların
erken teşhisi ve tedavilerde önemli
adımlar atılması mümkün olabilir.
Aynı zamanda ulaşım, güvenlik ve
diğer alanlarda da yapay zeka kul-
lanımının artması beklenmektedir.
Bir diğer yanlış inanış ise yapay
zekanın insanların yerini alacağı
düşüncesidir. Yapay zeka sistem-
leri, insanların yerine geçmek
veya onların işlerini elinden almak
amacıyla geliştirilmemektedir. Bu-
nun yerine, yapay zeka teknolojisi
sayesinde insanlar günlük hayat-
larında daha kolay ve hızlı kararlar
alabilirler.
Yapay zeka ayrıca sadece büyük
şirketlerin veya devletlerin kul-
lanabileceği bir teknoloji değil-
dir. Günümüzde birçok küçük ve
orta ölçekli işletme de yapay zeka
sistemlerinden faydalanmaktadır.
Ayrıca, açık kaynak kodlu yazılım-
lar sayesinde herkes tarafından
erişilebilir olması da yaygın bir
yanlış inanıştır.
yapay zeka sadece bilgisayar prog-
ramlamacıları tarafından geliştiri-
lebilen bir teknoloji değildir. Yapay
zeka sistemlerinin tasarımında çok
disiplinli bir yaklaşım gerekmekte-
dir ve matematikçiler, psikologlar,
mühendisler ve diğer pek çok alan-
daki uzmanlar da bu sürecin içinde
yer almaktadır.
Sonuç olarak, yapay zekanın hem
olumlu hem de negatif yönleri
bulunmaktadır ancak bu teknolo-
jiyi etkili şekilde yöneterek insan
yaşamını kolaylaştırabiliriz.
Yapay Zeka’nın Günlük
Hayattaki Etkileri
Yapay zeka, günlük hayatımızı
kökten değiştiren bir teknoloji
haline geldi. Artık akıllı telefonla-
rımızdan ev aletlerimize kadar her
yerde karşımıza çıkabiliyor. Yapay
zeka sayesinde kişiselleştirilmiş
öneriler almak, sesli asistanlar
aracılığıyla etkileşime geçmek ve
hatta otomasyonun kolaylıkların-
dan yararlanmak mümkün.
Algoritmaların işleyiş şekillerin-
den giyim tarzınıza kadar pek çok
konuda yapay zekanın etkilerini
hissediyoruz. Örneğin, online
alışveriş yaparken bize benzer
ürünleri önermesi veya trafik yo-
ğunluğunu tahmin ederek alter-
natif rotalar sunması gibi günlük
hayatımızda sıklıkla karşılaştığı-
mız durumlar var.
Sağlık sektöründen e-ticarete
kadar geniş bir yelpazede kulla-
nılan yapay zeka, yaşam kalite-
mizi artırabilirken bazen endişe
de uyandırabiliyor. Veri gizliliği
ve insanların işlerini kaybetme
korkusu gibi konular da yapay
zekanın getirdiği günlük hayatta-
ki etkilere açık kapılardan sadece
birkaçıdır.
Yapay zekanın ilerlemesiyle be-
raber gelecekte bu teknolojinin
daha da entegre olacağı kesin
görünüyor. Günlük rutinimizin
kapak konusu
30
her alanında daha fazla yer ala-
cak olan yapay zeka, yaşamımızı
kolaylaştırmanın yanı sıra bize
farklı deneyimler de sunabilir.
Ancak, insanların yapay zekaya
karşı nasıl bir tutum geliştireceği
ve bu teknolojinin insan hayatına
ne ölçüde dahil olacağı önemli
tartışma konuları olarak önümüz-
de durmaktadır.
Özetle, yapay zeka günlük hayatı-
mızda etkileriyle varlığını hisset-
tirmeye devam edecektir. Bu ne-
denle şimdiden sağlıklı bir şekilde
yönetilmesi ve gelişiminin doğru
yollarla ilerlemesi gerekmektedir.
Yapay Zeka ve Etik: İlerlemenin
Ötesindeki Zorluklar
Günümüzde yapay zeka teknolo-
jisi, pek çok alanda devrim nite-
liğinde değişiklikler getiriyor. Bu
teknoloji, sağlık hizmetlerinden
otomotiv endüstrisine, güvenlik-
ten eğitime kadar birçok alanda
kullanılıyor ve insan yaşamını
önemli ölçüde etkiliyor. Ancak, bu
hızlı ilerlemeyle birlikte ortaya
çıkan etik meseleler de giderek
daha fazla önem kazanıyor.
Yapay Zekanın Güvenlik ve
Mahremiyet Endişeleri
Yapay zeka sistemleri, derin öğ-
renme ve büyük veri analitiği gibi
teknolojiler aracılığıyla karmaşık
problemleri çözebilir hale geldi.
Ancak, bu sistemlerin kullanımıyla
birlikte güvenlik ve mahremiyet
endişeleri de artıyor. Özellikle,
kişisel verilerin toplanması, de-
polanması ve analiz edilmesi gibi
süreçlerde, kullanıcıların mahre-
miyetinin korunması gerekiyor.
Ayrıca, kötü niyetli kişilerin yapay
zeka sistemlerini manipüle etme
olasılığı da göz ardı edilmemelidir.
Adalet ve Ayrımcılık
Yapay zeka sistemlerinin karar
alma süreçlerindeki objektiflik ve
adalet, ciddi endişeleri beraberinde
getiriyor. Bu sistemler, genellikle
büyük miktarda veri üzerinden
eğitilir ve bu verilerin önyargıla-
rı içerebileceği unutulmamalıdır.
Örneğin, suç önleme veya işe alım
gibi alanlarda kullanılan yapay
zeka sistemleri, toplumdaki ay-
rımcılığı pekiştirebilir. Bu nedenle,
yapay zeka sistemlerinin tasarı-
mında ve uygulanmasında adalet
ilkelerine uygunluğun sağlanması
kritik öneme sahiptir.
Sorumluluk ve Hesap
Verebilirlik
Yapay zeka sistemlerinin karar
alma süreçlerinde insan faktörü-
nün azalması, sorumluluk ve hesap
verebilirlik konularını karmaşık
hale getiriyor. Özellikle, otomas-
yonun yaygınlaşmasıyla birlikte,
yapay zeka sistemlerinin neden
olduğu olumsuz sonuçlarla ilgi-
li sorumluluk kimde olmalıdır?
Bu sorunun cevabı belirsizdir ve
hukuki çerçevenin netleştirilmesi
gerekmektedir.
Yapay Zeka ve İnsan İlişkisi
Son olarak, yapay zeka teknolo-
jisinin insan ilişkileri üzerindeki
etkileri de değerlendirilmelidir.
Özellikle, yapay zeka destekli ro-
botlar veya dijital asistanlar gibi
teknolojiler, insanlarla etkileşim
kurma biçimimizi değiştirebilir.
Bu durum, insanların duygusal
bağlarını zayıflatabilir veya insani
ilişkileri yüzeyselleştirebilir.
Yapay zeka teknolojisinin hızla
ilerlemesi, bir dizi etik meseleyi
de beraberinde getiriyor. Güven-
lik, mahremiyet, adalet, sorumlu-
luk ve insan ilişkileri gibi konular,
yapay zeka sistemlerinin tasarımı
ve uygulanmasında dikkate alın-
ması gereken önemli noktalardır.
Ancak, bu zorluklara rağmen, ya-
pay zeka teknolojisinin potansi-
yeli, insan yaşamını olumlu yönde
etkileme ve ilerletme konusunda
büyük umutlar vaat etmektedir.
Bu nedenle, yapay zeka alanında
çalışanlar ve karar vericiler, etik
ilkeleri temel alarak bu teknolo-
jinin gelişimine rehberlik etmeli-
dirler.
kapak konusu
31
G
ünümüzde yapay zeka
teknolojisi, pek çok
alanda radikal deği-
şiklikler getiriyor ve
gelecekteki potan-
siyelini keşfetmek için heyecan
verici bir alan sunuyor. Yapay zeka,
makinelerin öğrenme, akıl yürütme
ve karar alma yeteneklerini taklit
etmesine olanak tanıyan bir bilim
dalıdır. İnsan zekasını taklit etme
çabasıyla başlayan bu teknolo-
ji, artık kendi başına öğrenme ve
gelişme yeteneğine sahip bir hal
almıştır. İşte yapay zeka teknolo-
jisinin geleceğine dair bazı önemli
öngörüler:
Endüstriyel Dönüşüm ve
Verimlilik Artışı
Yapay zeka, endüstrinin her alanın-
da daha fazla verimlilik ve otomas-
yon sağlayacak. Üretim, lojistik,
tarım, sağlık ve hizmet sektörleri
gibi alanlarda yapay zeka sistem-
leri, süreçlerin optimize edilmesi-
ne ve maliyetlerin düşürülmesine
yardımcı olacak. Örneğin, üretim
tesislerinde kullanılan yapay zeka
robotları, işgücü verimliliğini artı-
rırken hata oranını azaltabilir.
Sağlık Hizmetlerinde Devrim
Yapay zeka, tıp ve sağlık hizmet-
leri alanında devrim niteliğinde
değişikliklere yol açacak. Tanısal
yardımcı sistemler, hastalık tespiti
ve tedavi planlamasında doktorlara
destek olacak. Ayrıca, sağlık verile-
rinin analizi sayesinde hastalıkların
erken teşhisi ve kişiye özel tedavi
yöntemleri geliştirilebilecek.
Kişisel Asistanlar ve Dijital
Hizmetler
Yapay zeka destekli kişisel asistan-
lar, günlük yaşamı kolaylaştıracak
ve daha kişiselleştirilmiş hizmetler
sunacak. Akıllı ev sistemleri, sağlık
takibi, alışveriş önerileri ve seya-
Yapay Zeka
Teknolojisinin
Geleceği:
İnovasyonun
Sınırlarını
Zorlamak
32
hat planlaması gibi birçok alanda
yapay zeka teknolojisi, kullanıcı
deneyimini geliştirecek.
Etik ve Güvenlik Endişeleri
Yapay zeka teknolojisinin yaygın-
laşmasıyla birlikte, etik ve güvenlik
endişeleri de artacak. Veri mahre-
miyeti, ayrımcılık, otomasyonun
işgücü üzerindeki etkisi ve sorum-
luluk konuları ön plana çıkacak. Bu
endişelerin ele alınması ve etik il-
kelerin gözetilmesi, yapay zekanın
sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi
için önemlidir.
İnsan-Yapay Zeka İşbirliği
Gelecekte, insanlarla yapay zeka
sistemleri arasındaki işbirliği
daha da artacak. İnsanların yapay
zeka sistemlerini eğitmesi, denet-
lemesi ve geliştirmesi gerekecek.
Bu işbirliği, yapay zekanın insan-
ların yaşamını daha iyi hale getir-
mesi için önemli bir faktör olacak.
Yapay zeka teknolojisinin gele-
ceği
nin oldukça heyecan verici ola-
cağı söylenebilir. Endüstriyel dö-
nüşüm, sağlık hizmetlerindeki ge-
lişmeler, kişisel asistanlar ve etik
endişeler gibi birçok alanda yapay
zeka teknolojisinin potansiyeli
büyük. Ancak, bu teknolojinin
sürdürülebilir bir şekilde gelişme-
si için, etik ilkelerin gözetilmesi
ve insan-yapay zeka işbirliğinin
güçlendirilmesi gerekmektedir.
Yapay Zeka ve Toplum
Arasındaki Etkileşim
Yapay zeka teknolojisi, günümüz-
de ve gelecekte hayatımızın her
alanında daha fazla varlık gös-
terecek. Toplum ile yapay zeka
arasındaki etkileşim ise giderek
artacak ve derinleşecek. Bu ge-
lişmelerle birlikte yapay zekanın
doğrularıyla yanlışları da daha
net ortaya çıkacak. Önemli olan,
bu teknolojinin insanlığa fayda
sağlamak için nasıl kullanıldığı-
dır. Yapay zekanın yalan söyleme
yeteneği olmasa da, onun doğru
yönlendirilmesi ve etik değerler
ışığında kontrol altında tutulması
gerekmektedir.
Yapay zeka gelişmelerinin top-
lum üzerindeki etkilerini anla-
mak ve bu süreçte adil, şeffaf ve
sorumlu bir yaklaşım benimse-
mek önemlidir. Gelecekte yapay
zekanın yaşam kalitemizi art-
tırmada ne kadar büyük bir rol
oynadığını göreceğiz ancak bu
süreci insan merkezli düşüne-
rek yönlendirmemiz gerektiğini
unutmamalıyız.
Sonuç olarak, yapay zeka ile
olan etkileşimimizin bilinçli ve
dengeli olması, hem teknolojinin
potansiyelinden en iyi şekilde
faydalanmamızı sağlayacak hem
de toplumsal değerleri koruyarak
ilerlememizi temin edecektir.
Yapay Zeka’nın yararlarının mak-
simize edilmesi ve zararlarının
minimize edilmesi için insanlık
olarak sorumluluğumuzun far-
kında olmalı ve bu teknolojinin
doğru kullanımını teşvik etme-
liyiz.
Güven ve Yapay Zeka
Yapay zeka teknolojisinin güve-
nilirliği, birçok faktörün bir araya
gelmesiyle şekillenir. Bu faktörler
arasında algoritma güvenilirliği,
veri güvenilirliği, şeffaflık, hesap
verebilirlik ve etik standartlar
gibi unsurlar bulunur. İşte yapay
zekaya güvenmek için dikkate
alınması gereken bazı önemli
noktalar:
1. Algoritma Güvenilirliği
Yapay zeka sistemlerinin temelini
oluşturan algoritmaların güvenilir-
liği kritik öneme sahiptir. Algorit-
maların doğru bir şekilde tasarlan-
ması ve uygulanması, sistemlerin
istikrarını ve güvenilirliğini sağlar.
Ayrıca, algoritmaların sürekli ola-
rak güncellenmesi ve test edilmesi
de önemlidir.
kapak konusu
33
2. Veri Güvenilirliği
Yapay zeka sistemlerinin eğitilmesi
için kullanılan verilerin güveni-
lirliği, sonuçların doğruluğunu
doğrudan etkiler. Veri setlerinde-
ki yanlılık, eksiklik veya hatalar,
yapay zeka sistemlerinin yanlış so-
nuçlar üretmesine neden olabilir.
Bu nedenle, veri toplama, işleme ve
depolama süreçlerinde güvenilirlik
sağlanmalıdır.
3. Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik
Yapay zeka sistemlerinin karar
alma süreçlerinin şeffaf olması ve
bu süreçlerin nasıl işlediğinin an-
laşılabilir olması önemlidir. Ayrıca,
yapay zeka sistemlerinin kararları-
nın nasıl alındığı ve hangi verilere
dayandığı konusunda hesap vere-
bilir olmaları gerekmektedir. Bu,
kullanıcıların sistemlerin işleyişine
güvenmesini sağlar.
4. Etik Standartlar ve Değerler
Yapay zeka teknolojisinin kulla-
nımı, etik standartlar ve değer-
lerle uyumlu olmalıdır. Örneğin,
ayrımcılığı önleme, veri mahre-
miyetini koruma ve toplumsal
fayda sağlama gibi etik ilkeler,
yapay zeka sistemlerinin tasarımı
ve uygulanmasında göz önünde
bulundurulmalıdır. Sonuç olarak
yapay zekaya güvenmek için, al-
goritma güvenilirliği, veri güveni-
lirliği, şeffaflık, hesap verebilirlik
ve etik standartlar gibi unsurları
dikkate almamız gerekir. Yapay
zeka teknolojisinin doğru bir
şekilde tasarlanması, uygulanması
ve denetlenmesi, güvenilir ve etik
bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Bu şekilde, yapay zeka teknolojisi
toplum için gerçek bir fayda sağ-
layabilir ve güvenilir bir şekilde
kullanılabilir hale gelir.
34
Yapay zekâ, aslında yeni bir kavram değil ama son yıllarda gündelik
kullanıcıların dahi gündemine gelen bir kavram halini aldı. Zira artık
sadece birkaç basit komutla pek çok işlem halledilebiliyor.
G
eçmişte bir makale ya da görsel hazırlamak
için saatlerce uğraşmak gerekirken, günü-
müzde sadece birkaç saniye yeterli olabili-
yor. Tabii bu, ister istemez “gerçek emek” ve
“kalite” kavramlarına zarar da verebiliyor.
İşine yıllarını vermiş ve artık uzmanlık düzeyine gelmiş
isimlerin bir anda işsiz kalmasına yol açabiliyor. Sinema
sektörü, müzik sektörü, video oyun sektörü ya da aklını-
za gelen farklı bir sektör. Yapay zekânın varlığı, gerçek
insan faktörünü iş dünyasının dışına itebiliyor ve bunun
yalnızca bir başlangıç olmasından korkuluyor.
“Video Oyunları Çocuklar İçin midir?”,“Video Oyun-
ları Zararlı mıdır?”,“Video Oyunları Sanat mıdır?”
Evet, yıllardır bu tip sorularla karşılaşıyoruz. Video
oyunlarının oldukça geniş bir yaş aralığını kapsadığını,
bazı oyunların eğitim amaçlı olarak derslerde kullanıldı-
ğını ve bazı oyunların sanatsal detaylar tarafında örnek
çalışmalar olarak gösterildiğini söylemek mümkün. Ör-
neğin Minecraft, bazı ülkelerde ders olarak gösterilen bir
yapım. PUBG ise, oyunculukta yeni bir dönemi başlatan
ve milyarlarca dolar kazanan markalardan yalnızca bir
tanesi. Newzoo araştırma şirketinin yayınladığı veriler,
küresel video oyun pazarının 2023’te de büyüdüğünü ve
184 milyar dolar değerine eriştiğini gösteriyor. Bu, işin
ne kadar ciddiye alınması gerektiğinin sadece bir örne-
ği. Yine de tabloda negatif değerler de var. Son yıllarda
video oyun sektöründe yaşanan “toplu işten çıkarmalar”
gerçekten korkutucu. En güncel örnek ise, geçtiğimiz
günlerde Microsoft Xbox kanadında yaşandı. Şirket, ge-
lecek planları kapsamında pek çok stüdyosunu kapatma-
ya karar verdi. Evet, maalesef artık Arkane Austin, Alpha
Dog Studios ve Tango Gameworks artık yok. Bu karar
Yapay Zekanın Oyun
Sektörüne Etkileri
34
Mahmut
SARAL
35
neticesinde, bazı isimlerin şirket bünyesindeki farklı
ekiplere dahil olması bekleniyor. Ama binlerce kişi maa-
lesef işsiz kalacak. İsterseniz günümüze yakın geçmişte
yaşanan bazı olumsuz gelişmeleri de hatırlatalım.
Yakın Zamanda Çok Sayıda Profesyonelin İşine
Son Verildi
Video oyun yayıncıları, deyim yerindeyse “Minimum
maliyet ve maksimum kazanç” elde edebilmek için mas-
rafları azaltmayı öncelik olarak görüyor ve bu kapsamda
geliştirici ekiplerde daraltmalara gidiliyor.
Geçtiğimiz 2023 yılında, Microsoft’tan Epic Games’e,
SEGA’dan Sony PlayStation’a kadar pek çok dev marka,
yüzlerce, hatta binlerce çalışanıyla yollarını ayırdı. Pol-
ygon sitesindeki bir makalede, sadece 2023’te yaklaşık
10 bin çalışanın işini kaybettiğinden söz ediliyor ve daha
önce böyle bir tabloyla kolay kolay karşılaşılmadığı da
ifade ediliyor. İçinde bulunduğumuz 2024 yılında da iş
kayıplarının devam edeceği düşünülüyor. En güncel ör-
nek ise, az evvel de bahsettiğimiz Microsoft Xbox örneği.
Pandemi, Artan Maliyetler Ve Yapay Zeka
Tüm dünyada yaşanan koronavirüs salgını, hepimi-
zi kapanmaya itmiş ve iş dünyası tarafında da “evden
çalışma” modeli tercih edilmişti. Salgını yavaş yavaş
geride bıraksak da getirdiği maddi ve manevi zararları
telafi edebilmek hâlâ güç. Üzerine bir de yapay zekâ çıl-
gınlığı ön plana alındığında, işverenlerin “Hızlı ve ucuz
iş gücü” olarak yapay zekâyı tercih etmeye başladığını
duyuyoruz.
Örnek vermek gerekirse SEGA, ChatGPT-4’ü kullanan
markalardan yalnızca bir tanesi. Şirket, bu üretken yapay
zekâ modeli sayesinde oyun hazırlama süreçlerine ne
gibi katkıların sunulabileceğini araştırıyor. Şimdilik bir
AR-GE çalışması olarak görebiliriz ama işe yarar sonuç-
lar alabildiklerine ikna olurlarsa, yapay zekâ nedeniyle
yeni iş kayıplarının yaşanması da sürpriz olmayacaktır.
Öte yandan, tabii ki yapay zekâyı daha efektif kulla-
nabilmek mümkün. Ciddi boyutlarda iş kayıplarına yol
açmayacak ve hem üretim sürecini kısaltacak hem de
üretim maliyetlerini düşürecek çözümler bulunabilir. So-
nuçta AAA (Yüksek bütçeli oyunlar) oyunları hazırlarken
pek çok farklı aşama bulunuyor. Örneğin GTA VI gibi bir
oyunu yapabilmek için şu an Rockstar Games’te binden
fazla geliştiricinin gece gündüz çalıştığı biliniyor. Hani
bazen aslında sizin sorumluluğunuzda olmayan ama fır-
sat oldukça yapmanız istenen “ekstra işler” olur ya, işte
bu noktada yapay zekâdan yararlanılarak hem mevcut
kadronun eldeki işe odaklanıp daha verimli çalışması
hem de ekstra olarak görülen işlerin daha kısa sürede
tamamlanması mümkün olabilir.
Üretken Yapay Zekânın Etkisiyle Video Oyun Sek-
töründe Ciddi Bir Değişim Yaşanabilir
Üretken yapay zekânın video oyun sektöründe bazı
isimleri heyecanlandırdığı ama bazı isimleri de endişe-
lendirdiği bir gerçek. Bu, Blockchain ve NFT gibi bir anda
alevlenip sönebilecek bir şey mi henüz kestirmek güç
ama en azından önümüzdeki birkaç sene içinde şirket-
lerin farklı hamleler yapması muhtemel. Örneğin bazı
oyun şirketlerinin, oyunlardaki NPC’ler, yani oynana-
maz karakterlerle gireceğimiz diyaloglarda daha yaratıcı
sonuçlar elde edebilmek için üretken yapay zekâ kullanı-
mına ağırlık vereceği konuşuluyor. Örneğin Microsoft, bu
potansiyelden yola çıkarak geçtiğimiz yılın sonuna doğru
Inworld AI şirketiyle sözleşme imzaladı.
New York Üniversitesi’nde, Medya ve Bilgilendirme
Çalışmaları konusunda görev alan Yardımcı Doçent Laine
Nooney ise, şu an sektörde fırtına öncesi bir gerilimin
yaşandığını bildiriyor. Beklentiler yüksek ama özellikle
çalışanlar tarafında, kariyerlerinin kaderi nasıl şekille-
necek, belki de en büyük belirsizlik bu tarafta. Yine de
Nooney, üretken yapay zekâ çözümlerinin arkasındaki
şirketlerin verdikleri iddialı sözlerin büyük bir kısmını
tutamayacağını düşünüyor. Burada da kaliteli üretim
için uzman insan varlığı tekrar ön plana çıkacaktır. Ama
tekrar etmek gerekirse, yapay zekânın üretim süreçlerini
kolaylıştırmak için insanlara verimli asistanlar olarak
yardım etmeleri muhtemel.
YapayZeka Konusuyla İlgili Yakın Zamanda Yaşadığım
Bir Deneyimden de Kısaca Bahsetmek İstiyorum...
DOOM, en sevdiğim oyun serileri arasında yer alıyor ve
bu markayı oluşturan ekipteki pek çok isimle iletişimim
var. İsmini vermeyeceğim ama konuştuğum bir sanatçı,
yapay zekâ konusunda çok dertli olduğundan ve bunun
Amerika’da ciddi boyutlarda iş kaybına yol açtığından
bahsetti. Tabii bunu bir anda söylemedi bana. Söyle-
mesinin sebebi, benim ona gönderdiğim ve seveceğini
düşündüğüm bir görseldi. Evet, yapay zekâ kullanarak
yaptığım bir DOOM görseli. Haliyle bunu görünce çok
üzüldü ve konuyu anlatmaya başladı. Ben de onu din-
ledikçe ne kadar yanlış bir hareket yaptığımın farkına
vardım ve ondan özür diledim. Düşünsenize, bir oyun
için konsept görsel yapmak bile ciddi bir emek, ciddi bir
çalışma gerektiriyor. Böyle bir çalışmayı yapay zekâ ile
elde edemezsiniz ama daha basit sonuçlara yapay zekâ
ile ulaşılabilir. Bu da şu anlama geliyor aslında: Eğer hızlı
ve ucuz maliyetli bir çözüm isteniyorsa, bunu elde etmek
mümkün ama “çalışmanın kalitesi”, insanlar tarafından
emek verilerek yapılan çalışmalar gibi olmuyor. Peki
oyun firmaları “Kaliteyi mi yoksa ucuz üretimi mi tercih
eder?” bunu da ilerleyen dönemlerde daha iyi görebile-
ceğimizi düşünüyorum.
35
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar
BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar

More Related Content

Similar to BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar

SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay ÜrünleriSAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
ugur candan
 
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdfBlm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
ankitsrivastava681882
 

Similar to BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar (20)

BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016 BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
 
Yapay Zeka İşletme Yönetimi İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme
Yapay Zeka İşletme Yönetimi İlişkisi Üzerine Bir DeğerlendirmeYapay Zeka İşletme Yönetimi İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme
Yapay Zeka İşletme Yönetimi İlişkisi Üzerine Bir Değerlendirme
 
Sunum
SunumSunum
Sunum
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015
 
Geleceğin İş Dünyası - TurkishWIN Learning Circle
Geleceğin İş Dünyası - TurkishWIN Learning CircleGeleceğin İş Dünyası - TurkishWIN Learning Circle
Geleceğin İş Dünyası - TurkishWIN Learning Circle
 
SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay ÜrünleriSAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
SAP’nin Stratejik, Sosyal Etkileşimli ve Kullanımı Kolay Ürünleri
 
Pharmaceutical Business Review Kasım 2012
Pharmaceutical Business Review Kasım 2012Pharmaceutical Business Review Kasım 2012
Pharmaceutical Business Review Kasım 2012
 
Yerel Ekonomi Grubu Proje Sunumu
Yerel Ekonomi Grubu Proje SunumuYerel Ekonomi Grubu Proje Sunumu
Yerel Ekonomi Grubu Proje Sunumu
 
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
 
Robot Yönetimi: Geleceğin İş Dünyasına Hazırlanmak
Robot Yönetimi: Geleceğin İş Dünyasına HazırlanmakRobot Yönetimi: Geleceğin İş Dünyasına Hazırlanmak
Robot Yönetimi: Geleceğin İş Dünyasına Hazırlanmak
 
Tedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT UygulamalarıTedarik Zincirinde BT Uygulamaları
Tedarik Zincirinde BT Uygulamaları
 
Yapay Zeka Muhasebe Uygulamalari.pptx
Yapay Zeka Muhasebe Uygulamalari.pptxYapay Zeka Muhasebe Uygulamalari.pptx
Yapay Zeka Muhasebe Uygulamalari.pptx
 
Tarımsal pazaryeri projesi
Tarımsal pazaryeri projesiTarımsal pazaryeri projesi
Tarımsal pazaryeri projesi
 
guvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdfguvenlik yonetim 119 low (1).pdf
guvenlik yonetim 119 low (1).pdf
 
Dijital Liderlik
Dijital LiderlikDijital Liderlik
Dijital Liderlik
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
 
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdfBlm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
Blm A 40 puan Vaka almas Aada verilen vaka almasn okuy.pdf
 
guvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdfguvenlik yonetim 119 low (2).pdf
guvenlik yonetim 119 low (2).pdf
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015
 

More from Eylül Medya

Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Eylül Medya
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Eylül Medya
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Eylül Medya
 

More from Eylül Medya (19)

BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü Aralık 2021 Dergisi
BT Günlüğü Aralık 2021 DergisiBT Günlüğü Aralık 2021 Dergisi
BT Günlüğü Aralık 2021 Dergisi
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
BT Günlüğü Nisan 2021 Dergisi
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018
 
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
 
BT Günlüğü Dergisi OCAK - ŞUBAT 2018
BT Günlüğü Dergisi OCAK - ŞUBAT 2018 BT Günlüğü Dergisi OCAK - ŞUBAT 2018
BT Günlüğü Dergisi OCAK - ŞUBAT 2018
 
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
 
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
BT Günlüğü Dergisi Ocak - Şubat 2017
 
BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016BT Günlüğü Ekim 2016
BT Günlüğü Ekim 2016
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
 

BT Günlüğü Dergisi 05 2024 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar

  • 1. 05 / 2024 Neden Yapay Zeka Kullanalım? • Akıllı Şehir Teknolojileri Susuzluk Sorununa Çare Olacak • Röportaj: İlkem Özar Yapay Zekanın Oyun Sektörüne Etkileri • Yapay Zeka Sektörleri Dönüştürecek • Günde İkiden Fazla Kritik Siber Olay Yaşıyoruz Google Trends Kullanarak Satışları Artırmanın Yolları • İnsan Benzeri Robot Gelişimi Hızlanıyor • Röportaj: Engin Hıraoğlu Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Dogğrular ve Yanlısşlar ~ ~ Kuruluş: 2013
  • 2. 2 2 G2 33 55 40 Daha fazla bilgi için www.toughbook.eu Kritik anlarda dinç durmaktır TOUGHBOOK tabletler ve dizüstü bilgisayarlar, tüm önemli görevlerde istikrarlı performans, benzersiz güvenilirlik ve esneklik sunar. Toza ve suya IP66'ya kadar dayanıklı ve şok, sıcaklık, nem ve titreşim için MIL standardına uygun cihazlar, birçok büyük şirket ve kuruluş tarafından kullanılmaktadır.
  • 3. editör Yapay zeka teknolojisi, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesi ve optimize edilmesi ko- nusunda büyük bir potansiyele sahip. Özellikle, tekrarlayan ve rutin görevlerin yapay zeka sistemleriyle otomatikleştirilmesi, insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanmasını sağıyor. Bu da iş verimliliğini artırıyor ve rekabet avantajı sağlıyor. Büyük Veri Analizi ve Öngörülebilirlik Yapay zeka teknolojisi, büyük veri setlerini analiz ederek önemli desenleri ve ilişkileri ortaya çıkarabilir. Bu, işletmelerin geçmiş verilere dayanarak gelecekteki eğilimleri ve davranışları daha doğru bir şekilde tahmin etmelerini sağlar. Öngörü- lebilirlik, planlama ve stratejik karar alma süreçlerini güçlendirir. Kişiselleştirilmiş Deneyimler ve Hizmetler Yapay zeka teknolojisi, kişiselleştirilmiş deneyimler ve hizmetler sunma konu- sunda önemli bir rol oynar. Örneğin, alışveriş platformlarında kullanılan yapay zeka algoritmaları, kullanıcıların tercihlerine ve geçmiş davranışlarına dayanarak kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunabilir. Bu da müşteri memnuniyetini artırır ve sadakati güçlendirir. Sağlık Hizmetlerinde İnovasyon ve Teşhis Yapay zeka teknolojisi, tıp ve sağlık sektöründe büyük bir potansiyel sunar. Özel- likle, tanısal yardımcı sistemler, radyoloji, patoloji ve genetik gibi alanlarda insan doktorların teşhis ve tedavi süreçlerine destek olabilir. Bu da hastaların daha doğru ve hızlı bir şekilde teşhis edilmesini ve tedavi edilmesini sağlar. Güvenlik ve Tehdit Önleme Yapay zeka teknolojisi, siber güvenlik alanında tehditleri tanıma ve önleme ko- nusunda önemli bir rol oynar. Yapay zeka tabanlı güvenlik sistemleri, ağ trafiğini izleyebilir, anormal aktiviteleri tespit edebilir ve potansiyel tehditlere karşı koruma sağlayabilir. Bu da kurumların veri güvenliğini artırır ve hassas bilgilerin korunma- sını sağlar. Yapay zeka teknolojisinin iş dünyasında ve toplumda birçok avantajı bulunmak- tadır. Verimlilik artışı, öngörülebilirlik, kişiselleştirilmiş hizmetler, sağlık hizmet- lerinde inovasyon ve güvenlik gibi alanlarda yapay zeka kullanımı, kurumların rekabet avantajı elde etmesine ve toplumsal refahı artırmasına olanak tanır. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin kullanılması, günümüzün rekabetçi ve dijital çağında vazgeçilmez bir gerekliliktir. Neden Yapay Zeka Kullanalım? Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, yapay zeka teknolojisi giderek daha önemli bir rol oynamakta. Yapay zeka, bilgisayar sistemlerinin insan zekasını taklit etmesine olanak tanıyor ve karmaşık sorunları çözme, desenleri tanıma ve öngörü yapma gibi yeteneklerle biliniyor. Peki, neden yapay zeka kullanmalıyız? İşte bu sorunun altında yatan bazı önemli nedenler: Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com 3
  • 4. 4 künye içindekiler 03 Editör: Neden Yapay Zeka Kullanalım? 06 Haberler 07 Akıllı Şehir Teknolojileri Susuzluk Sorununa Çare Olacak 11 Yapay Zeka Üretkenliğine “Bilgisayarla Görme” Teknolojisi Öncülük Ediyor 12 Röportaj: İlkem Özar 15 Editor: Türkiye’de Oyun Fiyatları Pahalı Mı? 16 Röportaj: Engin Hıraoğlu 23 Özel 5G Ağları, Akıllı Üretimin Geleceğini Şekillendiriyor 25 Günde İkiden Fazla Kritik Siber Olay Yaşıyoruz 26 Kapak Konusu: Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar 31 Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar 34 Yapay Zekanın Oyun Sektörüne Etkileri 36 Üretken Yapay Zeka Sektörleri Dönüştürecek 38 Google Trends Kullanarak Satışları Artırmanın Yolları 40 Küresel Endüstriyel Üretim CEO Araştırması 42 BT Günlüğü Test Merkezi 48 Editör: Üretken Yapay Zeka, İnsan Benzeri Robot Gelişimini Hızlandırıyor Yazı İşleri Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) yavuz@btgunlugu.com Ecevit BIKTIM Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com Mahmut Saral Editor info@btgunlugu.com Editörler Süleyman Sertkaya Hakan Ayhan Mutlu Çavuş info@btgunlugu.com Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam Reklam Departmanı reklam@btgunlugu.com Adres Eylül Medya İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Ofis: 403 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Online Kanallar
  • 5. 5
  • 6. 6
  • 7. 7 Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre, 2,4 milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. Hızlı nüfus artışı, kentleşme, ekonomik kalkınma ve iklim değişikliği gibi faktörler, gezegenin su kaynaklarının günden güne tükenmesine neden oluyor. Bu noktada su tüketimini akıllı şekilde yönetmek büyük önem taşıyor. Akıllı Şehir Teknolojileri Susuzluk Sorununa Çare Olacak Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 71’ini kaplayan su miktarının sadece yüzde 2,5’i içme, tarım ve endüstriyel kullanım için uygun durumda ölçülüyor. Bugün, 2,4 milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. Bu durum su kaynaklarının daha etkili bir şekilde kulla- nılmasının ve su verimliliğinin önemini artırıyor. Akıllı şehir teknolojileri, su verimliliğini artırmak ve tüketimi azaltmak için yardımcı olabilir. Akıllı Su Yönetim Sistemleri Akıllı su yönetim sistemleri kent içinde suyun kaynağın- dan son kullanıcıya ulaşmasına kadar olan sürecin en etkin şekilde yönetilmesi için uçtan uca modern su yöne- timi sunuyor. Bu süreç içinde, coğrafi bilgi sistemleri ta- banlı su dağıtımı ve şebeke yönetimi, kayıp ve kaçakların tespiti, atık su yönetimi, varlık yönetimi, abone tahakkuk ve tahsilat işlemlerinin yönetimi aşamaları yer alıyor. Şehirlerin çevresindeki tarım alanlarında da akıllı tarım uygulamaları kullanılabiliyor. Toprak nem sensörleri ve hava durumu verilerini kullanarak çalışan akıllı sulama sistemleri, sulama suyunun etkin bir şekilde kullanıl- masını sağlıyor. Bu sistemler, yağış miktarına ve toprak nemine göre sulama programlarını ayarlayabiliyor, bu da su tasarrufu sağlar ve aşırı sulama riskini azaltıyor.Evler, işyerleri veya diğer yapılar üzerine yağmur suyu toplama sistemleri genellikle bir su deposu veya tankı, yağmur suyunu yakalayan bir yüzey ve bir drenaj sistemlerini içeriyor. Toplanan yağmur suyu, bir dizi farklı amaç için kullanılabiliyor. Örneğin, bahçe sulama, tuvalet sifonları için su sağlama, çamaşır yıkama veya temizlik gibi evsel amaçlarda olduğu gibi endüstriyel işletmelerde, yağmur suyu proses suyu olarak da kullanılabiliyor. Su Kaynakları Modelleme ve Tahmini Veri analitiği ve modelleme araçları, su kaynaklarının mevcut durumunu izleyebiliyor ve nüfus oranlarına göre gelecekteki talepleri tahmin edebiliyor. Bu sayede su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için poli- tikalar oluşturulabiliyor. Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 42 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Hol- ding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya konuyla ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor: “Birleşmiş Milletler’in raporuna göre dünya genelinde 2030’a kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacakları tahmin edildiğini görüyoruz. Endüstriyelleşme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem kazanıyor. İnsan için hayati önem taşıyan suyun sürdü- rülebilir şekilde yönetilmesi için akıllı şehir teknolojileri kritik öneme sahip. Akıllı şehir teknolojileri suyun daha verimli kullanılmasını sağladığı gibi, zaten sınırlı olan bir kaynağın israfının önüne de geçiyor. Bu uygulamalar sayesinde bir kentin su kullanımı ile ilgili tüm senaryoları kontrol altına alınabiliyor. Ancak bunların yanında geniş çaplı su politikalarının hazırlanması ve önlemlerin uygu- lanması için uluslararası organizasyonlara ve devletlere de büyük görevler düşüyor.” özel haber Şekip Karakaya, SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı
  • 8. 8 Teknoloji Profesyonelleri Bu Adreste Buluşuyor BTGunlugu.com
  • 9. 9 HP, hibrit çalışma ortamlarında üretkenliği, yaratıcılığı ve kullanıcı deneyimlerini geliştirmek için tasarlanan sektörün en büyük HP yapay zeka PC portföyünü duyurdu. HP Yapay Zeka Bilgisayarları İle Çığır Açmaya Hazırlanıyor! Sürekli değişen hibrit çalışma ortamında, çalışanlar hala bağlantı kopukluğu ve dijital yorgunlukla mü- cadele ediyor. HP’nin 2023 İş İlişkileri Endeksi, bilgi çalışanlarının yalnızca yüzde 27’sinin işle sağlıklı bir ilişkisi olduğunu gösteriyor. Endekse göre katılımcı- ların yüzde 83’ü işle ilişkilerimizi yeniden tanımla- manın zamanı geldiğine inanıyor. Çalışanların çoğu yapay zekanın işten keyif almak ve işlerini kolaylaş- tırmak için yeni fırsatlar yaratacağına inanıyor, ancak başarılı olmak için doğru yapay zeka araçlarına ve teknolojisine ihtiyaçları var. Yapay Zekalı PC’lerle Önemli İşlere Adaklanın HP, günümüzün liderleri, bilgi çalışanları ve yaratı- cıları için, en zorlu iş akışlarını desteklemek üzere tasarlanmış yüksek performanslı bilgi işlem çözümleri sunan, Windows ve Windows 11 Pro’da Copilot özelli- ğine sahip yeni nesil AI HP Elite ve Pro PC’leri ve Z by HP mobil iş istasyonlarını tanıttı. En yeni HP Elite ve Pro PC çözümleri, daha kişiselleş- tirilmiş performansla yapay zeka görevlerinin üste- sinden gelmek için Intel Core Ultra 5 ve 7 işlemciler veya özel NPU’lara11 sahip yeni nesil AMD Ryzen PRO işlemciler tarafından desteklenen HP yapay zeka özellikleriyle donatıldı. HP Smart Sense, bilgi- sayar kullanım davranışınızı otomatik olarak tahmin edip ayarlayarak en iyi performans ve güç dengesini sağlamak üzere tasarlandı. Ayrıca, Poly Studio ses ve Dinamik Ses Seviyelendirme, AI Gürültü Azaltma ve otomatik çerçeveleme, sorunsuz bir kullanıcı deneyi- mi için gelişmiş, doğal kamera içi etkileşim ve işbirliği sunuyor. HP artık Intel ve AMD tabanlı HP yapay zeka bilgisa- yarlarından oluşan en geniş portföye sahip ve yenilik- çilik ve performans konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Bugün piyasaya sürülen ürün yelpazesinde HP Elite 1000 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar, HP Eli- teBook 800 ve 805 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar, HP EliteBook 600 ve 605 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayarlar, HP ProBook 400 ve 405 Serisi G11 Dizüstü Bilgisayar- lar ve HP Elite Small Form Factor 805 G9 Masaüstü Bilgisayar yer alıyor. Z by HP, en zorlu iş akışlarını desteklemek için tasar- lanmış yüksek performanslı bilgi işlem çözümleri su- nuyor. En yeni nesil AI HP ZBook mobil iş istasyonları, mobil çalışmanın zorluklarının üstesinden gelirken, büyük ve karmaşık projeleri her yerden yürütmek için gerekli işbirliği araçlarını da koruyor. Intel® Core™ Ultra 5, 7 ve 9 işlemciler veya özel NPU’lara11 sahip yeni nesil AMD Ryzen™ PRO işlemciler10 11 dahil olmak üzere geniş bir CPU yelpazesi sunan ZBook, HP yapay zeka aracılığıyla yeni üretkenlik ve yaratı- cılık seviyelerinin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Z by HP’nin kapsamlı donanım ve yazılım çözümleri, yaratıcı profesyoneller için güvenilirlik, güvenlik ve mobilite sağlıyor... Haberimiz devamına aşağıdaki bağlan- tıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/hp-ya- pay-zeka-bilgisayarlari-ile-cigir-acma- ya-hazirlaniyor/ özel haber
  • 10. 10 Dijital sanat dünyasında projeksiyon cihazlarının kul- lanımı yapay zeka ve lazer teknolojisiyle hızlanıyor. Epson’un lazer projeksiyon teknolojisi, görsel sanat- lar, performans sanatları ve mekan enstalasyonları gibi çeşitli sanat dallarında etkileyici ve sürükleyici sanatsal deneyimler yaratıyor. Türkiye’nin en önemli sergileri ve müzelerinde sanat ve tarihi canlandıran Epson, İstanbul’dan sonra Bursa Downtown AVM’de açılan X-Media Art Museum by DAS DAS’ta da yapay zekayla oluşturulan eserleri sanatın yeni formunda yansıtıyor. İstanbul ve Bursa’dan sonra Anadolu’nun farklı şehirlerinde de müzeler ve sanatçıları destekle- yecek olan Epson, dijital sanat evrenini genişletmeyi hedefliyor. Epson’un projeksiyon ürünleri, görsel sa- natlar alanında dijital resimlerin ve videoların büyük ölçekli ve yüksek çözünürlüklü sunumlarını sağlamak için kullanılıyor. Aynı zamanda, karmaşık desenler, renkler ve hareketli görseller ile deneysel bir boyut kazandırarak, sanat eserlerinin etkileyici hale geti- rilmesine olanak tanıyor. Daha önce Epson’un lazer projeksiyonlarıyla Hope Alkazar’daki Refik Anadol’un Alkazar Rüyası eseri ile başlayan serüven günümüz- de Selçuk Artut Sonsuza Uzanan Motifler: Yeniden Yorumlar eseriyle devam ediyor. İstanbul X-Media Art Museum by DAS DAS’tan, Alice Müzikali ve Truva Müzesi’ne kadar projeksiyonlarla etkileyici deneyim- ler yaşatan Epson, şimdi de Bursa’da açılan Down- town X-Media Art Museum by DAS DAS’ta sanatse- verlere sınırları zorlayan bir yolculuk sunuyor. Haberimiz devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/diji- tal-sanat-epson-projeksiyon-urun- leriyle-canlandi/ Dijital Sanat Epson Projeksiyon Ürünleriyle Canlandı MediaMarkt, dijital dönüşüm adımlarının bir parçası ola- rak işe alım süreçlerini daha kolay ve hızlı hale getirmek amacıyla yapay zekâ entegrasyonlu İnsan Kaynakları sis- temi AI’M Hiring ’i uygulamaya geçirdi. Türkiye’de 98 ma- ğaza ve 3600’ün üzerinde çalışanıyla hizmet veren ve yeni mağazalar açarak ülke genelinde istihdama katkıda bulun- maya devam eden MediaMarkt Türkiye’nin, başlangıç ve orta kademe pozisyonlarda işe alım sürecini hızlandırmak amacıyla, MediaMarkt’a başvuran adayların ön mülakat- ları AI’DA üzerinden gerçekleştirilecek. Açık pozisyonlara uygun nitelikteki adaylar, e-posta üzerinden yapay zekâ destekli işe alım programı AI’M Hiring ’e link üzerinden davet ediliyor. Daveti kabul eden adaylar sisteme kaydolup giriş yaptıktan sonra AI’DA’nın bilgilendirme videosuyla karşılaşıyor. Bilgilendirme videosunu izleyen adayın ön mülakat süreci başlatılıyor ve adaya MediaMarkt ile ilgili yetkinliklerini kapsayan Türkçe ve İngilizce sorular yönel- tiliyor. Daha sonra, sorulara verdiği yanıtlar çerçevesinde, adayın MediaMarkt yetkinliklerine göre “ısı haritası anali- zi” yapay zekâ tarafından gerçekleştiriliyor. Bu ısı haritası analizi de işe alım uzmanlarına işe alıma yönelik kısa bir liste sunarak, ilk 5 sırada yer alan adayların ikinci aşamaya geçmesini ve işe alım yöneticisiyle görüşmesini sağlıyor. Bu yöntem sayesinde açık pozisyona aday kişilerin, ön ele- meleri titizlikle ele alınırken, kısa sürede daha fazla adaya ulaşılması hedefleniyor. Ayrıca hem aday hem de işveren için zamandan tasarruf sağlıyor ve operasyonel anlamda sürece verimlilik kazandırıyor. MediaMarkt Türkiye, işe alımlarda kolay video mülakatı ile süreçleri hızlandıran yenilikçi işe alım sistemi AI’M Hiring ’in geliştirilmesinde Vire Up ile iş birliği yaptı. Geçtiğimiz ay aktif olan sistem video mülakat uygulamalarına başladı. MediaMarkt, Yapay Zeka Destekli Yenilikçi İnsan Kaynakları Sistemi AI’M Hiring’i Hayata Geçirdi haberler
  • 11. 11 Üç yıl içinde ortalama yüzde 42'lik üretkenlik artışı öngörülüyor, potansiyel engeller beceri ve kurum içi bilgi eksiğinden kaynaklanıyor. Yapay Zeka Üretkenliğine “Bilgisayarla Görme” Teknolojisi Öncülük Ediyor Panasonic Connect Europe inisiyatifiyle yapılan ve Opinion Matters tarafından yürütülen en son araş- tırmaya göre, yapay zeka tarafından desteklenen Bilgisayarla Görme teknolojisinin benimsenmesi bir devrilme noktasında ve bu çözümler birçok endüstri sektöründe üretkenliği güçlendirmeye hazırlanı- yor. Karar vericiler, dağıtımı takip eden üç yıl içinde ortalama yüzde 42’lik bir üretkenlik artışı öngörüyor. İmalat sektörü, yüzde 52’ye varan verimlilik artışla- rıyla en büyük artışı bekliyor. Bilgisayarla Görme, bilgisayarların ve sistemlerin di- jital görüntülerden anlamlı bilgiler elde etmesini sağ- layan bir yapay zeka alanıdır. “Yapay zekanın gözleri”, görüntüleri gözlem, tanımlama, sınıflandırma, izleme ve nihayetinde insanlar veya tamamlayıcı yapay zeka tarafından daha fazla sorgulanabilen kullanılabilir “bilgiye” dönüştürür. Çok Çeşitli Uygulanabilirlik Ankete katılanlar, Görüntü İşleme teknolojisinin çok çeşitli iş alanlarında ve uygulamalarda kullanıldığı- nı bildiriyor. Onarım ve bakım, üretim hattı izleme ve kalite kontrol gibi pratik faaliyetler, güvenlik ve sağlık ve emniyette kullanıma kıyasla daha yaygındır. Lojistik ve tedarik zincirinde gerçek zamanlı projeksi- yon haritalama ve insan takibinin yanı sıra kullanımı popülerdir ve Bilgisayarla Görme teknolojisinin geniş kullanım alanını sergilemektedir. Beceri Yeterliliği, Dağıtımın Önünde Bir Engel Teknolojinin uygulanmaya geçişinin önündeki en bü- yük engeller, harici uzman desteğinin olmaması (%37) ve işletmede bilgisayarla görme bilgisinin sürdürül- mesi (%33) idi. İşletmeler aynı zamanda yapay zeka destekli Görüntü İşleme uygulamalarını kullanıma geçirmenin potansiyel etik kaygılarına dair hassasiyet sergiliyor. En büyük endişeler arasında veri güvenliği (%35) ve bunu takiben kişisel gizlilik ve gözetim en- dişeleri, kurumsal rehberlik eksikliği ve iş değiştirme korkuları takip ediyor (hepsi yaklaşık %32). Daha Geniş Yapay Zeka Dağıtımı Hızla Artıyor Üretken yapay zekanın daha geniş çapta benimsenme- sine bakıldığında açık bir ivme gözlemleniyor. Genel olarak, işletmelerin üçte ikisinden fazlası (%67), üret- ken yapay zeka kullanmanın işletmeleri için önemli olduğunu söylüyor. Ankete katılanların üçte birinden fazlası (%37), halihazırda bir çözüm uyguluyor ve fayda gördüğünü bildiriyor. Üçte biri (%34), planla- ma aşamasında veya teknolojiyi uygulama sürecinde. Yüzde 17 hala değerlendirme sürecinde, ancak yalnız- ca yüzde 13’ü Üretken Yapay Zekayı hiç kullanmaya- caklarını söylüyor. Opinion Matters tarafından yürütülen ve Panasonic Connect Europe inisiyatifiyle gerçekleşen bağım- sız araştırmada, Almanya ve Birleşik Krallık’ta yıllık cirosu 50 milyon+ Euro olan şirketlerde çalışan, dijital dönüşüm ve yapay zeka/bilgisayar görüşü uygulama- sından sorumlu 300 üst düzey karar vericiyle anket yapıldı. özel haber
  • 12. 12 Cyber Security Weekend META 2024 etkinliğinde Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirme şansımız oldu. Bakın İlkem Hanım bizlere neler söyledi... Uçtan Uca Güvenlik Çözümleri Sağlıyoruz Bizlere Kaspersky’nin Türkiye’ye bakışından, şu ana kadar yaptığı yatırımlar ve bundan sonra yapacağı yatırımlarla ilgili bilgi verebi- lir misiniz? İlk olarak Türkiye’nin Kaspersky için çok önemli bir pazar olduğunu söylemek istiyorum. Türkiye’de büyümek ve yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz. Bu bağlamda yaptığımız planları kısa vadeli değil 4 veya 5 yıl gibi uzun vadeli yapıyoruz. Türkiye’nin potansiyel büyümesine ve insanına olan inancımız sağlam. Kaspersky Türkiye ofisimizden bahsetmek gerekirse: Geçtiğimiz yıl insan kaynağı konusunda yatırımlar yaptık ve mevcut ekibimizin sayısını artırdık. Ayrıca GReAT (Security Researcher) ekibimize de Mert Değirmenci arkadaşımız katıldı. Bu bizim için onur verici. Artık bizzat GReAT ekibinde Türkiye’yi takip edecek, Türkiye’yi ve insanını bilen biri olması, ülkemize yapılan saldırıları karşılamak konusunda önemli bir yatırımdı bizim için. Bunun yanı sıra destek tarafında önemli yatırımlar yapıyoruz. Çünkü çözümlerimiz ne kadar iyi olursa olsun, kullanıcılarımızın bu çözümleri kullanırken karşılaştığı sorunlarda hem üretici hem de ekosiste- mimiz (iş ortaklarımız) olarak yanlarında kuvvetli durabilmemiz gerekiyor. Bu sebepten ben göreve başladığımdan bu yana tüm hızıyla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ek olarak bizim ve ekosistemimizin teknik ekiplerinin eğitil- mesi tarafında ciddi adımlar attık. Bu eğitimleri de sıklıkla güncelliyoruz. Kaspersky’i sunduğu güvenlik çözümleri açı- sından nasıl tanımlarsınız? Kaspersky olarak uçtan uca sunduğumuz deği- şik alanlarda güvenlik çözümlerimiz bulunmakta. Ürünlerimiz son kullanıcılardan KOBİ’lere ve büyük ölçekli firmalar hitap ediyor. Son kullanıcı ürünle- rimize yatırım yaptığımız gibi kurumsal alandaki ürünlerimizde yatırımlar yapıyoruz. Eskiden donanım tarafında yoktuk. Aralık ayında çıkardığımız SD-WAN ürünüyle birlikte artık bu alanda da varız. Bildiğiniz gibi geliştirdiğimiz Kas- persky OS işletim sistemimiz var. Bu işletim siste- mi Gateway ve Thin-Client’ler üzerinde çalışıyor. Yeni işletim sistemimizi de donanımlar ile birlikte sunuyoruz. Söylediğim gibi son kullanıcıların yanı sıra çok büyük devasa yapılar ile de çalışmaktayız. İsim vermeyeceğim ama ülkelerin sahip olduğu güvenlik operasyon merkezlerini dahi dizayn ediyoruz. Bir anlamda çözüm aileleri sunuyoruz. Türkiye’de 2022 yılından bu yaza kurumsal alanda hızlıca büyümeye başladık. Zamanında ektiğimiz tohumlar şu dönemde meyvelerini vermeye başladı. Çözümlerimiz kurumsal alanlarda değer görüyor ve tercih ediliyor. B2B alanda geçtiğimiz yıl iki kattan fazla büyü- dük. Bireysel ürünlerimizi tercihi de bu rakama yakın büyüdü. Bunlara ek olarak kamu tarafında da önemli ürünlerimizin kullanıldığını söylememde fayda var. röportaj
  • 13. 13 röportaj Kaspersky olarak danışmanlık veriyor musunuz? Evet bu konuda da çalışmalarımız var ve müşteri- lerimizden bizden destek paketi satın alabiliyorlar. Destek paketlerimiz farklılık gösteriyor. İster bir olay üzerine araştırma ister ürün kullanımı, iste- nirse de sistem sağlığı konusunda müşterilerimize destek sunabiliyoruz. Bizden yetkili bir arkadaş da tahsis edebiliriz. Bu tamamen istenilen şeye bağlı. Eğitim tarafındaki faaliyetleriniz neler? Kaspersky olarak eğitim konusuna çok önem veriyoruz. Bu hem içimizde hem de ürünlerimizi kullanan kullanıcılarımıza karşı sorumluluğumuz. Kaspersky Akademi olarak birçok alanda eğitimler vermekteyiz. Eğitim ve sertifikasyon paketlerimizin yanı sıra simülasyon paketlerimiz de bulunmakta. Bu sayede eğitim alan kullanıcılar aynı zamanda asimilasyon paketleri üzerinde pratik yapabiliyor- lar. Aynı zamanda eğitim öncesi ve eğitim sonrası kurum içi tatbikatlarda yapabiliyoruz. Bu sayede personelin eğitim sürecini de derecelendirebiliyo- ruz. Kaspersky 2017 yılında şeffaflık merkezle- ri açmaya başladı. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Evet söylediğiniz gibi 2017 yılından bu yana dün- yanın farklı ülkelerinde şeffaflık merkezi açıyo- ruz. Çünkü güvenlik kritik bir konu ve bu konuda çözümlerimizi kullanan kişiler Kaspersky ürünle- rinin şeffaf olduğunu ve arkasında neler olduğunu görebiliyorlar. Şeffaflık merkezimiz şu şekilde çalışıyor. Bu mer- kez sadece kodumuzu koyduk ve isteyen gelip ince- leyebilir, bakabilir ile sınırlı bir olay değil. Biz bu merkez etrafında ciddi anlamda bilgi transferi ve uzmanların gelip belli dönemlerde eğitim vermesi gibi etkinlikler de planlıyoruz. Bunu bir bilgi transfer merkezi şeklinde düşünmek lazım. Evet, tabii ki en ufak bir sorusu olan da gelip uzmanıyla beraber kodumuzu inceleyebilir. Ve o kodu inceledikten sonra da o kodla kendisindeki kodun aynı olduğuna dair sertifikalandırma işlemi gerçekleştirebilir. Kaspersky bunu yapan tek gü- venlik üreticisi. Şimdiye kadar 11 ülkede şeffaflık merkezleri açıldı. Nisan ayı sonu itibariyle de Türkiye’de Boğaziçi Üniveristesi işbirliği ile İstanbul’da açılış yaptık. Konu hakkında yaptığımız duyurular ile daha de- taylı bilgileri sizlere paylaşıyor olacağız. Türkiye’ye nerelerden ataklar yapılıyor. Bu konuda araştırmalar ne gösteriyor? Jeopolitik durumumuz siber saldırı konusunda da bizim yakamızı bırakmıyor. Çünkü Avrupa hedef- li ataklar, doğu hedefli ataklar, orta doğu hedefli ataklar ülkemizi etkilemekte. Veya bu alanlara geçmek için ülkemizi köprü olarak kullanıyorlar. Ülkeler bazında çok fazla saldırı alıyoruz. Bu saldırıları bertaraf etmek için eğitim şart. Çünkü hepimizde cep telefonu var. Saldırılar sadece bil- gisayar değil cep telefonlarına yapılıyor. Bu konu- larda dikkatli olmalı ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. İlkem Özar, Kaspersky Türkiye Genel Müdürü
  • 14. 14 haberler Türk Telekom, Schneider Electric ile sürdürülebilir- lik, verimlilik ve ayrıca 5G sayesinde endüstrilerin dijitalleşmesi odaklı otomasyon ve yazılım çözüm- leri ile enerji yönetimi teknolojilerini kapsayan stratejik bir iş birliğine imza attı. Endüstriyel Oto- masyon alanında kurumsal müşterilere uçtan uca sağlanacak çözümleri içeren anlaşma, iki firmayı 5G hazırlık sürecinde de dijital dönüşüm ve sürdürüle- bilirlik alanlarında stratejik iş ortağı olarak konum- landırırken Türkiye’nin uzun vadeli endüstriyel stratejilerine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Mü- dür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden bir kurum olarak, sürdü- rülebilir bir gelecek için teknoloji alanındaki biriki- mimizi hayatın tüm alanlarına yansıtacak çevresel ve sosyal alanlarda öncü adımlar atıyoruz. Güçlü fi- ber altyapımızla Türkiye’de 5G’ye en hazır operatör olarak, bugün ve gelecek için, ürün ve servislerimizi yeni nesil teknolojiler ile zenginleştirmeye devam ediyoruz. İşletmelerimizin ve endüstrilerin dijital- leşmesine destek vererek ekonomik büyümelerinde etkin rol alıyoruz. Bu kapsamda; Schneider Elect- ric ile endüstrilerin sürdürülebilirlik ve verimlilik hedeflerine ulaşmaları için sağladığımız hizmet- leri arttırmak amacıyla; endüstriyel otomasyon ve enerji yönetim teknolojilerini kapsayan stratejik iş birliğimizin önemli olduğuna inanıyoruz” dedi. Haberimiz devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşa- bilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/turk-te- lekom-ve-schneider-electricden-en- dustriyel-otomasyon-anlasmasi/ Türk Telekom ve Schneider Electric’den Endüstriyel Otomasyon Anlaşması TD SYNNEX, VMware by Broadcom ürün ve çözüm- lerinin distribütörlüğünü daha önceki 10 ülkeye ek olarak artık Türkiye’nin de dâhil olduğu 9 ülkede daha yapacak. Anlaşma ile Türkiye’deki KOBİ’ler, VMware by Broadcom’ın çoklu bulut çözümlerinin yanı sıra depolama, fidye yazılımı ve felaket kurtarma, uy- gulama platformu hizmetleri de dâhil olmak üzere abonelik tabanlı çözümlerine TD SYNNEX güvencesi ve uzmanlığı ile erişebilecek. Şirket, iş ortaklarının VMware by Broadcom ile büyümelerini hızlandırma- larına ve çoklu bulut uygulamalarını geliştirmelerine yardımcı olmaya odaklanan çeşitli katma değerli kay- naklar ve özel içerikler de sunacak. Bunlar arasında, TD SYNNEX’in kendi bünyesindeki Küresel Uzman- lık Yetenekleri bölümü tarafından geliştirilen ve TD SYNNEX Kanal Akademisi Platformu aracılığıyla iş ortaklarına sunulan özel bir eğitim serisi de yer alıyor. Bu eğitimler, VMware by Broadcom ürünleri ve çö- zümleri hakkında yerel ölçekte yapılan bilgilendirme ve yetkinlik amaçlı bootcamp’ler, web seminerleri ve etkinliklerle tamamlanacak. Şirket, VMware by Broa- dcom’in yetkili eğitim merkezi olarak, iş ortaklarının teknik uygulamalar ve yetkinlik gelişimini destekle- mek için eksiksiz bir teknik eğitim ve sertifikasyon portföyü sunacak. TD SYNNEX ayrıca, iş ortaklarının VMware by Broadcom’un güncellenmiş iş ortağı prog- ramı kriterlerini karşılamalarına yardımcı olmak için de uzman rehberliği ve desteği verecek.Yukarıda lis- telenen yeni ülkelere ek olarak, VMware by Broadcom çözümleri Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, İspanya, İsviçre ve Birleşik Krallık’taki TD SYNNEX iş ortakları tarafından hâli- hazırda kullanılabiliyor. TD SYNNEX, VMware by Broadcom Ürünlerinin Distribütörlüğünü Aldı!
  • 15. 15 Evet, tüm bu saydığımız detaylar, haliyle son tüketici fiyatlarını da belirliyor. Bundan birkaç sene öncesine kadar AAA, yani üst seviye ve yüksek bütçeli olarak nitelendirilen oyunlar için 60 dolar/euro fiyat etiketi tercih ediliyordu. Günümüzde bazı AAA oyunların artık en az 70 dolar/euro istediğini de görebiliyoruz. Örnek ola- rak Ubisoft’un yeni aksiyon macera oyunu Skull and Bones’u gösterebiliriz. Uzun süredir geliştirilen ve yakın zamanda satışa sunulan oyun, 70 dolarlık fiyat etike- tine sahip. Ubisoft CEO’su Yves Guillemot da bu fiyat etiketinin böyle detaylı bir oyun için normal olduğunu savunuyor. Yine de, Skull and Bones’un oyun severler tarafından pek beğenilmediğini söylemeliyiz. Bir başka örnek ise Capcom tarafın- da. Şirket, dünya çapında geliştirilme maliyetlerinde görülen artışlar sebebiyle 70 dolar/euro fiyat etiketinin standart halini almaya başlayacağını düşünüyor. Biraz daha öncesine gittiğimizde, Blizzard’ın Diablo IV oyuncularıyla ilgili bir anket ya- pıldığına dair söylentiler çıkmış ve erken erişim dahil pek çok ekstra detayın da yer aldığı oyunlar için 100 dolarlık fiyatın da gündeme geldiğinden bahsedilmişti. Steam, dünyanın en popüler dijital oyun satış platformlarından bir tanesi ve yakın zamana kadar bu platformda Türk lirası üzerinden uygun fiyat etiketleriyle oyunlar satın alabiliyorduk. Ne yazık ki sürekli değişen kurlar ve TL değerinde yaşanan düşüş- ler sonrasında Steam’de dolara geçiş yapıldı.“Ne fark etti?” derseniz, daha önce ülke- miz için “Yerel fiyatlandırma” yapılan oyunlar vardı. Yurt dışındaki fiyat etiketlerine kıyasla çok düşük fiyatlarla oyunları satın alabiliyorduk. Dolara geçildiğinde ise direkt o günkü kurla çarpmamız gerekiyor ve bu da ciddi bir fiyat artışı demek bizler için. Uygun fiyata oyun oynamak için neler yapabiliriz? Bu konuda bazı işe yarar servislerden bahsedebiliriz. Örneğin Microsoft, hem PC hem de Xbox tarafında aylık düşük ödemeler gerçekleştirerek yüzlerce oyuna erişmenize imkân sunuyor. Bu oyunlar arasında, çok güncel oyunlar da var, klasik oyunlar da var. Örneğin şu anki fiyatlara baktığımızda, bilgisayarda oyun oynamak için aylık 159 TL öde- yerek GamePass abonesi olabilirsiniz. Xbox abonelik ücreti ise aylık 209 TL’den başlıyor. Sony tarafına geldiğimizde de PlayStation oyunları için aylık ödeme sis- teminin olduğunu görüyoruz. PlayStation Plus olarak adlandırılan ve ister aylık, isterseniz de yıllık ödemeyle abone olabileceğiniz serviste pek çok oyun yer alıyor ve kısa aralıklarla kataloğa yeni oyunlar da ekleniyor. Tabii burada PlayStation 4, 4 Pro ve PlayStation 5 gibi konsollardan söz ediyoruz. “İyi bir oyun sistemim yok ama yine de uygun fiyata oyun oynamak istiyorum.” diyorsanız... Bu durumda da Nvidia’nın GeForce Now servisine abone olabilirsiniz örneğin. PC donanımınız önemli değil, zira bulut üzerinden oyunlara erişiyorsunuz. Haliyle iyi bir internet bağlantınız olmalı. Katalogda pek çok güzel oyun da var. Eğer denemek ister- seniz, GeForce Now’un ücretsiz bir abonelik seçeneği de var. Hoşunuza giderse ücretli üyeliğe geçiş yaparak daha iyi imkânlarda oyunlar oynayabilirsiniz. editör Türkiye’de Oyun Fiyatları Pahalı Mı? Video oyunlar, gelişen teknolojinin de yardımıyla giderek gerçekçi ve daha etkileyici bir boyut kazanıyor. Tabii detayların artması, geliştirilme süreçlerinin de uzaması anlamına geliyor. Film kalitesinde oyunlar sunabilmek için artık birkaç sene değil, daha fazlası gerekiyor ve tüm bu süreçte harcanan paralar da yüzlerce milyon dolarla ifade ediliyor. Hatta işin içine reklam ve pazarlama bütçeleri girdiğinde, sadece bir oyunun yapım bütçesi için 500-600 milyon dolarlık masraflardan söz edilebiliyor. Mahmut Saral Editor mahmut@donanimgunlugu.com
  • 16. 16 Tüketiciler internette orijinal gibi satılan mürekkepler nedeniyle arıza riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Neredeyse orijinalin yarı fiyatına satılan sarf malzemeleri yazıcıların arızalanmasına sebep olabilirken, sahte sarf malzemeleri kaynaklı arızalar, ürünleri garanti kapsamından da çıkarıyor. Epson Orta Doğu ve Türkiye Servis Müdürü Engin Hıraoğlu İle konu hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirildik. Bakın orijinal olmayan mürekkepleri kullanmak ne gibi sorunlara yol açıyor. Orijinal Mürekkep Kullanan Kendini Garantiye Alıyor Engin Bey orijinal mürekkep kullanmamak ne gibi sorunlara yol açıyor? Yazıcılarda orijinal olmayan sarf malzemelerini kullanmak maliyet artışı sorunlarını beraberinde getiriyor. Tüketi- cilerin farkında olmadan aldığı orijinal olmayan mürek- kepler, yazıcıları kullanılamaz hale getiriyor. Bu nedenle mürekkebin orijinal olduğundan emin olmak veya satın alınan kaynağı tanımak önem kazanıyor. Baskı teknoloji- leri geliştikçe, kullanıcılara daha ucuza ürün satmak için pazara giren mürekkep ve kartuş üreticileri artıyor.Ancak kullanıcılar, orijinal olmayan bu ürünleri tercih ettiklerin- de, aslında düşündüklerinden çok daha pahalı bir çözümü satın alıyorlar. Sahte sarf malzemesi kullanımının yol açacağı zararları şöyle sıralayabilirim: Epson’un tanklı yazıcıları, ücretsiz üç yıl garantiyle geliyor. Ar-Ge’ye günlük 1.3 milyon dolar yatırım yapan Epson, teknolojisine güveniyor ve ürünleri- ne 3 yıl garanti veriyor. Ancak orijinal olmayan mürekkep kullanıldığında cihazlar garanti kapsamı dışında kalabi- liyor ve kullanıcıya ciddi maliyet çıkabiliyor. Yani orijinal alan kendini de garantiye alıyor. Orijinal mürekkeplere kıyasla sahte mürekkeplerin iki kat sık değiştirilmesi gerekebilir. Çünkü şişenin ne kadar dolu geleceği ve verimi tahmin edilemez. Bu da, orijinal dışı sarf malzemelerini kısa vadede karlı gibi görünse de orta ve uzun vadede daha maliyetli bir çözüm haline getirir. Epson, bir mürekkep şişesinin kaç sayfa basacağına ait bil- giyi uluslararası denetim kurumlarının testleriyle garanti- ler. Buna karşılık orijinal olmayan şişelerdeki mürekkeple- rin kaç sayfa basacağı ise Epson garantisi altında değildir. Baskı adedi garanti olmayan bu mürekkepler orijinal mürekkeplerin baskı sayısının yanına bile yaklaşamaz. Orijinal olmayan mürekkep kullanan tüketiciler, aldıkları baskıların Epson garantisinde olmaması riskini de bera- berinde satın alıyor. Baskı almaya en çok ihtiyacınız ol- duğu anda yazdırdığınız sayfadaki renk bozulması, yanlış renk sunumu ve orantısız mürekkep dağılımı can sıkıyor. Baskı kalitesinin önemli olduğu bir işte risk de büyük olu- yor. Bastırdığınız belgedeki en önemli satırlar silik veya lekeli çıkabilir. En sevdiğiniz dizinin en heyecanlı sahne- sinde elektriklerin gitmesi gibi can sıkıcı bir durum. Orijinal olmayan mürekkep, daha çok atık çıkarır. Neden mi? Çünkü daha sık değiştirmeniz gerektiğinde daha fazla şişe kullanırsınız. Bu da daha fazla çöp demek. Yani aslında siz mürekkep şişesiyle işinizi bitiriyorsunuz ama o malzemeler hayatınızda çevre kirliliği olarak varlıkları- nı devam ettiriyor. Peki, orijinal mürekkebi nasıl ayırt edeceğiz? Orijinal olmayan sarf malzemeleri, orijinal mürekkepler- den daha ucuza satıldıkları için daha cazip algılanıyorlar. Peki, bu mürekkepleri orijinalinden ayırmak zor mu? Aslında biraz araştırma ve incelemeyle kolayca ayrılabile- ceğini görebilirsiniz: İlk etapta orijinal olmayan tüm mürekkep ve tonerler kendilerini satış fiyatlarıyla ele veriyorlar. Sıklıkla online ticaret sitelerinde karşımıza çıkan bu ürünler birbirleriyle olan rekabet sebebiyle orijinal ürünlerin çok altında ra- kamlarla yer buluyorlar. Yani fiyatlar gerçek olamayacak kadar iyiyse muhtemelen gerçek değildir. Bazı zaman- larda e-ticaret sitelerinde kampanyalar olabilir. Ancak bu noktada da indirim oranlarının çok uçuk olmamasına dikkat etmek gerek. Orijinal olmayan ürün satıcıları ge- nellikle yüzde 100 orijinal gibi başlıklarla satış yaparlar. Tüketicinin bu farkı anlaması neredeyse imkânsızdır bu röportaj
  • 17. 17 röportaj nedenle sadece Epson’un yetkili satıcılarından sarf mal- zemesi almanızı tavsiye ederiz. Orijinal olmayan mürek- kep satıcıları, ambalajlarına da ancak mürekkepleri kadar özen gösterirler; daha fazlası değil. Siz de bu noktayı kul- lanarak satın almayı düşündüğünüz mürekkebin orijinal olup olmadığını kısa bir incelemeyle anlayabilirsiniz: Soluk marka logosu, mürekkep yuvalarında çekme şeridi mührünün olmaması, ambalajda/şişede/kartuşta gözle görülür hasar, mürekkep veya toner tozu sızması, güven- lik mührünün üreticinin belirttiği şekilde açılmaması, kutu üzerindeki yazılarda baskı ve yazım hataları, taklit ürünlerde marka adına bir harf eklenmesi veya çıkarılma- sı, hologramsız ambalaj. Çünkü orijinal mürekkep kutu- larının üzerinde kabartmalı hologramlar bulunur. Yetkili satış kanalları hologramlı ürünler satarlar.Tüketicilere ürünlerin kutulu olduğundan emin olmaları, kutuların üzerindeki kabartmalı hologramları kontrol etmeleri ve yetkili satış kanallarından ve perakende mağazalarından alışveriş yapmalarını öneriyorum. Kullanılan orijinal mürekkebin sağlıklı olduğunu nereden bileceğiz? Epson, global felsefesi doğrultusunda tüm ürünlerinde olduğu gibi kendi tesislerinde üretilen mürekkepleri de çevreye ve insan sağlığına duyarlı üretiyor. Mürekkep- ler tüm yasal sağlık kontrollerine göre test ediliyor ve MSDS yani Malzeme Güvenlik belgeleri kamuya açık olarak paylaşılıyor. Orijinal olmayan bir mürekkep tercih edildiğinde ise aslında paketlenmiş farklı bir marka satın alınıyor. Asıl üreticinin kim ve hangi ortamda ürettiği, mürekkebin içeriğinde hangi şartların sağlandığı belirsiz hale geliyor. Orijinal mürekkep kullanmazsak ne gibi sorunlar- la karşılaşabiliriz? Orijinal mürekkep kullanmazsanız şu sorunlarla karşı- laşabilirsiniz. Birincisi yazıcınız arızalanabilir. Garanti kapsamı dışında kalabilirsiniz, baskınızda kötü sonuç- lar alırsınız, sorunları çözmek için zaman harcarsınız. Orijinal olmayan sarf malzemesi size tasarruf değil zarar ettirir ve verimsiz mürekkeple baskı işiniz hiç beklemedi- ğiniz bir anda yarıda kalabilir. Peki orijinal mürekkep kullandığımızda bizi neler bekliyor? Şöyle söylemeliyim; Epson en iyi Epson ile çalışır. Bu- nun yanı sıra güvenilir sonuçlar almanız garanti edilir. Orijinal mürekkepler kullanıcı dostudur ve uygun fiyat- la yüksek kalite sunar. Yüksek performanslı ve güveni- lir mürekkepleri özel yapan şey orijinal olmasıdır. Hem baskı kalitesinde hem cihaz ömründe karlı çıkarsınız diyebilirim. Gördüğümüz kadarı ile orijinal olmayan mürek- kep kullanımı büyük ihtimalle maliyetle ilgili olu- yor. Bu konuda şirketler orijinal ürün kullanarak nasıl baskı maliyetini düşürüyor? Epson, ‘Isısız Teknoloji’ye sahip tanklı yazıcılarıyla KO- Bİ’lerin baskı maliyetlerini düşürüyor. Epson’un Isısız Teknolojisi’ne sahip mürekkep püskürtmeli yazıcıları, her geçen gün ev kullanıcılarının yanı sıra ofis ve KO- Bİ’ler tarafından daha fazla tercih ediliyor. Çünkü sayfa başına maliyet açısından, Epson mürekkep püskürtmeli yazıcılar, sarf malzemelerinin maliyetini azaltıyor. Baskı sürecinde lazer ve mürekkep püskürtmeli yazıcılar dışa- rıdan aynı görünebiliyor. Ancak esas farklılık içerideki süreçten kaynaklanıyor. Epson’un Isısız Teknolojisi yani ‘Heat Free’, mürekkep püskürtme işlemi için ısıya ihti- yaç duymuyor. Bunun yerine, mürekkebi baskı kafasın- dan çıkarmak için geriye ve ileriye doğru bükülen Piezo elemanına elektrik akımı ile bir basınç uygulanıyor. Lazer yazıcılarda olduğu gibi yazdırma işleminin başla- ması için ısınma süresi gerektirmeden hemen baskı iş- lemine geçiş sağlanıyor. Böylece daha az enerji tüketimi ile hem maliyet hem de çevre açısından önemli ölçüde fayda sağlanırken, kâğıt üzerine mikro seviyede yoğun mürekkep damlacıkları sayesinde mükemmel seviyede baskı kalitesi elde ediliyor. Röportajımızın devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşabi- lirsiniz. https://www.btgunlugu.com/en- gin-hiraoglu-orijinal-murekkep-kul- lanan-kendini-garantiye-aliyor/ Engin Hıraoğlu , Epson Orta Doğu ve Türkiye Servis Müdürü
  • 18. 18 Ortaklık, Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE SOLI- DWORKS ve Cadence ‘in Yapay Zeka Güdümlü OrCAD X ve Allegro X ürünlerini bir araya getirerek, Elekt- romekanik Sistem Sanal İkizlerinin geliştirilmesini kolaylaştırıyor. Dassault Systèmes ve Cadence Design Systems, 3DEXPERIENCE World’de, SOLIDWORKS’ün mevcut ve gelecekteki müşterileri için yapay zeka odaklı Cadence OrCAD X ve Allegro X’i, 3DEXPERIEN- CE Works Portföyü ile entegre ederek, devam eden stratejik ortaklıklarını genişlettiklerini duyurdu. Bu gelişme, PCB, 3 boyutlu mekanik tasarım ve simülas- yon alanlarında en üst düzeyde işbirliğini sağlamayı hedefliyor. Bulut destekli entegrasyon, ortak müşterile- re yeni nesil ürün geliştirme için kullanımı kolay, uçtan uca bir çözüm sunarak tasarım geri dönüş süresinde 5 kata kadar azalmayı sağlıyor. Bu yeni entegrasyon, elektrik ve makine mühendislerine uçtan uca mekat- ronik sistem geliştirme sürecini hızlandırmak için benzersiz bir iş birliği deneyimi sunuyor. Entegrasyon ayrıca tasarımları performans, güvenilirlik, üretilebilir- lik, tedarik esnekliği, uyumluluk ve maliyet açısından optimize ediyor. Yeni entegrasyon, startuplardan işlet- melere kadar farklı büyüklükteki müşterilere sorunsuz ve ölçeklenebilir bir deneyim sunuyor.Dassault Systè- mes ve Cadence ‘in mekanik ve elektrik tasarım ve analiz çözümlerinin lider sağlayıcısı GoEngineer’in Ya- zılım Satışlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Kimball Cluff,“Günümüzde elektromekanik ürünler geliştiren tüm şirketler, pazara sunma süresindeki gecikmeleri önlemek için sinerjik bir çözüme ihtiyaç duyuyor” dedi. “Cadence ve Dassault Systèmes’in bulut destekli bu yeni çözümü, elektrik ve mekanik tasarım ekiplerine, arzu edilen bir kullanıcı deneyimi ile kanıtlanmış ve kurulumu kolay bir iş birliği çözümü sunuyor.” dedi. Cadence ve Dassault Systèmes’in İş Birliğine Dayalı İlk Bulut Destekli Deneyim Tanıtıldı Mastercard, hazırladığı yeni bir Signal raporu ile yakın ge- leceği yeniden şekillendirmeye hazır teknoloji trendlerinin haritasını çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre yapay zeka, hesaplama gücü ve veri teknolojisi alanındaki çalışmalar ekonomi ve işletmelerin büyümesini belirleyen gelişmeler olacak. Ayrıca inovasyon yatırımlarıyla birlikte ortaya çı- kan yeni teknolojiler günlük hayatı daha sezgisel, etkin- leşimli ve sürükleyici hale getirecek. Mastercard raporuna göre; özellikle finans, perakende başta olmak üzere pek çok sektör bu durumdan etkilenecek. Yapay zeka alanında olası tehditlere karşı bir tür inovasyon patlaması yaşanı- yor. Alışveriş, seyahat, oyun, eğlence ve diğer sektörler için ortaya çıkan çok sayıda örnek bulunuyor. Raporda, 2024 ve sonrasında büyük etki yaratması muhtemel üç yapay zeka trendi incelendiğinde, sofistike dijital asistanların, güçlen- dirilmiş yazılım geliştirme uygulamalarının ve kötü niyetli deepfake uygulamalarıyla mücadele edecek çalışmaların öne çıkacağı belirtiliyor. Özellikle üretken yapay zekanın, dijital asistanların gücünü ve erişim alanını genişleterek onları basit görev yapıcılardan paha biçilmez kişisel ve profesyonel yardımcılara dönüştürmesi bekleniyor. Bu tarz uygulamalar seyahat rezervasyonundan beslenmeye, yaşam koçluğundan dil çevirisine kadar çeşitli işleri yerine getirecek şekilde gelişiyor. Ayrıca insana yakın iletişim becerileri ve belirli kullanıcı tercihlerini öğrenme ve anla- ma yetenekleri sayesinde daha kişiselleştirilmiş alışveriş rehberliği sağlamak adına daha donanımlı hale geliyor- lar. 2023 yılında 11 milyar dolar olan akıllı sanal asistan pazarının 2028 yılında 46 milyar dolara ulaşması ve yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 32,7 olarak gerçekleşme- si bekleniyor. Öyle ki, müşteri hizmetleri yöneticilerinin katılımı ile yapılan küresel bir ankette göre, katılımcıların yüzde 95’i yapay zeka botlarının önümüzdeki üç yıl içinde müşterilerine hizmet vermesini bekliyor. Mastercard Geleceğe Damga Vuracak Teknoloji Trendlerininin Haritasını Çıkardı haberler
  • 19. 19 İstanbul Şeffaflık Merkezi ‘nin açılışının duyurusu, Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla 12. Boğaziçi Siber Güvenlik Zirvesi sırasında yapıldı ve aynı zamanda Kaspersky ile Boğaziçi Üniversitesi arasında bir Mutabakat Anlaşması imzalandı. Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi’ni Açtı Şeffaflık Merkezi’nin açılışı, Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterileri- nin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu, yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kuralları- nı inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek. Ziyaretçiler, merkezde şirketin çözümlerine yönelik bağımsız denetimlerin sonuçlarını inceleyebilecekler ve Kaspersky çözümlerinde kullanılan yazılım bileşen- lerinin listesine (Software Bill of Materials – SBOM) erişebilecekler. Kaspersky, küresel siber güvenlik sektöründe şeffaflı- ğın savunucusu olmaya devam ediyor. Seçkin akade- mik kurumlarla yapılan eğitim projeleri bu standardı korumanın önemli bir parçasını oluşturuyor. İstanbul Şeffaflık Merkezi ‘nin duyurulduğu etkinlik, Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi ve Kaspersky ile Boğa- ziçi Üniversitesi arasında bir Mutabakat Anlaşması da imzalandı. Kaspersky CEO’su Eugene Kaspersky ve Bo- ğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından imzalanan Mutabakat Anlaşması, gelecekte- ki akademik programlarda karşılıklı teknolojik işbirliği için bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. İstanbul Şeffaflık Merkezi ’nin açılışına ve Boğaziçi Üniversitesi ile imzalanan Mutabakat Anlaşması’na ilişkin görüşlerini paylaşan Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky şunları söyledi: “Türkiye ile profesyonel ve ticari bağlarımız bugün daha da güç- lendi. Uzun süredir devam eden iş birliğimizi geliştir- menin bir sonraki adımı olarak İstanbul’da Şeffaflık Merkezi açtık ve Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliğimizi pekiştiriyoruz. Türkiye dijitalleşmesini sürdürürken ve tüm META bölgesinde bu trendin itici gücü olarak yer alıyor. Dijital yolculuklarının mümkün olduğunca sorunsuz olmasını sağlamak için yerel kuruluşlarla uzmanlığımız kapsamında bilgi paylaşımımızı geliştir- mekten onur duyuyoruz.” Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci de son dönemde özellikle yapay zekâ, veri bilimi ve siber güvenlik alanlarında ortaya konan projeler ile ulusal ve uluslararası iş birliklerinin arttığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. İnci, Kaspersky iş birliğiyle kurulacak Şeffaflık Laboratuvarı’nın bu alanda ilerlemek isteyen öğrencilere katkı sunacağını belirterek, ‘’Ülkemizi sa- dece bir teknoloji pazarı olarak görmek yerine, ülke- mize yatırım yapan ve teknoloji transferini teşvik eden şirketlere öncelik verilmesinin önemini vurgulayan bu anlaşma, milli teknoloji girişimimiz çerçevesinde bü- yük değer taşıyor. Küresel siber güvenlik şirketleri çoğu zaman ülkemizi sadece kendi ürünleri için bir pazar olarak algılıyor ve ülkenin gelişimine yatırım yapma- yı düşünmüyor. Ancak Kaspersky ile yapılan iyi niyet anlaşması, ülkemize yatırım yapma kararlılığını ortaya koyarak öncü bir örnek teşkil ediyor.... Haberimiz devamına aşağıdaki bağlan- tıdan veya QR kod ile ulaşabilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/kasper- sky-istanbul-seffaflik-merkezini-ac- ti-ve-bogazici-universitesi-ile-muta- bakat-anlasmasi-imzaladi/ özel haber
  • 20. 20 İstanbul, Fikret Yüksel Vakfı tarafından orga- nize edilen eğitim ile bilimin bir araya geldiği önemli bir etkinliğe daha sahne oldu. TurkNet ‘in iletişim destekçisi olduğu FIRST Robotics Competition, bu yıl ‘Crescendo’ teması çerçe- vesinde gerçekleşti. İstanbul, Bosphorus, Haliç ve Marmara Regional isimleriyle düzenlenen 4 ayrı turnuvada 27 yabancı takımın da dahil olduğu, STEAM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik ve sanat) alanında yeteneklerini sergileyen teknoloji tutkunu öğrenciler, kendi yaptıkları robotlarla hayal güçlerinin sınırlarını zorladı. TurkNet ‘in iletişim destekçisi olduğu FIRST Robotics Competition, bu yıl ‘Crescendo’ teması çerçevesinde gerçekleşti. Takımlar, sanat ve teknolojinin harmonisini kendi tasarladıkları robotlarla sergilediler. Bu sezon liseli gençler Sanat Temalı Robotlarını, yaratıcı güçlerini kullanarak tasarladı, inşa etti ve programladı. Bir müzik festivalindeymiş gibi geçen etkinlikte, öğrenciler robotlarını kullanarak verilen görev- leri tamamladı aynı zamanda da kendi iş plan- larını oluşturup kaynak bularak sürdürülebilir bir takım oluşturdu ve “Duyarlı Profesyonellik” çerçevesinde yarıştı. Haberimiz devamına aşağıdaki bağlantıdan veya QR kod ile ulaşa- bilirsiniz. https://www.btgunlugu.com/turk- net-iletisim-destekcisi-oldugu-ya- risma-first/ TurkNet ‘in İletişim Destekçisi Olduğu FIRST Robotics Gerçekleştirildi Vestel, son 10 yılda önemli yatırım yaptığı mobilite ve enerji depolama alanlarındaki çalışmalarını, ‘Vestel Mobilite’ organizasyonu altında topluyor. Vestel CEO’su Ergün Güler, yıllık ortalama yüzde 30 büyüyeceği öngö- rülen elektrikli araç sektöründe, şarj istasyonları, oto- motiv elektroniği ve batarya enerji depolama sistemleri alanlarına odaklanacağını söyledi. Türkiye ve Avrupa pazarında uzun yıllardır mobilite alanına yatırım yapan Vestel, bu alandaki çalışmalarını ‘Vestel Mobilite’ organi- zasyonu altında sürdürecek. Önümüzdeki üç yılda piyasa değerini milyar doların üzerine çıkarmayı hedefleyen şirket, geleceğin büyüme alanları içerisinde ilk sıralarda yer alan mobilite alanına uzun yıllardır yatırım yapı- yor. Vestel CEO’su Ergün Güler, dünya genelinde 2030 itibarıyla elektrikli araç satışlarının toplam araç satışları içerisinde yüzde 45’lik paya ulaşacağını, buna paralel otomotiv elektroniğinde büyük fırsatlar oluşacağını ve elektrikli şarj istasyonlarına ihtiyacın artacağını belirtti. Ürettiği EVC’ler ile bugüne kadar Türkiye ve Avrupa’da 30’a yakın ülkede, 180 binden fazla şarj soketi yerleşimi yapan Vestel’in halen, Battpower, BP Pulse, EDF, E.ON, Electrip, Eneco, Exertis, Kalyon, Migros, Shell, TOGG, Total, Viessmann, Virta, Vitol, Webasto gibi hem global hem de yerli birçok müşterisi bulunuyor. Haberimiz devamına aşağıdaki bağ- lantıdan veya QR kod ile ulaşabilir- siniz. https://www.btgunlugu.com/ves- tel-mobilite-ve-enerji-depolama-ko- nusunda-yatirimlara-devam-ediyor/ Vestel Mobilite ve Enerji Depolama Konusunda Yatırımlara Devam Ediyor haberler
  • 21. 21 Huawei, 18 Nisan’da İstanbul'da gerçekleştirilen ‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon Haftası 2024’ etkinliğiyle, Huawei Cloud ekosisteminin en güncel ürün ve çözümlerini katılımcılarla paylaştı. Huawei Cloud, Bulut Teknolojileri Alanındaki Yeniliklerini Paylaştı ‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon Haftası 2024’, ‘Gelişmiş Bir Bulut ile Dijitalleşin’ temasıyla düzenlen- di. Katılımcılar bu etkinlikte, bulut teknolojilerindeki en son yenilikleri keşfetme ve alanında uzman Huawei Cloud profesyonellerinden bilgi alma imkanı buldu. Huawei Cloud Stack ve CloudPond gibi yeni bulut çö- zümleri de müşteri başarı hikayeleri ve farklı konular- daki oturumlar eşliğinde, bu organizasyonda tanıtıldı. Etkinlik sırasında yapılan panel ve sunumlarla katılım- cılara bulut teknolojilerindeki son gelişmeler hakkında bilgi verildi ve müşteri başarı hikayeleri paylaşıldı. Ay- rıca, 2023 yılı bulut bilişim Türkiye pazarının durumu ve 2024 yılı için beklentilerin neler olduğu detaylı bir şekilde paylaşıldı. Bununla birlikte, buluta geçiş süreç- lerinin farklı yolları üzerinden dijital dönüşümün nasıl hızlandırılacağına dair içgörüler sunuldu. Günün devamında, müşteri başarı hikayeleri paylaşıla- rak bulut uygulamalarından örnekler sunuldu. Etkinlik, panel ve Türkiye pazarına yeni sunulan Huawei Cloud Stack ve CloudPond çözümlerinin lansmanı ile sona erdi. Huawei Cloud Türkiye Genel Müdürü Frank Ma yaptığı değerlendirmede, “Dijitalleşme ve iletişim toplumsal kalkınmanın giderek daha ayrılmaz bir parçası haline gelirken yeni fırsatlar da sunuyor. Bilişim yetenekleri- nin hızlı gelişimi ve farklı sektörlerde dijital dönüşüme duyulan acil ihtiyaç, küresel dijitalleşmeyi hızlandırdı. Huawei, daha önce İstanbul’da gerçekleştirdiği bulut bilişim etkinlikleriyle de bu dönüşümün her zaman için ön saflarında yer almıştır. Türkiye’deki kamu, finans ve sigorta gibi önemli sektörlerin veri koruma ihtiyaçlarının karşılanması için bu bölgeye özel olarak tasarlanmış, tamamen yerel olarak çalışan ilk genel bulut hizmetini sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Hu- awei Cloud olarak, verileri ülke içinde tutarak ulusal düzenlemelere tam uyumluluğu desteklerken, bulut hizmetlerimizle de birçok sektörün yanında olmaya devam ediyoruz. Huawei olarak, Huawei Cloud çözüm- lerinin kamu, finans, enerji ve telekomünikasyon gibi sektörler tarafından giderek daha fazla tercih edilece- ğinin bilinciyle, Türkiye’deki yatırımlarını artırmaya devam ediyor. ‘Türkiye Bulut Teknolojileri İnovasyon Haftası’, işletmelerin bulut stratejilerini keşfetmelerine yardımcı olmayı ve dijital teknolojileri etkin bir şekilde yönetme ve kullanma becerilerini geliştirmeyi amaçlı- yor” dedi. Türkiye’de dijital ekonomi, GSYH’nin yaklaşık üçte birini oluşturmakta ve genel büyümede önemli bir rol oynarken Huawei Cloud da bu büyüme sürecinde önemli bir aktör olarak öne çıkıyor. Huawei Cloud, bulut bilişim, 5G bağlantısı ve yapay zeka gibi teknolo- jilerle Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamak için çalışmayı sürdürüyor. Küresel ölçekte yapılan araştırmalara göre, dijital teknolojiyi benimseyen şirketler, bu teknolojilerden yararlanmayanlara kıyasla gelirlerini önemli ölçüde artırabilmektedir. Huawei Cloud, Türkiye’deki firmala- rın da bu global trendden faydalanmaları için gerekli altyapı ve desteği sağlamayı sürdürüyor. özel haber Frank Ma, Huawei Cloud Türkiye Genel Müdürü
  • 22. 22 Turcorn 100 Programı’na kabul edilen Türkiye’nin ilk ve tek bulut hizmet sağlayıcısı Bulutistan, ulus- lararası teknoloji şirketi olma hedefiyle yurt içi ve yurt dışındaki büyüme yolculuğunu sürdürüyor. İstanbul’da düzenlenen basın toplantısına katı- lan Bulutistan kurucusu ve CEO’su Begim Başlıgil, Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Genç- türk ve CTO Hakan İnanır, global ve Türkiye bulut pazarıyla ilgili büyüme beklentilerini yanı sıra, sektörlerin bulut saklama trendleri ve Bulutistan’ın yurt içi ve yurt dışı pazardaki büyüme hedeflerini paylaştı. Toplantıda konuşan Bulutistan Kurucusu ve CEO’su Begim Başlıgil, dünyada dijital dönüşü- mün hız kazanmasının bulut bilişim çözümlerine ihtiyacı artırdığını belirterek, 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 600 milyar dolar olan küresel bulut paza- rı büyüklüğünün 2027 yılında yaklaşık 900 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Başlıgil, Türkiye’de ise henüz olgunlaşma aşamasında olan bulut pazarının 500 milyon dolar civarında oldu- ğunu birkaç yıl içerisinde 1 milyar dolar seviyesine ulaşmasını tahmin ettiklerini vurguladı. Bulutis- tan’ın Türkiye ve yurt dışındaki yapılanmasıyla ilgili bilgi veren Begim Başlıgil, ana firmanın ICT Bulut Bilişim A.Ş olduğunu, Bulutistan’ın ise Tür- kiye ve Azerbaycan’da kullanılan bir isim olduğunu ifade etti. Başlıgil, Avrupa pazarında ise ICT Cloud markasıyla faaliyet gösterdiklerini bu şirketin geçen yıl Almanya’nın finans ve telekomünikasyon mer- kezi Frankfurt’ta kurulduğuna dikkat çekti. Avrupa pazarında faaliyet gösteren ICT Cloud GmbH’nin ana firma olan ICT Bulut Bilişim A.Ş’nin yüzde 100 iştiraki olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin İlacı Teknoloji Yatırımı Günlük yaşamı kolaylaştırmak için tasarlanmış akıllı temizlik robotları pazarında dünyanın öncü markası Roborock, resmi Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Roborock, 2 Mayıs’ta düzenlediği Türkiye lansman etkinliğinde, piyasaya sunduğu yeni amiral gemisi S8 MaxV Ultra’nın yanı sıra 3 farklı modelini daha ta- nıttı. Euromonitor verilerine göre ciro bazında dün- yanın birinci akıllı robot süpürge markası olan Ro- borock, en son teknolojiyi kullanıcı odaklı tasarımla harmanlayan yeni üst düzey ürünlerini Türkiye paza- rına tanıttı. İstanbul, Divan Kuruçeşme’de gerçekleş- tirilen lansman etkinliğinde katılımcılar, en gelişmiş akıllı süpürge ve paspas özellikleriyle gelen S8 MaxV Ultra’nın yanı sıra Qrevo MaxV ve dikey süpürge mo- delleri Flexi Pro ve Flexi Lite’ın birbirinden işlevsel özelliklerini deneyimleme fırsatı buldu. Türkiye’de satışa giren ürünlerin başında Roborock’un amiral gemisi modeli S8 MaxV Ultra bulunuyor. Bunun yanı sıra Roborock Qrevo MaxV, Roborock Flexi Pro ve Flexi Lite modelleri de satışa sunuldu. İlk etapta dört ürünle Türkiye’ye giren firma önünmüzdeki günlerde marka çeşitliliğini artıracak. Kullanıcıların ihtiyaçla- rına göre farklı segmentlere hitap eden birbirinden farklı akıllı temizlik robotları; MediaMarkt, Vatan, Teknosa gibi zincir teknoloji marketlerinin yanı sıra Hepsiburada, Trendyol, N11, Pazarama gibi çevrimi- çi alışveriş platformlarında tüketicilerin beğenisine sunulacak. Dünyanın Öncü Akıllı Robot Süpürge Markası Roborock, Artık Resmen Türkiye’de! haberler
  • 23. 23 İmalat sektörü, operasyonlarını yapılandırmak ve otomatikleştirmek, üretim hatlarının esnekliğini artırmak, küresel pazarda rekabetçi kalabilmek için verim artırmak gibi birçok güncel zorlukla karşı karşıya. Sahada yazılım, donanım, uzmanlar ve birimler arasında kesintisiz iletişimi sağlayan özel 5G ağları, yeni dünyanın ihtiyaçları karşısında çözüm sağlanmasına destek oluyor. Özel 5G Ağları, Akıllı Üretimin Geleceğini Şekillendiriyor Üreticiler, küresel dengelerin hassas olduğu bir dönem- de hizmet sunarken büyüme ve sürdürülebilirlik nezdin- de birçok sorun ile karşılaşıyor. Kalifiye eleman eksikliği; tedarik zincirinde kaynak darboğazları, küresel lojistik gecikmeleri, maliyet baskıları ve siber saldırılarda artış dahil olmak üzere uzun vadeli sorunların yaşanmaya devam ediyor olması; sürdürülebilir üretim ve hizmet anlayışı kapsamında yapılan yatırımlar esnasında kâr dengesini sağlayabilmek bu zorlukların yalnızca birkaçı- nı oluşturuyor. Fakat sektör birçok sorunla baş ediyor olsa da bek- lentileri karşılamaya ve daha iyisi için farklı alanlarda yatırım yapmaya devam ediyor. Teknoloji, birçok sektör- de rekabet gücünü korumanın önemli bir parçasıyken imalat sektöründe olmazsa olmaz hale geliyor. Fiziki koşullarla kısıtlanan imalat sektörü, verim kazanmak ve rekabet gücünü korumak için yeni teknolojileri ve dijital dönüşümü benimsiyor. Dördüncü Sanayi Devrimi ilkelerini benimseyen kuruluşlar, yenilikçi teknolojilere yatırım yaparak verim ve ürün kalitesinde artış, maliyet- lerde düşüş ve operasyon yönetiminde kolaylık sağlıyor. ABI Research’ün araştırması, 2030 yılına kadar imalat sektörünün 49 milyon özel 5G ağını dahilinde bulun- duracağını öngörüyor. Buna ek olarak, analist firması Omdia’nın Özel LTE ve 5G Ağlarına ilişkin 2023 raporu, imalat sektöründe özel 5G ağlarına yoğun bir talep olduğunu ve tüm 5G ağlarının yüzde 23’ünü oluştur- duğunu açıklıyor. Bu yoğun talebin nedenleri arasında sahadaki donanımların gerçek zamanlı izleme ve ana- lizinin yapılabilmesi, her yerden komut verilebilmesi ve önleyici bakımın kolaylaştırılması sayesinde verim kazanılması ve olası maliyetlerin düşmesi bulunuyor. 5G’nin düşük gecikme süresi ve dayanıklığı sayesinde üreticiler bütün işlemleri hızlandırabiliyor, çalışan gü- venliliğinde artış sağlayabiliyor ve otomasyon hedefle- rini karşılayabiliyor. Son VDC araştırması, üreticilerin mevcut ağları için en önemli sınırlamaların güvenlik, hız, performans ve istikrar olduğunu göstermektedir. 5G özel ağları üretici ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilebilmekle beraber sahaya konumlandırıldığında her insan ve teknolojinin birbirine bağlı kalmasını sağlayarak bütün bu alanlarda gelişme sağlıyor. Akıllı üretim süreçlerinin önemli bir parçası, üretim esnasında yaşanan zorlukların hızlıca tespit edilme- si, sorunların oluşmadan önlenmesi ve darboğazların giderilerek verim kazanılması. Fakat yeterince bilgi ve veri üretemeyen sahalarda bu analizlerin yapılması ve sorunların giderilmesi çok daha zor oluyor. Özel 5G ağları, bütün cihazları kesintisiz bağlı tutarak yazı- lım, donanım, insan ve iş arasında sürekli bir iletişim gerçekleşmesini, veri toplama ve analiziyle saha yö- netiminin kolaylaştırılmasına, verim sağlanmasına ve sorunların önlenmesi veya hızlıca çözülmesine destek sağlıyor. 5G altyapısı bunların yanı sıra, sahada farklı güvenlik ve denetimi, otomasyon, artırılmış gerçeklik, eğitim teknolojilerinin entegrasyonu ve kullanımını kolaylaştırarak yatırımlardan daha çok etki sağlanma- sına destek oluyor. özel haber
  • 24. 24 Intel Foundry, şirketin Hillsboro, Oregon’daki Ar-Ge tesisinde bulunan, endüstrinin ilk ticari Yüksek Sayısal Açıklıklı (Yüksek NA) Aşırı Ultraviyole (EUV) litografi tarayıcısının montajının tamamlanmasıyla gelişmiş yarı iletken üretiminde önemli bir kilometre taşına ulaşıldığını bildirdi. Intel’in litografi lideri ASML’den TWINSCAN EXE:5000 High NA EUV aracı, Intel’in ge- lecekteki süreç yol haritasının üretimine hazırlık için kalibrasyon aşamasında. Bu yeni araç, basılı görüntü- leri bir silikon plakaya yansıtmak için optik tasarımını değiştirerek yeni nesil işlemciler için çözünürlüğü ve özellik ölçeklendirmesini önemli ölçüde artırma yeteneğine sahip. Yüksek NA EUV araçları, gelişmiş çip geliştirmede ve yeni nesil işlemcilerin üretimin- de kritik bir rol oynayacak. High NA EUV alanında endüstrinin ilk hamlesini yapan Intel Foundry, çip üretiminde daha önce hiç görülmemiş hassasiyet ve ölçeklenebilirlik sunuyor ve böylelikle şirketin yapay zekâ ve diğer gelişmekte olan teknolojilerdeki iler- lemeleri yönlendirmek için gerekli olan en inovatif özelliklere ve yeteneklere sahip çipler geliştirmesine olanak tanıyor. ASML,Veldhoven, Hollanda’daki genel merkezinde bulunan Yüksek NA laboratuvarında ilk kez 10 nanometre (nm) yoğunluğunda çizgiler bastığı- nı yakın zamanda açıklamıştı. Söz konusu çizgiler, bir EUV litografi tarayıcısı için çözünürlükte dünya rekoru kıran, şimdiye kadar basılmış en ince çizgileri temsil ediyor ve bu adım, ASML’nin iş ortağı Zeiss’ın inovatif Yüksek NA EUV optik tasarımını doğruluyor. Aracın optikleri, sensörleri ve aşamalarının kaba kalibrasyonu tamamlandıktan sonra, çığır açan görüntüler basıldı. Bu adım, tam özellikte çalışmaya doğru bir sıçrama tahtasını temsil ediyor. Intel Foundry Çip Yapımında Yeni Bir Çağı Başlatıyor Asimetrik kriptografiyi kırabilen kuantum bilgisayarla- rın potansiyel olarak ortaya çıkması tüm dijital dünya- yı riske atıyor ve gerçekleşme olasılığı her geçen gün daha da artıyor. Bu nedenle 2024 Yıllık İş Ortağı Kon- feransında HP, kuantum bilgisayar saldırılarına karşı ürün yazılımını koruyan dünyanın ilk iş bilgisayarlarını duyurdu. Kuantum bilgisayar saldırılarına karşı çip düzeyinde koruma sağlayan HP, 5. nesil ESC çipiyle donanım ve ürün yazılımı güvenliğinde yeni bir stan- dart belirliyor. ESC, çipi işlemci ve işletim sisteminden izole ederek veri ihlalleri riskini azaltan ve kesinti sürelerini önleyerek üretkenliği artıran bir donanım platformu sağlıyor. Kişisel bilgisayarların tipik yeni- leme döngüleri artık her 3 ila 5 yılda bir yapıldığından ve sürdürülebilirliği artırmak için donanımın ömrünü uzatmaya yönelik daha geniş bir eğilim olduğundan, kuantum sonrası kriptografiye geçişin şimdi başlaması gerekiyor. HP’nin 2024 ESC yükseltmesiyle, Kuantuma Dayanıklı Kriptografi ile PC ürün yazılımı bütünlüğünü koruyacak donanım hazır olacak ve gelecekte PC’ler- de kriptografinin yazılım uygulamalarına yapılacak yükseltmelerden önce güvenli bir temel sağlayacak. HP, PC ürün yazılımı bütünlüğü için bu yeni korumayı sunarken, müşterilerin bilgi sistemlerinin diğer tüm yönlerini kuantuma dirençli kriptografiye nasıl ve ne zaman geçirmeye başlayacaklarını değerlendirmeye başlamalarını öneriyor. HP, Kuantum Bilgisayar Hack’lerine Karşı Ürün Yazılımını Koruyan Dünyanın İlk İş Bilgisayarlarını Geliştirdi haberler
  • 25. Kaspersky Managed Detection and Response (MDR) ekibine göre, doğrudan insan müdahalesi içeren yüksek ciddiyetli olayların sıklığı 2023 yılında günde iki adetin üzerine çıktı. En son MDR Analist Raporunda finans, BT, kamu ve sanayi sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde bu eğilim gözlemlendi. Günde İkiden Fazla Kritik Siber Olay Yaşıyoruz Yıllık olarak yayınlanan Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) Analist Raporu, raporda yer alan olaylar hak- kında, niteliklerine, sektörlere ve coğrafi bölgelere göre dağılımlarıyla ilgili bilgi sağlıyor. Rapor ayrıca saldır- ganların geçtiğimiz yıl kullandıkları en yaygın taktik, teknik ve araçları da vurguluyor. Bu sonuçlar, Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) tarafından tespit edilen MDR olaylarının analizine dayanıyor. Rapora göre tespit edilen tüm ciddi olayların %22,9’u kamu sektöründe kaydedildi. İkinci sırada BT şirketleri %15,4 ile yer alırken, onları sırasıyla %14,9 ve %11,8 oranında finans ve sanayi şirketleri takip etti. Raporda yer alan olayların niteliğine bakıldığında, yaklaşık %25’inin bireyler tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bunların %20’den biraz fazlası, Kaspersky tarafından daha önce hedefli saldırılar olarak sınıf- landırılan, ancak müşterinin açık onayı üzerine ‘siber tatbikat’ olarak belirlenen çeşitli ‘siber tatbikat’ türlerini içeriyordu. Ciddi sonuçlara yol açan kötü amaçlı yazılım saldırıları- nın oranı 2023’te önceki yıllara kıyasla biraz düşmüş ve rapor edilen toplam kritik olayların %12’sinden fazlasını oluşturdu. Bu düşüş, son yıllarda yüksek ciddiyete sahip olayların en küçük payını temsil ediyor ve bu durum “saldırıların metalaşmasına” bağlanıyor. Bu eğilim, kasıtlı veya kazara sızıntılar nedeniyle yaygın hale gelen hedefli kampanyalar yürütmek için önceden geliştiril- miş araçların yaygın olarak benimsendiğini gösteriyor. Söz konusu araçlar otomatik saldırı senaryoları uygula- ma girişimlerinde tekrar tekrar kullanılıyor. 2023 MDR’nin raporu ayrıca hedefli saldırı kalıntıları- nın, kamuya açık kritik güvenlik açıklarının ve sosyal mühendislik kullanımının tespit edildiği olayların %4-5 oranında olduğunu ortaya koydu. Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Ser- gey Soldatov, şunları söyledi: “2023’te Kaspersky daha az sayıda yüksek önem derecesine sahip olay tespit etti. Ancak orta ve düşük önem derecesine sahip olayların sayısında eş zamanlı bir artış gözlemlendi. Olayların bu şekilde yeniden dağılımı, saldırılara aktif insan katılı- mının görünür izleri olmadan kötü amaçlı yazılımların tespit edilmesiyle ilişkilendiriliyor. Bu durum “araçların metalaşması” ile açıklanabilir. Bununla birlikte, yüksek nitelikli olayların sayısının düşük olmasının mutlaka düşük hasar anlamına gelmediğini anlamak önemli- dir. Hedefli saldırılar artık daha dikkatli planlanıyor ve daha tehlikeli hale geliyor. Bu nedenle, deneyimli SOC analistlerinin yardımıyla yönetilen etkili otomatik siber güvenlik çözümlerinin kullanılmasını öneriyoruz.” Gelişmiş saldırılara karşı korumayı artırmak için şir- ketlere etkili siber güvenlik çözümleri uygulamaları, bunları yönetmek için nitelikli uygulayıcılar tutmala- rı veya Yönetilen Tespit ve Müdahale (MDR) ve Olay Müdahalesi gibi yönetilen güvenlik hizmetlerini benim- semeleri tavsiye ediliyor. Bu ürünler, tehdit tanımlama- sından sürekli koruma ve düzeltmeye kadar tüm olay yönetimi döngüsünü kapsıyor. Bu hizmetler, kaçamak siber saldırılara karşı korunmaya, olayları araştırmaya ve bir şirketin güvenlik çalışanı olmasa bile ek uzmanlık sağlamaya yardımcı oluyor. özel haber 25
  • 26. 26 telekom Yapay Zeka Yalan Söyler mi? Doğrular ve Yanlışlar Yapay zeka günümüzün en heyecan verici teknolojilerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki, bu gelişmiş sistemler gerçekten yalan söyleyebilir mi? Yapay zeka hakkındaki doğruları ve yanlışları keşfetmeye hazır mısınız? Gelin birlikte yapay zekanın günlük hayattaki etkilerini, etik meseleleri ve gelecekte bizi nelerin beklediğini inceleyelim!
  • 27. 27 Y apay zeka çevrelerin- de, düşmanca saldırılar hakkında çok şey duyu- yoruz, özellikle de yapay zekayı bir şeye inanması için “aldatmaya” veya daha doğrusu, bir şeyi yanlış sınıflandırmaya çalışan saldırılar. Kendi kendine giden araba- ların hız sınırı işaretleri ile yaşadığı sorunlar, bir ayının maymun olarak tanımlanması, veya sesli asistanınızın duyulamayan akustik komutlar ta- rafından kandırılması - bunlar yapay zeka aldatmacası etrafındaki anlatıyı dolduran örnekler ve bu örnekler faz- laca çoğaltılabilir. Ayrıca yapay zekanın video, ses ve görüntülerdeki “ deepfake “ yoluyla bir kişinin algılarını ve inançlarını manipüle etmek için kullanıldığına da geçtiğimiz dönemde şahit olduk. Bunlar ve çok daha fazlası bizleri yapay zeka ile ilgili soru işaretlerine yönlendiriyor. Büyük yapay zeka konferansları da yapay zeka aldatma konusunu daha sık ele alıyor. Yine de bu konuyla ilgili literatürün ve çalışmaların çoğu, yapay zekanın nasıl kandırılacağı ve tespit mekanizmaları aracılığıyla ona karşı nasıl savunma yapabileceği- miz ile ilgili. Tabii ki burada da soru işaretleri var. Acaba yapay zeka kendi çabası ile mi bize yalan söylüyor yok- sa arkada çalışan algoritma mı bizi yanlış yönlendiriyor? Yapay Zeka’nın Yalan Söyleme Yeteneği Yapay zeka teknolojisi, son yıllarda hızla gelişerek hayatımızın her ala- nında etkili bir rol oynamaya başladı. Ancak bazı insanlar yapay zekanın yalan söyleme yeteneği olup olmadı- ğını merak ediyor. Yapay zeka aslında programlanmış algoritmalar üze- rinden işlem yapar ve verileri analiz eder. kapak konusu
  • 28. 28 Bu nedenle, doğası gereği duygu- sal veya niyetli davranamaz. Yani, yapay zeka kesinlikle kendi başına bilinçli olarak yanlış bilgi vermeye ya da yalan söylemeye muktedir değildir. Ancak, bu sistemler prog- ramlandıkları verilere göre kararlar alabilir ve bu noktada yanıltıcı olabilir. Örneğin, eğer verilerinde eksiklik ya da yanlışlık varsa yapay zeka çıkarsamalarında hatalar yapıla- bileceği unutulmamalıdır. Dola- yısıyla, yapay zekanın “yalancı” olduğunu söylemek yerine daha çok veri kaynaklarına bağlı olarak doğru veya yanlış sonuçlar ürete- bileceğini düşünmek daha doğru olacaktır. Sonuç olarak, yapay zekanın amacı insanlara yardımcı olmak ve işleri kolaylaştırmaktır; dolandırmak veya yalan söylemek gibi bir yete- neği yoktur. Bu teknolojiyi gerçek potansiyelinde anlamak için ob- jektif bir bakış açısıyla yaklaşmak önemidir. Yapay Zeka’nın İnsanların Yerini Alması Yapay zeka teknolojileri, iş dünya- sında ve diğer birçok alanda insan- ların yerine geçebilecek potansiyele sahip olabilir. Ancak bu durumun insanların tamamen yerine geçece- ği anlamına gelmediğini belirtme- liyiz. Yapay zeka sistemleri, rutin işlerde insanlardan daha hızlı ve verimli olabilir ancak yaratıcılık, duygusal zeka ve sosyal bağlam- da insanların yaptığı işleri henüz yapamazlar. Ayrıca, yapay zekanın uygulama alanı sınırlıdır ve bu nedenle bazı alanlarda insanlara ihtiyaç her zaman olacaktır. Örneğin, sağlık sektöründe yapay zeka sistemleri tarama ve teşhis konusunda yardımcı olabilir ancak tedavi süreçlerinde doktorların yerini almaları mümkün değildir. Yapay zeka teknolojisi insanlara yardımcı olabilecek bir araç olarak görülmelidir, şimdilik tamamen insanların yerine geçecek bir tek- noloji değildir. Yapay Zeka’nın Duygusal Zekaya Sahip Olması Yapay zeka sistemleri, insanlar gibi duygusal zekaya sahip değillerdir. Bu sistemlerin amacı, veri analizi ve karar vermeyi daha hızlı ve etkili bir şekilde yapmaktır. Ancak bazı yapay zeka sistemleri insan dilini tanıyabilir ve belirli durumlarda insan gibi tepki verebilirler. Bunun nedeni, bu sistemlerin insandan öğrendikleri yanlış veriler üzerin- den doğru sonuçlar üretmesidir. Yani, yapay zeka sistemi duygula- ra sahip değildir ancak bazı du- rumlarda duygu benzeri tepkiler verebilir. Örneğin, Siri veya Alexa gibi sanal asistanlar insanlarla sohbet edebi- lir ve bazı şakalar yapabilir ancak gerçek bir duygu veya düşünme yeteneğine sahip değillerdir. Bu nedenle, yapay zeka sistemlerinin duygusal bir varlık olduğu yanılgı- sına kapılmamalıdır. Yapay Zeka’nın Etik Dışı Kullanımı Yapay zeka teknolojisi, doğru kul- lanılırsa insanlara büyük faydalar sağlayabilecek bir araçtır. Ancak bu teknolojinin yanlış ellerde veya etik dışı amaçlar için kullanılması durumunda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin, yüz tanıma teknolojisin- de yapılan hatalar nedeniyle bazı kişilerin haksız yere tutuklanması gibi durumlar yaşanmıştır. Ayrıca, yapay zeka sistemleri önyargılı verilerle programlandığında ayrım- cılığa neden olabilir. Bu nedenle, yapay zeka teknolojisinin gelişti- rilmesi ve kullanılması aşamasında etik kurallara ve sınırlara uyulması önemlidir. Aksi takdirde, bu tek- nolojinin toplumsal sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. kapak konusu
  • 29. 29 Yapay Zeka Hakkındaki Doğrular ve Yanlışlar Yapay zekanın doğruları ve yan- lışları hakkında konuşurken, genellikle karşılaştığımız bazı yaygın inanışlar bulunmaktadır. İlk olarak, yapay zeka sadece bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi robotların insanları ele geçirme veya kontrol etme amacıyla tasar- lanmadığı bir gerçektir. Yapay zeka aslında günlük hayatımızda bize yardımcı olabilecek bir teknoloji- dir. Bununla birlikte, yapay zekanın mükemmel olduğu düşüncesi de doğru değildir. Yapay zeka sistem- leri hala geliştirilmeye devam edi- yor ve bazen hatalar yapabiliyorlar. Ancak bu durum, teknolojinin sürekli ilerlediği ve daha da iyileş- tirileceği anlamına gelmektedir. Yine de yapay zekanın gelecekteki potansiyeli oldukça büyük. Özellik- le sağlık sektöründe yapılan araş- tırmalar sayesinde hastalıkların erken teşhisi ve tedavilerde önemli adımlar atılması mümkün olabilir. Aynı zamanda ulaşım, güvenlik ve diğer alanlarda da yapay zeka kul- lanımının artması beklenmektedir. Bir diğer yanlış inanış ise yapay zekanın insanların yerini alacağı düşüncesidir. Yapay zeka sistem- leri, insanların yerine geçmek veya onların işlerini elinden almak amacıyla geliştirilmemektedir. Bu- nun yerine, yapay zeka teknolojisi sayesinde insanlar günlük hayat- larında daha kolay ve hızlı kararlar alabilirler. Yapay zeka ayrıca sadece büyük şirketlerin veya devletlerin kul- lanabileceği bir teknoloji değil- dir. Günümüzde birçok küçük ve orta ölçekli işletme de yapay zeka sistemlerinden faydalanmaktadır. Ayrıca, açık kaynak kodlu yazılım- lar sayesinde herkes tarafından erişilebilir olması da yaygın bir yanlış inanıştır. yapay zeka sadece bilgisayar prog- ramlamacıları tarafından geliştiri- lebilen bir teknoloji değildir. Yapay zeka sistemlerinin tasarımında çok disiplinli bir yaklaşım gerekmekte- dir ve matematikçiler, psikologlar, mühendisler ve diğer pek çok alan- daki uzmanlar da bu sürecin içinde yer almaktadır. Sonuç olarak, yapay zekanın hem olumlu hem de negatif yönleri bulunmaktadır ancak bu teknolo- jiyi etkili şekilde yöneterek insan yaşamını kolaylaştırabiliriz. Yapay Zeka’nın Günlük Hayattaki Etkileri Yapay zeka, günlük hayatımızı kökten değiştiren bir teknoloji haline geldi. Artık akıllı telefonla- rımızdan ev aletlerimize kadar her yerde karşımıza çıkabiliyor. Yapay zeka sayesinde kişiselleştirilmiş öneriler almak, sesli asistanlar aracılığıyla etkileşime geçmek ve hatta otomasyonun kolaylıkların- dan yararlanmak mümkün. Algoritmaların işleyiş şekillerin- den giyim tarzınıza kadar pek çok konuda yapay zekanın etkilerini hissediyoruz. Örneğin, online alışveriş yaparken bize benzer ürünleri önermesi veya trafik yo- ğunluğunu tahmin ederek alter- natif rotalar sunması gibi günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığı- mız durumlar var. Sağlık sektöründen e-ticarete kadar geniş bir yelpazede kulla- nılan yapay zeka, yaşam kalite- mizi artırabilirken bazen endişe de uyandırabiliyor. Veri gizliliği ve insanların işlerini kaybetme korkusu gibi konular da yapay zekanın getirdiği günlük hayatta- ki etkilere açık kapılardan sadece birkaçıdır. Yapay zekanın ilerlemesiyle be- raber gelecekte bu teknolojinin daha da entegre olacağı kesin görünüyor. Günlük rutinimizin kapak konusu
  • 30. 30 her alanında daha fazla yer ala- cak olan yapay zeka, yaşamımızı kolaylaştırmanın yanı sıra bize farklı deneyimler de sunabilir. Ancak, insanların yapay zekaya karşı nasıl bir tutum geliştireceği ve bu teknolojinin insan hayatına ne ölçüde dahil olacağı önemli tartışma konuları olarak önümüz- de durmaktadır. Özetle, yapay zeka günlük hayatı- mızda etkileriyle varlığını hisset- tirmeye devam edecektir. Bu ne- denle şimdiden sağlıklı bir şekilde yönetilmesi ve gelişiminin doğru yollarla ilerlemesi gerekmektedir. Yapay Zeka ve Etik: İlerlemenin Ötesindeki Zorluklar Günümüzde yapay zeka teknolo- jisi, pek çok alanda devrim nite- liğinde değişiklikler getiriyor. Bu teknoloji, sağlık hizmetlerinden otomotiv endüstrisine, güvenlik- ten eğitime kadar birçok alanda kullanılıyor ve insan yaşamını önemli ölçüde etkiliyor. Ancak, bu hızlı ilerlemeyle birlikte ortaya çıkan etik meseleler de giderek daha fazla önem kazanıyor. Yapay Zekanın Güvenlik ve Mahremiyet Endişeleri Yapay zeka sistemleri, derin öğ- renme ve büyük veri analitiği gibi teknolojiler aracılığıyla karmaşık problemleri çözebilir hale geldi. Ancak, bu sistemlerin kullanımıyla birlikte güvenlik ve mahremiyet endişeleri de artıyor. Özellikle, kişisel verilerin toplanması, de- polanması ve analiz edilmesi gibi süreçlerde, kullanıcıların mahre- miyetinin korunması gerekiyor. Ayrıca, kötü niyetli kişilerin yapay zeka sistemlerini manipüle etme olasılığı da göz ardı edilmemelidir. Adalet ve Ayrımcılık Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerindeki objektiflik ve adalet, ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Bu sistemler, genellikle büyük miktarda veri üzerinden eğitilir ve bu verilerin önyargıla- rı içerebileceği unutulmamalıdır. Örneğin, suç önleme veya işe alım gibi alanlarda kullanılan yapay zeka sistemleri, toplumdaki ay- rımcılığı pekiştirebilir. Bu nedenle, yapay zeka sistemlerinin tasarı- mında ve uygulanmasında adalet ilkelerine uygunluğun sağlanması kritik öneme sahiptir. Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerinde insan faktörü- nün azalması, sorumluluk ve hesap verebilirlik konularını karmaşık hale getiriyor. Özellikle, otomas- yonun yaygınlaşmasıyla birlikte, yapay zeka sistemlerinin neden olduğu olumsuz sonuçlarla ilgi- li sorumluluk kimde olmalıdır? Bu sorunun cevabı belirsizdir ve hukuki çerçevenin netleştirilmesi gerekmektedir. Yapay Zeka ve İnsan İlişkisi Son olarak, yapay zeka teknolo- jisinin insan ilişkileri üzerindeki etkileri de değerlendirilmelidir. Özellikle, yapay zeka destekli ro- botlar veya dijital asistanlar gibi teknolojiler, insanlarla etkileşim kurma biçimimizi değiştirebilir. Bu durum, insanların duygusal bağlarını zayıflatabilir veya insani ilişkileri yüzeyselleştirebilir. Yapay zeka teknolojisinin hızla ilerlemesi, bir dizi etik meseleyi de beraberinde getiriyor. Güven- lik, mahremiyet, adalet, sorumlu- luk ve insan ilişkileri gibi konular, yapay zeka sistemlerinin tasarımı ve uygulanmasında dikkate alın- ması gereken önemli noktalardır. Ancak, bu zorluklara rağmen, ya- pay zeka teknolojisinin potansi- yeli, insan yaşamını olumlu yönde etkileme ve ilerletme konusunda büyük umutlar vaat etmektedir. Bu nedenle, yapay zeka alanında çalışanlar ve karar vericiler, etik ilkeleri temel alarak bu teknolo- jinin gelişimine rehberlik etmeli- dirler. kapak konusu
  • 31. 31 G ünümüzde yapay zeka teknolojisi, pek çok alanda radikal deği- şiklikler getiriyor ve gelecekteki potan- siyelini keşfetmek için heyecan verici bir alan sunuyor. Yapay zeka, makinelerin öğrenme, akıl yürütme ve karar alma yeteneklerini taklit etmesine olanak tanıyan bir bilim dalıdır. İnsan zekasını taklit etme çabasıyla başlayan bu teknolo- ji, artık kendi başına öğrenme ve gelişme yeteneğine sahip bir hal almıştır. İşte yapay zeka teknolo- jisinin geleceğine dair bazı önemli öngörüler: Endüstriyel Dönüşüm ve Verimlilik Artışı Yapay zeka, endüstrinin her alanın- da daha fazla verimlilik ve otomas- yon sağlayacak. Üretim, lojistik, tarım, sağlık ve hizmet sektörleri gibi alanlarda yapay zeka sistem- leri, süreçlerin optimize edilmesi- ne ve maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olacak. Örneğin, üretim tesislerinde kullanılan yapay zeka robotları, işgücü verimliliğini artı- rırken hata oranını azaltabilir. Sağlık Hizmetlerinde Devrim Yapay zeka, tıp ve sağlık hizmet- leri alanında devrim niteliğinde değişikliklere yol açacak. Tanısal yardımcı sistemler, hastalık tespiti ve tedavi planlamasında doktorlara destek olacak. Ayrıca, sağlık verile- rinin analizi sayesinde hastalıkların erken teşhisi ve kişiye özel tedavi yöntemleri geliştirilebilecek. Kişisel Asistanlar ve Dijital Hizmetler Yapay zeka destekli kişisel asistan- lar, günlük yaşamı kolaylaştıracak ve daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunacak. Akıllı ev sistemleri, sağlık takibi, alışveriş önerileri ve seya- Yapay Zeka Teknolojisinin Geleceği: İnovasyonun Sınırlarını Zorlamak
  • 32. 32 hat planlaması gibi birçok alanda yapay zeka teknolojisi, kullanıcı deneyimini geliştirecek. Etik ve Güvenlik Endişeleri Yapay zeka teknolojisinin yaygın- laşmasıyla birlikte, etik ve güvenlik endişeleri de artacak. Veri mahre- miyeti, ayrımcılık, otomasyonun işgücü üzerindeki etkisi ve sorum- luluk konuları ön plana çıkacak. Bu endişelerin ele alınması ve etik il- kelerin gözetilmesi, yapay zekanın sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için önemlidir. İnsan-Yapay Zeka İşbirliği Gelecekte, insanlarla yapay zeka sistemleri arasındaki işbirliği daha da artacak. İnsanların yapay zeka sistemlerini eğitmesi, denet- lemesi ve geliştirmesi gerekecek. Bu işbirliği, yapay zekanın insan- ların yaşamını daha iyi hale getir- mesi için önemli bir faktör olacak. Yapay zeka teknolojisinin gele- ceği nin oldukça heyecan verici ola- cağı söylenebilir. Endüstriyel dö- nüşüm, sağlık hizmetlerindeki ge- lişmeler, kişisel asistanlar ve etik endişeler gibi birçok alanda yapay zeka teknolojisinin potansiyeli büyük. Ancak, bu teknolojinin sürdürülebilir bir şekilde gelişme- si için, etik ilkelerin gözetilmesi ve insan-yapay zeka işbirliğinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Yapay Zeka ve Toplum Arasındaki Etkileşim Yapay zeka teknolojisi, günümüz- de ve gelecekte hayatımızın her alanında daha fazla varlık gös- terecek. Toplum ile yapay zeka arasındaki etkileşim ise giderek artacak ve derinleşecek. Bu ge- lişmelerle birlikte yapay zekanın doğrularıyla yanlışları da daha net ortaya çıkacak. Önemli olan, bu teknolojinin insanlığa fayda sağlamak için nasıl kullanıldığı- dır. Yapay zekanın yalan söyleme yeteneği olmasa da, onun doğru yönlendirilmesi ve etik değerler ışığında kontrol altında tutulması gerekmektedir. Yapay zeka gelişmelerinin top- lum üzerindeki etkilerini anla- mak ve bu süreçte adil, şeffaf ve sorumlu bir yaklaşım benimse- mek önemlidir. Gelecekte yapay zekanın yaşam kalitemizi art- tırmada ne kadar büyük bir rol oynadığını göreceğiz ancak bu süreci insan merkezli düşüne- rek yönlendirmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Sonuç olarak, yapay zeka ile olan etkileşimimizin bilinçli ve dengeli olması, hem teknolojinin potansiyelinden en iyi şekilde faydalanmamızı sağlayacak hem de toplumsal değerleri koruyarak ilerlememizi temin edecektir. Yapay Zeka’nın yararlarının mak- simize edilmesi ve zararlarının minimize edilmesi için insanlık olarak sorumluluğumuzun far- kında olmalı ve bu teknolojinin doğru kullanımını teşvik etme- liyiz. Güven ve Yapay Zeka Yapay zeka teknolojisinin güve- nilirliği, birçok faktörün bir araya gelmesiyle şekillenir. Bu faktörler arasında algoritma güvenilirliği, veri güvenilirliği, şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik standartlar gibi unsurlar bulunur. İşte yapay zekaya güvenmek için dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar: 1. Algoritma Güvenilirliği Yapay zeka sistemlerinin temelini oluşturan algoritmaların güvenilir- liği kritik öneme sahiptir. Algorit- maların doğru bir şekilde tasarlan- ması ve uygulanması, sistemlerin istikrarını ve güvenilirliğini sağlar. Ayrıca, algoritmaların sürekli ola- rak güncellenmesi ve test edilmesi de önemlidir. kapak konusu
  • 33. 33 2. Veri Güvenilirliği Yapay zeka sistemlerinin eğitilmesi için kullanılan verilerin güveni- lirliği, sonuçların doğruluğunu doğrudan etkiler. Veri setlerinde- ki yanlılık, eksiklik veya hatalar, yapay zeka sistemlerinin yanlış so- nuçlar üretmesine neden olabilir. Bu nedenle, veri toplama, işleme ve depolama süreçlerinde güvenilirlik sağlanmalıdır. 3. Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Yapay zeka sistemlerinin karar alma süreçlerinin şeffaf olması ve bu süreçlerin nasıl işlediğinin an- laşılabilir olması önemlidir. Ayrıca, yapay zeka sistemlerinin kararları- nın nasıl alındığı ve hangi verilere dayandığı konusunda hesap vere- bilir olmaları gerekmektedir. Bu, kullanıcıların sistemlerin işleyişine güvenmesini sağlar. 4. Etik Standartlar ve Değerler Yapay zeka teknolojisinin kulla- nımı, etik standartlar ve değer- lerle uyumlu olmalıdır. Örneğin, ayrımcılığı önleme, veri mahre- miyetini koruma ve toplumsal fayda sağlama gibi etik ilkeler, yapay zeka sistemlerinin tasarımı ve uygulanmasında göz önünde bulundurulmalıdır. Sonuç olarak yapay zekaya güvenmek için, al- goritma güvenilirliği, veri güveni- lirliği, şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik standartlar gibi unsurları dikkate almamız gerekir. Yapay zeka teknolojisinin doğru bir şekilde tasarlanması, uygulanması ve denetlenmesi, güvenilir ve etik bir şekilde kullanılmasını sağlar. Bu şekilde, yapay zeka teknolojisi toplum için gerçek bir fayda sağ- layabilir ve güvenilir bir şekilde kullanılabilir hale gelir.
  • 34. 34 Yapay zekâ, aslında yeni bir kavram değil ama son yıllarda gündelik kullanıcıların dahi gündemine gelen bir kavram halini aldı. Zira artık sadece birkaç basit komutla pek çok işlem halledilebiliyor. G eçmişte bir makale ya da görsel hazırlamak için saatlerce uğraşmak gerekirken, günü- müzde sadece birkaç saniye yeterli olabili- yor. Tabii bu, ister istemez “gerçek emek” ve “kalite” kavramlarına zarar da verebiliyor. İşine yıllarını vermiş ve artık uzmanlık düzeyine gelmiş isimlerin bir anda işsiz kalmasına yol açabiliyor. Sinema sektörü, müzik sektörü, video oyun sektörü ya da aklını- za gelen farklı bir sektör. Yapay zekânın varlığı, gerçek insan faktörünü iş dünyasının dışına itebiliyor ve bunun yalnızca bir başlangıç olmasından korkuluyor. “Video Oyunları Çocuklar İçin midir?”,“Video Oyun- ları Zararlı mıdır?”,“Video Oyunları Sanat mıdır?” Evet, yıllardır bu tip sorularla karşılaşıyoruz. Video oyunlarının oldukça geniş bir yaş aralığını kapsadığını, bazı oyunların eğitim amaçlı olarak derslerde kullanıldı- ğını ve bazı oyunların sanatsal detaylar tarafında örnek çalışmalar olarak gösterildiğini söylemek mümkün. Ör- neğin Minecraft, bazı ülkelerde ders olarak gösterilen bir yapım. PUBG ise, oyunculukta yeni bir dönemi başlatan ve milyarlarca dolar kazanan markalardan yalnızca bir tanesi. Newzoo araştırma şirketinin yayınladığı veriler, küresel video oyun pazarının 2023’te de büyüdüğünü ve 184 milyar dolar değerine eriştiğini gösteriyor. Bu, işin ne kadar ciddiye alınması gerektiğinin sadece bir örne- ği. Yine de tabloda negatif değerler de var. Son yıllarda video oyun sektöründe yaşanan “toplu işten çıkarmalar” gerçekten korkutucu. En güncel örnek ise, geçtiğimiz günlerde Microsoft Xbox kanadında yaşandı. Şirket, ge- lecek planları kapsamında pek çok stüdyosunu kapatma- ya karar verdi. Evet, maalesef artık Arkane Austin, Alpha Dog Studios ve Tango Gameworks artık yok. Bu karar Yapay Zekanın Oyun Sektörüne Etkileri 34 Mahmut SARAL
  • 35. 35 neticesinde, bazı isimlerin şirket bünyesindeki farklı ekiplere dahil olması bekleniyor. Ama binlerce kişi maa- lesef işsiz kalacak. İsterseniz günümüze yakın geçmişte yaşanan bazı olumsuz gelişmeleri de hatırlatalım. Yakın Zamanda Çok Sayıda Profesyonelin İşine Son Verildi Video oyun yayıncıları, deyim yerindeyse “Minimum maliyet ve maksimum kazanç” elde edebilmek için mas- rafları azaltmayı öncelik olarak görüyor ve bu kapsamda geliştirici ekiplerde daraltmalara gidiliyor. Geçtiğimiz 2023 yılında, Microsoft’tan Epic Games’e, SEGA’dan Sony PlayStation’a kadar pek çok dev marka, yüzlerce, hatta binlerce çalışanıyla yollarını ayırdı. Pol- ygon sitesindeki bir makalede, sadece 2023’te yaklaşık 10 bin çalışanın işini kaybettiğinden söz ediliyor ve daha önce böyle bir tabloyla kolay kolay karşılaşılmadığı da ifade ediliyor. İçinde bulunduğumuz 2024 yılında da iş kayıplarının devam edeceği düşünülüyor. En güncel ör- nek ise, az evvel de bahsettiğimiz Microsoft Xbox örneği. Pandemi, Artan Maliyetler Ve Yapay Zeka Tüm dünyada yaşanan koronavirüs salgını, hepimi- zi kapanmaya itmiş ve iş dünyası tarafında da “evden çalışma” modeli tercih edilmişti. Salgını yavaş yavaş geride bıraksak da getirdiği maddi ve manevi zararları telafi edebilmek hâlâ güç. Üzerine bir de yapay zekâ çıl- gınlığı ön plana alındığında, işverenlerin “Hızlı ve ucuz iş gücü” olarak yapay zekâyı tercih etmeye başladığını duyuyoruz. Örnek vermek gerekirse SEGA, ChatGPT-4’ü kullanan markalardan yalnızca bir tanesi. Şirket, bu üretken yapay zekâ modeli sayesinde oyun hazırlama süreçlerine ne gibi katkıların sunulabileceğini araştırıyor. Şimdilik bir AR-GE çalışması olarak görebiliriz ama işe yarar sonuç- lar alabildiklerine ikna olurlarsa, yapay zekâ nedeniyle yeni iş kayıplarının yaşanması da sürpriz olmayacaktır. Öte yandan, tabii ki yapay zekâyı daha efektif kulla- nabilmek mümkün. Ciddi boyutlarda iş kayıplarına yol açmayacak ve hem üretim sürecini kısaltacak hem de üretim maliyetlerini düşürecek çözümler bulunabilir. So- nuçta AAA (Yüksek bütçeli oyunlar) oyunları hazırlarken pek çok farklı aşama bulunuyor. Örneğin GTA VI gibi bir oyunu yapabilmek için şu an Rockstar Games’te binden fazla geliştiricinin gece gündüz çalıştığı biliniyor. Hani bazen aslında sizin sorumluluğunuzda olmayan ama fır- sat oldukça yapmanız istenen “ekstra işler” olur ya, işte bu noktada yapay zekâdan yararlanılarak hem mevcut kadronun eldeki işe odaklanıp daha verimli çalışması hem de ekstra olarak görülen işlerin daha kısa sürede tamamlanması mümkün olabilir. Üretken Yapay Zekânın Etkisiyle Video Oyun Sek- töründe Ciddi Bir Değişim Yaşanabilir Üretken yapay zekânın video oyun sektöründe bazı isimleri heyecanlandırdığı ama bazı isimleri de endişe- lendirdiği bir gerçek. Bu, Blockchain ve NFT gibi bir anda alevlenip sönebilecek bir şey mi henüz kestirmek güç ama en azından önümüzdeki birkaç sene içinde şirket- lerin farklı hamleler yapması muhtemel. Örneğin bazı oyun şirketlerinin, oyunlardaki NPC’ler, yani oynana- maz karakterlerle gireceğimiz diyaloglarda daha yaratıcı sonuçlar elde edebilmek için üretken yapay zekâ kullanı- mına ağırlık vereceği konuşuluyor. Örneğin Microsoft, bu potansiyelden yola çıkarak geçtiğimiz yılın sonuna doğru Inworld AI şirketiyle sözleşme imzaladı. New York Üniversitesi’nde, Medya ve Bilgilendirme Çalışmaları konusunda görev alan Yardımcı Doçent Laine Nooney ise, şu an sektörde fırtına öncesi bir gerilimin yaşandığını bildiriyor. Beklentiler yüksek ama özellikle çalışanlar tarafında, kariyerlerinin kaderi nasıl şekille- necek, belki de en büyük belirsizlik bu tarafta. Yine de Nooney, üretken yapay zekâ çözümlerinin arkasındaki şirketlerin verdikleri iddialı sözlerin büyük bir kısmını tutamayacağını düşünüyor. Burada da kaliteli üretim için uzman insan varlığı tekrar ön plana çıkacaktır. Ama tekrar etmek gerekirse, yapay zekânın üretim süreçlerini kolaylıştırmak için insanlara verimli asistanlar olarak yardım etmeleri muhtemel. YapayZeka Konusuyla İlgili Yakın Zamanda Yaşadığım Bir Deneyimden de Kısaca Bahsetmek İstiyorum... DOOM, en sevdiğim oyun serileri arasında yer alıyor ve bu markayı oluşturan ekipteki pek çok isimle iletişimim var. İsmini vermeyeceğim ama konuştuğum bir sanatçı, yapay zekâ konusunda çok dertli olduğundan ve bunun Amerika’da ciddi boyutlarda iş kaybına yol açtığından bahsetti. Tabii bunu bir anda söylemedi bana. Söyle- mesinin sebebi, benim ona gönderdiğim ve seveceğini düşündüğüm bir görseldi. Evet, yapay zekâ kullanarak yaptığım bir DOOM görseli. Haliyle bunu görünce çok üzüldü ve konuyu anlatmaya başladı. Ben de onu din- ledikçe ne kadar yanlış bir hareket yaptığımın farkına vardım ve ondan özür diledim. Düşünsenize, bir oyun için konsept görsel yapmak bile ciddi bir emek, ciddi bir çalışma gerektiriyor. Böyle bir çalışmayı yapay zekâ ile elde edemezsiniz ama daha basit sonuçlara yapay zekâ ile ulaşılabilir. Bu da şu anlama geliyor aslında: Eğer hızlı ve ucuz maliyetli bir çözüm isteniyorsa, bunu elde etmek mümkün ama “çalışmanın kalitesi”, insanlar tarafından emek verilerek yapılan çalışmalar gibi olmuyor. Peki oyun firmaları “Kaliteyi mi yoksa ucuz üretimi mi tercih eder?” bunu da ilerleyen dönemlerde daha iyi görebile- ceğimizi düşünüyorum. 35