06 Haberler
20 Türk Şirketlerinin Yüzde 71’i İnovasyon
Stratejisine Sahip
25 Otomotiv Endüstrisi Yol Ayrımında
26 Röportaj: Chris Hill
32 Röportaj: Necip Özyücel
34 Dijital Büyüme Gücünüzü Artıracak 10
Özellik
36 Enerjideki 5 Akıllı Çözüm Verimliliği
Artıracak
38 Üst Düzey Yöneticiler Siber Suçlarla
Mücadelede Ne Kadar Aktif?
40 Büyümenin 4 Şartı: Bulut, Mobil, Güvenlik ve
Büyük Veri
44 İkisi Bir Arada Bilgisayar Satın Alma Rehberi
46 AB’ye Uyumda Meslek Tanımları Değişiyor
50 Nasıl Oyun Tasarımcısı Olunur?
52 Dünya’nın Dijital Tüketici Haritası
54 Dijital Medya ile İş Dünyasının Kuralları
Yeniden Tanımlanıyor
56 Siber Saldırıların Etkisi Artıyor
58 Önümüzdeki Günlerde Karşılaşacağımız
Mobil Teknolojiler
60 BT Günlüğü Test Merkezi
1. NASÇözümleriileBulutUygulamalarınıYönetin,İşSüreçleriniziVerimliKılınSAYI25
03 - 04 / 2016
Önümüzdeki Günlerde Karşılaşacağımız Mobil Teknolojiler • Siber Saldırıların Etkisi Artıyor
Dijital Medya ile İş Dünyasının Kuralları Yeniden Tanımlanıyor • Dünya’nın Dijital Tüketici Haritası
AB’ye Uyumda Bilişim Meslek Tanımları Değişiyor • Nasıl Oyun Tasarımcısı Olunur?
Büyümenin 4 Şartı: Bulut, Mobil, Güvenlik ve Büyük Veri • Dijital Büyüme Gücünüzü Artıracak 10 Özellik
NAS Çözümleri İİile Bulut
Uygulamalarını Yönetin, Isş
Süreçlerinizi Verimli Kılın
VolkanYiğitSynologyTürkiyeÜrünMüdürü
~
.
3. editör
Kaspersky Lab ve B2B International tarafından gerçekleştirilen araştırma
kullanıcılar ve dijital cihazları arasındaki ilişkinin boyutuna dair önemli
bulgular ortaya koydu. Türkiye’de kullanıcıların %29’u cihazlarını yanların-
da banyoya götürürken %25’i cihazlarında kimsenin bilmesini istemeyeceği
bilgilerini paylaşıyor. Ancak bu güven, kullanıcıları risk altına da sokuyor.
Çalışmada kullanıcıların büyük bir çoğunluğunun %89’u parolalar, mesajlar,
fotoğraflar, telefon rehberleri, dosyalar ve çok daha fazlasını içeren önemli,
gizli ve bazen yeri doldurulamayacak bilgileri akıllı telefonlarında sakladığı
görüldü. Üçte biri cihazlarında kimsenin görmesini istemeyecekleri hassas
bilgileri taşıdıklarını söylemiş. Dahası bu cihazlar iş yeri (%60), otomobil
(%61), toplu taşıma (%62), yatak (%65) ve hata banyo (%28) dahil her yere
götürülmekte ve kullanılmakta.
Evin dışında bu cihazlar hasar, kaybetme veya hırsızlık gibi potansiyel risk-
lerin yanı sıra veri çalmayı veya hatta kullanıcıyı gözetlemeyi amaçlayan
siber suçlular tarafından ele geçirilme gibi risklerle yüzleşiyorlar. Açık Wi-Fi
ağlarında kullanılan cihazlar saldırılara karşı özellikle korumasız. Ancak çok
az kişi bu riski azaltmak için önlem alıyor. Araştırmada, kullanıcıların sadece
%22’sinin, bilgisayar korsanlarının veri ve şifrelerini kolaylıkla ele geçirebi-
lecekleri gerçeğine rağmen korumasız halka açık Wi-Fi ağlarını kullanırken
çevrimiçi faaliyetlerini uyarladıkları görüldü. Sadece yarısı (%44) cihazla
birlikte verilen, uzaktan engelleme veya cihazımı bul özelliği gibi güvenlik
özelliklerinin avantajlarından faydalanıyor.
Kullanıcılar ve cihazları arasındaki güven bağı güvenliği göz ardı etmeleri-
ne neden olabiliyor. Yanımızda taşıdığımız ve bize çok yakın olan ve sürekli
kullandığımız bir nesnenin bir tehdit olabileceğini düşünmek zordur. Ancak
olabilir ve olmaktadır. Dijital dostumuz dijital düşmanımız olabilir. Potansi-
yel riskleri dikkate alma ve cihazlarımız ve bilgilerimizi buna göre korumada
eksikliklerimiz gizli bilgilerimizin, paramızın ve hata kimliklerimizin kaybı
demek olabilir. Dünyaya bakmak için kullandığımız cihazın kamerası ele
geçirilebilir ve bizim dünyamıza göz atmak için kullanılabilir. Basitçe ifade
etmek gerekirse güvenlik, isteğe bağlı bir fazlalık değildir.
Güvenlik Risklerinin Farkında
Değiliz
Yanımızda taşıdığımız ve bize çok yakın olan ve sürekli
kullandığımız bir dijital cihaz da bize tehdit oluşturabilir.
Dijital dostumuz dijital düşmanımız olabilir. Kullandığımız
mobil cihazın kamerası ele geçirilebilir ve bizim özel
dünyamıza göz atmak için kullanılabilir.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4. 4
künye
içindekiler
06 Haberler
20 Türk Şirketlerinin Yüzde 71’i İnovasyon
Stratejisine Sahip
25 Otomotiv Endüstrisi Yol Ayrımında
26 Röportaj: Chris Hill
32 Röportaj: Necip Özyücel
34 Dijital Büyüme Gücünüzü Artıracak 10
Özellik
36 Enerjideki 5 Akıllı Çözüm Verimliliği
Artıracak
38 Üst Düzey Yöneticiler Siber Suçlarla
Mücadelede Ne Kadar Aktif?
40 Büyümenin 4 Şartı: Bulut, Mobil, Güvenlik ve
Büyük Veri
44 İkisi Bir Arada Bilgisayar Satın Alma Rehberi
46 AB’ye Uyumda Meslek Tanımları Değişiyor
50 Nasıl Oyun Tasarımcısı Olunur?
52 Dünya’nın Dijital Tüketici Haritası
54 Dijital Medya ile İş Dünyasının Kuralları
Yeniden Tanımlanıyor
56 Siber Saldırıların Etkisi Artıyor
58 Önümüzdeki Günlerde Karşılaşacağımız
Mobil Teknolojiler
60 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mehmet Ali Gündüz
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Mücahit Aytekin
Barış Terun
Erhan Tan
Mutlu Çavuş
Avşar Özgen
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Daire: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37 PBX
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
6. 6
haberler
ZyXEL, otel ziyaretçilerinin maksimum hızlı ve güvenli
kablosuz internet, işyerlerinin ise yüksek verimlilik gibi
taleplerini karşılamak üzere yeni ürünü 802.11ac Unified
Access Point NWA5123-AC’ yi pazara sundu. Hotels.com
tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankete göre
dünya üzerinde yolculuk edenlerin üçte biri otel seçerken
ücretsiz Wi-Fi’yi önemli bir faktör olarak görüyor. Benzer
bir işyeri araştırmasına göre ise 2017 yılında BYOD kavra-
mını (kendi cihazını getir) destekleyen işyerlerinin yüzde
90’ında Wi-Fi’nin önemi yükselmekte. Wi-Fi’nin böyle
aranılan bir hizmete dönüştüğü günümüz iş dünyasında
ZyXEL’in yeni ürünü, dinamik kanal seçimi, yük dağılımı
ve akıllı kullanıcı yönlendirme teknolojisi gibi özellikleri
bünyesinde barındırarak artan taleplere optimum oranda
cevap veriyor. Özel üretilen optimize edilmiş anten modülü
ile 1.2Gbps/saniye veri oranı ve önceki modellerden 1.3 kat
daha iyi performans sunan NWA5123-AC, güvenilir ve hızlı
802.11ac çift-radyo ve çift-bant Wi-Fi desteği için tasarlan-
dı. NWA5123-AC, fark edilmeyen, dahili 2x2 anteni ile du-
man detektörü görünümü sayesinde modern bir ofisin veya
otel dekorunun kendi dokusunda kayboluyor. Öte yandan
cihazın üzerindeki LED gösterge, gece kullanıcıları rahat-
sız etmemesi açısından kapatılabiliyor.“NWA5123-AC’nin
mevcut sistemlerinin performans ve tasarımını iyileştirmek
isteyen otel ve ofisler için üretilmiş bir ürün olduğunu be-
lirten ZyXEL Türkiye Kurumsal Çözümler Kıdemli Ürün ve
İş Geliştirme Müdürü Ömer F. ERÜNSAL,“Wi-Fi deneyi-
minin kalitesi müşteri memnuniyeti ve çalışan bağlılığının
bir anahtarıdır. Yeni ürünümüz NWA5123-AC de işletme
sahiplerine bu avantajı kendi lehlerine çevirme fırsatı su-
nuyor. ZyXEL Unified Access Pointler, iş ihtiyaçlarına bağlı
olarak esnek şekillerde çalışabiliyor” dedi.
Ultra Hızlı Wi-Fi: ZyXEL
NWA5123-AC
Veeam Software’in gerçekleştirdiği yeni araştırma,
geçtiğimiz yıl meydana gelen ve yankı uyandıran
olumsuz olaylara rağmen şirketlerin hala kullanıcı-
ların ihtiyaçlarına yeterince dikkat etmediğini göz
önüne seriyor. Veeam Erişilebilirlik Raporu beşinci
yılında dünya çapındaki BT yönetici ve karar veri-
cilerinin (ITDM) yüzde 84’ünün (2014’e göre yüzde
2’lik bir artışla) ‘Erişilebilirlik Uçurumu’ konusunda
problem yaşadıklarını itiraf ettiklerini gösteriyor.
BT’nin sağladığıyla, kullanıcıların talepleri ara-
sındaki fark olarak nitelendirilen “Erişilebilirlik
Uçurumu” işletmelerin cirolarında ve üretkenlik-
lerinde 16 milyon dolara kadar kayıp yaşamalarına
yol açıyor. Ayrıca, araştırmaya katılanların yakla-
şık yüzde 68’inin, bu durumun müşteri güveni ve
marka itibarı konusunda da negatif etki yarattığı
yönünde cevap verdiği görülüyor. Veeam CEO’su
Ratmir Timashev araştırmada, yıl boyunca 7 gün
24 saat çalışan şirketlerin 1.000’den fazla BT karar
vericisinden en azından bazılarının kesintisiz
çalışan şirket ihtiyaçlarını karşılamakta problemler
yaşadıklarını söyleyecekleri cevabını beklediklerini,
ama sonuçların endişe verici olduğunu belirtiyor.
“Modern şirketler yazılımla yönetilen işletmeler
haline geliyor. Bu yüzden de BT departmanları
artık “idare eder” seviyede hizmetler sağlamakla
yetinemez, kesintisiz erişilebilirlik en önemli konu.
Bununla birlikte yaptığımız son çalışmanın üstün-
den geçen 12 ayda, bir yılda gerçekleşen plansız arı-
zaların sayısı 13’ten 15’e arttı. Ayrıca arızalar daha
uzun sürüyor ve düzeltilmesi de daha fazla zaman
alıyor. Günümüzün hız ve güvenilirliğin kaçınılmaz
öneme sahip ekonomisinde bu kabul edilemez. Eğer
bu trend devam ederse araştırmaya katılan şirketler
adına endişe duyuyorum.”
Uygulamalara Kesintisiz Erişilebilirlik
Açığı Şirketlere Her Yıl 16 Milyon
Dolara Mal Oluyor
SAM
8. Dijital dönüşüm süreçlerinde çözüm ortağı arayan kurumlara
maliyet, çeviklik ve inovasyon alanında uçtan uca destek veren
bulut üretkenlik platformu Office 365, şirketlere verimlilik ve
rekabet gücü kazandırmaya devam ediyor.
İşinizi Güçlendirmek İçin
Modern Çözümler
Kurumlara ve bireylere daha fazlası-
nı başarabilmeleri için güç katmayı
misyon edinen Microsoft, bulut üret-
kenlik platformu Office 365 ile ezber
bozmaya devam ediyor. Şirketlere
dijital dönüşüm süreçlerinde rehber-
lik eden, onlara maliyet, çeviklik ve
inovasyon sağlayacak çözümler sunan
Office 365’in bulut bilişim teknoloji-
leri konusundaki başarısı tartışılmaz
bir gerçek.
Kötü Amaçlı Yazılımlara Son
Kurumlar artık e-posta mesajlaşma
hizmetini cok daha ekonomik, yöneti-
mi kolay ve ölçeklenebilir olduğundan
dolayı Microsoft veri merkezlerinden
bir hizmet olarak Exchange Online
üzerinden kullanmayı tercih ediyor-
lar. Exchange Online’ı Office, Share-
Point ve Skype for Business’ı içeren
Office 365 planının bir parçası olarak
kullanabildiğiniz gibi tek başına bir
hizmet olarak da kullanabiliyorsunuz.
Exchange Online, e-posta iletişiminizi
ek bir sunucu donanımı gerekmeden
devam ettirebileceğiniz gibi gelişmiş
özellikleriyle e-posta mesajlaşmaları-
nızı korumanıza yardımcı oluyor.
Kötü amaçlı yazılımlara karşı koru-
ma ve istenmeyen e-posta filtreleme
özellikleri e-posta kutunuzu tam
anlamıyla koruyor. Sahip olduğu veri
kaybı önleme özellikleri, kullanıcı-
ların hassas bilgilerini yanlışlıkla
yetkisiz kişilere göndermelerini en-
gelleyebilecek çözümleri de kendisin-
de barındırıyor. Exchange Online’ın,
sunduğu %99,9 kesintisiz çalışma
garantisi ile e-posta hesaplarınızın
kesintisiz çalışacağından emin olabi-
liyorsunuz.
Güvenlikle sağlanan diğer bir konu
da bilgisayarınız ya da mobil cihazı-
nız kaybolduğu ya da çalındığı anda
uzaktan veri silme hizmeti ile gizli
şirket bilgilerinin başka kişiler tara-
fından ulaşılmasını engelleyebiliyor-
sunuz. Bunun yanı sıra 7 gün 24 saat
BT düzeyinde telefon desteğinden de
yararlanabilmeniz mümkün.
Bugüne Kadarki En Kapsamlı,
En Güvenli Office!
1 Aralık itibariyle Microsoft, yeni Ku-
rumsal değeri Office 365 Kurumsal E5
planını hizmete sunduğunu duyurdu.
İçinde yepyeni gelişmiş seviye güven-
lik, iletişim ve iş zekası çözümlerini
barındırıyor.
ATP: Cryptolocker’a Karşı
Kesin Çözüm
Veri güvenliği hemen hemen her kurum
tarafından karar verilen yatırım nok-
talarından biri. Tüm dünyadaki siber
saldırı ataklarına bakıldığında saldırılar-
daki ana odağın büyük oranda e-posta
saldırıları olduğunu görüyoruz. Yine
yüksek bir oran; Başarılı saldırıların üçte
ikisi kullanıcı tarafından bilinmeden
bir e-posta eklentisinin açılması veya
e-posta içerisindeki bir bağlantıya tık-
lanması ile başlatılmakta. Microsoft’un,
bir parmak izi olmayan virüslere karsı ve
yine şu sıralar sıklıkla son kullanıcıların
karşılaştığı cryptolocker saldırılarına
karşı gelişmiş e-posta koruması çözümü
Advanced Threat Protection (ATP) 1
Aralık itibariyle kurumların hizmetine
sunuldu.ATP, Cryptolocker gibi bilinme-
yen virüslere karşı e-postanızı koruma
altına alıyor ve mesajlaşma sisteminizi
emniyette tutmak için sıfır saat güvenlik
açığına karşı koruma sağlıyor. Uygula-
ma ile bir parmak izine sahip olmayan
virüs/zararlı yazılımı içeren tüm mesaj
ve ekli e-postalar özel bir “sandbox” or-
tamına yönlendiriliyor ve burada zararlı
yazılımları tespit edebilmek için bir dizi
makine öğrenme ve analiz teknikleri
kullanılarak davranış analizleri gerçek-
advertorial
9. leştiriliyor. Buradaki en önemli nokta-
lardan biri, çözümün makine öğrenme
ile sürekli kendini geliştirmesi davranış
analizlerinden geri besleme yaparak
sürekli öğrenmesi.
Cloud PBX: Bulutta Santral
Hizmeti
Günümüzde kurumlar iş üretkenliğini
uçtan uca yayabilmek için çabalıyor. Ku-
rumsal güvenli e-postalar bizim olmazsa
olmaz iş üretkenliği aracımız fakat çalı-
şanların birbirileriyle her an her yerden
anlık hızlı iletişimde bulunması görün-
tülü görüşme gerçekleştir-mesi bu akışı
tamamlayan önemli unsurlardan. Mic-
rosoft sunduğu çözümler ile iş üretken-
liği vizyonunu müşterilerine uçtan uca
aktarmak için çalışıyor. Lync’in Skype
for Business olarak bilinen yeni sürümle
kullanıcıların beğenisine sunulan Skype
& SfB federasyonu ile çok daha güçlü
birleşik iletişime liderlik ediliyor. Micro-
soft’un bu noktada diğer servis sağlayıcı-
larından ayrıştığı söylenebilir. Bunun bir
üst aşaması ise kurumsal santral hizmeti
sunmak. Microsoft bunu Lync yani yeni
adıyla Skype for Business ile sunuyordu.
Hali hazırda birçok kurumsal müşteri
Skype for Business’i santral olarak kulla-
nıyor. 1 Aralık itibariyle santrali çok daha
kolay yönetilen bir versiyonda bulutun
da gücünü kullanarak bu hizmet bulut
üzerinde santral olarak kullanıma sunul-
du.Artık E-posta ve kişiler ya da herhan-
gi bir dokumanı bulutta yöneten sistem
yöneticileri tek bir panelden PBX’lerini
de yönetebiliyor. Böylece kurumlar ayrı
ayrı PBX sistemlerini ayakta tutmanın
yönetim ve zaman maliyetinden tasarruf
etmiş oluyorlar. Özellikle birden fazla
lokasyonu olan kullanıcılar için yönetil-
mesi gereken santral sayısı teke düşüyor.
Power BI: Güçlü Bir İş Zekası
Günümüzün mega trendlerinden biri de
büyük veri.Araştırmalar gösteriyor ki
her 2 yılda bir ürettiğimiz ve tükettiği-
miz veri miktarı %100 büyüyor, dolayı-
sıyla bu verileri anlamlandırmak ve bu
verilerden hızlı, sonuç odaklı kararlar
çıkarmak kurumları rekabette bir adım
öne taşıyan önemli araçlardan biri. Ku-
rumların aradıkları, endüstri lideri olan
modern, son kullanıcının hızlı adapte
olup kullanabileceği, güçlü bir iş zekâsı
(BI) platformu ve yarının da ihtiyaçlarını
karşılayabilecek bir çözüm. Microsotf’un
iş zekâsı çözümü Power BI Pro ile herkes,
verileri mükemmel biçimde görselleşti-
ren zengin, etkileyici öyküler geliştirebi-
liyor. Herhangi bir tarayıcı ile veya Power
BI mobil uygulaması ile müşteriler, canlı
operasyonel panolar aracılığıyla kurum-
larının nabzını her an ölçebiliyorlar.
MicrosoftOfficeÜrünPazarlamaYöneticisiBerfinGÖKOĞLU
MicrosoftOfficeÜrünPazarlamaYöneticisiOrayERKUŞ
Şirketlerin sadece ino-
vasyonu gerçekleştir-
mek için değil,aynı za-
manda bu inovasyonu
maliyet ve süreç verim-
liliğiyle desteklemek
için çabalaması gereki-
yor.Bu kapsamda bulut
bilişim teknolojilerinin
maliyet,yönetim ve erişilebilirlik alanında en
temel teknolojilerden biri olarak öne çıktığını
belirtmeliyim.Bulut bilişim,şirketlerin uygula-
malara ve altyapılara erişimini ve bunları kulla-
nım şeklini dönüştürüyor.Bu dönüşümü şuan
Türkiye’de 1milyondan fazla kullanıcıda görüyo-
ruz.Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği di-
namizm ve ölçek daha da hızlı ve planlı olmamı-
zı gerektirecek.Bu kapsamda 1 Aralık itibariyle
kullanıma sunduğumuz yeni Office 365 hizmet-
leri ile kurumlara çok daha güvenli bir iletişimin,
daha analitik ve karar almayı kolaylaştıracak iş
zekası altyapısının ve kolay yönetilebilen sanal
santral çözümlerinin anahtarını sağlıyoruz.
Türkiye’de satılan her
iki Microsoft Office
paketinden bir tanesi
Office 365 olarak alını-
yor. Office 365 kurum-
larda sağladığı verim-
lilik artışı ile ekonomik
büyümenin lokomotifi
ve dijital dönüşümün
anahtar teslim çözüm platformu olarak öne
çıkıyor. KOBİ’lerimizin bulut bilişim trenini
kaçırmaması ve bu alana yatırım yapması çok
kritik. Microsoft olarak biz de Office 365 ile on-
lara destek olmak ve yenilikçi teknolojilerle on-
ları buluşturmak adına çok çeşitli kampanyalar
düzenliyoruz. KOBİler, ihtiyaçları olan tüm tek-
nolojik hizmetleri günde bir çay fiyatına sahip
olabiliyorlar.Ayda sadece 30 TL’ye şirketlerin
ihtiyaç duyduğu e-posta, doküman yönetimi ve
iletişim hizmetlerine Office 365 ile sahip olup,
rekabet ve maliyet avantajı yakalayabilecekler.
Tüm bu fırsatlardan yararlanmak için Kobileri
Office.com adresine davet ediyoruz.
10. haberler
Commvault (NASDAQ: CVLT), hızla değişen tek-
noloji, ağırlaşan kaynak gereksinimleri ve sürekli
genişleyen veri hacimlerinin neden olduğu kar-
maşık sorunları çözmek için, sanal, bulut, SaaS ve
klasik yerinde uygulamaları (on-premise) kapsa-
yan Commvault veri yönetim çözümlerine olan
talebin artmasının desteğiyle müşteri ivmesinin
sürdüğünü duyurdu. 2016 Mali Yılının 3. çeyreğin-
de Commvault’un veri yönetimi çözümleri port-
föyüne yatırımlarını genişleten yeni ve var olan
müşteriler arasında şu organizasyonlar da var,
ancak liste bunlarla sınırlı değil: BP2 - BNP Pa-
ribas Partners for Innovation, CIECH Group, City
of Seattle, Dataline, DataSpring, Guthrie Health-
care Systems, Hero Cycles Limited & Associates,
Metropolitan Council of Minnesota, NTT Data,
Reasonnet, Tinkoff Bank, Melbourne Üniversitesi.
DataSpring CEO’su Martin Smekal, “Veri yedekle-
me ve koruma, üst seviyede kullanıma hazır olma-
sı gereken veri merkezleri için kritik önemdedir.
Commvault’un seçilmesinin ana nedeni de budur.
Commvault, sanal altyapı dostu lisanslama politi-
kaları ile bulut ortamlarında yedekleme, koruma
ve verilerin tekilleştirilmesi için en iyi servisleri
sunmamıza izin verecektir” diyor.Commvault
yönetim kurulu başkanı, başkanı ve CEO’su N. Ro-
bert Hammer, “3. çeyrek dönemde bu müşterileri
kazanmaktan mutluluk duyuyoruz ve bugün pa-
zarda ortaya çıkan veri yönetimi gereksinimlerini
karşılama konusunda Commvault’un sahip olduğu
özelliklerden gittikçe daha fazla bahsedileceğine
inanıyoruz” dedi.
Commvault, Artan Global Müşteri
İvmesini Duyurdu
Türk Telekom’un Türkiye’de girişimciliği desteklemek
ve yenilikçi fikirleri Türkiye’ye katma değer sağlaya-
cak işlere dönüştürmek amacıyla 2013 yılında hayata
geçirdiği PİLOT Girişim Hızlandırma Programı, yeni
dönem başvurularını www.turktelekompilot.com.tr
adresi üzerinden almaya başladı. Girişimcilik ekosiste-
mini güçlendirmek ve büyütmek amacıyla tasarlanan
PİLOT’un yeni dönemde kapsamı genişletilerek yepyeni
olanaklarla içeriği zenginleştirildi ve girişimlere yapılan
sermaye desteğinin miktarı da önemli ölçüde arttırıldı.
Yeni dönemde PİLOT’a seçilen her girişime 75.000 TL
nakit sermaye desteği ve Türk Telekom ile iş ortağı olma
fırsatı sunuluyor. Programa seçilen ekipler İstanbul’da
ofis alanı imkanından, 100 bin dolar değerinde bulut
hizmetleri paketinden ve mobil iletişim paketinden
faydalanabiliyor. Seçilen ekipler program boyunca hem
girişimcilik ekosisteminin önde gelen girişimcilerinden
ve yatırımcılarından, hem de Türk Telekom iş birim-
lerinden konularında yetkin kişilerden oluşan mentor
ağına erişim imkanından faydalanabiliyor. Program
süresince ve sonrasında girişimlere çeşitli iletişim
mecralarında Türk Telekom tarafından iletişim desteği
sağlanıyor. Türkiye’de özel sektör tarafından yürütül-
meye başlanan ilk girişim hızlandırma programı olan
PİLOT’un tamamlanan üç döneminde, toplam 1.000’e
yakın başvuru alındı, 30 girişim programdan başarı ile
mezun oldu ve girişimlere toplamda 750 bin TL’lik ser-
maye desteği sağlandı. PİLOT Programı’nda desteklenen
yedi girişim Türk Telekom ile iş birliği fırsatı yakaladı,
bir girişim projesi Türk Telekom tarafından satın alındı.
Dokuz girişim ise yatırımcılardan yatırım aldı.
PİLOT Programı Türkiye’nin
Teknoloji Girişimcilerini Bekliyor
10
11. Genel anlamda mürekkep tanklı yazıcılar işletmelerin baskı ve iş maliyetleri
azaltmak için ortaya çıkmıştır. Bu tür yazıcılar konusunda uzmanlaşmış bir
marka olan Epson’un ultra yüksek kapasiteli inkjet ofis yazıcıları, uygun
maliyet, kullanım kolaylığı, kalite ve güvenilirliği bir araya getiriyor.
İşletmelerin Dostu Mürekkep Tanklı Yazıcılar
Mürekkep tanklı yazıların avantajlarına baktığı-
mız- da; yüksek kapasiteli dahili mürekkep tankı,
düşük maliyetli baskı, kaliteli sonuçlar ve güvenilir
çalışma ortamına sahip olduğunu görüyoruz. Bu tür
yazıcıla- ra en iyi örneklerden biri olan Epson’un
L565 adını verdiği mürekkep tanklı yazıcı mode-
li, hızlı, uygun maliyetli ve güvenilir renkli bas-
kı, kopyalama, tarama ve faks özelliklerine sahip
çok işlevli yazıcı çözümü sunuyor. L565, Wi-Fi ve
Ethernet ile hızlı, yüksek ka- liteli ve en uygun ma-
liyetli baskı, tarama, kopyalama ve faks özellikleri
isteyen ofis kullanıcıları için ideal.
Epson Micro Piezo Baskı Teknolojisi
Epson L565’in yüksek kapasiteli mürekkep tankla-
rıyla kullanıcılar, daha düşük maliyetle daha fazla
baskı alabiliyorlar. Cihazın kurulumunun sorun-
suz olması verimliliği de arttıran bir etken. Epson
Micro Piezo teknolojisi ve dakikada 9,2 sayfalık ISO
bas-kı hızı yüksek kaliteli ve istikrarlı sonuçları
hızlı bir şekilde elde etmenizi sağlıyor. Buna ek
olarak baskı maliyetleri açısından da çok cimri olan
Epson L565’in siyah-beyaz baskıda 500 sayfa (1 top
kağıt) baskı maliyeti 3.23 TL. Yazıcının siyah-beyaz
baskıda tek sayfalık baskı maliyeti ise yaklaşık
0.65 Kuruş. L565’in renkli baskıda 500 sayfa (1 top
kağıt) baskı maliyeti ise 7.96 TL. Bu kadar cimri bir
yazıcı ile her gün %90’a kadar tasarruf sağlayabili-
yorsunuz.
Kolay ve Sorunsuz Kurulum
Hem siyah-beyaz hem de renkli baskılarda rakip-
lerine göre son derece uygun sayfa başına maliyet
sağlayan Epson L565 dört adet renkli Epson mürek-
kep şişesine (cyan, sarı, macenta, siyah) ek olarak
fazladan iki adet siyah mürekkep şişesiyle birlikte
geliyor. Başlangıçtaki mürekkep setiyle siyah-beyaz
olarak 12.000 ve renkli olarak 6.500 sayfa baskı
ala- bilen yazıcının kolay ve sorunsuz kurulum
özellikleri sayesinde hemen çalıştırmaya başlay-
abiliyorsunuz. Epson’ın Connect özelliğine sahip
olan bu yazıcı ile kablosuz özelliğine sahip olan
akıllı telefon ve Tablet PC’ler üzerinden kolay baskı
alabiliyorsunuz. Cihazın Apple AirPrint ve Google
Cloud Print uyumluluğu sayesinde doğrudan mobil
cihazlardan da baskı alı- nabiliyor. 30 sayfalık ADF
hızlı ve kolay kopyalama, tarama ve faks özel-
likleri sağlayan L565’in 1200dpi tarayıcıya sahip
olması, yüksek kaliteli fotoğraf ve belge taramaları
üretmek anlamına geliyor. Ayrıca yazıcının çoklu
kopyalama işlevi sayesinde bir sayfa yı tek sefer-
de 99 adete kadar basabilir ve zamandan tasarruf
sağlayabilirsiniz.
Güvenilir Baskı Kalitesi
Güvenilir Epson kalitesindeki hedefe yönelik mü-
rekkep tankı yazıcıyla tam entegre olarak çalışıyor,
böylece genellikle orijinal olmayan dolumlardan ve
başka marka mürekkep tankı sistemlerinden kay-
nak- lanan karmaşıklık veya sorunlar söz konusu
olmadan güvenilir renkli baskının keyfini çıkarabil-
irsiniz. Epson orijinal mürekkep şişeleri, açıklayıcı
etiketle-ri ve damlatmayan nozülleri ile mürekkep
tankının doldurulmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca
iki yıllık üretici garantisiyle birlikte verilen L565
içinizin rahat olma- sını sağlıyor.
11
12. imkân tanıyor. Güvenlik uygulamalarımız
sayesinde aktarılmak veya depolanmak
istenilen veri boyutları belirlenerek, mobil
cihazların depolama veya internet kota-
larından da tasarruf sağlanmış olunuyor.
Ayrıca verilerinizin nerede şifreli tutula-
cağını belirleyebiliyorsunuz. İster sadece
NAS’ınızda ister sadece bilgisayarda veya
her iki alanda ve ayrıca internet üzerinden
verilerinizi aktardığınızda, şifreli veya
şifresiz aktarılmasını esnek bir şekilde
kullanıcılar belirleyebiliyor. İstenilen ci-
haz üzerinden verilerin güncellenmesi ve
güvenliğinin sağlanmasına imkân tanıyan
Cloud Station Drive, yapılan güncelleme-
lerin bütün cihazlara (Microsoft, Mac ve
Linux) uygulanmasını mümkün kılıyor.
İş Süreçlerinde Esneklik,
Tasarruf ve Yüksek Performans
Sunduğumuz güvenlik derecelerini kul-
lanıcılar kendi ihtiyaçları doğrultusunda
belirleyip, yönetebiliyor. Kullanıcılar ister-
lerse tek bir cihazla bilgisayarlarını veya
birden çok cihazı birbiriyle senkronize
edebiliyor, çoklu versiyonlama sayesinde
geçmişte oluşturmuş verilere daha sonra-
da tekrar erişebiliyor. Ayrıca senkronize
edilen klasörlerin hangilerinin şifreli olup
olmayacağını da kendileri belirleyebi-
liyor. Kullanıcılarımızın iş süreçlerinde
esneklik, tasarruf ve yüksek performans
elde etme olanağı sunarak katma değer
yarattığımızı düşünüyoruz. Özellikle
Synology Cloud Station Suit çatısı altında
geçen uygulamalarımız ile katma değer
yaratmaya devam ediyoruz.
Verilerinize İstediğiniz Yerden,
İstediğiniz Zaman Erişim
Kurumların verilerini güncel tutmaları ve
güvenliğini sağlayabilmeleri, iş süreç-
lerinin önemli bir kısmını oluşturuyor.
Verilerin güncel olarak saklanabilmesi, iş
süreçlerinin verimliliğini artıran faktör-
ler arasında yer alıyor. Bir proje üzerinde
Synology, sunduğu bulut uygulamaları, kullanımı kolay, mevcut BT
yapısına kolay entegre olabilen ve rakiplerinden farklılaşan olanaklarla
kullanıcılarına önemli avantajlar sağlıyor.
Synology Mevcut BT Altyapısına Uygun
Cihaz ve Çözümleriyle Yatırım Maliyetlerini Azaltıyor
Synology cihazları, genel, özel veya Hyprid
bulut olarak ihtiyaçlara uygun kullanıla-
bilir. Verilerin hızlı gönderilip alınmasını
sağlayan ürünlerimiz, sürekli olarak en
güncel veriler üzerinde çalışma fırsatı ve-
riyor. SSL şifrelemesi sayesinde en yüksek
düzeyde güvelik sunan NAS ürünlerimiz,
zaman ve enerjiden de tasarruf edilmesine
12
Volkan Yiğit
Synology Türkiye Ürün Müdürü
13. çalışan birden fazla çalışanın en gün-
cel bilgiye erişim sağlaması gerekiyor.
Verilerin güncellenirken kaybolmaması
da büyük önem teşkil ediyor. Günümüzde
mobilitenin ön plana çıktığı göz önünde
bulundurulduğunda, yenilikçi çözümlere
olan ihtiyacın arttığı görülüyor. Synology
Cloud Station Drive uygulaması sayesinde
verilere her yerden ve sorunsuzca ulaşmak
mümkün.
Kimin Hangi Dosyaya Erişeceğini
Belirleyebilme Olanağı
Uygulama sayesinde hangi kullanıcıların
hangi dosyalara erişip erişemeyeceği belir-
lenebiliyor. Senkronize şekilde güncellene-
bilen ve kullanılabilen veriler, iş süreçlerini
hızlandırıyor. Cloud Station Drive, belirle-
nen klasörler üzerinde işlem yapılmasını
olanak tanıdığı için diğer klasörlerden ayrı
çalışma ortamı sağlıyor. Bu sayede karma-
şıklığın, yavaşlığın ve verimsizliğin önüne
geçilmiş oluyor. Cloud Station Drive ile bir
dosyanın 32 farklı versiyonunu kayıt altına
alabiliyorsunuz. İstenilen verinin üzerin-
de değişiklik gerçekleştirildiğinde, sadece
eklenilen güncelleme kayıt altına alınıyor.
Dolayısıyla, kolayca daha önce kayıt altına
alınan versiyonlar geri yüklenebiliyor.
Bu sayede, depolama alanınızı en verimli
şekilde kullanabilme imkanı elde ediyor-
sunuz. Mobil de dahil olmak üzere tüm
cihazlarda kullanılabilen uygulamalarımız,
Microsoft, Mac, Linux ve Android gibi işle-
tim sistemlerinde çalışabilmektedir. Ayrıca
Synology NAS cihazları, yaygın protokoller
ile uyumlu çalışabildiği için mevcut BT
yapısına kolay entegre edilebilir.
Farklı İhtiyaçlara Özel Ürün ve
Çözümler
İş süreçleri için verilere her yerden güvenli
şekilde erişebilmek gerekiyor. Verilerine
istedikleri her yerden ulaşan kurumlar, iş
hayatında öne geçiyor. Felaket durumları-
nın önüne geçmek için kurumların güvenli
uygulamalara ihtiyaçları var. Verilerin
güvenliğinin sağlanamaması, kurumla-
ra gerek zaman gerekse maddi kayıplar
olarak geri dönüyor. Synology olarak, farklı
ihtiyaçlara farklı çözümler sunuyoruz. Sun-
duğumuz bütün çözümler, kolay kullanıla-
bilir olması sayesinde hayatı kolaylaştırır
nitelik taşıyor. Örneğin Synology CloudS-
tation Share Sync uygulamamız ile farklı
lokasyonlar arasında bulunan cihazların
senkronizasyonunu sağlayabiliyorsunuz.
Bayileri Olan, Farklı Lokasyonda
Veri Barındıran İşletmeler İçin
Biçilmiş Kaftan
Farklı lokasyonda bulunan veriler aynı
anda güncellendiğinden dolayı her-
hangi bir felaketin önüne geçilebiliyor.
Aynı zamanda, genel bulut uygulamaları
kullanılırken, her iki alan veya tek bir alan
(NAS cihazından genel buluta) seçilerek,
senkronizasyon yapabilmek mümkün. Tek
yön senkronizasyon tercih edildiğinde,
genel bulut yedekleme lokasyonu olarak
görülebilir. Ayrıca tüm bu işlemleri ger-
çekleştirirken, verileri şifreli olarak kayıt
altına alabilirsiniz ve sadece Synology NAS
cihazınızdan genel buluta hesabınıza eriş-
tiğinizde verilerinizin içeriğini görebilirsi-
niz. Genel bulutta güvenlik sorunu yaşansa
bile, yetkisiz kişiler verilere erişse dahi
veriler şifreli olduğundan dolayı kimse
erişemez.
Esnek Yapı Lisans Maliyetlerini
Azaltarak Yedeklemeyi Kolaylaştırıyor
Günümüzde kurumların talepleri aynı
noktada birleşmeye başladı. Kullanıcıların
tercihlerini belirleyen faktörlerin başın-
da; güvenlik, ölçeklenebilirlik, esneklik ve
kolay kullanım geliyor. Birden fazla cihaz
kullanmak yerine, tek noktadan bütün
işlemler gerçekleştirilmek ve tek bir ürün
üzerinden verilere kolayca ulaşılmak iste-
niyor. Verilere erişmenin yanı sıra, bütün
dokümanların da yedeklenmesi önemli bir
konu olarak karşımıza çıkıyor. Kurumlar her
zaman bütün belgelerinin yedeklerini al-
mak istiyor. Bu süreçler çoğu zaman yüksek
maliyetlerin oluşmasına sebebiyet veriyor.
Özellikle çok sayıda çalışana sahip olan bir
kurumun ayrı ayrı lisans satın alması ve
yedekleme işlemi gerçekleştirmesi, maliyeti
hızla yukarıya çekip, şirketlerin rekabet
ortamındaki gücünü azaltabiliyor. Bu
noktada doğru çözümlerin fayda sağladığını
söyleyebiliriz.
Veriler Silinse Dahi Bütün
Yedekler NAS Cihazında
İhtiyaçlar doğrultusunda atılan her adım
kurumlara rekabette öne geçme fırsatı
sunuyor. Kurumların yüksek performanslı,
güvenilir, daha fazla kapasiteye sahip, kulla-
nıcı dostu ve verimli cihaz ve çözümleri ter-
cih etmeleri gerekiyor. Kurum bünyesinde
konumlandıracak doğru teknolojik çözüm
ve altyapılar, iş süreçlerinin hızlı, verimli ve
tasarruflu olmasını sağlıyor. İçerisinde bu-
lunduğumuz çağda artan veri ihtiyaçlarını
karşılayacak donanım ve yazılım ürünle-
rinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini
söylememiz gerekiyor. Artan veri miktarı ile
birlikte bu verilerin depolanmasında kul-
lanılan çözümlerin önemi de artıyor. Cloud
Station Backup uygulamamız sayesinde tek
yön senkronizasyon işlemi gerçekleştirile-
biliyor. Üzerinde çalışılan klasörde yapılan
bütün değişiklikler gerçek zamanlı olarak
NAS cihazına aktarılıyor. Bilgisayardan
veriler silinse dahi bütün yedekleriniz NAS
cihazınızın içerisinde bulunuyor. Ek bir
lisans gerektirmeden yedek almaya imkan
tanıyan Cloud Station Backup ile ek depola-
ma maliyetlerinin önüne geçiliyor.
advertorial
13
14. RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ‘RepMan
Forum’un beşincisinde şirketlerin dijital dünyada karşılaşabileceği itibar
riskleri ve kâbuslar masaya yatırıldı. Yerel ve küresel ekonomik belirsizliğin
had safhaya ulaştığı günümüzde markaların dijital dünyadaki sınavı,
itibarın dijital örnekleri tartışıldı.
Sosyal Medyada Olumsuz
Paylaşımlardan Etkilenen Tüketiciler
Markayı Terk Ediyor
Yerel ve küresel ekonomik be-
lirsizliğin had safhaya ulaştığı
günümüzde, şirketlerin itibar
riskleri ve dijital dünyada kar-
şılaşabileceği kabuslar, Bilim
İlaç, Enerjisa ve Türk Telekom
desteğiyle gerçekleşen RepMan
Forum 2016’da ele alındı. İtiba-
rın Dijital Örnekleri, Markaların
Dijital Sınavı ve Merhaba Dijital
İtibar başlıklarında gerçekleş-
tirilen forumun ilk oturumunu
Zenna Kurumsal Marka Strateji-
leri Danışmanlığı RepMan İtibar
Araştırmaları Merkezi Danışma
Kurulu Üyesi Nuran Aksu üstlen-
di. 100’ü aşkın katılımcının yer
aldığı RepMan Forum 2016’nın
konuşmacıları arasında Dr. Ömer
Deveci (sikayetvar.com), Dr.
Uygar Özesmi (change.org ve
Good4Trust org), Temel Aksoy
(Fikirhane ve temelaksoy.com),
Gazeteci-Yazar, İnternet Ekipleri
Amiri M. Serdar Kuzuloğlu yer
aldı.
Markalar Dijital Dünyada
Aktif Olmalı
Sikayetvar.com’un kurucusu Dr.
Ömer Deveci; 28 milyon tüketici-
nin kararını site üzerinden aldığı-
na değinerek; “Marka ve tüketici
arasında bir köprü olan Sikayet-
var.com, ürün ve hizmet almanın
yanı sıra iş başvurularında da bir
kaynak konumuna ulaştı.
38 bin şirket hakkında yılda bir
14
haberler
15. milyon civarında şikayet geli-
yor. Bu şikayetler, pazarın nereye
kaydığını görebilmek açısından
önemli bir araç.
Reaktif davranan markalar şirket
itibarını en iyi şekilde yönetiyor.
Çünkü siteyi ziyaret edenlerin %
31’i yaşanan sorunları takip eder-
ken, % 27’si firma ve ürün hak-
kında bilgi sahibi oluyor. Siteye
ziyaret edenlerin % 23’ü alışveriş
öncesi araştırma yapıyor. Yine
% 20’si karşılaştıkları sorunların
benzerlerini araştırmak için kay-
nak olarak kullanıyor” dedi.
Change.org Doğu Avrupa ve Batı
Asya Direktörü Dr. Uygar Özesmi
ise aktif olarak 6.3 milyon kul-
lanıcıya ulaşan sitenin ciddi bir
etkileşim alanı olduğunu, site
üzerinden ayda 5 bin ayrı kam-
panya düzenlendiğini söyledi. Her
3 imzadan birinin görmek istediği
değişimi yarattığını vurgulayan
Özesmi, itibarına önem veren
markaların talebi karşılamak yö-
nünde harekete geçtiğini belirtti.
Etkinlikte şirketlerin önemli bir
dönüşümü yapmaları gerektiğini
de vurgulayan Özesmi, tepkile-
re karşı kayıtsız kalmayanların
dijital itibarları başarılı bir şekil-
de yönettiklerine değinerek son
dönemde karşılaşılan başarılı ve
başarısız örnekleri katılımcılarla
paylaştı.
Markalar Krizle Karşılaştığın-
da Üstünü Örtmek İstiyor
Forumda son yılların en önemli
konularının başında sürdürülebi-
lirlik ve hesap verme konusunun
geldiğini söyleyen marka danış-
manı Temel Aksoy; “Eskiden tek
yönlü bir iletişim vardı. İnternet
ile çoktan çoka bir iletişime geçil-
di. Yeni dönemin itibar yönetmek
için farkı, artık herkes her şeyden
haberdar. Herkes, her şeye müda-
hale etmek istiyor. Son yıllarda
karşılaştığımız krizlere baktığı-
mızda, markalar karşılaştıkları
krizin üstünü örtmek istiyor. Tü-
keticinin markaları yönettiği bir
dönemdeyiz. Şeffaf ve samimiyet-
ten uzak markalar reaktif davran-
madıkları için mesafe kaydedemi-
yor” açıklamasını yaptı.
Bilgi Pencereleri Gözümüzü
Kör Ediyor
Gazeteci – Yazar M. Serdar Kuzu-
loğlu ise tüketicilerin çok fazla
bilgisi olmadan, çok fazla bilgiye
ulaşabileceği dijital bir dünyada
yaşadıklarına dikkat çekerek şun-
ları kaydetti; “Kafamızdaki küçük
kırıntılar algımızı oluşturuyor.
Hafızamızın kapasitesi kurumla-
rın ve kişilerin itibarını sınırlandı-
rıyor. Bugün ulaştığımız noktada
normalde sizi itibarsızlaştıracak
olan gelişmeler, önemsiz hale ge-
lebiliyor. Gün içinde birçok sosyal
medya platformunda paylaşımda
bulunuyor ya da takip ediyoruz.
Uzun yıllar sakladığımız fotoğraf-
larımızın dijital dünyadaki ömrü
neredeyse 10 saniye. 10 saniye
sonra başka bir fotoğraf, baş-
ka bir içerik ile karşı karşıyayız.
Son yıllardaki tek derdimiz sahip
olmak. Dijitalleşme dediğimiz
çağda, araçlarla birbirine giren
kimliklerimizle birlikte her geçen
gün artan sorumluluklarımızla
hayatı devam ettiriyoruz. İnsanlar
bilgileri irili ufaklı ekranlardan
ediniyor.
Bilgi pencereleri gözümüzü kör
ediyor. Markalar ve dijital itibar
bu noktada çok önemli. Her ne ka-
dar itibar maddi bir külfet olarak
görülse de, düşünülmesi gereken
maddiyat değil, itibarsızlığın ta-
sarruf aracı olmayacağı.”
Tüketicilerin Yüzde 75’i Soru-
nunu İnternette Paylaşıyor
ZENNA Araştırma ve Danışman-
lık tarafından yürütülen 2016 yılı
“Dijital Ayak İzlerimiz Araştırma-
sı”nın sonuçları ilk kez RepMan
Forum 2016’da paylaşıldı. 18 yaş
üzeri dijital dünya kullanıcıları
arasında gerçekleştirilen araş-
tırmada katılımcıların ortalama
3,7 saatini internet ortamında
geçirdiği ortaya çıktı. Araştırmaya
katılanların yüzde 83’ü öğrenme,
yüzde 82’si eğlence, yüzde 70’i
alışveriş için girdiğini belirtirken,
yüzde 96’sının Facebook kullanı-
cısı olduğu, her kullanıcının orta-
lama 593 takipçiye sahip olduğu
belirlendi. RepMan İtibar Araştır-
maları Merkezi Danışma Kurulu
Üyesi Nuran Aksu her 3 kişiden
birinin bir marka ile sorun yaşadı-
ğını, bu kişilerin 75’inin internet
ortamında yaşadıkları sorunları
paylaştığına değinerek şu bilgileri
aktardı: “Arkadaşları tarafından
kişisel sosyal hesapları aracılı-
ğıyla paylaşılan olumsuz haber
ve bilgiler tüketicilerin marka-
ları terk etmesine neden oluyor.
Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz
araştırmada sosyal medya üzerin-
den bir marka ile ilgili gördüğü
olumsuz haber ya da paylaşımlar
nedeni ile ilgili markadan bir daha
ürün satın almam diyenlerin oranı
yüzde 41 olurken, etkilenmeye-
ceklerini belirtenlerin oranı yüzde
39 olarak ölçümlendi.
Tüketicilerin büyük bir bölümü
markalar ile yaşadıkları sorunları
internet ortamında yakınlarıyla
paylaşıyor. Araştırmaya katılanların
% 63’ü yaşadığı sorunu internet
ortamında Sikayetvar.com’dan pay-
laşırken, yüzde 45’i sosyal medya
hesabından, yüzde 47’si markanın
web sitesinden, yüzde 34’ü tüketici
hakları sitesine başvuruyor.”
15
16. 16
STRATO AG, ürünlerini www.strato.com adresinde
Türkçe olarak sunmaya başladı. STRATO Yönetim
Kurulu Başkanı Dr. Christian Böing, bugün İstan-
bul’da düzenlenen bir basın toplantısında Türkiye
hosting pazarına girdiklerini duyurdu. Türkiye
websitesi, STRATO’nun ilk uluslararası hosting
portalının bir parçası olarak şu andan itibaren
İngilizce olarak da kullanılabilmekte. Böing “Dün-
ya çapındaki ilk hosting portalımızı İstanbul’da
tanıtmaktan çok mutluyuz. Türkiye’de başarılı
olacağımıza inanıyoruz, çünkü büyümeyi getiren
faktörlerin farkındayız: Uygun fiyatlar, yüksek
veri güvenliği ve 18 yılı aşkın hosting tecrübesiyle
müşterilerimize önemsedikleri her şeyi sunarak,
Almanya, Hollanda ve İspanya gibi doymuş hosting
pazarlarında bile büyümeye devam ediyoruz” diyor.
18 yılı aşkın hosting tecrübesi Kurulduğu tarih olan
1997’den kısa bir süre sonra hosting dünyasında
devrim yaratan bir hosting sağlayıcısı olan STRA-
TO, Türkiye pazarına giriyor. Hizmetin ilk sağla-
yıcılarından biri olan STRATO, bütçe dostu web
sayfası komple paketlerini pazarlamış ve böylece
ülkeye özel alan adı “.de”nin Almanya’daki devasa
gelişiminin mihenk taşını teşkil etmiştir. “Türki-
ye pazarında faaliyet gösteren tüm büyük hosting
sağlayıcılarına kıyasla, hosting alanında en fazla
tecrübesi olanlardan biriyiz” diye ekliyor Böing.
Yeni Hosting Devi: Deutsche
Telekom Kuruluşu STRATO
Türkiye Pazarında
EMC, Flash depolama yılı olarak ilan ettiği 2016 yılın-
da iki yeni ürünle farklı ihtiyaçlara göre tasarlanan en
yüksek performanslı depolama çözümlerini sunuyor.
Piyasaya ilk kez sunulan, dört petabayta kadar ölçeklen-
dirilebilen tamamı flash depolama dizisi yeni VMAX® All
Flash’ın yanı sıra şirket, saniyede 10 milyon işlem (IOPS)
gerçekleştirebilen, 5 kabin ile 144 TB’a ulaşabilen DSSD
D5’i Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturdu. Flash depo-
lama ile kurumlara gelen hızın hayal edilemeyecek kadar
fark yaratacağına değinen EMC Doğu Avrupa, Afrika ve
Ortadoğu Bölge İş Geliştirme Müdürü Gökçe Öztürk,
“Tüm dünyada ortaya çıkan maddi kazancın yüzde 5’i
dolandırıcılık nedeniyle kaybediliyor. Eğer gelişmiş
analitik sistemlerle dolandırıcılığa karşı yüzde 20’lik bir
kazanç sağlanabilseydi bunun yılda katkısı 700 milyar
dolar olacaktı. ABD’deki e-ticaret sitelerinin online öde-
me işlemlerini hızlandırması yaklaşık 3 milyar dolarlık
bir satış kaybının önüne geçebilirdi. Bununla birlikte bir
arama motorunda yalnızca .4 saniyelik bir yavaşlama ol-
duğunda günde 15 milyon aramanın kaybolacağı tahmin
ediliyor. Bunun getireceği maddi yük ise yine milyarlarca
doları buluyor” dedi. 2020 yılında 7 milyar insanın en
az 30 milyar cihazı olması ve bunları 44 zetabaytlık veri
üretmesi bekleniyor. Bu kadar veri yığınına yüksek per-
formansla çözüm sağlayabilmek için geleneksel disklerin
yeterli olmayacağına değinen Öztürk, işletmelerin 1000
kat daha fazla veriyi, anlık operasyonlarında ve analitik
içgörüler yaratmak için kullanmalarının tek yolunun
flash depolamadan geçtiğini belirtti.
EMC DSSD D5 ve VMAX
All-Flash Türkiye’de
haberler
17. 17
Qualcomm Atheros, LED aydınlatma üreticisi Acuity
Brands ile işbirliğini duyurdu. İşbirliği kapsamında
Acuity Brands, LED aydınlatmalı armatürlerde ve
hizmetlerde (Acuity Brands’ın Bytelight Services
adı altında verdiği hizmetlerde) Qualcomm’un®
Lumicast™ teknolojisi ile perakendecilere mekân
içi konumlandırma hizmeti sunacak. RF-tabanlı
teknolojilerin aksine Lumicast, mekân içi konum-
landırma için LED armatürlerden gelen görünür-ışık
sinyalleri kullanıyor. Lumicast yazılımı ile çalışan
uygulamaları kullanan normal bir akıllı telefon, ön
kamerası vasıtasıyla aldığı ışık sinyallerini kullana-
rak konumunu ve bulunduğu yönü hatasız ve hızlı
bir şekilde belirleyebiliyor. Konuyla ilgili açıklama
yapan Qualcomm Technologies, Inc. Mühendislik
ve Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı
Cormac Conroy, “Mekân içi konumlandırma tekno-
lojisi, alışveriş yapma ve çalışma alışkanlıklarımızı,
nasıl hareket edeceğimizi değiştirebilir. Lumicast
sayesinde artık tüketiciler gerçek anlamda kusursuz
mekân için konumlandırma sunan uygulamaları
indirebilecek.” dedi. Acuity Brands’in IoT Birimin-
den Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ise açıkla-
masında şunları söyledi: “Lumicast teknolojisinin
sunduğu fırsatlar ve Kuzey Amerika ile Avrupa’daki
perakendecilerin bu gelişme nedeniyle göstermiş
olduğu oldukça olumlu tepkiler, bizi heyecanlandırı-
yor. 1 milyon metrekarenin üzerinde mağaza alanın-
da Bytelight servisimizin mümkün kıldığı mekân içi
konumlandırma, gezintiyi daha kolay ve basit hale
getiriyor. Ayrıca gerçek zamanlı ve geçmiş analizler,
daha fazla trafik yaratmaları için mağaza sahipleri-
ne hiç olmadığı kadar imkân da sunuyor.”
Qualcomm ve Acuity
Brands İşbirliği Yapacak
Logitech, popüler ürünü ConferenceCam CC3000e’nin
devamı niteliğindeki Logitech GROUP ile video konferans
sistemlerine yeni bir boyut kazandırıyor. Logitech GROUP,
14 ile 20 kişilik gruplar için, isteğe bağlı olarak genişletile-
bilen mikrofonlarıyla duru bir ses ve yüksek çözünürlüklü
HD kaliteye sahip video konferans özelliğiyle fark yara-
tıyor. Birkaç dakikada kolayca kurulabilen yapısıyla öne
çıkan sistem; herhangi bir toplantı alanını çoklu kullanıma imkân tanıyan bir video paylaşım alanına dönüştürüyor.
Logitech GROUP, ayrıca birleşik iletişim çözümleriyle de web ya da video konferans uygulamalarının aynı alandaki
sistem yapılandırmasına olanak tanıyor. Kullanımı kolay ve düşük maliyetli yenilikçi çözümlerin, geleneksel çözüm-
lerin asla ulaşamayacağı, hızla büyüyen yeni bir pazar yarattığını söyleyen Logitech Video Paylaşım Grubu Genel
Müdürü Scott Wharton, Logitech’in ConferenceCam portföyüyle gelişen bu pazarda güçlü bir liderlik pozisyonuna
sahip olduğunu iletti. Konuyla ilgili bilgi veren Wharton, “Bugüne dek, video uygulamalarıyla ortak çalışma imkânı
arayanlar, amaca yönelik yüksek fiyatlı sistemleri yüklemek veya bir laptop etrafında bir araya gelmek arasında bir
seçim yapmak zorunda kaldı. Çalışanların balık istifi gibi dizildiği bu sistem, kalitesiz bir deneyimle sonuçlandı.
Logitech GROUP, geniş bir görüş alanına sahip büyük odalar için uygun fiyatlı optimize çözümler ve kristal berraklı-
ğında ses kalitesi sunuyor. Ayrıca hemen hemen her türlü UC veya video uyumlu yazılımla çalışıyor bu sistem. Kolay
kullanımı sayesinde de IT desteği olmadan toplantıya başlama olanağı sağlıyor.” dedi.
Logitech Video Konferans
Sistemleriyle Fark
Yaratmayı Amaçlıyor
18. TELKODER, 4.5G’ye geçiş sürecinde yetersiz ulusal
fiber altyapısına hem alternatif, hem de tamamla-
yıcı kimliği olan Kablo TV şebekesi hakkında hazır-
lanan “Türkiye’nin İletişimde İkinci Baharı-Kablo-
TV Şebekesi’’ Raporu’nu değerlendirdi. Kalkınma
Bakanlığı tarafından yayınlanan, 2014-2018 arası
“Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı”nda 2015
sonuna kadar “Kablo TV ve İnternet Altyapısının
Özelleştirilmesi” hedefinin bulunduğunu belirten
TELKODER, bu altyapının özelleştirilmesi ile Türki-
ye’nin elde edebileceği en büyük faydalar arasında
4.5G yatırımlarında fiber konusunda yaşanan sıkın-
tıların aşılabilmesinin olduğunu dile getirdi. Kablo
TV şebekesinin özelleştirilmesinin, duraklamaya
giren ADSL ve hızlanamayan fiber şebeke yapımın-
daki açığa önemli bir çare olduğu belirtildi. TEL-
KODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata ARIAK
“Genişbant internetin diğer ülkelerde olduğu gibi
ülkemiz açısından da öneminin farkında olan siyasi
iradenin önünde, genişbant yatırımlarının son beş
yılda yeterli büyüklükte gerçekleşmemiş olması
sorunu bulunmaktadır. KabloTV şebekesi, hem al-
ternatif işletmecilerin hem de mobil işletmecilerin
önüne geniş bir otoyol sunacaktır; böylece reka-
beti arttıracak ve vatandaşlara ses-internet-video
gibi tüm hizmetlerin rekabet altında sunulmasına
katkı yapacaktır. Son zamanlarda ortak bir telekom
altyapı şirketinin kurulması konusu gündemdedir.
Özelleştirmenin oluşturacağı gelirin devlet için
önemli bir kaynak olmasının yanında, yapılacak ça-
lışmaların hem istihdama hem de vergiye katkıları
olacaktır.” şeklinde konuştu.
Kablo TV Şebekesi Çok Önemli
LG Electronics, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ticari
çözümlerini sergilediği özel LG B2B Kurumsal İnovasyon
Merkezi’nin açılışını yaptı. LG Electronics Türkiye Genel
Müdürü Calvin Cho, LG Electronics Orta Doğu ve Afrika
Bölgesi B2B Direktörü ve aynı zamanda B2B Business
Bölüm Başkanı David Kim ve LG Electronics Türkiye B2B
Ürünleri Satış Bölüm Başkanı Rafet Polat’ın katılımıy-
la açılan LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’nde, LG
Electronics’in yenilikçi dijital ve webOS akıllı signage
ürünleri sergileniyor. Turizm, sağlık, perakende, ulaşım
ve kamu başta olmak üzere daha birçok sektöre yöne-
lik inovatif çözümler sunan LG dijital signage ürünleri
Türkiye’de ilk defa bu alanda açılan özel bir mağazada
şirketlerin beğenisine sunuluyor. LG Electronics Türkiye
Genel Müdürü Calvin Cho açılışta yaptığı konuşmada
konuyla ilgili şunları söyledi: “LG olarak tüm dünyada
dijital signage ve ekran çözümleri alanındaki lider konu-
mumuzu sürdürüyoruz. Geniş ürün yelpazemiz ile birçok
farklı ticari uygulama alanına yönelik üstün görüntü
çözümleri sunuyoruz. Bu alandaki inovasyonlarımızı çok
daha odaklı bir şekilde işletmelere sunabilmek ve ihtiyaç
sahiplerinin çözümlere kolay bir şekilde ulaşmasını sağ-
lamak amacıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ta-
mamen LG dijital signage ve ekran çözümlerine yönelik
olan LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’ni hayata ge-
çirdik. Bu merkezde iç veya dış mekânda, kullanıcıların
nerede olursa olsun görüntüyü net bir şekilde görmesini
sağlayan LG çözümleri sergileniyor”.
LG, Türkiye’nin İlk Dijital
Signage ve Ekran Çözümleri
Mağazasını Açtı
haberler
18
19. 19
Yeni yazılım, NetApp’ın EF-Series all-flash ürünlerinin performansını ve
güvenirliğini daha da artırıyor. Maliyetleri düşürerek Splunk, Hadoop ve
NoSQL veritabanlarından daha fazla faydalanılmasının önünü açıyor.
NetApp, Üçüncü Platform Veri
Analizlerinin Performansını Artırıyor
NetApp, yaptığı açıklamada Ne-
tApp EF-Series all-flash ve E-Se-
ries depolama ailesi için perfor-
mansı ciddi seviyede artıran ve
veri analiz uygulamalarından daha
fazla faydalanmasını mümkün
kılan yeni yazılımını duyurdu.
Splunk, Hadoop ve NoSQL gibi
yeni nesil iş zekâsı uygulama-
ları, verinin güç verdiği dijital
kurumlar için kilit öneme sahip
araçlara dönüşüyor. Hızla değişin
iş dünyasında en iyi kararı almak
için bu uygulamaları kullanan
müşteriler, verileri ile ilgili daha
fazla görsellik ve performans artışı
istiyor. NetApp SANtricity depola-
ma işletim sisteminin yeni sürü-
mü, müşterilere daha fazla fayda
sunmak için zamanı hızlandırıyor.
Kendisini kanıtlamış bu yazılımı
kullanan müşteriler şu avantaj-
lardan faydalanıyor: Veri analiz
uygulamalarının performansında
%50’den fazla artış. Maliyetlerde
%33’ten fazla düşüş ve basitleş-
tirilmiş BT altyapısı. İşletmelerin
rakiplerine ve müşteri ihtiyaçla-
rına hızlı yanıt verebilmeleri için
kritik öneme sahip gelişmiş veri
güvenilirliği, kullanılabilirliği ve
görselliği.
Kanıtlanmış Avantajlar
SANtricity yazılımının güç verdiği
NetApp EF-Series all-flash ailesi
ve E-Series depolama sistemleri
yüksek-IOPS ve düşük gecikme
süreli uygulamalar ile yüksek bant
genişliği ve yüksek çıktı üreten
uygulamalar için performansa
hız katıyor. Kendini kanıtlamış
bu platform; otomatik özellikler,
online konfigürasyon seçenekleri,
teknoloji harikası RAID ve proaktif
izleme ile yüksek seviyede güve-
nilirlik sağlıyor. Platform ayrıca
sorun çözümünü %60’a varan hız-
da artıran ve P1 durumlarını %85’e
kadar düşüren NetApp AutoSup-
port™ prediktif teknolojisini de
sunuyor. Bunun yanı sıra müşter-
iler, NetApp EF-Series ve E-Series
çözümlerinin sağladığı faydadan
en üst seviyede yararlanmak
için mobil destek uygulamasına,
premium destek seçeneklerine ve
profesyonel hizmetlere de erişim
imkânı buluyor.
En son SANtricity sürümü,
müşterilerin birbirine bağlı
cihazlardan ve nesnelerin in-
ternetinden kaynaklanan deva-
sa verilerden anlamlı sonuçlar
çıkarmasını mümkün kılan veri
analiz uygulamaları için optimize
edilmiş inovasyonları da kapsıyor.
SANtricity ile müşteriler artık
şu faydalardan da yararlanacak:
Dâhili disk kullanan emtia sunuc-
ularına kıyasla Splunk aramaların-
da %69’luk performans artışı elde
edilir. Dinamik Disk Havuzları
(DDP) ile verilerin yeniden inşası
sırasında Hadoop performansında,
RAID 5 kullanan emtia sunucu-
larına kıyasla, %500’e varan artış
sağlanır. Emtia sunucuları ve
doğrudan bağlantılı depolama ile
NoSQL veritabanlarında yaklaşık
10 saat süren 400GB SSD’lerin
yeniden yapılandırılması yak-
laşık 15 dakika sürer. Dâhili disk
sürücüleri kullanan emtia sunucu-
larında, kullanılmayan şifrelenmiş
verilerin performansa %70’e varan
etkisi, %1’in altına düşer. Sıcak,
ılık, soğuk, donmuş ortamlar için
farklı depolama mimarisi yerine
tek bir mimari kullanılır.
NetApp ayrıca, kurumsal Splunk
kurulumları için Arrow Electron-
ics ile birlikte ön konfigürasyonu
yapılmış, kendini kanıtlamış
ve geçerliliği kabul görmüş pa-
ket çözümler de sunacak. Arrow
tarafından entegre edilmiş bu
referans mimariler, iş ortaklarına
sistemlerin konfigürasyonunu ve
boyutlandırılmasını hızlı bir şekil-
de yapmalarına imkan vererek bu
sayede anlaşmalarını daha hızlı
tamamlamalarını ve bütünsel,
kabul görmüş Splunk çözümleri
sunmalarını sağlayacak.
Düşük Tepkime Süresi
NetApp Ürünler, Çözümler ve
Hizmetler Pazarlamasından
Sorumlu Başkan Yardımcısı Lee
Caswell ise şu yorumda bulun-
du: “Sosyal ve mobil kullanıcılar,
yavaş depolama üzerinde çalışan
bağlantılı veritabanlarının
yarattığı sıkıntıya karşın gerçek
zamanlı alım kararı veriyor.
SANtricity yazılımımız disk üze-
rinden sunulan ve yüksek bant
genişliğine neden olan analizlerin
ortaya çıkardığı sorunu çözüyor,
all-flash medya ile düşük tepkime
süresi sağlıyor. Bu performansı
kurumsal güvenilirlik ve benzer-
siz yoğunluk ile bir araya getird-
iğimizde E-Series ve EF-Series
ürünleri kurumsal depolamaları,
gerçek zamanlı analiz uygulama-
ları için ekonomik olarak beyaz
kutu sunucuları ile kıyaslandığın-
da dahi üstün hale geliyor.”
20. Türkiye’nin de dahil olduğu 23 ülke-
yi kapsayan 2.000’e yakın üst düzey
yöneticinin katıldığı, inovasyonun
geleceğine ışık tutan GE Küresel
İnovasyon Barometresi; Dördüncü
Sanayi Devrimi, yeni iş modelleri,
büyük veri, inovasyonun finansal
sonuçlara etkisi, aşamalı inovasyon,
“demode kalma riski”, şirketlerin
inovasyon stratejileri, inovasyonda
özel sektörün yanı sıra devletin rolü
ve işgücünün geleceği konusunda
ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.
Türk Yöneticiler Daha İyimser
ve Heyecanlı
Araştırma; Dördüncü Sanayi Dev-
rimi konusunda Türkiye’nin de
içerisinde bulunduğu gelişmekte
olan ülkelerin, gelişmiş ülkelere göre
daha iyimser bir beklenti içerisinde
olduklarını ortaya koyuyor. Dör-
düncü Sanayi Devrimi konusun-
da iyimserlik oranı Endonezya ve
İsrail’de yüzde 88, Nijerya’da yüzde
86’ya çıkarken, dünyanın en geliş-
miş ekonomilerine sahip ülkeler
olan ABD’de yüzde 63’e, Almanya’da
yüzde 39’a, Japonya’da ise yüzde
33 gibi düşük sayılabilecek seviye-
lerde kalıyor. Araştırmaya katılan
yöneticilerin ortalama yüzde 68’i
General Electric’in (GE) beşincisini gerçekleştirdiği ve iş dünyasında inovasyonun
yerini ölçen dünyadaki en kapsamlı araştırma olan GE Küresel İnovasyon Barometresi
sonuçlarına göre, gerek dünya gerekse Türk iş dünyasının üst düzey yöneticileri,
önümüzdeki 10 yılda ileri üretim tekniklerinin sanayi sektöründe radikal bir dönüşüm
yaratacağına inanıyor.
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
Türk Şirketlerinin Yüzde 71’i
İnovasyon Stratejisine Sahip
özel haber
20
21. Dördüncü Sanayi Devrimi’ne girme
düşüncesine iyimser bakarken, Türk
yöneticilerdeki iyimserlik oranı
yüzde 84’e çıkıyor. Yine araştırma-
ya katılan yöneticilerin ortalama
yüzde 61’i Dördüncü Sanayi Devrimi
düşüncesinin kendilerini heyecan-
landırdığını söylerken, bu oran Türk
yöneticilerde yüzde 78’e ulaşıyor. GE
Küresel İnovasyon Barometresi araş-
tırmasına katılan küresel yönetici-
lerin yüzde 86’sı, Türk yöneticilerin
ise yüzde 79’u gelecek 10 yılda ileri
üretim tekniklerinin sanayi sektö-
ründe radikal bir dönüşüm yarataca-
ğına inanıyor.
Başarılı İnovasyon İçin ‘Büyük
Veri’ Kritik Önem Taşıyor
GE Küresel İnovasyon Barometresi,
yöneticilerin veri ve analiz sistem-
lerinin değerini giderek daha iyi
anladıklarını gösteriyor. Araştırmaya
katılan yöneticiler; stratejik bilgi-
yi ve bilinçli karar alma becerisini
artırmak amacıyla Büyük Veri’nin ve
analiz sistemlerinin kullanılmasının
inovasyonun başarılı bir şekilde ya-
pılmasında önemli bir rol oynadığı-
na dikkat çekiyor. Araştırmaya katı-
lan küresel yöneticilerin yüzde 61’i,
Türk yöneticilerin ise yüzde 66’sı
karar alma süreçlerinde; Büyük Veri
ve analiz sistemlerini kullandıklarını
belirtiyor. Türk şirketlerinin yüzde
77’si, küresel şirketlerin ise yüzde
73’ü son bir yıl içerisinde Büyük Veri
ve analiz becerisini artırdıklarını be-
lirtiyor. Araştırma sonuçları, analiz
becerisini artıran şirketlerin yüzde
59’unun ise bundan olumlu sonuçlar
aldığını ortaya koyuyor.
İnovasyonda İşbirliği Finansal
Sonuçlara da Olumlu Yansıyor
GE Küresel İnovasyon Baromet-
resi’ne göre, son bir yılda işbirliği
içerisinde yürütülen inovasyon
faaliyetleri şirketlerin finansal
tablolarına olumlu katkı sağlıyor.
Araştırmaya katılan Türk yöneticile-
rin yüzde 83’ü, küresel yöneticilerin
ise yüzde 77’si son bir yılda işbirliği
içerisinde yürüttükleri inovasyon
faaliyetlerinin şirketlerine gelir
ve kâr artışı sağladığını söylüyor.
Araştırma sonuçları, son bir yılda
işbirliği içerisinde yürütülen inovas-
yon faaliyetlerinin küçük şirketlerde
daha fazla gelir ve kâr artışı sağladı-
ğını ortaya koyuyor. Diğer taraftan,
yöneticilerin büyük bir çoğunluğu
işbirliği içinde yürütülen inovasyon
faaliyetlerinden kaynaklanacak gelir
artışı ya da azalışını paylaşmaya
hazır olduklarını belirtiyor. Küresel
yöneticilerin yüzde 68’i, Türk yöne-
ticilerin ise yüzde 72’si işbirliğinin
kazançlarını ve risklerini paylaşma-
ya hazır olduklarını söylüyor.
Ezber Bozan İnovasyon Gerekli
Ama Uygulanması Zor
Yöneticiler, “Ezber bozan inovas-
yonu” altın standart olarak kabul
etseler de gerçekleştirilmesi güç
bir hedef olarak görüyorlar. Yö-
neticiler, “radikal ve ezber bozan”
fikirler geliştirmekte güçlük çekil-
diğini, bunun da etkin inovasyonun
önündeki en büyük engeli oluş-
turduğuna dikkat çekiyor. Küresel
yöneticilerin yüzde 60’ı, Türk yöne-
ticilerin ise yüzde 55’i “radikal ve
ezber bozan fikirler geliştirmekte
çekilen güçlüğü, etkin inovasyonun
önündeki en büyük engel” olarak
görüyor.
Araştırma, Türk şirketlerinin yüzde
71’inin, küresel şirketlerin ise
yüzde 68’inin somut bir inovasyon
stratejisine sahip olduğunu orta-
ya koyuyor. Ancak bir inovasyon
stratejisine ve temel performans
göstergelerine sahip olmak başarıyı
garantilemiyor. Nitekim somut bir
inovasyon stratejisine sahip olan
şirket yöneticilerini yüzde 62’si
radikal ve ezber bozan fikirler geliş-
tirme konusunda sıkıntı çektikle-
rini söylüyor. Bu oran Türk şirket-
lerinde daha yüksek. Şirketinin
somut bir inovasyon stratejisine
sahip olduğunu belirten Türk yöne-
ticilerin yüzde 71’i; radikal ve ezber
bozan fikirler geliştirme konusunda
sıkıntı çektiklerini söylüyor. Yöne-
ticiler, etkin bir şekilde inovasyon
yapmanın önündeki engelleri ise
şöyle sıralıyor; “radikal ve ezber
bozan fikirler geliştirme güçlüğü,
yeni fikirleri destekleyecek ve kârlı
hale getirecek etkin iş modelleri
tanımlama güçlüğü, başarılı ino-
vasyonları ulusal ve uluslar arası
pazarlara açılacak boyuta taşıya-
cak olanaklardan yoksun olmak ve
yetenek/beceri eksikliği.”
Tüm Ülkeler Aşamalı İnovasyo-
nu Tercih Ediyor
Şirketlerin çoğu ana işlerini ko-
ruyarak, aşamalı yani güvenli
inovasyonu tercih ediyor. Küresel
yöneticilerin yüzde 63’ü, Türk
yöneticilerin ise yüzde 66’sı temel
faaliyetlerini korurken, aşamalı
inovasyon gerçekleştirilmesi gerek-
tiğini savunuyor.
Şirket içi inovasyon kültürü yarat-
mak için start-up anlayışı ile çalış-
mak önemli. Küresel yöneticilerin
yüzde 81’i, Türk yöneticilerin ise
yüzde 79’u “start-up” anlayışının,
şirket içi inovasyon kültürü yarat-
mada örnek teşkil ettiğini düşünü-
yor.
Dijital devrim işsizlik getirmeyecek
GE Küresel İnovasyon Barometresi
araştırmasına katılan yöneticiler,
sorun çözen ve yaratıcı çalışanlar
aradığını söylüyor. “İş başvurusun-
da bulunan adaylarda aradığınız
temel özellikler nelerdir?” sorusu-
na Türk yöneticilerin yüzde 62’si
“sorun çözme becerisi” cevabını
veriyor. Yöneticilerin yüzde 49’u
adayda yaratıcılık aradığını, yüzde
47’si uzun vadeli bağlılık, yüzde
46’sı analitik beceri, yüzde 43’ü bü-
yük resmi görebilmesini, yüzde 41’i
ise girişimci ruh aradığını söylüyor.
Keza küresel yöneticilerin yüzde
56’sı sorun çözen, yüzde 54 yaratı-
cı, yüzde 44’ü ise analitik beceriye
sahip çalışanlar aradığını söylüyor.
21
22. haberler
Antivirüs yazılım kuruluşu ESET’in İngiltere’de yap-
tığı araştırmaya göre kuru temizleyicilere bırakılan
giysilerin ceplerinde her yıl 22 bin 266 USB bellek ve
973 mobil telefonun unutulduğu ortaya çıktı. Araştır-
maya göre bu cihazların %45’i hiçbir zaman sahipleri-
ne geri dönmüyor. Peki bu USB’ler ve içindeki veriler
ne oluyor? ESET, kuru temizleyicilerde kaç tane USB
belleğin ve mobil telefonun kaybolduğunu öğrenmek
için İngiltere’de bulunan 500 kuru temizleyici ile
birlikte çalıştı. Buna göre ortalama olarak her kuru te-
mizleyicide, kıyafetlerde unutulmuş 4 adet USB bellek
bulunuyor. Bulunan cihazlardan birçoğu sahiplerine
geri dönerken, %45’i yani yarıya yakını hiç bir zaman
sahiplerine geri dönmüyor. ESET Güvenlik Uzma-
nı Mark James, “Sahipleri tarafından unutulan bu
cihazlar oldukça endişelendiricidir. Özellikle kaybolan
cihazlarda bulunan kritik bilgiler bu durumu daha da
önemli hale getirmektedir. Araştırmalar sonucunda
çıkan en şaşırtıcı sonuç ise bu cihazların birçoğunun
sahiplerine asla geri dönmeyişidir. Yani araştırma-
ya göre USB belleklerden yaklaşık 10 bin tanesi asla
sahiplerine ulaşamıyor” yorumunu yaptı. Mark James,
tespitlerini şöyle sürdürdü: “Bu cihazlarının birçoğu-
nun sonu çöp kutusunda bitmektedir ve kim bilir daha
sonra nereye ulaşacaklardır. Düşünün ki bu cihazlarda
kurumsal olarak çok hassas veriler bulunuyor olabilir.
Bu nedenle, bu durum İngiltere ve başka ülkelerin iş
dünyası için potansiyel risk oluşturmaktadır. Çünkü
bu cihazların siber suçluların eline geçmesi oldukça
muhtemeldir” açıklamasını yaptı.
Kuru Temizleyicilerde Her Yıl
22 Bin USB Bellek Unutuluyor
Endüstrinin En Eksiksiz Bulut Yönetim Suit, IT Hizmetleri-
nin Dağıtımını, Verimlilik ve Operasyonlarını İyileştirirken
Harcanan Sermayeyi Optimize Ediyor. VMware, VMwa-
re vRealize Operations ve VMware vRealize Log Insight
ile birlikte VMware vRealize Automation 7 ve Bulut için
VMwarevRealize Business 7 ve VMware vRealize Suite 7 ile bulut yönetim platformuna yönelik gelişmeleri duyuru-
yor. Suit, yeni ürün güncellemeleriyle birlikte, paket içeriği ve fiyatlandırmasıyla, VMware’in belirlediği, müşterileri-
nin buluta olan yolculukları çerçevesinde en yaygın kullanım gerekliliklerini adresleyecek. Dijitalleşme, her endüst-
riyi geleneksel iş ve operasyon modellerinde büyük değişiklikler yaparak kesintiye uğratıyor. Organizasyonlar, bu
duruma inovasyonlar yaparak ve yeni online ve bağlı müşterilerinin büyük veriyle güçlendirilmiş deneyimleriyle,
bulut bilişim ve mobiliteyle karşılık veriyor. Bu şirketler, yeni fırsatlar ile gelir akışlarının teknolojinin etkin kullanı-
mı ve işe modern bir yaklaşımla gerçekleştirilebileceğinin farkına vardılar. Management Suites Business Unit (Yöne-
tim Suit İş Birimi), VMware Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ajay Singh, “VMware, kurumsal kullanıma
hazır hibrit bulut yönetim platformu, müşterilerimize dijital iş bağlamında önemli bir rekabet avantajı kazandırma-
ya odaklanıyor.” “VMware vRealize Suite 7, birinci gün hizmet sağlanması ve ikinci gün uygulama ve altyapı operas-
yonlarının sağlanması gibi sıkı gerekliliklerini özel ve genel bulut ortamlarında karşılayacak bir şekilde tasarlandı.”
VMware Hibrit Bulut ve
Dijitalleşme Dönüşümünü
Hızlandırıyor
22
23. 23
Bilişimin hayatımızın her alanın-
da yaşanmaya başladığının altını
çizen Yıldırım “ister terzi, bakkal
ve çiftçi olalım, teknolojinin bir ta-
rafında yer almak zorundayız. Artık
herkesin telefonu var. Fakat bu te-
lefonları ses için çok fazla kullan-
mıyoruz. Kullanım oranında yüzde
10 ses kullanımı varken yüzde 90 iş
yapıyoruz. Artık İletişim ve inter-
net evimizin bir üyesi haline geldi.
Gittikçe bu daha da artacak. Daha
yolun başındayız. Ne iş yaparsak
yapalım, nereye gidersek gidelim
Bilişim bizim en büyük yoldaşı-
mız, en büyük arkadaşımız olmaya
devam ediyor.
Geniş bant kullanımında Türki-
ye 20 binden 49 milyona erişmiş
durumda. Bu oran dünya oranının
üzerinde ve Avrupa’ya çok yakın.
Mobil abone sayımız 74 milyonu
geçti. İnternet kullanıcı sayımız 10
yıl önce yüzde 6 iken şimdilerde
yüzde 56 seviyesine erişmiş du-
rumda. İnternet servis sağlayıcıla-
rın sayısı 8-10 kat artmış durumda.
E-Devlet kullanımı 2009’dan bu
yana yürürlükte yaklaşık 29 mil-
yon kişi bu uygulamadan hizmet
alıyor. 1425 farklı hizmet E-Devlet
kapısından sunuluyor. Bu sayı gün
geçtikçe artacak.
E-Ticaret kısa sürede 900 milyon-
dan 20 milyar seviyesine yükseldi.
Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde BT
teknolojilerine dayalı ciro artışı 20
milyar TL den 76 milyar TL ye yük-
seldi. Bütün bunları niye söylüyo-
ruz; bilişim dünyasında gelişmeler
baş döndürücü bir hızla devam edi-
yor. Her an her saniye yeni bir ürün
veya teknoloji yatırımı dünyada
tanıtılıyor ve kullanıma sunuluyor.
Bu gelişmelerin ardında kalmamak
için akıl terine daha fazla yatı-
rım yapmamız gerekiyor. Nüfus
yapımız buna uygun. Geleceğin
Türkiye’sinde bu genç nüfusun
bilgi toplumunda daha öne çıkar-
mak için yeni yollar bulmalıyız.
Bu bağlamda Türkiye’de bizimle
aynı yolda yürüyen yerli ve yabancı
firmaların bizlerle çalışmalarını ve
daha fazla yatırım ve daha fazla
gayret göstermelerini bekliyoruz.
Gerek kamu, gerekse özelde bili-
şimle ilgili çalışmalar tüm hızıyla
devam ediyor. Bilişim sektörüne
yapılan bir birim yatırımın ülke
büyümesine 2 birim olarak yan-
sıdığını belirtmek istiyorum. BT
konusunda Türkiye’nin gelecekte
çok büyük bir potansiyelin olduğu-
nu bilinmesini istiyorum.
Microsoft’un gerek ülkemizde ge-
rekse bölge de yaptığı çalışmaların
çok önemli olduğunu düşünüyo-
rum. Bu anlamda 79 ülkeyi kapsa-
yan merkezin Türkiye’de olması
bizim için çok anlamlı. Ancak bu
yatırımları çok daha ileriye taşıma-
sını ve elinde olan fırsatı çok daha
iyi değerlendireceğine inanıyorum.
Eğer ülkede istikrar ve güçlü bir
siyasi irade yoksa yatırımı o ülkeye
kolay kolay gelmez ve yatırım yap-
maz. 2003 yılı öncesi Türkiye’de 3
milyar dolarlık yabancı yatırım ya-
pılırken şimdilerde 16 milyar doları
geçmiş durumda. Microsoft başta
olmak üzere birçok bilişim firma-
sının Türkiye’de görünürlüklerini
ve varlıklarını çok daha iyi bir yere
götürmek için potansiyel var” dedi.
Binali Yıldırım: Bilişim Firmaları
Türkiye’deki Görünürlük ve Varlıklarını
Çok Daha İlerilere Götürebilir
Microsoft Ankara Zirvesi 2016’nın açılışını yapan Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali YILDIRIM çarpıcı
açıklamalarda bulundu.
24. Android işletim sistemi ve sim kart desteği sa-
yesinde network bağlantısı sağlayan ZTE Spro 2
kullanıcılara farklı bir deneyim yaşatmayı hedef-
liyor. ZTE, Android işletim sistemli projektörü
Spro 2’yi, akıllı telefonlar ve tabletlerle yarışa-
bilecek özellikleri ve iddialı yapısıyla Türkiye’de
Turkcell ile satışa sunuyor. İnovasyon harikası
olan SPRO2 “2015 IF Tasarım Ödülü”, “2015
Küresel Mobil Ödülleri” ve “En İyi Etkin Tüke-
tici Elektroniği Cihazı” ödüllerine sahip. ZTE,
kısa zaman önce Türkiye’de satışa sunduğu ZTE
Blade V6 ile kullanıcılarının beğenisini kazan-
dı ve bilinirliliğini arttırdı. Şimdi ise, Spro’nun
devamı niteliğindeki Spro 2’yi, tablet için işbirliği
yaptığı Turkcell aracılığıyla satışa sunacak. Farklı
bir ürün segmentinde olan akıllı projektör Spro
2; sunduğu hizmetlerle kullanıcıların ilgi oda-
ğı olmayı hedefliyor. olan ZTE, Android işletim
sistemli projektörü Spro 2’yi, akıllı telefonlar
ve tabletlerle yarışabilecek özellikleri ve iddialı
yapısıyla Türkiye’de Turkcell ile satışa sunuyor.
İnovasyon harikası olan SPRO2 “2015 IF Tasarım
Ödülü”, “2015 Küresel Mobil Ödülleri” ve “En
İyi Etkin Tüketici Elektroniği Cihazı” ödüllerine
sahip. ZTE, kısa zaman önce Türkiye’de satışa
sunduğu ZTE Blade V6 ile kullanıcılarının beğe-
nisini kazandı ve bilinirliliğini arttırdı. Şimdi ise,
Spro’nun devamı niteliğindeki Spro 2’yi, tablet
için işbirliği yaptığı Turkcell aracılığıyla satışa
sunacak. Farklı bir ürün segmentinde olan akıllı
projektör Spro 2; sunduğu hizmetlerle kullanıcı-
ların ilgi odağı olmayı hedefliyor.
ZTE Akıllı Projektörü Spro 2’yi
Turkcell’le Satışa Sunuyor
TP-LINK, 4G’ye uygun ürünlerini satışa sunuyor. Mobil
internet hızlarını kat kat artıracak olan 4G destekli, hem
sabit hem de mobil cihazlarını satışa sunan TP-LINK,
yeni teknolojileri destekleyen ürün çeşidini de diğer
ürünlerinde olduğu gibi sürekli artırmaya devam ediyor.
TP-LINK’in 4G destekli ürünleri arasında en dikkat çekeni
MR200 model yönlendirici (router). Hem DSL, hem fiber,
hem kablo destekli olan bu ürün aynı zamanda bir 4G
yönlendirici. Üzerinde SIM kart girişi olan ürüne 3G ya da
4G SIM kart takarak mobil internet bağlantısı da kuru-
labiliyor. TP-LINK, sabit kullanılan MR200’ün yanı sıra
taşınabilir 4G destekli yönlendiricilere de sahip. Bunlar-
dan en yenisi olan M7300,‘Gelişmiş LTE’ desteği olan ve
11 (10 kablosuz + 1 kablolu) cihaza kadar 4G destekli ağ
oluşturabilen bir ürün. Çantada her an, her yere rahatlıkla
taşınabilen M7300, 150Mbps indirme hızına ulaşabiliyor.
TP-LINK’in 4G destekli bir diğer ürünü ise M7350 model
mobil yönlendirici. İçine takılan 4G destekli SIM kart ile
çift kanallı bir kablosuz ağ oluşturan M7350, 150Mbps in-
dirme, 50Mbps yükleme hızlarına ulaşabiliyor. Aynı anda
15 kullanıcıya 4G kablosuz paylaşım sağlayan ürün, cep
tipi tasarımı ile her yere rahatça taşınabiliyor. 2550mAh
gücündeki pili sayesinde 10 saate kadar elektrik desteği
olmadan çalışabilen M7350, başta seyahatler olmak üzere
mobil yaşayanlar için iyi bir yol arkadaşı niteliğinde.
TP-LINK’in 4G destekli bir diğer ürünü ise M7350 model
mobil yönlendirici. İçine takılan 4G destekli SIM kart ile
çift kanallı bir kablosuz ağ oluşturan M7350, 150Mbps in-
dirme, 50Mbps yükleme hızlarına ulaşabiliyor. Aynı anda
15 kullanıcıya 4G kablosuz paylaşım sağlayan ürün, cep
tipi tasarımı ile her yere rahatça taşınabiliyor. 2550mAh
gücündeki pili sayesinde 10 saate kadar elektrik desteği
olmadan çalışabilen M7350, başta seyahatler olmak üzere
mobil yaşayanlar için iyi bir yol arkadaşı niteliğinde.
TP-LINK, 4G’ye Hazır!
haberler
24
25. 25
Otomotiv sanayi, yoğun küresel rekabet ve müşteri taleplerinin
farklılaşmasıyla büyük bir teknolojik değişimin eşiğinde.
Otomotiv Endüstrisi Yol
Ayrımında
Uluslararası danışmanlık şirketi
KPMG’nin otomotiv sektörüyle
ilgili yaptığı araştırma, otomo-
tiv üreticilerinin yakın gelecekte
birer metal üreticisi olmanın ya-
nısıra, bilişim uzmanı olarak nasıl
konumlanacağı sorusuna yanıt
veriyor.
Otomobillerin sadece bir ula-
şım aracı olduğu günlerin geride
kalmasından yola çıkan KPMG
“Metal üreticisi mi? Network
Uzmanı mı?” araştırması, inter-
net üstünden dünyaya bağlı hale
gelen arabaların aynı zamanda
birer veri üretme makinesi haline
geldiğini ortaya koyuyor.
Buna göre, günümüz otom otiv
üreticilerinin geleneksel iş mo-
delini bir yana bırakıp müşteri ve
hizmet odaklı ‘Ağ uzmanları’ ha-
line gelmeleri bekleniyor. KPMG
Türkiye Otomotiv Sektör Lideri ve
Şirket Ortağı Ergün Kış, gelişen
teknolojinin sektöre açtığı yolu ve
fırsatları şöyle açıkladı: “Bugün
küresel şirketlerin en önemli gün-
demi yüksek katma değer yarat-
mak. Bunun için de tasarım, Ar-
Ge, üretim, pazarlama ve satıştan
oluşan değer zinciri oluşturmak
gerekiyor. Teknoloji temelli geliş-
meler özellikle otomobil sahip-
lerinin taleplerini zaman zaman
karşılamakta yetersiz kalabiliyor.
Özellikle bilişim teknolojilerinin
otomotive göre çok daha hızlı ge-
lişmesinin yarattığı yeni talepler
üreticiyi zorluyor. Bugün birey-
ler artık cep telefonu veya küçük
mobil aygıtlarla her türlü iletişimi
her mekânda kolay ve etkin olarak
sağlıyor. Araç içinde ve hareket
halindeyken fark etmiyor. Artık
her şey mobil ofise dönüşmüş du-
rumda. Tabii otomobil de bunun
dışında kalmamalı. Öte yandan
artan kentleşme bireylerin çoğu
zamanını bireysel veya toplu ta-
şıma araçlarında geçirmesine yol
açıyor. Burada geçen zamanın de-
ğerlendirilmesi ise ancak bilişim
teknolojileri ile sağlanabiliyor. Bu
alandaki uygulamalar özel binek
araçlara göre henüz sınırlı dene-
bilir. ”
Otomotiv üreticilerinin müşteri
ve hizmet odaklı ‘Ağ ve bilişim
uzmanları’ haline gelmesini
öngören rapordan dikkat çeken
başlıklar şöyle: Bağlanabilirlik
sayesinde yeni iş modelleri ortaya
çıkıyor: Şirketler gelecekte her-
kesle ve arabanın içi dahil olmak
üzere her yerde doğrudan müşteri
ilişkileri faaliyetlerinde buluna-
bilecek. Günümüz üreticilerinin
ürün ve donanım odaklı geçmişi
geride bırakıp, müşteri ve hiz-
met odaklı ‘Ağ Uzmanları’ haline
gelmele ri gerekiyor. Müşteri ara
yüzlerinin üçüncü tarafların eline
geçmesini engellemenin tek yolu,
müşterilere yaşam döngüsünün
tamamını kapsayan araca bağlı ve
araçtan bağımsız ürün ve hizmet-
ler sunmaktan geçiyor.
Geleneksel satın alma kararının
günleri sayılı: Yaygın bağlanabi-
lirlik çağında, satın alma karar-
larının geleneksel yöntemlerle
verildiği ve müşteri davranışının
ürün ve teknolojiye odaklı ve ön-
görülebilir olduğu günler geride
kalmak üzere.
Nesnelerin İnterneti sihirli değ-
nek değil: Gelecekte iş modelleri-
nin başarılı olmasında en önemli
faktör Nesnelerin İnterneti değil,
Davranışların İnterneti olacak.
Gelecekte arabalar, birbirine bağlı
hareketli ve hareketsiz veri odala-
rından oluşan bir ekosistemin çok
sayıdaki donanım unsurundan
sadece biri olacak.
26. Kurumlar, coğrafya ya da sektörden bağımsız olarak, Bilişim Teknolojilerini
müşteri odaklı bir iş gibi çalıştırmak için BT hizmet stratejilerini
geliştirmek istiyorlar. Bu konuda etkin rol oynayan firmalardan biri de
VMware. Konu hakkında VMware EMEA Profesyonel Servisler Başkan
Yardımcısı Chris Hill ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Türkiye’deki Birçok Sektörün Gelişen
Teknolojilere Adapte Olduğunu Görüyorum
Ali Yavuz ŞAHİN
yavuz@btgunlugu.com
söyleşi
İlk sorum gelişmekte olan
marketlerle ilgili. Gelişmekte
olan pazarlardaki odak
alanlarınız neler?
Türkiye’yi gelişmekte olan pazar-
lar arasında değerlendiriyoruz.
Ailemden bir parça gibi. Çünkü 5-6
yıldır Türkiye ile ilgileniyorum 2
yıldır da buradaki görevimi sürdü-
rüyorum. Türkiye’deki faaliyetle-
rimiz gerçekten heyecan verici ve
büyüyen bir iş ile karşı karşıyayız.
Takımımla sürekli irtibat halinde-
yim ve Türkiye’deki birçok sektö-
rün gelişen teknolojilere adapte
olduğunu görüyorum.
VMware olarak geçmişte dijital
dönüşümden bahsediyorduk. Bu
söylemimiz hala devam ediyor. Bu
konuda sanallaştırma ürünlerimiz
özellikle bulut bilişim alanında
müşterilerimizden güçlü bir talep
görüyor. Özellikle ağ sanallaştırma
ve operasyon otomasyon yönetim
sistemi konusunda talepler fazla.
Bu konuda geçtiğimiz 8 ay içeri-
sinde takımımıza yeni arkadaşlar
aldık ve hali hazırda devam eden
büyük projelerimiz bulunmakta.
VMware olarak dijital dönü
şüm felsefeniz ile organizas-
yonların çalışanlarını ve iş
süreçlerini daha etkin kılaca-
ğınızı söylüyorsunuz. Bu konu
hakkındaki düşünceniz neler?
Bunu VMware’in stratejisi olarak
tanımlıyoruz. Bizler bulut koru-
ma alanında lider olmak istiyoruz,
yönetim sistemimizin bulut uygu-
lamaları içinde çalışmasını devam
ettirmek istiyoruz. Bu konuda yap-
tığımız çalışmalar ile Amazon gibi
büyük yapılar içerisinde basit bir
arayüz ile yönetim yapılmasına ola-
nak sağlıyoruz. Yeni geliştirdiğimiz
çözmeleri büyük özel bulut projele-
rin de kullanıyoruz. Bu uygulamalar
ile müşterilerimiz sunduğumuz
çözümleri kendi müşterilerine daha
çekici kılıyorlar.
Geleneksel olarak firmaların BT ça-
lışanları arasında ağ takımı, depo-
lama yönetim takımı, işlem kapasi-
tesi planlama takımı gibi takımlar
bulunur. Bunların tümünü bir
araya getirerek ana sistemi hayatta
tutarsınız ve sunduğunuz ürünleri
müşterileriniz için daha çekçi hale
getirmeye çalışırsınız.
VMware olarak iki yıl önce ope-
rasyonel dönüşüm alıştırmasını
başlattık. Bu alıştırma sayesinde
normal bulut ve özel bulut uygula-
ma safhası hakkında bilgilendirme-
ler yayınlıyoruz.
VMware müşterilerinin bilgilen-
dirilmesi konusuna diğer satıcılar-
dan çok daha fazla ilgi gösteriyor.
Bununla birlikte bulut altyapısı
üzerinde servis etkileşim işletim
modeli sunuyor. Bu servis ile bulut
üzerinde işletmelerin sahip ol-
dukları yetenekleri arttırarak daha
verimli bir yapı haline getirmeye
çalışıyoruz.
Türkiye’deki küçük ve orta
boylu işletmeler hakkındaki
görüşleriniz neler? Bu tarz fir-
malar zorlu rekabet ortamında
bir adım öne çıkmak için neler
yapmalı?
Kurumsal dünya geçtiğimiz yıllarda
hızlı bir yükseliş gösterdi. Bu durum
tüm sektörler için aynı. Küçük ve
orta boylu işletmeler bir süredir
pazarda daha güçlüler. Biz birçok
alanda farklı kuruluşlar ile işbirli-
ği yapıyoruz. Kurumların VMware
teknolojilerine ulaşmaları için
geliştirilen çözümler var. Bu çözüm-
26
27. lerin geliştirilmesine destek veriyo-
ruz. Ayrıca içimizde küçük ve orta
ölçekli işletmelere daha iyi çözümler
sunmak ve onların verimliliğini art-
tıracak çözümler için çalışmalarımız
sürdürüyoruz.
Ürünlerinizden vRealize 7 için
“en rekabetçi bulut yönetim
paketi” olarak söz ediyorsunuz.
Bunun anlamı nedir?
Biz bulut için bir platform geliştiri-
yoruz ve bu konuda sürekli kendimi-
zi güncelliyoruz. Eğer sahip olduğu-
muz farklı uygulamalara bakarsanız
sunduğumuz faydaların farkına
varabilirsiniz. Sunduğumuz yönetim
sistemi firmalara giriş seviyesin-
de dahi büyük artılar sunuyor. Bu
konuda firmaların ihtiyaçlarına göre
hareket ederek onların en yüksek
faydaya sahip olmalarını istiyoruz.
2015 yılı sizin için nasıl geçti?
Muhteşem bir yıl olduğunu söyleye-
bilirim. VMware gereçten farklı bir
firma. İki yıl önce VSpere ile bilgisa-
yar sanallaştırma ve bulut arasında-
ki işlemlerin yoğunlaştığını gördük
ve VMware bu konuda firmalara
yardım etmeye başladı. 2015 yılında
da büyümemiz devam etti. Bu büyü-
menin stratejilerimiz sonucunda
olduğunu söylemeliyim.
Önümüzde üç farklı iş kolu var.
Bunlar arasında bilgisayar sanallaş-
tırma işimizin 1 milyar doların üs-
tüne çıktığını görüyoruz. Ayrıca ağ
sanallaştırma konusunda da 2015
yılında 800 milyon doların üzerinde
bir performans gösterdik. Rakam-
lara baktığımızda iyi bir büyüme
kaydettiğimizi görüyorum. Bunun
dışında Ar-Ge konusunda yaptığı-
mız yatırımlar devam ediyor ve bu
konuda da 2015 yılında fazlasıyla
yol kat ettik.
2016 yılından beklentilerinizi
bizimle paylaşabilir misiniz?
Büyük firmaların yanı sıra küçük ve
orta ölçekli firmalar da bulut kulla-
nımına yönelmeye başladı. Müşte-
riler ekonomik gelişme içindeler.
Geliştirme modelleri değişiklik
gösteriyor bunu VMware’in geçmiş
dönemde yaptığı yatırımlardan da
anlayabilirsiniz. Platform üretme-
mizin yanında servis sunarak da
müşterilerimize %100 iş garantisi
sağlama istiyoruz. Bunları bulutun
bir parçası, bir güvenlik özelliği
veya ağ sanallaştırma uygulamaları
olarak sunabiliyoruz. Önümüzdeki
dönemde servis işimizin daha da
büyüyeceğini tahmin ediyoruz.
Chris Hill VMware EMEA Profesyonel Servisler Başkan Yardımcısı
27
28. 28
haberler
Huawei, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (The
World Intellectual Property Organization - WIPO),
16 Mart’ta yayınladığı, 2015’in ikinci yarısında,
en çok patent başvurusu yapan global şirketlerin
açıklandığı listede ilk sırada yer aldı. Huawei, 3.898
patent başvurusuyla (bir önceki yıla göre göre 456
adet daha fazla), Qualcomm, Samsung, Sony ve HP
markalarını geride bıraktı.
Örgüt, gelen başvuruları, Uluslararası Patent İşbir-
liği Anlaşması (Patent Cooperation Treaty - PCT)
standartlarına göre değerlendirirken, gerçekleşti-
rilen patent anlaşmaları, bahsi geçen ürünlere ve
tasarımlara, 148 ülkede patent koruması sağlıyor.
PCT kapsamındaki uluslararası patent başvuruları,
2015 yılında yüzde 1,7’lik artışla, 218.000’e ula-
şarak, yıl bazında bir rekora da imza atılmış oldu.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Genel Direktörü Fran-
cis Gurry, “Özellikle endüstriyel tasarım alanındaki
uluslararası patent başvuruları, şirketlerin inovatif
ürünler ortaya koyma noktasında geldikleri nokta-
nın da önemli bir göstergesi niteliğinde” dedi.
Ek olarak, Uluslararası Patent Örgütü Huawei’nin,
Avrupa Patent Ofisi’ne (EPO) başvuru yapan mar-
kalar arasında da dördüncü sıraya yükseldiğini
açıkladı. Huawei, Avrupa Patent Ofisi’ne, 2015 yı-
lında toplamda 1953 başvuru gerçekleştirdi. Dijital
iletişim sektörü ise iki yıl üst üste 1.197 patent
başvurusuyla, diğer endüstriler karşısında açık ara
farkla önde olmayı sürdürdü.
En Çok Uluslararası Patent Başvurusu Huawei'den
Bilişim teknolojileri kullanımında her yıl düzenli artış
oranlarıyla dikkat çeken ülkemiz, artık teknoloji eğitiminde
de adından söz ettiriyor. Üniversitelerin sektör beklentile-
rini karşılamada yeterli olmaması ise BT profesyonellerini
alanında uzmanlaşmış özel eğitim kurumlarına yönlendi-
riyor. Bugün bu eğitim kurumlarından biri, dünyanın önde
gelen kurumlarını geride bırakıp alanında “Dünyanın En
İyisi” olarak, Türkiye’yi bt eğitiminde “kalitenin adresi” haline getirdi. Ağ ve iletişim teknolojileri alanında eğitim
ve danışmanlık hizmetleri sunan BT Eğitim / Morten, “Teknoloji Oscar”ı olarak ifade edilebilecek bir başarıya imza
attı. Şirket, dünya çapında 200’den fazla Cisco Eğitim İş Ortağı arasından sıyrılarak, Global Learning Partner Orga-
nization ve Logical Operations tarafından “Yılın Eğitim İş Ortağı” (Indirect Learning Partner of the Year) seçildi. BT
Eğitim’i dünyanın en iyi Cisco eğitim şirketlerinden biri yapan ödül, ABD’nin San Diego kentinde düzenlenen “2016
Cisco Global Learning Partner Conference” etkinliğinde, 28 Şubat Pazar gecesi düzenlenen törende duyuruldu. Bu
ödülün, ülkemizde teknoloji eğitimleri veren şirketler arasında, bugüne dek elde edilen en yüksek onur olduğunu
belirten BT Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Kızıları “Teknoloji pazarında ağ donanımları, sunucu, colla-
boration gibi farklı segmentlerde pazarı domine eden bir teknoloji geliştiricisinin ödülünü almak, yaptığımız işin
büyüklüğünü ve sunduğumuz hizmetin kalitesini gösteriyor. 2014 yılında EMEAR bölgesi ve bugün dünya çapında
aldığımız ödüller bölge ülkelerindeki etkinliğimizi artırmamızı sağlayacak. Böylece dünyaya daha çok bilişim eğiti-
mi ihraç edeceğiz,” dedi.
Türkiye BT Eğitiminde
Kaliteyi Yükseltti
29. 29
Türkiye’de kurumların teknolojiyi iş süreçlerine
dahil etme ve bulut bilişim çözümlerini kullanma
konularında son yıllarda artık daha istekli olduk-
larını gözlemliyoruz. Dijital teknolojiler ve bulut
bilişim uygulamalarının sürdürülebilir büyüme ve
rekabet gücü açısından barındırdığı avantajlar dü-
şünüldüğünde bu gelişme daha iyi anlaşılabilir.
Bulut bilişimin faydaları arasında bulunan toplam
sahip olma maliyetini ortadan kaldırması, düşük
güç kullanım verimi sunması sayesinde kurumların
kaynaklarını esas işlerine yöneltmelerine imkân
tanıması ve iş süreçlerini daha verimli hale getir-
mesi, pek çok firma tarafından tercih edilen bir
teknoloji olmasında önemli rol oynamaktadır.
Tüm bunların yanında, güvenlik kavramı, şirket-
lerin bulut bilişim hizmetini seçerken değerlen-
dirmeleri gereken en önemli hususlar arasında-
dır. Esaslı ve ayrıntılı bir güvenlik politikası tüm
şirketler için hayati öneme sahiptir. Bulut bilişim
konusu da bu kapsamlı güvenlik stratejisinin içe-
risinde yer alması gereken önemli bir konudur. Bu
kapsamda değerlendirildiğinde güvenlik alanında
gelişen teknolojilerin kullanımı ile birlikte bulut
çözümleri kullanımının da artabileceğini düşünü-
yoruz.
Özel Bulut Çözümleri Kamu Kurumları
Arasında Hızla Yaygınlaşacak
sektörden
Mustafa Haykır
Proline Satış ve İş GeliştirmeYöneticisi
Küresel çapta bulut bilişim kullanımı ve yaygınlığı
konusunda ülke olarak ilk sıralarda yer almasak da
gelişim hızımızın oldukça yüksek bir seviyede oldu-
ğunu söyleyebiliriz. Özellikle hızlı büyüyen ve sektör
dinamiklerine uyum sağlamak zorunda olan şirketler
için bulut teknolojilerinin önümüzdeki yıllarda da
olmazsa olmazlar arasında yer almasını bekliyoruz.
Güvenlik ile ilgili kaygıların giderilmesi ile birlikte
şirketlerin süreçlerini büyük oranda bulut teknoloji-
leri üzerinde yürüteceklerini söyleyebiliriz. Gelecek-
te, şirketlerin yanı sıra devletlerin de hizmetlerini
bulut teknolojileri üzerine konumlandıracaklarını
ve entegrasyonlarının bulut üzerinden yapılacağını
öngörüyoruz.
Başta sağlık ve eğitim olmak üzere özel bulut çö-
zümleri kamu kurumları arasında da hızla yaygınlaş-
maktadır. Bilişim teknolojileri yatırımlarında dikkat
edilmesi gereken en önemli husus, bir ihtiyaç analizi
sonunda kurumun özgün ihtiyaçlarının belirlenmesi
ve fayda/yatırım oranını optimize edecek çözümlerin
temin edilmesidir.
Proline olarak bizler de ürünlerimizi “Güvenli ve
Akıllı Şehirler” yaklaşımımız kapsamında, belirtti-
ğimiz öngörüler doğrultusunda geliştirmeye devam
ediyoruz.
30. Vodafone, 2020 yılında hizmete su-
nulması beklenen 5G teknolojisi için
çalışmalarını hızlandırdı. İki yıl önce
dünyanın en köklü üniversitelerinden
Dresden Teknik Üniversitesi’nin işbir-
liğiyle 5G laboratuvarı kuran Vodafo-
ne, araştırmacılara, şebeke donanım
ve yazılımı, bilgisayar çipleri, spekt-
rum ve bulut bilişim konularında 5G
odaklı test ve değerlendirmeler yapma
imkânı veriyor.
Laboratuvarda, Dresden Teknik
Üniversitesi Vodafone Mobil İletişim
Sistemleri Bölüm Başkanı Profesör
Gerhard Fettweis’ın başkanlığında
çalışmalarını sürdüren ve aralarında
Türk mühendislerin de bulunduğu
ekip, geleceğin mobil teknolojilerine
hazırlanmak için kablosuz iletişim
teknolojilerini özellikle veri hızı, ge-
cikme süresi ve IP (İnternet Protoko-
lü) hizmetleri açısından yeniden ele
alarak sektörlerarası bir oluşuma ön-
cülük edecek çalışmalara imza atıyor.
5G Teknolojisi Canlı Olarak
Deneyimlendi
Vodafone Türkiye, Nisan başında
hizmete girecek 4.5G öncesinde, bu
teknolojinin bir sonraki adımını tem-
sil eden 5G’yi Almanya’nın Dresden
kentinde deneyimletti.Vodafone
Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra
Kurulu Başkan Yardımcısı Mallik
Rao’nun katılımıyla Dresden Tek-
nik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen
toplantıda,Vodafone’un 5G vizyonu
ve yol haritası hakkında kapsamlı bilgi
verildi; 5G laboratuvarında yapılan
canlandırmalarla bu teknolojinin
canlı örnekleri, Türkiye’den ziyarete
katılan gazeteciler tarafından dene-
yimlendi. Canlandırmalarda özellikle
5G ile gecikme sürelerinin çok düşük
bir seviyeye indiği, 5G ile elde edilecek
akustik iletişim sistemleriyle sesin
dinleyicinin bulunduğu lokasyonda
anlık olarak bulunabildiği, uzaktan
anlık erişim örnekleri sergilendi. Sa-
nal gerçeklik cihazları kullanılarak 5G
altı teknolojilerle uzaktan atılan bir
top karşılayan tarafından tutulamaz-
Tüm dünyada birey ve kurumların dijitalleşmesi hedefiyle çalışmalarını sürdüren
Vodafone, 5G’nin standartlarının oluşması doğrultusunda yaptığı araştırma-geliştirme
çalışmalarına hız verdi. Dresden Teknik Üniversitesi işbirliğiyle 5G laboratuvarı kuran
Vodafone, aralarında Türk mühendislerin de bulunduğu geniş bir araştırma ekibiyle
birlikte, şebeke donanım ve yazılımı, bilgisayar çipleri, spektrum ve bulut bilişim
konularında 5G odaklı test ve değerlendirmeler yapıyor.
Vodafone, Dresden’de
5G ile Geleceği Yazıyor
30
haberler
31. ken, 5G’nin gecikme sürelerinin azal-
masıyla bu durumun mümkün olduğu
katılımcılar tarafından bizzat dene-
yimlendi. Yine katılımcılar tarafından
bizzat deneyimlenen bir başka örnek
de 5G test altyapısı kullanılarak hazır-
lanan özel bir eldiven ile ekran içinde-
ki prizmatik şekillere dokunabilmek
ve bu şekilleri hareket ettirebilmek
oldu. Bu yöntemin özellikle uzaktan
tıbbi kontrol, hatta uzaktan ameliyat
gibi olanakları mümkün kılabileceği
belirtiliyor. Gerçekleştirilen bir diğer
canlandırma gösterisinde 484 hopar-
lörlü bir stüdyoda sağlanan Surround
sistem aracılığıyla 5G teknolojisinde
elde edilecek akustik iletişim dene-
yimlendi. Bu örnekte, dinleyici hangi
lokasyonda ve sahneye hangi mesa-
fede olursa olsun, sesin ulaşma süresi
her noktada eşite yaklaşabiliyor.
Mallik Rao: Standartların Belirlen-
mesi İçin Ar-Ge Yatırımları Önemli
5G teknolojisi ile birlikte bağlantı
sorununun tamamen ortadan kalka-
rak dijital hayatın anlık akışın gerçeği
haline geleceğini belirten Mallik Rao,
Vodafone Grubu’nun 5G teknoloji-
si için global araştırma-geliştirme
çalışmalarına destek vermesinden
mutluluk duyduklarını ifade etti. Rao,
şunları söyledi: “Tüm dünyada tele-
komünikasyon sektöründe teknolojik
gelişmelere öncülük eden bir şirket
olarak, müşterilerimize mükemmel
veri kullanım deneyimi yaşatmak için
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 4G
ve üstü teknolojilerin global düzey-
de oluşmasına ve gelişmesine ciddi
katkılar sağlayarak bugün 20 ülke ve
pazarda 4G ve üstü hizmetler sunan
Vodafone Grubu’nun şimdi de 5G tek-
nolojisi için adım atarak global araş-
tırma-geliştirme çalışmalarına destek
vermesinden mutluluk duyuyoruz.
Vodafone’un geleneksel üniversi-
te-sanayi işbirliği anlayışı doğrultu-
sunda Dresden Teknik Üniversitesi ile
yürütmekte olduğu iş ortaklığının 5G
standartlarının yazılmasında önemli
sonuçları olacağını düşünüyoruz.
5G, şu an için teorik tartışmaları
yürütülen ve 2020 gibi ileri bir tarih
için planlanan bir teknoloji olsa da,
Vodafone Türkiye olarak, bu alandaki
gelişmeleri yakından takip ediyor ve
4.5G’de olduğu gibi, 5G’de de Voda-
fone’un global deneyimini Türkiye’ye
taşımak için sabırsızlanıyoruz.”
Toplantıda konuşan ve günümüzde
belli bir içeriği bir yerden başka bir
yere taşımaktan ibaret olan mo-
bil iletişimin gelecekte çok sayıda
nesneyi çok az insan müdahalesiyle
gerçek zamanlı kontrol etme yetisin-
den ibaret olacağını söyleyen Dresden
Teknik Üniversitesi Vodafone Mobil
İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı
Profesör Gerhard Fettweis,“Geleceğin
mobil teknolojilerine hazırlanmak
için kablosuz iletişim teknolojilerini
özellikle veri hızı, gecikme süresi ve
IP hizmetleri açısından yeniden ele
almamız gerekiyor. Dresden Üniver-
sitesi olarak, gerek yeni kurduğumuz
5G laboratuvarı, gerekse Vodafone
gibi global iş ortaklarımızın desteği
sayesinde, bu hassas sorulara yanıt
bulacak sektörlerarası bir oluşuma
liderlik edebilecek konumdayız” dedi.
Karakutulu Arabalar, 10 Yılda Bir
Şarj Edilen Cihazlar
2020 yılı ve sonrasında 5G teknolojisi
ile beraber dokunsal/etkileşimsel in-
ternet (tactile internet) hizmetlerinin
günlük hayatı taban tabana değiştire-
ceğinin altını çizen Fettweis,“Sürü-
cüsüz arabalar da ancak 5G ile birlikte
hayatımıza girebilecek. Bu aşamada
trafik ışıklarını dahi kullanmayabi-
liriz. Arabaların tüm hareketlerini
kaydeden, tıpkı uçaklarda olduğu gibi
karakutuları olacak” diye konuştu.
Vodafone’un 5G Takımında Türk
Mühendisler de Çalışıyor
Vodafone’un 5G araştırma-geliştir-
me ekibinde Türk mühendisler de
çalışıyor. Dresden Teknik Üniversitesi
bünyesinde yaptıkları çalışmalara
ilişkin bilgi veren Dresden Üniversi-
tesi 5G Laboratuvar Araştırma Grubu
liderlerinden Meryem Şimşek, kablo-
suz şebekeler, kendi kendini organize
eden heterojen ağlar, sistem seviyesi
modelleme, takviyeli öğrenme, oyun
teorisi, müdahale koordinasyonu,
gecikme süresinin minimum seviye-
ye indirilmesi, kablosuz şebekelerde
yüksek güvenilirlik, multi-RAT çoklu
bağlantı, 5G şebekeleri ve kullanım
vakaları hakkında bilgi verdi.
Gecikme Süreleri 1 Milisaniyeye
Düşecek
Araştırmacılar, henüz geliştirme
aşamasının ilk evresinde olan 5G
teknolojisiyle, mobil şebekelerin
hız, esneklik ve sistem zekâsı gibi
özelliklerinde köklü gelişmeler yaşa-
nacağını tahmin ediyor. Buna göre,
5G teknolojisiyle birlikte, gecikme
süreleri ciddi biçimde kısaltılarak
yeni nesil makineler arası iletişim
(M2M) uygulamaları hayata geçi-
rilebilecek. Tek bir şebekeye aynı
anda çok sayıda cihazın bağlanması,
sorunsuz bir şekilde mümkün olabi-
lecek. Spektrum verimliliği artırılır-
ken, ultra hızlı mobil şebeke erişimi
de genişletilebilecek. Otomobilden
ilaca, ayakkabıdan tencereye kadar
birçok nesneyi internete bağlayacak
5G şebekesinde tüm nesneler birbi-
riyle internet üzerinden konuşabile-
cek. Gecikme problemini neredeyse
ortadan kaldırarak 1 milisaniyeye
düşüren 5G altyapısı, her durumda
internet bağlantısının kopmaması
anlamına geliyor.
Şu anda temelleri atılan akıllı şehir-
lerde de mobil sağlık, akıllı ulaşım,
akıllı elektrik gibi her noktada bir
haberleşme katmanı olacak ve bu
katmanlar, hepsinin uyumunu
sağlayacak akıllı şebeke altyapısıyla
desteklenecek. 4G ile başlayan ve
5G ile büyük bir sıçrama sağlayacak
olan akıllı şehirleşme, kamu hizmet-
lerinden güvenliğe, ulaşımdan şehir
hizmetlerine, tüm alanlarda toplu-
mun refahına, sağlığına, güvenliğine
ve verimliliğine, insanlığın yeni bin
yılına yakışan değişiklikler getirecek.
31
32. Microsoft’un yeni CEO’su
Satya Nadella’nın ‘Cloud First
Mobile First’ vizyonunu açıklar
mısnız?
Satya Nadella’nın geldikten sonra
çizmiş olduğu ilk vizyonu olarak
açıklayabiliriz. Biz bunu Bu-
lut Bilişim ve mobilitenin öncü
olması şeklinde yorumluyoruz.
Günümüzde bu tarz kavramları
çok daha fazla konuşuyoruz. Şu
an BT dünyasında 4 ana trend var.
Bunlar; bulut bilişim, mobilite,
büyük veri ve sosyal ağlar. Bunlar
arasında bulut bilişim ve mobilite
farklı bir öneme sahip.
Mobil dünyaya baktığımızda
cihazların günden güne haya-
tımızda daha fazla yer almaya
başladığını görüyoruz. Telefonlar,
tabletler hatta nesneler interneti
kapsamında kullanılan sensör-
lerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Bu tarz cihazların hayatımıza
girmesi demek, mobil cihazlar
üzerinden sunulan servislere olan
talebin artması anlamına geliyor.
Genelde mobil dünyadaki cihaz-
ların kullanım şekilleri çok tah-
min edilebilir değil. Çünkü sosyal
dünyaya baktığınızda, bir yerde
bir haber çıktğında oraya yoğun-
laşıyoruz. Hemen arkasında farklı
bir yere yoğunlaşıyoruz. Veya bir
şirket internet üzerinden kampan-
ya yapıyor ve o gün milyonlarca
insan talebi yaratırken yarın işler
farklılaşabiliyor. Dolayısıyla mobil
dünyada çok büyük bir talep var
ama bu talebin nereden ve nasıl
geleceği belli değil. Bunu da en iyi
şekilde karşılayabilecek teknoloji
bulut. Çünkü bulutta her şeyi ih-
Firmaların bulut kullanımı gün geçtikçe artıyor. Bulutun merkezinde
bulunan firmalardan biri de Microsoft. Firma kurumsal dünyada
bulut merkezli bir yapı ile hizmetlerini müşterilerine sunuyor. Bulut
konusunda ki yeni gelişmeleri Microsoft Kurumsal Bulut İş Grubu Lideri
Necip Özyücel’e sorduk.
Mehmet Ali GÜNDÜZ
info@btgunlugu.com
Önce Bulut, Önce Mobile
söyleşi
Necip Özyücel
Microsoft Kurumsal Bulut İş Grubu Lideri
32