03 Editör: Ali Yavuz ŞAHİN
06 Haberler
18 Teknolojinin Geleceğiyle İlgili Tahminler
21 Akıllı Cihazlara Güvenlik Engeli
22 Bilişim Sektöründe İnsan Kaynağı Trendleri
25 E-Ticaret Hacmi Günden Güne Artıyor
26 2016’da e-Dönüşüm’e Hazır mısınız?
28 E-Ticarette En Büyük Sorun Teslimat Süresi
30 Röportaj: Nurcan Bıçakçı Arcan
32 Asgari Ücretin Artmasının Ardından Şirketler Ne yapacak?
35 Önümüzdeki Günlerde Bizleri Bekleyen 5 BT Trendi
36 2016’da M2M ve IoT Kaynaklı Siber Saldırılara Karşı Önleminizi Alın
39 Doğru Yazıcı Rekabet Gücünüzü Arttıracak
40 KOBİ’lerin Olmazsa Olmaz Teknolojileri
44 Anonymous İŞİD’e Karşı Dijital Savaş Başlattı
46 Türkiye, Tarihinin En Büyük ve En Kapsamlı Siber Saldırısı ile Karşılaştı
50 4.5G İçin 15 Milyon Sim Kart Değişecek
52 Suriye Yıllardır İç Savaşta Ama Elektronik Ordusu Var
54 64. Hükümetin Bilişim Politikaları
58 İnternet Sosyal Medya ve e-Ticaret İçin Kullanılıyor
60 BT Günlüğü Test Merkezi
66 Editör: Ecevit BIKTIM
1. KOBİ’lerinOlmazsaOlmazTeknolojileriSAYI24
01 - 02 / 2016
İnternet Sosyal Medya ve e-Ticaret İçin Kullanılıyor • 64. Hükümetin Bilişim Politikaları
Suriye Yıllardır İç Savaşta Ama Elektronik Ordusu Var • 4.5G İçin 15 Milyon Sim Kart Değişecek
Tarihinin En Büyük ve En Kapsamlı Siber Saldırısı • Teknolojinin Geleceğiyle İlgili Tahminler
KOBIİ’lerin Olmazsa
Olmaz Teknolojileri
.
2.
3. editör
Barem tarafından CAWI (Bilgisayar Destekli Web Görüşmesi) yöntemiyle
gerçekleşen Türkiye’de Mobil Çalışma Kültürü araştırmasına çeşitli sek-
törlerde çalışan 70 üst düzey, 95 orta düzey ve 41 ilk kademe olmak üzere
toplam 206 yönetici katıldı. Araştırma sonuçları yöneticilerin mobil çalışma-
yı çalışan memnuniyeti ve bağlılığı için faydalı gördüğünü ortaya koyarken,
şirket imajını artırma ve maliyetleri düşürme açısından da mobil çalışmaya
olumlu bakılıyor.
Mobil Çalışma, Çalışan Memnuniyetini Artırıyor
Araştırma sonuçlarına göre; yöneticiler arasında mobil çalışmanın firmaya
yararlı olduğu konusunda görüş birliği var. Mobil çalışmanın çalışan mem-
nuniyetini artırdığına katılanların oranı %82. Aynı oran (%82), şirketlerin
mobil çalışmayla zaman ve paradan tasarruf ettiği konusu için de geçerli.
Mobil çalışmanın şirketin imajını artırdığını düşünenlerin oranı %73. Yöne-
ticilerin %65’i ise mobil çalışmanın çalışan bağlılığını artırdığını düşünüyor.
Mobil Çalışanın Sahip Olması Gereken Özellikler Var
Yöneticilere, bir mobil çalışanın sahip olması gereken en önemli özellik-
ler sorulduğunda ilk sırayı sorumluluk sahibi olması alıyor. Zamanı doğru
yönetme, disiplinli olma ve teknolojiyi etkin bir biçimde kullanma ise diğer
önemli özellikler olarak ön plana çıkıyor. Sorumluluk sahibi (%37), zamanı
doğru yönetebilen (%19), iç disiplin (%11) ve etkin teknoloji kullanımı (%9)
bir mobil çalışanın sahip olması gereken özelliklerin başında geliyor. Bu
alanlar özellikle mobil çalışmaya geçmeyi düşünen şirketler için çalışanları-
na yönelik eğitimlerde göz ardı edilmemesi gereken ana unsurlar olarak da
değerlendirilebilir.
Yöneticiler mobil çalışma sisteminin uygulanabilmesi için teknolojik alt ya-
pıyı (%37), firma sahiplerinin sisteme sıcak bakmasını (%23) ve şirket faali-
yet alanının uygun olmasını (%23) en önemli ihtiyaçlar arasında görüyorlar.
Mobil Çalışma Maliyetleri
Düşürüyor
Yapılan araştırma sonuçlarına göre; mobil çalışmanın çalışan
memnuniyetini artırdığına inananların oranı %82. Mobil
çalışmanın şirketin imajını artırdığını düşünenler de oldukça
yüksek; %73. Yöneticilerin % 65’i mobil çalışmanın çalışan
bağlılığını artırdığını düşünüyor.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4. 4
künye
içindekiler
06 Haberler
18 Teknolojinin Geleceğiyle İlgili Tahminler
21 Akıllı Cihazlara Güvenlik Engeli
22 Bilişim Sektöründe İnsan Kaynağı Trendleri
25 E-Ticaret Hacmi Günden Güne Artıyor
26 2016’da e-Dönüşüm’e Hazır mısınız?
28 E-Ticarette En Büyük Sorun Teslimat Süresi
30 Röportaj: Nurcan Bıçakçı Arcan
32 Asgari Ücretin Artmasının Ardından Şirketler
Ne yapacak?
35 Önümüzdeki Günlerde Bizleri Bekleyen 5 BT
Trendi
39 Doğru Yazıcı Rekabet Gücünüzü Arttıracak
40 KOBİ’lerin Olmazsa Olmaz Teknolojileri
44 Anonymous İŞİD’e Karşı Dijital Savaş Başlattı
46 Türkiye, Tarihinin En Büyük ve En Kapsamlı
Siber Saldırısı ile Karşılaştı
50 4.5G İçin 15 Milyon Sim Kart Değişecek
52 Suriye Yıllardır İç Savaşta Ama Elektronik
Ordusu Var
54 64. Hükümetin Bilişim Politikaları
58 İnternet Sosyal Medya ve e-Ticaret İçin
Kullanılıyor
60 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mehmet Ali Gündüz
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Mücahit Aytekin
Barış Terun
Erhan Tan
Mutlu Çavuş
Avşar Özgen
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Daire: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37 PBX
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
5. +90 212 371 4745
www.veeam.com/tr
Yüksek Hızlı
Kurtarma
Veri Kaybı
Önleme
Doğrulanmış
Koruma
Verilerden
Faydalanma
Tam
Görünürlük
YENI Veeam®
Availability Suite™
v9
PEK YAKINDA
TÜM uygulama ve veriler için 15 dakikanın altında RTPO™
'lar
Kesintisiz Çalışan Kuruluşlar için İş Sürekliliği
ile Always-On Business™
'ı etkinleştirir
˙
6. 6
advertorial
Microsoft Azure, daha hızlı hareket etmeye, daha fazlasını başarmaya ve
tasarruf etmeye yönelik analiz, işlem, veritabanı, mobil, ağ, depolama ve
web gibi tümleşik bulut hizmetlerinin bütünlüğünü sunan bir platform.
Bazı bulut sağlayıcıları veri merkeziniz ile bulutunuz arasında seçim
yapmanızı ister. Ama Microsoft olarak biz sizlere tercih şansı suna-
rız, kullanmak istediğiniz BT servislerini ister kendi veri merkezinizde
isterseniz de Azure’da çalıştırmanız, hatta iki ortamı aynı anda kullanıp
hibrit çözümler sağlamanız mümkün. Azure’un kullandıkça öde mantı-
ğına sahip olduğunun altını çizen Microsoft Türkiye Bulut ve Kurumsal
Çözümler İş Grubu Müdürü Mehmet Üner, “hizmetlerin ölçeği hızla bü-
yültüp küçültülebilir, böylece sadece kullandığınız hizmet için ücret ödersiniz. Dakikalık faturalama ve işlem,
depolama, bant genişliği gibi popüler altyapı hizmetleri için rakip firmalarla rekabetçi fiyatlar konusundaki
taahhüdümüz, performansa her zaman en iyi fiyatlarla sahip olacağınız anlamına gelir” diyor ve ekliyor:
“Bazı kuruluşların buluta karşı temkinli yaklaşmaya devam ettiğini biliyoruz. Bu nedenle Microsoft, verileri-
nizin korunması ve gizliliği konusunda sektöre öncülük eden bir taahhüt vermiştir. Katı AB gizlilik yasalarına
bağlılığımız sayesinde Avrupa Birliği’nin veri koruma yetkilileri tarafından tanınan ilk bulut sağlayıcısı olduk.
Microsoft ayrıca yeni uluslararası bulut gizlilik standardı ISO 27018’i benimseyen ilk büyük bulut sağlayıcısı
oldu. Azure; en geniş işletim sistemi, programlama dili, çerçeve, araç, veritabanı ve cihaz yelpazesini destek-
ler. Linux kapsayıcılarını Docker tümleştirmesiyle çalıştırın; JavaScript, Python, .NET, PHP, Java ve Node.js
kullanarak uygulamalar oluşturun; iOS, Android ve Windows cihazlar için arka uçlar oluşturun. Azure, mil-
yonlarca geliştirici ve BT profesyoneli tarafından kullanılmakta olan teknolojileri de destekliyor.”
İş Süreçlerinizi İyileştirmenin
Yolu Microsoft Azure’dan Geçiyor
Ev kullanıcılarından kurumsal müşterilere, masaüstü bilgisayardan Win-
dows/iPad/Android tabletlere kadar, Office 365, işlerin her yerden devam
edebilmesi için kullanıcılarına olanak sağlıyor. Düşük ön yatırım maliyet-
leriyle müşterilerine teknolojiyi hizmet olarak kullanma imkanı sunan
Office 365, işletmeler arasında en popüler ürün. Türkiye’de satılan her iki
Office’ten bir tanesinin Office 365 olduğunu ifade eden Microsoft Türki-
ye Office Pazarlama Grup Müdürü Çiğdem Kayalı, “Office 365 iş hayatına
sağladığı kolaylıklar sayesinde Türkiye’de de başarısını göstermeye devam
ediyor. Örnek vermek gerekirse, Yeni açılan firmaların %30’u Office 365’i
tercih ediyor. Öte yandan, Office 365 müşterilerine %99,9 finansal destekli çalışma garantisi veriyor. Ayrıca geçti-
ğimiz döneme baktığımızda gerçekleşen çalışma oranı: 99,99%. Bu oran, taahhüt ettiğimiz rakamın da üzerinde.
Office 365 hizmetleri kesintisiz olarak yıllardır Türkiye’de veriliyor. Bu da, neden bu kadar çok tercih edildiğimizin
en önemli kanıtı” diyor. Office 365, kurumsal müşterilerin yanı sıra akademik kurumların da öğrencilerine sun-
mak istediği faydalardan biri olarak görülüyor. Türkiye’de 6 milyondan fazla sayıda öğrenci Office 365’i kullanıp iş
hayatına çok daha hızlı adapte olabilmek için altyapı sağlıyor. Office 365’in diğer bir faydasına spam alma oranları
%0.05’ten daha az bir seviyeye indirmesi. Bilgi güvenliğine de fazlasıyla önem veren Office 365’in ISO 27018, 27001,
FISMA, DPA, HIPAA, AB Veri Koruma Yönergeleri ve FERPA sertifikaları bulunuyor. Microsoft Office masaüstü
uygulamaları, Microsoft SharePoint Online, Microsoft Exchange Online ve Skype for Business çözümlerini bir araya
getiren Office 365; tüketiciler, öğrenciler ve kurumlar için her zaman güncel bir bulut üretkenlik hizmeti sunuyor.
Office 365 kullanıcılarına yüksek kapasiteli e-posta alanı sunarken tüm belgelere her an her cihazdan erişilmesine
imkan sağlayacak bulutta depolama alanı sunarak çalışanların iş verimliliğini yükseltmeyi hedefliyor.
Office 365 ile
Üretkenliğiniz Artıyor!
7.
8. 8
haberler
Aruba bu yıl ve 2016’da etkin olacak trendlerin mo-
bilite ve yeni ağ çözümleri olduğunu düşünüyor. Bir
Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba’nın
Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar, “Kurumlar, dijital dö-
nüşüm devrimini göz önüne alarak geliştirdikleri mobil
stratejileri ile bir adım öteye geçebileceklerini umuyor-
lar. Yeni bir *IDC raporuna göre, Türkiye’de kurumlar
maliyetlerini düşürmek ve esnekliklerini artırmak için
gittikçe artan bir oranda dijital dönüşüm girişimlerini
benimsiyor ve, Türkiye’deki BT harcamalarının 2016’da
12.3 milyar dolara ulaşması bekleniyor” dedi. İleriye
yönelik görüşler veya tahminler üzerinde çalışıyor ya
da sadece gelecek yıl endüstriyi şekillendirecek trend-
lerle ilgileniyorsanız, işte size Aruba’nın öne çıkacağı-
na inandığı birkaç gelişme: Wi-Fi ile telefon görüşmesi,
stadyumda Wi-Fi, IoT (Internet of Things – Nesnele-
rin Interneti) için güvenlik, mobil cihazların bağlantı
otomasyonu, 802.11ac Wi-Fi’ye geçiş yoğunlaşacak ve
Wave 2’ye olan ilgi artacak, Multi-gigabit Ethernet ile
zengin öğrenme deneyimine hazır olun, Klasik mobil
bağlılık kullanımının ötesine geçen perakendeciler,
Mobil bağlılığı ve bluetooth düşük enerjili işaretleyici
(BLE Beacon) dağıtımını genişleten perakendeciler.
2016 Mobilite Trendleri
Pek çok uygulama ve yetenekle birlikte akıllı telefon hemen herkes için hayatın önemli
bir parçası haline geldi. Mobil cihazların, artık sahip olduğu saygın statünün de bir gös-
tergesi olarak, dünya çapındaki sevkiyatının 2016 içinde 2 milyar birimi aşacağını tahmin
ediliyor. Böylesine yaygınlaşan akıllı telefonlarla, mobil erişim imkanlarının kullanılması
da doğal hale geliyor. Düzenli müşterilere yönelik olarak, kapıların açılması için akıllı
telefonlar halihazırda kullanılıyor. Örneğin, Hilton, Starwood ve Marriot gibi büyük otel
zincirleri müşterileri için, telefona basit bir dokunuşla odaya erişim imkanı sunuyor.
İşletmeler içinse mobil erişim, binalara giriş için aynı kolaylığı sağlamakla kalmıyor, çok
daha fazlasını sunuyor. Binalara ve sınırlandırılmış bölgelere fiziki erişim imkanının
yanı sıra, güvenli erişim kanalıyla, verilere ve şirket uygulamalarına ulaşım imkanı da bu
olasılıklar içinde yer alıyor.
Akıllı Telefonlar Yeni Fırsatlara Kapı Açıyor
2015’in 3. çeyreği, sosyal mühendislikle yeniden
biçimlendirilmiş eski tehditlerin, kök kullanıcı
takımlarının (rootkit) yerini alan yeni dosyasız kötü
amaçlı yazılımların, hatalı kodlanmış mobil uygu-
lamaların ve ekosistemin en zayıf halkası olan son
kullanıcılara yapılan saldırıların örneklerini sundu.
Intel Security tarafından yayınlanan yayınlanan
“McAfee Labs Tehditler Raporu: Kasım 2015”te,
her çeyrek yapılan klasik siber değerlendirmele-
rin yanı sıra, şu konulara da değindi: McAfee Labs
araştırmacıları, arka plan servis sağlayıcı kılavu-
zunu uygulamadaki başarısızlığın da dâhil olduğu,
zayıf mobil uygulama kodlaması uygulamalarının,
buluttaki kullanıcı verilerini nasıl saldırılara açık
bıraktığını açıklıyorlar. Geçtiğimiz senelerde düşüş
eğiliminde olan, ancak son birkaç ayda son altı yılın
zirvesini gören kötü amaçlı makro yazılımlar geri
döndü. Kötü amaçlı makro yazılımlarda, 2015’in 3.
çeyreğinde 10,000’den az yeni saldırı gözlemlenir-
ken, son çeyrekte 45,000’den fazla saldırı görülüyor.
Rapor son olaraksa, yeni platform özelliklerinin ve
zararlı yazılımlardaki gelişmelerin, klasik tehdit
bulma yöntemlerini kolaylıkla aşan yeni bir dosya-
sız kötü amaçlı yazılım sınıfını nasıl yarattığının
detaylarını veriyor. Bu dosyasız saldırıların, kök
kullanıcı kodu (rootkit) saldırılarının yerini aldığı
görülüyor.
Kötü Amaçlı Makro Yazılımlar Geri Döndü
JaroslavBartonHIDGlobal
9. Bubirilandır.
ebebek Rekabet Avantajını
SimpliVity ile Arttırdı
ebebek, annenin ve bebeğin, doğum
öncesinden başlayıp 4 yaşa kadar
uzanan süreçteki tüm ihtiyaçlarını;
kaliteli ürünler, güler yüzlü kadro,
yüksek hizmet standartları, hesaplı
fiyatlar, sınırsız bilgi ve alışveriş sonrası
desteğiyle günün 24 saati karşılayan
bir internet sitesi ve mağazalar
zinciridir. 2001 yılında e-ticaret sitesi ile
başladığı tecrübesini 2003 yılı başında
dünyada az rastlanan ‘click to brick’ iş
modelini uygulayarak fiziki mağazacılık
operasyonlarına başlayan ebebek;
ebebek.com sitesine ek olarak Türkiye
genelinde toplamda 62 mağaza ile
anne-babalara hizmet vermeye devam
ediyor.
Perakende sektöründe faaliyet gösterip,
ebebek gibi büyük bir işlem hacmine
sahip olan e-ticaret sitesi ve Türkiye’nin
her yanına yayılan mağazalar zincirine
sahipseniz büyük bir operasyona ev
sahipliği yapıyorsunuz demektir. Bu
büyük operasyonu destekleyecek BT
altyapısının da yeterli seviyede tutulması
iş süreçlerinin aksatılmaması için bir
elzem.
İşletmesi Kolay Bir Altyapı
Geçtiğimiz dönemde klasik altyapı
bileşenlerinden oluşan bir mimari ile
çalışan ebebek online alışveriş ve
mağazalarımızdaki büyümeye ayak
uydurmak için sahip oldukları BT
altyapısını değiştirme kararı aldı.
İlk bakışta yeni altyapımızdan
beklentimiz işletmesi kolay ve
performanslı bir altyapıydı diyen ebebek
Bilgi Teknolojileri Direktörü Alper TEKİN,
“İçinde olduğumuz perakende sektörü
oldukça rekabetçi ve şirketinizin iş
yapış hızı sizin başarınızı belirleyen en
önemli faktör durumunda. BT altyapısı
ve uygulamaları da bu esnekliğe
ayak uydurmak zorunda. Bu sebeple;
genişleyen, genişlerken karmaşayı
arttırmayan, sanallaştırmayı destekleyen
performanslı bir altyapı bu projenin
kapsamını oluşturuyordu. BT yönetim
ekibi olarak, iş birimleri ile birlikte,
firmamızın etkinliğini ve verimliliği
arttıracak öncelikli ihtiyaçları ve çalışma
kapsamını netleştirdik, bağımsız
kuruluşların yaptığı araştırmaları da
göz önünde bulundurarak gerekli
analizleri tamamladık. En doğru
çözümü belirleyebilmek için, yeni nesil
teknolojiler sunan alternatif ürünleri
araştırdık ve basitleştirme, sadeleştirme
hedeflerimize en uygun çözüm olarak
SimpliVity’yi tercih ettik” diyor.
Olumlu Performans Artışı
Karşılarında yeni bir teknoloji olduğu
için test kurulumu ile işe başladıklarını
belirten Alper TEKİN, SimpliVity’nin
çözümleriyle ebebek’in elde ettiği
faydaları şöyle açıklıyor: “İlk anda
performansımızdaki olumlu artış bizi
etkiledi. Bunun yanında, sistemle ilk kez
tanışan arkadaşlarımız, test için kurulan
sistemi sanki daha önce görmüş gibi
kendi başlarına yönetmeye başladılar.
Oldukça hızlı ve kolay kurulum ile canlı
sisteme yaklaşık bir haftalık kısa süre
içerisinde geçtik. Başlangıçtaki altyapı
bir yıldan daha kısa sürede üç katına
kadar büyüdü. Buna rağmen aynı ekip,
aynı şekilde ve yoğunlukta çalışmaya
devam ediyor. Ek insan gücüne ihtiyaç
duymadan artan ihtiyaçlarımızı hızlı
şekilde karşılamaya başladık. Geçtiğimiz
dönemde işlemci ve bellek ile ilgili
kaynak sıkıntısı yaşadığımız anlar oldu.
Elimizdeki x86 donanımların SimpliVity
ile beraber kullanılabilmesi bu problemi
büyümeden çözmemizi sağladı”.
Kaynakların Verimli Kullanımı
SimpliVity’nin çözüm oluşturma ve
gerçekleştirme sürecinde bize vaat
ettiği performans, kullanım kolaylığı
ve yazılımsal özellikleri eksiksiz yerine
getirdiğinin altını çizen Alper TEKİN,
“Hali hazırda altyapımız içerisinde 6
adet OmniCube CN3000 serisi sistem
kullanmaktayız. Internet Mağazamız
dahil tüm iş uygularımız bu mimari
üzerinde çalışıyor. Artık hızla büyüyen
iş ihtiyaçlarına beklendiği ve istendiği
gibi cevap verebiliyoruz. Elimizdeki
insan kaynakları dahil tüm kaynakları en
verimli şekilde kullanarak, şirketimizin
büyümesine katkıda bulunuyoruz” diyor.
“Bulut’a verisini yollamak istemeyen
veya yollaması mümkün olmayan
tüm işletmelere hiper bütünleşik
çözümleri
değerlendirmelerini tavsiye
ederim. Geleneksel altyapıların tüm
hantallığından kurtulmanın en pratik
ve çalışan
yönteminin hiper bütünleşik mimariler
olduğunu yaşayarak gördük.”
Alper TEKİN
ebebek Bilgi Teknolojileri Direktörü
10. haberler
Mobil cihaz pazarında bir dünya markası olan ve uzun
yıllardır farklı operatörlerin kendi markaları aracılığı
ile ürünlerini satışa sunan ZTE, kendi markası olan
ZTE Blade V6’yı son kullanıcılarla buluşturdu. Dünya
üzerinde Avrupa ve Latin Amerika bölgelerinde
lanse edilen Blade V6 849TL’den başlayan fiyatlarla
Türkiye’de satışa sunuldu. ZTE Türkiye Pazarlama
ve Halkla İlişkiler Müdürü Murat Sungur Özkan,
tüketici elektroniği açısından dikkat çekici bir ülke
olan Türkiye’nin kendileri için çok önemli olduğunu
belirtti. Özkan “Kendi markamızla ilk kez Türkiye’deki
tüketicilerin karşısına çıkmanın heyecanını yaşıyoruz.
Dünya üzerinde 20 milyondan fazla satışı gerçekleşen
Blade serisinin en yeni üyesi olan Blade V6, ZTE Tür-
kiye ve Teknoteks iş birliği ile Türkiye’ye getirdiğimiz
ve satışa sunduğumuz ilk modelimiz. Bu işbirliğinin
diğer ZTE modelleri içinde devam edeceğini ümit edi-
yorum. Önümüzdeki dönemde kullanıcılarla buluş-
turmayı planladığımız diğer seri ve modellerimiz ise
ZTE Blade V7, Axon ve Nubia ” dedi. Alanının en hafif
telefonlarından biri olma özelliğine sahip V6, 6.8 mm
inceliğinde ve 122 gram ağırlığında olup geniş açılı
ön kameraya sahip. 5.0.2 Android Lollipop işletim
sistemi olan telefon alüminyum kasasıyla ve üstün
ses kalitesiyle oldukça iddialı. 13 MP arka kamera ve 5
mpx ön kamerası 5 x Sony titreme azaltma (floating
lenses) özelliği ile dinamik optimize stabilizasyona
sahip; optimum açı yakalamak içinse ön kameranın
F2.0 diyafram açıklığı mevcut. V6 aynı zamanda 88
derecelik geniş açılı bir ön kameraya sahip. Ürünün
standart bas-çek, DSLR özelliği, resim düzeltme ve
pro olmak üzere birçok seçeneği bulunuyor.
ZTE Blade V6 Türkiye’de
Stanford Üniversitesi bünyesindeki bilim insanları
tarafından uzun yıllardır sürdürülen yapay uzuvlara
dokunma hissi kazandırma çalışmaları, Xerox PARC’ın
basılı elektronik (printed electronics) teknolojisi ve
yaklaşımının kullanılması ile başarıya ulaştı. Protez
uzuvlara, dokunma hissi kazandırmak üzere geliştirilen
elektronik deri teknolojisi, obje üzerine uygulanan te-
ması algılayarak kişiye dokunma hissi verecek. Stanford
Üniversitesi bünyesindeki bilim insanları tarafından
uzun yıllardır sürdürülen yapay uzuvlara dokunma hissi
kazandırma çalışmaları, Xerox PARC’ın basılı elektro-
nik (printed electronics) teknolojisi ve yaklaşımının
kullanılması ile başarıya ulaştı. Protez uzuvlara, dokun-
ma hissi kazandırmak üzere geliştirilen elektronik deri
teknolojisi, obje üzerine uygulanan teması algılayarak
kişiye dokunma hissi verecek. Elektronik deri, bilim
dünyası tarafından da büyük bir heyecanla karşılan-
dı ve çok sayıda övgü aldı. Elektronik deri geliştirmek
için çalışmalar yürüten bilim insanlarından Berkeley
Üniversitesi’nde görevli Ali Javey, Stanford Üniversitesi
araştırmacılarının buluşunu “İnsan derisine benzer ten
formunda materyaller geliştirmek adına olağanüstü bir
adım” olarak niteledi. Elektronik deriyi geliştiren araş-
tırma grubunun başında bulunan Prof. Dr. Zhenan Bao,
yaklaşık 10 yıldır protez uzuvların hissedebilmesini
sağlamak için araştırma yapıyor. On yıllık süreç sonun-
da, nihai hedefleri olan insan bedenine tam entegre
bir yapay deri geliştirmek için büyük bir adım atmayı
başaran Bao ve ekibinin bundan sonraki çalışması ise
sıcaklığı hissedebilen deri geliştirme olacağı belirtiliyor.
Dokunma Hissi Veren
Elektronik Deri
10
11. Advertorial
Adını ilk 1960’lı yıllarda duyuran
Sanallaştırma Teknolojisi bugün bir çok
sektör tarafından kapsamlı bir şekilde
kullanılıyor. Sanallaştırmaya, bünyelerinde
ağırlıklı olarak yer veren kuruluşlara
bakıldığında bunların, ekonomilerin temelini
teşkil eden önemli örnekler olması konunun
bir diğer çarpıcı yönünü oluşturuyor.
Pazar araştırma şirketi IDC’nin, Finans ve
Telekom Sektörleri özelinde gerçekleştirdiği
“Kurumsal Sanallaştırma Ortamı”başlıklı
çalışma, sanallaştırma ekseninde hangi ürün
ve hizmetlerin daha çok tercih edildiğinin
anlaşılması bakımından ipuçları veriyor.
% 80 ile Telekom Sektöründe Pazar Lideri
Telekom alanında kullanılan sanallaştırma
platformlarının dağılımlarına bakıldığında,
VMware, yüzde 80 ile x86 pazarının hakimi
olarak ismini tescilliyor.
Telekom operatörlerinin, sanallaştırma
çözümleri sunan firmaları seçerken dikkat
ettikleri kriterler göz önüne alındığında;
ürün kalitesi kadar bunların nasıl ulaştırıldığı,
Üçüncü parti ürünlerle uyumluluk ve
Kurumsal Lisans Anlaşması (Enterprise
License Agreement) bir sunucu sanallaştırma
platformu seçiminde üzerinde en fazla
düşünülen unsurlar olarak değerlendiriliyor.
Diğer yandan, sanallaştırma alanında
lider olması, uzun zamandan bu yana
birçok endüstrinin tercihi olması, Sunucu
Sanallaştırma Pazarı’na ilk giren kuruluş
olması, pazara yenilikler getirmesi, yüksek bir
ölçeklendirilebilirlik oranına sahip olması,
VMware’in üretim ortamlarında geniş ölçüde
kullanımına dair belirtilen temel gerekçeler
arasında yer alıyor.
Tercih Edilen Sanallaştırma Platformu
Birebir görüşülen telekom operatörleri, temel
sanallaştırma platformu olarak VMware
kullandıklarını belirtirken, markanın güvenilir
sunucu sanallaştırma çözümü olduğunun
altını çiziyor. Telekom profesyonelleri,
VMware platformlarının kullanımı esnasında,
iş sürekliliği ya da herhangi bir teknik sorun
yaşamadıklarını belirtiyor. VMware, yazılım
özellikleri göz önüne alındığında, ileri ve
yenilikçi sanallaştırma teknolojisine sahip
bir marka olarak kabul ediliyor. Sunucu
sanallaştırması, Telekom sektöründeki
kullanımına bakıldığında oldukça yüksek
bir kapasiteyle kritik iş yükü fonksiyonlarını
başarıyla yerine getiriyor.
Finans %96 Oranında Kullanıyor
Finans sektöründe kullanılan sanallaştırma
platformlarının dağılımlarına bakıldığında,
VMware, yüzde 96 ile pazarın hakimi olarak
adını zirveye yazdırıyor. Finans kuruluşları,
sanallaştırma şirketi seçiminde en fazla
dikkat ettikleri kriterler olarak; ürün kalitesi,
hizmete erişim, sağlanan teknik destek,
üçüncü parti ürünlerle birlikte işlerlik ve
hizmet seçeneklerini sıralıyor.
Finansın Başlıca Sanallaştırma Platformu:
VMware
Görüşülen finans şirketlerinin yetkilileri,
temel sanallaştırma platformu olarak
VMware kullandıklarını ve bu durumun uzun
zamandan beri değişmediğini ifade ediyor.
VMware’in, finans şirketleri için en önemli
sanallaştırma platformu kabul edilmesinin
nedenleri arasında; firmanın doğru kapasite
planlamasının yanı sıra, yönetim ve alan
avantajları sağlaması, herhangi bir felaket
olasılığına karşı şirketlere yedeklilik özelliğini
sunması, iş sürekliliği, yüksek performans,
verimlilik, kaynak tahsisi ve güvenli yönetim
sıralanıyor.
Finans şirketlerinin neredeyse tamamına
yakını, özel bulut yatırımlarını başlattıklarını
ya da bunun hazırlığını yaptıklarını ifade
ediyor. Sektör şirketlerinin, otomasyon,
sistemlerin koordinasyonu ve hizmet
yönetiminin standardizasyonu konularında
altyapılarını en geç 2015 yılı sonrasında
teknolojik gerekliliklere uygun hale getirmek
yönündeki açıklamaları dikkat çekiyor.
Sanallaştırma, gelinen noktada“Kurumsal
Veri Merkezi”perspektifinde varsayılan en
yeni teknoloji alanı oldu. Bu, daha fazla“fiziki
sunucu”yerine“sanallaştırma”teknolojisinin
kapsamlı bir şekilde adaptasyonu anlamını
taşıyor.“Sunucu Sanallaştırma”pazarının
gelecek yıllarda da büyüme trendini
sürdürmesi ve VMware ile rakiplerine yeni
fırsatlar sunması öngörülüyor.
VMware
%96
Rakip
%4
Finans Sektöründe
Sanallaştırma
Platformlarının
Dağılımı
VMware
%80
Rakip A
Rakip B
Rakip C Rakip D
%12
%4
%3 %1
Telekom Sektöründe Sanallaştırma
Platformlarının Dağılımı
Ürün kalitesi
hizmet sunumu,
teknik destek
Üçüncü parti
ürünlerle
uyumluluk ve
son kullanıcı
fiyatı
Hizmet
seçenekleri
Şirket
politikası
Kurumsal
lisans
anlaşması
Telekom operatörlerinin sanallaştırma
çözümleri sunan firmaları seçerken dikkat
ettikleri kriterler
Finans kuruluşlarının sanallaştırma
çözümleri sunan firmaları seçerken
dikkat ettikleri kriterler
Ürün kalitesi,
hizmet sunumu
Teknik destek dahil
tedarikçi desteği
Hizmet seçenekleriÜçüncü parti
ürünlerle
uyumluluk
Türkiye’nin öncü kuruluşları
sanallaştırma platformu olarak
VMware’i tercih ediyor
12. C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
haberler
İş zekası sektörünün yenilikçi ve lider firması Qlik’in
Türkiye resmi distribütörü QlikView Türkiye, pazar-
daki son teknolojik gelişmeleri ve Qlik’in stratejilerini
paylaşmak amacıyla 8-9 Aralık tarihleri arasında Wy-
nham Hotel Levent’de QlikView Türkiye OEM Partner
ve Qlik Sense Road Show etkinliklerini gerçekleştirdi.
Etkinlikler kapsamında, ana firma Qlik ve QlikView
Türkiye ekibi katılımcılara Qlik’in OEM bakış açısı,
hizmet politikası hakkında bilgi verirken ,gerçekleş-
tirilen canlı ürün demoları ve başarı hikayeleri ile
Qlik ürünleri ile çok hızlı değişen piyasa koşullarına
rağmen yakalanan başarılı sonuçlar katılımcılara
aktarıldı. Wynham Levent Hotel’de iki gün üst üste
gerçekleştirilen etkinliklerin ilki olan QlikView Türki-
ye OEM Partner etkinliğine katılan OEM İş Ortakları
adaylarına ;Qlik OEM yapısı ve çözümlerine katma
değer sağlamak, yeni gelir kalemlerinin nasıl oluştu-
rulacağı ve rekabette nasıl üstünlük sağlanabileceği
konusunda QlikView Türkiye ve Qlik ekibinin ortak
hazırladıkları sunumlar ve canlı demolar katılımcılar
tarafından büyük ilgi gördü. İkinci gün dünya genelin-
de gerçekleştirilen Qlik Sense Road Show etkinlikler
serisinin son ayağı olarak istanbul’da gerçekleştirilen
etkinlik ile sona erdi. Qlik Sense Road Show kapsa-
mında geçen yıl lansmanı gerçekleştirilen mobil için
özel tasarlanmış, mobil cihazlardan sadece izleme
değil aynı zamanda rahatlıkla tasarım da yapabilen ve
doğal etkileşime en yakın şekilde dokunmatik olarak
kullanılabilen bir ürün olan Qlik Sense’e gelen son
yenilikler ve Sense’in yetenekleri biraraya geldiğinde
şirketlerin iş zekasına bakış açılarına nasıl yeniden
şekillendiğini anlatan canlı demo ve sunumlar ile
tanıtıldı. Etkinlikler katılımcıların aktif katılımı ile
gerçekleştirilen interaktif bölüm ile sona erdi.
İş Zekasına Bakışı Yeniden
Şekillendiriyoruz
3DEXPERIENCE şirketi Dassault Systèmesi tüketici mal-
ları ve perakende sektörü için hazırladığı yeni endüstri
çözümü “My Retail Theatre”ı pazara sundu. 3DEXPE-
RIENCE platformunu temel alan “My Retail Theatre”, tü-
ketim malları sektöründe çalışan şirketlere; interaktif ve
yüksek kaliteli 3D görselleştirme yetenekleri kazandıra-
cak. Perakendeciler bir yandan tüketici için seçenekleri artırırken diğer yandan büyük stok ihtiyacını azaltabile-
cek ve fiziksel mağazalarının büyüklüğünden bağımsız olarak geniş ürün yelpazesini eksiksiz bir şekilde ser-
gileyebilecekler. Hızlı gelişen moda sektöründe tüketiciler, yeni ürünler ve yeni alışveriş deneyimleri bekliyor.
Perakendeciler de marka sadakatini sağlamlaştırmak için tüketicilerle kişisel ilişkiler geliştirmek ve bu ilişkileri
beslemek zorunda. Dünya çapında e-ticaret satışları giderek artarken, fiziksel perakende mağazaları tüketiciler-
le bağlantı kurmada hala önemli bir rol oynamakta. Bu da perakendecileri envanter yönetimi yapma, trend olan
ürünler sunma ve kaliteli mağaza vitrinleri oluşturma konusunda rekabet avantajına sahip olma noktasında
zorluklarla boğuşturuyor. Dassault Systèmes’in “My Retail Theatre” endüstri çözüm deneyimi, ürün geliştirme
verilerini tüketiciye dönük kullanım için hem perakendeciler hem de tüketiciler için faydalı bir görsel deneyime
dönüştürüyor. Sağladığı dijital süreklilik, tüm satış noktaları arasında tutarlı ve sorunsuz haberleşme için pera-
kendecilerin ürün tasarımı aşamasında oluşturulan 3D master modelinin aynısı ile satış ve pazarlama varlıkları
oluşturmalarını sağlıyor.
Perakende Sektörü
İçin Yeni Üç Boyutlu
Çözüm
12
13.
14. 14
Microsoft’un Windows 10 tabanlı ve Microsoft
markalı ilk telefonları Microsoft Lumia 950, Lumia
950 XL ve Lumia 550 Şubat ayında Türkiye’de satışa
çıkıyor. Merakla beklenen Microsoft Lumia 950
ve Lumia 950 XL, 2250 TL’den başlayan fiyatlarla
kullanıcıların beğenisine sunulacak. Tüketici elekt-
roniği mağazaları ve online mağazalarda satışta
olacak cihazlar, akıllı telefon pazarında ezber boza-
cak. Microsoft Türkiye Mobil Cihazlardan Sorumlu
Genel Müdürü Sertaç Şener cihazlarla ilgili yaptığı
açıklamada şöyle konuştu: “Microsoft misyonunu
‘Bireylerin ve kurumların daha fazlasını başarması
için onlara güç katmak’ olarak tanımlıyor. Buna
bağlı olarak biz de iş süreçlerinde üretkenliği ye-
niden tanımlıyor; akıllı bulut platformları tasarlı-
yor ve kullanıcılarımıza daha kişisel bir bilgisayar
deneyimi sunuyoruz.” Sertaç Şener, “Bildiğiniz
üzere, Windows 10, Continuum özelliği ile tüm
cihazlarınızı birbirine bağlıyor. Microsoft’un amiral
gemisi Lumia telefonların Windows 10 ile entegre
oluşu sayesinde iş ve kişisel iletişimimize getirdiği
konforun çok daha iyi farkına varacağız. Dünyanın
en üretken telefonu Microsoft Lumia 950 ve 950XL
ile artık PC’de yaptığınız tüm işleri telefonunuzda
yapabilirsiniz. Akıllı telefon dünyasını ve mobili-
teyi yepyeni bir seviyeye taşıyacak olan Microsoft
Lumia telefonlar, tüm iletişim ihtiyacınızı tek bir
cihazla kontrol etme imkanı sunmakla kalmayacak;
Windows 10 tabanlı akıllı Lumia’lar, sizin en yakın
çalışma arkadaşınız, cebinizdeki ofis olacak” dedi.
Windows 10 Tabanlı
Microsoft Akıllı telefonlar
Türkiye’de Satışa Çıkıyor
ESET ve Türk Ekonomi Bankası, sosyal sorumluluk
çalışmaları kapsamında 2015 yılı başından bu yana
ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nı İz-
mir, Antalya, Gaziantep, Samsun, Konya, Bursa, Denizli,
Kayseri, Eskişehir ve Adana’da gerçekleştirdi. İş dün-
yasının çeşitli temsilcileri ile kurumların finans ve IT
yöneticilerinin katıldığı toplantılarda bir anket çalış-
ması da düzenlendi. Toplam 325 kişi ile gerçekleştirilen
çalışma, kullanıcıların dijital güvenliğe ilişkin yakla-
şımlarını ortaya koydu. Ankete katılan şirket temsilcile-
rinden alınan verilere göre her üç şirketten birine yani
yaklaşık %30’una son 12 ay içerisinde kötü amaçlı yazı-
lım bulaşmış. Öte yandan şirketlerin yarısı bir güvenlik
politikası belirlerken, %15’inin dijital felaketlere karşı
önlem almadığı ortaya çıktı. Ortaya çıkan bir başka
veri ise kurumların fiyat odaklılığı ile ilgili oldu. Kurum
temsilcilerinin %13’ü, güvenlik yazılımı seçerken fiyat
odaklı davrandıklarını bildirdi. Anketin ortaya çıkar-
dığı bir başka veri ise, siber güvenlik bilincinin - bazı
yönleriyle eksik kalsa da - geniş ölçüde oluştuğu bilgisi
oldu. Buna göre şirketlerin %66’sı bilişim güvenliğine
bütçe ayırıyor. Anketin oluşturulmasına imkan tanıyan
ESET - TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları‘nda
internetin sağladığı kolaylıkların yanı sıra riskler ve bu
risklerden korunma çözümleri aktarıldı. ESET Türkiye
Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, Türk Ekono-
mi Bankası‘ndan İnternet ve Mobil Bankacılık Müdürü
Nazım Erdoğan ile aynı bölümden yönetici uzmanlar
Şahin Gör ve Gülşah Çavuşovalı, dijital ve mobil banka-
cılıktaki gelişmeleri 10 ildeki katılımcılarla paylaştılar.
Şirketlerin Büyük
Çoğunluğu Siber Güvenliğe
Bütçe Ayırıyor
haberler
15. BT Yöneticileri
Bu Adreste Buluşuyor
BTGunlugu.com
CIO ÖDÜL PROGRAMI
IDC Danışma Kurulu ve ödül jürisinde yer alan CIO’ların başvuruları değerlendireceği,
6 farklı kategorideki ödüller 7. IDC Türkiye CIO Zirvesi’nde sahiplerini bulacaklar
Ödül Kategorileri :
Yeni Teknolojiler Aracılığıyla İnovasyon
BT Yönetişim
Degişim Yönetimi
BT ile Kurumsal Hedeflere Katkı Sağlama
BT Maliyet Düşürme
Yılın CIO’su
Son Başvuru Tarihi : 4 Mart 2016
16. EMC, kuruluşların ayrı noktaları olduğu kadar, genel
bulutu da kolayca ölçeklendirmelerini sağlayan yeni
ürünler, özellikler ve kapasiteleri kapsayan EMC
Isilon Scale Out NAS Veri Gölü’nün yeni sürümünü
kullanıma sunduğunu duyurdu. Yeni ürünler, - Isi-
lonSD Edge, yeni nesil Isilon OneFS ve Isilon Clou-
dPools - yapılandırılmamış verilerin yalnızca ana veri
merkezinde değil, uzak ofisler gibi veri merkezinin
farklı konumlarında da kullanılabilir olmasına ve
bulut arşivlemesine olanak tanıyarak EMC Data Lake
(Veri Gölü) çözümünü geliştirdi. Daha verimli bir Veri
Gölü sunmak üzere tasarlanan yeni Isilon çözümleri,
birden fazla iş akışını birleştirerek kullanıcıların veri-
lere tüm konumlardan erişmelerine ve verileri analiz
etmelerine olanak tanıyor. Üç önemli trend kurumları
dönüştürüyor: İlki, iş gücünün dağınık bir hal alma-
sıyla, şirketlerin de daha küresel bir duruma gelmesi.
İkincisi, yapılandırılmamış veri hacmi hızla büyüyor
ve her iki yılda bir iki kat artıyor. Böylece, verilerin
etkili bir şekilde yönetilmesi ve aynı zamanda veri-
lerden değer elde edilmesi gereksinimini artırıyor.
Son olarak hibrit bulut, veri merkezlerini en verimli
ve etkili şekilde çalıştırmak isteyen müşteriler için
rakipsiz bir seçenek haline geldi. EMC Veri Gölü 2.0
stratejisi ve yapılan yeni duyurular, bu zorlukların
yönetilmesi açısından büyük önem taşıyor. Erken Veri
Gölü dağıtımları, yalnızca ana veri merkezindeki –
ya da yakınındaki – veri kaynaklarının çekilmesiyle
sınırlıydı. Şu an için Veri Gölü 2.0’ın genişlemesi ve
yapılandırılmamış verileri ana veri merkezinde, farklı
depolama konumlarında ve bulutta, basit ve tutar-
lı bir şekilde yönetmesine önemli derecede ihtiyaç
duyuluyor.
EMC Veri Gölü 2.0
Türkiye’de Tanıtıldı
Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri şirketi
PwC Türkiye, dijital uygulamaların iş dünyasına
tamamen entegre olduğu ve işletmelerin siber teh-
ditlere karşı her zamankinden daha hassas olduğu
bir dönemde, siber güvenlik kavramını müşteri-
lerine eğlenceli ve sürükleyici bir oyun üzerinden
anlatıyor. PwC tarafından geliştirilen “Game of Th-
reats™” oyun atölyesinde, şirketlerin üst yönetim-
leri gerçek zamanlı bir siber tehditle başa çıkmaya
çalışırken, konunun önemini en eğlenceli şekilde
öğrenme fırsatı buluyor. Türkiye’deki bilgi güvenliği
ve siber güvenlik yöneticilerinin en büyük şika-
yetleri arasında “üst yönetim tarafından yeterince
anlaşılamamak” ve “yeterli bütçeye sahip olmamak”
maddeleri yer alıyor. Genellikle sıkıcı ve statik masa
başı çalışmaları ile üst yönetimlere anlatılmaya
çalışılan siber güvenlik konusu bu sebeple şirket ya-
tırım kararlarında ikinci planda kalabiliyor ve çoğu
şirket için dijital dönüşüm yolculuğunun önündeki
en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor.Si-
ber riskleri yönetemeyen şirketlerin rekabette geri
kalma riski olduğunu vurgulayan PwC Türkiye Bilgi
Güvenliği ve Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri A.
Burak Sadıç ise şu yorumda bulundu: “Dijital dün-
yada kurumları, hali hazırda bir siber saldırıya uğ-
radığını fark edenler ve fark etmeyenler diye ikiye
ayırabiliriz. Dijital dünyadaki geleceklerine güvenle
bakmak isteyen tüm kurumlar artık siber güven-
lik başlığını bir bilgi teknolojisi alt başlığı olarak
değerlendirmeyi bırakıp konuya stratejik olarak
yaklaşmalı. Oyunlaştırma prensipleri ile PwC’nin
küresel tecrübesinin güzel bir birleşimi olan Game
of Threats™ hizmetimizin kurum üst yönetimlerini
olası siber krizlere hazırlamak için önemli katkıları
olacağını düşünüyorum.”
PwC Türkiye, CEO’lara Siber Riskleri
Oyunla Anlatıyor
16
haberlerEnderBozanoğluEMCIsilonBölgeYöneticisi
17.
18. Dünyanın önde gelen IT şirketlerinden biri olan Citrix her yıl, en son teknoloji
trendlerini takip edip geleceğin teknolojik manzarasına dair öngörülerini açıklıyor.
Citrix, kendi perspektifini ve elindeki verileri katmanın yanı sıra sektör kaynaklarından
alınan anket ve verileri de bağlantılandırarak; bu trendlerin itici gücü olan değişiklikleri
anlamlandırmaya çalışıyor.
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
Teknolojinin Geleceğiyle İlgili Tahminler
özel haber
2
016’ya dair manzara;
yenilikçilik, tasarım odaklı
düşünme ve çevik yazı-
lım geliştirme gibi birçok
konuya odaklanıyor. İşte
günümüzden başlayarak 2020’ye
kadar olan 5 yıllık döneme dair bazı
öngörüler, fikir yürütmeler.
Bilgi Zehirlenmesi
Günümüzde insanlardan muazzam
miktarlarda veriyi süzmesi, anlama-
sı ve eylemlerinde kullanması bek-
leniyor. Bunun sonucunda insanlar
boğuluyor; adeta “bilgi zehirlen-
mesine” uğruyorlar. İnsanların bilgi
işlemesine ve iletmesine yardımcı
olan mevcut araçlar, iş günlerin-
de büyük verimsizlikler yaratıyor.
McKinsey’e göre çalışma saatlerinin
yüzde 30’u e-posta mesajlarıyla ge-
çiyor ve bu sürenin yarısı ziyan olu-
yor. Bir başka araştırma da e-posta
mesajlarının yalnızca yarısının ger-
çekten önemli olduğunu gösteriyor.
İnsanların iş yaşamlarındaki bilgiyi
yönetmek için daha iyi araçlara ih-
tiyacı var. Performansı geliştirmek
için atılacak ilk adım, bilişsel bant
genişliğinde yer açmak. Daha az sa-
yıda karar ve sadelik; daha üretken
olan sistemlerin itici gücü olacak,
dolayısıyla burada denenecek
birkaç şey önerebiliriz: İşe verilen
dikkatin dağılmasını azaltmak için
elektronik bildirimleri kapatmak.
Pahalı olan bağlam geçişi gereğini
azaltmak için dikkati dağıtan şey-
lerden kaçınılan ortamlar yarat-
mak. Toplantıları yarıya düşürmek.
Okunan e-posta mesajlarını yarıya
düşürmek. Konu satırına bağlam
ekleyerek insanların e-postayı filt-
relemelerine yardımcı olmak. “FYI:”
veya “REQ:” gibi örnekler insanların
ön filtreleme yapmasına yardımcı
olabilir.
18
19. Nesnelerin Sağlık Hizmeti
Sağlık hizmetinin Nesnelerin İnter-
netini (Internet of Things) gerçekten
kucaklamaya başladığını görüyoruz.
Nesneler, tıp uzmanlarının yapaca-
ğı ziyaretleri dönüştürecek. Kronik
hastalık izlemeye ve bizlere ilaçla-
rımızı almayı ve tedavilere gitmeyi
hatırlatmaya yardımcı olacak. Sağlık
parametrelerinin kabul edilebilir,
uzun vade için yeğlenen sınırlar
içinde kalması için sağlıklı seçim-
ler yapmamıza yardımcı olacak. Bu
süreçte; Giyilebilen gereçler yaygın
kabul gören şekil faktörü olacak. Tıp
mesleği Nesnelerin Sağlık Hizme-
ti’ne gönülsüz bir şekilde katılacak.
Şeylerin Sağlık Hizmeti gereçlerini
kullanmanız için şiddetle özendiri-
leceksiniz. Şeylerin Sağlık Hizme-
ti’nden toplanan veriler, iyi niyetli-
lerin de kötü niyetlilerin de peşinde
koştuğu bir define olacak. Güvenlik
ve gizlilikte sağlayıcıların yapacağı
hatalar affedilmeyecek. Hastaba-
kıcıların yapacağı ziyaretler daha
anlamlı olacak. Zindeliğe daha kolay
ulaşılabilecek.
Güvenlik ve Mobilite
Mobilite artık sadece bir tercih
değil. İşin aslıdır, artık çalışma ve
de eğlenmenin olağanlaşmış ha-
lidir. Güvenlik de artık sadece bir
tercih değildir; şarttır. Gizlilik ve
emniyet ile bir araya geldiğinde,
güvenlik, günlük yaşamlarımızın ve
alışkanlıklarımızın içine daha çok
sızıp yayılacak. 2020’ye doğru evrim
geçirirken aynı anda daha mobil ve
güvenli olmanın her ikisi de kritik
hale geliyor. Mobilite ve güvenliğin
2020’deki kesişimiyle ilgili öngörü-
lerimiz arasında şunlar bulunuyor:
Dijital yaşamınız varsayılan kişiliği-
niz haline geliyor; kişiselleştirilmiş
güvenlik ve gizlilik hedeflerini dina-
mik olarak yönetiyor. Giyilebilir ge-
reçler, ana mobil cihaz olarak kimlik
doğrulama ve yetkilendirme için
akıllı telefonların yerini alıyor. Araç-
lara, evlere ve sağlık hizmeti gereç-
lerine bağlı olma hedef odaklı olmak
için fiziksel güvenlik arabirimlerinin
kullanılmasını gerektiriyor. DNA ile
pekiştirilmiş kimlik doğrulama ve
yetkilendirme, sizi benzersiz şekilde
siz olarak tanımlıyor ve kimliğinizi
gizlemeyi güçleştiriyor. “Güvenlik
olmasa da olur; bu ürünü bir an önce
pazara yetiştirmemiz lazım” üreti-
cilerin geçmişte kalmış bir sloganı
haline geliyor.
Eğitim
Dünyanın her yerinde özellikle
gelişmekte olan ülkelerde, bireylerin
geleneksel emek tabanlı işlerden
çıkıp “bilgi işçilerine” dönüşürken
hızla büyüyen bir orta sınıf görüyo-
ruz. Bulunduğumuz yerden çalışma-
nın yaşamının geleceğine, değişen
çalışma ortamına ve Y kuşağının
etkisine baktıkça önümüzdeki
onyılda eğitim alanının yeniden
canlandığını göreceğiz. Özellikle Y
kuşağı eğitimin anlamlı bir yaşam ve
iş-yaşam dengesi için öncelikli ihti-
yaçlarına uyum sağlamasını istiyor.
Bu, maaşı iyi olan bir iş bulabilmek
ve ömür boyu öğrenim kredisi borcu
ödemek zorunda kalmamak demek.
Eğitimin geleceği yalnızca teknolojik
bolluktan yararlanabilmeyi öğret-
mede değil. Geleceğin bilgi işçisinin
değişen ihtiyaçlarına eğitim pazarı-
nın nasıl uyum sağlayacağı, çalışma-
nın geleceği ve ekonomi ile de ilgili.
Nesnelerin İnterneti
Abartılı beklentilerin tepe nokta-
sında, parlak bir teknoloji faydayı
gölgeler. Nesnelerin İnterneti de bu
açıdan bir istisna değil. Nesnelerin
İnterneti’nin katma değeri kolayca
dile getirilebiliyor: verimlilik artış-
ları (maliyet tasarrufu + zamandan
tasarruf + risk yönetimi), üretkenlik
artışları ve daha zengin insani de-
neyimler. Geçiş, teknolojinin kendi-
sinden bahsetmeyi bırakıp bizim
için ne yaptığından bahsetmeye
başladığımızda gerçekleşiyor.
Herşeyi Tümleştirme
Nesnelerin İnterneti nesnelerin
kendisinden çok bunların birbirle-
riyle nasıl çalışacağı hakkında. Ağa
bağlanmamış pek çok şeyimiz var.
Bir süredir web sayfalarını prog-
ramlamayla iç içe örülebilir web
hizmetleri olarak genişletiyoruz.
İnsanlar sundukları hizmetlerin
başka hizmetlere kolayca bağlana-
bildiğinde daha değerli hale gelme-
ye başladığını anladılar. Bu bir ağ
çarpanı etkisi. Birbirine bağlanmış
şeylerin API’si ile; bu iç içe örüle-
bilirliği fiziksel dünyaya yayıyoruz.
Bu teknolojiler insanların, yer-
lerin ve nesnelerin otomasyonu-
nun maliyetini daha da düşürerek
işletim verimini ve kullanım keyfini
artırıyor.
19
20. 20
haberler
Güvenli kimlik çözümlerinde dünya çapında bir lider
olan HID Global, ileriyi gören iş ortakları ve son kul-
lanıcı organizasyonları ile şirketin son çözümlerinin
pilot projelerinin gerçekleştirildiği ve dağıtımının ya-
pıldığı çeşitli pazarlardaki önemli müşterilerden alı-
nan görüşlere dayanarak, 2016’da izlenecek güvenlik
trendlerini belirledi. HID Global’in geniş sektör pers-
pektifi, şirketi, kimlik ve erişim yönetimi, vatandaş
kimliği ve Nesnelerin Interneti (Internet of Things –
IoT) üzerinde bu yıl önemli etkisinin olacağına inan-
dığı beş önemli gelişmeyi belirlemeye yönlendirdi.
HID Global’in 2016 trendleri, daha mobil ve bağlantılı
bir deneyimi, kişisel gizliliği koruma konusunda süren
gelişmeleri ve çözümü dağıtmak için en iyi uygula-
maların daha yaygın benimsenmesini işaret ediyor.
Trendler şunları içeriyor: Mobilize” güvenlik, daha
yaygın ve kişisel olacak, Güvenlik, kullanıcı deneyi-
mine çok daha fazla odaklı olacak. Güvenli, bağlantılı
kimlikler, çalışma, alışveriş ve oynama biçimlerimizde
güvenliği ve yenilikçiliği destekleyecekler. Gittikçe bü-
yüyen bağlantılı ve mobil öncelikli bir dünyada kişisel
gizlilik daha fazla ilgi çekecek. Güvenlik politikaları
ve en iyi uygulamalar, teknolojideki gelişmeler kadar
önemli olacak.
HID'den 2016 Tahminleri
PayPal, Türkiye’deki girişimcileri ve işletmeleri e-ihracata teşvik etmek amacıy-
la global olarak 29 pazarda yapılan Sınır Ötesi Alışverişte Tüketici Alışkanlıkları
araştırmasını e-ihracatçılara yönelik bir yol haritası olarak düzenledi. İstanbul’da
gerçekleşen basın toplantısında tanıtılan, e-ihracatı global ölçekte mercek altına
alan ‘Sınır Ötesi Alışverişte Tüketici Alışkanlıkları’ araştırması hem e-ihracata yeni
başlayacak girişimcilerin hem halihazırda e-ihracat yapanların sınır ötesi online
ticarette rekabet gücünü artıracak pek çok bilgi ve ipucu içeriyor. Rapor hem e-ihra-
cata yeni başlayacak girişimcilerin hem halihazırda e-ihracat yapanların sınır ötesi
online ticarette rekabet gücünü artıracak pek çok ipucu barındırıyor. Raporun ülke
bazında detaylı sonuçlarını www.benkazaniyorumturkiyekazaniyor.com sitesinde
bulabilirsiniz.
PayPal, ‘E-İhracatın Yol Haritasını’ Açıkladı
Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden IHS
Infonetics’in ortaya koyduğu araştırma sonuçla-
rına göre Huawei, 2015’i IMS (IP-Multimedya Alt
Sistemleri) kategorisinde dünyanın 1 numaralı
ekipman sağlayıcısı olarak tamamladı. 2015 IMS
Ekipman Sağlayıcı Değerlendirmesi sonuçlarına
göre Huawei, hem pazardaki faaliyetleri hem de
hızlı ve verimli iş yapabilme kapasitesiyle, IMS
pazarında liderliği elde etti. Huawei, 2015 sonu
itibarıyla 80’den fazla ülkede 230’dan fazla IMS
anlaşmasına imza atarken, 68 adet de global VoLTE
(LTE Ses Servisleri) anlaşması gerçekleştirdi. Hu-
awei IMS sistemleri Türkiye’de hizmet veren tele-
komünikasyon operatörleri, Türk Telekom Grubu,
Vodafone ve Turkcell tarafından da yaygın olarak
kullanılıyor. Huawei’nin ödüllü IMS sistemi, ilk
olarak LTE ses iletişimi kapsamında Türk Telekom
Grubu tarafından kullanıldı. Vodafone Türkiye de
Huawei IMS sistemini, LTE ses iletişimi çerçeve-
sinde kullanıma alırken, aynı zamanda gelecekte
hayata geçecek projeleri için de hizmet kapsamına
dâhil etti. Turkcell de yapmış olduğu anlaşmaya
istinaden, Huawei IMS uygulama sunucularının,
Turkcell LTE servisleri kapsamında, ses iletimi için
kullanılacağını açıkladı.
Huawei IMS’te de Pazar Lideri
21. Araştırmaya katılanların yüzde
47’sinin, akıllı telefon, giyilebilir
cihazlar, akıllı ev cihaz ve uygula-
maları ile benzeri IoT cihaz ya da
servislerini satın almada en önemli
bariyerini güvenlik endişesi ve ki-
şisel bilgilerin gizliliği oluşturuyor.
Bu yıl içinde IoT cihazı almayı plan-
layanların yüzde 69’u ise bu ürün-
lerin hacklenebileceğini, bunun da
veri çalınması ve ürünlerde bozul-
ma ile sonuçlanabileceğini bildiğini
söylüyor.
Yüzde 24’ü IoT Cihazlarını Sa-
tın Almayı Erteliyor
IoT cihazı sahipleri ya da önümüz-
deki yıl bir ürün almayı planlayan-
ların yüzde 37’si bu cihazları ya da
servisleri kullanırken daha temkinli
olmayı tercih ederken yüzde 24’ü
IoT ürünlerini satın almayı erte-
lediğini belirtiyor. Yüzde 18’i ise
mevcut IoT ürün ya da servislerinin
güvenli olduğundan emin olana ka-
dar kullanmayı bıraktığını söylüyor.
Akıllı Telefon ve Tabletlere
Olan Talep Düşüşte
Araştırma, aynı zamanda geleneksel
teknoloji cihazlarına talebin de ağır
bir ilerleme içinde olduğunu ortaya
koyuyor. Örneğin; akıllı telefon al-
mayı düşünenlerin oranı geçtiğimiz
yıla oranla 6 puan gerileyerek yüzde
48 seviyesinde kalıyor. Yeni bir TV
ya da tablet almayı planlayanların
oranı ise geçen yıla göre 8 puan
düşerek yüzde 30 olarak karşımıza
çıkıyor.
Giyilebilir Cihazlar İçin de
Pazarda Hareketsizlik
Söz Konusu
Araştırma, IoT cihazları pazarındaki
hareketsizliği de ortaya koyuyor.
Önümüzdeki yıl akıllı saat almayı
planlayanların oranı geçtiğimiz yıla
oranla sadece 1 puan artış göste-
rerek yüzde 13 seviyesinde kalıyor.
Giyilebilir fitness araçları ve sağ-
lık cihazları, akıllı termostatlar ve
bağlantılı ev güvenlik kameralarını
kapsayan çeşitlilikteki cihazlardan
birini almayı planlayanların oranı
ise geçtiğimiz yılla aynı seviyede,
yüzde 9 olarak karşımıza çıkıyor.
Dolayısıyla önümüzdeki yıl akıllı
saat satışlarının üreticileri ve pera-
kendecileri zorlayacağı öngörülü-
yor; çünkü araştırmaya göre, ürün-
ler tüketicilerin pil ömrü, kullanım
kolaylığı ve tasarım beklentilerini
karşılamakta yeterli performans
gösteremiyor. Bütün vaatlere ve
pazarın sunduğu müthiş fırsatlara
rağmen güvenlik ve kullanım ko-
laylığı endişelerinin IoT pazarının
yakın ve uzun dönemdeki potansi-
yelini engelliyor. Bu pazarı hareket-
lendirmek için tüketici teknolojileri
şirketlerinin ekosistem, veri payla-
şımı ve birden fazla şirketle entegre
servis yaratma gibi konuları dikkat
ve ciddiyetle göz önünde bulundur-
maları gerekiyor.
Mustafa Hanlı
info@btgunlugu.com
özel haber
Akıllı Cihazlara Güvenlik Engeli
CES 2016 kapsamında 28 ülkede, 28 bin tüketicinin katılımıyla hayata
gerçekleştirilen araştırma, yükselen güvenlik endişelerinin akıllı telefon,
tablet ve PC’lere olan talepte azalma olduğunu ve akıllı saat, giyilebilir
fitness ve akıllı ev termostatları vb. cihazları kapsayan IoT (Nesnelerin
İnterneti) pazarındaki durgunluğun tüketici elektroniği endüstrisinin de
önünde bir engel teşkil ettiğini ortaya koyuyor.
22. G
ünümüzde, insan
kaynakları bir firmanın
en önemli varlığı olma
yolunda. Özellikle de,
bilişim alanı bu konu-
da diğerlerine göre bir adım öne
çıkıyor.
2015’de Yazılımcı Talepleri
Liderdi
Ülkemizde çok uluslu donanım
ve yazılım firmalarının ağırlıklı
olduğu sektör yapılanması olması
nedeniyle, buna uygun bir talep
olduğunu ancak son yıllarda yerel
yazılım firmalarının öne çıktığını
görüyoruz. 2015 yılına baktığımızda
her zamanki gibi en çok yazılımcı
arayışımız olmuş, yazılımcılardan
da en çok .net yazılım mühendisi
aramışız. Arkasından java yazılım
mühendisleri geliyor. Türkiye’deki
çok uluslu firmaların satış orga-
nizasyonları da sürekli gelişiyor, do-
layısı ile satış pozisyonu talepleri,
her daim bilişim sektörünün sıcak
arayışları içerisinde.
Yazılım kategorisinden ayrı koy-
mayı tercih ettiğimiz mobil yazı-
lım geliştirici arayışları ise üçüncü
sırada yer alıyor. Büyüyen, teknoloji
tarafında yeni yapılanmaya giden,
teknolojinin yetkin yönetim ile yö-
netilmesinin önemini gören şirket-
lerin CTO / IT Manager ve hatta son
yıllarda oluşmaya başlayan CDO
(Chief Digital Officer) taleplerini de
önemli bir gelişme olarak karşımıza
çıkmış durumda. “Analist” ve “Proje
Yöneticisi” pozisyonlarının önceki
yılların trendinde ilerlediğini de
belirtimemizde fayda var.
Yazılımcı yanında, uygulamacı ta-
leplerinin arttığını da söylemeliyiz.
Özellikle SAP modül danışmanlığı
konusunda ülkemizde önemli bir
birikim var. Öyle ki, Mercedes gibi
bir firma, kendisi dışındaki ikinci
IT merkezini bu nedenle ülkemizde
açtı, SAP Abap danışmanı arayışı
sıcak konulardan biriydi.
Bu arada şirketlerin e-fatura,
e-defter uygulamalarına geçiş zo-
Bilişim sektörü, çağımızın son derece popüler, hızlı değişen ve gelişen bir alanı olduğu
için, insan kaynakları talepleri de yıldan yıla ufak da olsa değişiklikler gösteriyor.
Ülkemiz açısından bakıldığında ise bu son yıllarda iyice belirgin hale geldi.
Mustafa HANLI
info@btgunlugu.com
Bilişim Sektöründe İnsan Kaynağı Trendleri
özel haber
22
23. runluluğu, bu alanda hizmet veren
şirketlerin artmasına ve organi-
zasyonlarının agresif bir büyüme
gerçekleştirmesine yol açtı. Dolayı-
sıyla pazarda bu alanda deneyimli
insan kaynağı temini konusundaki
rekabet 2015 yılında artış gösterdi.
Yapılan insan kaynakları araştırma-
sına göre bir başka gelişme, talep
derinleşmesi olarak görüldü; Scrum
Master, Fullstack Developer gibi
dikey pozisyonlar gelmeye ve çoğal-
maya başladı.
Özellikle e-ticaret alanındaki fir-
malarda fonksiyonel bireyler önem
kazandı. Yani bir analistin UX/UI
konularında da tecrübeli olması ya
da aynı zamanda kod yazabiliyor
olması önem kazandı.
Trend olarak çevikleşen firmalarda
Agile Dönüşüm Yönetici’leri, Pro-
duct Manager’lar, Scrum Master ‘lar
geleneksel yöntemlerle yönetilen
firmalardaki proje yöneticisi arayış-
larının önüne geçti.
Bilişim Sektöründe Pazarlama
Yapılanmaları Gelişiyor
2015 taleplerinde dikkat çeken
başka bir alan Pazarlama oldu. Çok
uluslu yapılanmaların pazarlama
faaliyetlerinin genellikle yurtdışı
merkezli olması, B2B firmaların
ağırlıklı olması ve yerel firmaların
daha küçük organizasyonlarla çalış-
mayı tercih etmeleri gibi nedenler
dolayısıyla, bilişim alanında pazar-
lama yapılanmaları küçük kalmıştı.
Bunun değişmeye başladığı görü-
lüyor.GSM operatörleri ve birey-
sel pazara hitap eden şirketler bu
kapsamın dışında çünkü onlar uzun
yıllardır pazarlama fonksiyonlarını
güçlü tutuyorlar.Pazarlama alanın-
da dikey bir uzmanlık olan Digi-
tal Pazarlama da 2015 içinde çok
aranan fonksiyonlardan biri olmuş
durumda.
Aktoros şöyle diyor : “Sosyal med-
yanın ve dolayısıyla diital pazar-
lamanın ağırlık kazanması, klasik
pazarlama faaliyetlerinin önemini
de gündemde tutuyor”.
2016’da Hangi Kariyer?
2015 taleplerine bakıldığında, bazı
alanlarda arz-talep dengesinin
bozuk olduğu ve talep olduğu halde,
bu konuda insan kaynağının eksik
olduğu görülüyor.
Günnur Aktoros : “Zaman zaman
çok güçlü eğitimler almış arkadaşla-
rımız geliyor. Kariyerlerinin çok kıy-
metli olduğunu gördüğümüz halde
değerlendiremediğimiz durumlar
oluyor. Bu nedenle 2016’da kariyer-
lerini yükseltmek isteyen arkadaş-
lara, pazardaki talebi anlamaları
ve o yöne yönelmeleri tavsiyesinde
bulunuyoruz.” diyor. TALENTRA’ya
gelen taleplere göre, çok aranma-
sına karşın uzmanlık kaynakları
yetersiz olan kariyer alanları şunlar;
Java Developer, Android, IOS Deve-
loper, Digital Marketing, Fullstack
Developer, CRM Developer, Scrum
Master.
Bu pozisyonların yanısıra 2016’da
en çok talep alacak alanlardan birisi
“Bilgi Güvenliği” olacak. Özellikle
yılın son günlerinde yaşanan siber
saldırılar, bu konunun önemini
ortaya koydu. Geçtiğimiz yıllarda
da talebi güçlü idi ama bu sene
daha çok talep olacağını ön gö-
rüyoruz. Bu alanlar dışında, her
zaman aranan pozisyonların aynı
düzeyde devam edeceği düşüncesi
baskın durumda. Mobil teknolojiler
ve Büyük Veri sıcak konular olmaya
devam ediyor. Java, C++, Ptyhon ya-
zılım dillerinde yetkin deneyim, SAP
modüllerinde danışmanlık deneyimi,
CRM, BI uzmanlık alanları, iş bulma
şansını arttıracak diğer alanlar ola-
caktır.
Yetkin İnsan Kaynaklarına
Nasıl Ulaşılır?
Özellikle çok donanımlı ya da potan-
siyeli yüksek insan kaynağı birçok
farklı yerden teklif alabiliyor. Dolayı-
sı ile o kişiyi almak isteyecek şirketin
kuvvetli bir işe giriş paketi teklif
etmesi gerekiyor.
Aday bulma süreci çok uzatılma-
malı. Süreç de çok empati kurularak
yönetilmeli. Doğru aday çok kritik
olduğu ve uzun vade getirisi çok ola-
cağı için, önerimiz bütçenin piyasa
değerlerini gözeterek belirlemesi
yönünde.
Yetkin Kişiyi İşe Almanın
Taktikleri
İnsan kaynakları konusunda firma-
ların hatalı davranabildiği alanlar
olmuyor değil. Bazen doğru yetkin-
likte elemanın bulunmasına karşın,
işe alım aşamasında hatalar yapılı-
yor ve bu hatalardan kaçınmak için
dikkat edilmesi gerekiyor. Bunları
şöyle sıralayabiliriz.
•İş tanımlarının ve kişiden beklenti-
lerin önceden tanımlanması önem-
lidir.
•Çalışılacak ortamın ve ekibin ta-
nımlı olması kararı etkiler.
•Doğru kişiye ulaşılmışsa, piyasanın
biraz üstü ücret teklifleri için anlaş-
maya açık olmak gerekir.
•Doğru kişiler için sunulacak kariyer
hedefi açık ve belirlenmiş olmalıdır.
23
24. 24
haberler
Commvault ve Nutanix, Nutanix’de çalışan sanal
makineleri ve verileri koruma ve kurtarmayı basitleş-
tirmek için Commvault IntelliSnap snapshot yönetim
özelliklerini içeren Nutanix Acropolis Hypervisor’ün
Commvault ile entegrasyonunu ve desteğini duyurdu-
lar. Bu gelişme, işbirliğindeki son adımı işaret ediyor,
böylece organizasyonlara, bir taraftan Commvault Data
Platform’undan veri kurtarma ve kolay veri erişimi için
müşteriye uygun SLA’ları sunarken esnekliği kullanma-
sına, bir taraftan da sanallaştırılmış bir ortamda altya-
pıyı oluştururken öngörülebilirliği, ölçeklenebilirliği ve
verimliliği kolayca artırmalarına izin veriyor. Commva-
ult’un Dünya Çapında İşbirlikleri’nden sorumlu Başkan
Yardımcısı Brian Allison, “Sanallaştırılmış ortamlar ve
snapshot’larla endüstri lideri çalışmamıza dayanarak
Commvault, Nutanix Acropolis kullanan hyperconver-
ged müşterilerine gelişmiş veri koruma ve kurtarmayı
sunma konusunda eşsiz bir konuma geliyor. Bu, organi-
zasyonların talep ettiği bütünsel veri yönetimi çözüm-
leri sağlama konusundaki vaatlerimizin bir kilometre
taşını oluşturuyor ve aynı zamanda Commvault ile
Nutanix arasındaki yakın mühendislik ilişkisinin de bir
göstergesidir” dedi.
Commvault ve Nutanix
İşbirliklerini Genişletiyor
Wacom, notları kağıda yazıldıkları şekliyle dijital olarak saklayan akıllı not defteri Bamboo
Spark’ta el yazısının metine dönüştürülmesini tanıttı. Elle yazılan notların metine dö-
nüştürülmesi, Bamboo Spark’a ilginç bazı yeni unsurlar getiriyor, bunların arasında metin
notlarını arşivlemek ve onları e-posta veya Evernote gibi diğer ofis uygulamaları üzerinden
paylaşmak da var. Wacom’un Tüketici Ürünleri İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Mike
Gay,“Bamboo Spark’ın özelliklerine ekler yapmayı vaat etmiştik. El yazısının metine dö-
nüştürülmesi, ürünün müşterilerle büyümesine izin veren pek çok güncellemeden sadece
biri. Bu olanakları biraz düşünün! Mürekkebin metne dönüştürülmesi, sınıftaki notlarını
daha sonra bir çalışma grubu veya sınıfa gelemeyenlerle paylaşmak isteyen öğrencilerden,
gelecekteki bir sunumda kullanılmak üzere müşteri toplantısı notlarını saklamak isteyen
bir şirket personeline kadar, düzinelerce güçlü kullanım alanına sahip” dedi.
Wacom'dan Yeni Ürün Bamboo Spark
ZTE Mobile Devices, dünyanın önde gelen teknoloji,
medya, etkinlik ve araştırma şirketi olan IDG’den
(International Data Group) dört ödül aldığını
duyurdu. “Küresel Alanda En İyi 10 Akıllı Cihaz
Üreticisi”, “Küresel Alanda En İyi 10 Akıllı Telefon
Üreticisi”, “50 En İyi CE Markası” ve “En Kaliteli/İyi
10 Çin Markası” ödülleri, Las Vegas’taki CES (Con-
sumer Electronics Show) 2016’daki Zirvedeki Global
Markalar Ödülleri Töreni’nde ZTE’ye verildi.
ZTE Mobile Devices CEO’su Adam Zeng, “Bir kez
daha IDG’nin zirvedeki oyuncular listesinde yer
almak bir onurdur. Bu, tüketicinin kabul ettiği bir
markaya dönüşmemizi güçlendirmek için yeni
ürünler geliştirmek ve yenilikçiliğe öncülük etme
konusunda bitmez tükenmez adanmışlık konusun-
da kullanıcı merkezli yaklaşımımızın onaylanma-
sıdır. AXON serisi gibi amiral gemisi ürünlerimiz
ve basınca duyarlı dokunmatik ekranlar gibi yeni
teknolojiler, daha pratik kullanıcı deneyimlerine
izin veriyor ve biz de çalışmalarımızın onay görmesi
ile heyecanlanıyoruz” dedi.
ZTE, 2016 CES Fuarı’nda Dört
IDG Ödülü Aldı
25. 25
Mustafa Hanlı
info@btgunlugu.com
2015’te Türkiye’de e-ticarette gelinen noktayı ortaya koyan araştırmaya
göre, KOBİ'lerin 2015 yılında önceki yıla oranla İnternet üzerinden satışları
%60 büyüyerek 500 milyon TL seviyesini aştı. KOBİ’lerin e-ticaret ile
aldıkları sipariş sayısı ise %45 artarak 2 milyonu geçti.
E-Ticaret Hacmi Günden Güne Artıyor
özel haber
IdeaSoft’un hizmet verdiği
5300’ün üzerinde KOBİ üzerinde
yapılan araştırmada, 2015 yılın-
da Türkiye’de e-ticaret pazarının
hızlı büyümesinin devam ettiğini
ortaya koydu. Araştırma sonu-
cunda Türkiye’de 2015 yılında
KOBİ’lerin İnternet üzerinden
satışlarını bir önceki seneye göre
%60 oranında artırarak, toplamda
500 milyon TL’yi aşan bir sevi-
yeye ulaştıkları belirlendi. E-ti-
carete her geçen gün daha çok
alışan Türkiye’de 2015 yılında
KOBİ’lerin e-ticaret alanında
müşteri sayısı, mevcut müşteriler
ve potansiyel müşteri adayları ile
birlikte 3 milyon kişiyi geçti.
KOBİ’lerin E-ticaret Siparişleri
%45 Oranında Artarak 2
Milyonu Aştı
Yapılan detaylı analizlerde dikkat
çeken bir diğer veri ise sipariş
adetlerindeki artış oldu. Satışlar-
la doğru orantılı olarak, e-tica-
retle uğraşan KOBİ’lere verilen
sipariş adedi %45 oranında arta-
rak 2 milyonu aştı. Türkiye gene-
line bakıldığında tüm siparişlerin
%42,9’u Marmara Bölgesi’nden
gelirken, onu %16,1 ile İç Anado-
lu ve %13,2 ile Ege Bölgesi takip
etti. Günlük ortalama 45000’den
fazla ürünün satıldığının belir-
lendiği araştırmada e-ticaret sek-
töründe ayda 400.000’den fazla
yeni ürünün de satışa sunulduğu
tespit edildi.
Mobil Siparişler %420 Arttı ve
Genel Sepet Ortalaması 245 TL
Oldu
Akıllı telefonların yaygınlaşması
ve mobil e-ticaret uygulamala-
rının öneminin artması, verilen
siparişlerde mobil cihazların daha
sık kullanılır olmasını da sağladı.
Araştırmada, 2015 yılında mobil
cihazlardan gelen sipariş sayısının
%420 arttığı ortaya çıktı. E-ticarete
olan ilgi doğal olarak KOBİ’lerin
sahip olduğu e-ticaret siteleri-
nin ziyaretçi sayılarını da olumlu
yönde etkiledi. KOBİ’lerin e-ticaret
sitelerinin ziyaretçi sayısı 2015’te
%35 oranında artarken, mobilde
bu artış %125 oranında gerçekleşti.
Araştırmada sepet ortalaması da
analiz edilmiş durumda. 45 farklı
sektörden 5300’den fazla KOBİ’nin
e-ticaret sitesi incelendiğinde, 2015
yılında sepet ortalamasının 245 TL
olduğu ortaya çıktı. Bu da geçti-
ğimiz seneye oranla %10’luk bir
artış anlamına geliyor. Türkiye’de
İnternet’ten alışveriş yapanların
taksit alışkanlıklarına bakıldığında
ise 100 TL altındaki siparişlerin
%24’ünde taksit tercihi yapılırken,
100 TL’nin üzerindeki siparişlerde
taksit tercih oranının %55 olduğu
bilgisi elde edildi.
E-ticarette Kredi Kartından
Vazgeçmiyoruz
Türkiye’de kullanıcıların e-ticarette
büyük oranda kredi kartını tercih
ettiği sonucunu elde etti. Yapılan
analizde %71,5 oranla kredi kartlı
ödeme açık ara ilk sırada yer alır-
ken, %11,3 oranla kapıda ödeme-
nin ikinci, %11,1 oranla havale ve
EFT’nin ise en çok tercih edilen
üçüncü ödeme yöntemi olduğu
belirlendi. Kredi kartı kullanım ter-
cihlerine bakıldığında ise ilk sırada
%23,8 ile Bonus yer alırken, onu
%20 ile World Card ve %15,2 ile
Maximum’un takip ettiği görüldü.
26. 26
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
e-Dönüşüm süreçleri hızla yaygınlaşırken, 2016 itibariyle zorunluluk
kapsamına giren digital uygulamalara geçiş için sadece 3 gün kaldı.
e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv gibi uygulamalar ile şirketler, e-Dönüşüm
dünyasının katma değerli çözümleri tanışacak, tasarruf ve rekabet avantajı
kazanacak.
2016’da e-Dönüşüm’e Hazır mısınız?
e-Dönüşüm kapsamındaki hizmet-
lerin kullanımını zorunlu kılan 1
Ocak 2016 tarihinin yaklaşması ile
e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv zorunlu-
luk kapsamında olan ve platformda-
ki yerini almaya hazırlanan işlet-
melerin dijital uygulamalara olan
ilgisi yoğunlaşıyor. e-İmza kullanı-
mının da özellikle SGK anlaşmalı
hastanelerdeki doktorlar tarafından
e-reçete düzenlemesi sırasında kul-
lanımının zorunlu hale getirilmesi,
e-Dönüşüm hizmeti alacak kurum
ve şahısların sayısını yüz binlere
çıkartıyor.
e-Fatura En Büyük Tasarruf
Kalemlerinden
2014 yılı brüt satış hasılatı 10 Mil-
yon TL ve üzeri olan mükellefler 1
Ocak 2016 itibariyle e-Fatura kul-
lanmak zorundalar. Günümüzdeki
en aktif dijital çözümlerden biri
olan e-Fatura kullanan şirketler;
matbaa, arşivleme, kargo gibi süreç-
leri yaşamadıkları için ciddi maliyet
avantajları elde ediyorlar. e-Fa-
tura ile yalnızca faturanın kağıt,
mürekkep, yazıcı çıktısı gibi mas-
raflarından değil, ayrıca kurye ile
gönderme ve faturaya itiraz duru-
munda oluşacak ek masraflardan da
şirketler kurtulabiliyor. Operasyo-
nel süreç çok kısaldığı için çalışan-
lar üzerindeki iş yükü de azalıyor ve
daha önemli işlere odaklanabiliyor-
lar. Genel olarak tüm şirketin daha
etkin çalışması sağlanıyor.
e-Defter İle Milyonlarca Ağaç
Kurtulacak
e-Fatura kullanımı zorunlu olan
şirketlerin e-Defter kullanması da
kanunla zorunlu kılındı. Ulusla-
rarası standartlarda geliştirilmiş
e-Defter yazılımı, titiz ve sorunsuz
bir sistem sunuyor. Bu yazılım aynı
zamanda hali hazırda kullanılan
şirket uygulamalarıyla senkronize
olarak çalışabiliyor. e-Defter ile
yılda ortalama 10.000 sayfa defter
tutan bir firmanın 5.000 TL civarın-
da olan noter tasdik maliyeti orta-
dan kalkıyor. Ayrıca Bulut e-Defter
çözümü ile firmalar IT maliyetlerin-
den de tasarruf ediyor.
e-Arşiv Muhasebe Süreçlerini
Şeffaflaştırıyor
İnternet üzerinden mal ve hiz-
met satışı yapan ve 2014 yılı gelir
tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5
milyon lira ve üzerinde olan tüm
mükelleflere e-Arşiv uygulamasına
geçiş için son tarih 01.01.2016 ola-
rak belirlendi. e-Arşiv uygulaması,
süreçlerin şeffaf bir şekilde izlene-
bilmesinin yanı sıra işletmelerin iş
yükünü azaltırken, saklama alanı,
arşivleme zorluğu gibi sorunları
ortadan kaldırıp, mali tasarrufu da
beraberinde getirecek. Tüm fatu-
raların ikinci kopyalarının elektro-
nik olması ile kırtasiye masrafları
neredeyse sıfırlanırken, arşiv alanı
sorunu da çözülmüş olacak.
e-İmza Kamu Sağlığını
Güvence Altına Alıyor
1 Ocak 2016 tarihi itibariyle yak-
laşık 150 bin doktor, elektronik
ortamda yazacakları reçetelerini,
ıslak imzaya eşdeğer hukuki geçer-
liliği olan e-imza ile imzalayacaklar.
Elektronik imza ile imzalanan re-
çeteler, başkaları tarafından izinsiz
veya yanlışlıkla değiştirilemeyeceği
veya kullanılamayacağı için doktor,
hasta ve devlet açısından da fayda
sağlayacak. Şu anda ülke çapında
e-İmza kullanımı 1,8 milyon ve
2016 yılında bu rakamın 2,5 milyon
kişiye çıkacağı tahmn ediliyor.
özel haber
27. 2727
Epson olarak sürekli yeni teknoloji üreten bir şirketiz
ve pazarın ihtiyaçlarını dinleyip buna göre ürün geliş-
tiriyoruz. Ülke ekonomisinin seyrinde çok büyük bir
role sahip olan KOBİ’ler de bizim için çok önemli ve
özellikle yazıcılarımızla kendilerine büyük avantaj su-
nuyoruz. Eskiden ilk sahip olma maliyetiyle ürün alan
firma çoktu ve ilk ödediği paraya bakıyordu. Ancak
sonrasında bu yaklaşımla ürünlerin daha maliyetli ol-
duğunu fark ettiler. Artık toplam sahip olma maliyeti
daha önemli. Çünkü bu uzun soluklu bir koşu ve tek-
nolojik ürünler de uzun vadeli yatırımlar. Bu dahilde
sarf maliyeti ve sayfa başı baskı ön planda tutulmalı.
Örneklendirmek gerekirse tanklı yazıcılarımızdaki
son modellerden biri L455. Bu yazıcı ilk alımda Cyan,
macenta, sarı renklerinden 3, siyahtan 3 olmak üzere
toplam 6 adet mürekkep şişesiyle geliyor. Bu da si-
yah-beyaz baskıda ortalama 12.000 ve renklide 6.500
sayfa baskı kapasitesiyle ürünü alabiliyorsunuz demek
oluyor. Yani sayfa başına düşen baskı maliyeti nere-
deyse yok. KOBİ’ler çok yoğun çalışan kurumlar ve
bu noktada aldıkları markanın teknik servis ağına da
dikkat etmelerini öneririm. Satış sonrası hizmet son
derece önemli.
Rekabet Avantajı Nasıl Yakalnır?
Dijitalleşme sürecinden korkmamalılar. Diğer önemli
bir konu ise bu. Farkındalık aslında ihtiyaç ve reka-
betle başlıyor. Firma içindeki iletişimin ya da bilgi-
ye erişimin ihtiyacını hisseden veya bu dönüşümün
maliyetleri azaltacağını, iletişimi ve erişimi hızlandı-
KOBİ’ler Toplam
Sahip Olma
Maliyetine
Odaklanmalı
ve Dijitalleşme
Sürecinde
Gecikmemeli
sektörden
Ahmet Gürle
EpsonTürkiye
Müşteri Hizmetleri
Müdürü
rarak rekabet avantajı yakalayacağını düşünen KO-
Bİ’ler geçişe bir adım daha yakın oluyor. Dokümanların
bilgisayar ortamına aktarımında en fazla yararlanılan
ekipman tarayıcılar oluyor. Çoğu firma pek çok işlemi
yapabilecekleri çok fonksiyonlu yazıcıları tercih ediyor.
Bunlarla hem baskı hem de tarama işlemi yapabildik-
leri gibi faks, e-mail, USB üzerinden işlem gibi pek çok
fonksiyonu kullanabiliyorlar. Epson olarak bu alanda
sunduğumuz Workforce Pro serisi ürünlerimiz mevcut.
Bu cihazlarla hem baskı maliyeti çok uygun çıktılar
alabiliyor hem de dijital ortama aktarımı kolayca yapa-
biliyorsunuz. Sadece tarayıcı işlemi talebi ya da günde
binlerce tarama yapabilecek bir cihaz aranıyorsa Epson
DS serisi tarayıcılar dijital ortama aktarımın en önemli
yardımcısı olabilir.
28. A
raştırmaya katılan
kadın tüketicilerin
yüzden 56’sı bir ürü-
nü daha hızlı teslim
almak için daha fazla
kargo ücreti ödemeye razı. Katı-
lımcıların yüzde 98’inin online
alışverişlerinde cep telefonu ve
tablet kullandıkları belirtilen
raporda, perakende firmalarının
web sitelerinin mobil cihazlara
uyumlu olması gerektiğine dikkat
çekiliyor.
Honeywell tarafından Türkiye
çapında yaklaşık 700 online tüke-
ticiyle gerçekleştirilen Türkiye’de
Online Alışveriş Eğilimleri araştır-
ması, Internet üzerinden yapılan
alışveriş teslimatlarında yüzde
86 gibi büyük bir oranda gecik-
me yaşandığını ortaya koyuyor.
Araştırma sonuçlarına göre online
tüketicilerin yüzde 70’i, satın alma
kararlarını kendilerine sunulan
teslimat alternatiflerine göre be-
lirlerken, yüzde 80’i ise istedikleri
teslimat şartları yerine gelmiyorsa
veya ürün stokta yoksa alışveriş-
ten tümüyle vazgeçiyor.
İnternet alışverişlerinde en büyük
sorunun teslimatlardaki gecikme
olduğuna dikkat çekiliyor. Rekabe-
tin yoğun olarak yaşandığı pera-
kende sektöründe uygun maliyetli,
hızlı ve hatasız teslimat müşteri
sadakatini kazanmak üzere eski-
sinden çok daha fazla önem kazan-
mış durumda. Müşteri ya alışveriş
yaparken kendisine sunulan alter-
natifleri beğeniyor ve alışverişe de-
vam ediyor ya da alışverişi yarıda
kesiyor. Özellikle bu noktada stok
ve lojistik yönetiminde tekno-
loji kullanımının ne denli önem
kazandığını görüyoruz. Bu, özel-
likle müşteri beklentilerinin artış
gösterdiği bayram, sevgililer günü
veya yılbaşı gibi alışveriş dönemle-
rinde daha da önem kazanıyor.
Türkiye çapında online tüketiciler üzerinde yapılan Türkiye’de Online Alışveriş
Eğilimleri araştırmasına göre, İnternetten yapılan alışverişlerde, teslimatların yüzde
86’sında gecikme yaşanıyor. Ürünleri geciken tüketicilerin yüzde 53’ü satın aldıkları
ürünün onayları alınmadan bir başkasına teslim edildiğini, yüzde 36’sı ise bundan
hoşlanmadıklarını dile getiriyor.
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
E-Ticarette En Büyük Sorun Teslimat Süresi
özel haber
2828
29. Tüketicilerin % 99’u Haberdar
Edilmeyi Bekliyor
Araştırmaya katılan online tüke-
ticilerin yüzde 99’u satın aldığı
ürünün teslimat gününde telefon
mesajı almayı veya telefon ile
haberdar edilmeyi istiyor. Buna
karşılık teslimatta gecikme yaşan-
dığında dahi müşterilerin yüzde
40’ı SMS almıyor. Yüzde 27’si
teslimat zamanında belirttikleri
yerde olmadıkları için ürünü teslim
alamadıklarını, üstelik bunların
yüzde 53’ü ise, satın aldıkları ürü-
nün kendi onayları alınmadan bir
başkasına teslim edildiğini ifade
ediyor. Bu grubun yüzde 36’sı ise
bu durumdan memnun değil.
Kadın tüketicilerin % 56’sı
Hızlı Teslimat İçin Fazla Para
Ödemeye Razı
Araştırma, kadınların satın aldık-
ları ürünü daha hızlı teslim almak
konusunda daha istekli olduklarını
ortaya koyarken, kadın tüketicile-
rin yüzden 56’sının bir ürünü daha
hızlı teslim almak için daha fazla
kargo ücreti ödemeye razı oldukla-
rını gösteriyor. Araştırmada ayrıca,
tüketicilerin yüzde 98’inin cep
telefonu ve tablet üzerinden online
alışveriş yaptıkları belirlenirken,
online satış yapan perakende fir-
malarının stok yönetimi kadar, web
sitelerinin mobil cihazlara uyumlu
olmasına da önem vermeleri gerek-
tiği ortaya çıkıyor.
Müşteri Sadakati İçin Teknoloji İş
Akışına Entegre Edilmeli
Her sektörde olduğu gibi hizmet
sektöründe de müşteri memnuni-
yetinin altın kural olduğunu bilin-
mesi gerekiyor. Müşteriler, satın
aldıkları ürünün nerede olduğuna,
ne zaman teslim edileceğine dair
düzenli ve net bir biçimde bilgilen-
dirilmek istiyor. Hatta ürünün tes-
limat zamanını değiştirmek dahi
isteyebiliyorlar. Bu araştırma bize,
gerek perakende, gerekse kargo
şirketlerinin artan müşteri talep-
lerini en iyi biçimde yönetebilmek
üzere müşteriler ile gerçek zamanlı
iletişim içinde olmaları gerektiğini
gösteriyor.
Araştırma bize perakende sektö-
rünün müşterinin ihtiyaçlarına
karşılık verebilmek ve müşteri sa-
dakatini kazanabilmek için tekno-
lojiyi iş akışlarına entegre etmeleri
gerektiğini ortaya koyuyor.
Elektronik Online Alışverişin
Lideri
Araştırmaya katılan tüketicilerin
yaklaşık yüzde 80’i son üç ay içinde
en az bir defa Internet üzerinden
alışveriş yaptıklarını belirtiyor.
Elektronik yüzde 62,6 ile online
alıverişte başı çeken ürün grubu
olurken, onu moda, kozmetik ve
kişisel ürünler ile tatil harcamaları,
sinema biletleri ve yemek sipariş-
leri takip ediyor. Araştırma, online
tüketicilerin yüzde 70’inin satın
aldıkların ürünü evleri veya işyer-
lerinin dışında, evlerine 1 ila 3 km
uzaklıktaki bir diğer adresten de
teslim almayı düşünebileceklerini
gösteriyor. Müşteri için oldukça
kolaylık yaratan bu alternatif, pe-
rakende dağıtım kanalı için yeni bir
oyuncu anlamına geliyor.
Araştırma zamanında teslim
edilemeyen ürünlerin perakende
firmalarına maliyetinin yüksek
olduğunu gösteriyor. Bu açıdan
değerlendirildiğinde perakende ve
lojistik firmalarının müşterilerle
gerçek zamanlı iletişimi sağlayabi-
lecek yüksek teknolojili cihazlara,
SMS gönderimi, kapıda dijital imza
ve teslimat adresine en kısa sürede
varmalarına yardım edecek yol uy-
gulamaları arasında kolayca geçiş
yapabilecek akıllı cihazlara ihtiyaç
duyduklarını gösteriyor.
29
30. 30
2015 yılını geride bırakırken, özellikle iş dün-
yasının teknoloji alanında üzerinde en çok
durduğu konular sizce nelerdi?
2015 yılı iş dünyasının teknolojinin sunduğu fırsatla-
rı sonuna kadar değerlendirmek istediği bir yıl oldu.
Bu bağlamda birçok kavram üzerinde duruldu. Ancak
özellikle iş dünyasının dilinden hiç düşürmediği ko-
nular arasında bizim içinde bulunduğumuz iş kolunda
Büyük Veri, Nesnelerin İnternet’i ve Analitik yer aldı.
2015 yılı bu kavramların öneminin giderek daha fazla
anlaşıldığı ve bu farkındalığın aksiyona dönüştüğü yıl
olması açısından da önemliydi.
Büyük veri, üzerinde sürekli durulan popüler
bir konu. Peki bu konuya sizce şirketler ve ku-
rumlar ne derece önem gösteriyorlar?
2015 yılı boyunca farklı sektörlerde şirket ve kurumla-
ra sürekli olarak şunu söyledik: “Büyük veriyle, büyük
düşünerek, büyük adımlar atmalarının vakti çoktan
geldi.” Bugün geldiğimiz noktada bu söylemimizin
etkili olduğunu görüyoruz. Uzun yıllardır hakkında
konuşulan ancak sunduğu fırsatlar tam olarak de-
ğerlendirilmeyen Büyük Veri konusunun artık daha
somut adımlarla takip edildiğini görmek bizi mutlu
ediyor.
Boyutu ve çeşitliliği hergün daha da artan verinin
özellikle inovasyon alanındaki önemi artık çok daha
fazla anlaşılıyor. Çok sayıda kurum ve şirket Büyük
Veri’yi artık inovasyon stratejilerinin önemli bir
parçası haline getiriyor. Veri ister büyük olsun, ister
küçük, gelişmiş analitikle birleştiğinde kurumlar için
çok büyük bir hazine haline geliyor. Veri varsa anali-
tik var, analitik varsa fırsat var. Verinin analitik çö-
Analitik Kullanan Sektör
Sayısında Artış Var
söyleşi
zümlerle anlamlandırılması ile herkes için farklı farklı
alanlarda çok büyük fırsatlar ortaya çıkıyor. SAS olarak
2015’te bu fikri Türkiye’de daha da pekiştirdiğimize
inanıyoruz.
Büyük Veri ile analitiği bir araya getirerek atılan
somut adımlar sonrasında şirketler ne gibi fay-
dalar elde etti?
2015 yılı boyunca SAS’ın sunduğu gelişmiş analitik
çözümlerini iş süreçlerine entegre eden şirketlerin
birçok alanda faydalar elde ettiğini söyleyebilirim.
2015’te pazarlama iletişim maliyetlerini gelişmiş ana-
litik kullanarak %50 düşüren müşterimiz de oldu, kredi
satış oranlarını yine analitik sayesinde %35 arttıran da.
Bu tür sonuçlar alındıkça da şüphesiz analitiğin değeri
daha fazla anlaşılıyor ve şirketlerin gelişmiş analitiğe
bakış açıları büyük ölçüde değişiyor.
Analitik çözümlerine en çok ilgi gösteren sek-
törler hangileri?
Analitik kullanan sektör sayısında özellikle 2015 yılın-
da kayda değer bir artış olduğunu gözledik. Geçtiğimiz
yıllarda analitiği iş süreçlerine kısıtlı şekilde entegre
eden sektörlerin 2015’te bu konunun önemini ve sun-
duğu fırsatları giderek daha fazla anladığını gördük.
Ülkemizde analitik çözümlerin sunduğu fırsatları de-
ğerlendirme konusunda bankacılık ve telekom sektör-
leri hala öncü konumda. Bunlara 2015 yılında enerji,
sigortacılık, perakendecilik gibi sektörler de katıldı. Bu
üç sektör de analitik çözümlerini daha yoğun bir şe-
kilde kullanmaya başladı. Analitik kullanımında artan
sektör çeşitliliğinin 2016’da da artarak devam edeceği-
ni düşünüyoruz.
İş analitiği yazılım ve servislerinde dünya lideri firmalar arasında yer
alan SAS aynı zamanda iş zekası alanında en büyük bağımsız çözüm
sağlayıcılarından bir tanesi. Büyük Veri ve iş analitiği konusunda aklımıza
takılan soruları SAS'ın Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Pazarlama Müdürü
Nurcan Bıçakçı Arcan'a yönelttik.
Mustafa HANLI
info@btgunlugu.com
31. 31
Nurcan BıçakçıArcan
SAS Orta Doğu, Afrika veTürkiye
Pazarlama Müdürü
Analitik genel olarak bir IT işi olarak görülür. Bu
sizce ne kadar doğru? 2015’te kurumların analiti-
ğe bu açıdan bakışlarında bir değişiklik oldu mu?
Analitik, geleneksel olarak bir IT işi olarak görülmüş-
tür. Oysa giderek artan rekabet, kurumlarda daha hızlı
aksiyon almayı zorunlu kılar hale geldi. Buna kaynak
kısıtı gibi çeşitli diğer nedenler de eklenince artık iş
birimleri analitiği bizzat kullanabilmek istiyor. Bu ne-
denle de analitiği bir IT işi olmaktan çıkarıp, iş birimleri
tarafından daha kolay kullanılabilir hale getiren çözüm-
lerin önem kazandığını görüyoruz. Müşterilerimizin
bu yöndeki talepleri bizi de SAS Visual Analytics gibi
çözümlerle bu ihtiyaca cevap vermeye yönlendirdi. Di-
ğer yandan şirketlerin ellerindeki veri üzerinde deney-
sel çalışmalar yapmaya verdiği önem oldukça arttı. Bu
da analitik çözümlerinin sadece IT ekipleri tarafından
değil de diğer iş birimleri tarafından da kolayca kulla-
nılabilmesi ihtiyacını doğurdu. Artık şirketlerin bünye-
sinde analitik konusunda destek sağlayan ayrı birimler
görmeye başladık. SAS Visual Analytics gibi görsel
çözümler kurumların gelişmiş analitikten faydalanması-
nı kolaylaştırdı.
Burada elbette kurumlardaki IT ekiplerinin teknik yet-
kinlikleri de çok önemli. Bu kapsamdaki her çalışmanın
iş birimleri tarafından yapılması mümkün değil. Ancak
onların belli bir seviyede yetkinliklerini kullanabilmele-
ri kritik önem taşıyor.
En çok konuşulan konulardan biri olan Nesne-
lerin İnternet’i SAS için ne ifade ediyor? Bu yeni
kavram sizce gelecekte neleri mümkün kılacak?
SAS olarak, yıllardır adını sıkça duyduğumuz Nesnelerin
İnternet’i kavramının gerçek değerinin ancak Nesnele-
rin Analitiği ile anlaşılabileceğini iddia ediyoruz. 5 yıl
içinde sayısının 26 milyara ulaşacağı öngörülen “birbi-
rine bağlı” cihazların oluşturduğu Nesnelerin İnternet’i
kavramı, sadece analitik yaklaşımla adreslenebilecek
bir büyük veri fırsatını da beraberinde getiriyor. Dünya
ekonomisine 1,9 trilyon$ gibi çok büyük bir ek değer
katması beklenen Nesnelerin İnternet’i bu değeri ancak
ortaya çıkardığı büyük verinin anlık olarak analiz edilip
buna uygun aksiyonlar alınabilmesi ile yaratabilir.
Büyük veri, gelişmiş analitik ve gerçek zamanlı karar
alma yeteneği bir araya geldiğinde ortaya sınırsız fırsat
çıkıyor.
32. 32
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 34’ü olası asgari
ücret değişimi için alternatif bütçe çalışırken, yüzde
28’i henüz bütçelerini revize etmediklerini belirtti.
Şirketlerin yüzde 38’si ise henüz asgari ücretteki artışı
nasıl yönetebilecekleri noktasında fikir sahibi olmadık-
larını belirttiler. Yabancı sermayeli şirketlerin yüzde
24’ü alternatif bir bütçe çalışırken, yerli sermayeli şir-
ketlerde bu rakam yüzde 44’e çıkıyor. Araştırma sonuç-
ları Türk şirketlerin, yabancı sermayeli şirketlere göre
konuya daha hazırlıklı olduğunu ortaya koyuyor.
Yıllık Zam Oranları Artacak
Eylül ayında açıklanan ücret artışları araştırmasında,
şirketlerin ücret artış bütçelerinin yüzde 9 seviyesinde
olacağı açıklanmıştı. Kasım sonrasında şirketlerin olası
asgari ücret değişikliğiyle ilgili ek çalışmalara başladı-
ğı görülüyor. Alternatif bütçe çalışan şirketlerin yeni
bütçelerinde eskisine oranla ortalamada yüzde 3’lük
bir artış yapacakları belirlendi. Mavi yaka kadrolarının
revize bütçe rakamlarında, daha önceki bütçelere göre
yüzde 7,3’lük bir değişim görülüyor.
Maaşların Yeni Artış Oranları
Bu bilgiler ışığında şirketler, Ocak 2016 asgari ücret
artışı sonrası, mavi yaka kadrolarına ortalamada yüzde
17,1’lik bir artış öngörürken, idari personele yüzde
12,8, uzman kadrolarına yüzde 10,1, yönetim kadrola-
rına yüzde 9,6 ve üst yönetim kadrolarına yüzde 8,7’lik
artış senaryoları çalışmakta.
Bütçe Hazırlamayan Şirketler Var
Şirketlerin yüzde 23’ü “Asgari ücretteki olası bir artışa
hazırlanmak için neler yapıyorsunuz?” sorusuna henüz
bir aksiyon almadıkları ve herhangi bir planlama yap-
madıkları şeklinde cevap verdi. Bu şirketlerin henüz de-
ğerlendirme sürecinde oldukları, yasal düzenlemeyi ve
diğer şirketlerin aksiyonlarını bekledikleri anlaşılıyor.
Asgari Ücretin Artmasının Ardından
Şirketler Ne yapacak?
özel haber
Şirketlerin yüzde 15’i, asgari ücret değişikliği karşısında
herhangi bir değişiklik yapmayacaklarını dile getirdi.
Bu şirketlerin ağırlıklı olarak, asgari ücretli çalışanları
olmayan veya çalışan sayısı çok düşük olan şirketler
olduğu; henüz diğer çalışan gruplarına yansıtılacak bir
değişiklikleri bulunmadıkları tespit edildi.
Şirketlerin yüzde 15’i yeni işe alınacak personel sayı-
sında azalmaya gideceklerini söylerken, bu rakam yerli
sermayeli şirketlerde yüzde 22’ye çıkıyor.
Şirketlerin yüzde 37’si olası bir artışta sadece asgari üc-
retli çalışanların ücretlerini revize edeceklerini belirtti.
Yerli sermayeli şirketlerin yüzde 27’si artış ile birlikte
tüm çalışan gruplarında ücret politikalarını revize etme-
yi planlarken, aynı aksiyonu almayı planlayan yabancı
sermayeli şirketlerin oranı yüzde 10.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’deki 517 şirketin katıldığı “Olası Asgari Ücret
Değişiminin Etkileri”başlıklı bir araştırma yapıldı. Araştırmada, şirketlerin
planladıkları bütçe artış revizeleri ve asgari ücretin artması durumunda mevcut
ücret politikalarını nasıl değiştirecekleri ile ilgili soruların yanıtlarını verdi.
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
33. 33
Kamu ve özel sektör kurumlarında bilişim teknolojilerine
yönelik bağımlılığın artmasıyla paralel olarak siber alan-
da yaşanan riskler de artıyor. Güncel teknolojik yazılım ve
donanımları kullanarak dijital sistemleri korumak, bugün
artık olmazsa olmaz bir olgu. Ancak siber suçluların bir
yöntem olarak kullandığı sosyal mühendislik gibi insan
temelli saldırıların riskini azaltmak için de çalışanların
siber güvenliğe ilişkin konularda daha fazla bilgilendiril-
meleri gerekiyor.
Özelikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde, sözkonusu
önlemler daha da geniş anlam taşıyor. Siber saldırıların
oluşturacağı veri kaybı ve maddi zarar, KOBİ’leri çok
büyük sıkıntılara sokabiliyor. Maalesef KOBİ’ler, ülke
ekonomilerinin belkemiği olmakla beraber, dijital gü-
venlik konusunda - daha büyük şirketlere göre - daha az
temkinli davranabiliyor ve daha az yatırım yapabiliyor.
Siber saldırganlar bu durumu kendileri açısından fırsata
dönüştürmeye çalışıyor. Bu nedenle ESET olarak şirketle-
re yönelik başlıca 10 güvenlik tavsiyelerimiz var. Bunları
şöyle sıralayarak paylaşmak isterim:
Mobil cihazların kullanımına dikkat edilmeli: Çalışan-
ların her yerden şirket verilerine ulaşmaya çalışması ve
bu sırada gerekli güvenlik kurallarının oluşturulmaması,
siber suçluların da her yerden bu bilgiye ulaşabileceği
anlamına geliyor. Bu gözden kaçırılmamalı. Kurum içi
güvenlik politikası oluşturulmalı: Herkes, her yere ve her
şeye ulaşamamalı. Güvenlik politikası bütün kullanıcılar
veya kullanıcı grupları için erişim kurallarını ve haklarını
açıkça belirtmelidir.
Sorumluluklar belirlenmeli: Kurumun bilgi güvenliği po-
litikası uyarınca personele düşen güvenlik rol ve sorum-
lulukları belgelenmeli; işe alınacak personele yüklenecek
rol ve sorumluluklar açıkça tanımlanmış ve işe alınmadan
önce personel tarafından iyice anlaşılması sağlanmış
olmalıdır.
Eğitim şart: Çalışanlara düzenli periyotlarda güvenlik
eğitimleri verilmelidir. IT ekibine de eğitim şart: Pek çok
KOBİ, IT hizmetini dışarıdan alabiliyor ya da bu konuda
tek kişi istihdam edebiliyor. Her iki durumda da IT ekibi-
nin-sorumlusunun, kurum içinde kullandığı uygulamalar
ile ilgili düzenli eğitim alması gerekmektedir. Böylece ku-
rum, hatalı kurulum ve kullanıma maruz kalmayacaktır.
Güçlü şifreler kullanılmalı: Sistem kullanımında
KOBİ'ler Güvenlik Stratejilerini
Nasıl Belirlemeli?
sektörden
AlevAkkoyunlu
ESETTürkiye
Genel MüdürYardımcısı
zayıf şifrelere engel olunmalı, alfa nümerik, üç ayda
bir değişen şifreler düzenlenmeli ve benzer şifrelerin
tekrar kullanılması engellenmelidir. Envanter raporu
tutulmalı: Tüm teknoloji varlıkları içeren bir envanter
raporu düzenli olarak tutulmalıdır. Yeni sistemlerin
geliştirilmesi veya mevcut sistemlerin iyileştirilmesi ile
ilgili ihtiyaçlar belirlenirken güvenlik gereksinimleri göz
önüne alınmalıdır.
Yedekleme yapılmalı: Bilgi işlem sistemlerinde yapılan
değişiklikler denetlenmeli ve yapılan değişiklikler için
kayıtlar tutulmalıdır. Yedekleme politikası uyarınca bilgi
ve yazılımların yedeklenmesi ve yedeklerin test edilmesi
düzenli olarak yapılmalıdır.
İş sürekliliği yönetimi gerekli: Kurum bünyesinde bilgi
güvenliği ihtiyaçlarına yer veren iş sürekliliği için geliş-
tirilmiş bir süreç oluşturulmalı. Bu süreç, iş sürekliliği
ile ilgili olarak kuruluşun yüz yüze olduğu riskleri, kritik
iş süreçleri ile ilgili varlıkları, bilgi güvenliği olayları
yüzünden gerçekleşebilecek kesintilerin etkisini, ilave
önleyici tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanmasını, bilgi
güvenliğini de içeren iş sürekliliği planlarının belgelen-
mesi konularını içermelidir. Güvenlik yazılımı olmalı:
Güvenlik yazılım ve donanımları istisnasız tüm çalışan-
lar tarafından kullanılmalıdır. Kurum bünyesinde gün-
cel ve lisanslı yazılımlar kullanılmalı. Eski veya korsan
yazılımlar, yeni güvenlik tehditlerine cevap vermekte
zorlanır.
34. 34
Büyük ölçekli firmaların yanı sıra, son yıllarda KOBİ
ve start-up şirketler de iş zekası uygulamalarına olan
yatırımlarını artırdı. Bu alandaki ihtiyacın artışı, yeni
teknolojileri de beraberinde getirdi. Son dönemde
karşımıza çıkan ve daha da çok karşılaşmayı bekle-
diğimiz iş zekası teknolojileri arasında bulut-tabanlı
(cloud-based), gerçek zamanlı (real-time) teknolojiler,
başta Hadoop ve NoSQL olmak üzere çeşitli Big - Data
platformları ve veri entegrasyon teknolojileri yer alı-
yor. Ayrıca, Hadoop hızlandırıcıları, NoSQL veri enteg-
rasyonu, nesnelerin interneti entegrasyonu ve gelişmiş
sosyal medya araçları ve entegrasyonları son dönemde
en çok dikkat çeken iş zekası teknolojileri arasında yer
alıyor. İş zekası teknolojileri, yeni kurulan şirketler
için bir çok fırsatı da beraberinde getiriyor.
Yeni nesil iş zekası çözümlerinin kullanılması etkin
karar verme ve bilgi yönetim süreçlerinin daha kolay
ve hızlı bir şekilde analiz edilmesine yardımcı olmakla
beraber, çalışanların da bu veriye daha hızlı bir şekil-
de ulaşmasını sağlıyor. Ek olarak, yeni nesil iş zekası
teknolojileri şirketlere, ihtiyaç duydukları veri analizi
işlemlerini bulut ortamından ve mobil platformlardan
da analiz etme imkanı sağlayarak hem maliyet hem de
zaman açısından büyük avantajlar sunuyor.
Peki nedir bu projeler diye baktığımızda ise; farklıla-
şan şirket beklentilerine paralel olarak geniş çerçe-
vede çalışmaların yürütüldüğünü görüyoruz. Örnek
vermek gerekirse; son dönemdeki iş zekası teknolo-
jileri, raporlama, analitik ilerleme, analitiksellik, veri
madenciliği, metin madenciliği, süreç madenciliği,
Yeni Nesil İş Zekası
Çözümlerinin Kullanılması
Etkin Karar Verme ve Bilgi
Yönetim Süreçlerinin
Daha Kolay ve Hızlı Bir
Şekilde Analiz Edilmesine
Yardımcı Oluyor.
sektörden
AliTolga Moral
Sistema Genel Müdürü
karmaşık olay işleme, iş performans yönetimi, tahmin
analitiği ve bakış açılı analitik gibi konular üzerine
odaklanılıyor. Bunun yanı sıra, gelişen teknoloji ve
yeni iş zekası uygulamaları ile yönetim ve self-servis
analitiği, görsel analitikler, veri entegrasyonu, mükem-
melliyet merkezi, bulut-tabanlı analitikler, nesnelerin
interneti ve mobil analitikler gibi konular üzerine de
odaklanılmış durumda. Ayrıca iş zekası ekosistemine
yeni eklenen teknolojiler de var. Bunlar sayesinde dol-
durulması gereken boşluklar da ortaya çıkacak. Hadoop
hızlandırıcıları, NoSQL veri entegrasyonu, nesnelerin
interneti veri entegrasyonu ve gelişmiş sosyal medya
yeni şirketlerin başlangıçları için iyi birer fırsat sağla-
yacak. Bu tür boşlukları dolduran şirketlerin sayısının
artacağına ve pazarı daha da iyi bir duruma getireceği-
ne inanıyoruz.
35. 35
Dijital platformlarla üretilen bilgi ve Nesnelerin
İnterneti’ne bağlı cihazlardan gelen verilerle birlikte,
bağlamsal analitik 2016’nın en etkin trendlerinden
biri olacak. Bir kurum için, bağlamsal veri cihaz, ko-
num, dil, sosyal ağ, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet-
ler gibi farklı veri noktalarından elde edilen verilerin
tümünü ifade edebilir. Daha fazla bağlam, kurumların
müşterileri, çalışanları ve iş ortakları için daha enteg-
re ve verimli bilgi deneyimi oluşturmalarına yardımcı
olur.
Örneğin araçlardan elde edilen telematik verileri,
otomotiv üreticilerinin parçaların dayanıklılığını
artırmalarını ve potansiyel sorunları tanımlamala-
rını, sürücülerin ise sorunlar ortaya çıkmadan bilgi-
lendirilmelerini sağlar. Sigortacılar da riskleri daha
iyi yönetip, sürücülere kullanım stillerine dayanan
kişiselleştirilmiş teklifler sunabilirler.
Artan Siber Hedefler
Verinin bağlamsal olarak zenginleşmesi, sadece
kurum için değil, siber saldırılaraçısından da değe-
rini artırır. Artan saldırı riski, ağ güvenliği için yeni
nesil tekniklerin yanı sıra kimlik erişimi yönetimi ile
risk ve enformasyon yönetimi gerektirir. Bağlamsal
verinin entegrasyonunda rol oynayan genel bulut bi-
lişim ortamları da güvenlik sistemi mimarisine dahil
edilmelidir.
API Ekonomisi
Kurumlar API’lerin gücünü keşfettiler. Bilgiye erişim
ve sistemler arası değişim sağlayan API’ler artık sade-
ce birer geliştirme aracı değiller. Bu sayede, kurumlar
eskiden kalan ‘legacy’ uygulamalar ile yeni uygulama-
lardan edindikleri veriyi birleştirebiliyorlar. API’ler
servis entegrasyonu, bilgi koordinasyonu ve bilgi pay-
laşımı ekosistemi için yeni kanallar oluşturuyor. Diji-
tal stratejinin çekirdeğinde bilgiye erişimin demokra-
tikleştirilmesi yer alıyor ve API’ler bu süreçte başrol
oynuyorlar. İnovasyon için strateji ve bağlamsal bilgi
sağlanmasında anahtar konumda bulunuyorlar.
CIO’ların Rolü
BT artık iş süreçlerini desteklemekten daha fazlasına
dönüştü. BT artık işin kendisi olmuş durumda. Buna
bağlı olarak, CIO’ların rolü de değişmeye başladı.
Bugüne kadar CIO’ların odak noktası ‘teknoloji’ iken,
artık öncelik ‘bilgi’ olmaya başladı. CIO’lar bilginin ve
teknolojiden elde edilen değerin kullanımında diğer
iş birimlerinin ortağı olarak çalışıyorlar. İş ilişkile-
ri yönetimi adı verilen bu ortaklık, hızlı bir biçimde
doğru bilgiye erişimi mümkün kılarken, daha iyi ka-
rarlar ve rekabetçi ürünler için teknoloji kullanımını
beraberinde getiriyor.
Kurumsal Platform Oyuncuları
Yakınsanmış altyapı platformlarında daha fazla kişi-
selleştirme, kurumların öncelikleri arasında yer ala-
cak. Örneğin, finansal hizmet platformları, çekirdek
bankacılığı bir hizmet olarak sunmak üzere birleşir-
ken, yeni nesil telematik platformlar internete bağlı
otomobillerden veri toplamak ve bu veriyi yönetmek
için bir araya gelecek; mobil ve sosyal platformlar da
yakınsama teknolojilerinin bir parçası olacak.
Önümüzdeki Günlerde Bizleri
Bekleyen 5 BT Trendi
Veri kaynaklarının sayısının artması ile birlikte, doğru analiz için doğru kaynak
yaklaşımının önemi de artacak. Bakın 2016 yılının BT Trendleri neler…
özel haberSüleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
36. 36
F
ortinet’in araştırma biri-
mi FortiGuard Laboratu-
varları tarafından hazır-
lanan “New Rules: The
Evolving Threat Landsca-
pe in 2016” adlı raporda, yeni yılda
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve bulut
bilişim sistemlerinin siber tehdit-
lere ve gelişmiş kötü amaçlı yazı-
lımlara daha fazla maruz kalacağı
öngörülüyor. FortiGuards güvenlik
uzmanları aynı zamanda raporda,
siber suçluların adli kovuşturma-
lardan ve tehdit tespit mekanizma-
larından kaçınmak için geliştirdiği,
üstün görünmezliğe sahip yeni ve
karmaşık “hacker” tekniklerine kar-
şı hizmet sağlayıcıları ve işletmeleri
uyarıyor.
Fortinet ise, araştırma sonuçları
ışığında, yeni yılda kapsamlı bir gü-
venlik stratejisi oluşturarak proaktif
davranabilen ve siber saldırganlar-
dan bir adım önde olan işletmele-
rin, rekabette de öne çıkacağının
altını çiziyor. Fortinet tahminlerine
göre 2016’da iş dünyasını tehdit
edebilecek ilk 5 siber güvenlik teh-
didi ise şöyle:
M2M Saldırılarında Artış ve
Cihazlar Arası Virüs Transferi
2015, IoT cihazlarının saldırıya
ne denli açık olabileceğini yazan
Siber güvenlik ve tehdit istihbaratı alanında yüksek performanslı
çözümler sunan Fortinet, 2016’ya yaklaşırken, kötü amaçlı yazılımlar ve
ağ güvenliğiyle ilgili en güncel ve en önemli trendleri yıllık güvenlik
raporunda derledi.
Mustafa HANLI
info@btgunlugu.com
2016’da M2M ve IoT Kaynaklı
Siber Saldırılara Karşı
Önleminizi Alın
özel haber