SlideShare a Scribd company logo
Kur’an
Buluşmaları
SUNUM: ÜMİT ŞİMŞEK
247. bölüm - Nisâ, 4:85-86
Nisâ sûresi
85
َ‫ح‬ ً‫ة‬َ‫ع‬‫ا‬َ‫ف‬ َ‫ش‬ ْ‫ع‬َ‫ف‬ ْ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫ن‬ َُ‫َل‬ ْ‫ن‬ُ‫ك‬َ‫ي‬ ً‫ة‬َ‫ن‬ َ‫س‬ٌ‫يب‬ ۪‫ص‬
َ‫ش‬ ْ‫ع‬َ‫ف‬ ْ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬ ۚ‫ا‬َ ْ‫ْن‬ِ‫م‬َ‫ي‬ ً‫ة‬َ‫ئ‬ِ‫ي‬ َ‫س‬ ً‫ة‬َ‫ع‬‫ا‬َ‫ف‬َُ‫َل‬ ْ‫ن‬ُ‫ك‬
ُ ٰ‫الل‬ َ‫ن‬ َ‫َك‬َ‫و‬ ۜ‫ا‬َ ْ‫ْن‬ِ‫م‬ ٌ‫ل‬ْ‫ف‬ِ‫ك‬‫ء‬ْ ْ َ‫ي‬ ِ ُ‫ّل‬ ٰ‫ ى‬َ‫ع‬‫ا‬ًً‫ت‬ُ۪۪‫م‬
Nisâ sûresi
85
•Kim bir iyiliğe aracılık
ederse, ondan bir payı olur.
Kim bir kötülüğe aracılık
ederse, onun da bundan bir
vebali olur. Allah ise herşeyi
görüp gözetmektedir.
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Şefaat
• Birisinin affedilmesi veya işinin görülmesi için aracılık
etmek / bir işe öncülük etmek
• (Kıyamet gününde peygamberlerin ve şefaat izni verilen
kimselerin, şefaat edilebilecek kimseler hakkında
günahlarının bağışlanması veya derecelerinin yükselmesi
için Allah katında niyazda bulunması)
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Bir “şefaat” örneği
• Berîre, Hz.Aişe’nin (r.a.) cariyesi idi ve kendisi gibi köle olan
Muğîs ile evliydi. Hz. Aişe onu âzâd ettiğinde, Muğîs ile evli
kalmak zorunda olmadığını öğrendi ve ondan ayrıldı. Muğîs
ise bu ayrılığa dayanamıyor, Medîne sokaklarında ağlaya
ağlaya Berîre’nin adını sayıklayarak dolaşıyordu. Birgün
Resulullaha (s.a.v.) gelerek durumunu anlattı ve aracılık
yapmasını istedi.
• Resulullah Berîre’ye “Keşke tekrar ona dönsen” dedi.
• Berîre “Ya Resulallah, bana emir mi ediyorsun?” diye sordu.
• Resulullah “Sadece aracılık yapıyorum” buyurdu.
• Berîre “Benim ona ihtiyacım yok” dedi.
• Buharî,Talâk: 16; Ebû Dâvud,Talâk: 21; Nesâî, Âdâbü’l-
Kudât: 28; İbni Mâce,Talâk: 29
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Nerelerde şefaat edilir?
• Meşrû veya sevap olan işlerde
• Günah ve isyan olan işlerde aracılık olmaz / eğer yapılırsa
günaha ortak olunmuş olur
• Bir önceki âyet:
• Allah yolunda savaş. Sen kendi nefsinden sorumlusun;
ancak mü’minleri de savaşa teşvik et. Bakarsın,
böylece Allah kâfirlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü ve
cezası ise çok daha şiddetlidir.
• Nisâ 4:84
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Bir kimsenin ihtiyacını gidermek için
• İhtiyaç sahibi bir kimse için yardım organize etmek,
yardım edecek kimseye / mercie aracı olmak
• İnsanların arasını bulmak için
• Onların gizlice toplanıp fısıldaşmalarının çoğunda bir
hayır yoktur — ancak bir sadakayı, bir iyiliği veya
insanların arasını bulmayı teşvik eden kimse bundan
müstesnadır. BunuAllah rızası için yapana Biz pek büyük
bir mükâfat vereceğiz.
• Nisâ, 4:114
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Bir uyarı
• Kim birisi için aracılık eder de bunun üzerine kendisine hediye
verilir, o da bunu kabul ederse, büyük bir faiz kapısına adım
atmış olur.
• Müsned, 5:261
• Bir çığır açmak, gelenek halini alacak iyi veya kötü bir işi
başlatmak
• Kim İslâmda güzel bir çığır açarsa, bunun sevabıyla beraber,
daha sonra ona uyanların sevabı da ona verilir, onların
sevabından da hiçbir şey eksilmez. Kim de İslâmda kötü bir
çığır açarsa, bunun günahıyla beraber, daha sonra ona
uyanların günahı da ona yüklenir, onların günahından da birşey
eksilmez.
• Müslim, Zekât: 69;Tirmizî, İlim: 15
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: “Bize uyun;
günahınızı biz yükleniriz.” Oysa onların günahlarından
hiçbir şey yüklenecek değillerdir; onlar yalan söylüyorlar.
• Onlar hiç şüphesiz kendi yüklerini taşıyacaklar; kendi
yükleriyle beraber başka yükler de taşıyacaklardır.
Uydurmakta oldukları şeyler hakkında da kıyamet
gününde sorguya çekileceklerdir.
• Ankebût, 29:12-13
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Haksız yere öldürülen hiç kimse yoktur ki, onun kanından
Âdem’in oğluna bir pay ayrılmış olmasın. Çünkü adam
öldürme çığırını o açmıştır.
• Buhârî, Enbiyâ: 1; Müslim, Kasâme: 27
• Onların Allah’tan başka yalvardıkları ilâhlarına sövmeyin
ki, onlar da bilgisizce hadlerini aşıp Allah’a sövmesinler.
Biz her millete işlerini böyle hoş göstermişizdir. Sonunda
hepsinin dönüşü Rablerinin huzurunadır;O da yapmakta
olduklarını kendilerine bildirir.
• En’âm, 6:108
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Birbiriyle sövüşen iki kişinin günahı, eğer mazlum daha
ileri gitmemişse, kavgayı başlatan kimseye aittir.
• Müslim, Birr: 68
• “Kim bir iyiliğe aracılık ederse, ondan bir payı olur”
• Aracılık edin, ecrine erişin.
• Ebû Dâvud, Edeb: 116-117
• Resulullah (s.a.v.) amcasının oğlu Fadl b. Abdullah için
zekât memuru bir Sahabîye aracı olmuş, “Kızını bu gence
nikâhla” buyurmuştu.
• Müslim, Zekât: 44
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Hz. Cabir’in (r.a.) babası Abdullah öldüğünde, bir
Yahudiye borcu bulunuyordu.
• CabirYahudiden borcu tehir etmesini istediyse de
Yahudi bunu kabul etmedi.
• Cabir de Resulullaha (s.a.v.) başvurarakYahudiye
borcunu tehir etmesi için aracılık yapmasını istedi.
• Resulullah gelipYahudiyle konuştu, ancak o bunu kabul
etmedi.
• Bunun üzerine Resulullah Cabir’e bahçesindeki
meyveleri öbekler halinde toplamasını söyledi. . . .
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• . . . Sonra da o hurmalardan alacaklılara alacaklarını
tastamam verdi.
• Herkes alacağını aldıktan sonra hurmaların eksilmediği
görüldü.
• Buharî, İstikraz: 9,Vesâyâ: 36; Ebû Dâvud,Vesâyâ: 17
• En güzel aracılık
• Kişi mü’min kardeşi için onun gıyabında dua ettiğinde,
melekler “Âmin, bir misli de sana olsun” derler.
• Ebû Dâvud,Vitr: 29
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• “Kim bir kötülüğe aracılık ederse, onun da bundan bir
vebali olur”
• Resulullah (s.a.v.) rüşveti verene de, alana da, ikisi
arasında aracılık edene de lânet etti.
• Müsned, 5:279
• Kim Allah’ın hadlerinden bir haddin uygulanmasına mani
olmak için aracılık yaparsa Allah’a karşı gelmiş olur.
• Kim haksız olduğunu bile bile bâtıl bir dâvâyı savunacak
olursa, bundan vazgeçinceye kadar Allah’ın gazabı onun
üzerine olur. . . .
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• . . . Kim bir mü’min hakkında asılsız şeyler söylerse,
söylediğinden dönünceye kadarAllah onu
Cehennemliklerin irinleriyle karılmış bataklıkta oturtur.
• Ebû Dâvud, Akdiye: 14
• Mahzumoğulları kabilesinden bir kadın hırsızlık yapmıştı.
• Kadının elinin kesilmesini önlemek için Resulullaha (s.a.v.)
kimin aracılık yapacağını tartıştıktan sonra, Üsame b.
Zeyd (r.a.) üzerinde karar kıldılar.
• Üsame gelip de kendisiyle konuştuktan sonra Resulullah
“Sen bana Allah’ın hadlerinden bir haddin uygulanmaması
için aracılık mı yapıyorsun?” buyurdu. Sonra da kalktı ve
insanlara şöyle hitap etti: . . .
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• . . . “Ey insanlar! Sizden öncekiler ancak şunun için helâk
oldular: Onların şereflilerinden biri hırsızlık yaptığında
bırakıyor, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ise
cezalandırıyorlardı. Allah’a yemin ediyorum ki, eğer
Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık etmiş olsaydı onun da
elini keserdim.”
• Buharî, Enbiyâ: 54; Müslim, Hudûd: 8
• Bir hatırlatma: Zamanımızın iletişim araçları, aracılığın
iyilikte de, kötülükte de yol açacağı sonuçları hayal-ötesi
mertebelere taşıdığı gerçeği, medyanın ve sosyal
medyanın kullanımında dikkatten uzak tutulmamalıdır.
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• “Allah herşey üzerine Mukît’tir”
•‫قوت‬
• kut / akvât: vücudu ayakta tutacak miktarda yiyecek
• kut-u lâyemut: ölmeyecek kadar yiyecek
• O, dört günde yerin üstünde sabit dağlar yarattı, onu
bereketli hale getirdi ve rızık arayanlar için azıklarını
ihtiyaca uygun şekilde takdir etti.
• Fussılet, 41:10
• İdaresi altındakilerin rızkını (kut) esirgemek, kişiye günah
olarak yeter.
• Müslim, Zekât: 40
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
•‫امل۪تت‬
• el-Mukît: Esmâ-i Hüsnâdan
• Herşeyi koruyup gözeten / herşeye kudreti yeten,
muktedir / bedenlerin ve ruhların gıdasını veren
• Bütün mahlûkat tabakalarının bütün fertlerinin gıdalarını,
hiçbirini ihmal etmeden vakti vaktine ve ona en münasip
şekilde yetiştiren, onları her halleriyle görüp gözeten,
onları yaratıp yaşatmaya kudreti yeten
NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık
• Kulun bu isimden hissesi ve bu âyetten çıkaracağı
derslerden:
• Her an Rabbinin gözetimi altında bulunduğunu bilerek
Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamaya özen göstermek.
• Kötülüğe aracı olmaktan kaçınıp iyiliğe aracı olmaya
çalışmak.
• Rızkın Allah’tan geldiğini bilerek Onun izni ve rızası
dahilinde kazanmak, yemek, harcamak
• Kendisi vasıtasıyla Allah’ın rızık ulaştırdığı kulların
geçimini ihmal etmeksizin güzel bir surette sağlamak.
• İşlenen ve/veya aracı olunan küçük-büyük her türlü iyiliğin
Allah tarafından bilindiğini bilmek.
Nisâ sûresi
86
ًَِ‫ب‬ ْ ُ‫يُت‬۪‫ت‬ُ‫ح‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬َ‫و‬‫ي‬َ‫ح‬َ‫ف‬ ‫ء‬‫ة‬َّ‫ي‬ِ‫ح‬َ‫ن‬ َ‫س‬ْ‫ح‬َ ِ‫ِب‬ ‫ا‬‫و‬
ۜ‫ا‬َ‫ه‬‫و‬‫د‬ُ‫ر‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ‫ا‬ََٓ ْ‫ْن‬ِ‫م‬َ‫ن‬َ‫َك‬ َ ٰ‫الل‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬ٰ‫ ى‬َ‫ع‬
ً‫ب‬‫ي‬ ۪‫س‬َ‫ح‬ ‫ء‬ْ ْ َ‫ي‬ ِ ُ‫ّل‬‫ا‬
Nisâ sûresi
86
•Size selâm verildiğinde, ya
aynısıyla, yahut daha
güzeliyle o selâmı alın. Zira
Allah herşeyin hesabını
tutmaktadır.
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• ‫ًحية‬‫ل‬‫ا‬
• Tahiyye
• Selâm / selâmlama / birisine “Hayyâkallah” diye dua
etmek
• İman edip amel-i salih işleyenlere, Allah imanlarıyla yol
gösterir. Nimetlerle dolu Cennetlerde, onların altlarından
ırmaklar akacaktır.
• Orada onların duaları “Sübhanekallahümme” (Sen
kusurdan ve ortaktan uzaksın Allahım) sözünden,
tahiyyeleri de selâmdan ibarettir. Dualarının sonu ise,
“Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” demektir.
• Yunus, 10:9-10
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• İman edip amel-i salih işleyenler, Rablerinin izniyle
ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan
Cennetlere yerleştirilirler. Onların orada tahiyyeleri
selâmdır.
• İbrahim, 14:23
• Ona kavuştukları gün, tahiyyeleri selâmdır. Allah onlar için
bir de ardı arkası kesilmeyecek bir mükâfat hazırlamıştır.
• Ahzâb, 33:44
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Onlar ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi işler
yapmış olanlar Adn Cennetlerine girerler. Melekler de
herbir kapıdan onların yanına varırlar.
• “Sabrettiğiniz için selâm olsun size,” derler. “Dünya
yurdunun ne güzel sonucudur bu!”
• Ra’d, 13:23-24
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Cennet ehli o gün keyif sürmekle meşguldürler.
• Eşleriyle birlikte gölgelerdeki koltuklara kurulmuşlardır.
• Orada onlar için her çeşit meyve vardır; canları daha ne
isterse vardır.
• Bir de, Rahîm bir Rabden sözlü selâm vardır.
• Yâsin, 36:55-58
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Âyetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, sen onlara
de ki: Size selâm olsun. Rabbiniz kendi üzerine rahmeti
yazdı. Sizden kim bir cahillik edip de kötülük işler, sonra
ardından tövbe eder ve durumunu düzeltirse, Onun çok
bağışlayıcı ve çok merhamet edici olduğunu görecektir.
• En’âm, 6:54
• Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin
almadan ve hane halkına selâm vermeden girmeyin. Bu
sizin için daha hayırlıdır — umulur ki güzelce
düşünürsünüz.
• Nur, 24:27
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Evlere girdiğiniz zaman, birbirinize Allah katından bir
tahiyye ile selâm verin. Akıl edesiniz diye, Allah size
âyetleri böyle açıklıyor.
• Nur, 24:61
• Cenab-ı Hak Musa aleyhisselâmın lisanıyla sana selâm
vermiştir. Çünkü o “Selâm hüdâya tâbi olanlara olsun”
(Tâhâ, 20:47) buyurmuştur. Sen hidayete tâbi olduğunda
sana Musa’nın selâmı ulaşmış olur.
• Fahreddin Razi
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Allah Âdem aleyhisselâmı yarattığında, “Git, şurada
oturan meleklere selâm ver ve onların sana nasıl karşılık
vereceklerine dikkat et; çünkü senin ve evlâtlarının
selâmınız bu olacak” buyurdu.
• Âdem meleklere “Esselâmü aleyküm” dedi.
• Onlar da “rahmetullah”ı ilâve ederek “Esselâmü aleyke ve
rahmetullah” diye cevap verdiler.
• Buharî, Enbiyâ: 1; Müslim, Cennet: 28
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• İman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi
sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.Yerine getirdiğiniz
takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi size haber vereyim
mi? Aranızda selâmı yayınız.
• Müslim, İman: 93
• Ey insanlar! Selâmı yayın, yemek yedirin, akrabayı
gözetin, halk uykudayken namaz kılın, Cennete
selâmetle girin.
• Tirmizî, Kıyamet: 42; İbni Mâce, İkamet: 174
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• “İslâmın hangi ameli daha hayırlıdır?” sorusuna
Resulullahın (s.a.v.) cevabı:
• Yemek yedirmen ve tanıdığın-tanımadığın herkese selâm
vermendir.
• Buharî, İman: 20; Müslim, İman: 63; Ebû Dâvud, Edeb:
131; Nesâî, İman:12
• Allah katında insanların en hayırlısı, önce selâm verendir.
• Ebû Dâvûd, Edeb: 132-133
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı:
• Karşılaştığında selâm ver.
• Davet ettiğinde icabet et.
• Nasihat istediğinde nasihat et.
• Aksırıp Allah’a hamd ettiğinde ona dua et.
• Hastalandığında ziyaret et.
• Öldüğünde cenazesine katıl.
• Müslim, Selâm: 5
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Zaman zaman Abdullah b. Ömer ile birlikte çarşıya çıkan
Übeyy b. Kâ’b’ın oğluTufeyl anlatıyor:
• Çarşıya çıktığımız zaman Abdullah kime rastlasa selâm
vermeden geçmezdi. Birgün onun yanına uğradığımda
çarşıya kendisiyle beraber çıkmamı istedi.
• “Çarşıya çıkıp da ne yapacaksın?” dedim. “Ticaretten
anlamazsın, birşeyin fiyatını sormazsın, birşey almazsın,
çarşının meclislerinde de oturmazsın. En iyisi sen otur
şuraya, sohbet edelim.”
• Abdullah b. Ömer “Biz sadece selâm vermek için çarşıya
çıkarız; karşılaştığımız kimselere de selâm veririz” dedi.
• Muvatta’, Selâm: 6
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• “Ya aynıyla, ya daha güzeliyle”
SELÂM DAHA GÜZELİ
Esselâmü aleyküm
Ve aleykümselâm ve
rahmetullah
Esselâmü aleyküm ve
rahmetullah
Ve aleykümselâm ve
rahmetullahi ve berakâtüh
• DİKKAT:
«s.a.» şeklinde bir selâm mevcut değildir.
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Birgün Resulullaha (s.a.v.) bir adam gelerek “Esselâmü
aleyküm” dedi.
• Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu.
• Resulullah “On [sevap]” buyurdu.
• Sonra başka birisi geldi, “Esselâmü aleyküm ve
rahmetullah” dedi.
• Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu.
• Resulullah “Yirmi” buyurdu.
• Daha sonra bir başkası geldi ve “Esselâmü aleyküm ve
rahmetullahi ve berakâtüh” dedi.
• . . .
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• . . .
• Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu.
• Resulullah “Otuz” buyurdu.
• Ebû Dâvud, Edeb: 132;Tirmizî, İsti’zân: 2
• Sizden birisi kardeşine rastladığında selâm versin.
Aralarına ağaç, duvar veya taş girip de tekrar karşılaşacak
olurlarsa tekrar selâm versin.
• Ebû Dâvud, Edeb: 135
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• İyilik karşılıksız bırakılmamalı.
• İyiliğin karşılığı iyilikten başka nedir ki?
• Rahmân, 55:60
• Hattâ bir iyilik daha güzeliyle karşılık bulmalı.
• İyilikler zincirleme reaksiyonu harekete geçirerek
bütün toplumu hale hale sarmalı.
• . . .
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Sürekli olarak birbirlerine dua eden, birbirinin iyiliğini
isteyen, birbirine “Benden kötülük görmezsin, ben
senin için ancak iyilik isterim” mesajını veren, birbirinin
iyiliğini daha güzeliyle cevaplandıran insanların
meydana getirdiği bir toplum.
• Ayrıca insanların birbiriyle tanışmalarına, birbirlerinden
faydalanmalarına ve hep birlikte kenetlenmiş bir
toplum meydana getirmelerine bir teşvik.
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
Ey iman edenler, hep birlikte esenliğe girin.
Şeytanın adımlarını izlemeyin;
çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.
Bakara, 2:208
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• “Allah herşey üzerine Hasîb’dir / herşeyin hesabını
tutuyor”
•‫سيب‬‫حل‬‫ا‬
• Hasîb (Esmâ-i Hüsnâ’dan)
• herşeyin hesabını tutan / hesaba çeken / herşeye kâfi
gelen
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah’ındır. İçinizdekini
ister açığa vurun, ister gizleyin, Allah onun hesabını
sizden sorar. Sonra da dilediğini bağışlar, dilediğine azap
eder. ÇünküAllah herşeye kadirdir.
• Bakara, 2:284
• Sonra onlar, gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna
çıkarılırlar. Şunu iyi bilin ki, hükmü ancak O verir. O, hesap
görenlerin en sür’atlisidir.
• En’âm, 6:62
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Kıyamet gününde Biz adalet terazilerini kurarız. Hiç
kimseye en küçük bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi
kadar birşey bile olsa, onu ortaya koyarız. Hesap görücü
olarak Biz kâfiyiz.
• Enbiyâ, 21:47
• Ey Peygamber! Sana da, sana uyan mü’minlere de Allah
yeter.
• Enfâl, 8:64
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış
yolu nasip eder.
• Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Allah’a tevekkül
edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir.
Herşey için Allah bir ölçü belirlemiştir.
• Talâk, 65:2-3
• Onlar öyle kimselerdir ki, halk onlara “İnsanlar size karşı
toplandı; onlardan korkun” dediği zaman, bu onların
imanını arttırdı ve dediler ki: “Bize Allah yeter; ne güzel
vekildir O.”
• Âl-i İmrân, 3:173
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Kulun bu isimden alacağı müjde:
• Hiçbir iyiliğin Allah’tan gizli kalmaz, kaybolmaz,
unutulmaz. En muhtaç olduğun günde kat kat artmış
olarak karşına çıkarılır.
• Her an seni her halinde, her işinde, her niyetinde görüp
gözetmekte olan Rabbin, her ihtiyacında sana yeter.
• Sen dünyaya ve âhirete ait büyük-küçük her türlü
dileğinde Onu razı etmeye bak.
NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm
• Hz. Ömer (r.a.):
• Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.
• Allah’ın huzuruna çıkacağınız o büyük gün için
süsleniniz.
• Hiç şüphesiz, bu dünyada kendisini hesaba çekenin
kıyamet günündeki hesabı hafif olur.
• Tirmizî, Kıyamet: 25, no. 2459
• erdemlihayat.com
• https://www.facebook.com/erdemlihayatcom
• utesav.org.tr
• Video kanalı: youtube.com/erdemlihayat (Abone
olmayı unutmayınız)

More Related Content

What's hot

Lise 9.hafta selaml as
Lise 9.hafta selaml asLise 9.hafta selaml as
Lise 9.hafta selaml as
serizci
 
Yardimseverlik
YardimseverlikYardimseverlik
Yardimseverlik
serizci
 
Selamlasma
SelamlasmaSelamlasma
Selamlasma
Ahmetsami1
 
Ameli Salih
Ameli SalihAmeli Salih
Ameli Salih
AkifSamanci
 
16 hafta ilkokul_nazik_olmak
16 hafta ilkokul_nazik_olmak16 hafta ilkokul_nazik_olmak
16 hafta ilkokul_nazik_olmak
Serkan Dereli
 
HayatıMıZda SabrıN öNemi
HayatıMıZda SabrıN öNemiHayatıMıZda SabrıN öNemi
HayatıMıZda SabrıN öNemiguest82d7cb
 
Lise el besir
Lise el besirLise el besir
Lise el besir
Serkan Dereli
 
106. hucurat suresi
106. hucurat suresi106. hucurat suresi
106. hucurat suresi
TEBYİN-ÜL-KUR’AN
 
ilkokul ibadet nedir
ilkokul ibadet nedirilkokul ibadet nedir
ilkokul ibadet nedir
serizci
 
Es Sadık
Es SadıkEs Sadık
Es Sadık
OmerFarukBurak
 
248. Kur'an Buluşması
248. Kur'an Buluşması248. Kur'an Buluşması
248. Kur'an Buluşması
Ümit Şimşek
 
Salavat ve Tekbir
Salavat ve TekbirSalavat ve Tekbir
Salavat ve Tekbir
AkifSamanci
 
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini SorgulaKuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
Salih Özüduruk
 
Lise hadis sunnet
Lise hadis sunnetLise hadis sunnet
Lise hadis sunnet
serizci
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
serizci
 
Hadis ve Sünnet
Hadis ve SünnetHadis ve Sünnet
Hadis ve Sünnet
OmerFarukBurak
 

What's hot (20)

Sabir ve Namaz
Sabir ve NamazSabir ve Namaz
Sabir ve Namaz
 
Lise 9.hafta selaml as
Lise 9.hafta selaml asLise 9.hafta selaml as
Lise 9.hafta selaml as
 
Yardimseverlik
YardimseverlikYardimseverlik
Yardimseverlik
 
Selamlasma
SelamlasmaSelamlasma
Selamlasma
 
Ameli Salih
Ameli SalihAmeli Salih
Ameli Salih
 
16 hafta ilkokul_nazik_olmak
16 hafta ilkokul_nazik_olmak16 hafta ilkokul_nazik_olmak
16 hafta ilkokul_nazik_olmak
 
HayatıMıZda SabrıN öNemi
HayatıMıZda SabrıN öNemiHayatıMıZda SabrıN öNemi
HayatıMıZda SabrıN öNemi
 
Lise el besir
Lise el besirLise el besir
Lise el besir
 
Dua
DuaDua
Dua
 
106. hucurat suresi
106. hucurat suresi106. hucurat suresi
106. hucurat suresi
 
ilkokul ibadet nedir
ilkokul ibadet nedirilkokul ibadet nedir
ilkokul ibadet nedir
 
Es Sadık
Es SadıkEs Sadık
Es Sadık
 
248. Kur'an Buluşması
248. Kur'an Buluşması248. Kur'an Buluşması
248. Kur'an Buluşması
 
Salavat ve Tekbir
Salavat ve TekbirSalavat ve Tekbir
Salavat ve Tekbir
 
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini SorgulaKuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
Kuran Soruyor ? - Kuranı Kerim Işıgında Kendini Sorgula
 
KURANIN ERLERİ
KURANIN ERLERİKURANIN ERLERİ
KURANIN ERLERİ
 
NEFİS TERBİYESİ
NEFİS TERBİYESİNEFİS TERBİYESİ
NEFİS TERBİYESİ
 
Lise hadis sunnet
Lise hadis sunnetLise hadis sunnet
Lise hadis sunnet
 
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesajiIlkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
Ilkokul 9.hafta allahin insanlara mesaji
 
Hadis ve Sünnet
Hadis ve SünnetHadis ve Sünnet
Hadis ve Sünnet
 

More from Ümit Şimşek

Allah'ın ahdi
Allah'ın ahdiAllah'ın ahdi
Allah'ın ahdi
Ümit Şimşek
 
Allah'ın ahdi
Allah'ın ahdiAllah'ın ahdi
Allah'ın ahdi
Ümit Şimşek
 
Tefekkür
TefekkürTefekkür
Tefekkür
Ümit Şimşek
 
Tefekkür
TefekkürTefekkür
Tefekkür
Ümit Şimşek
 
Acz ve fakr
Acz ve fakrAcz ve fakr
Acz ve fakr
Ümit Şimşek
 
Acz ve fakr
Acz ve fakrAcz ve fakr
Acz ve fakr
Ümit Şimşek
 
Şuunat 2
Şuunat 2Şuunat 2
Şuunat 2
Ümit Şimşek
 
Şuunata giriş
Şuunata girişŞuunata giriş
Şuunata giriş
Ümit Şimşek
 
Esmâdan Sıfatlara
Esmâdan SıfatlaraEsmâdan Sıfatlara
Esmâdan Sıfatlara
Ümit Şimşek
 
Esmâdan Sıfatlara
Esmâdan SıfatlaraEsmâdan Sıfatlara
Esmâdan Sıfatlara
Ümit Şimşek
 
Eserden Esmaya: 3
Eserden Esmaya: 3Eserden Esmaya: 3
Eserden Esmaya: 3
Ümit Şimşek
 
Eserden Esmâya 1
Eserden Esmâya 1Eserden Esmâya 1
Eserden Esmâya 1
Ümit Şimşek
 
Eserden Esmaya 2
Eserden Esmaya 2Eserden Esmaya 2
Eserden Esmaya 2
Ümit Şimşek
 

More from Ümit Şimşek (13)

Allah'ın ahdi
Allah'ın ahdiAllah'ın ahdi
Allah'ın ahdi
 
Allah'ın ahdi
Allah'ın ahdiAllah'ın ahdi
Allah'ın ahdi
 
Tefekkür
TefekkürTefekkür
Tefekkür
 
Tefekkür
TefekkürTefekkür
Tefekkür
 
Acz ve fakr
Acz ve fakrAcz ve fakr
Acz ve fakr
 
Acz ve fakr
Acz ve fakrAcz ve fakr
Acz ve fakr
 
Şuunat 2
Şuunat 2Şuunat 2
Şuunat 2
 
Şuunata giriş
Şuunata girişŞuunata giriş
Şuunata giriş
 
Esmâdan Sıfatlara
Esmâdan SıfatlaraEsmâdan Sıfatlara
Esmâdan Sıfatlara
 
Esmâdan Sıfatlara
Esmâdan SıfatlaraEsmâdan Sıfatlara
Esmâdan Sıfatlara
 
Eserden Esmaya: 3
Eserden Esmaya: 3Eserden Esmaya: 3
Eserden Esmaya: 3
 
Eserden Esmâya 1
Eserden Esmâya 1Eserden Esmâya 1
Eserden Esmâya 1
 
Eserden Esmaya 2
Eserden Esmaya 2Eserden Esmaya 2
Eserden Esmaya 2
 

247. Kur'an Buluşması

  • 2. Nisâ sûresi 85 َ‫ح‬ ً‫ة‬َ‫ع‬‫ا‬َ‫ف‬ َ‫ش‬ ْ‫ع‬َ‫ف‬ ْ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫ن‬ َُ‫َل‬ ْ‫ن‬ُ‫ك‬َ‫ي‬ ً‫ة‬َ‫ن‬ َ‫س‬ٌ‫يب‬ ۪‫ص‬ َ‫ش‬ ْ‫ع‬َ‫ف‬ ْ‫ش‬َ‫ي‬ ْ‫ن‬َ‫م‬َ‫و‬ ۚ‫ا‬َ ْ‫ْن‬ِ‫م‬َ‫ي‬ ً‫ة‬َ‫ئ‬ِ‫ي‬ َ‫س‬ ً‫ة‬َ‫ع‬‫ا‬َ‫ف‬َُ‫َل‬ ْ‫ن‬ُ‫ك‬ ُ ٰ‫الل‬ َ‫ن‬ َ‫َك‬َ‫و‬ ۜ‫ا‬َ ْ‫ْن‬ِ‫م‬ ٌ‫ل‬ْ‫ف‬ِ‫ك‬‫ء‬ْ ْ َ‫ي‬ ِ ُ‫ّل‬ ٰ‫ ى‬َ‫ع‬‫ا‬ًً‫ت‬ُ۪۪‫م‬
  • 3. Nisâ sûresi 85 •Kim bir iyiliğe aracılık ederse, ondan bir payı olur. Kim bir kötülüğe aracılık ederse, onun da bundan bir vebali olur. Allah ise herşeyi görüp gözetmektedir.
  • 4. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Şefaat • Birisinin affedilmesi veya işinin görülmesi için aracılık etmek / bir işe öncülük etmek • (Kıyamet gününde peygamberlerin ve şefaat izni verilen kimselerin, şefaat edilebilecek kimseler hakkında günahlarının bağışlanması veya derecelerinin yükselmesi için Allah katında niyazda bulunması)
  • 5. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Bir “şefaat” örneği • Berîre, Hz.Aişe’nin (r.a.) cariyesi idi ve kendisi gibi köle olan Muğîs ile evliydi. Hz. Aişe onu âzâd ettiğinde, Muğîs ile evli kalmak zorunda olmadığını öğrendi ve ondan ayrıldı. Muğîs ise bu ayrılığa dayanamıyor, Medîne sokaklarında ağlaya ağlaya Berîre’nin adını sayıklayarak dolaşıyordu. Birgün Resulullaha (s.a.v.) gelerek durumunu anlattı ve aracılık yapmasını istedi. • Resulullah Berîre’ye “Keşke tekrar ona dönsen” dedi. • Berîre “Ya Resulallah, bana emir mi ediyorsun?” diye sordu. • Resulullah “Sadece aracılık yapıyorum” buyurdu. • Berîre “Benim ona ihtiyacım yok” dedi. • Buharî,Talâk: 16; Ebû Dâvud,Talâk: 21; Nesâî, Âdâbü’l- Kudât: 28; İbni Mâce,Talâk: 29
  • 6. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Nerelerde şefaat edilir? • Meşrû veya sevap olan işlerde • Günah ve isyan olan işlerde aracılık olmaz / eğer yapılırsa günaha ortak olunmuş olur • Bir önceki âyet: • Allah yolunda savaş. Sen kendi nefsinden sorumlusun; ancak mü’minleri de savaşa teşvik et. Bakarsın, böylece Allah kâfirlerin gücünü kırar. Allah’ın gücü ve cezası ise çok daha şiddetlidir. • Nisâ 4:84
  • 7. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Bir kimsenin ihtiyacını gidermek için • İhtiyaç sahibi bir kimse için yardım organize etmek, yardım edecek kimseye / mercie aracı olmak • İnsanların arasını bulmak için • Onların gizlice toplanıp fısıldaşmalarının çoğunda bir hayır yoktur — ancak bir sadakayı, bir iyiliği veya insanların arasını bulmayı teşvik eden kimse bundan müstesnadır. BunuAllah rızası için yapana Biz pek büyük bir mükâfat vereceğiz. • Nisâ, 4:114
  • 8. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Bir uyarı • Kim birisi için aracılık eder de bunun üzerine kendisine hediye verilir, o da bunu kabul ederse, büyük bir faiz kapısına adım atmış olur. • Müsned, 5:261 • Bir çığır açmak, gelenek halini alacak iyi veya kötü bir işi başlatmak • Kim İslâmda güzel bir çığır açarsa, bunun sevabıyla beraber, daha sonra ona uyanların sevabı da ona verilir, onların sevabından da hiçbir şey eksilmez. Kim de İslâmda kötü bir çığır açarsa, bunun günahıyla beraber, daha sonra ona uyanların günahı da ona yüklenir, onların günahından da birşey eksilmez. • Müslim, Zekât: 69;Tirmizî, İlim: 15
  • 9. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: “Bize uyun; günahınızı biz yükleniriz.” Oysa onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir; onlar yalan söylüyorlar. • Onlar hiç şüphesiz kendi yüklerini taşıyacaklar; kendi yükleriyle beraber başka yükler de taşıyacaklardır. Uydurmakta oldukları şeyler hakkında da kıyamet gününde sorguya çekileceklerdir. • Ankebût, 29:12-13
  • 10. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Haksız yere öldürülen hiç kimse yoktur ki, onun kanından Âdem’in oğluna bir pay ayrılmış olmasın. Çünkü adam öldürme çığırını o açmıştır. • Buhârî, Enbiyâ: 1; Müslim, Kasâme: 27 • Onların Allah’tan başka yalvardıkları ilâhlarına sövmeyin ki, onlar da bilgisizce hadlerini aşıp Allah’a sövmesinler. Biz her millete işlerini böyle hoş göstermişizdir. Sonunda hepsinin dönüşü Rablerinin huzurunadır;O da yapmakta olduklarını kendilerine bildirir. • En’âm, 6:108
  • 11. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Birbiriyle sövüşen iki kişinin günahı, eğer mazlum daha ileri gitmemişse, kavgayı başlatan kimseye aittir. • Müslim, Birr: 68 • “Kim bir iyiliğe aracılık ederse, ondan bir payı olur” • Aracılık edin, ecrine erişin. • Ebû Dâvud, Edeb: 116-117 • Resulullah (s.a.v.) amcasının oğlu Fadl b. Abdullah için zekât memuru bir Sahabîye aracı olmuş, “Kızını bu gence nikâhla” buyurmuştu. • Müslim, Zekât: 44
  • 12. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Hz. Cabir’in (r.a.) babası Abdullah öldüğünde, bir Yahudiye borcu bulunuyordu. • CabirYahudiden borcu tehir etmesini istediyse de Yahudi bunu kabul etmedi. • Cabir de Resulullaha (s.a.v.) başvurarakYahudiye borcunu tehir etmesi için aracılık yapmasını istedi. • Resulullah gelipYahudiyle konuştu, ancak o bunu kabul etmedi. • Bunun üzerine Resulullah Cabir’e bahçesindeki meyveleri öbekler halinde toplamasını söyledi. . . .
  • 13. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • . . . Sonra da o hurmalardan alacaklılara alacaklarını tastamam verdi. • Herkes alacağını aldıktan sonra hurmaların eksilmediği görüldü. • Buharî, İstikraz: 9,Vesâyâ: 36; Ebû Dâvud,Vesâyâ: 17 • En güzel aracılık • Kişi mü’min kardeşi için onun gıyabında dua ettiğinde, melekler “Âmin, bir misli de sana olsun” derler. • Ebû Dâvud,Vitr: 29
  • 14. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • “Kim bir kötülüğe aracılık ederse, onun da bundan bir vebali olur” • Resulullah (s.a.v.) rüşveti verene de, alana da, ikisi arasında aracılık edene de lânet etti. • Müsned, 5:279 • Kim Allah’ın hadlerinden bir haddin uygulanmasına mani olmak için aracılık yaparsa Allah’a karşı gelmiş olur. • Kim haksız olduğunu bile bile bâtıl bir dâvâyı savunacak olursa, bundan vazgeçinceye kadar Allah’ın gazabı onun üzerine olur. . . .
  • 15. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • . . . Kim bir mü’min hakkında asılsız şeyler söylerse, söylediğinden dönünceye kadarAllah onu Cehennemliklerin irinleriyle karılmış bataklıkta oturtur. • Ebû Dâvud, Akdiye: 14 • Mahzumoğulları kabilesinden bir kadın hırsızlık yapmıştı. • Kadının elinin kesilmesini önlemek için Resulullaha (s.a.v.) kimin aracılık yapacağını tartıştıktan sonra, Üsame b. Zeyd (r.a.) üzerinde karar kıldılar. • Üsame gelip de kendisiyle konuştuktan sonra Resulullah “Sen bana Allah’ın hadlerinden bir haddin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?” buyurdu. Sonra da kalktı ve insanlara şöyle hitap etti: . . .
  • 16. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • . . . “Ey insanlar! Sizden öncekiler ancak şunun için helâk oldular: Onların şereflilerinden biri hırsızlık yaptığında bırakıyor, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ise cezalandırıyorlardı. Allah’a yemin ediyorum ki, eğer Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık etmiş olsaydı onun da elini keserdim.” • Buharî, Enbiyâ: 54; Müslim, Hudûd: 8 • Bir hatırlatma: Zamanımızın iletişim araçları, aracılığın iyilikte de, kötülükte de yol açacağı sonuçları hayal-ötesi mertebelere taşıdığı gerçeği, medyanın ve sosyal medyanın kullanımında dikkatten uzak tutulmamalıdır.
  • 17. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • “Allah herşey üzerine Mukît’tir” •‫قوت‬ • kut / akvât: vücudu ayakta tutacak miktarda yiyecek • kut-u lâyemut: ölmeyecek kadar yiyecek • O, dört günde yerin üstünde sabit dağlar yarattı, onu bereketli hale getirdi ve rızık arayanlar için azıklarını ihtiyaca uygun şekilde takdir etti. • Fussılet, 41:10 • İdaresi altındakilerin rızkını (kut) esirgemek, kişiye günah olarak yeter. • Müslim, Zekât: 40
  • 18. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık •‫امل۪تت‬ • el-Mukît: Esmâ-i Hüsnâdan • Herşeyi koruyup gözeten / herşeye kudreti yeten, muktedir / bedenlerin ve ruhların gıdasını veren • Bütün mahlûkat tabakalarının bütün fertlerinin gıdalarını, hiçbirini ihmal etmeden vakti vaktine ve ona en münasip şekilde yetiştiren, onları her halleriyle görüp gözeten, onları yaratıp yaşatmaya kudreti yeten
  • 19. NİSÂ, 4:85 | Şefaat - aracılık • Kulun bu isimden hissesi ve bu âyetten çıkaracağı derslerden: • Her an Rabbinin gözetimi altında bulunduğunu bilerek Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamaya özen göstermek. • Kötülüğe aracı olmaktan kaçınıp iyiliğe aracı olmaya çalışmak. • Rızkın Allah’tan geldiğini bilerek Onun izni ve rızası dahilinde kazanmak, yemek, harcamak • Kendisi vasıtasıyla Allah’ın rızık ulaştırdığı kulların geçimini ihmal etmeksizin güzel bir surette sağlamak. • İşlenen ve/veya aracı olunan küçük-büyük her türlü iyiliğin Allah tarafından bilindiğini bilmek.
  • 20. Nisâ sûresi 86 ًَِ‫ب‬ ْ ُ‫يُت‬۪‫ت‬ُ‫ح‬ ‫ا‬َ‫ذ‬ِ‫ا‬َ‫و‬‫ي‬َ‫ح‬َ‫ف‬ ‫ء‬‫ة‬َّ‫ي‬ِ‫ح‬َ‫ن‬ َ‫س‬ْ‫ح‬َ ِ‫ِب‬ ‫ا‬‫و‬ ۜ‫ا‬َ‫ه‬‫و‬‫د‬ُ‫ر‬ ْ‫و‬َ‫ا‬ ‫ا‬ََٓ ْ‫ْن‬ِ‫م‬َ‫ن‬َ‫َك‬ َ ٰ‫الل‬ َّ‫ن‬ِ‫ا‬ٰ‫ ى‬َ‫ع‬ ً‫ب‬‫ي‬ ۪‫س‬َ‫ح‬ ‫ء‬ْ ْ َ‫ي‬ ِ ُ‫ّل‬‫ا‬
  • 21. Nisâ sûresi 86 •Size selâm verildiğinde, ya aynısıyla, yahut daha güzeliyle o selâmı alın. Zira Allah herşeyin hesabını tutmaktadır.
  • 22. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • ‫ًحية‬‫ل‬‫ا‬ • Tahiyye • Selâm / selâmlama / birisine “Hayyâkallah” diye dua etmek • İman edip amel-i salih işleyenlere, Allah imanlarıyla yol gösterir. Nimetlerle dolu Cennetlerde, onların altlarından ırmaklar akacaktır. • Orada onların duaları “Sübhanekallahümme” (Sen kusurdan ve ortaktan uzaksın Allahım) sözünden, tahiyyeleri de selâmdan ibarettir. Dualarının sonu ise, “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” demektir. • Yunus, 10:9-10
  • 23. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • İman edip amel-i salih işleyenler, Rablerinin izniyle ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştirilirler. Onların orada tahiyyeleri selâmdır. • İbrahim, 14:23 • Ona kavuştukları gün, tahiyyeleri selâmdır. Allah onlar için bir de ardı arkası kesilmeyecek bir mükâfat hazırlamıştır. • Ahzâb, 33:44
  • 24. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Onlar ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi işler yapmış olanlar Adn Cennetlerine girerler. Melekler de herbir kapıdan onların yanına varırlar. • “Sabrettiğiniz için selâm olsun size,” derler. “Dünya yurdunun ne güzel sonucudur bu!” • Ra’d, 13:23-24
  • 25. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Cennet ehli o gün keyif sürmekle meşguldürler. • Eşleriyle birlikte gölgelerdeki koltuklara kurulmuşlardır. • Orada onlar için her çeşit meyve vardır; canları daha ne isterse vardır. • Bir de, Rahîm bir Rabden sözlü selâm vardır. • Yâsin, 36:55-58
  • 26. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Âyetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, sen onlara de ki: Size selâm olsun. Rabbiniz kendi üzerine rahmeti yazdı. Sizden kim bir cahillik edip de kötülük işler, sonra ardından tövbe eder ve durumunu düzeltirse, Onun çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olduğunu görecektir. • En’âm, 6:54 • Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin almadan ve hane halkına selâm vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır — umulur ki güzelce düşünürsünüz. • Nur, 24:27
  • 27. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Evlere girdiğiniz zaman, birbirinize Allah katından bir tahiyye ile selâm verin. Akıl edesiniz diye, Allah size âyetleri böyle açıklıyor. • Nur, 24:61 • Cenab-ı Hak Musa aleyhisselâmın lisanıyla sana selâm vermiştir. Çünkü o “Selâm hüdâya tâbi olanlara olsun” (Tâhâ, 20:47) buyurmuştur. Sen hidayete tâbi olduğunda sana Musa’nın selâmı ulaşmış olur. • Fahreddin Razi
  • 28. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Allah Âdem aleyhisselâmı yarattığında, “Git, şurada oturan meleklere selâm ver ve onların sana nasıl karşılık vereceklerine dikkat et; çünkü senin ve evlâtlarının selâmınız bu olacak” buyurdu. • Âdem meleklere “Esselâmü aleyküm” dedi. • Onlar da “rahmetullah”ı ilâve ederek “Esselâmü aleyke ve rahmetullah” diye cevap verdiler. • Buharî, Enbiyâ: 1; Müslim, Cennet: 28
  • 29. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • İman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.Yerine getirdiğiniz takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız. • Müslim, İman: 93 • Ey insanlar! Selâmı yayın, yemek yedirin, akrabayı gözetin, halk uykudayken namaz kılın, Cennete selâmetle girin. • Tirmizî, Kıyamet: 42; İbni Mâce, İkamet: 174
  • 30. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • “İslâmın hangi ameli daha hayırlıdır?” sorusuna Resulullahın (s.a.v.) cevabı: • Yemek yedirmen ve tanıdığın-tanımadığın herkese selâm vermendir. • Buharî, İman: 20; Müslim, İman: 63; Ebû Dâvud, Edeb: 131; Nesâî, İman:12 • Allah katında insanların en hayırlısı, önce selâm verendir. • Ebû Dâvûd, Edeb: 132-133
  • 31. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı: • Karşılaştığında selâm ver. • Davet ettiğinde icabet et. • Nasihat istediğinde nasihat et. • Aksırıp Allah’a hamd ettiğinde ona dua et. • Hastalandığında ziyaret et. • Öldüğünde cenazesine katıl. • Müslim, Selâm: 5
  • 32. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Zaman zaman Abdullah b. Ömer ile birlikte çarşıya çıkan Übeyy b. Kâ’b’ın oğluTufeyl anlatıyor: • Çarşıya çıktığımız zaman Abdullah kime rastlasa selâm vermeden geçmezdi. Birgün onun yanına uğradığımda çarşıya kendisiyle beraber çıkmamı istedi. • “Çarşıya çıkıp da ne yapacaksın?” dedim. “Ticaretten anlamazsın, birşeyin fiyatını sormazsın, birşey almazsın, çarşının meclislerinde de oturmazsın. En iyisi sen otur şuraya, sohbet edelim.” • Abdullah b. Ömer “Biz sadece selâm vermek için çarşıya çıkarız; karşılaştığımız kimselere de selâm veririz” dedi. • Muvatta’, Selâm: 6
  • 33. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • “Ya aynıyla, ya daha güzeliyle” SELÂM DAHA GÜZELİ Esselâmü aleyküm Ve aleykümselâm ve rahmetullah Esselâmü aleyküm ve rahmetullah Ve aleykümselâm ve rahmetullahi ve berakâtüh • DİKKAT: «s.a.» şeklinde bir selâm mevcut değildir.
  • 34. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Birgün Resulullaha (s.a.v.) bir adam gelerek “Esselâmü aleyküm” dedi. • Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu. • Resulullah “On [sevap]” buyurdu. • Sonra başka birisi geldi, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” dedi. • Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu. • Resulullah “Yirmi” buyurdu. • Daha sonra bir başkası geldi ve “Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berakâtüh” dedi. • . . .
  • 35. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • . . . • Resulullah aynı şekilde selâmını aldı ve adam oturdu. • Resulullah “Otuz” buyurdu. • Ebû Dâvud, Edeb: 132;Tirmizî, İsti’zân: 2 • Sizden birisi kardeşine rastladığında selâm versin. Aralarına ağaç, duvar veya taş girip de tekrar karşılaşacak olurlarsa tekrar selâm versin. • Ebû Dâvud, Edeb: 135
  • 36. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • İyilik karşılıksız bırakılmamalı. • İyiliğin karşılığı iyilikten başka nedir ki? • Rahmân, 55:60 • Hattâ bir iyilik daha güzeliyle karşılık bulmalı. • İyilikler zincirleme reaksiyonu harekete geçirerek bütün toplumu hale hale sarmalı. • . . .
  • 37. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Sürekli olarak birbirlerine dua eden, birbirinin iyiliğini isteyen, birbirine “Benden kötülük görmezsin, ben senin için ancak iyilik isterim” mesajını veren, birbirinin iyiliğini daha güzeliyle cevaplandıran insanların meydana getirdiği bir toplum. • Ayrıca insanların birbiriyle tanışmalarına, birbirlerinden faydalanmalarına ve hep birlikte kenetlenmiş bir toplum meydana getirmelerine bir teşvik.
  • 38. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm Ey iman edenler, hep birlikte esenliğe girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin; çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Bakara, 2:208
  • 39. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • “Allah herşey üzerine Hasîb’dir / herşeyin hesabını tutuyor” •‫سيب‬‫حل‬‫ا‬ • Hasîb (Esmâ-i Hüsnâ’dan) • herşeyin hesabını tutan / hesaba çeken / herşeye kâfi gelen
  • 40. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah’ındır. İçinizdekini ister açığa vurun, ister gizleyin, Allah onun hesabını sizden sorar. Sonra da dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. ÇünküAllah herşeye kadirdir. • Bakara, 2:284 • Sonra onlar, gerçek mevlâları olan Allah’ın huzuruna çıkarılırlar. Şunu iyi bilin ki, hükmü ancak O verir. O, hesap görenlerin en sür’atlisidir. • En’âm, 6:62
  • 41. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Kıyamet gününde Biz adalet terazilerini kurarız. Hiç kimseye en küçük bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar birşey bile olsa, onu ortaya koyarız. Hesap görücü olarak Biz kâfiyiz. • Enbiyâ, 21:47 • Ey Peygamber! Sana da, sana uyan mü’minlere de Allah yeter. • Enfâl, 8:64
  • 42. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu nasip eder. • Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Allah’a tevekkül edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir. Herşey için Allah bir ölçü belirlemiştir. • Talâk, 65:2-3 • Onlar öyle kimselerdir ki, halk onlara “İnsanlar size karşı toplandı; onlardan korkun” dediği zaman, bu onların imanını arttırdı ve dediler ki: “Bize Allah yeter; ne güzel vekildir O.” • Âl-i İmrân, 3:173
  • 43. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Kulun bu isimden alacağı müjde: • Hiçbir iyiliğin Allah’tan gizli kalmaz, kaybolmaz, unutulmaz. En muhtaç olduğun günde kat kat artmış olarak karşına çıkarılır. • Her an seni her halinde, her işinde, her niyetinde görüp gözetmekte olan Rabbin, her ihtiyacında sana yeter. • Sen dünyaya ve âhirete ait büyük-küçük her türlü dileğinde Onu razı etmeye bak.
  • 44. NİSÂ, 4:86 |Tahiyye - selâm • Hz. Ömer (r.a.): • Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. • Allah’ın huzuruna çıkacağınız o büyük gün için süsleniniz. • Hiç şüphesiz, bu dünyada kendisini hesaba çekenin kıyamet günündeki hesabı hafif olur. • Tirmizî, Kıyamet: 25, no. 2459
  • 45. • erdemlihayat.com • https://www.facebook.com/erdemlihayatcom • utesav.org.tr • Video kanalı: youtube.com/erdemlihayat (Abone olmayı unutmayınız)