Dijital Pazarlama Eğitimi. Olgu Şengül'ün verdiği Dijital Pazarlama Eğitimi sunumundan bir bölümdür. Olgu Şengül'den Dijital Pazarlama Eğitimi alarak Sosyal Medya ve E-ticaret öğrenebilirsiniz. Google Adwords, YouTube Reklamları, Facebook Reklamları ve Instagram Reklamları keşfedebilirsiniz.
Dijital Pazarlama Eğitimi. Olgu Şengül'ün verdiği Dijital Pazarlama Eğitimi sunumundan bir bölümdür. Olgu Şengül'den Dijital Pazarlama Eğitimi alarak Sosyal Medya ve E-ticaret öğrenebilirsiniz. Google Adwords, YouTube Reklamları, Facebook Reklamları ve Instagram Reklamları keşfedebilirsiniz.
La Conférence de Joël Gayet, chercheur associé à Sciences-Po Aix, Directeur de la Chaire "Attractivité et Nouveau marketing territorial", lors de Tourisme Numérique, le Forum de Deauville, les 17 et 18 mars 2014, sur le nouveau marketing touristique à l'ère numérique. #TN2
Presentation agritourisme, oenotourisme et valorisation des territoires en Aq...Jean-Baptiste Soubaigné
Mise à jour en septembre 2012 : Intervention en Master 2 professionnel "Développement territorial, origine et qualité des produits" Université de Bordeaux 3.
Thèmes : Enjeux de l'agritourisme, zoom sur l'oenotourisme, panorama des réseaux d'agritourisme en Aquitaine, 10 points clés du fonctionnement d'un réseau d'agritourisme, mise en tourisme des produits locaux, le concept des routes des vins.
Exemples en Aquitaine et en France.
Destination Management & DMO Stories. A focus on commercial strategies.Matteo Ciccalè
Lesson for the Master in Tourism Management of IULM University about Destination Management Organization, a special focus on e-commerce technologies and strategies.
Turizm, çevreye ene bağımlı sektördür.. Ekonominin geleceğinin temeli, çevresel sorumlulukla belirlenmelidir. İnsan varlığının her alanında sürdürülebilir üretim ve tüketimi teşvik etmeliyiz. Ekonomik refah sürdürülebilirlikle iç içedir.
Bu nedenle, sürdürülebilir iş modelleri tüm ekonomik faaliyetlerde teşvik edilmelidir. Sürdürülebilirlik, kalkınmanın faydalarından hiç kimsenin geride bırakılmadan adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamaktır.
La Conférence de Joël Gayet, chercheur associé à Sciences-Po Aix, Directeur de la Chaire "Attractivité et Nouveau marketing territorial", lors de Tourisme Numérique, le Forum de Deauville, les 17 et 18 mars 2014, sur le nouveau marketing touristique à l'ère numérique. #TN2
Presentation agritourisme, oenotourisme et valorisation des territoires en Aq...Jean-Baptiste Soubaigné
Mise à jour en septembre 2012 : Intervention en Master 2 professionnel "Développement territorial, origine et qualité des produits" Université de Bordeaux 3.
Thèmes : Enjeux de l'agritourisme, zoom sur l'oenotourisme, panorama des réseaux d'agritourisme en Aquitaine, 10 points clés du fonctionnement d'un réseau d'agritourisme, mise en tourisme des produits locaux, le concept des routes des vins.
Exemples en Aquitaine et en France.
Destination Management & DMO Stories. A focus on commercial strategies.Matteo Ciccalè
Lesson for the Master in Tourism Management of IULM University about Destination Management Organization, a special focus on e-commerce technologies and strategies.
Turizm, çevreye ene bağımlı sektördür.. Ekonominin geleceğinin temeli, çevresel sorumlulukla belirlenmelidir. İnsan varlığının her alanında sürdürülebilir üretim ve tüketimi teşvik etmeliyiz. Ekonomik refah sürdürülebilirlikle iç içedir.
Bu nedenle, sürdürülebilir iş modelleri tüm ekonomik faaliyetlerde teşvik edilmelidir. Sürdürülebilirlik, kalkınmanın faydalarından hiç kimsenin geride bırakılmadan adil bir şekilde paylaşılmasını sağlamaktır.
Dijital Pazarlama İletişim Platformu tarafından hazırlanan ve reklamın Türkiye ekonomisine katkısını inceleyen ilk ve tek araştırmanın sonuçları açıklandı.
Dijital Pazarlama İletişim Platformu (DPİP) tarafından hazırlanan ve reklam sektörü için ilk defa gerçekleştirilen Reklamın Ekonomiye Katkısı Raporu yayınlandı.
Reklam Sektörü’nün öncelikli ihtiyaçlarından biri olan, reklamın ekonomiye kattığı değeri ölçümleyen bu araştırma ile reklam endüstrisinin Türkiye ekonomisine etkisi, IPSOS tarafından geliştirilen ekonomik modelleme, detaylı raporlamada Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ezgi Akpınar Uysal’ın değerli katkıları ile somut olarak ortaya konmuş, bununla beraber istihdam, inovasyon, ihracat ve ticarete katkısı belirtilmiştir.
ilgi ve İletişim Teknolojilerinin (Information
and Communications Technologies) kısaltması olan “BİT” (ICT), kabaca enformasyon ve
bilgiyi yaratma, saklama, dağıtma, erişimini sağlama ve yönetme süreçlerinde kullanılan tüm donanım, yazılım ve ilgili hizmetlerin bütünlüğü olarak tanımlanabilir. Bu tanım kapsamındaki sektör, son dönemde yatırımcıların ve politika yapıcıların en aktif olduğu sektörlerden birisi konumuna gelmiştir. Bu ilgi, sektörün inovasyon, rekabetçilik ve ekonomik büyümenin kalbinde yer almasından kaynaklanmaktadır.
2. GENEL BĠLBĠLER
Turizm sektörü diğer hizmet sektörlerinden biraz daha farklıdır şöyle ki;
Hizmetler soyut bir özelliğe sahiptir
Üretildiği yerde tüketilir
Emek yoğun bir sektördür
Müşteri beklentilerine göre değişik şekilde algılanır
Test edilebilme şansları yoktur
Müşteri memnuniyeti daha fazla ön plandadır
2
3. Turizm Sektöründe Rekabet Gücünü
Etkileyen Faktörler
3
1950’lerden sonra hızla büyüyen turizm sektöründe ülkelerin paylarını arttırma
çabaları turizm rekabetini doğurmakta ve yeni destinasyonlar ile ürünleri ortaya
çıkmasını sağlamaktadır.
Dünya genelinde firmaların hayatta kalabilmeleri rekabet edebilmelerine bağlıdır.
Artan rekabet ortamında turizm işletmelerinin; esneklik, çabuk tepki verme ve
değişen koşullara hızla uyum sağlamaları gerekmektedir.
Rekabet gücü ölçüm araçları çeşitlidir bunlar; reel kurlar, enflasyon, ücretler,
maliyetler, karlılık, teşvikler, bilgi kullanımı, işsizlik, ARGE faaliyetleri vb.
Literatürde turizm sektöründeki rekabetle ilgili genel bir teori, açıklanmış bir
tanımlama bulunmamaktadır.
4. 4
Dünya Ekonomik Formu ülkelerin rekabet gücü ve rekabet edilebilirlik ile ilgili
yapmış olduğu çalışmada, rekabet gücü göstergelerini 8 ana başlıkta bulunan
289 faktörle toplamıştır. Bu faktörlerden bazıları; teknoloji düzeyi, sermaye,
işgücündeki farklılıklar, verimlilik düzeyleri, yönetim organizasyon yapısı, döviz kuru,
alt yapı, mali piyasaların yapısı örnek verilebilir.
Turizm sektörü açısından bakıldığında ise bu faktörlere; beşeri sermaye, teknoloji,
turizm arz ve talep koşulları, yatırım ve teşvikler, turist sayısı, turist harcamaları,
uzaklık, reklam-tanıtım doğal kaynak sayısı gibi niceliksel
Deneyimin kalitesi, hizmet kalitesi, verimlilik, ürün çeşitlendirmesi, destinasyon imajı,
kültürel ve tarihi miras zenginliği gibi niteliksel faktörler yer almaktadır.
6. Rekabet Gücünü Etkileyen
Niceliksel Faktörler
Turizmin kendine özgü yapısından kaynaklanan özelliklerinden dolayı
farklı etki ve özelliklere sahip değişkenler bulunmaktadır. Bunların
birçoğunun ölçümü mümkün değildir. Bu durum destinasyonların
rekabet gücü açısından karşılaştırılmasını güçleştirmekte ve alan
çalışmalarını ön planda tutmaktadır.
6
7. BeĢeri Sermaye ve Eğitimin Rolü
Son yıllarda teknolojik gelişmeyle birlikte ucuz iş gücü ve doğal
kaynaklara dayalı rekabetin yerini, uluslararası piyasalarda
uzmanlaşmaya yönelik olarak; dünya piyasalarına açılma, ürün
teknolojisini geliştirme, ürün farklılaştırması ve insan sermayesine daha
fazla yatırım yapmak almıştır. Diğer bir deyişle turizm ürünü girdisi ve
çıktısı insandır.
7
8. 8
Beşeri sermaye kavramı ile daha iyi eğitilmiş ve beceri kazandırılmış, insan kaynağı
ifade edilmektedir. Okuma yazma oranı artmış bir ülke daha hızlı bir şekilde
büyümektedir
Örneğin; okuma-yazma oranındaki %20 lik bir artış %0.5 ekonomik büyüme
sağlamakta, okur-yazarlık oranının %20den %30a çıkması halinde GSMH payının
%8-16 oranında artacağı ileri sürülmektedir.
Turizm sektöründe çalışan insanların eğitimi, hızla gelişen küresel ekonomide hala
önemli bir sorundur.
9. BiliĢim teknolojileri ve teknolojik
geliĢme
Bilişim teknolojileri hızla gelişmekte ve diğer sektörlerde olduğu gibi
turizm sektöründe de rekabet şeklini değiştirmektedir. bankacılık,
eğitim, alış-veriş gibi pek çok sektörde bu tür teknolojiler yoğun
olarak kullanılmaktadır.
Turizm sektöründe kullanılan bilişim teknolojilerine örnek olarak:
bilgisayarla rezervasyon sistemleri, küresel dağıtım dağıtım sistemleri
(GDS), yönetim bilgi sistemleri, hava limanı bilgi sistemleri, dijital
telefon şebekeleri, mobil iletişim araçları ve tüm telekomünikasyon
araçları verilebilir.
9
10. 10
Turizm ürününün yapısı gereği sunulan hizmetler genellikle kullanıldığı yerden çok
uzakta satın alınmaktadır. Buradan hareketle; ziyaretçilerin, destinasyonun genel
görünümü, çekiciliği, fiyatı, kalitesi, konaklama ve seyahat süresi ile ilgili doğru
bilgilere kolay bir şekilde erişmeleri gerekmektedir. teknolojik gelişmeler arttıkça
bilgi çeşidi de hızla çoğalmakta sonuç olarak değişime ayak uyduramayan
işletmeler geride kalmaktadır.
Sonuç olarak, turizm sektöründe BT ve diğer teknolojik unsurların kullanımı ile;
iletişim maliyetleri azalır, bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşılır, müşteri
memnuniyeti ile zaman ve personel tasarrufu sağlanır, hizmet kalitesi geliştirilir,
etkinlik artar, ürün ve hizmette farklılaşmaya gidilir, rekabetçi bir fiyat belirlenir ve
böylece rekabet gücü için bir avantaj elde edilir
11. Turizmin Arz KoĢulları
Turizmin arz koşulları ile bir destinasyonun doğal varlıkları, sosyokültürel varlıkları, altyapısı ve ulaşım durumu ifade edilmektedir.
Doğal ve sosyo-kültürel varlıklar, destinasyonun üstyapısını oluşturan
faktörlerdir. Ulaşım durumu ve altyapı ise turizm altyapısı kapsamında
değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, başka hiçbir destinasyonda bulunması mümkün
olamayacak olan doğal varlıklara sahip olmak, turizm rekabet gücü
açısından çok büyük bir avantaj yakalamak demektir.
11
12. 12
Sonuç olarak, destinasyonun arz koşullarının rekabet gücü üzerinde etkili olan
önemli bir faktör olduğu söylemek mümkündür. Çünkü; turizmin arz koşulları
kapsamında değerlendirilen ve bir destinasyonun; doğal, tarihi, sosyal ve kültürel
varlıkları ile altyapısı, iklimi, turistik faaliyetleri, rekreasyon ve alışverişim kanları,
ulaşılabilirliği ve konaklama performansı gibi özelliklerinden oluşan unsurlar, turistin
o destinasyona olan çekiciliğini ve motivasyonunu sağlayan en önemli
faktörlerdir
13. Turizmin Talep KoĢulları
Turizmin talep koşulları denildiği zaman, talebi etkileyen ekonomik,
sosyal, politik-yasal, psikolojik. birçok faktör akıla gelmektedir. Ancak
konunun sınırlandırılması amacıyla, turizmin talep koşulları
kapsamında sadece çok önemli oldukları düşünülen; turistik ürün
fiyatı, nispi döviz kurları, tanıtım ve reklam, uzaklık ile güvenlik ve
toplumsal istikrar konuları ele alınacaktır.
13
14. 14
Turistlerin fiyatlara karşı duyarlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bir turizm ülke veya
bölgesinin; rakipleri ile kıyaslandığında gelişimini sürdürüp, başarılı olabilmesi ve
rekabet gücü elde edebilmesi ülkenin turizm sektöründeki ürün fiyatlarının
rekabetçi yapıda olup olmadığı ile ilişkilidir. Destinasyonun fiyat rekabeti,
ziyaretçilere mal ve hizmet sağlayan diğer alt sektörlerdeki fiyat rekabetine
dayanmaktadır.
Güvenlik, emniyet, barış ve toplumsal istikrar, turizmin gelişebilmesi için gerekli
olan ön koşullardandır. Bunların eksik olduğu ya da olmadığı bir destinasyonun,
çok çekici ve kaliteli kaynak ve ürünlere sahip olsa da, uluslararası turizm
pazarında rekabet gücü elde etme şansı azalacaktır.
15. 15
Reklam ve tanıtım, destinasyonun rekabet gücüne etki eden bir diğer önemli
faktördür. reklamlar yardımıyla, bir destinasyonun çekicilik yaratan unsurları diğer
ülke insanlarına tanıtılarak, o bölgenin ekonomik olarak gelişimine de katkı
sağlanmaktadır.
16. Maliyet, Yatırım, TeĢvik ve Mali
Düzenlemeler
Destinasyonun rekabet edebilirliğini arttırıcı faktörlerden bir diğeri de;
maliyet, yatırım, teşvik ve mali düzenlemeler setidir. Maliyet, uzun
dönemde rekabetçi yapıda kalmak için sektör ya da firmaların
hedef pazarda rakipleri üzerinde bir avantaj oluşturabilmesi
açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda, rekabet gücü
sağlayabilmenin bir yolu da, bazı girdi maliyetlerinde rakiplerine göre
bir üstünlük elde etmeyi gerektirmektedir.
16
17. Rekabet Gücünü Etkileyen
Niteliksel Faktörler
Sürdürülebilir Turizm ve Çevre : Yeni üretim teknolojilerindeki artış,
üretim yöntemlerinde olduğu kadar tüketici davranış ve isteklerinin
ve sonuçta da piyasa rekabetinin değişmesine neden olmaktadır.
Ancak, üretim teknolojileri ile tüketim kalıplarındaki bu hızlı gelişim,
artan piyasa talebine karşı kaynakların kullanımında büyük bir artışa
yol açmış ve sürdürülebilirlik kavramı ile çelişir hale gelmiştir.
17
18. 18
Sürdürülebilirlik olgusu, ekonominin bir alt sektörü olan turizm içinde geçerli
olmakla birlikte, her sektör için taşıdığından daha fazla bir önem arz etmektedir.
Çünkü, turizmin var olabilmesi için ‘çevre’nin varlığı şarttır. Turizm, her kaynak gibi
dikkatle ve sürdürülebilir bir yaklaşımla yönetilmesi gereken bir alandır.
Dolayısıyla, destinasyon kaynaklarından uzun dönemde de istenilen döviz gelirinin
sağlanması, turizm pazar payının korunması ve arttırılması ve bundan 40-50 yıl
sonra da turizmden arzu edilen gelirin elde edilebilmesi, sürdürülebilir turizm
gelişim politikalar ile mümkün gözükmektedir.
19. Hizmet Kalitesi ve MüĢteri
Memnuniyeti
Dünya ekonomilerinde hizmet sektörü giderek artan bir büyüme
göstermekte ve bu eğilime bağlı olarak da gelişmiş ülkelerde
GSMH’nın ve toplam istihdamın yaklaşık %60-70’ini oluşturmaktadır.
Bir hizmet sektörü olan turizmde de, rekabet gücü kazanılması ve
sektörden beklenen kârlılığın elde edilmesi; ziyaretçilerin diğer bir
deyişle turistlerin istek ve ihtiyaçlarına uygun kalite ve özellikte hizmet
üretilip, müşterinin memnun edilmesine bağlıdır.
19
20. 20
günümüzde, bilgi ve teknoloji çağının çocukları olan turistlerin beklentilerinin
yüksek olması ve rekabetin giderek artması, destinasyonlardaki hizmet kalitesini
ön plana çıkarmaktadır. Ancak hizmet kalitesi, imalat sektöründeki ürün kalitesi
gibi kolayca tanımlanacak bir yapıya sahip değildir. Çünkü, hizmetler soyut bir
özelliğe sahiptir, üretildiği yerde tüketilir ve müşterinin beklentilerine göre farklı
şekillerde algılanabilir.
Technical Assistance Research Program tarafından yapılan bir araştırma,
hizmetten tatmin olmayan bir kişinin bunu ortalama olarak 9-10 kişiye, %13’ünün
ise bu haberi 20’den fazla kişiye aktardığını göstermektedir.
21. 21
Sonuç olarak; küreselleşen Dünyanın yeni ve acımasız rekabet ortamı içinde
başarılı olmak, ayakta kalmak ve rekabette sürdürülebilir bir üstünlük sağlamak
isteyen destinasyonlar, hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetini arttırmaya yönelik
politika ve stratejiler geliştirmek zorundadırlar.
22. Verimlilik ve Kaynakların Etkin
Kullanımı
Ulusal ve uluslararası turizm pazarında yaşanan hızlı gelişmeler ve
ulaşım teknolojilerindeki artış, destinasyonlar arasındaki rekabeti her
geçen gün artırmaktadır. Bu durum, rekabet güçlerini kaybetmek
istemeyen turizm bölgelerinin verimlilik çalışmalarına daha fazla
önem vermesine neden olmaktadır. Çünkü, uluslararası piyasalarda
rekabet gücü elde edilmesi ve iç piyasada serbest piyasa
ekonomisine işlerlik kazandırılması, verimlilik artışlarına bağlı olan
olgulardır
22
23. 23
Destinasyondaki hizmet işçilerinin veriminin artması, hem rekabetin ve hem de
reel gelirin artması demektir. Turizm sektöründe verimliliğin artması ise iyi ve kaliteli
hizmet ile müşteri memnuniyetine dayanmaktadır. Verimlilik düzeyi hizmet verilen
turistlerden memnun olanların sayısının arttırılması ile yükselecektir. Buradan
hareketle; verimliliğin turizm sektöründe rekabet gücünü etkileyen başka bir
önemli faktör olduğunu söylemek mümkündür.
24. 24
Özetle; destinasyondaki firmalar/işletmeler daha iyi ürün üretmenin yollarını
bularak, kaynaklarını nasıl daha etkin kullanabileceğini araştırarak, işin nasıl daha
verimli yapılabileceğini keşfederek ve kendisini müşterinin yerine koyup onlar için
ürünü nasıl daha çekici hale getireceğini öğrenerek, diğer destinasyonlara göre
rekabet gücünü artırma şansına sahip olabilecektir.
25. Turistik Ürün ÇeĢitlendirmesi
Günümüzde, rekabet gücünü elde etmek ve sürdürmek için; mal ve
hizmetlerin sayısından ziyade bunlardaki kalite ve çeşitlilik ön plana
çıkmaktadır. Örneğin; Avrupa’nın en dinamik 500 firmasının Avrupa
geneli ile karşılaştırması, 500 firmanın çoğunluğunun büyüme
stratejilerini maliyete değil, üründe farklılaşmaya dayandırdıkları
sonucunu göstermektedir.
25
26. 26
Turistin talep ettiği ya da edebileceği ürün özelliklerini tespit ederek, bu
doğrultuda bir strateji geliştirmek, sektör ve destinasyon açısından rekabetçi bir
güç oluşturabilir. Dolayısıyla, turistik talebin analizini doğru yapmak, belirlenecek
strateji ve uygulanacak politikalar açısından da önem arz etmektedir. Stratejinin
uygulanması ise, belirli bazı yönetsel faaliyetleri kapsamaktadır. Bu faaliyetler;
çeşitli stratejik faaliyetlerin tümü ile ilgili zamanında bilgi akışı sağlayan bir bilgi
sisteminin gelişmesini, stratejinin etkin biçimde uygulanması için gerekli davranış
biçimlerini, teşvik sistemlerini ve performans ölçümünün düzenlenmesini
gerektirmektedir.
27. Ġmaj ve Yenilik
Turizm bir hizmet sektörü olduğu için, ekonominin diğer
sektörlerindeki gibi ürünü kullanmadan ya da satın almadan önce
test etme veya deneme şansı yoktur. Bu nedenle de; turistlerin bir
destinasyona olan ziyaret kararlarını almalarında ve destinasyonların
uluslararası turizm piyasasında rakipleri ile rekabet edebilmelerinde, o
yerin ihtiyaçlarına cevap verip vermemesinin yanında zihinlerinde
oluşan imajın da çok büyük bir etkisi bulunmaktadır.
27
28. 28
Yapılan araştırmalar; destinasyon imajının, bir bölgeye olan turist akışını
etkilediğini, destinasyonun rekabet gücünün açıklanmasında ve destinasyonlar
arasında
karşılaştırma
yapılabilmesinde
önemli
bir
faktör
olduğunu
göstermektedir. Dolayısıyla; imaj ve markalaşma, rekabet gücü kazanımının
sonuçta da başarının önemli faktörlerinden birisi olmaktadır. Bu durumda, turizm
sektöründe rekabet gücü kazanmak isteyen destinasyonların, olumlu imaj
geliştirme konusunda gerekli çalışmalara özen göstermeleri gerekmektedir.
29. Turizm Pazarlama Stratejisi ve Pazar
Payı
sektördeki hızlı gelişim, destinasyonlar arasındaki artan rekabet,
sektörden beklenen kârlılığın elde edilebilmesi ve turistlerin istek ve
ihtiyaçlarına uygun kalite de hizmet üretilmesi, rekabetçi üstünlük
açısından gerekli olan koşullardır. Ancak; bir hizmet sektörü olan
turizmde, mal esasına dayanan klasik mamul pazarlaması, turizm
ürün ve hizmetlerinin pazarlanması için yeterli olmamaktadır.
Bu nedenle, uluslararası turizm piyasasındaki destinasyonların
pazardaki yerini belirleyecek ve kendilerine rekabet avantajı
sağlayacak sürekli ve güçlü bir pazarlama stratejisi belirlemeleri, artık
bir zorunluluk olmaktadır.
29
30. 30
Bilgi çağının etkisiyle birlikte, turizm pazarında her yıl değişik amaçlarla seyahate
çıkan ve her zaman olduğundan daha fazla karmaşık özellikler gösteren bir turist
profili söz konusudur. Turist profilinde meydana gelen değişiklikler ise, ister istemez
pazarı ihtiyaç duyulan talebe uygun ürün geliştirmeye zorlamaktadır.
Sonuç olarak, her geçen gün artan talebi karşılamak ve gittikçe büyüyen turizm
pazarından yeterli payı almak isteyen destinasyonların; yatırımdan pazarlamaya,
işletmeden tanıtıma kadar her alanda turizm pazarlama stratejisine gereken
önemi vermeleri gerekmektedir. Turistin satın alma kararını etkileyen faktörleri
analiz ederek uygun bir pazarlama stratejisinin belirlenmesi, destinasyonun
rakiplerine oranla rekabet gücünü artırmasına yol açacaktır
31. Devlet ve Bürokrasi
devlet ve bürokrasi, destinasyonun rekabet gücünü dolaylı yönden
etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Hantal olmayan, özel
sektöre kolaylık sağlayan, yönetişim konusunda uzmanlaşmış ve
kendini değişen küresel ekonomik, kültürel, sosyal ve toplumsal
şartlara kolayca uyum sağlayabilen destinasyonların, turizm
pazarında daha başarılı olacağı bir gerçektir.
31
32. 32
Destinasyon yönetimi ile ilgili olarak, çok sayıda kamu otoritesinin ve
mevzuatın bulunması, sektörde dinamik bir yapı ile eşgüdümün olmaması ve
sonuçta rekabet gücü sağlanamaması anlamına gelmektedir. Örnek vermek
gerekirse; Türkiye’de marina yapım projesinin hayata geçirilebilmesi için, 21 ayrı
kamu otoritesinin onayının alınması gerekmektedir. Bu işlemlerin tamamlanması
ise ortalama olarak 11 yıl sürmektedir.
Destinasyondaki firmaların/işletmelerin faaliyetlerini kolaylaştırıcı
önlemlerin
alınması, destinasyon yönetiminin birinci önceliği olmak zorundadır. Çünkü, küresel
rekabet ortamında dinamik bir performans gösteremeyen destinasyonların,
uluslararası turizm gelirinden arzu ettikleri payı almaları ve rekabet gücü geliştirmeleri
oldukça zor gözükmektedir.
33. Turizm Rekabet Stratejisi
21. yüzyılın küresel ekonomi ve rekabet ortamında, ülke ya da
firma/işletmelerin faaliyetlerini sürdürdükleri sektörlerde açık bir
strateji belirleme ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Kesin bir farka
ve benzersizliğe nasıl ulaşacakları, değişik müşteri gruplarına
rakiplerinden farklı bir ürünü nasıl sunacakları hakkında belirli bir
vizyon oluşturamayan ekonomik birimlerin, günümüzün bu yoğun
rekabet ortamında ayakta kalmaları ve başarılı olmaları mümkün
değildir.
33
34. 34
sürekli bir gelişme gösteren rekabetçi turizm piyasasında rekabet gücü kazanmak
isteyen destinasyonların, turizm bölgesini oluşturan kaynakların neler olduğuna ve
bunların uzun dönemde nasıl etkin ve verimli kullanılabileceğine ilişkin rekabet
stratejisi ve politikası geliştirmeleri gerekmektedir.
Turizm sektöründeki rakip destinasyonlara göre daha başarılı olmak ve rekabet
gücü elde etmek için uygulanabilecek üç genel rekabet stratejisi bulunmaktadır.
35. 35
Toplam maliyet liderliği; destinasyonun, mal ve hizmet üretiminin her aşamasında
sıkı maliyet ve genel giderler kontrolünü sağlayarak, toplam maliyetlerin en düşük
düzeye çekilmesini ve rakiplere göre bir üstünlük elde edilmesini amaçlamaktadır.
Farklılaştırma ise, destinasyonun sunduğu turizm ürünü, hizmeti, fiyatıyla da
pazarlama yöntemini farklılaştırarak, kendisi için önemli bir rekabet gücü elde
etmesidir.
Odaklanmada ise; destinasyon, bütün uluslararası turizm piyasası yerine belirli bir
alıcı gruba, bölge ya da coğrafi pazar üzerine yoğunlaşarak, rekabet gücü elde
etmeyi amaçlamaktadır
36. Rekabet Gücünü Etkileyen Diğer
Faktörler
Bütün bu belirtilen faktörlerin yanında rekabet gücünü etkilediği
düşünülen ve herhangi bir başlık altında toplanmayan birtakım
faktörler bulunmaktadır.
Seyahat süresince turistin karşılaşabileceği her türlü olumsuzluğa karşı
düzenlenmiş bir seyahat sigortasının varlığı; turistin destinasyona olan
ikinci ve daha çok ziyaretlerinde sağlanacak promosyon ya da
indirim olanaklarının bulunması; müşterinin ödediği paranın karşılığını
alma durumu; turizm ülkesinin üye olduğu ekonomik ve siyasi
örgütlerin varlığı (Avrupa Birliğine üye olan turizm ülkelerinin, AB
bütçesinden elde ettiği maddi yardımlar vb.) gibi faktörler de
rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecek olan diğer faktörlerdir.
36
37. 37
Destinasyon, yukarıda belirtilen niceliksel ve niteliksel faktörlerle birlikte diğer
faktörlere de ağırlık verip, politika ve stratejiler geliştirerek, rekabetçi üstünlüğünü
geliştirecek ve böylece turizm piyasasındaki pazar payını, turizm gelirlerini ve turist
sayısını arttıracaktır.
38. Destinasyonların Gerekliliği ve
Rekabet Edebilirliği
Her sektör ve işletmede olduğu gibi, uluslararası turizm ve seyahat
sektöründeki birçok turizm destinasyonu, bölgesine daha fazla
yabancı turisti çekmek ve turizm gelirlerini arttırmak için kıyasıya bir
rekabet ortamı içindedir.
38
39. 39
Uluslararası turizm hareketine katılan turistler açısından destinasyonlar, bireysel
hizmet sunan otel, tatil köyü, pansiyon ya da deniz, güneş, kum gibi faaliyetlere
göre daha ön plana çıkmakta ve bir marka olmaktadır. Diğer bir deyişle, turizm
ve seyahat sektörünün geleceği, destinasyonların varlığına bağlıdır. Çünkü; turizm
hareketine katılan insanlar, sadece yukarıda belirtilen amaçlar için değil
(otel/tatil köyünde vaktini geçirmek, deniz/güneş/kumdan yararlanmak vb.)
turizm bölgesini bir bütün olarak tanımak, yeni yerler görmek, gezmek ve farklı
deneyimler kazanmak amacıyla seyahat etmekte ve zamanlarının çoğunu da
destinasyonda geçirmektedirler.
40. Rekabet Gücünün Farklı Pazarlara
Göre Analizi
Uluslararası turizm sektöründe faaliyet gösteren bir ülkenin diğer rakip
ülkelere göre rekabet gücü açısından karşılaştırılması bir pazardan
diğerine değişebilmektedir.
Bahar’ın yapmış olduğu bir araştırmada: elde edilen analiz sonuçları;
Almanların; Yunanistan'a oranla Türkiye'nin daha fazla rekabet
oranının fazla olduğu, Fransa'ya göre Türkiye'nin rekabet oranının az
olduğu görülmüştür.
40
41. 41
Yine Kıbrıs'a göre Türkiye'nin daha fazla tarihi mirasa sahip olduğu, İtalya'ya
oranla daha az tarihi mirasa sahip olduğu görülmektedir.
Hollandalı ve Alman turistler açısından Türkiye ile İspanya arasında çok önemli
fark olmadığı, İngilizler için ise Türkiye’nin İspanya’ya göre durumunun daha kötü
olarak değerlendirildiği görülmektedir.
Buradan hareketle destinasyonların rekabet gücünün farklı pazarlara göre analizi
yapılırken aynı anda bir ülkenin birden fazla ülke ile karşılaştırılmasının sağlanması
gerekmektedir.
42. Turizm Bölgeleri Açısından Rekabet
Analizi
Turizm rekabeti ile ilgili model geliştirmek ve rekabet gücünü hangi
faktörlerin etkilediğini belirlemek; farklı turizm bölgelerinin güçlü ve
zayıf yanlarının tespit edilmesine, turist sayışıver turist harcamalarını
arttırılmasına ve ekonomik gelişmenin sağlanmasında sektör ve
hükümet yetkililerine büyük fayda sağlayacaktır
42