2. TÜRK SANAT MÜZIĞI NEDIR ?
• Türk Sanat müziği, makamlı bir müzik türüdür. Klasik anlamda Türk Sanat Müziği çeşitli İslam
müziklerinin oluşturduğu zengin birikime dayanan Osmanlı müzikçilerinin ürünü olan makamsal
bir müziktir. Türk sanat müziği, en önemli kültür miraslarımızdandır. Solo veya koro tarafından
icra edilir. Çeşitli makamları vardır. Türk musikisinin gelişme ve kökleşme temellerinin ilk yılları,
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarının biraz öncesi ve biraz sonrasından itibaren görülmektedir.
4. AHMET ÖZHAN
• Gerçek Adı : Ahmet Katıgöz
• Doğum Yeri : Şanlıurfa
• Doğum Tarihi : 1950
Aslen Urfalı olan sanatçının babası polistir. 1970li yıllarda Bebek
Belediye Gazinosunda Emel Sayın'ın alt kadrosunda sahneye
çıktığı sıralarda, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan kendisini
keşfeder ve "Gel Maksim'de çalış" der.O günden sonra Özhan, 17-
18 yaşlarındayken maksimin yeni prensi olur.. 1973 senesinde,
başrolünü Hale Soygazi ve Aytaç Armanla paylaştığı ilk filmi olan
"Çocuğumu İstiyorum" da oyunculuk deneyimi yaşar ve arkasından
4 film daha çevirir..Bir iftar yemeğinde Muzaffer Ozak ile tanıştıktan
sonra dünyaya farklı bir pencereden bakmaya başlar. Ve Türk
Tasavvuf Musikisi alanında bir çok çalışmalara imza atar. Bir erkek
ve bir kız çocuk sahibi olan Ahmet Özhan, 2003 yılında çıkardığı
"Rüya" adlı albümüyle yeniden hayranlarıyla beraber olmanın
mutluluğunu yaşıyor Ahmet Özhan, Üsküdar Musiki Cemiyeti ve İ.B
Belediye Konservatuarı'nda eğitimini sürdürürken, bir yandan da
sahne ve plak çalışmaları yaptı. Kültür Bakanlığı İstanbul Tarihi
Türk Müziği Topluluğu'nun kurucusu ve genel yönetmeni olan
Ahmet Özhan, klasik ve tasavvuf müziği alanındaki en iyi solistler
arasında yer almaktadır.
5. BÜLENT ERSOY
• 9 Haziran 1952 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Sanat
hayatına özel müzik dersleri alarak başladı.
Ardından İstanbul Belediye Konservatuvarı'nı
bitiren Ersoy, sahneye ilk adımını 1970 yılında
Fıstıkağacı, Üsküdar'da, bugün Oya Düğün Salonu
olarak bilinen, o devrin ilk aile gazinolarından birisi
olan Özlem Aile Gazinosu'nda attı. Sunar Konser
Bürosu-Fikret Torun tarafından düzenlenen ses
yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği
kazandı ve 1000 lira para ödülünü ve birincilik
şildini aldı. Akabinde bu gazinoda üç ay kadar
assolist olarak çalıştı. 1971 yılında ilk 45'liği
"Lüzûm Kalmadı ve Neye Yarar Gelişin", Saner
Plak'tan çıktı. 1974'te Maksim Gazinosu'nda
sahneye çıktı. Çıkardığı klasik uzun çalar "Tuti-i
Mucizeyi Guyem Ne Dersem Lâf Değil" adlı plakla
rekor satış elde etti. Maksim Gazinosu'nun sahibi
Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy'u assolist olarak
çıkarmaya karar verdi. Ancak gerçek soyismi Erkoç
olan Ersoy'un soyadı Müjdat Gezen tarafından
Ersoy olarak değiştirildi.
6. ÇOŞKUN SABAH
• Annesinin adı Roza, babasının adı Tekin'dir. Evli ve iki kız
babasıdır, kızına annesinin adını koymuştur. Çok sayıda hit
olmuş bestesi vardır ve 1980'li yılların sonu 1990'lı yılların
başında büyük bir çıkış yakalamış olup Tsm-Pop ve Fantezi
müzik arasında, kendisinin "Coşkun Sabah tarzı" olarak
adlandırdığı bir tarzda müzik yapmıştır. Son yılların önemli ud
virtüözlerindendir.
• 1990 yılında piyasaya çıkan Beni Unutma-Aşığım Sana adlı
albümü 1990 yılı itibariyle Türkiye'de tüm zamanların en çok
satan çalışmasıdır (3 milyon adet). [kaynak belirtilmeli] Altın
çağlarını yaşadığı dönemlerde işletmeciliğini de kendisinin
yaptığı Sies isimli mekanda çıkmaktaydı. Önce Özel Konser
isimli kaseti yüzünden, 3 kaset yaptığı Oscar Plakçılık' la,
daha sonra Gel Gelebilirsen isimli kasetini şarkılarının üzerine
şiirler ekleyerek tekrar piyasaya süren plak şirketiyle ve en
son olarak da 1992'de bitmeden ve izinsiz olarak piyasaya
sürülen İsyanlardayım isimli albüm nedeniyle 3 albüm
çıkardığı Emre Plakçılık' la davalık olduKütahya'da yapılan
konserinde şimdiye kadar yaptığı en iyi bestesinin Anılar
olduğunu ifade etmiştir.Avustralyada yaşayan Bülent Sabah
ise ağabeyidir.
7. EMEL SAYIN
Emel Sayın, Suat ve Ahmet Sayın'ın 4 kız çocuklarından
biridir 13 yaşında Arif Sami Toker’den müzik dersleri almaya
başladı. Toker’in yetiştirdiği en ünlü ve yetenekli sanatçı
olarak kabul edilmektedir. Üç yıl Münir Nurettin Selçuk’tan
ders alarak müzik eğitimine devam etti. Edirne/Uzunköprü
Gazi Turhan Bey Ortaokulu ve Çapa Lisesi’nden mezun
oldu .İstanbul Belediyesi Konservatuvarı (Beşiktaş) Şan
Bölümü’nde Fransa'da Münir Nurettin Selçuk'a da hocalık
yapmış olan şan hocası Alis Rosenthal dan dersler aldı.
Muhittin Sadak'tan da solfej dersleri aldı (dönem arkadaşları
Mine Mater, Erkin Koray ile aynı solfej sınıfındaydılar)Bu
arada Hürriyet Haber Ajansı'nın açtığı yarışmada Münir
Nurettin Selçuk’a ait ağır bir klasik okuyarak ‘Ses Kraliçesi’
seçildi. Henüz 17 yaşındayken Ankara Gençlik Parkı'nda
Necdet Yazar'ın gazinosunda ilk defa sahneye çıktı. 1963
yılında Ankara Radyosu'na sınavla solist olarak girdi ve
yaklaşık yedi yıl hizmet verdi. Ankara seyircisi karşısında
sahne tecrübesi kazanan sanatçı, Egemen Bostancı'nın
teklifiyle İstanbul müzik piyasasına transfer oldu ve Lalezâr
Gazinosu’nda assolist olarak sahne almaya başladı. Bu
arada İstanbul Radyosu'na geçti ve İstanbul'a yerleşti.
8. FARUK TINAZ
• Sekiz çocuklu bir ailenin beşinci
çocuğu olarak Adana'da doğdu.
Annesi mevlüt handır. Mustafa
Erses, Ümit Tokcan ve Nevzat
Sümer'den müzik dersi aldı.1980
yılında TRT'nin Radyo Özel
Eğlence sınavını kazanarak TRT'de
çalışmaya başladı . Ankara'da
başladığı sahne hayatına
İstanbul'da devam etti .1973'te
Kamil Sönmez ve Osman
Yağmurdereli ile Şişli'de tek odalı
bir evde yaşamaya başladı. Daha
sonra aralarına Asım Ekren katıldı.
2010 yılında Yeniköy'deki villasında
darp edilmesiyle adı duyuldu.
9. HARIKA AVCI
• Avcı, 26 haziran 1965 yılında İzmir’de doğdu. Annesinin
adı Sabriye Ocak’dır. İlk okulu bitirdikten sonra okumayı
ortaokulda bırakır. 11 yaşında bir tütün fabrikasında işçi
olarak annesi ile birlikte çalışmaya başlar. İzmirli Nermin
Ocak’ın hikayesi tıpkı filmlerdeki gibidir.Nermin Ocak
(Harika Avcı) bir gün annesiyle birlikte Kemeraltı
Çarşısı’nda gezinmektedir. İzmir’in ünlü reklam şirketinin
sahibi Ahmet Gül de tesadüfen oradan geçmektedir.
Ahmet Bey, bu çok beğendiği genç kızın yolunu keser ve
onun sekreteri olması için teklifte bulunur. Nermin fabrika
işçiliğinden sekreterliğe terfi etmiştir. Kısa bir zaman sonra
“gazinocu Nuri bey” gazinosunun reklam işleri için bir gün
reklam ajansına telefon eder. Telefona çıkan sekreter
Nermin’e, “Senin sesin ne kadar güzelmiş. Ajansa gelince
tanışmak isterim,” der. Nuri Bey de, tıpkı arkadaşı Ahmet
Bey gibi Nermin’e iş teklif etmekte hiç tereddüt etmez.
Birkaç gün sonra Nermin, gazinocu Nuri’yle tanıştırılır. Bir
hafta sonra ismi gazinonun neon ışıklı tabelasındadır.
Adını Gönül Yazar, burnunu ve göğüslerini doktor Onur
Erol, kilosunu Muzaffer Kuşhan, imajını ünlü fotoğrafçı
Erol Atar değiştirir. Nermin artık ‘harika’ bir ‘avcı’ olmuştur.
10. SADETTİN KAYNAK
• Sadettin Kaynak (d. 1895, İstanbul – ö. 3 Şubat 1961,
İstanbul), klasik Türk müziği bestecisi .Ali Alâaddin Efendi
ve Havva Hanım'ın oğludur. 1895 yılında İstanbul'un
Taşkasap semtinde doğmuştur. Sesinin güzelliği nedeniyle
henüz 10 yaşında iken hafız olan Sadettin Kaynak, yine o
yaşlarda babasını kaybeder. [1] Öğretmenleri; Hafız Melek
Efendi, Kasımpaşa Küçükpiyale Cami İmamı Hafız Cemal
Efendi, Neyzen Emin Dede ve Muallim Kâzım Uz'dur. Dinî
müzik ile din dışı müziği birlikte yürütmüş, ilk bestesi olan
hüzzam şarkısı "Hicran-ı Elem"i 1926 yılında yazmıştır. İlk
Türkçe ezanı da seslendiren Saadettin Kaynak'tır. Müzik
eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde tamamlamış ve daha
sonra Güney Doğu Anadolu'da yerel müzikler üzerine
araştırmalar yapmıştır. 1940-1950 yılları arasında
seksenin üzerinde film müziği bestelemiştir. 1955 yılında
felç geçirmiş; 3 Şubat 1961 tarihinde İstanbul'da
Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ölmüştür.
Merkezefendi Mezarlığı'nda gömülüdür. [2]
11. SAFIYE SOYMAN
Safiye Soyman, 1961 yılında Bolu‘da Akpınar Mahallesinde bir
gecekonduda doğmuştur. Babası bir hafızdı.13 yaşında görücü
usulüyle evlendiği 26 yaşındaki Ziya Akaröz’le on yıl evli kaldı.
Evliliğin ilk üç senesi güzel geçtikten sonra eşinin kumar tutkusu
aile bağlarını derinden sarsmaya başlamış. Safiye Soyman,
eşinden gizli ortaokul sınavlarına hazırlanmış. Daktilo kurslarına
falan gitmiş. Ortaokulu bitirir bitirmez, bu kez de lise bitirme
sınavlarına hazırlanarak liseyi de bitirmiş. Okul sonrası iş bulma
sınavlarına girerek İmar İskan Bakanlığı’na genel müdür sekreteri
olarak işe girmiş.Liseyi bitirdikten sonra da Özer Altın‘dan müzik
dersleri alarak radyo sınavlarına girmiş ve 28 yaşında kazanmış. 6
sene Ankara Devlet Klasik Müziği Korosu’nda çalıştı. Bir gün
gazinocular kralı Fahrettin Aslan‘dan teklif geldi, böylece 1996
yılında 35 yaşında Maksim’de sahneye çıkmış. Ardından
memuriyetten istifa ederek şöhret basamaklarını tırmanmış.Safiye
Soyman, ilk evliliğini henüz çocuk sayılacak yaşta 13 yaşındayken
1974 yılında Ziya Akaröz ile yaptı. Harun (d.1977) adında bir oğlu
ve Ümran Erler adında bir kızı (d.1975) var. Daha sonra 1985
yılında boşandılar.
• Safiye Soyman, 1999 yılından beridir iş adamı Faik Öztürk ile
birlikte yaşamaktadır.
12. ZEKİ MÜREN
• Türk Sanat Müziğinin Güneşi lakabıyla tanınan merhum sanatçı
Zeki Müren, 6 Aralık 1931 yılında Bursa'da doğmuştur. Boğaziçi
Lisesi'nde okuduğu yıllarda, sinema yönetmeni ve senaryo
yazan Alşavir Alyanak'ın babası Agopos Efendi ile ud sanatçısı
Kirkor'dan aldığı derslerle musiki eğitimini sürdürmüş olup
sınavla 1950 yılında İstanbul Radyosu'na girdi. 1951 yılında
İstanbul Radyosunda, canlı olarak ilk konserini verdi ve bu
konseri çok beğenildi. Bundan sonra kendini daha çok sahne ve
plak çalışmalarına verdi. Müzik eğitimlerini devam ettirdi. Plağa
okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli
şarkısıdır. Zeki Müren 1955'te, "Manolyam" adlı şarkısıyla
Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak ödülünü kazandı ve 600'ü
aşkın plak, kaset, CD doldurdu.Türkiye'de en çok konser veren
ses sanatçısı ünvanına kavuşmuş olup Bir yılda yüz konser
verdiği dönemler olmuştur. Diğer lakabı 'sanat güneşi' dir. Yerli
Yabancı birçok ülke de konserler vermiştir.
• 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu'nda
kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi
sonucu hayata gözlerini yumdu. Mezarı, doğum yeri Bursa olan
Emir Sultan mezarlığındadır.
www.egitimhane.com
13. İKİ YÜZ CİVARINDA ESER BESTELEDİ
Bir yılda yüz civarı konser verdiği dönemler olan Müren, iki yüz civarında eser bestelemiştir.
On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. "Şimdi
uzaklardasın gönül hicranla doldu" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir demet yasemen" (nihavend), "Gözlerinin içine başka hayal
girmesin" (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır.
Zeki Müren 1954'te Beklenen Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının
çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955'te de Arena Tiyatrosu'nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda
da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca 'Bıldırcın Yağmuru' isimli bir şiir kitabı da vardır.
16. RAHATSIZLIĞI YÜZÜNDEN MUSİKİDEN
UZAKLAŞTI
Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980'den sonra sahne
hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum'daki evine kapandı, münzevi bir hayat
yaşadı.
24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu'nda kendisi için düzenlenen
tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Müren'in mezarı,
doğum yeri olan Bursa'da, Emir Sultan
Mezarlığındadır.
+18
Son yıllarını Bodrum'daki evinde geçiren ve TRT İzmir Televizyonu'nda kendisi için
düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Türk sanat
müziğinin efsane ismi, sanat güneşi Zeki Müren, ölümünün 20'nci yılında anılacak.
17. ZEKİ MÜREN'İN ALBÜMLERİ
Senede Bir Gün (1970)
Pırlanta 1 (1973)
Pırlanta 2 (1973)
Pırlanta 3 (1973)
Pırlanta 4 (1973)
Hatıra (1973)
Anılarım (1974)
Mücevher (1975)
Güneşin Oğlu (1976)
Nazar Boncuğu (1977)
Sükse (1978)
Kahır Mektubu (1981)
Eskimeyen Dost (1982)
Hayat Öpücüğü (1984)
Masal (1985)
Helal Olsun(1986)
Aşk Kurbanı (1987)
Gözlerin Doğuyor Gecelerime (1988)
Ayrıldık İşte (1989)
Karanlıklar Güneşi (1989)
Zirvedeki Şarkılar (1989)
Dilek Çeşmesi (1989)
Bir Tatlı Tebessüm (1990)
Doruktaki Nağmeler (1991)
Sorma (1992)