3. GESTALT KURAMI
NEDİR?
▪ Gestalt psikolojisi ya da
gestaltizm 1912’de Almanya
Wertheimer’in yazdığı bir
makale ile başlamış ve
kuramının ilkelerini
Wertheimer,Köhler ve Koffka
tarafından geliştirilmiştir.Bu
kurama göre bütün,
parçaların toplamından
farklı bir anlam ifade eder
ve birey, bütünü
parçalarına ayrıştırarak
değil, bütünlük içinde
algılar.
4. ▪Wertheimer belli uyarıcıların nasıl gruplanacağını, nasıl yapılandırılacağını
ya da yorumlanacağını belirleyen uyarıcı değişkenleri tanımlamıştır. Bir
objenin değişik koşullar altında aynı biçimde algılanmasına algısal
değişmezlik adı verilir. Uzaktaki bir ağacı küçük, yakındakini büyük
görmemiz gerekirken, ağaç deyince her daim aynı şekilde algılanır. Algının
temel özellikleri Gestalt yaklaşımına göre zihinde oluşan bir süreçtir.
Çevreden gelen uyarıcılar duyu organlarını uyarır ve bu şekilde meydana
gelen sinir akımı beyine ulaştığında duyumla birlikte algılama meydana
gelir.
▪
5. ▪ Gestalt psikologları algı konusunda birçok uyaranın karışık bağlantıları
sonucu insan algısının ürün çıkardığını öne sürmüşlerdir. Uyaran-sonuç
ilişkisine odaklanan davranışsalcıların aksine Gestalt psikologları bilişsel
sürecin organizasyonunu anlamaya çalışmışlardır. Gestalt etkisi
beynimizin, özellikle basit ve bağlantısız ögeleri (çizgiler, noktalar,
eğriler…) görsel olarak bir araya getirerek, tanıdık ve bütün figürler
çıkarma kabiliyetine denir. Günümüz davranışçı kuramda öğrenmeyi
sadece uyarı-tepki ilişkisi içerisinde değerlendiriyordu. Davranışçı
kuramın aksine, gestalt psikolojisi zihnin uyarıcılar arasında bir bağlantı
(örüntü) kurduğunu savunur.
6. ▪ Örneğin, sıcak sudan çıkan elimize ılık su, soğuk su gibi
geldiği halde, buzlu sudan çıkan elimize aynı derecedeki ılık
su sıcak gibi gelmektedir. Çok tatlı yendikten sonra yenilen
bir meyve, bireye olduğundan daha tatsız gelmektedir. Peki,
bu kurama neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu soruyu
cevaplayabilmek için algı kelimesini incelemek gerekir. Algı;
dikkatin yöneltildiği herhangi bir şey hakkında duyu
organları aracılığıyla edinilen bilgilerdir. Dikkat edilen şeyin
bilince varması durumu da algılamaktır.
7. Gestalt kuramının ana bileşenleri olan Gestalt İlkeleri,tasarımda görsel algıyı açıklamak
amacıyla kullanılır.Bu ilkeler şunlardır:
1- Yakınlık İlkesi
2-Benzerlik İlkesi
3-Tamamlama (Kapatma) İlkesi
4-Simetri İlkesi
5- Ortak Kader İlkesi
6-Devamlılık İlkesi
7-İyi Gestalt İlkesi (Pragnanz İlkesi)
8-Geçmiş Deneyim İlkesi
8. ▪ Bu ilkeye göre
insanlar çeşitli nesneleri
algılarken birbirine yakın
olanları grup oluşturarak
algılarlar. Bu ilke günlük
hayatta sık sık reklam
amblemlerinde, olayın ilişkili
yönünü vurgulamak için
kullanılır.
9. Benzerlik İlkesi
▪ Bu ilkeye göre eğer parçalar
birbirine benziyorsa, bu çeşitli
parçalar algısal olarak
birbirleriyle gruplaşır. Bu
benzerlik; şekil, renk,
gölgelendirme ya da bu gibi diğer
özelliklerle meydana gelebilir. Algı
sıraları benzerlik ilkesinden
kaynaklanır.
10. Bu ilkeye göre nesneler tamamlanmasa bile
insanlar bu nesneleri bütün bir şekil, harf,
resim gibi algılar. Yani resmin bütünün bazı
parçaları olmadığı zaman bizim algımız bu
görsel parçaları tamamlar. Araştırmalar
gösteriyor ki aklın bir şekli tamamlamasının
nedeni şekli duyu aracılığıyla tamamlanmış
şekilde algılaması değil, uyaranların etrafındaki
düzeni arttırmak içindir.
11. Bu ilkeye göre akıl nesneleri simetrik olarak ve bir merkez noktası
etrafında şekillendirerek algılar. Nesneleri eşit sayıda simetrik olarak
bölmek algısal olarak memnuniyet vericidir. Sonuç olarak birbirine bağlı
olmayan iki simetrik parça olduğunda akıl algısal olarak uyumlu bir şekil
oluşturmak için onları birleştirir. Birleşik simetrik nesne oluşturmak için
grup olan nesneler simetrik nesneler arasındaki benzerliği arttırabilir.
▪
12. ▪ Bu ilkeye göre nesneler düzgün bir yörünge şeklinde
ilerleyen sıralar olarak algılanır. Araştırmacılar görsel duyu
şekilleri (modeliteleri) kullanarak insanların yörünge
üzerindeki hareketli unsurlardan oluşan objeyi algılamasını
bulmuşlar. Bu ilke aynı hareket eğilimi ve sonuçta aynı
yörünge üzerinde olan bir araya gruplanmış nesneleri ifade
eder.
13. Devamlılık İlkesi
Devamlılık İlkesi,nesnelerin parçalarının bir
grup oluşturuyormuşgibi algılanma
eğilimindeolduğunu,ve bu sebeple bir
nesnenin parçalarının,yan yana
konumlandırıldıkları durumdaalgısal
bütünlük yarattıklarınıbelirtir.İki nesnenin
kesişmeleridurumunda,bireyler bu iki
nesneyi iki ayrı bölünmemiş nesne
şeklinde algılarlar. Uyarıcılar,kesişime
rağmen ayrı görünmeyi sürdürürler.Keskin
ve net yön değişimleri olan nesneleri grup
olarak görüp tek bir nesne olarak daha az
algılama eğilimindeyizdir.
14. Eğer bir nesnenin parçaları düzenli, yalın ve sıralı bir örüntü
oluşturuyorlarsa grup oluşturuyorlarmış gibi algılanırlar. Bu yasadan
çıkarılabilecek şey şudur: Bireyler dünyayı algılarken karmaşık ve yabancı
olanı ortadan kaldırırlar ki gerçekliği en yalın hali ile gözlemleyebilsinler.
Konu dışı uyarıcıları dikkate almamak aklın çevresini anlamlandırmasına
yardımcı olur. Algılama sırasında yaratılan bu anlam, zihnin konumsal
ilişkilerden üstün tuttuğu evrensel düzen unsurlarının yardımıyladır. İyi
Gestalt İlkesi, tüm gestalt teorisinin temeli olan netlik fikrine odaklanır.
Bu yasa aynı zamanda Prägnanz İlkesi olarak da adlandırılır. Prägnanz,
direkt olarak “özlülük” anlamına gelen Almanca bir kelimedir ve
belirginlik, netlik ve düzenlilik anlamlarını taşır.
15. Geçmiş Deneyim İlkesi
Eğer bir nesnenin parçaları düzenli, yalın ve sıralı
bir örüntü oluşturuyorlarsa grup
oluşturuyorlarmış gibi algılanırlar. Bu yasadan
çıkarılabilecek şey şudur: Bireyler dünyayı
algılarken karmaşık ve yabancı olanı ortadan
kaldırırlar ki gerçekliği en yalın hali ile
gözlemleyebilsinler.Konu dışı uyarıcıları dikkate
almamak aklın çevresini anlamlandırmasına
yardımcı olur. Algılama sırasında yaratılan bu anlam,
zihnin konumsal ilişkilerden üstün tuttuğu evrensel
düzen unsurlarının yardımıyladır. İyi Gestalt İlkesi,
tüm gestalt teorisinin temeli olan netlik fikrine
odaklanır. Bu yasa aynı zamanda Prägnanz İlkesi
olarak da adlandırılır. Prägnanz, direkt olarak
“özlülük” anlamına gelen Almanca bir kelimedir ve
belirginlik, netlik ve düzenlilik anlamlarını taşır.