Gebelikte ilaç kullanımına, doğacak bebek ve annenin sağlık durumlarını değerlendirerek karar verilmelidir. Bu sunum gebelikte sık karşılaşılan bazı hastalıklarda hangi ilaçların kullanılabileceğine dair kısa bir özet sunmaktadır.
Kadın Doğum asistanı olup seminer hazırlaması gerek ve zorda kalan arkadaşlar, 2014 yılı uptodate verileri kullanılarak hazırlanmıştır. Preeklampsi ve eklampsi
Gebelikte ilaç kullanımına, doğacak bebek ve annenin sağlık durumlarını değerlendirerek karar verilmelidir. Bu sunum gebelikte sık karşılaşılan bazı hastalıklarda hangi ilaçların kullanılabileceğine dair kısa bir özet sunmaktadır.
Kadın Doğum asistanı olup seminer hazırlaması gerek ve zorda kalan arkadaşlar, 2014 yılı uptodate verileri kullanılarak hazırlanmıştır. Preeklampsi ve eklampsi
Renal Transplantasyon Öncesi Alıcı-Verici Değerlendirilmesi
Gebeli̇k ve Karaci̇ğer hastaliklari 12.01.2012
1. Doç.Dr. Hüseyin ATASEVEN
Dr. Ali Burak HARAS
K.Ü. Meram Tıp Fakültesi
İç Hastalıkları A.D
Gastroenteroloji B.D.
12.01.2012
KONYA
GEBELİK VE KARACİĞER
HASTALIKLARI
2. Normal bir gebelikte Karaciğer fonksiyonlarında
önemli bir değişiklik olmaz ve histolojik görünüm
normaldir.
Özellikle 3.trimestirde arteyel
örümcek,telenjiektazi ve palmar eritem görülebilir.
Bu değişiklikler karaciğer hastalığını göstermez
ve gebelik sona erdikten sonra tamamen düzelir.
4. Klinik ortamda gebelikte karaciğer hastalıklarını
üç kategoriden birine yerleştirmek faydalıdır.
Gebeliğe spesifik karaciğer hastalığı
Gebelik öncesi olan mevcut karaciğer hastalığı
Önceden normal olan karaciğerde,gebelikte
meydana gelen karaciğer hastalığı
6. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Konjenital hiperbilluribinemiler
Primer biliyer siroz
Kronik hepatitler
Alkolik karaciğer hastalığı
Metabolik hastalıklar
Budd-Chiari sendromu
7. Gebelikte meydana gelen karaciğer
hastalıkları
Akut viral hepatitler
Safra kesesi taşları
Safra yolları obstruksiyonu
8. Hiperemezis Gravidarum
Her 1000 gebelikte 1-20 arasında görülmekte
Gebeliğin ilk trimestrinde bulantı ve kusma sıklıkla
görülür.bunlar daha çok gastrik disritmilerle
ilişkilidir.
Atipik olarak bu semptomlar uzarsa,yoğun kilo
kaybı,dehidratasyon ve hafifi sarılıkla seyreden
hiperemezis gravidarum ile sonuçlanır.
İnsan koryonik gonadotropinin tiroid uyarıcı
aktivitesinden dolayı bu tip gebeliklerde %60
geçici hipertiroidizm gelişebilir.
9. Hiperemezis Gravidarum
Risk faktörleri
< 20 yaş
Nullipar
Obezite
Sigara içmeme
Bu olguyu yaşayanların diğer gebeliklerde
olgunun tekrarı nadirdir.
10. Hiperemezis Gravidarum
Aminotrasnsferaz seviyeleri 250 I-U/L ye kadar
yükselebilir.
Dehidrasyon ve kötü beslenme ortadan
kaldırıldığında karaciğer enzimleri normale
dönecektir.
Tedavide ondansetron ve steroidler etkilidir.
Komplikasyon olarak,özefageal rüptür,Wernicke
ensefalopatisi,retinal hemoraji,spontan
pnömomediastinium meydana gelebilir.
11. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Akut viral hepatitten sonra ikinci ya da üçüncü
trimesterde gebeliklerin %0.5-1 görülen gebelik
sarılığının en yaygın ikinci sebebidir
Patojenez açısından MDR3(multidrug rezistance
protein 3) biliyer kanalikuler proteinini şifreleyen
genin farklı eksonlarında mutasyonlar vardır.
EN az 10 farklı MDR3 mutasyonu tespit edilmiş
olup bunlardan ABCB4(ATP casette transporter
B4) varyantı ağır klinik ile seyreder.
13. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Başlıca semptom pruritustur.
Sarılık genellikle yaklaşık 2 hafta sonra genellikle
pruritusu takip eder ve solgun dışkı ile görülür.
Serum billurbin seviyeleri 100µmol/L’yi (<5mg/dl)
geçmez.Aminotransferaz seviyesi nadiren
250IU/L’yi geçer.
GGT ölçümleri normal olabilir!
14. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Maternal mortalite ve morbidite üzerine etkisi
nerdeyse yoktur.
İntrahepatik kolestazın yol açtığı kronik plasental
yetmezlik fetusta anoksi,prematurite,perinatal
ölüm,fetal distress,ölü doğum gibi
komplikasyonlara neden olur.
15. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Tanı için karaciğer biyopsisi tartışmalıdır…
Histolojik olarak nekroz ya da enflamasyonsuz
sentrilobuler kolestaz vardır.
16. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Tedavide 1 hafta boyunca deksametazon
12mg/gün ile yapılan tedavi fetoplasental östrojen
sentezini baskılayarak pruritusu iyileştirebilir.
Ursodeoksikolik asit günlük 1gr tedavisi prıritusu
azaltır ve 2 hafta içinde karaciğer
fonksiyonlarında iyileşme sağlar.
Kolestiramin safra asit seviyesini düşürmemekle
beraber K vitamin eksikliği yapmaktadır.
17. Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı
Intrahepatik kolestaz doğumdan sonra
düzelir.Ancak bazı ailesel vakalarda bu durum
doğumdan sonra da devam ederek fibrozise hatta
siroza yol açabilir.
Böyle vakalarda intrahepatik kolestaz ilerde
ortaya çıkabilecek karaciğer ve safra yolları
hastalıklarının habercisi olabilir
18. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
İlk olarak Stander ve Cadden tarafından 1934
yılında ‘akut sarı atrofik karaciğer’ olarak
tanımlanmıştır.
14.000 gebelikte 1 görülür.
Maternal ve fetal mortalite %1-20 arasında
değişir.
Obstetrik acillerdendir!
Bu olguların görüldüğü kadınlarda erkek doğum
daha yaygındır.
19. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
GAYK mitokondrial β oksidayon bozukluğunu olduğu
sitopatilerden biridir.
Annesi heterozigot olan fetustaki homozigot uzun
zincir 3-hidroksiasil-koenzimA dehidrojenaz (LCHAD)
eksikliği ile ilişkilidir
Glutamik asitin glutamine dönüşmesiyle sonuçlanan
E474Q aminoasit subsitüsyonun vakaların %20sinde
görüldüğü tespit edilmiştir.
Mitokondriyal sitopatilerin karakteristik
bulguları,kusma,hipoglisemi,laktik
asidoz,hiperamonyemi ile organlarda mikroveziküler
yağ birikimidir.
20. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
Biriken fetal yağ asitleri dolaşıma katılıp
maternal karaciğerde birikerek toksisiteye yol
açar.
Klinik olarak karın ağrısı,bulantı,sarılık ve
hepatik ensefalopati görülebilir.
Nulliparite ve ikiz gebelik risk faktörlerindendir.
Ayrıca beden kitle indeksi ile ters orantı vardır.
22. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
Tanı için altın standart Karaciğer biopsisidir.Ancak
nadiren kullanılır.
Küçük sitoplazmik vakuol ya da diffüz stoplazmik
balonlaşma şeklinde olabilen mikroveziküler
yağlanma tipik bulgusudur.
Kanaliküler kolestaz, hepatositlerin tek tek ya da
grup halinde nekrozu ve ekstramedüller
hematopoez de izlenebilmektedir.
Tüm bu değişiklikler doğumdan sonra günler
haftalar içinde kalıcı etki bırakmaksızın
düzelmektedir. Swansea tanı kriterleri karaciğer
biyopsisine alternatif tanı yöntemidir
25. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
GAYK’de tedavide acil doğum şarttır.
Prematüre fetüslerde akciğer matürasyonu için
kortikosteroide ihtiyaç duyulabilir.
Doğumdan sonra kadınlarda 4 haftaya kadar
uzayan uzun bir kolestatik dönem olabilir.
Hepatik ensefalopati, hepatik rüptür ve karaciğer
yetmezliğinin düzelmemesi durumunda karaciğer
nakli yapılabilir.
Yenidoğanlar ise hipoglisemi, hepatik yetmezlik,
miyopati ve yağ asidi oksidasyon defektiyle
birliktelik gösteren diğer belirtiler açısından
araştırılmalıdır.
26. Gebeliğin Akut Yağlı Karaciğeri
Uzun zincirli 3-hidroksi açil koenzim A
dehidrogenaz enzim mutasyonuna sahip
kadınlarda rekürrenste artış olsa da belirgin
mutasyon olmayan kadınlarda da gebeliğin akut
yağlı karaciğerinin tekrar görülme olasılığı
mevcuttur.
Gebeliğin akut yağlı karaciğeri sonucunda kronik
karaciğer hastalığı gelişmez…
27. Gebeliğin hipertansiyonla ilişkili
Karaciğer hastalıkları
Gebelikte görülen hipertansiyon en az iki seferde
ölçülen kan basıncının 140/90 mmHg üzerinde
olmasıdır.
Preeklampsi, eklampsi, HELLP sendromu,
hepatik infarkt ve hepatik rüptür gebelikte görülen
hipertansiyon ile ilişkilidir.
28. Preeklampsi ve Eklampsi
Preeklampsi gebelerin %5-10’unda görülen
böbrekleri, merkezi sinir sistemini, hematolojik
sistemi ve karaciğeri etkileyebilen multisistemik
bir bozukluktur.
Preeklampsi 20. gebelik haftasından sonra
ve/veya doğumdan sonra 48 saat içinde görülen
300 mg/gün’den fazla proteinüri ve
hipertansiyonla karakterizedir.
Hipertansiyon, normotansif ölçümden en az 4-6
saat sonra ölçülen kan basıncının en az farklı iki
zamanda 140/90 mmHg’dan yüksek olması
durumudur.
29. Preeklampsi ve Eklampsi
Preeklampsi semptom ve bulgularına ek olarak
başağrısı, nöbet, koma, görsel sanrılar gibi
nörolojik bulguların da görülmesi durumuna
eklampsi adı verilir.
Preeklampsi bulgu, semptom ve biyokimyasal
bozuklukların olması fakat hipertansiyon ya da
proteinürinin olmamasına atipik preeklampsi
denir.
30. Preeklampsi ve Eklampsi
<16 ve >45 anne yaşı
Primiparite
İnsulin direnci
Gebelik öncesi hipertansiyon
Aile öyküsü
Önceki gebelikte preeklmapsi
Enfeksiyon
risk faktörleridir….
31. Preeklampsi ve Eklampsi
Preeklampsi etyopatogenezinde genetik yatkınlık,
prostasiklin ve tromboksan dengesinde bozukluk
olması, endotel disfonksiyonuna ve koagülasyon
aktivasyonuna sebep olan plasental iskeminin
önemli rolü olduğu düşünülmektedir.
Sağ üst kadran ağrısı, baş ağrısı, bulantı ve
kusma sık görülen belirtilerdir.
Hepatik vasküler yataktaki vazokonstrüksiyona
sekonder olduğu düşünülen anormal karaciğer
fonksiyon testleri hastaların %20-30’unda görülür.
32. Preeklampsi ve Eklampsi
Aminotransferaz seviyeleri 10-20 kata kadar artış
gösterebilirken, bilirübin seviyelerinde çok nadir
yükselme görülür.
Tanı için karaciğer biyopsisi gerekli değildir.
Biyopside periportal bölgelerde belirgin sinüzoidal
fibrin trombüsleri, hemoraji ve hepatosellüler
nekroz görülür
33. Preeklampsi ve Eklampsi
Kan basıncının sıkı takibi preeklampsi kontrolü
açısından gereklidir.
Karaciğerin etkilendiği durumlar şiddetli
preeklampsinin göstergesi olup acil doğum
gerektirir.
36. gebelik haftası öncesi, hafif preeklamptik
gebe yoğun ve sıkı kontrol altında fetal akciğer
matürasyonu gelişene kadar takip edilebilir.
Eklampsi geliştiğinde magnezyum sülfat
kullanılabilir.
34. Preeklampsi ve Eklampsi
Maternal hipertansif ataklar, renal disfonksiyon,
hepatik rüptür ya da infarkt, nöbet, artmış
perinatal morbidite ve mortalite preeklampsi
komplikasyonlarıdır.
Doğumdan 2 hafta sonraya kadar karaciğer
fonksiyon testleri genellikle normale döner
35. HELLP Sendromu
İlk olarak 1982 yılında Weinstein tarafından
tanımlanan mikroanjiopatik hemoliz, artmış
karaciğer enzimleri ve trombositopeni durumuna
HELLP Sendromu denir.
Preeklamptik gebelerin %5-10’unda HELLP
sendromu görülmektedir.
HELLP sendromunda prematüriteye ya da
maternal komplikasyonlara bağlı olarak %6-70
civarında perinatal infant mortalitesi mevcuttur.
36. HELLP Sendromu
İleri anne yaşı
Multiparite
Beyaz ırk
Risk faktörleridir….
Vakaların %30 u postpartum dönemdedir!
37. HELLP Sendromu
HELLP sendromu etyopatogenezinde trombosit
aktivasyon değişiklikleri, proinflamatuvar
sitokinlerde artış ve vasküler endotelyal hasar ile
birliktelik gösteren segmental vazospazm önemli
yer tutar.
Yine uzun zincirli 3-hidroksi açil koenzim A
dehidrogenaz enzim defektinin etyopatogenezde
yer alması gebeliğin akut yağlı karaciğeriyle
overlap sendromunu düşündürür.
Yakın zamanda plasental CD95L ligandının
HELLP sendromlu hastalarda karaciğer hasarına
yol açmak için sistematik olarak hareket ettiği
gösterilmiştir.
38. HELLP Sendromu
HELLP sendromlu hastaların aktif şikayeti
olmayabilir ya da sağ üst kadrana lokalize karın
ağrısı, epigastrik ağrı, bulantı, kusma ve halsizlik
gibi şikayetleri olabilir.
%85’den fazla olguda hipertansiyon ve proteinüri
belirgindir.
İntravasküler fibrin birikimi ve hipovolemi
karaciğer hasarına yol açarken, sinüzoidal basınç
artışı hafiften şiddetliye kadar değişebilen
aminotransferaz ve hafif bilirübin artışına neden
olur.
39.
40. HELLP Sendromu
Şiddetli karaciğer hastalığı ve DIC varlığı
durumunda protrombin zamanında ve
internasyonal normalize edilmiş oran (INR)’da
uzama izlenir.
Trombositopeni varlığı nedeniyle karaciğer
biyopsisi yüksek riskli bir işlemdir.
Mikroskobik bulgular non spesifik olup,
preeklampsinin bulgularına benzerdir.
HELLP kaynaklı maternal mortalite %1
iken,perinatal mortalite %7-22 arasında değişir
41. HELLP Sendromu
HELLP sendromunda kesin tedavi doğumdur.
Gebelik haftasına göre acil doğum ya da
kortikosteroid sonrası doğuma karar verilir.
Doğumdan 48 saat sonrasına kadar
transaminotransferaz,bilirübin ve laktat
dehidrogenaz (LDH) düzeyleri normale iner.
Postpartum 4. günden sonra devam eden ya da
yükselen laboratuvar değerleri postpartum
komplikasyonlara işaret eder.
42.
43. HELLP Sendromu
HELLP’in devam eden postpartum semptomları
varlığında antitrombotik ajanlar, plazmaferez ve
hemodiyaliz uygulanır.
HELLP sendromu ya da preeklampsisi olan
hastaların küçük bir bölümünde hepatik infarkt,
rüptür ve hematom gelişebilir.
Subkapsüler hematom, hepatik infarkt,rüptür ve
hemoraji bilgisayarlı tomografi ya da MRG ile
görüntülenebilir.
Hepatik hematoma bağlı aşırı kanama,hepatik
rüptür ve karaciğer yetmezliği HELLP sonrası
karaciğer naklinin endikasyonlarıdır
44. Karaciğer rüptürü
Gebelikteki hepatik enfarktüs,hematomlar ve
karaciğer rüptürü vakaların %80’inde ciddi
preeklampsi ve eklampsi ile ilişkilidir.
Daha az ölçüde HELLP ve GAYK ile ilişkilidir.
Karaciğer rüptürü,bulantı ve kusmayla ilişkili ani
abdominal ağrıyla görülür ve çok hızlı bir şekilde
şok gelişebilir.
Seçilen ilk tedavi hepatik hematomun konservatif
takip ve tedavisidir;ancak acil laparotomi
imkanları mevcut olmalıdır.
Karciğer transplantasyonu gerekli olabilir ve
başarılı olduğu da gösterilmiştir.
45.
46.
47.
48. Gebelikte meydana gelen karaciğer
hastalıkları
Akut viral hepatitler
Gebelikte sarılığa neden olan en sık neden akut
viral hepatitlerdir.
Gebelik akut viral hepatitlere hassasiyeti
artırmaz,seyri ve sonuçları değişiklik göstermez.
Klinik belirtileri ve karaciğer fonkisyonları gebe
olmayanlardan farklı değildir.
Hepatitin fetüs üzerine etkisi konjenital anomaliğe
yol açmaz.Ancak abortus veya prematurite olabilir
50. Hepatit A
Fekal oral yolla bulaşır
Gebe kadınlar hepatit A için immunglobulin ve aşı
ile tadavi edilir.
Hepatit A virusu gebeliğin seyri üzerinde olumsuz
etki yapmamaktadır.
Endemik bölgelere seyahat edenlere güvenle
Hepatit A aşısı yapılmalıdır
Hepatit A geçiren annelerin bebeklerini anne sütü
ile beslemelerinde herhangi bir sakınca da yoktur.
51. Hepatit B
Akut B hepatiti gebe bir kadında gebe
olmayanlara göre farklı seyretmez.
1.ve 2. trimester’de akut B hepatiti geçiren
anneler bebeğe nadiren enfeksiyonu geçirir.(%0-
10)
3. trimesterde enfeksiyon geçiş oranı %60
civarındadır!
Kronik HBV taşıyıcısı olup da viral replikasyon
bulguları gösteren kadınlar %80-90 oranında
virüsü geçirirler ve bunların %90 nı kronik taşıyıcı
olur.
Kronik taşıyıcı formların prognozu değişiklik
gösterir,ancak erkek çocukların yaklaşık yarısnda
ileride siroz ve hapatoselüler kanser gelişir.
52. Hepatit B
Aktif viral replikasyon yaksa geçiş %25’den azdır
ve kronik enfeksiyon oldukça nadirdir.
Geçiş en sık doğumda olur.transplasental
enfeksiyon nadirdir.
Hepatit B ile enfekte olanların yarısının umblikal
kord kanında,1/3 ‘nün amniyotik sıvısnda,3/4
‘ünün sütünde HBsAg bulunur.
53. Hepatit B
Hepatit B ile temas eden gebeler aşılanmalıdırlar
Aşı ve immunglobulin gebelikte güvenle
kullanılabilir.
Esas tedavi bebeğe yönelik olup doğumun 12
saat içinde immunglobulin ve 0. 1.2. ve 12. ayda
4 defa hepatit B aşısı yapılmalıdır.
Gebeliğin kronik hepatit B enfeksiyonu olan anne
üzerine önemli bir etkisi görülmemektedir ve
serum aminotranferaz düzeyleri çoğu zaman
değişmemektedir.
Kronik hepatit B tedavisinde kullanılan interferon
tedavisi gebelerde kullanılmamaktadır.Lamivudin
3. trimestirde kullanılabilir.Tenofovir de gebelerde
kullanılabilir.
54. Hepatit C
HCV nadiren anneden bebeğe geçer.
Annede hepatit C ye karşı antikor varsa(anti HCV
+) HCV RNA bakılmalıdır.
HCV RNA (-) ise anneden bebeğe geçiş söz
konusu değildir.
Anti HCV antikoru plasentadan geçip bebekte altı
ay boyunca tespit edilmektedir.Bu yüzden
bebekte Hepatit C tayini için HCV RNA
bakılmalıdır.
Kronik HCV olan gebelerin serum
aminotransferaz seviyeleri gebelik boyunca
değişmemektedir.
55. Hepatit D
Bebeğe geçiş HBV ile birlikte olur(koinfeksiyon)
Gebelerde fulminan seyir daha fazladır
Geçişin önlenmesi HBV enfeksiyonundaki gibidir.
56. Hepatit E
Gelişmemiş ülkelerde önemli bir sorundur.
Gebeliğin son 3 ayı içerisinde akut
enfeksiyon,akut karaciğer yetersizliği ve %20’ye
varan maternal mortalite’ye neden olmaktadır
Aynı zamanda intrauterin ölümlerin ve
abortusların önemli bir nedenidir.
Anneden bebeğe geçiş vertikal olmaktadır ve
bebekte hepatit gelişebilmektedir
Bugün bu geçişi engelleyebilecek herhangi bir
tedavi yoktur.
57. Safra taşları
2. ve 3. trimestirde progesteronun da etkisiyle
safra kesesinin boşalması tam olmaz
Safra çamuru sıktır ancak %3-5 arasında safra
taşı gözlenir
Klinik özellik,hastalığın seyri ve tedavisi gebe
olmayandaki gibidir.
58. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Kronik karaciğer hastalığı ve portal
hipertansiyon
Sirozu olanlar ileri yaşta olmaları,amenore veya
anovulatuvar siklusa sahip olmaları nedeniyle
nadiren gebe kalırlar.
Gebelik inaktif karciğer hastalığı,veya karaciğer
fonksiyonları iyi olanlarda oluşabilir.
Kriptojenik siroz ve otoimmun hepatiti olanlarda
gebelik sıktır.sirozu olmayanlara göre abortus
riski artmamıştır.
Prematüre doğum sirotik hastaların 1/5’inde
görülür.dekompansasyon olduğunda(varis,asit…)
59. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Postpartum kanama portosistemik şantı olanların
3/4ünde görülür.
Portal hipertansiyonu olan hastalar gebe
kalırlarsa artan kan hacmi ve büyüyen uterusun
karın içerisinde oluşturduğu basınç nedeniyle
potal venöz basınç artar.Varislerde büyüme
gözlenir.
Hepatik ensefalopati ve asit miktarında önemli bir
değişiklik olmayabilir.
60. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Hastalarda doğum normal yolla
denenmeli,gerekirse ikinci dönem(aktif doğum)
forsepsle kısaltılmalıdır.
Sezeryandan kaçınılmalıdır!
Yaşayan bebekler konjenital anormallikler ve
karaciğer hastalıkları açısından(anne HBV
değilse) zel bir risk taşımazlar
Altta yatan karaciğer hastalığı nedeniyle gebelik
boyunca ilaç tedavisi 1. trimester dışında
verilebilir.
61. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Portal hipertansiyonu olan hastalar için profilaktik
band ligasyonu yapılabilir.
Asi rahatsız edeck boyuta ulaşmış ise
spirnolakton ve beta bloker kontrollü bir şekilde
kullanılabilir.
Vazopressin ve oktreotid gibi ilaçların
kullanımından kaçınılmalıdır.
Gebeliğin portal basıncı ve dolaşımı etkilemesi
gibi,siroz ve portal hipertansiyon da gebeliği
etkiler;anne ve bebek üzerindeki morbiditeyi
artırır.
62. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Wilson hastalığı
Genelikle amenore ve infertilite ile
seyreder.Ancak bakır şelazyon tedavisi ile
ovulatuvar siklus sağlanıp hasta gebe kalabilir.
D-penisilamin ve trientin gebelikte güvenle
kullanılabilir.
Bu ilaçların kesilmesi akut karaciğer yetmezliği ve
ölüme neden olabilir.
Wilson hastalığı gebelikte tedavi devam ettiği
sürece iyi seyreder.
63. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Otoimmün karaciğer hastalıkları
Gebe kalan otoimmun karaciğer hastalığı
olanlarda tedaviye devam edilmelidir.
Düşük doz azothiopurine teratojenik
değildir.gebelikte oluşan kısmi immunsupresyon
nedeniyle düşük doz azothiopurine yeterlidir.
Gebelik sonrası doz ayarlanması gerekir
Gebelik boyunca ve gebelik sonrası sık
amintransferaz düzeyi takibi yapılmalıdır.
64. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Karaciğer neoplazileri
Gebelik esnasında yapılan tetkiklerde(USG)
karaciğerde kitle tespit edilebilir.
İyi huylu olarak adenom,hemanjiom ve fokal
nodüler hiperplazi görülebilir.
OKS kullanan kadınlarda adenom sıklığı artmıştır.
Adenomlarda büyüme,kanama,rüptür gebelik
boyunca görülebilir.
AFP yüksekliği saptanan hastalar HCC yönünden
tetkik edilmelidir.
65. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Karaciğer nakli yapılmış hastalarda gebelik
Karaciğer nakli yapılmış hastalarda eğer greft
sağlıklı çalışıyorsa ve böbrek fonksiyonları stabil
ise genellikle nakilden bir yıl sonra gebe kalmaya
izin verilmektedir.
Ancak bütün gebeler yüksek riskli olarak kabul
edilip takip edilmelidir.
Gebelik esnasında da immünsüpresyona devam
edilmelidir.
Anneler CMV enfeksiyonu ve rejeksiyon
açısından takip edilmelidir.
66. Gebelik öncesi mevcut karaciğer
hastalığı
Teratojenik etki bildirilmemiş olmakla beraber
prematürite ve düşük doğum ağırlıklı bebekler
daha sıktır.
Gestasyonel diabet ve preeklampsi riski kullanılan
ilaçlara bağlı artabilir.
Nadiren de olsa annede greft rejeksiyonu
gelişebilir.
67. Ne yapalım?
Detaylı anamnez(gebelik öncesi karaciğer
hastalığı,önceki gebeliklerde benzer şikayetler,diğer
sistemik hastalıklar,ilaç kullanım öyküsü,)
Fizik muayene(ikter,kaşıntı,bulantı-kusma,kronik
karaciğer hastalığı fizik muayene bulguları)
Labarotuvar(biyokimyasal tetkikler:glukoz,ürik
asit,AST,ALT billurbin ,GGT, ALP,
LDH,albumin…Hemogram,koagülasyon
testleri,periferik yayma)
TİT
Hepatit markerları
Görüntüleme yöntemleri(USG)
Biopsi