SlideShare a Scribd company logo
1 of 59
Download to read offline
www.e-kitap.biz
http://e-kitap.in/
Eylül’de
BAŞLAR İSYAN
BÜYÜMÜŞ VE BÜYÜYECEK OLAN ÇOCUKLARIMIZA
GÜRAY DOĞAN
1996-2016
Kızım Helin Şeyma Doğan a
SAVAŞ
ÖLDÜ DİYORUM
SUSUYORSUN
HAKLISIN
NEDEN KONUŞASINKİ
OYSAKİ
O BENDİM
BİLİYORMUSUN
HAYATI
DEVRİMİ
ADAM GİBİ ADAM OLMAYI
ONDAN ÖĞRENDİM
BEN ONDA SEVDİM SOLCU OLMAYI
BEN ONDAN ÖĞRENDİM DEVRİMCİ OLMAYI
ŞİMDİ HERKES SENİ SEVECEK
VE HERKES YALANCI OLACAK
ÖYLESİNE BİR KAÇ İNSAN VARKİ
ONLAR SADECE GÜLÜMSEYECEK
ÇÜNKİ SADECE SEN GİBİ
BİLECEK BU SONU...
Sevgili dayım Savaş Ekmekçioğlu anısına
Ankara
5 Ekim 2016
SEVİMLİ ÇOCUK
Sevimli Çocuk
Dayımı sana gönderdim
O orada yeni sayılır
Sahiplenmek ruhunda var
Burada biçare kaldık
Hayli zaman oldu suskunuz
Dostlar Acılar dışında hep aynı
Herkesin selamı var
Gökyüzü aynı gökyüzü
Güneş aynı güneş
Geçenlerde beni görmek istemişler
Bir avuç kalan yoldaşlar
Gidemedim...
Yaşamdan kavgadan savaştan mütevellit
Şehir hep aynı şehir
Her geçen gün çekip gidenler
Sebepsiz habersiz eksilenler
Yaşlanmak artık koymuyor
Senin zoraki öğrettiğin gerçeği saymazsak
Herkes anımsıyor artık
Özgür Vahapoğlu kardeşime
Ankara
22.11.2016
ÇİLEĞiM
Kör sokakların sonu kerpiçten ören yerlerin
geniş avlularında yetiştik biz
Sen kabul etme sende sera Çileği
Çilek çölde yetişmez desende
Ben yetiştirmiştim bahçemde ekilen sen eken ben rüyalarda
biz
Ekilen yer yürek suyu sevgi
Hep aşıktık güzel hayallere çünkü aşk uzaktı.
Bu kadar gerçeğe isyankar olmamız asi ligimizden gelmiyor
çileğim
Biz hep savaşıyorduk doğa dışında her şeyle.
Sadece o anlıyordu bizi
Sen bazen kabulleniyor belki nasırlı ellerden de büyür çilek
diyordun
Ben Güneşse kaynağı elin ne anlamı var diyordum
Susuyordun
Ama sen çilektin nihayetinde
Yetiştirenin fakir yiyenin zengin olduğu meyve
Nazlı’ydın yani ve hep muhtaçtın özene ilgiye
Benim sınıfımın senden uzaklığını
Güneşinde sevgi olduğunu biliyorum diyordun
Yine de Yine de korkuyordun çünkü benim bahçemde
Büyütmek zorunda kaldığım başka meyveler imde vardı
Zaman aktı ve bir gün sen toprağından koparılmıştın
Yeni bir çileğe tohum olmuş artık olgunlaşmıştın
Artık Çileğin bir çileği daha vardı
Benimse Çileğim gönülde divane
Ve sen medcezirler yaşıyordun
Sonu hastahanelerde biten
Her günün başka bir başkalaşım
Garip bir döngü gelip giden
Susuyordum
Ama ben nasırlı elleri olan bir bahçevandım sadece
Ve ben nefes yerine seni çekiyordum
Ben sana su verirken gözyaşlarımı
Sen kökünü değil yapraklarını açardın
Yaşardım benliğimde o yaşları nasılda akıttığımı
Ve dolaşırken damarlarında hayatımı
Ruhumu
Bana böyle bir düş yaratma ilhamını
Çileğim sen vermiştin
Sonsuza dek kalamayacaktın bende
Ya sunulacak tın yemekte bir masaya
Ya susuz güneşsiz kalıp çürüyüp gitmeye
Ama her koşulda ya insan da olacaktın yada böcekte
Bende bir insandım ve mahkumdum ölmeye
Herkes yazar bir aşkı kimisi hikaye kimisi biçare
Benim kisi yaşanmıştı bazen tatlı bazen acı
İmkansız değildi mucize hiç olmadı elbette
Bir Gün Bir Gün duyarsan ben öldüm
Bilki sana bırakabileceğim tek hediye
İşte buraya karaladığım dört hece
Hayatı dolu dolu yaşa Çileğim
Hiç bir umut kalmasın geriye
Azerbaycan
31.05.2016
KIRŞEHİR
Ve hüzün uzak Acem diyarlarından gözlerimi kapadığımda,
ılık bir Ankara akşamından bakarken İzmir sefalarına
Ankara özlemini yaşadım dipsiz İzmir sokaklarında
Benim doğru dürüst hiç İstanbul um olmadı
Sevemedim de Allah var doğrusu.Ben hep Kırşehirmişim
aslında.
Orada doğmuşum orada yeşermişim orada aşık olmuşum.
Ben hep büyüdüğümü sanırlarken ruhumda
hep çocuk kalmışım gittiğim yerlerde aslında..
Büyük bir İstanbul. Güzel Bir İzmir. Yada umut
dolu Ankara olamamışsam,
Bil ki Tarifi İmkansız Kırşehir-im sende...
Ablam Serpil e
Ankara
21.11.2015
HASRET DOLU SİNEM
Acem diyarı gibi uzak ta sana bedenim
Gündüzüm yok hep gecedeyim
Tutmuyor sen diyen dillerim
Köşede kenarda kıyıda değil
Hasret dolu garip bir sinedeyim
Ben sendemi bende miyim
Gel desen gelecek gibi değilim
Bu halimle tohum olsam
Toprakta biter miyim ne bileyim
Hasret dolu garip bir sinedeyim
Bir bilebilsem ben neredeyim...
Kızım Süheyla Şeyma Doğan a
Ankara
31.12.2014
SEN SENİ BUL SENDE
Sen seni bul sende
Arama başka yerde
Ne bulmak istiyorsan özünde
Gör ne var kendi sözünde
Aşık Arif olur kalemde
Yeter ki söz dize gelsin yürekte
Sen seni bul sende
Arama başka yerde
Mevla göz vermiş
Bakmasını bilene
Görmek isterse görene
Aşkın yücesi emekte
Sevmesini bilene
Sen seni bul sende
Arama başka yerde
Ne bulmak istiyorsan özünde
Gel sevda edelim güzele
Şiir ile söz ile el ile
Her daim malum olur dervişe
Soluk almak hep el ele
Gönülü derki
Sen seni bul sende
Arama başka yerde
Ankara
19.11.2014
Hüseyin Efe Dostuma
ALDA GİT BENİ
Yıllarımı akıttım zamana başı elzem sonu elem
Bir garip insansı aç umutsuz yaşayarak
Kabullenişler im oldu hem Allah’ımdan hem kulundan mütevellit
Hep insanlar Uğruna yanıp kahredip canımı acıtarak
Katıla katıla gülebilmek yada sorunsuz koyabilmek yastığa başımı
Benim bir çift sözüm var adına kader denilen kahır a
Alda git beni artık ne edersen et tanımam seni
Eskide kalıp olmamışsa hiç yenim
Hayatta mutluluğa dair yoksa değerim
Alda git beni ne edersen et tanımam seni
Uyku adına kabuslarımın saran sarmalayan yanı
Yüzyıllara bedel sonsuzluklarında
Şımarmadan şımaramadan bir kez olsun
Öylesine kalış olduğun yerde öylece
Anlamına yaşamak deniyorsa bütün bunların
Alda git beni ne edersen et tanımam seni
Burada şu dört satırla ifade ediyorsam bu ömrümü
Bu koca dünyada bir kalem bir kağıt çekiyorsa nazımı
Alda git beni ne edersen et tanımam seni
Ankara
23.04.2014
HAYALLERİMİN GÖK KUŞAĞINDA
Yaşamımın içinden turuncuyu çekip almak gibiydi
Çocukluk yıllarım
Benim hiç oyuncağım olmamıştı sen diye alınmış
Mutluğu yalnız kalınan üzüm bağlarının arasından gökyüzüne bakarken
arardım
Ya da kerpiç ten üzerini naylonla kapattığımız
İçin de saklanmaya çalıştığımız
Bir metrekarelik oyun yerlerinde
Gençlik yıllarımdan Beyazı çekip almışlardı benden
Asiydim
Çünkü ezelden sevgisizlik gibi bir nedenim vardı
Serseri kavgalarımın içerisinde eşitliği aradım
Kötü alışkanlıklarla bu yaşlarda tanıştım
Memleketimin köhne virane köşelerinde
Alışkanlıklarım arasında haberleri dahi olmadan âşık olduğum
Sevgililerime şiir yazmak vardı
Çünkü her şey siyahtı bir tek aşk beyazdı
Turuncusu ve Beyazı olmayan orta yaşta biri olmuştum
Umudumu bağladığım Mavimi aldılar bu defa da
Uzak kalırmış yaşanışı zamanlar Mavi yoksa hayatta
Kim yaptı diye sorgulamayı bıraktım ruhumda
Çünkü bu zamana kadar örselenerek getirdiğim yalnızca bedenim değildi
Turuncu yaptım Beyaz yaptım sınırsız Mavi yaptım umudum da
Beni bu zamana getiren hayallerimin gök kuşağında…
Azerbaycan
15.11.2014
Erkam Kaplan Kardeşime bir buruk gurbet akşamı
CAN I CANAN
Yanlızca gözlerin gördüğü gerçek olsaydı tüm alemde
Sevgi kin acı tatlı bedbaht mutlu ruh duygu olmazdı insanda
Var olmanın esası verilen söz ise rabbimize
Rahmetinin yansımasıysa ilahiyetimize
O nasıl tasvir edilir ancak Canı Cananla
Canan ise can Yaşamın yaradan dan gelir anlamı
Yarattıklarım Yaşayası diye
Ne ararsan Cananda can da ara
Her sorunun bir cevabı vardır hayatta
Yeterki sormasını bil Allahımın aşkı adına
Cananın Muhammed Mustafa Canın kul olsun yoluna
Kurban Olduğum yaradan anlatılımaz kul dilinde
İfade edilir Ancak Onun tarifinde
Sevgili kardeşim İbrahim Hakkı Filizfidan a
Ankara
18.01.2013
AŞIKPAŞALI
Bozkırın tam ortasında
Orta Anadolu denilen yerin kalbidir Aşık paşa
Hayat yaşanılan kesitlerden oluşuyorsa
Adam olmaya atılan ilk imzada
Çocukluk sevincimin hüznümün orta yeridir Aşık paşa
Yaz sabahları bahçelerinden gelir çetene kokusu
Devramel çiçekleriyle çevrili geniş avlularında
Kerpiç duvarlara sığdırılmış emekçi yaşamlar
Yıl 1978 Mevsim İlkbahar
Babaların bağırtılarıyla başlar SABAHLAR
Daha ortaokul, liseli oğullar kızlar
Nede çok umutlu nede çok coşkulu ve toylar
Her gün yaşanan siyasal olaylar
Karışmayın der babalar!
‘’Talebe adamı karakollardan mı toplar analar babalar’’
Analarda alır onca fırçadan nasibini
‘’Yıldım gayrı avrat ne zaman adam olacak bu sıpalar’’
Yine de analar dayanamazlar
Saf ve Temiz bir o kadarda emekçi olan analar
Başında yazması yüzlerinde yılların acı ve yorgunluğunu taşıyan analar
Siyasetleri yoktur anaların
Onların yolu sevgidir
Yanan ciğerleri yaktıkları ağıt dır
Kısaca toparlar durumu analar
‘’Size mi kaldı ula memleketi kurtarmak gâvur enikleri’’
Gün yürür güneş hükmünü sürer
Naylon toplar lastik ayakkabılar kısa donlar
Mahalle ortasında kurulan taştan kaleli sahalar
Yufkadan pendirli dürüm yanında yeşil soğan
Öğle yemeğidir çocukların ayaküstü yapılan
Zerdali ağaçları çağlalar
Yolunmayı bekler dallarında
Üzüm bağlarında koruktur asmasında
İkindiye terlemeyi bekler tuzla tasında
Mahallenin orta yerindedir dut ağacı
Dibindedir sokusu
Vurdular mı tokmaklara babayiğitler
Nede ses çıkarır alın terinden
Çocukları pek yaramazlar
Fati Bacının sesi hala kulaklarımda
‘’Sokuya işemeyin gâvur sıpaları’’
Akşamüstü güneş batmaya yakın
Mahalle çeşmesinde sırada ellerinde güğüm kovalar
Göçmen donu al basmadan al yazmalı genç yaşlı kadınlar
Çeşmenin karşısı cami namazdan çıkar yaşlılar
Akşam bir telâşe ile başlar
Kavak ağaçlı tavanlar kireç badanalı odalar
Zengini Fakiri sinisinde pilavı bulgur
Aşık paşalı her ne şartta yaşarsa yaşasın gururludur
Aşağı ya yer vermez onurludur
Varsa radyosu arkası yarıncıdır
Yoksa plaktan dinler farklı sesler
Bildiğim tek şey acayip Neşetçidir Aşık paşalı
Birde açık hava sinemasında Yılmaz Güneydir
Devrimcidir Atatürkçüdür kısacası ilericidir
Deniz Gezmişin posterini taşımaz parkasını giyer
Bundan daha iyisini ağabeylerim bilir
Kısacası Anadolu’dur Âşık paşa
Âşık paşa mahallesi adını Âşık paşa i veliden almıştır
Oda bugün Anadolu da kullandığımız Türkçenin mimarıdır
Aşıkpaşalı bölgeci olmaz Anadolulu dur
Çünkü Anadolu onun doğduğu nefes aldığı harmanıyla yoğrulduğu
yerdir.
Çocukluğumun ve bugünlerimin mimarı
Dayım Zafer Ekmekçioğluna
Ankara
23.11.2012
EY ÇOCUK
EY ÇOCUK BU SEFER KOYDU BİLİYORMUSUN GİDİŞİN
ÖYLE MAHSUN ÖYLE SUSKUN NASILDA BELİRGİN
SUSTUM OĞLUM BİR YANIM YARIM BİR YANIM TEDİRGİN
ALIŞMIŞIM SANA FARKEDİLMEZMİŞİN
BABALIK NERDE BAŞLIYORMUŞ BİLİYORMUSUN
GÖZYAŞLARINI İÇİNE DÖKEBİLMEYİ BECEREBİLDİĞİNDE
KAL DEMEK İSTEYİP SÖYLEYEMEDİĞİNDE
ASLINDA YAPMAK İSTEYİP BİRÇOK ŞEYİ YAPAMADIĞINDA
YENİR YUTULUR GİBİ DEGİLMİŞ BE OĞLUM DAHA ŞİMDİDEN
BENİ BÖYLESİNE SARAN SARMAYALAYAN HASRETİN
Oğlum Ahmet Mert Doğan ve Özgür Vahapoğluna
İzmir
16.07.2012
YAPAMIYORUM
Dördüncü… Uykumun Ortasında Kalkıyor
Sana Uyanıyorum
Ciğerimi yerinden söküp
Yazıklar olsun diye sim geliyor
Ölümden değil sensizlikten korkuyorum
YAPAMIYORUM
Ben ne ölmeyi nede seni sevmeyi beceremiyorum
İçimde dolaşan sen
Bir an ele geçirdiğinde ruhumu
Sadece senin suretini koyuyor gözlerimin önüne
Ve bir tek senin sesin geliyor kulaklarıma
Ben ne seninle olmayı nede sensiz olmayı beceremiyorum
Ankara
21.04.2012
SİNEMDEKİ YARA
Sinemde beni terk etmeyen bir yaram var
Kimseye zararı olmaz uyku tutmayan gecelerin
Bir haykırıştır ya da günah çıkartma geçip giden eskilerin
Uyuyamazsın konuşamazsın kendinsindir
Bir tek saatin sesi doldurur odayı
O yaralar ah o yaralar sarar sarmalar bedenini
Esasında acı çeken ruh tur içten içe incinen
Ve sonra kusarsın yalnızlığı kağıda
Acı dile gelip haykırır kaleme
Olmasaydı Yaşanmasaydı ne olurdu
Değişmez gerçek nihayetinde
Uyku yeniden sarar gözleri
Gece bitmiştir karanlık dönmüştür hafif gün ağrılısına
Ankara
29.03.2012
Muharrem Şeneser kardeşime
YOK
Yine Vukuu eyledi serde dem
Kül tablasında izmarit çok havada duman çok
Lakin beklediğimiz ışık halen yok
Bu geceyi de isyan eyledi biçare gönül
Düşündü Eş yok dost yok dert çok derman yok
Sabah olur mu bilinmez
Cepte para en kötüsü ise yürekte umut yok
Hevessiz kaldık geçecek olan yarından
Şu koskoca ömürde bir vefa dahi yok
Tesellisi sanırım yaban edilmez
Şarap ı var da Beyaz peyniri yok
Bu yaşantının sevdası çok vuslatı yok
Kalemim yazar hazinem bedbahtsa çok
Bu pusulanın ne bugününü ne yarını yok….
Abim Nuri Doğan a
Ankara
16.03.2012
TERTEMİZ
İmkansız Hayallerimiz olmadı bizim
Ya da Hayal edilemiyecek isteklerimiz
Umut yegane varlığımızdı
Birde dostluğa olan sonsuz inancımız
Biz hiç üç kuruşluk sevmedik
Kuruşu bilmediğimiz gibi
Sevdamızı var eden bir tek deger vardı
Oda Yüreklerimiz
Zamanla kirlendi örselendi bedenlerimiz
Ama İnanki Ruhumuz halen ilk gün ki gibi TERTEMİZ..
Ramazan Tunçbilek kardeşime
Ankara
16.03.2012
HAYATIMIZA
Yastayım yastayım dostum
Hem karada hem al da zordayım
Oturup fermanımı yazdım
Yardan oguldan kızdan bana yakın olandan
Derdimi dökdüğüm ağaçlar kurudu
El derken dostlarım amansız vurdu
vurdular sustum
sövdüler sustum
Ağlayamazdım anlatamazdım
Alem bana ben diyara keder oldum
Savruldum savruldum
gurbet ellere düştüm yoruldum
Ama yinede göçüp gitmedim
Dahası ÖLMEDİM ölmedimde geldim
Bu nasıl vijdandır ey tanrım
Siyahın içinde beyaz Karanlığın içerisinde aydınlık
Yaşamaksa bu bambaşka bir başlık
vazgeçiyorum vazgeçiyorum böyle yaşamaktan artık...
Dostum Hasan Yüzügüldü ye
İzmir
20.12.2011
BUNDAN GAYRI AYRIYIZ AYRI
Şu virane gönlümü
Nasıl da yakıp yıktığını
Yüreğimdeki acınası kördüğümü
Nihayetsiz attığını
Gözümdeki ışığı
Ruhumdaki canı cananı
Benden söküp aldığını
Ne çabuk unuttun
Bundan gayrısı ayrıyız ayrı
Düşlerimde yok senliğin
Bir kuru hayale gitti benliğim
Izdırap oldu seni sevdiğim
Özrün elem ben istemem
Unutmak zor zanaatmış öğrendim
Bundan gayrı ayrıyız ayrı
Sitem sanma bunlar gerçek
Yarın oldumu hepsi geçecek
Kim bilridiki üç kuruş için bitecek
El alem herkes bilecek
Bundan gayrı ayrıyız ayrı
Ankara
06.06.2010
KASIRGALARIN ARDINDAN
Bir beklentidir belkide
Fırtınalar sonrası gökkuşağı
Tıpkı her kötülüğün içinde bir parça iyiliğin olması gibi
Bazen gökkuşağı beklerken Kasırgayla karşılaşır insan
Oysaki Fırtınada gerçektir Kasırgada
Gökkuşakları olduğu gerçeğiyle
Esas Olan Kasırga sonrasıdır
Geriye Kalandır
Onca tahribata rağmen umut ayaktadır
Nefes vardırYaşamak için
Güneş çıkar Işıgı sarar
Kasırgaların ardından
Gözler başkacadır
Malubuyetler
İstenilmeden yaşanan ayrılıklar
Kuşku ile bakılan yarınlar
Açlıklar acılar
Kasırgaların ardından Karanlıklar
Yarım aydınlıklar
Kasırgalar Olmasın
Gökkuşağını beklerken
Fırtınalar kabus gibi çökmesin
İnsan olmanın dogasıyla
Sevgi tükenmesin bitmesin
Kasırgaları yaratan ayrılıklarsa
Gökkuşakları sevginin omuzunda
Yaşamak denirse adına düşmanca
Ölüm yeğlenebilir dostça...
Kardeşim Özkan Çelik e
İzmir
03.06.2010
ÇOCUK HUYSUZLUĞUNDA
Yürümek umutsa sana atılan her adımda
Varsın hayatım geçip gitsin yollarda
Bil ki Senin olmadığın havada
Serzeniştedir gök kuşağı bulutlar arasında
Tıpkı Kundaktaki çocuk huysuzluğunda
Hırçın zaman hep yanı başımda
Ömrüm Varlığınla dolan kum saati
Kaç dün bir bugün eder ki
Yaşanmamış yokluğunda
Yâda kaç bugün bir yarın
Anlamı kalmamış boşluğunda
Yangın yerinde kalır yüreğim
Nefesin bensizliği soluduğunda
Uzun bir tecrit olur hevesim
Ateş olur yanar bedenim
Yine de taşırım seni ruhumda
Uzun sürmez gelir sana küllerim
Sevdanın SEN GİBİ bir anlamı oldukça…
Halil Ergün Kardeşime
Ankara
19.02.2011
GÖKYÜZÜM
İçimde olmasan ne anlamı var yaşamın
Umudumsun
Umutsun
Gökyüzü kararsada ne yazar
Sen Gökyüzümsün
İlelebete kadar....
İzmir
14.02.2009
SON HESAPLAŞMA
Tarihte tekerrür etmeyecek alelade bir gündü
Diz çökmüş taşı dahi olmayan mezar karşısında
Ezgin basıyor ayakları toprağa
Gözler de yaş takatsiz ağlamaklı
Tek
Kaçınılmaz belirsizliklerine
Bir yenisini eklemekte
Ekmek
Hırpalanma
Kavga
Kavramları üzerine
Yine edinimsiz geçen bugününü
Bugünün tekrarı olan dününü
Ve hep benzer geçmişini
Düşünmekte
İçsel diliyle saymakta tüm nedenlerini
Evveliyatın sevgisizliklerini
Sonuçsuz nihai ilişkilerini
Görsel-İşitsel-tensel ihanetlerini
Pazarlık payı olmadan bir parça iyiliği
Ruhunu sardıkça saran çelişkiler
Sorumsuz ve disiplinsizdi.
Umutsuzluk daimi gerçek ise özlemdi
Son bir iftirası karşı karşıya getirdi
İçi boşalmış ruhu ve onun örselenen bedenini
Artık bitmeliydi….
Evvelce karar verilmemiş hedefi
Zekice bir tepkiyle buldu felsefeyi
O bu düzeni terk etmeliydi
Varlığı kirletiyordu
Tüm kapladığı alanı
Ne zalim bir duruşma
Ne kızgın bir intikam alma
Hiç olmadığı kadar kararlıydı
Ve ölüm silahını dayadı bileklerine
Seri ve hedefte
Önce sol
Sonra sağ
Ne Hızlı nede yavaştı
Kati olan ılgıt ılgıt akan kandı
Nefesi yavaşlamış bedeni cansızdı
Artık hazırdı
Varlığının en derin uykusuna
Yumuldu gözler
İki yana bir aynı ritimle düştü eller
Ve yıkıldı yaşlı bir çınarın dokunsan düşecek haliyle…
Işık hızıyla uzandı bulutların üstüne..
Hafifti
Birden aşağıya bakmayı akıl etti
Belki de acizane bir meraktı
Şaşırdı
Anası yüreğine basmış sımsıkı sarmıştı karısını
Bu ilkti ve son
Artık baba diyemeyecek olan çocukları
Ürkek yanı sıra korkak bakınmaktaydı
Nedenlerle dolu son görevindeydi arkadaşları
Ardından ağıtlar yakıyordu dostları
Garipsedi meğerse ne de yiğit adammış
Nede sevilirmiş
Bir an geride bıraktığı değerleri düşündü
Ayıp etmişti
En azından haber vermeliydim dedi
Kısa sürdü
O pişman değildi
Kırgındı
Ama şimdi oda geçmişti
Peki ya şimdi
Yanıtını alamadan bu sorunun
Bir boşlukta buldu kendini
Beyazlar içinde…
Kırşehir
12.02.2009
Babam Ünal Doğan a
ACILARIMIN KOYNUNDA
Uyansa vijdanın ne olur bundan sonra
Yüregim sende kalsın gidiyorum
İstemeden dile düşen zorla olan
Yaşanılmışlıklar atılırmı bir kenara
Gözlerinle bitirdin sevdamı bunca
Taş oldun duvar oldun sustun
Neler çektim biliyormusun ben yıllarca
Mapus yattım acılarımın koynunda
İnsanlığımdan çıktım başkaca oldum
Ben bana yandım beni anlayamayan sana
Birde hakedilmemiş olan yanlızlığıma
Küfür etsem şimdi yıllarıma
Geri vermez bilirim o zamanı bana
Ateşdim kül oldum
Kör oldum Görememekten
Duvarlar dostum sen sebebim oldun
Öldüm Ölememekten
Ölsem ne olur bundan sonra
Gayrısı yok bunun
Sus bir anlamı yok sonun
Ben alıştım böyle YAŞAMAYA.
Kırşehir
08.01.2009
SATILMAK
Hani Aşk Treninin ilk çıkış peronu olan gözlerde bekleşmiştik.
Saatlerce konuşup birlikte yolculuk etmeye karar vermiştik.
Daha Trenimiz hareket eder etmez duygularda eşit hedeflerde
beraberdik.
Hiç bitmesin isteyip hislerimizi belirmiştik.
Yani biz aslında çoktan varacağımız adı sevgi olan garımıza gelmiştik.
Adına mücadele denen acılar sürecinden hırpalanarak ama onurluca
çıkmıştık.
Yoksunluk depremlerinde sığındığımız meskenimiz yüreklerimizdi.
Yaşayarak acıyı soluyarak öğrenmiştik biz olmanın değerini
Ne bile bilirdik ki varlık denen kavramların esiri olacağımızı
Ve hat ta ihtiraslar uğruna satılacağımızı
Yani senin beni satacağını
Oy derdimin sebebi acım hüznüm
Nasılda bitirdin bendeki seni
Bak şimdi sevincim bitti
Gençliğim heder oldu gitti eskidi yüzüm
İhanet sana da hatırlatır bir gün değerini
Artık sevdalara inanmaz gönlüm
Ben seninle gömdüm yaşama sevincimi
Kırşehir
30.12.2008
SEVDAMIN ANLATILMAZ MAPUSLUĞU
Sevgilim gündüzü yok Sensizliğin
Güneşi olmayan yerlerdeyim
Karlarla çevrili her tarafım
Avunmak için yıldızlara bakıyorum
Nasıl anlatmaya başlasamki sana
Gözlerinle geçen gecelerimi uzakta
Yüreğim seni
Kar beni sarar
Sen içimde ateşsin yanar
Hatırladıkça bir başka yakar
Yokluğun büyür sıcaklığın kadar
Varlığının hissi var oldukça var
Özlemin susar
Garip bir çoşku olur
Sevgilim
Yaşamak seni
Seni sensiz yaşamak ne zor
sevdamın anlatılmaz mapusluğu
Gökyüzü gibisin
Öylesine derin
Sevgilim
Her yerdesin
Kırşehir
14.12.2008
YENİDEN DOĞAR BİR KEZ DAHA ÖLÜRÜM
Hasretsimse seni yollara düşüren
Özlemim dolu çaresizliğinse seni üşüten
Sen üşüme gülüm ben sana sıcak olurum
Fırtınalar kopsa da yüreğinde
Doğmayacaksa sana güneş
Amade isen kör karanlıklara
Kara bulutlar arkadaşınsa ömür yolculuğunda
Umudun taştan bir kale olsun
Sen Üzülme gülüm ben sana dayanma gücü olurum
Bilirim ben sevginin gözyaşı selini
Düşerken yanağına acıtır pamuk tenini
Acımasın hiçbir yanın buna dayanamam
Kaldır at kahır mendilini
Ağlama gülüm ben sana ölürüm
Anlamsız sanıp sevdanı
Başıboş bırakma duygularını
Her aşk aynı olsaydı
Üşümek ağlamak acı olmazdı
Feryat edip tedirgin olma gülüm
Ben senin yerine zaten ölmüşüm
Yeniden doğar bir kez daha ölürüm...
Kırşehir
01.11.2008
DÜŞLERİME AYNA TUTAN KUŞLAR
Düşlerime ayna tutan kuşlar
Parklarda yürüyen insanlar
Başıboş alışkın bakire sabahlar
Bir gün daha ömürden yaşananlar
Tel örgümden görebildiğim
Geriye kalanlar
Birde Birde bu yazılanlar var
Elimde olanlar
Hangi gözyaşı yerine konabilirki
Yada giden zamanı yerine
Işıklar arkasında olan sevgiyi
Kim geri getirebilirki
Düşlerime ayna tutan kuşlar
Sırlarımız var
Yaşanmışlıklarımız aşikar
Acılarımız
Umutlarımız
Bir parça kuru ekmeğimiz
Paylaşmışlıklarımız var
Sadece dost onlar
Düşlerime ayna tutan kuşlar
Kırşehir
22.09.2008
BU ŞEHİR
Bu şehir diye başlayan kim bilir kaç şarkı dinledim.
Bir bilsen Kaç gece misafiriydim ben o şehirlerin.
Sevgiliye sunulan en büyük bedelin
Sensiz ne anlamı var diye terk edilip gidilebildiğinin
Şahidiyim ben…
Benim terk edebilecek hiç yerim olmadı
Aslında hiçbir yer bağrına basmadı
Mesken tutabildiğim ilk yer senin yüreğin
Belki de senin yüreğin diye başlayan bir şarkı dinlemelisin
Şarkı bizi anlatmalı…
Bu mümkün olabilir mi bilmiyorum
Zaten karşıyım ben sevdamın söylenmesine
Seni saklamayı seviyorum
Bende kalmalısın sadece
Ve ben senin kalbinde olmalıyım
Şehirsiz Şarkısız öylece…
Kırşehir
19.09.2008
KADER DEDİĞİMİZ
Şuan ne cüzdanım var nede beş kuruş param
Adam değilim anlayacağın
Bil ki ben paradan puldan değil başka esaretlerin pejmürdesiyim
Ah ulan birde içme diyorlar.
Olsa nasılda içmem
Yılgınlığım hayat dan değil yollardan
Küskünlüğüm yıllardan değil yanlışlardan
Nasılda yok olup gitmişim Umutlardan
Zorlamanın manası yok biliyorsun
Kader dediğimiz şey
Arka sokaklarda hayallerle donatıp elini tutmaya kıyamadığımız
Sonrasında kent merkezlerinin köşe başlarında karşılaştığımız bir fahişe
değil mi....
Kırşehir
15.09.2008
ZORUMA GİDEN
Kahırla değil sitemle
Örtüyorum üstünü paylaşılmışlıkların
Ve şimdi mağrur ama dik yiğitçe
Koyuyorum tepkimi
Varsın yaralasın sizi
Umursamazlık değil anam zoruma giden
Çardağa konulmuş eşya gibi
Unutulup bir kenara atılmışım
Unutulmak değil anam zoruma giden
Çarmağa gerilmiş İsa misali
Çaresizlikler içinde düpedüz terk edilmişim
Bir karartı bekler sinem yarınımın içinden
Bu işte beni benden eden
Terk edilmek değil anam zoruma giden
Mukatderatımdan Yaraladılar beni
Tek bıraktılar kendi halime
Küsmek dost işi değil sadakatimizde
Yüzüne yüz sürsem bundan gayrı nafile
Dostumun düşmanımın mecaline
Uzaklaşmak değil anam zoruma giden
Hasretin bağrında yüzünü gören
Ölümde olsa korkmaz sözünden
Ruhudur her an zaten acı çeken
Güneşle doğan geceyle ölen
Varlıklar içerisinde bir garibim
İşte budur anam zoruma giden
Kırşehir
29.07.2008
Annem Süheyla Kurukafaya
SİTEMİN İSLERİN İÇİNDEN YANLIZCA BİR IŞIK
Bi yararı yok
Uzağı göremiyorum
Kısacası körüm
Dün resimlere baktım
Gülüşünü özlemişim
Birde iç çekişini
Hani kürdanlarla oynamana kızardım ya
Degişirdi yüzün bir anda
Bulutsuzluk kaplar
Sinir olurdun bana
Sonra yine o gece
Fırtınalı hava
Gün ışığı yitip gitmiş
Sen Terketmiş
Boşluğa bırakıvermiş
Dur biraz
Yine sıkıştırıyor hain
İlaçlarımı almalıyım
Her yerim vurgun da
gözlerim gibiYüregimde
Bir yararı yok asaletim
Mektup yazmıyor
Aramıyor diye
Sitem ediyormuşsun dostlara
Sen artık ellerdesin
Ellerinsin
Kırşehir
23.07.2008
SEN BENİM EKSİKLİGİMSİN
Bir Adın Hüzün
Bir Yanın Mutsuzluk senin
Renklerinde haykırdığım resmimin
Tuvaline düşen siyah rengisin
Yüreğimle yarattığım şiirimin
Anlaşılamayan Kelimelerindesin
Sen benim eksikliğimsin
Bir Adın Sürgün
Bir Yanın Mahkumiyet senin
Zararsız Yüreğimin
Sen tarafından tek esiri benim
Çaresizlik içindeki Esaretimin sebebisin
Sen benim eksikliğimsin
Bir Adın Sitem
İstesem de terk edemem
Bir Yanın Matem
İncitir beni kimselere söyleyemem
Bir Adın Yalan
Bir Yanın hasret senin
Bugün dünün içinde
Söküp atılamayan geçmişimsin
Yarın bu günün içinde
Farklı olmayan geleceğindesin
Varlığımın ana nedeninde
Sen benim eksikliğimsim
Kırşehir
19.07.2008
SENİ TANIDIM
KÜÇÜCÜKTÜM...
Yaramaz haylaz
Masumumda herkes gibi biraz
Dut ağaç ı gölgesinde kurulu salıncaklarımız
minikliğimin vazgeçemediklerinden.
Başaklar arasında ılık rüzgar esintileri gökyünüze ahenk katan
uçurtmalarımız
nede keyifli geçerdi günlerimiz.
BÜYÜDÜM...
Okullu olduk sonrasında
Ses tonlarımızın değiştiği bunalım çağlarımız vede takip eden fakülte
yıllarımız.
ADAM OLDUM...
Para ile tanıştım.Getirisi yalanlarla da
Riya ile tanıştım gündelik aşklar koynunda
Artık arkadaştım ihanetle aldatmayla
Kadın kokusu
Alkol olgusu
Hırs dokusu
Hepsi hepsi vardı
ADAM MI?
Sahte gülücükler dağıtıyor
Mecburi selamlar alıyor
Her gün ama her gün içiyor
Sonrasında pişman oluyor
Aynaya bakıyor
Kahredip ağlıyordum.
Aslında ben şuursuzdum.
Ne adam olabilmiştim ne de beklenildiği gibi bir insan.
İnsanların neden kendi kaderlerini tayin etme hakları yok diye isyan
ediyor
Daha annemin karnındayken nasıl bir dünyaya geleceğim ve hat da nasıl
bir kardeşim olacağı anlatılmadı diye protestolar ediyordum.
Kan grubumun ne olmasını istediğimin sorulmamasına da ayrıca sitem
ediyordum.
Kavram kargaşası yaşıyor ruhsal çöküntüler içerinde boğuluyordum.
İçimdeki Ateşlerden yanıyordum.
Gündüz yaşıyor geceleri ölüyordum.
Yaşamanın bir anlamı yok diye düşünüyordum.
SENİ TANIDIM....
Ansızın minicik duyguların esiri
Yaşamın gerekliliğini
Paha biçilmez gözlerini
Dokunamamanın acısını
Kısacası Varolma nedenimi hissettim.
Geçmişimi sildim seni her şeyden çok istedim.
Çünkü ben annemin beni sevmediği kadar seni sevdim.
Asıl şansın hayat değil sen olduğunu fark ettim.
Şimdilerde sen mutsuzsun bunu BİLİYORUM.
Oysaki ben senin umudun olmayı ne çok isterdim BİLİYORMUSUN.
Kırşehir
14.07.2008
ÇARESİZ İSYAN
Yine Sensizlik gelip çattı
Üç öğünden biri hırçın bir açlık tıpkı
Bu sonuncu öğün
Ellerim uyuştu
Gözlerim puslu
Yüreğim sıkıştırıyor
Yere yığmaz biliyorum fakat çılgın
Bu bir isyan bedenimde yaşanan
Sensin ateşi yakan sensin yaktığınla yanan
Tek kelimeyle bu bendekinin tanımı
Hasretin
İnan ki yanımda olduğun zamanlardan
Daha da azgın şu an tenimdeki
Sevgin
Ya ruhumdaki yerin
Ben esirinim
Bu bir isyan beynimdeki yaşanan
Sensin saldıran sensin asi olan
Birazdan geçer bilirim
Bıraktığın izlerin
Beni uyutmaz
Alıştım uyku tutmaz sensiz geçen gecelerin
Bıktım mı sanıyorsun
Hayır Yanılıyorsun
Bu bendeki çaresiz bir isyan
Sadece Sensizlik nedeni
kabullenemeyişim artık gelmeyeceğini
Hazmedemedim halen bulutlardan izleyişini
Bu bir isyan ne tanrıya nede sana
Sadece yanında olmaya cesaret edemeyen bana
Dostum Aykut Şener e
Sivas
11 Ocak 1996
KALDIR BAŞINI
Dik tut omzunu
Yüreğin ondan daha fazlasını hiçe saymadımı
Sil gözlerini
Sevdana sıkılan her kurşuna
Korkusuzca göğüs germezmiydi
Ve şimdi pişmanlığa
Onursuzluğa
Koparmak adına Yapılanlara
Kaldır başını
Yalanlara
Tüm yaşanmış ve yaşanacak olan acılara
Yarı yolda bırakanlara
Üç beş kuruşa satanlara
Kaldır başını
Ben seni duruşunla sevdim
Kaldır başını
Bu sadece yorulmanın isyanı
Bu yalnızca boşluğun yakınması
Ben seni Hiç terk etmedim ki
Kaldır başını
Resimlerime dokun kokla gömleğimi
Ben hep sendeyim seninleyim
Ben ben ölmedim ki
Kaldır başını
Sen yigit sevgilisin aşkım
Kuşlar sensiz bırakmıyorlar mezarımı
Derin derin Nefes alışını
Sessiz bir çıtırtıdan Yataktan kalkışını
Belki gelirim diye Yollara bakışını
her şeyini fısıldıyorlar
Her defasında gönderiyorum sana aşkımı
Zaten sensiz Biçare Acıtma canımı
Kaldır başını
Servet Altay kardeşime
Sivas
21 Aralık 1997
EY DEVRİM NE GÜZELSİN
SEN HEP ÇOCUKTUN .ÇOCUKSU İÇSELLİK
SEN HEP SUSKUN SEN HEP UMUTLU SEN HEP MUTLU
SEN HEP BARIŞTIN KAVGADAN UZAK
SEN HEP BERABERDİN KÜSLERE KIRGINLARA IRAK
SEN HEP YAŞAM DOĞRUSUYDUN
ÇÜNKİ HAYAT BİR TEK DOĞRUDAN İBARET DEGİLDİ
OLDUĞUN GİBİ OL ÖYLECE KABUL ET GERÇEĞİ
FELSEFENDİ
VE BEN O BU ŞU TÜM SIFATLAR VE DİGERLERİ SENDE BULDUK
KENDİMİZİ
OLMAK İSTEDİĞİMİZ BİZİ
ESASEN İSİM DEGİLDİ HAYATIMIZIN DEVRİMİ
BİZ SENİ ANLATILAMAZ VE TARİFİ İMKANSIZ ÖYLE SEVDİK Kİ
SENDE SEV BİZİ KİMİNE GÖRE BEY KİMİNE GÖRE ABİ
AMA OLMAK İSTEDİĞİMiZ GiBi SEV BİZİ
YAŞAMIMIZIN EN GÜZEL DEVRİMİ.......
Hüseyin Devrim Doğan a
Ankara
8 Eylül 2016
KESİTLERDEN GÖREBİLMEK HAYATI
Ve yaşayabilmek böylece
Okuyabilmek yaşamı insan manzaralarından şiir başlangıcı gibi oldu
yazımın ilk nükteleri varsın olsun aslında hayatın kendisi de bir şiir değil
mi?Bazen hıçkırıklarla başlayan kahkahalarla biten yada acılarla giriş
yapılan bir ömrün mutluluk rüzgarlarıyla sonuçlanması şiirin ve yazının
gücüne sonsuz inanan bir insan olarak fark ettim ki resimlerin
albümlerin manzaraların dili daha da etkili dahada güçlüymüş
çevremde.Ve sonra uzun uzadıya düşündüm yıllarca edebiyatın sözlerin
arkasında duran ben şimdilerde nelerde yazabiliyorum
böylesine...Neden?anladım ki hayatın insan manzaraları gerçekçi bakış
açısıyla okunabildiğinde öylesine etkili ve cezbedici ki yeter ki yakala bak
ve gör hisset işte sana hayat işte sana sanat işte sana sonuç...Aslında
şiirin ve edebiyatın görsellik içerisinde nasıl da dönüşebildiğinin
hikayesidir bu anlattıklarım.Okumak gerek gerçekçi anlamda gözlerin
gördüğü tüm berraklık ve çıplaklıkla okuyabilmek yaşamı sonrası zaten
kalır sende ve aktarmak istersin insana ifade etmek paylaşmak özünü
göstermek istersin var olanın oysaki insan anlamaz çünkü yığındır
düşünür ama anlayamaz yığındır çünkü ağır gelir yığın yakıştırması..ı
peki nedir?Yığın senin bir adım önündedir çünkü hayat yada manzara
onun görmek istediği şekilde cereyan etmiştir yada o öyle olduğuna
inanmıştır.Sanata Şiire genel olarak edebi olan anlayışlara inananlara
bir sözüm var aslında şu küçücük dünyada ne kadarda çok yığınla
birlikteyiz değil mi...
20 Eylül 2011
Ankara
Güray Doğan
26 Eylül 2015 ·
Sevmek ve saygı duymak arasındaki fark nedir biliyormusun kuzen birini
sevdin mi sahiplenirsin o senin olur ve sen senin olanları paylaşamazsın
cunki serde yarin alyanagından gayrı herşey paylaşılabilir dir ama saygı
duymak başkaca bir şeydir o onu fikirleriyle duygusuyla bakış açısıyla
kucaklayabilirligin son noktasıdır.Öyleyse saygı duymadıgin hiç kimseyi
aslında sevmiyorsundur mirim...
Güray Doğan
24 Eylül 2015 ·
Açlıktan ölenlerin dünyasında sınırı geçip insanca yaşayabilme arzusunu
taşıyan kardeslerimizin olduğu kıyı ya vuran insanlık ayıpı çocuk
cesetlerinin teşhir edilerek insanlık utancınin ayluğa çıktığı bu dünya da
Bayram gelmiş YUH OLSUN kutlama basiretsizligini gösterenlere benim
inancimin bayramı insanlarin insan gibi yasayabilirliginin tesis edileceği
gün ve zaman gercekleşeçektir.
Güray Doğan
21 Eylül 2015 ·
Kör sokakların sonu kerpıçten ören yerlerin geniş avlularında yetiştik
biz.Hep aşıktık güzel hayellere çünki aşk uzaktı.Bu kadar isyankar
olmamız asiligimizden gelmiyor balam.Biz hep savaşıyorduk doga
dışında herşeyle.Sadece o anlıyordu bizi...
Güray Doğan
2 Eylül 2015 ·
Bir gün diyorum bir gün zaman dursa tüm insanlık oturup sadece
geçirdiği bir gününü canlı olarak izlese acaba bugün su saat sadece
izleyerek yaşadığı ni ve hiç birşey yapmadığını anlamıyla yüzleşirmiydi.
Güray Doğan
4 Temmuz 2015 ·
Sizinle aramızdaki en buyuk fark biz soluduğumuz havanın hepimizi
yaratan tek bir yaratıcıya ve var olan tum insanlara ait olduğuna
inanırken siz zulmü ibadet sanan ilahlara tapıyorsunuz .Asil
cehennemleri yerkürede YAŞATTIĞINIZI göremeyecek kadar kor
olduğunuzun farkindamisiniz.
Güray Doğan
20 Eylül 2015 ·
BiR YANIMIZ CENNET BiR YANIMIZ CEHENNEM
EKMEK PUŞTUN ELiNDE
EMEK OYUNCAK NADANIN DiLiNDE
SUSSAM YÜREK MAPHUS
SUSMASAM SERDEN DEGİL
ALEM BİLSİN İNANCIMIZ TAMDIR
BU DÜZEN YIKILIR ELBET
NİCELERİ GELDİ NİCELERİ GİTTİ
PİR SULTAN PİR HACI BEKTAŞI VELİ
BU YOL ZÜLM BU YOL ELİM BU YOL ÇİLELİ
HAK ARANIR HALK İÇİN KENDİN BİLELİ
HİÇ BİTMEZ HER DEVRİN YEZiDİ
YOLUMUZ SEVGİ YÜREGİMİZ ÇİÇEK BAHÇESİ
YAŞAMAKSA YARINA KALAN BİR NEFESİ
SOLUK ALMAK GİBİDİR EZİLMİŞİN MÜCAADELESİ..
Güray Doğan
2 Temmuz 2015 ·
O Gün Sivas'la yanan 37 can
Yaktigi ile yanan yandıkca yakan
Yobazlık ve karanlıktı saldıran
İnsanlık onuru bir kez daha harap bir kez daha perişan
Unutma madımak ölmez pir sultan
Güray Doğan
11 Nisan 2015 ·
Su katılmamış bir yanlızlığa hasretken ben farkında olmadan yureğimin
tecritinde kaybolup gitmişim hey hayat tukettiğin yanlızca ben değil senin
yaşama dair çizdiğin çizgin...
Güray Doğan
15 Aralık 2014 ·
YOL AYRIMINA GELDİN GİRECEĞİN YOLA KARAR VEREMEMİŞSEN
GİTTİĞİN YOLUN BİR ANLAMI YOK....H.E Birdost
Güray Doğan
6 Ekim 2014 ·
İNSANLARI BİRLEŞTİREN DUYGULAR AYIRAN İSE FİKİRLERDİR....
Güray Doğan
24 Kasım 2012
Güray Doğan Kırşehir'de.
4 Aralık 2010 ·
Güray Doğan kendi fotoğrafını paylaştı.
27 Temmuz 2014 ·
Güray Doğan
21 Haziran 2014 ·
GERÇEKLER HÜR YAPAR ÖZGÜRLÜK SONRADAN KAZANILABİLECEK
BİR KARAKTER DEĞİLDİR.YANLIZCA VAR OLMA NEDENİDİR ÖZGÜR
TUTSAKLIK BÜGÜN ORTADOĞU VE TÜRKİYENİN EN ACIMASIZ
GERÇEĞİDİR...
Güray Doğan kendi fotoğrafını paylaştı.
26 Ekim 2013 ·
Güray Doğan
22 Şubat 2013 ·
Düşündükçe yarını düne ne kadar haklı kızdığımı anlıyorum ey hayat
benmiydim yoksa senmi ittin bizi bu belirsizliklere...
Güray Doğan
1 Eylül 2012 ·
Uçsuz bucaksız seviyorum özgürlüğü ve seni ey varlığımın ana nedini ne
savaşlar verdim senin uğruna ülkemi ve seni tarih yargılasın bizi ey
sevgili...
Güray Doğan
7 Temmuz 2012 ·
SEVİMCİMİ YİTİRDİM HÜKÜMSÜZDÜR
Güray Doğan
8 Ağustos 2013 ·
Güray Doğan
4 eylül 2009/İzmir
Güray Doğan
12 eylül 2012 Ankara
Güray Doğan
23 Şubat 2012 ·
"Yüzünü güneşe çeviren insan gölge görmez.
Güray Doğan
16 Mayıs 2011 ·
SEVGİNDE DOĞMAK GÖZLERİNDE YAŞAMAK KALBİNDE
YAŞLANMAK KOLLARINDA ÖLMEK İSTERDİM EY SEVGİLİ.....
Güray Doğan
5 Mayıs 2011 ·
Yüregime bir zıpkın gibi saplanan senin hasretin sevgin kadar azgın
tenimdeki yerin
Güray Doğan
6 Nisan 2011 ·
Güray Doğan
13 Eylül 2011 ·
ÜÇ KURUŞA DÖŞENEN MUTLULUK ŞİİRİ
BİZ ACILARIMIZLA DEVRİM YAPTIK HABERİN OLSUN….
Güray Doğan
26 Nisan 2011 ·
ALAYINA İSYAN ALAYINA SİTEM NE GÖTÜRÜR ULAN RÜZGAR
TAŞTAN......
Güray Doğan
19 Nisan 2011 ·
DÜŞÜNDÜKLERİNİ SÖYLEYEMEYEN SÖYLEDİKLERİNİ
DÜŞÜNMEYENLE AYNIDIR...
Güray Doğan
21 Mart 2011 ·
VARLIĞIMI SANA ADIYORUM EY SEVGİLİ KİMLİĞİM HÜKÜMSÜZDÜR
BUNDAN GAYRI...
SERÇENİN ÇEVİKLİĞİ ATMACADAN GELİR...
Halil Yaztahta 2004 Aksaray
Güray Doğan
23 Temmuz 2010 ·
İNSANLARI VE O İNSANLARIN İNANDIKLARI DOĞRULARI İNSANCA
YAŞAMALARINI YAŞATMALARINI DESTEKLİYORUM.ÇÜNKÜ
İNSANLARI SEVİYORUM ÖYLEYSE ERMENİYİM KÜRDÜM TÜRKÜM
ALEVİYİM SÜNNİYİM OLMADI EN AYKIRI İDEOLOJİYE İNANAN YADA
HİÇ BİR ŞEYE İNANMAYAN BİR İNSANIM.AMA BİLİYORUMKİ
BENİMDE EN AZ SENİN KADAR YAŞAMAYA HAKKIM VAR BU SENİ
GERMESİN...
Güray Doğan
8 Mart 2010 ·
BÜTÜN KADINLARIMIZIN YANLIZCA BİR GÜN LE HATIRLANMAMASI
DİLEKLERİMLE DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...
Güray Doğan
19 Şubat 2010 ·
Bazen göz yaşların damlar. Bazen eğilirsin, bazen geriye düşer. Hatalar
yapılmak içindir, Dersler öğrenmek için. Ama istiyorum ki hiç unutma..
İstiyorum ki hep bil.. Asla yalnız yürümeyeceksin. İnandığın sürece!..
Güray Doğan
8 Haziran 2009 ·
Karamsarlıkta ekilen umut duygusuz büyür yeşerdiğinde ise umutsuzluk
olur…
8 Şubat 2012
Çocukluk yıllarımızın örselenen bedenleri ve harabe olan beyinlerimizdi
bizi buralara kadar getiren. Anamızın Babamızın dediği gibi hırsız, hain,
erkek çocukları olduğumuz içinde birde puşt olmamıştık en azından.
Onlara göre sorun adamda olamamıştık. Tabii adamlık kavramı göreceli
yani cebinde paran üstün başın fiyakan hele birde araban varsa günümüz
tanımlamasıyla on numara adamsın. Lakin biz isyankâr kirli sakallı asi
uzun saçlı militan bol cepli yeşil parkalı Allah tanımaz dinsiz komünist bi
garip duruşumuzla sürekli hor görüldük bu memlekette. Babamız
imamdı anamızın tülbenti inmezdi başından biz yinede onların bakış
açısında komünistdik. Cami ye gitmezdik amma ne cami bombaladık
nede camide Propaganda yaptık ha birde numaradan çakma dualarımız
olmadı ellerimizi açıp kimsenin Tanrı ile arasına girmedik ne Tanrının
işine karıştık nede imanımızı 3 kuruşa sattık. Bize göre kutsallık ideolojik
çıkara amaca alet edilemezdi. Ülke sevgisi uğruna yüz binlerce onurlu
şehit verdiğimiz duruşumuzdu. Biz emperyalizm dedik onlar dış
mihraklar biz kapitalizm dedik onlar sermaye bırakın fabrika kursunlar
iş kapısı açılsın dediler. Fabrikaları devletimizle halkımızla biz kuralım
eşit adil bir yaşam olsun dedik büyüklerin işine karışılmaz dediler. Vatan
toprağı kutsaldır sattırmayız böldürmeyiz peşkeş çektirmeyiz dedik siz
komünistsiniz ne bilirsiniz dediler. İnsanı sevmeyen insanın insana
kulluğunu ön gerenler emperyalisttir faşisttir insan değildir dedik
karılarınızın kızlarınızın başı açık siz soysuzsunuz dediler. Bizimle ilgili o
kadar çok şey söylediler ki dostum aramızdan bazıları yenik düştü inandı
ve düzene ayak uydurdu onlar gibi düzenist oldu. Evet, bizim altından
muslukları olan saraylarımız olmadı ya da çocuklarımızın son model
arabaları sadece emeğimizin karşılığı sinimizdeki ekmeğimizdi elimizde
kalan bir de uğruna öldüğümüz memleket sevgimiz ve şerefli onurumuz.
Şimdi ben çocuklarıma bunları bırakıyorum miras olarak ama en çok
neye üzülüyorum biliyor musun keşke seninde çocuğun yâda çocukların
olabilseydi ve görebilseydin onları bırakıp gidebilseydin bizim gibi…
SAVAŞTIN SEN
Eylulde baslar-isyan

More Related Content

What's hot

PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"
PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"
PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"Tolga Aran
 
Dini Siirler
Dini SiirlerDini Siirler
Dini Siirlergelresule
 
En ünü şairler ve şiirller
En ünü şairler ve şiirllerEn ünü şairler ve şiirller
En ünü şairler ve şiirllerTuba Tülek
 
Ahmet altan i̇çimizde bir yer
Ahmet altan   i̇çimizde bir yerAhmet altan   i̇çimizde bir yer
Ahmet altan i̇çimizde bir yerSavaş Erdoğan
 
Necip fazıl kısakürek şiirleri
Necip fazıl kısakürek   şiirleriNecip fazıl kısakürek   şiirleri
Necip fazıl kısakürek şiirleriali-gose
 
Sagalassos: City of Fairies
Sagalassos: City of FairiesSagalassos: City of Fairies
Sagalassos: City of Fairiesbeyazarifakbas
 
Ölüme Şiirler
Ölüme ŞiirlerÖlüme Şiirler
Ölüme Şiirlersiirparki
 
Ruhsuz ilk bolum
Ruhsuz ilk bolumRuhsuz ilk bolum
Ruhsuz ilk bolumonokumalar
 
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLları
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLlarıŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLları
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLlarıAhmet Türkan
 
Charles dickens great expectations
Charles dickens great expectationsCharles dickens great expectations
Charles dickens great expectationslavidolaco
 
Beyaz gul-genc-kiz
Beyaz gul-genc-kizBeyaz gul-genc-kiz
Beyaz gul-genc-kizKdr Hms
 
Can Akin - Mevlana Turbesi öykü
Can Akin - Mevlana Turbesi öyküCan Akin - Mevlana Turbesi öykü
Can Akin - Mevlana Turbesi öyküCan Akin
 
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.net
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.netDoğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.net
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.netAdnan Dan
 
Tatli tehlike-on-okuma
Tatli tehlike-on-okumaTatli tehlike-on-okuma
Tatli tehlike-on-okumaKristalKitap
 
Beni Seç Ön okuma
Beni Seç Ön okumaBeni Seç Ön okuma
Beni Seç Ön okumaonokumalar
 

What's hot (19)

PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"
PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"
PSY-Q Eğitim E-Dergi 4. Yayın "GÜVEN"
 
Fuzuli
FuzuliFuzuli
Fuzuli
 
Dini Siirler
Dini SiirlerDini Siirler
Dini Siirler
 
En ünü şairler ve şiirller
En ünü şairler ve şiirllerEn ünü şairler ve şiirller
En ünü şairler ve şiirller
 
Ahmet altan i̇çimizde bir yer
Ahmet altan   i̇çimizde bir yerAhmet altan   i̇çimizde bir yer
Ahmet altan i̇çimizde bir yer
 
Necip fazıl kısakürek şiirleri
Necip fazıl kısakürek   şiirleriNecip fazıl kısakürek   şiirleri
Necip fazıl kısakürek şiirleri
 
Sagalassos: City of Fairies
Sagalassos: City of FairiesSagalassos: City of Fairies
Sagalassos: City of Fairies
 
2014'mart gençli̇k
2014'mart gençli̇k2014'mart gençli̇k
2014'mart gençli̇k
 
Ölüme Şiirler
Ölüme ŞiirlerÖlüme Şiirler
Ölüme Şiirler
 
Ruhsuz ilk bolum
Ruhsuz ilk bolumRuhsuz ilk bolum
Ruhsuz ilk bolum
 
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLları
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLlarıŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLları
ŞadiyeosmanoglubabamabdulhamidsarayvesüRgüN YıLları
 
Charles dickens great expectations
Charles dickens great expectationsCharles dickens great expectations
Charles dickens great expectations
 
Gezgin Şiirleri 2005-2007
Gezgin Şiirleri 2005-2007 Gezgin Şiirleri 2005-2007
Gezgin Şiirleri 2005-2007
 
Beyaz gul-genc-kiz
Beyaz gul-genc-kizBeyaz gul-genc-kiz
Beyaz gul-genc-kiz
 
Can Akin - Mevlana Turbesi öykü
Can Akin - Mevlana Turbesi öyküCan Akin - Mevlana Turbesi öykü
Can Akin - Mevlana Turbesi öykü
 
Koşuk
KoşukKoşuk
Koşuk
 
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.net
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.netDoğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.net
Doğan Cüceloğlu – İyi Düşün Doğru Karar Ver / horozz.net
 
Tatli tehlike-on-okuma
Tatli tehlike-on-okumaTatli tehlike-on-okuma
Tatli tehlike-on-okuma
 
Beni Seç Ön okuma
Beni Seç Ön okumaBeni Seç Ön okuma
Beni Seç Ön okuma
 

Viewers also liked

Comunicación serial en mikroC
Comunicación serial en mikroCComunicación serial en mikroC
Comunicación serial en mikroCfabianpp12
 
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...ipposi
 
Factores de riesgo del estreñimiento
Factores de riesgo del estreñimientoFactores de riesgo del estreñimiento
Factores de riesgo del estreñimientousMIMA
 
урок 3. дослідницький проект
урок 3. дослідницький проектурок 3. дослідницький проект
урок 3. дослідницький проектТамара Липенко
 
Elder_June 2010 NACTA Journal-8
Elder_June 2010 NACTA Journal-8Elder_June 2010 NACTA Journal-8
Elder_June 2010 NACTA Journal-8David Spisak
 
Arquitectura romana
Arquitectura romanaArquitectura romana
Arquitectura romanaJacob Larez
 
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notte
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notteIl nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notte
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notteFS Italiane
 
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016 Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016 ipposi
 
Mowoot Pitchdeck
Mowoot PitchdeckMowoot Pitchdeck
Mowoot PitchdeckusMIMA
 
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017uyen nguyen
 

Viewers also liked (12)

Tata Brochure
Tata BrochureTata Brochure
Tata Brochure
 
Comunicación serial en mikroC
Comunicación serial en mikroCComunicación serial en mikroC
Comunicación serial en mikroC
 
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...
Patients Driving Health Innovation - Dr Helena Canhao, Patient Innovation Por...
 
Factores de riesgo del estreñimiento
Factores de riesgo del estreñimientoFactores de riesgo del estreñimiento
Factores de riesgo del estreñimiento
 
урок 3. дослідницький проект
урок 3. дослідницький проектурок 3. дослідницький проект
урок 3. дослідницький проект
 
Elder_June 2010 NACTA Journal-8
Elder_June 2010 NACTA Journal-8Elder_June 2010 NACTA Journal-8
Elder_June 2010 NACTA Journal-8
 
Arquitectura romana
Arquitectura romanaArquitectura romana
Arquitectura romana
 
MY CV KALAVYA
MY CV KALAVYAMY CV KALAVYA
MY CV KALAVYA
 
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notte
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notteIl nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notte
Il nuovo Contratto di Servizio - Intercity giorno e notte
 
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016 Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016
Clinical Research Training - Dr Ruben Keane, UCC - Dec 7th 2016
 
Mowoot Pitchdeck
Mowoot PitchdeckMowoot Pitchdeck
Mowoot Pitchdeck
 
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017
Resume _ Nguyen Thi Thao Uyen 2017
 

Similar to Eylulde baslar-isyan

HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfAhmet Türkan
 
Anne Şiirleri
Anne ŞiirleriAnne Şiirleri
Anne Şiirlerisiirparki
 
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLUBEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLUhafize
 
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...Can Akin
 
Halk Edebiyatinda Agitlar
Halk Edebiyatinda AgitlarHalk Edebiyatinda Agitlar
Halk Edebiyatinda Agitlarderslopedi
 
türkülerimiz (2).pdf
türkülerimiz (2).pdftürkülerimiz (2).pdf
türkülerimiz (2).pdfaylin735465
 
türkülerimiz (1).pdf
türkülerimiz (1).pdftürkülerimiz (1).pdf
türkülerimiz (1).pdfaylin735465
 
türkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdftürkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdfaylin735465
 
KARADERE SEVDALILARINA
KARADERE SEVDALILARINAKARADERE SEVDALILARINA
KARADERE SEVDALILARINAguestc5bda299
 
üNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriüNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriTuba Tülek
 
Evlilik teklifi sözleri - horozz.net
Evlilik teklifi sözleri - horozz.netEvlilik teklifi sözleri - horozz.net
Evlilik teklifi sözleri - horozz.netAdnan Dan
 
Sitki Tuncer
Sitki TuncerSitki Tuncer
Sitki Tuncersiirparki
 
Babalar günü
Babalar günüBabalar günü
Babalar günüvetelvan
 
Geyik Fanzin 12. Sayı
Geyik Fanzin 12. SayıGeyik Fanzin 12. Sayı
Geyik Fanzin 12. SayıKemalGokcay
 

Similar to Eylulde baslar-isyan (20)

HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdfHAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
HAYATA DAİR OKUMALAR-1.pdf
 
Anne Şiirleri
Anne ŞiirleriAnne Şiirleri
Anne Şiirleri
 
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLUBEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
 
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...
My Cd Sair Can Akin - Nilgün Nart - Sacit Onan - Neslihan Gürgün Sen - Avni U...
 
Rakı Masası Şiirleri
Rakı Masası ŞiirleriRakı Masası Şiirleri
Rakı Masası Şiirleri
 
AşKima Slayt
AşKima SlaytAşKima Slayt
AşKima Slayt
 
Halk Edebiyatinda Agitlar
Halk Edebiyatinda AgitlarHalk Edebiyatinda Agitlar
Halk Edebiyatinda Agitlar
 
türkülerimiz (2).pdf
türkülerimiz (2).pdftürkülerimiz (2).pdf
türkülerimiz (2).pdf
 
türkülerimiz (1).pdf
türkülerimiz (1).pdftürkülerimiz (1).pdf
türkülerimiz (1).pdf
 
türkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdftürkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdf
 
KARADERE SEVDALILARINA
KARADERE SEVDALILARINAKARADERE SEVDALILARINA
KARADERE SEVDALILARINA
 
üNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriüNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleri
 
2010' kasim izmit
2010' kasim izmit2010' kasim izmit
2010' kasim izmit
 
Tesellim
TesellimTesellim
Tesellim
 
çocuk şarkıları
çocuk şarkılarıçocuk şarkıları
çocuk şarkıları
 
Evlilik teklifi sözleri - horozz.net
Evlilik teklifi sözleri - horozz.netEvlilik teklifi sözleri - horozz.net
Evlilik teklifi sözleri - horozz.net
 
Sitki Tuncer
Sitki TuncerSitki Tuncer
Sitki Tuncer
 
Babalar günü
Babalar günüBabalar günü
Babalar günü
 
Geyik Fanzin 12. Sayı
Geyik Fanzin 12. SayıGeyik Fanzin 12. Sayı
Geyik Fanzin 12. Sayı
 
Sarki
SarkiSarki
Sarki
 

Eylulde baslar-isyan

  • 2. Eylül’de BAŞLAR İSYAN BÜYÜMÜŞ VE BÜYÜYECEK OLAN ÇOCUKLARIMIZA GÜRAY DOĞAN 1996-2016 Kızım Helin Şeyma Doğan a
  • 3. SAVAŞ ÖLDÜ DİYORUM SUSUYORSUN HAKLISIN NEDEN KONUŞASINKİ OYSAKİ O BENDİM BİLİYORMUSUN HAYATI DEVRİMİ ADAM GİBİ ADAM OLMAYI ONDAN ÖĞRENDİM BEN ONDA SEVDİM SOLCU OLMAYI BEN ONDAN ÖĞRENDİM DEVRİMCİ OLMAYI ŞİMDİ HERKES SENİ SEVECEK VE HERKES YALANCI OLACAK ÖYLESİNE BİR KAÇ İNSAN VARKİ ONLAR SADECE GÜLÜMSEYECEK ÇÜNKİ SADECE SEN GİBİ BİLECEK BU SONU... Sevgili dayım Savaş Ekmekçioğlu anısına Ankara 5 Ekim 2016
  • 4. SEVİMLİ ÇOCUK Sevimli Çocuk Dayımı sana gönderdim O orada yeni sayılır Sahiplenmek ruhunda var Burada biçare kaldık Hayli zaman oldu suskunuz Dostlar Acılar dışında hep aynı Herkesin selamı var Gökyüzü aynı gökyüzü Güneş aynı güneş Geçenlerde beni görmek istemişler Bir avuç kalan yoldaşlar Gidemedim... Yaşamdan kavgadan savaştan mütevellit Şehir hep aynı şehir Her geçen gün çekip gidenler Sebepsiz habersiz eksilenler Yaşlanmak artık koymuyor Senin zoraki öğrettiğin gerçeği saymazsak Herkes anımsıyor artık Özgür Vahapoğlu kardeşime Ankara 22.11.2016
  • 5. ÇİLEĞiM Kör sokakların sonu kerpiçten ören yerlerin geniş avlularında yetiştik biz Sen kabul etme sende sera Çileği Çilek çölde yetişmez desende Ben yetiştirmiştim bahçemde ekilen sen eken ben rüyalarda biz Ekilen yer yürek suyu sevgi Hep aşıktık güzel hayallere çünkü aşk uzaktı. Bu kadar gerçeğe isyankar olmamız asi ligimizden gelmiyor çileğim Biz hep savaşıyorduk doğa dışında her şeyle. Sadece o anlıyordu bizi Sen bazen kabulleniyor belki nasırlı ellerden de büyür çilek diyordun Ben Güneşse kaynağı elin ne anlamı var diyordum Susuyordun Ama sen çilektin nihayetinde Yetiştirenin fakir yiyenin zengin olduğu meyve Nazlı’ydın yani ve hep muhtaçtın özene ilgiye Benim sınıfımın senden uzaklığını Güneşinde sevgi olduğunu biliyorum diyordun Yine de Yine de korkuyordun çünkü benim bahçemde Büyütmek zorunda kaldığım başka meyveler imde vardı Zaman aktı ve bir gün sen toprağından koparılmıştın Yeni bir çileğe tohum olmuş artık olgunlaşmıştın Artık Çileğin bir çileği daha vardı Benimse Çileğim gönülde divane Ve sen medcezirler yaşıyordun Sonu hastahanelerde biten Her günün başka bir başkalaşım Garip bir döngü gelip giden
  • 6. Susuyordum Ama ben nasırlı elleri olan bir bahçevandım sadece Ve ben nefes yerine seni çekiyordum Ben sana su verirken gözyaşlarımı Sen kökünü değil yapraklarını açardın Yaşardım benliğimde o yaşları nasılda akıttığımı Ve dolaşırken damarlarında hayatımı Ruhumu Bana böyle bir düş yaratma ilhamını Çileğim sen vermiştin Sonsuza dek kalamayacaktın bende Ya sunulacak tın yemekte bir masaya Ya susuz güneşsiz kalıp çürüyüp gitmeye Ama her koşulda ya insan da olacaktın yada böcekte Bende bir insandım ve mahkumdum ölmeye Herkes yazar bir aşkı kimisi hikaye kimisi biçare Benim kisi yaşanmıştı bazen tatlı bazen acı İmkansız değildi mucize hiç olmadı elbette Bir Gün Bir Gün duyarsan ben öldüm Bilki sana bırakabileceğim tek hediye İşte buraya karaladığım dört hece Hayatı dolu dolu yaşa Çileğim Hiç bir umut kalmasın geriye Azerbaycan 31.05.2016
  • 7. KIRŞEHİR Ve hüzün uzak Acem diyarlarından gözlerimi kapadığımda, ılık bir Ankara akşamından bakarken İzmir sefalarına Ankara özlemini yaşadım dipsiz İzmir sokaklarında Benim doğru dürüst hiç İstanbul um olmadı Sevemedim de Allah var doğrusu.Ben hep Kırşehirmişim aslında. Orada doğmuşum orada yeşermişim orada aşık olmuşum. Ben hep büyüdüğümü sanırlarken ruhumda hep çocuk kalmışım gittiğim yerlerde aslında.. Büyük bir İstanbul. Güzel Bir İzmir. Yada umut dolu Ankara olamamışsam, Bil ki Tarifi İmkansız Kırşehir-im sende... Ablam Serpil e Ankara 21.11.2015
  • 8. HASRET DOLU SİNEM Acem diyarı gibi uzak ta sana bedenim Gündüzüm yok hep gecedeyim Tutmuyor sen diyen dillerim Köşede kenarda kıyıda değil Hasret dolu garip bir sinedeyim Ben sendemi bende miyim Gel desen gelecek gibi değilim Bu halimle tohum olsam Toprakta biter miyim ne bileyim Hasret dolu garip bir sinedeyim Bir bilebilsem ben neredeyim... Kızım Süheyla Şeyma Doğan a Ankara 31.12.2014
  • 9. SEN SENİ BUL SENDE Sen seni bul sende Arama başka yerde Ne bulmak istiyorsan özünde Gör ne var kendi sözünde Aşık Arif olur kalemde Yeter ki söz dize gelsin yürekte Sen seni bul sende Arama başka yerde Mevla göz vermiş Bakmasını bilene Görmek isterse görene Aşkın yücesi emekte Sevmesini bilene Sen seni bul sende Arama başka yerde Ne bulmak istiyorsan özünde Gel sevda edelim güzele Şiir ile söz ile el ile Her daim malum olur dervişe Soluk almak hep el ele Gönülü derki Sen seni bul sende Arama başka yerde Ankara 19.11.2014 Hüseyin Efe Dostuma
  • 10. ALDA GİT BENİ Yıllarımı akıttım zamana başı elzem sonu elem Bir garip insansı aç umutsuz yaşayarak Kabullenişler im oldu hem Allah’ımdan hem kulundan mütevellit Hep insanlar Uğruna yanıp kahredip canımı acıtarak Katıla katıla gülebilmek yada sorunsuz koyabilmek yastığa başımı Benim bir çift sözüm var adına kader denilen kahır a Alda git beni artık ne edersen et tanımam seni Eskide kalıp olmamışsa hiç yenim Hayatta mutluluğa dair yoksa değerim Alda git beni ne edersen et tanımam seni Uyku adına kabuslarımın saran sarmalayan yanı Yüzyıllara bedel sonsuzluklarında Şımarmadan şımaramadan bir kez olsun Öylesine kalış olduğun yerde öylece Anlamına yaşamak deniyorsa bütün bunların Alda git beni ne edersen et tanımam seni Burada şu dört satırla ifade ediyorsam bu ömrümü Bu koca dünyada bir kalem bir kağıt çekiyorsa nazımı Alda git beni ne edersen et tanımam seni Ankara 23.04.2014
  • 11. HAYALLERİMİN GÖK KUŞAĞINDA Yaşamımın içinden turuncuyu çekip almak gibiydi Çocukluk yıllarım Benim hiç oyuncağım olmamıştı sen diye alınmış Mutluğu yalnız kalınan üzüm bağlarının arasından gökyüzüne bakarken arardım Ya da kerpiç ten üzerini naylonla kapattığımız İçin de saklanmaya çalıştığımız Bir metrekarelik oyun yerlerinde Gençlik yıllarımdan Beyazı çekip almışlardı benden Asiydim Çünkü ezelden sevgisizlik gibi bir nedenim vardı Serseri kavgalarımın içerisinde eşitliği aradım Kötü alışkanlıklarla bu yaşlarda tanıştım Memleketimin köhne virane köşelerinde Alışkanlıklarım arasında haberleri dahi olmadan âşık olduğum Sevgililerime şiir yazmak vardı Çünkü her şey siyahtı bir tek aşk beyazdı Turuncusu ve Beyazı olmayan orta yaşta biri olmuştum Umudumu bağladığım Mavimi aldılar bu defa da Uzak kalırmış yaşanışı zamanlar Mavi yoksa hayatta Kim yaptı diye sorgulamayı bıraktım ruhumda Çünkü bu zamana kadar örselenerek getirdiğim yalnızca bedenim değildi Turuncu yaptım Beyaz yaptım sınırsız Mavi yaptım umudum da Beni bu zamana getiren hayallerimin gök kuşağında… Azerbaycan 15.11.2014 Erkam Kaplan Kardeşime bir buruk gurbet akşamı
  • 12. CAN I CANAN Yanlızca gözlerin gördüğü gerçek olsaydı tüm alemde Sevgi kin acı tatlı bedbaht mutlu ruh duygu olmazdı insanda Var olmanın esası verilen söz ise rabbimize Rahmetinin yansımasıysa ilahiyetimize O nasıl tasvir edilir ancak Canı Cananla Canan ise can Yaşamın yaradan dan gelir anlamı Yarattıklarım Yaşayası diye Ne ararsan Cananda can da ara Her sorunun bir cevabı vardır hayatta Yeterki sormasını bil Allahımın aşkı adına Cananın Muhammed Mustafa Canın kul olsun yoluna Kurban Olduğum yaradan anlatılımaz kul dilinde İfade edilir Ancak Onun tarifinde Sevgili kardeşim İbrahim Hakkı Filizfidan a Ankara 18.01.2013
  • 13. AŞIKPAŞALI Bozkırın tam ortasında Orta Anadolu denilen yerin kalbidir Aşık paşa Hayat yaşanılan kesitlerden oluşuyorsa Adam olmaya atılan ilk imzada Çocukluk sevincimin hüznümün orta yeridir Aşık paşa Yaz sabahları bahçelerinden gelir çetene kokusu Devramel çiçekleriyle çevrili geniş avlularında Kerpiç duvarlara sığdırılmış emekçi yaşamlar Yıl 1978 Mevsim İlkbahar Babaların bağırtılarıyla başlar SABAHLAR Daha ortaokul, liseli oğullar kızlar Nede çok umutlu nede çok coşkulu ve toylar Her gün yaşanan siyasal olaylar Karışmayın der babalar! ‘’Talebe adamı karakollardan mı toplar analar babalar’’ Analarda alır onca fırçadan nasibini ‘’Yıldım gayrı avrat ne zaman adam olacak bu sıpalar’’ Yine de analar dayanamazlar Saf ve Temiz bir o kadarda emekçi olan analar Başında yazması yüzlerinde yılların acı ve yorgunluğunu taşıyan analar Siyasetleri yoktur anaların Onların yolu sevgidir Yanan ciğerleri yaktıkları ağıt dır Kısaca toparlar durumu analar ‘’Size mi kaldı ula memleketi kurtarmak gâvur enikleri’’ Gün yürür güneş hükmünü sürer Naylon toplar lastik ayakkabılar kısa donlar
  • 14. Mahalle ortasında kurulan taştan kaleli sahalar Yufkadan pendirli dürüm yanında yeşil soğan Öğle yemeğidir çocukların ayaküstü yapılan Zerdali ağaçları çağlalar Yolunmayı bekler dallarında Üzüm bağlarında koruktur asmasında İkindiye terlemeyi bekler tuzla tasında Mahallenin orta yerindedir dut ağacı Dibindedir sokusu Vurdular mı tokmaklara babayiğitler Nede ses çıkarır alın terinden Çocukları pek yaramazlar Fati Bacının sesi hala kulaklarımda ‘’Sokuya işemeyin gâvur sıpaları’’ Akşamüstü güneş batmaya yakın Mahalle çeşmesinde sırada ellerinde güğüm kovalar Göçmen donu al basmadan al yazmalı genç yaşlı kadınlar Çeşmenin karşısı cami namazdan çıkar yaşlılar Akşam bir telâşe ile başlar Kavak ağaçlı tavanlar kireç badanalı odalar Zengini Fakiri sinisinde pilavı bulgur Aşık paşalı her ne şartta yaşarsa yaşasın gururludur Aşağı ya yer vermez onurludur Varsa radyosu arkası yarıncıdır Yoksa plaktan dinler farklı sesler Bildiğim tek şey acayip Neşetçidir Aşık paşalı
  • 15. Birde açık hava sinemasında Yılmaz Güneydir Devrimcidir Atatürkçüdür kısacası ilericidir Deniz Gezmişin posterini taşımaz parkasını giyer Bundan daha iyisini ağabeylerim bilir Kısacası Anadolu’dur Âşık paşa Âşık paşa mahallesi adını Âşık paşa i veliden almıştır Oda bugün Anadolu da kullandığımız Türkçenin mimarıdır Aşıkpaşalı bölgeci olmaz Anadolulu dur Çünkü Anadolu onun doğduğu nefes aldığı harmanıyla yoğrulduğu yerdir. Çocukluğumun ve bugünlerimin mimarı Dayım Zafer Ekmekçioğluna Ankara 23.11.2012
  • 16. EY ÇOCUK EY ÇOCUK BU SEFER KOYDU BİLİYORMUSUN GİDİŞİN ÖYLE MAHSUN ÖYLE SUSKUN NASILDA BELİRGİN SUSTUM OĞLUM BİR YANIM YARIM BİR YANIM TEDİRGİN ALIŞMIŞIM SANA FARKEDİLMEZMİŞİN BABALIK NERDE BAŞLIYORMUŞ BİLİYORMUSUN GÖZYAŞLARINI İÇİNE DÖKEBİLMEYİ BECEREBİLDİĞİNDE KAL DEMEK İSTEYİP SÖYLEYEMEDİĞİNDE ASLINDA YAPMAK İSTEYİP BİRÇOK ŞEYİ YAPAMADIĞINDA YENİR YUTULUR GİBİ DEGİLMİŞ BE OĞLUM DAHA ŞİMDİDEN BENİ BÖYLESİNE SARAN SARMAYALAYAN HASRETİN Oğlum Ahmet Mert Doğan ve Özgür Vahapoğluna İzmir 16.07.2012
  • 17. YAPAMIYORUM Dördüncü… Uykumun Ortasında Kalkıyor Sana Uyanıyorum Ciğerimi yerinden söküp Yazıklar olsun diye sim geliyor Ölümden değil sensizlikten korkuyorum YAPAMIYORUM Ben ne ölmeyi nede seni sevmeyi beceremiyorum İçimde dolaşan sen Bir an ele geçirdiğinde ruhumu Sadece senin suretini koyuyor gözlerimin önüne Ve bir tek senin sesin geliyor kulaklarıma Ben ne seninle olmayı nede sensiz olmayı beceremiyorum Ankara 21.04.2012
  • 18. SİNEMDEKİ YARA Sinemde beni terk etmeyen bir yaram var Kimseye zararı olmaz uyku tutmayan gecelerin Bir haykırıştır ya da günah çıkartma geçip giden eskilerin Uyuyamazsın konuşamazsın kendinsindir Bir tek saatin sesi doldurur odayı O yaralar ah o yaralar sarar sarmalar bedenini Esasında acı çeken ruh tur içten içe incinen Ve sonra kusarsın yalnızlığı kağıda Acı dile gelip haykırır kaleme Olmasaydı Yaşanmasaydı ne olurdu Değişmez gerçek nihayetinde Uyku yeniden sarar gözleri Gece bitmiştir karanlık dönmüştür hafif gün ağrılısına Ankara 29.03.2012 Muharrem Şeneser kardeşime
  • 19. YOK Yine Vukuu eyledi serde dem Kül tablasında izmarit çok havada duman çok Lakin beklediğimiz ışık halen yok Bu geceyi de isyan eyledi biçare gönül Düşündü Eş yok dost yok dert çok derman yok Sabah olur mu bilinmez Cepte para en kötüsü ise yürekte umut yok Hevessiz kaldık geçecek olan yarından Şu koskoca ömürde bir vefa dahi yok Tesellisi sanırım yaban edilmez Şarap ı var da Beyaz peyniri yok Bu yaşantının sevdası çok vuslatı yok Kalemim yazar hazinem bedbahtsa çok Bu pusulanın ne bugününü ne yarını yok…. Abim Nuri Doğan a Ankara 16.03.2012
  • 20. TERTEMİZ İmkansız Hayallerimiz olmadı bizim Ya da Hayal edilemiyecek isteklerimiz Umut yegane varlığımızdı Birde dostluğa olan sonsuz inancımız Biz hiç üç kuruşluk sevmedik Kuruşu bilmediğimiz gibi Sevdamızı var eden bir tek deger vardı Oda Yüreklerimiz Zamanla kirlendi örselendi bedenlerimiz Ama İnanki Ruhumuz halen ilk gün ki gibi TERTEMİZ.. Ramazan Tunçbilek kardeşime Ankara 16.03.2012
  • 21. HAYATIMIZA Yastayım yastayım dostum Hem karada hem al da zordayım Oturup fermanımı yazdım Yardan oguldan kızdan bana yakın olandan Derdimi dökdüğüm ağaçlar kurudu El derken dostlarım amansız vurdu vurdular sustum sövdüler sustum Ağlayamazdım anlatamazdım Alem bana ben diyara keder oldum Savruldum savruldum gurbet ellere düştüm yoruldum Ama yinede göçüp gitmedim Dahası ÖLMEDİM ölmedimde geldim Bu nasıl vijdandır ey tanrım Siyahın içinde beyaz Karanlığın içerisinde aydınlık Yaşamaksa bu bambaşka bir başlık vazgeçiyorum vazgeçiyorum böyle yaşamaktan artık... Dostum Hasan Yüzügüldü ye İzmir 20.12.2011
  • 22. BUNDAN GAYRI AYRIYIZ AYRI Şu virane gönlümü Nasıl da yakıp yıktığını Yüreğimdeki acınası kördüğümü Nihayetsiz attığını Gözümdeki ışığı Ruhumdaki canı cananı Benden söküp aldığını Ne çabuk unuttun Bundan gayrısı ayrıyız ayrı Düşlerimde yok senliğin Bir kuru hayale gitti benliğim Izdırap oldu seni sevdiğim Özrün elem ben istemem Unutmak zor zanaatmış öğrendim Bundan gayrı ayrıyız ayrı Sitem sanma bunlar gerçek Yarın oldumu hepsi geçecek Kim bilridiki üç kuruş için bitecek El alem herkes bilecek Bundan gayrı ayrıyız ayrı Ankara 06.06.2010
  • 23. KASIRGALARIN ARDINDAN Bir beklentidir belkide Fırtınalar sonrası gökkuşağı Tıpkı her kötülüğün içinde bir parça iyiliğin olması gibi Bazen gökkuşağı beklerken Kasırgayla karşılaşır insan Oysaki Fırtınada gerçektir Kasırgada Gökkuşakları olduğu gerçeğiyle Esas Olan Kasırga sonrasıdır Geriye Kalandır Onca tahribata rağmen umut ayaktadır Nefes vardırYaşamak için Güneş çıkar Işıgı sarar Kasırgaların ardından Gözler başkacadır Malubuyetler İstenilmeden yaşanan ayrılıklar Kuşku ile bakılan yarınlar Açlıklar acılar Kasırgaların ardından Karanlıklar Yarım aydınlıklar Kasırgalar Olmasın Gökkuşağını beklerken Fırtınalar kabus gibi çökmesin İnsan olmanın dogasıyla
  • 24. Sevgi tükenmesin bitmesin Kasırgaları yaratan ayrılıklarsa Gökkuşakları sevginin omuzunda Yaşamak denirse adına düşmanca Ölüm yeğlenebilir dostça... Kardeşim Özkan Çelik e İzmir 03.06.2010 ÇOCUK HUYSUZLUĞUNDA Yürümek umutsa sana atılan her adımda Varsın hayatım geçip gitsin yollarda Bil ki Senin olmadığın havada Serzeniştedir gök kuşağı bulutlar arasında Tıpkı Kundaktaki çocuk huysuzluğunda Hırçın zaman hep yanı başımda Ömrüm Varlığınla dolan kum saati Kaç dün bir bugün eder ki Yaşanmamış yokluğunda Yâda kaç bugün bir yarın Anlamı kalmamış boşluğunda Yangın yerinde kalır yüreğim
  • 25. Nefesin bensizliği soluduğunda Uzun bir tecrit olur hevesim Ateş olur yanar bedenim Yine de taşırım seni ruhumda Uzun sürmez gelir sana küllerim Sevdanın SEN GİBİ bir anlamı oldukça… Halil Ergün Kardeşime Ankara 19.02.2011
  • 26. GÖKYÜZÜM İçimde olmasan ne anlamı var yaşamın Umudumsun Umutsun Gökyüzü kararsada ne yazar Sen Gökyüzümsün İlelebete kadar.... İzmir 14.02.2009
  • 27. SON HESAPLAŞMA Tarihte tekerrür etmeyecek alelade bir gündü Diz çökmüş taşı dahi olmayan mezar karşısında Ezgin basıyor ayakları toprağa Gözler de yaş takatsiz ağlamaklı Tek Kaçınılmaz belirsizliklerine Bir yenisini eklemekte Ekmek Hırpalanma Kavga Kavramları üzerine Yine edinimsiz geçen bugününü Bugünün tekrarı olan dününü Ve hep benzer geçmişini Düşünmekte İçsel diliyle saymakta tüm nedenlerini Evveliyatın sevgisizliklerini Sonuçsuz nihai ilişkilerini Görsel-İşitsel-tensel ihanetlerini Pazarlık payı olmadan bir parça iyiliği Ruhunu sardıkça saran çelişkiler Sorumsuz ve disiplinsizdi. Umutsuzluk daimi gerçek ise özlemdi Son bir iftirası karşı karşıya getirdi
  • 28. İçi boşalmış ruhu ve onun örselenen bedenini Artık bitmeliydi…. Evvelce karar verilmemiş hedefi Zekice bir tepkiyle buldu felsefeyi O bu düzeni terk etmeliydi Varlığı kirletiyordu Tüm kapladığı alanı Ne zalim bir duruşma Ne kızgın bir intikam alma Hiç olmadığı kadar kararlıydı Ve ölüm silahını dayadı bileklerine Seri ve hedefte Önce sol Sonra sağ Ne Hızlı nede yavaştı Kati olan ılgıt ılgıt akan kandı Nefesi yavaşlamış bedeni cansızdı Artık hazırdı Varlığının en derin uykusuna Yumuldu gözler İki yana bir aynı ritimle düştü eller Ve yıkıldı yaşlı bir çınarın dokunsan düşecek haliyle… Işık hızıyla uzandı bulutların üstüne.. Hafifti Birden aşağıya bakmayı akıl etti Belki de acizane bir meraktı Şaşırdı Anası yüreğine basmış sımsıkı sarmıştı karısını
  • 29. Bu ilkti ve son Artık baba diyemeyecek olan çocukları Ürkek yanı sıra korkak bakınmaktaydı Nedenlerle dolu son görevindeydi arkadaşları Ardından ağıtlar yakıyordu dostları Garipsedi meğerse ne de yiğit adammış Nede sevilirmiş Bir an geride bıraktığı değerleri düşündü Ayıp etmişti En azından haber vermeliydim dedi Kısa sürdü O pişman değildi Kırgındı Ama şimdi oda geçmişti Peki ya şimdi Yanıtını alamadan bu sorunun Bir boşlukta buldu kendini Beyazlar içinde… Kırşehir 12.02.2009 Babam Ünal Doğan a
  • 30. ACILARIMIN KOYNUNDA Uyansa vijdanın ne olur bundan sonra Yüregim sende kalsın gidiyorum İstemeden dile düşen zorla olan Yaşanılmışlıklar atılırmı bir kenara Gözlerinle bitirdin sevdamı bunca Taş oldun duvar oldun sustun Neler çektim biliyormusun ben yıllarca Mapus yattım acılarımın koynunda İnsanlığımdan çıktım başkaca oldum Ben bana yandım beni anlayamayan sana Birde hakedilmemiş olan yanlızlığıma Küfür etsem şimdi yıllarıma Geri vermez bilirim o zamanı bana Ateşdim kül oldum Kör oldum Görememekten Duvarlar dostum sen sebebim oldun Öldüm Ölememekten Ölsem ne olur bundan sonra Gayrısı yok bunun Sus bir anlamı yok sonun Ben alıştım böyle YAŞAMAYA. Kırşehir 08.01.2009
  • 31. SATILMAK Hani Aşk Treninin ilk çıkış peronu olan gözlerde bekleşmiştik. Saatlerce konuşup birlikte yolculuk etmeye karar vermiştik. Daha Trenimiz hareket eder etmez duygularda eşit hedeflerde beraberdik. Hiç bitmesin isteyip hislerimizi belirmiştik. Yani biz aslında çoktan varacağımız adı sevgi olan garımıza gelmiştik. Adına mücadele denen acılar sürecinden hırpalanarak ama onurluca çıkmıştık. Yoksunluk depremlerinde sığındığımız meskenimiz yüreklerimizdi. Yaşayarak acıyı soluyarak öğrenmiştik biz olmanın değerini Ne bile bilirdik ki varlık denen kavramların esiri olacağımızı Ve hat ta ihtiraslar uğruna satılacağımızı Yani senin beni satacağını Oy derdimin sebebi acım hüznüm Nasılda bitirdin bendeki seni Bak şimdi sevincim bitti Gençliğim heder oldu gitti eskidi yüzüm İhanet sana da hatırlatır bir gün değerini Artık sevdalara inanmaz gönlüm Ben seninle gömdüm yaşama sevincimi Kırşehir 30.12.2008
  • 32. SEVDAMIN ANLATILMAZ MAPUSLUĞU Sevgilim gündüzü yok Sensizliğin Güneşi olmayan yerlerdeyim Karlarla çevrili her tarafım Avunmak için yıldızlara bakıyorum Nasıl anlatmaya başlasamki sana Gözlerinle geçen gecelerimi uzakta Yüreğim seni Kar beni sarar Sen içimde ateşsin yanar Hatırladıkça bir başka yakar Yokluğun büyür sıcaklığın kadar Varlığının hissi var oldukça var Özlemin susar Garip bir çoşku olur Sevgilim Yaşamak seni Seni sensiz yaşamak ne zor sevdamın anlatılmaz mapusluğu Gökyüzü gibisin Öylesine derin Sevgilim Her yerdesin Kırşehir 14.12.2008
  • 33. YENİDEN DOĞAR BİR KEZ DAHA ÖLÜRÜM Hasretsimse seni yollara düşüren Özlemim dolu çaresizliğinse seni üşüten Sen üşüme gülüm ben sana sıcak olurum Fırtınalar kopsa da yüreğinde Doğmayacaksa sana güneş Amade isen kör karanlıklara Kara bulutlar arkadaşınsa ömür yolculuğunda Umudun taştan bir kale olsun Sen Üzülme gülüm ben sana dayanma gücü olurum Bilirim ben sevginin gözyaşı selini Düşerken yanağına acıtır pamuk tenini Acımasın hiçbir yanın buna dayanamam Kaldır at kahır mendilini Ağlama gülüm ben sana ölürüm Anlamsız sanıp sevdanı Başıboş bırakma duygularını Her aşk aynı olsaydı Üşümek ağlamak acı olmazdı Feryat edip tedirgin olma gülüm Ben senin yerine zaten ölmüşüm Yeniden doğar bir kez daha ölürüm... Kırşehir 01.11.2008
  • 34. DÜŞLERİME AYNA TUTAN KUŞLAR Düşlerime ayna tutan kuşlar Parklarda yürüyen insanlar Başıboş alışkın bakire sabahlar Bir gün daha ömürden yaşananlar Tel örgümden görebildiğim Geriye kalanlar Birde Birde bu yazılanlar var Elimde olanlar Hangi gözyaşı yerine konabilirki Yada giden zamanı yerine Işıklar arkasında olan sevgiyi Kim geri getirebilirki Düşlerime ayna tutan kuşlar Sırlarımız var Yaşanmışlıklarımız aşikar Acılarımız Umutlarımız Bir parça kuru ekmeğimiz Paylaşmışlıklarımız var Sadece dost onlar Düşlerime ayna tutan kuşlar Kırşehir 22.09.2008
  • 35. BU ŞEHİR Bu şehir diye başlayan kim bilir kaç şarkı dinledim. Bir bilsen Kaç gece misafiriydim ben o şehirlerin. Sevgiliye sunulan en büyük bedelin Sensiz ne anlamı var diye terk edilip gidilebildiğinin Şahidiyim ben… Benim terk edebilecek hiç yerim olmadı Aslında hiçbir yer bağrına basmadı Mesken tutabildiğim ilk yer senin yüreğin Belki de senin yüreğin diye başlayan bir şarkı dinlemelisin Şarkı bizi anlatmalı… Bu mümkün olabilir mi bilmiyorum Zaten karşıyım ben sevdamın söylenmesine Seni saklamayı seviyorum Bende kalmalısın sadece Ve ben senin kalbinde olmalıyım Şehirsiz Şarkısız öylece… Kırşehir 19.09.2008
  • 36. KADER DEDİĞİMİZ Şuan ne cüzdanım var nede beş kuruş param Adam değilim anlayacağın Bil ki ben paradan puldan değil başka esaretlerin pejmürdesiyim Ah ulan birde içme diyorlar. Olsa nasılda içmem Yılgınlığım hayat dan değil yollardan Küskünlüğüm yıllardan değil yanlışlardan Nasılda yok olup gitmişim Umutlardan Zorlamanın manası yok biliyorsun Kader dediğimiz şey Arka sokaklarda hayallerle donatıp elini tutmaya kıyamadığımız Sonrasında kent merkezlerinin köşe başlarında karşılaştığımız bir fahişe değil mi.... Kırşehir 15.09.2008
  • 37. ZORUMA GİDEN Kahırla değil sitemle Örtüyorum üstünü paylaşılmışlıkların Ve şimdi mağrur ama dik yiğitçe Koyuyorum tepkimi Varsın yaralasın sizi Umursamazlık değil anam zoruma giden Çardağa konulmuş eşya gibi Unutulup bir kenara atılmışım Unutulmak değil anam zoruma giden Çarmağa gerilmiş İsa misali Çaresizlikler içinde düpedüz terk edilmişim Bir karartı bekler sinem yarınımın içinden Bu işte beni benden eden Terk edilmek değil anam zoruma giden Mukatderatımdan Yaraladılar beni Tek bıraktılar kendi halime Küsmek dost işi değil sadakatimizde Yüzüne yüz sürsem bundan gayrı nafile Dostumun düşmanımın mecaline Uzaklaşmak değil anam zoruma giden Hasretin bağrında yüzünü gören Ölümde olsa korkmaz sözünden Ruhudur her an zaten acı çeken Güneşle doğan geceyle ölen Varlıklar içerisinde bir garibim İşte budur anam zoruma giden Kırşehir 29.07.2008 Annem Süheyla Kurukafaya
  • 38. SİTEMİN İSLERİN İÇİNDEN YANLIZCA BİR IŞIK Bi yararı yok Uzağı göremiyorum Kısacası körüm Dün resimlere baktım Gülüşünü özlemişim Birde iç çekişini Hani kürdanlarla oynamana kızardım ya Degişirdi yüzün bir anda Bulutsuzluk kaplar Sinir olurdun bana Sonra yine o gece Fırtınalı hava Gün ışığı yitip gitmiş Sen Terketmiş Boşluğa bırakıvermiş Dur biraz Yine sıkıştırıyor hain İlaçlarımı almalıyım Her yerim vurgun da gözlerim gibiYüregimde Bir yararı yok asaletim Mektup yazmıyor Aramıyor diye Sitem ediyormuşsun dostlara Sen artık ellerdesin Ellerinsin Kırşehir 23.07.2008
  • 39. SEN BENİM EKSİKLİGİMSİN Bir Adın Hüzün Bir Yanın Mutsuzluk senin Renklerinde haykırdığım resmimin Tuvaline düşen siyah rengisin Yüreğimle yarattığım şiirimin Anlaşılamayan Kelimelerindesin Sen benim eksikliğimsin Bir Adın Sürgün Bir Yanın Mahkumiyet senin Zararsız Yüreğimin Sen tarafından tek esiri benim Çaresizlik içindeki Esaretimin sebebisin Sen benim eksikliğimsin Bir Adın Sitem İstesem de terk edemem Bir Yanın Matem İncitir beni kimselere söyleyemem Bir Adın Yalan Bir Yanın hasret senin Bugün dünün içinde Söküp atılamayan geçmişimsin Yarın bu günün içinde Farklı olmayan geleceğindesin Varlığımın ana nedeninde Sen benim eksikliğimsim Kırşehir 19.07.2008
  • 40. SENİ TANIDIM KÜÇÜCÜKTÜM... Yaramaz haylaz Masumumda herkes gibi biraz Dut ağaç ı gölgesinde kurulu salıncaklarımız minikliğimin vazgeçemediklerinden. Başaklar arasında ılık rüzgar esintileri gökyünüze ahenk katan uçurtmalarımız nede keyifli geçerdi günlerimiz. BÜYÜDÜM... Okullu olduk sonrasında Ses tonlarımızın değiştiği bunalım çağlarımız vede takip eden fakülte yıllarımız. ADAM OLDUM... Para ile tanıştım.Getirisi yalanlarla da Riya ile tanıştım gündelik aşklar koynunda Artık arkadaştım ihanetle aldatmayla Kadın kokusu Alkol olgusu Hırs dokusu Hepsi hepsi vardı ADAM MI? Sahte gülücükler dağıtıyor Mecburi selamlar alıyor Her gün ama her gün içiyor Sonrasında pişman oluyor Aynaya bakıyor
  • 41. Kahredip ağlıyordum. Aslında ben şuursuzdum. Ne adam olabilmiştim ne de beklenildiği gibi bir insan. İnsanların neden kendi kaderlerini tayin etme hakları yok diye isyan ediyor Daha annemin karnındayken nasıl bir dünyaya geleceğim ve hat da nasıl bir kardeşim olacağı anlatılmadı diye protestolar ediyordum. Kan grubumun ne olmasını istediğimin sorulmamasına da ayrıca sitem ediyordum. Kavram kargaşası yaşıyor ruhsal çöküntüler içerinde boğuluyordum. İçimdeki Ateşlerden yanıyordum. Gündüz yaşıyor geceleri ölüyordum. Yaşamanın bir anlamı yok diye düşünüyordum. SENİ TANIDIM.... Ansızın minicik duyguların esiri Yaşamın gerekliliğini Paha biçilmez gözlerini Dokunamamanın acısını Kısacası Varolma nedenimi hissettim. Geçmişimi sildim seni her şeyden çok istedim. Çünkü ben annemin beni sevmediği kadar seni sevdim. Asıl şansın hayat değil sen olduğunu fark ettim. Şimdilerde sen mutsuzsun bunu BİLİYORUM. Oysaki ben senin umudun olmayı ne çok isterdim BİLİYORMUSUN. Kırşehir 14.07.2008
  • 42. ÇARESİZ İSYAN Yine Sensizlik gelip çattı Üç öğünden biri hırçın bir açlık tıpkı Bu sonuncu öğün Ellerim uyuştu Gözlerim puslu Yüreğim sıkıştırıyor Yere yığmaz biliyorum fakat çılgın Bu bir isyan bedenimde yaşanan Sensin ateşi yakan sensin yaktığınla yanan Tek kelimeyle bu bendekinin tanımı Hasretin İnan ki yanımda olduğun zamanlardan Daha da azgın şu an tenimdeki Sevgin Ya ruhumdaki yerin Ben esirinim Bu bir isyan beynimdeki yaşanan Sensin saldıran sensin asi olan Birazdan geçer bilirim Bıraktığın izlerin Beni uyutmaz
  • 43. Alıştım uyku tutmaz sensiz geçen gecelerin Bıktım mı sanıyorsun Hayır Yanılıyorsun Bu bendeki çaresiz bir isyan Sadece Sensizlik nedeni kabullenemeyişim artık gelmeyeceğini Hazmedemedim halen bulutlardan izleyişini Bu bir isyan ne tanrıya nede sana Sadece yanında olmaya cesaret edemeyen bana Dostum Aykut Şener e Sivas 11 Ocak 1996
  • 44. KALDIR BAŞINI Dik tut omzunu Yüreğin ondan daha fazlasını hiçe saymadımı Sil gözlerini Sevdana sıkılan her kurşuna Korkusuzca göğüs germezmiydi Ve şimdi pişmanlığa Onursuzluğa Koparmak adına Yapılanlara Kaldır başını Yalanlara Tüm yaşanmış ve yaşanacak olan acılara Yarı yolda bırakanlara Üç beş kuruşa satanlara Kaldır başını Ben seni duruşunla sevdim Kaldır başını Bu sadece yorulmanın isyanı Bu yalnızca boşluğun yakınması Ben seni Hiç terk etmedim ki Kaldır başını Resimlerime dokun kokla gömleğimi Ben hep sendeyim seninleyim Ben ben ölmedim ki Kaldır başını
  • 45. Sen yigit sevgilisin aşkım Kuşlar sensiz bırakmıyorlar mezarımı Derin derin Nefes alışını Sessiz bir çıtırtıdan Yataktan kalkışını Belki gelirim diye Yollara bakışını her şeyini fısıldıyorlar Her defasında gönderiyorum sana aşkımı Zaten sensiz Biçare Acıtma canımı Kaldır başını Servet Altay kardeşime Sivas 21 Aralık 1997
  • 46. EY DEVRİM NE GÜZELSİN SEN HEP ÇOCUKTUN .ÇOCUKSU İÇSELLİK SEN HEP SUSKUN SEN HEP UMUTLU SEN HEP MUTLU SEN HEP BARIŞTIN KAVGADAN UZAK SEN HEP BERABERDİN KÜSLERE KIRGINLARA IRAK SEN HEP YAŞAM DOĞRUSUYDUN ÇÜNKİ HAYAT BİR TEK DOĞRUDAN İBARET DEGİLDİ OLDUĞUN GİBİ OL ÖYLECE KABUL ET GERÇEĞİ FELSEFENDİ VE BEN O BU ŞU TÜM SIFATLAR VE DİGERLERİ SENDE BULDUK KENDİMİZİ OLMAK İSTEDİĞİMİZ BİZİ ESASEN İSİM DEGİLDİ HAYATIMIZIN DEVRİMİ BİZ SENİ ANLATILAMAZ VE TARİFİ İMKANSIZ ÖYLE SEVDİK Kİ SENDE SEV BİZİ KİMİNE GÖRE BEY KİMİNE GÖRE ABİ AMA OLMAK İSTEDİĞİMiZ GiBi SEV BİZİ YAŞAMIMIZIN EN GÜZEL DEVRİMİ....... Hüseyin Devrim Doğan a Ankara 8 Eylül 2016
  • 47. KESİTLERDEN GÖREBİLMEK HAYATI Ve yaşayabilmek böylece Okuyabilmek yaşamı insan manzaralarından şiir başlangıcı gibi oldu yazımın ilk nükteleri varsın olsun aslında hayatın kendisi de bir şiir değil mi?Bazen hıçkırıklarla başlayan kahkahalarla biten yada acılarla giriş yapılan bir ömrün mutluluk rüzgarlarıyla sonuçlanması şiirin ve yazının gücüne sonsuz inanan bir insan olarak fark ettim ki resimlerin albümlerin manzaraların dili daha da etkili dahada güçlüymüş çevremde.Ve sonra uzun uzadıya düşündüm yıllarca edebiyatın sözlerin arkasında duran ben şimdilerde nelerde yazabiliyorum böylesine...Neden?anladım ki hayatın insan manzaraları gerçekçi bakış açısıyla okunabildiğinde öylesine etkili ve cezbedici ki yeter ki yakala bak ve gör hisset işte sana hayat işte sana sanat işte sana sonuç...Aslında şiirin ve edebiyatın görsellik içerisinde nasıl da dönüşebildiğinin hikayesidir bu anlattıklarım.Okumak gerek gerçekçi anlamda gözlerin gördüğü tüm berraklık ve çıplaklıkla okuyabilmek yaşamı sonrası zaten kalır sende ve aktarmak istersin insana ifade etmek paylaşmak özünü göstermek istersin var olanın oysaki insan anlamaz çünkü yığındır düşünür ama anlayamaz yığındır çünkü ağır gelir yığın yakıştırması..ı peki nedir?Yığın senin bir adım önündedir çünkü hayat yada manzara onun görmek istediği şekilde cereyan etmiştir yada o öyle olduğuna inanmıştır.Sanata Şiire genel olarak edebi olan anlayışlara inananlara bir sözüm var aslında şu küçücük dünyada ne kadarda çok yığınla birlikteyiz değil mi... 20 Eylül 2011 Ankara
  • 48. Güray Doğan 26 Eylül 2015 · Sevmek ve saygı duymak arasındaki fark nedir biliyormusun kuzen birini sevdin mi sahiplenirsin o senin olur ve sen senin olanları paylaşamazsın cunki serde yarin alyanagından gayrı herşey paylaşılabilir dir ama saygı duymak başkaca bir şeydir o onu fikirleriyle duygusuyla bakış açısıyla kucaklayabilirligin son noktasıdır.Öyleyse saygı duymadıgin hiç kimseyi aslında sevmiyorsundur mirim... Güray Doğan 24 Eylül 2015 · Açlıktan ölenlerin dünyasında sınırı geçip insanca yaşayabilme arzusunu taşıyan kardeslerimizin olduğu kıyı ya vuran insanlık ayıpı çocuk cesetlerinin teşhir edilerek insanlık utancınin ayluğa çıktığı bu dünya da Bayram gelmiş YUH OLSUN kutlama basiretsizligini gösterenlere benim inancimin bayramı insanlarin insan gibi yasayabilirliginin tesis edileceği gün ve zaman gercekleşeçektir. Güray Doğan 21 Eylül 2015 · Kör sokakların sonu kerpıçten ören yerlerin geniş avlularında yetiştik biz.Hep aşıktık güzel hayellere çünki aşk uzaktı.Bu kadar isyankar olmamız asiligimizden gelmiyor balam.Biz hep savaşıyorduk doga dışında herşeyle.Sadece o anlıyordu bizi... Güray Doğan 2 Eylül 2015 · Bir gün diyorum bir gün zaman dursa tüm insanlık oturup sadece geçirdiği bir gününü canlı olarak izlese acaba bugün su saat sadece izleyerek yaşadığı ni ve hiç birşey yapmadığını anlamıyla yüzleşirmiydi. Güray Doğan 4 Temmuz 2015 · Sizinle aramızdaki en buyuk fark biz soluduğumuz havanın hepimizi yaratan tek bir yaratıcıya ve var olan tum insanlara ait olduğuna inanırken siz zulmü ibadet sanan ilahlara tapıyorsunuz .Asil cehennemleri yerkürede YAŞATTIĞINIZI göremeyecek kadar kor olduğunuzun farkindamisiniz.
  • 49. Güray Doğan 20 Eylül 2015 · BiR YANIMIZ CENNET BiR YANIMIZ CEHENNEM EKMEK PUŞTUN ELiNDE EMEK OYUNCAK NADANIN DiLiNDE SUSSAM YÜREK MAPHUS SUSMASAM SERDEN DEGİL ALEM BİLSİN İNANCIMIZ TAMDIR BU DÜZEN YIKILIR ELBET NİCELERİ GELDİ NİCELERİ GİTTİ PİR SULTAN PİR HACI BEKTAŞI VELİ BU YOL ZÜLM BU YOL ELİM BU YOL ÇİLELİ HAK ARANIR HALK İÇİN KENDİN BİLELİ HİÇ BİTMEZ HER DEVRİN YEZiDİ YOLUMUZ SEVGİ YÜREGİMİZ ÇİÇEK BAHÇESİ YAŞAMAKSA YARINA KALAN BİR NEFESİ SOLUK ALMAK GİBİDİR EZİLMİŞİN MÜCAADELESİ.. Güray Doğan 2 Temmuz 2015 · O Gün Sivas'la yanan 37 can Yaktigi ile yanan yandıkca yakan Yobazlık ve karanlıktı saldıran İnsanlık onuru bir kez daha harap bir kez daha perişan Unutma madımak ölmez pir sultan Güray Doğan 11 Nisan 2015 · Su katılmamış bir yanlızlığa hasretken ben farkında olmadan yureğimin tecritinde kaybolup gitmişim hey hayat tukettiğin yanlızca ben değil senin yaşama dair çizdiğin çizgin... Güray Doğan 15 Aralık 2014 · YOL AYRIMINA GELDİN GİRECEĞİN YOLA KARAR VEREMEMİŞSEN GİTTİĞİN YOLUN BİR ANLAMI YOK....H.E Birdost Güray Doğan 6 Ekim 2014 · İNSANLARI BİRLEŞTİREN DUYGULAR AYIRAN İSE FİKİRLERDİR....
  • 50. Güray Doğan 24 Kasım 2012 Güray Doğan Kırşehir'de. 4 Aralık 2010 ·
  • 51. Güray Doğan kendi fotoğrafını paylaştı. 27 Temmuz 2014 · Güray Doğan 21 Haziran 2014 · GERÇEKLER HÜR YAPAR ÖZGÜRLÜK SONRADAN KAZANILABİLECEK BİR KARAKTER DEĞİLDİR.YANLIZCA VAR OLMA NEDENİDİR ÖZGÜR TUTSAKLIK BÜGÜN ORTADOĞU VE TÜRKİYENİN EN ACIMASIZ GERÇEĞİDİR...
  • 52. Güray Doğan kendi fotoğrafını paylaştı. 26 Ekim 2013 · Güray Doğan 22 Şubat 2013 · Düşündükçe yarını düne ne kadar haklı kızdığımı anlıyorum ey hayat benmiydim yoksa senmi ittin bizi bu belirsizliklere... Güray Doğan 1 Eylül 2012 · Uçsuz bucaksız seviyorum özgürlüğü ve seni ey varlığımın ana nedini ne savaşlar verdim senin uğruna ülkemi ve seni tarih yargılasın bizi ey sevgili... Güray Doğan 7 Temmuz 2012 · SEVİMCİMİ YİTİRDİM HÜKÜMSÜZDÜR
  • 54. Güray Doğan 4 eylül 2009/İzmir Güray Doğan 12 eylül 2012 Ankara Güray Doğan 23 Şubat 2012 · "Yüzünü güneşe çeviren insan gölge görmez. Güray Doğan 16 Mayıs 2011 · SEVGİNDE DOĞMAK GÖZLERİNDE YAŞAMAK KALBİNDE YAŞLANMAK KOLLARINDA ÖLMEK İSTERDİM EY SEVGİLİ..... Güray Doğan 5 Mayıs 2011 · Yüregime bir zıpkın gibi saplanan senin hasretin sevgin kadar azgın tenimdeki yerin
  • 55. Güray Doğan 6 Nisan 2011 · Güray Doğan 13 Eylül 2011 · ÜÇ KURUŞA DÖŞENEN MUTLULUK ŞİİRİ BİZ ACILARIMIZLA DEVRİM YAPTIK HABERİN OLSUN…. Güray Doğan 26 Nisan 2011 · ALAYINA İSYAN ALAYINA SİTEM NE GÖTÜRÜR ULAN RÜZGAR TAŞTAN...... Güray Doğan 19 Nisan 2011 · DÜŞÜNDÜKLERİNİ SÖYLEYEMEYEN SÖYLEDİKLERİNİ DÜŞÜNMEYENLE AYNIDIR...
  • 56. Güray Doğan 21 Mart 2011 · VARLIĞIMI SANA ADIYORUM EY SEVGİLİ KİMLİĞİM HÜKÜMSÜZDÜR BUNDAN GAYRI... SERÇENİN ÇEVİKLİĞİ ATMACADAN GELİR... Halil Yaztahta 2004 Aksaray Güray Doğan 23 Temmuz 2010 · İNSANLARI VE O İNSANLARIN İNANDIKLARI DOĞRULARI İNSANCA YAŞAMALARINI YAŞATMALARINI DESTEKLİYORUM.ÇÜNKÜ İNSANLARI SEVİYORUM ÖYLEYSE ERMENİYİM KÜRDÜM TÜRKÜM ALEVİYİM SÜNNİYİM OLMADI EN AYKIRI İDEOLOJİYE İNANAN YADA HİÇ BİR ŞEYE İNANMAYAN BİR İNSANIM.AMA BİLİYORUMKİ BENİMDE EN AZ SENİN KADAR YAŞAMAYA HAKKIM VAR BU SENİ GERMESİN... Güray Doğan 8 Mart 2010 · BÜTÜN KADINLARIMIZIN YANLIZCA BİR GÜN LE HATIRLANMAMASI DİLEKLERİMLE DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN... Güray Doğan 19 Şubat 2010 · Bazen göz yaşların damlar. Bazen eğilirsin, bazen geriye düşer. Hatalar yapılmak içindir, Dersler öğrenmek için. Ama istiyorum ki hiç unutma.. İstiyorum ki hep bil.. Asla yalnız yürümeyeceksin. İnandığın sürece!.. Güray Doğan 8 Haziran 2009 · Karamsarlıkta ekilen umut duygusuz büyür yeşerdiğinde ise umutsuzluk olur…
  • 57. 8 Şubat 2012 Çocukluk yıllarımızın örselenen bedenleri ve harabe olan beyinlerimizdi bizi buralara kadar getiren. Anamızın Babamızın dediği gibi hırsız, hain, erkek çocukları olduğumuz içinde birde puşt olmamıştık en azından. Onlara göre sorun adamda olamamıştık. Tabii adamlık kavramı göreceli yani cebinde paran üstün başın fiyakan hele birde araban varsa günümüz tanımlamasıyla on numara adamsın. Lakin biz isyankâr kirli sakallı asi uzun saçlı militan bol cepli yeşil parkalı Allah tanımaz dinsiz komünist bi garip duruşumuzla sürekli hor görüldük bu memlekette. Babamız imamdı anamızın tülbenti inmezdi başından biz yinede onların bakış açısında komünistdik. Cami ye gitmezdik amma ne cami bombaladık nede camide Propaganda yaptık ha birde numaradan çakma dualarımız olmadı ellerimizi açıp kimsenin Tanrı ile arasına girmedik ne Tanrının işine karıştık nede imanımızı 3 kuruşa sattık. Bize göre kutsallık ideolojik çıkara amaca alet edilemezdi. Ülke sevgisi uğruna yüz binlerce onurlu şehit verdiğimiz duruşumuzdu. Biz emperyalizm dedik onlar dış mihraklar biz kapitalizm dedik onlar sermaye bırakın fabrika kursunlar iş kapısı açılsın dediler. Fabrikaları devletimizle halkımızla biz kuralım eşit adil bir yaşam olsun dedik büyüklerin işine karışılmaz dediler. Vatan toprağı kutsaldır sattırmayız böldürmeyiz peşkeş çektirmeyiz dedik siz komünistsiniz ne bilirsiniz dediler. İnsanı sevmeyen insanın insana kulluğunu ön gerenler emperyalisttir faşisttir insan değildir dedik karılarınızın kızlarınızın başı açık siz soysuzsunuz dediler. Bizimle ilgili o kadar çok şey söylediler ki dostum aramızdan bazıları yenik düştü inandı ve düzene ayak uydurdu onlar gibi düzenist oldu. Evet, bizim altından muslukları olan saraylarımız olmadı ya da çocuklarımızın son model arabaları sadece emeğimizin karşılığı sinimizdeki ekmeğimizdi elimizde kalan bir de uğruna öldüğümüz memleket sevgimiz ve şerefli onurumuz. Şimdi ben çocuklarıma bunları bırakıyorum miras olarak ama en çok neye üzülüyorum biliyor musun keşke seninde çocuğun yâda çocukların olabilseydi ve görebilseydin onları bırakıp gidebilseydin bizim gibi…