SlideShare a Scribd company logo
1 of 21
Download to read offline
ES 12,50 TL
IT 15,00 TL
FR 30,00 TL
GB 15,00 TL
TR 34,99 TL
Prof. Dr.İbrahim Savaş Anadolu Lisesi
Mart 2023
İÇİNDEKİLER
Akdeniz yöresine ait
türküler ve hikayeleri
Türkülerimizi anlatan metin
İç Anadolu yöresine ait
türküler ve hikayeleri
Kıymetli Okuyucu,
Halk ezgileri, ezgisel buluşların ve bazen
insanüstü yaratışların harman olduğu
eserlerdir. Türkülerimiz ise, hakikati olduğu
gibi görüp söylemekten asla çekinmeyen
ermiş ve cesur kimselerin söylemleridir. Türk
insanının düşünen, soran; seven, küsen;
gülen, ağlayan kalbinin içini görürüz
türkülerde. Onlar bizim romanımızdır, bizi
anlatır asırlardır bizlere.
Sayfaları çevirdikçe karşınıza çıkacak olan her
bir türkü bu amaca ulaşabilme gayreti ile
gerçekleşmiştir.
Türkü sevgisi çok küçük yaşlarda
başlatılmalıdır. Türküleri seven bir çocuk, başta
canlıyı sever; insanları, toplumu sever; eşsiz bir
ruh kudreti ve zenginliği kazanır. Türküler
onlara vatan sevgisi, vatanını tanıma ve
tanıtma arzusu aşılar, onların vatana hizmet
duygularını geliştirir.
Aylin Furuncu
TÜRKÜLERİMİZ
Bazı tarihi olaylar türküler ile
dillendirilmiş ve aklımızda yer edinmiştir.
Türküler duygularımız özellikle kültürel
anlamda seslendiren türlerdir.
Türk dünyasını ve Türk kültürünü
insanlara en güzel şekilde anlatır.
Türküler hayatın adeta birer aynası gibidir
ve insanların hayatlarını çok güzel bir
şekilde yansıtır.
Türküler yaşanmışlıklar üzerine söylenir
ve bu yüzden pek çoğunun bir hikayesi
vardır. Yaşanılan anın acısını, hüznünü,
kederini, heyecanını ya da sevincini dile
dökerek dinleyenlere yansıtır. Türküler,
dönemin yaşam koşullarını ve hayatını da
içerisinde barındırdığından bizlere
kültürümüzün hemen her alanından
kesitler sunar.
AKDENİZ
YÖRESİ
TÜRKÜLERİ
1900'lu yıllarda Adanalı Yiğenizade Sadi Bey
ile bir paşa kızı olan Ruhiye Hanım birbirlerine
aşık olurlar. Sadi Bey Kuleli Asker Lisesinde
öğretmenlik yapmaktadır. İki aşık biribirleriyle
evlenmek istediğini kimseye söyleyemez. Sadi
Bey, Ruhiye Hanım'ın babası tersane Nazırı
Muhittin Paşa'nın kızını ona vermeyeceğini
düşünmektedir. Ruhiye hanım aşklarını dile
getiren bir türkü söyler. Türkü hızla Adana'da
yayılır. Kızı hakkında çıkan gizli aşk söylentisi
nedeniyle paşa kzı Ruhiye Hanım'ı evden
dışarı çıkartmaz. Bu sırada Sadi Bey ile Ruhiye
Hanım'ın aşkı saraya kadar ulaşır. Bunun
üzerine paşa, kızı ile Sadi Bey'in evlenmesine
izin verir. Düğün Erenköy'de bir konakta
gerçekleşir.
Adana Köprü Başı Hikayesi
Adana köprü başı
Otur saraya karşı
Gel beraber gezelim
Dosta düşmana karşı
Vur çapayı çapayı
Vur kazmayı kazmayı
Kız başına bağlamış
Oyalı da ipek yazmayı
Pamuk içinde çiğit
Elinde altın divit
Hem sararmış hem
solmuş
Bir kız için bir yiğit
Vur çapayı çapayı
Vur kazmayı kazmayı
Kız başına bağlamış
da ipek yazmayı
Sözleri
Sırbistan ve Karadağ'ın Osmanlı Devleti'ne
savaş açtığı 1876 yıllarına dayanır. O dönem
Osmanlı Devleti Sırp saldırılarını durdurmak
için gösterdiği tüm çabalara rağmen büyük
devletler karşısında başarılı olamaz ve
Rusya ile bir ateşkes imzalamak zorunda
kalır. 1912 ve 1913 yıllarında ise Osmanlı
Devleti Balkan Savaşlarında binlerce
gencini kaybeder.
Balkan Savaşlarında şehit düşenlerden biri
de Hacı Bektaş'ın Barak Köyü'nden
Habip'tir. Oğullarının şehadet haberini alan
annesi ve kız kardeşi bu ağıtı yakar.
Gide Gide Bir Söğüde Dayandım
Hikayesi
Sözleri
Gide gide bir söğüde dayandım dayandım
O söğüdün allarına boyandım gelin boyandım
Ben o yare dağlar kadar güvendim güvendim
Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
Ölem ben ölem ben Kurban olam ağzındaki
Dile ben gelin dile ben
Yüce dağlar size var mı zararım zararım
Yar yitirdim uğrun uğrun ararım gelin ararım
Ben o yari her gelenden sorarım sorarım
Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
Yüce dağ başına çadır açarım
Çadırın içine güller saçarım
Ben o yari alır dağa kaçarım
Güvendiğim dallar elime geldi.
Bir adam şiirinde "Sana mavi güller takacağım"
demiş. Sevdiği kadın ise mavi gül istiyorum diye
ısrar etmiş.
Adamın mavi gülü yokmuş o yüzden bir çözüm
bulmuş. Çarşıya gidip mavi boya ve fırça almış.
Beyaz gülleri bir güzel maviye boyamış.
O kadar iyi boyamış ki kendi bile bu güllerin beyaz
olduğunu fark edemezmiş.
Kadınla buluşunca mavi gülü vermiş kadın da çok
sevinmiş bunun üzerine adam her buluştuklarında
ona mavi gül getireceğini söylemiş.
Biraz zaman geçmiş ve buluşacakları gün gelmiş.
Adam yine beyaz gülü maviye boyayıp buluşma
yerine gitmiş. Ama kadın gelmemiş adam da bir
daha kadını görmemiş.
Yıllar geçmiş adam iyice yaşlanmış. Mavi gülü,
boyayı ve fırçayı alıp bütün herşeyini bırakarak
ırmağın kenarında yaşamaya başlamış.
Yine yıllar geçmiş gül bozulmuş ama adam inatla
gülü maviye boyuyormuş. Eğer boyası biterse de
ziyaretine gelenlerden kasabaya gidince ona bir
teneke boya almalarını söylüyormuş.
Bir gün ziyaretine gelen köylüler adamı elinde
sımsıkı tuttuğu mavi gülle yatağında ölü bir şekilde
yatarken bulmuşlar.
Mezar taşına adamın isminin yanına mavi bir gül
yapmışlar. Köylüler gülün rengi bozulunca maviye
boyuyorlarmış.
Altın Tasta Gül Kuruttum Hikayesi
Sözleri
Altın tasta gül
kuruttum aman Ali'm
Yâri sinemde uyuttum
Ali'm Yâr söyledi ben
unuttum aman Ali'm
Gönül efendini buldu
Ali'm Saçı Leylâ'ya
vuruldu Evlerinin önü
nâne aman Ali'm Ben
kül oldum yâne yâne
Ali'm Ali'm sarhoş ben
divâne aman Ali'm
Gönül efendini buldu
aman Ali'm Saçı
Leylâ'ya vuruldu
Ela Gözlü Nazlı Yari Hikayesi
Gönlü yaralı bir ozan Ferrahi. Dediği gibi bir yar
uğruna yanıp yakılmakla geçmiş ömrü. 1934 yılında
Ceyhan'ın Kıvrık köyünde doğmuş. Asıl adı Mehmet
Ali Metin. Saz vurmaya küçük yaşlarda başlamış.
Çevrenin sevilen bir genci olmuş. Söz erliği, yanında
çalıştığı ağanın kızına sevdalanmasıyla başlıyor. Ağa
önceleri kızını Ferrahi'ye vermeye razı oluyor ama
sonraları çevrenin dedikodularının etkisiyle bundan
cayıyor.
Türkülerinden de anlaşıldığı gibi ağa kızının adı
Emine'dir. İki gönlün bir olması engellenince, alır
başını çıkar sıladan. Başlar gurbet ellerde sazıyla çile
doldurmaya. Bundan sonra Ferrahi'nin öyküsü daha
da yanıktır.
Otuz yaşlarındayken bir Aşık için en önemli şeyini,
sesini kaybeder. Sazıyla kalır bir başına. Bir ara
evlenir ve bir kızı olur. Adını "Emine" koyar. Küçük
Emine beş yaşından sonra babasının sesi, soluğu
olur. Baba çalar, küçük Emine söyler. 1960 doğumlu
olan Emine'nin söyledikleri yalnızca babasının
türküleri değildir. Daha o zamandan dağarcığında yüz
elli türkü vardır. Böylece baba-kız geçim derdini
birlikte yüklenir, birlikte paylaşırlar. Yurdumuzun
çeşitli yörelerinde yapılan Aşıklar Bayramları'na
katılırlar.
Sözleri
Ela gözlü nazlı yari
Görem dedim göremedim
Boş kalmıştır kavil yeri
Varam dedim varamadım
Gönlümün gülü nerede
Engeller durmaz arada
Emine'yle ben murada
Erem dedim eremedim
Şeker kaymak tatlı dili
Kınalamış nazik eli
Koynundaki gonca gülü
Derem dedim deremedim
Şahinim yok çıkam ava
Ne yaptımsa aldım hava
Kuşlar gibi ben bir yuva
Kuram dedim kuramadım
Gel derdini bana anlat
(Derdin nedir bana anlat)
Ben kimlere edem minnet
Dediler ki bağın cennet
Girem dedim giremedim
İÇ
İÇ
ANADOLU
ANADOLU
YÖRESİ
YÖRESİ
TÜRKÜLERİ
TÜRKÜLERİ
Saçlarını Taramışsın Hikayesi
Bundan yıllar önce bir anne-baba,
oğullarının evlenme vaktinin
geldiğini düşünüp köyden bir kız
beğenmişler. Oğulları da şehirde
yaşamış ve okumuş biri olduğu için,
kızın da çirkin olduğunu düşünerek
kabul etmemiş. Kız bunu duyunca
çok üzülmüş, peçesini çıkarmış.
Saçlarını bir güzel taramış ve sarıya
boyatmış.
Kız değiştikten sonra, en bakımlı
haliyle çocuğun önünden geçmiş.
Çocuk kızı görür görmez aşık olmuş
ve annesine bu kızla evlenmek için
yalvarmış. Annesi de o kızın,
çocuğun istemediği kız olduğunu ve
evlendiği için artık çok geç
olduğunu söylemiş.
Sözleri
Saçlarını taramışsın sarı renge boyamışsın
Saçlarını taramışsın sarı renge boyamışsın
Haberin var mıydı benden beni bana dolamışsın
Haberin var mıydı benden beni bana dolamışsın
Keşke seni görmeseydim gönül verip
sevmeseydim
Keşke seni görmeseydim gönül verip
sevmeseydim
Lal olsaydı ağzım dilim keşke seni demeseydim
Lal olsaydı ağzım dilim keşke çirkin
demeseydim
Yar o saçlar taranır mı sarı renge boyanır mı
Kız o saçlar taranır mı sarı renge boyanır mı
Gidip de yar ele vardın gönlüm buna dayanır mı
Gidip de yar ele vardın gönlüm buna dayanır mı
Keşke seni görmeseydim gönül verip
sevmeseydim
Keşke seni görmeseydim gönül verip
sevmeseydim
Lal olsaydı ağzım dilim keşke seni demeseydim
Lal olsaydı ağzım dilim keşke çirkin
demeseydim
Ziya'nın Türküsü Hikayesi
Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat'ın
Karacalar köyündendir. Aynı köyden Fikriye
(kızlık soyadı Çevik) adlı kızı sever,
nişanlanır. Fikriye'nin babası Karacalar Köyü
imamı Ali Hoca’dır. Ali Hoca Kızıltepe
Köyüne imam durur. Ziya, sık sık nişanlısını
görmeye at sırtında gider, iki taraf da
birbirini oldukça sevmektedir. Ziya bir gün
ekin sularken üşütür ve karın ağrısından
şikâyet eder. Doktora gider gelir ama fayda
bulamaz ve bir hafta içerisinde ölür. (Bir
başka söylentiye göre; Ziya Bey yakışıklı, at
düşkünü çok iyi ata binen, iyi cirit oynayan
bir yiğittir, iki köy arasında oynanan ciritte
attan düşer ve orada ölür.) Fikriye, nişanlısı
Ziya'nın ölümü karşısında duymuş olduğu
acıyı şiire döker ve Ziya Türküsü ortaya
çıkar. Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat'ta
çok sevilen ve söylenen bir türküdür.
Sözleri
Çamlığın başında tüter bir tütün;
Acı gormiyenin yüreği bütün
Ziya'nın atını bazara dutun
Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler.
At üsdünde guşlar gibi dönen yar
Gendi gedip emsalleri yanan yar
Benim yarım yaylalarda oturur
Ak elini soğuk suya batırır
Demedim mi yârim ben sana
Çok muhabbet tez ayrılık getirir
At üsdünde guşlar gibi dönen yar
Gendi gedip emsalleri yanan yar
Ham meyveyi kopardılar dalından
Ayırdılar beni nazlı yârimden
Demedim mi nazlı yârim ben sana
Çok muhabbet tez ayrılık getirir
At üsdünde guşlar gibi dönen yar
Gendi gedip emsalleri yanan yar
Seferberlik yıllarında askere alınanlar, ya çok
uzun yılar sonra döner, yada hiç dönmezlermiş.
Hele bu gidilen yer Yemen ise, geri dönme ihtimali
hemen hemen hiç olmazmış.Çünkü gidenlerin çok
azı sağ olarak geri dönüyormuş. Erzincan’dan bir
delikanlı, uzun yıllar sevdiği kızla nihayet
evlenir.Gelinle bir hafta bile birlikte
kalmadan,askere alınarak yemene
gönderilir. Bunun üzerine hem gelin, hem de
kendisi çok üzülür, ama; Çare yoktur, vatan
hizmetine gidilecektir.
Askere giden delikanlıdan uzun bir zaman haber
alınamaz. Bunun üzerine kendisinin öldüğüne
kanaat getirilir. Bir süre sonrada bu delikanlının
babası,oğlunun hanımını, yani gelinini kendisiyle
evlenmeye ikna eder ve geliniyle evlenir.
Aradan birkaç sene geçer. Delikanlı bin bir türlü
meşakkat!ten sonra askerliğini bitirerek
Erzincan'a döner, köyüne gider. Evine varır ki,
hanımı ev damında hamur yoğuruyor. Hanımı
kendisini görünce şaşkınlık geçirir ve ağlamaya
başlar. Delikanlı hanımına, sevineceği yerde
neden ağladığını sorar. Hanımı iki gözü iki
çeşme,durumu olduğu gibi delikanlıya anlatır.
Delikanlı bu durum karşısında, beyninden
vurulmuşa döner. Delikanlının başına gelenlere
köy halkı da çok üzülür. Bu acıklı
durumu;Delikanlının ağzından, bu türkü ile dile
getirirler.
Yandım Hudey Hikayesi
Sözleri
Ev damına girdim aney,yandım hudey diley diley
Elleri hamur.
Gözünden akıyor bir sulu yağmur oy
Baba nerden aldın aney yandım hudey diley diley
Sen bu gelini
Odasına girdim kahve büşürür oy
Kınalı parmaklar aney yandım hudey diley diley
Fincan düşürür
Seni gören aşık aklın şaşurur oy
Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley
Sen bu gelini
Odasına girdim namaz’a durmuş oy
Kaşları gözleri aney, yandım hudey diley diley
Kendine uymuş
Seni gören aşık aklın şaşurmuş oy
Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley
Sen bu gelini
Keten köynek giymiş yakası nazük oy
Koluna yapturdum aney, yandım hudey diley diley
Altun bilezük
Öpmeye kıyamam sevmeye yazuk oy
Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley
Sen bu gelini
Bacasından çıkmış ayvanın dal’ı oy
Yüzüne de vurmuş aney,yandım hudey diley diley
Yazmanın alı
İşte görünüyor dünyanın halı oy
Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley
Sen bu gelini
Elleri kınalı aney, Yandım hudey dily diley
Taze gelini
PROF. DR. İBRAHİM SAVAŞ ANADOLU LİSESİ

More Related Content

What's hot

üNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriüNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriTuba Tülek
 
Հայոց արքաները: Հայկազ Մարգարյան
Հայոց արքաները: Հայկազ ՄարգարյանՀայոց արքաները: Հայկազ Մարգարյան
Հայոց արքաները: Հայկազ ՄարգարյանSona Arsenyan
 
The Shaman
The ShamanThe Shaman
The Shamanrelattic
 
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Halil genc 13.11.2014
Halil genc 13.11.2014Halil genc 13.11.2014
Halil genc 13.11.2014zhgenc
 
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdf
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdfE. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdf
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdfzoran radovic
 
Gamal gitani zejni barakat
Gamal gitani   zejni barakatGamal gitani   zejni barakat
Gamal gitani zejni barakatzoran radovic
 
Emr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüEmr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüSumeyra Okur
 
Anestezi 3 yeni
Anestezi 3 yeniAnestezi 3 yeni
Anestezi 3 yenihsevincgil
 
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015Derin ven trombozu medikal tedavi 2015
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015M. Tuğrul Göncü
 
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.comOral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.comjinekolojivegebelik.com
 
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013Abdullah Aydın
 

What's hot (17)

üNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleriüNlü şairlerin şiirleri
üNlü şairlerin şiirleri
 
Հայոց արքաները: Հայկազ Մարգարյան
Հայոց արքաները: Հայկազ ՄարգարյանՀայոց արքաները: Հայկազ Մարգարյան
Հայոց արքաները: Հայկազ Մարգարյան
 
The Shaman
The ShamanThe Shaman
The Shaman
 
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )
VULVOVAGİNİT (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Halil genc 13.11.2014
Halil genc 13.11.2014Halil genc 13.11.2014
Halil genc 13.11.2014
 
Sspc pa 2
Sspc pa 2Sspc pa 2
Sspc pa 2
 
My cerpen "Kotak Buah"
My cerpen "Kotak Buah"My cerpen "Kotak Buah"
My cerpen "Kotak Buah"
 
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdf
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdfE. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdf
E. R. Barouz - Venera 2 - Izgubljeni Na Veneri.pdf
 
Gamal gitani zejni barakat
Gamal gitani   zejni barakatGamal gitani   zejni barakat
Gamal gitani zejni barakat
 
Emr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolüEmr de tedavi̇ protokolü
Emr de tedavi̇ protokolü
 
Anestezi 3 yeni
Anestezi 3 yeniAnestezi 3 yeni
Anestezi 3 yeni
 
final review
final reviewfinal review
final review
 
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015Derin ven trombozu medikal tedavi 2015
Derin ven trombozu medikal tedavi 2015
 
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.comOral Kontraseptifler  - www.jinekolojivegebelik.com
Oral Kontraseptifler - www.jinekolojivegebelik.com
 
KOAH astim
KOAH astim KOAH astim
KOAH astim
 
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013
Evde kan şekeri̇ ölçümü gülten 2013
 
Sissy personals for sissy hookup
Sissy personals for sissy hookupSissy personals for sissy hookup
Sissy personals for sissy hookup
 

Similar to türkülerimiz (2).pdf

Similar to türkülerimiz (2).pdf (20)

türkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdftürkülerimiz.pdf
türkülerimiz.pdf
 
Nota,Aylin Furuncu
Nota,Aylin FuruncuNota,Aylin Furuncu
Nota,Aylin Furuncu
 
türkülerimiz (3).pdf
türkülerimiz (3).pdftürkülerimiz (3).pdf
türkülerimiz (3).pdf
 
türkülerimiz (3).pdf
türkülerimiz (3).pdftürkülerimiz (3).pdf
türkülerimiz (3).pdf
 
Koşuk
KoşukKoşuk
Koşuk
 
Anne Şiirleri
Anne ŞiirleriAnne Şiirleri
Anne Şiirleri
 
ATATÜK'ÜN YAZDIĞI ŞİİRLER
ATATÜK'ÜN YAZDIĞI ŞİİRLERATATÜK'ÜN YAZDIĞI ŞİİRLER
ATATÜK'ÜN YAZDIĞI ŞİİRLER
 
Eylulde baslar-isyan
Eylulde baslar-isyanEylulde baslar-isyan
Eylulde baslar-isyan
 
2011 MAYIS-İNCİ YAMAN-GÖNÜL DOSTLARI-KONSERİ
2011 MAYIS-İNCİ YAMAN-GÖNÜL DOSTLARI-KONSERİ2011 MAYIS-İNCİ YAMAN-GÖNÜL DOSTLARI-KONSERİ
2011 MAYIS-İNCİ YAMAN-GÖNÜL DOSTLARI-KONSERİ
 
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdfGECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
GECIM DUNYASI E- KITAP.pdf
 
Aşik veysel
Aşik veyselAşik veysel
Aşik veysel
 
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tlLgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
Lgbti.org turkiyedeki lgbti-dernekleri_ve_kayp_1_milyon_tl
 
Kalkhedon' 2010 kasim
Kalkhedon' 2010 kasimKalkhedon' 2010 kasim
Kalkhedon' 2010 kasim
 
halk şiiri
halk şiirihalk şiiri
halk şiiri
 
Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇
 
Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇
 
Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇Halk şi̇i̇ri̇
Halk şi̇i̇ri̇
 
Sunay Akın - Makiler
Sunay Akın - MakilerSunay Akın - Makiler
Sunay Akın - Makiler
 
çocuk şarkıları
çocuk şarkılarıçocuk şarkıları
çocuk şarkıları
 
Neşet Ertaş sunum türkçe
Neşet Ertaş sunum türkçeNeşet Ertaş sunum türkçe
Neşet Ertaş sunum türkçe
 

türkülerimiz (2).pdf

  • 1. ES 12,50 TL IT 15,00 TL FR 30,00 TL GB 15,00 TL TR 34,99 TL Prof. Dr.İbrahim Savaş Anadolu Lisesi Mart 2023
  • 2. İÇİNDEKİLER Akdeniz yöresine ait türküler ve hikayeleri Türkülerimizi anlatan metin İç Anadolu yöresine ait türküler ve hikayeleri
  • 3. Kıymetli Okuyucu, Halk ezgileri, ezgisel buluşların ve bazen insanüstü yaratışların harman olduğu eserlerdir. Türkülerimiz ise, hakikati olduğu gibi görüp söylemekten asla çekinmeyen ermiş ve cesur kimselerin söylemleridir. Türk insanının düşünen, soran; seven, küsen; gülen, ağlayan kalbinin içini görürüz türkülerde. Onlar bizim romanımızdır, bizi anlatır asırlardır bizlere. Sayfaları çevirdikçe karşınıza çıkacak olan her bir türkü bu amaca ulaşabilme gayreti ile gerçekleşmiştir. Türkü sevgisi çok küçük yaşlarda başlatılmalıdır. Türküleri seven bir çocuk, başta canlıyı sever; insanları, toplumu sever; eşsiz bir ruh kudreti ve zenginliği kazanır. Türküler onlara vatan sevgisi, vatanını tanıma ve tanıtma arzusu aşılar, onların vatana hizmet duygularını geliştirir. Aylin Furuncu
  • 4. TÜRKÜLERİMİZ Bazı tarihi olaylar türküler ile dillendirilmiş ve aklımızda yer edinmiştir. Türküler duygularımız özellikle kültürel anlamda seslendiren türlerdir. Türk dünyasını ve Türk kültürünü insanlara en güzel şekilde anlatır. Türküler hayatın adeta birer aynası gibidir ve insanların hayatlarını çok güzel bir şekilde yansıtır. Türküler yaşanmışlıklar üzerine söylenir ve bu yüzden pek çoğunun bir hikayesi vardır. Yaşanılan anın acısını, hüznünü, kederini, heyecanını ya da sevincini dile dökerek dinleyenlere yansıtır. Türküler, dönemin yaşam koşullarını ve hayatını da içerisinde barındırdığından bizlere kültürümüzün hemen her alanından kesitler sunar.
  • 6. 1900'lu yıllarda Adanalı Yiğenizade Sadi Bey ile bir paşa kızı olan Ruhiye Hanım birbirlerine aşık olurlar. Sadi Bey Kuleli Asker Lisesinde öğretmenlik yapmaktadır. İki aşık biribirleriyle evlenmek istediğini kimseye söyleyemez. Sadi Bey, Ruhiye Hanım'ın babası tersane Nazırı Muhittin Paşa'nın kızını ona vermeyeceğini düşünmektedir. Ruhiye hanım aşklarını dile getiren bir türkü söyler. Türkü hızla Adana'da yayılır. Kızı hakkında çıkan gizli aşk söylentisi nedeniyle paşa kzı Ruhiye Hanım'ı evden dışarı çıkartmaz. Bu sırada Sadi Bey ile Ruhiye Hanım'ın aşkı saraya kadar ulaşır. Bunun üzerine paşa, kızı ile Sadi Bey'in evlenmesine izin verir. Düğün Erenköy'de bir konakta gerçekleşir. Adana Köprü Başı Hikayesi
  • 7. Adana köprü başı Otur saraya karşı Gel beraber gezelim Dosta düşmana karşı Vur çapayı çapayı Vur kazmayı kazmayı Kız başına bağlamış Oyalı da ipek yazmayı Pamuk içinde çiğit Elinde altın divit Hem sararmış hem solmuş Bir kız için bir yiğit Vur çapayı çapayı Vur kazmayı kazmayı Kız başına bağlamış da ipek yazmayı Sözleri
  • 8. Sırbistan ve Karadağ'ın Osmanlı Devleti'ne savaş açtığı 1876 yıllarına dayanır. O dönem Osmanlı Devleti Sırp saldırılarını durdurmak için gösterdiği tüm çabalara rağmen büyük devletler karşısında başarılı olamaz ve Rusya ile bir ateşkes imzalamak zorunda kalır. 1912 ve 1913 yıllarında ise Osmanlı Devleti Balkan Savaşlarında binlerce gencini kaybeder. Balkan Savaşlarında şehit düşenlerden biri de Hacı Bektaş'ın Barak Köyü'nden Habip'tir. Oğullarının şehadet haberini alan annesi ve kız kardeşi bu ağıtı yakar. Gide Gide Bir Söğüde Dayandım Hikayesi
  • 9. Sözleri Gide gide bir söğüde dayandım dayandım O söğüdün allarına boyandım gelin boyandım Ben o yare dağlar kadar güvendim güvendim Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi Ölem ben ölem ben Kurban olam ağzındaki Dile ben gelin dile ben Yüce dağlar size var mı zararım zararım Yar yitirdim uğrun uğrun ararım gelin ararım Ben o yari her gelenden sorarım sorarım Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi Yüce dağ başına çadır açarım Çadırın içine güller saçarım Ben o yari alır dağa kaçarım Güvendiğim dallar elime geldi.
  • 10. Bir adam şiirinde "Sana mavi güller takacağım" demiş. Sevdiği kadın ise mavi gül istiyorum diye ısrar etmiş. Adamın mavi gülü yokmuş o yüzden bir çözüm bulmuş. Çarşıya gidip mavi boya ve fırça almış. Beyaz gülleri bir güzel maviye boyamış. O kadar iyi boyamış ki kendi bile bu güllerin beyaz olduğunu fark edemezmiş. Kadınla buluşunca mavi gülü vermiş kadın da çok sevinmiş bunun üzerine adam her buluştuklarında ona mavi gül getireceğini söylemiş. Biraz zaman geçmiş ve buluşacakları gün gelmiş. Adam yine beyaz gülü maviye boyayıp buluşma yerine gitmiş. Ama kadın gelmemiş adam da bir daha kadını görmemiş. Yıllar geçmiş adam iyice yaşlanmış. Mavi gülü, boyayı ve fırçayı alıp bütün herşeyini bırakarak ırmağın kenarında yaşamaya başlamış. Yine yıllar geçmiş gül bozulmuş ama adam inatla gülü maviye boyuyormuş. Eğer boyası biterse de ziyaretine gelenlerden kasabaya gidince ona bir teneke boya almalarını söylüyormuş. Bir gün ziyaretine gelen köylüler adamı elinde sımsıkı tuttuğu mavi gülle yatağında ölü bir şekilde yatarken bulmuşlar. Mezar taşına adamın isminin yanına mavi bir gül yapmışlar. Köylüler gülün rengi bozulunca maviye boyuyorlarmış. Altın Tasta Gül Kuruttum Hikayesi
  • 11. Sözleri Altın tasta gül kuruttum aman Ali'm Yâri sinemde uyuttum Ali'm Yâr söyledi ben unuttum aman Ali'm Gönül efendini buldu Ali'm Saçı Leylâ'ya vuruldu Evlerinin önü nâne aman Ali'm Ben kül oldum yâne yâne Ali'm Ali'm sarhoş ben divâne aman Ali'm Gönül efendini buldu aman Ali'm Saçı Leylâ'ya vuruldu
  • 12. Ela Gözlü Nazlı Yari Hikayesi Gönlü yaralı bir ozan Ferrahi. Dediği gibi bir yar uğruna yanıp yakılmakla geçmiş ömrü. 1934 yılında Ceyhan'ın Kıvrık köyünde doğmuş. Asıl adı Mehmet Ali Metin. Saz vurmaya küçük yaşlarda başlamış. Çevrenin sevilen bir genci olmuş. Söz erliği, yanında çalıştığı ağanın kızına sevdalanmasıyla başlıyor. Ağa önceleri kızını Ferrahi'ye vermeye razı oluyor ama sonraları çevrenin dedikodularının etkisiyle bundan cayıyor. Türkülerinden de anlaşıldığı gibi ağa kızının adı Emine'dir. İki gönlün bir olması engellenince, alır başını çıkar sıladan. Başlar gurbet ellerde sazıyla çile doldurmaya. Bundan sonra Ferrahi'nin öyküsü daha da yanıktır. Otuz yaşlarındayken bir Aşık için en önemli şeyini, sesini kaybeder. Sazıyla kalır bir başına. Bir ara evlenir ve bir kızı olur. Adını "Emine" koyar. Küçük Emine beş yaşından sonra babasının sesi, soluğu olur. Baba çalar, küçük Emine söyler. 1960 doğumlu olan Emine'nin söyledikleri yalnızca babasının türküleri değildir. Daha o zamandan dağarcığında yüz elli türkü vardır. Böylece baba-kız geçim derdini birlikte yüklenir, birlikte paylaşırlar. Yurdumuzun çeşitli yörelerinde yapılan Aşıklar Bayramları'na katılırlar.
  • 13. Sözleri Ela gözlü nazlı yari Görem dedim göremedim Boş kalmıştır kavil yeri Varam dedim varamadım Gönlümün gülü nerede Engeller durmaz arada Emine'yle ben murada Erem dedim eremedim Şeker kaymak tatlı dili Kınalamış nazik eli Koynundaki gonca gülü Derem dedim deremedim Şahinim yok çıkam ava Ne yaptımsa aldım hava Kuşlar gibi ben bir yuva Kuram dedim kuramadım Gel derdini bana anlat (Derdin nedir bana anlat) Ben kimlere edem minnet Dediler ki bağın cennet Girem dedim giremedim
  • 15. Saçlarını Taramışsın Hikayesi Bundan yıllar önce bir anne-baba, oğullarının evlenme vaktinin geldiğini düşünüp köyden bir kız beğenmişler. Oğulları da şehirde yaşamış ve okumuş biri olduğu için, kızın da çirkin olduğunu düşünerek kabul etmemiş. Kız bunu duyunca çok üzülmüş, peçesini çıkarmış. Saçlarını bir güzel taramış ve sarıya boyatmış. Kız değiştikten sonra, en bakımlı haliyle çocuğun önünden geçmiş. Çocuk kızı görür görmez aşık olmuş ve annesine bu kızla evlenmek için yalvarmış. Annesi de o kızın, çocuğun istemediği kız olduğunu ve evlendiği için artık çok geç olduğunu söylemiş.
  • 16. Sözleri Saçlarını taramışsın sarı renge boyamışsın Saçlarını taramışsın sarı renge boyamışsın Haberin var mıydı benden beni bana dolamışsın Haberin var mıydı benden beni bana dolamışsın Keşke seni görmeseydim gönül verip sevmeseydim Keşke seni görmeseydim gönül verip sevmeseydim Lal olsaydı ağzım dilim keşke seni demeseydim Lal olsaydı ağzım dilim keşke çirkin demeseydim Yar o saçlar taranır mı sarı renge boyanır mı Kız o saçlar taranır mı sarı renge boyanır mı Gidip de yar ele vardın gönlüm buna dayanır mı Gidip de yar ele vardın gönlüm buna dayanır mı Keşke seni görmeseydim gönül verip sevmeseydim Keşke seni görmeseydim gönül verip sevmeseydim Lal olsaydı ağzım dilim keşke seni demeseydim Lal olsaydı ağzım dilim keşke çirkin demeseydim
  • 17. Ziya'nın Türküsü Hikayesi Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat'ın Karacalar köyündendir. Aynı köyden Fikriye (kızlık soyadı Çevik) adlı kızı sever, nişanlanır. Fikriye'nin babası Karacalar Köyü imamı Ali Hoca’dır. Ali Hoca Kızıltepe Köyüne imam durur. Ziya, sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider, iki taraf da birbirini oldukça sevmektedir. Ziya bir gün ekin sularken üşütür ve karın ağrısından şikâyet eder. Doktora gider gelir ama fayda bulamaz ve bir hafta içerisinde ölür. (Bir başka söylentiye göre; Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü çok iyi ata binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir, iki köy arasında oynanan ciritte attan düşer ve orada ölür.) Fikriye, nişanlısı Ziya'nın ölümü karşısında duymuş olduğu acıyı şiire döker ve Ziya Türküsü ortaya çıkar. Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat'ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür.
  • 18. Sözleri Çamlığın başında tüter bir tütün; Acı gormiyenin yüreği bütün Ziya'nın atını bazara dutun Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler. At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar Benim yarım yaylalarda oturur Ak elini soğuk suya batırır Demedim mi yârim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar Ham meyveyi kopardılar dalından Ayırdılar beni nazlı yârimden Demedim mi nazlı yârim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar
  • 19. Seferberlik yıllarında askere alınanlar, ya çok uzun yılar sonra döner, yada hiç dönmezlermiş. Hele bu gidilen yer Yemen ise, geri dönme ihtimali hemen hemen hiç olmazmış.Çünkü gidenlerin çok azı sağ olarak geri dönüyormuş. Erzincan’dan bir delikanlı, uzun yıllar sevdiği kızla nihayet evlenir.Gelinle bir hafta bile birlikte kalmadan,askere alınarak yemene gönderilir. Bunun üzerine hem gelin, hem de kendisi çok üzülür, ama; Çare yoktur, vatan hizmetine gidilecektir. Askere giden delikanlıdan uzun bir zaman haber alınamaz. Bunun üzerine kendisinin öldüğüne kanaat getirilir. Bir süre sonrada bu delikanlının babası,oğlunun hanımını, yani gelinini kendisiyle evlenmeye ikna eder ve geliniyle evlenir. Aradan birkaç sene geçer. Delikanlı bin bir türlü meşakkat!ten sonra askerliğini bitirerek Erzincan'a döner, köyüne gider. Evine varır ki, hanımı ev damında hamur yoğuruyor. Hanımı kendisini görünce şaşkınlık geçirir ve ağlamaya başlar. Delikanlı hanımına, sevineceği yerde neden ağladığını sorar. Hanımı iki gözü iki çeşme,durumu olduğu gibi delikanlıya anlatır. Delikanlı bu durum karşısında, beyninden vurulmuşa döner. Delikanlının başına gelenlere köy halkı da çok üzülür. Bu acıklı durumu;Delikanlının ağzından, bu türkü ile dile getirirler. Yandım Hudey Hikayesi
  • 20. Sözleri Ev damına girdim aney,yandım hudey diley diley Elleri hamur. Gözünden akıyor bir sulu yağmur oy Baba nerden aldın aney yandım hudey diley diley Sen bu gelini Odasına girdim kahve büşürür oy Kınalı parmaklar aney yandım hudey diley diley Fincan düşürür Seni gören aşık aklın şaşurur oy Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley Sen bu gelini Odasına girdim namaz’a durmuş oy Kaşları gözleri aney, yandım hudey diley diley Kendine uymuş Seni gören aşık aklın şaşurmuş oy Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley Sen bu gelini Keten köynek giymiş yakası nazük oy Koluna yapturdum aney, yandım hudey diley diley Altun bilezük Öpmeye kıyamam sevmeye yazuk oy Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley Sen bu gelini Bacasından çıkmış ayvanın dal’ı oy Yüzüne de vurmuş aney,yandım hudey diley diley Yazmanın alı İşte görünüyor dünyanın halı oy Baba nerden aldın aney, yandım hudey diley diley Sen bu gelini Elleri kınalı aney, Yandım hudey dily diley Taze gelini
  • 21. PROF. DR. İBRAHİM SAVAŞ ANADOLU LİSESİ