15. Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla…
Zamanla
yarışılmayacagını,
zamanla barışılacağını,
zamanla ögrendim…
16.
17.
18.
19. Insanı ögrendim.
Sonra insanların içinde
iyiler ve kötüler
oldugunu…
Sonra da her insanın
içinde
iyilik ve kötülük
bulundugunu ögrendim.
20.
21.
22. Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi…
Sonra da güvenin
sevgiden daha kalıcı
oldugunu,
sevginin güvenin sağlam
zemini üzerine
kuruldugunu
ögrendim.
23.
24.
25. İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altında bir
ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında
tenin üstünde oldugunu
ögrendim.
26.
27.
28. Evreni ögrendim.
Sonra evreni
aydınlatmanın yollarını
ögrendim.
Sonunda evreni
aydinlatabilmek için önce
çevreni
aydınlatabilmek
gerektigin ögrendim.
29.
30.
31. Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için
ekmegin bolca
üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça
üleşmenin,
bolca üretmek kadar
önemli oldugunu
ögrendim.
32.
33.
34. Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı
ögrettim sonra…
Ve bir süre sonra yazı,
kendimi ögretti bana…
42. Dünyaya tek başına
meydan okumayı
ögrendim genç yaşta…
Sonra kalabalıklarla
birlikte yürümek
gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün
kalabalıklara karşı olması
gerektigine aydım.
49. Namusun önemini ögrendim
evde…
Sonra yoksundan namus
beklemenin namussuzluk
oldugunu;
gerçek namusun, günah
elinin altindayken, günaha
el
sürmemek oldugunu
ögrendim.
50.
51.
52. Gerçegi ögrendim bir
gün…
Ve gerçegin acı
oldugunu…
Sonra kararında
acının, yemege oldugu
kadar hayata da
lezzet kattığını
ögrendim.
63. Ben sana mecburum
bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda
tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor
gözlerin
64.
65.
66.
67. Ben sana mecburum
bilemezsin
İçimi seninle
ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara
hazırlanıyor
Bu şehir o eski
İstanbul mudur
68.
69.
70.
71. Karanlıkta bulutlar
parçalanıyor
Sokak lambaları birden
yanıyor
Kaldırımlarda yağmur
kokusu
Ben sana mecburum sen
yoksun.
72.
73.
74.
75. Sevmek kimi zaman
rezilce korkuludur
İnsan bir aksam üstü
ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında
yasamaktan
Kimi zaman ellerini
kırar tutkusu
76.
77.
78.
79. Bir kaç hayat çıkarır
yasamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır
uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon
çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma
çalıyor
Durup köşe başında deliksiz
dinlesem
80.
81.
82.
83. Sana kullanılmamış bir
gök getirsem
Haftalar ellerimde
ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam
nereye gitsem
Ben sana mecburum sen
yoksun.
84.
85.
86.
87.
88. Belki haziranda mavi
benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor
kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız
gözlerinden
89.
90.
91.
92.
93. Belki Yeşilköy'de
uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın
tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın
telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını
götürüyor
94.
95.
96.
97.
98. Ne vakit bir yaşamak
düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki
zor
Ayıpsız fakat ellerimizi
kirletmeden
99.
100.
101.
102.
103.
104. Ne vakit bir yasamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
105.
106.
107.
108.
109.
110.
111.
112. Hayır başka türlü
olmayacak
Ben sana mecburum
bilemezsin.
Attila İlhan
162. Yaratan bizleri insan
yarattı
Muhabbet insana, cana
muhabbet
Cümle mahlukatın üstünde
tuttu,
Muhabbet insana, cana
muhabbet.
163.
164.
165. Ne mutlu ki bize insan
olmuşuz,
İnsan sevgisini gerçek
bilmişiz,
İnsanın dalında açıp
gülmüşüz,
Muhabbet insana, insan
olana.
166.
167.
168.
169. İnsan olan insan gelsin
beriye
Kimi kara, kimi çalar sarıya,
Aslolan hayattır bakma
deriye,
Muhabbet insana, cana
muhabbet.
RUHİ SU – YARATAN
BİZLERİ İNSAN YARATTI
170.
171.
172.
173.
174.
175. Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni