Eser sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 470.Maddesinde tanımlanmıştır. TBK Madde 470’e göre; Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
Eser sözleşmesinin unsurları; eser, meydana getirme, ücret veya ücret ödeme vaadi ve taraflar arasındaki anlaşmadır.1 Eser sözleşmesinin tarafları ise; iş sahibi ve yüklenicidir.
2. Eser sözleşmeleri hayatımızın pek çok alanında karşımıza çıkan sözleşme tiplerinden birisidir. Bu sözleşme tipi büyük çaplı işlerin yanı sıra (baraj, köprü,
otoyol vs.) daha küçük çaplı yani günlük işlerimizde de karşımıza çıkmaktadır. Kısacası Eser Sözleşmeleri Türk Hukukunda Türk Medeni Kanununda ayrı bir
başlık altında incelenmiştir.
Eser sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 470.Maddesinde tanımlanmıştır.
TBK Madde 470’e göre; Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana
getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği
sözleşmedir.
Eser sözleşmesinin unsurları; eser, meydana getirme, ücret veya ücret
ödeme vaadi ve taraflar arasındaki anlaşmadır.1
Eser sözleşmesinin tarafları
ise; iş sahibi ve yüklenicidir.
Eser sözleşmesinin tarafları yüklenici/müteahhit ve iş sahibidir. Yüklenici,
eseri meydana getirerek teslim etme yükümlülüğü altında olan kişidir. İş
sahibi, eser sözleşmesinde ödemeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir
eserin meydana getirilmesi işini karşı tarafa tevdi eden, gerçek veya tüzel kişi
ya da bunlardan oluşan kişi topluluğudur.
Eser Sözleşmesi Nedir?
Eser Sözleşmesinin
Tarafları Kimlerdir?
3. Yüklenicinin En Önemli Yükümlülüğü
Eseri Meydana Getirme ve Teslim Etmektir.
Yüklenici sözleşmede taahhüt edilen edimi olan eseri zamanında meydana getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük yüklenicinin asli yükümlülüklerinden biridir. Kural olarak yüklenici bu
edimini bizzat yerine getirmekle veya kendi yönetimi altında çalışanlar ile yerine getirmekle yükümlüdür.
TBK Madde 470’e göre “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Anılan hükümde
yüklenicinin eseri meydana getirme borcuyla beraber iş sahibinin de bedel ödeme borcu açıkça izah edilmiştir.
Yüklenici sözleşmede taahhüt edilen borcu zamanında ve eksiksiz olarak teslim etmelidir. Yüklenicinin bu borcunu zamanında yerine getirmemesi yüklenicinin borcu açısından temerrüde
düşmesine neden olmaktadır.
Yüklenici Temerrüde Nasıl Düşer?
Yüklenicinin eseri teslim borcunda temerrüde düşmesi için, öncelikle, teslim tarihinin gelmesine rağmen, Yüklenicinin objektif olarak yükümlülüğüne aykırı bir biçimde eseri
tamamlamamış ya da tamamlanmış eseri teslim etmemiş olması gerekir. Yüklenicinin teslim borcunu yerine getirmede temerrüde düşmesi için, aksine bir anlaşma olmadıkça kusurlu
olması gerekli değildir.
4. Yüklenicinin Temerrüde
Düşürülmesi için İhtar Gereklidir
Türk Borçlar Kanununda borçlunun temerrüdü konusu 117.maddede düzenlenmiştir. Anılan hükme
göre “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.“belirttiğimiz gibi
temerrüdün gerçekleşebilmesi için alacaklının ihtarı gereklidir.
İş sahibinin, Yüklenicinin temerrüdü için ona ihtarda bulunması da gerekir. Bununla birlikte, eserin
teslim edileceği tarih, taraflarca tayin edilmiş ise, bir başka ifadeyle borcun ifa edileceği gün olarak
belirli bir vade günü kararlaştırılmışsa ya da ihtarın başlangıçtan itibaren faydasız kalacağı görülüyor
ise, bu taktirde Yükleniciye ihtar çekilmesine gerek yoktur.
İş Sahibinin Gecikmiş İfa
ile Birlikte Gecikme Tazminatını
Talep Edebilir
İş sahibinin, temerrüde düşen Yüklenicinin gecikmiş ifayı ve gecikme tazminatını istemesi
bakımından, ifa talebinin bir özelliği yoktur. Burada gecikmiş ifayı talep etmek, temerrüdün bir
sonucu değil, doğmuş olan alacağın bir hükmüdür.
TBK 118.maddeye göre, “Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat
etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.”
Gecikmeden doğan zararın borçlu tarafından tazmin edilebilmesi için, malvarlığında istenmeden
meydana gelen eksilmenin yani zararın borcun ifasındaki gecikme neticesinde gerçekleşmesi,
meydana gelen zarar ile geç ifa arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zararın meydana
gelmesinde borçlunun kusurlu olması gerekir.
5. Eser Sözleşmelerine Cezai Şart Eklenebilir mi?
İfaya Eklenen Cezai Şart Nedir?
TBK düzenlemelerinden hareketle cezai şart: "Borçlunun, alacaklıya karşı; bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi veya borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için
taahhüt ettiği edim ya da borçlunun, kararlaştırılan bedeli ödeyerek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirme hakkını sahip olduğu edim taahhüdüdür" şeklinde
tanımlanabilir. Cezai şart, borcun ifasını sağlamak, asıl borcu kuvvetlendirmek amacıyla kararlaştırılır.
Cezai şart da bir sözleşme olduğundan tüm sözleşmeler için aranan ehliyet, irade, anlaşma, sebep, şekil gibi unsurlar cezai şart sözleşmesi için de aranır.
Cezai şarttan bahsedebilmemiz için öncelikle; kanundan, sözleşmeden, sebepsiz zenginleşmeden vb. şekilde doğmuş bir asıl borcun varlığı şarttır. Kanunda her ne kadar cezai şartın hiçbir
türü hakkında şekil zorunluluğu getirilmemiş ise de bütün cezai şart türleri, asıl sözleşmeyi ve borçlunun yükümlülüğünü artıran niteliği haiz olmakla şekil bakımından asıl sözleşmenin
şekline bağlı olduğu kabul edilir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin 2. fıkrasında: "Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde
ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı
çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir." şeklinde
ifadesini bulan ifaya eklenen cezai şartı; borçlunun edimini sözleşmede kararlaştırılan zaman veya
yerde ifa etmemesi halinde, alacaklıya karşı, hem edimin ifasını hem de cezai şartın ödenmesini
borçlandığı edim taahhüdü; olarak tanımlamak mümkündür.
Eser sözleşmelerinde kararlaştırılan ifaya ekli cezai şartın amacı, yükleniciyi sözleşmede
kararlaştırılan sürede ve yerde ifaya zorlamak ve gecikme halinde de, alacaklının, miktarı önceden
götürü olarak kararlaştırılmış olan olası zararının tazminidir
Taraflar, sözleşmede, ceza ile ifanın bir arada talep olunacağını açıkça belirlemişlerse uyuşmazlık
halinde sözleşmenin uygulanmasında sorun çıkmayacaktır. İfaya eklenen cezai şartı talep
edebilmesi için alacaklının, hakkından açıkça feragat etmemiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul
etmemiş olması gerekir (TBK m.179/2).
6. Eser Sözleşmesinde Süre Uzatımı
Kararlaştırılabilir mi?
Taraflar, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, ifanın herhangi bir aşamasında ve herhangi bir sebeple eserin teslim süresini karşılıklı anlaşarak uzatabilirler. Sözleşmede yer alan bu tür
düzenlemeler, emredici hukuk kurallarına, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmadıkları takdirde, geçerlidirler.
Eser sözleşmesinde, sürenin uzatılması için, yüklenicinin süre uzatımına ilişkin talebini iş sahibine veya temsilcisine belirli bir süre içinde yazılı olarak bildirmesi veya öncelikle işi
hızlandırmak için gerekli ve makul tüm tedbirleri almış olması gibi bazı ek koşullar da kararlaştırılmış olabilir. Bunlar yüklenicinin süre uzatımı hakkından yaralanabilmek için yerine
getirmek zorunda olduğu külfetlerdir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 113. Maddesine göre; “Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından
ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır.”
Yani, nama ifa yoluna başvurabilmek için bazı şartların meydana gelmesi gerekmektedir. Nama İfa talebinde bulunabilmek için:
• Sözleşme Feshedilmemiş yani yürürlükte olmalıdır. • Borçlu edimin ifasında temerrüde düşmüş olmalıdır. • Borcun “Yapma Borcu”na dair olması gerekir.
Eser Sözleşmelerinde Nama İfa Prosedürü
7. Temerrüdün Sonuçları Nelerdir?
Türk Borçlar Kanununda borçlunun sözleşmedeki edimini yerine getirmemesinden dolayı alacaklıya birtakım seçimlik haklar sunulmuştur. Seçimlik hak sunulmasının asıl sebebi mağdur
olan alacaklının mağduriyetinin ortadan kaldırılması veya mağduriyetinin en az seviyeye indirgenmesinin amaçlanmasıdır.
TBK 125.Maddeye göre “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun
ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir.”Anılan hükümde yukarıda da açıkça belirttiğimiz gibi gecikme tazminatı ve ifa üzerinde durulmuştur.
Ayrıca anılan maddenin 2.fıkrasına göre Alacaklı, borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın
giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.
8. İletişim
+90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE