SlideShare a Scribd company logo
1 of 10
Download to read offline
MOBBİNG TERİMİ
VE HUKUKİ
DEĞERLENDİRMESİ
Mobbing Nedir?
Günümüzde sıklıkla duyduğumuz ve son yıllarda giderek yaygınlaşan bir kavram
olarak mobbing; psikolojik şiddet, zorbalık, yıldırma , taciz gibi anlamlar
taşımaktadır. Mobbing sadece çalışma ve iş hayatı
ile bağlantılı olarak gerçekleşmez, insanların bir araya geldiği diğer farklı sosyal
alanlarda da görülmektedir. Son tahlilde ise;
“Okul, işyerleri gibi toplu alanlarda belirli bir bireyi hedef alarak, çalışmalarını
sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına sebebiyet vererek yıldırma,
dışlama, gözden düşürmedir.” şeklinde genel tanımı yapılabilir.
1980’li yıllarda Dr. Heinz Leymann tarafından ilk defa Mobbing terimi iş
hayatındaki yıldırma şiddet ve baskı hareketlerini tanımlamak için kullanılmıştır.
Leymann, mobbingi “düşünce ve inanç ayrılığından kıskançlık ve cinsiyet ayrımına
kadar çok çeşitli nedenler ile bir veya birkaç kişi tarafından, diğer kişiye yönelik
olarak sistematik biçimde, düşmanca ve ahlak dışı bir yöntem şeklinde ortaya
çıkan bir çeşit psikolojik terör ve duygusal saldırı” olarak tanımlamaktadır.
İş Yaşamındaki Mobbing Unsurları Nelerdir?
İş yaşamında ise mobbing; ‘’İş yerinde, kişinin üstü veya çalışma arkadaşlarından
birisinin sistematik olarak, mağduru bezdirme kastıyla, süregelen biçimde,
mağdura yönelik duygusal taciz ve/veya fiziksel şiddet tehdidi ile ortaya çıkan,
mağdurun kişiliğinde, mesleki durumunda ve sağlığında zarar ortaya çıkaran, kötü
bir muameleye maruz bırakılmasıdır.”
Bu tanımdan yola çıkarak mobbingin unsurlarını değerlendirmek gereklidir;
Mobbing iş yerinde gerçekleşmelidir. İşçi ve işveren arasındaki iş akdinden doğan
iş görme edimi yerine getirilirken mobbing meydana gelebilir. Mobbing yapan kişi
işveren veya diğer işçiler olabilir. Hatırlatmakta fayda vardır ki iş yeri kavramını
Yargıtay geniş yorumlamaktadır. İş yeri işçinin iştigal ettiği işe göre
değerlendirilmelidir.
İşçiye karşı yapılan her kötü muamelenin mobbing olarak değerlendirilmesi
mümkün değildir. Anlık ortaya çıkarak kişiye yönelik yapılan hakaretler veya
dışlamalar mobbing kapsamında nitelendirilemez zira mobbing olgusunu
oluşturan bezdirici eylemler sistematik ve süregelen bir biçimde gerçekleşmiş
olmalıdır.
Mobbing, mağduru bezdirme kastıyla yapılmalıdır. Mağduru bezdirme kastı
olmadan yapılan eylemler mobbing kapsamında
nitelendirilemez. Mobbingde amaç mağduru bezdirerek, psikolojik ve/veya
fiziksel sorunlar yaşamasını ve yıldırma politikası ile çoğu zaman işçinin işinden
istifa etmesini sağlamaktır. Mobbing mağdura yönelik duygusal taciz ve/veya
fiziksel şiddet tehdidi ile ortaya çıkmalıdır.
Mobbing yapanın davranışları kişisel hakkı ihlal edecek boyuta geldiğinde kişilik
hakkının ihlalinden bahsedilebilir. Ancak yine de kişide bezdirme kastı bulunmaz
ise mobbing olgusu oluşmayacaktır.
Mobbing mağdurun kişiliğinde, sağlığında veya mesleki durumunda zarar ortaya
çıkarır. Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır ihlali gerekmez; kişilik haklarına
yönelik haksızlığın bulunması halinde de mobbing olgusu oluşmuş kabul
edilecektir.
Mobbingin Türk Hukuk Sisteminde
Mevzuat Dayanakları Nelerdir?
Mobbing ülkemizde yaygınlaşan bir olgu olsa da İş Kanunu veya Ceza
Kanunu’nda yasal düzenlemesi henüz mevcut değildir. Mobbing hukukumuzda
başka hukuki kavramlarla ve kanunlar ile varlık kazanmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi mobbingin yasal dayanağını teşkil edebilir
niteliktedir. Maddenin 1. Fıkrasında ise “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini
korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni
sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür
tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri
almakla yükümlüdür.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Türk Medeni Kanunu’nda kişilik haklarının korunması kapsamında düzenlemeler
mevcuttur. Bu ahvalde kişilik haklarına saldırı boyutuna ulaşan mobbing oluşmuş
ise Medeni Kanun’un 23., 24. ve 25. maddeleri bu kapsamda değerlendirilecektir.
İş Kanunu hükümlerine göre işveren işçiyi korumak ve gözetmekle yükümlüdür.
Eşit davranma ilkesi gereğince işveren cinsiyet, din, dil, ırk ayrımı yapmadan iş
yerindeki tüm çalışanlara eşit davranmalıdır. İş Kanunu’nda
doğrudan mobbing kavramı düzenlenmemiştir ancak bazı hükümler bu
çerçevede değerlendirilmektedir; İş Kanunu 5. madde eşit davranma ilkesi, 22.
madde kapsamında çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi,77.
madde kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işçilerin ve işverenlerin
yükümlülükleri; mobbing anlamında göz önüne alınabilir hükümlerdir.
Ceza Hukuku Açısından
Mobbing Nasıl Değerlendirilir?
Mobbing esas olarak iş hukuku anlamında değerlendirilmektedir fakat ceza
hukuku açısından da değerlendirmekte fayda vardır.
Türk Ceza Kanunu’nda mobbing suç olarak düzenlenmemiştir.
Fakat mobbing kavramının içinde olan birtakım davranışlar ceza kanununda suç
olarak düzenlendiğinden mobbingi bu suçların içinde ele almak mümkün
olacaktır. Mobbing; intihara yönlendirme, kasten yaralama, eziyet, cinsel taciz,
cebir kullanma, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve hakaret suçları kapsamında
değerlendirilebilir. İş hukukunda olduğu gibi ceza hukuku anlamında
da mobbingin ispatı açısından özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Mobbing Nasıl İspat Edilebilir?
Mobbing, mevzuatta düzenlenmediği için ispat yüküyle ilgili özel düzenleme de
mevcut değildir. Ancak Yargıtay kararlarında; Mobbingin varlığı için kişilik
haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığını, kişilik haklarına yönelik haksızlığın
yeterli olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca davacı işçinin, kendisine
işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri
sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin
davalı işverene düştüğünü belirtmiştir. Son tahlilde Yargıtay kararında da
belirtildiği üzere ispat külfeti işverene aittir.
Mobbinge uğradığını iddia edenin, iddiasını kesin delil ile ispatlanması şart
değildir. Mobbingin ispatı için Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere emareler
yeterlidir.
Mağdur; tanık beyanlarından yararlanabilir, psikolojisinin bozulduğuna dair sağlık
raporu alabilir, amirine yazılı başvuru da bulunabilir, bilirkişi raporu veya kamera
kayıtları gibi delillere de dayanabilir. Mahkeme tarafından bu deliller yeterli
görülmektedir.
Mobbing kavramı; işveren tarafından uygulanan yıldırıcı davranışlar sebebi ile
kendisi işten ayrılan işçi, işverenden alamadığı kıdem tazminatı için dava açtığı
zaman devreye girer. Yargıtay’ın görüşüne göre, yukarıda bahsedilen deliller ile
işçi iddiasını ispatlayabilir ise bu alacak kalemine hak kazanacaktır.
Mobbinge Karşı Başvurulacak
Hukuki Yollar Nelerdir?
İşçi ve işveren arasındaki iş akdi, İş Kanunu madde 24/II- b ve d kapsamında haklı
nedenle feshedilebilir. Bu durumda mağdur kıdem ve ihbar tazminatına hak
kazanabilecektir.
Mağdurun şayet kişilik hakları ihlal edilmiş ise; Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu
hükümlerine dayanarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.
Mağdur, şartları oluşmuş ise İş Kanunu madde 5’e dayanarak ayrımcılık tazminatı
da talep edebilir.
Mobbing Davasında
Görevli Mahkemeler Hangileridir?
Mobbinge maruz kalmış mağdurun özel sektörde veya kamuda çalışıyor olması
durumuna göre ve talebi dahilinde görevli mahkemeler;
Asliye Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi veya İdare Mahkemesi olabilmektedir.
Yargıtayın Uygulamada Mobbing Davalarında
Dikkat Ettiği Hususlar Nelerdir?
Özellikle son yıllarda mobbing davaları sayıca artarak Yargıtay’a intikal etmiştir.
Her fizyolojik ve/veya psikolojik şiddetin mobbing oluşturmayacağı göz önüne
alınması gereken bir husustur. Zira yargıtay emsal kararlarında da belirttiği
üzere, mobbing davalarında özellikle yapılan saldırının sistematik ve süregelen bir
şekilde meydana gelmesine dikkat etmektedir. Aksi hallerde Yargıtay’ın sistematik
ve süregelen davranış olmamasına dayanarak bozma kararları verdiği
görülmektedir.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise meydana gelmiş olan her kişilik hakkı
ihlali doğrudan doğruya mobbing olgusuna işaret etmemektedir. Bu hallerde
de mobbinge dayanmaksızın manevi tazminat davası açmak yerinde olacaktır.
Mobbing oluşmasındaki unsurların varlığının doğru tespit edilip delillerle
desteklenmesi ve Yargıtay kararlarının da doğru analiz edilmesi sureti
ile mobbinge dayalı davalar açılmalıdır.
Sonuç
Mevzuatımızda Mobbing kavramı düzenlenmemiştir. Hukukun temel görevi,
toplum yaşamını düzenlemek kadar güçlünün karşısında güçsüz tarafı da
korumaktır. Barışçıl iş yaşamının düzenlenmesi ve korunması toplumun
vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Zamanla toplumun iş yaşamına ve hayata bakış
açısı değişmektedir vebeklentileri de yeni şekiller alabilmektedir. Hukuk
dinamiktir. Hukuk bu beklentileri düzenleyecek ve koruyacak düzenlemelerle ile
gündeme yetişmelidir. Bu nedenle kanaatimizce hem İş Kanunu’nda hem de Türk
Ceza Kanunu’nda mobbingin ayrıca düzenlemesi gerekmektedir. Mobbing için
yasal bir zemin oluşturulduğunda işçinin hakkını araması kolaylaşacak ve ispatı
konusunda hak kayıpları oluşmamış olacaktır.
+90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE
İletişim

More Related Content

More from MGC Legal

MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdfMGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdfMGC Legal
 
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdfMGC Legal
 
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdfMGC Legal
 
MGC Legal Mayıs 2022 Bülteni
MGC Legal Mayıs 2022 BülteniMGC Legal Mayıs 2022 Bülteni
MGC Legal Mayıs 2022 BülteniMGC Legal
 
MGC Legal Nisan 2022 Bülteni
MGC Legal Nisan 2022 BülteniMGC Legal Nisan 2022 Bülteni
MGC Legal Nisan 2022 BülteniMGC Legal
 
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdfMGC Legal
 
MGC Legal Şubat 2022 Bülteni
MGC Legal Şubat 2022 BülteniMGC Legal Şubat 2022 Bülteni
MGC Legal Şubat 2022 BülteniMGC Legal
 
Ocak 2022 Bülteni
Ocak 2022 BülteniOcak 2022 Bülteni
Ocak 2022 BülteniMGC Legal
 
MGC Legal Aralik 2021 Bulteni
MGC Legal Aralik 2021 BulteniMGC Legal Aralik 2021 Bulteni
MGC Legal Aralik 2021 BulteniMGC Legal
 
MGC Legal Ekim 2021 Bülteni
MGC Legal Ekim 2021 BülteniMGC Legal Ekim 2021 Bülteni
MGC Legal Ekim 2021 BülteniMGC Legal
 
Mayis 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mayis 2021 Hukuk Gundemi BülteniMayis 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mayis 2021 Hukuk Gundemi BülteniMGC Legal
 
Kisa Calisma Uygulamasi
Kisa Calisma UygulamasiKisa Calisma Uygulamasi
Kisa Calisma UygulamasiMGC Legal
 
Nisan 2021 Hukuk Gundemi Bulteni
Nisan 2021 Hukuk Gundemi BulteniNisan 2021 Hukuk Gundemi Bulteni
Nisan 2021 Hukuk Gundemi BulteniMGC Legal
 
Relocation Services for Expatriates
Relocation Services for ExpatriatesRelocation Services for Expatriates
Relocation Services for ExpatriatesMGC Legal
 
Mart 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mart 2021 Hukuk Gundemi BülteniMart 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mart 2021 Hukuk Gundemi BülteniMGC Legal
 
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021MGC Legal
 
Subat 2021 Hukuk Bulteni
Subat 2021 Hukuk BulteniSubat 2021 Hukuk Bulteni
Subat 2021 Hukuk BulteniMGC Legal
 
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 Bulteni
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 BulteniIs ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 Bulteni
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 BulteniMGC Legal
 
Evlat Edinme Kurumu
Evlat Edinme KurumuEvlat Edinme Kurumu
Evlat Edinme KurumuMGC Legal
 
Emeklilik Islemleri
Emeklilik IslemleriEmeklilik Islemleri
Emeklilik IslemleriMGC Legal
 

More from MGC Legal (20)

MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdfMGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal - Ağustos 2022 Bülteni.pdf
 
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Temmuz 2022 Bülteni.pdf
 
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Haziran 2022 Bülteni.pdf
 
MGC Legal Mayıs 2022 Bülteni
MGC Legal Mayıs 2022 BülteniMGC Legal Mayıs 2022 Bülteni
MGC Legal Mayıs 2022 Bülteni
 
MGC Legal Nisan 2022 Bülteni
MGC Legal Nisan 2022 BülteniMGC Legal Nisan 2022 Bülteni
MGC Legal Nisan 2022 Bülteni
 
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdfMGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdf
MGC Legal Mart 2022 Bülteni.pdf
 
MGC Legal Şubat 2022 Bülteni
MGC Legal Şubat 2022 BülteniMGC Legal Şubat 2022 Bülteni
MGC Legal Şubat 2022 Bülteni
 
Ocak 2022 Bülteni
Ocak 2022 BülteniOcak 2022 Bülteni
Ocak 2022 Bülteni
 
MGC Legal Aralik 2021 Bulteni
MGC Legal Aralik 2021 BulteniMGC Legal Aralik 2021 Bulteni
MGC Legal Aralik 2021 Bulteni
 
MGC Legal Ekim 2021 Bülteni
MGC Legal Ekim 2021 BülteniMGC Legal Ekim 2021 Bülteni
MGC Legal Ekim 2021 Bülteni
 
Mayis 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mayis 2021 Hukuk Gundemi BülteniMayis 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mayis 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
 
Kisa Calisma Uygulamasi
Kisa Calisma UygulamasiKisa Calisma Uygulamasi
Kisa Calisma Uygulamasi
 
Nisan 2021 Hukuk Gundemi Bulteni
Nisan 2021 Hukuk Gundemi BulteniNisan 2021 Hukuk Gundemi Bulteni
Nisan 2021 Hukuk Gundemi Bulteni
 
Relocation Services for Expatriates
Relocation Services for ExpatriatesRelocation Services for Expatriates
Relocation Services for Expatriates
 
Mart 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mart 2021 Hukuk Gundemi BülteniMart 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
Mart 2021 Hukuk Gundemi Bülteni
 
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021
Avrupa Veri Koruma Otoriteleri Kararlari - Subat 2021
 
Subat 2021 Hukuk Bulteni
Subat 2021 Hukuk BulteniSubat 2021 Hukuk Bulteni
Subat 2021 Hukuk Bulteni
 
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 Bulteni
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 BulteniIs ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 Bulteni
Is ve Sosyal Guvenlik Subat 2021 Bulteni
 
Evlat Edinme Kurumu
Evlat Edinme KurumuEvlat Edinme Kurumu
Evlat Edinme Kurumu
 
Emeklilik Islemleri
Emeklilik IslemleriEmeklilik Islemleri
Emeklilik Islemleri
 

Mobbing Terimi ve Hukuki Degerlendirmesi

  • 2. Mobbing Nedir? Günümüzde sıklıkla duyduğumuz ve son yıllarda giderek yaygınlaşan bir kavram olarak mobbing; psikolojik şiddet, zorbalık, yıldırma , taciz gibi anlamlar taşımaktadır. Mobbing sadece çalışma ve iş hayatı ile bağlantılı olarak gerçekleşmez, insanların bir araya geldiği diğer farklı sosyal alanlarda da görülmektedir. Son tahlilde ise; “Okul, işyerleri gibi toplu alanlarda belirli bir bireyi hedef alarak, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına sebebiyet vererek yıldırma, dışlama, gözden düşürmedir.” şeklinde genel tanımı yapılabilir. 1980’li yıllarda Dr. Heinz Leymann tarafından ilk defa Mobbing terimi iş hayatındaki yıldırma şiddet ve baskı hareketlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Leymann, mobbingi “düşünce ve inanç ayrılığından kıskançlık ve cinsiyet ayrımına kadar çok çeşitli nedenler ile bir veya birkaç kişi tarafından, diğer kişiye yönelik olarak sistematik biçimde, düşmanca ve ahlak dışı bir yöntem şeklinde ortaya çıkan bir çeşit psikolojik terör ve duygusal saldırı” olarak tanımlamaktadır.
  • 3. İş Yaşamındaki Mobbing Unsurları Nelerdir? İş yaşamında ise mobbing; ‘’İş yerinde, kişinin üstü veya çalışma arkadaşlarından birisinin sistematik olarak, mağduru bezdirme kastıyla, süregelen biçimde, mağdura yönelik duygusal taciz ve/veya fiziksel şiddet tehdidi ile ortaya çıkan, mağdurun kişiliğinde, mesleki durumunda ve sağlığında zarar ortaya çıkaran, kötü bir muameleye maruz bırakılmasıdır.” Bu tanımdan yola çıkarak mobbingin unsurlarını değerlendirmek gereklidir; Mobbing iş yerinde gerçekleşmelidir. İşçi ve işveren arasındaki iş akdinden doğan iş görme edimi yerine getirilirken mobbing meydana gelebilir. Mobbing yapan kişi işveren veya diğer işçiler olabilir. Hatırlatmakta fayda vardır ki iş yeri kavramını Yargıtay geniş yorumlamaktadır. İş yeri işçinin iştigal ettiği işe göre değerlendirilmelidir. İşçiye karşı yapılan her kötü muamelenin mobbing olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Anlık ortaya çıkarak kişiye yönelik yapılan hakaretler veya dışlamalar mobbing kapsamında nitelendirilemez zira mobbing olgusunu oluşturan bezdirici eylemler sistematik ve süregelen bir biçimde gerçekleşmiş olmalıdır. Mobbing, mağduru bezdirme kastıyla yapılmalıdır. Mağduru bezdirme kastı olmadan yapılan eylemler mobbing kapsamında nitelendirilemez. Mobbingde amaç mağduru bezdirerek, psikolojik ve/veya fiziksel sorunlar yaşamasını ve yıldırma politikası ile çoğu zaman işçinin işinden istifa etmesini sağlamaktır. Mobbing mağdura yönelik duygusal taciz ve/veya fiziksel şiddet tehdidi ile ortaya çıkmalıdır. Mobbing yapanın davranışları kişisel hakkı ihlal edecek boyuta geldiğinde kişilik hakkının ihlalinden bahsedilebilir. Ancak yine de kişide bezdirme kastı bulunmaz ise mobbing olgusu oluşmayacaktır. Mobbing mağdurun kişiliğinde, sağlığında veya mesleki durumunda zarar ortaya çıkarır. Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır ihlali gerekmez; kişilik haklarına yönelik haksızlığın bulunması halinde de mobbing olgusu oluşmuş kabul edilecektir.
  • 4. Mobbingin Türk Hukuk Sisteminde Mevzuat Dayanakları Nelerdir? Mobbing ülkemizde yaygınlaşan bir olgu olsa da İş Kanunu veya Ceza Kanunu’nda yasal düzenlemesi henüz mevcut değildir. Mobbing hukukumuzda başka hukuki kavramlarla ve kanunlar ile varlık kazanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi mobbingin yasal dayanağını teşkil edebilir niteliktedir. Maddenin 1. Fıkrasında ise “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Türk Medeni Kanunu’nda kişilik haklarının korunması kapsamında düzenlemeler mevcuttur. Bu ahvalde kişilik haklarına saldırı boyutuna ulaşan mobbing oluşmuş ise Medeni Kanun’un 23., 24. ve 25. maddeleri bu kapsamda değerlendirilecektir. İş Kanunu hükümlerine göre işveren işçiyi korumak ve gözetmekle yükümlüdür. Eşit davranma ilkesi gereğince işveren cinsiyet, din, dil, ırk ayrımı yapmadan iş yerindeki tüm çalışanlara eşit davranmalıdır. İş Kanunu’nda doğrudan mobbing kavramı düzenlenmemiştir ancak bazı hükümler bu çerçevede değerlendirilmektedir; İş Kanunu 5. madde eşit davranma ilkesi, 22. madde kapsamında çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi,77. madde kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda işçilerin ve işverenlerin yükümlülükleri; mobbing anlamında göz önüne alınabilir hükümlerdir.
  • 5. Ceza Hukuku Açısından Mobbing Nasıl Değerlendirilir? Mobbing esas olarak iş hukuku anlamında değerlendirilmektedir fakat ceza hukuku açısından da değerlendirmekte fayda vardır. Türk Ceza Kanunu’nda mobbing suç olarak düzenlenmemiştir. Fakat mobbing kavramının içinde olan birtakım davranışlar ceza kanununda suç olarak düzenlendiğinden mobbingi bu suçların içinde ele almak mümkün olacaktır. Mobbing; intihara yönlendirme, kasten yaralama, eziyet, cinsel taciz, cebir kullanma, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve hakaret suçları kapsamında değerlendirilebilir. İş hukukunda olduğu gibi ceza hukuku anlamında da mobbingin ispatı açısından özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
  • 6. Mobbing Nasıl İspat Edilebilir? Mobbing, mevzuatta düzenlenmediği için ispat yüküyle ilgili özel düzenleme de mevcut değildir. Ancak Yargıtay kararlarında; Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığını, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalı işverene düştüğünü belirtmiştir. Son tahlilde Yargıtay kararında da belirtildiği üzere ispat külfeti işverene aittir. Mobbinge uğradığını iddia edenin, iddiasını kesin delil ile ispatlanması şart değildir. Mobbingin ispatı için Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere emareler yeterlidir. Mağdur; tanık beyanlarından yararlanabilir, psikolojisinin bozulduğuna dair sağlık raporu alabilir, amirine yazılı başvuru da bulunabilir, bilirkişi raporu veya kamera kayıtları gibi delillere de dayanabilir. Mahkeme tarafından bu deliller yeterli görülmektedir. Mobbing kavramı; işveren tarafından uygulanan yıldırıcı davranışlar sebebi ile kendisi işten ayrılan işçi, işverenden alamadığı kıdem tazminatı için dava açtığı zaman devreye girer. Yargıtay’ın görüşüne göre, yukarıda bahsedilen deliller ile işçi iddiasını ispatlayabilir ise bu alacak kalemine hak kazanacaktır.
  • 7. Mobbinge Karşı Başvurulacak Hukuki Yollar Nelerdir? İşçi ve işveren arasındaki iş akdi, İş Kanunu madde 24/II- b ve d kapsamında haklı nedenle feshedilebilir. Bu durumda mağdur kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanabilecektir. Mağdurun şayet kişilik hakları ihlal edilmiş ise; Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu hükümlerine dayanarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilecektir. Mağdur, şartları oluşmuş ise İş Kanunu madde 5’e dayanarak ayrımcılık tazminatı da talep edebilir. Mobbing Davasında Görevli Mahkemeler Hangileridir? Mobbinge maruz kalmış mağdurun özel sektörde veya kamuda çalışıyor olması durumuna göre ve talebi dahilinde görevli mahkemeler; Asliye Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi veya İdare Mahkemesi olabilmektedir.
  • 8. Yargıtayın Uygulamada Mobbing Davalarında Dikkat Ettiği Hususlar Nelerdir? Özellikle son yıllarda mobbing davaları sayıca artarak Yargıtay’a intikal etmiştir. Her fizyolojik ve/veya psikolojik şiddetin mobbing oluşturmayacağı göz önüne alınması gereken bir husustur. Zira yargıtay emsal kararlarında da belirttiği üzere, mobbing davalarında özellikle yapılan saldırının sistematik ve süregelen bir şekilde meydana gelmesine dikkat etmektedir. Aksi hallerde Yargıtay’ın sistematik ve süregelen davranış olmamasına dayanarak bozma kararları verdiği görülmektedir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise meydana gelmiş olan her kişilik hakkı ihlali doğrudan doğruya mobbing olgusuna işaret etmemektedir. Bu hallerde de mobbinge dayanmaksızın manevi tazminat davası açmak yerinde olacaktır. Mobbing oluşmasındaki unsurların varlığının doğru tespit edilip delillerle desteklenmesi ve Yargıtay kararlarının da doğru analiz edilmesi sureti ile mobbinge dayalı davalar açılmalıdır.
  • 9. Sonuç Mevzuatımızda Mobbing kavramı düzenlenmemiştir. Hukukun temel görevi, toplum yaşamını düzenlemek kadar güçlünün karşısında güçsüz tarafı da korumaktır. Barışçıl iş yaşamının düzenlenmesi ve korunması toplumun vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Zamanla toplumun iş yaşamına ve hayata bakış açısı değişmektedir vebeklentileri de yeni şekiller alabilmektedir. Hukuk dinamiktir. Hukuk bu beklentileri düzenleyecek ve koruyacak düzenlemelerle ile gündeme yetişmelidir. Bu nedenle kanaatimizce hem İş Kanunu’nda hem de Türk Ceza Kanunu’nda mobbingin ayrıca düzenlemesi gerekmektedir. Mobbing için yasal bir zemin oluşturulduğunda işçinin hakkını araması kolaylaşacak ve ispatı konusunda hak kayıpları oluşmamış olacaktır.
  • 10. +90 850 333 86 60 +90 212 215 25 84 info@mgc.com.tr mgc.com.tr MGC LEGAL Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE İletişim