İletişim “communis” kelimesinden türetilmiştir. “Commun” ortak anlamına gelir.
İletişim kurulabilmesi için ortak anlamlı sembollerin ve kavramların bulunmasına
ihtiyaç vardır.
İletişim “communis” kelimesinden türetilmiştir. “Commun” ortak anlamına gelir.
İletişim kurulabilmesi için ortak anlamlı sembollerin ve kavramların bulunmasına
ihtiyaç vardır.
Korona Virüs Karantina Sürecinde Korku, Kaygı, Endişe Yönetimi,Hayat Cikmazi ...Prof. Dr. Ekrem Çulfa
Çocuk Terapisi Nedir? İletişim ve Randevu Telefonu 05447243650
Çocuğun psikolojik açıdan yaşadığı güçlüklerin duygu durumuna ya da davranışlarına yansıması sonucu ortaya çıkan problemlere yardımcı olmayı amaçlayan teknikler ve metodların uygulandığı seanslardır.
Çift ve Aile Terapisi Nedir? İletişim ve Randevu Telefonu 05447243650
Çiftler arası ilişkilerde yaşanan uyum sorunlarında, temel düzeyde iletişim yanlışları neden olmaktadır. Çiftler aileleriyle ilişkilerinde geliştirdikleri alışkanlıklar, düşünce ve refleksler eğer eşiyle uyumlu olmaz ise ortaya çıkan uyumsuzluk çatışmaya neden olur. Bu noktada alınan profesyonel yardıma çift ve aile terapisi denir.
Bireysel Terapi Nedir? İletişim ve Randevu Telefonu 05447243650
En genel anlamıyla ruhsal sorunların veya davranış bozukluklarının yok edilmesi veya azaltılması amacıyla kullanılan her türlü yönteme psikoterapi denilmektedir. Bunların dışında kişi hayatında kendisini rahatsız eden ve değiştirmek istediği her türlü fikir ve davranışlar için alınan profesyonel yardıma bireysel terapi denir.
Cinsel Terapi Ne Yapılır?
Hayat Cikmazi Kitabı,Prof Dr Ekrem Culfa, İstanbul, Anadolu Yakası, Avrupa Yakası, Psikolog Randevu Telefon numarası, 0544 724 36 50
Cinsel terapide çiftlere ya da bireylere cinsel bilgilendirme ve danışmanlık yapılır. Kişiler genellikle bir sorunla karşılaştıklarında danışmana başvururlar ancak sadece cinsel hayatını biraz daha farklılaştırmak adına da cinsel terapi alınabilir. İletişim ve Randevu Telefonu 05447243650
Günümüzde, artık bireylerin yaşam kalitesinin yükselmesinde duygusal zekanın, bilişsel zeka kadar önemli olduğuna inanılıyor. Bilişsel zeka mı, duygusal zeka mı daha önemlidir tartışması yapılmıyor. Bu iki yetiyi de kimliğimiz ve toplumsal sorumluluğumuz adına en üst düzeyde kullanmamız gerekmektedir.
Duygularımızı ifade etmek için günlük dilde kullandığımız kavramlar ile gerçekten hissettiklerimizin hikayesini iletişim dilinde karşımızdakine aktarabiliyor muyuz , yoksa bu tanımlar tarihsel süreçte özensizce kendimize karşı oluşturulmuş yaklaşımlar mıdır ?
3. DUYGULARI BEDENDE HİSSETMEK Duygularımızı tanımlamamızı sağlayan kavramlar fiziksel duyularımızı içermez. Duygularımızı kavram şeklinde açıklamak, bizim bedensel hislerimizle iletişim kurmamız engeller.
5. Hislerimizin dilini ve rolünü kavramak, bireyin hipnoz ve hipnoterapideki başarısını artırdığı kadar, kişisel hayatındaki başarısını da artıracaktır.
6. BEDEN VE BİLİNÇALTI Vücudumuzun, bilinçaltımızla direkt olarak bağlantısı vardır. Hislerimizi vücudumuzda hissederiz, hatta bütün vücudumuzla, bütün hücrelerimizle hissederiz.
9. DUYGULARI HİSSETMEK VE HİPNOZ Bilinçaltı düşünmeden otomatik olarak tepki verir. Birey vücuduna odaklandığında, mantıksal aklını devre dışı bırakabilir ve rahatlıkla hipnoza girebilir.
10. Bütün bu hisleri hissetmek, midemizdeki açlığın farkına varmak kadar kolaydır.
13. “ Hislerinizi hissetmek konusunda bir direnç göstermediğiniz sürece, bütün hisler kısa ömürlüdür.” Terapistler bu telkini seanslarda sık sık tekrar etmelidirler.
14. Bütün hislerimiz döngüsünü tamamladığında bizi terk edecektir, İçimizdeki enerjiyi hissetmeyi engellediğimiz sürece baskı ve rahatsız hisler hissetmeye devam ederiz.
17. Duygular, izlenimler ve algılar gerçek veya hayal ürünü deneyimlerden ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, duyguların onaylanması iyileşme yolunda atılmış önemli bir adımdır.
19. Olumsuz duyguları hissetmemek adına onları bastırmak, baskı ve acıyı daha fazlalaştırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
20. Hissetmemekte direndiğimiz her duygu kalıcı olacaktır. Bastırdığımız, içimize attığımız duygu daha sert bir biçimde geri püskürecektir.
21. Kötü his olarak adlandırılan hisler bile aslında iyi hislerdir Çünkü bu hisler zarar ve acı veren durumları düzeltmemiz adına gönderilen uyarılardır.
22. Kötü hisler, sinir sistemi tarafından gönderilen habercilerdir. Bizi kendimizi korumak veya bir şeyleri onarmak konusunda uyarmaya çalışmaktadırlar.
23. Kötü hisler, sinir sistemi tarafından gönderilen habercilerdir. Bizi kendimizi korumak veya bir şeyleri onarmak konusunda uyarmaya çalışmaktadırlar.
24. Kötü hisler gerçek sorunun habercisi ve temsilcileridir. Bu hislere gerekli önem verildiği takdirde, hızlı bir şekilde rahatlamamızı, çözüme ulaşmamızı ve iyileşmemizi sağlayacaklardır.
27. Duyguyu bedende hissetmek Birey suçluluk hissediyor olabilir. Önemli olan bunu bedeninin neresinde hissettiğidir. Suçluluk vücutta neyi temsil ediyor?
28. Bedeninde ne hissediyorsun? Terapist, bireye bu suçluluk duygusunun vücudun herhangi bir bölgesiyle alakalı olduğunu anlatabildiğinde, başarı yolunda çok önemli bir adım atmış olacaktır.
29. Hissetmek ve Hipnoz Birey hissettiklere odaklanarak, düşünen aklını baypas etmiş olur. Bu kavram da hipnozun tanımıyla eşdeğerdir.
31. Birey duygularını hissetmesi, onun aynı duygulardan kurtulmasını kolaylaştıracaktır. Bireyin hisleri hakkında düşünmesi onu bu hislerden kurtarmayacaktır.
34. Vücudumuzun bakış açısını, somut duyularımız vasıtasıyla kavradığımızda iki önemli şeyi başarmış oluruz. 1. Vücudumuzu, onun bakış açısından tanıma fırsatımız olur. 2. Bilinçaltımızla bağlantı kurarız.
35. Birey gözleri kapalı bir şekilde, duygu ve hislerinin vücuttaki yerlerine ve kendilerini sunuş biçimlerine odaklanmayı başarabilirse, hipnoz haline girmiş olur.
36.
37. Otonom sinir sistemiyle işbirliği halinde çalışılırken, bilincin eleştirel yönü baypas edilmiş olur. Böylece bilinçaltına erişebiliriz.
38. Her bir hissin sebebi vardır. Hissettiğimiz duyguların, algılarımızla, fikirlerimizle, inançlarımızla mutlaka bir bağlantısı vardır.
39. Herhangi bir şeyin bizi korkuttuğunu hissediyorsak, vücudumuz bizi korumaya çalışıyordur. Ya da bazı şeyleri onarmamız için bizi motive etmeye çalışıyor olabilir. Yani etkiye-tepki.
40. Hisleri takip ederek, yaşanan deneyimleri keşfetmek ve bu deneyimlerle bağlantılı duygulardan kurtulmak, bilinçaltının verdiği otomatik tepkileri değiştirmek adına atılmış önemli bir adımdır.
41. OLUMSUZ DUYGULARA ODAKLANMANIN ÖNEMİ NEDİR? Bilinçli olarak olumsuzluklara odaklanmasanız da, bilinçaltınız odaklanıyor olabilir. İçinizde sıkışıp kalan olumsuz enerji yüzünden, bilinçaltınız 7 gün 24 saat olumsuzluklara odaklanır.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49. Bilinçaltı çalışma prensibi alışkanlıklara ve ilişkilendirmelere bağlıdır. Bilinçaltı hiçbir şeyi iyi ve kötü olarak ayırt etmez. Hiçbir şekilde mantığı devreye sokmaz.