YESDİL Eğitmenleri Muhammed Özgür YAŞAR(Muhammed Hoca) ve Ömer Faruk YAŞAR(Ömer Hoca) tarafında yazılan "Yes Grammar" kitabından örnek sunum. Kitabı satın almak için: http://www.yesdilonline.com ve http://www.yesdil.com
YESDİL Eğitmenleri Muhammed Özgür YAŞAR(Muhammed Hoca) ve Ömer Faruk YAŞAR(Ömer Hoca) tarafında yazılan "Yes Grammar" kitabından örnek sunum. Kitabı satın almak için: http://www.yesdilonline.com ve http://www.yesdil.com
1. Arkadaşlar
bu
çalışmada,
anlatmış
olduğum
son
iki
konu
olan Simple Present Tense ile Present Continuous Tense in
karşılaştırmas ını ele alacağım. Lütfen bu ç alışmanın her satırını çok
dikkatli okuyunuz. Çünkü İngilizce ile ne derece ilgilenir olurs anız
olun bu noktalar sizin karş ınıza hep çıkacaktır. Hemen bu iki
zamanın karş ılaştırmas ını incelemeye geç elim.
1. En genel anlamı ile konuşma anında yapılan işler için Present Continuous, genelde ya da belli
aralıklar ile yaptığımız işler için Simple Present Tense kullanırız.
I am watching TV now. ( Şu an televizyon izliyorum.) ( Şimdi gerçekleş en bir olay. )
I watch TV at night. ( Geceleri televizyon izlerim.) ( Belli bir zaman aralığında olan, yani geceleri
yapılan düzenli bir olay.)
2. Hikaye, haber, yönerge, talimat, spor etkinlikleri, doğa olayları, belgesel gibi yayınlarda genelde
Simple Present Tense kullanılır. Ancak kısa ve çabuk gerçekleşen durumlarda ise Pres ent Continuous
Tense kullanılır.
Alex passes to Caner and Caner passes to Semih. Semih is running up and approaching the
goal and Semih shoot s and scores.
In the middle of the night, a strange voice comes from darkness. Nobody knows what it is.
3.İngilizce'de baz ı fiiller sürerlik ( devamlılık, hareket, aksiyon ) belirten zamanlarda kullanılmaz.
Çünk ü konuşma anında yapılan bir işten bahsetmezler. Bu fiillere '' Stative Verbs ( Durum fiileri ) ''
denir.
read---bir eylem fiilidir. He is reading a book now. ( O, şu an bir kitap okuyor. )
know---bir durum fiilidir. Statik bir fiildir. Dolay ısıyla;
I am knowing English diyemeyiz. Onun yerine '' I know Engli sh. '' dememiz gerekir.
4.''There goes.... '' '' Here goes......'' gibi devrik cümle ifadeleri konuşma anında Simple Present
Tense ile kullanılır. Ancak anlamı Pre sent Continuous Tense ( Şimdiki zaman ) dir.
Here comes my father. Yani aslında cümle '' Look ! My father is coming now '' şeklindedir.
There goes a cat. Yani '' Look! A cat is going now '' şeklindedir.
2. 5. İngilizce'de oldukça sık kullanılan '' live '' ve '' work '' fiillerinin de geniş ve şimdiki zamanda
kullanımlarına dikkat etmek gerekir. Eğer her zaman yaşadığınız yerden bahsediyorsanız ;
'' I live in Ankara. / He lives in Ankara. ''
Eğer son zamanlarda geçici olarak yaşadığınız yerden bahsediyorsanız;
'' My family moved to Ankara, so we are living in Ankara. ''
Aynı şekilde her zaman çalıştığınız yerden bahsederseniz;
'' My fat her works for a medical company.''
Ancak geçici ya da yeni bir durumdan bahsederseniz ;
'' I have found a new job and am working in Paris now.''
6.İngilizce'de baz ı fiiller Present Continuous Tense 'de kullanılmaz. Stative ( Durum ) fiilleri oldukları
için Simple Present Tense' de kullanılırlar. Tabloya hep beraber bak alım arkadaşlar. Sizler için
karşınıza en çok çıkabilecek olanları seçmeye çalıştım.
Tabloda gördüğümüz gibi S tative Verbs ( Durum fiilleri ) 5 kategoride gösterilebilir. Daha farklı
gruplandırmalar söz konus u olabilir ama en kabul göreni ve yaygın olanı budur. Tablodaki '' think,
have, see, smell, taste, feel, look, be, weigh, appear '' fiilleri anlamlarına göre hem Pre sent Simple
Tense 'de hem de Pre sent Continuous Tense'de kullanılabilir. Karşılaştırmalı bir inc eleme yapalım
isterseniz.
3. Present Simple Tense
a. think = düşünmek, sanmak, zannetmek
Present Continuous Tense
think = yakın zamanlarda bir şeyi
I think you are right.
yapmak için düşünmek
I think he smokes.
I'm thinking about moving to new city.
b. smell = kokmak
smell = koklamak
This meal smells delicious.
You are smelling these flowers.
These flowers smell very nice.
The cook i s smelling the meal.
c. see = görmek
see = görüşmek
I see you are in trouble.
My father i s seeing the doctor.
I see a lot of cars on the road.
The candidate i s seeing the manager.
d. look = gibi görünmek
look = bakmak
You look tired.
They are looking at the stars.
Tarık looks happy.
She is looking at me.
e. taste = tadı olmak
taste = tadına bakmak
This meal ta ste s good.
My mom is ta sting the meal.
The dinner ta ste s delicious.
I am tasting new meals.
f. feel = bir duyguyu sezinlemek, ummak
feel = hissetmek
I feel something went wrong.
I am feeling good.
g. appear = gibi görünmek
appear = ( ortaya ) çıkmak
You appear to be bored.
The show i s appearing on TV.
Can appears to be happy.
Our stuff i s appearing at a night club.
h. weigh = bir şeyin ağırlığı olmak
weigh = tartmak
My bag weighs 3 kilograms.
He is weighing the box.
i. be = olmak (genel bir durum )
be = olmak ( konuşma anındaki bir değişim.
He i s polite.
Bu değişim kişinin her zamanki özelliği olmayabilir. )
He is being rude. ( Kabalaş ıyor.)
j. have = sahip olmak
have = bir iş bildiyorsa
I have a cat.
I am having dinner now.
She has a baby.
They are having breakfast at the moment.