Gezgin, U.B. (2013). Psikoloji Edebiyat ve Sinema: Bir Anlatı Olarak İnsan. Ümraniye Rehberlik Araştırma Merkezi'nde verilmiş seminer, 26 Kasım 2013, İstanbul.
Dünyayı Değiştiren 40 Gün
Gezi Direnişi’nin Psikolojisi ve Sosyolojisi
(Yard.Doç.Dr.) Ulaş Başar Gezgin
26 Haziran 2013
İçindekiler
1 Haziran 2013: 1453: Fetih mi, İşgal mi, Eldeğiştirme mi?
5 Haziran 2013: Şanlı Taksim Gezi Direnişi: Alandan Notlar ve Öneriler
5 Haziran 2013: Kan Var Meydanda
6 Haziran 2013: Saygon’dan İstanbul’a: Bir Sömürgeci Silahı Olarak Portakal Gazı
8 Haziran 2013: Haydi Haydi Hızlı
9 Haziran 2013: Gezi’ye Destek için Açık Ders: Gezi Sonrası Anaakım Psikoloji Sorgulanırken:
Ezilenlerin Psikolojisi
10 Haziran 2013: Bir Komün Olarak Taksim 2013: Başarılar, Eksikler, Öneriler
11 Haziran 2013: Sosyal Medya Psikolojisi ve Şanlı Gezi Direnişi
15 Haziran 2013: Gezi Parkı’nı Savunmak, Mustafa Kemal’i ve Adnan Menderes’i Savunmaktır!
15 Haziran 2013: Gezi Direnişi, Marksizm ve Psikoloji (Bilimsel Bildiri Özeti)
20 Haziran 2013: Gezi Interview, Mexico, Mundo Nuestra Newspaper, Welcome To The World of Struggles
20 Haziran 2013: Direnişin Psikolojisi: Kibir Sendromu Tezi Aslında Neleri Örtüyor?
20 Haziran 2013: Gezi Hareketi ve Eğitim: Gezi’den Şimdiye Dek Neler Öğrendik ve Bundan Sonra Neler Öğrenebiliriz?
22 Haziran 2013: Gezi için Kadıköy Forumu Notları, 21 Haziran 2013: Kimliğini Kaybedip Bulmak
25 Haziran 2013: Gezi için Kadıköy Forumu Notları, 23 Haziran 2013: Ortak Bölenleri Değil Ortak Çarpanları Bulmak (ya da TOMA Geldi, Hadi Barışın!)
26 Haziran 2013: 24 Haziran 2013 Gezi Forumları Üstüne: “Metin Göktepe Parkı Forumu: Ama Bu Gençler de İçlerinden Bir Deniz Gezmiş Çıkarmalılar!”
27 Haziran 2013: Gezi’nin Psikolojisini Anlamak: İçeriden ve Dışarıdan Bakışlar
28 Haziran 2013: Gezi’de n Tarz-ı Siyaset: Halk/Ulus/Millet, Sınıf, Cemaat, Birey vd.
Yaşamı
Yerel Seçimler, Sosyal Medya Kampanyaları ve Sosyal Medya Kullanıcıları
Doç.Dr. Ulas Basar Gezgin
Özet
2014 yerel seçimleri, halklar ilişkiler ve siyasal reklamcılık için ilk uygulama alanı değildi elbette; ancak, bu yılın özgün bir niteliği olduğu rahatlıkla söylenebilir: Bu, 2009’da daha düşük düzeyde seyreden medyanın ‘sosyal’leşmesi sürecinin doruğuna ulaşması ve böylece sosyal medyanın seçim kampanyaları için önemli bir kanal haline gelmesiydi. Güdümlü anaakım medyadan erişmek istediği bilgi ve bilgilendirmeleri alamayıp Stuart Hall’gil bir biçimde karşıt okuma yapan eleştirel kullanıcı, Twitter ve Youtube yasağına karşın, yine de, yasakları delerek ve yasaklılar arasında olmayan Facebook’u daha sık kullanarak, sosyal medyayı yasak savıcı bir bilgi ve iletişim kanalı olarak kullandı ve kullanıyor. Bu süreçte, seçim kampanyalarında, çoğunlukla, 10 taktik kullanan çeşitli siyasi partiler (“Bu, bizden biri” taktiği, “Bu adaya/partiye benim gibi biri oy veriyor” taktiği, ünlüler taktiği, star taktiği, tam tersi ilan etme taktiği, “Ben sizin babanızım/ananızım” taktiği, çocuklu siyaset taktiği, “Ürünü değil müşteriyi öv” taktiği, ödünç oy taktiği ve hayvanlı pozlar taktiği), diğer seçimlerden farklı olarak sosyal medyaya dönük içerik de ürettiler. Bu içeriklerin başarılı ve başarısız öğelerini saptarken, bu tür kampanyaların seçime etkisini yüzdelik olarak bulgulayamasak da, bu kampanyaların yapısal özellikleri ve hitap ettiği kitle tahminleri üzerinde yapılabilecek bir çalışmanın, Türkiye’de iletişim araştırmalarına katkı sağlayacağı rahatlıkla söylenebilir. Gezi Direnişi, direniş sırasında ve sonrasında hükümet ve direnişçiler tarafından atılan tvitler ve genel olarak ‘apolitik olanın politikleşmesi ve politik olanın dijitalleşmesi’ olarak adlandırabileceğimiz süreç, yerel seçimleri öncelemiş ve bu tür kampanyalar için bir alımlama ve alımlamama zemini oluşturmuştur. Bu bağlamda, tartışmaya ve araştırmaya açık olan bir diğer nokta, ‘AKP Mitinginde Bir Çapulcu’ başlıklı çok okunup çok tıklanan ve sağdan ve soldan birçok eleştiri alan yazı için kaleme alınmış okur yorumları örneğinde görülen olgudur. Bu olgu, sosyal medyanın ve özellikle de yasağa kadar Twitter’ın toplumun değişik kesimlerini buluşturma potansiyelidir. Bu buluşma ve buluşturma, her zaman sağlıklı bir iletişim zemininde ilerlemese de, bu olgunun yeniliği dolayısıyla, hakkında araştırma yapmanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Sınıfsal çözümlemelerden ve derinlikli ideoloji ve hegemonya tartışmalarından çok, ötekileştirici söylemlerle ve şematik algılarla örülen ve bilimsel altyapıdan çok, süzgeçten geçirilmemiş kişisel izlenimler üzerinden oluşturulan kimi sosyal medya içerikleri, aynı zamanda, söylem çözümlemesinin doğasına uygun bir biçimde, toplumun ve toplumu oluşturan sınıf, katman ve kesimlerin yansıması olarak karşımıza çıkıyor. (......)
1. Giriş
2. Turist Motivasyonu ve Kişilik
3. Turist Algısı
4. Turistin Öğrenme Süreçleri
5. Turistte Tutum Oluşumu ve Değişimi
6. Turisti İkna Etme
7. Medyada, Sosyal Medyada ve Ortamda Turistik Reklamcılığın Psikolojik Temelleri
8. Turist Davranışına Etki Eden Referans Grupları ve Fısıltı Gazetesi
9. Aile ve Sosyal Katmanlaşmanın Turist Psikolojisiyle İlişkisi
10. Kültürün Turist Psikolojisine Etkisi
11. Altkültürlerin Turist Psikolojisine Etkisi
12. Kültürlerarası Turist Psikolojisi
13. Turizm Sektöründe Segmentasyon
14. Turizmde Etik İhlalleri
15. Tüketim Toplumu ve Turizm
Gezi Direnişi Bağlamında İnsan Hakları ve Yayın PolitikalarıUlaş Başar Gezgin
Darüşşafaka Lisesi İnsan Hakları Sempozyumu Medya ve İnsan Atölyesi (25 kişilik)
Gezi Direnişi Bağlamında İnsan Hakları ve Yayın Politikaları
Yard.Doç.Dr. Ulaş Başar Gezgin
6 Aralık 2013
Kazanımlar:
1. Gazetelerin aynı olayı farklı açılardan verdiğinin ayırdına varır.
2. Basın özgürlüğünü sorgular.
3. İlgili insan hakları ihlallerini yüzeysel olarak değerlendirmenin ötesine geçip İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin her bir maddesiyle ilişkilendirir.
Malzemeler: Projektör, kağıt-kalem, grup sayısı kadar İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 22 gazete manşeti, 11 fotoğraf, grup sayısı kadar medyanın gezi güncesi belgesi ve 5 insan hakkı haberi.
Ön Hazırlık: Yukarıdaki anılan belgeler (bkz. Ekler) gerekli olan sayıya göre çoğaltılmalı.
İlgili Dersler: Vatandaşlık Eğitimi.
Yaş grubu: Lise çağı.
Süreç
(10 dakika grup tartışması ve 15 dakika genel tartışma olmak üzere 4 etkinlikten toplam 100 dakika)
Etkinlik 1-2 (5 dakika)
1. 5’er kişilik 5 grup oluşturulur.
2. Her gruba İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve 5-6 manşet dağıtılır.
(Her bir tartışmadan sonra, manşetler, gruplar arasında değiştirilir. Bu manşetler, 2 Haziran 2013 tarihli 22 gazetenin ilk sayfalarıdır.)
Etkinlik 3 (10+15 dakika)
3. Sorulur:
3(a) Sizce elinizdeki manşetler, insan hakları yanlısı mı devlet yanlısı mı?
3(b) Sizce elinizdeki manşetler arasında insan haklarını destekleyenler, insan haklarının negatif tanımına mı pozitif tanımına mı dayanıyor?
3(c) Sizce elinizdeki manşetler, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
(Genel tartışma sırasında, manşetler projektörden ekrana yansıtılabilir.)
Etkinlik 4 (10+15 dakika)
4. 3’ün tartışılmasından sonra, fotoğraflar dağıtılır (bkz. Ekler). Sorulur:
4(a) Sizce bu fotoğraflar, elinizdeki gazetelerde yer bulabilir mi? Bulabilirse nasıl? Her birine bir cümle yazmaya çalışınız.
(b) Sizce bu fotoğraflar evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Etkinlik 5 (10+15 dakika)
5. 4’ün tartışılmasından sonra, medyanın gezi güncesi belgesi (bkz. http://www.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/150520-medyanin-gezi-guncesi ), her bir gruba dağıtılır. Belge, 2-3 sayfa olarak 5 grup arasında bölüştürülür. Sorulur:
5(a) Sizce bu hak ihlalleri, elinizdeki gazetede yer bulabilir mi? Bulursa nasıl? Bulamazsa neden?
5(b) Sizce bu hak ihlalleri, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Zamana Göre Eklenebilecek Etkinlik 6 (10+15 dakika)
6. 5’in tartışılmasından sonra, zaman kalırsa, her bir gruba 5 insan hakları haberi verilir. Sorulur:
6(a) Sizce bu haberler, elinizdeki gazetede yer bulabilir mi? Bulursa nasıl? Bulamazsa neden?
6(b) Sizce bu haberler, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Atölye, genel tartışmayla son bulur.
Gezgin, U.B. (2013). Psikoloji Edebiyat ve Sinema: Bir Anlatı Olarak İnsan. Ümraniye Rehberlik Araştırma Merkezi'nde verilmiş seminer, 26 Kasım 2013, İstanbul.
Dünyayı Değiştiren 40 Gün
Gezi Direnişi’nin Psikolojisi ve Sosyolojisi
(Yard.Doç.Dr.) Ulaş Başar Gezgin
26 Haziran 2013
İçindekiler
1 Haziran 2013: 1453: Fetih mi, İşgal mi, Eldeğiştirme mi?
5 Haziran 2013: Şanlı Taksim Gezi Direnişi: Alandan Notlar ve Öneriler
5 Haziran 2013: Kan Var Meydanda
6 Haziran 2013: Saygon’dan İstanbul’a: Bir Sömürgeci Silahı Olarak Portakal Gazı
8 Haziran 2013: Haydi Haydi Hızlı
9 Haziran 2013: Gezi’ye Destek için Açık Ders: Gezi Sonrası Anaakım Psikoloji Sorgulanırken:
Ezilenlerin Psikolojisi
10 Haziran 2013: Bir Komün Olarak Taksim 2013: Başarılar, Eksikler, Öneriler
11 Haziran 2013: Sosyal Medya Psikolojisi ve Şanlı Gezi Direnişi
15 Haziran 2013: Gezi Parkı’nı Savunmak, Mustafa Kemal’i ve Adnan Menderes’i Savunmaktır!
15 Haziran 2013: Gezi Direnişi, Marksizm ve Psikoloji (Bilimsel Bildiri Özeti)
20 Haziran 2013: Gezi Interview, Mexico, Mundo Nuestra Newspaper, Welcome To The World of Struggles
20 Haziran 2013: Direnişin Psikolojisi: Kibir Sendromu Tezi Aslında Neleri Örtüyor?
20 Haziran 2013: Gezi Hareketi ve Eğitim: Gezi’den Şimdiye Dek Neler Öğrendik ve Bundan Sonra Neler Öğrenebiliriz?
22 Haziran 2013: Gezi için Kadıköy Forumu Notları, 21 Haziran 2013: Kimliğini Kaybedip Bulmak
25 Haziran 2013: Gezi için Kadıköy Forumu Notları, 23 Haziran 2013: Ortak Bölenleri Değil Ortak Çarpanları Bulmak (ya da TOMA Geldi, Hadi Barışın!)
26 Haziran 2013: 24 Haziran 2013 Gezi Forumları Üstüne: “Metin Göktepe Parkı Forumu: Ama Bu Gençler de İçlerinden Bir Deniz Gezmiş Çıkarmalılar!”
27 Haziran 2013: Gezi’nin Psikolojisini Anlamak: İçeriden ve Dışarıdan Bakışlar
28 Haziran 2013: Gezi’de n Tarz-ı Siyaset: Halk/Ulus/Millet, Sınıf, Cemaat, Birey vd.
Yaşamı
Yerel Seçimler, Sosyal Medya Kampanyaları ve Sosyal Medya Kullanıcıları
Doç.Dr. Ulas Basar Gezgin
Özet
2014 yerel seçimleri, halklar ilişkiler ve siyasal reklamcılık için ilk uygulama alanı değildi elbette; ancak, bu yılın özgün bir niteliği olduğu rahatlıkla söylenebilir: Bu, 2009’da daha düşük düzeyde seyreden medyanın ‘sosyal’leşmesi sürecinin doruğuna ulaşması ve böylece sosyal medyanın seçim kampanyaları için önemli bir kanal haline gelmesiydi. Güdümlü anaakım medyadan erişmek istediği bilgi ve bilgilendirmeleri alamayıp Stuart Hall’gil bir biçimde karşıt okuma yapan eleştirel kullanıcı, Twitter ve Youtube yasağına karşın, yine de, yasakları delerek ve yasaklılar arasında olmayan Facebook’u daha sık kullanarak, sosyal medyayı yasak savıcı bir bilgi ve iletişim kanalı olarak kullandı ve kullanıyor. Bu süreçte, seçim kampanyalarında, çoğunlukla, 10 taktik kullanan çeşitli siyasi partiler (“Bu, bizden biri” taktiği, “Bu adaya/partiye benim gibi biri oy veriyor” taktiği, ünlüler taktiği, star taktiği, tam tersi ilan etme taktiği, “Ben sizin babanızım/ananızım” taktiği, çocuklu siyaset taktiği, “Ürünü değil müşteriyi öv” taktiği, ödünç oy taktiği ve hayvanlı pozlar taktiği), diğer seçimlerden farklı olarak sosyal medyaya dönük içerik de ürettiler. Bu içeriklerin başarılı ve başarısız öğelerini saptarken, bu tür kampanyaların seçime etkisini yüzdelik olarak bulgulayamasak da, bu kampanyaların yapısal özellikleri ve hitap ettiği kitle tahminleri üzerinde yapılabilecek bir çalışmanın, Türkiye’de iletişim araştırmalarına katkı sağlayacağı rahatlıkla söylenebilir. Gezi Direnişi, direniş sırasında ve sonrasında hükümet ve direnişçiler tarafından atılan tvitler ve genel olarak ‘apolitik olanın politikleşmesi ve politik olanın dijitalleşmesi’ olarak adlandırabileceğimiz süreç, yerel seçimleri öncelemiş ve bu tür kampanyalar için bir alımlama ve alımlamama zemini oluşturmuştur. Bu bağlamda, tartışmaya ve araştırmaya açık olan bir diğer nokta, ‘AKP Mitinginde Bir Çapulcu’ başlıklı çok okunup çok tıklanan ve sağdan ve soldan birçok eleştiri alan yazı için kaleme alınmış okur yorumları örneğinde görülen olgudur. Bu olgu, sosyal medyanın ve özellikle de yasağa kadar Twitter’ın toplumun değişik kesimlerini buluşturma potansiyelidir. Bu buluşma ve buluşturma, her zaman sağlıklı bir iletişim zemininde ilerlemese de, bu olgunun yeniliği dolayısıyla, hakkında araştırma yapmanın gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Sınıfsal çözümlemelerden ve derinlikli ideoloji ve hegemonya tartışmalarından çok, ötekileştirici söylemlerle ve şematik algılarla örülen ve bilimsel altyapıdan çok, süzgeçten geçirilmemiş kişisel izlenimler üzerinden oluşturulan kimi sosyal medya içerikleri, aynı zamanda, söylem çözümlemesinin doğasına uygun bir biçimde, toplumun ve toplumu oluşturan sınıf, katman ve kesimlerin yansıması olarak karşımıza çıkıyor. (......)
1. Giriş
2. Turist Motivasyonu ve Kişilik
3. Turist Algısı
4. Turistin Öğrenme Süreçleri
5. Turistte Tutum Oluşumu ve Değişimi
6. Turisti İkna Etme
7. Medyada, Sosyal Medyada ve Ortamda Turistik Reklamcılığın Psikolojik Temelleri
8. Turist Davranışına Etki Eden Referans Grupları ve Fısıltı Gazetesi
9. Aile ve Sosyal Katmanlaşmanın Turist Psikolojisiyle İlişkisi
10. Kültürün Turist Psikolojisine Etkisi
11. Altkültürlerin Turist Psikolojisine Etkisi
12. Kültürlerarası Turist Psikolojisi
13. Turizm Sektöründe Segmentasyon
14. Turizmde Etik İhlalleri
15. Tüketim Toplumu ve Turizm
Gezi Direnişi Bağlamında İnsan Hakları ve Yayın PolitikalarıUlaş Başar Gezgin
Darüşşafaka Lisesi İnsan Hakları Sempozyumu Medya ve İnsan Atölyesi (25 kişilik)
Gezi Direnişi Bağlamında İnsan Hakları ve Yayın Politikaları
Yard.Doç.Dr. Ulaş Başar Gezgin
6 Aralık 2013
Kazanımlar:
1. Gazetelerin aynı olayı farklı açılardan verdiğinin ayırdına varır.
2. Basın özgürlüğünü sorgular.
3. İlgili insan hakları ihlallerini yüzeysel olarak değerlendirmenin ötesine geçip İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin her bir maddesiyle ilişkilendirir.
Malzemeler: Projektör, kağıt-kalem, grup sayısı kadar İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 22 gazete manşeti, 11 fotoğraf, grup sayısı kadar medyanın gezi güncesi belgesi ve 5 insan hakkı haberi.
Ön Hazırlık: Yukarıdaki anılan belgeler (bkz. Ekler) gerekli olan sayıya göre çoğaltılmalı.
İlgili Dersler: Vatandaşlık Eğitimi.
Yaş grubu: Lise çağı.
Süreç
(10 dakika grup tartışması ve 15 dakika genel tartışma olmak üzere 4 etkinlikten toplam 100 dakika)
Etkinlik 1-2 (5 dakika)
1. 5’er kişilik 5 grup oluşturulur.
2. Her gruba İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve 5-6 manşet dağıtılır.
(Her bir tartışmadan sonra, manşetler, gruplar arasında değiştirilir. Bu manşetler, 2 Haziran 2013 tarihli 22 gazetenin ilk sayfalarıdır.)
Etkinlik 3 (10+15 dakika)
3. Sorulur:
3(a) Sizce elinizdeki manşetler, insan hakları yanlısı mı devlet yanlısı mı?
3(b) Sizce elinizdeki manşetler arasında insan haklarını destekleyenler, insan haklarının negatif tanımına mı pozitif tanımına mı dayanıyor?
3(c) Sizce elinizdeki manşetler, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
(Genel tartışma sırasında, manşetler projektörden ekrana yansıtılabilir.)
Etkinlik 4 (10+15 dakika)
4. 3’ün tartışılmasından sonra, fotoğraflar dağıtılır (bkz. Ekler). Sorulur:
4(a) Sizce bu fotoğraflar, elinizdeki gazetelerde yer bulabilir mi? Bulabilirse nasıl? Her birine bir cümle yazmaya çalışınız.
(b) Sizce bu fotoğraflar evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Etkinlik 5 (10+15 dakika)
5. 4’ün tartışılmasından sonra, medyanın gezi güncesi belgesi (bkz. http://www.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/150520-medyanin-gezi-guncesi ), her bir gruba dağıtılır. Belge, 2-3 sayfa olarak 5 grup arasında bölüştürülür. Sorulur:
5(a) Sizce bu hak ihlalleri, elinizdeki gazetede yer bulabilir mi? Bulursa nasıl? Bulamazsa neden?
5(b) Sizce bu hak ihlalleri, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Zamana Göre Eklenebilecek Etkinlik 6 (10+15 dakika)
6. 5’in tartışılmasından sonra, zaman kalırsa, her bir gruba 5 insan hakları haberi verilir. Sorulur:
6(a) Sizce bu haberler, elinizdeki gazetede yer bulabilir mi? Bulursa nasıl? Bulamazsa neden?
6(b) Sizce bu haberler, evrensel bildirgenin hangi maddeleriyle ilgili?
Atölye, genel tartışmayla son bulur.
Barbar Türkler İMF'ye Karşı - Gezgin Öyküleri
İçindekiler
Eyids, Ölüm, Yaşam...
Satılık Yüz, Kiralık Yüz
Cennet’e Cehennem’e Döşenen Yol...
Gerçek Gülüşlüler...
Devre-yaşam
Birinci Ay Savaşı.
İnsanları Ayakkabılarından Tanıyan Adam.
İstanbul’da 1 Milyon Bangkoklu; Bangkok’ta 1 Milyon İstanbullu...
Bümbüyüklerle Kümküçükler...
Çocuk, Çocuk, Lanet Olası Çocuk.
Dünya: Kapkaranlık Bir Gezegen.
Yaşamın Anlamı.
Beşizistan’ın Öyküsü.
Doktor’un Ölümü.
Yanardağlar Patladığında.
Güldüm ve Güldüm ve Güldüm...
Aşçı Kral.
Tanrı Yaratmak (ya da Toplamak).
Bali’de Bitimsiz Bir Gece.
Uzaylıların Gizli Oyunları…
Düşünürler Maçının Uzatmaları...
“Barbar Türkler, İMF’ye Karşı!”
Davranışlarımızın iki önemli unsuru vardır; Bilişsel ve duygusal.
Bilişsel unsur, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. Duygusal unsur ise, bir konu hakkında hissettiklerimizden oluşur.
Gezgin, U. B. (2010). Education for green business and sustainability/sustainable management: Urban and regional challenges and opportunities. (Paper presented at the International Conference: Globalizing Management Education: Issues And Challenges For Industry & Academia. 5-6 February 2011, New Delhi, India.)
Gezgin, U. B. (2007). Social and economic development of Vietnam: Governmental and management challenges. Paper presented at International Colloquium on Business & Management, Bangkok 2007. Bangkok, Thailand, 19-22nd November 2007. http://icbm.bangkok.googlepages.com/112.Ulas.Gezgin.RP.pdf
http://ulas.teori.org/index.php?option=com_content&task=view&id=633&Itemid=44
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME KAVRAMI
SOSYAL KİMLİK TEORİSİ VE ÖZDEŞLEŞME İLİŞKİSİ
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME MODELLERİ
Reade’nin Temel Özdeşleşme Modeli
Scott, Corman ve Cheney’in Örgütsel Özdeşleşme Modeli
Örgütsel Özdeşleşmenin Genişletilmiş Modeli
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞMEYİ OLUŞTURAN FAKTÖRLER
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞMENİN SONUÇLARI
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME KONUSUNDA YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kültürlerarası Psikoloji ve Kültürlerarası İletişim:
Özcü, Yapılandırmacı ve Kurumsalcı Yaklaşımlar
Özet
Bu seminerde, psikoloji ve iletişim bilimlerinin kültürel konulara ve kültürlerarası karşılaştırmalara yönelik 3 bakışı (özcü, yapılandırmacı ve kurumsalcı yaklaşımlar) bağlamında bir giriş yapıldıktan sonra, konuyla ilgili araştırmalar ve medya temsilleri üzerinden çeşitli bilgi ve görüşlere yer veriliyor; ve kültürlere ilişkin bilimsel çalışmalarla yüzeysel gezi yazıları arasındaki farklara odaklanılıyor.
Gelişen Bilgi ve İletişim Teknolojileri Paralelinde Psikolojik Savaş ve Propa...Okan Yüksel
Okan Yüksel'in Bilkent Üniversitesi'nde tebliğ ettiği "Gelişen Bilgi ve İletişim Teknolojileri Paralelinde Psikolojik Savaş ve Propaganda" adlı tezin sunumu.
Barbar Türkler İMF'ye Karşı - Gezgin Öyküleri
İçindekiler
Eyids, Ölüm, Yaşam...
Satılık Yüz, Kiralık Yüz
Cennet’e Cehennem’e Döşenen Yol...
Gerçek Gülüşlüler...
Devre-yaşam
Birinci Ay Savaşı.
İnsanları Ayakkabılarından Tanıyan Adam.
İstanbul’da 1 Milyon Bangkoklu; Bangkok’ta 1 Milyon İstanbullu...
Bümbüyüklerle Kümküçükler...
Çocuk, Çocuk, Lanet Olası Çocuk.
Dünya: Kapkaranlık Bir Gezegen.
Yaşamın Anlamı.
Beşizistan’ın Öyküsü.
Doktor’un Ölümü.
Yanardağlar Patladığında.
Güldüm ve Güldüm ve Güldüm...
Aşçı Kral.
Tanrı Yaratmak (ya da Toplamak).
Bali’de Bitimsiz Bir Gece.
Uzaylıların Gizli Oyunları…
Düşünürler Maçının Uzatmaları...
“Barbar Türkler, İMF’ye Karşı!”
Davranışlarımızın iki önemli unsuru vardır; Bilişsel ve duygusal.
Bilişsel unsur, bir konu hakkında bildiklerimizden oluşur. Duygusal unsur ise, bir konu hakkında hissettiklerimizden oluşur.
Gezgin, U. B. (2010). Education for green business and sustainability/sustainable management: Urban and regional challenges and opportunities. (Paper presented at the International Conference: Globalizing Management Education: Issues And Challenges For Industry & Academia. 5-6 February 2011, New Delhi, India.)
Gezgin, U. B. (2007). Social and economic development of Vietnam: Governmental and management challenges. Paper presented at International Colloquium on Business & Management, Bangkok 2007. Bangkok, Thailand, 19-22nd November 2007. http://icbm.bangkok.googlepages.com/112.Ulas.Gezgin.RP.pdf
http://ulas.teori.org/index.php?option=com_content&task=view&id=633&Itemid=44
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME KAVRAMI
SOSYAL KİMLİK TEORİSİ VE ÖZDEŞLEŞME İLİŞKİSİ
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME MODELLERİ
Reade’nin Temel Özdeşleşme Modeli
Scott, Corman ve Cheney’in Örgütsel Özdeşleşme Modeli
Örgütsel Özdeşleşmenin Genişletilmiş Modeli
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞMEYİ OLUŞTURAN FAKTÖRLER
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞMENİN SONUÇLARI
ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME KONUSUNDA YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kültürlerarası Psikoloji ve Kültürlerarası İletişim:
Özcü, Yapılandırmacı ve Kurumsalcı Yaklaşımlar
Özet
Bu seminerde, psikoloji ve iletişim bilimlerinin kültürel konulara ve kültürlerarası karşılaştırmalara yönelik 3 bakışı (özcü, yapılandırmacı ve kurumsalcı yaklaşımlar) bağlamında bir giriş yapıldıktan sonra, konuyla ilgili araştırmalar ve medya temsilleri üzerinden çeşitli bilgi ve görüşlere yer veriliyor; ve kültürlere ilişkin bilimsel çalışmalarla yüzeysel gezi yazıları arasındaki farklara odaklanılıyor.
Gelişen Bilgi ve İletişim Teknolojileri Paralelinde Psikolojik Savaş ve Propa...Okan Yüksel
Okan Yüksel'in Bilkent Üniversitesi'nde tebliğ ettiği "Gelişen Bilgi ve İletişim Teknolojileri Paralelinde Psikolojik Savaş ve Propaganda" adlı tezin sunumu.
İletişim kuramları ve iletişim araştırmalarıyla desteklenmiş medya ve medya sahipliği üzerine detaylı bir slide. Medya kuramları ve ilgili tanımları içeren bu çalışma iletişim, iletişim bilimleri ve eğitim fakültesi öğrencilerinin yanında sosyoloji öğrencileri için de çok pratik bir kaynak özelliği teşkil ediyor.
Neden Umutlu Olmalıyız?: 20 Neden
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Umutsuzluk
Son zamanlarda, özellikle seçimden sonra, büyük bir umutsuzluk dalgası, sosyal medyada ve başka mecralarda bir virüs gibi yayılıyor.
Herkes birilerini suçluyor: Halkı, partiyi, lideri vb.
Ancak umutlu olmak için nedenler de var. Bunlar gözden kaçıyor. İşte umutlu olmak için 20 neden:
Umut Nedeni 1
Tüm devlet aygıtları ve medyanın neredeyse tümü elinde olmasına karşın, seçim, başa baş gitti.
Umut Nedeni 2
25,5 milyon insan tek adam rejimine hayır dedi. Bu, azımsanamayacak bir rakam.
Umut Nedeni 3
Kılıçdaroğlu birçok büyükşehirde oyunu arttırdı. Bunun yerel seçimlerde karşılığını göreceğiz.
Umut Nedeni 4
Bu gidişle, AKP’nin elinde olan çeşitli ilçe belediyeleri yerel seçimde CHP’ye geçecek. Belediye geçişlerinin iyi yanı, CHP’nin politikalarının milyonlarca kişiye ulaşması. İmamoğlu’nun ve Yavaş’ın böyle bir üstünlüğü var.
Umut Nedeni 5
Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez Kürtler ile Türk milliyetçileri bir araya geldi. Bu durumun birbirini anlama açısından faydalı olacağını söyleyebiliriz. Her kesimden seçmen Millet İttifakı’nı destekledi. Farklı görüşlerini bir yana koyup aynı hedefe odaklanmak dikkate değerdi.
Umut Nedeni 6
Haklar ve özgürlükler mücadelesi bir seçime indirgenemez. Mücadele daha önce de sürüyordu, bundan sonra da sürecek. Önümüzde yerel seçimler var, onlara odaklanmalıyız. Hiçbir şey dünyanın sonu değil.
Umut Nedeni 7
AKP bloğunun en zayıf noktası, HÜDAPAR. Parti programı, AKP’li kadınlara bile ters. AKP’li kadınlar, siyasetçi oluyor, meslek sahibi oluyor, araba kullanıyor vb.
Kadın hareketinin yükselişine tanık olacağız.
Umut Nedeni 8
Kurtuluş Savaşı’ndan daha kötü bir durumda değiliz. Bu ülke, ne zorluklarla kurtarıldı.
Umut Nedeni 9
Türkiye’de sol ve ittifakları hiç bir zaman 25,5 milyonu bulmadı. Hep azınlık oldu. Çok partili hayatın tarihinde bu bir başarı olarak yazılmalıdır.
Umut Nedeni 10
Hep kısa erimli bakıyoruz. İstediklerimiz hemen gerçekleşsin istiyoruz. Ama öyle bir dünya yok. Daha uzun erimde bakarsak, muhalefetin oyları her defasında artıyor. Duvardan bazı tuğlaları çektik, diğerlerini de ileride çekeceğiz.
Umut Nedeni 11
İlk kez oy verenlerle genel olarak genç nüfus, Millet İttifakı’na oy verdi. Bu kesim, ileride CHP’nin lokomotifi olacak.
Umut Nedeni 12
Umutlu olmama şansımız yok. Umutsuz olursak, bu karanlık daha da güçlü hale gelecek.
Umut Nedeni 13
CHP’nin Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer gibi görece genç ve dinamik liderleri var. Bunlar partiyi geleceğe taşıyacaklar.
Umut Nedeni 14
Bir toplumun ilerlemesi eleştirel düşünceye bağlıdır. CHP seçmeni, fanatikçesine bir lidere ya da partiye bağlı değildir. Eleştirel düşünceye en açık kesim olduğu için demokrasinin temel taşlarını oluşturmaya devam edecektir.
Umut Nedeni 15
Duygu siyasetine bakıldığında, bir taraf korku siyaseti güderken, Millet İttifakı umut aşıladı ve sevgi dili kullandı. (.......)
Deprem Sonrası Psikoloji: Değiniler ve Öneriler
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Özet
Deprem sonrası, bir ders alma, bir bilinçlenme dönemidir. İmar yasakları çeşitli oyuncular tarafından delinince çürük binalar onaylanır olmuş; bu durum, depremin olumsuz etkilerine davetiye çıkartmıştır. 99 depreminden ne yazık ki gerekli dersler alınmamıştır. 99 depremi sonrası yazılanlar, ne yazık ki bugün de geçerlidir. Depremin belirli psikolojik etkileri vardır. Bunları biliyoruz. Çeşitli belirtileri gösteren birincil ve ikincil travmalı deprem tanıklarını yadırgamamalı, onları yargılamamalıyız; çünkü bunlar sıklıkla söylendiği gibi, olağanüstü bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Öte yandan, herkes, deprem nedeniyle travma yaşamaz. Kimin travma yaşayıp yaşamadığını bireysel değişkenler yanında toplumsal değişkenler de belirler. Sözgelimi, Japonya’da bilim ve teknolojiye güven ve kaderciliğin geri planda oluşu gibi etmenler, ülkede deprem travması oranının çok düşük olmasına yol açmaktadır. Oysa ülkemizde deprem, olağan olduğu fakat sıradan olmadığı için, hazırlıklı olmadığımız için, büyük bir toplumsal travma biçiminde yaşanmaktadır. Bu çalışmada, deprem sonrası toplumsal psikoloji konusunda çeşitli değinilerde ve önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Deprem, sosyal psikoloji, depremin sosyal psikolojisi, toplumsal travma, ve kadercilik.
Yapay Zeka ve Toplum: Yapay Zeka Sosyolojisiyle Eleştirel Bir Bakış
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Yarım Saatte Psikolojiye Giriş - Ulaş Başar Gezgin
1 Psikoloji Bilimi
2 Biyolojik Yaklaşım
3 Duyu ve Algı
4 Bilinç
5 Öğrenme
6 Bellek
7 Biliş: düşünme, zeka ve dil
8 Yaşam Boyu Gelişim
9 Motivasyon ve Duygu
10 Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet
11 Stres ve Sağlık
12 Sosyal Psikoloji
13 Kişilik Kuramları
14 Psikolojik Bozukluklar
15 Psikolojik Terapiler
Gezgin (8 June 2022). The Political Psychology of ‘China Threat’: Perceptions and Emotions. Symposium on 'Emotions and Foreign Policy in Global International Relations: The West and the Rest' June 7-8th 2022
Instituto Cultura y Sociedad, Universidad de Navarra, Pamplona, Spain. https://www.unav.edu/web/instituto-cultura-y-sociedad/proyectos/emoforte-europa-turquia/call-emotions-foreign-policy-global-international-relations
The Political Psychology of ‘China Threat’: Perceptions and Emotions
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Abstract
In this study we first briefly introduced political psychology of international relations, and moved to the notion of threat perceptions in political psychology which extends from national threats to group threats. Thirdly, we focused on the so-called ‘China threat’ which is mostly considered as a theory, a perception, a discourse or a thesis, but also as an issue, a theme, a hypothesis, a notion, a charge, a narrative, a debate, an image, a coverage, a topic, a school of thought, a public discourse, a story, a perspective, a proposition, a specter, a view, a syndrome, a school, a fear, a sentiment, an idea, a terminology, a rhetoric, a possibility, a mentality, and an atmosphere, in the order of frequency. We also see other scholars preferring to use ‘the so-called China threat’ as they don’t believe it. The notion of ‘China threat’ is mostly associated with China’s military build-up which is visible in South China / East Vietnam Sea territorial disputes. China is at odd with most of its neighbors due to its revisionist moves. Emotions play a role in all parties to the conflict including the Asian neighbors and U.S.. Chinese government, reminiscent of the past humiliations, wants to be respected; but China’s military moves are viewed with fear, mistrust and suspicion among other parties. National threat perceptions are updated accordingly. As a response to China’s rise, conservatives and Republicans support containment policies, while the liberal and Democrat response is engagement. This division is also related to the attitudes towards Chinese people and Chinese government. China has its own logic in its moves, but to what extent it is rational is to be disputed. The study concludes with further discussions about China’s rise, considering the possibility of peaceful rise or confrontation.
Keywords: Political psychology, political psychology of international relations, threat perceptions, China studies, China threat.
Toplumsal baskınlıkla birlikte değerlendirilebilecek sistemi meşrulaştırma kavramı, temelde, toplumsal kimlik kuramına dayanıyor. Bu kurama göre birey, kendini ve ait olduğu grubu yücelten tutum ve davranışlara sahiptir. Kötülükler, ‘bizden olmayanlar’a yansıtılıyor; böylece, ‘bizden olanlar’ın tertemiz olduğu yönünde, bir kendini idealize etme süreci sözkonusu oluyor. Toplumsal baskınlık kuramı ise buna bir tuğla daha ekleyip toplumda hiyerarşinin altında olanların, üstte olanları yücelttiğini gösteriyor. Sözgelimi, toplumsal kimlik yaklaşımı açısından, yoksulların, kendilerini yüceltip zenginleri kötü, insanlığı kalmamış, duygusuz kişiler olarak görmeleri beklenirken (kimi zaman bunu yapıyorlar ama her zaman değil), onlar; tersine, zenginleri yüceltip kendilerini aşağılıyorlar. Arabesk edebiyat, tam da bundan doğuyor.
Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de sözkonusu.
“Son zamanların en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Yapay zekanın yükselişini ve yaygınlaşmasını olumlu açıdan değerlendirenler de var, olumsuz açıdan değerlendirenler de...
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O her şeyin ötesinde, her şey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da bilimsel süreçler de toplumdan bağımsız değildir.”
Gezgin, U.B. (2015). İnsan Hakları, Demokratik Okul ve Anadilinde Öğretim için Çokkültürlü Eğitim. Ankara: Ütopya. http://www.idefix.com/kitap/cokkulturlu-egitim-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=U12JEEVMR5RGXCH2G4LZ
İnal, K., Sancar, N. ve Gezgin, U.B. (ed.) (2015). Marka, Takva, Tuğra. AKP Döneminde Kültür ve Politika. İstanbul: Evrensel Kültür Basım Yayın. http://evrenselbasim.com/tanim.asp?sid=M15X44LPST2T0WTMBLOV
Gezgin, U.B., Inal, K., Hill, D. (ed.). (2014). The Gezi Revolt. People's Revolutionary Resistance against Neoliberal Capitalism in Turkey. Brighton: the Institute for Education Policy Studies. http://www.amazon.co.uk/Gezi-Revolt-Revolutionary-Resistance-Neoliberal/dp/095220424X
Gezgin, U. B. (2014). Bilişsel bilimler elkitabı. İstanbul: İstanbul Gelişim Üniversitesi.
http://www.pandora.com.tr/urun/bilissel-bilimler-el-kitabi/349165
http://bilisselbilim.com/bilissel-bilimler-elkitabi/
Gezgin, U. B. (2012). Psychology of You 2.0: Psychology of Social Media. Germany: Lambert Publishing. http://www.amazon.com/Psychology-You-2-0-Social-Media/dp/365913077X
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/psychology-of-social-media-book
Gezgin, U.B. (2011). Economics, environment & society planning cities at the center of mass/mess of the sustainability triangle. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economics-Environment-Society-Planning-Sustainability/dp/3846531197
Gezgin, U.B. (2011). An economic psychological experiment: Individualism-collectivism, perspective taking, and real and hypothetical endowment effects. Germany: Lambert Publishing.
http://www.amazon.de/Economic-Psychological-Experiment-Individualism-Collectivism-Hypothetical/dp/3846546372
Gezgin, U. B. (2009). Silent movies, cognition and personality. Almanya: VDM Verlag. http://www.amazon.com/Silent-Movies-Cognition-Basar-Gezgin/dp/3639202694
Gezgin, U. B. (2009). Vietnam & Asia in flux, 2008: Economy, tourism, corruption, education and ASEAN regional integration in Vietnam and Asia. Darmstadt: H@vuz Publications. http://www.amazon.de/Vietnam-Asia-Flux-2008-Gezgin/dp/3981217055
Gezgin, U. B. (2007). Cana ve Hubli Purana opera librettosu. İstanbul: Çekirdek Sanat.
http://www.idefix.com/kitap/cana-ve-hubli-purana-opera-librettosu-ulas-basar-gezgin/tanim.asp?sid=L0EQ0LCXSH7HGB8JAQCM
http://www.slideshare.net/dr_gezgin/cana-hubli-purana-opera-librettosu
Gezgin, U. B. (2007). Asya yazıları. İzmir: Ara-lık Yayınevi.
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=C84V6SORQY4Y6K2QTXEF
Paz, O. (2000). Kartal mı güneş mi? (İsp çev: U.B. Gezgin). İstanbul: Virtüel Yayınevi. http://www.kitapyurdu.com/kitap/kartal-mi-gunes-mi/33724.html
Süer, A, Gezgin, U. B., Kızgın, S., Dinç, O. ve Ünsal, P. (2000). Öyküler- Gençlik Kitabevi Gençlik Ödülleri 2000. İstanbul: Gençlik Kitabevi.
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
1. Sanatçının yaratım sürecinin psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
2. Sanat yapıtının bir çıktı olarak psikolojik (özellikle bilişsel, psikanalitik ve kişilik açılarından) çözümlenmesi
3. Sanat yapıtının sanatseverler ve özellikle de sanatsevmezler tarafından alımlanma süreci
4. Sanatçıyla ilgili genel tutumlar ve özellikle de olumlu/olumsuz kalıpyargılar
5. Sosyal psikoloji ekseninde bireysel ve toplu sanatlar ayrımı
6. Akıl hastalarının ürettiği sanat yapıtları ve sanat terapisi
7. Sanatın bir psikoloji yöntemi olarak kullanımı
8. Sanat eğitiminde psikoloji
9. Psikoloji bilgisiyle desteklenmiş sanat
10. Sanat yapıtlarıyla desteklenmiş bir psikoloji eğitimi
Apolitik Olanın Politikleşmesi: Gezi Direnişi ve Sosyal MedyaUlaş Başar Gezgin
Apolitik Olanın Politikleşmesi ve Politik Olanın Dijitalleşmesi
Doç.Dr. Ulas Basar Gezgin
Linkedin: http://www.linkedin.com/in/ulasbasargezgin
Özet
Artan düzeylerdeki siyasal katılımın zamansal-uzamsal bir coğrafyası olarak Türkiye’nin 2013’ü, içiçe geçmiş iki sürece gömülü durumda: Apolitik olanın politikleşmesi ve politik olanın dijitalleşmesi. Bu iki eğilim, yalnızca artan düzeylerdeki siyasal katılıma katkı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda, sosyal medyanın her yerde birdenliği yoluyla, resmi siyasal iklime yönelik bir geribildirim ve ileribildirim düzeneği olarak hizmet veriyor. Sosyal psikolojik bir açıdan, bu siyasal diriliş, siyasal etkililik (political efficacy) kavramıyla (siyasal eylemlerin dünyayı değiştirebileceğine duyulan inanç) sıkıca birbirine bağlı. Bu açıdan, siyasal etkililik, yalnızca siyasal ve toplumbilimsel bir değişken değil, aynı zamanda algılarla ilgili olan ve sözümona ‘toplumsal olgular’la ilgili olmayan sosyal psikolojik bir değişken. Bu ayrım, neredeyse tümüyle, muhalefeti ve protestoları nesneleştiren açıklamalarla (örneğin, yapısal etmenler, işsizlik, başka bir seçeneğin kalmaması vb.) özneleştiren açıklamalar (örneğin, duygular, inançlar, tutumlar, kararlar vb.) arasındaki ayrıma, özgür irade ile belirlenimcilik tartışmalarına ve bir de, kitle iletişim modelleriyle kullanımlar ve doyumlar modelleri arasındaki ayrıma karşılık geliyor. Anonimlik, nonimlik, südonimlik, inanılırlık, çokyönlülük ve kullanıcı-üretimi medya, siyasal etkililik algısını bir ölçüde kolaylaştırıyor. İkincisi, sosyal medya kullanımı, insanların, kullanıcı adını ve/ya da profil fotoğrafını değiştirmek, protesto paylaşımları yapmak, devlet temsilcilerine tvit atmak, video üretmek, düzenlemek, altyazılamak, dilekçe imzalamak vb. gibi sert ve yumuşak muhalefet biçimlerini içeren geniş bir tayfta protesto yapmalarına olanak sağlıyor. Bu bağlamda, bu çalışma, apolitik olanın politikleşmesini ve politik olanın dijitalleşmesini birbirine koşut süreçler olarak tartışıyor.
Anahtar Sözcükler: Medya psikolojisi, sosyal psikoloji, sosyal medya çalışmaları, siyasal katılım ve medya etkileri.
Apolitik Olanın Politikleşmesi: Gezi Direnişi ve Sosyal Medya
Barış Psikolojisi
1. Savaşın ve Barışın Psikolojisi:
Psikolojik Çözümlerin Eleştirisi
Doç.Dr. Ulaş Başar GEZGİN
18. Ulusal Psikoloji Kongresi
Panel 18, 12 Nisan 2014, 10:45-12:15
2. Özet
• Psikolojinin savaşa destek amacıyla kullanıldığı birçok örnek biliniyor; barışçı bir dünya için kullanıldığı
örnek sayısı ise, çok az. Barış psikolojisinin bir alt-disiplin ve inceleme alanı olarak paylaşım
savaşlarında oluştuğu ve savaş-karşıtı 68 kuşağında doruğa ulaştığı söylenebilir. Soğuk Savaş
döneminde, daha çok, bir nükleer felaketi önlemeye, dolayısıyla halkların ve genel olarak toplumsal
grupların kardeşliği yerine siyasetçiler arası diyaloga odaklanan barış psikolojisinin bir kolunun, Soğuk
Savaş’tan sıcak savaşlara geçildiği 90’lı yıllarda ve sonrasında, kurumsal etkileri yok sayan bir yöne
savrulduğu gözlemleniyor. Bu yaklaşımlarda, barış, önyargıların ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına
indirgeniyor. Bu çalışma, kurumsalcı olmayan barış psikolojisi yaklaşımlarının bir eleştirisini sunuyor.
3. Barış Psikolojisi ve Eğitimi
• Psikolojizasyon
• Patolojizasyon (anti-sosyal kişilik bozukluğu)
• Klinik vs. Sosyal
• Psikanalitik
• Uzlaşmaz çelişkiler
• İtaat, uyarlık vs. İtaatsizlik, uymazlık
• Birey düzlemi vs. Topluluk düzlemi vs. Kurumlar
• Kurumlar, toplumsallaşma, çocukluk pratikleri
• Kutuplaştırma, öteki üstünden benliklenme.
• Politik psikoloji.
• Siyasetçiler arası diyalog.
• Ateşkes vs. Barış
4. Çatışmaların Niteliği
• Etnik (ülke içi)
• Uluslar arası
• Sınıflararası
• Kuşaklar arası
• Siyasetler arası
• Bireyler arası
• Gruplar arası
• Devlet-vatandaş
• Kentli-yeni göç etmiş
• Ortamsal: İş, okul, kışla, cezaevi, sokak vb.
5. Kültürlerarası Psikoloji Sunumundan:
Yanlış Yollar
• Tüm kültürler, birbirine benzer ve aynı zamanda, birbirinden farklıdır.
• Genellemeler, kalıpyargılar, önyargılar ve ayrımcılık
• Dil: ‘Ötekiler’in tanımlanış biçimi
• Liberal Tez: Yukarıdaki dörtlü ortadan kalkarsa, tüm sorunlar çözülür.
• Barnum ifadeleri
• Benzeştirme (asimilasyon) yanılgısı.
• Dış-grup türdeşliği eğilimi
• Temel yüklemleme yanlışı
• Kendini doğrulayan kehanet
• Ara-değişkenler vs. Ana-değişkenler
6. Kültürlerarası Psikoloji Sunumundan:
Yanlış Yollar
• Tüm kültürler, birbirine benzer ve aynı zamanda, birbirinden farklıdır.
• Genellemeler, kalıpyargılar, önyargılar ve ayrımcılık
• Dil: ‘Ötekiler’in tanımlanış biçimi
• Liberal Tez: Yukarıdaki dörtlü ortadan kalkarsa, tüm sorunlar çözülür.
• Barnum ifadeleri
• Benzeştirme (asimilasyon) yanılgısı.
• Dış-grup türdeşliği eğilimi
• Temel yüklemleme yanlışı
• Kendini doğrulayan kehanet
• Ara-değişkenler vs. Ana-değişkenler