VERGİLEMEDE HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİNİN TESİS EDİLMESİ VE ANAYASAL İKTİSAT PERS...
Avusturya İktisat Okulu ve Friedrich August von Hayek
1. Avusturya İktisat Okulu ve
Friedrich August von Hayek
Bu Sunum Aşağıdaki Kaynaktan Yararlanılarak Hazırlanmıştır: Coşkun Can Aktan, Yeni İktisat
Okulları ve İktisadi Düşünce: Ankara: Seçkin Yayınları, 2018.
Sunumu Hazırlayan: Nilüfer Sarban
PROF. DR. COŞKUN CAN AKTAN
2. Avusturya İktisat Okulu, Carl Menger’in 1871 yılında yayınlanan
Ekonomi Biliminin Temelleri isimli kitabı ile doğmuştur. Menger’in
öğrencisi olmamakla birlikte iki genç iktisatçı olan Böhm Bawerk
ve Friedrich von Wieser, Menger’in fikirlerinin ateşli savunucusu
oldular. 1880’lerde bu iktisatçıların yaptığı araştırmalar ile
Menger’in düşünceleri diğer ülkelerde de bilinmeye başlandı.
3. İktisat teorisini, klasik teoriden farklılıklar içeren
daha sağlam temellere oturtmak isteyen Menger,
özellikle o dönem Almanya'sında etkili bir okul
olan Alman Tarihçi Okulu tarafından dikkatte
alınmamıştır.
Alman Tarihçi Okulu ile girilen
metodoloji tartışmaları, Avusturya
Okulunun ismini duyurmaya
başlamış ve okulun düşünsel
temelleri atılmaya başlanmıştır.
4. Hayek serbest piyasa düzeninin felsefi
savunucularındandır. Avusturya Okulu'nun
20. yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden
biridir. 1974'te Nobel Ekonomi ödülünü
almıştır.
Merkezi ekonomik planlamanın insanların
özgürlüklerini ve ihtiyaçlarını kısıtlayacağı tezini
vurgulamış, çoğulculuğu ve ekonomik sübjektivizmi
savunmuştur.
5. Hayek, krizlerin temel nedeninin; konjonktür
dönemlerinde devlet ile bankaların müdahale
etmesi ile ortaya çıkan kredi hacmindeki aşırı
genişlemeden kaynaklandığını belirtmektedir.
6. Hayek’e göre, depresyon-işsizlik krizinin
nedeni; ekonomideki tasarruf üzerinde para
yaratılması ile yatırımların canlanması
sonucunda ortaya çıkan aşırı sermaye
birikimidir.
Bu nedenle yapılması gereken ilk
şey ekonomideki para miktarı ile
oynanmamasıdır.
7. Yani beklenmeyen olaylar ve sonuçlar bu
sürecin bir parçasını oluşturmaktadır.
Rekabet etmeyi anlamlı kılan şey de sonuçta
ne olacağının belirli olmaması, yani
geleceğin belirsizliğidir.
Hayek’in piyasa süreci teorisinin en önemli
özelliği rekabet kavramının ele alınış biçimidir.
Hayek, rekabetin 'tam rekabet' kavramı olarak
algılanmamasını, bunun yerine sonuçlarının ne
olacağı baştan belli olması mümkün olmayan
bir süreç olarak düşünülmesi gerektiğini
belirtmektedir
8. Çalışmalarında
bilgisizlik vurgusunu
ön plana çıkaran
Hayek, iktisadî
hayatta tam bilginin
hiçbir zaman mümkün
olmadığını
düşünmektedir.
Çünkü ona göre bilgi,
parçalar halinde bireyler
arasında dağılmıştır ve tam
bilginin elde edilmesi söz
konusu değildir. Bilgisizlik
ise piyasayı zorunlu kılan
temel faktördür.
9. Hayek, evrende iki türlü düzen olduğunu, dışsal bir
müdahale sonucunda oluşan düzene “taxis”, kendiliğinden
oluşan düzene ise “cosmos” adı verildiğini ifade eder. Hayek
taxis adlı “yapma düzenin” daima belirli bir amaca hizmet
etmek için oluşturulduğunu ve bu nedenle böyle bir düzenin
anlaşılmasının basit olduğunu iddia etmektedir.
10. Cosmos adıyla bilinen
“kendiliğinden oluşan
düzenler” ise, insan
zihninin ve bilgisinin
algılayamayacağı
karmaşık bir yapıya
sahiptir. Bu düzenlerin
işlemesini sağlayan ise
kurallardır.
11. . Hayek’in devlet planlamasında eleştiri getirdiği diğer bir önemli
nokta ise, hükümetlerin, kendilerini denetleyecek ve diğer kurumlarla
eşit olarak muamele gösterecek bir yasama sistemine yer
vermemesidir.
Hayek’in liberalizmi sarsılmaz bir inançla
savunduğu dönem, sosyalizmin entelektüel
çevrelerde popülerlik kazandığı bir döneme denk
gelmektedir.
Hayek bu tür bir planlamacı yapının bireyin
değerlerine, düşüncelerine ve tercihlerine yön
vermeye çalışan totaliter bir ideoloji olduğunu
ve bireyi yok sayarak bir tür kölelik sistemini
topluma yerleştirdiğini ifade etmiştir