Amerika Birleşik Devletleri'nin Tarihte ve Günümüzde Eğitim Sistemi, Ünlü Eğitimcileri Sunumu
Giriş
Amerikan toplumu dünyanın her tarafından gelen çoğulcu bir yapıya sahip olduğundan eğitim sisteminin gelişimi de bu özellikten etkilenmiştir.
Eğitimde değişik grupların ihtiyacına cevap vermek için ‘’çok kültürlü eğitim’’ veya benzeri ‘’çok kültürlü program’’ gibi eğitim uygulamaları oluşturuldu.
NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNDE ÖRNEKLEM SEÇİMİ- Amaçlı örnekleme yöntemlerinden ; tipik, maksimum çeşitlilik, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi, vb. örnekleme yöntemlerinin açıklandığı bu sunu yüksek lisans tez ödevi olarak hazırlanmıştır.
NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNDE ÖRNEKLEM SEÇİMİ- Amaçlı örnekleme yöntemlerinden ; tipik, maksimum çeşitlilik, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi, vb. örnekleme yöntemlerinin açıklandığı bu sunu yüksek lisans tez ödevi olarak hazırlanmıştır.
Uzaktan eğitimin uluslararasılaşmasının kültürel etkileri idealist ve realist bakış açılarına göre uzaktan eğitimin yönetim boyutu bağlamında tartışılmıştır.
2. Amerika Birleşik Devletleri
1776 Yılında kurulan, 320 milyon nüfuslu ülkede senato ve temsilciler meclisi olmak üzere iki tip meclisi
vardır. Seçmenlerin oy verebilmesi için talepte bulunması gerekir.
Eyalet sistemi ile yönetilen ülkenin bazı eyaletlerinde oy vermek için okuma yazma bilmek, belirli
bir gelir düzeyine sahip olmak şartları vardır.
2
3. DÜNDEN BUGÜNE ABD OKULLARINDA EĞİTİM
ABD’nin en güçlü eğitim otoritesi Lawrence Arthur
Cremin’e göre ABD’nin geçirdiği eğitim süreçleri
şöyledir:
Devlet Okulları
Akımı
Sanayileşme ve
Mesleki Eğitim
Kentleşme
ve Metropolitan
Devrim
Ulusallaşma
Devri
Koloni
Devri
3
4. ABD kurulmadan önce eğitimi kiliseler yapıyordu.
Ne kadar kilise varsa o kadar eğitim sistemi vardı. Merkezi bir
yapının denetlemediği bu kiliselerin ana amacı İncil’i ve
mezhepleri öğretmekti.
4
5. Bugünkü eğitim sisteminin kurucu
teorisyenlerinin başında zamanın
Massachusetts Eyaleti Eğitim Kurulu
Başkanı Horace Mann vardır.
Kendisi eğitimin kamusal olan bir anlayışla gerçeklemesini
gerektiğini ilk savunan kişidir.
Eğitim sistemininde tüm kontrolün kamuda olmasını,
denetlenmesini, desteklenmesini ayrıca sınıf ayrılıklarının
kalkması gerektiğini söylüyordu.
5
6. 19. yüzyılın başlarında yani
endüstrileşme ve gelişme
çağının ilk yıllarında mesleki
eğitime ağırlık verilir.
1845 yılında Prusya’yı (Almanya) ziyaret eden Horace Mann oradaki eğitim
sistemini inceler ve Massachusetts’den başlamak üzere tüm ülkeye
yaymaya çalışır. Ayrıca din ve eğitim arasında çözülmesi gereken konular
için daha önce Rusya, Fransa ve İsviçre gibi ülkeleri gezmiştir.
1920 yılında bir ABD okulu ve 1. sınıf öğrencileri
6
7. Gözlemleriyle ilköğretimin parasız ve zorunlu olması gerektiğini düşünen Mann bu
hayalini Massachusetts’de gerçekleştirmiştir. H. Mann ayrıca Lexington’da ilkokul
öğretmenleri için ilk pedagojik formasyon programını düzenleyen öncü bir eğitimcidir.
1945 yılında1945 yılında Massachusetts,Massachusetts, ABD’de bir okulABD’de bir okul
7
8. Amerikan toplumu malum
dünyanın her tarafından gelen
çoğulcu bir yapıya sahip
olduğundan eğitim sisteminin
gelişimi de bu özellikten
etkilenmiştir.
Eğitimde değişik grupların
ihtiyacına cevap vermek için ‘’çok
kültürlü eğitim’’ veya benzeri ‘’çok
kültürlü program’’ gibi eğitim
uygulamaları oluşturuldu.
8
9. 1960’lı yıllara kadar eğitim ve öğretimin yaygın hale
gelmesi için yoğun çabalar sarfedildi. Bu çalışmalar
karşılığında istenen seviye yakalandı.
9
10. Eğitim sisteminde yapılan geliştirmeler sayesinden ABD’de
yükseköğretim seviyesi birçok bölgeyi geride bıraktı.
10
11. 1968 yılına gelindiğinde ise ABD’de yükseköğretim oranları
birçok Avrupa ülkesinin bile ancak ortaöğretimde ulaşabildiği
seviyeye yükselmiştir.
11
12. ABD’de eğitim öğretimin
yaygınlaştırılması SSCB’nin 1957
yılında uzaya gitmeyi başarmasıyla
ana amaç olmaktan çıktı.
Bu tarihe kadar ABD için eğitimde
fırsat eşitliğini sağlamada en
başarılı olmuş ülke denilebilir.
1957 yılından itibaren ise
geleneksel Avrupa eğitim sistemine
kayma olmuştur.
12
13. Bazı olumsuz gelişmelere rağmen ABD’deki okullaşma oranı her
yaştan genç gruplar için dünyadaki başka hiçbir devletin
ulaşamayacağı kadar yüksek seviyelere gelmiştir.
13
14. John Dewey, Kilpatrick, Horrace Mann gibi otoriterler tarafından
geliştirilen eğitim sisteminde her çocuk 16 – 18 yaşına kadar eğitim
görme hakkına sahiptir.
Bu eğitim sistemi yaparak, yaşayarak,
problem çözerek ve okulu toplum
olarak gören işlevsel bir temeldedir.
John Dewey
Bu sistem aynı zamanda ABD’nin kuruluşuna dayanan demokrasi,
çoğulculuk, esneklik, işlevsellik, ademi merkeziyetçilik gibi kültürel ve
siyasal yapıyı yansıtır.
14
15. ABD eğitim sisteminde bireylerin daha eşitlikçi bir şekilde sosyal
olarak olarak yükselmeleri hedeflendi fakat bu durum seçkin değil
niceliksel yaygınlaşma odaklı bir durum ortaya çıkarmıştır.
William Heard KilpatrickWilliam Heard Kilpatrick
Bu kadar yüksek eğitim oranlarına rağmen
eğitimli insan sayısının değil kalitesinin
önemli olduğunu düşünenlerce sistem
eleştirilmiştir. Buna örnek olarak da ilk
yapay uydu Sputnik-1’in ABD tarafından
değil SSCB tarafından uzaya gönderilmesini
göstermişlerdir.
15
16. 1928 – 1932 yılları arasında bu ülkede üniversitelerde konferanslar
veren yazar Halide Edip Adıvar bazı kitaplarında Amerikan eğitim
sistemiyle alakalı ilginç fikirler paylaşmıştır.
Uygulanan yetenek testlerinin saçmalık
derecesinde abartılı olması ve devlet
üniversitelerinde katı disiplin, kalite
tutarlılığına rağmen vakıf
üniversitelerindeki başıboşluk denebilecek
serbestlik ve kalite farkı en çok dikkatini
çekenlerdendir.
16
17. 1960’lı yıllarda ABD’de master ve doktora yapan Doğan Cüceloğlu ise
bir söyleşide ‘’Ben üniversite eğitiminin ne demek olduğunu orada
doktora yaparken öğrendim ve bana bu imkanları tanıyanlara
minnettarım.’’ diyerek eğitim sistemine olan hayranlığını belirtiyor.
ABD’de eğitim sisteminin öğrencilerin
yeteneklerine odaklandığına dikkat çeken
Cüceloğlu, Türkiye’de orta halli bir başarısı olan
normal bir öğrencinin orada sağlanan imkanlar
ve sürekli pozitif motivasyon desteği sayesinde
iyi üniversitelerde yüksek başarılar
kazanabileceğini savunuyor.
Doğan CüceloğluDoğan Cüceloğlu
17
18. OKUL KADEMELERİ
Okul basamakları 1910’lardan beri 8-5 veya
6-3-3 yıllık aralıklarla sıralansa da
ortaöğretimin sonuna kadar bu basamaklar
arasında kesin bir çizgi yoktur. Genellikle
lise son sınıfa kadar (12. sınıf) birbirini takip
eden bir sırayı izler.
ABD Eğitim Bakanlığı Logosu
18
19. OKULÖNCESİ EĞİTİM
Parasız olan okulöncesi eğitimin ana amacı bireye güven duygusu
vermek ve bireyi formal eğitime hazırlamaktır. Öğretmen başına 18
öğrenci düşer.
19
20. Türkiye OECD ülkeleri arasında okulöncesi eğitim açısından son
sıradadır. OECD ortalaması %77’dir. İlk sırada %100 ile Fransa
yer almaktadır.
20
21. İLKÖĞRETİM
İlköğretimde temel amaç çocukların zeka ve sosyal yönlerini
geliştirmektir. İlköğretim düzeyinde tüm okulların programlarının
ortak olması için çalışılır.
21
22. İlköğretimde çocukların okullaşma oranı %99’dur ve bazı okullarda
öğrencilerin yeteneğe, zekaya göre sınıflandırıldığı ‘Streaming’
denilen bir sistem uygulanır. Bu uygulama bazı eyaletlerde çalışan
sınıfa ayrımcılık kabul edilerek yasaklanmıştır.
Türkiye’de 2015 TÜİK verilerine göre 2014 yılında ilköğretimde
okullaşma oranı net %99,57’dir.
22
23. ORTAÖĞRETİM
Okullaşma oranı %94-%99 arasında değişen ABD ortaöğretiminde
temel amaç gençlere bulundukları çağa uyum sağlamak için gerekli
konuları öğretmek, düşünme becerileri kazandırmak, sosyal hayata
doğrudan katmak ve demokrasiyi öğretmektir.
İki aşamadan oluşan ortaöğretimde birinci
aşamada mesleki planlama ve rehberlik
yapılır. İkinci aşamada ise mesleğe ve
üniversiteye hazırlık amaçlı ana alan seçilir.
Ana alan haricinden bir de yan alan seçilir.
23
24. Seçilen ana ve yan alana ait tüm zorunlu veya seçmeli derslerin
alınması mecburidir. Bu mecburi dersler haricinde ‘Yaratıcı Yazım’,
‘Kitle İletişim Araçları’, ‘Komünizm’, ‘Gazetecilik’, vb. adı altında
çeşitli ve genel kültürü artıran seçmeli dersler vardır.
Yazılı ve sözlü sınavların yapıldığı ve
genelde A’dan F’ye kadar harflerle
derecelendirilen sistemde sınıfta kalma
yoktur. Sadece o ders tekrar alınır. Notların
yazıldığı ‘transcript’ denilen belge işe
alımlarda ve bir üst eğitim kurumuna
geçerken çok önemli bir yer tutar.
24
25. İlkokulların %9’unda ve Ortaöğretim kurumlarının %18’inde
öğretmen yardımcılığı uygulaması vardır. Bazı okullarda yıl sonu
sınavı vardır.
25
26. ORTAÖĞRETİM DİPLOMASI
İLKOKULLAR
I II III IV V VI VII VIII IX X XIIXIOKUL ÖNCESİ
İLERİÇALIŞMAVE
ARAŞTIRMA
DOKTORA
MASTER
YÜKSEKÖĞRETİM
İKİ YILLIK
YÜKSEK
OKUL
DÜZENLİ
LİSE
PROGRAMLARI
ORTAOKUL
MESLEKİ
VE TEKNİK
OKUL
ORTA
VE
LİSE
LİSE
GELENEKSEL
ORTAÖĞRETİM
XII
ANAOKULLARI
KREŞLER
YÜKSEKÖĞRETİM DİPLOMASI
ABD OKUL SİSTEMİ
26
27. SİYAH-BEYAZ AYRIMI
1954 yılına kadar siyahlar ve beyazlar ayrı okullara gidiyordu.
1950’lerde başlayan sivil hareketler sayesinde bu uygulama devlet
okullarında yasaklandı fakat özel okullar bu konuda serbest
bırakıldı. Hala bazı özel okullarda bu ayrımcılık devam etmektedir.
Zenciler İçin Sinema, 1937 Zenciler ve Beyazlar İçin Ayrı Çeşme, 1939
27
28. BİLGİNİN ÜRETİMİ VE DAĞITIMI
ABD’de bilginin üretilmesi ve bunun yayılması çok önemlidir.
Öğrenme sadece sınıf içinde değildir, kütüphane sistemleri çok
gelişmiştir. Bilginin yayılması için konferans ve seminerler
düzenlenir.
Bu Ülkede üniversiteler
sadece bilgi aktaran kurumlar
değil topluma bilgi kazandıran
ve sorunları çözebilen bir yapı
olarak görünür.
2015 yılının En İyi Üniversitesi Gösterilen
California Teknoloji Enstitüsü
28
29. BİLGİNİN ÜRETİMİ VE DAĞITIMI
O günden bu yana gelişerek ve
teknolojiye ayak uydurarak
büyüyen bu arşiv sistemine
http://eric.ed.gov/ web
adresinden ulaşılabilir.
Bilginin yayılması konusun o kadar önem verilir ki, eğitim alanında
yapılan araştırmalardan tüm eğitimcilerin faydalanması için 1965
yılında yüzbinlerce makalenin toplandığı ERIC adında bir
dökümantasyon sistemi kurulur
Eğitim Kaynakları Enstitüsü Logosu
29
30. AMERİKALI ÖĞRENCİLERİN BAŞARISI
Cebir ve matematik alanında
son sıralarda yer alan ABD,
1990 yılında yapılan bir
toplantıda bu sorunu çözmek
için 2000 yılına ait hedefler
kondu.
Amerikalı öğrencilerin bir çok alanda başarısız olduğu vurgulanır.
1985 yılındaki bir araştırmaya göre öğrencilerin %50’den fazlasının
İlgiltere, Fransa gibi ülkelerin haritada yerini bilmediğini göstermiştir.
30
31. ÖZEL ÖĞRETİM OKULLARI
ABD’de öğrencilerin %11’i çoğu dini cemaatlerin kontrolünde olan özel
okullara devam etmektedir. Bu kurumların %20’si herhangi bir
cemaaate bağlı değildir.
31
32. Adına özel okul dense de birçok eyalette teşvik amaçlı ücretsiz servis, kitap
- defter, vergi iadesi, sağlık hizmeti gibi destekler sağlanmaktadır. Ayrıca
çocuğunu özel okula gönderen velilere de maddi yardım yapılmaktadır.
32
33. DEMOKRATİK OKULLAR
Kendilerine has özel eğitim yöntemleriyle eğitimde bir ekol
olmuşlardır. Örneğin yatılı bir eğitim veren Arthur Morgan School’da
eğitim programında yemek pişirme, çalışma, kampçılık, dağcılık,
hayvancılık, bahçecilik ve dağcılık gibi keyifli aktiviteler vardır.
Demokratik okullar kendilerine has özellikleri olan ve ilk örnekleri
1968 yılında bazı veliler tarafınan kurulan okullardır. Daha sonra
birçok ülkede rol model alınan bu okullar halen başta ABD olmak
üzere 30’dan fazla ülkede faaliyet göstermektedir.
33
34. YÜKSEK EĞİTİM
Üniversiteler kabul edecekleri öğrencileri okul notu, referans
mektubu, sınav notları, ülke genelinde uygulanan GMAT - GRE
genel yetenek notları gibi kriterlere bakarak kendileri seçme
hakkına sahiptir.
İki yıllık ve dört yıllık iki aşamadan oluşan yüksek öğretimde bitirme
şartı 120 krediyi tamamlamaktır. İki yıllık olanların finansmanı yerel
idarenindir ve hedefi dört yıllık kısma hazırlamaktır. Bir okulda
tamamlanan krediler diğer okulları bitirmek için kullanılabilir.
34
35. Esnek ve üretici programa sahip olan üniversitelerin öğrencileri çok
geniş bir yaş yelpazesine dağılır. Yükseköğretimde her yaştan
öğrencinin yer alması öğretimin yaşamla iç içe olduğunu gösterir.
35
36. HİZMET İÇİ EĞİTİM
Hizmet içi eğitime o kadar önem verilir ki özel sektörün elemanlarını
eğitmek için harcadığı miktar ünversitelerin bütçelerini çoktan
geçmiştir.
Neredeyse bilinen eğitim sisteminden daha fazla önem gösterilen
hizmet içi eğitimler sayesinde Amerikalılar birçok alanda güncel
kalmaktadırlar.
Küresel ölçekte büyük firmaların %90’ı üniversiteye devam
çalışanlarının harçlarını da ödemektedir. Verilen bu destekler
sayesinde aynı anda eğitime devam eden birey oranı sürekli yüksek
kalmaktadır.
36
37. ARAŞTIRMA – GELİŞTİRME VE BEYİN GÖÇÜ
Araştırma geliştirme faaliyetlerine çok yönlü
destek verilmektedir. Hatta bu faaliyetlerin
%55’i federal hükümet tarafından finanse
edilir. Bu desteğin %59’u Savunma
Bakanlığı tarafından sağlanmaktadır.
(1971)
Arama Kurtarma Amaçlı Üretilen Robotların Katıldığı Bir
Yarışma
Savunma bakanlığının desteğinde en
büyük payı ise %30’luk oranla uzay ve
hava araştırmaları alır.
37
38. 1960 – 1968 yılları arasında araştırmacıların %74’ü savunma amaçlı
projelerde çalışmıştır. Bu alanda çalışan bireylerin %28’i ise uçak ve füze
teknolojisinde çalışmıştır.
38
39. ARGE’ye verilen değer sayesinde dünyanın her bölgesinden ABD’ye inanılmaz
bir beyin göçü olmuştur. Sadece 1949-1967 yılları arasında ABD’ye 100.000
doktor göçtü. Bu doktorların ekonomiye katkısı ise 12 yeni tıp fakültesi
kurulmasına denk gelmektedir ve sağlık harcamalarının %20’sini sağlamaktadır.
Yine başka bir çarpıcı bilgi olarak Latin
Amerikalı doktora öğrencilerinin %65’inin ,
Afrikalıların %45’inin, Doğu Asyalıların
%80’nin, Batı Asyalalıların %40’nın
eğitimlerini tamamladıktan sonra bile
ülkelerine dönmeyerek ABD’de yaşamaya
devam etmektedir. (1970)
39
40. EĞİTİM YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONU
Eğitim sisteminde tek bir noktadan yönetim yerine federal hükümet
ve eyalet yönetimleri arasında görev dağılımı yapılmıştır.
40
41. Eğitimde Federal Rol
Federal yapının hem doğrudan hem de dolaylı olarak eğitim
sistemine etkisi vardır. Sistemde aldığı yasal rol ilk olarak 1785’de
okullara arsa sağlamayla başlar.
Zaman zaman toplumdaki sorunlara ve gelişmelere uygun yasalar
çıkaran hükümet 9150 yılında çıkarılan kanunla okullara doğrudan
finanse etmeye başlar.
Özellikle uzay yarışında Sovyetler Birliği’nin gerisine düştünü
gördükten sonra ABD hükümeti eyalet yönetiminleri geride
bırakacak derecede öğrencilere burs, kredi gibi imkanlar sağlamaya
başladı.
41
42. Eğitim konusuyla ilgilenen 1.000’den fazla kurumun olduğu ABD’de
Demokratlar merkezi yönetimin ağırlığını istemekle beraber,
Cumhuriyetçiler bu etkinin azaltılmasından yanaydı. (1984)
Ayrıca ülkede federal yönetime ait ‘’Ulusal Bilim Vakfı’’ adında her
türlü eğitim faaliyetlerine destek olan, materyal sağlayan bir kurum
bulunmaktadır.
Bu kurum haricinde her biri kendi alanında olmak üzere savunma,
tarım, ticaret, adalet gibi devlet daireleri eğitime katkı projeleri
sürdürürler.
42
43. Federal hükümet sadece okullara destek olmakla yetinmez
endüstriyel kuruluşlara da çok çeşitli yardımlarda bulunur.
Hükümetin eğitimde tam formal bir rolü olmasa da yerel yönetimlerin
çözemediği sorunlarda devreye girmektedir.
Yasalarla belirlenmiş değilse bile bazı görevleri şunlardır:
Fırsat eşitliğini sağlamak için burs, kredi vs. sağlamak
Ulusal düzeyde eğitimle ilgili veriler toplamak
ARGE faaliyetlerini yürütmek
Hizmet içi çalışmalar yaparak insan gücünü geliştirmek
Liderlik eğitimi için çalışmalar yapmak
43
44. Eğitimde Eyaletin Rolü
Eyalet yönetimleri eyalet anayasalarıyla belirlenen birçok yetki ve
sorumluluk üstlenmişlerdir. Eyalet düzeyinde eğitimden sorumlu
birimler şöylerdir:
• Eyalet Eğitim Kurulu
• Eyalet Eğitim Müdürü
• Eyalet Eğitim Dairesi
• Ara Birimler
• Bölge Eğitim Kurulu
• Bölge Eğitim Müdürü
Arizona Eyalet Üni. 60.000’den fazla öğrenciye sahiptir.
44
45. • Eyalet Eğitim Kurulu’nun Görevleri:
Eğitim yasalarını uygulamak
Eğitim dairesine personel almak
Eğitim kadrosu standartlarını belirlemek
Eğitim standartlarını belirlemek
Mali sermayeyi idare etmek
Okul geliştirme planları yapmak
Veriler toplayıp saklamak
Eyalet Eğitim Müdürü atamak
Danışmanlık birimleri kurmak
Vali ve kongre üyelerine önerilerde
bulunmak
Öğretmen maaşlarını belirlemek
Eğitim bölgesinin yapısını ve tipini
belirlemek
Zorunlu eğitime ve okul sezonun
uzunluğuna karar vermek
Personel, test-sınav, okul binası vb.
Standartları belirlemek.
Bir kısmı vali bir kısmı halk tarafından seçilen kurul eyalet çapında eğitimden
sorumlu en yetkili birimdir.
45
46. • Eyalet Eğitim Müdürünün Görevleri:
Genellikle Eğitim konusunda uzman kişilerden oluşan müdür Eyalet
Eğitim Kurulu tarafından seçilir ve vali tarafından atanır.
Eyalet Eğitim Dairesine başkanlık etmek
Eyalet Eğitim Kuruluna başkanlık etmek
Eyalet Eğitim Dairesi’ne personel seçmek
Eğitimle ve bütçesiyle alakalı önerilerde bulunmak
Eğitimle alakalı kanunları yorumlamak
Eyalet Valisi’ne, Meclisi’ne, Eğitim Kurulu’na ve halka rapor vermek.
46
47. • Eyalet Eğitim Dairesi Görevleri:
Teknik işlerden sorumlu uzman ve memurlardan oluşan bu birimin
geleneksel işi veri toplamaktır.
Okulların değerlendirmesini
Öğretmenleri sertifikalandırmak
Fonları düzenlemek
Federal düzenlemelerini takip ve kontrol etmek
Eyalet düzenlemelerini takip ve kontrol etmek
Özel eğitime muhtaç çocuklar için düzenlemelerle geliştirmek
Bazı eyaletlerde bulunan bu ara birimler kurumlar arası
koordinasyonu sağlamakla görevlidir.
• Ara Birimlerin Görevleri:
47
48. • Bölge Eğitim Kurulu Görevleri:
Eğitim sisteminin yapılanmasında en tabandaki halkayı ‘bölge’
oluşturur. Ülke genelinde 30.000 adet bölge bulunmaktadır. (1964)
Okullarda personel ve mal varlığı konusunda yetkili olan Bölge
Eğitim Kurulu halk arasından seçilmiş 3-9 arası üyeden oluşur.
Bölge düzeyinde yasama yetkisi olan kurul üyeleri eğitimci olmak
zorunda değildir. Bölgede eğitimle alakalı tüm kararlar kuruldan
geçer.
48
49. • Bölge Eğitim Müdürü Görevleri:
En önemli görevi Bölge Eğitim Kurulu’nu eğitimle alakalı konularda
bilgilendirmek olan müdürün seçilme yöntemi eyaletlere göre
değişiklik gösterir.
Okulu organize etmek, okul programları yapmak, personel alımında
önerilerde bulunmak, bina ve araç gereçlerle ilgilenmek gibi görevleri
vardır.
‘’ABD’de eğitim konusunda gün geçtikçe yönetim yerelleştirme fikri
artmaktadır. Son yapılan önerilerde yönetimin tamamen okullara
bırakılması önerilmektedir.’’
49
50. EĞİTİMİN FİNANSMANI
Dünya nüfusunun sadece %6’sı ABD’de yaşamasına rağmen
küresel çapta eğitimle alakalı harcamaların %25’i bu ülkede
yapılmaktadır.
Yüksekokullar Devlet Üni. Özel-Vakıf Üni.
Federal 6 10,4 11,7
Eyalet 51 56,3 3,8
Bölgesel 19 0,4 1,4
Harçlar 20 19,5 45,9
Diğer 4 13,4 37,2
Yükseköğretimin Finans Kaynakları (Yıllara Göre Değişmektedir.)
50
51. Bölgesel hükümetlerin harcamalarının %45’i eyalet harcamalarının
da %40’ı eğitim amaçlıdır. Her ne kadar devlet okulu olmasalar da
özel okullar devletten belli miktarlarda yardım alırlar.
Bazı Yıllara Ait Eğitim Harcamalarının Finans Kaynakları
51
52. Okulların finanse edilmesi dört farklı temele dayanır:
Öğrenci sayısını temel alan Flant Grant Model
Her öğrenci başına minimum harcamayı esas alan Foundation Plan
Okul harcamalarının belirli bir oranını karşılayan Power Equalization
Plan
Öğrenci özelliğini (özürlü veya normal) esas alan Weighted Student
Plan
52
53. ÖĞRETMEN EĞİTİMİ
Öğretmenlik yapabilmek için koşullar her eyalette değişmesine
rağmen neredeyse tüm eyaletlerde en az dört yıllık bir lisans eğitimi
almış olma şartı aranır. Yine bir çok eyalette öğretmenlikten emekli
olmak için yüksek lisans eğitimi gerekmektedir.
Merkezi hükümetin öğretmen yetiştirme veya atama konusunda bir
sorumluluğu yoktur. Öğretmen seçme işlemi eyalet bazında
bölgesel yönetimler tarafından yapılır. Maaşları da aynı sistemle
belirlenen öğretmenlerin emekli olması için 5 yıl çalışma aranır.
53
54. Öğretmen yetiştirme konusunda merkezi bir otorite yoktur fakat
öğretmenlerin büyük çoğunluğunun kiliseler tarafından yetiştirilmesi
kilisenin okul ve öğretmenler üzerinde etkisini açıkça gösterir.
Ülkedeki okulların %62’si kiliseyle bağlantılıdır.
Öğretmenler belirli seminerler, kitap, dergi vb. yaptıkları yayınlar ve
çeşitli aktivitelerle kendilerini geliştirmeye katkı sağlarlar.
Çeşitli burs ve programlarla öğretmenlere etki etmeyi amaçlayan
özel birçok kuruluş zaman zaman öğretmenleri ödüllendirme yoluna
da gider.
54