2. 2
Politika ve Siyaset Nedir?
Politika ve siyaset kavramları kökenleri
ve çıktıkları kültür ortamı birbirinden farklı
olsa da genellikle eşanlamlı kelimeler
olarak kullanılmaktadır ve aralarında
anlam bakımından büyük bir fark yoktur.
Kelime kökeni olarak Eski Yunan’da
“şehir” anlamına gelen “polis”
kelimesinden türeyen politika (politics),
şehir devleti ile ilgili işler anlamına gelir.
3. 3
Eski Yunan filozofu Aristo bu anlamda
politikayı en yüce ve en anlamlı beşeri
faaliyet ve insan mutluluğunu gerçekleştirme
sanatı olarak tanımlamıştır.
Arapça bir kelime olan siyaset ise köken
itibariyle «at eğitimi» anlamına gelir. Konusu
iktidar olan siyaset kısaca ‘ülke, devlet, insan
yönetimi’ şeklinde tanımlanabilir.
Politika ve Siyaset Nedir?
4. 4
Siyaset, toplum ve devlet yönetimiyle ilgili
olduğuna göre, toplumu oluşturan bireyleri eğiten
okulların ve eğitim programlarının siyasetin ilgi
alanına girmesi ve her siyasi görüşün bir eğitim
politikası olması kaçınılmazdır.
Politika kavramı ülke ve devlet yönetimiyle ilgili
olduğuna göre aslında eğitimin felsefi, sosyolojik,
hukuki, ekonomik ve tarihi tüm boyutları bir
şekilde politikayla ilgilidir.
Politika ve Siyaset Nedir?
5. 5
Eğitim-Politika İlişkisi
Eğitim-politika ilişkisi iki bağlamda ele
alınabilir.
1. Bir ülkedeki eğitimin amaç ve önceliklerinin
neler olduğunun yani eğitim politikasının
belirlenmesi,
2. O ülkedeki eğitim aracılığıyla nasıl bir
insan modeli yetiştirilmeye çalışıldığı,
hangi dünya görüşüne sahip nesiller
yetiştirilmeye çalışıldığı.
6. Eğitimin Siyasal İşlevi
Eğitimin politik ya da siyasal işlevleri şöyle
özetlenebilir.
Var olan siyasal düzeni koruyacak, milli değerlere
ve millet bilincine sahip bireyler yetiştirmek.
Ülke yönetiminde görevler üstelenecek liderler
yetiştirmek.
Toplumsal gelişme ve ilerlemeyi sağlayacak
bireyler yetiştirmek.
Demokratik yaşamın geliştirilmesine katkı
getirecek bireyler yetiştirmek
6
7. Eğitim-Politika İlişkisi
Eğitim bilimi ile politika arasındaki ilişki ve etkileşimin
somut sonucu olarak toplumsal kurumlardan biri olan
okullar ortaya çıkmıştır.
Bir toplum için geleceğin potansiyelleri olan çocuk ve
gençlerle yoğun iletişimde bulunan ve bunları
şekillendiren okul, politika için daima stratejik bir araç
olarak görülmüştür.
7
8. Eğitim-Politika İlişkisi
Eğitim ve politika arasındaki ilişkinin
kurumsallaşmış sonucu olan okullarda, belli
amaçlar ve ilkeler doğrultusunda politik
sistemin istediği insan yetiştirilmektedir. Bu
nedenle eğitim ve politika ilişkisini okulların
işleyişinde gözlemlemek olanaklıdır.
8
9. Eğitim-Politika İlişkisi
Eğitim ile politika arasındaki en önemli
göstergelerden biri, ülkelerin eğitim
sistemlerin milli nitelik taşımasıdır.
Eğitimin milli olması, eğitim planlarının
ve uygulamalarının merkezi yönetim eli
ile yapılmasını ve eğitim sisteminin
merkezî anlayışın ortaya koyduğu
ölçütlere göre denetlenmesini gerekli
kılmaktadır.
9
10. Eğitim-Politika İlişkisi
Resmî ve özel öğretim
kurumları, eğitim
uygulamalarını merkezî
anlayışın ortaya koyduğu
ilke ve ölçütlere dayalı
olarak gerçekleştirmektedir.
Okullarda uygulanan
programlar çoğunlukla
merkezden
hazırlanmakta, yerel
düzeyde bu programlara
müdahale edilmesine
çoğu uygulamalarda izin
verilmemekte ya da
sınırlı olarak izin
verilmektedir.
10
11. Eğitim-Politika İlişkisi
Okul, işlevi ve kuruluş amacı açısından
politik kurumlardan biridir.
Okulun en temel amacı, çocuk ve gençlere
milli ve demokratik değerleri benimsetmek,
onları bilim ve teknoloji alanındaki
gelişmelere uyum sağlayacak biçimde
eğitmektir.
Okul, bir yandan var olan sistemler
hakkında bilgi verirken diğer yandan bu
sistemlerin sürekliliğini sağlayacak bireyleri
yetiştirmeye çalışmaktadır.
11
12. Eğitim-Politika İlişkisi
Okulöncesinden
yükseköğretimin
sonuna değin tüm
eğitim kurumları,
ortak amaçları
geliştirmek için
çalışmalar
yapmaktadır.
Eğitim kurumlarının
toplumun ortak
amaçlarını
gerçekleştirme
çabası, eğitimin
politik işlevidir.
Çünkü, okulun
gerçekleştirmeye
çalıştığı amaçlar,
aslında politikanın
gereksinim ve
beklentilerini kapsar.
12
13. Eğitim Politikasının Temelleri
Eğitim politikası, eğitim örgütlerinde alınacak
kararlara yapılacak eylemlere yön vermek amacıyla
konulmuş ilkeleri kapsar. Aynı zamanda eğitim
politikası eğitimle ilgili işlerin yürütülmesinde
izlenecek yol ve yöntemleri içerir.
Vatandaşlarına eğitim hizmeti götürmek, devletlerin
en önemli politik görevleri arasında yer alır. Gelişen
toplumlarda toplumsal gelişmişlik ölçütü, ekonomik
göstergelerden çok uygulanan eğitim politikalarına
dayalı olarak belirlenmektedir.
13
14. Örneğin zorunlu eğitim yaşının uzatılması gerek politik, gerek
eğitim, gerekse gelişmişlik açısından önemli bir gösterge olarak
kabul edilmektedir.
Eğitim politikası, birey ve toplumun eğitim gereksinimlerine
dayalı olarak belirlenir. Bu nedenle eğitim politikalarının bu
gereksinimleri gidermeye yönelik olarak oluşturulması gerekir.
14
15. Eğitim Gereksinimi ve Eğitim Politikası İlişkisi
Bu gereksinimler; kaynağına göre
toplumun gereksinimi,
bireyin gereksinimi
konu alanı özelliklerinden
kaynaklanan gereksinimler olmak
üzere üçe ayrılır. Bu gereksinim
alanlarını birbirinden ayrı düşünmek
doğru değildir. Örneğin toplumun
gereksinimleri, bireyin ve konu alanın
gereksinimlerini kapsar.
15
16. Eğitim Gereksinimi ve Eğitim Politikası İlişkisi
Ancak birey ve konu alanının
gereksinimleri; toplumsal
gereksinimler açısından analiz
edilmekte ve toplumun
demokrasi, ekonomi ve
bilimsel yönlerden gelişmesi ve
kalkınmasını sağlamaya
yönelik gereksinimler olarak
görülmektedir.
Öte yandan bu üç gereksinim
alanı zaman zaman birbiri ile
çatışma içinde olabilir. Örneğin
bireyin özgürlük gereksinimi,
toplumsal anlamdaki özgürlük
gereksinimi ile uzlaşı içinde
olmayabilir. Bireyin daha fazla
özgürlük gereksinimi, toplumun
beklenti ve gereksinimlerine
göre kısıtlamalara tabi olabilir.
16
18. Eğitim Gereksinimi ve Eğitim Politikası İlişkisi
Hazırlanan eğitim programları, eğitim
kurumlarında uygulamaya konarak eğitim
politikaları birey ve toplum açısından işlevsel
duruma getirilir.
Politikanın süzgecinden geçerek belirlenen
eğitim gereksinimleri; eğitimin genel
amaçlarının belirlenmesi, eğitim programının
hazırlanması ve hatta bir dersteki öğrenci
kazanımlarının belirlenmesine kadar eğitimle
ilgili olarak yapılan tüm planlamalarda ve
uygulamalarda etkili olmaktadır.
18
19. Eğitim Politikalarının Belirlenmesi
Eğitim politikalarının belirlenmesi, ülkelerin sahip
oldukları politik sisteme ve eğitim bilimleri
alanındaki bilgi ve deneyimlerine göre
farklılaşabilmektedir.
Türk Eğitim Sistemi açısından eğitim
politikalarının belirlenmesi süreci incelendiğinde
Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Şûraları ve
Kalkınma planlarının en etkili süreçleri
oluşturdukları görülmektedir.
19
20. Milli Eğitim Bakanlığı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile
birlikte ülkenin eğitim politikalarının
belirlenmesi sorumluluğu, 2 Mayıs
1920’de kurulan Milli Eğitim
Bakanlığına verilmiştir. Milli Eğitim
Bakanlığı, bakanlığa bağlı kurumlar
aracılığı ile bu işlevi günümüzde de
sürdürmektedir...
20
21. Milli Eğitim Bakanlığı
Kurtuluş Savaşı yıllarında iki eğitim
bakanlığı vardı. Ankara'da TBMM
Hükümetinin Maarif Vekaleti, İstanbul'da
Osmanlı Hükümetinin Maarif Vekaleti, 23
Nisan 1920'de TBMM açıldıktan sonra
Hükümetin 2 Mayıs 1920 tarih ve 3 sayılı
yasası ile İcra Vekilleri Heyetinin (Bakanlar
Kurulu) on bir vekaletinden biri olarak
"Maarif Vekaleti" örgütlenmiştir
21
22. Milli Eğitim Bakanlığı
Millî Eğitim Bakanlığı; 1923'ten 27 Aralık 1935
tarihine kadar "Maarif Vekaleti", 28 Aralık 1935'den
21 Eylül 1941 tarihîne kadar "Kültür Bakanlığı", 22
Eylül 1941'den 9 Ekim 1946 tarihine kadar "Maarif
Vekilliği", 10 Ekim 1946'dan sonra "Millî Eğitim
Bakanlığı", 1950'den sonra "Maarif Vekaleti", 27
Mayıs 1960 tarihinden sonra "Millî Eğitim
Bakanlığı" adıyla çalışmalarını sürdürmüştür.
22
23. Milli Eğitim Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı, ülkenin gerek örgün gerek yaygın eğitim
politikasının belirlenmesinden ve bu politikaların
uygulanmasından resmî olarak sorumlu olan bir kurumdur.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı danışma birimleri ve genel
müdürlükler, eğitim politikalarının oluşturulmasına yönelik
çalışmalar yapmaktadır. Bakanlığın, merkez ve taşra örgütleri
eğitim politikalarının belirlenmesine yönelik çalışmalara
katılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı; Milli Eğitim Şûraları ve
Kalkınma Planları aracılığı ile eğitim politikalarının
oluşturulması çalışmalarını sürdürmektedir.
23
24. Milli Eğitim Şuraları
Milli Eğitim Şûraları’nda
alınan kararlar, Milli Eğitim
Bakanlığı’na yönelik eğitim
politikalarının oluşturulması
ile ilgili önerileri içermektedir.
Milli Eğitim Şûraları, eğitimle
ilgili önerilerin belirlenmesi için
önceden belirlenen bir
gündeme göre toplanır ve
çalışmalarını sürdürür. Milli
Eğitim Bakanlığı; şûrada ele
alınacak konu ya da konuları,
şûra gündemini, şûraya
katılım biçimini ve şûraya
katılacakların özelliklerini
önceden belirler.
24
25. Milli Eğitim Şuraları
Belirlenen bu konular, ilgili kurumlarla birlikte
kamuoyuna duyurulur. Şûralar eğitim
politikalarının birinci elden sorumlusu olan
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenmektedir.
Buna göre Milli Eğitim Şûraları’nda, parti
politikaları çerçevesinde, devletin eğitim
politikalarının bilimsel temellere dayalı olarak
belirlenmesine yönelik çalışmalar yapıldığı
söylenebilir.
25
26. Milli Eğitim Şuraları
Şûra çalışmaları; Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra
teşkilatı, okul yöneticileri, öğretmenler ve uzmanlar, kamu
sektörü ve özel sektörden temsilciler, üniversiteler, sivil
toplum örgütleri, oda temsilcileri ile eğitim ve öğretimle
ilgili olan tüm kurumların katılımları ile
gerçekleştirilmektedir. Öğrencilerin de şûra çalışmalarına
etkin olarak katılmaları benimsenen bir yaklaşımdır.
26
27. Milli Eğitim Şuraları
Örneğin 13-17 Kasım 1999 tarihleri arasında yapılan
XVI. Milli Eğitim Şûrası’nda sözü edilen tüm ilgililerin
katılımı sağlanmıştır. “Mesleki ve Teknik Eğitimin,
Ortaöğretim Sistemi Bütünlüğü İçinde Ağırlıklı Olarak
Yeniden Yapılandırılması” gündemi ile toplanan XVI.
Milli Eğitim Şûrası’na, il düzeyinde yürütülen şûraya
hazırlık çalışmaları ile, tüm ülke düzeyinde katılım
sağlanmıştır..
27
28. Milli Eğitim Şuraları
Milli Eğitim Şûraları tarafından alınan
kararların Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından yaşama geçirilmesinin
zorunlu olmaması, çoğu zaman şûra
çalışmalarına katılımda isteksizlik
yaratmaktadır. Harcanan çabaların
boşa gideceği düşüncesi, şûra sürecini
olumsuz etkilemektedir.
28
29. Milli Eğitim Şuraları
1939-2007 yılları arasında, toplam on
yedi Milli Eğitim Şûrası toplantısı
yapılmıştır. Ancak şûra çalışmaları ve
sonuçları, eğitim politikalarının
belirlenmesinde yeterince
değerlendirilmemektedir.
Bu nedenle şûraların amaç, işlev, yapı
ve işleyiş olarak tam anlamıyla bir
danışma kurulu haline getirilmesi
gerekmektedir.
29
30. Kalkınma Planları
Kalkınma planları, geleceğe yönelik
değişiklikleri içermektedir. Kalkınma
planları, bir ülkede var olan sektörlerle
ilgili kalkınmaya yönelik planlanmış
öngörülerden oluşmaktadır. Hizmet
sektörü içinde yer alan eğitim ile ilgili
geleceğe yönelik öngörüler de kalkınma
planlarında yer almaktadır.
1960 yılında başlatılan planlama süreci
zaman zaman kesintiye uğrasa da
kalkınmaya yönelik planlama
çalışmaları günümüzde de
sürdürülmektedir.
30
31. Kalkınma Planları
Kalkınma planları aracılığı ile eğitim politikalarının
belirlenmesindeki temel düşünce, eğitimin ekonomik
sistem için itici güç olarak görülmesidir.
Kalkınma planları, toplumun eğitim gereksinimini daha
çok ekonomik gereksinimler doğrultusunda ortaya
koymaktadır. Kalkınma planları, ekonomik hedefleri
gerçekleştirmeyi öngören geleceğe yönelik
planlamalardır.
Kalkınma planlarının bağlayıcı özelliği olmadığı için
hedeflerin gerçekleştirilmesi çoğunlukla olanaklı
olmamaktadır.
31
32. 32
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
Türkiye’de mevcut eğitim politikaları Cumhuriyetin ilk yıllarından
itibaren şekillenmiştir.
Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndan
sonra birçok parçaya bölünmesiyle 1923 yılında ilan edilen Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün temel hedeflerinden
birisi de yıkılan Osmanlı devleti yerine modern ve laik bir ulus devleti
kurmaktı.
33. 33
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
Osmanlı toplumu çok milletli ve
çok dinli bir toplumdu.
Osmanlı’dan miras alınan eğitim
kurumları, ders içerikleri ve mevcut
kadrolar yeni Cumhuriyetin laik bir
ulus devleti inşa etme amacına
uygun görülmemiştir.
Atatürk döneminde diğer alanlarda
olduğu gibi eğitim alanında da
birçok radikal karar alınmıştır. 3
Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat
Kanunu eğitim alanındaki ilk
radikal yasaydı ve tüm eğitim
kurumlarını Milli Eğitim
Bakanlığı’nın kontrolü altına
alıyordu.
34. 34
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
Laiklik ilkesi Atatürk’ün önem verdiği ilkelerin başında
geliyordu. Laikleşme sürecinde hilafet kaldırıldı, dini
mahkemeler kaldırıldı, batılı kanunlar alındı, tarikatlar ve
medreseler kapatılarak malvarlıkları Milli Eğitim
Bakanlığı’na devredildi.
Laiklik müfredattaki dini temaları kaldırdığı gibi şehirdeki
okullarda din dersleri de kaldırıldı. Dini eğitim yasağı azınlık
ve misyoner okullarına da uygulandı ve buralarda da dini
eğitime izin verilmedi.
35. 35
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
Türk eğitim politikasının temel
yaklaşımı 1982 Anayasası’nın 42.
maddesi ile 14.06.1973 tarih ve 1739
sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun
da görülebilir.
İlköğretimi kız ve erkek bütün
vatandaşlar için zorunlu kılan
Anayasa’nın 42. maddesi “Eğitim ve
öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları
doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim
esaslarına göre, Devletin gözetim ve
denetimi altında yapılır” demektedir.
36. 36
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesi 1. fıkrasına göre
Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini;
◦ “Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk
milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve
kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini,
vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan
haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları
davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” tir.
37. 37
Eğitim-Politika İlişkisi-Tarihsel Boyut
1739 sayılı kanun hem eğitimin
ideolojik boyutunu hem de eğitimin
uzun vadedeki hedefinin ne olması
gerektiğini tanımlamıştır. Kanunda
değinilen genel amaçlar tüm öğretim
programlarının başlangıcında yer
almakta ve tüm derslerin amaçlarının
bu kanun doğrultusunda
düzenlenmesi öngörülmektedir.