2. Halis Çetin
• Profesör
• Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas
• Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı
• En son kitabı: Korku Siyaseti
ve Siyaset Korkusu
• Liberal bakış tarzına sahip
• ÇSA, ders kitabı formatında
4. İDEOLOJİ
• Net bir tanımı yoktur; bununla birlikte:
1. Dünyayı anlama ve kavrama yöntemi
2. Dünyayı çözümleme ve düzenleme
söylemi ve
3. Dünyayı değiştirme misyonu
5. SİYASET NEDİR?
• Siyaset Bilimi (Politoloji): Devlet işlerini
düzenleme ve yürütme faaliyetlerini konu
edinen bilim dalıdır.
• Siyaset/Politika, belli bir toplumda çatışma
halinde olan çıkarların uzlaştırılması
faaliyetidir.
• Aristoteles: Politika, toplumun halka dair
yaptığı tüm etkinliklerdir; ‘toplum için en
iyisi nedir?’ sorusunu sormaktır.
6. Siyasi Analiz Yöntemleri
• Düşünsel Gelenek
• Bireysel özgürlüğün sınırları ne olmalıdır? Devlete neden itaat
etmeliyim? sorusu
2. Deneyci Gelenek
• Var olanı anlamaya çalışır.
3. Bilimsel Gelenek
• 1870'lerden beri kimilerine tartışmalı olsa da uygulanan yöntem
SİYASET BİLİMİ: Diğer toplumların ve tarihteki
deneyimlerin toplamına bakarak analizler yapar.
7. Siyasetin temel işlevi:
Yönetim
• Tarih boyunca, yöneten –
yönetilen – yönetsel güç önem
arz etmiştir.
• Antik Çağ'dan beri toplum
yönetimi üzerine çalışma yapan
düşünürler hep kendi çağlarının
bir ütopyasının (mükemmel veya
daha iyi bir toplum yaratma
ideali) mücadelesini vermişlerdir.
• İlkçağ: ilkel; günümüz: post-
modern metotlar
8. Ortaçağ’da yönetim:
Feodalizm
• Feodal düzenin siyasi
yapısı bir piramit gibidir:
KRAL (veya imparator),
kendisine bağlı
SOYLULAR bulunur. Bu
soyluların altında daha
alt soylular olur. Bu
hiyerarşik düzenin en alt
ve en geniş tabakasını
SERFLER oluşturur.
• Siyaset sosyolojisi:
Tarım toplumu
9. Yönetim Mekanizması:
Devlet
• Tarım ve din toplumlarında modern anlamda devlet
yoktu.
Egemenlik; kralın, hükümdarın, dini liderindi.
• Modern toplumlarda: Hukukilik ve halkın iradesi
esastır.
GEÇİŞ: Kutsaldan bireye, vesayetçilikten özerkliğe,
merkeziyetçilikten ademimerkeziyetçiliğe,
devletçilikten piyasacılığa, ırkçılıktan çoğulculuğa,
gizlilikten şeffaflığa doğru gelişti.
10. Siyasetin Hatları
• İktidar
• Meşruiyet
• Egemenlik
Montesquieu: Kuvvetler
ayrımı ilkesi (yasama,
yürütme ve yargının
birbirlerinden ayrılması) ile
yönetim olgusuna önemli
katkıda bulunmuştur.
11. Modern Yönetimin / Siyasi Tarihin
Motorları
• Coğrafi
Keşifler:
Kentlilerin
Yükselişi
• Rönesans
• Reform:
Kilise-Devlet
Çatışması
12. • Sanayi Devrimi
(1750-1830)
• Amerikan
Devrimi ve
İnsan Hakları
Bildirisi (1776)
• Fransız
Devrimi ve
İnsan ve
Yurttaşlık
Hakları
Bildirisi
(1789)
13. Fransız Devrimi: Modern Yönetim Motorunun Bujisi
Nedenleri
• Siyasal Nedenler: Fransa, 16. yüzyıldan beri, katı bir mutlakiyet ile
yönetiliyordu. Adaletsiz ve güç kullanılarak toplanan vergiler, kralın zevk ve
eğlencesine ayrılıyordu.
• Sosyal Nedenler: Fransa'da halk; soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler
olmak üzere sınıflara ayrılmıştı. Toplumda eşitliğin olmaması, soyluların ve
rahiplerin geniş imtiyazlara sahip olması, zenginleşerek devlete vergi ödeyen
burjuvaların siyasal haklar istemesi, hiçbir hakkı olmayan ve en ağır işlerde
çalışan köylülerin burjuva sınıfını desteklemeleri, Fransız İhtilâli'nin
çıkmasında etkili olmuştur.
• Fransız Aydınlarının Etkisi: 18. yüzyılda Fransa'da yetişen birçok aydın
(örneğin Montesquieu, Diderot, Voltaire ve Rousseau) Fransa'nın rejimini
eleştirdi, yeni çözüm yolları ileri sürdüler.
Dış Nedenler
• 1215'ten beri İngiltere'de halkın istekleri, kral tarafından dikkate alınıyordu. 17.
yüzyıldan itibaren de İngiltere'de Meşruti Krallık kesin olarak yerleşmişti.
Böylece kral, anayasada belirlenen yetkilerin dışına çıkamıyor ve halkın
temsilcilerinden oluşan bir meclis, ülke yönetimine katılıyordu. Ayrıca
Amerika'da yayınlanan İnsan Hakları Bildirisi, Fransızları derinden etkilemiştir.
Ekonomik Nedenler
• Fransız İhtilâli'nin en önemli nedeni, ekonomik durumun bozulmasıdır. Burada
Fransa'nın özellikle 18. yüzyılda katıldığı savaşlar ve devletin gereksiz
harcamaları rol oynadı. Buna karşılık Kuzey Avrupa’nın ekonomik ilerlemesi
halkta ‘neden biz yapamıyoruz?’ kızgınlığına yol açtı.
14. Fransız Devrimi’nin Sonuçları
2. Yıkılmaz diye düşünülen, egemenlik hakkını Tanrı'dan aldığı
iddia edilen mutlak krallıkların yıkılabileceği ortaya çıktı.
2. İlkel şekli Yunan şehir devletlerinde, gelişmiş şekli İngiltere ve
ABD'de görülen demokrasi, Kıta Avrupası'nda gelişmeye
başladı ve Batı medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarından biri
haline geldi.
3. Egemenliğin halka ait olduğu kabul edildi.
4. Milliyetçilik ilkesi, siyasi bir karakter kazanarak, çok uluslu
devletlerin parçalanmasında etkili oldu.
5. Eşitlik, özgürlük ve adalet ilkeleri yaygınlaşmaya başladı.
6. Şahsi güçlere, zekâya ve girişim yeteneğine ortam hazırladı.
16. 1. Liberalizm
• Gerek ekonomi, gerekse siyaset felsefesinde devlet, toplum ve
birey arasındaki tüm ilişkilerde bireyin hak ve özgürlüklerini öne
çıkaran öğretiye liberalizm denir.
• Siyasal liberalizm: “En iyi hükümet en az hükümet edendir.”
• İktisadi liberalizm: “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.”
• TEMEL İLKELERİ:
• Bireysellik
• Ussallık (Rasyonellik, Akılcılık) varsayımı
• Özgürlük
• Doğal Düzen
• Piyasa Ekonomisi
• Sınırlı Sorumlu Devlet
• Düşüncenin serbest bir şekilde dolaştığı, din, devlet ve kimi zaman
kurumların gücünün sınırlandırıldığı, hukuk üstünlüğünü geçerli
kılan şeffaf bir toplumsal hayat düzeni hedefler.
17. • Siyasette Devlet: Bir gece bekçisi:
Devlet sadece bireylerin güvenliğini
korumakla ve onların refahını
sağlamakla yükümlüdür.
• Ekonomide Devlet: Görünmez bir el:
Devlet müdahalesindeki temel amaç
rekabet edilebilir ortamı sağlamaktır.
• Ekonomi ve maliye politikalarına gerek
yoktur. Zaten serbest piyasa ekonomisi
kendiliğinden ekonomi dengesini
sağlar.
• Liberallerin en büyük korkusu devletin
birey karşısında güçlü konuma
gelmesidir.
18. • Liberalizm, hem “solcular” hem de “sağcılar”
tarafından eleştirilmektedir:
“Sağ” der ki: Liberalizm, bireysel özgürlüğün
artırılmasında toplumsal yapı, kurum ve
geleneklere gereksinim olduğunu göz ardı
etmektedir.
“Sol” der ki: İktidarın birkaç kişinin elinde
toplanmasına karşı hiçbir savunma
mekanizması üretmemekte; sömürgen “özgür
pazar ideolojisi”ni baş tacı etmektedir.
• Günümüzde liberalizm oldukça popülerdir ve
çok da tartışılır (liberal Sol – liberal İslamcı)
19. 2. Sosyalizm
Sosyalizm; Fransız Devrimi'nin
liberal ve eşitlikçi ideallerinin ve
endüstrileşme sürecinin, sömüren
bir yapı oluşturduğunu iddia
ederek, sömürüyü reddeder.
İşbirliği ve yardımlaşma
Metafiziği reddeder: “Din afyondur.”
Genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich
Engels’in kaleme aldığı Komünist
Manifesto ile birlikte anılır.
20. • Sosyalizm, sermaye sahipleri ile işçiler arasındaki
eşitsizliği, diğer bir anlatımla servet ve refah farklarını
ortadan kaldırma iddiasındadır.
• Sosyalist düzen, tıpkı Kapitalist düzende olduğu gibi
ihtilâl sonucu kurulacaktır.
• Sosyalist düzende şu üç unsur bulunmaktadır:
a) Üretim araçlarının toplumun malı olması;.
b) Üretimin insan ihtiyacına göre yapılması;
c) Bunların tamamının demokratik bir yol ile
gerçekleştirilmesi.
• Sosyalizm türleri vardır: Ütopik, Bilimsel, Devrimci,
Reformcu, Hıristiyan, Demokratik Sosyalizm gibi.
21. • Sosyalistler bazı ana fikirlerde birleşseler de, bu hedeflere nasıl ve
hangi yollarla ulaşacakları konusunda ayrılığa düşmüşlerdir.
Meselâ:
- Üretim araçları topluma nasıl mal edilecek?
- Kapitalist düzen hangi yolla değiştirilecek? İhtilâl ve şiddet
yoluyla yani devrimle mi; yoksa demokratik usullerle (evrimle) mi?
• Çeşitli adaletsizlik karşısında kendisine çok büyük umutlar
bağlanan Sosyalizm, ancak daha tam olarak şahsiyetini teşekkül
ettiremeden tarihe mal olmuştur.
• Fakat: Dünya sistemlerinde etkisi yadsınamaz: Hümanist
Küreselleşme
• Sosyalizm: Doğu Bloğu’nun sistemi olmuştur: Orta ve Doğu
Avrupa, doğu ve uzak doğuda Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore,
Kuzey Vietnam, Moğolistan, Küba. vb. gibi ülkelerde
yaygınlaşmıştır. Bu gün bu ülkelerin hemen hemen tümünde
sosyalist sistemler bir ütopya olarak kalmışlardır.
22. ELEŞTİRİLER
1. Özel mülkiyet fikrini kaldırması
2. Devletçi ekonomik modeller geliştirmesi
3. Bütün sosyal olaylar gibi ekonomi olaylarında da
determinizmin payını tamamen inkâr etmesi:
Sosyal hayatı sadece ekonomik ve maddi şartlar
meydana getirmemektedir. Bunların yanında ruhî ve
ahlâkî daha birçok sebepler bulunmaktadır.
4. Sosyal sınıfları kaldırmak istemesi – ki Sosyalizmin
ileri sürdüğü ilkeler bunu tek başına temin edecek
güçte değildir.
İşçi, emeğinden ayırıp biriktirme yoluyla Kapitalist sınıfa
geçebilir. Halbuki bunu önleyecek tek yol ruhî ve ahlâkî
terbiyedir.
23. 3. Faşizm
Nazi Almanyası; Mussolini İtalyası
Pek çok açıdan, Fransız Devrimi sonrasında serpilip
büyüyen akılcılık, ilerleme, özgürlük ve eşitlik gibi
kavramlara karşı bir tepki olarak görülebilir.
Faşimde bu kavramların yerini birlik, mücadele, liderlik ve
güç gibi olgular almıştır.
Örneğin İtalyan faşistler bu bağlamda "1789 öldü"
sloganını kullanırlar.
Faşizmin genel olarak temelleri:
- seçilmiş bir ulus olma bilinci
- demokrasinin reddi ve
- yayılmacı dış politika.
24. Faşizmin 14 özelliği
1. Güçlü ve sürekli milliyetçilik: Vatansever
şiarlar, sloganlar, semboller, marşlar vb.
2. İnsan haklarının aşağılanması ve hor
görülmesi: işkence, yargısız infaz, siyasal
suikast, uzun süreli gözaltılar
3. Düşmanların/belli odakların birleştirici bir
neden olarak tanımlanması: Düşman
ırksal, etnik ya da dinsel azınlıklar,
liberaller, komünistler, sosyalistler,
teröristler, vs.
4. Ordunun ve militarizmin yüceltilmesi:
Tanımlanmış hedefler ve ordu
5. Cinsel ayrımcılığın şahlanışı: Erkek-
egemenliği; Kürtaj karşıtlığı ve homofobi
25. 6. Kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması:
Hükümet – medya: doğrudan kontrol;
dolaylı kontrol: genelgeler, mevzuatlar, medya
temsilcileri ya da yöneticileri
7. Ulusal güvenlik takıntısı: “Korku” araç; histerik
kalabalıklar sokaklarda
8. Din ve yönetimin iç içe geçmesi: Dinin, hükümet
politikalarına uygun olmadığı durumlarda bile
kullanılması
9. Özel sermayenin gücünün korunması: Karşılıklı çıkar ve
belli bir iktidar eliti oluşturmak
10. Emek gücünün baskı altına alınması: Sendikalar ya
tamamen saf dışı edilmeli ya da şiddetle baskı altına
alınmalı
26. 11. Aydınların ve sanatın küçümsenmesi:
Akademiye ve sanatta ifade özgürlüğü
karşı açık bir düşmanlık
12. Suç ve cezalandırma ile baskı altına
alma: Polislere kanunları; polis
suiistimallerine göz yumulması
13. Adam kayırma ve yozlaşmada sınır
tanımama: Yönetim kadrolarına ahbap
ile müttefiklerin atanması
14. Hileli seçimler: Seçimler bazen
tamamen göz boyama amaçlı
Seçimlerde:
- Çamur atma kampanyaları,
- muhalefet adaylarının öldürülmesi,
- seçim kontrolünü perdeleme ve
- medya manipülasyonu yaygındır.
27. 4. Anarşizm
Anarşizm kavramı Yunanca anarchaia (hükümetin
olmaması durumu) gelir.
Anarşizm; insan özgürlüğünü kısıtlayan tüm otoritelerin
ortadan kaldırılmasını ve barış, uyum ve işbirliği ilkelerini
talep eder.
Anarşistlere göre: devlet ve devletin kurumları (yani
parlamento ve partiler), toplumu sömürmek için güç
odakları tarafından dizayn edilmiş bir araçtır.
Parlamento, halkın iktidarı olmadığından, oy vermemek
gerekir.
28. • Anarşizm değil anarşizmler vardır. Ortak
özellikleri:
- bütünsellikten yoksunluk
- antidogmatizm
- şiddetsizlik
- devrimcilik
- çelişki ve tutarsızlığı tutarlı kabullenme
- birey özgürlüğü
• Anarşistler bolşevik devrimine karşıdır.
Devletin yok olmasını kabul eder, düzenin
sağlanmasını doğal hale bırakır.
29. • Bir anarşist kol ise şiddeti
savunur. Eylem ile
propagandayı itici güç olarak
görür. Buna savunmacı şiddet
diyen ve suikastlar ile düzeni
sarsmayı öngören devrimci
Malatesta, Bakunin temsilciler
gibi ortaya çıkmıştır.
• Kropotkin evrimci, Tolstoy
pasifist, Gandhi boykotçu,
Proudhon kooperatifçidir.
“Anarşizm, insanın insan tarafından
sömürüsünün ve tahakküm altına
alınmasının ortadan kaldırılması, yani özel
mülkiyet ve hükümetin ortadan
kaldırılmasıdır; Anarşizm, sefaletin,
hurafelerin ve nefretin yok edilmesidir.”
Errico Malatesta
30. 5. Muhafazakârlık
• Bir “Muhafazakâr Model” yoktur ve
muhafazakârlık bizzat ideoloji kavramını
reddetmektedir.
• Muhafazakârlık; değişime karşı direniş anlamında
eleştirilmektedir.
• Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve değerleri
korumak şeklinde bir yanı da vardır. Bu açıdan
bakıldığında, herkes, istedikleri toplumsal düzen
gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler.
31. Muhafazakarlığın 10 Prensibi
1. Süreklilik arz eden bir ahlaki düzen:
Muhafazakârlara göre: İnsan tabiatı değişmez; ahlakî doğrular
da değişmez.
2. Gelenekler ve teâmüller (âdetler): “Geleneği tahrip eden
radikallerin Yeryüzü Cenneti yaratma hayaliyle alaşağı ettiği
eski düzene göre çok daha geri bir düzen olabilir. Yapılması
gerekli değişim aşamalı ve iyiyi kötüden ayırıcı olmalı; eski
taşları bir çırpıda yerinden oynatmamalıdır.”
3. İtiyat (alışkanlıkları devam ettirme) Prensibi: “Modern insanlar,
devlerin omuzlarındaki cücelere benzemektedir; kendilerinden
önce yaşamış kişilerin kazanımlarından dolayı atalarından
daha uzağı görebilmektedirler.”
4. İhtiyat prensibi: Muhafazakârlara göre: Liberaller ve radikaller,
hedeflerine bir an evvel ulaşma telaşındadırlar; lakin
muhtemel sonuçları tartmadan, üzerinde yeterince
düşünmeden harekete geçmemek gerekir.
32. 5. Çeşitlilik Prensibi: “Bir medeniyetin içinde sağlıklı bir çeşitliliğin
korunabilmesi için, düzenlerin ve sınıfların, maddi farklılıkların ve
muhtelif eşitsizliklerin varlığını devam ettirmesi gerekir. Tek doğru
eşitlik, Mahşer Günü’ndeki ve adil bir mahkeme huzurundaki eşitliktir.
Eğer doğal ve kurumsal farklılıklar ortadan kaldırılırsa, bugün olduğu
gibi, kimi despotlar ya da oligarşik gruplar, yeni eşitsizlik türlerini
ortaya çıkarırlar.”
6. Mükemmel Olunamazlık Prensibi: Bu düşüncelerinden dolayı sertçe
eleştirilirler. Ütopya arayışları felaketle sonuçlandığı için
muhafazakârlar şöyle der: “Bizler mükemmel şeyler için yaratılmadık.
Bizlerin, makul bir şekilde ümit edebileceği şey aslında şundan
ibarettir: İçinde kimi kötülüklerin ve acıların pusuya yatmaya devam
edeceği, tahammül edilebilir ölçüde sıkıntıların bulunacağı, adil ve
özgür bir toplumun mevcut bulunacağı bir düzen. İhtiyatlı reformlara
gerekli önemi göstererek, bu tahammül edilebilir düzeni koruyabilir ve
geliştirebiliriz. Ancak, bir milletin eski kurumsal ve ahlakî muhafaza
araçları göz ardı edildiği taktirde, ‘masumiyetin büyüsü bozulmuş olur’.
İnsanın ve toplumun mükemmelliğini vaat eden ideologlar, yirminci
yüzyıl dünyasını, cehenneme çevirmişlerdir.”
7. Özgürlük ve Özel Mülkiyet İlişkisi: Mülkiyet, özel ellerden çıktığında,
Leviathan denilen canavar devlet her şeye hakim olur. Diğer taraftan:
Mülkiyete sahip olmanın, mülk sahibine ahlakî ve hukukî yükümlülükler
getirdiğini kabul etmektedirler.
33. 8. Gönüllülük Prensibi: Gönüllülüğe dayanmayan
kolektivizme karşıdırlar. Aksi takdirde: “Soyut bir
demokrasi adına, somut devlet, yönettiği kişilerin rızasıyla,
özgürlük ve insan saygınlığına düşman olan,
standartlaştırıcı bir sürece yol açmış olur.”
9. İktidarın ve insanın ihtiraslarının ihtiyatlı bir şekilde
sınırlandırılması: “Anayasal kısıtlamalar, siyasal kontroller
ve dengelemeler, kanunların uygulanması, irade ve
arzulara getirilen kadim girift sınırlandırmalar ağı…bütün
bunların hepsi, özgürlük ve düzeni temin edecek araçlardır.
Adil bir devlet, otoritenin ve özgürlüğün talepleri arasındaki
sağlıklı gerilimi muhafaza eder.”
10. Süreklilik ve değişim: “Bir toplum, bazı açılardan ilerleme
kat ettiğinde, genellikle başka açılardan da gerileme
içindedir. Sağlıklı bir toplum iki dinamiğe -Süreklilik ve
İlerleme- ihtiyaç duyar.”
34. Bir Karşılaştırma ve Eleştiri
LİBERALİZM MUHAFAZAKÂRLIK
Birey Ulus
Seçme Hürriyeti Toplumsal Otorite
Serbest Piyasa Disiplinli Toplum
‘Bırakalım Yapsınlar’ Hiyerarşi ve İtaat
En Az Hükümet Güçlü Hükümet
Bir Muhafazakârlık Eleştirisi:
-Belirsizlikten kaçınma, koruma kültürü
-Değişime direnme
-Eşitsizliğe hoşgörü ile bakmak
-Dogmatizm’e karşı hoşgörüsüzlük
-Emin olma ihtiyacı
-Korku yönetimi
35. Siyasal Sistemler:
Yönetim Modelleri
Temel Bilgiler: Platon (Eflatun)
O’na göre:
• PATRİARŞİ
• MONARŞİ
• ARİSTOKRASİ
• TİMOKRASİ: Sistemin bilgelikten çok şan ve şöhrete önem
vermesinden dolayı bozulması
• OLİGARŞİ
• DEMOKRASİ
• TİRANLIK: Halkın tamamının siyasete karışması toplumu
bozacaktır; çünkü bu durumda toplum köleleşecektir.
36. GENEL KABUL:
Aristo sınıflandırması
• MONARŞİ: Ortak iyiliği amaçlayan tek’in yönetimi
• ARİSTOKRASİ: Ortak iyiliği amaçlayan azınlığın
yönetimi
• POLİTEİA: Ortak iyiliği amaçlayan çoğunluğun
yönetimi
• TİRANLIK: Tek’in çıkarını amaçlayan tek’in
yönetimi
• OLİGARŞİ: Zenginlerin çıkarını amaçlayan azınlık
yönetimi
• DEMOKRASİ: Yoksulların çıkarlarını amaçlayan
çoğunluğun yönetimi
37. Modern Dünya Sistemleri
• Kapitalist "birinci" dünya
• Komünist "ikinci" dünya
• Gelişmekte olan "üçüncü" dünya
38. DEMOKRASİ DALGALARI
1. Dalga: Westfalia Antlaşması; ABD
Bildirgesi, Fransız Devrimi
2. Dalga: 2. Dünya Savaşı Sonrası
3. Dalga: Soğuk Savaş Sonrası
4. Dalga: Arap Baharı ?
39. Dünya demokrasi indeksi ülkelere göre Demokrasi sıralaması
• KRİTERLER: özgür ve adil seçim; vatandaş özgürlükleri; devlet fonksiyonları;
politik katılım ve politik kültür
KATEGORİLER: "Tam Demokrasiler", "Yarı Demokrasiler" ve "Karma
Rejimler"; "Otoriter Rejimler": diktatörlük
• №- Ülke- İndeks – Kategori (Economist)
• 1. İsveç: 9,88 İşleyen demokrasi 113. Pakistan : 3,92 Otoriter r.
2. İzlanda : 9,71 İşleyen demokrasi
3. Hollanda : 9,66 İşleyen demokrasi 128. Beyaz Rusya : 3,34 Otoriter
4. Norveç : 9,55 İşleyen demokrasi
5. Danimarka : 9,52 İşleyen demokrasi 138. Çin : 2,97 Otoriter rejim
6. Finlandiya : 9,25 İşleyen demokrasi
7. Lüksemburg : 9,10 İşleyen demokrasi 139. İran : 2,93 Otoriter rejim
8. Avusturalya : 9,09 İşleyen demokrasi
9. Kanada : 9,07 İşleyen demokrasi 123. Bahreyn : 3,53 Otoriter r.
10. İsviçre : 9,02 İşleyen demokrasi
• 17. ABD: 8,22 İşleyen demokrasi 153. Suriye: 2,36 Otoriter rejim
20. Japonya : 8,15 İşleyen demokrasi 167. Kuzey Kore: 1,03 Otoriter r.
23. Birleşik Krallık: 8,08 İşleyen demokrasi
24. Fransa: 8,07 İşleyen demokrasi
40. Türkiye:
Economist: Karma rejim
Freedomhouse: Kusurlu demokrasi
34. İtalya : 7,73 Kusurlu demokrasi 87. B. Hersek: 5,78 Karma
35. Hindistan : 7,68 Kusurlu demokrasi 88. Türkiye : 5,70 Karma r.
36. G.Kıbrıs : 7,60 Kusurlu demokrasi 90. Tayland : 5,67
Karma r.
42. Brezilya : 7,38 Kusurlu demokrasi 102. Rusya : 5,02 Karma r.
47. İsrail : 7,28 Kusurlu demokrasi 111. Kırgızistan: 4,08 K. r.
• Türkiye’nin tek demokratik Müslüman ülke olduğuna itiraz var:
Örneğin Bosna-Hersek’te demokrasi Türkiye’den daha ileri.
•
Freedomhouse’ın yıllık yaptığı değerlendirmede Türkiye yarı-
demokrat ülkeler arasında.
41. Sunum özeti
1. Siyaset ve biliminin Tanımı
2. Siyasî Analiz Yöntemleri
Düşünsel Gelenek
Deneyci Gelenek
Bilimsel Gelenek
3. Yönetim
Feodalizm
Devlet
4. Siyasetin Hatları: İktidar, Meşruiyet ve Egemenlik
5. Modern Siyasi Tarihin Motorları
6. Siyaset Kuramları
Liberalizm
Sosyalizm
Faşizm
Anarşizm
Muhafazakarlık
7. Siyasal Sistemler
Platon ve Aristo Sınıflandırmaları
Modern Dünya sistemleri
8. Günümüzde Ülkeler: Demokrasi; Türkiye
42. SONUÇ:
ESER HAKKINDA
DERS KİTABI ÇALIŞMASI
BİRİKİM VE KENDİNE HAS USLÜP İLE YAZILMIŞ,
SİYASİ AKIMLARIN KATEGORİLENDİRİLEREK
ANLATILDIĞI BİR ESER
ALANINDA İYİ BİR KAYNAK
43. SON SÖZ NİYETİNE:
TÜRKİYE’DE YÖNETİM NASIL OLMALI?
Aristoteles’in "Toplum için en iyisi nedir?"
sorusunun Türkiye için cevabı:
Evrensellik ilkeleri ve kazanımları,
hukuki düzlemde olduğu kadar toplum
kodlarına da sirayet edebilmeli
44. KATKI 1: GÖRÜR
Post modern sosyolog Daniel Bell
iddia etmektedir ki:
• “İdeolojiler modern çağa aitti, post modern
çağda artık ideolojiler geçerliliğini yitirdi."
Yani: Post-modernist çağda artık ideolojilerin
(faşizm, liberalizm, sosyalizm) son bulmuş,
geçerliliğini ve mümkünlüğünü yitirmiştir; bu,
özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası bunun
gerçekleşmiştir.
• Dahası: Toplumlar ideoloji üretmek ve onları
savunmaktan çok tüketimin peşinden
gitmektedir ve post modern çağ bir tüketim
toplumudur.
45. KATKI 2: BELDER
• “Dinsel acı, aynı zamanda gerçek
acının da, gerçek acıya karşı
protestonun da ifadesidir. Din, ezilen
yaratığın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın
kalbidir; tıpkı ruhsuz bir durumun ruhu
gibi. O, halkın afyonudur.” (Marx)
46. TARTIŞMA SORULARI
1
ABD seçimleri nasıldır? Ne
kadar demokratik
buluyorsunuz?
47. SORU 2
Rusya demokrasi mi oligarşi
mi?
Halkın tercihi otoriter
gelişmeci/anti-demokratik ya
da anti-liberal olamaz mı?
48. SORU 3
Çin’in sistemi hakkında ne
düşünüyorsunuz? Ne kadar
halkçı ne kadar devletçi?