2. Liberalizmin Tarihsel Süreci
Siyasi açıdan «Liberal» terimi ilk kez 1812 yılında İspanya’da kullanıldı. 1830’ lu
yıllarda Whigler kendilerini Liberal olarak tanımlasalar da, Gladstone’un 1868’de
görev almasına kadar liberal bir hükümet oluşturulamadı.
Liberalizm, mutlak monarkların ve aristokrasinin dışında Feodal Sistemin çöküşü
esnasında ortaya çıkan Orta Sınıfın kendini temsil etmesiydi.
Liberaller Monarşinin yerine anayasal daha sonra temsili demokrasiyi
savunmuşlardır. Bunların izleri 17. yy Şanlı Devrim, 18. yy Amerikan ve Fransız
Devrimleri bu manada önem arzetmektedir.
Liberaller, Feodal Sistemi «Kazara Doğum» olarak belirlemişler, kralın ilahi hak
iddiasına karşı çıkmış ve dinen yerleşik kilise otoritesini eleştirmişlerdir.
3. Liberalizm, Toplumsal Sözleşme, Kanun ve Yönetim
Toplumsal Sözleşme
Hobbes ve Locke’ un «doğa durumu» tanımında
insanın bencilliği, iktidar arayışı ve herkesin
herkesle sonu gelmez bir iç savaşı engellemek
için bir Toplumsal Sözleşmeye ihtiyaç duyarlar.
İstikrarlı bir yaşam için herkesin sahip olduğu
özgürlüğün bir kısmını bu sözleşmeye teslim
etmesi beklenir.
Liberalizm ve Prensipleri
«Liberalizm, bireyin özgürlüğünü,
özerkliğini, temel haklarını garanti altına
almayı amaçlayan ve bu nedenle siyasal
iktidarın sınırlandırılması üzerinde duran bir
düşüncedir.»
Sınırlı minimal devlet anlayışı
Serbest Girişim
Bireycilik
İnsan Hakları
Hukuka bağlı devlet
Özgürlük
4. Liberalizm, Toplumsal Sözleşme, Kanun ve Yönetim
Kanunun Gerekliliği
• Özgürlüğün Sınırı (Kendi Özgürlüğü ve Diğerinin
Özgürlüğü)
• Çıkarına Uygun Diğerini Sömürmeyi Engellemek
• John Locke: «Hukukun Boyunduruğundaki
Özgürlük»
«Hukukun Olmadığı Yerde, Özgürlükte Olmaz»
anlayışı
Yönetimin Amacı
• Liberalizme göre bireyin özgürlüğüne
yönelebilecek en büyük tehdit devlettir.
• Devlet bireyler tarafından bireyler için
vardır.
• Yönetim, yönetilenlerin rızası ve
sözleşmeden doğar.
• Yönetim, mutlak bir despotizme
dönüştüğünde halkın bu yönetimi kaldırma
hakkı vardır.
• Devletin amacı topluma en iyi şekilde
hizmet etmektir ve bireyin özgürlüğünü ve
çıkarını korumaktır.
5. Demokrasi
Halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesi. Abraham Lincoln
Liberal öğe, sınırlı yönetime olan inancı, demokratik öğe de halkın yönetimine
bağlılığını yansıtır.
Liberal Demokrasinin Özellikleri;
Tek kişi tek oy; tek oy tek değer
Demokrasi, rekabet ve seçim tercihi yani hoşgörülü siyasi çoğulculuk
Yönetsel iktidar üzerinde, içsel ve dışsal frenleme sistemidir.
Madison «Çoğulculuğun Zorbalığına» karşı en iyi savunmanın bir denge fren
şebekesi olduğunu öne sürmüştür. Bu şebeke mülkiyet sahibi olanların
mülkiyetsiz kitlelere karşı korumaya yarayacaktır.
6. Liberal Devlet Modeli
Liberal Düşüncede Devlet
Anayasal Hükümet
İnsan hakları
Bireyin önceliği
Piyasa ekonomisiyle sınırlamak. Bu durum, devletin toplumla birey arasındaki
ilişkileri güvence altına alması demektir.
Devlet; Bireysel özgürlükleri onların çeşitliliklerini içinde kabul ederek kanun gücüyle
teminat altına alabilecek, ancak müdahale etmeyecektir.
Devlet tarafsız olmalı ve bireysel çıkarlar kasışında taraf tutmamalı
Yaşanılan iki dünya savaşı, 1929 ekonomik buhranı, 1973 ekonomik krizi ve diğer
gelişmeler devletin kamu hizmetlerinin sunulmasında ve ekonomiye müdahalede
çizgilerin değişimine neden olmuştur.
7. Liberal Devlet Modeli
Bentham, devletin topluma yapacağı her müdahalenin toplumsal mutluluğu bozacağını düşünür. Asıl
olan bireyin mutluluğunun sağlanmasıdır ki devlet bunun için sadece güvenli bir ortam yaratmakla
yükümlüdür. Devletin amacı bireyin faydasını belirlemek değil ona hizmet etmektir.
Türkiye’de 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilmiş ve 1930’lu yıllara kadar liberal ekonomik
politikalar uygulanmıştır. Ancak ülkenin sanayileşmemiş olması, üretimin çok yetersiz olması ve
ekonomik kaynaklarının sınırlı olması ve özel sektörün olmaması liberal politikalarının
uygulanmasının anlamsızlaştırmıştır. Çünkü birçok alanda özel sektör şirketleri olmadığı için bu
ürünlerin devlet tarafından desteklenmesi ve üretilmesini zorunlu kılmıştır.
İngiltere’de hem savaşın yaralarını sarmak hem de ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla sosyal
devlet (welfare state) düşüncesi ortaya çıkmış ve 1945 yılı itibariyle devletçi ekonomik politikalar
ve kamu hizmetlerinin tamamını devletin sunduğu yeni sosyal ve idari politikalar devreye
sokulmuştur. Sosyal devletin uyguladığı politikalarda ekonomiye karma bir yaklaşım benimsenmiş
ve özel sektörle beraber devletin de kuracağı iktisadi teşebbüsler yoluyla özellikle özel sektör için
cazip olmayan ya da özel sektörün gücünün yetmediği kamu hizmeti niteliği olan ekonomik alanlara
girmesi amaçlanmıştır.
8. Anayasal Yönetim
John Acton «İktidar yozlaştırır; mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır» Sınırlı yönetim ilkesi.
Yazılı bir anayasa hem yönetim iktidarının boyutlarını tanımlar hem de bu iktidarın
kullanımını sınırlar.
İlk örneği 1787 yılında yazılan Birleşik Devletler Anayasasıdır. Daha sonra günümüz tüm
devletler Anayasal düzene geçmişlerdir.
Birey ve küçük grupların iktidarı ele geçirmesini önlemek amacıyla Montesquieu’ nun
Yasama, Yürütme ve Yargı erkinin birbirinden ayrılması anlayışını geliştirmiştir.
9. Liberalizmin Çeşitleri
Klasik Liberalizm
Müdahaleci ve baskıcı bir devlet değil, sınırlı ve
sorumlu devlet isteyen bir anlayış
insanoğlunun kendi ayakları üzerinde durabilme
kapasitesinin yüksek olmasını kendi bencil çıkarları
peşinde koşmalarına bağlarlar.
Başkalarının zorlamasına veya müdahalesine tabi
olmadan yalnız bırakıldığı sürece özgürdür
Ekonomiden yüksek fayda sağlanabilmesi için devlet
müdahalesinin olmadığı bir piyasa pazarının
oluşturulması gereklidir. Böylelikle, bu düzen, özel
mülkiyetçiliğin gelişmesini ve bireylerin
özgürlüklerinin korunmasını sağlayacaktır.
Sosyal Liberalizm
Sosyal liberalizmin doğuş sebebi; sanayi
toplumlarında ortaya çıkan adaletsizlik ve
eşitsizliklerdir.
Sosyal liberalizm, 1929 Dünya Bunalımı ile
birlikte yoksulluğu azaltmak, toplumsal refahı
artırmak ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla
klasik liberalizme tepki olarak ortaya çıkan bir
kavramdır.
Sosyal Adalet, Toplumculuk, Bireyin ve
toplumun hayatında devletin daha fazla yer
edinilmesi anlayışını benimsemiştir.
10. Neo - Liberalizm
Devlet müdahalesinin minimal düzeyde olduğu bir toplumda kendi kendine işleyerek, kendine
özgü kurallarıyla süreklilik gösteren piyasa mekanizmasını oluşturmaktır.
Devlet müdahalesinin minimal düzeyde tutulması düşüncesi, sadece piyasa mekanizması ile
sınırlandırılmamalıdır.
Toplumsal ve siyasal sistemde de devlet müdahalesi pek az istenen bir durumdur. Devlet
müdahalesinin olmadığı bir sistemde bireyler kendilerini daha iyi ifade edip, özgür olacaktır
Amacı ise, piyasa üzerindeki devlet müdahalesini kaldırmaktır.
Bir Pazar sisteminin etkili, verimli olabilmesi ve büyüme göstermesi için serbestçe
işlenmesi temin edilmelidir.
Bu durumda, devlet müdahalesi olmaksızın işleyebilen bir sistemde bireyler daha özgür
olacaktır.