1. Prof. Dr. Ali Osman Öncel
stanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesiİ
Jeofizik Mühendisli i Ö retim Üyesiğ ğ
aliosman.oncel@gmail.com
https://twitter.com/aliosmanoncel
İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ - Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL
10. The ISC-GEM Global Instrumental Earthquake Catalogue (1900-2009) is the result of a
special effort to adapt and substantially extend and improve currently existing bulletin data
to serve the requirements of the specific user group who assess and model seismic
hazard and risk (Fig. 1).
Moreover, the Catalogue will also have amultidisciplinary use in a wide range of other
areas such as studies of global seismicity, inner structure of the Earth, tectonics, nuclear
monitoring research, rapid determination of hazard etc
This global catalogue was also designed to serve as a reference to be used for calibration
purposes by those compiling regional seismicity catalogues that contain events of much
smaller magnitudes. This way the catalogues prepared by other teams for different regions
may contain comparable earthquake locations and magnitude parameters, especially in
border regions
The work on the Catalogue was funded by the GEM Foundation as part of the five Global
Hazard Components and is a result of the 27 month long project. This project was led by
the ISC and performed by the Team of International Experts in accordance with the
requirements of the Scientific Board of GEM and following recommendations of the team
of IASPEI Observers.
ISC-GEM Deprem Kataloğu
http://www.isc.ac.uk/iscgem/overview.php
11. Magnitude frequency distribution of earthquakes in the
ISC-GEM Catalogue within different periods of time.
ISC-GEM Deprem Kataloğu
14. http://www.emidius.eu/SHEEC/
the SHARE
European
Earthquake
Catalogue (SHEEC)
1000-1899
compiled under the
coordination of INGV, Milan,
building on the data
contained
in AHEAD (Archive of
Historical Earthquake Data)
and with the methodology
developed in the frame of
the I3, EC project "Network
of Research Infrastructures
for European Seismology"
(NERIES), module NA4.
SHARE European Earthquake Catalogue
15. the SHARE
European
Earthquake
Catalogue
(SHEEC)1900-2006
compiled by GFZ Potsdam.
This part of the catalogue
represents a temporal and
spatial excerpt of "The
European-Mediterranean
Earthquake Catalogue"
(EMEC) for the last
millennium (Grünthal and
Wahlström, 2012) with some
modifications, which are
described in Grünthal et al.
(2013).
SHARE European Earthquake Catalogue
16. SHARE earthquake
catalogue for
Central and
Eastern Turkey
(SHARE-CET)
http://www.emidius.eu/SHEEC/docs/SHARE_CET.xls
complementing the
SHARE European
Earthquake
Catalogue
(SHEEC) has been
compiled.
SHARE European Earthquake Catalogue
21. Deprem Tehlike Analizinde Amaç
Bilimsel olarak- Depremlerin oluşumu ve ilişkilerinin
incelenmesi, büyük depremleri oluşturacak biriken
kümülatif enerji miktarının belirlenmesi.
Sosyal olarak- depremde kayıpları azaltmak ve aşağıdaki
gruplara tavsiyelerde bulunmak.
arazi kullanım planlamacılarına
karar vericilere
sigortacılara
deprem mühendisleri ve müteahhitlere
İstatistiksel Deprem Tehlikesi
22. Tehlikeyi belirle- Büyüklük ve yer tahmini, zaman
dağılımı
Bölgelendir –Uzaysal dağılımı
Mikro bölgelendirme yap- lokal dağılımlar
Model depremleri tanımla
Zaman aralığını seç
Beklenen en büyük deprem nedir?
Beklenen en büyük yükleme nedir?
Binanın tahmin edilen ömrü nedir?
Tasarım ya da model için kullanılan spektrum
nedir?
İstatistiksel Deprem Tehlikesi
Temel kavramlar
27. Abdalla and Al- Homoud (2004)Al-Amri (2005)
Farklı Deprem Tehlikesi Modelleri
Deprem Tehlikesi
Deprem tehlike modelleri değişebilir ve bu nedenle tehlike
parametreleri fark eder.
30. Deprem Tehlike Parametrelerinin Yazılması
Birinci ve ikinci Bölgeler için Büyüklük-Frekans İlişkilerini
yazın?
Bu bölgeler (1 ve 2) için M>7 oluş sayısı nedir?
Deprem Tehlikesi
I. Bölge Log (N/Tgöz)= 10.17 – 1.22 M
II. Bölge Log (N/Tgöz)= 6.99 - 0.94 M
31. M7 depremlerin sayısı verilen bölgeler (1 ve 2) için nedir?
Deprem Tehlikesi
B1 Log (N/Tgöz)= 10.17 – 1.22 M
B2 Log (N/Tgöz)= 6.99 - 0.94 M
Gözlem aralığı ( Tgöz)= 995 yıl
B1 (N/T göz)= 10 10.17-1.22*7
= 0.043
B2 (N/T göz)= 10 6.99-0.94*7
= 0.03
32. M7 depremlerini tekrarlama süresi nedir?
Hangi bölge daha tehlikeli?
Bölge 1? Veya Bölge 2?
Deprem Tehlikesi
B1 1/(N/Tobs)= = 23.33 yıl
B2 1/(N/Tobs)= = 387.10 yıl
33. T : Tekrarlanma zamanına
t : Yapının ömrüne ya da
istenen yıla karşılık gelir.
T : Tekrarlanma zamanına
t : Yapının ömrüne ya da
istenen yıla karşılık gelir.
Depremin Olma Olasılığı Nedir?
Deprem Tehlikesi
B1 P(t)=0.72 %72
B2 P(t)=0.07 % 7
30 yıl içinde M7 depreminin
olma olasılığını hesapla?
30 yıl içinde M7 depreminin
olma olasılığını hesapla?
T
t
etP
−
−=1)(
34. Küçük Depremlerle Tanımlanan Büyük
Depremi Oluşturacak Alanlar
(Oncel and Wyss, Geophysical Journal International-2000)
TL(M) = dT/10 (a-bM)
Izmit kırığı “Alan I” olarak tanımlanan asperite kaynaklıdır fakat
İzmit kırığının ilerlemesi daha batıda “Alan II” olarak tanımlanan
asperitenin bariyer olarak davranması nedeni ile ilerleyememiştir.
35. Asperite Tehlike Modeli
•
•
Depremlerin tekrarlanmaları depremi üretecekDepremlerin tekrarlanmaları depremi üretecek
sismojenik derinliğe göre değişmektedir. Farklısismojenik derinliğe göre değişmektedir. Farklı
sismojenik derinliklere göre deprem tehlikesininsismojenik derinliklere göre deprem tehlikesinin
değişimideğişimi (a) Hs = 12.5km(a) Hs = 12.5km veve (b) Hs =4km .(b) Hs =4km .
GeodetiGeodetikk MomentMoment DeğişimiDeğişimi
Kostrov 1974Kostrov 1974
GeodetiGeodetikk Deformasyon DeğişimiDeformasyon Değişimi
Ward, 1994Ward, 1994
OncelOncel veve Wilson, 2006Wilson, 2006
NBF
NBFCMFCMF
Marmara Denizi
36.
37. SİSMİK TEHLİKE HARİTASI
Olasılıklı
Deprem
Tehlike Analizi
(PSHA)
Aşılma
Olasılığı
İvme
SİSMİK TEHLİKE EĞRİLERİ
log(N)
M
TEKRARLANMA AZALIM İLİŞKİSİ
pga,Sa,Ai
uzaklık
F2
F1
Faylar
(Çizgisel kaynaklar)
Bölge
Kaynak
KAYNAK MODELLERİ
Courtesy: Mark Petersen
Deprem Tehlikesi
38. Sismik Bölgelendirme
Oncel ve Wilson, 2006
Oncel ve Wilson, 2004
Deprem Tehlikesi
Modified after Gulkan ve Kalkan, 2010
40. Olasılıklı Deprem Tehlike Analizi (PSHA)
Kayabalı ve Beyaz, 2010
Kalkan ve dig,
2009
Zemin davranışı ve Azalım İlişkileri
41. ∆
r
h
ao
,
Io
a*
,
I*
a, I or
a(r)
Ii
r8
Io
- Ii
∆/km
Gözlemsel (ampirik ve tasarım) pik yer ivmesi ve büyük depremin şiddet
bir güç yasa ile ilgilidir: Tipik olarak: I = log a3
+ sabit
Azalım:
D(r) = damping veya emilim
G(r) = geometrik yayılma
Uzaklıkla Şiddetin Azalması
Genel olarak: (Azalımı ne etkiler?)
a = a*
D(r) G(r)
Deprem Tehlikesi
42. 0,00001
0,0001
0,001
0,01
0,1
1
0 200 400 600 800 1000
pga(g)
Distance (km)
Deep intraslab
Youngs interface unmodified
Youngs interface modified
Frankel soft rock
Sadigh rock
Sadigh rock M 6.5
Kaatch India (M7.7) rock and soil
IRIS DMC rock (M6.7-7.3)
IRIS DMC soil (M6.7)
M7.5 Azalım İlişkilerinin Karşılaştırılması
Courtesy: Mark Petersen
Deprem Tehlikesi
43. Campbell 1997
Dünya çapında ki verilere
dayanıyor
Yatay ve düşey bileşenler
Ölçülen mesafe sismik kırığa
en kısa mesafe olarak seçiliyor
Doğrultu-atımlı ve ters faylar
için geçerli
Sağlam kayaç, yumuşak
kayaç (620 m/sec), ve sağlam
zemin koşullarını dikkate alıyor
PSA 0.05 - 4 sec arası
değişiyor
Deprem Tehlikesi
Boore, Joyner, Fumal
(1997)
Kuzey Amerika’nın batısı için
geliştirilmiş
Ölçülen mesafe kırığın yüzey
izdüşümüne göre belirleniyor
Doğrultu atımlı ve ters faylar
için geçerli
30 metreye kadar olan zemin
kayma dalgası hızına bağlı
saha koşulları dikkate alınıyor
PSA 0 -2.0 saniye arası
44. Sadigh 1997
Kaliforniya verilerinden
çıkarılmış
Yatay ve düşey bileşenleri var
Kırığa en yakın ölçülmüş
mesafe
Doğrultu atım ve ters faylar
için geçerli
Kayaç ve derin zemin koşulları
dikkate alınmış
PSA 0.075 - 4.0 saniye arası
değişiyor
Deprem Tehlikesi
Abrahamson ve Silva, 1997
•Dünya çapında verilerden elde
edilmiş
Yatay ve düşey bileşenleri var
Ölçülen mesafe kırığa en
yakın mesafe
Tavan blok ve taban blok
terimleri
Doğrultu atımlı ve ters faylar
için geçerli
Sağlam kayaç, ve değişen
(non-lineer) zemin koşulları için
geçerli
PSA 0.01 - 5.0 arası değişiyor
Editor's Notes
Kentsel Risk Yönetimi Eğitiminin amacı ülkemizde yerleşim ve yapılaşma sürecinde uygulanması gerekli esasları, özellikle Riskli Yer ve Yapıların belirlenmesinde takip edilmesi gerekli çağdaş jeofizik yöntemler hakkında yöneticilerin, mühendislerin, vatandaşların bilgilendirilmesini sağlayacak eğitim paketidir.
Jeofizik Mühendisliği açısından Kentsel Riskin Tanımı ve Kentsel Yenilenmede Uygulanması gerekli Jeofizik Mühendisliği uygulamalarının tanıtılmasını amaçlamaktadır. Ülkemizde Kentsel Dönüşümün en temel nedeni -deprem odaklı riskin azaltılmasıdır. Çünkü ülkemizin ve özellikle İstanbul’un beklenen büyük deprem riski altında olmasına bağlı olarak yapılan deprem senaryolarında ortaya çıkacak afetin faturasını ülkemizin kaldıramayacağı gerçeğinin anlaşılmış olmasından kaynaklı olarak Kentsel Yenilenme kararı yasalaşmıştır.
Ülkemizde deprem sonrası müdahale çalışmaları kapsamında AFET eğitimi verilmektedir, ve ülkemiz AFETE müdahale konusunda marka olma yolunda çok önemli adımlar atmıştır. Özellikle Van depremi sonrasında yapılan müdahale ve deprem sonrası yapılaşmada ortaya konan performansa bağlı olarak yapılan değerlendirmelerin genel olarak olumlu olması afet mühendisliği konusunda önemli mesafe alındığını göstermektedir. Fakat insanların afete maruz bırakılmaması, evsiz kalanların, insanların ölmemesi ve sakat kalmaması için RİSK Mühendisliği çalışmalarının yapılması çok daha önemlidir. Kentsel Dönüşüm Yasası Risk Mühendisliği çalışmalarını önceleyen devrim niteliğinde atılmış önemli bir adımdır.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Deprem İstatistiği, deprem tehlike parametrelerinin belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Doğru belirlenmiş tehlike analizleri ile riski azaltılacak doğru çalışmalar yapılabilir. Bu nedenle, basit ve yüzeysel yapılmış tehlike parametrelerinin tahminleri ile tehlikenin doğru belirlenmesi yapılmayacağı için riski azaltılması amaçlı çalışmalara fazla katkısı olamaz. Deprem istatistiğinde kullanılan veri ve yöntemler üzerinden kısaca durulacaktır.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
http://www.slideshare.net/oncel/dnem-projesi-formatstatistiksel-sismoloji
Fay Bilgilerini Ekle
İsim ve Uzunluk
Log N(3<M<4) =???
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Deprem verileri küçük bölgelendirme için yetersizse, bölgelendirme büyük yapılabilir. Çünkü deprem tehlike parametrelerinin belli bir sayıda olması ile mühendislik olarak kabul edilebilir hata sınırları içersinde deprem tehlikesi belirlemesi yapılabilir. En iyi yol ise, daha küçük bölgelendirmeler yapabilecek istasyon yapısının geliştirilmesi ve kayıt edilen küçük depremler ile bölgede ki fayların etkinliği ve olabilecek depremlerin büyüklüğünün belirlenmesi. Tehlike çalışmaları aletsel sismik istasyon sayısının çoğaltılması ile daha küçük depremlerin dinlenerek, büyük depremi oluşturacak fayın gerilme birikimi özellikleri anlaşılabilir. Buda daha küçük ölçekte inceleme yapılması sağladığı için, tehlikede ki abartının azalmasını sağlar, ve risk çalışmalarını azaltır.
Arabistan için çalışmalarda kullanılan depremsellik parametreleri gösterilmiştir. Bazı bölgelerde deprem bilgisi olmadığı için boş bırakılmış, ve bu bölgeler için çalışma imkanı olmayacaktır. Deprem verisi olmadığı yerlerde, yerel jeoloji ve tektonik çalışmaları gerekir. Bölgede ki fayların tespiti ve deprem üretebilme potansiyellerinin incelenmesi, deformasyon hızlarının GPS ile belirlenmesi gerekir. Aksi takdirde, bu bölgelerde olan depremler olduktan sonra bilinecek, öncesinde çalışma yapılmadığı için RISK azalım çalışmaları yapılamayacaktır.
Deprem verisinin olmadığı yerlerde, fayın büyüklüklerinden beklenen deprem büyüklükleri için kullanılan global deprem- fay arasında ki ilişki yukarıda ki denklem ile gösterilir. Fayın tipi ve büyüklüğüne göre denklemler farklılık arz eder. En bilineni, Wells and Coppersmith (1994) tarafından yazılan makaledir. Sınıflama yapılarak verilmiş. Tavsiye olarak, orijinal makaleyi okunması ve bu eşitlikleri nasıl kullanılacağını öğrenilmesi önerilir.
Deprem tehlike modelleri değişebilir ve bu nedenle tehlike parametreleri fark eder.
Küçük bir uygulama gösterilmiştir. Bu uygulamada, alansal değişiklikler ihmal edilmiştir, ve bu nedenle alansal büyüklüklerin ilavesi ile başka bölgelerle karşılaştırılabilir bir çalışma sağlanabilir.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Yukarıda ki örnekte gözlem zamanı ile deprem etkinliği normalize edilmiş yıllık deprem etkinlik oranı bulunmuştur. Aynı şekilde, her km*km’ye de düşen deprem sayısının bulunması gerekir, ve bu şekilde alansal karşılaştırma yapılabilir. Yukarıda ki alanlar yaklaşık olarak aynı olduğu kabul edilmiştir. Özet olarak, verinin gözlem periyoduna ve alanın büyüklüğüne bölünerek daha düzgün sonuçlar bulunur.
Tehlike depremlerin ne kadar sık tekerrür ettiği ile ilişkilidir. Mesela, B2 bölgesinde 400 yıl geçmesi ile biriken enerji ve meydana gelen deprem, B1 bölgesinde 24 yılda meydana gelmektedir. Risk daha önce belirtildiği gibi tekrarlanma süresi ile ilişkilidir, ve bu nedenle daha sık tekrarlanan alanlarda risk daha büyüktür, fakat tehlike aynıdır.
Tekrarlanma süresinin küçük olması direkt olarak depremlerin olma olasılığını etkiler. Bu nedenle, B1 bölgesi depremlerin çabuk tekrarlandığı ya da depremi oluşturacak enerjinin daha çabuk depolandığı alan olduğu için RİSKİ BÜYÜK olan bir alandır.
Deprem verisi ne kadar detaylı ölçülürse, deprem tehlikesi o kadar daha detaylı incelenebilir. 1970’li yılların sonunda kurulu MARNET deprem istasyonları toplanan daha küçüklü depremler ile daha büyüklü depremleri oluşturacak alanlar araştırılabilmiştir. Deprem nerede olacak sorusuna cevap olarak, bu çalışma ile dört bölge gösterilmiş, ve bu bölgelerden biri İzmit depremini üreten, ve diğeri de bariyer türü davranışla İzmit kırığının Marmara denizi içersine ilerlemesine engel teşkil eden yapılar olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, deprem istasyonlarının çoğaltılması için yapılan yatırımlar deprem riskini tanıma ve azaltma için bir ülkenin gelecekte ki riskinin doğru tanımlanması için yapılmış yatırımlardır. Fakat, veriler açılmalı ve çalışmak isteyenlere ulaşacak kanalların açık tutulması gerekir. Ulusal deprem risk ile mücadele ulusal sınırlar içinde ve dışında herkesin ülkemizin deprem sorunu üzerine çalışması ile azalabilir. Verilerin ellerinde tutarak TEKEL olma zihniyetinde olan kurumsal yönetim anlayışına, ülkemizin deprem sorunu teslim edilmemesi gerekir.
Ülkemizde deprem sorununun anlaşılmasına, deprem ve GPS verilerinin beraber kullanılmasıyla üretilen çalışmalarda önemli katkı sağlayabilir. Açılmış ve ulaşılır ortama taşınmış deformasyon verisi ile deprem verileri beraber kullanılarak yukarıda deprem tehlikesini gösteren çalışma elde edilmiştir. Maalesef, GPS verileri günlük, aylık ve yıllık olarak ülkemizin değişik yerlerinde ölçülmesine rağmen bu veriler deprem sismologlarına açık değildir. Japonya ve Amerika’da ki ölçülen deformasyon verilerine internet üzerinden ulaşmak mümkün iken ülkemizde bu tür ulaşılabilme imkanı daha oluşmamıştır. Ülkemizin kısıtlı imkanları ile farklı gruplarca yapılan çalışmalar sonunda toplanan veriler açıldığı sürece, dünya’da deprem sorunu üzerine çalışacak bilim adamları ve çalışma grupları çalışabilir. Fakat bugün için, tüm verilerin bir çatı altında toplandığı ve çalışacak herkes tarafından ulaşacağı bir şemsiye yapı organizasyonun olmaması büyük eksikliktir.
Kentsel Risk Yönetimi eğitimi beş aşamadan oluşmaktadır. Kısaca bunlara değinmek gerekirse aşağıda açıklamaları özet olarak verilecektir.
Bilinç: Risk ile ilgili olarak bilgilendirme ve daha büyük kayıpları önlemek için yapılacak küçük adımların ve katkıların yararlı olacağı hususunda bilgi verilmesi çalışmasıdır.
Değişim: Riskin değişimine etki eden faktörlerin anlatılması ve toplam riskin oluşmasında farklı faktörlerin nasıl etki ettiği hususunda bilgi verilmesini amaçlamaktadır.
İnsan: İnsanlarda bir talep oluşturulması ve riskin azaltılması hususunda katkı vermeye istekli olacak düzeye çıkarılması durumunda çok az maliyetle büyük kayıpların önlenmesine altlık oluşturulacak taban veri bankasının oluşturulmasıyla alakalı bir çalışmayı kapsar.
Yapı: Riskli Yapıların Belirlenmesi Kentsel Dönüşüm Yasalarında yapılması gerekli çalışmadır. Yapıların incelenmesinde öncelikli hedef yapılara zarar vermeyecek ve mevcut durumunu inceleme sürecinde olumsuz etkilemeyecek tekniklerin kullanılması gerekir. Yapıların risk amaçlı incelenmesinde Yapı Dostu Mühendislik çalışmalarının yapılmasıyla alakalı bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.
Yapılaşma: Yapılaşmaya uygun alanların seçilmesi çalışmalarının yapılmasında Yer Dostu Mühendislik uygulamalarının yapılması hususunda bilgi verilmesi hedeflenmektedir. Meydana gelen risklerin veya afetin sebebi yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imara açılması olduğu bilinen bir gerçektir. Heyelan sahalarının, deprem üretecek aktif kırıklara çok yakın alanların, depremde açığa çıkan deprem dalgalarını büyütecek pasif kırıklar üzerinde yapılaşmanın olması ülkemizde bir deprem sonrasında kayıpların büyüten en önemli faktördür.
Sismik kaynak karakterizasyonu
Depremsellik (tekrarlanma) tahmini
Yer hareketi azalma modellerinin seçimi
Sismik tehlikenin belirlenmesi
Bölgelendirmeye değişik örnekler verilmiştir. Bir bölgeyi temsil edecek kadar sayıda deprem verisi olması göz önünde bulundurularak daha küçük sayılarda bölgelendirme yapılabilir. Mesela, Marmara bölgesi daha büyük bölgelendirmede iki ana bölge ile temsil edilirken, daha küçük bölgelendirmede aynı alan daha küçük ve çok sayıda bölgeciklere ayrılarak incelenmiştir. Bölgelendirmede veri tabanının detaylı olması, bölge ölçeğinden bölgecikler ölçeğine inilerek çalışmaların yapılabilmesini sağlar.
Bir fay boyunca mikrodepremsellik verisi varsa, fayın karakteristik özellikleri belirlenebilir. Değilse, bir çok fayın ortalama özelliğini verecek şekilde Gutenberg-Richter modeli ile inceleme yapılması gerekir.
Daha uzun mesafelerde (D>10 km.) azalım ilişkileri arasında ki fark azalmakta ve tahmin edilen değerler birbirine yaklaşmaktadır. Daha kısa mesafelerde ise fark arttığı için, bölgeye özel bağıntıların kullanılması daha önemli olabilir.
Azalım ilişkilerinin bir bölge için belirlenmesinin neden önemli olduğu azalım bağıntılarının arasında ki farklardan anlaşılmaktadır. Ülkemizde de son zamanlar azalım ilişkileri geliştirilmesi ve bu ilişkilere referans olacak verilerin açık olması güzel gelişmelerdir.